hacı bektaşı veli delikli taş / ‘Delikli taş’tan geçemeyenler ne yapacak? - Dünyadan Haberler

Hacı Bektaşı Veli Delikli Taş

hacı bektaşı veli delikli taş


ANA SAYFA
HABERLER
HACIBEKTAŞ
İlçemiz Tarihi
Atatürk-Hacıbektaş
Tarihi Yerler
Hacı Bektaş Veli Müzesi
Arkeoloji Müzesi
Haritada Hacıbektaş
Ulaşım-Konaklama
Telefon Rehberi

HACI BEKTAŞ VELİ
KÜLTÜR VE SANAT
ALBÜM
SANAL GEZİ
KÖYLERİMİZ
KÜNYE VE İLETİŞİM
SİTE HARİTASI


  Hava Tahmini

HACIBEKTA&#;

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

Kaynak: Devlet Meteoroloji &#;&#;leri Genel Müdürlü&#;ü

 



(BU SAYFADAKİ RESİMLERİ FARENİZLE TIKLAYARAK BÜYÜTEBİLİRSİNİZ.)

ÇİLEHANE (DELİKLİ TAŞ):

Çilehane, giriş ve çıkışı bulunan küçük bir mağaradır. İlçe merkezinin 3 km. doğusunda meyilli bir tepededir. Mağara girişi, bir insanın yürüyerek rahatça girebileceği genişliktedir. Mağara içerisinde yüksekçe bir yerde ve bir insanın zorlukla geçebileceği, dışarı açılan bir delik vardır. Hacı Bektaş Veli'nin bu mağarada zaman zaman halvete kaldığı söylenmektedir. Delikli Taş olarakta bilinen Çilehane, Hacıbektaş'ta en çok ziyaret edilen yerlerdendir. Yaygın bir inanışa göre, günahı olan insan, zayıf dahi olsa bu delikten geçemezmiş. Delik onu sıkarmış; bir adak adayınca serbest bırakırmış. Günahı olmayanlar, delikten rahatça geçermiş.

Çilehane'nin bulunduğu tepenin batısında kesme taştan yapılmış, kemerli bir çeşme vardır. Suyun aktığı geniş oluğun üzerindeki (M) tarihli yazıtta şunlar yazılıdır: "Âb-ı Zemzem didi Bektâş-ı velî ma'lûm-u nâs / Sâhib-ül-hayrât Mîr Mahmûd Muammer Ayâs / Târîhi Dokuzyüz altmışyedi'de oldu temâm / An Abdâl-i Bektâşî Hüseyn an der Aras." Bu yazıttan çeşmenin, Mir Mahmut Muammer Ayas tarafından (M) yılında yaptırılmış olduğunu anlıyoruz. Çeşmedeki (M) tarihli yazıtta ise şunlar yazılıdır: "Çakıran karyesinden bir mîr-i âtıfet hû / İsmi ânın Kahraman, hayrâtı idüb arzû / Bir bağçe kıldı inşâ bir çeşme itti icrâ / Hizmette kasdı hâlâ Derâh-ı Pîr'e yâhû / Baba efendi elhakk sa'y eylemekte ancak / Namında Feyzî mutlak fikreylesen ayân bû / Bir çıktı cevher âsâ târihi söyle Baba / Bu bağçe pek dilâra oldu bu çeşme dilcû - Sene " Bu ikinci yazıttan, Fevzi Baba zamanında Çakıranlı Karyesi'nden Kahraman adlı bir kişi tarafından, çeşmede ve çevresinde düzenlemeler yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Suyunun şifalı olduğuna inanılan bu çeşme, Zemzem Çeşmesi olarakta bilinmektedir.

Çilehane'nin bulunduğu meyilli tepede, mitolojik yönden Hacı Bektaş Veli ile ilgisi olduğuna inanılan Minder Kaya ve Kulunç Kaya vardır. Mindere benzeyen bir kaya ve arka tarafında sırt yaslanabilecek ikinci bir kayadan oluşan Minder Kaya'ya, Hacı Bektaş Veli'nin oturduğuna inanılmaktadır. Kulunç Kaya ise, yine bu bölgede olan hafif meyilli bir kayadır. Sırt ağrısına iyi geldiği söylenen ve sırt üstü yatarak aşağı doğru kayılan kaya, üzerinde kayılmasından dolayı parlak bir görüntü kazanmıştır.

Tel örgü ile koruma altına alınmış olan Çilehane girişinde oluşturulan "Ozanlar Yolunda", Alevi-Bektaşi anlayışında “Yedi Ulu Ozan” olarak anılan Nesimi, Yemini, Fuzuli, Şah İsmail Hatai, Kul Himmet, Virani ve Pir Sultan Abdal’ın heykelleri yer alıyor. Yolun devamında ise Aşık Veysel,  Davut Sulari, Yunus Emre, yüzyıl ozanlarından Aşık İbrahim ve Feyzullah Çınar'ın heykelleri yer alıyor. Ozanlar Yolu’nun sonunda 2 Temmuz tarihinde Sivas'ta Madımak Otelinin yakılmasında hayatlarını kaybedenler anısına dikilmiş "Ozanlar Anıtı" ve 17 Mayıs tarihinde kaybettiğimiz büyük ozan Aşık Mahzuni Şerif'in mezarı ve anıtı yer almaktadır.

Çilehane tepesinde yer alan Hacı Bektaş Veli heykeli, Radyo Barış tarafından yaptırılmış olan dört kişinin semah dönüşünü tasvir eden heykeller, bu heykellerin hemen alt tarafında yer alan Nazım Hikmet Ran'a ait heykel, "Ozanlar Yolu" nu tamamlayan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

 

   

Çilehane’deki Anfi Tiyatroda ise Hacıbektaş Belediyesi'nin yaptırdığı "İnsanlık Anıtı ve Müzesi" yer almaktadır. Ozanlar Yolu’nun doğusunda Hacıbektaş Belediyesi tarafından oluşturulan “İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı”nda ise, öldüklerinde Hacıbektaş’ta defnedilmeyi vasiyet eden Turhan Selçuk, İlhan Selçuk, Fikret Otyam ve Araştırmacı-Yazar Avukat Şakir Keçeli'nin mezarları bulunmaktadır.

 



BEŞTAŞLAR:

İlçe merkezinin kuzeyinde, 5 km. uzaklıkta, Çivril köyü yakınlarında beş adet büyükçe taşın bulunduğu yerdir. Hacı Bektaş Veli hayatta iken, bu taşların konuştuğu ve şahitlik yaptığına ilişkin bir söylence anlatılmaktadır. Vilayetname de yer alan söylence şöyledir: "O zaman otlaktaki sığırlara, köyden her gün bir kişi nöbetle bakarmış. İdris Hoca'nın otlaktaki sığırlara bakma sırası geldiği bir gün önemli bir işi çıkmış. Hacı Bektaş Veli hayvanlara bakma işini üstlenmiş. Hayvanlar otlayarak Mucur istikametine doğru yayılırlarken, İdris'in kardeşi Sarı kendi öküzlerini getirip bunlara katmış. Hacı Bektaş Veli de "ben bunları görüp, gözetemem, bir zarar gelirse karışmam" demiş. Sarı dinlememiş, bırakmakta ısrar etmiş. Bunun üzerine Hacı Bektaş Veli, çevredeki beş tane büyük taşa hitaben "Siz tanık olun, Hacet vaktında şehadet edersiniz" demiş. Sarı'nın öküzlerini kurt parçalamış. İş Kadı'ya düşmüş. Hacı Bektaş Veli, beş tane şahidim var demiş. Onları otlak yerine götürüp, taşlara seslenince hepsi yuvarlana yuvarlana huzura gelmiş ve tanıklık etmişler."

Beştaşların hemen yakınında ise bir çeşme, bir cem evi ve kesilen kurbanların pişirilmesi için ocaklar bulunmaktadır. Burada konaklayabilmek için çadır kurulabilecek alan ve prefabrik yapılar bulunmaktadır.

 



DEDEBAĞI:

Hacıbektaş İlçesi'nin kuzeyinde, ilçeye 2 km. uzaklıktadır. Dedebağı, Dergahın açık olduğu dönemde önemli ocaklardandı. Dedebağı, bugün mesire alanı olarak kullanılmaktadır.

Dedebağı içindeki küçük bakımsız yatır içinde Hacı Melek Baba ve Pehlivan Baba'nın mezarları bulunmaktadır. Yatırın önündeki mezarın ise Arıcı Babaya ait olduğuna inanılmaktadır. Yatırın girişindeki tarihli yazıt şöyledir: "Bu bâğı ibtidâ Seyyid Nebî Dede idüb îcâd / Velî bu Pehlivân Baba'dır iden revnakın müzdâd / Anınçün Türbedâr Hacı Mehmed Baba hasbîce / Sene bin üçyüz on'da eyledi bu türbeyi bünyân / (M)" Bu yazıtın, bir ara Pirevi Postnişinliği de yapan Hacı Mehmet Baba tarafından konulduğu anlaşılmaktadır.

Dedebağı içinden geçen derenin kenarında, Şeker Pınarı diye bilinen taştan yapılmış bir çeşme vardır. Çeşmenin ön yüzündeki (M) tarihli yazıt şöyledir: "Nûş edenler hemîşe olsun tüvânâ / Hasaneyn aşkına deyüb El-hamü Mevlânâ / Sa'yini meşkûr edüb ve kalbini ma'mûr ede / Dü-cihânda dest-gîr-i mefhar-i âl-i abâ / Ta'mir etti bin üçyüz otuz yedide / Bu Şeker Pınarı'nı Salih Niyâzi Baba." Yazıttan, çeşmenin yılında Salih Niyazi Baba tarafından tamir ettirildiğini anlıyoruz.

  

BALIM EVİ (Kadıncık Ana Evi):

Karahöyük'ün güneyindeki dere kenarındaki tarihi Akpınar Çeşmesi'nin arkasında bulunan Balım Evi'ne, Kadıncık Ana Evi'de denmektedir. İdris Hoca'nın evi olduğu ve Hacı Bektaş Veli'yi bu evde konuk ettiği bilinmektedir. Hacıbektaş'ın en eski yapılarından olan bu ev, geçmişte Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce restore edilmiş olmakla birlikte, bugün için kendi kaderine terkedilmiştir.

Kadıncık Ana, Alevi-Bektaşi anlayışında kadının rolü ve konumunu gösteren simgesel bir öneme sahiptir. Alevi-Bektaşi düşüncesinde isimleri geçen Fatma Nuriye Hanım, Kutlu Melek ve Fatma isimlerinin aslında aynı kişi olduklarını ileri sürenler olduğu gibi, bu ismlerin farkı kişiler olduğunu ifade edenlerde bulunmaktadır.

Balım Evi üç odadan oluşmaktadır. Birinci oda tek kemerli olup, üç küçük penceresi vardır. Bu odanın sol tarafındaki eğri duvar, yıkılmak üzere iken Hacı Bektaş Veli'nin yıkılmasına engel olduğuna dair anlatılan ve Vilayetnamede yer alan söylenceye konu olan duvardır. Üçüncü odanın tavanı da kemerli olup, tüm odaların küçük aydınlatma pencereleri vardır.

KARAHÖYÜK:

İlçenin merkezinin kuzeyinde, üzerinde yer yer çam ağacı bulunan tepedir. Hacı Bektaş Veli'nin Suluca Karahöyük'e Güvercin olarak indiği ve ilk müritleri ile toplantı yaptığı söylencesinde adı geçen yer burasıdır. Prof. Dr. Kemal Balkan tarafından yılında Karahöyük'te başlatılan ve aralıklarla sürdürülen arkeolojik kazılarda Helenistik, Roma, Frig, Hitit ve Bronz çağlarına ait katmanlar tesbit edilmiştir. Bulunan eserler arasında her döneme ait seramikler çoğunluktadır. Sözkonusu eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

HIRKA DAĞI:

Hacı Bektaş Veli'nin hırkasını yaktığı söylenen ve bu söylenceden adını almış olan dağdır. Hacıbektaş'ın güneyinde ve ilçeye yaklaşık 15 km. uzaklıktadır. Volkanik bir dağ olan Hırka Dağının yüksekliği metredir. Dağın etekleri meşe ağaçları ile kaplıdır.

Hırka Dağı ve Hacı Bektaş Veli'ye dair Vilayetname'de aktarılan aşağıdaki söylence, Ardıç ağacının Alevi-Bektaşi düşüncesindeki simgesel değerini de ortaya koymaktadır. Söylence şöyledir: "Hacı Bektaş Veli, Kayseri'den Suluca Karahöyük'e gelirken uğradığı köyde gösterdiği kerametleri farkeden köylüler, 'Himmet Dilemek' için onu aramaya başlarlar. Kızılırmağı geçmiş olan Hacı Bektaş Veli, Hırka Dağının zirvesine ulaşır. Dağın zirvesindeki ardıç ağacının dibine oturur ve şöyle der: 'Ey ardıç, pürün ve budağınla üzerimi örtüp beni gizle. Kıyamet gününde sana himmet kılam.' O ardıç ağacı pürü ve budağı ile bütünüyle eğilip, Hünkar'ı sır etti. O ardıca 'Devecik Ardıcı' dediler. Hünkar'ı bulamayan köylüler ise, köylerine döndüler."

Vilayetnamedeki Hırka Dağına ilişkin bir diğer söylence ise şöyledir: "Karahöyük'ün sert kışı ve soğuğundan şikayetlenen dervişler 'Havası daha iyi yere gidelim' derler. Hacı Bektaş Veli, 'Hakikate ulaşmak için, bu yerden daha yüce bir yer olsa idi orada otururdum.' der. Birgün halifeler ve dervişlerle hırka dağına gelir. Orada bulunan, ardıcın dibinde oturur. Odun toplanıp ateş yakılır. Alevler iyice yükselince Hacı Bektaş Veli ateşin etrafında kırk defa döner. Sonra, sırtındaki hırkayı çıkarıp ateşin üstüne bırakır. Hırkanın külünü alıp havaya savurur. Etrafındakilere 'İşte bu kül zerrelerinin herbirinin düştüğü yerde bir ağaç bitsin ve bu kıyamete kadar devam etsin.' der."

ATKAYA:

İlçenin güneyinde, Bala Mahallesindeki büyükçe bir kaya parçasıdır. Hacı Bektaş Veli'nin, üzerine binip at gibi yürüttüğü söylenilen bu kaya "Atkaya" olarak bilinmektedir. Bu kayanın yanında, mezar taşında "Buhâra'lı Şeyh Hacı Hamza Efendi" adının ve "3 Nisan (M)" tarihinin yazılı olduğu bir mezar vardır. Buhara'lı Şeyh Hacı Hamza Efendi'nin, Dergah'a gönderilen Nakşi şeyhlerinden olduğu bilinmektedir.

Atkaya'ya dair Vilayetname'de anlatılan söylence şöyledir: "Akşehir'de oturan erlerden Seyyid Mahmud Hayrani'nin, bir arslana at gibi binmiş, eline de bir yılan alıp kamçı gibi kullanarak, üçyüz dervişi ile gelmekte olduğu Hacı Bektaş Veli'ye bildirilir. Hacı Bektaş Veli, bahse konu kayanın üzerine binerek, gelen erenleri karşılamaya gider. Hayrani Seyyid Mahmud, Hacı Bektaş Veli'yi bir kayaya binip kendilerini karşılamaya geldiğini görünce, ona büyük bir saygı duyar."

BEKTAŞ EFENDİ TÜRBESİ:

Hacı Bektaş Veli Müzesinin batısında ve metre kadar uzaklıktadır. Türbede mezarı bulunan Bektaş Efendinin hayatı hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Türbe üzerindeki yazıttan, Bektaş Efendi Türbesinin yılında yapıldığını anlıyoruz. Yazıtta şunlar yazılıdır: "Bennâ hazâ eş-şeyh merhum Bektaş bin Mahmud an evlâd-ı el-Hacı Bektaş el-Horasani İsna Aşer ve elf (M).”

Kesme taştan yapılmış olan türbe, Balım Sultan Türbesi ile benzerlik göstermektedir. Balım Sultan Türbesi önündeki kemerli bölüm bu türbede yoktur. Türbenin önünde dikdörtgen planlı bir giriş bölümü bulunmaktadır. Bu bölümden bir kapı ile sekizgen planlı Bektaş Efendi Türbesine ulaşılır. Türbe üzerindeki kubbe, sekiz köşeli piramit şeklinde ve sivri külahlıdır. Türbenin giriş kapısı üzerinde şu yazıt yer almaktadır: "Hacı Bektaşi Veli evlâdından Çelebi Cemaleddin Efendi tarafından tamiri fi sene 22 Eylül , fi sene 16 Şubat (M)” Bu yazıttan ise, Çelebi Cemalettin Efendi tarafından, (M) yıllarında türbede onarım yaptırdığını anlıyoruz.

CUMA CAMİİ:

Hacıbektaş ilçe merkezinde iki cami bulunmaktadır. Tekke Camii'ne dair bilgileri, Hacı Bektaş Veli Dergahı'nı anlattığımız sayfada paylaşmıştık. İlçe merkezindeki diğer cami, Cuma Camii olarak bilinmekte olup, Savat mahallesi, Cuma sokaktadır.

Cami, kesme taşla inşa edilmiştir. Caminin önünde, üç kemerden oluşan bir yapı bulunmaktadır. Yaptırılan onarımlar sırasında kemerler, camekan ile kapatılmıştır. Kemerli bölümdem sonra gelen ve cemaatin namaz kılmasına ayrılmış bölüm, camekanla kapatılan kemerli böümden birbuçuk metre kadar daha yüksektir. Caminin kuzeydoğusunda ve cami dışındaki merdivenle minareye çıkılmaktadır. Dört küçük kemerden oluşan minarenin külahıda taştandır.

Cemaatin namaz kılmasına ayrılan bölümün girişinde, camiye ait bir yazıt bulunmaktadır. Yazıtta "Bina haze’l-mescid fî eyyam-ı sultan’ü’l-azam Selim Şah bin Bayezid Han Ali bin Şehsüvar Bey fi sene " yazılıdır. Yazıttan, caminin Selim Şah oğlu Bayezid Han oğlu Şehsüvar Bey tarafından (M) yılında inşa ettirildiğini anlıyoruz.

HACIBEKTAŞ'TAKİ TARİHİ ÇEŞMELER:

Hacı Bektaş Veli Türbesi içerisindeki Üçler Çeşmesi ve Aslan Ağzı çeşmesi; Çilehane'deki Zemzem Çeşmesi ve Dedebağ'daki Şeker Pınarı Çeşmesinin, gözönünde olmaları nedeni ile daha bakımlı olduklarını gözlemleyebiliyoruz. Hacıbektaş'taki tarihi değere sahip diğer çeşmelere ilişkin görüntülerden; gereken bakımın yapılmadığını, yıkılıp yokolmaya terk edildiklerini görebiliyoruz.

Çeşmelerin üzerindeki yazıtlardan, en eskisinin yılında yapılan Zemzem Çeşmesi olduğu, en yenisinin de yılında yapılan Dedem Pınarı Çeşmesi olduğu anlaşılıyor.


Akpınar Çeşmesi: Balımevi'nin Karahöyük'e bakan tarafında ve hemen aşağısında, düzgün sarı kesme taştan yapılmış bir çeşmedir. Yuvarlak kemerli çeşmenin üzerinde yanyana iki yazıt bulnmaktadır. Sağdaki yazıtta "Kabul olsun diye her kim nazar etse bu tarihim / Şükür hamd olsun ol hakka erişti menzile rahim / Ruhu şad ola her kim hayır ile yad eylese ruhum / Edendir sahib'ü'l-hayrat adı Derviş İbrahim " yazılıdır. Yazıttan çeşmenin, (M) yılında Derviş İbrahim tarafından yaptırıldığını anlıyoruz. Soldaki yazıtta ise, "T.C. Anıtlar Derneği Tamir Etti. 1 Eylül " yazılıdır. Tamiratlar sırasında yalak ve tahliye havuzu yenilenmiştir.

Hoca Fakih Çeşmesi: Savat Mahallesi, Cami Sokakdaki çeşme düzgün kesme taşlarla yapılmış. Üçgen alınlıklı ve yuvarlak kemerli olarak inşa edilmiştir. Önündeki yalak ve havuz, sonradan çeşmeye ilave edilmiştir. Çeşme üzerindeki iki yazıttan üsttekinde, çeşmenin “Anıtlar Derneği tarafından yılında tamir ettirildiğini” yazılıdır. Alt sıradaki 4 satırlık Osmanlıca kitabede ise "Bismillahirrahmanirrahim / Sahib’ü’l-hayrât eş-Şeyh Abdüllâtif / İptida tamiri etti tecdîd Rızâ / Ahali tarafından tamir olundu fi " yazılıdır. Yazıttan, Şeyh Abdüllâtif tarafından tamirat yaptırıldığını; Rızâ Ahâlî tarafından da (M) yılında tekrar tamir edildiğini öğreniyoruz.

Üçpınar Çeşmesi: Savat mahallesindeki Hoca Fakih Çeşmesi ve Cuma Camii'nin batısına giden yolun sonundadır. Ön kesimde sol yandan devam eden ve yalağa bağlanan su kanalı bulunmaktadır. Üçgen çatılı çeşmenin, kemer yaylarının simetrik olmayışının, yapılan onarımlardan kaynaklandığını akla getirmektedir. Kaplama taşlar ve derz sıvalarından, özensiz bir onarım yapıldığı anlaşılmaktadır. Yola bakan yan duvarındaki onarım yazıtında, çeşmenin (M) yılında İbrahim isimli bir kişi tarafından onarıldığı yazılıdır.

Savat Pınarı (Hediye) Çeşmesi: Savat Mahallesi, Ahmet Taner Kışlalı sokağındaki çeşme, sarı ve kahverengi taşlardan yapılmış. Üçgen alınlıklı çeşme üzerindeki ve en üstteki 4 satırlık mermer yazıtta, "Hû / Mürûr-ı vakt ile bu çeşme-i dil-cûy bi-iştibâh / Esasından harâb-u nâ-bedîd olmuş idi nâ-gâh / Kemâ-kân Türbedar Hacı Mehmed Baba yaptırdı / Mücedded-i sâl bin üç yüz on üçde hasbet-en-lillah Fi sene " yazmaktadır.

Onun altındaki yazıtta "Sâhib’ü’l-hayrât ve’l-hasenât ve râgıb-ü’l-cennet / ve’d-derecât halâ Kapudan-ı Derya Gazi Hüseyn Paşa / Hazretleri’nin kahvecisi Uzun Ali oğlu Veli / Ağa’nın fî-sebilillâh Hediyye isminde çeşmesidir. " yazmaktadır. En alttaki kitabede ise, “Anıtlar Derneği Tamir Yaptı ” yazmaktadır.

Yukarıdaki yazıtlardan; çeşmeyi Kaptan-ı Derya Hüseyin Paşa’nın kahvecisi Uzun Ali oğlu Veli Ağa’nın (M) yıllarında yaptırdığını, çeşmeye Hediyye isminin verildiğini, (M) yıllarında Türbedar Hacı Mehmed Baba tarafından yenilendiği; Anıtlar Derneği tarafından yılında bakım ve onarımının yapıldığı anlaşılmaktadır.

Feyzullah Baba Çeşmesi:Bala Mahallesi, Taşçılar Sokaktaki çeşme, üçgen alınlıklı olarak inşa edilmiştir. Çeşme üzerindeki birinci yazıt, boyanmış olması nedeniyle okunamamaktadır. Ancak, yazıtın sonunda "Feyzullah Baba Çeşmesinden su içilmesinin gerekliliği" yazılı olduğu anlaşılmaktadır.

Yanındaki küçük yazıtta ise, Anıtlar Derneğinin yılında tamirat yaptırdığı yazılıdır.

Dedem Pınarı (Saatçi Ali Dede) Çeşmesi: Bakıbağ Çiftliği yolu üzerindedir. Daha çok sarı kesme taşlarla inşa edilen çeşmenin kemerinde, sarı ve kırmızı kesme taşlar dönüşümlü olarak kullanılmıştır. Çeşmenin üst kısmına, içbükey saçak yerleştirilmiştir.

Çeşme üzerinde üç yazıt bulunmaktadır. Alınlıkta yazıtta "Maşaallah " yazmaktadır. İç duvardaki ilk yazıtta, "Harab idi bu çeşme-i çeşm şefkatle görüp nâ-gâh / Şürû etti hemen tecdîd ve temhide bi-avnillâh / Serâser sâl-ı bin üç yüz yigirmi üçte yaptırdı / Mükemmel Türbedâr el-Hac Feyzullah-ı Babaullah Sene " yazılıdır.

Aynı duvarda, bu kitabenin hemen altındaki, zorlukla okunan ikinci kitabede; "Hayrât-ı Saatçi Ali Dede’nin / Bu . etti bünyâd / Atşânı def olsun gelip gidenin / Hayr dua okusun Müslimin ibâd / .. hitâm .. / Revân oldu akdı bu âb dîde / Sene bin iki yüz altmış yedide / Tarihini yazdı taşına üstâd" yazılıdır.

Kitabelerden, çeşmenin Saatçi Ali Dede tarafından (M) yıllarında inşa edildiğini; (M) yılında, alınlıktaki kitabenin düzenlendiğini; (M) yılında ise Türbedar Hacı Feyzullah Babaullah tarafından onarıldığını anlıyoruz.

Baba Pınarı Çeşmesi: Kırşehir yolu üzerinde ve ilçeye yaklaşık 3 km uzaklıktaki Babapınar Çftliğndedir. İki oluktan akan su, önce dar bir havuza, sonrasında daha geniş bir havuza verilmiştir. Çeşme şekli ve boyutları ile, Bakıbağ yolu üzerindeki Dedem Pınarı çeşmesine çok benzemektedir. Çeşme üzerine kazınmış olan "Maşaallah" yazısı da benzer özelliktedir.

Çeşmenin üst kesimindeki dört satırlık onarım kitabesinde, "Harab idi bu çeşme-i çeşm şefkatle görüp nâ-gâh / Şürû etti hemen tecdîd ve temhide bi-avnillâh / Serâser sâl-ı bin üç yüz yigirmi üçte yaptırdı / Mükemmel Türbedâr el-Hac Feyzullah-ı Babaullah Sene " yazmaktadır.

Baba Pınarı Çeşmesi. onarım kitabesi, Dedem Pınarı Çeşmesi’nin onarım kitabesiyle birebir aynıdır. Dedem Pınarı Çeşmesi’ni onartan Feyzullah Babaullah’ın aynı sene (M), Baba Pınarı Çeşmesi’ni de onarttığı ve kitabeyi, aynı boyut ve kalıpta hazırlattığı anlaşılmaktadır.

 

(Hacıbektaş WEB yukarıdaki metnin hazırlanmasında, Bedri NOYAN'ın "Hacıbektaş Dergahı ve Türbesi" çalışmasından, broşürlerden ve  ansiklopedik bilgilerden yararlanmıştır.)


arşive git->

Aleviler-Bektaşilerce kutsal kabul edilen Çilehane, Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın doğusunda 3 km kadar uzaklıkta tepelik bir alanda yer almaktadır. İlçeye hakim bir konumda olan Çilehane, III. Derece Doğal Sit alanıdır ve mülkiyeti Hacıbektaş Belediye Başkanlığı’na aittir.

“ Hacı Bektaş Veli Türbesi ve Müzesi’nden sonra en çok ziyaret edilen yer; Çilehane&Delikli Taş&#;tır.”

Çilehane ismini burada bulunan ve halk arasında ‘Delikli Taş’  olarak bilinen büyük bir kaya parçasından almaktadır. Çilehane tepesine &#;Arafat Dağı’da denilmektedir. Çilehane tepesinde; Hacı Bektaş Veli Vilayetnamesi’nde de geçen ve kutsal kabul edilen; &#;Delikli Taş&#;, &#;ZemzemPınarı&#;, &#;Minder Kaya&#;, &#;Kulunç Kaya&#;, &#;Kadıncık Ana Mevkisi&#; ve &#;Cevher Deresi&#; bulunmaktadır. Hacıbektaş Halk Mezarlığı da Çilehane&#;de yer almaktadır.

Çilehane tepesine çıktığınızda kuşbakışı; doğu yönünde Erciyes Dağı&#;nı, güney yönünde Hırka Dağı&#;nı ve Hasan Dağı&#;nı, kuzeybatı yönünde Kırlangıç Dağı&#;nı ve batı yönünde Ekecik Dağı&#;nı görebilirsiniz!

Çilehane tepesinin en yüksek yeri olan Delikli Taş&#;ın denizden yüksekliği m&#;dir.

Hacı Bektaş Veli Hazretleri ile Kadıncık Ana ve İdris Hoca arasında Çilehane’de geçen bir rivayet vardır. Hatta bu rivayette buradaki zemzem suyunun çıkışı da anlatılmaktadır.

Rivayet odur ki;

“Kadıncık ve İdris Hoca Hünkârın huzuruna durdular. Hz. Hünkâr “Bu vakitte niye geldiniz, ne istiyorsunuz?” dedi. Onlar da “Sultanım siz erenleri evimize davet etmeye geldik, evimizi şereflendireceğinizi ümit ediyoruz!” dediler. Hünkâr “Şimdilik burada ibadet etmeye niyetlendim. Başka yere gitmem!” dedi. Ne kadar ısrar ettilerse de razı olmadı. Kadıncık, hemen evine dönüp hazırda ne varsa bir sofraya koydu. Hünkârın huzuruna getirip “Lütfedin, yiyin. Bari soframıza bir hayır duanız olsun!” dedi. Hünkâr “Şimdilik yediklerim kafidir. Başka bir şey yemem, hayır duamız sizinle birliktedir!” dedi. Sonra Hünkâr varlığı o mescidin sağ köşesinde bir erbain çıkardı. Ne kadar yiyecek getirdilerse yemedi. Ne kadar davet ettilerse kabul etmedi. Kırk gün tamam olunca mescitten dışarı çıktı. Mescidin önünde üç tane büyük taş dikilmişti. Orada da bir erbain çıkarıp ibadet etti. Kadıncık ve İdris tekrar gelip davet ettiler, gitmedi. Ne kadar yemek getirdilerse el sürmedi.&#;

&#;Çilehane, Hacı Bektaş Veli&#;nin Suluca karahöyüğe geldiği ilk zamanlarda yaşadığı, erbain çıkardığı kutsal bir mekandır.&#;

Kırk gün tamam olunca Hünkar Arafat dağındaki çilehaneye geldi. Karanlık ve tenha bir mağara olduğunu gördü. O mağaranın önünde bir yeri mübarek parmağıyla dürttü. Latif bir su çıkıp aktı, gitti. Bugün bile bu pınar  “Zemzem Pınarı” adıyla meşhurdur. Arafat Dağı’ndaki çilehaneyi ziyaret edenler kutsanmak için o pınarda yıkanırlardı. Hünkâr, o mağarada da çile çıkarıp ibadetle meşgul oldu. Yemek getirdiler yemedi. Kırk gün tamam olunca İdris “Kadıncık yarın kırk gün olacak, erenler muhtemelen erbain çıkarmak için başka bir tarafa doğru yola çıkar. Bizde mahrum kalırız. En iyisi ikimiz birlikte gidip yalvaralım, rica edip eline ayağına düşelim. Ümit edilir ki tenezzül eder, evimizi şereflendirir!” deyip sabahleyin Arafat Dağı’ndaki çilehaneye geldiler. “Lütfet Sultanım! Erenlerin işi murat vermektir.” dediler.

Hünkâr, “Bizim yükümüz ağırdır. Bizim aşıklarımız, sevenlerimiz çoktur. Bizim burada olduğumuzu duydukları zaman gelirler, sizlere zahmet verirler!” dedi. Bu sebepten bu yükü çekmede çok zahmet çekersiniz!” dedi. “Erenler Şahı, Allah’ın verdiği koyun, sığır, mal ve neyimiz varsa hepsini senin aşkına harcayalım. Onlar tükenirse bir dervişlik zembili verin, ‘Allah rızası için’ dediler. Bunun üzerine Hz. Hünkar onların bu kadar ısrar ettiğini görünce bir iki demeyip yerinden kalktı. İdris önde, Hünkâr arkasında, onun arkasında da Kadıncık, eve geldiler.”

Hacı Bektaş Veli Hazretleri’nin Çilehane’de geçen bir diğer rivayetinde ise yumruğuyla Çilehane ’ye bir pencere açması ve Delikli Taş&#;ın ortaya çıkması anlatılmaktadır.

Rivayet, odur ki;

“ O zaman Hz. Hünkâr Hacı Bektaş Veli, Arafat Dağı’ndaki mağarada ibadete niyetle oturmuştu. Ansızın Anadolu erenlerinden birkaç velayet eri Hünkâr ululuğunu görmeye geldiler. El öpüp birlikte oturdular. Erenler bir hayli gerçeklerden sohbet ettiler. Sırası geldiğinde “Erenler Şahı bu ibadet ettiğiniz yer güzel ve sevilen bir yer. Ama çok karanlık. Işık girecek bir yer yok. Keşke bir de penceresi olsaydı, çok iyi olurdu!” dediler. Hz. Hünkar Hacı Bektaş Veli o erenlerden bu sözü işitir işitmez çilehanenin dışarı gelen tarafına bir yumruk vurdu. Orada bir adam sığacak kadar yer açıldı. Hoş bir aydınlık oldu. O erenler bu velayeti görünce çok beğenip övdüler. Hünkârın kuvvetine şaşırıp kaldılar. Sonra veda edip makamlarına vardılar.”

“Halk arasında özellikle Aleviler-Bektaşilerce delikli taştan geçenlerin günahsız olduğuna inanılmaktadır.”

Delikli taş, Çilehane’nin tepe noktasına yakın bir yerde yer almaktadır. Büyükçe bir kaya parçasının içi oyuk vaziyettedir. Bu oyuğa giren insanlar, küçük bir delikten dışarı çıkmaya çalışmaktadırlar. Delikten çıkmayı başaranlar, günahsız olduklarına inandıklarından kozmik alemde bir nevi yeniden doğmaktadırlar. Delikten çıkmak isteyip de bunu başaramayanlar ise bir adakta bulunarak günahlarından arınacaklarına inanmaktadırlar.

&#;Hacıbektaş&#;ta iki tane &#;Kızılca Halvet&#; vardır. Bunlardan birisi Hacı Bektaş Veli Dergâhı&#;nın en eski yapısı olan Kızlca Halvet&#;tir ve Pir Evi&#;nde yer almaktadır. Bir diğeri de Çilehane&#;deki Delikli Taş&#;tır.&#;

Aleviler-Bektaşilerce kutsal kabul edilen bir diğer kaya da Minder kayadır. &#;Minder Kaya&#; ise, Delikli Taşın hemen karşısında yer almaktadır. Minder kayanın arka tarafında sırt dayamak için ikinci bir kaya daha vardır. &#;Hacı Bektaş Veli, bu kayaya oturur doğayı ve gökyüzünü seyredermiş&#; yönünde Vilayetname&#;de rivayetler bulunmaktadır.

Delikli taşın doğu yönünde, topraklı yoldan biraz ileri doğru gidildiğinde de &#;Kadıncık Ana Mevkisi&#; yer almaktadır. Az ilerisinde de &#;Kulunç Kaya&#; görülür. Kulunç Kaya, biraz eğimli, oldukça kaygan bir kayadır. Halk arasında bu kayaya uzanıldığında sırt ve bel ağrılarına iyi geldiği yönünde bir inanış vardır.

Kadıncık Ana Mevkisi, günümüze kalamamış olan Alıç ağacının bulunduğu yerdir. Hacı Bektaş Veli, Çilehane&#;de iken Kadıncık Ana burada kendisine ekmek yapar, yemesi için götürürmüş. Ondan dolayı burası Kadıncık Ana Mevkisi olarak bilinmektedir.

Hacıbektaş&#;ta kutsal kabul edilen birçok tarihi çeşme bulunmaktadır. Akpınar Çeşmesi, Aslanlı Çeşme, Üçler Çeşmesi Aleviler-Bektaşilerce kutsal kabul edilen çeşmelerdir. Kutsal kabul edilen çeşmelerden biri de Zemzem Çeşmesi&#;dir. Zemzem Çeşmesi, Delikli taşın biraz aşağısında yer almaktadır. Aleviler-Bektaşiler, kutsal saydıkları diğer çeşmeler gibi bu çeşmenin suyunu da şifalı kabul etmektedirler.

Zemzem Çeşmesi&#;nin önündeki dere de &#;Cevher Deresi&#; olarak bilinmektedir. Buradan alınan toprak; cevher veya cevher toprağı olarak kutsal kabul edilmektedir. Zemzem Çeşmesi&#;nin kuzey yönünde de Didar Ana Türbesi yer almaktadır.

Delikli taşından geçenler bilir

Abu zemzeminden içenler bilir

Günümüzde Çilehane tepesine topluma mal olmuş ozanların ve aydınların kabirleri defnedilmeye başlanmıştır. Deliktaş’a varmadan sol tarafta Halk Ozanı Aşık Mahsuni Şerif’in kabri yer almaktadır. Kabrinin yanında heykeli de bulunan Aşık Mahsuni Şerif, her yıl mayıs ayı içinde Hacıbektaş Belediye Başkanlığı’nca düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır.

Biz acıyı bal eyleriz

Hakkımız helal eyleriz

Bize Bektaşi Can derler

Gidersek Hakka gideriz dost!

Aydınlar Mezarlığı ise Ozanlar yolunda sağ tarafta yer almaktadır. Aydınlar Mezarlığına; İlhan SELÇUK, Turhan SELÇUK, Fikret OTYAM ve Şakir KEÇELİ’nin kabirleri defnedilmiştir. Hacıbektaş Belediye Başkanlığı’nca Haziran ayında İlhan SELÇUK veTurhan SELÇUK için; Ağustos ayında da Fikret OTYAM için anma etkinlikleri düzenlenmektedir.

Aydınlar Mezarlığı’nın arka tarafında da &#;Şehitlik ve Şehitlik Anıtı&#; yer almaktadır. Hacıbektaşlı Şehit Emre TÜRKMEN’in kabri de buraya defnedilmiştir.

Çilehane&#;de, insanlığımızın ortak değerleri olan halk ozanlarımızı, şairlerimizi unutmamak için birçok heykel, büst ve anıt yer almaktadır.

Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan

2 Temmuz tarihinde Sivas Olayı’nda öldürülenler anısına dikilmiş olan ‘Ozanlar Anıtı’ ile Aleviler-Bektaşilerce “Yedi Ulu Ozan” olarak bilinen; Pir Sultan Abdal, Nesimi, Fuzuli, Virani, Şah Hatayi, Kul Himmet ve Yemini’nin büstleri ile Yunus Emre, Aşık Veysel, Davut Sulari, Feyzullah Çınar, Aşık İbrahim, Aşık Daimi ve Nazım Hikmet’in heykelleri ile &#;Semah Dönenler Heykeli&#; yer almaktadır.

Gelin tanış olalım /İşi kolay kılalım/Sevelim sevilelim/Dünya kimseye kalmaz..

Sana yalvarıyor Veysel biçare
Yine senden olur her derde çare
Bir arzuhal sundum gani Hünkâr’a
Keremin, ihsanın bol Hacı Bektaş

&#; Halk Ozanı Aşık Veysel, son halk konserini 16 Ağustos Hacı Bektaş Veli&#;yi Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri&#;nde vermiştir. Aşık Veysel, halk konseri vermek için Hacıbektaş&#;a geldiğinde takvim yaprakları 16 Ağustos tarihini gösteriyordu. &#;

Dünü günü yüz sürdüğüm Gök Eşik 
Ab-ı Zemzem çilehane merhaba..

Vardım kırklar kapısına
Baktım cennet yapısına
Tapmışam Hakk kapısına

Siyah saçlarında hatem yüzlerin/ Garip bülbül gibi zareler beni..

Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine..

Çilehane’de yer alan Kemal KILIÇDAROĞLU Kültür Merkezi’nde ise yılın belirli günlerinde etkinlikler, paneller ve konserler düzenlenmektedir.

Kültür merkezinin bir bölümü ise ‘İnsanlık Anıt ve Müzesi’ olarak düzenlenmiştir. Müzenin dış cephesinde toplumumuzu derinden yaralayan; Menemen Olayı, Kahramanmaraş Olayı, Çorum Olayı ve Sivas Olayı rölyeflerle sahnelenmiştir. Beyaz güvercinler ile meşale şeklindeki masklar ise; Sivas Olayı’nda katledilen &#;masum 33 aydın insanı&#; temsil etmektedir. Meşaleler de karanlık düşünceleri yok eden aydın düşünceyi vurgulamaktadır.

Çilehane, günümüzde misafirlerin piknik alanı olarak kullandığı ve dinlendiği önemli bir mesire alanıdır.Çilehane&#;de ayrıca lokmalarınızı da pişirebilirsiniz!

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası