Gribe Hangi Bölüm Bakar

Grip İçin Hangi Bölüme Gidilir? Hangi Doktor Bakar?

Grip için hangi bölüme gidilir konusuna geçmeden önce kısaca bazı bilgiler verelim.  Mevsimsel faktörlerin yanı sıra beslenme alışkanlıkları ve vitamin eksikliğine bağlı olarak da ortaya çıkan grip, en yaygın dönemsel rahatsızlıkların başında gelmektedir. Farklı yaş gruplarından erkek ve kadınlarda olduğu gibi gelişme çağındaki ergenlerde ve bebeklerde de karşılaşılabilen griphastalığı, metabolizmanın direncine göre farklı evreler gösterebildiği gibi hastalığın sürecini de etkilemektedir.

Üst solunum yollarında meydana gelen gribal enfeksiyon nedeniyle solunum yetersizliği ortaya çıkar. Bu durumda rahat nefes alamama, sürekli burun akıntısı ve göz yaşarma meydana gelir. Ortak belirtilerin dışında bazı durumlarda ateşlenmeyle birlikte vücut alerjik reaksiyonlar da göstermektedir. Bu durum metabolizmaya bağlı nedenlerle ortaya çıksa da beslenme alışkanlıkları da oldukça belirleyici bir faktör olarak sınıflandırılabilir.

Metabolizma başta olmak üzere beslenme alışkanlıkları ve vitamin eksikliği gibi nedenlerle ortaya çıkan grip hastalığının en çok ortaya çıktığı sınıfları sıralamak gerekirse:

• 65 yaş üstü bireyler
• Hamileler
• Kalp hastaları
• Bebekler ve çocuklar
• Kanser hastaları
• Astım ve bronşit gibi göğüs hastalığına sahip kişiler
• Böbrek hastaları

Grip Belirtileri Nelerdir?

• Gün içinde sürekli halsiz ve yorgun hissetme
• Soğuk soğuk terleme
• Vakitsiz üşüme ve titreme
• Bazı vakalarda sürekli bulantı ve kusma isteği
• Yüksek ateş
• Genelde yüksek ateşle birlikte ortaya çıkan baş ağrısı
• Eklemlerde hareket kabiliyetini etkileyecek denli şiddetli ağrılar

Grip Tedavisi için Neler Yapılabilir?

Soğuk mevsim şartlarıyla birlikte ortaya çıkan en yaygın bakteriyel hastalıklardan biri olan grip için uzman bir hekim tarafından yazılan ilaçlar dışında ilaç kullanmamaya özen göstermelisiniz. Bilinçsizce tüketilen antibiyotikler gribi tedavi etse de bünyede uzun vadede kalıcı hasarları tetikleyebilir. Peki, bilinçli ilaç kullanımı dışında nelere dikkat etmelisiniz?

• Sağlıklı ve düzenli beslenmelisiniz
• Vitamin takviyesi için haftada en az üç defa sebze ve meyve tüketmelisiniz
• Özellikle soğuk havalarda giyiminize özen göstermelisiniz
• Kıyafet seçimlerinin yanı sıra pamuklu çorap ve ayak sağlığınızı tehdit etmeyecek ayakkabıları tercih etmelisiniz
• Ortam ısısında ani geçişlerden kaçınmalısınız (İş yerinde ya da evde çok sıcak ya da çok soğuk tercihinden kaçınmak vücut ısınızı dengede tutacaktır)
• Günlük sıvı ihtiyacınızı karşılamanızın yanı sıra bitki özlü çaylar tüketmelisiniz
• Özellikle antibiyotik başta olmak üzere kullanacağınız ilaçları doktor tavsiyesi üzerine almalısınız (Doktor tavsiyesi dışında kullanacağınız ağrı kesicilerin düşük doz ve yaş kriterlerinize uygun olduğuna dikkat edin)

• Gribal enfeksiyon süreci iştah kaybına neden olduğu için beslenme alışkanlıklarınızı bu süreçte de benzer şekilde yürütmeye özen göstermelisiniz (İştahınız olmasa bile hafif şeyler tüketerek vücut direncinizi artırabilirsiniz)

• Sigara ya da alkol tüketiyorsanız özellikle bu süreçte ara vermeli ve vücudun ihtiyacı olan direnci depolamasına yardımcı olmalısınız (Sigara ve alkol iştahınızı kesebildiği gibi hastalığın iyileşme sürecine de engel teşkil etmektedir)

Gribe Hangi Bölüm Bakar?

Gribal enfeksiyon rahatsızlığına dair belirtilerden herhangi birini saptadıysanız ve solunum yollarınızda benzer semptomları gözlemlediyseniz, gitmeniz gereken bölüm Kulak Burun Boğaz veya Dâhiliye bölümüdür. Hastalığınızın şiddeti, türü ve vücut direncinize göre doktorlar gerekli tedavi yönlendirmelerini sizinle paylaşacaktır.

Grip için hangi bölüme gidilir başlıklı yazımızı bitirmiş bulunuyoruz. Merak ettiklerinizi ve eklemek istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım.

Bu Başlıklar İlginizi Çekebilir:

Alerjik rinit yani alerjik nezle, soğuk algınlığı belirtilerine benzeyen burun akıntısı, gözlerde kaşınma, tıkanma, hapşırma ve sinüzit gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktır. Ancak soğuk algınlığının aksine belirtiler önlem alınmadığında kendini çok sık gösterir ve durum kişinin hayat kalitesini etkilemektedir. Peki bu belirtiler görüldüğünde ne zaman doktora gidilmeli? Bu makalemizde sizlere bu soruyu cevapladık.

Alerjik Rinit İçin Ne Zaman Doktora Gidilmeli?

Alerjik rinit yani alerjik nezle için doğru teşhis ve tedavi için bir alerji uzmanına gitmelisiniz. Çünkü alerji uzmanları alerjik rinit gibi alerjik hastalıklar konusunda detaylı eğitim almış ve yeteri beceriye sahip, deneyimli doktorlardır.

Aşağıdaki durumlar yaşandığında bir alerji uzmanına gitmelisiniz;

– Alerjik rinit belirtilerinizde tüm çabalarınıza rağmen bir rahatlama olmuyorsa,

– Alerji ilaçları belirtileri azaltmada işe yaramıyorsa veya rahatsız edici yan etkiler görülüyorsa,

– Nazal polip, alerjik astım veya sık sinüzit enfeksiyonları gibi alerjik riniti daha da kötüleştirecek durumlarla karşılaşıyorsanız.

Bir çok kişi, özellikle 18 yaş altı çocuklar, belirtiler çok şiddetli hale gelene kadar tedavi için bir doktora görünmezler. Ancak belirtiler şiddetlenmeden önce erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.

Doktora Gitmeden Yapmanız Gerekenler

Alerjik rinit teşhis ve tedavisi için bir alerji uzmanına gitmeden, muayenenizin hem siz hem de doktorunuz açısından verimli ve doğru şekilde gerçekleşmesi için yapmanız gereken bir takım hazırlıklar vardır. İşte size bu konuda yardımcı olacak birkaç öneri:

– Belirtilerinizi not edin: Belirtilerinizin ne zaman meydana geldiğini, nelerin tetiklediğini, alerjik rinit ile ilgili olmasa bile doktorunuza detaylı anlatabilmek için not edin.

– Hayatınızdaki değişiklikleri not edin: Yeni bir eve taşınmak, iş değiştirmek, okul değiştirmek, başka bir şehre taşınmak gibi hayatınız ve yaşadığız çevreyle ilgili son dönemlerdeki değişiklikleri not edin.

– Kullandığınız ilaçları not edin: Kullandığınız reçeteli veya reçetesiz, bitkisel, vitamin, takviye her türlü ilacı not edin.

– Sorularınızı not edin: Alerji uzmanınıza soracağınız tüm soruları önceden not edin. Çünkü muayene sırasında soru aklınıza gelmeyebilir, aklınıza soru işareti kalabilir. Bu nedenle doktorunuza soracağınız soruları not etmenizde fayda var.

– Alerji ve öksürük ilaçlarını kesin: Alerjik rinit teşhisi için doktorunuz alerji testi yapmak isteyebilir. Bu testin sonucunu etkilememesi için, kullandığınız alerji, öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarını 1 hafta önceden bırakın.

– Eski tahlil sonuçlarınızı getirin: Yapılan tahlillerin tekrarlanıp hastayı yormaması adına önceden yapılan tahlil, röntgen ve diğer sonuçlarınızı yanınızda getirin.

En yaygın nedeni soğuk algınlığı veya grip gibi viral enfeksiyonlar olan boğaz ağrısı hakkında merak edilen tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz Boğaz ağrısı için hangi bölüme gidilir? İşte cevabı

Ateş, öksürük, yorgunluk veya kaslarda ağrıya neden olan boğaz ağrısı son derece yaygındır ve hayatımızın bir noktasında çoğumuzu etkileyen çeşitli hastalıklardan kaynaklanabilir. Şimdi, boğaz ağrısı için hangi bölüme gidilir? sorusunun cevabını birlikte öğrenelim…

BOĞAZ AĞRISI NEDİR?

Boğaz ağrısı son derece yaygındır ve hayatımızın bir noktasında çoğumuzu etkileyen çeşitli hastalıklardan kaynaklanabilir. Boğaz ağrısının en yaygın nedenlerinden bazıları, soğuk algınlığına neden olan bir virüs, reflü, bademciklerin şişmesi, alerjik rinit ve tümörleri içerebilir.

Boğaz ağrısı sadece rahatsızlık vermekle kalmaz, aynı zamanda yeme ve içme konusunda da zorluklara neden olabilir. Yeterince şiddetli ise, yutma sorunları kilo kaybına veya diğer komplikasyonlara neden olabilir.

BOĞAZ AĞRISI NEDEN OLUR?

Boğaz ağrısının en yaygın sebeplerinden bazıları şunlardır:

– Viral enfeksiyonlar: Grip, soğuk algınlığı, krup, mononükleoz ve daha az yaygın olarak, herpangina, kızamık ve suçiçeği.

– Bakteriyel enfeksiyonlar: Strep boğaz, şiddetli boğaz ağrısına ve yutma zorluğuna neden olabilir. Bademcikler de çok şişmiş olabilir. Arcanobacterium haemolyticum adı verilen başka bir bakteri aynı zamanda boğaz ağrısına ve kızarıklığa neden olabilir. Boğaz ağrısının bakteriyel nedenleri antibiyotiklerle tedavi edilmelidir.

– Nazal geçiş yollarının veya sinüslerin enfeksiyonları: Enfeksiyonlar, farklı enfeksiyon türlerinden (bakteri, virüs ve hatta mantar) kaynaklanabilir. Enfekte olan mukoza boğazın arkasından aşağıya doğru aktığında boğaz ağrısı meydana gelir.

Alerjiler: Özellikle toz, küf, ev tozu akarları, polenler, tüy gibi maddelere alerjisi olanlarda, alerji sırasındaki nazal burun akıntısı boğaz ağrısına katkıda bulunabilir.

Reflü: Reflü nedeniyle oluşan boğaz ağrısı sabahları genellikle daha kötüdür çünkü mideden gelen asit uyurken gece boyunca yemek borusuna, boğazın arkasına ve ağzına (diş erozyonuna katkıda bulunan) girebilir.

– Kuru hava, kimyasal madde veya sigara dumanı tahrişi: Bu, ağzı açık şekilde nefes alanlarda boğaz ağrısının şiddetlenmesine sbep olabilir.

– Sesin aşırı derecede kullanılmasından kaynaklanan larenjit: Bu genellikle şarkıcılar, sesini mesleklerinin bir parçası olarak kullanan kişiler için bir problemdir. Larenjit genellikle konuşurken ses kısıklığına ve acıya da neden olur.

– Entübasyon sonrası: Ameliyat sırasında veya hastalık veya yaralanma nedeniyle solunum tüpü taktıysanız, boğaz ağrısı gelişebilir. Bu geçicidir ve genellikle tüpün çıkarılmasından bir veya iki gün sonra azalır.

– Cerrahi: Tiroidektomi gibi ameliyatlar da boğaz ağrısına neden olabilir. Bir endoskopun ağızdan ve boğazın arkasından sokulduğu bir EGD (özofagogastroduodenoskopi) gibi diğer prosedürler de bu tip boğaz ağrısına neden olabilir.

– Kanser: Çok nadir olsa da, tümörler veya diğer büyüme boğaz ağrısına yol açabilir.

BOĞAZ AĞRISI İÇİN HANGİ BÖLÜME GİDİLİR?

Bilinmeyen nedenlerle sürekli boğaz ağrısı, tehlikeli sağlık komplikasyonlarına yol açabilecek ciddi nedenleri dışlamak için bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Boğaz ağrısına neden olan bir enfeksiyon durumunda, ateş, öksürük, yorgunluk veya kaslarda ağrı gibi başka semptomlarınız da olacaktır. Boğaz ağrısının diğer nedenlerinden bazıları, çözülmesi biraz daha zor olabilir. Boğaz ağrınızın temel nedenini belirlemenize yardımcı olabilecek bir doktora görünmeniz gerekebilir.

Boğaz ağrısı ile ilgili öncelikle hastalerin Kulak Burun Boğaz (KBB) polikliniklerine başvurulması gerekir. Bazı boğaz ağrıları kulak kaynaklı sorunlar nedeniyle meydana gelebilmektedir. KBB doktoru gerekli tedavileri uygular ve sonuç alamazsa diğer branşlardan yardım alabilir. Diğer bölümlere yönlendirme ise hastanın tıbbi öyküsü, fizik muayenesi ve yapılan testleri esas alınarak yapılır.

AğrıameliyatbüyümedoktorGripkanserSağlıksigarasoğuk algınlığı

Grip virüsü bir çeşit üst solunum yolu enfeksiyonu ve grip virüsü için aile hekiminizden, kulak burun boğaz ( kbb ) bölümünde veya dahiliye ( iç hastalıkları ) bölümünden randevu almalısınız. Bağışıklık sisteminiz zayıf ise grip virüsüne karşı vücudunuz savunmasız kalır ve gün boyunca ağırlık taşımızsınız gibi her tarafınız ağrır ve halsiz hissedersiniz kendinizi.

İnfluenza tıp dilinde adı verilen grip virüsüne yakalanmadan bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalarla beslenilmelidir. Grip şikayeti kendini baş ağrısı, titreme, 39 derece olan yüksek ateş, kuru öksürük, eklem ve kas ağrıları ( şiddetli olarak ) gibi kendini gösteren viral enfeksiyondur. Grip virüsü erişkinlerde etkilerini göstermeye başladıktan sonra 7 gün boyunca bulaşma etkisi vardır. Grip virüsünü bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler biraz daha rahat atlatabilirler. Ancak yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, çocuklarda, diyabetlerde, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, akciğer hatalığı vb. Kronik rahatsızlığı olanlar kişilerde grip virüsü ölümcül vakalara kadar yol açabilmektedir. Sıklıkla halk arasında soğuk algınlığı ile grip virüsü birbirine karıştırılmaktadır. Fakat soğuk algınlığı ile grip virüsü birbirinden oldukça farklıdır. Grip virüsünün bulaşıcı bir hal alabilmesi için saatlik bir süre yeterlidir ve bazen de ölümcül etkilere bile varabilir.

Şayet ki grip virüsünün etkileri şiddetli ise ve git gide kötü bir hal alıyor ise; örneğin; düşmeyen ateş, kusma, yutmada güçlük çekme, geçmeyen öksürük, geçmeyen baş ağrısı ve tıkanıklık gibi şikayetler seyrediyor ise mutlaka zaman kaybetmeden aile hekiminize, kulak burun boğaz bölümüne, dahiliye ( iç hastalıkları ) bölümüne veya en yakın acil servisine başvurmalısınız. Grip virüsü şikayetlerini taşıyan kişiler kendi kararları doğrultusunda kesinlikle ilaç kullanmamalıdır ve bir hekime mutlaka başvurmalıdır.

Hekiminize başvurduktan sonra ise hekiminizin ön gördüğü ilaçları kullanırken aynı zamanda da medikal tedavinin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalar ve sıvılar da alabilirsiniz. Her ne kadar basit olarak algılansa da grip virüsü, tedavisi yapılmadığı sürece akciğer hastalıklarına, zatürreye veya farklı ciddi hastalıklara yol açabilmektedir.