keşiş genadius / Mehmed'in av planı ne? - Mehmed Bir Cihan Fatihi - Özel Klipler

Keşiş Genadius

keşiş genadius

Kılık değiştirerek Konstantiniyye’ye gelen Mehmed ile Delibaş, keşiş Gennadios’un yardım çağrısı sonucu gelmişlerdi.


Haçlı Birliği’nin toplanmasını engellemek için harekete geçen Mehmed, başarılı olur. Haçlı Birliği’nin toplanamaması, Bizans İmparatorluğu’nu harekete geçirir. Halk içinde bir Türk’ün kaos yarattığını ve bunun sonucunda olayların geliştiğini öğrenen Bizans İmparatoru Konstantinos, bu olayın sorumlularının peşine düşer.

Konstantiniyye’nin kapıları kapatılır ve herkes sorguya çekilir. Bizans İmparatoru Konstantinos ile evlenmek için gelen Mara Hatun’un bu olayı planladığı düşünülse de olayın arkasındaki isim çok farklıdır. Demetrios, gizli planı büyük bir aşk beslediği Teodora’ya anlattığını hatırlar. Pontus Prensesi Teodora, gizemini korumaktadır. Bizans sarayına getirilen Mara Hatun’a ulaşmaya çalışan Teodora, gerçek kimliğini açıklar. Öyle ki hakikat, onu Mehmed ile karşı karşıya getirir.

Leyla Hatun’un, Sultan Murad’ın çocuğunu taşıması sarayı karıştırmaya devam eder. İshak Paşa, Leyla’yı kullanmanın planlarını yaparken Mehmed’i tahttan indirmek için de harekete geçecektir. Çandarlı Halil Paşa, Mehmed’in kapalı kapılar ardında ne planladığını merak eder. Yıllar önce yeniçerilerle yaptığı iş birliği sonucu Mehmed’i tahttan indiren Çandarlı Halil Paşa, Mehmed’in intikam için geri döndüğünün farkındadır.

Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma: On sekizinci yüzyılda İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Elif Bayraktar Tellan Ayşegül Keskin Çolak’a Armağan Tarih ve Edebiyat Yazıları sayfa: ’den ayrıbasım Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma: On sekizinci yüzyılda İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi * Elif BAYRAKTAR TELLAN ** On yedinci yüzyıl sonundan itibaren İmparatorluğun mali ve idari yapısında devam eden değişikliklerden diğer tüm Osmanlı kurumları gibi İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi de payını almıştı. Patrikhane, on sekizinci yüzyılın orta- sında ciddi bir finansal krizle mücadele ediyordu. Ödemesi gereken vergileri karşılayabilmek için yeniçeriler, vakıflar, eşraf ve esnafın da dâhil olduğu birçok yere borçlu durumdaydı. Bunun yanı sıra Patrikhane kendi içinde de ’larda başlayıp ’te tamamlanan yapısal bir dönüşüm geçirdi. Bu sancılı dönüşü- mün sonunda Patrikhane’nin metropolitlerden oluşan Kutsal Meclisi (Sinod), Patrikhane yönetiminde oldukça güçlü bir konuma gelerek yönetimde patrik kadar etkin bir rol kazandı. Patrikhane mührünün ’te fiziksel olarak dörde bölünmesiyle Patrikhane idaresi Patrik ve Sinod üyeleri arasında paylaştırıldı, böylece Patrikhane’nin kurumsallaşması tamamlanmış oldu. Finansal ve idari dönüşüm bağlamında toplumdaki belirli aktörlerin rollerinin değişime uğrayıp önem kazanmasının da etkisiyle on sekizinci yüzyıl, Patrikhane’nin itibarının ve gücünün hem Osmanlı idaresi hem de Ortodoks halk nezdinde sağlamlaştığı bir dönem oldu. 1 On sekizinci yüzyılda, Osmanlı Ortodoks kurumlarıyla Osmanlı idaresi arasındaki ilişkilerin pekiştiği bu bağlamdaki gelişmelerin bir ayağını da Doğu Patrikhaneleri oluşturuyordu. 2 Patrikhane’nin ihtiyaç duyduğu maddi gücün en önemli kaynaklarından biri olan Fener aristokrasisinin de bu süreçte önemli bir rolü olmuştu. İstanbul Patrikhanesi’nin bu “sancılı güçlenme döne- mi” sırasında Patrikhane tarihinde iz bırakan bir olay da yeniden vaftiz (anabap- tism) tartışmasıydı. yılları arasında –bir buçuk yıllık sürgün dönemi dışında- İstanbul patriği olan Kyrillos Karakallos, bu zor dönemde patriklik tahtında kalmak için * Her zaman güzel şeylerin ortaya çıkmasına vesile olan Ayşegül’e layık olması dileğiyle… **İstanbul Medeniyet Üniversitesi. 1 Elif Bayraktar Tellan, “The Patriarch and The Sultan: The Struggle for Authority and the Quest for Order in the Eighteenth-Century Ottoman Empire”, (Yayınlanmamış doktora tezi, Bilkent Üniversitesi, ). 2 Hasan Çolak, The Orthodox Church in the Early Modern Middle East: Relations between the Otto- man Central Administration and the Patriarchates of Antioch, Jerusalem and Alexandria (Ankara: Türk Tarih Kurumu, ). 99 Elif BAYRAKTAR TELLAN başarılı politikalar üretmiş ilginç bir figür olarak karşımıza çıkar. Kyrillos’un birinci ve ikinci patrikliği ve arada geçen bir buçuk senelik sürgün döneminde yeniden vaftiz tartışması kapsamında yaşanan bir dizi olay, Osmanlı yönetiminin Patrikhane’yle olan ilişkisinin niteliğini anlamak için oldukça elverişli ve ilginç bir örnek oluşturmaktadır. Bu olayların en önemli aktörleri keşiş Auxentios ile Patrik Kyrillos’tur. Auxentios ’lerin başında Katırlı’da yaşayan bir Osmanlı Ortodoks keşiş idi. Yeniden vaftiz tartışmasında taraf olunca Patrikhane tarihi kaynaklarında renkli bir figür olarak yerini aldı. Auxentios, yazarının politik ve teolojik konum- larına bağlı olarak çağdaş kaynakların bazılarında halkın batıl itikatlarından yarar- lanan bir sahtekâr, bazılarında ise bilge bir ermiş olarak tasvir edilir. Bu yazının amacı, Patrikhane’nin on sekizinci yüzyıl tarihinde önemli bir yer tutan keşiş Auxentios ve patrik Kyrillos gibi figürleri Osmanlı toplumunun ve tarihinin bir parçası olarak yeniden değerlendirmektir. Keşiş Auxentios ’lerin başında Katırlı köyünde yaşayan Ortodoks keşişin ünü köyün sı- nırlarını aşmıştı. Şifa arayan hastalardan bebek sahibi olmak isteyen kadınlara, görmek isteyen âmâlardan günahlarını affettirmek isteyen Hıristiyanlara kadar, keşiş Auxentios’tan medet uman binlerce kişi Katırlı’ya geliyordu. Katırlı Gem- lik’e sadece on beş kilometre uzaklıktaydı ve İstanbul’dan deniz yoluyla ulaşmak zor değildi. Auxentios etkileyici vaazları ile de ünlüydü. Kendisini dinlemeye gelenler arasında İstanbul ve İskenderiye Patrikleri de bulunuyordu. Katırlılı keşiş Auxentios, yılında yeniden vaftizin gerekliliği konusunda dinleyiciler üzerinde büyük bir etki yaratan vaazlar vermeye başladı. Yeniden vaftiz meselesi neydi ve neden bu kadar önemliydi? Yeniden vaftiz, temel olarak, Ortodoksluğu kabul eden bir Hıristiyanın, Ortodoks adetlerine göre, yani üç kez suya batırılıp çıkarılarak vaftiz edilmesinin gerekliliğine dair bir tartışmaydı. Daha da detaylandıracak olursak, alına kutsal yağ sürme, üç kez kutsal su serpme gibi yöntemler yerine, vücudun tamamının suya batırılması gerektiği savunuluyordu. Bu ise Katolik, Ermeni veya diğer vaftiz pratiklerinin makbul sayılmayarak reddedilmesi anlamına geliyordu. Vaftiz pratiğiyle ilgili teknik bir detay gibi görünen bu tartışma, sadece teolo- jik bir mesele değil, aslında politik ve sosyal alanda da geniş yansımaları olan önemli bir konuydu. İstanbul ve civarında on sekizinci yüzyılın ortasında alevle- nen tartışma, teolojik sınırları aşmış, Osmanlı Ortodoksları arasında derin bir fikir ayrılığına ve gruplaşmaya neden olmuştu. İşin temelinde ise Katolik vaftizi- nin reddi veya kabulü meselesi yatıyordu. On yedinci yüzyılın başından itibaren Cizvit, Fransisken ve Kapuçinler İstanbul’a gelmeye başlamış, misyonerler özel- likle Ege adaları ile “Kutsal Topraklar” tabir edilen Kudüs ve Beytüllahim başta olmak üzere İmparatorluk sınırlarında yaşayan Ortodoks Hıristiyanlar üzerinde etkili olmuşlardı. Latin vaftizinin makbul olup olmaması başta Fransızlar olmak üzere İstanbul’daki politikalar üzerinde etkili olmaya çalışan Batılıların nüfuzuyla da ilgiliydi. Fransızlar, Osmanlı topraklarında yaşayan Katolik müste’menlerin Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma hâmisi konumundaydılar. Osmanlı idarecileri ise bir yandan Fransızlarla diplo- matik ilişkileri dengede tutmaya gayret ediyor, diğer yandan Osmanlı Rum ve Ermenilerinin üzerinde Katolik misyonerlerin etkisini engellemeye çalışıyorlardı. Bu konu üzerinde İstanbul’daki Rum cemaat arasında da derin bir görüş ay- rılığı meydana geldi. Sürgündeki patrik Kyrillos ve çevresindekiler Latinlerin ve Ermenilerin yapmış olduğu vaftizi kabul etmiyor, Ortodoksluğa dönen bir Hı- ristiyanın, suya tamamen üç defa batırılmak suretiyle yeniden vaftiz edilmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Dönemin patriği olan Paisios ve Patrikhane Sino- du’nu oluşturan metropolitler ise yeniden vaftize karşı çıkıyor, alına üç kez vaf- tiz suyu serpilmesinin yeterli olacağını savunuyorlardı. Yeniden vaftize karşı çıkan bu grup, argümanlarını ekümenik konsüllerin kanonlarına dayanarak te- mellendirmeye çalışıyorlardı. Aslında, ’ler, yeniden vaftiz meselesinin İstanbul Rum Patrikhanesi tari- hinde ilk defa tartışıldığı bir dönem değildi. Önceki yüzyıllarda da Ortodoksluğa kabul edilen birinin nasıl vaftiz edileceği ve ilk vaftizinin makbul olup olmadığı tartışılmıştı. 3 İlginç olan, ilk defa Patrikhane seviyesinde bu derece bir anti- Katolik hassasiyetin oluşmuş olmasıydı. yılında İskenderiye ve Antakya Patriklerinin de katılımıyla İstanbul’da gerçekleşen toplantıda Roma Katolik Kilisesi’nin bazı doktrinleri reddedilmişti. Kuşkusuz bunda Antakya Patrikhane- si’ne bağlı yerlerde Cizvitlerle Ortodokslar arasında yaşanan problemlerin de etkisi vardı. 4 İstanbul’daki anti-Katolik hassasiyetin en belirgin temsilcisi ise Patrik Kyrillos Karakallos idi. Yeniden vaftiz taraftarı Kyrillos’un ilk patriklik dönemi sırasında, yılın- da Galata’dan birkaç rahip kendisine Latinlerin Ortodoksluğa nasıl kabul edile- ceğini sormuştu. Bunun üzerine Kyrillos, İskenderiye ve Antakya Patriklerinin de katıldığı bir meclis topladı ve bu toplantıda Ortodoksluğa geçen Latinlerin vaftiz edilmesi gerekliliğine karar verildi. 5 İstanbul’da yaşayan Batılıların da tep- kisini çeken bu durumdan kısa bir süre sonra, göreceğimiz gibi, Kyrillos azledi- lecek ve yerine Paisios geçecekti. İki sene sonra, Kyrillos’un bir an önce yeniden patrik olması gerektiğini sa- vunan Auxentios’un vaazları, keşişi dinlemeye gelen binlerce Ortodoks Hıristi- yanı etkisi altına almıştı. Bu durum haliyle Kyrillos yerine patrik olan Paisios’u rahatsız etmişti. Patrik Paisios ve metropolitler, Auxentios’u vaazlarından vaz- 3 Theodosios Kyriakidis, “I Eisdochi ton Eterodoxon stin Orthodoxi Ekklisia mesa apo tin Paradosi tou Oikoumenikou Patriarcheiou”, (Yüksek Lisans Tezi, Selanik Aristoteles Üni- versitesi, ), 4 Bu durumun Osmanlı idaresi ile Kudüs Patrikhanesi arasındaki ilişkiler üzerindeki yansıma- sı için bkz. Çolak, Orthodox Church, 5 Kyriakidis , “I Eisdochi”, 34; George Dragas, “The Manner of Reception of Roman Cat- holic Converts into the Orthodox Church, With Special Reference to the Decisions of the Synods of (Constantinople), (Constantinople) and (Moscow),” The Greek Orthodox Theological Review 44 (): ; Sergios Makraios, “Ypomnimata Ekklisiastikis Istorias ()” Mesaioniki Bibliothiki, c. 3, ed. Konstantinos Sathas (Venedik: Typois tou Chronou, ), ; Timothy Ware, Eustratios Argenti: A Study of the Greek Church under Turkish Rule (Oxford: Clarendon Press, ), Elif BAYRAKTAR TELLAN geçirip vaftiz meselesinde ikna etmek için Katırlı köyüne bir temsilci gönder- mişse de başarılı olamamıştı. Auxentios’un bu konuda sessiz kalması, “havari Pavlos’un kel başı gözleri önüne gelirken mümkün değildi”. 6 Auxentios’un etrafında binlerce kişiyi toplamış olmasından rahatsız olan sa- dece Patrik Paisios değildi. Katırlı’daki keşişin “fenâ vâfir âdemler[in] gelüb başında cem‘iyyet ol[masından]” rahatsız olan Osmanlı yönetimi bu durumu sonlandırmaya karar verdi. 7 ’nin Eylül ayında Gemlik ve Sidrekapısı naible- rine gönderilen ferman, Katırlı’da yaşayan “Aksendyoz”’un önce İstanbul’a çağrılmasını, oradan da Aynoroz’a gönderilip orada ikamet ettirilmesini emredi- yordu. 8 Osmanlı arşiv kaynaklarında Auxentios’un akıbeti hakkında ulaşabildiğimiz bilgiler bununla sınırlı. Yunanca kronikler ve kilise tarihlerinde ise birkaç farklı sondan bahsediliyor. Auxentios hakkında Yunanca kaynaklardaki keskin görüş ayrılığının sebebi, daha önce de değindiğimiz gibi, bahsedilen kaynakların yazar- larının Kyrillos taraftarı veya aleyhtarı olmaları. Dönemin en önemli kaynakla- rından biri, Ragıp Paşa’nın doktoru olan Alexander Komnenos Hypsilantis tarafından yazılmış olan Ta Meta tin Alosin () [Düşüşten Sonrası] isimli kitaptır. 9 Hypsilantis’e göre Auxentios’un etrafındaki topluluk keşişin yakalan- masını engeller. Keşişi yakalamak için Osmanlı yönetimi bir hileye başvurmak zorunda kalır ve keşişi Padişah ile görüşmeye davet etmek için bir bostancıbaşı gönderir. Auxentios’un davet edilmesini hayra yoran halk sesini çıkarmaz, fakat Auxentios kendisini götüren gemide öldürülerek bedeni suya atılır. 10 Auxentios ve Kyrillos hakkındaki en ayrıntılı bilgileri edindiğimiz imzasız bir el yazması olan ve Papadopoullos tarafından yayınlanan Planosparaktis’e göre ise Auxentios, 6 Kaisarios Dapontes, “Istorikos Katalogos ()”, Mesaioniki Bibliothiki, c.3, ed. Konstantinos Sathas (Venedik: Typois tou Chronou, ), 7 BOA Mühimme , no. (), Evâil-i Zi’l-ka‘de / Eylül “( ) nâ’ibine ve Katırlı subaşısına hüküm ki Katırlı’da üç seneden berü gelüb sâkin olan bir nefer râhibin yanına etrâfdan fenâ vâfir âdemler gelüb başında cem‘iyyet olmağla ahz ve der aliy- yemden ta‘yîn olunan mübâşir ma‘rifetiyle Âsitâne-i Aliyyeme ihzâr ve irsâl olunmak muktezî olmağla imdi işbu emr-i şerîfim ta‘yîn olunan mübâşir vesa’itiyle vusûlünde siz ki mûmâ ileyhümâsız râhib-i mesfûru ahz ve derhâl gönderilen mübâşire teslîm ile serîr-i ‘aliyyeme ihzâr ve irsâl eyleyüb […]” 8 BOA ŞK / / 1, Evâil-i Zi’l-ka‘de / Eylül “Gemlik ve Sidrekapısı nâ’ibine hüküm ki Sen ki Gemlik nâ’ibi mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin Katırlı karyesinde ikâmet üzere olan Aksendyoz nâm râhibin Âsitâne-i Sa‘âdetime ihzâriçün emr-i şerîfim ısdâr ve irsâl olunub râhib-i mesfûrun Âsitâne-i Sa‘âdetime ihzârı sarf ve ta‘dîl olunub Selanik muzâfâtın- dan Sidrekapısı nâhiyesine tâbi‘ Aynoroz cezîresine irsâl ve anda ikâmet itdirilmek fermânım olmağın imdi işbu emr-i şerîfim vusûlünde râhib-i mesfûru cezîre-i mezbûreye irsâl ve sen ki Sidrekapısı nâ’ibi mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vusûlünde râhib-i mesfûru cezîre-i mezbûrede ikâmet itdirüb bir hatve hâric mahalle harekete ruhsat göstermekden hazer ve mücânebet olunmak bâbında.” 9 Athanasios Komnenos Hypsilantis, Ta meta tin Alosin (), ed. Archim. G. Afthoni- dos, (Yeniden basım: Atina ). Hypsilantis’in kitabı için bkz. Johann Strauss, “The Rise of Non-Muslim Historiography in the Eighteenth Century”, Oriento Moderno 79 (); The Ottoman Empire in the Eighteenth Century, ed. Kate Fleet, 10 Hypsilantis, Ta meta tin Alosin, Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma Aynoroz’a sürgün emrini getiren görevlilere yüklü bir miktar para ödemek zo- runda kalmıştır. 11 Buna rağmen Aynoroz’a gönderilmiş, fakat orada sadece üç gün geçirmiştir. Sonrasında nereye gittiği ise meçhuldür. 12 Dönemin İngiliz büyükelçisi James Porter, raporlarında keşişin Aynoroz’a gönderildiğini veya idam edildiğini yazar. 13 Porter’ın torunu tarafından derlenen elçinin kişisel not- larında ise Katıreie [sic] köyünde doğaüstü güçlere sahip bir keşişin sürgün edil- mesinden sonra bir daha kendisinden haber alınamadığı yazılıdır. 14 Auxen- tios’un vaazlarını bizzat dinlemiş olan Kaisarios Dapontes, Auxentios’un Ayno- roz’daki sürgünden kaçıp Katırlı’ya geri geldiğini iddia eder. 15 Kyrillos’un yerine ’de patrik olan Kalinikos ise el yazması notlarında Auxentios’un kayboldu- ğunu bildirir. Bu notlar üzerine çalışmış olan Linaritakis, Auxentios öldürülmüş olsaydı Kalinikos’un bundan mutlaka haberi olup notlarında buna değineceği yorumunu yapmaktadır. 16 On dokuzuncu yüzyılda yazılmış bir metinde ise Auxentios’un asıldığı yazılıdır. 17 Auxentios’un sonuna dair bu farklı versiyonla- rın on dokuzuncu yüzyılda yazılan metinlerde dahi yer alması bize keşişin vaaz- larının ne denli etkili olduğuna dair bir fikir vermektedir. Ayaklanma Auxentios’un Osmanlı idarecilerinin yolladığı görevliler tarafından Ayno- roz’a gönderilmek üzere alıkonulması, keşişin etrafındaki kalabalığın tepkisine- sebep olmuş, olaylar Katırlı’yla sınırlı kalmayıp İstanbul’a yansımıştır. Hypsilan- tis’e göre, Auxentios’un ortadan kaybolması üzerine keşişin akıbetini merak eden bir grup, neler olduğunu önce sadrazama sormak istemişlerse de bir cevap alamamışlardır. Sonrasında Fener’deki Patrikhane kilisesinin önünde toplanırlar. Tesadüfen kilisenin önünde aynı anda toplanan başka bir kalabalık ise Sofya metropolitinden şikâyet etmekte, “istemeyiz” diye bağırarak tezahürat yapmak- 11 Orijinali British Museum Kütüphanesi’nde bulunan elyazmasının üzerinde yazarının imza- sı yoktur. Metni kitabında yayınlayan Theodore Papadopoullos bu el yazmasının, Scarlatos Rossetos’a ait bir derleme cildin altıncı ve son parçası olduğunu bildiriyor. Papadopoullos metnin ’de Patrikhane’de görevli olan Michalakis Rossetos tarafından yazılıp, amcası olduğu öne sürülebilecek olan Scarlatos Rossetos’a sunulmuş olma ihtimali üzerinde duru- yor. Theodore H. Papadopoullos, Studies and Documents Relating to the History of the Greek Church and People under Turkish Domination (Aldershot: Variorum, ), Planosparak- tis bu kitabın sayfalarındadır. 12 Planosparaktis (Papadopoullos ed.), 13 National Archives, State Papers 97/35, s. , 2 Ekim Bu bilgiyi benimle payla- şan Abdürrahim Özer’e teşekkür ederim. 14 George Larpent (ed.), Turkey: Its History and Progress: From the Journals and Correspondence of Sir James Porter, Fifteen Years Ambassador at Constantinople Continued to the Present Time with A Memoir of Sir James Porter by his Grandson Sir George Larpent, c.1 (Londra: Hurst and Blackett, ), 15 Dapontes, “Istorikos Katalogos”, 16 Emmanouil Ioan. Linaritakis, “O Oikoumenikos Patriarchis Kallinikos G’ (D’) kai to Thema tou Anabaptismou”, (Doktora Tezi, Selanik Aristoteles Üniversitesi, ), 17 Byzantiοs Skarlatοs, I Konstantinoupοlis, I Perigrafi, Tοpοgrafiki, Archeοlοgiki kai Istοriki tis Perionymou Tautis Megalοpoleos, c.2 (Atina: Andreas Kοrοmilas, ), Elif BAYRAKTAR TELLAN tadır. Patrikhane görevlisi Meletios gelip kalabalığı dağıtmak istediyse de başarılı olamamış, Sofyalılarla Auxentios taraftarları kalabalıkta birbirine karışmıştır. Sofya metropolitini istemeyen grubun “istemeyiz” seslerini, “Patrik Paisios’u istemeyiz” şeklinde yorumlayan görevli, protestocuları dağıtmak ister. Çıkan kargaşada hırpalanan Patrik Paisios kalabalığın elinden zorlukla kurtularak deniz yoluyla Saray tarafına geçmeyi başarır. Kalabalık ise Paisios’un yerine Kyril- los’un tekrar patrik olmasını istediklerini ifade ederek Saray’a doğru karadan yürüyüşe geçer. Kalabalığın elebaşlarının isimleri ve mahalleleri görevliler tara- fından not edilir ve grubun en yaşlı iki üyesi olan Kürkçü Yanni ile Kazancı Pantazi, öldürülerek cezalandırılırlar. Patrik Paisios ise Heybeliada’ya sürgün edilir ve yerine sürgünden getirilen Kyrillos yeniden patrik yapılır. 18 Olayın ayrıntılarına İngiliz elçi James Porter’ın raporunda da rastlamak mümkün. Porter’ın 2 Ekim tarihli elçilik raporuna göre Katırlı (Catterlee) köyünde son birkaç aydır yaklaşık altı bin-sekiz bin kişilik bir kalabalık toplanı- yordu. Üç kere suya batırılarak yapılan vaftiz dışında hiçbir vaftizin geçerli ol- madığına inanan bu grup kendileriyle aynı fikirde olan Kyrillos’un tekrar patrik olmasını istiyordu. Rapora göre aralarında Auxentios’un mucizelerine inananla- rın da bulunduğu dört bin-beş bin kişilik bir grup, eski patrik Kyrillos’u tekrar patrik yapmak için Saray’a doğru yürüyüşe geçti. Olaylar karşısında idareciler önce tedirgin olsalar da kalabalığın “yalnızca Rumlar” olduğunu görünce rahat- ladılar. Porter’a göre eski patrik Kyrillos hemen İstanbul’a getirilerek yeniden patrik oldu ve Paisios azledildi. Birkaç gün sonra olaya karışan üç-dört kişi ise halkın gözü önünde idam edildi. 19 Şikâyet defterlerinde tam da bu zamanda tutulmuş bir kayıtta, Heybeliada’da ikamet ettirilen “köse papasa” patriklik verildiği için kendisinin bir kayığa konu- larak “serî‘an ve âcilen” İstanbul’a gönderilmesinin icâb ettiği belirtilmektedir. 20 Heybeliada’ya bu sefer sürgüne gönderilen Paisios olacaktır. 21 24 Eylül ’de Kyrillos’a tevcih beratı verilir ve böylece yeniden patrik olur. 22 Üç sene sonra ’te Patrikhane çevresindeki rekabet ve karmaşanın iyiden iyiye arttığı bir 18 Hypsilantis, Ta meta tin Alosin, ; Makraios, “Ypomnimata”, 19 “This sudden attempt gave the Ministers immediate uneasiness, but it diminished, when they found that the mob were merely Greeks.” National Archives, State Papers 97/35, s, 2 Ekim 20 BOA ŞK / / 2, Evâil-i Zi’l-ka‘de / Eylül “Heybeliadası zâbiti ( ) zîde kadruhuya hüküm ki ada-i mezbûrede ikâmet üzere olan köse papasa patriklik virülüb aceleten Âsitâne-i Sa‘âdetime gönderilmesi mühimm ve muktezî olmağla imdi işbu emr-i şerîfim ile vusulünde râhib-i mesfûru bir kayığa vaz‘ ve serî‘an ve âcilen bu tarafa sevk ve tesyîr olunub tekâsülden hazer ve mücânebet olunmak bâbında.” 21 BOA ŞK / / 1, Evâil-i Zi’l-ka‘de / Eylül “Heybeliadası zâbiti ( ) zîde kadruhuya hüküm ki sâbıkan Rum patriği olan Kömürcüoğlu ( ) nâm râhibin Heybelia- dası’nda ikâmet itmek üzere nefy ve iclâsı fermânım olmağın ( ) irsâl olunmuşdur imdi vusûlünde râhib-i mesfûru Heybeliadası’nda ikâmet ve emr-i şerîfim sâdır olmadıkca ada-i mezbûrdan hâric mahalle bir hatve tecâvüzüne ruhsat ve cevâzdan … ihtirâz ve mücânebet eylemek bâbında fermân-ı âlişânım sâdır olmuşdur” Kömürcüoğlu ile kastedilen Paisos’tur. Bkz. Manuel I. Gedeon, Patriarchikοi Pinakes (Atina: Syllοgοs prοs diadοsin Ofelimon Bib- lion, ), 22 15 Zi’l-ka‘de / 24 Eylül BOA KK.d. , s. 28, Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma dönemde patrik Kyrillos, Paisios’un daha da uzağa, Aynoroz’a gönderilmesini isteyecek ve bu talebini de Osmanlı idaresine kabul ettirecektir. 23 On sekizinci yüzyılın ortasında İstanbul’da gerçekleşen bu ayaklanmaya katı- lanların sayısı farklı kaynaklara göre dört bin-on bin arasında değişmekte. 24 Bin- lerce Ortodoks Hıristiyanın katıldığı bu olay sonunda Rum Ortodoks halk, iste- dikleri kişinin patrik olmasını sağlamışlardı. Duruma dair Osmanlı yönetiminin bakış açısı hakkında İngiliz elçinin raporunda geçen “yalnızca Rumlar” ifadesi- nin de gösterdiği gibi bu dönemde Rum Ortodokslar Saray’a yönelik bir tehdit olarak algılanmıyordu. ’de gerçekleşen bu eylemi değerlendirirken on doku- zuncu yüzyılda meydana gelen milliyetçi ayaklanmalara dair bildiklerimizi bu olay üzerine yansıtmak yanlış olacaktır. On sekizinci yüzyıl boyunca Ortodoks Rumların Patrikhane düzeyinde Osmanlı yönetimiyle olan ilişkisinin oldukça dengeli olduğunu ve gittikçe sağlamlaştığını söyleyebiliriz. Saray’a bir tehdit olmaması sebebiyle olayın önemini göz ardı etmek ise eksik bir değerlendirme olacaktır. Zira -ister ayaklanma, ister yürüyüş, ister başka bir kelimeyle ifade edilsin- vakası İstanbul Ortodoks halkı ve Patrikhane açısından kayda değer bir olaydır. Bu olayı daha çok “Ortodoks halkın bir problemi, Osmanlı yönetimine ifade ettikleri politik bir eylem” olarak değerlendirmek gerekir. Osmanlı idaresine kişisel veya toplumsal bir sorunu iletmenin bürokratik yolu arzuhal sunmaktı. Suraiya Faroqhi arzuhal sunmayı politik bir eylem şekli olarak nitelendirir. 25 On yedinci yüzyılda esnaf üzerine çalışmış olan Eunjeong Yi de ayaklanma ve arzu- hal sunma arasındaki benzerliğe işaret eder ve ikisinin de politik birer eylem şekli olduğunu savunur. 26 yılında meydana gelen bu yürüyüşü de arzuhal sunmaya benzer politik bir eylem olarak algılamak mümkün. Auxentios’un ko- nuşmalarının asıl hedefi dönemin patriği ve Patrikhane idarecilerinin Katoliklere karşı ılımlı eğilimleriydi. Vaazlardan etkilenen topluluk ilk önce Patrikhane’ye gitmiş, istediklerini elde edemeyince Saray’a yürümüşlerdi. Gördüğümüz gibi aynı günlerde Sofya metropolitine karşı da yerel bir tepki vardı ve Sofyalıların temsilcileri de Patrikhane önünde toplanmışlardı. Aynı günlerde Sofyalıların 23 BOA Kalebend Defterleri, No. 11, s. , Evâhir-i Rebî‘ü’l-evvel / Ocak 24 Dönemin İngiltere büyükelçisi James Porter’ın raporuna göre dört bin-beş bin arası, (Por- ter, National Archives SP 97/35, s. ); Hammer’a göre dört bin (Joseph von Hammer Purgstall, Büyük Osmanlı Tarihi, c.8, çev. Mehmed Ata Bey, ed. Mümin Çevik [İstanbul: Üçdal Neşriyat, ], ); Papadapoullos’un tarihli bir kaynaktan aktardığı 1 Ekim tarihli Fransa büyükelçisi Desalleux’nun raporuna göre yaklaşık on bin (Papadopoullos, Studies and Documents, ), Hypsilantis’e göreyse beş binden fazladır. Hypsilantis, Ta Meta tin Alosin, 25 Bkz. Suraiya Faroqhi, “Political Activity among Ottoman Taxpayers and the Problem of Sultanic Legitimation ()”, Journal of the Economic and Social History of the Orient 35/1 (): Politik bir aktivite olarak şikayet ve arzuhal sunma hakkında bkz. Eleni Gara vd. (eds), Popular Protest and Political Participation in the Ottoman Empire: Studies in Honor of Surai- ya Faroqhi (İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları), 26 Eunjeong Yi, Guild Dynamics in Seventeenth-Century Istanbul: Fluidity and Leverage (Leiden, Brill, ), Elif BAYRAKTAR TELLAN metropolitleri aleyhinde divana bir arzuhal sunmuş olduklarını da görüyoruz. 27 Arzuhal sunma ve toplu olarak hareket etme, halkın derdini ifade etmesinin biri bürokratik, diğeri aktif iki farklı yoluydu. 28 Auxentios’la ilgili şikâyet defteri kayıtlarındaki ifadelerde de gördüğümüz gibi Osmanlı idaresini rahatsız eden, keşişin etrafında toplanmış olan topluluk tara- fından nizâmın bozulmasıydı. Sonrasında meydana gelen yürüyüşün sonunda birkaç kişi idam edilerek cezalandırılmış, öte yandan da kalabalığın isteği yerine getirilerek Kyrillos acilen patrik yapılmıştı. Zira patrik, Ortodoks halkın düzeni- ni sağlamakla görevli ve bunu başarabilecek nitelikte olan kişiydi. Kyrillos’un patriklik dönemleri ( / ) Kyrillos Karakallos’un birinci patriklik dönemi Eylül ’de başlayıp Mayıs ’de sürgüne gönderilmesiyle sona erdi. Kyrillos’un ilk patriklik döneminden itibaren anti-Katolik bir duruş sergilediğini görüyoruz. Katolik etkisi altındaki bazı yerlerde Ortodokslar Katoliklerle evleniyorlar, Katolik kiliselerindeki ayin- lere katılıyorlar veya Katolik rahiplerin dini hizmetlerinden yararlanıyorlardı. Özellikle Ege adalarında gerçekleşen bu gibi durumlar kimi zaman patriğe şikâyet ediliyordu. Buna benzer haberler kulağına geldiğinde Kyrillos bazı engel- leyici girişimlerde bulunuyordu; Osmanlı otoritelerine arzuhal yazmak 29 veya bu gibi olaylarda adı geçen Ortodoks Hıristiyanları uyarmak gibi. 30 Kyrillos’un yılında yeniden vaftiz konusunda Batılıların tepkisini çeken Galata vakasındaki vaftiz kararından ise daha önce bahsetmiştik. Bazı kaynaklar Galata vakasının Kyrillos’un birinci patriklik döneminin so- nunu getiren temel sebep olduğunu öne sürmektedir. 31 Hypsilantis ise Kyril- los’un, İstanbul’a şikâyet amacıyla gelen Kıbrıslıların yarattığı rahatsızlıktan so- rumlu tutulduğu için patrikliği kaybettiğini yazar. 32 Bu dönemde Kıbrıs’ta yaşa- nan sıkıntılar sebebiyle adada bazı mali ve idari değişiklikler yapılmıştır. 33 Şikâyet 27 20 Eylül tarihli bir arzuhale göre, Sofyalı Hıristiyanlar metropolitleri Antimos aley- hinde bir arzuhal yazmışlardı. BOA funduszeue.info 19/33 ve BOA KK.d. , s. 28 Benzer bir şekilde Halepli Ortodoksların ’da Antakya Patriği Silvestros ve Şam met- ropoliti Timotheos’la ilgili yazdıkları şikayet dilekçeleri için bkz. Çolak, Orthodox Church, 29 Kyrillos’un bu konuda yazdığı arzuhal örnekleri için bkz. Elif Bayraktar Tellan, “The Clash of ‘Rum’ and ‘Frenk’: Orthodox-Catholic Interactions on the Aegean Islands in the mid- seventeenth to mid-eighteenth centuries and their Impact in the Ottoman Capital”, The Islands of the Eastern Mediterranean: A History of Cross-cultural Encounters, ed. Ö. Çaykent, L. Zavagno (Londra: I.B. Tauris, ), 30 Kyrillos ’da Mikonos ve Sifnos adasında yaşayan, Ortodoks ve Katolik ayini arasında fark olmadığını düşünen Hıristiyanları uyarmıştı. Theodosios Kyriakidis, “I Eisdochi”, 34; Ware, Eustratios Argenti, , Gedeon, Patriarchiki Pinakes, 31 Makraios, “Ypomnimata”, ; Kyriakidis, “I Eisdochi”, 34; Ioannis Karmiris, “Pos Dei Dechesthai tous Prosiontas Ti Orthodoxia Eterodoxous”, Theologia 25 (): ; Ware, Eustratios Argenti, 32 Hypsilantis, Ta meta tin Alosin, 33 Bkz. Antonis Hadjikyriacou, “Society and Economy on an Ottoman Island: Cyprus in the Eighteenth Century”, (Doktora Tezi, SOAS, ). Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma defterlerindeki kayıtlara göre, patrik ve tercümanın azl ve sürgünlerinden kısa süre önce, Kıbrıs’tan gelip düzeni bozan yedi Kıbrıslının adaya geri gönderilme- leri emrediliyordu. 34 Hypsilantis’in iddia ettiği gibi, Kıbrıs’taki problemlerin İstanbul’a yansıması sırasında yaşananları başarılı bir şekilde idare edemeyen Patrik Kyrillos bu olaylarla ilişkili olarak azledilmiş olabilir. Kyrillos, tercüman Ioannis Kalimakis ile birlikte “su’i hâline binâ’en” sürgüne gönderildi. Önce Bozcaada’ya gönderilen tercüman Kalimakis, birkaç ay sonra affedilerek serbest bırakıldı. Kyrillos ise önce Aynoroz’a gönderildi, sonra Heybeliada’ya getirildi. 35 Yeniden vaftiz meselesine dair tartışmalar ve Kyrillos’un anti-Katolik tavırla- rı, halkın desteğiyle sürgünden getirilip yeniden patrik yapıldığı ikinci dönemin- de () daha da belirginleşti. Auxentios olayı ve sonrasında ortaya çıkan ayaklanmanın ardından yeniden patrik yapılan Kyrillos Karakallos, kendisiyle farklı görüşlere sahip olan metropolitlerle ikinci patriklik döneminde çetin bir mücadeleye girişti. Beş senelik bu mücadele döneminde Kyrillos, Katoliklerin Ortodokslar üzerindeki etkisinden kendisi gibi rahatsız olan Osmanlı otoritele- rince de desteklendi. Bir patriğin karar ve uygulamalarının dini olarak meşru sayılması için Sinod tarafından da kabul edilmiş olması gerekirdi. Yeniden vaftiz konusunda Sinod metropolitleriyle fikir ayrılığına düşen Kyrillos’un hareketleri bu nedenle Vento- tis, Koumas, Hypsilantis ve Planosparaktis’in yazarı gibi bazı tarih yazarları tara- fından gayrimeşru sayılmıştır. Yeniden vaftizin gerekli olmadığını düşünenler arasında, metropolitler ile İstanbul’daki Ortodoks cemaatin genellikle Batıda eğitim görmüş, dolayısıyla Katolik etkisini tehlike olarak görmeyen entelektüel ve hali vakti yerinde olan ilerigelenlerinin (arhonlar) bir kısmı bulunuyordu. Ky- zikos metropoliti Ananias ve Terkos metropoliti Samuel (’te Patrik olan Samuel Hançeris) başta olmak üzere Sinod metropolitlerinin bir kısmı, Kyril- los’u yeniden vaftiz ve diğer meselelerde ikna etmek için çaba sarf etmeyi sür- dürdükçe Patrik ve metropolitler arasındaki gerginlik tırmanmaya devam etti. Kyrillos bu gruba karşı olan mücadelesinde Ortodoks esnaf, Sakızlı tüccarlar ve Auxentios’un da etkilemiş olduğu halkın bir kısmı tarafından destekleniyordu. Sakızlı tüccarların Kyrillos’u desteklemesinde muhtemelen Sakız’daki Kato- lik-Ortodoks tüccarlar arasındaki ticari rekabetin de etkisi vardı. Katoliklerin yoğun olarak bulunduğu Sakız adasında ’lerden sonra ipek ticareti artmıştı. Sakız’ın ticaret ürünlerinin pazardaki en önemli rakiplerinden biri ise Fransızlar- dı. 36 Dolayısıyla Sakızlı Ortodoks tüccarların Katolik karşıtlığının bir nedeni de finansal meselelerdi. 34 “ihtilâl-i nizâm-ı memlekete bâ’is olan mesfûrun yedi nefer re‘âyâ Kıbrıs’a giden sefîneye vaz‘ ve vilâyetlerine i‘âde olunmaları fermânım olmağın”. BOA ŞK / / 2, Evâil-i Receb / 26 Mayıs- 4 Temmuz 35 Kyrillos ve Kalimakis’in sürgün, af ve yer değiştirmelerine dair kayıtlar için bkz. BOA ŞK , s. , , (Haziran-Eylül ). 36 Mehmet Genç, “XVIII. yüzyılda Osmanlı Ekonomisi ve Savaş”, Yapıt 49/4 (): ; Edhem Eldem, French Trade in Istanbul in the Eighteenth Century (Leiden: Brill, ), Elif BAYRAKTAR TELLAN Esnafın Kyrillos’u desteklemesi de aynı şekilde temelde finansal bir sebebe dayanıyordu. Patrikhane’nin ihtiyaç duyduğu nakit parayı borç alabileceği en önemli kaynaklardan biri olması sebebiyle esnaf, Patrikhane yönetimindeki ak- törlerden biriydi. Kyrillos, önce ’da henüz birinci patriklik dönemindeyken, sonrasında da ’de, ruhban olmayan kişileri Patrikhane yönetiminde etkin hale getirmek istemişti. 37 Daha sonra ’te kurduğu “Halk Delegasyonu” [Epitropi tou Koinou] dokuz kişiden oluşacaktı. Bu delegelerin üçü metropolitler- den, üçü cemaatin önde gelenlerinden, diğerleri de esnaf arasından seçilecekti. 38 Komitenin görevi Patrikhane’nin gelir ve giderlerini idare etmekti. Kyrillos böy- lelikle din adamlarının yanı sıra ruhban olmayan kişileri de Patrikhane yönetimi- ne dâhil etmişti. Bu durum patriğin metropolitlerle yaşadığı gerilime tuz biber ekiyordu. Kyrillos’un azlinden sonra patriğin birçok icraatı gibi bu kurul da lağvedildi. 39 ’lerde İstanbul Rum Ortodoks cemaati arasında meydana gelen bu kamplaşma konusundaki en önemli kaynaklardan biri Planosparaktis’tir. 40 Kyril- los ve taraftarlarını küçük gören ve barbarlıkla suçlayan Planosparaktis’in anonim yazarı, Paisios ve metropolitleri ise medeni, problemleri akıl yoluyla halletmeye çalışan rasyonel insanlar olarak tasvir eder. Yazarın taraflı bakış açısı göz önün- de bulundurularak okunması gereken Planosparaktis ’lerin İstanbul Orto- doks cemaatine dair oldukça renkli ve zengin bir kaynaktır. Kyrillos ve metropolitler arasında patriğin ikinci döneminde süregiden mü- cadelenin bir ayağı da basılı metinler üzerinden yürütülen tartışmaydı. Planospa- raktis’te bu mücadelenin ayrıntıları detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Buna göre İstanbul’da 40 altın karşılığı beş ayda yazılan ve su serpme yoluyla yapılan vafti- zin geçersizliğini savunan bir kitap, şehirde yaşayan birçok insana, “özellikle de kadınlara” dağıtılmıştı. 41 Kitabın çıkması üzerine Nisan ’te Kyzikos metro- politi Ananias’ın evinde toplanan metropolitler, kitapta savunulanların geçersiz- liğine karar verip patriğin azledilmesi kararını aldılar. Yokluğunda bir Sinod toplanmasına çok sinirlenen Patrik Kyrillos, tüm metropolitlerin şehirden sü- rülmesine karar vererek Haziran ’te yeniden vaftize karşı çıkanları lanetledi (anathema). 42 Bir ay sonra da vaftizin gerekliliği, İskenderiye ve Kudüs Patrikleri- nin de imzaladığı bir kararla (Oros) Kilise Kanunu’na eklendi. Yeniden vaftiz tartışması bir yana, yılında İstanbul’daki Rum Ortodoks cemaate, “özellik- le de kadınlara” yönelik bir metnin yazılmış olması, Osmanlı’da basılı metin 37 BOA KK.d. , s. tarihli bu belgede, Patrikhane masraf ve gelirleriyle ilgilen- meleri için “re‘âyâ fukarâsından mu‘temed kimesnelerin” tayin olunduğundan ve ve senelerinde de metropolitlerin “cemâ‘atden ta‘yîn olunan vekîl kullarına” yardımcı olmadıklarından şikayet ediliyor. 38 Papadopoullos, Studies and Documents, ; G. D. Mansi vd. (ed.), Sacrorum Conciliorum, Nova et Amplissima Collectio, c. 38 (Paris: Welter, ), 39 Gennadios M. Arampatzοglou (ed.), Fotieiοs Bibliοthiki, c.1 (İstanbul: Fazilet Matbaası, ), 40 Bkz. Dipnot 41 Papadopoullos(ed.), Planosparaktis, 42 Papadopoullos(ed.), Planosparaktis, Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma üretimi araştırmalarına katkıda bulunacak olan başlı başına bir çalışma konusu- dur. 43 Kyrillos’un metropolitlerle mücadelesi sırasında başvurduğu yöntemlerde Osmanlı idaresinin dilini ve yöntemlerini başarılı bir şekilde çözümlemiş ve kullanmış olması, istediklerini elde etmesiyle sonuçlandı. Patrikhane finansma- nının kontrolünü metropolitlerin elinden alıp, kendisini destekleyen esnaf ve halka vermeyi amaçlayan Kyrillos, göreceğimiz gibi metropolitlerin bir kısmını İstanbul’dan uzaklaştırmayı da başarmıştır. Metropolitlerin kendi görev alanlarında bulunmaları gerektiği halde on seki- zinci yüzyılda birçok metropolit İstanbul’da yaşıyor, yerlerine vekil tayin ediyor- lardı. Patrikhane’de bazı işleri idare etmek için önde gelen birkaç metropolitin İstanbul’da olması gerekli ve yeterliydi. Yine bu dönemde Kudüs Patriği daimi olarak, Antakya ve İskenderiye patrikleri ise belirli dönemlerde İstanbul'da bu- lunuyordu. 44 Osmanlı idaresi vergilerin düzenli bir şekilde toplanabilmesi için metropolit ve marhasaların İstanbul’da kalmak yerine kendi görev yerlerinde bulunmalarını tercih ediyordu. Ayrıca İstanbul’da fazla sayıda bir üst sınıf ruh- banın varlığı Osmanlı idaresinin gözünde gereksiz ve rahatsız ediciydi. Bu se- beple İstanbul Rum ve Ermeni patriklerine yönelik, metropolit ve marhasaların birkaçı hariç diğerlerinin görev yerlerine gönderilmesini emreden fermanlar mevcuttur. 45 Bir metropolit veya marhasanın İstanbul’da kalmasını gerekli gören patrikler bu durumu bir arzuhalle bildirirlerdi. ’ten önce de metropolitlerle mücadele içinde olan Kyrillos, bu dönemde tamamını şehirden göndermek için henüz bir istekte bulunmamıştı. Hatta ’e kadar “ayinlerinin icrası”, “milletin nizâmı” ve “Patrikhane idaresinde kendisine yardımcı olmaları” için metropolit- lerden birkaçının şehirde kalması gerektiğine dair Osmanlı otoritelerini ikna edecek arzuhallere imza atmıştı, tâ ki ’e kadar. ’in Temmuz ayında Kyrillos, önceki arzuhallerinin aksine, Osmanlı idaresinin metropolit ve marha- saların İstanbul’da toplanmalarını engellemek isteyen politikalarından yararlana- rak, metropolitlerin şehirden gönderilmesini rica eden bir arzuhal yazdı. Buna göre Patrikhane’nin işleri, metropolitlere ihtiyaç olmadan, reaya vekilleri ve mütevelliler tarafından idare edilecekti. 46 Böylelikle Kyrillos, mücadele içinde olduğu metropolitleri göndermek için Osmanlı otoritelerinin süregiden bir poli- tikasından uygun bir şekilde yararlanmayı başarmıştır. Bu durumun Osmanlı 43 Papadopoullos, bu kitabın Rantismou Stiliteusis başlıklı kitap olduğunu ve Christoforos Aitolos tarafından yazıldığını iddia eder. Kitabın yalnızca baskısı mevcuttur, fakat Pa- padopoullos, Nisan ’te bir baskısının yapılmış olduğunu savunur. (Papadopoullos, Studies and Documents, ). Kyrillos’un selefi Kalinikos’un Zagora’da bulunan elyazmala- rı üzerine çalışanlardan biri olan Chrysobergis ise Rantismou Stiliteusis’in ilk defa ’te basıl- dığını savunur. Athanasios D. Chrysobergis, “Oi Theologikes Kateuthynseis tou Patriarchi Kallinikou G’ () kai ta Basika Problimata tis Epochis tou, me basi tin Epistologra- fia tou”, (Doktora Tezi, Selanik Aristoteles Üniversitesi, ), 44 Çolak, Orthodox Church, 89, 45 İncelediğim belgelerde ’den itibaren mevcut, fakat daha önceki dönemde de buna benzer fermanların olmaması için bir sebep yok. 46 BOA KK.d. , s. 86, 25 Ramazan / 5 Temmuz Elif BAYRAKTAR TELLAN idarecileri için de avantajlı olması sebebiyle Kyrillos’a ferman verilmesinde bir sorun çıkmamıştır. Diğer emirler gibi bu da Kyrillos’un ’de azledilmesinden sonra iptal edilmiştir. 47 Kyrillos’un metropolitlerle mücadelesinden haberdar olan Sultan III. Os- man’ın konuyla ilgili verdiği bir emirden bahsedilir. 48 Bu emre göre metropolit- ler isteseler de istemeseler de patriğin emrine uymak zorundalardı, aksi takdirde görevi bırakıp şehri problemleriyle karıştırmaya bir son vermeleri gerekiyordu. Öyle görünüyor ki Kyrillos ve metropolitler arasında süregiden tartışmanın yarattığı rahatsızlık en üst düzeyden bir uyarının gelmesine sebep olmuştu. Kyrillos’un ’de ikinci ve son olarak azledilmesinden sonra halk yine tepki göstererek yeni patriği “Frenk” olmakla suçladı. 49 Fakat bu sefer yeni pat- riğin gelmesini engelleyemediler. Kyrillos yerine getirilen patrik Kalinikos’un en önemli destekçilerinin Fransızlar olması şaşırtıcı değildir. 50 Bu anlamda Kyril- los’un nihai gidişi, bir yandan Fransızlarla ilişkilerini dengede tutmaya çalışan Osmanlı idaresinin Patrikhane politikalarının sınırlarına dair de bir fikir vermek- tedir. Sonuç Kyrillos’un sadece yeniden vaftiz meselesindeki tavrı değil, problemlerle başa çıkma yöntemleri de birçok düşman edinmesine sebep olmuştur. Yeniden vaftiz meselesi yalnızca teolojik bir tartışma değil, daha ziyade Patrikhane finansmanı- nın kontrolü mücadelesiyle ilgilidir. Patrikliği döneminde Kyrillos, Sinod’un kararlarını yok sayarak üstünlük id- diasında bulunmuştu. Bu da Sinod ve metropolitler tarafından kabul edilemez ve dini meşruiyeti olmayan bir tavırdı. Dahası, Patrikhane ’larda başlayan bir sürecin tam ortasındaydı. Sinod’u oluşturan metropolitler bu tarihten itiba- ren Patrikhane içinde gittikçe güçlenen bir konum kazanmaya başlamışlardı. ’te tamamlanan bu süreç boyunca metropolitler, Patrikhane’nin yalnızca patrik tarafından idare edilemeyeceğini, Sinod kararlarının da önemli olduğunu birçok kez vurguladılar. Sonuç olarak süreç ’te tamamlandı. Patrikhane mührü dörde bölündü. Biri patrikte, diğer üç kısmının her biri metropolitlerde bulunuyordu ve Patrikhane adına alınan kararlarda bu dört mührün bir araya getirilmesi şarttı. ’ten önce patrik tek başına karar verebilirken ve mührü tek başına yeterliyken, ’te bu durum sona erdi ve “Patrik ve Âsitanede mu- kim cemaat-i metropolitan” Patrikhane’yi birlikte idare etmeye başladı. Geron- dismos denilen bu sistemin yerleşmesinde Patrikhane çevresindeki en önemli finansal ve idari aktörlerden olan Fenerli Beylerin de etkisi büyüktür. ’de 47 Ahmed Refik Altınay (ed.), Hicri on ikinci Asırda İstanbul hayatı () (İstanbul: Ende- run, ), , Belge no. , Evâsıt-ı Cemâziye’l-âhir / Mart 48 Georgios Ventotis (ed.), Ekklesiastiki Istοria Meletiou, c.4 (Viyana: ), 88; K.M. Koumas, Istοriai ton Anthropinon Praxeon, c (Viyana: Anton Haykul, ), 49 Makraios, “Ypomnimata”, 50 Ayrıntılar için bkz. Baron de Tott, Memoirs of Baron de Tott, c.1 (Dublin: L. White, ) ; Hypsilantis, Ta meta tin Alosin, Sürgün Patrik, Kayıp Keşiş ve İstanbul’da Bir Ayaklanma İstanbul patriği olan Ioannikios’un (Ioannikios Karaca Iskarletzade) ve ’te patrik olan Terkos metropoliti Samuel Hançeris’in Fenerli ailelere mensup ol- maları tesadüf değildir. Kyrillos’un patrikliği arasında gerondismos’a giden bu süreçte bir duraklama dönemidir. Metropolitler ancak Kyrillos nihai olarak azledildikten sonra güçlenmeye devam edebilmiş ve sonuçta Patrikhane idaresinde yer ala- bilmişlerdir. Osmanlı idaresi de bu gelişmelerin farkındaydı. Patrikhane’nin bir Osmanlı kurumu olarak kurumsallaşması ve güçlenmesi, bu dönemde Osmanlı idaresinin de tercih edip destekleyeceği bir durumdu. Her ne kadar halefi ve selefi olan patriklerden zihniyet ve problemlerle mü- cadele yöntemleri açısından farklı olsa da Kyrillos dönemi, İstanbul Rum Orto- doks Patrikhanesi’ne yönelik Osmanlı yönetiminin bakış açısını anlamamıza yardımcı olacak elverişli bir dönemdir. Bu dönemde Patrikhane ile Osmanlı idaresi arasındaki yazışmalarda ve belgelerde kullanılan bürokratik dil de Os- manlı idaresinin Patrikhane’den beklentileri konusunda bize fikir verir. Diğer bazı patrikler gibi Kyrillos ve tercüman Kalimaki, “su’i hâllerine binâ’en” azledi- lip sürgüne gönderilmişlerdir. Hem Kyrillos hem de Paisios, cemaatin düzenini bozan vakalarla smücadele edemedikleri durumlarda azledilmişlerdir. Osmanlı idaresinin Patrikhane’den beklentisi, patriğin sorumlu olduğu Ortodoks cemaat üzerindeki nizâmı sağlaması ve mali sorumluluklarını yerine getirmesiydi. Patrik bu sorumlulukları yerine getirebildiği sürece patrik olarak görevine devam ede- biliyordu. Patrikhane’nin vergilerini verebilmesi için de gelirlerini etkili bir şekil- de toplayabilmesi gerekirdi. Patrik beratları bu koşulların sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için gereken hukuki zemini oluşturuyordu. Kyrillos bu beklentinin farkında olan ve Osmanlı idaresiyle olan yazışmalarında bu dili elve- rişli bir biçimde kullanabilen bir patrikti. Patrik beratlarında sıkça “mâl-ı mîrîye gadr olunmaya” şeklinde ifade edilen, finansal düzenin korunması ve bunu en- gelleyecek durumların ortadan kaldırılmasına dair Osmanlı idaresinin gösterdiği hassasiyet Kyrillos’un arzuhallerinde de bir gerekçe olarak ifade edilmiştir. 51 Bu çalışmada yeniden değerlendirdiğimiz olaylarda da görüyoruz ki; esnaf, Ortodoks cemaatin önde gelen aileleri, ruhban, tüccar ve Katolikler’in de içinde olduğu geniş bir ilişki ağına dâhil birçok insan, Patrikhane’ye dair meselelerde aktif olarak rol oynamıştır. Bu sadece Patrik Kyrillos dönemine özgü bir durum değildir. Osmanlı döneminin ilk patriği olan Gennadios Scholarios’tan itibaren Patrikhane’yi ve Ortodoks tebaayı ilgilendiren olaylar üzerinde sadece Ortodoks Rumlar ve şehirdeki Batılılar değil, Müslümanlar dahi etkin olmuştur. Patriklerin borç alışverişinde olduğu insanlar arasında Müslüman esnaf, bürokrat ve hatta yeniçeriler de vardı. 52 Bu ilişkiler yalnızca finansal nitelikte değildi; Patrikhane’yi ve Ortodoksları ilgilendiren birçok meselede ileri gelen Ortodoks Rumlarla Saray’daki Müslüman idareciler arasındaki ilişkiler rol oynamıştı. 53 On beşinci 51 Örneğin BOA funduszeue.info 18/82, 27 Zi’l-hicce / 27 Kasım 52 BOA KK.d. , s. 86, BOA KK.d. , s. 7, BOA funduszeue.info 23/20, BOA funduszeue.info 25/ 53 On altıncı yüzyıl başında İstanbul’da kiliselerin camiye çevrilmesiyle ilgili bir mevzuda rol oynayan aktörler için bkz. Hasan Çolak, “Co-Existence and Conflict Between Muslims and Elif BAYRAKTAR TELLAN yüzyıldan itibaren Patrikhane, durağan ve edilgen bir dini kurum olmanın aksi- ne, Osmanlı idari, mali ve sosyal yapısında meydana gelen dönüşümlerden top- lumun diğer tüm kesimleri gibi payını alan ve Osmanlı toplumundaki finansal ve sosyal aktörlerle karşılıklı bir etkileşim içinde olan aktif bir Osmanlı kurumu olmuştur. Non-Muslims in the 16th Century Ottoman Istanbul”, (Yüksek Lisans Tezi, Bilkent Üniver- sitesi, Ankara, ).

II. Gennadios

Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için Tarih konusunda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır.
Ayrıntılar için lütfen tartışma sayfasını inceleyin veya yeni bir tartışma başlatın.
Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
(Temmuz )

Başlığın diğer anlamları için Gennadios sayfasına bakınız.

St. John the Baptist manastırı freskinde II. Gennadios. (Serezyakını, Yunanistan)

II. Gennadios ve Gennadios Skolarios (Yunanca: Γεώργιος Κουρτέσιος Σχολάριος) (d. – ö. ), yılından yılında kadar Rum Ortodoks Patrikhanesi lideri idi.

Aristo'nun fikirlerini savundu.[kaynak belirtilmeli]VIII. İoannis döneminde yılları arasında Basel Konsili, XI. Konstantinos döneminde İstanbul'a gidip Pantokrator Manastırı oldu. Osmanlı Padişahı II. Mehmed döneminde –, , – ve yıllarında 3 kez patrik oldu.[1]

II. Mehmed, patriğin ikâmet ettiği kilise olan Hazret-i Meryem Kilisesini ziyaretinde Hristiyanlık inancı ile ilgili birçok soru sordu. Gennadios Skolarios uzun açıklamalarda bulundu. Gennadios, padişahın isteği üzerine anlattıklarını ayrıca yazıya dökerek teslim etti.[2]

'de öldü. II. Gennadios ayrıca felsefe öğretmeni idi.[kaynak belirtilmeli]

Floransa Konseyi[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.