bipermax eczane fiyatı / TÜRK ANDROLOJİ DERNEĞİ | Erken Boşalma

Bipermax Eczane Fiyatı

bipermax eczane fiyatı

DERGİ - Cinsel isteksizlik sorunu olan kadınlara ilaç var mı?

Barbara Gattuso 30’lu yaşlarının sonuna doğru kocası ile sekse karşı tavrının değiştiğini fark etti. “Bu konuyu onunla hiç konuşmadım ama doğrusu seks umurumda değildi” diyor. Şimdi 66 yaşında Barbara.

Sorunu isteksizlikti. Çoğu zaman, uzun dönemli ilişki yaşayan kişilerde zaman içinde başlangıçtaki tutkulu dönem söner gider. Fakat Barbara’nın sekse karşı hiç ilgisi yoktu. Ve sadece kocasına karşı değil hiç kimseye karşı herhangi bir cinsel arzu beslemiyordu. Cinsellik alanında çalışma yapan psikologlar cinsel istekteki dalgalanmaları tümüyle normal karşılıyor, özellikle kadınların yaşı ilerledikçe. Bazıları ise bunun beyindeki kimyasalların dengesizliğinden kaynaklanan tıbbi bir sorun olduğuna inanıyor.

Bugünlerde ABD Gıda ve İlaç Bakanlığı (FDA), “kadınlara yönelik viagra” olarak da bilinen Flibanserin adlı ilacın kullanımına onay verip vermeyeceğini tartışıyor. İlacın lehinde ve aleyhinde görüş belirten uzmanlar var.

Hatalı bağlantılar

Peki cinsel arzunun ortadan kalkmasına neden olan nedir? Flibanserin’in bu sorunu nasıl çözmesi bekleniyor? Yaşı ilerledikçe cinsel sorunlarla yüz yüze gelen sadece kadınlar değildir. Erkeklerin Viagra kullanımı bunun açık göstergesidir.

California Üniversitesi’nde psikiyatrist Stephan Stahl tıptaki şu deyimi hatırlatıyor: “Erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu üç şekilde görülür: Ereksiyon, ereksiyon, ereksiyon.” Ve şu eklemeyi yapıyor: “Kadınlarda da cinsel fonksiyon bozukluğu üç şekilde görülür: Arzu, arzu, arzu.”

Bilim insanları açısından hem arzudaki bu azalmanın nedeni, hem de arzunun kaynağı gizemini koruyor. Tek bilinen şey bu sorunun beynin ödül bağlantılarıyla ilgili olduğu. Bu konudaki teorilerden biri, kadınlarda cinsel isteğin azalması bozukluğunun (HSDD), beynin ön kısımlarında günlük işlerle ilgili kısmın devre dışı kalamamasından kaynaklandığını ileri sürüyor. Bu nedenle beyinde motivasyon ve zevki harekete geçiren ödülle ilgili bağlantılar sınırlanmış oluyor.

Bir zamanlar erkeklerin cinsel bozukluklarını tedavide oldukça başarılı görülen Viagra’nın ardından benzer bir ilacın kadın versiyonunu bulma yarışı başlamıştı. Kadınlardaki arzu sorunundan dolayı bu ilaç cinsel organa değil, beyne yönelik olacaktı.

Flibanserin bu yöndeki adımların bir ürünü. Başlangıçta antidepresan olarak geliştirilen ilacın ruh hali üzerinde bir etkisinin olmadığı görüldü. Fakat ilacın klinik deneme aşamasına katılan kadınlar bir yan etkiden söz etmeye başlamıştı: sekse karşı ilgilerinin artması.

Flibanserin, bu devre sisteminde nörotransmiter adı verilen sinyal moleküllerinin (dopamin, nöradrenalin ve serotonin) dengesine ince ayar çekiyordu. Stahl, bu ilacın “bu devre sisteminin ayarlı olmasını sağlayacak şeyin yerini aldığını ya da onu normal seviyede tuttuğunu” belirtiyor. “Belki de kadınların cinsel isteklerini sınırlayan beyninin ön kısmındaki bu devreleri kapatmasını sağlıyordur” diyor Stahl.

Alevlenen arzular?

Flibanserin’den antidepresan olarak vazgeçilmiş, ama HSDD bozukluğu olan kadınlarda cinsel isteği canlandırmak için kullanılması önerisi getirildi. Fakat ilk denemelerde kadınlar “tatmin edici bir cinsel hayat”tan söz etseler de, ilacın cinsel istekleri üzerinde önemli bir etkisi olduğunu gösteremediler. Bu nedenle FDA ilacın bu amaçla kullanımına ’da onay vermedi.

Fakat daha sonraki araştırmalar bu ilacın cinsel isteği artırıcı etkisinin olduğunu, fakat bu etkinin sınırlı kaldığını gösterdi. Kadınlardaki HSDD bozukluğuna yönelik ilaç bulunması doğrultusunda kampanya yürüten Even The Score adlı kampanya grubunun (maaşı bir ilaç şirketi tarafından ödenen) başkanı Susan Scanlan, sorunun bu etkinin nasıl ölçülebileceğinde yattığını belirtiyor.

“Ortalama bir Amerikalı kadın ayda üç kez seks yaşıyor. Eğer hasta bu aylık sayıyı tutturamadıysa bu ilacın başarısız olduğu anlamına mı gelir?” diye soruyor. Flibanserin kullanan kadınların 28 gün içinde 2,5 kez seks yaptığını, HSDD bozukluğu olan kadınlarda bu sayının 1,5’te kaldığı belirtiliyor.

Bu denemelere katılan bazı kadınlarsa daha büyük gelişme kaydetmişti. Barbara onlardan biriydi. ’de bu denemelere katıldığında ona önce plasebo ilaç verilmişti. İlacın hiçbir etkisi olmadığını gördü. Daha sonra gerçek ilacı denediğinde ise birkaç hafta içinde farklı bir insana dönüştüğünü, cinsel yaşamında büyük ilerleme olduğunu söylüyor Barbara.

Yan etkiler

Fakat bu gelişmelere karşılık bazı yan etkileri vardı ilacın: baş dönmesi ve bulantı gibi. Scanlan bunun Viagra ve ereksiyon sorunuyla ilgili diğer ilaçların yan etkileri kadar şiddetli olmadığını söylüyor. “Erkekler için onay verilen bu ilaçların 26’sında kalp krizi, körlük, ani ölüm ve peniste delinme gibi yan etkiler gözlenmiştir” diyor.

Bazıları ise Flibanserin gibi bir ilaca onay verilmesinin, kadınları, ilişki uzmanlarına danışma ya da hayatlarındaki aşırı çalışma ve depresyon gibi diğer sorunları çözmeye yönelme yerine hemen tıbbi çözüme başvurmaya itebileceğini söylüyor. Cinsel istek sorununda ilişkilerin, ruh hali, mahremiyet gibi faktörlerin önemli olduğu belirtiliyor.

Fakat yine de bazı durumlarda ilaca dayalı çözüm gerekebileceği, ancak bu ilacın klinik olarak önemli gelişmeye işaret etmesi ve yan etkileri konusunda daha ayrıntılı bilgiye ihtiyaç olduğu görüşü savunuluyor. Flibanserin’in reddedilmesi halinde ise daha etkili alternatif arayışlarının sekteye uğramasından da endişe duyuluyor.

Son çare

Kimse önce ilişkiyle ilgili sorunlar, yorgunluk, stres, ilaç kullanımı gibi başka faktörler hesaba katılmadan hızlı çözüm olarak ilaca başvurulması gerektiğini savunmuyor. Stahl, “Sekse ilgi duymuyorsanız şunu sormanız lazım: bu ilgisizlik sadece kocanıza karşı mı yoksa genel bir ilgisizlik mi? İlacın kötü bir evliliğe faydası olmayacaktır” diyor.

Barbara ilişki sorunlarının çözümü için danışmanlara başvurulabileceğine, ama bunun kendi evliliğine fazla bir faydası olmayacağına inanıyor. “Diyabet gibi tıbbi bir sorununuz varsa istediğiniz kadar konuşun bir faydası olmaz. HSDD de beyinde bir dengesizlik sorunudur.”

Barbara gibi hastalar Flibanserin’i kendileri için son çare olarak görüyor. “İlacın denemelerden çekildiğini öğrendiğimde sadece kendim için değil, bu sorunla karşı karşıya olan ve yardım alamayan yüzbinlerce kadın için üzüntü duydum. Onların böyle bir ilaca ihtiyacı var” diyor.

Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz.

Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.

Bakanlığın kara listesinde; bu çikolata ve içeceklere dikkat!

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit tağşiş yapılan ve ilaç etken maddesi kullanılan gıda ürünlerinin listesini kamuoyu ile paylaştı. Listede bazı içecek ve çikolatalarda kullanılan "Sildenafil sitrat" isimli ilaç etken maddesi dikkat çekti. Uzmanlara göre, cinsel performans artırıcı özelliği olan bu maddenin bilinçsiz tüketilmesi, kalp rahatsızlıklarına ve hatta aşırı kullanımda ölüme neden olabilir.

Yayınlanma: - 15 Ekim Güncellenme:

Bakanlığın kara listesinde; bu çikolata ve içeceklere dikkat!

Tarım ve Orman Bakanlığı, hileli ürün listesini açıkladı. “Performans artırıcı enerji yüklü” diye satılan çikolatalarda ve kahvelerde sildenafil, tadalafil gibi birçok ilaç hammaddesi tespit edildiği belirtildi.

Bu maddeyi içeren ürünlere ulaşmak ise çok kolay. Bunları üreten firmalara verilen ceza bu yıl 22 bin lira. Firmaların elde ettikleri kazançların ise bu cezanın çok çok üzerinde olduğu , caydırıcı olması için hapis ya da  ticaretten men  gibi önlemlerin etkili olabileceği bildiriliyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Şenyurt, “Listede bulunan ilaç etken maddelerinden biri de Sildenafil. Bunlar enerji içeceklerinde, çikolatalarda yine performans artırıcı ürün olarak sunulmakta ve halkın çok rahat ulaşabileceği satış noktalarında yer alıyor. Son derece tehlikeli” dedi.

İŞTE BAKANLIĞIN YAYINLADIĞI O LİSTE

“GIDA DENETİMLERİ YETERLİ DEĞİL”

Üretici firmaların yeterince denetlenmediğini ifade eden Şenyurt, şunları söyledi:

“ sayılı kanun kapsamında gıda denetimi, Kamu denetimi gıda hilelerinin önüne geçmek için çok önemli. Bunların frekanslarının artırılmasını biz öneriyoruz. Şu anda bin civarındaki kayıtlı onaylı işletmeleri, 6 bin civarında teknik personel denetliyor. Ve ortalama yılda 1 kez bir işletmenin denetleniyor olması bu sayının yetersiz olduğunu gösteriyor. Yapılan tespitlerde farklı gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapılan firmalar, belli aralıklarla bakanlıkça yayınlanıyor. Bu bir parça caydırıcı etki yapabiliyor ancak yapılan incelemeler gösteriyor ki aynı firmalar isim değiştirerek bu hatayı, bu yanlışı yapmaya devam ediyorlar. Bu da gösteriyor ki uygulanan cezai yaptırımlar yeterli değil. Cezai yaptırımların da artırılması son derece önemli” şeklinde konuştu.

“SİLDENAFİL MADDESİ ÖLÜME GÖTÜREBİLİR”

“Hile yapılan, taklit tağşiş yapılan ürün gruplarından bir tanesi de içecek grubunda tespit edilen ilaç etken maddesi.” diyen Şenyurt, “Son derece tehlikeli, insanları ölüme götürebilecek, kalp krizlerine yol açabilecek, doktor kontrolünde verilmesi gereken ilaç etken maddeleri. “Sildenafilö örneğin tespit edilmiş. Bunlar enerji içeceklerinde, çikolatalarda yine performans artırıcı ürün olarak sunulmakta ve halkın çok rahat ulaşabileceği satış noktalarında yer alıyor. Son derece tehlikeli. Bu tür ürünler üreten firmalar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu ve kovuşturma yapılıyor. Ama bu konuda halkımızın da dikkatli ve duyarlı olması lazım.  Bu kadar ucuz olmamalı, bu ürünlere ulaşım bu kadar kolay olmamalı. Zaten bu yüzden yasaklı” dedi.

BU TÜR ÜRÜNLERE ULAŞIM ÇOK KOLAY

Taklit, tağşiş  yapan firmalara verilen cezaların caydırıcı olmadığını dile getiren Şenyurt, şöyle konuştu:

“Bu  konuda çok titiz davranmak lazım. Gelişi güzel, her yerden ulaşabiliyor insanlar bu tür ürünlere. Kamu denetimi bu konuda belli ki sıklaştırılmış. Daha da sıkılaştırılmalı ve bunlar zaten halkın sağlığını tehdit ettiği için, bu ve benzer ürünlerde yapılan tespitlerde, üretici firmalar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunularak bunlarla ilgili yasal işlem yapılmakta. Diğer taklit tağşiş ürünlerde ceza sadece para cezası olarak karşımıza çıkıyor. Bu yıl enflasyon oranının da artırılmış haliyle 22 bin lira şu anda uygulanan ceza. Zaten kötü niyetli olan, haksız kazanç elde eden bu cezayı göze alarak bu işe giriyor. Çünkü elde ettiği kazanç zaten bu cezanın çok çok üzerinde. Dolayısıyla bu cezayı göze alarak üretime devam eden firmalar var. Bunlarla mücadele etmek lazım. Cezaları caydırıcı hale getirmek lazım. Belki hapis cezası, belki ticaretten men cezası gibi farklı seçenekler olabilir. Şu anki cezaların caydırıcı olmadığını açıkça söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

YILDA BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR

Gıdaya bağlı hastalıkların önüne geçmenin önemini vurgulayan Şenyurt, “Yılda milyon insan dünya genelinde gıdaya bağlı hastalıklarla karşılaşıyor. ´ün üzerinde tanımlanmış gıdaya bağlı hastalık var. Bunların bir kısmının ölümle sonuçlanan etkileri olduğu gibi hafif atlatılan sağlık sorunları da bunların içersinde ve yılda bin kişi hayatını kaybediyor. Ülkemizde de geçtiğimiz yılda hatta bu yıl, sahte içkiden ve yedikleri yemekten zehirlenerek ölen insanlar hala duyuyoruz. Bu tür olayların önüne geçmek için bilinçli olmak zorundayız” dedi.

“ÜRÜNLERİN İÇERİKLERİNE BAKMIYORUZ”

Bazı vatandaşlar da aldıkları ürünlerde denetimlerin yetersiz olduğunu dile getirdiler. Murat Akın, “Yeterli denetim de yok. Biz de dikkat etmiyoruz zaten. Bakmıyoruz. Ezbere alıyoruz” şeklinde konuştu.

Özellikle enerji içeceklerini kalp rahatsızlıklarına yol açması nedeniyle tüketmediğini dile getiren 10 yıldır İstanbul’da yaşayan Ukraynalı Viktor Cherepakha, “Açıkçası ben alışveriş yaparken ürünlerin içeriklerine bakmıyorum ama tahmini hangi ürünün nasıl işe yaradığını biliyorum. Şahsen enerji içeceği mesela almıyorum. Çünkü enerji artırıcı bir şey yani, kalbin çalışma hızını artırıyor ve bu sağlıklı bir şey değil. O yüzden pek tüketmemeye bakıyorum. Çikolata pek düşündürmedi açıkçası daha önce bunu” ifadelerini kullandı.

Satın aldığı gıda ürünlerinin içeriğini incelemediğini ifade eden Nihat Eren ise, “Genelde onlara bakmıyoruz. Ben Türk malı olup olmadığına bakıyorum açıkçası. O bahsettiğiniz konulardan da pek fazla bilgimiz yok. İçeriğine de bakmıyoruz. Baktığımızda da çok fazla bir şey anlamıyoruz” dedi.

TEİS: İNTERNETTE KONTROLSÜZCE SATILIYOR

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, “performans artırıcı enerji yüklü” adı altında satışa sunulan çikolata ve kahvelerde, “sildenafil”, “sibutramin”, “tadalafil” gibi ilaç ham maddelerinin tespit edildiğini bildirdi.

TEİS Başkanı Saydan yaptığı yazılı açıklamada, içeriğinde ilaç etken maddesi belirlenen takviye ürünlerin ölümcül tehlikeleri bulunduğuna dikkati çekerek, “Vatandaşın yediği çikolatalarda, içtiği kahvelerde, aldığı gıda takviyelerinde ilaç etken maddelerinin bulunabiliyor olmasıyla halk sağlığı ciddi bir tehdit altındadır. Bu durum neden engellenemiyor?” ifadesini kullandı.

Bu tür ürünlerin internet ortamından kontrolsüzce satın alınabileneceğini belirten Saydan, “Sildenafil ve sibutramin gibi maddeler ilaçtır ve bunlar rastgele satılamaz. Eczacılar olarak, bitkisel ürün adı altında toplanan gıda takviyelerinin kontrolsüzce her ortamda satılmasını, hayret ve üzüntüyle takip ediyoruz. ” değerlendirmesinde bulundu.

Halkın sağlığını bozan, kişilerin hayatını kaybetmesine neden olan bu tür ürünlerin sadece eczanelerde ve eczacı kontrolünde satılması gerektiğine işaret eden Saydan, “Bir ürüne ilaç şekli verilmişse, dozu belirlenmiş veya ilaç etken maddesi katılmışsa izni ve kontrolünün Sağlık Bakanlığında, satışının ise eczanelerde olması gerekir.” açıklamasını yaptı.

DHA/AA

Ünlülerin tanıttığı 'zayıflama çayı' da o listedeİlginizi ÇekebilirÜnlülerin tanıttığı 'zayıflama çayı' da o listede

beyindoktorDünyaenflasyongenetikHatayHileinternetistanbulMustafa KemalMustafa Kemal ÜniversitesiparaSağlıkSağlık BakanlığıSözcüTarım ve Orman BakanlığıTürkiyezayıflama

Erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu) nedir?

Erektil disfonksiyon, sertleşme sorunu (SS) olarak da tanımlanabilir. Sertleşme sorunu cinsel ilişki esnasında yeterli sertleşme düzeyine ulaşamama ya da boşalma oluncaya kadar bu sertleşme düzeyini sürdürememe olarak tanımlanır. Her 10 erkekten birini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Genellikle 40 yaşından sonra daha sık görülür.

Erektil disfonksiyon kimlerde görülür?

Çoğu erkek hayatının belli döneminde, ciddi stres altında ise, ciddi hastalık geçirdi ise sertleşme sorunu yaşayabilir. Genellikle yaş arası erkeklerin %30'unda serleşme ile ilgili sorun yaşadığı gösterilmiştir. İlerleyen yaşla birlikte sertleşme sorununun oranı ve şiddeti de artabilir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarının yüksek olması, sigara ve alkol tüketimi, kalp hastalığı, damar sertliği, depresyon, kullanılan ilaçlar sertleşme sorunu bakımından risk oluşturabilir.

Erektil disfonksiyon tanısı nasıl konulur?

Hastaya öncellikle detaylı sorgulama yapılır. Detaylı anamnezle risk faktörleri sorgulanır. Şeker hastalığı varsa derecesi, yüksek tansiyon, hiperlipidemi, obezite, kalp hastalığı sorgulanır. Hastanın hastalıkları ve geçirmiş olduğu cerrahi girişimler önemlidir. Pelvik cerrahi ve radyasyona maruziyet sorgulanır. Geçirdiği ciddi kazalar, sigara ve alkol kullanımı, ereksiyon esnasında ağrı ve eğrilik şekil bozukluğu olup olmadığı sorgulanır. Peyroni hastalığı ekarte edildikten sonra psikolojik nedenler sorgulanır. Daha sonra fizik muayeneye geçilir. Genital bölge muayene edilir. Testis ve epididimler muayene edilip, testis boyutları, testiste kitle olup olmadığı, epididimit araştırılır. Penis muayene edilerek peyroni hastalığı ekarte edilir. Prostat muayenesi ile prostat kanseri, prostat büyüklüğü ve prostatit araştırılır.

Bazı kan ve idrar testleri yapılır. Açlık kan şekeri, kreatinin, lipid profili, testosteron, D vitamini düzeyi, idrar tahlili ve PSA mutlaka bakılmalıdır. Damarsal problem düşülüyorsa penil doppler USG ile penis arter ve venöz sistemi bakımından fikir sahibi olunabilir. Nörolojik neden düşünülüyorsa bulbokavernöz refleks araştırılabilinir. Uyku esnasında sertleşme olup olmadığı NPT testi ile araştırılabilinir. Normalde uyku esnasında gece boyunca defa sertleşme olması beklenir. Bu test psikolojik ve fiziksel nedenlerin araştırılmasında yardımcı olur. Mediko-legal durumlarda kullanılan önemli testtir.

Ereksiyon (sertleşme) ilacı nedir?

Sertleşme sorununun ilk basamak tedavisini oluşturur. Bu ilaçlar sertleşme sorununu ortadan kaldırmaz. Cinsel teması sağlayacak sertleşme düzeyine ulaşmada yardımcı olur. Ağızdan alınır ve fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri olarak adlandırılırlar. Sertleşme sorunu için bu hapların ilişkiden saat önce alınması gerekir. Hastaların %80'inde etkili bir ilişki sağlar. Bu haplar geçici ve hafif yan etkilere sahiptir. Vardenafil gibi kısa etkili olabildiği gibi, tadalafil gibi uzun etkili olabilir. Sildenafil yağlı gıda ve alkolle etkilenirken, vardenafil yiyeceklerden daha az etkilenir. Tadalafil ise yiyecek ve alkolden etkilenmez.

Ereksiyon ilaçlarını kimler kullanabilir? 

Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörü olan ilaçların genel sağlık durumu hakkında bilgimiz olmayan hastalarda kullanılması çok tehlikeli olabilir. Koroner yetmezliğinde kullanılan nitrat grubu ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Kontrolsüz hipertansiyonu olanlarla, şiddetli aritmisi olanlarda kullanımı oldukça risklidir. 

  • Uzun ya da kısa etkili nitrat içeren ilaç kullanmayanlar
  • Ciddi kalp yetmezliği olmayan kişiler
  • Son 6 ayda kalp krizi geçirmemiş olanlar
  • İleri derecede karaciğer ve böbrek yetmezliği olmayan kişiler
  • Retinis pigmentosa hastalığı olmayan kişiler bu ilaçları kullanabilirler.


Ereksiyon ilaçlarının yan etkileri var mıdır?

Genel olarak sağlıklı ve risk grubunda olmayan hastalar bu ilaçları kullanabilirler. Genç yaş grubunda olan kişiler de bu ilaçları performans artırıcı olarak kullanmaktadırlar. Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörü olan ilaçların bazı yan etkileri mevcuttur. Bunlar:

  • Ateş basması, yüzde kızarma hissi
  • Çarpıntı
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Görme bozukluğu
  • Terleme
  • İştahsızlık
  • Burun dolgunluğu
  • Sırt ve bacak kaslarında ağrı şeklinde özetlenebilir.


Ereksiyon (sertleşme) ilaçlarının içeriği nedir?

Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörü olan bu ilaçlar kısa ve uzun etkili olan çeşitleri vardır. Kısa etkili olanlardan sildenafil yağlı gıda ve alkolden etkilenirler. Uzun etkili olan tadalafil ise yiyecek ve alkolden etkilenmez. Sildenafilin daha çok aç karına alınması önerilir.

Ereksiyon ilaçlarının etkili olabilmesi için testosteron düzeyinin normal olması gerekir. Eğer bu ilaçlar etki etmiyorsa testosteron düzeyinin kontrol edilmesi gerekir. Testosteron düzeyi düzeltildikten sonra fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri tekrar denenebilir.

İnternet üzerinden satılan ereksiyon ilaçları sağlık sorunu yaratır mı?

İnternet üzerinden satılan, ereksiyona katkısı olacak olan ilaçlar ciddi sağlık sorunları yaratabilir. İnternet üzerinden satılan bu ilaçlar önemli pazar payına sahiptir. İçeriklerinin ne olduğu bilinmeyen bu ilaçların içinde ciddi sağlık sorunu yaratacak ölümcül madde içerebilir. Ayrıca üzerinde belirtilen madde hiç olmayabilir veya belirtilenden daha az içerebilir. Bunlar ciddi sağlık sorunu yaratmazken, içinde zararlı maddeler içerenler önemli sağlık sorununa neden olabilir. Fiyat olarak ucuz olması pazar payının artmasına neden olurken, içeriklerinin toksik olması ölüme bile neden olabilir. Son derece toksik olabilen bu ilaçlardan uzak durulmalıdır. Gençlerde ise yüksek doz kullanımda nadiren priapizme neden olabilir.

Ereksiyon ilaçları etki etmiyorsa uygulanabilecek yöntemler nelerdir?

İlacın yeterli olmadığı durumda doz artımı yapılabilir. İlaç alındıktan saat sonra ilişkide bulunulmalıdır. Bu ilaçların cinsel uyaran olmadan etkili olmayacağı dikkate alınıp mutlaka cinsel ilişkiye girilerek denenmesi önerilir. Etkili olmadığına karar verebilmek için en az 4 ayrı seferde kullanılması önerilir.

Düşük şiddette şok dalga tedavisi:

Fosfodiesteraz tip 5 inhibitörü olan ereksiyon ilaçları etkili olmuyorsa penise düşük şiddette şok dalgası uygulayarak daha iyi ereksiyon sağlanabilir. Şok dalgası peniste kan damarlarını artırmakta, penise daha çok kan gelmesine neden olmakta ve ereksiyon ilaçlarının daha etkili olması sağlanabilmektedir. Daha iyi ereksiyon olduğu gibi, ereksiyonu devam ettirebilme bakımından da katkısı olur. Genellikle haftada 2 veya 3 defa olmak üzere 6 seans uygulanır. Bir ay ara verdikten sonra gerekirse 6 seans tekrar uygulanabilir. Daha önce etkili olmayan fosfodiesteraz tip 5 inhibitörü olan ereksiyon ilaçları bu tedaviden sonra etkili duruma geçebilir. Yine de yeterli etki elde edilemediği zaman intrakavernosal enjeksiyon uygulanır. 

İntrakavernosal enjeksiyon:

Ereksiyon ilaçlarının yeterli etkiyi göstermediği durumlarda penis içindeki korpus kavernosum denen süngerimsi doku içine ilaç enjekte edilmesidir.

Topikal tedaviler: 

Topikal tedavi olarak penis ucunda üretranın açık olan uç kısmına uygulanır.

Vakum cihazı: 

Vakum cihazları silindir şeklinde olup, penisi sıkan silikon halkası mevcuttur. Venöz kanın peniste tutulması prensibine dayanır. Penis halkası yerinde kaldıkça ereksiyon devam eder. Kan sulandırıcı kullanan hastalarda uygun bir tedavi seçeneği değildir. Vakum cihazı rahatsızlık hissi verebilir. Orgazm sırasında boşalmayı zorlaştırabilir. Penis derisinde morarmaya ve hissizliğe neden olabilir. Penise takılan halkayı yarım saatten fazla tutmak penise zarar verebilir.

Penil implantlar: 

İki çeşit penil implant mevcuttur, bunlar yarı sert bükülebilir implantlar ve şişirilebilen implantlardır. Bükülebilir implantlar penis içine yerleştirilir. Cinsel ilişki esnasında uygun pozisyon verilir. Bu implantlar takıldığında penis devamlı ereksiyon halinde kalır. Şişirilebilir protezler ise penis içine yerleştirilen bir çift şişirilebilir silindirden oluşur. Silindirler, rezervuar ve pompadan ibaret olmak üzere 3 parçadan oluşur. Pompa skrotuma, rezervuar mesanenin yanına yerleştirilir. İlişki öncesi pompa birkaç kez aktive edilerek, rezervuardaki sıvının penisteki silindirlere gitmesi sağlanarak ereksiyon sağlanır. Her iki protez de operasyonla takılır. Şişirilebilir implantlar daha doğal ve hasta konforu bakımından daha üstün olduğu için daha çok tercih edilir. Komplike durumlarda ve elini kullanamayan hastalarda bükülebilir protezler tercih edilebilir. En önemli komplikasyonları protez enfeksiyonu olup protezin çıkarılmasını gerektirir. Mekanik bozukluklar nadiren oluşabilir.

Ne zaman intrakavernosal enjeksiyon uygulanır?

Fosfodiesteraz tip 5 inhibitörü olan ereksiyon ilaçlarının etkili olmadığı durumlarda uygulanabilir. Genellikle penisin yan kısmına, vücuda yakın olan bölgesine yapılır. Cinsel ilişkiden dakika önce uygulanması yeterlidir. Etkili olabilmesi için cinsel uyarana gerek yoktur. Genellikle ereksiyon olduktan sonra dakika etkilidir. Yatakta oturur durumda uygulanması genellikle tercih edilir.

İntrakavernosal enjeksiyon nasıl etki eder?

İntrakavernosal enjeksiyonda kullanılan ilaçlar penis damarlarının düz kaslarında kas hücrelerine gevşemeye neden olarak penise daha çok kan gelmesine, peniste kan göllenmesine ve ereksiyona neden olurlar. Enjeksiyondan dakika sonra peniste ereksiyon olur. Genellikle cinsel uyarana gerek olmaz.

İntrakavernosal enjeksiyonun yan etkileri nelerdir?

İntrakavernosal enjeksiyonun önemli yan etkisi; enjeksiyon yapıldığında ağrı olmasıdır. Enjeksiyon yapıldığında ağrı başlar ve kısa sürelidir. Diğer bir yan etki ise ereksiyonun 2 saat içinde kaybolmaması ve ağrı oluşturmasıdır. Bu durum penis damarları içinde düz kas hücrelerine zarar verebilir. Sertleşmenin 2 saatı aştığı durumlarda doktorunuzla iletişime geçmeniz ya da en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeniz önerilir.

Topikal tedavi ne zaman uygulanır?

Alprostadil, fosfodiesteraz tip 5 inhibitörü olan ereksiyon ilaçlarının etkili olmadığı durumlarda penis ucundan uygulanabilir. Alprostatdilin en önemli avantajı sistemik yan etkilerinin nadir görülmesi ve diğer ilaçlarla etkileşimi olmamasıdır. Ancak idrarda yanmaya neden olur.

Topikal tedavinin yan etkileri

Alprostadil bazan tansiyon düşüklüğüne neden olabilir, sersemlik yaratabilir, peniste ağrı yapabilir. Üretral kanama, üriner sistem enfeksiyonlara neden olabilir. Cinsel ilişki esnasında ilacın geçmesini önlemek için kondomla ilişkide bulunulması gerekir.

Doç. Dr. İzak Dalva
Bayındır Söğütözü Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir