zeki müren den şarkılar dinlediniz / ZEKİ MÜREN £££ İşte Benim Zeki Müren - Dailymotion Video

Zeki Müren Den Şarkılar Dinlediniz

zeki müren den şarkılar dinlediniz

Kullanıcı Yorumları (Zeki Müren - Ben Zeki Müren )

Ben Zeki Müren Şarkı Sözü

Zeki Müren Ben Zeki Müren Şarkı Sözleri

Sevgi dolu bir dünyam var dört yanımda tüm insanlar
Dünya malı neye yarar dostluklarla yaşıyorum
Şiirlerde romanlarda
Gelmiş geçmiş zamanlarda
Tamburlarda kemanlarda şarkılarla yaşıyorum
Devgilerden nakışlarla mutlu mutsuz bakışlarla
Kalpten kalbe akışlarla alkışlarla yaşıyorum

Ben de sevdim bir zamanlar içimde bin hatıra var
Herkes hayatını yaşar anılarla yaşıyorum
Ne köşklerde ne sarayda
Ne dünyada ne de ayda
Benim yerim çok uzakta dualarla yaşıyorum
Şarkılara duygu seren çilelere göğüs geren
Dertli gönüllere giren işte benim zeki müren

Kimsesizlerin kimsesiziyim kimsesizim
Yalnızların yalnızıyım yalnızım
Dertlilerin dertlisiyim dertliyim
Aşıkların aşkıyım aşıkım
İsmim mesut göbek adım bahtiyar
Yıllarca hep böyle bildiniz siz
Mesut bahtiyardan şarkılar dinlediniz




Bizimle iletişime geçmek, telif hakları, şikayet bildirimi, kaldırma isteği. Mp3 Eklemek, şarkı göndermek ve diğer tüm konularda iletişime geçmek için mp3kulisi @ funduszeue.info maili üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Sitemap

“Mesut Bahtiyar’dan şarkılar dinlediniz”

 

Cümbür cemaat gidilen “Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında” pikniklerini saymazsak çocukluğum Türk Sanat Müziği’nin kıyılarına uğramadı pek.

Annemin tutkusuyla klasik müzik konserleri, operalar da geçti çocukluğumdan ama “mekanın-sahnenin-efradın enteresanlığı” dışında dinleyici isteklerim arasında yer almadı.

Rock’dı dünyamız. Anadolu Rock  da sızıyordu tabi araya…

Dönemin gençlik çaylarındaki, diskolardaki “ağır aşk salınımları”na (slow dans da denir) bile Deep Purple’dan Child in Time, Led Zeppelin’den Stairway to Heaven, Pink Floyd’dan Julia Dream, King Crimson’dan Epitaph, Rare Bird’den Sympathy filan eşlik ediyordu.  

 

Maltepe'de Türk Sanat Müziği sanatçısı Yusuf Gül’ün minicik bir plakçısı vardı.

Çocukken annemle oraya gitmenin ödülü, bana da bir 45’lik plak seçme hakkının verilmesiydi.

Cem Karaca’nın Emrah ve Karacaoğlan’ı seslendirdiği ilk 45’liği, ardından Hudey’i, Resimdeki Gözyaşları o küçük dükkândandır. 

Küçüktü ama hemen her seferinde ünlü bir sanatçıya rastlardık.

Çocukken Zeki Müren'i ilk kez orada görmüştüm.

Şaşırmıştım biraz, değişikti.

Ardından ailece gidilen Lunapark Aile Gazinosu'nda izlemiştim:

“Benim aziz dinleyicilerim, dünya güzellerim…”

Radyolardan da yolda olanlara, “Gözünüz yolda, kulağınız bende olsun” anonsu geçiyordu o aralar.

Şarkıları o dönemin “siz seçin, biz doldurulalım” kasetlerimizde yer almasa da, ona özgü bir ses ve göz aşinalığı yerleşmişti hayatımıza.

En “hard” dönemimizde, rock kuşağının “bahçevanı” olmuştu sanki.

 

İlk gençliğimde Ruhi Su, Rahmi Saltuk’la açılan pencereden türkülere bakarken,  caddelerde mini etekli/şortlu Zeki Müren afişleri görünüyordu.

"Cinsel kimlik" kavramı değil konuşma diline, literatürümüze bile girmemişti o yıllarda.

Zeki Müren dersen, TRT'ye çıkabilen ilk ve tek "cross-dresser (karşı cinsle özdeşleşmiş elbiseler giyen)"dı.

Fönlenmiş saçlar, topuklu ayakkabılar, manikür, vatkalı simli bluzlar, kaşlar alınmış, makyajlı&#;

Her elbisesine ayrı bir isim verdiğini yazardı gazeteler.

 

Eşcinselliğin, tribünlerde hakemlere haykırılan kelimeyle, sadece o “küfür”le anıldığı yıllarda sahnede, her yeri kaplayan afişlerinde lame süper mini eteği, makyajı, röflesi ile tam takım endam etmişti de&#;

O yargının hışmına uğramamıştı pek.

Tamam, ayrımcılığın güya örtülüsü “şakayla karışık” dokundurmalar, “Tren, öpsün seni Zeki Müren”ler, fıkralar gırla gitmişti de, farklı cinselliği her kesimde sevilmesini engellememişti.

Kimsenin mührünü yememiş, karantinaya alınmamıştı.

 

Bülent Ersoy’un cezaeviyle, sahne yasağıyla boğuştuğu, mahkemelere sürüklendiği, "kadın davranışlı erkek sanatçıların emniyete çağrılıp uyarıldığı" 12 Eylül darbesinin bile dokunulmazıydı mesela.

Öte yandan&#; Darbe dönemine inat, lakabı “Paşa” bile olmuştu Müren’in. Ve anında mizahı üremişti:

“Paşaya Zeki Müren diyemeyince, Zeki Müren’e paşa dediler&#;”

 

Çoğu masada gülümseten bir espri gibi geçiştirilse de tümü ayrımcılıktı, bıyıkaltı aşağılamaydı elbet.

Kadınlara, farklı cinsel tercihleri olanlara, farklı kökenlilere, yahut hedeftekilere yönelik böyle “espri”lerin altında, her zaman “öteki mizahı”, kahkaha pornosu yatıyor zira.

Üzerine sosu da argoyla, hatta küfürle yerleşiyor.

 

Peki&#; “Epey farklı” olmasına karşın Zeki Müren’in bu toplumsal/kurumsal dokunulmazlığı,  acaba onun tarzından mıydı&#; Yoksa tutumundan mı?

Cemal Süreya “Yüz” kitabının ona ayırdığı bölümünde pek üzerinde durmadığımızı düşündüğüm bir pencereden bakıyor meseleye:

“Zeki Müren halk içinde hem hayranlık, hem şakayla anılır.

(…) Zeki Müren gerçek dokunulmazlığa ulaştığı halde kendini saklıyor.

Eşcinselliği tam savunamadı.

Hiç bir eşcinsel biseksüelliği o kadar vurgulamaz, hiç bir biseksüel de eşcinsellikle o kadar böbürlenmez.

Sanırım bu yüzden, Zeki Müren’in eşcinseller arasında yeterince bir ağırlığı yok&#;”

Ardından da onun eşcinselliğe “hayınlık ettiğini" savunuyor.

Ve Müren’i son 40 yılın en büyük şarkıcısı olarak nitelemesine rağmen&#; Ne cesur buluyor, ne de efsane.  

 

Televizyon evlere girdiğinde, Müren'in Cahide Sonku ile rol aldığı "Beklenen Şarkı" filmini hatırlıyorum.

Bize "çok eski, hatta mizâhi" gelmişti.

Ama Müren’in taş plaklardaki “Klasik Türk Musikisi” yorumculuğundan vazgeçip, popülere, Hafif “Batı” müziği, vals ritimlerine, ardından “mektepli arabesk”e yönelmesinin ipuçları o filmle beliriyordu:

 “Genç bir konservatuar öğrencisi olan Zeki, şarkıcı olmak için gittiği küçük gazinoda klasik tarzda eserler söylemek istemiş ve gazino patronunun ‘Bu insanlar baba efendiden, Dede Efendi’den anlamaz’ diyerek çıkışmasını üzerine “Telgrafın Telleri”ni teatral bir sahne gösterisiyle icra edip, değişen düzene ayak uydurmuştu.” (¹)

 

Murat Belge de Müren’in yarım saatlik bol kederli, bol kadehli ünlü “Kahır Mektubu” şarkısıyla ilgili yazısında o dönüşüme ironiyle değiniyor:

“Giden sevgilinin ‘yokluğu’ somut bir şahıs olarak kalan sevgilinin karşısında oturmakta. Galiba kadeh ona kalkıyor.

Atmosfer koyu, içki koyu. Bardağı sıksan rakı akmayacak, beyaz peyniri sıksan kahır fışkıracak.”

 

Zeki Müren 23 yıl önce 24 Eylül’de ayrıldı hayattan.

Ne zaman sardunya görsem o gelir aklıma.

Müren’le yapılan bir röportajda okumuştum:

"Babaannem küçük, boş havuzun etrafına tenekelerdeki sardunyaları dizerdi.

Benim ilk sahnem, o sardunyalı havuzlar oldu&#;"

 

Sevdiğim şarkıları az değildir; “Dediler zamanla hep azalırmış sevgiler” başta olmak üzere&#;

Ve onun sesi her Anneler Günü'nde mutlaka gelir kulağıma:

"Uyandım uykudan aradım seni /Sağıma soluma bakındım anne

Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık /Üşüdüm üstümü örtsene anne."

Yerini de doldurulmaz bulurum.

Yani yazımı bir “Kahır Mektubu” değil, “Muhabbet Bağı” sayın.

 

BİR FİLM/BİR REPLİK

 

ŞÖHRET YALNIZLIĞI

 

Susan Alexander: Çok fazla insan tanımam.

Charles Foster Kane: Ben çok fazla insan tanırım, sanırım ikimiz de yalnızız.

Citizen Kane, Yön: Orson Welles.

"On yedi yaşımdan beri anne yemeğinden, aile sıcaklığından, akraba yakınlığından yoksun, yapayalnız bir insanım ben. Hala benim dahi izah edip derinine maalesef inemediğim bir yalnızlık duygusu var şöhretin içinde. Belki de dışında, kabuğunda…” Zeki Müren.

 

(¹) Mehtap Tanar, “Bir Değişim Döneminin Sembolü: Zeki Müren”, Evrensel Kültür.

(²) Murat Belge, “Kahır Mektubu Üstüne Metin İncelemesi”, Tarihten Güncelliğe.

 

‘Umarım Zeki M&#;ren bizi g&#;r&#;yordur’

Son Dakika Haberler

G&#;ndem‘Umarım Zeki M&#;ren bizi g&#;r&#;yordur’

- Son Güncellenme:

Efnan Atmaca - 25 yıl önce TRT ekranında Ajda Pekkan ile Zeki Müren’i yan yana hatırlıyorum. “Batmayan güneş” diye anons edilmişti Müren. Maalesef çok kısa süre sonra o güneş battı. Zeki Müren onu hayatı boyunca besleyen alkışları son kez duyduktan sonra 24 Eylül’de 65 yaşında veda etti hayata. Hiç kuşkusuz Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük yıldızıydı Zeki Müren. Bugün yeniden ikinci baharını yaşayan sanatçı, ’in bir Ocak günü ilk radyo konserini verip, dönemin en önemli ismi Hamiyet Yücesoy tarafından “Seni ağlayarak dinledim yavrum” mesajıyla tebrik edilmesiyle başlayan sanat hayatında hep zirvede oldu. Müzik bilgisi, tavrı, nezaketi önemliydi elbette ama onu popüler bir figür haline getiren elbette tarzıydı. Cesur, farklı sahne kıyafetleri, aslında verdiği söyleşilerde gayet açık ifade etmesine rağmen ondan tek kelime beklendiği için saklıyormuş gibi göründüğü cinsel yönelimi, şöhrete düşkünlüğü, bu uğurda bazen meşru bazen gayrı meşru verdiği mücadele

Haberin Devamı

‘Sesinizi tatminkâr bulmadım’

Zeki Müren deyince akla hep Cem Yılmaz’ın “Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?” repliği geliyor elbette. İnsan da düşünmeden edemiyor, Zeki Müren bizi görseydi neler hissederdi diye. Onunla ilgili insanlar ne anlatırsa anlatsın hemfikir oldukları en önemli şey adı gibi Zeki olduğu çünkü. Çağının çok ötesinde bir bakış açısına sahip bu sanatçı, biz onun kıyafetleriyle, sahnedeki duruşuyla, tek tek kelimeleri vurgulayarak konuştuğu Türkçesiyle, kıskançlıklarıyla, aşklarıyla uğraşırken kendi içinde neler yaşıyordu acaba. O gazinolara ilk ayak bastığında pek çok önemli ismi sahnesinden etmişti. Çünkü farklıydı ve zirve için ne yapması gerektiğini biliyordu. “Bir sanatçı hem göze hem kulağa hitap etmelidir” diyordu ve yaptığı her yenilikle hem seyirciye hem de basına tahayyül ettiklerinden bile fazlasını veriyordu. Bu sayede yıllarca zirvede kaldı. Kimseden çekinmeden yoluna devam etti. Bu yolda devam ederken kırdıkları, döktükleri olduğu anlatıldı, hatta en çok Bülent Ersoy’u kıskandığı söylendi. Ancak ustası Safiye Ayla’dan “Ben şahsen, sizin sesinizi kendi zevkim için tatminkâr bulmam. Radyoda dinlemem” yazılı bir mektup alan genç Müren’i düşünün bir de Belki onu anlarsınız.

Haberin Devamı
‘Umarım Zeki Müren bizi görüyordur’

‘Yalnızların yalnızıyım’

Sahnelere veda edip Bodrum’un paşası olduktan sonra unutulmasa da daha az aranır oldu Sanat Güneşimiz. Kimilerine göre küstü, kimilerine göre inzivaya çekildi. Her zaman bir yıldızdı Zeki Müren. Dolayısıyla açık etmez yıldızlar ne yaşadıklarını, içlerinde tutarlar gerçek benliklerini. Ne yazılırsa yazılsın haklarında, tüm dostları ifşa etse bile sırlarını, hiç bozmadan duruşlarıyla devam ederler parıldamaya. Belki de bir kez açtı Müren iç dünyasını insanlara. Dertli gönüllere giren Zeki Müren’i “Kimsesizlerin kimsesiziyim, kimsesizim. Yalnızların yalnızıyım, yalnızım. Dertlilerin dertlisiyim, dertliyim. Âşıkların aşkıyım, âşıkım. İsmim Mesut, göbek adım Bahtiyar. Yıllarca hep böyle bildiniz siz. Mesut Bahtiyar’dan şarkılar dinlediniz” diye anlattı. O şarkıda “Alkışlarla yaşıyorum” diyordu Müren. Yıllardır Müren’i alkışlarla yaşıyor, yaşatıyoruz. Umarım Zeki Müren bizi görüyordur ve alkışların hiç kesilmediğini duyuyordur.

Haberin Devamı

‘Tabuları yıkan birinin tabu olması saçma tabii’

Zeki Müren için Yapı Kredi Kültür Sanat, sezonunda “İşte Benim Zeki Müren” adlı bir sergi düzenledi.
18 Kasım ’te açılan ve “Sanat Güneşi”mizin çocukluğundan, son günlerine kadar gündelik hayatından ayrıntılara ışık tutan sergi büyük ilgi gördü. 35 günde tam 38 bin kişi tarafından gezildi. Bu ilgi nedeniyle kapanış tarihi uzatıldı. Sergi İstanbul’dan sonra Ankara, Bursa, İzmir, Bodrum ve Eskişehir’e taşındı.

Serginin küratörü ise Derya Bengi idi. Biz de Zeki Müren hakkında merak ettiklerimizi Bengi’ye sorduk. Zeki Müren’i bir de ondan dinledik.

‘Umarım Zeki Müren bizi görüyordur’

Öncelikle ölümünün üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen Zeki Müren’in hâlâ çok önemli bir popüler figür olmasını neye bağlıyorsunuz?

Memleketin en dinamik döneminde, toplumsal dönüşümün, şehirleşmenin en hızlı yaşandığı yılların çimentosunda Zeki Müren’in de harcı var. Radyonun, Yeşilçam’ın, gazinonun altın çağında insanların zihninde kalıcı hatıralar bırakmış bir figür. Zaten yaşarken efsane olmuştu, şimdi efsanenin ikinci baharı yaşanıyor, hatta etrafında serbestçe yeni bir efsane örülüyor. Zeki Müren gerçeği diye birşey olmasa da olur ama bir masalı var. Bugünün parçalanmış dünyasında, ölü ya da diri, birleştirici insanlara ihtiyaç duyuluyor. Âşık Veysel, Neşet Ertaş veya Zeki Müren, Müzeyyen Senar bunlardan birkaçı. Galiba onun kıyafetleri, jestleri, cinsiyet rollerine ilişkin düğümleri çözmekteki cesareti bir merak ve ilgi uyandırmakla kalmıyor, hâlâ çaktırmadan gıptayla izleniyor. Sesini, yorumunu, koca bir Türk Musikisi repertuarını tek başına temsil edebilme gücünü ve diğer tüm müzik türlerine açık, berrak kafa yapısını saymıyorum bile. Zeki Müren sahnede bugün bile yeri dolmayacak yenilikler yapıyor. Tek kişilik bir revü gibi sahneye çıkıyor. Kıyafetleri, sahne şovları ve Türk Sanat Müziği’ne getirdiği farklı tür ve tavırlarla ilk cümlede de söylediğim gibi bugünün bile çok ilerisinde bir profil çiziyor.

Haberin Devamı

Sizce onun bu tavrı yeterince anlaşıldı mı? Başka bir deyişle bugün hâlâ süren Zeki Müren hayranlığı, onu anladığımız ve hakkını verdiğimiz bir tavırdan mı kaynaklanıyor yoksa ezber bir tepki mi veriyoruz?

Haberin Devamı

Bence problem, onu değerlendirirken imajını ya da cinsel yönelimini mi, yoksa şarkılarını mı öne çıkaracağını kimsenin tayin edememesi. Tabii bir seçim yapmak şart değil. Dolayısıyla bu bir problem olmaktan çok, efsanenin sürmesi için bir sebep ya da bir imkân yaratıyor. Anlamak, anlaşılmak, bir karara varmak o kadar dert değil, soru işaretlerinin fazlalığı daha önemli ve değerli.

‘Umarım Zeki Müren bizi görüyordur’

Açık Radyo’da Zeki Müren sergisinin ardından verdiğiniz söyleşide, onun yıldız olmak için bu yolda yürüdüğünü ve bu amaç uğruna çok çalışıp kendini geliştirdiğini söylemiştiniz. Yıldız olmak sizce onu mutlu etmiş miydi? Büyük bir yıldızdı ama mutlu bir insan mıydı sizce
Zeki Müren?�

Yıldız olmanın mutsuzluğunu sade vatandaş olmanın mutsuzluğuna tercih etmiştir belki. Kendini Elvis Presley, Marilyn Monroe, Charlie Chaplin ya da Oscar Wilde’ların dünyasında var ettiğini biliyoruz. Bu mutsuzluk değildir ama yalnızlıktır. Ben şahsen ’ların sonuna kadar yaptığı şarkıları tercih ederim ama son yıllarındaki “İşte Benim Zeki Müren” şarkısının hakkını teslim etmem gerekiyor. Çok az sanatçının böyle manifestosu vardır. Charlie Chaplin’in “Sahne Işıkları”yla eşdeğer. Herhalde o şarkıdaki Zeki Müren herkes tarafından anlaşılmıştır. 

Zeki Müren bir tabu gibi duruyor hep. Onu eleştirmeye kalkan hemen susturuluyor. Reklamlarda canlandırılması tartışmalara yol açıyor. Siz bu tavrı sağlıklı buluyor musunuz?

Tabuları yıkan birinin tabu olması saçma tabii. Ama reklamları savunmak da bana düşmez. Aleyhinde bugün söylenenleri, yapılanları görse bence güler geçerdi, yaralansa bile yarasını göstermez, içine atardı. Bir keresinde Mete Akyol onun bazı açıklamalarıyla dalga geçen bir yazı yazınca Zeki Müren hayranlarından protesto mektupları yağmış. Ama o ne yapmış? Mete Akyol’u arayıp “Fevkalade bir fantezi, nefis bir yazıydı” demiş.

12 yılda elbiselere milyon masraf

Zeki Müren’in giysileri hakkında yılında Moda Dergisi’nde “Zeki Müren Giysileri, Modası” başlıklı bir yazı yayımlanmış: “Zeki Müren sahneye adım attığı ilk günden bugüne kadar tanesi ile liraya mal olmuş sahne elbiselerinin hepsini muhafaza eder. Hiçbirinin üzerindeki boncuğu, payeti ve diğer aksesuarı daha sonra yaptıklarına aktarmaz. ‘Yakında sayısı ’ı bulan bu elbiseleri cansız mankenlere giydirip bir sergi açacağım ve ilk günden bugüne kadar kullandığımı burada halka teşhir edeceğim’ diyen Zeki Müren elbiselerine, 12 yıl zarfında bir buçuk milyona yakın masraf ettiğini söyleyip sözlerine devam ediyor. () 30 numara ayakkabı giyen ve sahnede beyaz ve siyah pabuçları tercih eden Zeki Müren’in bir yılda kullandığı ayakkabı sayısı ’tir.” (Radi Dikici’nin Remzi Kitabevi’nden çıkan “Aşkın Kavurduğu Güneş Zeki Müren” adlı kitabından alıntılanmıştır.)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası