hazar gölü özellikleri / (PDF) (8) Hazar Gölü Havzasının Hidrografik Özellikleri | Ali Yiğit - funduszeue.info

Hazar Gölü Özellikleri

hazar gölü özellikleri

1 E7 -,,. ffh: ffi ffi ğ,:&#;;,&#;:]:&#;a,ri:;: i,- B;l &#;l.&#;l&#;r.l.&#;,._".1 -:r&#;: ir,&#;.,.&#;a j:.&#;;ffiffi. &#;. ff, &#; İ,&#;,,,,,_."Ç ,lj]:;_&#;i i, ::iı l?şje*r:ş *İj,], &#;,&#;= ffi#%,: r - t* #&#;l1;.,.&#;.çi &#;, "n,_ij.&#;,;, ]1]$.ı-ı.,&#;ıl;ffif;.],..,.o,i.&#;..j r,ı _.,..&#;l&#;, :ir.,_,.,.&#;.ı,.,..,;,.,,,,i&#;&#;i",&#; t Dr l,k,j,, iek&#;k :&#;&#;:].l _,&#; i,, :ı &#;&#;, :,&#;]].]-]. l&#;t A, B, l, :i. :. l-;,il. 2r5 yıüı, ELAzıG ffiffiffi{m{ &#;&#;.,&#;,]..&#;r&#;, -

2 ı Ş ö İ Ö Ü ş İ ü Ş ç ü ç ç ç ç ş İ Ğ Ş Ğ Ç ç ş Ö İ Ğ ç Ö Ü Ü ö

3 Hazar Gölü (Elazığ) Ve Özellikleri B. ŞEN M.T. ALP M.A.T KOÇER funduszeue.info Fırat Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Temel Bilimler Bölümü, Elazığ ÖZET Bu çalışmada Hazar Gölü&#;nün genel ve limnolojik özellikleri ile gölün su kalitesi, kullanım özellikleri, göl ve çevresindeki kirlilik, su ürünleri açısından önemi ve gölün trofık (besin) düzeyi incelenmiştir. Bu amaç için, gölde bugüne kadar yapılmış gölün fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ve gölün yer aldığı havzanın özellikleri ile ilgili araştırmaların sonuçlan değerlendirilmiş ve gölün özelliklerinde ortaya çıkan değişimler tartışılmıştır. Lake Hazar (Elazığ) SUMMARY in this study, general and limnological properties of Lake Hazar were investigated together with water quality, pollution level and trophic status of the lake. Results of the studies concerned with physical, chemical and biological features of the lake and it&#;s basin were evaluated and changes occurring in such features were discussed. GİRİŞ Elazığ, doğal ve baraj gölleri ve irili ufaklı akarsuları ile zengin su potansiyeline sahip illerimiz arasında yer almaktadır. Hazar Gölü ve Keban Baraj Gölü yalnızca ilimizin değil aynı zamanda ülkemizin de en önemli yüzey su kaynaklarmdandır. Hazar Gölü Elazığ ve yakın çevre iller için en önemli doğal yüzey su kaynaklarından olup rekreasyon amaçlı kullanımı ile yöre halkı için büyük önem arzetmektedir. Hazar Gölü, gerçekten, kıyılarındaki irili ufaklı pek çok koyları ve doğa güzelliği ile önemli bir sayfiye yeri niteliğindedir. Gölde yapılan balıkçılığın ise yöre ekonomisine katkısı söz konusudur. İdari bakımdan Elazığ il sınırları içinde yer alan Hazar Gölü il merkezinin 22 km güneydoğusundadır (Şekil l, 2). Şekil 1. Hazar Gölü&#; nün Türkiye&#; deki konumu. 87

4 Şekil 2. Hazar Gölü ve Havzası HAZAR GÖLÜ&#;NÜN OLUŞUMU ve YAŞI Doğu Anadolu Bölgesi&#;nin en büyük göllerinden olan Hazar Gölü deniz seviyesinden m yükseklikte Güneydoğu Toros Dağlan arasında tektonik bir çukurluk içerisine yerleşmiş olup kendine özgü tektonik yapısı ile jeologlar tarafından ülkemizin ilginç yörelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu yöre tamamiyle kırıkların denetimindedir. Bu kırıkların başında yer alan Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAFK), Hazar Gölü&#;nün oluşumda temel etken olmuştur. Gerçekten, gölün Doğu Anadolu fayının sol yönlü yatay fay hareketine bağlı olarak oluştuğu kabul edilmektedir (Tatar vd. ). Hazar Gölü&#;nün genel olarak doğrultu atılımlı sol yönlü bir fay kuşağı olan Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAFK) üzerinde meydana gelmiş bir çek-ayır (pull-apart) havza olduğu benimsenmektedir. Arazi gözlemleri ve LANDSAT görüntüsü üzerinde yapılan gözlemlerin de saptadığı üzere, gölün yaklaşık kuzey kenarına paralel bir ana fay kolunun gölün kuzeydoğu köşesinde, güney kenarına paralel bir ana fay kolunun da güneybatı köşesinde göle kavuştuğu belirtilmektedirler (Hempton vd., ). Bu iki ana fay kolu arasında, gölün kısa eksenine paralel, yaklaşık 3 km kadar bir kademelenme, bir sıçrama bulunmaktadır. Ana fay kollarının bu kademelenmesine bağlı olarak, sol yanal hareketin Hazar Gölü çöküntüsünü oluşturduğu yorumu benimsenmiştir (Herece ve Akay, ). Gölün yakın çevresinin jeolojik haritası Şekil 3&#;te verilmiştir. Hazar Gölü&#;nün oluşum yaşı, DAFK&#;mn oluşum yaşı ile ilişkili olup, faylanmanın Üst Miyosen-Pliyosen, hatta Üst Pliyosen (yaklaşık milyon yıl) de olduğu kabul edilmektedir. Gölün oluşumunun da, en erken faylanmanın oluşumundan hemen sonra başladığı ve aradan geçen süre içerisinde uzunluğunun artarak bugünkü uzunluğu olan 20 km&#;ye ulaşmış olduğu belirtilmektedir (Tatar vd., ). GÖLÜN MORFOMETRİK ÖZELLİKLERİ Doğu Anadolu fay kuşağı üzerinde oluşmuş ve yurdumuzun en önemli tektonik göllerinden olan Hazar&#;ın en uzun ekseni Doğu güneydoğu-batı kuzeybatı (DGD-BKB) doğrultusunda 20 km, eni ise ortalama 4 km&#;dir (Şekil 2). En geniş yeri ( km) doğu, en dar yeri ( km) ise batı kısmındadır. Göl alam, m seviyesinde planimetre ile yapılan ölçümlere göre, 80 km 2 havzası ise km 2 &#;dir. Hazarbaba Dağı güneyinde önceden Dicle Nehri&#;ne dökülen Kavak çayının yılından sonra bir kanalla Hazar Gölü&#;ne akıtılması ile göl havzası yapay olarak km 2 &#;den km 2 &#;ye çıkmıştır. Göldeki su kolu m civarında değişmekte olup, gölün mevcut su hacmi m kot itibariyle x!09 m 3 olarak bildirilmiştir (DSİ, ). Hazar Gölü&#;nün, yılına kadar Kuzeydoğu (KD) köşesinde Dicle Nehri&#;ni besleyen gideğeni varken, günümüzde göl seviyesinin düşmesi ile alüvyon örtü altında killi birimler ortaya çıktığından gölün Dicle&#;yi beslemesi imkansız hale gelmiş ve göl kapalı bir havzaya dönüşmüştüfunduszeue.info Gölü&#;nün derinliği tam olarak 88

5 bilinmemekle beraber 80 ile m arasında değişen rakamlar verilmektedir. En derin yeri Akşiray&#;a () göre m D.S.İ. () kayıtlarına göre ise m civarındadır. Gölün derinlik eğrileri şekil 4&#;te gösterilmiştir. Hazar Gölü&#;nün değişken seviyesi kıyı şekillerine de yansımaktadır. Göl seviyesi yılları arasında DSİ tarafından düzenli bir şekilde ölçülmüştür yılında m olan Hazar Gölü&#;nün seviyesi gölden Uluova&#;ya su verilmesi sonucunda yavaş yavaş alçalarak yılında m&#;ye, bu tarihten itibaren hızlı bir şekilde düşerek yılında minimum m &#;ye düşmüştür. Gölden alınan suyun azaltılması veya santralin daha kısa süreli çalıştırılması sonucunda yılında tekrar m&#;ye yükselmiştir yıllarında seviye biraz daha hızlı yükselerek m&#;ye ulaşmış ve yılları arasında nisbeten istikrarlı bir çizgi izlemiştir. Açıkça görüldüğü üzere son 13 yıl içerisinde en düşük seviye m, en yüksek seviye ise m olmuştur. Günümüzde ise, ortalama m ile kararlı bir seviyeye ulaşmış görünmektedir. Şekil 3. Hazar Gölü&#; nün jeolojik haritası, l- Pütürge metamorfitleri (Peleozoik-Mezozoik), 2- Guleman grubu (Jura-Kretase), 3- Yüksek ova karmaşığı (Senoniyen), 4- Hazar grubu (Maastrihtiyen-Alt Eosen), 5- Maden karmaşığı (Orta Eosen), 6- Alüvyon (Pliyo-Kuvaterner), 7- Formasyon sınırı (Tatar vd., ). Şekil 4. Hazar Gölü&#; nün derinlik eğrileri (Tatar vd., ). HAZAR GÖLÜ HAVZASININ İKLİMSEL ÖZELLİKLERİ Hazar Gölü&#;nün yer aldığı havzanın yağış alanı m" olup yıllık toplam yağış miktarının ortalama kg m 2 olduğu belirtilmektedir. Havzaya düşen yağışlar ile ilgili aylık değişimler ve yıllık ortalamalar Tablo 89

6 l&#;de verilmiştir. Tablodan da görüldüğü üzere, en yağışlı ay Nisan olup bunu Mart ve Aralık ayları takip etmektedir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ise en kurak geçen aylardır. Tablo 1. Hazar Gölü&#;nün Yıllık Ortalama Yağış Miktarları. O Ş M N M H T A E E K A Yıllık Ört. Yağış Mik Yağ. Gün. Say Yağ. şiddeti HAZAR GÖLÜ&#;NE DÖKÜLEN AKARSULAR VE ÖZELLİKLERİ Gölü besleyen en önemli akarsu, göle batıdan karışan Kürk Çayı olup Zıkkım Deresi, Sevsak Deresi ve Mogal Deresi gölü besleyen diğer önemli akarsulardır (Şekil 2). Kürk Çayı Somun ve Kavak Dereleri adı verilen iki kolla başlayıp daha sonra bu kolların birleşmesi ile Kürk Çayı olarak akmaktadır. Derin bir vadi içerisinde akan çayın yatak eğimi % 3 olarak hesaplanmıştır. Sivrice İlçesi&#;nin yakınında büyük bir delta oluşturarak göle akan çayın kış ve özellikle bahar aylarında yatağındaki su miktarı artarken yaz aylarında oldukça azalmaktadır. Göle dökülen diğer önemli bir akarsu olan Zıkkım Deresi, gölün kuzeydoğusundaki Mastar Dağı güney eteklerinde yüzeye çıkan küçük kaynakların birleşmesi ile oluşmaktadır. Zıkkım Deresi yalnızca 2 km&#;lik bir uzunluğa sahip olmasına rağmen geniş tabanlı bir vadi içerisinden akmaktadır. Taşıyıp yığdığı malzemeler ile önce bir birikinti yelpazesi oluşturan dere, göl kıyısında Gezin Deltası&#;nı oluşturur. Göle dökülen diğer akarsularda olduğu gibi yazın azalan suları kış ve ilkbahar aylarında oldukça artmaktadır. Mogal Deresi de tali kollarını alarak geniş bir alüvyon yelpazesine ulaşmaktadır. Mogal Deresi&#;nin yatak eğimi oldukça dik olup % 12&#; dir. Sevsak Deresi kuzeybatı-güneydoğu istikametinde akmaktadır. Göle dar ve derin bir vadi ile uzanan Sevsak Deresi önünde küçük bir birikinti yelpazesi ve m uzunluğunda deltayik malzeme yer almaktadıfunduszeue.infoçekte Hazar Gölü havzası içerisinde yer almamasına rağmen bir kanal vasıtasıyla göle derive edilen Kavak (Behramaz) Çayı ile göle saniyede 36 m 3 &#;lük (yıllık ortalama m 3 ) bir su girdisi de söz konusudur. HAZAR GÖLÜ&#; nün REJİMİ Hazar Gölü&#;nü besleyen bu akarsular üzerinde yılından itibaren işletilen istasyonlarda 15 günde bir yapılan akım ölçümlerinden alınan aylık ortalama değerler Tablo 2&#;de verilmiştir (Günek ve Yiğit ) Tablo 2. Hazar Gölü&#;nün aylara göre beslenme özelliği (Günek ve Yiğit, ). AYLAR 0 Ş M N M H T A E E K A Seviye Seviye Farkı Göl Yüzey Buharlaşma (mm) Hazar HKS&#;mıı Kullandığı Su miktarı (x10 3 m1) Çevirme Kanalından Göle Gelen Su Miktarı (x!03 mj) Göl Çukurluğunda Toplanan Su Miktar (x10 3 m 3 ) Su Toplama Havzasında Birim Alandan Akışa Geçen Yağışın Yüksekliği (mm) Tablodan da görüldüğü üzere, su toplama havzasından göl çukurluğuna gelen yıllık toplam su miktarı milyon m&#;"tür. Bu miktara göl çukurluğuna girdikten sonra sızma yolu ile kaybolan % 17&#;lik kısım dahil edilmemiştir. Aynı araştırıcılar gölü besleyen suların gölde meydana getirdikleri toplam yüksekliği cm olarak bildirmektedirler. Toplam yüksekliğin cm&#;lik kısmı buharlaşma yolu ile kaybolduğundan geriye sadece 26 90

7 cm&#;lik bir yükseklik oluşturacak suyun kalması söz konusudur. Bu ifadeden de anlaşıldığı üzere bugünkü iklim şartlarının aynı şekilde devam etmesi durumunda göl su seviyesinin yılda 26 cm yükselmesi beklenebilir. HAZAR GÖLÜ&#; NE TAŞINAN AKARSU SÜRÜNTÜLERİ Akarsu sürüntüleri, Hazar Gölü&#;nün geleceğini ve gölün su kalitesini tehdit eden önemli etkenlerden biri olarak dikkat çekmektedir. Göle dökülen Kürk ve Mogal derelerinden alınan örneklerde yapılan analiz sonuçlarında bu derelerin Hazar Gölü&#;ne taşıdıkları toplam kil-silt miktarı yıllık ton olarak hesaplanmıştır (Sağıroğlu ve Çetindağ, ). Bu değere göle taşınan ince kum, kum ve çakıl dahil edilmemiştir. Bu rakamlar dikkate alındığında, sadece Kürk ve Mogal derelerinden göle taşman yıllık ton şilt ve kilin, göl içerisinde yıllık olarak m 3 &#;lük br hacim işgal etmesi söz konusudur. Bunun yanısıra, bu dereler vasıtasıyla göle taşınan ancak yukarıdaki hesaplamaya dahil edilmeyen kum ve çakılın da gölün dolmasında önemli olduğu dikkate alınmalıdır. Yapılan hesaplamalar, gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu derelerin göle karıştığı 5 km 2 &#; lik bir alana yayılmış Sivrice Deltası&#;nın her yıl birkaç metre ilerleyeceğini ortaya koymaktadır (Sağıroğlu ve Çetindağ, ). Görüldüğü gibi, Kürk ve Mogal dereleri vasıtasıyla göle taşınan katı malzemeler Hazar Gölü&#;nün hızla dolmasına neden olmaktadır. Bu durumda, göle gelen katı madde girişini engelleyici önlemler alınması gölün geleceği açısından oldukça önemli görünmektedir. Kürk ve Mogal derelerinin yanısıra, göle dökülen diğer akarsuların da önlerine uygun bariyerler ve havuzlar yapılarak akarsular vasıtasıyla taşınan katı maddelerin göle dökülmeden tutulması bu alanda alınması gereken acil tedbirlerin başında gelmektedir. Orta ve uzun vadeli olarak ise, göl su toplama havzasında teraslama ve ağaçlandırma faaliyetlerine ağırlık verilmesi zorunludur. HAZAR GÖLÜ&#; nün LİMNOLOJİK ÖZELLİKLERİ Bir gölün limnolojik özellikleri gölün fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin tümünü kapsamaktadır. Gölün fiziksel özellikleri arasında ışık, sıcaklık, bulanıklık vb. gibi parametreler yer alırken, kimyasal özellikler çözünmüş gazlar, su içerisindeki anorganik ve organik bileşiklerin çeşit ve miktarları ile ilgilidir. Fiziksel özellikler daha ziyade doğrudan ölçümler yolu ile belirlenirken kimyasal özellikler için çeşitli analizlerin yapılması söz konusudur. HAZAR GÖLÜ&#;nün FİZİKSEL ve KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Bugüne kadar Hazar Gölü&#;nün fiziksel ve kimyasal özellikleri ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bunlardan Akbay ve Anul ()&#;un çalışmasında, fiziksel ve kimyasal parametrelerin gölün yüzey ve dip sularındaki minimum ve maksimum değerleri aşağıdaki Tablo 3&#;de verilmiştir. Tablo 3. Fiziksel ve kimyasal parametrelerin gölün yüzey ve dip sularındaki minimum ve maksimum değerleri Yüzey su Dip su Parametreler Min.-Mak. Min.-Mak. Elektrik iletkenlik (umlıo/cm) PH Toplam Alkalinite (mg/l) Toplam Sertlik (mg/l) Klorür (mg/l) Ortofosfat (mg/l) Amonyak (mg&#;i.) Nitrat (mg/l) Organik Madde (mg/l) Sülfat (mg/l) Kimyasal analizler sonucu elde edilen değerler Hazar Gölü suyunun hafif sodalı ( Na 2 CO 3 mg/l) ve hafif tuzlu ( mg/l) karakterde olduğunu göstermektedir. Göl suyunun ph&#;ının arasında değişmesi de gölün alkali karakterde bir göl olduğunu ortaya koymaktadır. Tabii ki alkaliniteye sebep olan iyonlar aynı 91

8 zamanda suyun ph&#;ının yüksek olması üzerinde de etkilidir. Göl suyunun yüksek ph değerlerine sahip olması gölün, su ürünleri yetiştiriciliği açısından uygun olmayan bir özelliği olarak dikkat çekmektedir. Buna karşılık göl suyunun çözünmüş oksijen düzeyinin her mevsimde yeterli olması gölün alabalık yetiştiriciliği için uygunluğunu yansıtmaktadır. Göl suyu bitki besin maddeleri yönünden şu an için fakir olup uzun süreli gözlemler göl suyunun bitki besin maddelerince hızla zenginleştiğini ortaya koymuştur (Şen vd., ). Bu artış tabii ki, gölde ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek ve gölün su kalitesini ve dolayısıyla göldeki tüm biyolojik yaşamı tehdit edecek ötrofıkasyon olgusunun ilk sinyalleri olarak dikkatle değerlendirilmelidir. HAZAR GÖLÜ&#;NÜN SULAMA SUYU OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİ Hazar Gölü&#;nde yaptığımız analizler göl suyunda Ca ++ miktarının mg/l, Mg^4 miktarının ise mg/l arasında değiştiğini ortaya çıkarmıştır. Ortalama Na+ değeri ise mg/l civarında bulunmuştur. Göl suyunun sulama amaçlı kullanılabilirliğinin değerlendirilmesinde en uygun parametre SAR (Sodyum Adsorplama Oranı) oranıdır. SAR= Na + / ((Ca~ 2 +Mg +2 ) / 2) 1/2 şeklinde ifade edilen bu oranda, yukarıda verilen Ca +2, Mg* 2 ve Na&#; değerleri yerlerine konulduğunda Hazar Gölü için SAR arasında değişmektedir. Sulama sularının sodyum adsorpsiyon oranına göre sınıflandırılmasının aşağıdaki şekilde verildiği (Uslu ve Türkmen, ) dikkate alındığında, Hazar Gölü&#; nün SAR özelliği ile sulama suyu olarak sakıncalı sular kategorisine girdiği açıkça görülmektedir. SAR Değerlendirme < 8 Sulama suyu olarak sakıncasız Suyun uygunluğu toplam tuzluluk ve toprak özelliklerine bağlı >12 Sulama suyu olarak sakıncalı Sulama suyu için su kalite kriterlerinde elektrik iletkenlik değerlerine bağlı olarak su kalitesi ise aşağıdaki şekilde verilmektedir (Uslu ve Türkmen, ). 1. Sınıf < mhos/cm Mükemmel 2. Sınıf mhos/cm İyi 3. Sınıf mhos/cm İzin verilebilir 4. Sınıf mhos/cm Şüpheli 5. Sınıf > mhos/cm Uygun değil Hazar Gölü&#;nde elektriksel iletkenlik değerleri genel olarak mhos/cm arasında değişiklik gösterip ortalama elektriksel iletkenlik değeri mhos/cm civarındadır. Bu rakamlar yukarıdaki su kalite kriterleri ile karşılaştırıldığında, Hazar Gölü suyunun sulama suyu olarak 4. sınıf su kalite grubuna girdiği ve buna bağlı olarak da göl suyunun sulama suyu olarak elverişsiz olduğu görülmektedir. Ayrıca, göl suyu için belirlenen SAR oranı elektriksel iletkenlik değerleri ile birlikte değerlendirildiğinde Hazar Gölü suyunun fazla tuzlu ve fazla sodyumlu sular sınıfını gösteren C3S4-C4S4 kalitesinde (Uslu ve Türkmen, ) olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, seyreltme yapmadan Hazar Gölü suyundan, sulama suyu olarak faydalanılması şu an için mümkün değildir. HAZAR GÖLÜ&#;NÜN KİRLİLİK DÜZEYİ Gölün çevresinde önceden kurulmuş irili ufaklı birçok yerleşim yerinin yanısıra turistik amaçlı yeni ve hızlı bir yapılaşma da söz konusudur. Bu yerleşim yerleri atıksularımn fosseptikler yardımı ile tasfiye edilmesine çalışılmaktadır. Buna rağmen göl çevresindeki yerleşim yerlerinden sızma ve taşmalar yolu ile evsel atıksuların göle karışması ihtimali oldukça yüksektir. Özellikle, göl çevresindeki en büyük yerleşim yeri olan Sivrice İlçesi&#;nin fosseptiklerde toplanan evsel atıksuları yakın zamana kadar aşırı yağışlardan ötürü zaman zaman taşmakta ve bu yolla göle önemli miktarlarda kirletici madde karışması söz konusuydu. Gölün bu kısmında sudaki ortofosfat konsantrasyonunun ( mg/l) gölün açık su bölgesindeki konsantrasyonlarından daha (mg/L) yüksek 92

9 olması bu olguyu kuvvetlendirmektedir. Ayrıca göl çevresinde mevcut dinlenme tesislerinin çoğunun kıyı kısmından alınan su ve sediment örneklerinde tespit edilen fosfor konsantrasyonları gölün açık su bölgesindeki konsantrasyondan daima daha yüksek bulunmuştur (Şen ve Topkaya, ). Daha önceki yıllarda yapılan bir araştırma da (Gündüz ve Çukur, ) göl suyunda belirlenen fosfor konsantrasyonunun ( mg/l) şimdi ölçülen değerlerden daha düşük çıkmış olması, gölün çeşitli yerleşim yerlerinin etkisi altında kalan kıyı bölgelerinde hızlı bir fosfor kirliliğinin oluştuğunu ortaya koymaktadır. Göl için en önemli ikinci kirletici kaynak Sivrice ilçesi yakınında kurulu olan gübre fabrikasıdır. Bu kuruluşun atıklarını taşıyan akıntılar taşıdıkları çeşitli kirletici maddeleri göle karıştırmaktadırlar. Gerek göl suyunda gerekse ulaşan akıntılar içerisinde yapılan analizler bazı ağır metallere (demir, bakır, çinko, kurşun, baryum, nikel) ait konsantrasyonların çok yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu olgu gölün bitki besin maddelerinin yanı sıra, ağır metal kirliliğine de maruz kalmakta olduğunu göstermektedir. Hazar Gölü su toplama havzasındaki koruyucu bitki tabakasının önemli oranda azalmış olması, gölün ülkemiz için en önemli çevre sorunlarından birisi olan erozyonun tehdidi altında bulunmasına neden olmaktadır. Bu olgu Keban Baraj Gölü için çok daha etkili bir şekilde geçerlidir. HAZAR GÖLÜ&#;NÜN TROFİK DÜZEYİ Yüzey su kaynaklarımızın trofik seviyesinin ve biyolojik verimliliğinin belirlenmesinde bu ekosistemlerin pelajik ve bentik bölgelerindeki organizma topluluklarının durumu oldukça önemlidir. Pelajik bölgede plankton (fıto ve zooplankton), pleuston ve nekton topluluklarının varlığı söz konusu iken, bentik bölgede fıto ve zoobentoz toplulukları mevcuttur. Tüm bu topluluklar içerisinde biyolojik verimliliğin belirlenmesinde en çok yararlanılanlar fıtoplankton ve fıtobentozdur. Bu iki topluluğun en önemli üyeleri ise alglerdir. Yüzey su kaynaklarının biyolojik verimliliğinin belirlenmesinde tüm organizmalar arasında suların primer üreticileri (birincil üreticiler) konumunda olan ve fitoplankton ile fıtobentozun en önemli üyeleri olan alglerin araştırılması ayrı bir önem taşımaktadır. Göl suyunun bitki gelişmesi için zorunlu olan bitki besin maddelerince, bir başka deyişle nutrient bakımından, fakir veya zengin olması gölün trofik düzeyini ve biyolojik verimliliğini (prodüktivite) olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Göller ihtiva ettikleri bitki besin maddelerinin miktarlarına bağlı olarak oligotrofık, mezotrofık veya ötrofık karakter kazanmaktadırlar. Azot ve fosfor içeren bitki besin maddeleri, tüm habitatlardaki bitkilerin iyi gelişebilmesi açısından, ortamda bulunmaları zorunlu olan maddeler olarak oldukça önemlidirler. Tabii ki, akuatik ekosistemlerdeki bitkilerin de iyi gelişmeleri, ortamdaki bitki besin maddelerinin varlığına ve miktarlarına bağlı olacaktır. Gerçekten, göl veya diğer akuatik habitatlarda, mikroskobik ve makroskobik bitkilerin gelişebilmeleri, ortamdaki azot ve fosforlu bitki besin maddelerinin miktarları ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle, bir gölün trofik düzeyinin ve buna bağlı olarak biyolojik verimliliğinin belirlenmesinde, göldeki bitkisel organizmaların yer aldığı fitoplankton ve fıtobentozun araştırılmasının önemi ortadadır. Algler hem fıtoplanktonun hem de fıtobentozun en önemli organizmaları olduklarından, bir gölün biyolojik verimliliğinin anlaşılmasında başlıca gösterge organizmaları olarak kullanılmaları oldukça yaygındır. Oligotrofık göllerde fitoplankton tür sayısı bakımından zengin, buna karşılık türlere ait birey sayıları bakımından oldukça fakirdir. Yeşil algler oligotrofık göl fıtoplanktonunun tipik temsilcileridir (Welch, ; Round, ; Goldman, ). Diyatomelerden ise Cyclotella türleri oligotrofık göllerde oldukça yaygın olarak bulunurlar. Özellikle yeşil alglerden Desmid&#; lerin (Desmidiaceae) varlığı çoğu kez, bir gölün oligotrofik özelliğinin göstergelerinden biri olarak kabul edilir (Round, ). Ötrofik göllerde fitoplankton oligotrofik göllerinkinin aksine tür sayısı bakımından fakir, buna karşılık türlere ait birey sayıları bakımından zengindir. Mavi-yeşil algler ve diyatomeler bu göllerin dominant algleridir. Mavi- yeşil alglerden (Cyanophyta) Anabaena. Aphanizomenon, Microcystis ve Oscillatoria, yeşil alglerden (Chloropyhta) Chlorella, Dictyosphaerium, Pediastruın ve Scenedesmus diyatomelerden (Bacillariophyta) ise Asterionella, Fragilaria, Melosira ve Stephanodiscus spp. ötrofık göllerin karakteristik organizmaları olarak rapor edilmiştir (Round. Round ve Chapınan, ). Hutchinson () ise özellikle Scenedesmus türlerinin ötrofik göllerde iyi gelişme gösterdiklerini vurgulayarak, bu alglerin ötrofık göllerin gösterge organizmaları olarak önemini ortaya koymuştur. 93

10 Hazar Gölü, renginin mavi ve yeşil, derinliğinin fazla olması ile oligotrofik karakterde bir gölün özelliklerini yansıtmaktadır. Litoral bölgesinin dar ve makroskobik su bitkilerince fakir olması da gölün oligotrofik karakterde olduğunu kuvvetlendirmektedir. Buna karşılık gölde fıtoplankton ve fıtobentoz içerisinde ortaya çıkan algler, gölün oligotrofik statüden yavaş yavaş çıktığına dikkat çekmektedir. Özellikle mavi-yeşil alglerin son yıllarda gölde tür çeşitliliği ve türlere ait birey sayıları bakımından artış göstermeleri gölün oligotrofik statüden çıkıp mezotrofik statüye geçmekte ve/veya geçmiş olduğuna işaret etmektedir. Gerçekten gölde yapılan son araştırmalar, gölde daha önce gözlenemeyen Anabaena, Chroococcus, Microcytis, Merismopedia ve Oscillatoria spp. gibi maviyeşil alglerin varlığını ortaya çıkartmıştır. Daha önce de değinildiği gibi, bir gölün trofık düzeyinin belirlenmesinde sudaki fosfor ve azot miktarlarının önemi büyüktür. Bu nedenle, biyolojik özelliklerin yanı sıra göl suyunun özellikle fosfor özelliğinin takip edilmesi, trofık düzey belirleme çalışmalarının vazgeçilmez unsurudur. Çalışmanın ilk yıllarında göl suyunda tespit edilen fosfor ( mg PO 4 /L) ve azot ( mg NO 3 /L) kontrasyonları oldukça düşükken (şen ve Topkaya, ), son yıllarda yapılan analizler göl suyundaki fosfor ( mg PO 4 /L) ve azot ( mg NO 3 /L) konsantrasyonlarının önemli oranda arttığını göstermektedir. Ayrıca, yapılan analizler göl sedimentinde belirlenen fosfor konsantrasyonunun da yüksek ( mg/l) olduğunu göstermiştir. Bu bulgular göl suyunun ve sedimentinin fosfor bakımından hızla zenginleşmekte olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Göl suyunda ve sedimentinde belirlenen bu artış algler ile ilgili verilerde olduğu gibi, Hazar Gölü&#; nün trofık düzey bakımından oligotrofik statüden çıkıp ileri mezotrofik bir göl karakterine geçtiğini veya geçmekte olduğu olgusunu kuvvetlendirmektedir. Benzer bir değerlendirme, gölün faunasını araştıran ve ötrofiyi karakterize eden hayvansal formları tespit eden araştırıcılar tarafından da (Tokat, ; Şahin ve Baysal, ) ileri sürülmüştür. HAZAR GÖLÜ&#;NÜN BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ Hazar Gölü&#;nün biyolojik özellikleri üzerinde yapılan çalışmalar oldukça azdır. Göldeki ilk biyolojik çalışma gölün balıklarını araştıran Numann ()&#; a ait görünmektedir. Daha sonraki yıllarda Akşiray () hidroelektrik santralinin açılmasından sonra gölde meydana gelen hidrolojik değişimleri incelerken, gölün zooplanktonik grupları Tokat (, ), dip faunası şahin ve Baysal () tarafından ele alınırken şen (), şen ve Topkaya () göldeki kirlilik ve algleri incelemişlerdir. FİTOPLANKTON VE FİTOBENTOZ Hazar Gölü&#;nün fitoplankton ve fitobentoz toplulukları içerisinde kaydedilen en önemli organizmalar algler olmuşlardır. Bacillariophyta (Diatomeler), Chlorophyta (Yeşil algler), Cyanophyta (Mavi-Yeşil algler), Dinophyta (Dinoflagellatlar) ve Euglenophyta (yeşil algler) bölümlerine ait taksonlar gölün fitoplankton ve fitobentozunun başlıca üyeleri olmuşlardır (şen, ; şen vd., ). Benlik algler gölün litoral bölgesindeki taşlar üzerinde epilitik, kumlu sedimentleri üzerinde ise epipsammik topluluklar oluşturmaları ile dikkat çekmişlerdir. Diyatomeler bu topluluklar içerisinde gerek takson sayısı gerekse taksonların oluşturdukları populasyonlar bakımından en önemli algler olmuşlardır. Diyatomeleri takson sayısı bakımından sırasıyla mavi-yeşil algler, yeşil algler ve dinoflagellatlar izlemiştir. Diyatomeler arasında ise Pennate diyatomeler sentrik diyatomelere oranla daha baskın olmuşlardır. Göl fitoplankton bakımından şu an için zengin olmayıp, gölün litoral ve açık bölge fitoplanktonu takson sayısı ve biyomas bakımından farklılık göstermektedir. Fitoplankton içerisinde de en önemli algler fitobentoz içerisinde olduğu gibi diyatomeler olmuşlardır. Hazar Gölü&#;nde kaydedilen Diyatomelere ait taksonlardan yalnızca bir tanesi (Cyclotella meneghiniana Kütz.) sentrik. diğerleri pennate formlardır. Achnanthes lanceolata Breb., Cymbella helvetica Kütz., Cymbella ventricosa Kütz. ve Gomphonema olivaceum (Lyngbye) Kütz. epilitik flora içerisinde en önemli taksonlar olurken, Cymbella helvetica Kütz., Gomphonema olivaceum (Lyngbye) Kütz., Navicula cryptocephala Kütz. ve Nitzschia palea (Kütz.) W. Smith epipsammik floranın en önemli algleri olarak kaydedilmişlerdir. Diyatomelerin epilitik ve epipsammik flora içerisindeki populasyon yoğunlukları birbirinden farklı olmuştur. Mavi-yeşil algler, yeşil algler ve dinoflagellatlar fitoplankton ve fitobentoz içerisinde takson sayısı ve taksonlara ait populasyonların büyüklüğü bakımından diyatomelere oranla oldukça önemsiz kalmışlardır. Bununla birlikte son yıllarda bu alg gruplarına ait takson sayılarındaki artışlar dikkat çekici olmuştur. Artışlar genellikle gölün littoral bölgesinde daha belirgin olarak gözlenmiştir. Bu bulgu, gölün kıyı bölgelerinin alglerin gelişmeleri açısından bitki besin maddelerince daha zengin ve elverişli olduğunu ortaya koymaktadır. 94

11 ZOOPLANKTON Bugüne kadar Hazar Gölü&#;nde zooplankton ile ilgili yapılan araştırmalarda Rotatoria, Copepoda ve Cladocera olmak üzere toplam üç zooplanktonik grup bulunmuştur (Tokat, ; Güven, ). Gölde zooplankton ile ilgili ilk çalışma gölün Rotatoria (Aschelminthes, Coelomata) ait türleri ve bunların yayılışlarını araştıran Tokat ()&#;a ait görünmektedir. Araştırıcı Hazar Gölü&#;nde Rotatoria&#;ya ait 3 familya, 5 genus ve 7 species kaydetmiştir; Pedalla (Hexarthra) fennlca (Testudinellidae), Poyarthra dolichoptera (Synchaetidae) ve Brachionus guadridentatus, B. plicatilis, B. calyclflorus, Keratella guadrata, Kellicottia longispina (Brachionidae). Aynı araştırıcı göl zooplanktonu içerisinde Copepoda ve Cladocera (Crustacea)&#;ya ait türlerin varlığını da belirlemiştir. Araştırıcı Cladocera&#;nm Polyhemidae familyasına ait üyelerin Ponto-Caspian havzasında çok iyi gelişim gösterdiğini buna karşılık bu familya üyelerinin Hazar Gölü&#;nde tek bir tür (Cornigerius lacustris) ile temsil edildiğini belirtmiştir. Gerçekten araştırıcının Hazar Gölü zooplanktonunda Cladocera&#;ya ait tek bir tür kaydetmiş olması oldukça ilginçtir. Aynı araştırıcı gölde Copepoda&#;ya ait Cyclops strenuus ve Macrocyclops albidus (Cyclopidae) olmak üzere 2 tür tespit etmiştir. Copepoda ve Cladocera&#;nm göl zooplanktonu içerisinde tür sayısı bakımından çok fakir olmaları, gölün yüksek soda ihtiva etmesi özelliğinden kaynaklanmış olabilir. Rotatorlar genellikle tatlı sularda yaşarlarsa da bazı türleri acı sularda ve tuzlu sularda da bulunabilmektedir. Hazar Gölü&#;nün de sodalı bir göl olması ve gölde Rotatoria&#; ya ait 7 tür bulunması yukarıdaki bulguyu destekler niteliktedir. Hazar Gölü&#;nde mevcut Rotator&#;lardan Pedalla genusu ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde ışığın ve sıcaklığın nispeten yüksek derecelerde etkisini gösterebildiği, 50 m&#; nin üstündeki tabakalarda yoğun bir şekilde bulunduğu belirlenmiştir. Pedalla genusu, gölde m ile m arasındaki tabakalarda oldukça yoğun bir şekilde bulunmakla beraber, m arasındaki tabakalarda üst tabakalara nazaran sayılarında bir azalma görülmüştür. Yayılışları, m arasındaki tabakalarda ise çok daha seyrekleşmiştir. 75 m&#;nin altındaki tabakalarda ise Pedalia &#;nın en yoğun bulunduğu, m&#; den sonraki derinliklerde hiç bulunmadığı saptanmıştır (Tokat, ). Tablo 4. Zooplanktonik türlerin göl zooplanktonu içerisinde bazı aylardaki m 3 deki minimum ve maksimum birey sayıları Rotatoria (birey/m 3 ) Hexarthra Polyarthra Brachionus Nisan Mayıs Temmuz Ağustos Eylül Copepoda (birey/m 3 ) Macrocyclops Cyclops Nisan Mayıs Temmuz Ağustos Eylül Cladocera (birey/m 3 ) Corniserius Daphnia Nisan Mayıs Temmuz Ağustos Eylül Hazar Gölü&#;nde mevcut diğer bir Rotator genusu Polyarthra &#;ya kış mevsiminde ve m yüzey tabakalarında yaygın olarak rastlanılmıştır. Hazar Gölü&#;nde 3 tür ile temsil edilen Brachionus genusu, diğer Rotator&#; lara nazaran bütün yıl içinde en yaygın ve en hakim Rotatoria üyeleri olmuşlardır. Yüzeyden itibaren ilk m ile m derinlikteki tabakalarda çok bol, m derinliklerde oldukça yoğun, m derinlikteki tabakalarda 95

12 oldukça seyrek, m derinlikteki tabakalarda ise seyrek olarak rastlanılmışlardır. Hazar Gölü&#;nde mevcut Rotator&#;ların diğer iki genusu olan Keratella ve Kellicottia ile ilgili bulgular bu Rotator&#;ların genellikle göllerin derin ve serin tabakalarında bulunduğu ve daha ziyade kış planktonu içerisinde yer aldıkları şeklindedir. Hazar GöTünde zooplankton ile ilgili yapılan ikinci çalışmada da (Güven, ) belirlenen bulgular Tokat ()&#;ın çalışmasındakinden pek farklı olmamıştır. Bu araştırmada da göl zooplanktonunun Rotatoria, Cladocera ve Copepoda üyelerince teşkil edildiği rapor edilmiştir. Rotatoria&#;dan Hexarthra, Polyarthra ve Brachionus türleri; Copepoda&#;dan Macrocyclops ve Cyclops türleri ve Cladocera&#;dan ise Cornigerius ile Daphnia genuslarına ait türler göl zooplanktonunun başlıca üyeleri olmuşlardır. Zooplankterlerin göl suyu içerisindeki toplam birey sayıları mevsimlere bağlı olarak az da olsa bir değişim göstermiştir. Nisan ayında m 3 &#;deki toplam birey sayıları , Mayıs içerisinde , Temmuz , Ağustos , Eylül olarak ortaya çıkmıştır. Bu rakamlardan da görüldüğü üzere Zooplankterlerin araştırılan aylardaki (Eylül hariç) birey sayıları birbirine yakın olmuştur. Zooplanktonik türlerin göl zooplanktonu içerisinde bazı aylardaki m 3 &#;deki minimum ve maksimum birey sayıları aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir (Tablo 4) (Güven, ). DİP FAUNASI Hazar Gölü&#;nün bentik hayvansal organizmaları üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda, araştırılan bentik bölgedeki dip faunasının 6 familya ve bunlara ait 14 species tarafından temsil edildiği belirlenmiştir (şahin ve Baysal, ). Bu organizmalar; Monopylephorus irroratus (Tubifıcidae), Procladius sp., Tanypus punctipennis, Tanypus kraatzi, Tanypus sp., Chironomus defectus, C. flavicingula, C. plumosus, Stictochironomus histrio, Crytochironomus conjugens, Pseudochironomus prasinatus (Chironomidae), Candana mülleri (Cypridae), Radix pereger (Limnaeidae), Asellus mouticola (Asellidae), Planaria sp. (Tricladidae)&#;dir. Araştırıcılar bentik hayvansal organizmaların göl sedimentleri üzerindeki sayılarını nr&#;de ortalama fert olarak bulmuşlardır. Bu organizmaların yayılışlarındaki çokluk bakımından toplam faunanın %&#;ini Oligochaeta, % &#;un Chironomidae larvaları ve geriye kalan % &#;ünü de diğer grupların teşkil ettiği belirtilmiştir. Araştırıcılar, dip faunasının büyük bir çoğunluğunu teşkil eden ve balıklar için önemli bir besin kaynağı olan Oligochaeta&#;larm genel olarak derinliklere doğru gidildikçe sayılarında bir artış gösterdiklerini kaydetmişlerdir. Bu artış 70 m&#;ye kadar muntazam olarak devam etmiş, ancak çamurlu karakterde sediment özelliğine sahip m&#;ler arasında sayıca bir azalma görülmüştür. Araştırıcılara göre daha derinlere doğru Oligochaeta sayısı tekrar artmakta ve en derin kısımlarda nr&#;de birey olarak maksimuma erişmektedir. Çamur-milli zeminde daha yaygın olan Oligochaeta üyelerinin kumlu zeminde çok az bulunduğu veya kayboldukları belirtilmiştir. Bu bulgu, Oligochaeta üyelerinin çamur-milli zemine oranla daha sert olan kumlu zeminlere uyumlarının daha zor olduğunu düşündürmektedir. Bu araştırmada, Oligochaeta türleri sayıca en fazla ilkbaharda artarken, balıklar tarafından besin olarak fazla tüketildiklerinden yaz mevsiminde sayıca daha az bulunmuşlardır. Chironomidae üyeleri Oligochaeta&#;larm aksine Hazar Gölü&#;nün sığ kesimlerinde sayıca daha fazla olmuşlardır. Özellikle 30 m&#;ye kadar olan derinliklerde çamur-milli zeminde daha fazla bulundukları belirlenmiştir. 30 m&#;den daha derin kesimlerde sayıca çok azalmışlar ve tamamen kaybolmuşlardır. Chironomidae üyelerinin sayıca en fazla bulundukları mevsim sonbahar en az bulundukları mevsimler ise yaz ve kış olmuştur (şahin ve Baysal, ). Aynı araştırıcılar Hazar Gölü&#;nün dip faunası üyeleri arasında sayı itibariyle çok fazla bulunmayan Ostracoda, Limnaeidae, Isopoda ve Tricladidae üyelerine bilhassa kumlu zeminler üzerinde rastlamışlardır. Ostracoda&#;ya ait tek bir tür (Candana mülleri) belirlenmiş ve bu türün en fazla litoral bölgede yaygın olduğu rapor edilmiştir. Limnaeidae&#; ye ait göldeki tek tür olan Radbc pereger, Ostracod Candana mülleri &#;nin aksine littoral bölgede çok seyrek olurken sublittoral bölgede geniş yaydım göstermiştir. Her iki organizma profundal bölgede hiç bulunmamaları ile dikkat çekmişlerdir. Isopoda üyesi Asellus monticola m&#; den daha az derinlerde ortaya çıkmamıştır. Küçük Asellus &#;lar balıklar ve bazen de Cyclops &#;lar tarafından yenildiği için Hazar Gölü&#;nün kumlu ve çamur-milli sedimentleri bu organizmalara kendini koruma imkanı vermemektedir. Ötrof göllerin karakteristiği olan Tricladidae üyelerine de, çok ender de olsa, rastlanılmıştır. Şahin ve Baysal (), göldeki Oligochaeta sayılarının yılına nazaran yılında artış göstermesi ve ötıof gölleri karakterize eden Stictochironomus histrio. Chironomus plumosus, Crytochironomus conjugen ve Pseudochironomus prasinatus türlerinin az da olsa gölde ortaya çıkmaları üzerine, gölün faunasının değiştiğini ve oligotrofdan ınezotrofiğe geçtiğini ileri sürmüşlerdir. 96

13 BALIK FAUNASI Hazar Gölü&#;nün balık faunası ile ilgili ilk araştırma Numann () tarafından yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda gölde yapılan diğer araştırmalarda Hazar Gölü&#;nde Alburnus heckeli, Capoeta capoeta ııınbla, Orthrias angorae eregliensis, Cyprinus carpio ve Kosswigichthys asquamatus olmak üzere 5 balık türünün varlığı ileri sürülmüştür (Kuru, ; şen, ). Bununla birlikte D.S.İ.&#;nin Hazar Gölü&#;nde yürüttüğü çalışmada göldeki balıklara ait tür sayısı 6 olarak verilmiştir (Akbay ve Anul, ). Göldeki mevcut tüm balıklar arasında Kossvvigichthys asquamatus Hazar Gölü&#; nün endemik türü olarak dünya literatürlerine geçmiştir. KAYNAKLAR AKBAY, N. & ANUL, N., (). Hazar (Gölcük) Gölü&#;nün Su Ürünleri Yönünden Değerlendirilmesi, l. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınları Yayın No: 2, Elazığ, s: AKŞİRAY, F., (). Hazar Gölü&#;nün Değişik şartları Hakkında TÜBİTAK III. Bilim Kongresi. DSİ, (). Elazığ-Uluova Sulama Projesi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, DSİ Gn.Müd. İşi. ve Bakım Dairesi Bşk. Yayınlan, Ankara. GÜNEK, H. & YİĞİT, A., (). Hazar Gölü Havzasının hidrografik özellikleri. 1. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınları Yayın No: 2, Elazığ, s: GÜVEN, A. (). Hazar Gölü&#;nde Su Kirliliği ve Zooplankton Gelişimi Üzerine Etkisi. Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 54 s. HEMPTON, M. R-, DUNNE, L. A. & DEVVEY, J. F., (). Sedimentation in an Active Strikeslip Basin, Southeastem Turkey. Journal of Geol., s: HERECE, E. & AKAY, E., (). Karlıova-Çelikhan Arasında Doğu Anadolu Fayı. Türkiye 9. Petrol Kong. Bildr., s: NUMANN, W., (). Hazar Gölü&#;nün ve Murat Suyu&#;nun Balıkçılık Bakımından Ehemmiyeti. EBK. Balık ve Balıkçılık Dergisi, Cilt III. Sayı , s: SAĞIROĞLU, A. & ÇETİNDAĞ, B., (). Hazar Gölü&#;nün Kürk ve Mogal Derelerinden Kaynaklanan şiltlenmesi. l. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyomu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınlan Yayın No: 2. s: ŞAHİN. Y. & BAYSAL, A., (). Hazar Gölü Dip Faunası ve Yayılışları. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü Yayınları İstanbul, 13 s. ŞEN, B., (). Hazar Gölü (Elazığ) Alg Florası ve Mevsimsel Değişimi Üzerine Gözlemler Kısım I. Littoral Bölge. IX. Ulusal Biyoloji Kongresi, Eylül, Cilt 3, Sivas, s: ŞEN, B. & TOPKAYA, B., (). Elazığ İli Çevresindeki Göllerin Kirlilik Düzeyleri. 2. International Symposium of Ecology and Environmenlal Problems (2. Uluslararası Ekoloji ve Çevre Sempozyumu) Ankara, Türk-Alman Kültür İşleri Kurulu Yayın Dizisi No: 3, s: ŞEN. B., TOPKAYA, B. & N ACAR, V., (). Hazar Gölü Algleri ve Trafik Düzeyi. 1. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınları Yayın No: 2, Elazığ, s: ŞEN. D., (). Hazar Gölü&#;nde Bulunan Balıkların Sistematik ve Biyolojik Özellikleri 1. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınları Yayın No: 2. s: TATAR, Y.. TURAN, M. & AKSOY, E., (). Hazar Gölü&#;nün Oluşumu ve Jeolojik Özelliklen 1. Hazar Gölü ve Çevresi Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Sivrice Kaymakamlığı Yayınları Yayın No: 2, s: TOKAT, M.. (). Hazar (Gölcük) Gölü Rotator&#;ları ve Yayılışları. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü Yayınları İstanbul, 13 s. ISLU. O. & TÜRKMAN, A., (). Su Kirliliği ve Kontrolü. T.C. Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü Yayınları. Ankara. 97

Dünyanın EN büyük gölleri

Hazar Gölühazargolu

Hazar Gölü’ne, bölge halkı "Hazar Denizi" der. Gerçekten büyüklüğüyle deniz olmayı hak eden bir göl burası. Hem deniz hem de göl özelliği taşır ve aynı zamanda büyük petrol yataklarına sahip. Azerbaycan, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve İran’a sınırı var. Bu ülkelerin ticari, turistik can damarıdır. kilometrekare alana sahip Hazar Gölü, Volga, Ural ve Kura Nehirleri ile beslenir.

Superior Gölüsuperiorgolu

Dünyanın tatlı su olarak en büyük gölü olan Superior Gölü, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada sınırında yer alır. Kış aylarında buzla kaplı bu göl, balık çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Superior Gölü aynı zamanda diğer göllerin aksine dalgalı suya sahiptir. Bu yüzden dünyada üzerinde sörf yapılabilen yegane göllerden biri olarak bilinir. kilometrekare alana sahiptir.

Victoria Gölüvictoriagolu

İçinde 84 adanın yer aldığı dünyanın hem büyük hem de doğa harikası göllerinden biri olan Victoria Gölü, Afrika kıtasının de en büyük gölüdür. kilometre alanda yer alan bu göl, Kenya, Uganda ve Tanzanya ülkelerinin sınırları içindedir. Afrika’nın ortasında etrafı yeşille kaplı böylesine büyük bir su kaynağı görmek çok etkileyici. Bu göl, Nil Nehri’nin en önemli su kaynağıdır.

Huron Gölühurongöllüüü

Kuzey Amerika’daki bir başka büyük göl ise Huron Gölü. kilometrekarelik alanıyla dünyanın en büyük üçüncü tatlı su gölü olan Huron, buzulların hareketlenmesiyle oluşmuş. Michigan Gölü ile ise bir boğazla ayrılmış. Bazı coğrafya bilimcileri, bu iki gölün tek göl olarak birleşmiş olduğunu söyler.

Michigan Gölümichigangölü

Kuzey Amerika’daki büyük göllerden bir diğeri olan Michigan Gölü, Huron Gölü havzasına yapışıktır. Ancak Kuzey Amerika’daki diğer göllerin aksine sadece ABD sınırları içinde yer alır. Kışın dört ay kadar donan gölde şiddetli fırtınalar bile görülebilir. kilometrekarelik alana sahip bu gölde su sporları konusunda çok güzel seçenekler var.

Tanganika Gölütaganisagölü

Orta Afrika’da yer alan Tanganika Gölü, Baykal Gölü’nden sonra dünyanın en derin ikinci gölü unvanına sahip. Derinliği metreye kadar iner. Bu göl bünyesinde barındırdığı balık çeşitliliğiyle öne çıkar. ’den fazla balık cinsinin sadece bu göle özgü olduğu biliniyor. kilometrekarelik alana sahiptir.

Baykal Gölübaykalgölü

Rusya’nın en ücra köşesi Sibirya’da bulunan Baykal Gölü, dünyanın en derin gölü unvanına sahip. Tektonik oluşuma sahip bu göl aynı zamanda tatlı suyuyla dikkat çeker. Baykal Gölü’nde hem yaz hem de kış mevsiminde olağanüstü güzellikte fotoğraflar çekilebilir. Alanı kilometrekaredir.

Büyük Ayı Gölübüyükayıgölü

Gölleriyle ünlü Kanada’nın en büyük gölü olan Büyük Ayı Gölü üzerindeki çok sayıda adacıklarla da dikkat çeker. kilometrekare alana sahip bu göl ve çevresindeki bazı yerleşim yerleri Kanada’nın sayfiye yerleri olarak ünlüdür.

Malavi Gölümalavigölü

Dünyada başka yerde bulunmayan ender canlıların yaşadığı Malavi Gölü, 29, kilometre kare alana sahip. Afrika’da Malavi, Tanzanya ve Mozambik sınırları içinde yer alan bu göl akvaryum balıklarıyla da ünlüdür. Su aygırlarının da barınma yerlerinden olan bu göl, aynı zamanda Tanzanya Milli Parkı’nın sınırları içine de girer. Bu park UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta.

Büyük Esir Gölübüyükesirgölü

Kanada’nın bir başka büyük gölü de esir anlamına gelen Slave’den alan Büyük Esir Gölü’dür. Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü’nden 9 kat daha büyük olan Büyük Esir Gölü berrak suyuyla dikkat çeker. Gölün etrafında altın madenciliği ve balıkçılık önemli bir geçim kaynağıdır. Üzerinde çok sayıda adacık bulunur.

Van Gölüvangölü

Türkiye’nin en büyük gölleri listesinin ilk sırasında  Van Gölü, büyüklüğü bakımından dünyanın en büyük gölüdür. Nemrut Dağı’nın patlamasıyla oluşan volkanik çöküntü sonucu oluşmuş bu göl sodalı ve tuzlu bir suya sahip. Van Gölü, dünyanın en büyük sodalı suya sahip gölüdür. Üzerindeki adalardan Akdamar Kilisesi, Ermeni mimari özellikleriyle bölgenin önemli yapılarından biridir. 

Dünyadaki diğer "EN"leri merak ediyorsan hazırladığımız içerikleri okuyabilirsin.

Dünyanın EN kalabalık ülkeleri

Dünyanın EN yüksek dağları

Dünyanın EN sağlıklı ülkeleri

Dünyanın EN zengin 15 ülkesi

Dünyanın EN eğlenceli tema parkları

Dünyanın EN güzel 5 şehir plajı

Dünyanın EN iyi 15 sokak lezzeti

Dünyanın EN güzel çölleri

Dünyanın EN güzel köprüleri

Dünyanın EN iyi havalimanları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası