selmanı pak muharebesi / Selman-ı Pak Muharebesi - Vikipedi

Selmanı Pak Muharebesi

selmanı pak muharebesi

Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı

Kut’ül Amare Zaferi’ne giden yolda dönüm noktasıdır Selman-ı Pak Muharebesi

I. Dünya Savaşı’nda (Harb-i Umumi, Cihan Harbi) Kasım ’te Irak Cephesi’nde Selman-ı Pak’ta Britanya İmparatorluğu ile Osmanlı ordusu arasında yapılan Selman-ı Pak Muharebesi bir dönüm noktasıdır Kutülemare zaferinin.

22 Kasım ’te başlayan saldırılarının akabinde Selman-ı Pak’ta bir sonuç alamayan İngilizler, 25 Kasım’da Kut’ül Amare’ye çekilmek durumunda kaldılar.

Büyük Britanya’nın 5 Kasım ’te Osmanlı toprağı Fao Adası’na asker çıkartarak Irak cephesini açmasının ardından,  Tizpon şehri kalıntılarının yakınındaki Selman-ı Pak’ta, 22 Kasım ’te bir İngiliz hücumu yaşandı.

Tümgeneral Charles Townshend komutasındaki toplam 11 bin kişilik İngiliz ve Hint birlikleri, Nurettin Bey (sonradan Sakallı Nurettin Paşa) ve Cavid Bey komutasındaki 18 bin kişilik 35’inci, 38’inci, 45’inci ve 51’inci Osmanlı tümenleriyle karşı karşıya geldi ve İngiliz'e Müslüman'daki ruh zenginliğinin mahiyetini öğretti.

Selman-ı Pak harekatından bir sonuç alamayan İngilizler, 25 Kasım’da muharebeyi sona erdirip 3 Aralık ’te Kut’ül Amare’ye çekildi. Enver Paşa’nın yaşça küçük amcası Halil (Kut) Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, çekilen Britanya güçlerinin ardından 7 Aralık ’te burayı kuşattı ven29 Nisan ’da İngiliz garnizonunun teslim olmasıyla taktiksel bir zafer elde edilmiş oldu.

General Townshend ve sağ kalan askerleri esir olarak Halep’e gönderilerek esirlere insani yaklaşımın Rabbulaleminin emri olduğu bilfiil anlatıldı.

"Hain içerden olunca kapı kilit tutmaz." gereğini yine yaşandı sonradan.

Mendeley
Özet:

İngiltere, 15 Teşrin-i evvel {28 Ekim } günü Osmanlı Devleti’ne savaş ilân etti. General Barret komutasındaki 15 kişilik bir kuvveti 14 Teşrîn-i sânî ’de {27 Kasım } Basra Körfezi’ne gönderip 22 Teşrîn-i sânî ’de {5 Aralık } Basra’yı istilâ etti. Bu tarihte Osmanı Devleti’nin Irâk’ta silahlı ve silahsız toplam 8 kişiden oluşan ve 38 tümenleri vardı. Irâk Cephesi Komutanı Cavit Paşa idi. Süleyman Askerî Bey’in rütbesi yarbaylığa yükseltilip Irâk Cephesi Komutanlığı’na atanınca, Cavit Paşa bu görevden ayrılıp 2 Ocak günü komutayı Süleyman Askerî Bey’e devretti. Süleyman Askerî Bey, 20 Ocak günü Şuayyibe çarpışmalarında yaralandı, 14 Nisan günü intihâr etti. Cephe komutanlığı vekâleten binbaşılıktan yarbaylığa terfî ettirilen Ali Bey’e verildi. Şuayyibe çarpışmalarından sonra General Barret alınarak İngiliz birlikleri komutanlığına 9 Nisan tarihinde General Sör Johnson Nixon getirildi. Bu tarihe kadar; çoğunluğu yerli halktan teşekkül ettirilmiş Osmanlı birlikleri, İngilizler karşısında ağır yenilgilere uğrayarak devamlı olarak geri çekilmiş emir-komutadan uzak bir hâle düşmüştü. Cephedeki durumu düzeltmek için Albay Nureddin Bey 24 Nisan { 7 Mayıs } tarihinde Irâk ve Havâlisi Umûm Komutanı olarak ta`yîn edildi. Nureddin Bey bir yandan orduya çekidüzen verirken diğer taraftan Kerbelâ {27 Haziran } ve Hille ayaklanmalarıyla {19 Ağustos } uğraştı. Mevcut ordu ile netice alınamayacağını anlayan Nureddin Bey, orduyu İngiliz birliklerinden km kadar daha geride bulunan Selmân-ı Pâk’a çekip gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra İngilizlere kesin bir darbe vurulmasının daha uygun olduğunu düşünerek geri çekilme kararı aldı. Nureddin Bey, bu kararını Kutü’l-Amâre yenilgisinden önce düşünmüş ve Selmân-ı Pâk’ta savunma hattı oluşturmak için bir inceleme ve icrâ komisyonu da kurmuştu. Bu geri çekilme kararına kadar Kutü’l-Amâre’de {’ü bataklıklarda boğulanlar dâhil} er ve 97 subay esîr vermiş civârında asker kaybetmiştir. Osmanlı ordusu Selmân-ı Pâk’a çekilmeyip Enver Paşa’nın emri üzerine Kutü’l-Amêre’de savunmaya devam edilseydi. İngilizlerin Selmân-ı Pâk’da kesin bir hezîmete uğraması mümkün olmayacaktı. Selmân-ı Pâk Zaferi, İngilizlerin Kutü’l-Amâre’de teslimiyle sonuçlandı. Ancak Basra dâhil, İngilizler Irâk’tan tamâmen atılmadı. Bu siyâsî hatâ, daha sonraki tarihlerde Irâk’ın İngilizler tarafından istilâ edilmesi sonucunu doğurdu.

Anahtar Kelimeler:

T&#;rk tarihinin b&#;y&#;k zaferi: Kut'&#;l Amare

Halil Paşa'nın, İngiliz birliklerini 29 Nisan 'da teslim almasının ardından, "Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz" sözleriyle duyurduğu Kut'ül Amare Zaferi'nin 'inci yıl dönümü kutlanıyor.

Irak Cephesi'nde 29 Nisan 'da Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanan Kut'ül Amare Savaşı, Birinci Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biri olarak kabul ediliyor. Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz birliklerinin teslim alınmasıyla kazanılan bu zafer, Çanakkale'nin ardından Birinci Dünya Savaşı'nın "en büyük zaferi" olma niteliği taşıyor.

Genelkurmay Başkanlığının arşivinde bulunan Kut'ül Amare Savaşı'na ilişkin askeri belge, kroki ve komutanların yazışmaları, 13 bin kişilik İngiliz ordusunun teslim alınışıyla elde edilen zafere dair pek çok ayrıntıya ışık tutuyor.

AA muhabirinin, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Dairesi Başkanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, İngiliz tarihçi James Morris'in, "Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" diye tanımladığı Kut'ül Amare Savaşı, Irak'ın doğu kesiminde Dicle Nehri kıyısındaki Kut şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başladı ve kasabanın Osmanlı ordusu tarafından ele geçirilip, İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla tamamlandı.

Tümgeneral Townshend komutasındaki İngiliz 6. Tümeni Bağdat'a ilerlerken, Kasım 'te Selmanı Pak Muharebesi'ni kaybedip geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut kasabasına sığındı. 6. Ordu'nun komutanlığına atanan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Albay Sakallı Nurettin Paşa'nın birlikleri, 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı.

İngilizler, Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris Kolordusu ile hücuma geçti, ancak 6 Ocak'ta Şeyh Saad Muharebesi'nde 4 bin askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede Türk ordusuna "geri çekilme" emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay Nurettin Paşa ise görevinden alındı, yerine Halil Paşa getirildi.

İngiliz ordusu, 13 Ocak 'da Vadi Muharebesi'nde bin , 21 Ocak 'da Hannah Muharebesi'nde 2 bin asker kaybıyla geri püskürtüldü. Mart başında tekrar taarruza geçen İngilizler, 8 Mart 'da Sabis mevkisinde Albay Ali İhsan Bey komutasındaki Kolordu'ya hücum etti, fakat 3 bin asker kaybederek geri çekildi. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledildi. 19 Nisan 'da Bağdat'taki karargahında tifüsten ölen Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın yerine 6. Ordu komutanlığına atanan Halil Paşa, 29 Nisan'da General Charles Townshend komutasındaki İngiliz ordularını teslim aldı.

İngilizlerden para teklifi

Askeri belgelere göre, Halil Paşa, Osmanlı Genelkurmayına bir telgraf göndererek, siperlerin önünde görüştüğü İngiliz komutan Townshend'in "1 milyon İngiliz lirası karşılığında, 13 bin kişiden oluşan ordusuyla Hindistan'a gitmesine izin verilmesini" teklif ettiğini bildirip devletin bu konudaki emrini sordu.

Osmanlı Genelkurmayından Halil Paşa'ya gelen cevapta, "Siyaseten İngilizlerin hoşuna gidecek işler yapma mecburiyetinde olmadığımız gibi, paraya da ihtiyacımız yoktur. Orduyu kamilen teslim etmek üzere yalnız Tümgeneral Townshend'e şahsen müsaade edilebilir. Bundan başka hiçbir şart kabul olunamaz." ifadelerine yer verildi.

Osmanlı Genelkurmayından gönderilen başka bir yazıda da "Tümgeneral Townshend'in, ordusuyla teslim olup harp boyunca Türk ordusuna hiçbir hasmane harekette bulunmayacağına söz verirse serbestçe istediği yere gidebileceği." belirtildi.

Bu emir, Halil Paşa tarafından Tümgeneral Townshend'e bildirildi. Townshend, bunun üzerine Halil Paşa'ya gönderdiği telgrafta, "Yalnız bir şey isteyeceğim, o da şehrin tesliminden sonra yaverim ve 3 emir erimle İstanbul'a naklimi Enver Paşa hazretlerinden istemenizdir. Müsaade edildiği takdirde ziyadesiyle minnettar olacağım." dedi.

"Askerlerimi size teslime hazırım"

Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend, kuşatma sürerken Halil Paşa'ya gönderdiği mektupta, ordusunu teslime hazır olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Efendim Hazretleri, açlık bizi silah bırakmaya zorluyor. Zatıalilerinin, 'Sizin cesur askerleriniz bizim samimi ve kıymettar misafirlerimiz olacaktır.' sözlerinize istinaden kahraman askerlerimi size teslime hazırım. Askerlerim verilen görevi yaptıkları için onlara iyi davranınız. Siz, askerlerimi Selmanpark Muharebesi'nde, ricat zamanlarında ve beş ay devam eden Kut'ül Amare Kuşatması'nda görmüşsünüzdür. Askerlerimin vazifesini nasıl ifa ettiğini takdir etmişsinizdir. Askeri harp tarihi, özel olarak bu meseleyi teyit edecektir. İcab eden şartlar yerine getirildikten sonra sizin karargahınıza gelip, Kut'ül Amare'yi teslim etmeye hazırım. Fakat erzakın sevkini hızlandırmanızı rica ve temenni eylerim. Size hastanemi ziyaret etmenizi ve orada bulunan askerlerimden bazılarının kolsuz ve ayaksız, bazılarının da hasta ve zayıf olduğunu görmenizi teklif ediyorum. Bunları harp esiri olarak almaya hevesli olduğunuzu farz etmem. Bunlar için en iyi yolun yaralıların Hindistan'a sevki olacağı kanaatindeyim."

Tümgeneral Townshend, mektubunda, teslim olduktan sonra İstanbul'a, oradan da Londra'ya geçeceğini ifade etti ve zaferinden dolayı Halil Paşa'yı kutladı.

Bu arada, İngiliz Avrupa Kuvvetleri Karargahına gönderdiği mesajda, Kut'taki muhafızları almak üzere bir Türk alayının kasabaya yaklaştığını, hem kale hem de şehrin üzerine beyaz bayrak çektiğini, bazı belgelerle telsizi imha edeceklerini bildiren Townshend, mesajının sonuna, "Kut'tan bütün gemilere ve istasyonlara elveda ve hepinize iyi şanslar." notunu ekledi.

İngiliz ordusu teslim oldu

6. Ordu Komutan Vekili Halil Paşa, 16 Nisan'da Enver Paşa'ya geçtiği mesajda, "Mahsur Tümgeneral Townshend, ordusunu harp esiri olarak bu sabah teslim almaya başladığımızı arz eyler ve yüce muvaffakiyetini tebrik ederim." ifadesine yere verdi.

Halil Paşa, daha sonra Başkomutanlık Vekaleti'ne gönderdiği bir başka mesajda, silahlarını gece tahrip ederek teslim olan İngiliz askerlerinin sabahtan itibaren harp esiri olarak teslim alınmaya başlandığını bildirerek, şunları kaydetti:

"Tümgeneral Townshend'in kılıcını almadım ve kendisiyle yaverinin ve 3 hizmetçisinin harp esiri olarak Dersaadet'e sevk edileceğini vadettim. Esirlerin 5 general, İngiliz zabiti, Hintli neferi ve 3 bin gayri muharip ki toplamı 13 bin küsürdür. Daha sonra dahile sevk olunmak üzere zabıtan Bağdat'a, efrad Samarra'ya sevk olunacaktır."

Kesin Türk zaferiyle biten kuşatmanın ardından 3. Alay Komutanı Binbaşı Nazmi, Kut'taki hükümet konağına Osmanlı bayrağı, Tümgeneral Townshend'in karargahına da alayın sancağını dikti.

"Çanakkale'deki dersi bir kere daha aldılar"

Savaşın gidişatına ilişkin Osmanlı Genelkurmayına iletilen bir mesajda, "Takriben beş aydan beri kahraman askerlerimizin kuşatması altındaki Kut'ül Amare'de mahsur kalan İngiliz ordusunun nihayet orduyu Hümayuna teslime mecbur olduğu" belirtilerek, şu bilgiler verildi:

"Nihayet İngilizler, Çanakkale'de aldıkları ders ve tecrübeyi bir kere daha aldılar. Osmanlı mukavemetini kıramayacaklarını, Osmanlıların elinden ganimetleri alamayacaklarını anladılar. Hücumları kesildi. İngilizler bu sefer kuşatma altındaki kaleye erzak sokmaya teşebbüs ettiler. Önce uçaklar ile un çuvalları attılar. Osmanlı silahı bu ümidi de kırdı. Harp tayyarelerimiz bu bakkal tayyarelerini birer birer sükut ettirmeyi başardılar.

Düşman başka bir çare buldu. Vapurla gece karanlığından istifade ederek zahire sokmaya teşebbüs ettiler. Her zaman müteyakkız bulunan kahraman askerlerimiz yüzlerce ton erzak yüklü bu vapuru derhal müsadere ettiler. Artık Tümgeneral Townshend için hiçbir kurtuluş umudu kalmamıştı. 13 Nisan'da Tümgeneral Townshend, Irak ordumuzun kumandanına müracaat edip, ordusuyla beraber serbest çıkmasına müsaade edilmek şartıyla, Kut'ül Amare'yi teslim etmeye razı olduğunu bildirdi. Kendilerine kayıtsız şartsız teslim olmaktan başka çareleri olmadığı bildirildi. İngiliz kumandanı bu sefer yeni şerait ortaya koydu. Ordumuzun üstün ve mutlak galip vaziyetini bilmiyormuş gibi, Osmanlı kumandanlarını para ile alt edebileceğini sanıp, tüm toplarını teslim etmeyi ve 1 milyon lira takdim etmeyi teklif etti. Aynı cevap verildi. Nihayet her taraftan ümidi kesilen Tümgeneral Townshend, bugün Kut'ül Amare'de bulunan bütün İngiliz ordusunu muzaffer Osmanlı kumandanına teslim etti."

6. Ordu'ya mesaj

Zaferin ardından Halil Paşa, 6. Ordu'ya yayımladığı mesajda, şunları kaydetti:

"Orduma: Arslanlar, bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, subay ve 13 bin er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte 'Osmanlı sebatının, İngiliz inadını kırdığı' birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz."

Kolordu Komutanı Miralay Kazım Karabekir de "Tarihimizin iki yüz seneden beri yad etmediği böyle bir zaferi bize lütfeden Cenabıallah'a şükredelim" ifadesini kullandığı emir yazısında, şunları kaydetti:

"Bu zaferin en büyük şan ve şerefi, böyle bir vakayı İngiliz tarihinde ilk defa Türk süngüsünün kaydetmesindedir. Kolordu'nun aslan yürekli erleri, Cenabıallah'a secdeye kapanalım. Bu akşam şehitlerimize Fatihalar, Tebarekeler, Yasinler okunsun. Gaziler birbirine sarılsın, birbirini tebrik etsinler. Ben de bugünkü Kut'ül Amare Bayramı vesilesiyle sizin pak ve yüksek alınlarınızdan kemali hürmet ve samimiyetle öperim."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası