rose adası cumhuriyeti / 68 ruhu ve olmayan yerin inşası

Rose Adası Cumhuriyeti

rose adası cumhuriyeti

kaynağı değiştir]

Rose adası rimini kentinin 6 mil açığına kuruldu. Bu devlet resmi olarak tanındı ayrıca kurucu Giorgio Rosa de öldü. Teknik olarak devlet şu an başkansız.

Film[değiştir kaynağı değiştir]

yılında Rose Island isimli Netflix yapımı film çekildi. Filmin başrolü Elio Germano tarafından canlandırıldı. (bkz. Rose Adası'nın İnanılmaz Hikâyesi)

Rose Adası Cumhuriyeti

Rose Adası Cumhuriyeti

Respubliko de la Insulo de la Rozoj
Repubblica dell'Isola delle Rose

Rose Adası Cumhuriyeti

Mikro ulus
Rose Adası Cumhuriyeti bayrağı

Bayrak

{{{arma_açıklaması}}}

Arma

Resmî dil(ler)Esperanto
Örgütsel yapıCumhuriyet

•&#;Devlet Başkanı

Giorgio Rosa
Tarihçe &#;

•&#;Kuruluş

24 Haziran

•&#;Adanın İtalyan askerlerince havaya uçurulması

13 Şubat

•&#;Sürgün hükûmetinin ilanı

13 Şubat
Yüzölçümü iddiası

•&#;Toplam

km2

•&#;Su&#;(%)

Sözde para birimiMilo

Rose Adası Cumhuriyeti (Esperanto: Insulo de la Rozoj), yılında İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın Adriyatik Denizi'nde metrekarelik platform üzerinde inşa ettirdiği kısa ömürlü mikroulus. Resmî dili Esperantodur. Esperantonun resmî dil ilan edildiği ilk ve tek devlettir.

Birleşmiş Milletler'e tanınma başvurusu yapılmasıyla birlikte İtalyan hükûmetinin dikkatini çekmiş ve Rose adasına karşı faaliyetlere başlanmıştır. Bunun üzerine Giorgio Rosa tarafından Avrupa Konseyi'ne başvurulmuş ve İtalya ile aralarında olan problemin çözümü adına hakemlik talep edilmiştir.

Kısa bir süre bağımsız kalan devlet, İtalyan hükûmetinin talimatıyla İtalya'nın egemenlik hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle İtalyan Donanması tarafından işgal edilip 13 Şubat 'da havaya uçurulmuştur.

Aynı gün, Giorgio Rosa tarafından ülkenin sürgün hükûmeti kurulmuştur.

Avrupa Konseyi, ada Avrupa suları dışında olduğundan İtalya ile bağımsız Rose Adası Cumhuriyeti arasındaki anlaşmazlığı müzakere edemeyeceğini açıklayarak esasen Rose Adası Cumhuriyeti'ni bağımsız bir devlet olarak tanımıştır.

Benzer olayların bir daha yaşanmaması adına Birleşmiş Milletler tarafından karasularının sınırları dünya genelinde 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarılmıştır.

Ek bilgiler[değiştir

Rose Adası'nın İnanılmaz Hikâyesi (Rose Island) Film Adı: Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi Yönetmen: Sidney Sibilia Yapım Tarihi: 9 Aralık Yapım Yeri: İtalya Tür: Komedi / Drama Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi filmi, gerçek hayatta da İtalyan bir mühendis olan Giorgio Rosa’nın İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinde bulunan Rimini şehrinin kıyılarına yarım kilometre açıkta çelikten bir ada inşa ederek dönemin ulusal düzeninden uzak olan özgür bir topluluk kurma ve adanın mikro bir devlet olarak tanınması için verdiği mücadeleyi anlatır. İtalya kıyılarında başlayan bu hikayenin ise nasıl ulusal bir alandan çıkıp uluslararası bir dava haline geldiği ise oldukça ilginçtir. Bu doğrultuda Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi filmi analizi, uluslararası hukuk kapsamında incelenecektir. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan filmi dönemin koşullarını göz önüne almadan analiz etmek, yetersiz bir inceleme yazısı ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle ’in İtalya’sını anlamak aslında Giorgio Rosa’nın da neden böyle bir ada kurmaya karar verdiğini de anlamamızı sağlayacaktır. yılında İtalya’da diktatör Benito Mussolini döneminde doğan ve faşist politikaların uygulandığı bir zamanda büyüyen Giorgio Rosa, sanırım o dönemde yaşayan birçok İtalyan vatandaşı gibi özgürlük ve adalet kavramlarını sorgulamıştır. Zaten İtalya’yı olaylarına götüren birçok etkeninde bu dönemden izler taşıdığını belirtmek yanlış olmayacaktır. Bu noktada 'de denizin ortasında kendi platformunu inşa etme fikrinin ortaya çıkması Giorgio Rosa için çokta anormal bir durum sayılmamalıdır. Zira kendisi İtalyan toplumunun bütün değerlerini, yasalarını ve genel düzenini sorgulamaktır. Filmde de görüleceği üzeri araba kullanmak için neden ehliyet alınması gerektiğini bile sorgulaması, onu klasik dünya düzeninin dışında bir insan olduğunu göstermektedir. Giorgio Rosa kendi devletini ve adasını kurma düşüncesiyle projesini geliştirirken yıllar geçer ve yılında Rimini kıyısından kilometre açıkta, bir başka deyişle uluslararası sularda, projesini tamamlar. Bu aşamaya gelene kadar Rosa ve arkadaşı adayı suyun üstünde tutmak için çeşitli metaryelleri denizde dener ve en sonunda çelik direklerle metrekarelik bir platform inşa etmiş olurlar. Adaya sondaj makinesi ile su çekilene kadar deniz kuvvetleri müdahale etmez. Ancak deniz kuvvetleri sondaj makinesini kamusal yayın yapan bir araç zannedince adaya yaklaşır ve Giorgio Rosa onlara bağımsız bir devlet kuracağını söyler. Adanın resmi dili olarak Esperanto seçilir. Ada aniden medyanın gündeminde yer alır ve kısa süre içerisinde insanların gelmeye başladığı bir hal alır. 1 Mayıs 'de ise ada, Giorgio Rosa tarafından Bağımsız Rose Cumhuriyeti olarak ilan edilir. ‘’Peki Giorgio Rosa tarafından inşa edilen bu ada nasıl bu kadar popüler bir hale geldi?’’ Hem Avrupa hem de İtalya ’lı yıllarda politik, kültürel ve sosyolojik açıdan oldukça çalkantılı bir dönem içerisindedir. Avrupa’da ve özellikle İtalya’da yılı işçi ve öğrenci hareketlerinin en yüksek seviyede olduğu yıldır. Kapitalizm karşıtlığı, ekonomik baskılar ve gelecek kaygısı yaşayan işçi ve öğrenci sınıfı bu dönemde İtalya’da birçok eylem düzenlemiştir. Öyle ki neredeyse bütün İtalya, yılında özgürlük, eşitlik ve adalet kavramları ile çalkalanmaktadır. Dolayısıyla, yerel siyasetten, öğrenci ayaklanmalarından, ekonomik sorunlardan ve hatta dünya düzeninden sıkılan insanlar için yeni ve ütopik bir yaşam alanı seçeneği oluşturmuştur. Ada içerisinde sadece İtalyan vatandaşları değil, yabancı uyruklu vatandaşlarda bulunmaktadır. İşte adayı insanlar için popüler bir hale getiren etkenler bunlardır. Ancak her ne kadar adanın resmi dili, milli marşı, para birimi, pul ve posta hizmeti gibi devlet olmaya dair atılımları olsa da resmi bir hükümet eksikliği mevcuttur. Bu sebeple insanlar tarafından daha çok iyi vakit geçirilecek bir alan olarak algılanmıştır ve bu Giorgio Rosa’nın hayal ettiği şey değildir. Giorgio Rosa kelimenin tam anlamıyla adayı diğer ülkelere bağımsız bir devlet olarak tanıtmak ve kabul ettirmek istemekteydi. Bu yüzden ada içerisindeki yakın arkadaşlarıyla Giorgio Rosa bir hükümet kurmaya karar verir ve Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ne bir belge gönderir. Bu durum elbette ki İtalyan hükümetinin ve Vatikan’ın hoşuna gitmez. İtalyan hükümeti egemenlik hakkının ihlal edildiğini belirtir. Bundan dolayı Vatikan ve İtalyan hükümeti adanın denetimsiz olmasından ötürü ülkenin kontrolden çıkacağını düşünür. Bu yüzden hükümet tarafından adadakilerin İtalyan vatandaşı oldukları ve güvenlikleri gerekçe gösterilerek Giorgio Rosa’nın adayı kapatması önerilir. Bu esnada İtalyan hükümetine vatandaşlıktan feragat etmek için mektuplar gelmeye başlamıştır. İtalyan hükümeti iyice öfkelenmiştir. İtalyan yetkiler adaya savaş açarak, nihai özgürlük eylemi olarak hafızalara kazınacak olan adayı kapatmaya kararlılardır. Her ne kadar Giorgio Rosa ve arkadaşları adayı kapatmamak için Avrupa Konseyi’ne başvurarak hakemlik talep etseler de İtalyan silahlı kuvvetleri tarafından adaya patlayıcılar yerleştirilerek ortadan kaldırılmıştır. Avrupa Konseyi, Bağımsız Rose Cumhuriyeti Adası’nın Avrupa suları dışında olduğundan onu bağımsız bir devlet olarak kabul etti. Fakat dava uluslararası bir konuma ulaştığı için Birleşmiş Millet tarafından benzer bir durumun yaşanmasını önlemek adına dünya genelinde karasuları sınırını devletin kıyılarından en fazla 6 milden 12 deniz mili uzağa taşımaya karar verilmiştir. Karasuları hem üzerindeki hava sahasını hem de altındaki deniz yatağını kapsar. Dolayısıyla, ülkenin kıyı sınırına yakın denetimsiz ve yabancı bir toprak parçası, ülkenin egemenliği ve sınırları içerisinden güvenlik tehdidi yaratır. İtalyan hükümetinin adayı kabul etmemesindeki tek sebep denetimsiz olması değil aynı zamanda Bağımsız Rose Cumhuriyeti Adası’nın varlığı ve konumu açık denizdeki yabancı denizaltı gemileri veya hava sahasına girebilecek yabancı uçaklar tarafından İtalya için bir güvenlik tehlikesi doğurabilecek olmasıdır. Bu nedenle ileriye dönük olarak karasularında aynı durumun oluşmasını engellemek ve devletlerin egemenlik haklarını korumak adına Birleşmiş Milletler böyle bir karar almıştır. Film içerisinde de görüldüğü üzere bir devletin içerisindeki bir olay, dünya genelinde emsal kararlar alınmasına veya Birleşmiş Milletler tarafından alınan karar gibi uluslararası hukukta bazı yeni düzenlemelerin yapılabilmesine vesile olarak tüm devletleri ve devletlerarası ilişkileri etkileyebilmektedir. Melisa İloğlu Kaynak: Gökmen, Ö. (). İtalya Özerklik Hareketinin Gelişimi. Birikim Dergisi, funduszeue.info hareketinin-gelisimi/ funduszeue.info funduszeue.info netflix Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Zararın Tazmini Davası Uluslararası Adalet Divanı (Danışma Görüşü) () Melisa İLOĞLU ÖZET Bu makalede uluslararası bir örgüt olan Birleşmiş Milletlerin, yılında Kudüs’te görevdeyken öldürülen Arabulucu Kont Folke Bernadotte olayının sonucunda Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Zararın Tazmini Davası için danışma görüşü kapsamında Uluslararası Adalet Divanı tarafından verilen kararlar incelenmiştir. Makalede Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Zararın Tazmini Davası (Danışma Görüşü), belge içerisinde yer alan sorular ve görüşler incelenerek amaçsal yorum yönteminden faydalanılarak değerlendirilmektedir. Değerlendirme kapsamında Birleşmiş Milletlerin uluslararası bir örgüt olarak neden dava açıp açamayacağı ve açabilirse uluslararası hukuk içerisinde hangi nedenlere dayalı olarak dava açabileceği sorusuna yanıt verilmiştir. Araştırma problemi doğrultusunda vaka ve dava konusu, Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Kişiliği ve Mahkeme Kararı alt başlıkları ile araştırma yazımı planlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Örgütler, Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Zararın Tazmini Davası Reparation for Injuries Suffered in the Service of the United Nations Case, I.C.J. Reports (Advisory Opinion) () ABSTRACT In this article, the decisions given by the International Court of Justice within the scope of the advisory opinion of the United Nations, an international organization, for the Reparation for Injuries Suffered in the Service of the United Nations as a result of the incident of Mediator Count Folke Bernadotte, who was killed while on duty in Jerusalem in , were examined. In this article, Reparation for Injuries Suffered in the Service of the United Nations Case, (Advisory Opinion) () is evaluated by examining the questions and opinions in the document, using the purposive interpretation method. Within the scope of the evaluation, the question of why the United Nations, as an international organization, can not file a lawsuit, and if so, on what grounds within international law, has been answered. In line with the research problem, research writing was planned with the subtitles of the case and the subject of the case, the International Personality of the United Nations and the Court Decision. Keywords: The International Court of Justice, United Nations, International Organizations, Reparation for Injuries Suffered in the Service of the United Nations Case, I.C.J. Reports Giriş 17 Eylül ’de Birleşmiş Milletler Arabulucusu Kont Folke Bernadotte isimli görevlinin Kudüs’te öldürülmesi sonucunda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanı’na başvurmuştur. Bu doğrultuda uluslararası bir örgütün hukuki yollara başvurup başvuramayacağı sorusu gündeme gelmiş ve hukuki kişiliği incelenmiştir. Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Zararların Tazmini konusundaki tarihli Danışma Görüşünde, Birleşmiş Milletlerin hukuki kişiliğinin bulunduğunu tespit etmiştir. Birleşmiş Milletlerin hukuki kişiliğinin kabul edilmesi ile birlikte uluslararası örgütün temsilcilerine veya memurlarına ilişkin zararın tazmini davasında uygulanacak hukukun belirlenmesinde önemli bir karar vererek uluslararası hukukta daha önce tartışılmayan bir sorunu irdelemiştir. Bu noktada uluslararası örgütlerin uluslararası hukuk kişisi olabileceğini ve bu sayede uluslararası haklara ve yükümlülüklere uluslararası örgütün kurucu andlaşmasında belirlenen amaçlar doğrultusunda sahip olunabileceğini belirtilmiştir. Bu sonuç neticesinde uluslararası bir örgüt olarak Birleşmiş Milletlerin uluslararası dava açabileceğini ve kendi haklarını koruyabileceğine kanaatine varılmıştır. 1. Vaka ve Dava Konusu 17 Eylül ’de Birleşmiş Milletler Filistin Arabulucusu İsveç asıllı Kont Folke Bernadotte, Kudüs Yahudi mahallesinden geçtiği esnada İsrail askeri üniforması giymiş kişiler tarafından öldürülmüştür. Failler yakalanamamıştır. Ancak yapılan yapılan soruşturmalar neticesinde bu kişilerin Stern isimli Yahudi çetesi mensubu olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu konuda dönemin İsrail Dışişleri bakanı M. Shertok tarafından Birleşmiş Milletlere bir telgraf çekilmiş ve suçluların yakalanması ve cezalandırılması için en sert önlemlerin alınacağı ifade edilmiştir. Daha öncesinde BM’nin resmi temsilcilerinden veya memurlarından birinin zarara uğramasından ötürü bir devletten tazminat isteği olmamıştır. Ancak bir devletin başka bir devletten bu olaya benzerindeki durumlarda tazminat talebi olmuştur. Dolayısıyla, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu yaşanan bu olay üzerine Uluslararası Adalet Divanı’na başvurarak Birleşmiş Milletler görevlisinin görevi esnasında öldürülmesi sonucuyla herhangi bir devletin sorumlu tutulup tutulamayacağını ve eğer bir devlet sorumlu tutulabiliyorsa bir örgüt olan Birleşmiş Milletlerin uğranılan zarar nedeniyle tazminat davası açıp açamayacağı konusunda danışma görüşü istemiştir. BM Genel Sekreterliği bu çeşit hadiseler karşısında takip edilecek umimi usulün ne olacağını belirterek aşağıdaki meseleleri incelemesini teklif etmiştir: (Meray, , s. )  Birleşmiş Milletlerin bir temsilcisinin görevlerini yerine getirirken bir Devletin sorumluluğunu içeren durumlarda zarara uğraması durumunda, bir örgüt olarak Birleşmiş Milletlerin sorumlu hukuki veya fiili hükümete karşı uluslararası bir talepte bulunma kapasitesi var mı? Birleşmiş Milletler mağdura veya onun aracılığıyla hak sahibi kişilere verdiği zararla ilgili tazminatı sorumlu hukuki veya fiili hükümetten alabilir mi?  Birinci sorunun yanıtı evet ise Birleşmiş Milletlerin eylemi, mağdurun vatandaşı olduğu Devletin sahip olabileceği haklar ile nasıl uzlaştırılacak? Bu iki soru ise Birleşmiş Milletlerin uluslararası hukuki kişiliğinin ne olduğuna dair bir tartışma doğurmuştur. Bu nedenle soruların yanıtlanmasından önce Birleşmiş Milletlerin uluslararası hukuki kişiliği incelenmiştir. 2. Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Kişiliği Bu davada, Birleşmiş Milletlerin uluslararası kişiliği, mahkemeye yöneltilen sorunun ana konusu değildi. Genel Kurulun, mahkemeye sunmaya karar verdiği hukuki sorular, Birleşmiş Milletlerin Üye olmayan bir Devletin sorumlu hükümetine karşı uluslararası bir talepte bulunma kapasitesiyle ilgiliydi. Yine de, Birleşmiş Milletlerin kişiliği, bazı hükümetler tarafından, örgütün kapasitesi dikkate alınmadan önce mantıksal olarak yanıtlanması gereken, oldukça doktriner bir ön soru biçiminde yapılan yazılı ve sözlü açıklamalarda ele alındı. Mahkeme, Birleşmiş Milletlerin uluslararası bir talepte bulunma kapasitesi sorunuyla ilgili olarak, "Kararnamenin örgüte üyeleri ile ilgili olarak sahip olduğu ve onlardan saygı göstermelerini isteme hakkına sahip olduğu bir konum verip vermediğini araştırmak zorundaydı. Başka bir deyişle, ‘’örgüt uluslararası bir kişiliğe sahip mi?’’ sorusuna yanıt vermek durumundaydı. Uluslararası örgütler hukuku açısından bu davada ele alınan ve yanıtlanan ana soru, BM söz konusu olduğunda uluslararası bir kişiliğin varlığıdır. Bu uluslararası kişilik, BM'yi uluslararası hukuk tarafından tanınan geleneksel yöntemler ile uluslararası bir talepte bulunmasını sağlamaktadır. 17 Eylül ’de Birleşmiş Milletler Filistin Arabulucusunun öldürülmesine kadar ki süreç içerisinde uluslararası kişilik sıfatına sadece devletlerin sahip olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bu dava ve neticesinde çıkacak karar kritik öneme sahipti. Bu davadan önce, bu soru üzerinde hiçbir değerlendirme yapılmamıştı. Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletlerin hukuki sorumluluğu üzerine olan soruya olumlu yanıt verirken, esas olarak BM tüzüğünde ve diğer uluslararası anlaşma ve sözleşmelerde sahip olduğu hak ve işlevlerin analizi yoluyla BM için uluslararası bir kişiliğin varlığını tespit etti. Mahkeme özellikle, tarihli Birleşmiş Milletler Ayrıcalık ve Muafiyetler Sözleşmesi'nin, taraflarının tümünün uluslararası bir kişiliği olmaksızın işlemesinin mümkün olmayacağına değinmektedir. Mahkeme ayrıca, BM'nin tüzüğünde belirtilen hedeflere ulaşabilmesi için Birleşmiş Milletlerin uluslararası kişiliğinin vazgeçilmez olduğunu belirtti. Kısacası, Uluslararası Adalet Divanı tarafından BM’nin uluslararası kişiliğini kabul etmesi için yeterince gerekçe mevcuttur. Bunlara ek olarak mahkeme, BM üyelerinin bir araya gelerek nesnel bir uluslararası kişiliğe sahip bir örgüt oluşturma yetkisine sahip olduğunu belirtmiştir. Mahkemenin kararını destekleyen düşüncelerden biri de BM ile üyeleri arasında hem tüzüğü hem de diğer uluslararası belgeler aracılığıyla var olan hak ve yükümlülüklerin, BM uluslararası bir kişiliğe sahip olmadığı sürece işlemez olacağıdır. Ancak bu durum her zaman her kuruluş için geçerli olmayabilir. Bir organizasyonun veya örgütün kuruluş belgelerinde özel olarak belirtilmedikçe veya yükümlülüklerin varlığı ile yeterince belirlenmedikçe uluslararası kişiliğe sahip olup olmadığını konusunda net bir tavır bulunmamaktadır. Bu davadaki bir diğer önemli gelişme ise BM'nin sadece kendi üye devletlerine karşı değil, aynı zamanda üye olmayan devletlere ve temsilcileri adına kendilerine verilen herhangi bir zarar için dava açabilmesidir. Mahkeme tarafından yalnızca üyeleri tarafından tanınan bir uluslararası kişiliğin hiçbir şekilde yeterli olmayacağına kanaat getirilmiş olup örgütün, üye olmayan devletlere karşı da talepte bulunabilmesine olanak sağlayacak bir 'objektif uluslararası kişiliğe' sahip olduğuna karar vermiştir. Bu noktada mahkeme, bir örgütün uluslararası kişiliğinin onu bir devlet yapmadığını da açıkça belirtmiştir. Uluslararası kişilik aslında bir organizasyonun uluslararası hukuk alanındaki diğer aktörlerle anlamlı bir şekilde etkileşim kurma yeteneğini belirleyen şeydir. Bundan dolayı, Uluslararası Adalet Divanı’nın bu kararı çok önemlidir ve bu dava Uluslararası Hukuk alanında çok kritik bir noktaya temas etmiştir. 3. Mahkeme Kararı Birleşmiş Milletlerin Hukuki Kişiliğini inceledikten sonra tazminat davasına geri dönebilir ve bu hususta geliştirilen mantığı ele alabiliriz. Mahkeme sonucunda çıkan kararlar: 1. Birleşmiş Milletlerin bir temsilcisinin görevlerini yerine getirirken, üye olmayan bir devletin sorumluluğunu içeren durumlarda zarara uğraması durumunda, Birleşmiş Milletler bir Örgüt olarak sorumlulara karşı hak sahibi olan kişilere verilen zararla ilgili olarak ödenmesi gereken tazminatı elde etmek amacıyla uluslararası talepte bulunma kapasitesine sahiptir. 2. Birleşmiş Milletler bir örgüt olarak, temsilcisine verilen zararın tazmini için bir talepte bulunduğunda, bunu ancak iddiasını kendisine borçlu olunan yükümlülüklerin ihlaline dayandırarak yapabilir. Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler bir örgüt olarak uluslararası hukuk kişiliğine sahip olması nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini Davasını açabilmektedir. Sonuç 11 Nisan tarihinde, Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler temsilcilerinin görevlerini yerine getirirken, bir üyenin veya üye olmayan bir devletin sorumluluğunu içeren durumlarda zarara uğraması sonucunda uluslararası kişiliğe sahip olduğu için oy birliğiyle Birleşmiş Milletlerin dava açabileceğine karar vermiştir. Dört yargıcın muhalefetiyle, on bir oy çokluğuyla Mahkeme, Birleşmiş Milletlerin mağdura veya onun aracılığıyla hak sahibi kişilere verilen zararla ilgili olarak tazminat talep etme kapasitesine sahip olduğu görüşünde birlik sağlamıştır. Mahkeme, beşe karşı on oyla, Birleşmiş Milletler bir örgüt olarak temsilcisine verilen zararın tazmini için bir talepte bulunduğunda, bunu ancak iddiasını yalnızca kendisine bağlı bir yükümlülüklerin ihlaline dayandırarak yapabileceğine ilişkin ek görüşünü vermiştir. Bu kurala saygı gösterilmesi ise Birleşmiş Milletlerin eylemi ile temsilcinin veya memurun ulusal devletinin sahip olabileceği haklar arasında bir çatışmayı önleyecek ve böylece iddiaları arasında bir uzlaşı sağlayacaktır. KAYNAKÇA Meray, S. L. (). Birleşmiş Milletler Hizmetinde Uğranılan Cismani Zararın Tazmini Meselesi . Ankara Üniversitesi SBF Dergisi , 9 (01) , . DOI: /SBFder_ J.A. Frowein andR. Wolfrum (eds.), Max Planck Yearbook of United Nations Law, Kluwer Law International. Printed in the Netherlands. American Journal of International Law , Volume 43 , Issue 3 , July , pp. – DOI: funduszeue.info Verma, M. (November 3, ) A Brief Analysis of the ICJ's Advisory Opinion in the Reparation for Injuries Case. Available at SSRN: funduszeue.info= or funduszeue.info İühf Milletlerarası Hukuk Dersi İkinci Öğretim Öğrencileri İçin Dava Özeti, funduszeue.info hizmetinde-ug_ran_lan-zarar_n-tazminipdf Reparation for injuries in the service of the United Nations, Advisory Opinion: I.C. J. Reports , p. funduszeue.info funduszeue.info Request for Advisory Opinion (including the dossier of documents transmitted to the Court pursuant to article 65, paragraph 2 of the Statute), , funduszeue.info Reparation for Injuries Suffered in the Service of the United Nations / Avdisory Opinions, 11 April , funduszeue.info

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası