zeytin yetiştiriciliği ve bakımı / Zeytin Yetiştiriciliği

Zeytin Yetiştiriciliği Ve Bakımı

zeytin yetiştiriciliği ve bakımı

ZEYTİN FİDANI BAKIMI

ZEYTİN FİDANI SEÇİM, DİKİM VE BAKIM ÖNERİLERİ

Zeytin ağacı Akdeniz ikliminin hâkim olduğu yerlerde yetişir. Ülkemizde başta Ege Bölgesi olmak üzere Marmara, Akdeniz, Güneydoğu ve çok az miktarda Karadeniz Bölgesi’nde yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Fakir toprakların zengin ağacı olarak bilinen zeytinin, iyi bakım koşullarında (dengeli besleme, sulama, budama) çok daha verimli olduğu bilinmektedir. Zeytin ağacı -7 C’nin altındaki sıcaklıklarda zarar görebilmektedir. Yıllık yağış miktarı mm’nin altında olan yerlerde ise ekonomik olarak yetiştiriciliği yapılmamaktadır.

Zeytin fidanı üretimi çelik ve aşı ile yapılmaktadır. Ülkemizde 28 adet tescilli çeşit olsada yaygın olarak yetiştirilen çeşitlerimiz; Ayvalık, Domat, Gemlik, Manzanilla dır. Ayvalık, Gemlik ve Manzanilla çeşitleri çelikle, Domat çeşidi ise aşı ile üretilmektedir.

ÇEŞİT SEÇİMİ

Zeytin bahçesinin tesisinde en önemli konuların başında çeşit seçimi gelmektedir. Çünkü yapılan tercih ömrü çok uzun olan bir bitkinin seçimi olduğundan değerlendirme şekli belirlenmeli çeşit ona göre tercih edilmelidir.

FİDAN SEÇİMİ

Fidanlar güvenilir yerlerden temin edilmelidir. Sertifikalı veya en azından kontrollü fidan yetiştiren yetiştiricilerden fidan temin edilmeli, hastalık ve zararlılardan temiz olmalıdır.

Fidanlarda yaş arası olanlar tercih edilmeli bahçeye daha iyi uyum sağlayacağı göz önüne alınmalıdır. Eğer daha yaşlı fidan dikmek zorunda kalırsak köklerde dedeleşme olup olmadığına bakmalı, eğer böyle bir sorun varsa dikimden önce mutlaka kök budaması da yapılmalıdır.

FİDANLARIN DİKİMİ

Toprağın Hazırlanması: Toprak dikimden önceki sonbaharda derince işlenmelidir. Toprağın drenajı ve tesviye işlemleri yapılmalıdır. Meyilli alanlarda kurulacak zeytinliklerde teraslama işlemi gereklidir.

Fidan Dikimi Zamanı: Zeytin fidanları Ekim- Mart ayları arasında dikilebilir. Toprağın donuk olmamasına dikkat edilmelidir.

Dikim Aralık ve Mesafeleri: Zeytinlik tesis edilirken dikim aralıkları çeşide, bölgenin iklim ve toprak koşullarına, ağacın alacağı taç büyüklüğüne göre değişebilmektedir.

Habitus Şekli Kare Dikim Dikdörtgen Dikim Küçük 5×5 4×6 Orta 6×6 6×5 Büyük 7×7 6×8

Dikim Çukurları: Zeytin fidanı dikiminde 80X80 cm boyutlarında çukur açılmalıdır. Ne kadar geniş çukur açarsak zeytinimizin o kadar hızlı gelişeceğini unutmamalıyız. Çukur açılırken üst ve alt toprak ayrı ayrı konulmalıdır.

Fidanın dikiminden sonra ilk gelişim yıllarında besin ihtiyacını karşılayabilmek için dikim çukuruna temel gübreleme yapılmalıdır.

Yeni kurulan zeytinlik tesislerinde fidanları dikmeden önce toprak örnekleri alınarak analizlerinin yaptırılması ve önerilen dozlarda temel gübreleme uygulaması yapılmalıdır

Toprak analizi yaptırma imkânı olmayan yerler için dikim çukuruna ve ilk yıllarda fidanlara aşağıdaki belirtilen gübreleme yapılmalıdır. Her dikim çukuruna;

– kg yanmış çiftlik gübresi,

– gr triple super fosfat (%48),

– gr Potasyum sülfat (%50) verilmesi uygundur

Temel gübrelemeden sonra fidanlara 1 yılını doldurduktan sonra l00 gr Amonyum sülfat, 2 yıl gr amonyum sülfat, 3 yıl gr amonyum sülfat verilebilir. Fidan çukuruna konulacak çiftlik gübresi zararlı ve hastalıklara karşı ilaçlanmalıdır.

Ağaçlar ürüne yattıktan sonra ve mahsul döneminde de yaprak ve toprak örnekleri alınarak gübre uygulamaları yapılmalıdır.

Dikim: Çukurun dip kısmına potasyum ve fosforlu gübreler ile hayvan gübresi ve üst toprak karıştırılarak konulur. Bunların üstüne bir miktar toprak konularak kökün gübre ile direkt teması önlenir. Tüplü fidan torbalarından tutularak çukurların yanına getirilir. Toprak dağıtılmadan tüpten çıkarılır. Fidan çukurun ortasına konur Fidan bahçenin toprak seviyesinden cm derine dikilmelidir. Daha önceden çıkan alt toprak ve çiftlik gübresi ile kenar boşluklar doldurulur. Sıkıştırma işlemi iki seferde yapılır. Önce çukur yarı dolu iken sonra tam dolu iken iyice toprak sıkıştırılır. Kalan toprakla fidanın çevresine çanak yapılır ve mutlaka can suyu verilir. Hâkim rüzgâr yönünde herek dikilerek gevşek şekilde bağlanır.

ŞEKİL BUDAMASI VE BAKIM

Fidanın kuvvetli gelişmesi için ilk iki yıl çok iyi bakılmalıdır. Bu süre içinde sadece topraktan itibaren cm. deki sürgünlerde uç alma yapılmalıdır. Fidanlara ilk iki yıl sonra şekil budaması uygulanmalıdır.

Usulüne uygun olarak dikilmiş bir zeytin fidanı ve ilk iki yıl yapılacak uç alma işlemi

Bunun için cm. (hayvan zararı olmayan veya elle hasat yapılan yerlerde daha alçak, hayvan zararı olan veya makine-sırıkla hasat yapılan yerlerde daha yüksek) yükseklikteki gövdeden 20 cm. aralıklarla düzgün dağılım gösteren üç dal bırakılarak şekillendirilmelidir. Zeytin ağaçlarında gençlik döneminde hafif budamalar tercih edilmeli, esas budamalar mahsul döneminde yapılmalıdır.

Her yıl hastalık ve zararlılardan korunmak amacıyla gerekli mücadeleler yapılmalı ve yeteri kadar tekrarlanmalıdır.

A. DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ZEYTİN EKONOMİSİ

1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi 

Dünyada Zeytin Dikim Alanı

Günümüzde yaklaşık milyon ha civarında olan dünya zeytin dikim alanları, son 20 yılda %28 oranında artarak milyon ha’dan ( yılı) bu seviyeye ulaşmıştır. Bu dönemde oldukça düzenli bir artış görülmektedir. (Çizelge ). 

   Çizelge Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi

 Dikim Alanı (1, ha)İndeks (=))Verim (kg/da)İndeks (=)Üretim (1, ton)İndeks (=)
7,9,
7,12,
7,10,
7,10,
7,11,
7,10,
7,15,
7,15,
7,14,
8,14,
8,15,
8,15,
8,15,
8,18,
9,18,
9,15,
10,18,
9,16,
10,18,
9,19,
Kaynak:FAO,
 

Dünyada zeytin üretimi büyük oranda Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yoğunlaşmıştır. Dünya zeytin dikim alanlarının %94’ü, üretimin %95’i Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde bulunmaktadır (FAO, ). Dikim alanlarının en yoğun olduğu ülkeler İspanya (2, bin ha), Tunus (1, bin ha), İtalya (1, bin ha) ve Yunanistan’dır ( bin ha). Bu ülkeleri bin ha ile Türkiye takip etmektedir. Zeytin dikim alanlarına sahip diğer önemli ülkeler ise Suriye ve Fas’tır.  İncelenen dönemde dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin ve Tunus’un aldıkları paylarda değişim meydana gelirken, Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar hemen hemen aynı kalmıştır. Dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin aldığı pay dönem başında %52 iken dönem sonunda %47’ye, Tunus’un payı ise %19’dan %16’ya düşmüştür. Dönem sonunda Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar sırasıyla %8, %7 ve %7 şeklindedir. Geriye kalan çok sayıda diğer ülkenin payı ise %15’dir.
Portekiz, Fransa, Hırvatistan, Kıbrıs ve Slovenya’nın katkılarının küçük olması sebebiyle AB sınıflamasında değerlendirilmeye alınmamıştır. 
Dünyada hemen hemen tüm ülkelerin zeytin dikim alanlarında artış meydana gelmiştir. Bu artış ( döneminde) İspanya’da %21, Yunanistan’da %18 ve İtalya’da %5 olarak gerçekleşirken, Tunus’ta %8, Suriye’de %63, Fas’da %82 ve Türkiye’de %36 oranındadır. Tunus, Fas ve Suriye’nin zeytin dikim alanlarında görülen artışlar, geleneksel zeytin üreticisi ülkeler olarak ifade edilen AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek seviyelerdedir. Bu ülkelerde, bir takım destekleme politikaları ve ulusal projeler ile zeytin dikim alanlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin; Fas, zeytin üretim miktarını artırmak amacıyla “Ulusal Zeytin Üretimi Planı” (National Olive Production Plan) adı verilen ve yılları arasını kapsayan bir program uygulamıştır. Suriye ve Tunus’da da benzer programlar uygulanmaktadır. Bu ülkelerde, mevcut zeytin ağaçlarının yaşlarının incelenmesiyle de yeni dikimlerin önemi hakkında yorum yapılabilir. Mevcut zeytinliklerin Tunus’da %17’sinin, Suriye’de %21’inin ve Fas’da %40’ının 15 yaşın altında olduğu görülmektedir. Bu durum söz konusu ülkelerde yüksek miktarda yeni dikimlerin olduğunu göstermektedir.
Dünyada, ’lardan bu yana Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda, Şili, Brezilya, Meksika, Güney Afrika, ABD ve Çin gibi ülkeler de zeytin dikim alanlarını genişletme çabasındadır. Bu ülkelerin dikim alanları Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyelerdedir. Ancak üretim maliyetleri açısından avantaja sahip olmaları ve bu sektöre verilen destekler neticesinde zeytin yetiştiriciliğinin önemi hızlı bir şekilde artmaktadır.
 

Dünyada Zeytin Verimi

Dünya zeytin verimi periyodisite nedeniyle yıldan yıla önemli ölçüde dalgalanmaktadır.  Zeytinde periyodisite şiddetinin yüksekliği, tüm üretici ülkeler için ortak bir sorun olup yıllara göre verimin dolayısıyla da üretimin büyük ölçüde değişim göstermesine sebep olmaktadır. Verim miktarı ve periyodisitenin şiddeti ülkeler arasında önemli farlılıklar göstermektedir. Bu farklılıkları doğuran temel nedenler ise iklim koşulları (iklim düzensizlikleri ve bitki isteğine uygunluk), tercih edilen çeşitler ve kültürel uygulamalardaki (çeşit seçimi, budama, gübreleme, sulama, hasat ve toprak işlemenin tekniğine uygun yapılmaması) farklılıklardır. Zeytinin, bu özelliğinden dolayı verim miktarları 2 yıllık ortalamalar alınarak yorumlanmıştır.  Dünyada yıllarında ortalama zeytin verimi kg/da iken dalgalı bir seyir izleyerek %31 artışla yıllarında kg/da’a yükselmiştir. AB üyesi ülkeler ile diğer üretici ülkelerin verim düzeyleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. yılları ortalaması dikkate alındığında, Yunanistan’da kg/da, İspanya’da kg/da ve İtalya’da kg/da verim elde edilirken Türkiye’de kg/da, Fas’ta kg/da ve Suriye’de kg/da verim sağlanmaktadır. Dikim alanları bakımından dünyada önemli bir pay alan Tunus’ta ise zeytin verimi dekara sadece 51 kg’dır. 

                              Çizelge Ülkelere Göre Zeytin Verimi (kg/da)

YıllarİspanyaİtalyaYunanistanTürkiyeFasSuriyeTunusDünya
- 8777 
- 9960
- 23
- 69
- 73
- 7525
- 55
- 45
- 52
-  51
Kaynak: FAO,  

 

 Dünyada Zeytin Üretimi

Dünya zeytin üretimi son yıllarda 18 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Dikim alanı ve verimdeki gelişmelere bağlı olarak üretim son 20 yılda (dönem başı ve dönem sonu ortalamaları itibariyle) %73 oranında artmıştır(Çizelge ). Üretim artışının daha çok dikim alanındaki gelişmeden kaynaklandığı, verimin etkisinin nispeten az olduğu söylenebilir.
 

                                        Çizelge Ülkelere Göre Zeytin Üretimi
YıllarİspanyaİtalyaYunanistanTürkiyeTunusSuriyeFasDiğerDünya
- 3,2,1,1,1,10,
- 2,2,1,1,10,
- 2,2,2,1,10,
- 5,2,2,1,1,1,15,
- 3,3,2,1,1,1,14,
- 5,2,2,1,1,  15,
- 5,3,2,1,1,17,
- 4,4,2,1,2,16,
- 5,3,2,1,1,2,17,
- 6,  3,2,1,2,18,
Kaynak: FAO,  

Dünya zeytin üretimi içerisinde AB’nin payı %67’dir (İspanya %36, İtalya %18, Yunanistan %13).  Diğer önemli üretici ülkeler olan Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas’ın payları sırasıyla %7, %5, %5 ve %4’dür. Geriye kalan çok sayıda ülkelerin payı ise  %12’dir. İncelenen dönemde, zeytin üretiminde genel bir artış eğiliminin olduğu görülmektedir. Dünya zeytin üretiminde meydana gelen artışın sebebi özellikle İspanya (%), Suriye (%), Fas (%71), Yunanistan (%60) ve Türkiye’de (%58) meydana gelen artışlardır. Türkiye, Fas, Tunus ve Suriye’nin dikim alanlarında meydana gelen artış eğilimi ve verim artırıcı uygulamaları artırma çabaları dikkate alındığında dünya zeytin üretiminin önümüzdeki yıllarda önemli derecede artacağı tahmin edilmektedir. 

 

Dünyada Sofralık Zeytin Üretim ve Tüketimi

Dünyada her yıl ortalama 2 – 2,5 milyon ton sofralık zeytin üretimi gerçekleşmektedir. Sofralık zeytin üretiminde AB grubu (İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Fransa) ülkeleri değerlendirme kapsamı dışına alındığında, dünyada sofralık zeytin üretimini en yüksek düzeyde gerçekleştiren ülke Mısır’dır. Ortalama her yıl bin ton civarında üretim yapmaktadır. Ülkemiz, Mısır’ın ardından en fazla sofralık zeytin üretimi gerçekleştiren ikinci ülkedir. Türkiye’de ortalama her yıl bin ton zeytin sofralık olarak işlenerek ekonomiye kazandırılmaktadır.

 
 
 
                              Çizelge Ülkelere göre sofralık zeytin üretimi
ÜLKELER /08 /09 /10 /11 /12 /13/14/15**Ortalama
AB ,5,5,5,31
Mısır ,5,81
Türkiye ,25
Cezayir 9198,5,5,75
Suriye 40,63
Fas 90,00
Arjantin 95906028,38
Diğer ,5,5,5,5,5,44
Toplam ,50,50,00,00,50,00,50,50,56
Kaynak: IOC

Aşağıdaki çizelgede dünya sofralık zeytin tüketimi yıllar itibariyle derlenmiştir. Buna göre, dünya sofralık zeytin tüketimi üretime paralel olarak 2 – 2,5 milyon ton düzeyindedir. AB ülkeleri haricinde dünya sofralık zeytin tüketiminde lider ülke Türkiye’dir. Ülkemizde ortalama her yıl bin ton sofralık zeytin tüketilmektedir. (Çizelge ) Bu da bize ülkemizde sofralık zeytin tüketiminin kişi başına yaklaşık 4 kg olduğunu göstermektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde sofralık zeytin üretimi oldukça düşük olmasına ortalama bin ton tüketim ile ikinci sıradadır. Bu durum Amerika Birleşik Devletlerinin, sofralık zeytin konusunda dünyadaki en büyük ithalatçı ülke olduğunu göstermektedir.


                         Çizelge Dünyada Sofralık Zeytin Tüketimi
ÜLKELER /10 /11 /12 /13/14/15**Ortalama
AB ,5,5,33
Türkiye ,50
ABD ,5,92
Suriye 40,33
Brezilya 7987,5,42
Fas 32323232333332,33
Tunus 20202020212020,17
Avustralya 20,522,5212121,52121,25
Diğer ,5,50,00,50,00,50,17
Toplam ,00,00,00,50,00,00,42
Kaynak: IOC

Aşağıdaki çizelgede dünya sofralık zeytin ithalatı yıllar itibariyle derlenmiştir. Buna göre, dünya sofralık zeytin ithalatı ortalama bin ton düzeyindedir. Yukarıda da belirtildiği üzere Amerika Birleşik Devletleri sofralık zeytin ithalatı konusunda dünya lideridir. Her yıl ortalama bin ton sofralık zeytin ithalatı ABD tarafından yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile ABD dünya sofralık zeytin ithalatının %23,41’ini tek başına gerçekleştirmektedir. Ülkemizde ise zeytin üreticisinin korunması amacıyla gümrük vergileri yüksek tutulmakta, bu sebeple de sofralık zeytin ithalatı yapılmamaktadır.


                                   Çizelge Dünya Sofralık Zeytin İthalatı
ÜLKELER /08 /09 /10 /11 /12 /13* /14** Ortalama
ABD ,4,4,11
Brezilya 746979877583,43
AB 96,59997,21
Rusya 80906771,568757575,21
Kanada 262627,527,527272726,86
Avustralya 17,51618,517,517,5171717,29
Diğer ,5,5,5,50
Toplam ,5,5,5,5,71
 

Dünya ticaretinde sofralık zeytin ihracatı rakamları incelendiğinde, dünyada üretilen sofralık zeytinin yaklaşık %27’sine tekabül eden bin ton ürün ihraç edilmektedir. AB üyesi üretici ülkeler %42,92’lik ihracat payına sahip olurken, Mısır %14,90, Türkiye ise ihracat rakamlarının %10,43’ünü karşılamaktadır.


                                          Çizelge Dünya Sofralık Zeytin İhracatı
ÜLKELER /08/09 /10 /11 /12 /13/14 /15 *Ortalama
AB ,5,5,5,69
Mısır 8871,57893,5,59097,94
Fas 665768776872,5707068,56
Türkiye 206565,5726070706060,31
Arjantin 90,5737289,568722875,38
Suriye 232424303523202024,88
Diğer 4938,55439,555,53948,55447,25
Toplam ,5,5,5,5,00
 

 Dünyada Zeytinyağı Üretim ve Tüketimi

Dünya genelinde her yıl yaklaşık ortalama 3 milyon ton zeytinyağı üretimi gerçekleşmektedir. Dünya üretiminin % 42,48’ini karşılayan İspanya zeytinyağı üretimi konusunda dünya lideridir. İspanya’yı sırasıyla İtalya ve Yunanistan takip etmektedir. Türkiye ise rekolte durumuna göre değişmekle birlikte Tunus ile dördüncü sırada yer almaktadır. Türkiye son yıllarda verime yatan yeni plantasyonlarla birlikte ortalama bin ton civarında zeytinyağı üretmekte ve dünya üretiminin % 5,47’sini karşılamaktadır.

 
                                Çizelge Dünya Zeytinyağı Üretimi
ÜLKELER /10 /11 /12 /13/14/15Ortalama
AB ,50,00,00,70,00,00,87
İspanya ,50,90,00,2,50,00,85
İtalya ,2,5,2,65
Yunanistan ,6,9,25
Portekiz 62,562,976,259,291,664,269,43
Tunus 70,33
Suriye 50,00
Türkiye ,67
Fas ,00
Cezayir 26,56739,566444447,83
Arjantin 1720321730620,33
Ürdün 172719,521,5303525,00
Diğer 56,58174,5,5,75
Toplam ,50,00,10,70,00,00,55
 

Dünya zeytinyağı tüketimi incelendiğinde, tüketimin üretime paralel olduğu görülmektedir. Zeytinyağı tüketiminde sofralık zeytin tüketiminde olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri üretimi oldukça az olmasına rağmen dünya tüketiminin yaklaşık %10’unu sağlamaktadır. Ülkemizde de zeytinyağı üretim miktarı ile tüketim miktarı birlikte değerlendirildiğinde üretimimizin yaklaşık %78’ini iç piyasada tükettiğimiz sonucuna varılabilir.
Diğer taraftan Türkiye zeytin üretiminde dünyada önde gelen ülkeler olmasına rağmen kişi başına düşen zeytinyağı tüketim miktarı diğer üretici ülkelere oranla oldukça düşük kalmaktadır. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi zeytin üreticisi ülkelerde kişi başına düşen zeytinyağı miktarı 15 – 20 kg/yıl düzeyindeyken, ülkemizde bu rakam kişi başına 1,5 – 2 kg düzeyindedir. 


                              Çizelge Dünya Zeytinyağı Tüketimi
ÜLKELER /10 /11 /12 /13/14/15**Ortalama
AB ,00,50,00,00,50,00,00
ABD ,5,25
Türkiye ,50
Suriye ,5,5,5,59560,00
Fas 90,50
Brezilya 50,561,5687372,57266,25
Avustralya 44444037443741,00
Tunus 30303540354035,00
Diğer ,5,5,5,75
Toplam ,00,00,50,00,00,00,25
 

Bu durumun birden fazla nedeni olmasına rağmen, kişi başı zeytinyağı tüketimin düşük olmasının nedeni olarak özellikle zeytinyağının doğu illerinde yaşayanlar tarafından çok fazla bilinmemesi ve son yıllarda artan zeytinyağı fiyatlarının tüketicinin zeytinyağı ihtiyacını başka ürünlerle ikame etmesi şeklinde açıklanabilir.
Aşağıdaki çizelgede, dünya zeytinyağına ithalatına ilişkin veriler yıllar itibariyle derlenmiştir. Buna göre, dünyada zeytinyağı ithalatı ortalama yaklaşık bin ton düzeyindedir. Yukarıda da belirtildiği üzere Amerika Birleşik Devletlerinde zeytinyağı ithalatı konusunda dünya lideridir. Her yıl ortalama bin ton zeytinyağı ithalatı ABD tarafından yapılmaktadır. Bu da dünya zeytinyağı ithalatının %39,21’ine denk gelmektedir. Ülkemizde ise zeytin üreticisinin korunması amacıyla gümrük vergileri yüksek tutulmakta, bu sebeple de sofralık zeytinde olduğu gibi zeytinyağı ithalatı yapılmamaktadır.
Aşağıdaki çizelgede ayrıca belirtilmemiş olmasına rağmen son yıllarda özellikle Çin ve Uzakdoğu pazarı zeytinyağı ithalatında önemli bir artış göstermiş, bu bölgede yaşayan tüketicilerin ürünü tanıması ile ithalat rakamlarının daha da artacağı tahmin edilmektedir.


                                   Çizelge Dünya Zeytinyağı İthalatı
ÜLKELER /08 /09 /10 /11 /12 /13* /14** Ortalama
ABD ,00,42
AB 96788287,5,00,35
Brezilya 404250,561,5687575,0058,85
Japonya 293040,535,5425454,0040,71
Kanada 2930374038,53838,0035,78
Avustralya 2728,5353231,52929,0030,28
Diğer ,5,5,00,28
Toplam ,5,5,5,00,78
 

Dünya zeytinyağı üretiminin %25,65’i ihracata konu olmakta, bu da yıllık ortalama ,75 bin ton miktara denk gelmektedir. Bahse konu ihracatın yaklaşık %57’si İtalya ve İspanya tarafından yapılmaktadır. İtalya ve İspanya yapmış oldukları ihracatlarını ambalajlı olarak dünya piyasasına sunmakta, bu sayede İtalyan ve İspanyol zeytinyağı olgusunu yerleştirmişlerdir. Bu iki ülkeyi sırasıyla Tunus ve Portekiz takip etmektedir. Türkiye ise bu ülkelerin ardından ihracatta dünya sıralamasında beşinci sırada yer almaktadır.
Portekiz, özellikle aynı dili konuşması ve tarihsel bağı olması sebebiyle diğer birçok ürününde olduğu gibi ihracatının büyük bir kısmını Brezilya’ya yapmaktadır. Diğer taraftan Tunus, üretiminin büyük bir bölümünü dökme olarak AB üyesi ülkelere yapmaktadır.
Ülkemizdeki zeytinyağı ihracatının büyük bir kısmı tıpkı Tunus gibi AB üyesi ülkelere dökme olarak yapılmaktadır. Özellikle / üretim sezonunda başta İspanya olmak üzere diğer AB üyesi zeytin üreticisi ülkelerde zeytin rekoltesinin düşük olması, hem fiyatların yükselmesine sebep olmuş, hem de tarihinin en yüksek miktarda ihracat yapma imkanını ortaya çıkarmıştır.

 
                              Çizelge Dünya Zeytinyağı İhracatı
ÜLKELER /10 /11 /12 /13/14/15 *Ortalama
AB ,5,5,17
İtalya ,1,5,2,6,23
İspanya ,5,2,6,8,85
Portekiz 35,842,751,550,553,85448,05
Yunanistan 121315,51815,710,714,15
Fransa 1,41,81,91,72,32,51,93
Tunus 97,560,75
Suriye 18232530252524,33
Arjantin 191223,51221,5615,67
Türkiye 29,5122092353537,25
Fas 2130,51110111015,58
Diğer 19,5253038404633,08
Toplam ,5,5,5,75
  

2.Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi 

Dikim Alanı: Türkiye’de zeytin dikim alanları zaman içerisinde özellikle de son yıllarda oldukça önemli bir gelişme göstermiştir. İşlenen tarım alanları - yılları arasında % azalırken, zeytin dikili alanlar % artış göstermiştir. Böylelikle, toplam tarım alanları içerisinde zeytin alanlarının payı ise %’den  %’ya yükselmiştir. Toplam meyve üretim miktarının %’sini, üretim değerinin ise %’ini zeytinin oluşturması bu ürünün önemini ayrıca göstermektedir.  Zeytin dikim alanları son yıllarda ortalama bin ha’dır. Ele alınan dönemde ( yılları) dikim alanlarında düzenli bir artış olduğu ve bin ha’dan %36 artışla bu seviyeye yükseldiği görülmektedir. Özellikle, yılından sonra zeytinciliğin desteklenmesi ile zeytin dikim alanlarının daha hızlı bir şekilde arttığı söylenebilir.

Zeytin ağaç varlığına bakıldığında ise, ağaç sayısının yılında toplam milyon adet iken kat artışla yılında milyon adete, yılında da milyon adete ulaştığı görülmektedir. İncelenen dönemde meyve vermeyen ağaç sayısında kat artış meydana gelirken, meyve veren ağaç sayısında sadece kat artış gerçekleşmiştir. Dönem başında, ağaç varlığının %93’ü meyve veren ağ açlardan oluşurken, dönem sonunda bu oran %71’e düşmüştür. Buna karşılık, bu dönemde meyve vermeyen ağaçların oranı %7’den %29’a yükselmiştir.  Meyve vermeyen ağaç sayısında, özellikle yılından sonra oldukça önemli bir artış olduğu görülmektedir. Bu oranlar, yeni dikimlerin önemini açık şekilde ortaya koymaktadır. 

Bölgeler itibariyle incelendiğinde zeytin ağaç varlığının büyük bölümü Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde bulunduğu görülmektedir. yılında toplam ağaç varlığının %51’i Ege Bölgesi’nde, %23’ü Akdeniz Bölgesi’nde, geriye kalanı ise Marmara Bölgesi (%19) ile diğer bölgelerde (%7) bulunmaktadır. Dönem başında ise bölgelerin ağaç varlığının dağılımı farklı bir yapı göstermektedir. yılında Ege Bölgesi’nin payı %59 iken, Marmara Bölgesi’nin %26, Akdeniz Bölgesi’nin %10 ve diğer bölgelerin %5’dir. Bölgelerin toplam ağaç varlığının bölgeler itibariyle dağılımının zaman içerisinde değiştiği, Akdeniz Bölgesi’nin zeytin ağaç sayısının Ege Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nden daha hızlı bir şekilde arttığı görülmektedir. 

Bölgelere göre meyve veren ve vermeyen ağaç sayıları önemli farklılıklar göstermektedir. Toplam ağaç sayısının ( yılında) Akdeniz Bölgesi’nde %49’u, Ege Bölgesi’nde %24’ü, Marmara Bölgesi’nde %10’u, diğer bölgelerde ise %51’i meyve vermeyen ağ açlardan oluşmaktadır. Bu oranlar, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerde (özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde) yeni dikimlerin oldukça yaygın olduğunu ve önümüzdeki yıllarda üretim miktarlarında önemli artışlar meydana geleceğini göstermektedir.  

Ege Bölgesi, Türkiye zeytin ağacı varlığının önemli bir bölümüne sahip bulunmaktadır. Körfez Bölgesi olarak ifade edilen Ayvalık, Burhaniye, Edremit ve Havran'ı içine alan havza oldukça önemli kapama zeytinliklere sahiptir. Akdeniz Bölgesi’nde zeytinciliğin geçmişi çok eski olup, özellikle Hatay ve çevresinde yayılım göstermiştir. Marmara Bölgesi’nde, zeytin ağaçları daha çok İznik ve Gemlik Körfezi gibi rüzgârlara kapalı yerlerde yoğun olarak bulunmaktadır. Gemlik körfezi ve Mudanya'da zeytinlikler aşırı meyilli alanlara yayılmıştır. İznik Gölü çevresinde zengin topraklar ağaçların iyi bir şekilde gelişmesine imkân vermektedir. Edincik yöresinde ise zeytinlikler genelde yaşlı ağaçlardan meydana gelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde zeytincilik yönünden önemli iller Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'tır. Mardin ilinde de son yıllarda zeytin dikim alanlarında artış gözlenmektedir. Diğer yandan Şanlıurfa'nın eğimli, eşik arazilerinde büyük bir potansiyel bulunmaktadır. Kilis ve Nizip önemli zeytin üreticisi yöreleri oluşturmaktadır. Bölge alan bakımından büyük bir zeytin üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, yüksek sıcaklık ve yetersiz yağışlar üretim miktarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Verim: Üretimi etkileyen en önemli faktörlerden birisi olup, Türkiye’de zeytin veriminin olması gerekenden düşük seviyede gerçekleşmesi ve periyodisitenin şiddetli olmasından dolayı ayrıca önem arz etmektedir. Dekara verim, dönem başında () ortalama kg iken %19 artış göstererek dönem sonunda () kg’a ulaşmıştır. Türkiye’de zeytin verimi yıllar itibariyle dalgalı bir seyir izlemektedir. Nitekim bazı yıllarda zeytin veriminin kg/da’a düştüğü ( ortalaması), bazı yıllarda ise kg/da’a yükseldiği ( yılları ortalaması) görülebilmektedir. Son yıllarda yeni zeytin fidanlarının dikimi ile birlikte uygun bakım işlemleri (bakım, hasat ve sulama) ve girdi kullanımı konularında yapılan çalışmalar sonucunda zeytin veriminde artış görülmüştür. Bunun yanı sıra var-yok yılları arasındaki makasın daraldığı da bilinmektedir.  Verim miktarları bölgeden bölgeye önemli değişiklikler göstermektedir. Türkiye geneli itibariyle zeytin ağacı başına ortalama verim kg’dır. Son yıllar ortalaması ( yılları) dikkate alındığında, ağaç başına zeytin verimi kg ile en yüksek Akdeniz Bölgesi’nde, en düşük kg ile Karadeniz Bölgesi’ndedir.
Üretim: Dikim alanı ve verimdeki artışlara paralel olarak üretimde de gelişmeler yaşanmıştır. Dönem başında bin ton olan üretimin %58 artışla son yıllarda milyon tona yükseldiği görülmektedir. Türkiye’de dikim alanlarında %36, ağaç sayısında %79 artış olduğu dikkate alındığında üretim artışının verimden ziyade dikim alanlarındaki artıştan kaynaklandığı söylenebilir.  

Zeytin ağacının özelliğinden kaynaklanan periyodisiteden dolayı zeytin üretimi dalgalı bir seyir izlemektedir. yılına kadar kuraklık ve don zararı gibi iklim etkilerinin yanı sıra ekonomik faktörlerin etkisiyle de üretim düşük seviyelerde seyretmiştir. yılına kadar ise periyodisite özelliğine uygun olarak dalgalı bir şekilde üretim devam etmiş ancak ekstrem bir artış ya da azalışa rastlanmamıştır. yılından sonra iklim koşullarının genellikle ihtiyaç duyulan özellikleri karşılaması, yeni zeytin fidanlarının dikimi ve üreticinin zeytin üretimine özendirilmesiyle birlikte verim artırıcı uygulamalarda (uygun bakım, hasat ve sulama konularına yönelik çalışmalar) görülen iyileşmelerden dolayı zeytin üretimi artış göstermiştir

İncelenen dönemde söz konusu bölgelerin üretim içerisinde aldıkları paylarda önemli değişiklikler olmuştur. Marmara Bölgesi’nin toplam üretim içerisindeki payı azalırken, Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerin payında artış gerçekleşmiştir. Dönem sonu itibariyle üretimin yarısı (%51) Ege Bölgesi’nden sağlanmaktadır. Diğer önemli üretici bölgeler olan Akdeniz Bölgesi %23, Marmara Bölgesi ise %22 oranında üretime katkıda bulunmaktadır. Geriye kalan bölgelerin katkısı ise %4’tür. 

Türkiye’de, yılı itibariyle zeytin üretimi yoğun olarak Manisa (%16), Aydın (%13), Balıkesir (%12) ve İzmir (%10) illerinde yapılmaktadır (TUİK, ). Doğu Akdeniz Bölgesi’nde bulunan illere bakıldığında ise toplam zeytin üretiminden, Hatay’ın %10 Mersin’in %8, Adana ve Osmaniye’nin ise %2’şer pay aldıkları görülmektedir.

 

B. ZEYTİN TARIMI

1. ÜLKEMİZDEKİ ZEYTİN ÇEŞİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ

2. ZEYTİNLİK BAHÇESİ KURULMASI

Zeytin Ağacının İklim İstekleri

Zeytinciliği sınırlayan en önemli iklim etmenleri sıcaklık ve yağıştır. Zeytin yetişen yerlerde ısı ortalaması °C arasında olmalıdır. Zeytin ağacı °C'lerde çok iyi gelişir. Dayanabildiği en az sıcaklık –7 C olup bu derecenin altında don zararı artar. Hava sıcaklığı +7°C ve altına düşünce zeytin ağacı dinlenmeye çekilir. Kış soğuklama süresinin gün kadar olması yeterlidir. Zeytin ağacının çeşitli vegetasyon devrelerinde ısı isteği farklıdır. Tik sürgünlerin görülmesinden çiçeklenmeye kadar olan devrelerde (şubat-mart) sıcaklığın°C olması gerekir. Çiçeklenme döneminde (mayıs-haziran) sıcaklık °C olmalıdır. Meyve oluşumu ve büyüme döneminde (temmuz-ekim arası) sıcaklığın °C olması gerekir. Olgunluk döneminde (eylül-ekim-kasım) sıcaklık 15°C dolayında olmalıdır. Tam olgunluk hasat sonuna dek (kasım-aralık-ocak) sıcaklık 5°C civarında olmalıdır. Yıllık mm yağış alan yerlerde ekonomik anlamda zeylin yetiştiriciliği yapılır.

 

 Zeytin Ağacının Toprak İstekleri

Toprak yönünden fazla seçici olmayan zeylin, diğer bitkilerin yetişmediği kır, çakıllı, meyilli topraklarda yetişebilirse de en iyi yetişme ortamını kalkerli, derin, kumlu, killi, havalı ve nemli topraklarda bulur. Ağır. killi, taban suyu yüksek ve kışın su biriken topraklar zeylin için uygun değildir. Ağır ve nemli topraklarda kökler yüzlek olacağından toprak işleme sırasında zarar görürler. Uygun bir kök gelişimi için toprak katmanlarında geçirimsiz, bir tabakanın (pulluk tabanı, kaya) bulunmaması gerekir.

 

 Extansif Zeytin Yetiştiriciliği

Eski zeytinlikler genellikle diğer kültürlere elverişli olmayan fakir ve meyilli topraklarda kurulmuşlardır. Extansif zeytin yetiştiriciliğinde başlıca 2 yöntem uygulanmıştır. Birincisi yabani zeytinlerin (delicelerin) yerinde aşılanması suretiyle tesisler, diğeri de sökülen delicelerin ya da diğer üretim materyallerin (dip sürgün, yumru, çelik ve aşılı fidan) az verimli ve derin topraklı yerlerde dikilmeleri suretiyle kurulan tesislerdir. Yabani zeytinlerin aşılanmasıyla tesis edilmiş zeytinliklerde ağaçların beslenme ve güneşlenme yönünden birbirlerine zarar verecek şekilde sık oldukları durumlarda ürün verimlerinde azalmalar görülmektedir. Ayrıca kültürel önlemler için modern aletler kullanılamamaktadır. Çeşitli üretim materyallerinin dikimi suretiyle oluşturulan tesislerde dikim aralık ve mesafeleri çok geniş tutulmuş, zeytin ağacı sayısı dekara adede kadar indirilmiştir. Bugün bu tip zeytinliklerde aradaki boş alanlardan yararlanmak amacıyla yapılan ara ziraatı zeytinin zayıflamasına, geç gelişmesine ve verimden düşmesine yol açmaktadır. Bu sorunlar
zeytinciliğin entansif duruma getirilmesiyle çözüme ulaştırılmıştır. Rantabl çalışmalara uygun olan yerlerde entansif zeytin bahçeleri kurulmaktadır.

 

 Entansif Zeytin Yetiştiriciliği

Entansif zeytincilik şöyle özetlenebilir; Uygun ekolojik koşullarda her türlü yatırım yapılarak ve plantasyonun her türlü teknik zorunluluklarını yerine getirerek zeytinliğin verimsiz dönemini mümkün olan en kısa zamana indirmek ve en yüksek verim devresine mümkün olan en kısa sürede ulaşmaktadır.  Entansif zeytinciliğin temeli şu noktalarda toplanabilir:
1-Birim alandaki ağaç sayısının arttırılması,
2-Birim alandan alınan ürün miktarının artırılması,
3-Birim miktardaki ürüne düşen maliyet masraflarının azaltılması, Bu prensiplerin ışığında, entansif zeytinlik- tesisinin genel karakterleri:

  1. Modern zeytin bahçesi kapama zeytinlik şeklindedir ve ara mahsul yetiştiriciliği yoktur. Topografik bakımdan modern alet ve makina kullanılmasına elverişlidir.
  2. Ağaçlar aynı yıl dikilmiş olup, çeşit özelliği ve gelişim yönünden tümüyle homojendir.
  3. Plantasyonlar küçük boylu, alçaktan taçlandırılmış ağaçlardan meydana gelmektedir.
  4. Ağaçlar arası aralık ve mesafeler mümkün olduğunca azaltılmış, dolayısıyla birim alana fazla sayıda ağaç dikilmiştir.
  5. Sulama, toprak işleme, gübreleme ve mücadele vardır. Budama hafif ve ilk yıllarda sadece seyreltme şeklindedir.

 

 Zeytin Yetiştiriciliğinde Üretim Metotları

 Generatif (Eşeyli) Üretim

Bu metodun esası çekirdekten elde edilen çöğürlerin ve ergin ağaçların aşılanmasıdır. Tohumla üretmede, çoğunlukla nesillerde az veya çok bir açılma görülür.
Dünyadaki zeytin ağacı varlığının %98 ne sahip bulunan Akdeniz sahil şeridinde yer alan memleketlerde yetiştiriciliğin yüzyılın sonlarına kadar kalın dal çelikleri, yumrular ve köklendirilmiş oburlar kullanılmak suretiyle yapıldığı bilinmektedir. yılından başlayarak özellikle yeni endüstriyel zeytin bahçelerinin kurulmasında-kullanılacak vegatatif materyalin, ihtiyacı karşılayamaması genaratif üretim tipinin fidan çoğaltımında ağırlıklı olarak uygulanmasında zorunluluk yaratmış ve bu yolla ihtiyacı karşılayacak çok sayıda fidanı üretmek mümkün olmuştur.
yılından sonra bir yıllık zeytin çeliklerinin köklendirilerek üretim materyali olarak kullanılması konusunda başlatılan çalışmalarda büyük ilerlemeler kaydedilmiş ve (Mist PROPAGATION), şişleme metodu ile geniş çapta uygulamaya geçilmiştir.
Ancak şişleme metodunda, materyal sağlama konusundaki güçlük aşılmış olmasına rağmen çok masraflı olması ve materyallerin fidan üretimine uygun olmaması gibi problemlere henüz çözüm getirilememiştir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak generatif üretim, zeytincilikte önemini korumaktadır.


  Ekilecek Tohumda Aranılacak Özellikler Ve Tohum Temini

Generatif üretimde çöğür temininde kullanılmak üzere tohumlar şu 2 kaynaktan elde edilir.
1-Olivaster (Oleaster)(Yabani Zeytinler çekirdeklerinden)
2-Kültür çeşitlerinin çekirdeklerinden.
Yabani zeytinler kolay temin edilmesine karşın, tohumluk özellikleri açısından birçok istenmeyen özellikler de gösterirler. Yabani zeytinlerin çekirdeklerinden çok çeşitli tipte çöğürler meydana gelir. Bunların gövdelerinde meydana gelen anormal dallanmalar yastıklarda karşılıklı olumsuz etkiler yapmaktadır. Oysaki kültür çeşitlerinin çekirdeklerinden daha mütecanis ve genellikle tek sürgün üzerinden gelişen çöğürler meydana gelmektedir.
Yabani zeytin çekirdeklerinin çimlenme güçleri kültür çeşitlerine göre çok zayıftır. Yabani zeytinlerin çöğürlerinde internodyum aralan çok kısa, gövde kabuklan çok incedir. Bu nedenle aşı için uygun bir ortam bulmada zorluk yaratırlar. Aşı tutma oranlan da bir hayli düşüktür. Yabani zeytin çöğürlerinin soğuğa dayanıklıkları düşüktür. Tüm bunlardan sonra yabani zeytin kullanılmasının zorunlu olduğu hallerde ak delice tipinin, kara delicelerden daha uygun olacağını belirtmekte yarar vardır. Çünkü ak deliceler çeşidi özellikleriyle kültür çeşitlerine daha fazla yakınlık göstermekte ve anaçlık vasıflan kısmen daha uygun olmaktadır.
Son yıllarda zeytinci ülkelerde, generatif üretimde tohum kaynağı olarak kültür çeşitleri kullanılmaktadır. Zeytinde çekirdeklerin kabuk kalınlığının, çimlenme yüzdesi ve çimlenme gücü üzerinde önemli etkisi vardır. Çekirdek küçüklüğü çimlenme yüzdesinin düşük olacağını göstermez.


Tohumların Ekime Hazırlanması

Bunda ilk iş meyve etinin çekirdekten ayrılmasıdır. Günümüzde bu işlemde, Âcapulco tipi çekirdek çıkarma makinesi kullanılmaktadır. Bu aletin özelliği embriyoya herhangi bir zararlı etki yapmadan eti çekirdekten ayırmasıdır. Bu tip makineler Türkiye'de yoktur.
Eti çekirdekten ayırmada diğer bir yöntem danelerin yan yanya kum ve odun talaşı veya pirinç ile karıştırılarak yağ fabrikalarında sıkıştırılmasıdır. Çekirdeklerin etten ayrılmasında basit ve bizde çok kullanılan bir yöntemde, toplanan tohumluk zeytin danelerinin sert ve düzgün bir ceminde cm kalınlıkta yayıp lastik çizmeli işçiler tarafından çiğnenmesidir. Böylece ezilen eti kısmen ayrılan çekirdekler alta geçmeyecek sıklıktaki elekler üzerinde hafif su verilmek suretiyle kalın telli fırçalarla ovulmakta ve üzerlerindeki et kalıntıları tamamıyla uzaklaştırılmaktadır. Bundan sonra çekirdekler % -5 lik kostik (NaOH) eriyiğinde çekirdek kalınlıklarına göre dakika ile saat arasında tutulurlar. Burada amaç özellikle yağ tabakasının uzaklaştırılmasıdır. Aynı amaç için kül suyu da kullanılabilir. Kostikle muameleden sonra çekirdekler su ile iyice yıkanırlar. Zeytin çekirdeklerinin zayıf ve çürük embriyo içerenlerinin ekilmeden önce anlaşılması için çekirdeklerin saat süre ile tuzlu suda tutulup, su üzerinde yüzenlerin uzaklaştırılmasından sonra diğerlerinin tatlı su ile bir kaç defa yıkanmaları da uygulanan yöntemlerden biridir.

KATLAMA: Ilıman iklim tohumlarının bazılarında bir dinlenme devresinin olduğu bilinmektedir. Tohumun ana bitkiden ayrıldıktan sonra canlılığını korumasına karşın, bir müddet çimlenmemesi şeklinde oluşan durumu ortadan kaldırıp çimlenmeyi sağlayabilmek için, tohumların kış boyunca nemli bir kum veya toprak tabakası arasında tutulması gerekmektedir. Tohumun embriyosunu çimlenme olgunluğuna getiren bu işleme, katlama denilmektedir.


İyi Bir Katlama İçin Gerekli Şartlar:

1-Düşük sıcaklık

2-Nemin tohum tarafından alınması
3-îyi bir havalandırma
4-Belirli bir zaman süresi

Embriyonun çimlenme olgunluğuna gelebilmesi için °C arası en uygun sıcaklıklardır. Tohum kuruma veya havalandırma azlığı çimlenme olgunluğuna gelmede yavaşlatıcı veya durdurucu bir etkiye neden olur. Sonbaharda hasat edilen zeytinin tohumlan hasada izleyen 2. İlkbahara kadar çimlenmezler. Tohum kabuğunun su geçirmemesi dinlenmenin esas nedenleridir.

Başlıca Katlama Şekilleri:

1- 60 cm derinlikte hendek dibine cm taş,üzerine 5 cm kalınlıkta hafif toprak, (1/3 kum, 1/3 yanmış gübre, 1/3 funda toprağı) konur. Bunun üzerine 2 cm kalınlıkta çekirdek serilir. Tekrar 2 cm kum konulur. Hendek doldurulur en üste yine kum konur. Üst kısım hasır ile örtülür. Nem kontrol edilir. Gerekirse süzgeçli kova ile su verilir. Çekirdeklerin %'i çatlayınca katlamaya son verilir.

2- Kümbet usûlü katlama; l m çapında cm kalınlığında, zemine çakıl taşı konur. Bunun ortasına l m uzunluğunda cm çapında delikli ve üst kısmı kapaklı bir boru yerleştirilir, l kat kum, l kat çekirdek konarak yukarıya koni şeklinde yükseltilir. Koninin etrafı cm kalınlığında balçık şeklinde bir çamur ile sıvanır. Nem kontrol edilir. Gerekirse borudan su verilir.

3- Sandık içinde yapılan katlama; Bu usulde katlama yapılan odanın ısısı °C de sabit tutulmalıdır. Sandıklar değişik boyutta olabilir. Sandığın tabanında havalanma ve suyun sızması için l cm çapında delik bulunur. Tabana cm kum serilir, üzerine l kat çekirdek, 2 cm kum, tekrar çekirdek yerleştirilir. En üst kum olacak şekilde en üst kısımda 3 cm kalana kadar sandık doldurulur ve çuval serilir. günde bir ılık su ile sulama yapılmalıdır.

 

 Tohum Ekimi

Ekimde soğuk yastıklar, sıcak yasaklar ve seralar kullanılır. Yastıkların hazırlanmasında toprakların her yıl değiştirilmesi, temizlik ve hastalıklarla mücadele açısından gereklidir.
Soğuk Yastıklar: Sonbahar ekimi, iklimi müsait yerlerde uygun olabilir. Ekim zamanı eylül-kasım aylandır. Metrekareye kg tohum atılır, üzerine 1/3 kum, 1/3 funda toprağı, 1/3 yanmış elenmiş gübre karşınımdan cm lik kapak atılır, süzgeçli kova ile sulanır. Ot alma, sulama, soğuktan koruma, kaymak kırma gibi bakım işlemleri yürütülür.
Sıcak Yastıklar: Doğu-Batı istikametinde hazırlanırlar, l m. genişlikteki yastıkların kuzeye bakan tarafları cm güneye bakan tarafları ise cm yüksekliktedir. Tabana cm kalınlıkta yanmış hayvan gübresi bunun üzerine 1/3 oranında kum, yanmış gübre, funda toprağından cm. konur. Daha sonra çekirdekler konur, funduszeue.info harç ile örtülür. İyice bastırılır, can suyu verilir. Bu yastıklarda ekim zamanı ekim-kasım aylandır. Yastıkların üzeri cam çerçeveyle kapatılır. Don yapabilecek havalarda ayrıca üzerlerine hasır örtülür. Bu tür yastıklarda çekirdekler daha erken ve daha iyi çıkabilir.
Seralar: Sulama, havanın nisbi nemi ve ısı tekniğine uygun şekilde a-yarlanır. Seralarda ekim zamanı, Ekim ayının sonlandır. Seradaki yastıkların tabanına cm çakıl döşenir. Üzerine 15 cm. funda toprağı, onun üstüne 10 cm. harç yayılır, sulanır ve çekirdekler serilir, daha sonra cm harç serilip süzgeçli kova ile can suyu verilir. Sera içinde uygun ısı °C nisbi nem ise %70 olmalıdır.
 

 Çöğürlerin Şaşırtılması ve Aşılanması

Yastık ve seralarda çimlenip gelişen çöğürlerin şaşırtma tavalarına nakli Mart sonunda başlar, nisan ayında devam eder. Bu dönemde çöğürler yapraklı hale gelmişlerdir. Metrekareye kg yanmış koyun gübresi toprakla iyice karıştırılıp tavalar hazırlanır. Dikimden l gün önce. Yastıklardaki çöğürler güzelce sulanır. Böylece sökümleri kolaylaşır. Bozuk olan çöğürler atılır. Sağlam olanlar 10x10 cm. aralıklarla dikilir. Dikimden sonra can suyu verilir. Daha sonra tavalarda ot ayıklama, çapalama, gübreleme, sulama, ilaçlama gibi kültürel işlemler yapılır.
Şaşırtma tavalarına dikimlerinden 1 yıl sonra yaklaşık cm. boya ve boğaz noktasında 5 mm. çapa erişince (kurşun kalem kalınlığında) aşılanır. En uygun aşı çoban aşısıdır. Çoban aşısında kalemler bir yıl önceki sürgünlerden alınır. Kalemler 2 yaprak, 2 göz içermelidir. Yaprakların 2/3 ü kesilerek su uçma yüzeyi azaltılır. Aşı yapmak için fazla rüzgarlı olmayan günleri seçmekte yarar vardır.

 

 Vegetatif üretim

Bu metodun esasını çelik, obur, yumru, sürgün gibi ağaç parçalarının köklendirilmesi oluşturur. Bu metotla her fert kendi irsi vasıflarını devam ettirir. Çöğür aşılama ile fidan yetiştiriciliğinin uzun zamana gereksinim göstermesi ve yeterli sayıda fidan elde edilemeyişi nedeniyle vegetatif yolla fidan üretimine önem verilmesi gerekmektedir. Vegatatif üretim yöntemleri Yumrularla, Dip sürgünleriyle (Obur, kanırtmaç) ve Çeliklerle yapılabilmektedir.

 

 Yumru ile üretim

Zeytin ağaçlarının gövde veya turpu üzerinde oluşan şişkinliklere, yumru denir. Bu yöntem Türkiye'de Güney Anadolu bölgesinde uygulanmaktadır. Su ve sulama imkanı kıt olan yerlerde uygundur. Yumrular kalem ile anacın uyuşmazlığında budama veya çarpmadan oluşan yaraların kapatılması sırasında yaşlı, bakımsız, yeterince aktivite göstermeyen ağaçlarda oluşur.
Yumrular genellikle 0, kg ağırlıktadır. Ağaca zarar gelmeyecek şekilde bir ağaçtan yumru çıkarılabilir. Kurak yerlerde dikilecek yumruların ağırlıkları fazla olmalıdır.


 İyi bir yumrunun özellikleri

1-Yumrunun kabuğu yeterince kalın olmalı kabuk yaralanmamalıdır.
2-Kabuk altındaki odun kısmı kalın ve sağlıklı olmalıdır:
3-Yumrular açık renkli, düzgün kabuklu olmalı, üzerinde uyur gözlerin olduğunu gösterir hafif kabaralar olmalıdır.
4-Yumru çıkarılırken odun kısmı oldukça düzgün olmalıdır.
5-Yumrudan çıkan sürgünler, fazla dallar kesilmelidir.

Ağaçtan çıkarılan yumru hemen dikilmezse serin, rüzgar tutmayan gölge bir yerde saat saklanabilir. Daha uzun süre bekletmek yada bir tarafa nakletmek zorunun ise, ıslak çuval talaş veya yosun arasında bilhassa nem kaybettirmeyen naylon keseler içinde gün dayanır. Uzun zaman kurak şartlarda kalmış yumruların dikimden evvel saat su içinde bırakılarak şişirilmesi gerekir.


 Yumruların Dikileceği Çukurların Hazırlanması ve Dikim Zamanı

Yumruların dikileceği çukurların derinlik ve genişliğine kadar fazla olursa o kadar iyi olur. Bu ağır topraklar için xx80 cm hafif topraklar için 80x80x80 cm olmalıdır. Dikim mevsimi olarak Kasımdan Nisana kadar devam eder.îyi bakım şartlan sonucunda gün sonra sürgünler toprak yüzeyine çıfunduszeue.info yapılacak toprak ağır ise dibine cm taş ve çakıl bunun üzerine cm gübre karıştırılmış üst toprak yumrunun üzerine cm kalınlığında kum veya alüviyal toprak, serpilir. Çukurun kenarları aynı seviyeyi alıncaya kadar gübre+toprak karışımı konur. Yumru toprağın 20 cm altında kalmalıdır. Bu miktar ağır topraklarda 10 cm, süzek topraklarda 30 cm olmalıdır, süzgeçli kova ile sulanmalıdır. Toprak yüzeyinde oluşan kaymak tabakası kırılmalıdır. Yumrunun üzerine taş, tahta, toprak, samanla gölgelik yapılır. Buna evcik denir.


Evciğim Faydaları:

1-Toprak kabarık ve yeterli nemde kalır.
2-Yumrudan çıkan sürgünler güneş ve rüzgardan korunur.
3-Her sulama sonunda kaymak kırma zorunluluğu ortadan kalkar.
4-Daha fazla su kullanılmasını önler. Sürgünler cm olunca evcik kaldırılmalıdır.

 

 Yumrudan Üretmenin Yararları

1-Yumrular iyi seçilip tekniğine uygun dikilirse tutma oranı yüksek olmaktadır.
2-Kültür çeşitlerinden alınırsa aşı zorunluluğu ortadan kalkar.
3-Yumrudan yetiştirilen ağaçlar daha düzgün olmaktadır.
4-Doğrudan yerlerine dikildiklerinde kısa sürede fidan üretimi gerçekleşmektedir.
5-Yaşlı zeytinlik varsa masrafsızca yumru elde etmek mümkündür.

 

 Yumrudan Üretmenin Sakıncaları

1-Yumrular genç ve ürün vermekte olan ağaçlardan alınırsa ağaç yıpranır, verimden düşer.
2-İstenilen çeşitten yeterli büyüklükte ve çok miktarda yumru bulmak güçtür.
3-Anaç delice olan ağaçlardan alman yumrularda, tekrar aşı yapılma zorunluluğu vardır.

 

 Dip Sürgünleriyle Üretim

Zeytin ağaçlarının turpundan çıkan sürgünlere dip sürgünü denilmektedir. Bu sürgünler kendi yumrularını geliştirdikleri zaman ana yumrudan çıkarılıp fidanlık tesis edilecek yerlere dikilirler. Bu yöntemin diğer bir adı da kanırtmaçtır. Dip sürgünleri yabani ise dikimden yıl sonra kalem veya göz aşısı yapılır. Bu üretim şekli daha çok Marmara Bölgesinde uygulanır.


 Çelikle Üretim

1-Kalın dal çelikleriyle: Bu çok eski zamandan beri bilinen yöntemdir. Gövde ve dallarında bol miktarda durgun ve sürgün gözlerin bulunması nedeniyle çok yaşlı kısımlar bile kolayca köklenmektedir. Bu metod İspanyada uygulanmakta üç ve daha yaşlı dallardan alınan çeliklerdir. Bu çeliklerin boylan cm. çaplan ise cm olmalıdır. Üzerinde yosun bulunmayan, hastalıksız çelikler alınmalıdır.

2-Yapraklı yeşil çeliklerle: Kış dinlenme zamanı alınabilirler. Marttan sonra yapılacak dikimlerde ise yeterince köklenemezler. Donlu havalarda dikim yapılmayıp, çelikler uygun zamana kadar uygun şartlar altında saklanmalıdır. İstif edilen yerde hava boşlukları bulunmalıdır.


 Toprağın Hazırlanması ve Dikim

Dikilecek toprak derin, zengin, süzek ve yeterince nem tutmalıdır. Dikimden önce derince sürülmelidir. cm derinden sürülerek toprakta hendekler açılır. Sıralar arası cm arasında değişir. Çelikler sıralar içine 45°.ük bir meyille veya yatay olarak yerleştirilirler. 45°lik meyille yerleştirilen çelikler arasında cm. mesafe olmalı. İri kalın çelikler ise cm. aralıkla yatay olarak dikilmelidir. Üzerleri 2 cm kalınlıkta toprakla örtülmelidir. Dikim sıralan bol su ile sulanmalıdır. Yaz devresinde sulama ot alma, çapalama, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi işlemlerin yapılması gerekmektedir. 1. gelişim yılı sonunda bırakılan sürgün dışında yeni gelişen sürgünler varsa, bunlar çıkarılmalıdır. Bırakılan sürgün yan ve doruk dal üzerinden cm lik uç alınmalıdır. Normal gövde kalınlıklarını aldıklarında 40 cm den tepeleri vurulur. Dağıtılacak fidanlar en az 1,5 cr.ı çapında olmalıdıfunduszeue.infoıklarda yıl bakımları yapılan fidanlar asıl yerlerine dikilmek üzere dikim mevsiminde sökülürler. Toprak, sökümden gün önce sulanmalıdır. Gövdeleri 40 cm, kökleri emden kesilir. Yan dallar çıkarılır. Fidanlar dikime hazır hale getirilir.


 Yapraklı Yeşil Çeliklerle Şişleme Şartların da Zeytin Fidanı Üretimi

Bir yaşlı yarı odunsu yapraklı çeliklerin hormonla muamele edilmek suretiyle özel şekilde hazırlanmış seralarda ve özel şartlar altında köklendirilmesidir. Bu metot ilk defa Süs Bitkilerinde uygulanmıştır. Ülkemizde üretilen zeytin fidanlarının %80 i bu yolla üretilmektedir. Köklenmeye Etki Eden Faktörler:

1-Çeliklerin alınma zamanı İlkbahar (Şubat sonundan Nisan ortalarına kadar) ve yaz (Temmuz sonundan Eylül başına kadar) olan devrelerdir.

2-Çelik tipleri köklenmede rol oynamaktadır.

Köklendirmeye alınacak tek senelik sürgün, dip, orta ve uç çelik diye 3 kısma ayrılmaktadır. Bir senelik sürgünün dalla birleştiği yerden itibaren cm lik kışımı dip, bundan sonraki cm lik kısmı orta ve uçta kalan kısım uç çelik diye adlandırılır. Yaz aylarında alınan çelikler için dip ilkbaharda alınan çelikler için orta kısımların kullanılması tavsiye edilmektedir.

3-Köklenmeyi teşvik edici maddelerin etkisi îndolbutirik asit (IBA), (IAA) indolasetikasit ve naftalenasetikasit (NAA) ayn ayrı veya birlikte kullanılmış hepside iyi bir sonuç vermişfunduszeue.infodan en çok IBA ppm'lik solüsyonu kullanılmaktadır. Bu solüsyona dikimden hemen önce saniye süre ile çeliklerin ,5 cm. lik dip kısımları daldırılıp, hemen dikim yapılmalıdır.

4-Köklenmede ısının etkisi; Çeliklerin köklenmesinde ortam ısısının çok önemi vardır. Isı °C olmalıdır. Sıcaklığı sabit bir derecede muhafaza etmek gerekir. Gece ile gündüz arasındaki sıcaklığın farklı olduğu yerlerde seranın ısıtılması gerekir.

5-Köklenmede nemin rolü; Ortam nemi % civarında olmalıdır. Bu derece yüksek nem, yapraklı dikilen zeytin çeliklerinde evaporasyonu ve dolayısıyla solmayı önlemek içindir.

6-Köklendirme Ortamının Etkisi; Köklendirme ortamı; köklenme süresince çelikleri yerinde tutar, çeliklere su temin eder, çelik tabanına hava temin eder.Köklendirme ortamı olarak en iyi sonucu perlit vermiştir.

7-Kullanılan çeşitlerin köklenmeye etkisi:

Domat çeşidi %
Memecik çeşidi %
Ayvalık çeşidi %
Gemlik çeşidi %
Manzalina % oranlarında köklenirler.

 

 Şişleme Metodu ile zeytin fidan, üretiminde takip edilecek sıra

Çelikler yeni tesis edilmiş zeytinliklerdeki veya anaçlıklardaki genç zeytin ağaçla, bir yıllık sürgünlerinden hazırlanmaktadır. Çeliğin alt kısmındaki bir gözün hemen altından düzgün olarak kesilmesi ve alttan 4 yaprağın koparılarak üstteki gözün üzerinden meyilli bir şekilde kesilmesi suretiyle yapılmaktadır. Böylece cm. uzunlukta hazırlanmış olan her çelik yaprak içermektedir. Gölge ve kapalı bir yerde hazırlanan çelikler 25'lik demetler haline getirilerek alttan sıkıca bağlanırlar. Bu demetler halindeki çeliklerin dip kısımları derin bir kapta bulunan hormon eriyiğine 5 saniye müddetle batırılır. Hormonlanmış çelikler sele veya sepetler içinde köklendirme seralarına taşınır. Köklendirme yastıklarına m2 ye çelik isabet edecek şekilde dikilirler. Dikimle birlikte şişlemeye de başlanır. Normal olarak ilk günlerde 10 dakika ara ile 8 saniye süre ile şişleme yapılır. Kök uzunluğu 2, cm'i bulunca şişleme daha uzun aralıklarla yapılmalıdır. günlerde ise bu aralık 30  dakikaya çıkarılmalıdır. Bu süre içinde haftada l veya 2 kez gübre solüsyonu verilmelidir. Köklenmenin tamamlandığı devrede çelikler 8x12 cm boyutlarındaki saksılara şaşırtılmaktadır. Ayrıca şaşırtma içinde jiffy saksıları ve küçük naylon torbalarda kullanılmaktadır. Dikimden sonra aynı serada gün bırakılan saksılar şişlemeye tabi tutulurlar. Saksılara, naylon torbalara dikilmiş olan çeliklerin dış şartlara alışmalarını kolaylaştırmak için nispi nemi daha düşük II. seraya alınmaları gerekmektedir. Burada gelişmesini tamamlayan çelikler cm.i bulunca dışarıdaki fidanlığa veya daha büyük naylon torbalara nakledilmektedir.
Bu şekilde yapılan zeytin fidan yetiştiriciliğinin avantajları;
1-Daha kısa zamanda fidan elde edilmektedir.
2-Tüm fidanlar homojen olmakta zeytinliklerde daha standart olup erken ürüne yatmaktadır.
3-Anacın kalem üzerindeki kötü etkileri yok edilmektedir.


 Zeytin Fidanı Dikimi ve Dikim Şekilleri

Uzun ömürlü bir bitki olan zeylinin dikimden önce, dikimle ilgili bir çok konunun önceden bilinmesi ve gerekli işlemlerin yapılması gerekir, iyi bir planlama, kurulacak zeytinlikten uzun yıllar bol ve kaliteli ürün almayı kolaylaştırır.


Toprak İşleme

-      İşlemeyle gevşek bir strüktür oluşturularak erozyon büyük ölçüde önlenir.
-      Mekanik olarak yabani ot mücadelesi yapılır.
-      Kökler ve topraktaki mikroorganizmalar için gerekli hava sağlanır.
-      Hastalık ve zararlıların gelişme ortamı toprak ait üst edilerek bozulur.
-      Toprağın yeterince havalanması nedeniyle ağaçların çabuk uyanması sağlanır. Tüm bu nedenlerden dolayı zeytinlik tesis edilecek arazi fidan dikiminden birkaç ay Önce sürülerek hem sonbahar ve kış yağırlarının toprakta yeterince birikmesi, hem toprağın         havalanması ve hem de kök, taş vs. maddelerden temizlenmesi sağlanır. Toprak mutlaka derin ( cm) sürülmesi ve pulluk tabanı kırılarak bu tabakanın kök gelişimine yapacağı olumsuz etki ortadan kaldırılmalıdır.
-      Sonbaharda ilk yağmurlardan sonra yüzlek sürüm ( cm) yapılıp, diskaro çekerek arazi düzeltilmeli ve fidan dikim yerleri işaretlenecek duruma getirilmelidir.


Toprak Hazırlığı

Zeytinlik kurulacak ara/ide taban suyu yüksekse ve su birikimi de oluyorsa drenaj çukurları açılmalı, sulama yapılacaksa toprak tesviyesi yapılmalıdır. Ülkemizde zeytinliklerin büyük bölümünün eğimli arazilerde olduğu düşünülürse, bu yerlerde kurulacak zeytinliklerde erozyonu önleyici ve su muhafazasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.  
% meyilde kültürel toprak muhafaza önlemleri alınır. (Balık sırtı toprak işleme yapılır.) Bunun için biraz kazarak topraklar sıra üzerine çekilmelidir. Böylece su ve besin maddeleri sıra arasında toplanacak ve zamanla toprağa işleyecektir. % meyilde kanal teras yapılır, kontur dikim uygulanmalıdır. Kher 3 sırada bir açılır. yılda bir temizlenir. Kanalların önüne su geçiren fazla yüksek olmayan engeller m arayla yapılırsa yağış sulan ile gelen ot ve çalılar k tıkayacak kadar yığıntı yapamaz.
% meylide mutlaka seki teras yapılmak ve kontur dikim uygulanmalıdır. Kazılan toprak örülen bir sekinin içine atılır. Duvarlar geriye doğru meyillidir. Duvarın üst kısmı su kanalcığından biraz yüksek yapılır.
%45'ten fazla meyilde zeytinlik tesisi ekonomik olarak uygun değildir.


Fidan Dikim Şekilleri

Zeytinliğin kurulacağı yerde işleme durumu, ara ziraatı yapılıp yapılmayacağı ve arazinin eğimi gibi konular göz önüne alınarak çeşitli dikim şekilleri uygulanır.

a)Kare Şekilde Dikim. Köşeleri dik arazilere ve küçük alanlara uygulanır. Sıra arası ve sıra üzeri mesafeler eşittir. Her yönde işleme yapmak olasıdır.
b)Dikdörtgen Şekilde Dikim: Daha çok ara ziraati yapılmak istenen yerlerde uygulanır. Sıra üzerleri daraltılıp, sıra araları genişletilerek dikim yapılır. Bu şekilde sıraların Kuzey-Güney yönünde olmasına dikkat edilmelidir. Böylece ağaçların günün her saatinde güneşten yararlanmaları sağlanır.
c)Üçgen Şeklinde Dikim: Bu şekilde dikimde ağaçlar birbirine eşit uzaklıktadır. Her ağaç eşkenar bir üçgenin köşelerinde yer almıştır. Geniş ovalarda, ara ziraat yapılmayan yerlerde uygulanır. Hafif meyilli yerlerde ağaçlar meyil yönünde çaprazlama bir durum gösterdiğinden bu dikim şeklinin uygulanması yararlıdır.
d)Kontur Dikim: Eğimli yerlerde toprak ve su muhafaza önlemleri olarak setleme yapılmasından sonra uygulanacak dikim şekli mutlaka kontur dikim olmalıdır.

Arazinin aynı yükseklikteki yerlerinden geçirilen setlerin aralarındaki mesafeler her yerde aynı değildir. Ağaçlar düzensiz bir dağılım göstereceğinden çapalama, sulama, ilaçlama ve hasat işleri de kolay olmaz. Bu nedenle tesviye eğrilerine göre dikim yapmak suretiyle bu sakıncalar ortadan kaldırılabilmektedir.


Fidanlar Arasındaki Mesafe

Zeytinlik tesis ederken dikim aralıkları kuracağımız zeytinliğin exstansif ya da entansif olmasına, bölgenin iklimine, toprak karakterine ve çeşide göre hesaplanır. Zeytinlik tesisinde dikkat edilecek konulardan biri de sıraların yönüdür. Bölgenin sert esen rüzgarının yönü bilinmeli ve ağaç sıralan rüzgar yönüne bakmalıdır. Eğimli arazilerde eğim Doğu-Batı istikametinde ise sıralar Kuzey-Güney yönünde; eğim Kuzey Güney istikametinde ise sıralar Doğu-Batı yönünde olmalıdır. İki Tip Zeytinlik Tesis edilebilir.

a)Exstansif: Gövde yapısı yüksek, taçlanması yukarıdan yapılan Zeytinliklerdir. Bu Zeytinlikler daha çok fakir yapılı ve meylin fazla olduğu arazilerde uygulanır. Eski kurulan Zeytinlikler bu şekilde kurulmuştur. Aralık mesafeleri ise:

Kır arazilerde 7XXX8
Kır taban arazilerde 7XX8
Taban arazilerde 10X10 - 10X12 - 12X12 metredir.

b)Entansif: Gövde yapısı kısa. taçlanması aşağıdan olan Zeytinliklerdir. Daha çok zengin yapılı topraklarda, meyili az olan arazilerde uygulanır. Bu zeytinliklerde, birim alana düsen ağaç sayısı fa/la, yeşil aksamın oranı daha fazla olup hasadı ve diğer mekanizasyon daha kolay ve ekonomiktir. Aralık mesaileri ise:

Kır taban arazilerde 6XX7
Taban araziler için 7X7 • 7X8 metredir.


Bölge Koşullarına Uygun Çeşitlerin Seçilmesi

Zeytin ağacı uygun koşullar bulduğunda ve iyi bakıldığında gelişmesi ve ürün vermesi oranda artmaktadır. Doğal seleksiyon sonucu bölgelerine hakim olmuş bazı zeytin çeşitleri vardır, özellikle toprak ve iklim koşullarına göre kendilerini adapte etmiş durumdadırlar. Örneğin; Memecik, İzmir sofralık zeytin çeşitleri nispeten kurağa dayanıklı, Ayvalık zeytin çeşidi ise bu konuda daha hassastır. Diğer taraftan Gemlik, Domat, Memecik çeşitleri soğuğa dayanıklıdır.


 Fidan Dikim Zamanı Ve Dikim Tekniği

Bölgemizde Fidan dikimi Aralık ayı babından mart ayı sonuna kadar devam eder. Zeytin fidanı dikiminde de, diğer fidan dikimlerinde olduğu gibi dikim tahtası kullanılır. Zeylin fidanı çukurları, toprak yapısına ve toprak zenginliğine göre kır ve kır taban arazilerde xx cm. Taban ara/ilerde ise 80x80x80 cm boyutlarında açılır. Dikimde, eğer elimizde araz/inin toprak tahlil raporu var ise o verilere göre temel gübreleme yapılır. Toprak tahlil raporu yok ise açılan çukurun dip kısmına kg. Triple Süper Fosfat Gübresi (Temel gübreleme), eğer arazimiz potas bakımından fakir ise bu gübrenin içine 0,5 kg. Potasyumlu gübre de konulur. Bu gübrenin üzerine 2-"3 kürek üst toprak koyarak çukur içinde paçal yapılır. Bu gübre karışımının üzerine dikimde kullanacağımız harç (1/3 üst toprak 1/3 mil 1/3 yanmış hayvan gübresi), koyulmalıdır. Fidan etrafına harçlı toprak konur ve hafifçe bastırılarak sıkıştırılır. Sıkıştırmanın daha çok verilecek can suyu ile yapılması e_funduszeue.infodur. Eğer hazırladığımız harcımız yetersiz ise, çukur açarken çukurun bir kenarına ayırdığımız üst toprak fidanın etrafına konur.


 Dikimden Sonra Yapılacak Bakım İşleri

Fidan dikimi sırasında çıkan delice sürgünler var ise onlar alınır. Verilecek taç şekline uygun olmayacak durum almış sürgünler var ise onlar çıkarılır. Bunu dışında fazla bir budama işlemi yapılmamalıdır. Fidanlara yaz aylarında yağış ve toprağın tav durumuna göre gerektiğinde su verilir. Bunun dışında yüzeysel olarak toprak işlemesi yapılır. Fidan çukurlarındaki otlar alınır.


3. ZEYTİN BAHÇESİ BAKIMI

Zeytinlik bakımında budama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak işleme ve yabancı ot kontrolü ile zeytinliklerde sulama işlemeleri söz konusudur.


Zeytin Ağacının Budanması

Zeytin ağacının hayat devresi, gençlik, verimlilik ve yaşlılık devreleri olarak ayrılabilir. Bu devrelerde ağaçların çeşitli organları arasındaki ilişkiler değişiktir. Gençlik çağı boyunca genel beslenme içinde kök sisteminin «kişi, yaprak sistemininkine baskındır. Fakat bu dengesizlik, çatı geliştikçe azalır. Verim çağında yıldan yıla birbirine baskın şekilde, meyve verimi ve vegetatif gelişmeye yönelik faaliyetler görülür. Yaşlılık devresinde hayat faaliyetleri yavaşlamıştır ve ürün verimi düzensizdir. Zeytin ağacında diğer önemli bir husus odun-yaprak ilişkisidir. Gövde ve ana dallardaki odun miktarı ile yapraklar arasındaki bu ilişki "Taç dengesi" olarak da ifade edilir. Bu durum yaprak-odun ilişkilerinin tümünü veya "taçtaki" ahengi ortaya koyar.

 


Budamaya İlişkin Bilinmesi Gerekenler

Budama Zamanı

Ağaçlar yılın her zamanında budanabilir ancak budama soğuğa karşı ağacın direnci azalacağından soğuk tehlikesi olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra yapılmalıdır. Ilık yerlerde kışın veya ilkbaharda yapılır. Kanserde bulaşık yerlerde yağışsız ve sıcak bir mevsimde, çok bulaşık durumda yaz içinde budama yapılmalıdır. Kurak bölgelerde budama mümkün olduğunca geç yapılır. Zira budamadan önce yağış miktarının bilinmesi gerekir. Diğer meyve türlerinde olduğu gibi zeytin ağaçları da çok zayıf veya çok kuvvetli değil, orta kuvvette oldukları zaman en verimli olurlar. Sulama, gübreleme, budama, gibi bakım işleri ile bu durum sağlanabilir.
Budamaya başlamadan önce ağaçların durumu gözden geçirilir;

-İyi bir mahsul alınmışsa, orta bir budama yapılır.
-Yağış kıt, sulama yapılmamışsa ağır bir budama yapılır.
-Toprak şartlan iyi, gübre ve suda kullanılmışsa hafif budama yapılır.
-Hastalık ve zararlıların etkisi ile zayıflamışsa ağaçlar daha fazla budanır.

Soğuk kış devrelerinden sonra soğuk zarar görmüş ağaçlarda yaprak dökümü, kabuk çatlama, filiz kurumaları olur. Böyle ağaçlardan zarar görmemiş gözlerden ilkbaharda bol sürgün meydana gelir. Eğer soğuktan hemen sonra kesim yapılırsa zarar görmemiş gözlerden sürecek sürgünler kesilmiş olabilir, o nedenle soğuk zarar görmüş ağaçlarda kesim işini Haziran-Temmuz da yapmak gerekir.


Budama Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

-Zeytin ağacında kesim işine ağacın tepesinden başlanarak aşağıya doğru inilir. Ağacın üst kısımları daha çok özsu çektiğinden aşağı kısımlara göre daha ağır budamaya tabii tutulurlar.
-Ağaç üzerindeki oburlar kesilir. Ancak eğilmiş, uzamış, zayıflamış dallardan çıkan bu dalların yenilenmesinde kullanılacak oburlar bırakılabilir.
-Kurumuş çok zayıflamış dallar kesilir.
-Yapraklı bir sürgünün ucu kesilir. Uç alma daha çok şekil budamasında kuvveti azaltacak filiz ve dallarda uygulanır.
-Bir dalın alabildiğine uzamasını önlemek için dal kısaltılarak geriye alınır.
-Don, dolu, sırık, haşere zararları yanında kanser bulaşmasına, budamada sebep olabilir. Zeytin kanseri görülen yerlerde yazın, kurak mevsimde budama yapılmalı, budama nemli havada yapılıyorsa budama aletleri dezenfekte edilmeli, budamadan sonra ilaçlama yapılmalıdır.

 

 Genç Ağaçların Budanması ve Terbiyesi

Genç ağaçlarda kısa zamanda iyi bir çatı teşkil edilmesi ve tacın istenen büyüklüğe erişerek verimli hale gelmesi istenir. Genç ağaçlara istenen şeklin verilmesinde gelişmeyi sekteye uğratacak aşırı kesimlerden kaçınılmalıdır. Her ne kadar genç meyveye yatmamış zeytinlerin budanması vegetatif gelişmeyi geriletirse de kuvvetli bir gövde ve ana dal sistemi elde etmek üzere ilk yıllar bazı budamaların yapılması da gereklidir. Zeytin ağaçlarına goble, koni, serbest vazo v.s gibi çeşitli şekiller verilmektedir. Bununla beraber genç ağaçları bir tek gövde ve ana dallı olarak şekillendirmek genellikle uygun düşmektedir.
Bu gövde ve çatının teşekkülü ilk bir-iki gelişme mevsiminde geliştirilebilir. Bu amaçla istenen yükseklikteki (/ cm.) bir gövde üzerinde iyi dağılmış ve aynı noktadan çıkmayan ana dallar seçilir. Bunların geliştirilmesine gayret edilir. Gövdeden ve dipten çıkan sürgünler kesilir. Bütün yaz bu işlemlere devam edilir. Ayrıca gövdeyi güneş yakmalarına karşı korumak ve gövdeden obur çıkışını önlemek üzere, kağıt ve benzeri maddelerle gövdeler sarılabilir. İkinci yaz boyunca da ana dal seviyesinde görülecek fazla sürgünler ve dip sürgünler kesilir. Bu işler yazın yapılmamışsa ve kanser tehlikesi yoksa kışında yapılabilir. İlk yıllar genç ağaçların üst kısmında islenmeyen dallar dışında dal kesimi yapmamak veya çok az kesim yapmak gerekir. Daha sonra yıl ana dalların teşekkülü sağlandıktan sonra ikinci ana dalların geliştirilmesi safhası başlar. Bu zamanda taç da dal yoğunluğu arttığından dal seyreltmesi yapılır. Bu budamayı bir defada değil, birçok yılları içine alan bir devrede uygulamak uygun olur. Ağaçların hafif ve sistemli bir şekilde budanması, mahsuldarlığın gerilemesini önler. İkinci dal sisteminin birçok yıllara dağılarak şekillendirilmesi, çok yapraklı ve geniş "meyve kafesi" oluşmasını sağlar.


Verimli Ağaçların Budanması

Yetişkin ağaçlar, kök-yaprak ve yaprak-odun faaliyetleri yönünden belirli bir dengeye erişmiş, meyve verimleri yüksek ağaçlardır. Ağaçlar büyüdükçe ve yaşlandıkça daha fazla meyve verirler; kendi hallerine bırakılırlarsa taç dengeleri bozulur. Mahsul kafesinde, kuru kısımlar ve zayıflamış sürgünler artar. Mahsul kafesi, ağacın en altından tepesine kadar yuvarlak 1 m. kadar derinlikte bir tabakadan ibarettir. En yüksek ürünü alabilmek için, bu kafesi yanlarda ve üstte sıhhatli ve verimli şanlarda tutmak gerekir. Tepede sıklığın artması, kurumuş kısımların ve canlı dallarda seyreltmeyi gerektirir. Böylece havalanma ve ışıklanma ile özümlemenin daha iyi şekilde yapılması sağlanır. Ayrıca seyreltme ile toplama ve ilaçlamada kolaylaşır, hastalık ve zararlıların gelişmesi de önlenir. Zeytin ağacından alabildiği besin maddesinden fazla mahsul verme temayülü vardır. Fazla mahsûl alındığı yıllar ekseriyetle yıllık sürgünlerin büyümeleri yetersiz kalır. Ertesi yıl meyve verimi oldukça düşer. Bir yıl ürün verip bir yıl vermeme haline periyodisite denir. Bu durum elverişli olmayan şartlarda daha çok görülür, iyi bakım ve besleme şartları uygun bir budama ile ağacın tabiatında mevcut olan periyosite (alternans) yi hafifletmek mümkündür. Zeytinciler çoğunlukla ağacın alternans temayülüne uyarak iki yılda bir ürün almayı kabullenirler. Buna göre de iki yılda bir dolu yılında hasadı takiben budama yaparlar. Böylece alternansı bir ölçüde tahrik de ederler. Budamada asıl amaç, ağaçta mahsulün çok olduğu zaman fazlasını biraz olsun atmaktır. Bu maksatla bol mahsul öncesinde bir budama yapılması gerekir. Ayrıca alternansı önlemek için dolu yılında meyve tutumundan hemen sonra meyve bağlama sahasında normal meyvede filizleri muhafaza ederek aşın yüklü ve küçük sürgünleri kesmek sureti ile bir seyreltme yararlıdır. Bu tür seyreltmeden amaç az yaprak ve çok meyveyi atmaktır. Böylece meyvenin atılması ile ağaçlar bir miktar sürgün yapma imkânına kavuşmuş olur. İki yıl da bir budama yerine her yıl yapılan hafif bir budama genellikle verim yönünden en iyi sonucu vermektedir.


Gençleştirme Budaması

Zeytinliklerde yaşlanma veya hatalı bakım, budama, şiddetli kuraklık, aşın soğuklar, hastalık veya zararlılar nedeniyle vaktinden önce verimden düşen ağaçlarda gençleştirme budaması yaparak iyi bakım tedbirleri ile tekrar mahsuldar hale getirmek mümkün olur. Zeytin, gençleştirme budamalarına en dayanıklı ağaçların başında gelir. Yaşlı ve verimden düşmüş ve zeytinliklerin gençleştirilerek ıslahı genellikle taçta, ana dallar seviyesinde ve gövde seviyesinde, ayrıca dipten toprak seviyesinden olmak üzere üç esasa göre yapılmaktadır.

 

Taçta İskelet Budama

Bu budama uzun yıllar ihmal görmüş yada aşırı kuraklık şiddetli soğuk veya hastalık ve zararlıların tahribatı sonucunda-taçla verimden düşmüş ve gerileme görülen ağaçlarda uygulanıfunduszeue.info esas kaide ağacın üst ve yan uçlarında bilek kalınlığındaki dallar muhafaza edilir, çapı cm den a/ kalınlıktaki bütün dal ve dalcıklar budanarak çıkarılır.
İskeletik budama uygulandıktan sonra yıl içinde taçta latent gözlerden yeni sürgünlerin teşekkülü ile verimlilik yeniden meydana getirilir. 


 

Ana Dallar Veya Gövde Seviyesinde Yapılan Gençleştirme


Ana dalların gövdeye bağlandığı kısım iyi ise dallar gövdeye cm mesafeden budanarak kabaklanan kesim yerleri perdahlanarak macunlanır. Eğer ağaç henüz bir miktar mahsul vermekte ise kesimler tedrici olarak yapılabilir. Tedrici kesimlerde ilk yıllarda bilezik alınıp ertesi yıl kesilebilir. Tedrici gençleştirmede bilezik alma işlemi her iki yılda bir ana dallar üzerinde aynı yükseklikte, sıra ile uygulanmalı ve böylece gençleştirme yıl içinde tamamlanmış olmalıdır.
Bilezik alma işlemi ağaç mahsul yılına girerken en geç 15 Şubata kadar uygulanırsa o yıl bu ağaçlardan bol mahsul alınır. Ertesi yıl bilezik alınan dal mutlaka çıkarılmalıdır. Ayrıca aynı yıl bileziğin alındığı dallarda gençleştirmeyi kolaylaştıracak kuvvetli sürgünler teşekkül eder. Bu sürgünlere ilk yıl dokunulmaz ertesi yıl bir kısmı seyreltilip iyi durumda olan dört beş sürgün seçilerek daha ertesi yıl bir seyreltme daha yapılır, seçilen sürgünlerin fazla yükselmesine meydan verilmez, tali sürgünlerin yanlara doğru gelişmesi sağlanır. Ağacın gövdesi yüksek, aynı zamanda dallar da yükselmişse ağacın gövdesi cm yükseklikte olacak şekilde dipten cm mesafeden gövdeye 1 cm genişlikte çepeçevre bilezik alma sapılarak açıcın boyu indirilir. Bu işlem ağaç verim yılına girerken uygulanırsa o yıl bol ürün alınır. Eğer gövde yabani ise yine aynı yükseklikten gövde etrafına birkaç tane yama aşı yapılır. Aşılar tuttuktan sonra bunların sürmesi için aşı yapılan yerlerin üzerinden yanıtı boğmalar yapılır. Aşı tatbikinden yıl sonra aşı yerinin cm yukarısından çepeçevre bilezik alınır ve ertesi yıl ağaç aynı noktadan kabaklanarak gençleştirilmiş olur. Verimsiz topraklarda bilezik alma veya boğma yapma sakıncalı olabilir.

 

 Ağacın Dipten Kabaklanması

Eğer gövde yaralanmış, yanmış, hastalık ve haşerelerden tahrip olmuş ise veya yaşlanarak içleri boşalmış, kurumaya yüz tutmuş ise gövde toprak seviyesine yakın kesilerek kabaklanır. Kesim yeri perdahlanır, çürümeyi önlemek için ince bir tabaka yağlı boya astar sürülür. Tedricen yapılacak dipten gençleştirmelerde ağaç mahsul yılına girer cm genişlikte gövdenin dip kısmından bilezik alma uygulanm

alı esas kesim daha sonraki yıllarda yapılmalıdır. Böylece daha o yıl bileziğin altından teşekkül edecek sürgünler gençleştirmeyi garanti altına alacak ve hem de ağaçtan mahsul alınacaktır. İlk yıl sürgünler gelişmeye bırakılıp ertesi yıl bir miktar seyreltilmelidir. Üçüncü yıl bir seyreltme daha yapılarak seçilmiş sürgünler uçları alınarak fazla yükselmeler önlenmelidir. Daha sonra bunlar üzerinde taze dalların gelişmesi sağlanmalıdır.
Dipten kabaklayarak gençleştirmede ağacın toprak üstü kısmen gençleşmekte toprak alt kısmı gençleşmeden kalmaktadır. Kök aksamımda gençleştirmek amacıyla; yaşlı ağacın dip kısmı açılarak, kalın bir kökte bir parça yumru kesilip gövdeden ayrılması şeklinde bir uygulama yapılabilir. Kesim yeri 10 cm kalınlıkta toprak tabakası ile örtülerek bir işaret kazığı ile yeri belli edilir. O yıl burada teşekkül eden sürgünlerden bir kısmı seçilir. Diğerleri kesilir. Bu sürgünlerin yıl içinde büyüyüp meyveye yatması için, ana ağacın gölge yapacak kısmı, ağır bir şekilde budanır. Bu arada ana ağaç mahsul vermeye devam eder ve yıl sonrada tamamen dipten çıkarılır.
Genç sürgünler ise kesilen kök kısmından dipten yeni genç kök sistemi oluşturur. Bakım şartları uygun alanlarda gençleştirilen her ağacın ortasına bir yeni fidan dikilerek kesafetin arttırılması da pratik bir yoldur.
 

 
 
 
 
 

Tarım Kütüphanesi

ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ülkemiz zeytinin anavatandır. Zeytin, yılı itibariyle hektar alan üzerinde 94 milyon ağaç varlığı ile tarım ekonomimizde önemli bir yere sahiptir. Dünyanın en önemli zeytinci ülkeleri arasında yer alan Türkiye dane zeytin üretimi bakımından dünyada 4.sırada yer almakla birlikte özellikle siyah zeytin üretiminde 1.sıradadır. Elde edilen ürünün yaklaşık %75’i yağlık, %25’i ise sofralık olarak değerlendirilmektedir.

Zeytinyağı yüzyıllar boyunca lezzeti ve besleyici özelliklerinin yanı sıra tıbbi yönüyle de önemlidir. Yapılan araştırmalar, zeytinyağının en kolay hazmedilen yağ olduğunu göstermiştir. Yemeklerden önce içilirse mideyi ülsere karşı koruduğu da bilinir. Aynı şekilde, bağırsak, idrar yolları, safra kesesi rahatsızlıklarının azaltılmasında ve gastritin giderilmesinde de etkilidir. Çocuklara özellikle yararlıdır, beynin gelişimini ve kemiklerin güçlenmesini hızlandırır. Başta E vitamini olmak üzere, içerdiği A,D,K vitaminleri sayesinde hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir. Ayrıca cildi besleyici, koruyucu, saçları kuvvetlendirici özelliklere de sahiptir. Yağsız inek sütüne zeytinyağı katıldığında, anne sütünü bırakmış bebekler için anne sütü gibi doğal bir besin kaynağı özelliği kazanır.

Zeytinyağının belki de en önemli özelliği kalp-damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkisidir. Gerek ülkemizde, gerekse yurt dışında yürütülen araştırmaların hiçbir kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde kanıtladığı gibi, zeytinyağı kandaki kolesterol düzeyinin denetlenmesini kolaylaştırır, zararlı kolesterol miktarını düşürür, dolayısıyla da kalp krizi riskini azaltır.

İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

Zeytin Entansif yetiştiriciliğe uygun olduğu gibi, diğer ürünlerin yetiştirilemediği besin maddelerince fakir ve sulama imkanı bulunmayan kıraç topraklarda da yetiştirilebilmektedir.

Entansif bir zeytincilik tesisi sulanabilir ve verimli sahalarda kurulmalıdır. Ilıman iklimden hoşlanan zeytin için kışın dayanabileceği en düşük sıcaklık –7oC olup bu derecenin altında don zararı artar. Ekonomik anlamda tatminkar bir yetiştiricilik açısından yıl içerisinde iyi bir dağılım göstererek yıllık yağış en az mm. olmalıdır. Zeytin genellikle kalkerli-kumlu, derin nemli ve besin maddelerince zengin toprakları sever. Toprak derinliği nem miktarının uygun olduğu yerlerde 75 cm, alttaki ana kayanın yekpare olduğu yerlerde en az cm. olmalıdır.

BAHÇE TESİSİ

Yeni bir tesis kurulmadan önce, tesviye, drenaj gibi toprak hazırlıkları tamamlanmalıdır. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde ancak drenaj yapıldıktan sonra tesis kurulabilir. Meyilin az olduğu yerlerde toprak muhafaza tedbirleri alınarak, meyilin % 5’den fazla olduğu yerlerde özel teraslamalarla tesis kurulur.

Zeytin yetiştiriciliğinde farklı şartlarda değişik dikim şekilleri uygulanabilir. Genellikle, düzgün ve köşeleri dik açılı yerlerde kare, ara ziraatı yapılan yerlerde dikdörtgen, geniş sahalarda birim alanda daha fazla ağaç dikmek için üçgen dikim şekilleri tercih edilir. Buna mukabil meyilli alanlarda toprak-su muhafaza tedbirleri alındıktan sonra kontur dikim uygulanır. Dikim öncesi iyi bir toprak işleme, gerekli ise drenaj ve tesviye işleri mutlaka yapılmalıdır.

Zeytinlik tesisinde aşı veya çelik yöntemiyle yetiştirilmiş yaşlı fidanlar kullanılmaktadır. Bu fidanlar verimli klonlardan üretilmiş ve sağlıklı olmalıdırlar.

Dikimde fidanlara uygulanacak aralık ve mesafelerin tespitinde çeşit özelliği dikkate alınmalıdır. Küçük taç oluşturan Gemlik çeşidi 5 x 5 m. aralık ve mesafe ile dikilebilir. Domat gibi büyük ve yaygın ağaç yapısına sahip çeşitlerde ise ileride bir sıkışıklığa sebep olmamak için aralık ve mesafeler daha geniş tutulmalıdır.

Fidan dikiminde 80 x 80 cm. lik derinlikte açılan çukurlara dikim tahtası kullanılarak dikim yapılmalıdır. Dikim esnasında çukurlara temel gübreleme uygulanmalıdır. Dikim tüplü fidanlarda toprak seviyesinde olmalı, fidanlar aşılı ise aşı noktasının toprak altında kalmamasına dikkat edilmeli ve dikimden hemen sonra fidanlara can suyu verilmelidir.

Dikim sonrası hastalık ve zararlılardan korunmak için kesim yerleri macunlanmalı, birkaç yıl bolca sulanmalı, yabancı ot mücadelesi yapılmalı, çanakta oluşan kaymak çapalanmalı, hastalık ve zararlılarla yoğun mücadele edilip ikinci veya üçüncü yıl hafif kesimle şekil verilmeye başlanmalıdır.

TOPRAK İŞLEME

Toprak işlemenin pratik faydaları şunlardır:

Toprağı kabartmak, su tutma kapasitesini artırmak, gerekli olan havayı temin etmek, homojen bir yapı oluşturmak, ayrıca verilen kireç, çiftlik gübresi, yeşil ve mineral gübrenin toprakla gerektiği gibi karıştırılmasını sağlamak ve yabancı otları yok etmektir.

Böylece toprak fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaylar için gerekli ortamı kazanmış olur.

Hasat sonu kış yağmurlarının toprağa daha iyi işlemesi için sıra araları 5 soklu pullukla cm. derinlikte işlenebilir. Ağır topraklar kumlu topraklara göre daha derin işlenmelidir. Orta ve ağır bünyeli topraklarda pulluğun aynı işleme derinliğinde sık sık kullanılması sonunda çizi tabanı denilen bir katman oluşur. Bu tabaka dip kazan aleti ile sürülmelidir veya sürüm derinliği değiştirilmelidir.

İlkbaharda kazayağı, diskaro, kombine tırmık gibi aletlerle yüzeysel sürüm yapılır. Bu dönemdeki toprak işlemenin çiçek tutumu başlangıcından birkaç hafta önce bitirilmiş olması gerekir. Yüzeysel toprak işlemenin amacı, sulamadan sonra yüzeysel toprağın yapısını iyileştirmek ve yabancı ot kontrolünü sağlamaktır.

Meyilli arazilerde toprak erozyonunu önlemek ve su tutumunu sağlamak için toprak işleme meyile dik yönde yapılmalıdır.

GÜBRELEME

Gübreleme, ağaçlarda düzenli bir gelişme ve büyüme ile daha bol ve kaliteli ürün elde etmek için vazgeçilmez bir bakım tedbiridir.

Dengeli beslenmeyen ağaçlarda ürün miktarı azalır, yağ miktarı ve kalitesi düşer, daneler küçülür, hastalık ve zararlılara mukavemetleri ve soğuğa dayanma güçleri azalır.

Bir ağaca verilecek gübre miktarlarını belirlemek için yaprak-toprak analizleri yapılmalıdır. Pratikte verilecek gübre miktarları ağaç yaşı ve ürün miktarlarına göre ayarlanır.

Zeytin ağacı gelişme başlangıcı ve çiçeklenme dönemi olan Mart-Mayıs ayları ile çekirdek sertleşmesi dönemi olan Temmuz aylarında daha fazla bitki besin maddesine ihtiyaç duyar. Zeytinliklerin Şubat-Mart aylarında ilkbahar yağmurlarından önce gübrelenmesi gerekmektedir.

Gübre uygulamalarında azot, fosfor ve potasın hepsi birden verileceği gibi, fosfor ve potasın tümü ile, azotun ise 2/3’ü Şubat-Mart’ta 1/3’ü de meyve gelişme döneminde uygulanabilir.

SULAMA

Zeytin üretim alanlarımızın % 75’i kır ve kır-taban gibi meyilli alanlarda olup % 90’nı kuru şartlarda bulunmaktadır.

Zeytinde verimi etkileyen önemli hususlardan birisi de topraktaki mevcut rutubetin muhafazasıdır. Bunun için alınacak tedbirler şunlardır :

1. Meyilli arazilerde toprağın daha fazla su tutmasını sağlamak ve erozyonu önlemek için uygun tipte teraslar yapmak,

2. Sulama imkanı olmayan zeytinliklerde toprakta daha fazla su depolanmasını sağlamak ve toprak rutubetini muhafaza etmek üzere toprak işleme ve yabani ot mücadelesine önem vermek,

3. Mümkün olan yerlerde zeytinleri sulamak,

Zeytin yıl içersisindeki tüm gelişme dönemlerinde topraktaki nem eksikliğine göre çeşitli tepkiler gösterir. Bunları gidermek için ihtiyaç duyduğu dönemlerde sulamak gerekir. Sulamaya en çok ihtiyaç duyulan dönem çiçeklenme sonu ile meyvede renk dönüşümü aşamaları arasındaki dönemdir. özellikle de çekirdek sertleşme döneminde zeytinin su ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu dönemde sulama yapılırsa ürün miktarı ağırlıkça artarken, ürünün sofralık değeri de yükselir.

BUDAMA

Sulama kadar budama da verime yönelik uygulanan kültürel işlemlerden birisidir. Zeytin ağacının gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerine ait muhtelif safhalarında farklı budama sistemleri uygulanır. Bunlar şekil, mahsül ve gençleştirme budamaları olarak tanımlanabilirler.

Şekil budaması, fidanın mümkün olduğu kadar kısa sürede şekillenip geliştirilerek meyveye yatmasını sağlamak için yapılır. Ağacın ilerideki tacı bu safhada oluşturulur. Zeytinlere genellikle tek gövde ve ana dallı olacak biçimde şekil verilir.

Zeytin dalları güneş yakmasına çok hassastır. Sert budama ana dalları güneş ışığına maruz bırakır. Güneş yakmasından da korunmak üzere dallar üzerinde iyi bir yaprak örtüsü teşekkül ettirilmelidir. Gelişmeyi yavaşlatacak aşırı kesimden kaçınmalıdır.

Fidanlıklarda ve genç tesislerde ilk yıl; çatıyı teşkil edecek ana dalları oluşturmaya yönelik seyreltmeler yapılır ve gövde üzerinden çıkan sürgünler ve ayrıca dipten çıkan kuvvetli dip sürgünleri temizlenir. Daha sonraki yıllarda tacın dengesini bozan birbirine yakın, üst üste binmiş gereksiz dallar uygun şekilde kesilir. Bu işlem yazın yapılabildiği gibi kışın da yapılabilir.

Verimlilik devresindeki budamaya mahsül budaması denilmektedir. Amaç, tacın yaprak odun oranı açısından dengede tutulması suretiyle yeşil aksamın daha iyi havalanmasını, güneşlenmesini temin etmek ve bunun sonucunda verimliliğin devamını sağlamaktır.

Mahsül budaması her yıl yapılabildiği gibi iki yılda bir, verim yılı öncesinde de uygulanabilir. Budama ilkbaharda ve de soğuk tehlikesi yüksek olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra yapılmalıdır. Bol su ve gübre bulan ağaçlar hafif bir şekilde budanmalıdır ki, aşırı kuvvetli sürgün teşekkül etmesin. Çünkü bu tip sürgünler genellikle verimsizliğe sebep olurlar. Suyun ve gübrenin yetersiz olduğu, hastalık ve zararlıların tesiriyle zayıf düşmüş ağaçlar daha sert bir şekilde budanmalıdır.

Yaşlanmış ağaçlarda odun aksamı artar. Yeşil görünüm kaybolur. Sürgün faaliyetleri azalır. Zeytinde kendini yenileme gücünün fazla oluşu nedeniyle gençleştirmeye gidilmelidir. Gençleştirme ana dal seviyesinde, gövde seviyesinde ve dipten olacak tarzda yapılabilir (Şekil 1).

Şekil 1. Gençleştirme budaması uygulanmış bir zeytin ağacı

Odunlaşmış, çıplaklaşarak uzamış ve sadece uç kısımlarında az miktarda ürün alınabilen ana dallara sahip ağaçlarda tacın yeniden şekillendirilmesi ve verimlendirilmesi için bu ana dalların ortadan kaldırılması gerekir.

Dallar gövdeye bağlandıkları noktanın cm. üzerinden kesilir. Bu kesim ya periyodik yapılır veya ana dalların hepsi tümden çıkartılırlar.

Gövde seviyesinden yapılan gençleştirmeler özellikle tacı verimden düşmüş, sağlam ve yüksek gövdeli ağaçlarda gövde yüksekliğini daha aşağı seviyelere indirmek imkanını vermektedir. Bu kesimlerde aşı yerine dikkat edilmelidir. Kesimin aşı yerinin altından yapılması durumunda yeniden aşılama söz konusu olacaktır.

Gövdeleri çürümüş ve içleri boşalmış yaşlı ağaçlar ancak dipten kesilerek gençleştirilebilir. Bunların dışında diğer bir uygulama, verimden tamamen çıkmış ağaçlarda herhangi bir gençleştirmeye gitmeden bu ağaçların yanında ve sıra aralarında yeniden fidan dikilerek plantasyonların yenilenmesidir. Bu uygulamada yeni dikilen genç fidanlar belirli bir gelişme seviyesine ulaşınca yaşlı ağaçlar sökülürler.

Gençleştirmenin başarılı olabilmesi için kesim yerlerinin koruyucu bir madde ile kapatılması, gençleştirilen ağaçlara başta gübreleme olmak üzere gerekli kültürel tedbirlerin uygulanması, hayvan zararının ve erozyonun önlenmesi önemlidir.

Çeşitli seviyelerde uygulanan gençleştirmelerde ilk yıl teşekkül eden sürgünlerin hepsinin gelişmesine müsaade edilmelidir. İkinci yıl bu sürgünlerin % 50’si çıkartılır. Daha sonraki yıllarda iki veya üç ana dallı olarak ağaç tacı oluşturulur.

Gerekli bakım tedbirleri ile yapılan uygun gençleştirme budaması neticesinde ağaç yenilenmiş ve bunun sonucunda ürünün miktarı ve kalitesi arttırılmış olur.

HASAT

Hasat üretim masrafları içerisinde % 'lık bir pay ile en önemli maliyet unsuru durumundadır. Zeytin sofralık veya yağlık olarak değerlendirildiği için hasadı da farklı periyotlarda yapılmaktadır. Yeşil zeytin hasadı meyvelerin rengi sarımsı-yeşile döndüğünde yapılır. Dokusu sertliğini biraz yitirmiş ve meyve normal iriliğini almıştır. Hasat zamanı; iklim, çevre ve çeşide göre Eylül-Ekim aylarıdır.

Zeytinler siyah olarak hasat edilecekse çeşide has olgunluk rengini alması beklenir. Fazla gecikme danede yumuşamaya neden olur. Hasat genellikle Kasım-Aralık aylarında yapılır.

Yağlık zeytinler ağaçta yeşil meyve kalmadığında, yağ oranının en yüksek seviyeye çıktığı zaman toplanır. Kabuğun etten kolay ayrılması, parmak arasında sıkıldığında meyvenin çekirdeğinin kolayca ayrılması ve sap çukurundan meyve suyunun çıkması hasat zamanının pratikteki göstergeleridir. Mevsim durumuna göre yağış, fırtına, soğuk ve don zararı söz konusu ise ve ayrıca zeytin sineği zararı varsa erken hasat yapılabilir. Meyvemsi bir tat isteniyor ise yine erken hasat söz konusudur.

Hasat yöntemleri; ağaçtan düşürme-yerden toplama ve doğrudan ağaç üzerinden elle veya bazı yardımcı aletlerle toplama şeklindedir.

Ürün kalitesi yönünden en iyi hasat şekli ürünün sıyrılmasıdır. Deneyimli personel de olursa randıman yükselir. Zeytinler sepete, torbaya veya sergi üzerine yere sıyrılabilir.

Sırıkla yapılan hasatta dalların ve filizlerin kırılması, kanserli bölgelerde bulaşma ve müteakip yılın ürünün zarar görmesi gibi olumsuzluklar söz konusudur. Eğer zorunlu olarak sırık kullanılacaksa sırık üzerine bez veya benzeri malzeme sarılmalıdır. Vuruş şekli içten dışa doğru olmalıdır (Şekil 2).

Şekil 2. Geleneksel sırıkla hasat yönteminin uygulanışı

Son yıllarda kayıpların önlenmesi ve randımanın artırılması için mekanik hasada geçilmiştir. Elle kullanılan basit taraklarla randıman % 20 artmıştır (Şekil 3). Küçük bahçelere ve büyük makinelerin giremeyeceği plantasyonlara düşük maliyetli basınçlı hava ile çalışan taraklar, sarsıcılar ve çırpıcılar sokarak hasat yapılabilir.

Şekil 3. Mekanik hasatta “Pnömatik Tarak Yöntemi” ile hasat

Sarsıcı makinelerin iş randımanını artırmak için danelerin kopmasını kolaylaştırıcı kimyasal maddelerle çalışma yapılmaktadır. Çeşitli yöntemlerle hasat edilen zeytinlerle birlikte, yaprak ve filizler de dökülür. Bunların daneden elle ayrılması zaman kaybına neden olur. Bu ayırma işleminde elek ve temizleyiciler kullanılmaktadır.

ZEYTİN ÇEŞİTLERİ

Zeytincilikte bahçe tesis ederken çeşit seçimi önemlidir. Ürünün sofralık veya yağlık değerlendirilmesi durumları dikkate alınarak uygun çeşidin seçilmesi ve seçilen çeşidin yetiştirme koşullarına adaptasyon durumunun dikkate alınması ekonomik bir zeytin yetiştiriciliği için büyük bir önem taşımaktadır.

Türkiye’de yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan bazı çeşitler şunlardır.

Ayvalık:

özellikle Edremit körfez bölgesinde yaygındır. Ağacı kuvvetli ve dik gelişir. Mekanik hasada uygun bir çeşittir. Kendine kısmen verimlidir. Tozlayıcı çeşitleri Gemlik, Memecik ve Erkence’dir. Köklenme kabiliyeti yüksek olduğundan çelikle üretilebilir. Meyvelerinin yağ oranı ve kalitesi yüksektir. Meyvesi orta irilikte olup eti çekirdekten zor ayrılır (Şekil 4). Yağlığın yanısıra sofralık olarak da değerli bir çeşittir.

Şekil 4. Ayvalık zeytin çeşidi

Domat:

özellikle Manisa’nın Akhisar ilçesinde yaygındır. Kuvvetli gelişen bir çeşit olup geniş ve yayvan taç oluşturur. Entansif şartlarda verimi yüksek ve düzenlidir. Çeliklerinin köklenme kabiliyeti çok düşük olduğundan aşı ile üretilmektedir. Meyvesi iridir ve geç olgunlaşır, yağ oranı orta seviyededir. Eti çekirdekten zor ayrılır. Soğuğa hassas olup, zeytin kanserine kısmen dayanıklıdır. Yeşil sofralığa yönelik bir çeşittir.

Gemlik:

Marmara bölgesinin ve ülkemizin başta gelen siyah sofralık çeşididir. Ağacı orta kuvvette olup verimi yüksek ve oldukça düzenlidir. Kısmen kendine verimli olan bu çeşidin tozlayıcıları Ayvalık, Çakır, Samanlı ve Erkence çeşitleridir. Meyvesi erken olgunlaşır, eti çekirdekten kolay ayrılır (Şekil 5). Yüksek yağ oranı sebebiyle sofralığa uygun olmayan daneler yağa işlenmektedir. Soğuğa kısmen dayanıklı bir çeşittir.

Şekil 5. Gemlik zeytin çeşidi

Manzanilla:

İspanya kökenli bir çeşittir. Entansif yetiştiriciliğe uygundur ve ağacın gelişme kuvveti orta düzeydedir. Bu çeşidin farklı tipleri olduğu bilinmekte olup, ülkemizde yetiştiriciliği yapılan tipinde kendine döllenme problemi tespit edilmiştir. Bu sebeple bahçe tesisinde mutlak surette tozlayıcı çeşide gereksinim vardır. Tozlayıcı olarak Uslu ve Ayvalık tavsiye edilmektedir. Çok yüksek köklenme oranı sebebiyle çelikle üretilmektedir. Meyvesi erken olgunlaşır, yağ oranı orta düzeyde fakat kalitesi iyidir. Eti çekirdekten kolay ayrılır. Başlıca yeşil salamuralık olarak değerlendirilen bu çeşidin solgunluk, halkalı leke ve zeytin dal kanserine karşı hassas olduğu bilinmektedir.

Memecik:

Ege bölgesi ve ülkemizin en çok ağaç varlığı olan çeşididir. Ağacı kuvvetli gelişir. Kendine kısmen verimli olduğu bilinen bir çeşittir. Tozlayıcı olarak Ayvalık, Gemlik gibi çeşitler önerilir. Meyveleri yüksek yağ oranına sahiptir ve yağ kalitesi yüksektir. Eti çekirdekten zor ayrılır. Hem yağlık hem de sofralık olarak 2 yönlü bir çeşittir. Soğuğa ve kurağa hayli mukavimdir.

ZEYTİN HASTALIKLARI

Zeytinlerde Halkalı Leke Hastalığı

Hastalık etmeni kışı yere dökülen veya ağaç üzerinde kalan canlı ve kurumuş hastalıklı yapraklarda geçirir. Etmenin optimum gelişme sıcaklığı oC dir. Hastalık 9 oC’nin altında ve 30 oC’nin üzerinde gelişemez.

İlkbahar ve sonbaharı yağışlı ve nemli geçen bölgelerde hastalık daha yaygın olarak görülmektedir. Ayrıca kuytu ve su tutan yerler, hava ve güneş almayan sık dikilmiş budanmamış zeytinlikler hastalık için uygun ortamlardır. Fazla azotlu gübre ve çiftlik gübresi kullanılması hastalığın artmasına neden olur.

İlk belirtileri ilkbaharda yaprakların üst yüzeylerinde siyahimsi gri renkte yuvarlak noktalar şeklindeki lekelerdir. Bu noktaların bulunduğu yerde renk açılır, daha sonra bunun çevresinde normal yaprak renginde bir halka oluşur ve bu halkalar gelişir. Bu görünüm nedeniyle hastalığa halkalı leke hastalığı denilmektedir.

Yaprakların fonksiyonlarını tam yapamamaları meyve tutumunun azalmasına ve erken meyve dökümüne neden olur. Epidemi yıllarında yaprakların tamamının dökülmesiyle ağaçlar çıplak kalabilirler. Bu durumda kuvvetten düşen ağaçlarda sürgün ve ince dallar kuruyabilir.

Mücadelesi :

Kültürel önlemler :

a-Taban arazide, ağır ve su tutan topraklarda, havasız ve nemli yerlerde zeytinlik tesis edilmemelidir.

b-Su tutan arazilerde drenaj kanalları açılarak su akıtılmalıdır.

c-Gübreleme ve sulama, tekniğine uygun yapılmalıdır. Kreç bakımından zayıf topraklar kreçlenmeli veya kreçli gübre kullanılmalıdır.

d-Ağaçlar havalanacak ve yeterli ışık alacak şekilde budanmalıdır.

e-Yere dökülen lekeli yapraklar toplanıp yakılmalı veya derince sürülerek toprağa gömülmelidir.

f-Hastalığa dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesine çalışılmalıdır.

Kimyasal Mücadele :

Bölgelere göre değişik zamanlarda yapılır.

Marmara bölgesinde;

1. İlaçlama : Sonbahar sürgünleri görülmeden hemen önce,

2. İlaçlama : Çiçek somakları belirginleştikten sonra, çiçekler açmadan önce,

Akdeniz bölgesinde;

1. İlaçlama : Hasattan sonra,

2. İlaçlama : İlkbahar sürgünleri görülmeden hemen önce,

3. İlaçlama : Çiçek somakları belirginleştikten sonra, çiçekler açmadan önce,

Ege Bölgesinde ;

1. İlaçlama : Sürgünleri görülmeden önce,

2. İlaçlama : Çiçek somakları belirginleştikten sonra, çiçekler açmadan önce.

Etkili Maddenin Adı ve Yüzdesi Formülasyonu

Dozu ( lt. suya preparat)

Bakır sülfat (% 98) +

Sönmemiş kireç % luk Bordo bulamacı (funduszeue.infoçlamada) gr.

gr.

Bakır sülfat (% 98) +

Sönmemiş kireç % 1 lik Bordo bulamacı (funduszeue.infoçlamada) gr.

gr.

Hazırlı bakırlı ilaçlar Islanabilir toz (WP) gr.

İlaçlamalarda yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalıdır.

Zeytinde Dal Kanseri

Zeytin dal kanseri genellikle zeytin ağacının gövde, dal ve sürgünlerinde değişik büyüklükte ur ve siğiller şeklinde görülür. Bunların büyüklüğü, etmenin bulaştığı yara büyüklüğü ile orantılıdır. Senelik sürgünlerdeki siğiller küçük ve yuvarlaktır.

Hastalık etmeni bir yara parazitidir. Bitkiye, budama, hasat, don ve dolu sebebiyle oluşan çatlaklardan ve böceklerin açtığı yaralardan giren bakteri bulaştığı yerlerde önceleri küçük siğil şeklinde urlar oluşturur. Birkaç ay içersinde bu urlar irileşerek fındık büyüklüğünü alırlar. önceleri yeşil renkte olan urlar zamanla grileşir ve üzerlerinde çatlaklar oluşarak pürüzlü bir görünüm kazanırlar. Hastalık sonucunda ağaçlarda kurumaya varan zararlanmalar görülür.

Mücadelesi :

Kültürel önlemler :

1.Sık sık don olayının meydana geldiği yerlerde zeytin üretimi yapılmamalı,

funduszeue.infoli fidanlarla zeytinlik tesis edilmemeli,

3.Aşı kalemlerini kansersiz zeytinliklerden almalı,

funduszeue.infole bulaşık zeytinliklerde budama işleri rutubetli ve yağışlı günlerde yapılmamalı,

funduszeue.infoya öncelikle kanserli ağaçlardan başlanmalı, budama aletleri her ağaç değiştirişte %10’luk Sodyum hipoklorit (Klorak) eriyiğine batırılıp dezenfekte edilmeli,

6.Ağaçlara kompoze gübre verilmeli,

7.Sırıkla hasat yapılmamalıdır.

Kimyasal Mücadele :

1. İlaçlama : Hasattan hemen sonra,

2. İlaçlama : Dolu ve don zararlarından sonra,

3. İlaçlama : İlkbahar yağmurları başlamadan önce,

4. İlaçlama : Sonbahar yağmurları başlamadan önce Bordo bulamacı uygulanarak yapılmalıdır.

Etkili Maddenin

Adı ve Yüzdesi Formülasyonu Dozu ( lt. suya preparat)

Bakır sülfat (% 98) +

Sönmemiş kireç % 2'lik Bordo bulamacı (1.,3. ve 4. ilaçlamada) gr

gr

Bakır sülfat (% 98) +

Sönmemiş kireç % 1'lik Bordo bulamacı (funduszeue.infoçlamada)

gr

gr

ZEYTİN ZARARLILARI

Zeytin Sineği

Larvası meyve etinde galeriler açarak beslenir ve özellikle salamuralık çeşitlerin salamuralık özelliklerini azaltarak ve yağlık çeşitlerde asitliğin yükselmesine sebep olarak ekonomik kayıplara yol açar.

Mücadelesi :

Kültürel Mücadele :

Pupalarının yok edilmesi amacıyla kışın derin sürüm önerilir. Ayrıca günde bir yere dökülen kurtlu meyvelerin toplanarak uzaklaştırılması önemlidir.

Kimyasal Mücadele :

Zeytin meyvelerinin irileştiği yaz aylarında zeytin meyvesinde zeytin sineğinin vuruk sayımları yapılarak ilaçlamaya karar verilir. Vuruk oranı, salamuralık çeşitlerde %1’e, yağlık çeşitlerde %10’a ulaştığı zaman ilaçlamaya başlanır. İlaçlama uçakla havadan veya yer aletleriyle yapılır.

Zeytin Güvesi

Zararlının larvası yaprak, çiçek ve meyvede zarar yapar, meyve tutumunu engeller.

Kimyasal Mücadele :

Çiçeklerin % oranında açtığı dönemde çiçek dölüne, meyveler mercimek iriliğine geldiğinde meyve dölüne karşı ilaçlama yapılmalıdır.

Zeytin Kara Koşnili

Larva ve ergin dönemlerinde ağacın öz suyunu emerek beslenir. Aynı zamanda salgıladığı tatlımsı madde karaballık da denilen fumajin oluşturur. Böyle ağaçlar siyah isle bulaşmış gibi görünürler. Beslenmenin engellenmesi sonucunda zeytin ağaçları zayıflar ve ürün miktarı azalır.

Mücadelesi :

Kültürel Mücadele :

Koşnil genelde kuvvetli ağaçlarda daha az zararlı olduğundan zayıf düşmüş ağaçların kuvvetlendirilmesi zorunludur.

Biyolojik Mücadele :

Doğada mevcut faydalı türler koşnili %50’nin üzerinde kontrol edebiliyorsa ilaçlama yapılmamalıdır.

Kimyasal Mücadele :

Yazlık mineral yağ veya bir insektisit ile yaz ilaçlaması yapılmalıdır.

Zeytin Koşnili

Zararını zeytin ağaçlarının gövde, dal, sürgün, yaprak ve meyvelerinde yapan ekonomik yönden önemli bir zararlıdır. Bitki öz suyunu emerek ağaçları zayıflatıp verim azalmasına neden olur. En önemli zararı zeytin daneleri üzerinde yaptığı emgi sonrası siyah lekeler ve şekil bozukluklarına yol açarak ürün kalitesini düşürmesidir.

Mücadelesi :

Kültürel önlemler :

Kuruyan dallar kesilmeli, ağaçların iyi havalanmasını sağlayacak şekilde budama yapılmalıdır.

Kimyasal Mücadele :

Zararlının mücadelesi daha çok ikinci döle karşı yapılır. Ağaçlar genellikle Ağustos ayında organik fosforlu bir insektisit ile ilaçlanmalıdır.

ZEYTİNCİLİK KANUNU

Tarımsal hiçbir ürüne ait kanun yokken, yılında zeytin için özel olarak çıkarılan “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması” hakkında Sayılı Kanun en son tarihinde yeniden düzenlenerek sayılı kanun çerçevesinde günün şartlarına uygun hale getirilmiştir.

Bu kanun ve bu kanuna dayalı olarak çıkarılan talimatlar; Hazineye ait ve bahçe tesisine uygun yerleri belirlemek, buralarda zeytin bahçesi kurulmasını sağlamak, halihazırda mevcut zeytin bahçelerindeki ürünü çoğaltmak, üretim masraflarını azaltmak, zeytinyağı fabrikaları ve salamurahanelerin modern hale getirilmesi için gerekli bütün tedbir ve düzenlemeleri sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.

Facebook'ta Yayınla>
Sorular / Yorumlar
Yazılış Tarihi :
  Merhaba,

En kaliteli hem yağlık hem sofralık zeytin nasıl toprakta yetişir.
Ege Bölgesinden bir örnek tavsiye edebilir funduszeue.info üretimi işine girmek istiyorum.

Çok teşekkürler.
Yazılış Tarihi :
  Selamlar, yılında Antalya Serikteki metrekarelik bir tarlamıza Ayvalık türü zeytin diktik. 11 seneyi doldurmamıza ağaçlar büyümesine rağmen zeytin ağaçlarımızda çiçeklenme olmuyor etrafında bir sürü yabaniden aşılanmış yerli zeytin ağaçları var. Bizim ağaçların çiçeklenmedi ürün alabilmek için ne yapmalıyım. Acaba Ayvalık türü zeytin ağaçları Antalya'ya uygun değilmişim? Söküp yerine Gemlik türü zeytin ağaçlarımı diksem. Ayvalık zeytin ağaçları ne kadar sürede funduszeue.infoarınız için şimdiden teşekkürler
Yazılış Tarihi :
  zeytin fidan üretimi ilk kez hangi yöntemlerle başladı.Hangi üretim tekniği kullanıldı .
Yazılış Tarihi :
  ben geçen yıl çok güzel mahsul aldım toplatacak adam bulamadım ama internette bir makina buldum Allah bulandan razı olsun tane zeytin ağacını 1 buçuk 2 haftada yayıla yayıla hallettim 2 oğlumla bir makinayı onlinemakina diye bir siteden aldım o makinayı bulursam linkini atarım arkadaşlar sizde bir bakarsınız
Yazılış Tarihi :
  Zeytin çiçeğinde kaç adet taç yaprak bulunur?
Zeytin çiçeginin çanak yapraklari da var midir.
Copyright - Tarım Kütüphanesi -

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası