Anadolu Yakası Gezilecek Yerler

1- Beylerbeyi Sarayı

Sultan Abdülaziz’in isteği üzerine Dolmabahçe Sarayı’nın mimari Sarkis Balyan tarafından inşa edilen Beylerbeyi Sarayı, doğu ve batının mimari özelliklerinin bir sentezi. Sultan Abdülaziz Han’ın donanma sevdası nedeniyle sarayın iç dekorasyonunda gemi halatları ve askeri gemi çizimleri görülüyor. Dış mimarisinde barok anlayışının ön plana çıktığı sarayda altın işçiliğinin en güzel örnekleri de sunuluyor.

Günümüzde Beylerbeyi Sarayı’nın Mabeyn ve Harem bölümlerini gezebiliyorsun. Pazartesi günleri ziyarete kapalı olduğunu hatırlatmak isterim. Gidip de sarayın içini gezemeden dönmek istemezsin. Haftanın diğer günleri 09.00-18.00 saatleri arasında sarayı ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

2- İstanbul Oyuncak Müzesi

2005 yılında Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, şehirdeki en güzel müzelerden biri. Bu yüzden de İstanbul'da gezilecek yerler arasında en çok önerilen noktalardan oluyor. Tarihi bir binada geçmişi neredeyse 300 yıl önceye dayanan oyuncakların sergilendiği müze, yaklaşık 4000 adet oyuncağa ev sahipliği yapıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi, ülkemiz için de önemli bir yer taşıyor. 2012 yılında Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri’nin buluşması dünyada ilk kez olarak İstanbul Oyuncak Müzesi’nde düzenlendiği için İstanbul “oyuncak müzeleri başkenti” unvanını aldı. Ayrıca Antalya ve Gaziantep gibi ülkemizin başka şehirlerinde de oyuncak müzeleri açılmasına öncü oldu. Ülkemizin kültürel büyümesi açısından böyle önemli bir yeri olan müzeyi mutlaka gezmelisin. Müzede göreceğin oyuncaklardan birçoğunun seni de çocukluğunda bir yolculuğa çıkaracağına emin olabilirsin.

Konum Linki

3- Kız Kulesi

İstanbul’un simgeleri arasında en zarif ve en güzel olanı Kız Kulesi, Anadolu Yakası gezilecek yerler listemizin ilk sırasında yer alacaktı tabii ki. Hakkında birçok efsane olan kulenin geçmişi neredeyse 2500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Günümüzdeki görünümü ise 1995 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında kazanıyor.

Kız Kulesi şu an hem müze hem de bir restoran olarak haftanın her günü ziyarete açık. Akşam saatlerinde de restoran romantik akşam yemeklerine uygun oluyor. Kız Kulesi’ne gitmek için haftanın her günü 09.15 ve 18.30 saatleri arasında 15 dakikada bir Salacak’tan kalkan teknelere binebilirsin. Kabataş’tan geleceksen sadece hafta sonu 09.00 ve 18.45 arası seferler mevcut.

Konum Linki

4- Anadolu Hisarı

Avrupa Yakası’nın Rumeli Hisarı varsa Anadolu Yakası’nın da Anadolu Hisarı var. Yıldırım Beyazıt tarafından inşa ettirilen Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı’nın tam karşısında boğazın en dar olduğu yerde konumlanıyor. Yaklaşık olarak 7000 metrekarelik bir alanı kaplayan Anadolu Hisarı, yapıldığı dönemde yabancı ülkelerin boğaza girişlerini kontrol etmek amacıyla kullanılıyordu ama İstanbul’un Fethi gerçekleştikten sonra stratejik önemini kaybetti.

Hisar, Göksu Deresi’nin boğaza döküldüğü yerde olduğu için de güzel bir gezi planına olanak sağlıyor. Anadolu Hisarı’nı gezip deniz manzarasına hayran kaldıktan sonra Göksu Deresi’nin kenarına kurulmuş olan kafelerde bir şeyler içip yemek yiyebilirsin. Hatta derede tekne turlarına çıkabilirsin.

Konum Linki

5- Küçüksu Kasrı

Sultan I. Mahmut, Göksu Deresi’nin kıyısını çok sevdiği için burada ahşap bir konak yaptırmış. Ondan sonra gelen padişahlar da uzun yıllar boyu bu konağı kullanmışlar. Sultan Abdülmecit zamanında ise bu ahşap konak o kadar yıpranmış ki Abdülmecit konağın yerine Küçüksu Kasrı’nı inşa ettirmiş. İşte böylece günümüzdeki halini almış bu harika yapı.

Batı mimarisinin esintileriyle tasarlanan Küçüksu Kasrı’nın iç dizaynı da Batılı tarzda mobilyalarla, sanat eserleriyle ve İtalyan mermeriyle göz alıcı. Küçüksu Kasrı’nı gezdikten sonra kafesinde mutlaka zaman geçirmelisin. İstanbul Boğazı’nın harika manzarası eşliğinde kahvaltı yapabilir ya da kahveni yudumlayabilirsin.

Konum Linki

6- Kadıköy Boğa Heykeli

Kadıköy denince ilk akla gelen yerlerden biri Boğa Heykeli. Kadıköy’de bir buluşma organize edildiğinde genelde “Boğa’nın orada buluşalım” diye anlaşılır ya da Kadıköy’de bir yer tarif edilirse genelde Boğa’ya göre anlatılır.

Günümüzde Kadıköy’ün simgesi haline gelen heykelin geçmişi Almanya ve Fransa’nın Alsace bölgesi hakkında yaşadıkları soruna kadar uzanıyor. Bu bölgenin hakimiyeti bir dönem Fransa’da, bir dönem Almanya’da oluyormuş.

1860 yılında burası için bir savaş yapılmış ve savaşın kazananı Fransa olmuş. Bunun üzerine Fransız heykeltıraş Isidore Bonheure, Almanya’yı temsil eden kızgın boğa heykeli yapmış. Ancak Fransızlar biraz erken sevinmiş çünkü 1870’teki savaşı Almanlar kazanmış ve heykel Almanların olmuş.

O yıllarda Osmanlı ile Almanya arasındaki ilişkiler iyiymiş ve Alman Kral II. Wilhelm bu dostluğun simgesi olarak heykeli Osmanlı İmparatoru’na hediye etmiş. Heykel, İstanbul’da ilk olarak Yıldız Sarayı’na, daha sonra Taksim’deki Hilton Otel’in bahçesine konulmuş. Sonra Gezi Parkı, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi ve Kadıköy Belediyesi bahçesi olmak üzere birçok kez yer değiştirmiş. Şu anki yerine ise 1990’da yerleştirilmiş.

Konum Linki

7- Bağdat Caddesi

Avrupa Yakası’nda İstiklal Caddesi varsa Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi var. Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler arasında en meşhur yerlerden biri. Alışveriş yapmak istiyorsan ama alışveriş merkezlerinde kapalı kalmak istemiyorsan Bağdat Caddesi tam sana göre. Açık havada alışverişin tadını çıkarabileceğin Bağdat Caddesi’nde her bütçeye uygun mağazalar var. Mağazaların yanında üçüncü dalga kahveciler, tanıdık kahve zincirlerinin şubeleri ve birçok farklı restoranı bir arada bulabilirsin.

Konum Linki

8- Çinili Camii

Üsküdar’daki Murat Reis Mahallesi’nde bulunan Çinili Camii, I. Ahmet’in eşi Mahpeyker Kösem Sultan’ın emriyle inşa edilmiş. 1640’ta tamamlanan caminin içi, ön cephesi, İznik çinileriyle kaplı. Bu nedenle de Çinili Camii adını almış ama Orta Valide Camii ya da Mahpeyker Kösem Valide Sultan Camii adlarıyla da biliniyor.

Dünyaya mal olmuş bir değer olan İznik çiniciliğinin en güzel halini görmek için bu camiyi mutlaka ziyaret etmelisin. Özellikle minber başlığında kullanılan çini ve oymalara hayran kalabilirsin. Ayrıca camide şadırvan, mektep ve hamam da bulunuyor. Çinili Hamam Sokağı’nda bulunan Tarihi Çinili Hamam, bu caminin inşaatı sırasında işçilerin yıkanması için yaptırılmış. Ne yazık ki bu caminin çinileri inşaat sırasında çalınmış. Günümüzde hala hizmet veren hamamın kadınlar tarafı 08.00-19.30, erkekler tarafı 07.00-22.00 saatlerinde açık.

Konum Linki

9- Haydarpaşa Garı

Haydarpaşa Garı, bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce İstanbul’a trenle gelenlerin İstanbul’a kavuştuğu ilk nokta. Türk filmlerinde “İstanbul seni yeneceğim” cümlesinin söylendiği yer olarak gösterilen garda gerçekten de bu cümleyi söyleyenler olduğunu da görmüşlüğüm var.

Haydarpaşa Garı’nın binası, Sultan II. Abdülhamit’in emriyle inşa edilmiş. II. Abdülhamit, İstanbul ve Bağdat arasında bulunan demir yolunun başlangıç noktası olması için bir gar yapılmasını istemiş. Bu amaçla inşa edilen Haydarpaşa Tren Garı, 1908 yılında tamamlanmış.

İnşasından beri birçok kez zarar gören bina, 2010 yılında çıkan yangından sonra tren seferleri durduruldu. Banliyö seferleri 2013 yılına kadar sürdü ancak restorasyon çalışmaları ve Marmaray’ın yapılmasıyla Haydarpaşa kullanıma kapatıldı. Haydarpaşa Garı’nı gidip gezmek mümkün değil çünkü müze olarak ziyarete açılmadı. Ancak her yıl garda kitap fuarı düzenleniyor. Sen de kitap fuarına katılarak garı gezme şansını yakalayabilirsin. Fuarın olduğu döneme denk gelemezsen de vapur yolculuğu yapıp binayı uzaktan görebilirsin.

Konum Linki

10- Moda Sahili

Kadıköy’ün en güzel sahil şeridinden bahsetmeden olmaz. Moda Sahili, özellikle yaz aylarında herkesin akın attığı bir alan. İstersen sabah yürüyüşüne çık, istersen çayını ve yiyeceklerini al kamp sandalyelerin ve masanla bir piknik ortamı yarat.

Sahilde deniz havası aldıktan sonra Moda Parkı ve Yoğurtçu Parkı’nı da gezebilirsin. Sahile doğru inerken önünde uzun kuyruklar olan bir dondurmacı göreceksin. “Bu kadar sıra beklenir mi ya?” diye düşünme, o sıraya gir ve Dondurmacı Ali Usta’nın dondurmasının tadına bak. Moda’ya kadar gelmişken Barış Manço Müze Evi’ni de gezebilirsin.

Konum Linki

11- Caddebostan Sahili

Bağdat Caddesi’ni gezdikten sonra deniz havası almak istersen doğruca Caddebostan Sahili’ne gidebilirsin. İstanbulluların özellikle yaz aylarında sıklıkla tercih ettiği sahile gidip keyifli zaman geçirebilirsin. Sahile inerken marketlerden veya büfelerden yiyecek ve içeceklerini alıp çimlere uzanabilirsin.

Konum Linki

12- Mihrabat Korusu

Sultan II. Abdülhamit’in egemenlik yıllarında Berlin Büyükelçisi olarak görev yapan Sadullah Paşa, Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a bir hediye vermek istemiş. Bu isteğin üzerine 200 bin metrekarelik bir alana inşa edilen Mihrabat Korusu yıllar boyunca padişahlara ve sultanlara ev sahipliği yapan bir yer olmuş. İçinde bir de Nevşehirli İbrahim Paşa’nın inşa ettirdiği düşünülen Mihrabat Kasrı bulunuyormuş ama yeniçeri isyanı sırasında çıkan bir yangın nedeniyle yok olduğu düşünülüyor.

Mihrabat Korusu için Anadolu Yakası’ndaki en güzel koru desem abartmış olmam. Yapının kendisi ayrı, manzarası da ayrı güzel. Ortaköy, Rumeli Hisarı ve İstinye Koyu’nun tam karşısında konumlanıyor, sana sadece bu harika manzaraya dalıp gitmek kalıyor. Düğün, konser ve toplantı organizasyonları için de sıklıkla tercih edilen korudaki kafe ve restoranlarda keyifli bir yemek yiyebilirsin. Kanlıca sınırlarında olduğun için tabii ki Kanlıca yoğurdunun da tadına bakmalısın.

Konum Linki

13- Anadolu Kavağı

İstanbul’da sahil kasabası gezmek istersen hemen seni Anadolu Kavağı’na alalım. Beykoz’da bir mahalle olan Anadolu Kavağı, İstanbul Boğazı’na nazır bir sahil kasabası. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyen İstanbullular’ın aklına gelen ilk adreslerden olduğu için yaz mevsiminde kalabalık olabiliyor.

Anadolu Kavağı’nda Doğu Roma döneminde inşa edilmiş Yoros Kalesi bulunuyor. Anadolu Yakası’nda konumlanan en geniş tepede yer alan kale, boğazı kontrol etmek amacıyla yapılmış ve Ceneviz Kalesi adıyla da biliniyor. Kaleden panoramik bir manzara izleyebilirsin, üstelik kahvaltı eşliğinde. Kalenin içinde bulunan kafede oturup keyifli bir Pazar kahvaltısı yapabilirsin. Anadolu Kavağı’na piknik yapmak için gelmek istersen Karadeniz yönüne doğru gidip Poyrazköy’e ulaşabilirsin. Mesire alanları ve restoranlar bulunan Poyrazköy’de Poyrazköy Kalesi’ni de görebilirsin.

Konum Linki

14- Otağtepe Parkı

Anadolu Yakası’nın en yüksek noktalarından biri Beykoz ve bu yüzden Beykoz’da birçok yüksek tepe ve park bulunuyor. Bunlardan biri de Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethini planladığı yer olduğu düşünülen Otağtepe Parkı. Buranın asıl adı aslında Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğal Kültür Merkezi.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü aynı anda görebileceğin parkta sosyal tesisler bulunuyor. Buradaki sosyal tesislerde manzaraya karşı yemek yiyip çay içebilirsin. Buraya gitmek için Üsküdar’dan 15M, Kadıköy’den 14M otobüslerine binebilirsin.

Konum Linki

15- Çamlıca Tepesi

İstanbul’un en yüksek noktasından şehre bakmaya ne dersin? Eğer cevabın evetse, önümüzdeki ilk hafta sonu doğru Çamlıca Tepesi’ne! Çamlıca Tepesi küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrılıyor aslında. Küçük Çamlıca Tepesi denizden 230 metre yüksekteyken Büyük Çamlıca Tepesi ise deniz seviyesinden 268 metre yükseklikte. En yüksek noktada durduğunda Marmara Denizi, Haliç, Prens Adaları ve Karadeniz’i panoramik olarak görebilirsin.

Tertemiz havayı içine çekebileceğin tepede çok güzel fotoğraflar çekeceksin. Akşam saatlerinde de manzara fazlasıyla güzelleşiyor. Bana sorarsan akşam saatlerinde orada olup bu manzarayı mutlaka fotoğraflamalısın. Büyük Çamlıca Tepesi’nde kahve içip yemek yiyebileceğin tesisler de var. Manzara eşliğinde keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsin. Çamlıca Tepesi'ne uğramışken Üsküdar'ın tüm tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek istersen Üsküdar'da gezilecek yerler yazımıza göz atabilirsin.

Konum Linki

16- Kuzguncuk

Ekmek Teknesi ve Perihan Abla dizilerini hatırlıyor musun? Eğer hatırlıyorsan ve bu dizileri seviyorsan hemen Kuzguncuk’a bir gezi ayarlamalısın. Bu iki dizinin de çekildiği yerleri, Kuzguncuk’ta hala görebilirsin.

Kuzguncuk’ta göreceğin yerler sadece bu dizilerin çekildiği yerler değil tabii ki. Cemil Molla Köşkü, Marko Paşa Köşkü ve Fethi Ahmet Paşa Yalısı da semtte görebileceğin yerlerden. Tüm bu gezilecek yerleri, güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra gezmek istersen Kuzguncuk’ta birbirinden güzel birçok kahvaltıcı ve kafe bulunuyor. Arnavut kaldırımlı Kuzguncuk sokaklarında kendine uygun bir yer bulacağına eminim. Akşam saatlerine kadar gezip iskeledeki İsmet Baba’da güzel bir yemek yiyebilirsin.

Konum Linki

17- Adile Sultan Sarayı

Hababam Sınıfı’nı izlerken hepimiz onların okuduğu okulun binasına hayran kalıp böyle bir okulda okumaya özeniyoruz. Belki o binada artık okuyamayız ama filmlerin çekildiği Adile Sultan Sarayı’nı gezebiliriz.

Adile Sultan Sarayı, adını Osmanlı hanedan üyeleri arasında divan yazarı olan tek kadın şair olan Adile Sultan’dan alıyor. Sultan Abdülmecit’in burayı kız kardeşine hediye etmek için inşa ettirmiş. Adile Sultan, ölümünden kısa bir süre önce de bu yapıyı kız okulu olmasını şart koşarak devlete bağışlamış. Saray o dönemin ilk yatılı okulu olarak kullanılmış. Daha sonralarda yangın sebebiyle harap olmuş ve restore edilmiş.

Günümüzde sarayın içinde bir de Hababam Sınıfı Müzesi bulunuyor. Yani sarayı gezmeye gittiğinde yapıya ve manzaraya hayran kalıp bir de kendini Hababam Sınıfı’nın çekildiği sıralara bakarken geçmişe dalmış olarak bulabilirsin.

Konum Linki

18- Polonezköy

Anadolu Yakası’nda kahvaltıya ya da mangala nereye gitmeliyiz sorusunun ilk cevabı genelde Polonezköy oluyor desem yanılmış olmam. İstanbul’un kaotik atmosferinden uzaklaşmak istediğin bir hafta sonu Polonezköy’e kahvaltıya gitmelisin.

İstanbul’un en büyük parklarından biri olan Polonezköy Tabiat Parkı yemyeşil bir manzara ve tertemiz bir havayla doğanın kollarında kahvaltı yapmak, sana tüm sıkıntılarını unutturacak. O kadar çok kahvaltıcı var ki tek sıkıntın hangi kahvaltıcıya gitmek istediğine karar vermek olacak. Kahvaltı sonrasında da bisiklete binebilir ya da trekking yapabilirsin. Eğer mangal sever arkadaşlarınla piknik keyfi yapmak istersen de Polonezköy'de piknik alanları bulabilirsin. Polonezköy Tabiat Parkı İstanbul mesire alanları içerisinde oldukça popüler yerlerden biri. Ayrıca Polonezköy otelleri de doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek istersen tercih edebileceğin alternatifler arasında.

Konum Linki

19- Adalar

Prens Adaları ya da İstanbul Adaları adlarıyla da bilinen Anadolu Yakası’nın açıklarında yer alan Adalar; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Kaşıkadası, Tavşanadası, Sivriada ve Yassıada’yı kapsıyor. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’da yerleşim mevcut ve İstanbulluların gitmeyi en çok tercih ettikleri adalar.

Hem gezilecek tarihi yerler hem de plajlarıyla Büyükada ve Heybeliada yaz mevsiminde çok kalabalık olabiliyor. Aşağıda detaylı olarak Büyükada ve Heybeliada’da denize girebileceğin ve gezebileceğin yerleri anlattım.

Bostancı, Kabataş ve Eminönü’nden kalkan vapurlarla adalara ulaşım çok kolay. Vapura binmeden önce hangi adaya gitmek istediğine karar vermene bile gerek yok. Vapur tüm adaları sırayla dolaşıyor. O an hangisini gezmek istersen karar verip o iskelede inebilirsin.

Konum Linki

20- Kınalıada

İstanbul’a en yakın Prens Adası, Kınalıada. Burası ufak bir ada olduğu için bisiklet kiralamakla uğraşmadan yürüyerek de gezebilirsin. Kınalıada genelde Ayazma Plajı adıyla bilinen beach club nedeniyle tercih ediliyor. Diğer adalara göre daha sakin oluşu, bu plajı ve denizi de sakin ve temiz oluyor.

Konum Linki

21- Büyükada

Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, Anadolu Yakası gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmazları arasında. Bisikletle gezebileceğin adada huzurlu bir tatil geçirebilirsin. Hem dinlenmek hem de gezip görmek için ideal olan Büyükada’da Aya Nikola Plajı, Eskibağ Plajı, Halik Koyu Plajı ve Prenses Koyu Plajı gibi birbirinden güzel plajlar da bulunuyor.

Adada önce 1751 yılında inşa edilen Aya Yorgi Kilisesi’ni gezebilirsin. Bu kilise, Türkiye’de bulunan ikinci hac noktası olarak kabul ediliyor. Kiliseyi gezdikten sonra Adalar Müzesi’nin koleksiyonunu inceleyebilirsin. Meryem Ana Kilisesi, Reşat Nuri Güntekin’in Evi, Rum Yetimhanesi ve Adakule’yi gezebilirsin. Bana sorarsan Büyükada’da hem görülecek her yeri görmek hem de denize girmek için 1 gün yeterli değil. Bu noktada devreye Büyükada otelleri giriyor. Bir gece konaklamalı bir Büyükada tatili planlayabilirsin.

Konum Linki

22- Heybeliada

Genelde Büyükada yazın çok kalabalık olduğunda Heybeliada tercih ediliyor. Daha sakin ve daha yeşil olan Heybeliada’yı da bisikletle turlayabilirsin. Bu ada da hem gezebileceğin hem denize girebileceğin bir ada. Denize girmek için Akvaryum Plajı, Alman Koyu Plajı ve Ada Beach Club’ı tercih edebilirsin.

Heybeliada Deniz Lisesi, 1773 yılında inşa edilmiş ama 2016 yılında eğitim amacıyla kullanımı durdurulmuş. Ziyaretçilerin gezmesi için bina hala açık olan liseyi gördükten sonra Aya Yorgi Uçurum Manastırı, İsmet İnönü Evi, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi ve Beet Yaakov Sinagogu’na gidebilirsin. Adanın en yüksek noktasında konumlanan Rum Ortadoks Ruhban Okulu’ndan da manzarayı izlemeye gidebilirsin.

Konum Linki

23- Burgazada

Hem Büyükada hem Heybeliada çok kalabalık olduğunda Burgazada tüm sakinliğiyle seni bekliyor olacak. Çam ormanları ve sahilleriyle seni tüm yorgunluğundan uzaklaştıracak. Günbatımı manzarasıyla meşhur adada günü Kalpazankaya’da batırmanı öneririm. Bu manzarayı unutmak pek mümkün değil. Burada bulunan restoranda manzaraya karşı güzel bir yemek yiyebilirsin.

Adanın tek tepesi olan Bayrak Tepe’de bulunan Hristos Manastırı, Sait Faik’in ruhumuza işleyen hikayelerini yazdığı evi, Türkiye’nin en eski sanatoryumu olan Burgaz Adası Sanatoryumu görmen gereken yerler arasında.

Konum Linki

24- Fenerbahçe Parkı

Anadolu Yakası’nda gezilecek yer arayıp çok uzağa da gitmek istemiyorsan sana Kadıköy’ün göbeğindeki Fenerbahçe Parkı’nı öneriyorum. Kadıköy’ün en güzel noktalarından birinde bulunan park, genelde yakın çevrede yaşayan Kadıköylüler tarafından biliniyor. Bu sayede de oldukça sakin bir yer.

Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri ve Kalamış Marina’ya komşu olan park, geçmişte feneri bulunan bir ada üzerinde bulunuyormuş. Yat limanının inşasından sonra yaya ve araç köprüsü yapılmış ve Fenerbahçe Burnu’na bağlanmış. Adanın üstündeki fener nedeniyle Osmanlı döneminde Bağçe-i Fener adıyla biliniyormuş. Sonraları günümüzdeki adını almış.

Konum Linki

25- Göztepe 60. Yıl Parkı

Bağdat Caddesi’nde uzun ve yorucu geçen bir alışveriş maratonundan sonra dinlenebileceğin bir parka ne dersin? Cadde üzerinde bulunan Göztepe 60. Yıl Parkı, 80 dönümlük bir alan üzerine kurulu. Bu alanın yaşlı bir kadına ait olduğu söylentileri var. Kadının parkı belediyeye hibe ettiği düşünülüyor.

Park uzunca bir süre boş kalmış olsa da 4,5 milyon TL değerinde bir harcama yapılarak tematik bir park haline getirilmiş. Ülkemizdeki ilk tematik park olan 60. Yıl Parkı’ndaki rengarenk çiçekler gününü şenlendirecek. Ağaçların şekillendirilmesiyle oluşturulan çim eserler, lale ve gül bahçeleri, kendi kendini temizleyen yapay gölet ile kendini sanki Avrupa’daymış gibi hissedebileceğin bir park burası.

Konum Linki

26- Şile

Şile, İstanbul’a bağlı olan ama gittiğinde İstanbul’da gibi hissetmeyeceğin bir ilçe. Yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk sonrasında ulaşacağın Şile’de istersen denize gir, istersen piknik yap, istersen de doğa yürüyüşüne çık sana kalmış.

Karadeniz kıyısında olduğu için denizi tertemiz. Şile Halk Plajı hafta sonları fazla kalabalık olabiliyor. Sakinlik istersen, kamp severlere uygun Sahilköy Plajı, şemsiye ve şezlongunu kendin götürmen gereken Doğancılı Plajı ve denizinin sığlığıyla güven veren Sofular Plajı’nı tercih edebilirsin.

Şile’ye gitmişken Ağva’yı da mutlaka görmeni öneririm. Göksu ve Yeşilçay derelerinin geçtiği Ağva’da dere kenarına kurulu mekanlarda kahvaltı yaptıktan sonra derede tekne turlarına katılmak çok keyifli oluyor. Hem Ağva’ya gittiğinde sadece 2 kilometre uzaklıktaki Kilimli Plajı’nın sakin suyu ve bembeyaz kumlarının tadını da çıkarabilirsin. Bu kadar yol gelmişken konaklama için bir yer ararsan Ağva otelleri arasından sana en uygun olanı seçebilirsin.

Konum Linki

27- Kadıköy Barlar Sokağı

Anadolu Yakası denilince akla gelen ilk ilçe Kadıköy. Bu ilçe için Anadolu Yakası’nın kalbinin attığı yer desem abartmış olmam. Tüm İstanbullulara hitap edecek bir mekâna sahip olan Kadıköy’de eğlence mekanlarının çoğunlukla toplandığı sokak, Kadıköy Barlar Sokağı olarak biliniyor.

Anadolu Yakası’nın en hareketli gece hayatını deneyimleyebileceğin sokakta her türlü müziği dinleyebileceğin kafe, bar ve restoran bulabilirsin. Kadıköy Barlar Sokağı’nda genelde insanlar ellerinde içecekleriyle barların önünde kaldırımlarda toplu bir şekilde bir araya gelip eğlenirler. Bu sokağı farklı yapan da bu grupların eğlencesine katılmak oluyor.

28- Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

Anadolu Yakası’nda doğayla baş başa olabileceğin bir yer arıyorsan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi senin için en ideal destinasyon. Ataşehir’de konumlanan bahçe, Türkiye’de en zengin bitki çeşitliğinin bulunduğu yer. Bu bahçeye ücretsiz olarak Ataşehir kapısından ya da Ümraniye kapısından girebiliyorsun.

Eğer bahçeye ya da bitkilere meraklıysan burada yetişkinlere özel bahçıvanlık, bitki ressamlığı ve bitkisel tasarım gibi eğitim ve atölyeler düzenleniyor. Bunlara katılarak ilgi alanın hakkında bilgi sahibi olabilirsin.

Konum Linki

29- Gözdağı Korusu

Yalova ve Adalar manzarasını panoramik olarak seyretmek istersen rotana Gözdağı Korusu’nu eklemelisin. Pendik’te bulunan Gözdağı Korusu, deniz seviyesinden 206 metre yüksekte olduğu için harika bir manzara seni bekliyor. Ahşap bir mimariye sahip olduğu ve bir sürü farklı bitki türünü barındırdığı için doğayla iç içe olabileceğin bir yer.

Girişi ücretsiz olan koruda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen sosyal tesisler bulunuyor. Belediye tarafından işletildiği için fiyatlar gayet uygun. Manzaraya karşı keyifli bir yemek yiyebilir, çayını ya da kahveni yudumlayabilirsin. Ayrıca çocuk parkı ve piknik alanları da bulunuyor. Evde hazırladığın yiyeceklerle güzel havalarda piknik de yapabilirsin.

Konum Linki

30- Çubuklu Korusu

İstanbul’da lale mevsimi geldiğinde akla hep ilk olarak Emirgan Korusu geliyor ama kimse bilmiyor ki Anadolu Yakası’nda da lale mevsiminde Çubuklu Korusu da muhteşem görüntüler sunuyor. Beykoz’da bulunan korunun rakımı çok yüksek ve dik bir eğimi var. Bu nedenle günlük geziler için pek de uygun değil diyebilirim. Trekking severler ve doğa gezginleri tarafından daha sık tercih ediliyor.

Yürüyüş için pek de uygun bir rota olmayınca koru, içindeki Hidiv Kasrı ile ünleniyor. Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın emriyle 1907 yılında inşa edilmiş olan kasrın en önemli özelliği buharla çalışan ilk asansöre sahip olması. Günümüzde kasrın içinde Beltur’un işlettiği sosyal tesis bulunuyor. Hidiv Kasrı’na giriş ücretsiz ve saat 09.00 ile 22.30 saatleri arasında ziyaretçilere açık.

Konum Linki

31- Dragos Tepesi

Anadolu Yakası’nda İstanbul’un hayran bırakan manzarasını seyredebileceğin birçok yer bulunuyor. Bunlardan en güzellerinden biri de Dragos Tepesi. Prens Adaları’nı en net şekilde görebileceğin Dragos Tepesi’nde gün batımı manzarası eşsiz oluyor.

Sabah 08.30’dan akşam 23.00’e kadar ziyarete açık olan Dragos Tepesi’ne giriş için ücret ödemen gerekmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen sosyal tesislerde manzaraya karşı yemek yiyip çay ya da kahve içebilirsin.

Konum Linki

32- Selimiye Kışlası

III. Selim, Nizam-ı Cedid askerleri için Selimiye Kışlası yaptırmış ama bu kışla ahşap malzemeden olduğu için yeniçeriler isyan ederken bu kışlayı yıkmışlar. II. Mahmut, kışlayı Krikor Balyan adlı ünlü mimara taş ve tuğlalarla tekrar inşa ettirmiş.

Yeniden inşa edilen yapı, 1854 yılında Kırım Savaşı sırasında yaralanan İngiliz askerlerini tedavi etmek için kullanılmış. İngiliz askerlerin tedavisi için gelen hemşireler arasında Florence Nightingale de varmış. İngiltere, bu hemşirenin özverili çalışmalarını ödüllendirmek için Liyakat Nişanı vermiş. Selimiye Kışlası’na da onurlandırmak için Florence Nightingale Müzesi kurulmuş. Günümüzde bu müzeyi herhangi bir ücret ödemeden 10.00 ile 17.00 arasında gezebiliyorsun ancak gitmeden 2 gün önce 1. Ordu Komutanlığı’na kimlik ve ziyaret saati bilgilerini göndermen gerekiyor. Bu müzeyi gezerken Selimiye Askeri Okul Müzesi’ni de gezebilirsin.

Konum Linki

33- Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi

Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler arayan otomobil tutkunlarını cezbedecek bir müzeye geldi sıra. Çengelköy’de yer alan Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi, Türkiye’nin en büyük klasik araba müzelerinden biri. Ancak bu otomobil müzesi 2019 yılında kapatılmıştır.

Art Collection’ın başkanı olan Cengiz Artam, 1985 yılından beri 130 otomobil toplamış ve ülkemizdeki otomobil kültürü gelişsin diye bu müzenin kurulumu için koleksiyonunu sunmuş. 1998’de ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan müze Uluslararası Tarihi Taşıtlar Federasyonu tarafından da tanınmış ve bu federasyon tarafından ülkemizde tanınan ilk müze unvanını almış.

5 kattan oluşan müzenin zemin katı 1960’lar ve sonrasında üretilen araçlara, ikinci katı 1950’lerde üretilen araçlara, üçüncü katı antika araçlara ve çatı katı maket araçlara ev sahipliği yapıyor. Müze koleksiyonundaki arabaların maddi değerleri tahmin edilebilecek seviyede değil.

1959 yılı yapımı Austin Healey, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki makam aracı olan Studebaker’ın aynısı, 1925 yapımı üç tekerleğe sahip Morgan, Türkiye’deki ilk Formula arabası 1909 model Humpmobile gibi araçlar sergileniyor. Avrupa’daki müzeler arasında en büyük ikinci olarak yer eden müzeyi Perşembe ile Pazar günleri arasında 10.00’dan 19.00’a kadar gezebilirsin.

Konum Linki

34- İdealtepe 50. Yıl Korusu

Adından da anlayabileceğin üzere İdealtepe’de konumlanan 50. Yıl Korusu, doğayla iç içe olmak isteyen İstanbulluların en sevdiği yerlerden. Sabahları ve özellikle de hafta sonları yürüyüş ve koşuya çıkan insanlarla dolan koru, 72 dönüm alan üzerine kurulu.

Koruda piknik alanlarının yanında 2 çocuk parkı, 2 spor alanı, 1 basketbol ve voleybol sahası bulunuyor. Girişi ücretsiz olan koruya giriş ve çıkış için belirli saatler yok. Günün her saatinde gidip akşam geç saatlere kadar vakit geçirebilirsin. 7/24 güvenlik olduğu için herhangi bir problem yaşamadan keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

35- Kanlıca

Anadolu Yakası’nda ne yenir diye düşünülünce akla ilk gelen yiyecek olan Kanlıca yoğurduğunu doya doya yiyebileceğin yere geldi sıra. Üzerinde pudra şekeri ile sunulan yoğurt için yerli ve yabancı birçok turist Kanlıca’ya akın ediyor. Tabii yoğurdun tek özelliği pudra şekeri değil. Manda, inek ve koyun sütlerinin karışımından yapıldığı için yediğin diğer yoğurtlardan oldukça farklı gelecek. Özellikle yaz aylarında gezerken serinlik için bu yoğurttan birkaç tane yemek isteyebilirsin.

Kanlıca yoğurdunu çok sevdiğim için çok övmüş oldum :) Benim de bahsettiğim ve genelde tüm Anadolu Yakası gezilecek yerler listelerinde görebileceğin Hidiv Kasrı ve Mihrabat Korusu da Kanlıca’da yer alıyor. Ayrıca buradaki en eski çay bahçesi olan Tarihi İsmailağa Kahvesi’nde bol köpüklü bir Türk kahvesi içebilirsin.

Konum Linki

İstanbul Anadolu Yakası gezin bittikten sonra Avrupa Yakası'nı gezmek istersen Avrupa Yakası'nda gezilecek 35 yer listemizi inceleyebilirsin.

İstanbul Anadolu yakası gezilecek yerler dendiğinde ilk akla gelen 10 önemli yeri sizler için sıraladık.

Dünyanın en güzel yerleşim merkezlerinden biri olarak gösterilen İstanbul, her yaştan ve milletten turistleri çekmeyi başaran nadir şehirlerden biridir.

1. Kız kulesi:
İstanbul’un en bilinen sembollerinden olan Kız Kulesi, Salacak sahilinin 150-200 metre açıklarında bulunmaktadır. Ayrıca sahilde Kız kulesi karşısında oturup çay içebileceğiniz geniş bir alan bulunmaktadır.

2. Bağdat Caddesi:
Bağdat Caddesi Kadıköy sınırları içinde yer almaktadır. Caddenin ismi IV murat döneminde Bağdat seferine giden askerlerin bu yol üzerinden geçerek zaferle dönmeleri sonucunda Bağdat Caddesi adını almıştır.

3. Anadolu Hisarı:
Anadolu Hisarı, boğaz manzarasını seyredebilir. Anadolu Hisarı iskelesi etrafında bulunan çay bahçesi ve restoranlarda güzel manzaranın keyfini sürebilirsiniz.

4. Moda:
Moda, Anadolu yakasının gezip görülmesi gereken en güzel yerlerindendir.

5. Haydarpaşa Garı:
1906-1908 yılları arasında, İki Alman mimar ile 500 İtalyan taş ustasının çalışması sonucu tamamlanan binanın taşları Hereke’den getirilmiştir. Padişah III. Selim’in Selimiye Kışlası’nın yapımında büyük emek harcayan Haydar Paşa’nın isminin konulmasını uygun görmüştür.

6. Kalamış Parkı:
Kadıköy’de deniz ve yeşili buluşturan parkta; Oturma alanları, çocuk oyun alanları, paten sahaları ve daha birçok güzellikleriyle sizleri bekliyor!

7. Bahariye Caddesi:
Kadıköy’ün en önemli ve en popüler caddelerinden olan Bahriye Caddesi üzerinde; Nazım Hikmet Kültür Merkezi, opera binası, tarihi kiliseler ve bir çok alışveriş için dükkan bulunmaktadır.

8. Çamlıca Tepesi:
İstanbul boğazını kuşbakışı izleyebileceğiniz en iyi yer olarak gösterilen Çamlıca Tepesi, yaklaşık 260 metre yüksekliktedir. Çamlıca Tepesinde yürüyüş parkurları ve kafe-restoran bulunmaktadır.

9. Boğa Heykeli:
Fransız sanatçı Isidore Bonheur’a yaptırılan Heykel, 1987 yılına kadar birçok kez yer değiştirmiş ve 1987 yılında şuan ki konuma yerleştirilmiştir.

10. Ağva
Ağva, olağanüstü doğası, nehir kenarına kurulmuş farklı konseptteki şık otelleri ve restoranlarıyla, İstanbul’un en güzel köşelerinden biridir.

İstanbul, 4000 yıllık tarihiyle dünyanın en özel şehirlerinden biri. İstanbul’un neresine gitseniz mirasını devraldığı medeniyetlerin izlerini görürsünüz. Ancak İstanbul sadece tarihiyle, değil doğası ve kültürüyle de ön plana çıkan yerlerden.  Avrupa yakası tarihi yapılarıyla dikkat çekerken Anadolu yakası daha çok doğal güzellikleriyle göz kamaştırır. İstanbul’da gezilecek yerler için Avrupa yakasına özel bir yazı hazırlamıştım. Bu yazımsa Anadolu yakasına özel olacak. 

İmparatorluklara başkentlik yapmış İstanbul’u gezerken öyle ihtişamlı şeyler görüyorsunuz ki, dünyanın herhangi bir yerinde buna denk gelmeniz çok mümkün değil. Bir yanda Ayasofya gibi Hristiyanlığın en büyük eserlerinden biri, diğer bir yanda Osmanlı’nın en görkemli camileri. Tabii ki bunlar, siz bekleyen paha biçilmez şeylerden sadece birkaçı. 

Bir önceki yazımda da dediğim gibi son 60 – 70 yılda galiba İstanbul’a fazlaca hor davrandık. Kalabalık nüfus, çarpık şehirleşme şehri artık yaşanılmaz yapmaya başladıysa da o, her şeye direnmeye devam ediyor.  Onu yaşanılır yapmanın bir yolu da bizim elimizden geçiyor bunu unutmayalım.

Şehir birçok yönden etkileyici olunca görecek gezecek yerleri listesi de uzadıkça uzuyor.  İstanbul gibi büyük bir şehri gezmek için toplu taşıma biraz sıkıntılı olabiliyor, araç kiralayarak gezmek daha mantıklı olacaktır. Meraklısı için çok detaylı bir İSTANBUL’DA GEZİLECEK YERLER listesi hazırladım. Bu yazımda semtleri detaylıca incelemek yerine öncelikle semtlerdeki gezilecek yerler listesini çıkarttım. Daha detaylı semt rehberleri bundan sonraki yazılarla gelmeye devam edecek. 

İSTANBUL’DA AVRUPA YAKASINDA GEZİLECEK YERLER’i incelediğim diğer yazıma da göz atmayı unutmayın. 

Haydi gelin İstanbul’u birlikte gezelim…

ANADOLU YAKASI – SEMTLERE GÖRE GEZİLECEK YERLER

Kadıköy

Bana göre Anadolu yakasının en şirin semti. Her zaman canlı kalmayı başaran hatta artık birçok yönüyle daha da canlanan Kadıköy, Anadolu yakasının bence göz bebeği. İstanbul’un en eski semtlerinden olan Kadıköy, eski çarşısı, mağazaları, kafeleri, kitapçıları, tarihi mekanları, ünlü sokakları, kiliseleri, duvar resimleri, yeni dalga kahvecileri, sahili ve kültür merkezleriyle artık çok daha görülmeye değer. 

Anadolu yakasının en havalı semtleri de Kadıköy sınırları içerisinde: Bostancı, Caddebostan, Erenköy, Fenerbahçe, Göztepe, Kozyatağı, Suadiye, Kalamış, Acıbadem bunların en önde gelenleri. 

Gelenekselinden uluslararası mutfaklara, barlardan şarap evlerine, yat limanından stadyuma, lüks mağazalardan semt pazarlarına kadar birçok şeyi Kadıköy’de bulabilirsiniz. 

Yaz aylarında birbirinden güzel sahillerine, kış aylarında dönüşen Yeldeğirmeni’nin renkli sokaklarına uğrayabilirsiniz. Alışveriş istiyorsanız pahalı mağazalarıyla Bağdat Caddesi daha mütevazı şeyler için Bahariye’ye göz atabilirsiniz. Eğlenmek için, dinlenmek için, keyif yapmak ya da spor yapmak için de en uygun adresler Kadıköy’de… 

Kadıköy, farklı ulaşım yollarıyla Anadolu yakasını Avrupa’ya bağlayan bir geçiş noktası. Kadıköy’e gitmek için deniz, tren ve kara yollarını kullanabilirsiniz. Eminönü, Beşiktaş, Yenikapı’dan deniz yoluyla, Marmara’yla ve TCDD’nin tren seferleriyle, tabi ki şehrin birçok noktasından otobüslerle ve Metrobüs’le Kadıköy’ün merkezine kadar ulaşmak mümkün. 

Kadıköy civarında gezilecek yerler:

Kadıköy merkez;

Rıhtım Meydanı

Haydarpaşa Garı

Kadıköy Çarşısı

Bahariye Caddesi

Boğa Heykeli 

Süreyya Operası

Şifa Sokağı

Barlar Sokağı

Sanatçılar Sokağı

Tellalzade Sokağı (antikacı ve sahaflar)

Osmanağa Cami

Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi

Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi

Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi

Akmar Pasajı (her türlü kitap ve müzik için)

İnciburnu Feneri

Kadıköy Parkı

Yoğurtçu Parkı 

Baylan Pastanesi 

Çiya (geneksel Anadolu mutfağı)

Viktor Levi Şarap Evi 

Şekerci Cafer

Moda civarı;

Moda Parkı

Moda Burnu

Moda İskelesi 

Barış Manço Müze Evi

Dondurmacı Ali Usta

Yeldeğirmeni civarı;

Değirmen taşları

Sokak aralarındaki murallar (duvar resimleri)

Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi

Eylül Sahnesi

Flaneur Kitabevi

Nadas İstanbul

Tevfik Tura Apartmanı

Oyuncaklı Ev

Kemal Atatürk Anadolu Lisesi

Ali İsmail Korkmaz Parkı

Yeldeğirmeni Sanat

Valpreda Apartmanı

Ayrılık Çeşme Sokak

Karikatür Evi

Kadıköy yakınları;

Gazhane

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

Bostancı

Anadolu yakasının en havalı yerini soruyorsanız cevabı burada. Bağdat Caddesi ve civarında gerçekten de İstanbul’un en havalı kafe, restoran ve mağazalarından bazılarını bulabilirsiniz. Şehir hayatı seviyorsanız ama etrafımda yeşillikler olsun, dip dibe evlerden de uzak olayım diyorsanız yine doğru adres burası… 

Ben daha çok bölgenin sahil tarafını seviyorum. Evinizden çıkıp sadece 5 – 10 dakika sonra kilometrelerce süren bir yürüyüş yoluna çıkabiliyorsunuz. İsterseniz bisikletinizle gezip sonrasında muhteşem bir manzaraya karşı pikniğinizi yapabilirsiniz isterseniz de iş çıkışı sörfünüzle bir tur atabilirsiniz. Bu özelliği bile bence burayı havalı yapmaya yetiyor. Çünkü İstanbul’un çok az yerinde böyle bir imkana bu kadar kolay ulaşabiliyorsunuz. 

Kalamış’tan başlayan sahil yolu Suadiye, Caddebostan, Bostancı, Maltepe, Kartal’a kadar devam ediyor. Yol boyunca plajlar, basket sahası, yelken kulübü, sörf kulübü, lavabo, küçük kafeler de bulmak mümkün. 

Bölge tarih açısından diğer bölgelere göre geride kalsa da kültür ve eğlence anlamında fazlasıyla öne çıkıyor. Bostancı Gösteri Merkezi, Caddebostan Kültür Merkezi, Oyuncak Müzesi, Kazım Karabekir Müzesi de yine bu civarlarda. Aynı zamanda Bağdat Caddesi ve Bostancı civarında müzik dinleyip bir şeyler içebileceğiniz birçok seçenek bulabiliyorsunuz. 

Bostancı civarında gezilecek yerler:

Bağdat Caddesi 

Fenerbahçe Parkı

Kalamış Parkı

Kalamış Sahili

Sahil yürüyüş – bisiklet yolu

Suadiye Plajı

Bostancı Plajı

İstanbul Oyuncak Müzesi

Göztepe 60. Yıl Parkı

Bostancı Lunaparkı

Maltepe Sahili 

Dragos Tepesi

Pendik Sahili

Kazım Karabekir Müzesi

Üsküdar

Anadolu yakasının Avrupa’ya açılan kapısı, tarihin izlerini günümüze taşımayı başarmış en önemli Anadolu semtlerinden biri. Mihrimah Sultan Cami’yle Sinan’ı selamlayan bu tarihi semt aynı zamanda kendisi kadar güzel İstanbul’un diğer semtlerini de sınırlarında barındırıyor. 

Üsküdar sokakları sizi biraz daraltırsa Salacak’a inip İstanbul’un güzel kızını seyredebilir, şehrin yükselen yıldızlarından Kuzguncuk’un renkli ve sakin sokaklarına uzanabilir, Beylerbeyi’nde balığın tadına bakıp, Çengelköy’de yüzlerce yıllık bir çınarın altında çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Üsküdar’da sizi bekleyen sadece bunlar değil, güzel parkları, erguvanlarla dolu tepeleri, sarayları ve günümüze kalmayı başaran harika Osmanlı mimarisi ile Boğaz’ın en güzel semtleri ve mahalle atmosferi de burada. Bu tarihi semtlerde karşınıza çıkacak sürprizlerin başında güzel yemek seçenekleri ve keyif veren manzaraları sayabiliriz. 

Üsküdar’a otobüsle ulaşabileceğiniz gibi Eminönü, Beşiktaş, Kabataş, Karaköy ve Boğaz’dan deniz yolları ile Marmaray tren hattı ve metro hattı ile rahatça ulaşmanız mümkün. 

Üsküdar civarında gezilecek yerler:

Üsküdar merkez;

Paşa Limanı Caddesi

Fethi Paşa Korusu

Kız Kulesi

Salacak Sahili

Mihrimah Sultan Cami

Atik Valide Cami (Eski Valide Cami)

Yeni Valide Külliyesi

Şemsi Paşa Cami

Çinili Cami

Aziz Mahmud Hüdayi Cami ve Külliyesi 

Çinili Hamam

Uncu Sokak 

III. Ahmet Çeşmesi

Valide Atik Hamamı

Şifa Hamamı

Kanaat Lokantası (Osmanlı mutfağı)

Üsküdar yakın çevre;

Çamlıca Tepesi / Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca

Çamlıca TV Kulesi

Çamlıca Cami

Selimiye Kışlası

Çömlek Restoran (Çamlıca)

Kuzguncuk

İstanbul’da bir zamanlar mahalle yapısı nasılmış diye merak ediyorsanız uğramınız gereken yerler genellikle Boğaz semtleridir. Buralarda o eski mahalle havasını yaşayabilir, komşuluk ilişkilerinin halen ne kadar güçlü olduğunu yakından görebilirsiniz. İşte bunun en güzel örneklerinden biri Kuzguncuk. Son 10 yıl içerisinde dışarıdan gelenlerle nüfus biraz karıştı, biraz fazla turistikleşti ama bir arka sokağa geçtiğinizde o bahsettiğim havayı hemen hissedeceksiniz bundan eminim.

Kuzguncuk’u ünlü yapan şeylerin başında iki dizi geliyor aslında. Bir zamanların Perihan Ablası ve Ekmek Teknesi burada çevrilmişti. Özellikle Ekmek Teknesi’nden sonra insanlar buraya akın etmeye başladı. Bu akınlar sayesinde İcadiye Caddesi biraz çehre değiştirdi ama bu onu bozmadı açıkçası… Cadde boyunca yenilenen her biri birbirinden zevkli dükkanlarda hediyelikler satın alabilir hem de damak tadınıza uygun bir şeyler bulabilirsiniz. 

Tavsiyem; Kuzguncuk’un sokaklarında gezinin, renkli evlerinin fotoğraflarını çekin, bostanında oturun, küçücük sahilinde yürüyün. Buraların fanatiği olacaksınız. 

Kuzguncuk’a gitmek için Üsküdar’dan Beylerbeyi yönüne giden ya da Boğaz tarafından Üsküdar’a giden otobüslerle aktarma yapabilir ya da Eminönü, Beşiktaş’tan kalkan şehir hatları seferlerini kullanabilirsiniz. Yürümek isterseniz Üsküdar’dan Kuzguncuk, 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Metrobüs’ten indiğinizde de yine 15 – 20 dakikalık bir yürüyüşle Kuzguncuk’a rahatça ulaşabilirsiniz. 

Kuzguncuk civarında gezilecek yerler:

Kuzguncuk Sahili

Nostaljik dükkanlar

Renkli Kuzguncuk evleri

Perihan Abla Sokağı

Kuzguncuk İcadiye Caddesi

Uryanizade Sokağı

Simitçi Tahir Sokağı

Fethi Ahmet Paşa Yalısı

Kuzguncuk Bostanı

Uryanizade Cami

Cemil Molla Köşkü

Marko Paşa Köşkü

Nail Kitabevi

Ayios Panteleimon Kilisesi

Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi

Beth Yaakov Sinagogu

Nakkaş Tepe Millet Bahçesi

Metet Közde Döner

Asude Çay Evi (Ekmek Teknesi)

Beylerbeyi civarı;

Beylerbeyi sahili

Beylerbeyi Sarayı

Sahilde balık lokantaları

Hatice Sultan Yalısı

Beylerbeyi Hamamı

Hamid-i Evvel Camii

Manzara için Küplüce 

Çengelköy

Çınaraltı’yla ünlü Çengelköy, Boğaz’ın son dönemde hareketlenen semtlerinden biri. Eskiden bir Çınaraltı’mız bir iki esnaf lokantası varken şimdi kafeler, yeni dalga kahveciler, çikolatacılar ve lüks balıkçılar da açıldı. 

Çengelköy eski Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini göreceğiniz semtlerden biri. Artık el değiştiren bu evlerin çoğu restore edildikten sonra eski görkemli günlerine tekrar kavuştu. Çünkü şehrin sıkışık ortamından biraz da olsa kaçmak isteyen İstanbullular bu evleri alarak buralara biraz hareket getirdi. Yeni açılan mekanlar her ne kadar her geçen gün buralara daha çok insan çekse de daracık yollar trafik yüzünden hayatı bazen işkenceye döndürebiliyor.

O yüzden Çengelköy’e geliyorsanız en güzel yol Şehir Hatları’nı kullanmak. Beşiktaş’tan, Eminönü’nden ya da Bebek, Arnavutköy’den buralara gelen farklı saatlerde vapur seferleri bulunuyor. Hem Boğaz’ın temiz havasını alır hem de güzel yalıları cepheden görme şansı bulursunuz. Diğer semtlerin aksine Çengelköy’ün sahil şeridi de yürüyüş yapmak için daha uygun. 

Çengelköy’e gitmek için Üsküdar’dan, Kadıköy’den, Kavacık’tan gelen otobüslere binebilir ya da Bebek, Arnavutköy, İstinye, Eminönü, Beşiktaş’tan kalkan vapur seferlerini kullanabilirsiniz. 

Çengelköy civarında gezilecek yerler:

Çengelköy İskelesi

Çengelköy sahili

Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi

Çengelköy sokakları

Kemalettin Tuğcu Sokak

Sadullah Paşa Yalısı

Hamdullah Paşa Yalısı

Havuzbaşı Sokak

Aya Yorgi Kilisesi

Has Ekmek Fırını

Tarihi Bekir Efendi Çeşmesi 

Şeyh Nevruz Camii

Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii 

Kuleli Askerî Lisesi ve sahili

Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi 

Havuzbaşı Parkı

Sütiş (Kafe – pastane)

Kandilli civarı;

Kandilli Sahili ve iskelesi

Kandilli Parkı

Adile Sultan Sarayı

Kandilli Kız Lisesi

Borsa Lokantası (Adile Sultan Sarayı)

Kandilli tarihi sokakları

Suna’nın Yeri (balık restoranı)

Beykoz

Boğaz boyunca devam ederken Küçüksu’dan itibaren Beykoz sınırı başlıyor. Ancak Beykoz merkezi ayrı bir başlık olarak aşağıda anlatacağım.

Küçüksu civarı;

Küçüksu Deresi

Küçüksu Mesire Alanı

Küçüksu Kasrı ve kafesi

Baruthane Parkı ve Kültür Merkezi

Sevda Tepesi (ziyarete kapalı)

Anadolu Hisarı

Eğer bir torpil yapma hakkım varsa bunu kendi semtim Anadolu Hisarı için kullanacağım. Aslında bu küçücük semtte görecek şeylerin sayısı sınırlı ama buralara geldiğinizde yukarıda bahsettiğim o eski mahalle havasını hissettiğiniz, tertemiz Boğaz havasını aldığınız ve yeşillikler içinde dolaşabileceğinizi gördüğünüzde hiç de haksızlık yapmadığımı göreceksiniz. 

Anadolu Hisarı küçük ama kalesi çok ünlü… Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı kale İstanbul fethedilene kadar önemli bir rol oynamış. Hisar’da harika bir Boğaz manzarası istiyorsanız mutlaka Toplarönü’ne inmelisiniz. Hazır oraya inmişken örneğini fazlaca göremeyeceğiniz açık Namazgah’a da mutlaka göz atın. Hisar’ın renkli evleri için de Pazar Sokağı’ndan yukarı doğru yürümeniz lazım. 

Şarkılara konu olan Göksu Deresi eski günlerindeki kadar hareketli değil ama isterseniz derede yeni hizmet vermeye başlayan kano ya da kürek tekneleriyle farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.

2. köprünün yapımından sonra yıllarca âtıl durumda kalan Küçüksu Çayırı birkaç yıl önce tekrar açıldı ve buralar çok daha güzelleşti. Yakınlarda oturanlar için harika bir vakit geçirme alanı kazanmış oldu semt. 

Anadoluhisarı’na gitmek için Üsküdar’dan Beykoz yönüne giden ya da Kavacık’tan Hisar’a inen otobüslerle semte ulaşabilir ya da Bebek’ten, İstinye’den, Eminönü veya Beşiktaş’tan kalkan deniz yollarının seferlerini kullanabilirsiniz. 

Anadolu Hisarı civarında gezilecek yerler:

Göksu Deresi

Anadolu Hisarı (kalesi)

Kızıl Serçe Sokağı

Pazar Sokak ve civarı

Pazar Çıkmazı

Setüstü Sokak

Muhaşşisinan Cami

Cami Sokak

Toplarönü

Namazgah (açık hava cami)

Anadolu Hisarı İskelesi

Hidiv Kasrı ve Korusu

Yalılar

Sabancı Öğretmen Evi

Eski Osmanlı mezarlığı

Colita Kitchen (Kafe)

Kanlıca ve civarı;

Kanlıca sahili

Kanlıca İskelesi

Kanlıca tarihi sokakları

Hacı Muhittin Sokak

Gazi İskender Paşa Cami

Tarihi Kanlıca Yoğurdu

Ajia Hotel

Baruthane Parkı ve Kültür Merkezi

Sevda Tepesi (ziyarete kapalı)

Otağtepe

Mihribat Korusu

Otağtepe Fatih Korusu (Kavacık)

Tarihi İsmailağa Kahvesi (Kanlıca Yoğurdu için)

Baro Bahçe (Kafe)

Yakamoz Restoran (Balıkçı)

Lacivert (Balık restoranı)

Beykoz merkez

Anadolu yakasında Boğaz nerede biter derseniz ben Beykoz, derim ama aslında Anadolukavağı’nda bile değil Anadolufeneri’nde biter. Dediğim gibi benim için şehrin en uzak uçlarından biridir. İstanbul’un yeşil kalmayı başarmış nadir yerlerinden biridir aynı zamanda. Her tarafından müthiş manzaralar izlersiniz. 

Beykoz şehrin bitiş noktasıdır ama hiçbir şeyden eksik kalmaz. Tarih ararsanız burada, güzellik ararsanız burada, aktivite ararsanız burada. Anadoluhisarı, Kanlıca, Beykoz sokakları yüzyıllık evlerle doludur. Kaleler, camiler, yalılar göz kamaştırır Beykoz sınırlarında. 

Deniz kenarında yürüyüş alanları olduğundan sahilin ve manzaranın tadını doya doya çıkarabilirsiniz.  Burası asıl yeşil sevenler için tam bir cennet; Polenezköy, Şile, Riva taraflarında doğa içinde yürüyüş ve kamp yapmak için birçok seçenek bulabilirsiniz. 

Beykoz’a gitmek için Üsküdar’dan, Kavacık’tan otobüsleri kullanabilirsiniz. Ama Beykoz’a gitmenin en güzel yolu denizden olacaktır. Eminönü’nden, Üsküdar’dan, Yeniköy’den ya da Sarıyer’den kalkan vapurları kullanabilirsiniz. 

Beykoz civarında gezilecek yerler:

Beykoz Meydanı

Beykoz İskelesi

İshak Ağa Çeşmesi 

Tarihi sokaklar

Beykoz Korusu

Mecidiye Kasrı (Beykoz Kasrı)

Beykoz Sahili

Beykoz Çayırı

Yalıköy sahili ve sokakları

Çubuklu sahili

Çubuklu Longozu ve göleti

Paşabahçe sahili ve çarşısı 

Burunbahçe Sosyal Tesisleri

Karlıtepe Seyir Kulesi

Tarihi Beykoz Kundura Fabrikası (artık etkinlik alanı ve dizi seti)

Beykoz’un ötesi;

Yuşa Tepesi

Anadolu Kavağı

Yoros Kalesi

Pozrazköy

Polenezköy

Anadolu Feneri

Cumhuriyet Köyü

Yavuz Sultan Selim Köprüsü

Riva

Şile

Şile İstanbul’un özellikle de Anadolu yakasının sayfiyesi diyebiliriz. Serin ve temiz denizi sayesinde İstanbulluların tercih ettiği yerlerin başında gelir Şile. Bu küçük balıkçı kasabası plajları ve beachleri sayesinde artık eskinden de daha popüler. En güzel zamanı haziran – ekim arası ama doğaya meraklıysanız, balık yemeyi seviyorsanız bu taraflara her mevsim uğrayabilirsiniz. 

Şile’de plajlardan başka da görecek farklı şeyler var. Şile Kalesi, deniz feneri, Şile evleri görülmeye değer. Eskiden 2 – 2,5 saat süren yol, yenisi yapıldıktan sonra 30 – 40 dakikaya inince gerçekten de İstanbulluların kaçış noktalarından biri oldu. Eğer vaktiniz varsa özellikle eski yolu sonbaharda mutlaka kullanın. Size inanılmaz güzellikler sunacağı kesin.  

Şile’ye gitmek için aracınız yoksa Üsküdar’dan kalkan halk otobüslerini kullanabilirsiniz.

Şile ve civarı gezilecek yerler:

Şile Sahili

Şile Kalesi

Şile Feneri

Saklıgöl

Şile plajları – Ayazma, Ağlayan Kaya Beach, Life Beach

Sofular Köyü (deniz için)

Kabakoz Köyü Plajı

Akçakese Köyü ve Plajı

Değirmençayırı Şelalesi

Ağlayan Kale

Tarihi Şile evleri

Kumbaba Tepesi

Hacılı Köyü ve Şelalesi (kamp için)

Gürlek Mağarası

Ağva

Adalar – Prens Adaları

İstanbul’da gezilecek yerler arasıdan tek bir yer seç derseniz ben Adalar’ı seçerim. Aslında İstanbul gibi dee değildir. Ne zaman gitseniz gösterişli evleri, baharda açan mimozaları, evleri saran begonvilleri, bahçelerden sarkan rengarenk çiçekleri ile benim için bir cennet köşesi, şehirden kaçış noktasıdır. Adalar her gideni kendine aşık eder, o kısacık saatler sizi şehirden koparır, sanki Ege’de bir sahil kasabasına gitmişçesine havanızı değiştirir. 

Diğer bir adıyla Prens Adaları Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada’dan oluşur. Üzerinde yerleşim olmayan Sedef Adası, Yassı Ada bu ada grubu içerisinde anılır.

Adalar, neredeyse hepsi doğal plajları ve özel beachleri ile yaz aylarının en popüler yerlerinden biri haline gelir. Eğer güzel şeyler yemek içmek istiyorsanız Adalar yine doğru adres olacaktır. Şehrin en güzel meyhanelerini, en güzel manzaralı kafelerini ya da hatta piknik alanlarını da buralarda bulabilirsiniz.

Adalar aynı zamanda yürümek, bisiklete binmek içinde harika bir seçenek. Vaktiniz varsa hafta içi gitmeye çalışın. Tatil günlerinde Adalar’a gitmek isterseniz büyük bir insan kalabalığına da hazır olun. 

Adalar’a gitmek istiyorsanız Avrupa yakasından Kabataş’tan, Anadolu yakasından Kadıköy ya da Bostancı’dan Adalar’a Şehir Hatları ya da Turyol’un, Dentur’un gemilerini kullanabilirsiniz.

Seferler için ŞEHİR HATLARI’nın sayfasına göz atabilirsiniz. 

Adalar civarında gezilecek yerler:

Büyükada civarı; BÜYÜKADA DETAYLI REHBERİ

Aya Yorgi 

Eskibağ Plajı

Rum Yetimhanesi

Adalar Müzesi

Heybeliada civarı;

Değirmen Tepe

Deniz Lisesi

Ruhban Okulu

İsmet İnönü Müze Evi

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze Evi

Kınalıada civarı;

Hristos Tepesi

Kınalıada Plajları

Kınalıada Cami

Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi

Dönüşüm Manastırı

Burgazada civarı;

Sait Faik Abasıyanık Müzesi

Bayraktepe

Gönüllü ve Mehtap Sokak

6 Numara Halk Plajı

Düşler Sahili

Kalpazankaya Sahili

Madam Martha Koyu

Yassıada – Demokrasi ve Özgürkükler Adası civarı;

Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi

Yerine Ulşamayan Mektuplar Anıtı

Demokrasi Feneri

Fatin Zorlu Cami

Sedef Adası civarı;

Elio Sedef Beach

Sedef Adası Plajı

İstanbul’da daha fazla gezilecek yer arıyorsanız İSTANBUL’DA GEZİLECEK YERLER – AVRUPA yazıma göz atabilirsiniz. 

Müzeleri seviyorsanız İSTANBUL’DA GÖRÜLMESİ GEREKEN 10 MÜZE yazım da işinize yarayabilir.

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol