körler çarşısında ayna satma sağırlar çarşısında gazel atma anlamı / Mevlana - Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında

Körler Çarşısında Ayna Satma Sağırlar Çarşısında Gazel Atma Anlamı

körler çarşısında ayna satma sağırlar çarşısında gazel atma anlamı

Ayna Sözleri Ayna ile İlgili Söylenmiş En Özlü Sözler!

Ayna Sözleri

Davranış; herkesin kendi resmini gösteren aynadır.
- Goethe

Gençliğin aynada göremediğini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar.
- Hz. Mevlana

Ziyan olan günlere bakıyorum. Bu biraz da aynaya bakmak gibi

Aynaya baktığınızda suçluluk duyuyorsanız gerçekleri öğrenmişsinizdir.
- V. For Vandetta

Büyük sorular gördüm büyük büyük aynalar da Bir ateşe düşmekmis yaşamak bildim Bütün kervanlar göçtü yükleri bendim Mevlana Idris.

Çok kırık bir aynaya bakmak gibidir hayat zaman zaman
- Nuri Pakdil

Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini göremez.
- Hz. Mevlana

Her iyi kitap insanın aynasıdır, aynaya bakan bir maymunsa, aynada görünenin havari olması imkansızdır.
- Lichtenberg

Ayna verirsin sevdiklerinin eline. Dersin ki; sakın kırmayasın, incitmeyesin. Eğer kırarsan aynayı, kendini göremezsin.

Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez.
- Hz. Mevlana

Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.
- Şems-i Tebrizi

Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
- Hz. Mevlana

Güzel yüz aynaya âşıktır.
- Hz. Mevlana

Hayat bir ayna gibidir. Gülümserseniz o da size gülümser.
- Peace Pilgrim

Bazen aynaya bakmak geliyor içimden sırf, sırtımdan vurmayacak birini görmek için

Her seven, sevilenin boy aynasıdır. Sevmek, sevilenin o aynaya bakmasıdır.
- Özdemir Asaf

Sabahları seninle doğar içimdeki güneşin, gülücüklerinle sıcaklığımı arttırır ve batmazcasına daha çok ısınırım Kaynağı sevgi olan ne batar ki hayatta?

Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmandır. Her peygamberin verdiği öğüt aynıdır. "Sana ayna olacak insanı bul".
- Hz. Mevlana

Aynaya değil, aynada görünene bak
- funduszeue.info Mutlu

Aynada görünen güzellik aynaya ait olmadığı gibi, hiçbir güzellik de o güzelin malı değildir. Bütün güzellikler Cemîl isminden yansıyor.
- Said Nursi

Aynayla İlgili Güzel Sözler

Güzeller, saf ve berrak ayna aradıkları gibi, cömertlik de fakir ve zayıf kimseleri ister. Güzellerin yüzü aynada güzel görünür. İkram ve ihsanın güzelliği de fakir ve gariplerde ortaya çıkar.
- Hz. Mevlana

Gülüşün, gözlerine sirayet edince anlam kazanıyor bakışların. Yüzündeki güzellik içindeki cennetin yansıması aslında. Öyle bir aynasın ki; Bakmaya doyamadığım.
- Kahraman Tazeoğlu

Ey gönül! Sen aynada kendini eğri görürsen. Bu eğrilik Sen'dendir. Eğri olan Sen'sin, ayna eğri değil. Ayna her şeyi doğru gösterir. Önce Sen kendini doğrult. Hoşluk, güzellik. Varlığını, benliğini gidermektedir. Sen'se güzelliğini varlıkta arıyorsun. O burada görünmez. Sen her şeyi elde edebileceğin yerde ara
- Hz. Mevlana

Ayna Sözleri

Peygamber efendimizin döneminde ayna olmadığı için sudaki yansımasına bakarmış

Dünya, aşkın kemâlini gösteren bir ayna gibidir.
- Hz. Mevlana

Tefekkür, sana iyi ve kötü fiillerini gösteren bir aynadır.
- Hasan-ı Basri

Saygı: Bazen değil her zaman bütün kişiliklerin boy aynası. Yansıdığın, yansıttığın.

Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.
- Hz. Mevlana

Aynada gördüğüm yüzün, dudağı gam, gözleri hüzün. Ben geceye hapsolmuşum, adı var kendi yok gündüzün

Işığı yaymanın iki yolu vardır; Ya ışık olursun ya da onu yansıtan ayna.
- Edith Wharton

İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur der Mevlana. Şems'te gördüğü kendi güzelliğine hayran olduktan sonra. Öylesine anlatması zor, öylesine de anlaşılması kolay bir durumdur; ayna olmak.

Ayna ile terazi, birisi incinecek yahut utanacak diye doğru söylemekten sakınır mı, susar mı?
- Hz. Mevlana

Edep elbisesi mümin olanın üzerine giyip bir daha üzerinden asla çıkarmayacağı en güzel elbisedir. Efendimiz (s.a.v.) aynaya baktığı zamanlarda söylediği: Allah'ım yaradılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlakımı da güzelleştir.

Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cama bakar. Özünü görmek isteyen cana bakar.
- Hz. Mevlana

Dost, dostun aynasıdır.

Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince. Nefesten yumuşak yağan bu yağmur. Bu yağmur, bu yağmur bir gün dinince. Aynalar yüzümü tanımaz olur

Dostun yüzü can aynasıdır. Hohlayıp, puflayıp onu buğulandırma! Sonra ayna seni göstermez olur. Toprak, dostu olan bahara kavuşunca coşar ve çiçekler açar. Sen topraktan daha aşağı değilsin. Öyleyse dost kıymeti bil!

Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ağladığımda asla gülmez.
- Charlie Chaplin

En iyi ayna, eski bir dosttur.
- George Herbert

Seni öyle bir görmezden gelirim ki; her gün aynanın karşısına geçip, var olup olmadığını kontrol edersin!

Aynaya baktığımda değil, gözlerine baktığımda görmek istiyorum. Mutluluğun üzerime yakıştığını

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, Çünkü Sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden Sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla.
- Hz. Mevlana

Tasavvufta ayna gönüldür. Senin gönlünü ancak senin karşındaki ayna aksettirir. Seni sana ancak o ayna seyrettirebilir. Sen seni seyredemezsin. Adem alemin aynasıdır. Bütün alem ademin yansımasıdır. Adem ile alem iç içedir. Alem surettir. Adem ise sirettir. Dünya suret ahiret ise sirettir.

Gönül aynası dünya sevgisi tozundan, nefsani arzulardan temizlenir, pak ve saf bir hale getirilirse, orada su ve toprak nakışlardan başka şeyler görürsün. Gönül aynasında hem resmi, nakşı görürsün; hem de resmi ve nakşı yapanı; hem devlet, saadet yaygısı seyr edersin; hem de onu yayanı ve döşeyeni.
- Hz. Mevlana

İnsanın zor günlerinde yanında dostlarının olması ne güzel. Teşekkürler terlik, çay, kahve, müzikler, yemekler, bilgisayar ve aynam

Ayna Sözleri

İkiyüzlü insanlar kendilerini aynada hangi yüzleriyle görürse görsünler gerçek onların iki yüzünü de sergiler.

Senin önünde parlak bir ayna gibi durduğumda, içime baktım ve kendi yansımanı gördüm. Sonra dedin ki "seni seviyorum". Oysa aslında sevdiğin içimdeki kendindin. Neredesin?

Gönlün varsa şu meydanda hakikate bakan sırrı arama. İçindeki aynaya bak

Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma.
- Hz. Mevlana

Şimdi bir kez daha bak aynaya, ne gördün? Farklı bir yüz daha mı? Yoksa tüm seviştiğin bedenleri mi? Belki de içtiğin tüm sigaraları ya da dibini gördüğün tüm içki şişelerini. Mürekkebini bitirdiğin tüm kalemlerdir belkide gördüğün. Belki bir kaç kahkaha. Aynadaki yansımanın tüm bunlardan ibaret olması ne kadar hoş.

Bir düşsen dilimden, kırılacak dev aynası aşkın, yüzün görünecek, elin ve ayağın
- Umut Akbaş

Sebebi yaratan ile sebep birbirinin aynasıdır. Kim ayna gibi tertemiz değilse, aynayı ve aynadakini göremez.
- Hz. Mevlana

Kendinden nefret edip ayna parçalamak kolay. Sorun; sonrasında ortaya saçılan binlerce; SENİ kim Temizleyecek
- Hz. Mevlana

Hayatta iki şeye güveniyorum. Biri aynaya baktığımda gördüğüme, diğeri yukarı baktığımda göremediğime.

Aynaya bakarak fotoğraf çekme dönemi kapanmıştır. Kızlarımıza duyurulur.


Körler Çarşısında Ayna Satma, Sağırlar Çarşısında Gazel Atma!

Mevlana Hazretleri "Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma" sözüyle ne anlatmak istiyor?

Yunus Emre Hazretleri buyurur:

Kelecilerin[2] pişirgil,
Yaramazların şeşirgil,[3]
Sözün us[4] ile düşürgil,
Demegil çâg ede[5] bir söz!

Yani konuşurken sözlerini ham şekilde, aklına geldiği gibi söyleme! Evvelâ zihninde ve kalbinde pişirip olgunlaştır. Merâmını anlatmak için kullanabileceğin sözlerin en uygun olanlarını seç. Yanlış kelimeleri hâfızandan sil, lügatinden ayıkla.

Körler Çarşısında Ayna Satma, Sağırlar Çarşısında Gazel Atma!

Sözünü akıllıca ve yerli yerinde kullan. Zamana, zemine, muhataplarının durumuna ve muktezâ-yı hâle uygun olan sözü söyle. Hazret-i Mevlânâ’nın ifadesiyle, “Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma!” Ve en mühimi; câhillik edip de, kalp kıran bir ham kelâmı konuşma, gönül yıkan bir kem sözü söyleme!

İnsanî münâsebetlerde yaşanan pek çok sıkıntı, aslında dili yanlış kullanmaktan, söze gereken îtinâ ve hassâsiyeti göstermemekten kaynaklanmaktadır. Zira dil, iki uçlu bıçak gibidir. Hayrın anahtarı olabileceği gibi, şerre de anahtar olabilir. Söz söylemek, eline bir taş alıp atmaya benzer. O taşın nereye düşeceğini baştan çok iyi hesap etmek gerekir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de konuşmadan evvel iyi düşünmek îcâb ettiğine işaretle:

“…Özür dilemeni gerektiren bir sözü söyleme!..” buyurmuşlardır. (İbn-i Mâce, Zühd, 15)

Bunun için dilimizin kalplere saplanan bir diken olmamasına büyük bir titizlik göstermeliyiz. Nitekim ecdâdımız da; “Kılıç yarası onulur, dil yarası onulmaz.” demişlerdir. Bir defa kırılan bir cam, belki yapıştırılabilir, ama ömür boyu izi kalır.

Meselâ bir müstahdeme sert bir şekilde:

“‒Çabuk bana bir bardak su getir!” demek var; bir de nezâketle:

“‒Zahmet olmazsa bana bir bardak su getirir misin?” demek var. İkisinde de su istiyorsun. Fakat birinde kabalık var, muhâtabını inciten bir istihkār ve istihfaf ifadesi var; diğerinde ise incelik var, insana değer vermek var. Nitekim o bir bardak su, getiren kişinin hâlet-i rûhiyesine göre, içene tesir eder. Kaba bir hitapla istenen su, kerhen ve zoraki getirileceği için fayda vermez; nezâketle istenen su ise muhabbetle getirileceği için şifâ olur.

Ayrıca, kalp kıran kaba sözler, ancak gâfil ve hantal kalplerden çıkar. Bu sebeple bir insan hem dindar hem de kaba, geçimsiz ve nezâketsiz olamaz. Zira İslâm’ın özü; îtikadda tevhîd, amelde ise edeptir.

Cenâb-ı Hak:

“Kullarıma söyle, en güzel sözü söylesinler!..” (el-İsrâ, 53) buyuruyor. Sözün en güzeli olan Kur’ân-ı Kerîm de bizlere güzel bir “konuşma üslûbu, hitâbet usûlü, dil âdâbı” tâlim ediyor. Sözlerimizi, muhâtaplarımızın durumuna göre nasıl ayarlamamız gerektiğini, misalleriyle îzah ediyor:

Üzerimizde hakkı bulunan, bilhassa yaşı ilerlemiş aile büyüklerimizin gönüllerini incitecek en ufak bir davranışta bulunmayıp, hattâ onlara karşı öfke ile “üf, of” bile demeyip, bilâkis “قَوْلًا كَرِيمًا” yani ikramkâr, hürmetkâr ve iltifatkâr konuşmamızı tâlim ediyor. (Bkz. el-İsrâ, 23)

Fakire, garibe, muhtaca, elimizden geldiğince yardımcı olmamızı, fakat onlara ikram edecek bir şey bulamadığımız takdirde, onlardan yüz çevirerek âdeta “çıkmaz sokak göstermek” yerine, hiç olmazsa güleryüz gösterip “قَوْلًا مَيْسُورًا” yani “gönül alıcı, tesellî edici, rûhu dinlendirici birkaç söz” söylememizi emir buyuruyor. (Bkz. el-İsrâ, 28) Zira kimi zaman güzel bir söz de, sadaka yerine geçer.

Yine Kur’ân-ı Kerîm; başa kakmak ve rencide etmek sûretiyle ecri zâyî edilen bir sadakadansa “قَوْلٌ مَعْرُوفٌ” yani “tatlı bir söz daha hayırlıdır” buyuruyor. (Bkz. el-Bakara, )

Kanadı kırık bir kuş gibi himâyeye muhtaç yetimlere, yakın akrabaya ve yoksullara karşı “قَوْلًا مَعْرُوفاً” yani “güzel söz ve tatlı dille konuş” buyuruyor. (Bkz. en-Nisâ 5, 8)

Her hususta; doğru, samimî, âdil ve hak-şinas olmamızı emrederek “قَوْلًا سَدِيداً” yani “doğru söz söyleyin” buyuruyor. (Bkz. en-Nisâ, 9; el-Ahzâb, 70)

Kalbinde mânevî hastalık ve zaaflar bulunan kimselere karşı, herhangi bir töhmete, fitneye veya yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için “قَوْلًا مَعْرُوفاً” yani “yerinde ve uygun bir söz söyleyin” buyuruyor. (Bkz. el-Ahzâb, 32)

Tebliğde bulunurken evvelâ muhatapların kalbini yumuşatmak için “قَوْلًا لَيِّناً” yani “yumuşak söz söyleyin” buyuruyor. (Bkz. Tâhâ, 44)

Yine tebliğ esnâsında “قَوْلًا بَلِيغاً” yani “gönüllere işleyecek, tesirli, hikmetli, belîğ söz söyleyin” buyuruyor. (Bkz. en-Nisâ, 63)

Bu yüzden dâimâ tatlı dille, güler yüzle, berrak bir suyun akışı gibi rûha ferahlık veren pırlanta ifadelerle konuşmayı öğütlüyor.

Bunun zıddına, kulakları tırmalayan sert ve haşin hitapların, menfî tesirler hâsıl edeceğini telkin ediyor. Ham, nâdan ve kaba konuşmaların, bir müʼmine yakışmadığını bildiriyor. Ses tonumuzu da yerine göre ayarlamamız gerektiğini ifade sadedinde;

“Yürüyüşünde tabiî ol ve sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman, 19) buyuruyor.

Velhâsıl Rabbimiz, bunun gibi pek çok tâlimatla, müʼmine yakışan konuşma üslûbunu Kurʼân-ı Kerîmʼinde beyan ediyor.

Düşünmeliyiz ki anaokulundan üniversiteye kadar bütün okul ve kurslarda yabancı dillerin öğretildiği günümüzde, Kurʼân-ı Kerîmʼin bizden istediği konuşma üslûbuna ne kadar âşinâyız? Beşerî lisanlara ne kadar, Kurʼân’ın tâlim ettiği lisan âdâbına ne kadar ehemmiyet veriyoruz?..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, – Ağustos, Sayı:

İslam ve İhsan

Güzel Söz Söyleme Sanatı

PAYLAŞ:                

Metal yorgunluğu, kullanılan eşyaların kırılma safhasıdır.

“Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma!” (Hz. Mevlâna)

 

“Metal yorgunluğu” varmış!..

Cumhurbaşkanı Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “partide metal yorgunluğu var” sözleri, dikkatleri bir anda teşkilatlarda yapılacak değişikliklere çevirdi.

Parti genel merkezinin hazırlıklara başladığı söyleniliyor.

 

***

Metal yorgunluğu nedir?..

Sürekli olarak çalışan veya belirli bir miktar yükün sürekli uygulanması neticesi metal malzemelerinin mukavemet özelliğini kaymesi, metal yorgunluğu olarak açıklanır.

Metal yorgunluğu, kullanılan eşyaların kırılma safhasıdır.

Ulaşım vasıtaları kazalarındaki çoğu “teknik arıza” açıklaması; bir metal yorgunluğu neticesidir.

Mesela yıllandır kullanılan bir köprünün zamanla içten içe yıpranması metal yorgunluğuyla ifade edilir. Dış görünüşü itibariyle bir yıpranması fark edilmeyen köprünün aniden yere yıkılması, metal yorgunluğuna güzel bir misaldir.

 

 

***

Efendim, neymiş:

Bazı bölgelerde referandumdan beklenen seviyeye ulaşılamamasının teşkilat çalışmalarından kaynaklandığı zannediliyormuş…

 

AK Parti teşkilat ve mahalli yönetimlerinin çalışmaları; il, ilçe veya bölgedeki kanaat önderleri, eski ve yeni milletvekilleri ile partide görev yapmış kişilere danışılacakmış…

 

Bölgedeki kanaat önderleri ve milletvekillerinin değerlendirmeleri ile vatandaşların memnuniyeti; anketlerle tespit edilecekmiş…

 

Bu istişarelerde ve anketlerde, teşkilatların; “ev ziyaretleri”, “üniversitelilerle buluşma”, “mahalle, köy veya belde toplantıları” yapıp yapmadıkları sorulacakmış…

 

Bu istişareler ve anketler ışığında vatandaş memnuniyeti, diğer kriterlerle değerlendirilerek teşkilatlarda yenileme adımları atılacakmış…

 

***

Proje güzel, söylemler de güzel…

Ancak bu istişare ve anket değerlendirmelerini kimler yapacak?..

Bu teşkilatları zamanında atayan ve çalışmalarını devamlı takip eden şu değiştirilmeyen MYK değil mi?

 

Gerek belediye başkanları ve teşkilatların, gerek mevcut milletvekillerinin çalışmaları (çalışmamaları!) hususunda fikirleri sorulan kanaat önderleri ve eski milletvekilleriyle eski teşkilat üyeleri; deşifre edilmeyeceklerinden nasıl emin olacaklar da rahat fikir beyan edebilecekler?

 

Yapacakları açıklamaların yarın kendi aleyhlerine delil olarak kullanılmayacaklarından nasıl emin olabilecekler?

 

Geçmişte bunun çok örnekleri görülmedi mi?

Sözde özel olarak, gizli mahreçli yazdıkları şikâyet dilekçelerinin bir gün önlerine konulanlar olmadı mı?

 

Mesela;

Resmi kurumlarla bağlantısı olan bir müteahhit veya imalatçı ve geniş pazarlama ağı olan bir iş adamının mevcut bakan ve milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları aleyhinde (velev ki delile müstenit kusurlu icraatları dahi olsa)fikir beyan etmeleri mümkün mü?.. Bu beklenebilir mi?

O zaman, bu olmayacak ise, fikir sormanın ne anlamı olacak ki?

 

***

En azından şahsım adına ifade edeyim ki:

Bugüne kadar, bakanından milletvekiline, belediye başkanından teşkilat üyelerine kadar, kusurlu gördüğüm icraatları, söz ve eylemleri, bazen isim vererek, bazen isim vermeyerek yüksek sesle eleştiren ve yazan bir kişi olarak, âcizane fikrimi soran olsa; sorana, sorulan hakkında kesinlikle olumsuz bir şey söylemem!.. Söyleyemem değil, söy le mem!

Sebep?.. Çünkü faydası olacağına, sadra şifa olacağına inanmam!

 

“Senin iyiliğini isteyen kimse, “ yolunda şöyle bir diken var “ diyendir.  Yolunu kaybedene iyi gidiyorsun demek şiddetli bir zulümdür.”(Şeyh Sâdî Şîrazî)

 

Vesselam…

01 Haziran / 06 Ramazan

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası