Benim bir kızım var, entarisi kırmızı, mantosu yeşil, düğmeleri kara.
Zeka Bilmeceleri 8: Biz üç kardeşiz. Bir gider bir geliriz. Senede üç defa gelir, havada, denizde ve karada gezeriz.
Bilmece: Bir adam yaş gününde yaşlılıktan ölür . Bu nasıl mümkün olabilir?
Bilmece : Kırları duyamayan kulaklarıyla takip ediyor. Nedir?
Aldır abası, yeşildir cübbesi
Kiraz
Bir kuyum var, iki türlü suyum var
Yumurta
Gölgesiz dağlar aşar
Ses
Hak Taala hoş yaratmış Bir yeşil dal üstüne Kenarı zil varak Ortası altın varak
Gül
Açarsam dünya olur yakarsam kül olur
Harita
Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
Karınca
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Deve
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
Karpuz
Yeter Çektiğim!
Fotoğraf makinası
Geceleri fener, gündüzleri söner.
Yıldız
Bir sözdür ki şeytan kaçar, Bir anahtardır, her kapıyı açar
Bismillah
Minarede ses, Ölümsüz nefes
Ezan
Eğilirsin kalkarsın, Engelleri yıkarsın, Bazen perde açılır, Sen Kabeye bakarsın.
Namaz
Duygular içinde pirdir, Onsuz hayat zehirdir.
Sevgi
Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
Karınca
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Deve
Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum.
Telefon
Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem.
Yol
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Sarıdır sallanır, dalında ballanır.
Portakal
Bir acaib nesne gördüm Alem bilir ismini Başını sürter kendini Öldürür cismini
Kibrit
Het didim Met didim Git şuraya Yat didim
Süpürge
Çıt demeden çalıya düşer
Güneş
Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere.
Ay
Tırnağından övür alır Burnundan boğazlanır
Buğday
El eker dil biçer
Yazı
Dağdan gelir dat gibi Kolları var bıdak gibi Eğilir bir su içer Beğirir oğlak gibi.
Kağnı
Bir bağım var uzundur uzun
Sene
Ala bakar mora bakar Oturmuş bakla satar Baklanın okkası kaça dedim Çıldır çıldır yüzüme bakar
Kurbağa
Senede verir otuz okka üzüm
Ramazan
Beyaz duvar içinde, Sarı kanarya yatar.
Yumurta
Bakması güzel, Alması üzer.
Gül
Bir tas yoğurdum var, Yarısı ak, yarısı kara.
Göz
İncecik beli, Elimin eli.
Çatal
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
Bir sihirli fenerim, Kibritsiz de yanarım.
Ampül
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Dağlar ovalar aşar, sanma sakın yorulur, Bazan kabarır coşar, bazan ise durulur.
Irmak
İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim.
Testere
Daldan dala atlarım, Kuyruğumdan sarkarım.
Maymun
Küçük mezar, dünyayı gezer.
Ayakkabı
Hırsız içerde, başı dışarda.
Çivi
Ak bir çubuk, tükenir çabuk.
Tebeşir
Ak bir çubuk, tükenir çabuk.
Tebeşir
Akşam çamur, sabah kömür.
Kına
Yer altında sakallı dede.
Pırasa
Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil.
Kabir
Yeraltında uzun minare.
Havuç
Eli yok, ayağı çok.
Kırkayak
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok.
Ceket
Elsiz ayaksız kapı açar
Anahtar
Çarığı çattım bacaya attım
Terezi
İstanbulda pişti Kokusu buraya düştü
Mektup
İnce ince kadayıf Bizim hanım çok zayıf Bir kusuru varsa Bir gözü kayıp
İğne
Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır.
Balta
Suda yayılır, karada bayılır.
Balık
Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil.
Kabir
Havada uçar, kanadı yok.
Bulut
Canı var, kanı yok.
Kelebek
Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı
Sandalye
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
Karpuz
Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum.
Telefon
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu
Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem.
Yol
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Geceleri fener, gündüzleri söner.
Yıldız
Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın
Mavi atlas, Makas kesmez.
Deniz
İncecik beli, Elimin eli.
Çatal
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
Karpuz
Sarıdır sallanır, dalında ballanır.
Portakal
Geceleri fener, gündüzleri söner.
Yıldız
Yeraltında uzun minare.
Havuç
Yeraltında kırmızı pancar.
Turp
Çat orda, çat burada, çat kapı arkasında.
Süpürge
Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok.
Ceket
Elsiz ayaksız kapı açar
Anahtar
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil.
Gül
Altın tas, gümüş tas; Birini kaldır, birini as.
Güneş ve ay
Çarığı çattım bacaya attım
Terazi
Havada uçar, kanadı yok.
Bulut
Maldan paradan verilir, Kırkta bir. Onunla Cennete varmadan, Cennet olur kabir
Zekât
Eli yok, ayağı çok.
Kırkayak
On kareş, onunun da üstünde taş.
Parmaklar ve tırnaklar
Yer altında sakallı dede.
Pırasa
Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar
Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım.
Göz
Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik buzulduk, Bir araya dizildik.
Diş
Çiğnenmeyen ak sakız.
Su
Gökten ay ile yıldızı kopardılar, kanımızın içine koydular.
Bayrak
Sayılmaz koyunum içinde bir koçum var
Ay
On ay yatar, İki ay kalkar, Feneri yakar, Etrafa bakar.
Ateşböceği
Canlı gider, cansız kovalar.
Araba
Alçacık dallı, Yemesi ballı.
Çilek
Kandilde var, mumda yok, Mendilde var, çulda yok.
Dil
Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü
Gökkuşağı
Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı
Sandalye
Çarığı çattım bacaya attım
Terazi
Uzaktan baktım bir karataş, Yanına gittim dört ayak bir baş.
Kaplumbağa
Başımda saç yok, içimde tat çok.
Kabak
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil.
Gül
Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım.
Göz
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
İncecik beli, Elimin eli.
Çatal
Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Küçük kare kutu, İçi insan dolu.
Televizyon
Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı
Bahçede bağlı bohça
Lahana
Alaca yılan, Ağaca dolan
Fasülye
Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar
Yer altında sakallı dede.
Pırasa
Eğri çınar yerde yatar; Yerden alır, gökte yutar.
Deve
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil.
Gül
Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım.
Göz
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
İncecik beli, Elimin eli.
Çatal
Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Küçük kare kutu, İçi insan dolu.
Televizyon
Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı
Bahçede bağlı bohça
Lahana
Alaca yılan, Ağaca dolan
Fasülye
Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar
Yer altında sakallı dede.
Pırasa
Eğri çınar yerde yatar; Yerden alır, gökte yutar.
Deve
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil.
Gül
Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım.
Göz
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
İncecik beli, Elimin eli.
Çatal
Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Küçük kare kutu, İçi insan dolu.
Televizyon
Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı
Bahçede bağlı bohça
Lahana
Alaca yılan, Ağaca dolan
Fasülye
Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar
Yer altında sakallı dede.
Pırasa
Eğri çınar yerde yatar; Yerden alır, gökte yutar.
Deve
Altı darı, üstü deri; İçinde bir avuç darı.
İncir
Yer altında civcivli tavuk.
Patates
Yağmurlu havada göz kırpar.
Şimşek
Yol üstünde kırmızı bohça.
Domates
Sesi var canı yok.
Düdük
Dört kardeş Birbirini kovalar.
Araba tekeri
Alçacık tepe, Zincirli küpe.
Altın
Sudan ayaz, Şekerden beyaz.
Kar
Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil.
Kabir
Sarıdır ayva gibi, Suludur elma gibi.
Portakal, Limon
Ay varken açarlar, Gün varken kaçarlar.
Yıldızlar
Ufacık mermer taşı İçinde bekler aşı.
Yumurta
Âşıkların habercisi, Sabahın tatlı sesi.
Rüzgâr
Yazılı mezar, Dünyayı gezer.
Mektup
Babam kandil, dedem çıra İşin yoksa beni ara.
Ampül
Yaprağı ele benzer, Tarihi bilir ezber.
Çınar
Tarlası siyah, tohumu beyaz.
Pirinç
Bir kutuda beş koğuş, Kırmızı askerler yatıyormuş.
Nar
Sabreden derviş. Ona mutlaka ermiş.
Murat (İstek)
Beyaz elbiseli askerler, Susayana su verirler.
Bulutlar
Altı harman, Üstü orman.
Alın
Yer altında püsküllü derviş.
Pırasa
On kareş, Onunun da üstünde taş.
Parmaklar, tırnak
Bahçede bağlı bohça
Lahana
Bahçede bağlı bohça
Lahana
Sarı saçakta, Kar tarlası, Zordur toplaması.
Pamuk
Ben giderim, o gider, Üstümde tik tik eder.
Kalp
Sesi uzun, kendi kısa.
Horoz
Canı var, kanı yok.
Kelebek
Havada uçar, kanadı yok.
Bulut
Saçaktan sündü sarkar.
Buz
Kolu var, eli yok, Karnı yarık, kanı yok.
Ceket
Aldır anası Yeşildir küpesi Zordur yemesi
Biber
Bel üstünde kara yılan
Kemer
Akılla bilinmez, kalble bilinir, Saygıyla silinmez, kinle silinir.
Sevgi
Yaprağı ele benzer, Tarihi bilir ezber
Çınar
Nar tanesi nur tanesi, Bu dünyanın bir tanesi.
Kur\'an
Nazlı gitse, izi yok. Hızlı gitse, tozu yok.
Gölge
Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik buzulduk, Bir araya dizildik.
Dişler
Geldi mi gelir, gitti mi gelmez?
Gençlik
Altıgen gözlü, Hem de tatlı, Fakir ile sözü yok, Zengin harcı.
Bal
Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır.
Balta
Suda yayılır, karada bayılır.
Balık
Bir küçük minare, beyler ona dayana.
Baston
Bir kızım var, gelen öper, giden öper.
Bardak
Özü bohçada, sesi bahçede.
Bebek
Suya girer ıslanmaz, yere düşer paslanmaz.
Civa
Cansız doğar canlanır, etini alır, tavlanır.
Civciv
Makas kesmez, iğne batmaz, terzi biçmez.
Cam
Ufacık yatık, içi dolu katık.
Ceviz
Eli var, ayağı yok; karnı yarık, canı yok.
Ceket
Çıtır çıtır yenir, Adına eğlence denir.
Çekirdek
Uzun uzun uzanır, Haftada bir bezenir.
Çamaşır ipi
Yer altında ekli demir.
Boru
Gündüz uyur, Gece uyumaz.
Bekçi
Hasretleri kavuşturur, Dalgınları barıştırır.
Bayram
Bir avuç şeker, dünyayı eker.
Buğday
Yazın bahçe, kışın küpte.
Turşu
Ağaçtan atası, kâğıttan çocuğu.
Tahta
Yer altında kızıl urgan.
Solucan
Havada iplenir, yerde kirlenir.
Yağmur
Yer altında kazan kaynar.
Volkan
Yatağa yoldaş, kafana kardaş.
Yastık
Gelinim yeşil etek giyer kalakar, gelene geçene el sallar.
Yaprak
Gözle görülür, elle tutulmaz.
Karanlık
Talebe toplar, Öğretmen dağıtır.
İlim
Dağı var, taşı yok, köyü var, adamı yok, ırmağı var, suyu yok.
Harita
Dağa gider serilir, Eve gider dürülür.
Halat
Mavi atlas, üstünde ak güvercin.
Hava, ay
Alaca bulaca, Serdim yamaca.
Halı
Bakması güzel, Alması üzer.
Gül
Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı
Ay varken uçar, Güneş varken kaçar.
Yarasa
Çiğnenmeyen ak sakız.
Su
Altı göl, Üstü gül.
Lamba
Arşın gibi ayakları, Arslan gibi bıyıkları.
Arpa
Dağdan gelir, taştan gelir; Bir yularsız aslan gelir.
Dere
İçi ateş, dışı taş; Yarı kuru, yarı yaş.
Dünya
Altı taş, üstü taş, İçinde bir sütlü aş.
Ceviz
Bir kutuda bin asker.
Kibrit
Bir top bezim var, Sararım sararım bitmez.
Yol
Altı göl, üstü gül.
Gaz lambası
Alçacık boyları. Kadife donlu.
Patlıcan
Allah yapar yapısını. Bıçak açar kapısını.
Karpuz
Açarsam dünya olur yakarsam kül olur.
Harita
Adem peygamberin sahip olmadığı ama çocukların sahip olduğu şey nedir?
Anne-baba
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu
Kuyruğu var, canlı değil. Konuşur, ama insan değil. Camı var, pencere değil.
Televizyon
Benim bir hayvanım var kuyruğundan uzun burnu var.
Fil
Bir tas yoğurdum var, Yarısı ak, yarısı kara.
Göz
Baharı haber verir, Bülbüle neşe verir, Renk renk entari giyer, Bahçelere şan verir.
Gül
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Yuvarlağız, altındanız, Bir kolda toplanırız.
Bilezik
On ikinci kapının Aralıktır kapısı Aralıktan gorünür Kara kusun gagası
Kış
Kat kat oldum katmerlendim. Eski yılı seker ettim Ocak ayında yenilendim, O gece ben cok eglendim.
Yılbaşı
Attım beyaz yumagı, Tuttum siyah yumagı.
Gece, gündüz
Benim adım iki hece, Çalışırım gündüz geçer.
Saat
Beyaz elbiseli askerler, Susayana su verirler.
Bulutlar
Ağız içinde dil, arifsen bil
Kaval
Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez
Yıldız
Bir bağım var uzundur uzun
Sene
Bir acaib nesne gördüm Alem bilir ismini Başını sürter kendini öldürür cismini
Kibrit
Ala bakar mora bakar Oturmuş bakla satar Baklanın okkası kaça dedim Çıldır çıldır yüzüme bakar
Kurbağa
Ufacık sandık içine un bastık
İğde
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Çarığı çattım, bacaya attım
Terazi
Et dedim Met dedim Git şuraya Yat dedim
Süpürge
Uzaktan baktım hiç yok Yakından baktım pek çok
Cevap
Gelir bir bir Gider bir bir Gelen gider Giden gelmez
Doğum-ölüm
İzmir'den sandık gelir Sandıkçılar bilmez onu İçinde boncuk gelir Boncukçular bilmez onu Arasında kağıt gelir Kağıtçılar bilmez onu
Nar
Bir sihirli fenerim, Kibritsizde yanarım.
Ampül
Bakması güzel, Alması üzer.
Gül
Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım.
Göz
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
Sarı tavuk dalda yatar, Dal kırılır yerde yatar.
Ayva
Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın
Gökten gelir hız ile, Yedi bin yıldız ile, Ne toptur, ne tüfektir, İlle de hızı pektir.
Yıldırım
Gölgesi yok, Git git sonu yok.
Yol
Altı harman, Üstü orman.
AlınGökte açık pencere, Kalaylı bir tencere.
Ay
Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu
Uzundur ip değil, Isırır köpek değil.
Yılan
İki camlı pencere, Bakıp durur her yere.
Gözlük
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Arşın ayaklı, Burma bıyıklı
Tavşan
Uzun uzun akarlar, Ak sakallı babalar. Gelir gider durmazlar, Gece gündüz çabalar.
Dalga
Bel üstünde kara yılan.
Kemer
Kanatları yelpaze, Ne de çok renkleri var, Ömürleri kısadır, Nazlı nazlı uçarlar.
Kelebek
Bir top bezim var, Sararım sararım bitmez.
Yol
Yazılı mezar, Dünyayı gezer.
Mektup
Şehirden şehire koşarım, Köyden köye giderim, Kakat hiç hareket etmem.
Yol
Başımda saç yok, içimde tat çok.
Kabak
Et dedim met dedim git şuraya yat dedim
Süpürge
Yere girer paslanmaz Suya girer ıslanmaz
Gölge
Altın tas, gümüş tas; Birini kaldır, birini as.
Güneş ve ay
Açarsam dünya olur, yakarsam kül olur.
Harita
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli
Karpuz
Gece gündüz yufka açar!
Deniz
Adem peygamberin sahip olmadığı, Ama çocukların sahip olduğu şey nedir?
Anne, baba
Babam kandil, dedem çıra İşin yoksa beni ara.
Ampül
Bazen yüce olur, Bazen cüce olur.
Gölge
Minarede ses, Ölümsüz nefes
Ezan
Kurmadan işler, Durmadan işler.
Kalp
İki kardeş birbirini kovalar?
Bisiklet tekeri
Yük üstünde yarım çörek
Ay
İçi ateş, dışı taş; Yarı kuru, yarı yaş.
Dünya
Çinde bile olsa arayın bulun! diyor Peygamber. Akıllara nur, yüreklere fer, Onu bilenindir başarı, zafer
İlim
Uzun uzun akarlar, Ak sakallı babalar. Gelir gider durmazlar, Gece gündüz çabalar.
Dalga
Canlı kaçar, cansız kovalar.
At arabası
Çat orada, çat burada, çat kapı arkasında
Süpürge
Elsiz ayaksız kapıyı açar.
Rüzgâr
Yaprağı ele benzer, Tarihi bilir ezber.
Çınar
Dil ile verilir, Sadaka denilir.
Güzel söz
Alçacık boylu, Kadife donlu.
Patlıcan
Yağmurlu havada göz kırpar.
Şimşek
Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne
Babam kandil, dedem çıra İşin yoksa beni ara.
Ampül
Küçük kare kutu, İçi insan dolu.
Televizyon
Tarlada biter, Makine büker, Her sabah akşam, Elimi yüzümü öper.
Havlu
Eğilirsin kalkarsın, Engelleri yıkarsın, Bazen perde açılır, Sen Kabeye bakarsın.
Namaz
Son sözümüz o olsun, Ruhumuz nurlarla dolsun
Kelime-i Şehadet
Bir çuval cevizim var, Sayarım tükenmez.
Yıldız
Ağız içinde dil, Arifsen bil.
KavalYere kızar, göğe çıkar, Gökte durmaz, yere düşer.
Buhar
Yukarı kaldırdım, yayıldı, Aşağı indirdim, büzüldü.
Şemsiye
Katmer katmer yaprağı, Kırmızı moru vardır, İsim ve sıfat yayan, Mis kokulu pınardır.
Gül
Çarşıdan aldım bir tane, Eve geldim bin tane.
Nar
Ağız kapalıdır Yenmez içilmez İslamın şartıdır, Asla vazgeçilmez..
Oruç
Bir odadan bir odaya geçiştir, İnanmayana pek zorlu iştir.
Ölüm
Tufandı bütün dünyayı su bastı. O gemi yaptı, Herkes gemide toplandı. Sular çekildi, yağmur durdu, Gemi Cudi dağına oturdu..
Hz. Nuh
Bilgi verir herkese, En güzel dosttur bize.
Kitap
Geldi mi gider, Gitti mi gelmez!
Gençlik, ihtiyarlık
Bir sapı var, Bin topu var.
Üzüm
Metel metel mert atar, Dil atar damak tutar.
Anahtar
Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar
Kıvrımlı kaşık, Duvara yapışık.
Kulak
Yaprak kadar hafif, Dağlar kadar büyük.
Bulut
Gökten itilir, Yere dikilir.
Şimşek
Memleketim Mersin, Her gün beni yersin.
Portakal
Tarlası siyah, tohumu beyaz.
Pirinç
Akşamları kapanır, Sabahları açılır.
Perde
Beş kardeş var çalışkan, Her bir işe alışkan, Bıkmazlar usanmazlar, Beraber çalışmaktan.
Parmaklar
Ne şekerdin ne nane, Alınır tane tane, Bir tane kırılınca, Dökülür tane tane.
Nar
Sarı sarı yazılmış, Sıra sıra dizilmiş.
Mısır
İki parmak bir ateş tutar.
Maşa
Benim bir demirim var, Leylek gibi ağzı var.
Makas
Bilgi verir herkese, En güzel dosttur bize.
Kitap
Yeşil ağaçta, Kırmızı boncuk.
Kiraz
Yer altında evleri, Eğri büğrü yolları, Pek incedir belleri.
Karınca
Suriye'de pişer, Kokusu buraya dişer.
Kahve
Eğri çınar, yerden alır, gökte yer.
Deve
Sudan ayaz, Şekerden beyaz.
Kar
Çatır çatır yenir, Ona eğlence denir.
Çekirdek