rahim kalınlığı ne kadar olmalı / Rahim Duvarı Kalınlığı ve İnceliği - Op. Dr. Özlem Aras

Rahim Kalınlığı Ne Kadar Olmalı

rahim kalınlığı ne kadar olmalı

Bahçeci Sağlık Grubu

Endometrium Nedir, Kalınlığı Ne Anlama Gelir?

Anne karnında bebeğin gelişimini sürdürdüğü yer olan rahim, kadın üreme organlarından biri olup genel olarak kas dokusu ile kaplıdır. Yumurtalıkların, fallop tüpleri aracılığıyla bağlı olduğu rahim, aynı zamanda vajinaya açılır.

Erkek üreme hücresi olan sperm ile yumurtanın fallop tüplerinde bir araya gelmesiyle döllenen yumurta, bir kaç gün içinde rahme ulaşarak gelişimini rahim içinde devam ettirir. Rahmin iç kısmı ise bez ve bağ dokularından oluşur. Tıpta endometrium olarak tanımlanan rahim içi doku, her ay adet döngüsü içinde kalınlaşarak olası gebeliğe karşı kendini hazırlar.

Beyinde yer alan hipotalamusun hipofiz bezini uyarması ile salınan LH ve FSH hormonlarının etkisiyle, rahim içi doku ya da farklı bir deyişle endometrium, embriyonun tutunması için kalınlaşır.

Gebeliğin gelişmediği durumlarda ise yine hormonların etkisiyle rahim içi doku incelmeye başlar. Rahim içi dokunun dökülmesi ve dökülen dokunun vajinal yoldan atılması ile adet kanaması gerçekleşir. Endometrium kalınlığı kaç olmalı sorusunu yanıtlamadan önce endometrium nedir bunu iyi anlamak gerekir.

Endometrium Nedir?

Ergenlik dönemine girilmesiyle birlikte farklılaşan hormonal düzen, rahimde birtakım değişikliklere yol açar. Ortalama her 28 günde bir gerçekleşen adet kanaması aslında rahim içi zarı olarak da bilinen endometriumun eski haline dönmesiyle oluşur. Üreme çağındaki her sağlıklı kadının vücudu, belirli bir düzen içinde üreme için kendini hazırlar. Beyinden salınan hormonların kana karışmasıyla birlikte yumurtalıklar uyarılır ve olgunlaşmaya başlar. Olası gebelik ihtimaline karşı rahim de salınan hormonların etkisiyle değişime uğrar.

Rahim içi doku, rahim içi duvarı ya da rahim içi zarı olarak tanımlanan endometrium, rahmin iç dokusuna verilen isimdir. Salkıma benzer hücrelerden oluşan rahim, gebelik süresi boyunca gelişen ve ağırlaşan bebeği sağlıklı bir şekilde taşımak için iç dokusunu hormonların etkisiyle düzenler. Aynı zamanda endometrium, gebeliğin oluşma ihtimaline karşı her adet döneminde bir miktar kalınlaşır. Bunun sebebi fallop tüplerinde yumurtanın döllenmesiyle meydana gelen embriyonun, rahim içine rahatça tutunmasını sağlamaktır.

Gebeliğin oluşmadığı durumlarda ise yine hormonların etkisiyle endometrium dökülerek incelmeye başlar. Endometriumun dökülmesi ile birlikte adet kanaması oluşur. Bu işlem her ay düzenli olarak devam eder. Endometrium ne demek sorusunun yanıtı bu şekilde verilebilir. Endometrium kalınlığı ise ultrason eşliğinde ölçülebilir. Endometrium kalınlığı, gebelik oluşumu ve gebeliğin sağlıklı bir doğumla sonuçlanması için son derece önemlidir.

Endometrium Kalınlığı Ne Anlama Gelir?

Rahim içi doku, olası gebeliğe karşı her ay düzenli olarak bir miktar kalınlaşır. Bu yüzden endometrium kalınlığı, adet döngüsünün kaçıncı gününde olunduğu ile yakından ilişkilidir. Adet kanamasının olduğu ilk günden beşinci güne kadar endometrium, 1 ile 4 mm. arasında kalınlığa sahiptir. 5. günden sonra salgılanmaya başlayan ve kan düzeyinde artış gösteren östrojen hormonunun etkisiyle 14 mm.&#;ye kadar kalınlaşır.

Ovulasyon dönemi olarak bilinen yumurtlama zamanında ise bu kalınlık 20 mm.&#;ye kadar artabilir. Menopoz döneminde ise üreme gerçekleşmeyeceğinden endometrium kalınlaşması olmaz ve rahim içi duvarın kalınlığı 5 mm. ve altında olmalıdır. Endometrium kalınlığı 12 mm gibi bir bilgi tek başına bir şey ifade etmez.

Endometrium ölçümünün adetin kaçıncı gününde yapıldığı, kişinin yaşı ve menopoz varlığı gibi pek çok etken ile birlikte değerlendirilmelidir. Endometriumun normalden daha kalın olması durumu, endometrial hiperplazi olarak tanımlanır. Rahim içi dokunun normalden fazla kalınlaşması her zaman kanser varlığına işaret etmese de tedavi edilmemesi durumunda endometrium kanseri olarak bilinen oluşuma yol açabilir.

Endometrium kalınlaşması riski daha ziyade, menopoz dönemi öncesinde bulunan 40 yaş ve üstü kadınlarda, sıklıkla adet düzensizliği ve özellikle adet gecikmesi yaşayan kişilerde, şişmanlık, obezite, diyabet, polikistik over sendromu gibi rahatsızlığı olanlarda ve uzun süre boyunca progesteron ile dengelenmemiş östrojen hormonu içerikli ilaç kullanan kadınlarda yüksektir. Endometrium belirtileri olarak bilinen rahim duvarı kalınlaşması varlığında en sık karşılaşılan belirti, adet döneminde normalden fazla miktarda ve çok daha uzun süre ile görülen kanamalardır.

Adet kanamalarının miktarının ve süresinin artmasına eşlik eden karın ve kasık bölgesi ağrıları gibi belirtiler endometrial hiperplazi şüphesini artırır. Rahim içi dokunun, salınan östrojen hormonu ile kalınlaşmasına karşılık olarak salınan progesteron hormonu, endometriumun dökülerek eski haline gelmesini sağlar.

Endometrium çift duvar kalınlığı normalden fazla olduğunda ya da farklı bir deyişle endometrial hiperplazi varlığında oluşan kanama süresindeki ve miktarındaki artış progesteron hormonunun etkisiyle oluşmaz. Aksine endometriumun östrojen ile aşırı olarak kalınlaşması sonucu oluşan dökülme ile ortaya çıkar.

Endometrium kanseri vakalarında ise kalınlaşan endometriumda bulunan hücreler farklı bir yapılaşma sergiler. Atipik endometrial hiperplazi olarak adlandırılan bu duruma zamanında müdahale edilmemesi, endometrium ca oluşumuna yol açabilir. Endometrium kanseri belirtileri konusuna geçmeden önce endometrium ca nedir bunu iyi kavramak gerekir.

Endometrium Kanseri

Kadın üreme sisteminden kaynaklı en sık görülen kanser türü, endometrium kanseridir. Yüz binde oranında görülen endometrium kanseri, rahim içi zarında yer alan normal hücrelerin farklılaşarak çoğalması ile oluşur.

Rahim kanseri olarak da bilinen hastalık, sıklıkla menopoz dönemindeki kadınlarda görülse de, her yaşta oluşabilir. Rahim duvarının ölçümü ile görülen endometrium kalınlaşması, tek başına kanser tanısı için yeterli olmadığından, kesin tanı için biyopsi yada küretaj yapılarak alınan doku, patoloji laboratuvarında incelenir.

Endometrium ca evreleme yapıldıktan sonra tümörün uterusla sınırlı olup olmadığı, pelvik lenf nodu tutulumu varlığı ya da uzak metastaz olup olmadığı anlaşılır. Endometrium kanseri evrelemesine göre operasyonun türü değişiklik gösterse de çoğunlukla tedavi amacıyla halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik cerrahi yöntemi ile rahim tamamen alınır. Erken teşhis edilmiş ve ilerlememiş vakalarda, yapılan cerrahi operasyon sonrasında çoğunlukla ek bir tedavi gerekmez. Ancak ameliyatla alınan dokunun incelenmesinden sonra gerekli görülmesi durumunda radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Endometrium Kalınlaşması Belirtileri

Endometrium kalınlaşması çoğunlukla adet kanaması miktarındaki artış ve kanama süresinin uzaması ile karakterizedir. Endometriumun normal değerlerden daha kalın olması her zaman endometrium kanseri anlamına gelmese de tedavi edilmediğinde kansere dönüşebilir. Endometrium kanseri ya da farklı bir deyişle rahim kanseri varlığında ise kanser hücrelerinin rahim içinde sınırlı kalması durumunda belirtiler rahim içi dokunun kalınlaşması ile aynıdır.

Muayene sırasında rahim boyutunun normal sınırların üstünde olması, rahim dışında kitle bulunması, endometrium kanseri şüphesini güçlendirir. Ancak kanser oluşumundan bahsetmek ve kesin olarak tanısını koymak için endometrium biyopsisi ya da küretajı yapılmalıdır. Endometrium küretaj yöntemi ya da biyopsi ile endometriumdan alınan doku örneği patoloji laboratuvarında incelenir ve sonuca göre kanser tanısı kesin olarak koyulur.

Endometrium Küretaj Nedir?

Yapılan muayene ve ultrasonografi ile rahim içi dokunun normal değerlerin üzerinde olması ya da rahim dışında kitle görülmesi durumunda, kişinin kanser olup olmadığının netleştirilmesi için biyopsi ya da küretaj yapılması gerekir.

Biyopside ince bir tüp ile rahim içinden hücre alınır ve patoloji laboratuvarına gönderilirken, küretaj işleminde ise rahim ağzı açılarak küret adlı aletle endometriumdan doku örneği alınır. Alınan doku örneği patologlar tarafından incelenir. Hastalar tarafından sıklıkla sorulan endometrium küretaj ne demek ve endometrium küretaj nedir sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.

Endometrium kalınlaşması ve diğer tüm sorularınız için 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Rahim Duvarı Kalınlaşması ve Tedavisi

Rahim duvarının kalınlığı, âdet döngüsü içerisinde rahmin gebeliğe hazırlanması amacıyla değişir. Kalınlaşma seviyesinin olağan dışı olması durumunda rahim duvarı kalınlaşması rahatsızlığından bahsedilir. Bu durum her ne kadar kanser belirtisi olmasa da ilerleyen safhalarında kansere yol açabileceğinden bir uzman tarafından takip ve tedavi edilmelidir.

Bu makalede rahim duvarı kalınlaşmasının ne olduğuna, ortaya çıkma nedenlerine, sebep olduğu şikâyetlere ve tedavi yöntemlerine yer verilmiştir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

Rahim duvarı kalınlaşması ya da kısa tanımıyla rahim kalınlaşması, tıp literatüründe “endometrial hiperplazi” olarak geçer.

Rahim duvarı, ortalama 28 günde bir kalınlaşarak olası bir gebelik için uygun ortamı yaratır. Bu kalınlaşmaya hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonları sebep olur. Hormonlar, yumurtalıkları uyarır ve yumurtalık foliküllerini olgunlaştırıp daha sonrasında çatlatır. Folikül, östrojen hormonu salgılanmasına ve bu hormon da rahim duvarının kalınlaşmasına yol açar.

Bu aralık döllenme olmaması durumunda östrojen yerine progesteron hormonu salgılanmaya başlar ve hücrelerin çoğalmasıyla meydana gelen kalınlaşma, menstrüasyon döneminde parça parça dökülerek incelir. Bu döngü, ergenlikten menopoza kadar devam eder. İşbu rahim duvarındaki kalınlaşma normalden fazlaysa endometrial hiperplazi rahatsızlığından söz edilir.

Rahim kalınlaşması ameliyatı

Rahim Duvarı Neden Kalınlaşır?

Rahim duvarında kalınlaşmanın temel sebebi, progesteron hormonunun yeterince salgılanmıyor oluşudur. Böyle bir senaryoda görülen olağan dışı kanamalar, progesteron hormonunun azalmasıyla değil, östrojen hormonu sebebiyle aşırı kalınlaşmış duvarın dökülmesiyle yaşanır. Endometrial hiperplazi, doğrudan hormonal dengesizlik nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi başka rahatsızlıkların progesteron salınımını azaltmasına bağlı olarak da gerçekleşebilir.

Rahim kalınlaşmasının diğer nedenleri arasında:

Bu tür rahatsızlıkları yaşayanların yanı sıra rahim duvarı kalınlaşması riski taşıyanlar arasında henüz menopoza girmemiş, âdet dönemi gecikmeleri yaşayan ve uzun süreli östrojen tedavisi görmüş kadınlar da vardır. Ayrıca 35 yaşından büyük, erken yaşta âdet görmeye başlamış, ailesinde over, rahim ve kolon kanseri hastalığı öyküleri bulunan kadınların da risk altında olduğunu söylemek mümkündür.

Rahim duvarı kalınlaşmasının önüne geçmek için birtakım önlemler alınabilir. Örneğin, kalınlaşmayla birlikte kanser riskinin de azaltılması için menopoz döneminde östrojen bazlı ilaçların etkileri progesteron ile karşılanabilir. Ayrıca, şayet aralıkları uzun (düzensiz) bir âdet döngüsü söz konusuysa progesteron takviyesi yapılabilir.

Rahim Duvarında Kalınlaşma Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Rahim duvarı kalınlaşması yaşayanlar en çok âdet kanamasının olağandan uzun sürmesinden şikâyet ederler. Sürenin yanı sıra miktar olarak da bir artış söz konusuysa rahim duvarı kalınlaşması ihtimalinin akıllara getirilmesi gerekir. Âdet döngüsünün düzeninin bozulması da rahim kalınlaşmasının belirtilerinden biri olabilir. Rahim duvarı kalınlaşması yorumlarından da açıkça görüleceği gibi kadınlar, menstrüasyon döneminde sancılarının artışa geçtiğini de dile getirirler. Menstrüasyon döneminde olunmamasına karşın kanama ya da lekelenme olarak kendini belli eden akıntılar yaşanması da rahim duvarında kalınlaşma olduğunu belirtebilir.

Rahim duvarı kalınlaşması belirtileri başka rahatsızlıkların da habercisi olabileceğinden başta risk grubundakiler olmak üzere belirti yaşayan tüm kadınların vakit kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına muayene olması, kesin tanı konulabilmesi ve tedaviye başlanabilmesi adına önemlidir. Özellikle belirtmek gerekir ki rahim kalınlaşması zararları göz önünde bulundurulduğunda mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Bu zararlara örnek olarak kanser ve aşırı kanamaya bağlı gelişen ciddi sağlık sorunları verilebilir.

Muayene esnasında hekimler, hastanın şikâyetini iletmesinin ardından vajinal ultrasonla rahim duvarının kalınlığını ölçer, tabakayı detaylı olarak inceler. Vajinal ultrason, rahim duvarının kalınlığının milimetrik olarak ölçülmesi ve tablonun net bir şekilde ortaya konması noktalarında başarıya ulaştırdığından tanı koymada sıklıkla tercih edilir. Hekim, iç tabakada şüpheli bir kitle görürse bundan patolojik olarak incelenmek üzere parça alabilir. Biyopsi olarak adlandırılan bu işlem, tanı koymada yaşanan şüphelerin de giderilmesine olanak sunar.  İhtiyaç duyması hâlinde ise dilatasyon ve kürtaj ile rahim içi tabakadan doku da alabilir (Bu uygulama, halk arasında rahim duvarı kalınlaşması kürtajı olarak bilinir.). İşlem kapsamında öncelikle rahim ağzı genişletilir, akabinde özel bir alet (küret) ile rahim duvarından örnek alınır. Örnek doku, patoloji laboratuarında mikroskopla incelenir. Kimi durumlarda hekimler, tanı koymak için histeroskopi’yi de tercih edebilir. Bu işlem kapsamında da optik sistem kullanılarak rahme ulaşılır ve mevcutsa şüpheli noktalardan örnek alınır. Dokular, tanı konmayı sağlayacak sonuçlara ulaşılması için yine patolojiye gönderilir.

Rahim Kalınlaşması Tedavisi

Rahim kalınlaşması tedavisi hastadan hastaya değişir. Hangi tedavi yönteminin seçileceğinde hastanın yaşı, hormon düzeyi, rahminin durumu, anne olma isteği ve hiperplazide atipinin olup olmaması durumu etkili olur. (Kimi hiperplazilerde hücrelerin normal dışı yapıda olduğu gözlemlenebilir. Bu durum, atipik endometrial hiperplazi olarak adlandırılır. Atipi varlığında kanser riski söz konusu olabilir.)

Atipi tespit edilmemişse rahim duvarı kalınlaşması tedavisi olarak ağırlıkla ilaç kullanılır. Rahim kalınlaşması biyopsi sonucunda atipisiz endometrial hiperplazi olarak rapor edildi ise bu kanser öncüsü bir lezyon olup genç adet gören kadınlarda progesteron tedavisi ile sıkı takip gerektirir. Tedavi kapsamında kullanılan ilaçlar da değişkendir: Krem/vajinal krem, oral tablet, rahim içi araç ya da enjeksiyon gibi. İlaçla tedavinin süresi ve uygulanacak doz, hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Tedavinin bitmesinin ardından ilgili uzman hekim mevcut durumu gözlemlemek adına kimi hastalarda yeniden biyopsi yöntemine başvurabilir. Rahatsızlığın devam etmesi söz konusuyla ilaç tedavisine devam edilebileceği gibi cerrahi yöntemlere de başvurulabilir. Menopoz yaş grubunda ise endometrial hiperplazi rahim alınmasını gerektirir.

Rahim kalınlaşması tedavisi kapsamında ilacın yanı sıra dilatasyon ve kürtaj yöntemi de uygulanabilir. Atipik hiperplazi’de, gebeliği düşünmeyen ya da gebe kalması mümkün olmayan, görece riskli hastalarda laparoskopi yöntemiyle yapılan histerektomi ameliyatı da düşünülebilir. (Atipik endometrial hiperplazi’de cerrahi müdahaleyle birlikte rahim duvarı kanseri riskinin ortaya çıkması ihtimali vardır.)

Belirtmek gerekir ki obez olarak değerlendirilen gruptakilerin kilo vermesi, tedavi süresine olumlu yönde katkıda bulunur.

Rahim duvarı kalınlaşması tedavisi ile ilgili Çankaya Ankara’da bulunan kliniğimize gelebilir ya da iletişim kanalları aracılığıyla bizlerle irtibata geçebilir, detaylı bilgi ve randevu alabilirsiniz.

Makale Güncellenme Tarihi : Aralık

Rahim Duvarı Kalınlaşması

Kadın hastalıkları, her yaştaki kadınları ilgilendiren ve toplumda oldukça sık görülen sağlık sorunlarının başında gelir. Özellikle menopozla birlikte görülen âdet düzensizlikleri ve istenmeyen kanama problemleri, hayat kalitesinin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra bazı ciddi rahatsızlıkların da habercisi olabilir. Bu rahatsızlıklardan biri de rahim duvarı kalınlaşmasıdır.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

Rahim dokusu, birbirinden farklı özelliklere ve görevlere sahip üç temel tabakadan oluşur. Rahim duvarının en iç kısmını oluşturan ve rahmin iç boşluğunu döşeyen epitel dokuya endometrium adı verilir. Rahim kaslarının yer aldığı ve endometriumun hemen iç kısmında bulunan tabaka myometrium olarak bilinir. Rahmin dış kısmını oluşturan ve iç organlarla rahmi birbirinden ayıran kısma ise perimetrium denilir.

Endometrium; âdet döngüsü ve gebelik gibi kadın sağlığı açısından çok önemli olayların meydana geldiği dokudur. Endometrium tabakası, âdetin gerçekleşmesinde ve gebeliğin sürdürülmesinde kritik rol oynayan östrojen ve progesteron hormonlarına duyarlıdır ve hormon etkisi altındayken birtakım değişikliklere uğrar. Östrojen etkisinde kalan endometrium hücreleri çoğalarak tabakanın kalınlaşmasını sağlarken; progesteron, dokunun olgunlaşması ve bazı maddeleri depolaması için görev yapar. Bu süreçlerin akabinde endometrium tabakası, âdet döngüsü esnasında kalınlaşma ve dökülme döngüsü gösterir.

Menopozla birlikte âdet döngüsü ortadan kalktığından, endometrium üzerindeki hormon etkisi azalır ve dokuda gerileme gözlenir. Ancak, çeşitli sebeplerle hormon etkisi bu dönemde de devam ettiği takdirde, endometrium kontrolsüz olarak kalınlaşmaya devam edebilir ve daha ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Bu duruma endometrial hiperplazi veya rahim duvarı kalınlaşması adı verilir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Nasıl Gelişir?

Endometriumdaki değişimler, temelde östrojen ve progesteron hormonlarının kandaki seviyeleriyle ilişkilidir. Endometrium tabakasının kalınlığını, bu dokunun ne derecede östrojene maruz kaldığı belirler. Östrojen etkisinde kalan endometrium hücreleri uyarılarak çoğalmaya başlar. Sağlıklı kadınlarda, östrojenin bu etkisi progesteronun olgunlaşma etkisiyle dengelenir. Progesteron hormonunun kandaki seviyesinin azalması ile birlikte âdet kanaması gerçekleşir.

Menopoza giren bir kadında ise östrojen ve progesteron düzeyleri azalır ve endometrium tabakası gerilemeye başlar. Ancak, östrojen düzeyinde artışa neden olan bazı hastalıklarda endometrium tabakası yeniden kalınlaşma yönünde uyarılır. Menopoz gibi hormon dengesinin değiştiği durumlarda progesteron hormonu yetersiz kaldığından, östrojenin etkisi kontrolsüz olarak devam eder.

Olağandan fazla kalınlaşan endometrium tabakası, kan desteğinden yoksun kaldıkça zaman içinde ölmeye başlar ve tabakadan dökülmeler yaşanabilir. Bu nedenle, rahim duvarında kalınlaşma olan kadınlarda ara kanamaları görülebilir. Rahim duvarı kalınlaşmasına bağlı olan kanamalar; âdet kanamasında olduğu gibi progesteron etkisinin kaybolmasından değil, östrojenin normalden fazla etki göstermesi nedeniyle gelişir.

Östrojenin kontrolsüz etkisi uzun süre devam ettiği ve tedavi edilmediği takdirde, endometrium hücrelerinde kontrolsüz çoğalma yönünde değişiklikler ortaya çıkar ve hücreler kanserleşmeye eğilim gösterir. Bir diğer deyişle, rahim duvarı kalınlaşması rahim kanseri açısından önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle, menopoz döneminde görülen anormal kanama durumlarında rahim duvarı kalınlaşmasından şüphelenilmesi ve erken dönemde tedavi alınması çok önemlidir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Neden Olur?

Kandaki östrojen düzeyinin kontrolsüz arttığı durumlar, rahim duvarında kalınlaşmaya neden olur. Bu anlamda, aşağıdaki durumlar rahim duvarı kalınlaşması nedenleri arasındadır:

- Menopoz döneminde hormon dengesinin bozulması: Menopozun tam olarak gerçekleşmesinden önce, perimenopozal dönem adı verilen bir geçiş dönemi yaşanır. Bu dönemde düzensiz âdet kanamaları ile birlikte hormon dengesinde ciddi bozukluklar görülebilir. Bu süreç esnasında östrojenin kontrolsüz yüksek seyretmesi, rahim duvarı kalınlaşması açısından risk faktörüdür.

- Hormon replasman tedavisi: Menopoz sonrası düşük östrojen seviyesine bağlı bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin kontrolü amacıyla verilen hormon replasman tedavisi, yan etki olarak rahim duvarında kalınlaşma yapabilir.

- Düzensiz âdet döngüsü: Menopozdan bağımsız olarak düzensiz âdet döngüsüne sahip kadınlarda, yüksek östrojene bağlı rahim duvarında kalınlaşma gerçekleşebilir. Yine bu kapsamda erken yaşta âdet kanaması olan, geç yaşta menopoza giren veya 35 yaş üstü kadınlar risk altındadır.

- Polikistik over sendromu: Ovülasyon adı verilen, yumurtalıktan eşey hücresinin salınma mekanizması tam gerçekleşmeyen ve hormon dengesi bozulan kadınlarda, yüksek östrojenle birlikte rahim duvarında kalınlaşma meydana gelebilir.

- Obezite: Yağ dokusunun kandaki bazı hormonları östrojene dönüştürebildiği gösterilmiştir. Yüksek yağ oranına sahip kadınlarda normalden daha fazla östrojen bulunduğundan rahim duvarında kalınlaşma riski artar.

- Bazı kanserler: Özellikle anormal östrojen üretimi ile sonuçlanan bazı yumurtalık kanserlerinde rahim duvarı kalınlaşabilir. Ailesinde rahim kanseri, yumurtalık kanseri veya kalın bağırsak kanseri olan kişiler bu açıdan risk altındadır.

- Bazı kronik hastalıklar: Diyabet, tiroit hastalığı veya safra kesesi hastalığı olan kadınlarda hormon dengesi bozulabildiğinden rahim duvarı kalınlaşması riski yüksektir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Belirtileri Nelerdir?

Rahim duvarında kalınlaşma tek başına belirgin bir semptoma yol açmaz. Ancak, östrojen etkisine maruz kalan endometriumun bir kısmı, kalınlaşmanın etkisiyle zamanla kan desteğinden mahrum kalır. Sonuçta ölen hücreler dökülür ve kanama şikâyeti ortaya çıkabilir. Bu bakımdan aşağıdaki belirtiler rahim duvarında kalınlaşmayı akla getirmelidir:

  • Menopoz sonrası görülen vajinal kanamalar
  • Âdet kanamalarının normalden daha uzun sürmesi
  • Normalden daha fazla miktarda kanama olması
  • Âdet döngüsünün 21 günden daha kısa sürmesi veya ara kanamalarının olması

Rahim Duvarı Kalınlaşması Tanısı Nasıl Konur?

Düzensiz veya anormal vajinal kanama şikâyeti ile gelen hastada, öncelikli olarak ayrıntılı hastalık öyküsünün alınması ve detaylı fizik muayene yapılması gerekir. Bunların yanında, rahim duvarında kalınlaşmanın doğrudan değerlendirildiği bazı testler mevcuttur. Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Transvajinal Ultrason

Karın cildi üzerinden yapılan ultrason incelemesi, endometrium tabakasının detaylı değerlendirilmesine izin vermez. Uygun hastalarda; ultrason probu, özel bir başlık yardımıyla vajinal yoldan rahmin görüntülenmesinde kullanılır. Bu yöntemle rahim duvar kalınlığı hesaplanabilir.

Histeroskopi

Kamera yardımıyla rahim içinin görüntülenmesi anlamına gelen histeroskopi, ameliyat şartlarında vajinal yolla rahmin içine kamera gönderilmesini esas alır. Histeroskopi esnasında hekim uygun gördüğü bölgelerden biyopsi alabilir veya bazı cerrahi işlemleri uygulayabilir.

Biyopsi

Endometrium tabakasındaki kalınlaşmanın kötü huylu bir doku mu, yoksa hormon etkisiyle gelişen hücre çoğalması mı olduğunu ayırt edebilmek için biyopsi yapılması gerekebilir. Alınan biyopsi materyalinin işaret ettiği sonuca göre tedavi planı değişebilir. Biyopsi, histeroskopi esnasında veya küretaj yöntemiyle kolaylıkla alınabilir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Tedavisinde Neler Yapılır?

Rahim duvarı kalınlaşmasında, tedavi genellikle biyopsi materyalinin işaret ettiği sonuca göre belirlenir. Buna göre, alınan endometrium örneğinde herhangi bir kötü huylu hücreye rastlanmazsa basit yöntemler tatbik edilirken; kanserleşme başlangıcı tespit edilirse daha ileri yöntemler uygulanabilir. Bu bağlamda aşağıdaki yöntemler rahim duvarı kalınlaşması tedavisinde yer alır:

Takip

Herhangi bir kötü huylu hücrenin tespit edilmediği ve belirli sınırlarda görülen basit kalınlaşmalarda, hastaya belirtilerini takip etmesi tavsiye edilebilir. Takip esnasında belirtiler gerileyebilir ve hormon dengesinin düzelmesiyle kalınlaşma ortadan kalkabilir.

İlaç Tedavisi

Östrojen etkisinin dengelenmesi amacıyla, progesteron hormonu içerikli ilaç tedavileri uygulanabilir. Progesteron hormonu ağızdan hap şeklinde verilebildiği gibi rahim içi araç (RİA) ile de uygulanabilir.

Cerrahi

Histerektomi adı verilen rahmin cerrahi olarak çıkarılması işlemi, en son noktada uygulanan girişimsel tedavi yöntemdir. Genellikle biyopsi sonucunda anormal özellikte hücreler tespit edilen hastalarda, gebelik planı ve isteği olmadığında veya menopozun tamamlandığı durumlarda uygulanır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası