Gerçeklerin Birgün Ortaya Çıkma Gibi Bir Huyu Vardır

26 Kasım

“Ger&#;eklerin er ya da ge&#;, ortaya &#;ıkmak gibi bir huyu vardır”

G&#;n&#;n &#;ne &#;ıkan haberleri Cumhuriyet, Birg&#;n ve S&#;zc&#; gazetelerindeydi.

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Gerçeklerin er ya da geç, ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır!” başlıklı haber yer aldı:

“Sağlık Bakanı Koca, herkesin merak ettiği koronalı vaka sayısını nihayet duyurdu. Durum çok korkutucu. Bakanlık 24 Mart’tan beri günlük korona tablosu açıklıyor, vaka sayılarını duyuruyordu. Ancak 29 Temmuz’da bir anda ‘vaka sayısı’nı kaldırıp ‘hasta sayısı’nı vermeye başladılar. Amaç ülkeye turist çekmekti. Tüm dünya ‘vaka sayıları’nı açıklarken Sağlık Bakanlığı, rakam az görünsün diye ‘hasta sayısı’nı açıklamakta ısrar etti. Bu ısrar, ölümcül virüsün hafife alınmasına neden oldu. Vatandaşlar önlemlere uymadı. İBB Başkanı İmamoğlu, İstanbul’daki ölümlerin, Türkiye’den fazla olduğunu açıklayınca, iktidar geri adım attı. Dün yeni vaka açıklandı. İmamoğlu’nu ‘vatan haini’ ilan edenler bakalım şimdi ne diyecek?” 

“Son sürat torpil”

Cumhuriyet gazetesi manşetin üzerinde, “Son sürat torpil” başlıklı habere yer verdi. “Devletin kurumları, yandaşa kadro açmak için ilginç uygulamalara yöneliyor” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, tesis sorumlusu görevi için düzenlediği eğitime katılma hakkı kazananlar arasında moda tasarımı, zootekni ve iş idaresi gibi bölümlerden mezun olanlar da yer aldı. ÇMO Başkanı Kahraman, ‘Meslek hakkımız peşkeş çekiliyor’ dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde açılan kadroya yerleştirilen kişinin mezuniyet notu olarak gösterildi. Aynı kişinin notunun geçen yıl olarak girildiği ortaya çıktı. Bölüm, ‘Sehven oldu’ dedi, kadroya başvuranlar tepki gösterdi. Antalya L Tipi Cevzaevi’nde hükümlü H.G ile 5 kez kayıt dışı görüştüğü ortaya çıkan Savcı Hisli yeni bir göreve getirildi. Hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verilen Hisli, Antalya Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukluevleri İzleme Kurulu Üyeliği’ne seçildi.” 

Gazete ön sayfasının altındaki, “Atina’dan zirve tehdidi” başlıklı haberinde ise, “Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz krizi nedeniyle yaptırımların görüşüleceği AB zirvesi öncesi ‘AB yanlıştan dönmeli. Avrupa kazanır’ dedi. Yunan Bakan Dendias, ‘AB saf değil’ diyerek tehdit etti. Ankara, ‘Atina diyalogdan kaçıyor’ tepkisini gösterdi.  

“Tarikat kursunda çocuk istismarı”

Birgün gazetesinin ön sayfasında, “Tarikat kursunda çocuk istismarı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“İSTANBUL Maltepe’deki Süleymancılar’a ait olduğu iddia edilen Zümrütevler Kuran Kursu’nda üç çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı öne sürüldü. Kuran kursuna dört gün giden fakat yaşananları gördükten sonra ayrılan çocuğun ailesi İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yapılan suç duyurusundaki iddialara göre, Zümrütevler Kuran Kursu’na yeni başlayan bir öğrenci, buradaki ilk gününün akşam saatlerinde yatılı kalan öğrencilerin karınlarının ağrıdığını fark etti. Ertesi gün tekrar kursa giden bu öğrenci, orada bulunan ‘hocalara’ arkadaşlarının durumunu anlattı. Öğrenciye, hocaları tarafından ‘Önemli bir şeyleri yok. Sen yine de 8. sınıf öğrencilerinden uzak dur’ denildi. Çocuk, kursun üçüncü gününde namaz kılmak için arkadaşıyla mescide indiği sırada 8. sınıf öğrencisi B.’nin kendinden küçük bir öğrenciyi cinsel istismara maruz bıraktığını gördü. O sırada diğer öğrencileri fark eden B., ‘Sıra size de gelecek’ diye tehdit etti. Bunun üzerine öğrenciler, durumu ‘hocalara’ bildirdi. Hocalar ve kurs yetkilileri ise ‘Büyütülecek bir şey yok’ yanıtını verdi. Yaşananların üzerine çocuklarını kurstan alan ve kurs hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan aile, şunları söyledi: ‘Pandemide okullar uzaktan olunca çocuğum çok sıkılmıştı. Biz de bu süreci faydalı geçirmesi için Kuran kursuna verdik, kursa gittiklerinde telefonlarını hocalara teslim ederler. Kursa başladıktan dört gün sonra hocalardan gizli bizi aradı. ‘Anne burada çok kötü şeyler oluyor beni alın’ dedi, biz de çocuğumuzu almaya gittik. Geldiğinde elinde bir gofret vardı, yaşananları anlattı. Durumu yetkililere anlattın mı diye sorduğumuzda anlattığını ve ‘Büyütülecek bir şey yok’ cevabını aldığını söyledi.’”

“Yargıda fatura muhalefete”

Karar gazetesi manşetindeki, “Yargıda fatura muhalefete” başlıklı haberinde, “Erdoğan’ın ortaya atıp ortaklarının itirazı üzerine son verdiği ‘yargı reformu’ tartışmalarında fatura muhalefete kesildi. CHP’yi yargıya talimat vermekle suçlayan Cumhurbaşkanı ‘Yargının buna sessiz kalmasını kabullenemiyorum’ dedi. Erdoğan ‘hukukta reform’a Bahçeli tarafından sınır çizildiğine dair değerlendirmelerin yapıldığı süreçte, yargıya müdahale iddiaları üzerinden muhalefete yüklendi. Hakim ve savcılara seslenen Cumhurbaşkanı, yargı bağımsızlığını öngören anayasanın ’inci maddesine işaret ederek ‘Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa ana muhalefetin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok ama bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz?’ ifadelerini kullandı. ‘Olağanüstü dönemler, olağanüstü çabalar gerektirir’ diyen Erdoğan, Türkiye’nin böyle bir dönemden geçtiğini söyledi. Ekonomide yeni bir yatırım, üretim, ihracat, istihdam seferberliği başlattıklarını anlatan Erdoğan ‘Bütçe görüşmelerinin ardından bu doğrultuda kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceğiz. Yatırım ikliminin ayrılmaz bir parçası olan hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz’ dedi. Erdoğan, yapılan hazırlıkları, insan haklarıyla ilgili tüm kesimler yanında ekonomi yönetimi ve iş dünyasıyla da istişare ederek Meclis’in takdirine sunacaklarını belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük reformunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişi olduğunu söyledi” ifadelerine yer verdi.

Paylaş