Kocaeli Üniversitesi Köseköy Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı

Tahsin Tarhan, Köseköy MYO’yu sormuş.

İyi de niye?

 “ öğrencinin geleceği ne olacak?” diye sormuş.

Böyle bakınca bir yaraya parmak basmış gibi duruyor.
Öyle mi?

Hayır.

Bence golf arabaları meselesindeki hatasından sonra son dönemde Tarhan’ın yaptığı en ciddi hata…

TARHAN’DAN İLGİNÇ SORU ÖNERGESİ

Önce meseleyi anlatayım:

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Kocaeli Üniversitesi Köseköy Meslek Yüksek Okulu’nun tahliyesine ilişkin soru önergesini Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından cevaplanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına hafta içinde sunmuş.

Tarhan, Meslek Yüksek Okulu’nun yılında lastik teknolojisi programıyla ve 30 öğrenciyle başladığı eğitim hayatına 6 ayrı program ve öğrenciyle devam ettiğine dikkat çekerek; “Köseköy Meslek Yüksekokulu halihazırda örgün ve ikinci öğretimin yapıldığı bilgisayar programcılığı, biyomedikal cihaz teknolojisi, gıda teknolojisi, lastik teknolojisi, kimya, makine resim konstrüksiyon olmak üzere toplam 6 program ve öğrenci ile eğitime devam ediyor. Ancak geçtiğimiz yıldan bu yana okul ile ilgili rivayetler bitmiyor. Okulun içi boşaltılmış eşyaları tahliye edilmiş durumda. Nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasında meslek yüksekokulları ülkemiz için ve ilimiz için büyük önem teşkil ediyor. Ama anlık verilen kararlar, plansızlıklar ve öngörüsüz politikalarla eğitim sistemi adeta bir kaosa sürükleniyor. Bu yaklaşımla nitelikli eleman ihtiyacı karşılanamaz. Eğitimde belirsizlik olmaz. Öğrencinin geleceği ile oynamak kimsenin hakkı ve haddi değildir” diyor.

SİYASETEN SÖYLENSE DE BU İDDİALAR KABUL EDİLEMEZ

Doğru eğitimde belirsizlik olmaz. Emin olun Köseköy Meslek Yüksek Okulu ilgili de yok.

‘Olsun ne var bunda sonuçta cevap verilir geçer’ diye bilirsiniz ama olmaz…

Bu konuda Tarhan’ın söyledikleri, meseleyi yüzeysel takip eden birçok vatandaşın kafasını karıştırabilir. Çünkü KOÜ meslek yüksekokulları konusunda son derece profesyonel ve organize bir süreç yönetiyor. Orada eksik varmış gibi göstermek siyaseten de olsa kabul edilemez.

KOÜ AÇIKLAMA YAPTI

Fikrimi de anlatacağım ama şu kadarı söyleyeyim, KOÜ anında doyurucu cevap verdi:

"Nitelikli insan gücü yetiştirmek ve kaynakların daha verimli kullanılması amacıyla, mevcut öğrencilerimizin mezun oluncaya kadar hakları korunmak şartıyla, Üniversitemiz bünyesinde bulunan meslek yüksek okulları yeniden yapılandırılmış olup, bu kapsamda meslek yüksekokullarımızda bulunan bazı ortak programlar birleştirilmiş ve eğitim öğretim yılından itibaren de bu yeni yapılanmaya göre öğrenci kayıtları yapılarak, eğitim öğretim faaliyetlerine sorunsuz şekilde devam edilmiştir.

Bu yapılanma sürecinde, öğrencilerimiz hiçbir şekilde mağdur edilmemiş ve mağduriyet yaşamamışlardır. Hatta öğrencilerimizin çoğu da okudukları bölümlerden/programlardan başarılı şekilde mezun olmuşlardır.

Yapılanma sürecinde aktif öğrencisi olan herhangi bir bölümün veya programın kapanması da söz konusu değildir. Meslek Yüksekokullarımızın yapılanması ile ilgili bazı yerel basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, haber kaynağı doğrulanmadan yapılan bu tür yanlış haberlere itibar edilmemesini kamuoyuna saygıyla duyururuz."

ÖNEMLİ BİR SÜRECİN PARÇASI

Gelelim benim fikrime ve bildiklerime…

Prof. Dr. Sadettin Hülagü çok başarılı bir akademisyen- doktor olmanın ötesinde çok da başarılı bir rektör. Farkında değilsiniz ama ucunda mutlaka başarı olan Araştırma Üniversitesi yoluna KOÜ’yü soktu.

Bu sürecin önemli kilometre taşlarından biri de meslek yüksek okullarını düzenlemek. Çünkü KOÜ’ye bağlı hiçbir üniversitede olmadığı kadar çok yüksek okul var. Bu da başarı sıralamasında KOÜ’yü hak etmediği biçimde geriye çekiyor.

REKTÖR HOCA GEREĞİNİ YAPIYOR

Peki bu mesele çözülemez mi?

Elbette çözülür. Ve Rektör Hoca da bunu yapıyor. Yüksek okulları birleştiriyor ve sayılarını azaltırken eğitim kalitesini yükseltiyor.

Bu nedenlerle Tarhan’ın kamuoyunu yanlış yönlendirici sorusu doğru değil. İçindeki bilgiler üniversiteden yapılan açıklamada net biçimde vurgulandığı gibi gerçeği yansıtmıyor.

Net biçimde son cümle olarak bir kez daha söyleyeyim, Kocaeli Üniversitesi yüksek okullar konusunda yapması gerekeni eksiksiz yapıyor. Öğrenicilere, haklarına, eğitim sürecine de zarar verilmiyor.

Böyle biline…