adaçayı gribe iyi gelir mi / Baş Ağrısından Gribe: Adaçayının Faydaları

Adaçayı Gribe Iyi Gelir Mi

adaçayı gribe iyi gelir mi

Soğuk havalarda en etkili 10 bitki çayı

Vücudu güçlendirmek, hastalıkları iyileştirmek deyince aklımıza gelen ilk bitkinin ıhlamur ve adaçayı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hazal Çatırtan “Ancak yeni yapılan bazı araştırmalar yeşil çay içerisindeki kateşinlerin de bakteri ve virüslere karşı savaşta bize yardımcı olduğunu gösteriyor” dedi. Çatırtan hasta olmadan önce veya hasta olduktan sonra kullanılan en popüler 10 bitki çayı ile ilgili bilgi verdi.

  • Kuşburnu Çayı: Bağışıklık sistemini güçlendiren bir yapısı vardır. Hastalıklara karşı direnci artırır ve C vitamini deposudur. Günde fincan kadar tüketmekte fayda var.
  • Ekinezya Çayı: Bağışıklık sistemini güçlendiren bir diğer çaydır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için de düzenli tüketimi yardımcı olur. Her gün 2 fincan kadar içebilirsiniz.
  • Hibiskus Çayı: İçeriğindeki antioksidanlar ve C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirir, bedeni rahatlatır. Hastalıklardan korunmak için günde maksimum 3 fincana kadar içilebilir.
  • Ihlamur Çayı: Buharı burun tıkanıklığını açmaya, çayı ise boğaz ağrısını, öksürüğü azaltmaya yardımcı olur. Ağrı ve iltihap giderilmesinde de kullanılabilir.
  • Adaçayı Çayı: Üst solunum yolu enfeksiyonlarında ve gribe bağlı mide sorunlarında kullanılabilir.
  • Papatya Çayı: Boğaz ağrılarını gidermede ve vücudu sakinleştirmede yardımcıdır. Uyumaya yakın içildiğinde vücudun dinlenmesi ve sağlıklı bir uyku uyunmasına yardımcı olur.
  • Zencefil Çayı: Soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelir. Gribe bağlı oluşan mide sorunlarının giderilmesinde de zencefilden yardım alabiliriz. Limonla iyi bir ikili olduklarını da unutmamak lazım.
  • Tarçın Çayı: Soğuk algınlığı semptomlarını azaltmakta ve boğaz ağrısını gidermekte etkili bir çaydır. 
  • Nane Çayı: İçeriğindeki mentol ile gribin neden olduğu boğaz ağrısı, bulantı, burun tıkanıklığı gibi durumların çözümünde etkilidir.
  • Karanfil çayı: Gribe bağlı solunum ve mide problemlerinin çözümünde yardım alacağımız çaylardan biridir.

Küçük öneriler:

  • Tarçın, karanfil ve zencefili başka çaylara tane veya toz olarak da ekleyebilirsiniz.
  • Bitki çaylarınızı tatlandırmak için baldan yardım alabilirsiniz. Özellikle öksürüğe karşı oldukça etkilidir.

Sinüslerinizde tıkanıklık varsa;

  • 1 tatlı kaşığı adaçayı yaprağı
  • 1 tatlı kaşığı nane yaprağı
  • Su
  • Limon
  • Bal

Yaprakları koyup üzerine su ekleyin ve üzerini kapatıp dakika kadar demlenmeye bırakın. İçmeden önce yaprakları çıkarıp limon ve bal ekleyin.

Ateşiniz ve boğaz ağrınız varsa;

  • 2 çay kaşığı yeşil çay yaprağı
  • küçük parça zencefil
  • 1 çimdik kırmızı biber
  • Su
  • Bal

Suyu kaynatın ve yeşil çay koyduğunuz fincana biraz ılındığında dökün. İçine zencefil tanelerini ve kırmızı biberi ekleyin, üzerini kapatıp demlenmeye bırakın. 10 dakika sonra içindeki yaprakları ve taneleri çıkarıp fincana bal ekleyin.

 

Adaçayı faydalarından dolayı hamilelikte anne adayları arasında popüler olan bitkilerden biri ancak gebelikte tüketirken dikkatli olmak gerekiyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Orhan Ünal gebeliğin ilk üç ayında adaçayı ve benzeri bitki çaylarını tüketirken dikkatli olunmasını hatta mümkünse hiç tüketilmemesini vurgulayarak önemli açıklamalarda bulunuyor.

Adaçayı Hangi Nedenle Hamilelerde Düşük Tehlikesine Yol Açar?

Hamilelikte anne adaylarının en çok merak ettikleri sorulardan biri de hamilelikte adaçayı içmenin güvenli olup olmadığıdır. Amerikan Gebelik Derneği’nin hamilelikte çok miktarda adaçayı tüketiminin zararlı olabileceğine dair araştırmalarının olduğunu belirten Prof. Dr. Orhan Ünal, adaçayında bulunan thujone isimli bileşenin gebelikte yüksek tansiyona ve düşüğe neden olabileceğini vurguluyor.

Adaçayı Hamileliğin Her Döneminde mi Tehlikelidir?

Hamilelikte; ilk üç ayda adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayların tüketilmesi ve özellikle de sık sık tüketilmesi düşük olasılığını artırabileceği düşünülüyor.

Hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde adaçayının kan basıncını arttırıcı etkisi nedeniyle, özellikle yüksek tansiyona eğilimi olan gebelerde plasentanın erken ayrılmasına yani dekolman riskinin artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle adaçayının, doktora danışılmadan tüketilmemesi gerekiyor.

Adaçayı ile Birlikte Hangi Bitki Çaylarından Uzak Durulmalıdır?

Prof. Dr. Orhan Ünal, hamilelikte tüketildiğinde erken doğuma sebep olabileceği düşünülen; fesleğen, biberiye, lavanta, yaban mersini, sarı kantaron, melisa yaprağı, kediotu, oğul otu, aleo vera, karahindiba gibi bitkilerin çaylarının da gebelikte dikkatli tüketilmesi, riskli durumlarda hiç tüketilmemesini öneriyor.

Hamilelik boyunca, hatta hamilelik planlandığı andan itibaren uzak durulması önerilen bitki çayları arasında aslında tedavi edici özelliği de bulunan kava ve sarı kantaron bitkileri de yer alıyor. Bunun yanında karayılan otu da kadında menstural döngüyü (adet kanamasını) destekleyici özellik gösterdiği için sakıncalı olabiliyor.

Kafein hamilelikte mümkün olduğu kadar uzak durulması gereken bir maddedir. Yeşil çayın içerisinde de diğer çaylarda olduğu gibi kafein bulunduğu için dikkatli tüketilmesi gerekiyor.

Hangi Bitki Çayları İçilebilir?

Hamilelik döneminde anne adayının vücudunun sıvı ihtiyacı arttığı için bol sıvı tüketmeleri gerekiyor. Su tüketimini azaltacağı ve içerisindeki kafeinden dolayı siyah çay ve kahveden mümkün olduğu kadar uzak durmaları gerekiyor.

Kesinlikle günde 1, en fazla 2 fincanı geçmemek şartıyla gebelikte faydalı olan bitki çayları tüketilebilir. Bu bağlamda özellikle hamilelik döneminde soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlü kılmak için zencefil, ıhlamur, papatya, rezene, kuşburnu, melisa çayları güvenle içilebilir. Rezene çayı, anne adayının sıvı ihtiyacını giderip rahatlamasına yardımcı olduğu için, taze zencefil çayı da mide bulantısı ve hazımsızlığı hafiflettiği için tüketilebilecek bitki çayları arasında yer alıyor. Ancak kurutulmuş zencefil çayı gebelikte önerilmiyor.

Papatya, rezene, ısırgan otu çayları da doğum sonrası lohusalık döneminde anne sütünü arttırmak için tercih edilebiliyor. Ancak gebelikte bu bitki çaylarının da günde 2 fincandan fazla tüketilmemesi ve demlendikten sonra bekletilmeden tüketilmesi önem taşıyor.

Hamilelik döneminin, bir kadının ruhsal, fiziksel neredeyse tüm özelliklerinin değişim gösterdiği aşırı farklı ve hassas bir dönem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Orhan Ünal, dolayısıyla da genel geçerli sağlıklı beslenme kuralları haricinde gebelikte yiyip içilen her bir maddenin doktor onayından geçmesini öneriyor.

Hamileliğin ilk üç ayında (ilk trimester’da) önerilmeyen ahududu çayı, 4. aydan itibaren günde bir iki fincan olmak üzere, güvenle içilebiliyor. Özellikle kalsiyum ve diğer mineraller açısından zengin olan bu çayın, rahim kaslarını beslemeye yardımcı olabiliyor.

Hamilelik boyunca tüketilebilecek bitki çaylarının marketlerden alınan hazır paketlerden ziyade aktarlardan alınan sade bitki olarak tercih edilmesi gerekiyor.

Yayın Tarihi : 10/11/

Ada&#;ayı soğuk algınlığında da şifa veriyor

AKDENİZ ÜLKELERİNDE “HALK İLACI” OLARAK KULLANILIYOR

Adaçayı bitkisi Yunanistan, Ürdün, Lübnan, İsrail gibi Akdeniz ülkelerinde de yabani olarak yetişiyor ve bu ülkelerde de çay olarak içilmesinin yanında halk ilacı olarak soğuk algınlığı, hâttâ şeker hastalığında kullanılıyor. Halk ilacı olmasından dolayı son yıllarda üzerinde pek çok araştırma yapıldı. Değişik ülkelerde yapılan çok sayıda araştırma sonucu, iltihap giderici, antimikrobiyal, antioksidan etkilerinin olduğu bulundu. Antimikrobiyal etkisinin bulunmasından dolayı, soğuk algınlığı, nezle vb. üst solunum yolu rahatsızlıklarında kullanılması tavsiye edilmekte. Kısacası, keyif için veya siyah çayın yerine bir seçenek olarak içilen adaçayı, artık yararlı etkilere sahip şifalı bir çay olarak değerlendiriliyor.

GÜNDE 3 KUPA ANTİOKSİDAN ETKİ İÇİN YETERLİ

Porselen bir kupa içine bir dal veya bir poşet adaçayı konur, sıcak su ilâve edilir, üzeri kapatılır, 5 dakika kadar bekletilip, poşet çıkarılır ve içilir. Fazla tutulursa acı maddeler de suya geçeceği için, hoş olmayan bir lezzet meydana gelir. Günde 3 kupa adaçayı içilmesi yeterli antioksidan alımını sağlayacaktır. Şeker ilâvesi isteğinize bağlı.

Adaçayı soğuk algınlığında da şifa veriyor

SOĞUK ALGINLIĞINDA İÇİLEBİLİR VE GARGARA YAPILABİLİR

Çayı, antioksidan etki için kullanılan hazırlama yöntemi ile aynıdır. Hastalık sırasında ve iyileştikten sonra birkaç gün, günde kupa içilmesi yeterlidir. Sentetik maddelerden hazırlanan gargaralar yerine adaçayı ile gargara yapılması da boğaz ağrısı olanları rahatlatacaktır. Gargara da çay hazırlar gibi hazırlanır, bekletilir, ılık çay ile gargara yapılır. Günde defa gargara yapılmasında yarar var. Her gargaradan sonra 1 saat kadar herhangi bir şey yiyip içilmemeli ki gargara etkili olsun.

Anadolu’da ‘adaçayı’ adı verilen, bilimsel isimleri ve dış görünüşleri birbirinden farklı 30 kadar bitki bulunmaktadır. Bunlardan şehirlerde günlük hayatımıza girmiş olan bilimsel adı ‘Salvia Fruticosa’ olanıdır. Altmışlı yıllarda, sadece Muğla – Marmaris çevresindeki kahvelerde ve halk arasında çay olarak içilirdi. Çalı şeklinde olan bu bitkinin küçük bir dal parçası, çay bardağı içine konur, üzerine sıcak su ilave edilip içilirdi. Hafif sarı renkli ve kendine has kokulu olan bu çay, diğer bölgelerde pek bilinmezdi. Turizmin ve iletişimin artması sonucu, yavaş yavaş büyük şehirlere yayılmaya başladı. Aktarlarda demetler halinde satılmaya başladı ve hâlâ satılıyor. O kadar yayıldı ki, şimdi siyah çaya seçenek olarak içilen bitki çayları arasında önemli bir yere sahip ve poşet çayları da var.

Adaçayı soğuk algınlığında da şifa veriyor

ADAÇAYI HAKKINDA DOLAŞAN YANLIŞ BİLGİLERE DİKKAT!

Adaçayının kimyasal yapısında az miktarda izoflavon genel adını dediğimiz maddeler var. Bu maddelerin benzerleri soya tohumlarında da bulunuyor ve östrojenik yani kadınlık hormonuna benzer etkiye sahip. Soyadaki bu maddeler saflaştırılıp veya yoğun özütleri halinde bu amaçla kullanılıyor. Bazı araştırıcılar, adaçayında da izoflavonlar var şeklinde düşünerek adaçayı içilirse erkeklerde üreme bozuklukları, kadınlarda düşükler ve benzeri istenmeyen durumlar meydana gelebilir diyorlar!

Adaçayının kimyasal yapısında az miktarda izoflavon genel adını dediğimiz maddeler var. Bu maddelerin benzerleri soya tohumlarında da bulunuyor ve östrojenik yani kadınlık hormonuna benzer etkiye sahip. Soyadaki bu maddeler saflaştırılıp veya yoğun özütleri halinde bu amaçla kullanılıyor. Bazı araştırıcılar, adaçayında da izoflavonlar var şeklinde düşünerek adaçayı içilirse erkeklerde üreme bozuklukları, kadınlarda düşükler ve benzeri istenmeyen durumlar meydana gelebilir diyorlar! Mümkün değil! Adaçayında bu maddeler çok az. Bu konuda sıçanlarda yapılmış eski de olsa bir çalışma var: Yüksek miktarda 30 gün süre ile adaçayı ekstresi verilen erkek sıçanlarda hiçbir değişiklik olmamış, dişi sıçanlarda ise düşük tehdidi meydana gelmiş.

Adaçayı soğuk algınlığında da şifa veriyor

Çalışmada verilen miktarı 60 kiloluk bir insana çevirdiğinizde kişinin günde kupa, rakam yanlış değil, adaçayını 30 gün süre ile içmesi lazım! Bunun mümkün olmadığı gün gibi aşikar. Aklınıza soya yemeyelim mi gibi bir soru da gelebilir. Eğer soya yendiğinde erkek ve kadınlarda üreme bozuklukları olsa idi, devamlı soya yiyen, Çin, Kore ve Japonya’da nüfus azalırdı! Tam tersi artırıyor, çok artmasın diye planlama yapıyorlar. Şunu unutmayalım her bitkisel ürünün etkisi alınan miktara yani doza ve üründe bulunan diğer maddelere bağlıdır. Bilim adamlarının, etkiler hakkında fikir yürütürken bu hususlara dikkat etmeleri lâzım. Etmeyince bu yanlış bilgiler ortalıkta gezmeye başlıyor.

Keyif için içtiğiniz adaçayını da içmeye gönül rahatlığı ile devam edebilirsiniz. İnternette ve medyada gezen yanlış bilgilere aldırmayın.

[fotogaleri=,,]

False
Gribe karşı koruyucu; adaçayı gargarası

Bahçesinde adaçayı yetişen bir kimse, niçin ölüyor?

 

 “Cur moritur homo, cui Salvia crescit in horto?”. Orta Çağ’da eski İtalya’da Salernitam Tıp Okulu’nda yapılan eğitimden kalan bu Latince sözlerin Türkçesi “Bahçesinde adaçayı yetişen bir kimse, niçin ölüyor?”. Adaçayının sağlık için ne kadar yararlı olduğunu, her derde deva olduğunu açık bir şekilde ortaya koyan bir ifade. Akdeniz ülkelerinde yaygın bulunuşu nedeniyle, ülkemiz de dahil Akdeniz ülkelerinde halk arasında yaygın olarak binlerce yıldır çeşitli amaçlar ile kullanılan bir bitki; Adaçayı..

 

Gribe karşı koruyucu; adaçayı gargarası

 

Domuz gribi endişesinin neredeyse bir paranoya şekline dönüştüğü şu günlerde yararlı bitkilerden biri de adaçayı. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğazda enfeksiyon ve  iltihaplarda (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu bilinmektedir. Almanya’da yapılan bir bilimsel klinik çalışmada, boğaz ağrısı (akut viral farenjit) şikayeti ile hastaneye başvuran kişiye üç gün süre ile gargara olarak adaçayı spreyi uygulanmış. Hastalarda boğaz ağrısı skorunda azalma değerlendirilmeye alınmış. Yüzde 5’lik, 15’lik ve 30’luk derişimler içerisinde en ideal etkinin yüzde 15’lik derişim ile sağlandığı gözlenmiş. Çalışmada etkin bir sonuç için günde defa gargara yapılması gerektiği vurgulanmış. Gözlenen başlıca yan etkiler ise yutakta kuruluk ve hafif yanma hissi, yani son derece güvenli. Çok yeni yayımlanan bir diğer klinik çalışmada ise, adaçayı bu defa ekinezya ile birlikte gargara şeklinde uygulandığında dezenfektan gargaradan daha etkili olduğu gösterilmiş. İsviçre’de hastanelere son 3 gün içerisinde boğaz ağrısı şikayeti ile hastaneye başvuran gönüllü üzerinde yürütülen bu çalışmada, bileşiminde ekinezya ve adaçayı içeren gargaranın 5 gün süre ile günde 10 defa kullanılması ile üçüncü günden başlayarak etkili olduğu gözlenmiş. Deneyde paralel olarak bir başka grup hastada yürütülen çalışmada 2 saat ara ile ağıza sıkılan bir dezenfektan çözeltisinden (klorhekzidin/ lidokain) daha yüksek etki bulunmuş. Bu bence çok dikkat çekici bir sonuç. Çünkü kuvvetli dezenfektan özelliğini bildiğimiz ve bazı yan etkileri bulunduğunu bile bile kullanmak zorunda kaldığımız klorhekzidinden bile daha etkili.

 

Adaçayını bakteri ve virüsler üzerinde etkisini ortaya koyan çalışmalar bunlarla sınırlı değil. Adaçayı yaprağı özütü ve ravent kökü özütü ile hazırlanan kremin bir başka virüs tipi olan ve dudaklarda uçuk enfeksiyonu etkeni üzerinde de etkili olduğu tespit edilmiş.Etkisinin virüs üzerinde etkisi bilinen bir ilaç olan asiklovir kadar kuvvetli olduğu bildiriliyor.

 

Nasıl hazırlarım?

 

Ülkemizde bildiğim kadarı ile henüz gargara şeklinde hazırlanmış bir ürün bulunmuyor. Bu durumda bizim hazırlamamız  mümkün. Tıbbi adaçayı olduğunu bildiğimiz kalitesine güvenilir adaçayını satın alıp (poşet ise adedini) kapaklı bir büyük fincana ( mL) koyunuz. Taze kaynatılmış içme suyunu yaklaşık 80 dereceye gelinceye kadar bekletiniz ve  bardağın içine dökünüz. Kapağını kapatıp dakika bekletiniz. Boğazınızın dayanabileceği bir sıcaklığa gelince, şeker ilave etmeden ağzınıza alıp gargara yapabilirsiniz. Günde defa bu çay ile gargara yapın. Çayı her gün taze olarak hazırlamak gerekir. Bu karışım biraz yoğun olduğundan çay olarak içmenizi önermem. Bu tedavi sırasında günde bir kaç defa normal şekilde hazırlanmış adaçayı içilmesi de daha başarılı bir sonuç için yararlı olacaktır.

 

Ülkemizde zengin bir adaçayı çeşitliliği görülüyor; seksen kadar farklı türü doğal olarak yetişiyor. Halk arasında “adaçayı” haricinde farklı isimler ile de biliniyor; Şalba, çalba, karaot, kutnu gibi. Özellikle üçyapraklı tipi (elma adaçayı; Salvia triloba) ülkemizin değerli bir ihraç ürünü. Ancak sağlık için yararlı özellikleri öne çıkan türü olan “Tıbbi adaçayı” (Salvia officinalis) ülkemizde doğal olarak yetişmiyor. Bu nedenle, adaçayı için yabancı kaynaklarda belirtilen yararları ülkemizde bulunan diğer türlerden de aynı ölçüde beklememek gerekir. Bildiğim kadarı ile, piyasada paketlenmiş halde (süzen ambalajlı) pazarlanan adaçaylarından sadece bir kısmı “Tıbbi adaçayı” ile hazırlanmaktadır. Bu firmalar adaçayını yurtdışındaki bazı büyük firmalardan sağlıyorlar. Açıkta satılan adaçayları ise yerli adaçayı türleridir. Dolayısıyla adaçayı satın alırken bu hususu gözönünde bulundurmakta yarar var. 


nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası