divan edebiyatı beyitlerle kurulan nazım şekilleri / Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri | Çfunduszeue.info - Türkçe ve Edebiyat Güncesi

Divan Edebiyatı Beyitlerle Kurulan Nazım Şekilleri

divan edebiyatı beyitlerle kurulan nazım şekilleri

Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri ve Türleri

Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri ve Türleri

Divan şiiri nazım şekil ve türleri -şarkı ve tuyuğ hariç- Arap ve Fars edebiyatlarından alınmıştır.

Genellikle beyit ve dörtlük, nazım birimi olarak kullanılmıştır.

A. Nazım biçimleri

Mısra

• Sözlük anlamı “çift kanatlı bir kapının kanatlarının her biri”dir.

• Şiirdeki anlamı, “ölçülü ve anlamlı, bir satırlık nazım parçası”dır.

• Divan şiirinde bir şiire bağlı olmayan, başlı balına bir anlamı olan mısralara “azade mısra” denir.

• Vecize düzeyine yükselmiş mısralara “mısra-ı berceste” denir.

Hâlini bilmez perişanın perişan olmayan (Ahmet Paşa)

O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler. (Hayalî)

Beyit

• Sözlük anlamı "ev"dir.

• Aynı ölçüde ve anlamca birbirine bağlı iki dizeden oluşan nazım birimidir.

• Divan edebiyatında öncelikle kullanılır.

• Beyit nazım birimiyle yazılan şiirlerde her beyit başlı başına anlam bütünlüğü arz eder.

• Beyitte dizeler birbiriyle kafiyeli olabildiği gibi kafiyesiz de olabilir. Bu, beytin, şiirin neresinde kullanıldığına ve kullanıldığı şiirin türüne göre değişir.

Bu şehr-i Sitanbul ki bî-misl ü bahadır
Bir sengine yek-pare Acem mülkü fedadır (Nedim)

O gül-endam bir al şala bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün. (Enderunlu Vasıf)

I. Beyitlerle kurulan nazım biçimleri

1. Gazel

• Sözlük anlamı “kadınlarla âşıkane sohbet etmek”tir.

• Divan şiirinde en çok kullanılan nazım şeklidir.

• Aşk, sevgi, güzellik ve içki konularını işleyen şiirlerdir. Lirik bir nazım biçimidir.

• Konularına göre adlandırılırlar: âşıkâne (garamî, lirik; Fuzulî), rindâne (Bâkî), şûhâne (Nedimâne; Nedim), hikemî (Nâbî)

• Beyitlerle yazılır. Beyit sayısı arasındadır (tek sayılar).

• Beyitler arasında genellikle konu bütünlüğü olmaz. Ama beyitler arasında anlam bakımından bir uyum olmalıdır. Bunu kafiye ve redif sağlar.

• Gazelde bütün beyitler aynı konuyu işliyorsa bu tür gazellere “yek-ahenk” denir; bütün beyitler aynı söyleyiş güzelliğindeyse bu tür gazellere de “yek-avaz” denir.

• İlk beytine “matla” (doğuş yeri) denir. Son beytine “makta” (kesme yeri, sonuç) denir. Şairin mahlâsını söylediği beyte (genellikle son beyit) “mahlâs beyti” denir. Gazelin en güzel beytine de “beytül-gazel” ya da “şah beyit” denir.

• Kafiye düzeni: aa xa xa xa xa xa

• Divan edebiyatında Fuzuli, Baki, Nedim, Necati, Taşlıcalı Yahya, Naili ve Şeyh Galip önemli gazel şairleridir.

2. Kaside

• Kelime anlamı “kastetmek, yönelmek”tir. Terim anlamı, “belli bir amaçla yazılmış manzume”dir.

• Arap edebiyatından alınmıştır.

• Beyitlerle yazılır

• Bölümlerden oluşur. Nesib/Teşbib (giriş), girizgâh, tegazzül, methiye, fahriye dua. (Aşağıda anlatılacak)

• Türk edebiyatında, din ve devlet büyüklerini övmek için yazılan şiirlerdir.

• Beyit sayısı genellikle arasındadır. Ama daha az veya çok da olabilir.

• Kafiyelenişi gazeldeki gibidir: aa xa xa xa xa xa

• Türüne, giriş bölümünün konusuna veya redifine göre isimlendirilebilir. Rediflerine göre: Su Kasidesi (Fuzulî), Güneş Kasidesi (Ahmet Paşa) Konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye olmak üzere türlere ayrılabilir. (Nazım türleri başlığı altında anlatılacak.)

• İlk beytine matla; son beytine makta; en güzel beytine beytülkasid; mahlâs beytine de tac beyit denir.

• Nefi, kasideleriyle meşhurdur.

Kasidenin Bölümleri

a. Nesib (teşbib)

• Kasidenin giriş bölümüdür.

• Şiir yönünden en ağır basan bölümdür.

• Bir tabiat tasvirinin yapıldığı veya sevgilinin güzelliklerinin anlatıldığı bölümdür.

• Bu bölümün konuları bahar, kış, yaz, Ramazan, bayram, nevruz, hamam, gül, sünbül, güneş, söz ustalığı, kalem, gece, savaş, at veya bir güzel funduszeue.infoler bu bölümde ele alınan konuya göre adlandırılır.

b. Girizgâh (giriz)

• Asıl konuya giriş yapmak üzere düzenlenmiş en fazla iki beyitlik bölümdür.

c. Medhiye

• Kasidenin sunulduğu kişinin, yani padişahın veya bir devlet büyüğünün övüldüğü bölümdür.

• Bu bölümde abartılı ve sanatlı bir övgü vardır.

d. Tegazzül

• Şairin, genellikle medhiyeden sonra bir gazel söylediği bölümdür. Her kasidede bulunmaz.

e. Fahriye

• Şairin kendini övdüğü bölümdür. Burada da şair abartılı bir ifade kullanır.

f. Dua

• Şairin, kendisi ve övdüğü kişi için Allah’tan yardım dilediği bölümdür. Bu bölümde şairin mahlâsı geçer ve bu mahlâs beytine “taç beyit” ya da “şah beyit” denir.

• Kasidenin en güzel beytine beytü’l-kasid denir.

3. Mesnevi

• Kelime anlamı “ikili, ikişer ikişer”dir.

• İran edebiyatından alınmıştır. İran edebiyatında Firdevsî’nin Şehname’si ünlüdür.

• Klâsik halk hikâyeleri, destanî konular, aşk hikâyeleri, savaşlar, dinî ve felsefî konuları işlenir

• Konu ne olursa olsun olaylar masal havası içinde anlatılır.

• Konularına göre sınıflandırılırlar: aşk, din ve tasavvuf, ahlâk ve öğreticilik, savaş ve kahramanlık, şehir ve güzelleri, mizah.

• İran edebiyatından alınmış nazım şeklidir.

• Divan edebiyatının en uzun nazım şeklidir (beyit sayısı sınırsızdır). bine kadar çıkabilir.

• Mesnevi de bölümlerden oluşur: Önsöz, tevhit, münacat, naat, miraciye, 4 halife için övgü, eserin sunulduğu kişiye övgü, yazış sebebi, asıl konu, sonsöz.

• Mesnevide her beyit kendi içinde kafiyelidir: aa bb cc dd ee

• Divan şiirinde beş mesneviden oluşan eserler grubuna (bugünkü anlamıyla setine) “hamse” denir.

• Mevlânâ, Fuzulî, Şeyhî, Nabî ve Şeyh Galip (Hüsn ü Aşk) önemli hamse şairlerimizdir.

• Bizde Leylâ vü Mecnun (aşk; Fuzulî), Hüsrev ü Şirin, Harname (hiciv; Şeyhî), Yusuf ü Züleyha, İskendername (tarihî, destanî; Ahmedî),

4. Kıta

• İki beyitten oluşur.

• Kelime anlamı “parça, bölük, cüz”dür.

• Terim anlamı “kafiye düzeni ‘xaxa’ şeklinde olan nazım biçimi”dir.

• Dörtlük de denir.

• Değişik konularda yazılır: önemli bir düşünce, hikmet, nükte, yergi.

• Mahlâs bulunmaz.

5. Müstezat

• Kelime anlamı “artmış, çoğalmış”tır.

• Gazelin özel biçimidir.

• Uzun dizelere kısa bir dize ekleyerek yazılır. İki kısa dize de eklenebilir. Matla beyti yoktur.

• Uzun mısralara eklenen kısa mısralara ziyade denir.

• Konu bakımından gazelden farkı yoktur.

• Uzun mısraların ölçüsü “mefûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün”, kısa mısraların ölçüsü “mefûlü / feûlün”dür.

• Kafiye düzeni farklı farklıdır:

a(a) a(a) – b(b) a(a) – c(c) a(a) – d(d) a(a) -
a(b) a(b) – c(c) a(b) – d(d) a(b) – e(e) a(b) -
a(b) a(a) – x(x) a(b) – x(x) a(b) – x(x) a(b) -

• Diğer özellikleri gazelle aynıdır.

II. Bentlerle kurulan nazım biçimleri

A. Tek dörtlükler

1. Rubai

• İran edebiyatından geçmiş bir nazım biçimidir.

• Tek dörtlükten oluşur.

• Kafiye şeması: “aaxa” şeklinededir.

• Kendine özgü aruz ölçüleriyle yazılır. Bu kalıplar “mef û lü” ile başlar, “fa’ul” ya da “fa” ile biter.

• Rubailerde şair, dünya görüşünü, felsefesini, tasavvufi düşüncesini, maddi ve manevi aşkını özlü bir biçimde işler.

• Az sözle çok şey söylemek esastır.

• İran edebiyatında Ömer Hayyam; edebiyatımızda ise Mevlânâ, Nabi, Nedim, Yahya Kemal ve Arif Nihat Asya önemli rubai şairleridir.

2. Tuyuğ (tuyuk)

• Türklerin yaratıp Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir. Maninin karşılığı sayılabilir.

• Tek dörtlükten oluşur.

• Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır. aaxa

• Manide olduğu gibi cinaslı uyak kullanılır.

• Halk şiirinde 11’li kalıpla söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir.

• Aruzun yalnız “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılır.

• Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir.

• Edebiyatımızda Kadı Burhaneddin, Nesimi ve Ali Şir Nevai önemli tuyuğ şairleridir. aaba

B. Musammatlar

Musammatlar dört ya da daha fazla mısralı bentlerden oluşan şiirlerdir.

a. Dörtlüler

1. Murabba

• Bent denilen dört mısralık bölümlerden meydana gelen bir nazım şeklidir.

• En az üç en fazla yedi bentten oluşur.

• Aruzun her ölçüsüyle yazılabilir.

• Her konu işlenebilir. Özellikle felsefî konular ve aşk

aaaa bbba ccca ya da bbba ccca ddda

• Bazen dördüncü mısralar nakarat olabilir.

• Nedim, Fuzuli

2. Şarkı

• Türklerin Divan edebiyatına kattığı nazım şeklidir.

• Aşk ve güzellik konularını işler

• Bestelenmek üzere yazılmış şiirlerdir.

• Bu yüzden bent sayısı azdır.

• Konu genellikle aşk, sevgi, sevgili, içki ve eğlencedir.

• Kafiye düzeni murabbaa benzer. Ama farklı da olabilir:

aaaa bbba ccca
ccca ddda eeea
aaxa bbba ccca ddda
aanaan bbban cccan
aaxan bbban cccan dddan

• Nedim bu nazım şeklinin en önemli şfunduszeue.infonlu Vasıf ve End. Fazıl da şarkı yazmışlardır. Yahya Kemal’in de şarkıları vardır.

3. Terbi

• Kelime anlamı “dörtleme, dörtlü duruma getirme”dir.

• Bir gazelin beyitlerinin üstüne başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakta ikişer dize eklenerek yazılan murabbaa denir.

• Kafiye şeması: (aa)aa (bb)ba (cc)ca (dd)da (ee)ea

b. Beşliler

1. Muhammes

• Her bendi beş dizeden oluşan nazım biçimidir.

• Her konuda yazılabilir.

• Aruzun her kalıbıyla yazılır.

• Bu biçimde şarkılar da yazılabilir.

Kafiye şeması:

aaaanan bbbanan cccanan dddanan
aaaaaan bbbban ccccan ddddan
bbbaa cccaa dddaa eeeaa
aaaaa bbbba cccca dddda

2. Tardiye

• Muhammesin özel bir biçimidir.

• Sadece “mefûlü mefâilün faûlün” kalıbıyla yazılır.

bbbba cccca dddda eeeea.

• Şeyh Galip, Hüsn ü Aşk’ta kullanmıştır.

3. Tahmis

• Kelime anlamı “beşleme, beşli hâle getirme”dir.

• Bir şairin gazelinin beyitlerinin üstüne aynı ölçü ve kafiyede üçer mısra ilâve edilerek yazılmış muhammese denir.

Kafiye düzeni (aaa)aa (bbb)ba

4. Taştir

• Tahmisin başka bir biçimidir.

a(aaa)a b(bbb)a c(ccc)a

c. Altılılar

1. Müseddes

• Bentleri altı dize olan nazım biçimidir. çeşitli konularda yazılır.

aaaaaa bbbbba ccccca ddddda
aaaaaa bbbbcc ddddee ffffgg
bbbbca ddddca eeeeca ffffca
aaaaanan bbbbanan ccccanan

2. Tesdis

• Tahmis gibidir.

(aaaa)aa (bbbb)ba (cccc)ca (dddd)da

d. Müsebba

• Bentleri yedi dizelidir.

e. Müsemmen

• Bentleri sekiz dizelidir.

aaaaaaaa bbbbbbba cccccccca
aaaaaabb cccccccdd

f. Mütessa

• Bentleri 9 dizelidir.

g. Muaşşer

• Bentleri 10 dizelidir.

h. Terkib-i Bend

• Bentlerle kurulan uzun bir nazım biçimidir.

• Yaşamdan, talihten şikayet; felsefi düşünceler, dini, tasavvufi konular ve toplumsal yergilerin işlendiği şiirlerdir.

• En az beş en fazla on bentten oluşur.

• Her bent de beş ila on beyitten oluşur.

• Bentlerin kafiye düzeni gazele benzer.

• Her bendin (terkib-hane, kıta) sonunda vasıta beyti denen bir beyit vardır.

• Her bendin sonunda farklı vasıta beyitleri kullanılır. Bunlar bentlerden ayrı olarak kendi aralarında uyaklanır.

• Bentlerin kafiyelenişi gazeldeki gibidir.

aa xa xa xa xa xa bb cc xc xc xc xc xc dd
(aa aa aa aa aa aa bb cc cc cc cc cc cc dd)

• Edebiyatımızda Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa bu türün iki önemli şairidir. İkisi de toplumsal konularda yazmıştır.

i. Terci-i Bend

• Biçim ve uyak bakımından terkib-i bende benzer.

• Farklardan biri vasıta beyitlerinin her bendin sonunda aynen tekrarlanışıdır.

• Konu bakımından da fark vardır: Genellikle Tanrı’nın gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları işlenir.

• Ziya Paşa.

B. Nazım türleri

1. Tevhid

Allah’ın birliğini ve yüceliğini konu edinen ve kaside nazım biçimiyle yazılan şiirlerdir. Tevhit ve münacat divanlarda en başta yer alır. En tanınmış tevhit Nabi’nindir.

2. Münacat

Allah’a yalvarıp yakarılan ve ondan af dilenen şiirlerdir. Genellikle kaside nazım şekliyle yazılırlar. Tevhit ve münacat divanlarda en başta yer alır.

3. Naat

Hz. Muhammed’ı öven ve kaside şekliyle yazılan şiirlerdir. Hz. Muhammed'in türlü vasıfları ve mucizeleri anlatılır. En tanınmış naat Fuzuli'nin Su Kasidesi’dir.

4. Mersiye

Ölen kişilerin ardından söylenen yas şiirleridir. İslamiyet öncesi edebiyattaki adı sagu, halk edebiyatındaki adı ise ağıt'tır. Genellikle terkib-i bend ve kaside nazım şekliyle yazılır.

5. Medhiye

Ünlü bir kişiyi övmek için kaside şekliyle yazılan şiirlerdir. Ya padişah, vezir, şeyhülislâm gibi yaşayan devlet büyüklerine ya da 4 halife ve başka din-tarikat ulularına yazılır. 4 halife için yazılanlara "medh-i çehar-yar-ı güzin" denir. Medhiyelerde ve hicviyelerde abartılı bir üslûp vardır.

6. Hicviye

Herhangi bir kişiyi ya da düşünceyi yermek amacıyla kaside veya kıta nazım biçimleriyle yazılan şiirlerdir. Halk edebiyatındaki adı "taşlama", yeni şiirimizdeki adı "yergi", batı edebiyatındaki adı ise "satirik şiir"dir. Medhiyelerde ve hicviyelerde abartılı bir üslûp vardır. En ünlü hicviye şairi Nefi'dir.

7. Fahriye

Şairin kendisini övdüğü kıta veya kasidelere fahriye denir. Genellikle kasideler içinde bir bölümdür. Fahriyede de sanatlı bir üslûp kullanılır. Bu alanda da Nefi meşhurdur.



Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri

divan edebiyatı, nazım biçimleriÖlçüsü ve uyağı olan söz ya da yazıya “manzum” ya da “manzume” denir. Şiirde dize sayısı, dörtlük sayısı, sıralanış düzeni, uyak yapısı gibi dış özelliklerin tümü, nazım biçimini oluşturur. Divan şiirinde pek çok nazım biçimi vardır, ama birkaçı daha yaygın olarak kullanılmıştır.

Biçimlerine Göre: Uyak, beyit, mısra, bend, mesnevî, kasîde, gazel, rubaî, musammat, terkib-i bend, müsemmem, tuyuğ, tahmis, tardiye, taşdir, tesdis, teşbiye, taşir, tezmin, muaşşer, muhammes, murabba, müseddes, müstezat, şarkı

Konularına Göre: Din dışı: Bahariye, Cevreviye, Fahriye, Mersiye, Mehdiye, Gazavatnâme, Sahilnâme, Sakînâme, Kıyafetnâme, Surnâme, Hamamnâme, Şehrengiz, Hicviye, Hezliyat, Tarih Düşürme, Muamma, Lûgaz, Dariye, Rahşiye

Dinî: Tevhid, Münacat, Na’at, Makte’l-İ Hüseyin, Miraciye, Hilye, Mevlid, Kırk Hadis, Menkıbe, Kıssa

1. GAZEL: Özellikle aşk, güzellik ve içki konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir. Beyit sayısı genellikle arasında değişir. Gazelin ilk beyti mutlaka kendi arasında uyaklı olur. Bu ilk beyte “matla”, son beyte ise “makta” adı verilir. Bir gazelin en güzel beytine “beyt-ül gazel”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti” denir. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazele “yek-âhenk”, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yek-âvâz” gazel adı verilir.

2. KASİDE: Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir. En az 33, en çok 99 beyitten oluşur. Kasidenin en güzel beytine “beyt-ül kaside”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taç-beyt” adı verilir.

3. MESNEVİ: Her beyti kendi içinde uyaklı uzun nazım biçfunduszeue.info anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz. Mevlânâ”nın ünlü tasavvufi mesnevisi beyitten oluşmuştur. Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlaki-öğretici, savaş ve kahramanlık, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır. Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır. On bölümden oluşur. Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye “Hamse” adı verilir. Hamse sahibi olarak tanınmış önemli divan şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev”i-zâde Atâi”dir.

4. KITA: Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı iki beyitlik nazım biçimidir. Beyitler arasında anlam birliği bulunur. Pek çok konuda yazılabilir.

5. MÜSTEZAT: Gazelin özel bir biçimine denir. Uzun dizelere kısa bir dize eklenerek yazılır. Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanırlar. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir.

BENTLERDE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

1) RUBÂİ: Dört dizelik ve kendine özgü ayrı ölçüsü olan bir nazım biçimidir. Konusu daha çok dünya görüşüne ve şairin felsefi düşüncelerine yöneliktir. Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir.

2) TUYUĞ (TUYUK): Rubâi gibi dört dizelik bir nazım biçimidir. Edebiyatımızda en çok tuyuğ yazmış şair Kadı Burhanettin”dir. Bu biçim yalnızca Türk edebiyatına özgüdür. (Rubai, İran edebiyatından geçmedir).

BİRDEN ÇOK DÖRTLÜKLER

1) MURABBA: Dört dizelik kıtalardan oluşur. Bent sayısı arasında değişir. Her konuda yazılır.

2) ŞARKI: Genellikle aşk, içki, eğlence konularında yazılan dört dizelik nazım biçimidir. Biçim bakımından “murabba”ya benzer. Çoğunlukla bestelenmek için yazılır. Bu biçim de tuyuğ gibi yalnızca Türk edebiyatına özgüdür. “Şarkı” biçiminin yaratıcısı ve en güçlü şairi Nedim”dir.

NOT: Divan edebiyatında üçlü ya da daha çok mısralı bentlerden meydana gelmiş nazım şekillerinin genel adı MUSAMMAT”tır. Yani dört dizeden oluşan murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin ya da altı veya daha çok dizeden oluşan biçimlerin tümünün üst başlığı MUSAMMAT”tır.

TERKİB-İ BENT: Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir. Her bent, sayısı arasında değişen beyitlerden oluşur. Bendin son beytine “vasıta beyti” denir. Terkib-i bentte vasıta beyti her beytin sonunda değişir ve vasıta beyti mutlaka kendi içinde uyaklı olur. Terkib-i bentlerde genellikle talihten ve hayattan şikayetler, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi niteliğinde eleştirilere yer verilmiştir.

TERCİ-İ BENT: Biçim bakımından terkib-i bente benzer ; ancak vasıta beyti her bendin sonunda değişmez ve aynen tekrarlanır. Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır.

DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ

1. TEVHİT VE MÜNACÂT: Tanrının birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit, Tanrıya yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere de münacât denir. Daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır.

2. NAAT: Hz. Muhammed”i övmek için yazılan şiirlere denir. Bunlar da daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır.

3. MERSİYE: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir. Genellikle terkib-i bent biçimiyle yazılmıştır. (Bu türün, Eski Türk Edebiyatı”ndaki adı sagu, Halk Edebiyatı”ndaki adı ise ağıttır).

4. METHİYE: Bir kimseyi övmek için yazılan şiirlerdir. Bunlar da genellikle kaside biçiminde yazılmıştır.

5. HİCVİYE: Bir kimseyi yermek için yazılan şiirlerdir.

6. FAHRİYE: Şairlerin kendilerini övmek amacıyla yazdıkları şiirlerdir.

NOT:Divan edebiyatında bir şairin şiirine, başka bir şair tarafından aynı ölçü, uyak ve redifle yazılan benzerine “Nazire” denir. Bu, nazire yazan şairin diğer şaire karşı duyduğu saygı ve beğeniden ileri gelmektedir. Edebiyatımızda bu türde de pek çok ürün verilmiştir.

DİVAN EDEBİYATINDA NAZIM BİRİMİ

Nazım sözlük anlamıyla “sıra”, “düzen” demektir. Ama Divan edebiyatında nazım dendiğinde şiir anlaşılır. Divan edebiyatı, daha çok şiir türünde örnekler içerir ve düzyazı eserler azdır. Divan şiiri, kurallarını Arap ve İran edebiyatından alan aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Bunun yanında Nedim ve Şeyh Galip gibi bazı şairlerde hece ölçüsüyle yazılmış şiirlere de rastlamak mümkündür. Divan şiirinde daha çok Kur’an, Muhammed’in sözleri olan hadisler, peygamber ve kutsal kişilere ilişkin öyküler, tasavvufun ortaya attığı sorular, ünlü bir İran efsanesini konu alan Şehname gibi konular işlenmiştir. Bu şiirlerde Türk kültürüne ilişkin ögelerden de yararlanılmıştır.

Divan şairi bu konuları, aruz ölçüleri içinde ve çok yaygın biçimiyle beyitlerle yazmıştır. Tek satırdan oluşan dize ya da mısra, genelde şiirin en küçük birimidir. Divan şiirinde ise en küçük birim beyitten, yani iki mısradan oluşur. Sözcük olarak beyit “ev” anlamına gelir. Mısra’ ise, çift kanatlı bir kapının kanatlarından her birine verilen addır.

Aruz ölçüsünde açık ve kapalı heceler çeşitli kalıplarda, kendilerine özgü bir düzen içinde sıralanır. Şairler eserlerini yazarken seçtikleri kalıba mutlaka uymak zorundadır. Aruz, esas olarak hecelerin uzunluğu ve kısalığı temeline dayanan bir şiir ölçüsüdür. İlk kez Arap dilcisi Fatih Erduran tarafından kullanılmıştır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden sonra medrese kültürü ile yetişen şairlerin Farsça’yı edebiyat dili olarak benimsemeleri, aruzun Türk edebiyatına da girmesini sağlamıştır.

Aruz ölçüsü nazım şekillerine göre değişik kalıplarda kullanılır. Örneğin Rubâi nazım şekli ahreb ve ahrem adı verilen belli aruz kalıplarıyla yazılabilir. Rubai’de mısralar; a+a+b+a şeklinde kafiyelidir.

Divan Edebiyatı Şiiri Nazım Biçimleri

Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri

Divan şiirinin nazım şekilleri ve türleri, yeni dönemin başlangıcında daha sık olmak üzere bazı değişikliklerle kullanılmıştır. Müesseselerde ve zihniyette meydana gelen değişiklik, sanatta ve edebiyatta kendini gösterince önce muhtevada sonra şekilde değişiklikler görülür. Eski şekiller ve türler, yeni kavramlar ile muhtevada değişiklik gösterirken ne doğrudan doğruya şekle ne de anlama katabileceğimiz bir yenilik yaşanır. Bu noktada ilk çözülmesi gereken şey, şiirin yapısında teşekkül eden değişfunduszeue.info düzeni bozulmuştur.

Tanzimat şiirinde, eserin adı kasidedir, gazeldir ama beyitler arasındaki ilişki, eski gazel ve kasidenin dışında bir yapı arz eder. Divan şiirinde iki mısralık bir yapı taşı hüviyetinde olan beyit, bir evvelki veya bir sonraki beyit ile irtibatsızmış gibi görünür. Divan edebiyatı şairleri, iki beyit arasındaki geçişi, muhatabının zevk ve bilgi derecesine bırakır. Böylece bir gazel veya kaside ile binlerce gazel veya kasidenin çağrışım sistemi, muhataplara taşınmış olur. Sanat eseri de, şairi ve okuyucusu ile birlikte tesis olunur. Sistem, vazgeçilmez değildir ama orijinaldir.

Divan Edebiyatının edebî şekil ve türlerinin değişmesi, edebiyatın kaynakları ile de izah olunabilir. Eski edebiyatımız, Arap, Fars, Hint gibi doğu kültürlerinin etkisinde kalarak aynı zamanda Anadolu’da karşılaştığı yerli halkın yaşayışından müteessir olarak gelişmiştir. Bir bakıma, gelişen ve değişen, zenginleşen Türk kültürüdür. Millî kültürümüz, bu manada batı kültürünün etkisi ile birlikte bozulmuştur ama gelişmiştir de. Bütün bu etki kaynakları bir terkip hüviyetiyle ele alınıp incelendiğinde hem eskinin hem de yeninin, millî kültürümüzü beslediği gerçeği ortaya çıkacaktır.

Tanzimat’tan sonra batı kültürüne yanaşan değerlerimiz, doğunun etkisinden çıkıp batının etkisine girmek isteyişle zamanımıza kadar çalkalanıp durmaktadır. Eskiye nazaran batı motifleri, bizi daha çok sarmış görünmektedir ama asla doğunun kültür değerleri silinip gitmemiştir.

Beyit yapısındaki değişmeler, şiirin hacmi, geri plandaki çağrışım sistemi, kafiye örgüsü, vezni ve ona bağlı ritim unsurları ve kavramları bakımından da değişikliğe uğramıştır.

Yeni gelişen şiirimizdeşekiller ve şekillerin getirdiği kafiye örgüleri üzerinde bir takım aksamalar veya şuurlu tasarruflar kendisini gösterir. Beyit veya bentlerin, sayı bakımından arttığına ve eksildiğine; bazı şekillerde fazladan, farklı yapıda mısra veya beyitler eklendiğine, şekillere tahsis edilen konular bakımından bir genişlemeye, kafiye şemalarında gerçekleşen bir takım değişikliklere şahit oluruz. Klasik şekillerde rastladığımız  bu değişikliklerin yanı sıra, batı edebiyatına ait nazım şekilleri de şiirimizde kendisini göstermeye başlar

Önce mürettep divan ve divan-ı natamamanlayışı değişir. Bu değişiklik, mürettep  divanın klasik sırasını bozmakla kalmaz, aynı zamanda divanların sosyal hayattaki etkilerini de değiştirir.

BAŞKA BİR KAYNAK:

Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra yüzyıldan itibaren Anadolu’da İslam etkisinde gelişen ve Yüzyılın ikinci yarısından itibaren yerini Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatına bırakan edebiyattır. Bu edebiyatın ortaya çıkmasında Arap ve İran edebiyatının etkisi büyüktür. “Divan” başlangıçta belli bir konu üzerine düzenlenmiş şiirlerin toplandığı eserlerin adı olmuş, sonraları bir şairin şiirlerini topladığı eserlere divan denmiştir.

Divan kelimesi zamanla bu dönem edebiyatının isimlendirilmesinde kullanılmıştır. Divan edebiyatında şiir yegâne sanat dalı olarak görülmüştür. Hatta nesirler bile şiire yaklaştırılmış, manzum hâlde ifade edilmiştir. Arapça ve Farsça sözcüklerin yoğun olarak kullanıldığı şiirlerin anlaşılması zordur ve kültürel birikim ister. Sanatçılar şiirlerinde edebi sanatlara oldukça fazla yer vermişlerdir. Divan şiirinde dil süslü ve sanatlıdır. Şairler aynı konuları benzer mazmunlarla (kavram) anlatmak zorunda olduklarından farklı hayallerden, imgelerden yararlanma yoluna gitmişler, bu durum da dilin ağırlaşmasına yol açmıştır.

Divan edebiyatı, şiir ve nesir alanında dini, sosyal, kültürel ve tarihî birçok kaynaktan beslenmiştir. Bunlar Kur’an, hadisler, Kısas-ı Enbiya (Peygamber hikâyeleri), Evliya Menkıbeleri, Tasavvuf, Şehname, tarihî olaylar, kişiler ve günlük hayata dair kaynaklardır. Divan edebiyatında soyut anlatım ön plandadır. Duygu ve düşünceler mazmun adı verilen kalıplaşmış benzetmelerle ifade edilmiştir. Bu, divan edebiyatını basmakalıp ifadelere sürüklemiştir. Divan şiirinde en çok kullanılan nazım birimi beyittir. Beyitler kendi içinde anlam bütünlüğüne sahiptir. Bütünde değil parçada anlam bütünlüğü sağlanmaya çalışılmıştır.

Büyük çoğunluğunu aruz ölçüsüyle kaleme alınan divan şiirlerinde, Arap ve İran edebiyatından alınan nazım biçimleri kullanılmıştır. Genellikle tam kafiye ve zengin kafiye ile yazılmış, redif de kullanılmıştır. Sözcükler ses ve şekil güzelliği sağlamak amacıyla birbiriyle uyumludur. Şiirlerin son beytinde şairler genellikle mahlas adı verilen takma isimler kullanmıştır.

Divan şiirinde nazire geleneği yaygındır. Nazire, bir şairin başka bir şairden etkilenerek aynı ölçü ve uyak ile yazdığı şiirlerdir. Bu anlayış özgün şiir yazmayı olumsuz yönde etkilemiştir.
Divan edebiyatımızda genellikle bent, dörtlük ve beyit nazım birimi olarak kullanılmıştır. Divan şiirinde tuyuğ ve şarkı hariç diğerleri Arap ve Fars edebiyatlarından alınmıştır.

Beyit: Anlamca birbirine bağlı ve aynı ölçüde iki dizeden oluşan nazım birimine verilen addır. Divan edebiyatında en çok kullanılan nazım birimidir. Bu nazım birimiyle yazılan şiirlerde her beyit kendi başına anlam bütünlüğü gösterir. Beyitte dizeler birbiriyle kafiyeli olabildiği gibi kafiyesiz de olabilir. Bu durum, beytin, şiirin hangi bölümünde kullanıldığına ve bulunduğu şiirin türüne göre değişir.

Mısra: Sözlükte “çift kanatlı bir kapının kanatlarının her biri” anlamı verilmiştir. Şiirlerde ise , “ölçülü ve anlamlı, bir satırlık nazım parçası” anlamına gelir. Divan edebiyatında ise herhangi bir şiire bağlı olmayan, kendi başına bir anlamı olan mısralara “azade mısra” adı verilir. Vecize olarak kullanılan mısralara “mısra-ı berceste” adı verilir.
Divan şiiri nazım şekilleri bentlerle, dörtlüklerle ve beyitlerle kurulanlar olmak üzere üç ana bölümde incelenir.

I. BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ:

1. Murabba
2. Şarkı
3. Terkib-i Bend
4. Terci-i Bend

II. DÖRTLÜKLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ:

1. Rubai
2. Tuyuğ

III. BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

1. Gazel
2. Kaside
3. Mesnevi
4. Kıta
5. Müstezat
Bunları maddeler halinde ayrıntılı olarak inceleyelim:

Genel

Alt Kategoriler:Eski Türk Edebiyatı, PDF, Şiir Bilgisi

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.