çingenelerin dini inancı nedir / Çingene Mitolojisi Sözlüğü – Özhan Öztürk Makaleleri

Çingenelerin Dini Inancı Nedir

çingenelerin dini inancı nedir

Çingeneler hakkında bilgi verir misiniz?

Değerli kardeşimiz,

Diğer kavim ve milletlere nazaran “Çingene”lerin tarihte farklı bir yeri, her milletten değişik bir yaşayış şekilleri vardrır. “Yeryüzü vatanım” dercesine dünyanın her köşesine dağılmışlardır. Başta Avrupa ve Osmanlı olmak üzere pek çok milletlerin tarihlerinde yer almışlar, kendilerinden söz ettirmişlerdir. Kendilerine göre dilleri, yaşayışları, âdet ve inançları, bedenî ve ruhî hususiyetlere sahiptir. Toplu olarak en çok bulundukları yer Romanya olmakla birlikte, gezici oldukları için her ülkede bulunurlar.

İslâm Ansiklopedisi’nin verdiği bilgilere göre, esas olarak menşeleri hakkında ağırlıklı iki görüş bulunmaktadır. Asıl vatanlarının Hindistan olduğu şu şekilde belirtilir:

Çingenelerin lisanlarını Hintlilerinki ile mukayese etmek suretiyle onlar ile akrabalıkları açık bir şekilde ispat olunduktan sonra, vaktiyle İndüs sahillerinde yaşayan Çangar ve Zingar denilen halkın adını taşıdıkları ve kendilerinin onlardan geldiği hemen umumiyetle kabul edilmiştir. Çingenelerin menşelerinden uzunca bahseden Evliya Çelebi ise, Amelikan kavminin ortadan kalkmasından sonra Mısır’da uzun müddet hâkimiyet kurduklarını bildirmekte ve asıl vatanlarını Mısır’a bağlamaktadır.

Kendilerine has bazı hususiyetlerinden dolayı, çok kere yerleşik bir düzene yanaşmadıkları ve bazılarının birtakım yolsuz işlere bulaşarak, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok yerlerde çeşitli eziyet ve işkencelere tâbi tutularak mazlum bir hâle düştükleri için kendi meşrû haklarını arayamaz olmuşlardır. Fakat, bugün bulundukları devletlerin vatandaşı olarak istediklerigibi hayatlarını devam ettirmektedirler.1

Yerleştikleri bölgenin âdet ve inançlarına kısa zamanda uyum gösterebilen bu milletin belli bir yerde mekân tutanları o bölge halkıyla içiçe olmuşlar, yerli halktan ayırdedilemez hâle gelmişlerdir. İçlerinde Hristiyan olanları olduğu gibi, bilhassa Türkiye’de yaşayanların pek çoğu Müslüman’dır. Gerçek hürriyet ve medeniyeti, müsâmaha ve anlayışı İslâm’da buldukları için, Müslüman olanları kısa zamanda bu hak dine ısınmışlardır. İslâm dininin hiçbir ırka üstünlük tanımaması, tek üstünlüğün “takva”, Allah’a hakkıyla kul olup, ondan korkmakla olabileceği esasını bildirmesi, onlara bir şahsiyet vermiştir.

Peygamberimiz (a.s.m.) bu hususta şöyle buyuruyordu:

“Ey insanlar! Dikkat edin, Rabbiniz birdir, babanız birdir. Dikkat edin! Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da bir Arap üzerine, kızılderilinin bir zenci üzerine, bir zencinin kızılderili üzerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâdadır.”2

İşte başta, bugün Güney Afrika gibi bazı devletlerde ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören zenciler olmak üzere, ezilen, hor görülen, itilip kakılan kavim ve milletler insanlığı ve hürriyeti İslâmiyette bulmuşlar, ona kavuştuktan sonra rahat etmişlerdir.

Bunun yanında İslâm’dan haberdar olmayan bir kısmı hırsızlık, dolandırıcılık, fuhuş ve benzeri gayri meşru yollara bulaştıkları için herkes tarafından ayrı gözle bakılmayı gerektiren birhal ortaya çıkmıştır. İslâm’dan mahrum kalışlarının cezasını böylece dünyada iken çekmeye başlamışlardır. Böylece toplumi bozucu, ahlâkî değerleri alçaltıcı davranış içinde bulundukları, pekçok insanın harama ve günaha girmelerine sebep olduklarından şüphesiz Allah’ın rahmetinden ve gufranından mahrum kalmaktalar, “lânete” hak kazanmaktalar.

Fakat onların bu yanlış tutumları, Çingene kadınları ile gayri meşru bir yakınlığı hoş göstermez. Çünkü insanın kendi nikâhlısı dışında hangi kadınla olursa olsun, cinsî yakınlığı zinâdır, haramdır, dünyevî ve uhrevî ceza gerektirir. Böyle bir günahı işleyen yıkanmakla cünüplükten kurtulsa da günahı ve haramlığı bâkidir.

Diğer taraftan hangi ırktan olursa olsun, bir insan Kelime-i Şehâdet getirip İslâm dairesine girdikten sonra Müslümandır. Bundan önce herhangi bir dine girmesine lüzum yoktur. Yâni, “Bir Çingene önce Yahudi, sonra Hıristiyan, ondan sonra Müslüman olurmuş” gibi bir şart ve kayıt yoktur. Böyle bir safsata İslâm’da yer almaz. Bu milletin tarihte yapmış oldukları bazı fiillerden dolayı bugün farklı bir muameleye tâbi tutulmaları yersiz ve mânâsızdır. Bu husustaki mesnetsiz dedikodulara itibar etmemek lâzımdır.

1. İslâm Ansiklopedisi, 3:
2. Müsned, 5:

Mehmed Paksu - İbadet Hayatımız-1

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Erenler ilçesindeki roman vatandaşların dini tutum ve davranışları

Romanlar, kapalı toplum özelliklerini tarihte ve günümüzde büyük oranda devam ettirmekte olan bir topluluktur. Onlar gerek göçebe yaşam biçimleri, gerekse icra ettikleri meslekler sebebiyle toplum tarafından dışlanmışlar ve hep farklı şekillerde algılanmışlardır. Hangi ülkelerden göç ettikleri, nasıl yaşadıkları, ne şekilde inandıkları tam olarak bilinmemesine rağmen kulaktan duyma hurafe bilgilerle onlar hakkında yorum yapılmış ve onlara hep farklı gözle bakılmıştır. Onların toplum tarafından önemli ölçüde dışlanmalarının sebeplerinden biri olarak toplumumuzdaki yaygın olan dinî inanış ve yaşantılarına dair hurafe bilgiler olduğu ileri sürülmektedir.Ülkemizde Romanlarla ilgili yapılan çalışmalar genellikle sosyolojik amaçlıdır. Bu konuda İlahiyat alanında da çalışmalar yapılarak, Romanların dinî inanış ve yaşayış şekillerinin de araştırılıp incelenmesi, onlarla ilgili hakikatlerin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Çalışmamız, Sakarya İline bağlı Erenler yöresinde yaşayan Romanlar üzerinde; kaynak taraması, katılım yoluyla doğrudan gözlem, kaynak kişililerle mülakat ve anket tekniğini kullanarak gerçekleştirmeye çalışılmıştır. Anket sonuçlarından elde ettiğimiz bütün verilerin istatistikî verilerini ilgili konu başlıkları altında değerlendirdik. Sonuç kısmında ise anket ve mülakatlardan elde ettiğimiz verilerin genel bir değerlendirmesini yaptık.Çalışmamızın neticesi olarak, Erenler yöresinde yaşayan Romanların inanç, ibadet, sosyal ve kültürel yaşantılarını geleneksel Sünnî anlayışla karşılaştırdığımızda önemli bir farkın olmadığı görülmüştür. Yöredeki Romanların dinî inanç ve ibadetler yönünden Hanefî ?Mâtüridî geleneğe mensup oldukları anlaşılmıştıfunduszeue.infor Kelimeler: Roman, Çingene, Abdal, Dini İnanç, Dini Yaşantı.Romani people are a society that continues their closed society features substantially in history and in our day. They have been excluded from the society and have been perceived differently because of both their nomadic lifestyles and professions. Although it isn?t known from which countries they come, how do they live and what they believe in, interpretation has been made about them with hearsay information and they have been looked differently. It is suggested that one of the reason of their being excluded dramatically from the society are superstitions with respect to their common religious beliefs and livings in our funduszeue.info our country the studies about Romani people are usually with sociological aim. On this subject by doing studies at the field of Theology, religious beliefs and lifestyles of the Romani people should be explored and analyzed and the realities about them should be brought out. We try to perform our study over Romani people who live in Erenler area in the province of Sakarya; through literature review and participation by using directly observation, interview with source people and questionnaire technique. We reviewed the statistical data of all data that we have obtained from the results of questionnaire under the relevant topic titles. In the conclusion part we carried out a general review of the data that we have obtained from the questionnaire and funduszeue.info a result of our study, it has been seen that there isn?t significant difference between the religion, prayer, social and cultural livings of the Romani people who live in Erenler area and the traditional sense of Sunni. It is understood that the Romani people in area belong to Hanafi-Maturidi tradition in terms of religious belief and funduszeue.info Words: Roman, Gypsy, Dervish, Religious Belief, Religious Life.

Çingenelerin Dini İnançları

Anadolu ve Balkan yarımadasında Çingenelerin bir dini olduğuna inanılmamakta, yerleştikleri toplumun inancını paylaştıkları görüşü hâkimdir. Romanya ve Macaristan’da Çingenelerin kilisesinin domuz yağından yapıldığına ve köpekler tarafından yenildiği için kaybolduğuna dair bir inanış da bulunmaktadır. Gerçekte zengin bir kültür ve efsane dağarcığına sahip olan Romanlar yazılı dilleri olmadıklarından bunların çok azını günümüze ulaştırabilmiş, yaşadıkları ülkelerde zulüm ve baskıya uğradıklarından çoğunlukla o ülkenin dinini benimsemiş veya benimsemiş görünmüşlerdir. Romanların, yaşadıkları ülkelerin halklarından ödünçlediği pek çok adet ve efsanenin yanı sıra, Hıristiyanlık ve Müslümanlıktan önceki dönemlerine ait adetlerden hangilerini anavatanlarından getirdikleri çok net değilse de ‘Ağaç evliliği’ gibi Hindu kültüne ait adetleri ve Hint Aborijinlerinden Bhil ve Gondhalarınkine çok benzeyen yaratılış söylencelerini muhafaza etikleri kaydedilmiştir. Çingene tanrısı yaratıcı nitelikte ve insanlara karşı sevecen olmakla birlikte günahları affeden, ölümlerinden sonra insanları cezalandıran veya ödüllendiren bir varlık olarak düşünülmektedir. Ruhun ölümsüzlüğüne ve kaderciliğe inanan Çingeneler öte dünya ödüllerine aldırış etmemekle birlikte, cenaze törenini yemekli ve bayram havasında geçirmektedir. Bununla birlikte ölünün gömülmesinden bir yıl sonra ve 6 hafta boyunca süren Pomana adlı ağırbaşlı bir tören düzenlenmekte, ölüyle aynı yaştaki bir kişiyi süslenip hatta ölen kişi gibi davranması istenerek böylece ruhu başka bir yerlerde olan kişiyle dayanışılmaktadır.

Çingene Yaratılış efsanesi

Tanrı, büyükçe bir su birikintisinin içine bir sopa atar, sopa büyür ağaç olur. Dokuz gün sonra Tanrı ağacın altında oturan Şeytandan gidip denizin dibin-den kum getirmesini ister. Şeytan Tanrı’nın sözüne aldanıp kendi adını telaffuz edince kum onu yakmaya başlar ve dokuz boyunca kum çıkarmaya çalışırken yanmaktan simsiyah olur. Sonunda kendi adını söylemeden denizin dibinden kum çıkarır ve Tanrı bu kumdan dünyayı yaratır. Şeytan ağacın yakınından Tanrı’yı kovmaya çalışırsa da bunu başaramaz, büyükçe bir boğa tarafından beraberinde uzaklara götürür. Bu sırada ağacın yapraklarından insanlar aşağıya inip dünyaya yayılırlar.

Çingene Mitolojisi Sözlüğü

Alako Norveç Çingenelerinin inanışında bir tanrı adı olup, Dundra adıyla da bilinir. Babası Baro Devel (Büyük Tanrı) tarafından yeryüzüne Assaria’da Assas kentinde yaşamakta olan Çingenelere gelenek ve eski zaman bilgilerini öğretmek için gönderilmiştir. Görevini tamamlayan Dundra evi olan krallığı olan Ay’a yerleştiğinden alako (Fince Alakuu ‘Hilal’) adıyla anılmıştır.

Alako’nun yeryüzünde Türkler ve Hıristiyanlarla savaştığına ve Beng ‘Şeytan’ ile Gern’in ‘Hz. İsa’ amansız düşmanı olduğuna inanılmaktadır.

Ana Keşali adı verilen dağ ve orman perilerinin kraliçesinin adı olup Loholiço kralı ile evliliklerinden dokuz hastalık cini dünyaya gelmiştir.

Aşani Hagrin adlı iblis, bir ineğin sırtına binmiş olarak çocuğu olmayan bir adamın rüyasına girer ve ona ineğini kesip, etini yakıp külünü karısına vermesini, postu üzerinde karısıyla birlikte olmasını tavsiye eder. Adam, Hagrin’in tavsiyesine uyunca karısı bütün gün gülmekten başka bir iş yapmayan bir kız çocuğu doğurur. Kız, zengin bir erkekle evlenip ona çocuklar doğurur ama bir gün kocasının kırılan bacağına gülünce çocuklarıyla birlikte sokağa atılır. Kızın çocuklarından Aşani adlı Çingene kabilesi doğmuştur

< Çingenece aşani ‘gülen kız’

AteşKral Yer ve Gök’ün oğlu olan ateşin kişileştirilmiş formudur. Türkiye Çingenelerinin konakladıkları yerlerde yaktıkları büyük ateşlerin sırrı çözülemediği gibi Sırbistan Çingenelerinin ateşe büyük değer verdiği ve kirletilmemesi gerektiğine inandıkları kaydedilmiştir.

Aya tapınma Norveç Çingenelerinin inanışında Tanrı Baro Devel’in oğlu Alako ‘Hilal’ olarak kaydedilmiştir. Transilvanya Çingenelerine göre ise Yerin ve göğün 5 oğlundan birisi ve yıldızların babasıdır. Çarana adlı efsanevi dev bir kuşun, ayın büyümesi ve küçülmesini sağladığına inanılmaktadır. Kalderaş Çingeneleri ayın hilal zamanının uğur getirdiğine inandıklarından bu dönemlerde dua etmektedirler.

Balık Adamlar Eski Ahit’te anlatılan Firavun efsnesinin Çingene folklorunda değiştirilip zenginleştirilmiş bir varyasyonu olup Rus folklorundan ödünçlenmiş olabilir. Firavun’un askerleri Karadeniz’i geçmeye çalışırken (Eski Ahit’te Kızıldeniz) sulara gömülmüş ve Maçune Manuşa ‘Balık Adamlar’a dönüşmüştür. Denizde yaşayan bu yaratıklar zaman zaman ne zaman insan olacaklarını balıkçılara sorarak öğrenmek isterler, cevap alamayınca da fırtına çıkartıp, Firavun’un Çiganka adlı (Rusça Çiganka ‘Çingene Kadın’) Yahudi karısına lanetler yağdırırlar.

Baro Devel Norveç Çingenelerinin inanışında Tanrı anlamında kullanılan bir kelime olup sonradan Alako adını alacak olan Dundra’nın babasıdır.

Beng Çingenelerin şeytana verdikleri isimdir. Aynı zamanda sürekli yenilebilen bir savaş tanrısının da adı olup, ormanda yaşar ve geceleri kötülüğü yönetmektedir.

Beş Başlı Adam Transivanya Çingeneleri’nin inanışında rastlanılan, Avrupa folkloruna yabancı muhtemelen Hindistan kökenli bir karakterin (Şiva veya Brahma’nın avatarlarından birisinin) adıdır. Efsaneye göre Paskalya günü çalışan bir demirciyi suçüstü yakalamış ve adamı azarladığında, Çingene yedisi kör yedisi sağır, birisi sağlıklı on beş çocuğu olmasını özrü olarak bildirmiştir. Bunun üzere Çingene’nin evine giden Beş Başlı Adam, demircinin karısının süpürge örmekte olduğunu görmüş, kadın da çalışmasının mazereti olarak çocuklarını ileri sürünce onların sorunlarını çözeceğine söz vermiştir. Adam on dört çocuğun sağlığına kavuşması için sağlıklı olan küçük çocuğun kurban edilmesi gerektiğini söyleyerek çocuğu pencereden dışarı atmıştır. Bu sırada bir mucize olmuş dışarı atılan çocuk ölmemiş ama ağlamaya başlamış yedi sağır çocuk kardeşlerinin ağlamasını duymuş, yedi kör çocuk ise dışarı çıkarak kardeşlerinin sağ salim olduğunu görmüştür.

Boba Yaşadığı ülkenin zalim kralının sarayını, kökünden söktüğü büyük bir ağaçla yerle bir edip, kralı öldürdükten sonra tahta kendi geçip kraliçeyle evlenen, ülkeye medeniyet getiren bir devin adıdır.

Butyakengo Sırbistan ve Türkiye Çingenelerinin inanışında ölü ataların bir parçası olarak insanların vücudunda yaşamaya devam eden bir koruyucu ruhun adıdır. İnsanları hastalandıkları zaman terk eden bu ruhlar iyileştiklerinde sol kulaklarından girerek tekrar geri dönerler. Yaklaşan tehlikelere karşı çeşitli işaretlerle insanı uyarır, geceleri uyurken bedeni terk ederek kişinin evini ve mallarını korurlar. Butyakengo babadan en büyük oğula, anneden en büyük kıza geçmektedir.

Çarana Urmen Kraliçesi Matuya’nın hizmetinde olan, Ay’ın büyümesi ve küçülmesini (hilal, dolunay) sağlayan dev kuşların adı olup her gece aynı kadının (Keşali) göğsünden süt emebilirlerse yıl yaşayacaklarına inanılırdı. Çaranalar, sekizinci sevgiliyi edinip mutsuzluktan sararıp solan Urmenlerin ölümlerini kolaylaştırmak için etlerini kemiklerinden sıyırarak Matuya’ya götürürler, kraliçede etleri Urmenlere hakaret eden insanlara atar, bu etleri yiyenler akıllarını kaybederdi.

Çiğnomanuş Transilvanya ve Polonya Çingenelerinin inanışında mağaralarda yaşayan baş parmak büyüklüğünde erkek ve kadınlardan oluşan bir halkın adı olup yüklü miktarda hazinenin koruyucusudurlar. Kışın ahırlara dadanıp ineklerin memelerini emer ama bu durum süt verimini artırdığından istenilen bir durumdur

< Çiğno ‘küçük’ (Slavca tikno) + Çingenece manuş ‘insan’

Çingene Laneti [Çingene Mitolojisi, Folklor] Çingenelerin yaşadığı pek çok ülkenin yerli halkının folklorunda (Özellikle Balkanlar ve Anadolu) Çingeneler tarafından lanetlenmenin ölümcül sonuçlarından bahsedilmektedir.  Bizzat Çingeneler, toplum dışı göçebeler olarak yaşamalarını atalarının bir zamanlar işlediği büyük bir günaha bağlarlar. Efsaneye göre bir zamanlar yerleşik yaşarken (Hindistan’da?) ensest ilişkide bulunan kabile lideri ve taraftarları yurtlarından kovulmuşlar ve kudretli bir büyücü tarafından sonsuz dek yeryüzünde dolaşıp durmaları lanetine maruz kalmışlardır.

Çingene Vaftizi [Folklor] Doğumun arabada ya da çadırda değil de hangi mevsim de olursa olsun bir akarsu kenarında yapılıp doğduğu gibi çocuğu dere suyuyla vaftiz etme geleneğidir. Tüm kirleri temizlediğine inanılan nehir suyuna çocuğunu daldıran anne sessizce çocuğun adını telaffuz eder. Çocuğun vaftiz anası (ya da babasının) taktığı isim hiç kimseye söylenmeyerek zamanı geldiğinde çocuğun Azrail’i aldatması sağlanır.

Çovali, Laçe Rommi, Gule Rommi Doğaüstü özellik ve güçlere sahip kadınlara verilen isim olup, bu özellikeler doğuştan getirilebildiği gibi hiç erkek çocuk sahibi olmadan peş peşe 7 kız çocuk doğurarak da kazanılabilir. Çovaliler ölülerin ruhlarını görebilir, nazarlık ve tılsımlar yapabilir, cin kovabilir, hastalara şifa verebilir, saklı hazineleri bulabilir. Bir Çovali, güçlerinin sonraki kuşaklara aktarılabilmesi için ölünün ayakları dibine konulan suyu (Ruh banyo yapabilsin diye) içmek zorundadır. Büyücü kadınların yeni beceriler kazanmasının bir yolu ise Phuvuş ve Nivaşi adlı yaratıklarla düşüp kalkmalarıdır.

Dev Bkz. Maşurdalo

Devel, Del Yaratıcı tanrının adı olup, Sanskrit deva ‘tanrı’ kelimesiyle ilişkilidir.

Firavun Eski Ahit’te de İsrailoğullarının Kızıldeniz’i geçerek Firavun’dan kurtulması efsanesi Çingene sözlü geleneğinin temel öykülerinden birisi olup, Çingenelerin geçmişini Eski Mısır’a dayandırmaktadır. H. Carnoy ve J. Nicolaides’in Folklore de Constantinople (Konstantinopolis Folkloru) adlı eserinde bir afetin ardından hayatta kalan bir topal kadının biri kız biri erkek iki çocuğunun Çingenelerin ataları olduğu kayıtlıdır.

Grouya [Çingene Mitolojisi, Folklor] İstanbul Boğazı’nda bulunan Baro Gradoya ‘Büyük Kent’ şehrine medeniyet getirmek isterken sarhoş olup kentin sakinleri tarafından kuyuya atılan bir devin adıdır. Kendi kanıyla yazdığı bir pusulayı bir karga yardımıyla babasına gönderince baba oğlunu kurtarır ve kentte öyle büyük bir katliam yaparlar ki hükümdar kenti uygarlaştırmalarına izin verir.

Güneş Ağacı Transilvanya Çingenelerinin inanışında Güneş İmparatoru’nun ülkesinde bulunan, yaprakları yıldızlardan çiçekleri ay ve gezegenlerden oluşan bir ağacın adıdır. Bir masalda Güneş Kralın bu ağacın dalını tek gözlü bir insana hediye ettiği, o insanında bu dalı halkına ölümsüzlük kazandırmak için kullandığı kayıtlıdır.

Güneş Kral Yer ve Gök’ün oğlu olup adına ayinler yapılır, o da tutulan dilekleri yerine getirirdi.

Hastalık Cinleri Loholico kralı ile Periler Kraliçesinin evliliğinden doğan dokuz iblisin adıdır. Bu cinler, yüzyılda sadece Türkiye ve Sırbistan Çingeneleri tarafından bilinirken, Transilvanya ve Macaristan Çingeneleri tarafından tanınmamaktaydı.

Bunlar:

  1. Melalo ‘Kirli’: Gri tüyleri olan keskin pençeli bir kuşun adıdır. Uçarken etrafına hastalık, yoksulluk saçarak insanları keder, çılgınlık, hırsızlık ve cinayete iter.
  2. 2. Lili ‘Balgamlı’: Sümüksü balık görünümünde balgamlı hastalıklara (grip, dizanteri) yol açar.
  3. Thulo ‘Şişko’: Dikenli bir küre formunda olup, hamile kadınların karnına sızarak sancılarını arttırmaktadır.
  4. Tharidi ‘Ateşli’: Ufak ve tüylü bir kurtçuk görünümünde olup hamile kadınların karnına girer ve bıraktığı tüyler yüzünden ateşlenmelerine neden olur.
  5. Şilali ‘Soğuk’: Sayısız ayağı olan beyaz bir fare formunda olup insanlarda soğuk titreme nöbetine sebep olur.
  6. Bitoso ‘Oruçlu’: Çok başlı bir kurtçuk olup, baş ve mide ağrısına, iştahsızlık ve öksürüğe sebep olur.
  7. Lolimoşo ‘Kırmızı Fare’: Kırmızı fare formundaki iblis egzama gibi cilt hastalıklarına sebep olur.
  8. Minçeşkre ‘Kadının Bacak Arasından Gelen’: Tüylü bir böcek formunda olup geceleri uyuyanların üzerinde gezerek, frengi ve irinli şişkinliklere sebep olur.
  9. Poreskoro ‘Kuyruklu’: HermAphrodite karakterli, dört kedi başlı, dört köpek başlı, kuş gövdeli, yılan kuyruklu formda tasvir edilip, toprağın altında yaşamakta, veba, koleragibi salgın hastalıklara sebep olmaktadır.

Juklanuş [Çingene Mitolojisi, Folklor] İnsan gövdeli köpek başlı yaratıkların adı olup, zamanında iyi insanlar olmalarına karşın cadı ve büyücülerin kurbanı olmuşlardır. Dağlarda gruplar halinde yaşar ve Loholiçolarla sürekli kavga ederler. İnsanlara karşı düşmanlık gütmedikleri gibi yardımseverdirler ve saçlarının bir teli tüm hastalıkları iyileştirebilir. Sis kralının üç altın elmasını nöbetleşe korumalarının yanı sıra kendi hazineleri de vardır. Bakire bir kız tarafından öpülürlerse tekrar insan haline dönüşeceklerine inanılır. < Jukle, jukel ‘köpek’ + manuş ‘insan’

Kara Kedi Günahkâr insanların Ölüler ülkesine gitmeden önce kara kedi biçimine girerek Rüzgâr Kralı’nın yönettiği Kedi Dağı adlı bir dağda cezalarını çektiklerine inanılmaktaydı.

Kedi Dağı Günahkâr insanların Ölüler ülkesine gitmeden önce kara kedi formunda cezalarını çektikleri, Rüzgâr Kralı’nın yönettiği bir dağın adıdır.

Köpek Beyaz köpeklerin ruhun vücudu terk etmesini, dolayısıyla ölümü kolaylaştırdığına inanılır bu yüzden Çingene kabileleri tarafından beklenirler. Yine beyaz köpekler kutsal dağların tepesinde bulunduğuna inanılan Ölüler ülkesinin bekçisidirler. Transilvanya Çingenelerinin inanışında Momorod ile Almas arasında yer alan dağda dört gözlü dişi bir köpeğin yaşadığına inanılmaktadır. Bu köpeğin dereden su içmesi neticesinde uzun süre yağmur yağacağına, köpeğin dışkısına basan kişinin şansının yaver gideceğine inanılmaktadır. Wlislocki, bu köpekle Hint tanrısı Şiva’nın Sarama adlı dişi köpeği arasında bağlantı kurmuştur.

Köpek İnsanlar Bkz. Juklanuş

Loholiço Şeytanın hizmetine girmiş kötü ruhlu insanların adıdır. Hizmet sürelerinin dolmasının ardından kıllı vücutlu, uzun kulaklı, çöp bacaklı, uzun kollu yaratıklara dönüşmektedirler. Loholiçoların topuklarındaki tüylerin yakılması tüm güçlerini kaybetmelerine sebep olmaktadır. Kadınları olmayan bu yaratıklar kaçırdıkları genç kızları idrarlarıyla kısrağa dönüştürür ve cinsel ilişki sırasında işkence ederek öldürürlerdi. Kralları kanatlı olup istediği yere rüzgâr hızında uçarak gidebilir ve periler kraliçesiyle evlidir. Kral, kraliçeyi perilerini (keşali) yiyeceği tehdidiyle evliliğe ikna etmiş, bu evlilikten insanlara musallat olan 9 hastalık cini doğmuştur. Hastalık cinlerinin dokuzuncusu olan Poreskoro’nun görünüşü kralı dehşete düşürmüş Ana kraliçe ile bir anlaşma yaparak 99 (ya da ) yaşına basan Keşalileri adamlarına teslim etmeleri şartıyla ayrılabilecekleri sözünü vermişti.

Moşto İyi ve güzel olan her şeyin yaratıcısı olan tanrının adı olup Zerdüşt dinindeki Ahura Mazda ile örtüşmektedir. Moşto’nun üç oğlu olup büyüğü yeni şeyler yaratırken, ortancası var olanları onarır, küçük olan ise var olanı yok etmektedir.

Mulo Balkan Çingenelerinin inanışında ölü doğan bebeklerden türeyen vampir benzeri bir yaratık olup, 30 yaşına kadar büyüyüp daha sonra Ölüler Ülkesine geri dönmektedir. Dağlarda yaşayıp çaldıkları hazinelere bekçilik eden Muloların her iki elinin orta parmakları eksik ve vücutları kemiksizdir. Ocakbaşı sohbetlerinde anlatılan hikâyelerin başkahramanı olan Mulolar Batı ve Orta Avrupa Çingenelerinde bütün hortlak çeşitlerini tanımlamak için kullanılmakta ve Çingene dilinde artık kullanılmayan mar ‘ölmek’ fiilinden türediği sanılmaktadır.

Müjde Tıpkı Yahudiler gibi Çingeneler de kendilerini seçilmiş bir halk olarak görmekte, bir gün dünyaya özgürlük ve kardeşlik üzerine kurulu bir Altın Çağ getireceklerine inanmaktadırlar. Firavun efsanesinde işledikleri suçtan dolayı lanetlenip yurtlarını terk etmelerinin üzerinden sene geçince tekrar ülkelerine döneceklerine inanmaktadırlar.

Nivaşi Şişman gövdeli, kızıl saçlı ve sakallı, at toynaklı su cinlerinin adı olup, insaları köprülerden aşağı çekerek boğar ve ruhlarını çömleklerin içine hapsederler, uyuyan kadınlarla cinsel ilişkiye girerek onların büyücü olmalarına sebep olurlardı. Dişi Nivaşiler ise uzun saçlı gür saçlı güzel kadınlar olup, çıplak dolaşıp kırmızı ayakkabılar giyerlerdi. Göllerin dibindeki saraylarda yaşayan Nivaşilerin kadınlar kocalarıyla birlikte ölmek zorundadırlar. Erkek Nivaşiler yaşlandıklarında arkadaşları tarafından yenilir.

Becerikli bir insan tatula adlı bitkinin tohumuyla dişi Nivaşeleri büyüleyip ayağındaki ayakkabıları çıkartmayı başarırsa kendine eş olarak alabilir. Bkz. Succubus

Ölüler Diyarı, Ölüler Dünyası, Ölüler Ülkesi, Yeraltı dünyası Orta Avrupa Çingenelerinin inanışında, ‘Rüzgâr Dağları ‘adı verilen bir mevkide bulunmakta ve dokuz beyaz köpek tarafından korunmaktadır. Çingene halkının inanışında beden çürümeden önce ruh yolculuğuna başlamamaktadır.

Peşoşeskro Çingene dilinde ‘tatula, şeytan elması, boru çiçeği (Latince: Datura stramonium) adlı zehirli bitkinin adı olup, bu bitkiden insanı sarhoş eden, keyif verici bir madde edilmekte aynı zamanda kehanet ve cinlerin kovulması gibi işlemlerde de kullanılmaktaydı. Çingenelerin kökeniyle ilgili bir efsanede bu bitkinin önemli bir rolü bulunmaktaydı. Bilge ve iyiliksever bir adam kendisine hiç karşı gelmeyecek bir kadınla evlenir ve kadına evlenirken eğer kendine karşı gelirse onu lanetlemek zorunda olacağını da bildirir. Yıllar sonra pek çok çocukları olduktan sonra kadın kocasına karşı gelince adam onu ‘tüm insan ve hayvanların sakındığı bir bitki olması, meyvelerinin içinde, dünyaya getirdiği çocukların sayısı kadar çekirdek olması; çocuklarının tüm dünyayı dolaşması’ şartıyla lanetler ve sözde Çingenelerin anası olan bu kadın tatulaya dönüşür.

Phuvuş Yeraltındaki şehir ve köylerde yaşayan vücutları sık tüylerle kaplı ufak tefek, çirkin yaratıkların adıdır. Genelde insanlara karşı iyi davranmalarına karşın kadınları kaçırmaktan da geri durmamaktadırlar. Yaşam güçlerinin kara bir tavuğun yumurtası içinde gizli olduğuna ve bu yumurtanın suya atılması veya kırılması durumunda phuvuşların öleceğine inanılmaktadır. Phuvuşlar tıpkı Nivaşiler gibi kadın büyücülere sihir ve şifa yöntemlerini öğretirler. Yeryüzüne çıktıklarında eğer başlarındaki üç sırma teli şapkayla örtmezlerse insanlara görünmezler. Yeraltındaki şehirlerinin yeryüzüne çıkış noktaları büyük kayalar ve ısırgan otlarıyla kaplıdır. Yüzeye çıktıklarında bu girişi açmak için kırmızı ve şehirlerinin yolunu bulmak için beyaz renkli birer yumurta taşırlar.

Ruh Göçü Sırbistan ve Türkiye Çingenelerinin inanışında Butyakengo adı verilen koruyucu ata ruhlarının babadan en büyük oğla, anneden en büyük kıza geçmesi sürecinin adıdır.

Rüzgâr Kralı Yer ve Gök’ün beş oğlundan en güçlü olanının adı olup, tüm yüksek dağların sahibidir. Günahkâr insanların Ölüler ülkesine gitmeden önce kara kedi formunda cezalarını çektikleri Kedi Dağı da onun yönetimindedir. Bulan insana şans getiren Yıldırım taşlarının oluşmasını sağlamakta, çocuklarıyla birlikte Ateş Kralı’nın çocukları olan yıldırımları önlerine katıp kovalamaktadır.

Save Sumbeskro Kaşt ‘Tüm Tohumların Ağacı’ Yeryüzünde bulunan tüm ağaçların kaynağı olduğuna ve sadece seyretmenin bile insanı gençleştirdiğine inanılan efsanevi ağacın adıdır. Ağacın köklerinin dev bir yılanın ağzında durduğuna dallarının ise gökyüzünün enginlerine dek ulaştığına tepesinde şimşekler çaktığına inanılmaktadır. Bir ‘Dünya Ağacı’ varyantı olmalıdır. Transilvanya Çingeneleri arasında anlatılan bir efsaneye göre kabilenin biri geleneksel olarak her yıl besleyip nehre atarak kurban edilen öküzü kendileri yemiş ve bu vefasızlıklarının sonucunda büyük bir kıtlık baş göstermiştir. Kabilenin yaşlılarından birisinin yol göstermesinin ardından bir kahraman nehrin dibinde bulunan bir kapıdan geçerek Tüm Tohumların Ağacı’na ulaşır ve ondan bir miktar tohum alarak köyüne götürerek kıtlığın yıkıcı etkisini halkından uzaklaştırır. Bir başka geleneğe göre ise çam ve söğüt ağaçları yan yana toprağa dikilip kırmızı bir iple birbirlerine bağlanılırsa yılbaşı gecesi Tüm Tohumların ağacını görmek mümkün olacaktır.

Sis Kralı Yer ve Gök’ün beş çocuğundan birisi olup, dağ perilerinin (keşali) babasıdır. Dağların tepesinde bulunan evinin bahçesinde üstünde üç altın elma bulunan ve Köpek İnsanlarca nöbetleşe korunan bir ağaç bulunmaktadır. Bu elmalardan ilkini koparan insan zengin, ikincisi koparan mutlu, üçüncüsünü koparan ise sağlıklı olur ve kopan elmanın yerini hemen yenisi alır.

Suyolak Gövdesi sık kıllarla kaplı, şifacılık ve büyücülük yeteneği olan bir devin adıdır. İlk cinsel ilişkisi sırasında zayıf düşmesini fırsat bilen şeytanlar tarafından bir kayaya bağlanmıştır.

Şans Dağı Sırbistan ve Türkiye Çingenelerinin inanışında, beklenmedik bir kısmet karşısında bu dağa gidilerek butyakengo adı verilen koruyucu ata ruhları adına kurban kesilirdi.

Şans Elbisesi Keşali adı verilen orman perileri kendi saçlarından dokudukları insanların gözüne görünmeyen bir elbiseyi küçük bir çocuğa giydirerek çocuğun hayatı boyunca kısmetli olmasını sağlarlar.

Şerkano Kalderaş halkının inanışında Tanrı insanın gücünü sınamak için evrenin yaradılışı sırasında yarattığı yılanın adı olup, adına her ilkbahar mevsiminde Yılan günü adlı festival düzenlenmektedir.

Truşul Çingene dilinde ‘istavroz’ anlamına gelen kelime doğrudan Hint mirası olup tanrı Shiva’nın üç çatallı asası Triśulā’dan türetilmiştir. Çingene folklorunda Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinde kullanılan çivileri hazırlama görevinin bir Çingene’ye verildiği onun dördüncü çiviyi sakladığı ya da çaldığı böylece iki yaka için tek bir çivi kullanıldığı yaygın bir temadır.

Urmen, Ursitory Macaristan, Transilvanya, Sırbistan, Polonya ve Rusya Çingenelerinin mitolojisinde olağanüstü güzelliğe sahip kadın görünümünde olan, insanoğlunun kaderini belirlemekle yükümlü dişi cinlerdir. Bir Urmen bir erkekle ilişkiye girmesinin ardından ikisi iyi biri kötü huylu üç Urmen birden doğurur. Annelerinin sütünü bir kez içen Urmenler, hemen yürümeye başlayıp, annelerini terk eder ve ağaç kovuklarında yaşamaya başlarlar. Yetişkin olduklarında kraliçeleri Matuya’nın sarayına taşınmalarına ve 7 sevgili edinmelerine izin verilir. Sekizinci bir sevgili edinmeye kalkarlarsa Çarana adlı dev kuşlar tarafından parçalanarak öldürülerek cezalandırılırlar. Urmenlerin yaşam gücü başlarının arkasındaki üç tel sırma saçta saklıdır.

Yıldırım Taşı, Dil Taşı Bir Şanş Dağı’nın üzerinde bulunduğu takdirde felaket ve hastalıkları önlediğine inanılan, kabile içinde miras yoluyla kuşaktan kuşağa geçen efsanevi taşın adıdır. Kabilenin falcıları tarafından her şeyi gördüğüne inanılan ‘Güneş Kral’la iletişim yani kehanet amaçlı da kullanılabilir.

Kaynak

Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara,

Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara,

Ayrıca Oku

funduszeue.info

&#;dan Çingene Düğünü(Roman Halk Düğünü) &#;Pathé-Magazine&#; video kaydı.

funduszeue.info

İçindekiler

Domlar kimler?

Domlar veya &#;Dom&#; (Arapça : دومي veya دومري -Domi,Domre) tahmini sayıları 3,3 veya 2 milyon civarında olan, büyük bölümü İran, Türkiye, Irak ve Mısır olmak üzere Orta Doğu ülkeleri ve Kuzey Afrika da yaşayan Hint-Aryan ırkına mensup Hindistan menşeli (Gurbati, Kouli, Çingene) veya Orta Doğu ve Dom çingeneleri olarak da &#;

Domlar Kürt mü?

Savaşlar ve maddi nedenlerle yüz yıllar önce Hindistan&#;dan dünyanın dört bir yanına göç eden Domlar Irak, İran, Suriye ve Türkiye&#;de yaygınlık gösteren etnik bir grup. Çoğunlukla Kürtçe de konuştukları için Kürtlerle karıştırılıyorlar ancak Domlar ayrı bir kültürel topluluk aslında.

Dom yapı nedir?

Dom Yapısı Yatay kesitleri daire veya elipse benzeyen kubbe şeklindeki yapılara dom denir. Domların oluşumunda farklı etmenler etkili olabilmektedir. Bazı domlar magma intrüzyonu sonucu oluşurken, kriptovolkanik domlar, volkanik gazların tabakalar arasına sızmasıyla oluşur, bazı domlar ise tuzdan meydana gelebilir.

Dom nasıl oluşur?

Coğrafyada sıkça kullanılan bir terim olan dom, epirojenik hareketler sonucunda meydana gelir. Bu yapıların oluşması için yer kabuğunda geniş bir yaylanma olması gerekmektedir. Bu yaylanma ve iç basınçlar sayesinde dom adı verilen yapılara rastlanılır.

Mardinde çingene var mı?

* Dünyada yaklaşık 12 milyon Roman yaşamaktadır. * Romanlar&#;ın Türkiye&#;de yoğun olarak yaşadıkları yerler, Kırklareli, Edirne, Ankara, İstanbul, Düzce, İzmit, İzmir, Afyon, Tokat, Sivas, Denizli, Mardin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Samsun da yaşarlar.

Romanların dini inancı nedir?

Çingenelerin Dini İnançları Anadolu ve Balkan yarımadasında Çingenelerin bir dini olduğuna inanılmamakta, yerleştikleri toplumun inancını paylaştıkları görüşü hâkimdir.

DOM nedir ne işe yarar?

DOM, HTML belgesini programlama dilleri tarafından manipüle edilebilecek nesnelere çevirir. Kısacası DOM, HTML belgeleri ile programlama dilleri arasındaki iletişim için yaratılmış bir standarttır.

DOM tipi ne demek?

DOM (Document Object Model), internet teknolojisinde kullanılan HTML (HyperText Markup Language) Hiper Metin İşaretleme Dili ve XML (EXtensible Markup Language) Genişletilebilir İşaretleme Dili gibi belgelerin, tüm programlama dilleriyle ya da script dosyalarıyla iletişim kurmasını sağlayan bir arabirim aracıdır.

Dom tipi ne demek?

Dom Nedir Ekşi Sözlük?

müzikte dominantın kısaltması.

Çingeneler en çok hangi ilde?

Çingeneler yaşadıkları her ülkede değişik adlarla anılırlar. Çingeneler, dünyanın en renkli göçebe topluluklarından biridir. Türkiye&#;de yoğun olarak yaşadıkları yerlerin başında özellikle Adana (Cono aşireti) olmak üzere, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Düzce, İstanbul ve İzmir gelir.

Mardin&#;in yüzde kaçı Kürt?

Mardin&#;de Kürt nüfusun çoğunluk olduğu doğru. Ama %80 değil%65 civarıdır. Mardin Merkez, Midyat, Ömerli ve Yeşilli ilçelerinde Arap nüfusu çoğunluktur burada. Midyat&#;ın köylerinde Kürt nüfusu daha fazladır.

Çingeneler hangi dine inanir?

Çingeneler gusül abdesti alır mı?

Çingenelerin de gusül abdestine pek önem vermemesi, gusül abdestini belden aşağı tarafını yıkamak olarak algılamaları, Sunniler arasında alay konusudur.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası