edirne ters lale / Ters Lale Der ki: Benim boynum neden eğri?

Edirne Ters Lale

edirne ters lale

Selimiye Camii Edirne’de Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş camidir. Bazı kitaplarda o dönemde 80, bazıların da 90 yaşında olduğu belirtilen Mimar Sinan bu eser için “ en iyi eserim” demiştir. Bu nedenle hem Mimar Sinan’ın hem de Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.

Edirne’ye yolunuz düştüyse bu eseri mutlaka görmüşsünüzdür. Cami inşasında eşsiz bir teknik kullanılmıştır. Bir tepe üzerinde yer alan Selimiye Camii’nde daha önce hiçbir camide veya antik çağ eserinde görülmemiş bir teknik kullanılmıştır. Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselmesine rağmen, Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir lebi ile örtülmüştür. Caminin mermer, çini ve hat işçilikleri de önemlidir. Yapının içi İznik çinileriyle süslüdür. Büyük kubbenin tam altındaki hünkâr mahfili, 12 mermer sütunludur ve 2 metre yüksekliktedir. Çinilerin bir kısmı Osmanlı-Rus Savaşında, Rus generali Mihail Skobelev tarafından sökülerek Moskova’ya götürülmüştür.

Yeryüzündeki mimari eserlerin en güzellerinden biri olan    Edirne’deki Selimiye Camii hakkında anlatılan birçok efsane bulunmaktadır. Bu efsanelerden en ilginç olanı ters lale efsanesidir. Ters Lale Selimiye Camisi’nin müezzin mahfilini ayakta tutan direklerden birinin üzerine kazınmış serçe kadar bir motiftir. Günümüzde o kadar meşhur olmuştur ki, camiye gelenler, Sinan’ın bu eşsiz eserinin ihtişamını bırakıp, ters laleyi görmek istemektedirler.  

Bu rivayetlerden birisi de Hıristiyanların en güzel saydıkları kiliseye karşılık olarak yapıldığı ve İslam‘ın güzelliğini göstermek amacıyla Edirne de yapılmasının uygun görüldüğü söylenmektedir.
 
MOTİF KARŞILIĞI ANLAŞMA

Yeryüzündeki mimari eserlerin en güzellerinden biri olan Edirne’deki Selimiye Cami inşa edilirken, şimdiki müezzin mahfilinin bulunduğu yer lale bahçesidir. Bu lale bahçesinin olduğu arazi, bir kadına aittir. Ancak kadın, kendisine çil çil altınlar teklif edilse de buranın satışını bir türlü kabul etmek istemez. En sonunda kadın, bu cami durdukça kendisinin hatırlanmasını sağlayacak bir şey konulması halinde araziyi vereceğini beyan eder. Böylece Mimar Sinan, müezzin mahfilindeki mermer direklerden birine o kadına işaret olarak parmak büyüklüğünde bir lale motifi konulmasını, ancak kadının tersliğini belirtmek için de lale motifinin ters olarak kazınmasını ister. Bu anlaşma sağlandıktan sonra cami inşaatı devam eder.

 

Selimiye Camii’nin yapımında 15 bin kişi çalışmıştır. İnşaatı yılında tamamlanmıştır. Tamamlanmasının ardından kullanıma açılmıştır. Yapımı 7 yıl sürmüştür. Genişliği sayesinde içinde aynı anda 6 bin kişinin ibadet etmesine olanak sağlar. Osmanlı döneminde sefere çıkan ordu, bu camide namaz kılmak için durmuştur.

Camiinin ibadete açılması II. Selim vefat ettikten sonra olmuştur. Sultan II. Selim camiinin tamamlanışını görememiştir. Yıldırım Bayezid tarafından geliştirilmiş ve pek çok alanda ibadet amaçlı kullanılmıştır. İnşa edilen minareler camiinin iç bölümünden görünmezler. Bu sebeple mimarisinin anlaşılması kolay olur. Minarelerin her biri üç şerefelidir. Bu şerefelere üç ayrı yoldan çıkılır. Yolları kullanan kimseler ise birbirlerini görmezler. Yollar birbiri ile çakışır durumda değildir.

Selimiye Camii’nin bir diğer özelliği Edirne’de bulunan herkesin her yerden görebilmesidir. Yerinin seçilmesi özenle olmuştur. Mimari eserin bu kadar değerli olmasında bir diğer etken de budur. Edirne’nin her yerinden Selimiye Camii izlenebilir.
 

kaynağı değiştir]

Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi bulunmaktadır. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi bulunmaktaydı. Bu arsanın sahibi, başlarda arsasının satılmasını istememiştir. En sonunda, Mimar Sinan'dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştır. Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmıştır. Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.[14]

Dünya Mirası Listesi[değiştir

TERS LALENİN SIRRI &#;&#;Z&#;LD&#;

Yeryüzündeki mimari eserlerin en güzellerinden biri olan Edirne’deki Selimiye Camii hakkında anlatılan efsanelerden en ilginç olanı ters lale efsenesidir. Selimiye Camisi’ni ziyarete gelenler, o muhteşem kubbeyi, ışık yağmurunu bile görmeden hemen ters lalenin başına koşuyorlar. Hatta, restorasyon çalışması sırasında, ters lalenin bulunduğu müezzin mahfili naylon içinde koruma altına alındığı halde naylonlar yırtılarak ters lale aranmıştır. Ters lale ile ilgili nice efsaneler söylenmiş, Selimiye Camisi’ni ziyarete gelenler, öncelikle birbirlerine ters laleyi anlatmışlardır. Allahü Teâlâ’nın doksan dokuz ismine işaret olsun diye çiniler üzerine doksan dokuz çeşit lale motifi işlenmesine emreden Mimar Sinan, motiflerin yanlışlıkla doksan sekizde kaldığını işitince “Öyle kalsın, kalsın ki acizliğimiz, kulluğumuz ortaya çıksın. Acizliğimize işaret olarak da doksan dokuzuncu lale motifi müezzin mahfili direğine kazınsın ama ters olarak” demiştir.
Edirne ve Selimiye Camii ile ilgili araştırmalarıyla tanınan gazeteci-yazar Halil Delice, ters lalenin sırrını şöyle anlattı: "Ters Lale, Selimiye Camisi’nin müezzin mahfilini ayakta tutan mermer direklerden biri üzerine kazınmış serçe büyüklüğünde bir lale motifidir. Bu ters lale günümüzde o kadar meşhur olmuştur ki, camiye gelenler, dünyada eşsiz eserdeki ihtişamı görmüyorlar, hemen ters laleyi aramaya başlıyorlar. Yani çok ilginçtir, ters lale, Selimiye’nin ihtişamını gölgede bırakıyor.
Efsaneye göre, şimdi müezzin mahfilinin bulunduğu yer, Lale, isminde bir kadının arazisiymiş. Buranın satışını kabul etmemiş, nice çil çil altın teklif edilmesine rağmen. En sonunda, buraya cami durdukça hatırlanmamı sağlayacak bir şey koyarsanız kabul ederim, demiş. Ve mermer direklerden birine o kadına işaret olarak lale motifi koymuşlar, ancak tersliğini de belirtmek için laleyi ters yapmışlar.
Bu ters lale ile ilgili Mimar Sinan’ın tek sözü ve Selimiye ile ilgili tarihi eserlerde de tek satır yoktur, tam bir sırdır" dedi.
Delice, lalenin, Osmanlı’da bir döneme ismini verdiğini belirterek, "Bu; Selimiye Camisi’nin inşasından sonra olmuştur. Osmanlılar, laleye sevdalıydılar. Niçin böyleydiler? Allah, lale ve hilal kelimeleri, İslam harfleriyle yazıldığında aynı harflerden meydana gelmektedir. İki lam, bir elif ve he harflerinden… Bunların ebcet hesabında değeri altmış altıdır. Osmanlı’da, Allah lafzının ayaklar altında kalmasına mani olmak için mezar taşlarında lale motifi kullanmıştır. Lale, Allahü teâlâya remz olarak kabul edilmiştir. Ve bu sebeple Türk süsleme sanatında, ayrı bir yeri olmuştur. Allah, lale ve hilal kelimelerinin ebcet değeri olan altmış altı, deyim olarak dilimize girmiş. Allahü teâlâya tevekkül manasında “Altmış altıya bağlamak” denmiştir. Ama ne yazık ki bu deyim bu gün üç kağıtçılık anlamında kullanılmaktadır. Osmanlı’da sanat, sanat için değil, Hak için, ebedi güzellikleri göstermek içindir. Osmanlı’nın sanat anlayışında, mükemmellik Allahü teâlâ aittir. Kulun yaptığı işlerde mutlaka kusur olur. Bu sebeple sanatçılar, yaptıkları eserlerde mutlaka bir kusur bırakmışlardır. Mükemmeli aramışlar, ama mükemmellik iddiasında bulunmamışlar, hadlerini bilmişler. Yaptıkları her işi, Allahü teâlânın verdiği güç, zeka , akıl ile yaptıklarını unutmamışlar, işlerinde O’nun rızasını aramışlar. Kısacası sanat için sanat değil, Hak için sanat yapmışlardır" dedi.
Delice, ters lalenin sırrıyla ilgili ise şunları kaydetti: "Mimar Sinan’ın Selimiye’sinde her rakamın, bir esrarı var. Minarelerin dört adet, kubbenin tek, kubbede kırk cam, kubbeyi tutan fil ayaklarının sekiz, minber basamaklarının 32, avlu kubbelerinin 18 oluşu ve uzunluk, yükseklik ölçüleri, hepsinin bir sırrı var. Ancak uzunluk ölçülerinin esrarını bilebilmek için ebcet hesabından, arşın, kulaç, karış, adım gibi uzunluk birimlerinden haberdar olmak gerekir.
Mimar Sinan, benim Selimiye Camisi’nde, işte kubbeyi sekiz direk üzerine yapmamdaki sır, şudur gibi hiçbir şey söylememiştir. Sırları çözmeyi değişen zaman ve şartlar içinde Selimiye’ye gönül verenlere bırakmıştır. O sır olarak, kocaman bir Selimiye Külliyesi ve bu külliyeyi meydana getiren rakamlar bırakmış, çözümü bizden istemiştir.
Sanat Tarihçisi Mehtap Cömert’in Selimiye’deki lale motifleriyle ilgili çalışmasını gördüğüm zaman, Ters Lale’nin esrarını çözdüğümü hissettim. Mehtap Hanım, çini süslemelerinde kullanılan lale motiflerini tek tek çizmiş ve 98 çeşit lale motifi olduğunu açığa çıkarmış. Çiniler üzerindeki bu lale motiflerinin 85’i Hünkar Mahfili’nde, 5 tanesi girişin sağında ve solundaki kadınlar mahfilinin sütunları arasında, 4 tanesi minberdeki bahar ağacı panosunda ve 4 tanesi mihrabın sağ ve solundaki pencerelerin altlarındaki çinilerde bulunuyor.
Evet, çiniler üzerinde 98 çeşit lale motifi bulunuyor. Bir de mermer direğe kazınmış ters lale, etti doksan dokuz. O zaman, işte dedim, ters lalenin sırrı çözüldü. Mimar Sinan, çini ustasına çinilerde 99 çeşit lale motifi kullanmasını istedi, Allahü teâlânın doksan dokuz ismine işaret etmesi için. Çiniler geldi, yerlerine yerleştirildi. Ve usta, kıpkırmızı bir yüzle Mimar Sinan’ın huzuruna çıktı. Dedi ki, “Efendim, bir meczup, yarım akıllı geldi, 98 çeşit lale motifi kullanmışsınız, niçin 99 değil diye sordu. Deli işine bak, 99 çeşit, dedim. Israr etti. Saydım, hem de kaç defa hakikaten de 98 çeşitti. Başkasına da saydırdım 98 çıktı. Vaziyet böyle. Ne emredersiniz?”
Mimar Sinan gülümsedi ve herkesin şaşkın bakışları arasında şükür secdesine gitti. “Nerede bir noksanlık çıkacak diye günlerdir bekliyordum. Elhamdü lillah çıktı. Bu çalışmalarımızın Hak nazarında kabul gördüğüne işaret. Mükemmel, noksansız olmak Allahü teâlâya ve insan eli, iradesi karışmadan yarattıklarına aittir. İnsan elinden çıkan da mutlaka bir kusur olmalı. Ustalarımızın bize öğrettiği budur” dedi.
Müezzin Mahfilinin mermerleriyle uğraşan ustayı çağırdı. “Usta, en acemi çırağı onun küçük parmağı büyüklüğünde bir ters lale kazıt, müezzin mahfilinin on iki direğinden birine. O direğin, mahfilin neresine yerleştirileceğine de o karar versin” dedi.
Mimarlar Mimarı, aynı zamanda gönül eri olan Sinan, merakla izahat bekleyenlere “Noksanlığın 99 çeşit lale motifinde çıkması son derece anlamlı. Biz niçin çiniler üzerinde 99 çeşit lale motifi istemiştik? Allahü teâlânın doksan dokuz ismine işaret etsinler diye. Niçin çiniler üzerinde istedik? Kıyamet’e kadar bu motifler kalsın diye, çini kalıcıdır. Ama ne oldu, 98’de kaldı. 98’de kalış, bize mükemmelliğin Allahü teâlâya ait olduğunu, bizim aciz kullar olduğumuzu, ancak O’nun ihsanıyla iyiliğe ve güzelliğe vesile olabileceğimizi gösterdi” açıklamasında bulundu.
Çevresindekiler, Mimar Sinan Hazretlerine niçin ters lale istediğini sual eylediler. Koca Mimar, şu ibretlik cevabı verdi:
“Ters lale istedim ki, herkesin dikkatini çeksin, Selimiye için nazarlık olsun, buraya gelenlerin keskin nazarlarını üzerine çeksin. Öyle meşhur olsun ki bu muhteşem eseri bile gölgede bıraksın. Selimiye Camisi’ni görmeye gelen, ilk önce ona koşsun. Koşmakla kalmayıp, ona dokunsun. Zaman içinde o dokunmalar sebebiyle mermere kazınmış ters lale silinecek hale gelsin. Kaybolmaması için muhafaza altına alsınlar. Koca Cami, parmak büyüklüğündeki bir ters lalenin gölgesi, şöhreti altında kalsın. Böylelikle benim acizliğim, Allahü teâlânın garip bir kulu olduğum meydana çıksın. Aynı zamanda ters lale, Allahü teâlânın emirlerinin, doksan dokuz isminin delalet ettiği mananın dışına çıkıldığı ölçüde dünyanın yaşanılmaz hale geleceğine ve tersliğin nefsin tabiatına uygun olduğu için çok ilgi göreceğine işaret ediyor”.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir