melatonin damla kullanımı / Uyku problemlerine karşı kullanılan melatonin, kabuslara mı yol açıyor? | Independent Türkçe

Melatonin Damla Kullanımı

melatonin damla kullanımı

Ebeveynler dikkat: Çocuğunuza melatonin vermeden önce bir daha düşünün

Fox News'un haberine göre, AASM Kamu Güvenliği Komitesi Başkan Yardımcısı ve Indiana Üniversitesi'nde göğüs hastalıkları, uyku tıbbı ve kritik bakım uzmanı olan Dr. M. Adeel Rishi bir basın açıklamasında, "Melatonin, jet lag gibi bazı uyku-uyanıklık bozukluklarının tedavisinde faydalı olabilirken, sağlıklı çocukların veya yetişkinlerin daha hızlı uykuya dalmasına yardımcı olabileceğine dair çok daha az kanıt bulunuyor" dedi.

Rishi sözlerine, "Ebeveynler, melatonine yönelmek yerine, çocuklarını iyi uyku alışkanlıkları geliştirmeye teşvik etmeye çalışmalıdır" şeklinde devam etti.

Bu uyku alışkanlıkları arasında "düzenli bir yatma ve uyanma saati belirlemek, yatma zamanı rutinine sahip olmak ve yatma zamanı yaklaştıkça ekrana bakma süresini sınırlamak" yer alıyor.

Reçetesiz satılıyor

Vücudumuzda doğal olarak bulunan melatonin hormonu, eczanelerde reçetesiz ilaç olarak da satılıyor ve satış pazarlamasında genellikle "uyumaya yardımcı" bir hormon olarak tanıtılıyor.

Vücudumuz, uykumuzu düzenlemek için doğal olarak melatonin hormonu üretiyor. Öte yandan merkezi Darien'da bulunan uyku akademisine göre, melatonini takviye olarak sağlıklı çocuklara vermenin uykusuzluk tedavisine faydası olduğuna dair bir kanıt bulunmuyor.

Gıda ve İlaç İdaresi tarafından "besin takviyesi" olarak nitelendirdiğinden, melatonine yönelik otoriter bir denetim yapılmıyor. Öte yandan Rishi'nin basın açıklamasına göre, araştırmacılar, takviyelerdeki melatonin içeriğinin tek tip olmadığını ortaya koydu.

Tablet olarak satılan melatoninde içerik değişebiliyor

yılında Journal of Clinical Sleep Medicine tarafından yapılan bir çalışmada, yaklaşık 30 takviyedeki melatonin içeriği incelendi. Takviyelerin yüzde 71'inden fazlasının üzerlerindeki etiketi tam olarak karşılamadığı tespit edildi. Çalışma, melatonin içeriğindeki en önemli değişkenliği, çocuklarda en çok kullanılan form olan çiğneme tabletlerinde buldu.

Güney Kaliforniya'daki Pacific Coast Critical Care Group'un ortak sahibi olan göğüs hastalıkları ve uyku uzmanı Dr. Baljinder S. Sidhu, melatonin içeriğindeki değişikliğin yetişkinler için ciddi bir sorun teşkil etmese de küçük çocuklar üzerinde büyük bir etkiye sahip olabileceğini belirtti.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC), ABD zehir merkezlerine her yıl bildirilen pediatrik melatonin vakalarının yılları arasında yüzde oranında artış yaşandığını aktardı.

Basın açıklamasında Rishi, "Melatoninin sakız veya çiğnenebilir tabletler olarak bulunması, çocuklara verilmesini daha cazip hale getiriyor ve aşırı doz almalarını daha olası kılıyor" diye ekledi.

Ebeveynleri uyardı

Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi ebeveynler için aşağıdaki uyarıları paylaştı.

1. Melatonin çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır.

2. Ebeveynler ilaca başlamadan önce konuyu bir sağlık uzmanıyla görüşmelidir.

3. Ebeveynler birçok uyku probleminde önce ilaca satılmak yerine aktivitelerde, alışkanlıklarda veya davranışlarda yapılacak herhangi bir değişiklikle daha iyi yönetilebileceğini bilmelidir.

Diyetisyen merkezleri kapatılıyor mu?Diyetisyen merkezleri kapatılıyor mu?

Hangi hastalıklar arttı? Diyabet salgını kapıda mı?Hangi hastalıklar arttı? Diyabet salgını kapıda mı?

Kilolu kadınlar dikkat! Bu hapı alırken iyi düşününKilolu kadınlar dikkat! Bu hapı alırken iyi düşünün

Gece kuşları dikkat! Diyabet ve kalp hastalıkları kapıdaGece kuşları dikkat! Diyabet ve kalp hastalıkları kapıda

KAYNAK: seafoodplus.info Dış Haberler Servisi

Sorun s&#;yleyelim

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Kliniğimizde son günlerde çok karşılaştığımız sorulardan birkaçına verdiğimiz yanıtları aktarmak istiyoruz. Yararlı olması dileği ile

Haberin Devamı

UYKU SORUNU YAŞAYANLAR MELATONİNİ NASIL KULLANMALI
Melatonin, uykuyu düzenleyen, uyku ritmini yöneten, biyoritmi düzenleyen, yani biyolojik saati ayarlayan beynimizden salgılanan çok önemli bir hormondur. Karanlık bu hormonun salgılanmasını arttırır, ışık, özellikle de parlak ışık ise azaltır. Melatonin uzun kış gecelerinde daha fazla, kısa yaz gecelerinde ise daha az salgılanır.
Eğer yeteri kadar melatonininiz varsa uykusuzluk sorununa yakalanma olasılığınız azalır. Bir hata yapar da uyku saatinizi kaçırırsanız melatonin seviyeniz azalır, bunu uyku kaybı, uyku dalmada zorlanma, uyku süresinin kısalması ve kalitesinin düşmesi izler.
Uykusuzluk sorununun çözümünde yatmadan saat evvel (akşam ) arası mg melatonin alınabilir. Düşük dozlardan 0, mg başlanıp dozların yavaş yavaş arttırılması, yaşlılarda çok düşük dozların kullanılması önerilir.
Melatoninin başka marifetleri de var. Kanınızdaki melatonin seviyesi yüksekse uykunuz derinleşiyor, derinleştikçe hipofiz beziniz daha fazla büyüme hormonu salgılıyor. Daha çok büyüme hormonu demek çocuklar için daha hızlı ve güçlü büyüme, daha çok sağlık, daha uzun boy, yaşlı yetişkinler için ise daha uzun ve sağlıklı bir hayat anlamına geliyor.
Uzmanlar melatoninin son derece güçlü bir antioksidan olduğunu kabul ediyor. Kansere karşı bağışıklık sağladığı, enfeksiyon bağışıklığını güçlendirdiği düşünülüyor. Uykusuz gecelerden sonra daha sık enfeksiyonlara yakalanmanız, uyku bozuklukları olanlarda bazı kanserlere yakalanma olasılığındaki artış belki de bu durumla ilintili.
Örneğin bir çalışmada gece çalışan ve uyku sorunları yaşayan kadınlarda meme kanserinin daha sık görüldüğü saptanmış. Melatonini yüksek kişilerde soğuk algınlığı ve gribe yakalanma olasılığının düşük olduğu bulunmuş.
Alkol, sigara, kahve ve çayın fazlası, gerilimli, stresli ortamlar (örneğin uykudan önce seyredilen korku filmleri, gerilimli diziler), bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, stres yaratan duygu ve düşünceler, üzüntü, ışık, ses (yatak odasında açık bırakılan TV, saat, radyo), uykudan hemen önce yapılan egzersizler, yatmadan önce karnın tok olması melatonin seviyesini azaltıyor.
Buna karşılık ışığın azaltılması, karanlık, dinginlik ve huzur hali, her gün aynı saatte yatağa girmek, sessiz bir ortam da artırıyor.

Haberin Devamı

KULAK ÇINLAMASI NEDEN OLUR?
Bazen sanki dış ortamdan bir sesli uyaran almışız gibi kulağımıza bir sesin ulaştığını hissederiz. Bu ses değişik tonlarda ve özelliklerde olabilir. Kimi zaman çınlama, kimi zaman uğultu, rüzgâr sesi veya bir makinenin çalışma sesi gibi gelir. Bunların hepsine birden tıpta tinnitus adı verilir.
Kulak çınlaması diye adlandırılan bu sesi nadiren diğer kişiler de duyabilir (objektif tinnitus). Bu durum bir damar anomalisi veya kas kasılması sonucu oluşur.
Sadece yakınması olan kişinin duyduğu (subjektif tinnitus) kulak çınlaması küçük bir kulak kiri gibi basit bir nedenden ya da enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi ve orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi gibi daha önemli nedenlerden de olabilir.
Baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri (anevrizma) veya denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan tümörden (akustik nörinom) dolayı da kulak çınlayabilir.
Bu durumlarda işitme kaybı da vardır. Alerji, yüksek veya düşük tansiyon, şeker hastalığı, tiroid fonksiyon bozuklukları, darbeler, bazı romatizma ilaçları, bazı antibiotikler, sakinleştirici ilaçlar ve aspirin de kulak çınlamasına neden olabilir.
Modern yaşamın olumsuz katkılarından ses kirliliği kulak çınlamasının en önemli nedenlerinden biridir ve işitme kaybına da yol açar. Ne yazık ki yüksek sesle müzik dinlemenin, alarmların, klaksonların, endüstriyel gürültülerin ne kadar zararlı olduğunun farkında değiliz.

Haberin Devamı

HİPOGLİSEMİ DEPRESYON YAPAR MI
Kendiniz ya da çevrenizde gözlediğiniz bazı duygu ve davranış değişikliklerinin kan şekerinizdeki aşırı düşmeden kaynaklanabileceği aklınızda olsun. Hipogliseminin duygusal tepkilerimizi değiştirmesinin iki temel nedeni var: Birincisi, beynimiz vücut ağırlığımızın yüzde 2’sini oluşturduğu halde yakılan enerjinin yüzde 20’sini kullanıyor.
İkincisi, çok yüksek oranda enerji kullansa da ihtiyacı olan enerjiyi depolayamıyor. Beyne gelen kanda ne kadar şeker varsa ancak onu kullanabiliyor. Dolaysıyla kanda şeker miktarı azaldığında beynin kullanacağı enerji miktarı da azalıyor, beynin performansı da düşmeye başlıyor. Bazı değişimler ortaya çıkıyor, sinirlilik, öfke atakları ve çabuk reaksiyon vermeler, alınganlık halleri, küsmeler, darılmalar olabiliyor.
Tam tersine yorgunluk, halsizlik, bitkinlik, isteksizlik, karamsarlık, huzursuzluk, baş ağrısı gibi işaretler de ortaya çıkabiliyor.
Sık sık başı ağrıyan, migren ataklarından bir türlü kurtulamayan, unutkanlık şikâyeti olan birçok kişide esas sorunun hipoglisemi olduğu anlaşılabiliyor.
Diğer yandan, bazı depresif hastalarda da hipoglisemi var ve kronik hipoglisemiklerin bazılarına yanlışlıkla depresyon tanısı konabiliyor.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir