ey örtünüp bürünen kalk ve uyar / Müddessir Sûresi 1-10. ayeti ve tefsiri | Kuran ve Meali

Ey Örtünüp Bürünen Kalk Ve Uyar

ey örtünüp bürünen kalk ve uyar

Müddessir Suresi Oku - Müddessir Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2020 16:09

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Müddessir Suresi Mekke döneminde inmiştir. 56 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “elMüddessir” kelimesinden almıştır. Müddessir, tıpkı bir önceki sûrenin adı olan müzzemmil gibi, örtünüp bürünen demektir. Sûrede başlıca, Hz. Peygamberin tebliğ ve davetle görevlendirilmesi, müşriklerin ona karşı çıkması ve onların cehennemle uyarılması konu edilmektedir. İşte, Müddessir Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu hakkında Diyanet bilgileri

Haberin Devamı

Müddessir Suresi Mushaftaki sıralamada yetmiş dördüncü, iniş sırasına göre dördüncü sûredir. Müzzemmil sûresinden sonra, Fâtiha sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Müzzemmil sûresinden önce indiğini söyleyenler de vardır. Sûre adını, 1. âyette geçen ve “bürünüp sarınan” anlamına gelen müddessir kelimesinden almıştır. İşte, Müddessir Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu hakkında detaylı bilgiler

Müddessir Suresi Anlamı

Müddessir Suresi adını ilk âyette yer alan müddessir (örtüsüne bürünen) kelimesinden alır. Mekke döneminin ilk yıllarında nâzil olmuştur. Elli altı âyet olup fâsılası ا، د، ر، ن، ة، هـ harfleridir. Sûrenin ilk âyetleri, çoğunluk tarafından kabul edildiğine göre Alak sûresinin ilk beş âyetinden sonra inmiştir. Bu âyetlerde Allah Teâlâ Hz. Peygamber’e, “Ey örtüsüne bürünen!” diye hitap ederek artık insanları uyarmak için harekete geçmesini, rabbinin büyüklüğünü tanımasını, elbisesini temiz tutmasını ve kötülüklerden sakınmasını emretmektedir. Bu âyetlerin nüzûl sebebiyle ilgili olarak Resûl-i Ekrem’in Mekke yollarının birinde yürürken bir ses duyduğu, fakat kimseyi görmediği, korkarak evine geldiği, bir köşeye çekilip, “Beni örtün” dediği, bunun üzerine ilk âyetlerin nâzil olduğu şeklindeki rivayetin yanı sıra (Mâtürîdî, vr. 842a; Kurtubî, XIX, 59-60) müşriklerin kendisine “sihirbaz” demelerinden dolayı Resûlullah’ın üzüldüğü, evine girip örtüsüne büründüğü görüşü de mevcuttur (Mâtürîdî, vr. 842a; Fahreddin er-Râzî, XXX, 190). İlk rivayetin sıhhatinde tereddüt gösteren Mâtürîdî’nin de belirttiği gibi Hz. Peygamber’e gelen vahyin, muhtevası anlaşılmayan bir sesten ibaret olması, ayrıca onun korkup bir örtüye bürünmesi yadırganan bir husustur. Bir önceki Müzzemmil sûresi de aynı mânadaki hitapla başlamaktadır. Bu iki sûrede yer alan “örtüsüne bürünen” nitelemesi Râzî’nin de kısmen işaret ettiği üzere mecazi mânada olmalıdır ve ilâhî hitabın asıl amacı muhtemelen, Hz. Muhammed’in nübüvvet ve risâlet görevinin gereği olarak artık tebliğ faaliyetine başlamasının istenmesidir. Kaynaklarda sebeb-i nüzûl diye gösterilen sihirbazlık ithamı ise muhtemel görünmemektedir. Çünkü müşriklerin bu iddiada bulunması için Kur’an metninden epeyce bir kısmın vahyedilmesi gerekir. Halbuki Müzzemmil ve Müddessir sûreleri ilk nâzil olan âyetlerden oluşmaktadır.

Hem nazmı hem mâna ve muhtevası açısından yüksek edebî değere sahip bulunan Müddessir sûresinin temel konusunun muhataplarına sorumluluk duygusu telkin etmekten ibaret olduğunu söylemek mümkündür. Yâsîn sûresinde de beyan edildiği gibi (36/6) ataları ilâhî bir tebliğle uyarılmayan Kur’an’ın ilk muhatapları güçlünün haklı olduğu düşüncesiyle hayatlarını sürdürmekte, toplumda kadınlara, köle, fakir ve kimsesiz zümrelere zalimce davranmakta sakınca görmemekteydi. Çünkü insanın yaptığı kötülüğün yanına kâr kalacağına, başka bir hayatın ve hesap gününün bulunmadığına inanıyorlardı. Müddessir sûresi, ilk ilâhî mesajlardan biri olarak dünyadaki davranışların karşılığının görüleceği ebedî hayatı vurgulu bir şekilde dile getirmektedir.

Sûrenin yedi emir içeren ilk yedi âyetinin muhatabı Resûlullah olup bunlarda yukarıda sıralananlar yanında insanlara yapacağı iyilikleri gözünde büyütüp başa kakmaması, davet ve tebliğ faaliyetlerinde karşılaşacağı güçlüklere rabbinin rızası için sabretmesi istenmektedir. Bu emir ve tavsiyeler Hz. Peygamber’in şahsında davet ve irşad görevi yapacak herkese yöneliktir. Âhiret sorumluluğu taşıması gereken her insanı hedef alan bundan sonraki âyetlerde kıyametin bir gün kopacağına temas edildikten sonra (âyet 8-10) yetenekli, güçlü, zengin, fakat gerçeğe karşı inatçı ve kibirli bir tip tasvir edilmekte, böylesinin cehennemin maddî ve ruhî tahribatı büyük olan bölümüne (sekar) atılacağı bildirilmektedir (âyet 11-30). Sözü edilen bu kişiyle Asr-ı saâdet döneminde Velîd b. Mugīre’nin kastedildiği belirtilmektedir (Taberî, XXIX, 99). Daha sonra nefsânî arzuların baskısından kurtulmak için en güçlü uhrevî müeyyide olan cehennemden söz edilmekte ve inançsız her insanın dünyada yaptıklarının cezasını orada çekeceği belirtilmektedir (âyet 31-38). Burada cehennem ehlinin dünyadaki kötü vasıfları şöyle haber verilmektedir: Alnı secdeye varmamak, fakirleri doyurmamak, gaflet içinde bulunanlardan ayrılmamak ve nihayet bunların etkisiyle büyük hesap gününün vukuuna inanmamak (âyet 39-47). Sûrenin son dokuz âyetinde ümit bağladıkları kişilerin ve putların bâtıl ehline âhirette hiçbir fayda sağlayamayacağı bildirildikten sonra böylelerinin bunca uyarılara rağmen öğüt kabul etmedikleri, âdeta her birine özel bir ilâhî mesajın gelmesini bekledikleri, ancak böyle bir şeyin mümkün olmadığı ifade edilmektedir. Bazı kaynaklarda Müddessir sûresinin faziletiyle ilgili olarak yer alan, “Allah Müddessir sûresini okuyan kimseye Mekke’de Muhammed’i tasdik eden ve yalanlayan kimselerin her biri sayısınca on sevap verir” meâlindeki hadisin (meselâ bk. Zemahşerî, IV, 188; Beyzâvî, IV, 349) sahih olmadığı anlaşılmaktadır (Muhammed et-Trablusî, II, 725).

Müddessir sûresine dair yapılan çalışmalar arasında Abdülhamîd Mustafa İbrâhim’in Teǿemmülât belâġıyye fî sûreti’l-Müddeŝŝir (Kahire 1987) ve Halûk Nurbâki’nin Kur’ân’ın Matematik Sırları (İstanbul 1987, s. 7-49) isimli eserleriyle M. Cuypers’in “Structures rhétoriques de la sourate 74 (al-Muddaththir)” (Luqmân, XIII/2 [1997], s. 37-74) ve Uri Rubin’in, “The Shrouded Messenger on the Interpretation of al-Muzzammil and al-Muddaththir” (Jerusalem Studies in Arabic and Islam, XVI [1993], s. 96-107) başlıklı makaleleri zikredilebilir.

Haberin Devamı

MÜDDESSİR SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

Haberin Devamı
1.Ey örtünüp bürünen (Peygamber!)
2.Kalk da uyar.
3.Rabbini yücelt.
4.Nefsini arındır.
5.Şirkten uzak dur.
6.İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma.
7.Rabbinin rızasına ermek için sabret.
8, 9.Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.
10.Kâfirler için hiç kolay değildir.
11.Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.
12, 13.Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
14.Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım.
15.Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.
16.Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
17.Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
18.Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
19.Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
20.Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
21.Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü.
22.Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.
23, 24.Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir."
25."Bu, ancak insan sözüdür."
26.Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım.
27.Sekar'ın ne olduğunu sen ne bileceksin?
28.Geride bir şey koymaz, bırakmaz.
29.Derileri kavurur.
30.Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır.
31.Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
32, 33, 34, 35, 36, 37.Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
38.Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.
39.Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka.
40, 41, 42.Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: "Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu?"
43.Onlar şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan değildik."
44."Yoksula yedirmezdik."
45."Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalardık."
46."Ceza gününü de yalanlıyorduk."
47."Nihayet ölüm bize gelip çattı."
48.Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
49.Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar?
50, 51.Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.
52.Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.
53.Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar.
54.Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir uyarıdır.
55.Artık kim dilerse ondan öğüt alır.
56.Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.

MÜDDESSİR SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

1.Ya eyyuhelmuddessiru.
2.Kum feenzir.
3.Ve rabbeke fekebbir.
4.Ve siyabeke fetahhir.
5.Verrucze fehcur.
6.Ve la temnun testeksiru.
7.Ve lirabbike fasbir.
8.Feiza nukıre fiynnakuri.
9.Fezalike yevmeizin yevmun 'asiyrun.
10.'Alelkafiriyne ğayru yesiyrin.
11.Zernuy ve men halaktu ve hıyden.
12.Ve ce'altu lehu malen memduden.
13.Ve beniyne şuhuden.
14.Ve mehhedtu lehu temhiyden.
15.Summe yatme'u en eziyde.
16.Kella innehu kane liayatina 'aniyden.
17.Seurhikuhu sa'uden.
18.İnnehu fekkere ve kaddere.
19.Fekutile keyfe kaddere.
20.Summe kutile keyfe kaddere.
21.Summe nezare.
22.Summe 'abese ve besere.
23.Summe edbere vestekbere.
24.Fekale in haza illa sıhrun yu'seru.
25.İn haza illa kavlulbeşeri.
26.Seusliyhi sekare.
27.Ve ma edrake ma sekaru.
28.La tubkıy ve la tezeru.
29.Levvahatun lilbeşeri.
30.'Aleyha tis'ate 'aşere.
31.Ve ma ce'alna ashabennari illa melaiketen ve ma ce'alna 'ıddetehum illa fitneten lilleziyne keferu liyesteykınelleziyne utulkitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utulkitabe velmu'minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune maza eradallahu bihaza meselen kezalike yudillullahu men yeşa'u ve ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lilbeşeri.
32.Kella velkameri.
33.Velleyli iz edbede.
34.Vessubhı iza esfere.
35.İnneha leıhdelkuberi.
36.Neziyren lilbeşeri.
37.Limen şae minkum en yetekaddeme ev yeteahhare.
38.Kullu nefsin bima kesebet rehiynetun.
39.İlla ashabelyemiyni.
40.Fiy cennatin yetesaelune.
41.'Anilmucrimiyne.
42.Ma selekekum fiy sekare.
43.Kalu lem neku minelmusalliyne.
44.Ve lem neku nut'ı mulmiskiyne.
45.Ve kunna nehudu me'alhaidıyne.
46.Ve kunna nukezzibu biyevmiddiyni.
47.Hatta etanelyekıynu.
48.Fema tenfe'uhum şefa'atuşşafi'ıyne.
49.Fema lehum 'anittezkireti mu'ridıyne.
50.Keennehum humurun mustenfiretun.
51.Ferret min kasveretin.
52.Bel yuriydu kullumriin minhum en yu'ta suhufen muneşşereten.
53.Kella bella yehafunel'ahırete.
54.Kella innehu tezkiretun.
55.Femen şae zekerehu.
56.Ve ma yezkurune illa en yeşaallahu huve ehluttakva ve ehlulmağfireti.
Müddessir Suresi Oku - Müddessir Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)

SURENİN ARAPÇA OKUNUŞUNUN DEVAMINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

MÜDDESSİR SURESİ TEFSİRİ 

Sûrede Hz. Peygamber’e, ilk vahyi aldığında yaşadığı heyecana rağmen dini tebliğ görevini yerine getirmesi, inkârcıları uyarması ve bu konuda karşılaşacağı sıkıntılara katlanması emredilmiştir. Kıyamet gününün sıkıntılarından söz edilmiş, Kur’an’a sihir ve beşer sözü diyerek onu reddeden müşriklerin yakıcı cehenneme sürüklenecekleri haber verilmiştir. Meleklerden ve kitap ehlinden, cehennemin görevlilerinden söz edilmiştir. Sûrede ayrıca inkârcıların cehenneme girmelerinin sebebi hakkında müminlerle aralarında geçen bir konuşmaya yer verilmiş ve inkârcıların haktan yüz çevirmelerinin sebepleri anlatılarak sûre sona ermiştir.

TEFSİR:

Allah Teâlâ, bir önceki Müzzemmil sûresinde olduğu gibi bu sûrede de Peygamberimiz (s.a.s.)’e bir vasfını öne çıkararak hitap eder. Bu, اَلْمُدَّثِّرُ (müddessir) vasfıdır.  Müddessir, “elbisesine örtünüp bürünen kimse” mânasındadır. Resûlullah (s.a.s.), Hira dağında Cebrâil (a.s.)’ı aslî sûretinde görmüş, çok korkmuş, eve dönüp, “Beni örtün, beni örtün!...” demişti. Bu sebeple Cenâb-ı Hak ona: “Ey örtüsüne bürünen Rasûlüm! Kalk ve insanları ilâhî azap ile korkut!” diye hitap eder. Böylece, artık örtülere bürünmenin, uyumanın, rahat etmenin zamanının geçtiğini; uyanmanın, görünmenin, ilâhî hakîkatleri açıklamanın, zahmetler çekmenin, meşakkatlere katlanmanın, halkı irşat için azimle kalkıp harekete geçmenin zamanı geldiğini haber verir.

Sonra İslâm’ı tebliğ vazifesinde başarılı olabilmesi için lazım gelen imanî ve ahlâkî olgunluğu kazanmanın esasları hatırlatılır:

Birincisi; Allah’ın en büyük olduğunu, O’nun karşısında her şeyin küçük, aciz, hakîr ve değersiz bulunduğunu kalben idrak etmek, bu gerçeğe tam olarak inanmak, bu imanın bir gereği olarak kalbi bütün küçük şeylerin korku ve sevgisinden boşaltarak “En Büyük Olan”a bağlamak, bunu söz ve fiillerimizle dünyaya ilan etmek. Çünkü الله اكبر (Allahu Ekber) demek İslâm’ın özüdür, başta gelen emridir. Mühim bir zikirdir. Risâletin başlangıcında öğretilen bu zikir ezanlarda, namazlarda, hacda, kurbanda, hayatın her alanında devam etmektedir.

İkincisi; elbisenin tertemiz olması. Bu gerçekten çok şumüllü bir ifadedir. Buna göre; giyilen elbise her türlü pislik ve necasetten arındırılmalı, böylece giyim kuşam temiz ve tertipli olmalıdır. Beden her türlü pisliklerden temizlenip el, ayak, saç sakal düzgün olmalıdır. Çünkü Allah’a davet eden kişinin görünüşünün nezih ve pâk olması, insanların kendisine ısınması ve kalbî yakınlık duyması açısından büyük ehemmiyet taşır. Giyilen elbiseler ahlâkî ayıplardan da uzak tutulmalı; helâl kazançla elde edilmiş olmalı; kibirlenme, gösteriş, şan ve şöhret vesilesi olmamalıdır. Allah’a davet eden kişi, öyle bir elbise giymelidir ki, onu gören herkes bu kişinin şerefli bir insan olduğunu ve onun kalbinde hiçbir kötülüğün olmadığını fark etmelidir. “Elbiseni temizle” ifadesi mecazi olarak da, insanın kalbini ve nefsini her türlü günahtan, zulümden, tebliğine mâni olacak kötü ahlâktan sakındırmasını; nasihatlerini kabule yardımcı olacak güzel ahlâk ile ahlâklanmasını öğütler.

Üçüncüsü; maddi-manevî her türlü pislikten uzak durulması. Hülasa olarak akidedeki pislik, düşüncedeki pislik, ahlâkî pislik, amelî pislik, beden ve elbisedeki pislik ve hayatın her alanındaki pislikten uzak durulmalıdır. Buna göre Allah davetçisi, toplumda yaygın olan her türlü pislikten kendini temiz tutmalıdır. Öyle ki, biri kalkıp da: “Bu, başkalarına bir şeyler anlatmaya çalışıyor, fakat kendisi bile bu pisliklerden arınmış değil” dememelidir. Bu ifade, özellikle putlara karşı savaş açılmasını ve onların bertaraf edilmesini de istemektedir.

Dördüncüsü; din adına yapılan iyilik ve hizmetin kesinlikle başa kakılmaması. Burada da yine çok muhtevâlı bir ifade kullanılmıştır. Buna göre öncelikle Peygamberimiz (s.a.s.)’e ve onun şahsında Allah’a davet edecek her müslümana şu tâlimatlar verilmektedir:

Beşincisi; peygamberlik sana Allah’ın büyük bir lutfudur. Senin aracılığınla insanlara hidâyet ulaşmaktadır. Bu yüzden “başka insanlara ihsanda bulunuyoruz” diyerek bir gösterişe kapılma ve bundan şahsî bir çıkar peşinde olma. Aslında yaptığın hizmet, çok büyük bir hizmettir. Fakat sen “ben büyük bir iş yapıyorum” gibi yanlış bir düşünceye kapılma. Bu peygamberlik vazifesini yerine getirmek için canını ortaya koyarak Allah’a bir iyilikte bulunmakta olduğunu zannetme. Çünkü bu yolda gösterdiğin gayretler ve yaptığın iyilikler, tamamen kendi menfaatinedir.

Altıncısı; ihsanda bulun, bağış yap, cömert ol, iyi muamelede bulun. Bunların hepsini sadece ve sadece Allah rızâsı için yap. Bunları yaparken hiçbir dünyevî menfaat bekleme. Yani Allah için ihsan et, kendi menfaatini sağlamak için ihsanda bulunma.

Yedincisi; sadece  Allah’ın mükâfat ve rızâsına ermek için sabredilmesi. Çünkü Allah’ın dinin tebliğ, onu yaşama, yaşatma ve yayma yolunda pek çok musibet, eziyet ve sıkıntılarla karşılaşmak mukadderdir. Bunlara göğüs gerip hedefe erişebilmede sabır en mühim şarttır. Sabrın da Allah rızâsı için olması zaruridir. Çünkü başka maksatlarla yapılan sabır, yeterli derecede etkili olmayacaktır. Ancak Allah için gösterilen sabır, kişiye bu dayanma kuvvetini verecektir.

İşte bahsedilen bu mühim esaslar, Allah’ın dinini tebliğ edecek, insanları Allah’a çağıracak her müslümanın sahip olması gereken esaslardır. Bu yolun azığı ve teçhizatı bunlardır. Bu yönden eksiği bulunan insanların, davet yolunda başarı ihtimalleri, eksikleri nispetinde düşük olacaktır. Allah Resûlü (s.a.s.)’de bu esaslar en mükemmel mânada yerleştiği için, Allah’ın izniyle çok kısa sürede dünyada misli görülmemiş büyük bir inkılap gerçekleştirmiştir. Bu esaslar aynı zamanda peygamberliğin, ne kadar sağlam temeller üzerine oturduğunu ve peygamberin davet ettiği yolun ne kadar güzel bir yol olduğunu bütün dünyaya ilan etmektedir. Hiçbir akıl ve insaf sahibi insan bu esaslarda zerre kadar bir yanlışlığın ve eksikliğin olduğunu iddia edemez. Edenler de ancak, küfür ve nankörlüklerinden ederler ki, onları da sûra üfürmekle başlayacak olan gerçekten çok zor bir gün beklemektedir.

Kıyâmet gününe dair âyetlerin haber verdiği güçlükler, burada da belirtildiği gibi kâfirler içindir. Resûlullah (s.a.s.), mü’minlerin durumu hakkında şu müjdeyi vermektedir:

“Canımı kudret altında tutan Allah’a yemin ederim ki, kıyâmet gününün zahmet ve meşakkatleri mü’min için öyle hafifletilir ki, nihâyet, dünyada iken kıldığı bir farz namazdan daha hafif hale gelir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 75)

Şimdi Peygamber’i yalanlayıp Kur’an’ı reddederek o dehşetli günün zorluklarına maruz kalacak bir kâfirin, hem dünyadaki perişân hâli, hem de cehennemde çekeceği azap çok ibretli bir tablo, çok canlı bir filim şeridi halinde arz olunmaktadır:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müddessir Sûresi Ayetler:

1 - 10 11 - 25 26 - 29 30 31 32 - 37 38 - 48 49 - 53 54 - 56

Müddessir Suresi Okunuşu ve Anlamı: Müddessir Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali, Tefsiri ve Okunuşu

Müddessir Suresi Türkçe Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

1.Ey örtünüp bürünen (Peygamber!)

2.Kalk da uyar.

3.Rabbini yücelt.

4.Nefsini arındır.

5.Şirkten uzak dur.

6.İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma.

7.Rabbinin rızasına ermek için sabret.

8, 9.Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.

10.Kâfirler için hiç kolay değildir.

11.Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12, 13.Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14.Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım.

15.Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.

16.Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17.Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18.Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19.Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20.Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21.Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü.

22.Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23, 24.Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir."

25."Bu, ancak insan sözüdür."

26.Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım.

27.Sekar'ın ne olduğunu sen ne bileceksin?

28.Geride bir şey koymaz, bırakmaz.

29.Derileri kavurur.

30.Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır.

31.Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.

32, 33, 34, 35, 36, 37.Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.

38.Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.

39.Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka.

40, 41, 42.Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: "Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu?"

43.Onlar şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan değildik."

44."Yoksula yedirmezdik."

45."Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalardık."

46."Ceza gününü de yalanlıyorduk."

47."Nihayet ölüm bize gelip çattı."

48.Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.

49.Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar?

50, 51.Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

52.Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

53.Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar.

54.Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir uyarıdır.

55.Artık kim dilerse ondan öğüt alır.

56.Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası