basit atipisiz endometrial hiperplazi belirtileri / Rahim Kanseri Nedir? Rahim Kanseri Belirtileri Nelerdir? | Güven Hastanesi

Basit Atipisiz Endometrial Hiperplazi Belirtileri

basit atipisiz endometrial hiperplazi belirtileri

Rahim Kanseri Nedir? Rahim Kanseri Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Rahim (Endometrium) kanseri nedir?

Kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan rahim iç duvarı yani endometrium kanserine bir kadının hayatı boyunca yakalanma riski yaklaşık 1/40’dır.

Rahim (endometrium) kanseri, rahim iç duvarını döşeyen tabakadaki hücrelerden gelişmektedir. Meme, akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra en sık görülen dördüncü kanser olan endometrium kanseri, erken dönemde teşhis edilebilen bir hastalıktır. Rahim kanserinin erken teşhis ile erken dönemde tedavisinin planlanması sayesinde tedavide başarı şansı oldukça yüksektir.

Rahim (Endometrium) kanseri risk faktörleri nelerdir?

Endometriumun, östrojene (dişi cinsiyet özelliklerinin gelişmesi ve korunmasında rol oynayan cinsiyet hormonu) duyarlı bir doku olması nedeniyle; vücut östrojen seviyesini artıran ve/veya progesteron ile karşılanamayan östrojenik aktiviteye neden olan faktörler endometrium kanseri için en önemli risk faktörlerini teşkil etmektedir.

Vücut östrojen seviyesini artıran faktörler şunlardır:

Yumurtlayamama (ovülasyon bozukluğu/anovülasyon): Ovülasyon her ay yumurtanın çocuk oluşumu için yumurtalıktan atılımını ifade eder. Yumurtalıklardan ovülasyona kadar birincil olarak östrojen hormonu salınmaktadır. Ovülasyon sonrasında ise östrojeni karşılayan progesteron hormonu (kadınları gebeliğe hazırlayan hormon) salınır. Ovülasyon düzensizliği ve/veya ovülasyonun hiç olmaması durumunda yumurtalıklardan salınan östrojen, progesteron hormonuyla karşılanamamakta ve sürekli olarak rahim iç duvar tabakası yani endometrium uyarılmaktadır. Bu durum da prekanseröz ve kanseröz değişikliklere neden olabilmektedir.

Menstrüasyonun erken yaşta başlaması (<12 yaş) ve/veya menopoza geç girilmesi: Yumurtalıklarda östrojen üretim süresi doğal olarak artmakta ve buna bağlı olarak rahim iç duvar tabakasının östrojenik uyarıma maruz kalma süresi uzamaktadır. Bunların sonucunda endometrium kanseri için gelişim riski yükselmektedir.

Polikistik over sendromu: Düzensiz ovülasyon ve/veya anovülasyonlar ile seyreden bir hastalık olması nedeniyle progesteron ile karşılanmamış östrojen seviyeleri artmakta bu durum da endometrium kanseri için önemli bir risk oluşturmaktadır.

Hiç gebe kalmamış olmak: Gebelik genel olarak yüksek seviyede progesteron hormonu artışıyla seyreden bir durumdur. Gebelikte progesteron hormonunun östrojen hormonuna göre daha baskın olması endometrium tabakası için koruyucu bir faktör olabilmektedir. Hiç gebe kalmamış olmak, bu koruyucu faktörden endometrium tabakasını mahrum bırakacaktır.

Östrojen salgılayan yumurtalık (over) tümörleri: Granüloza hücreli tümör gibi östrojen salgılayan tümörler vücut östrojen seviyelerini artırmakta ve endometriuma uyarıcı etki yapabilmektedir.

Obezite: Vücut yağ dokusundan da östrojen salınımı yapılmaktadır. Yağ oranı fazla olan obez kişilerde vücut östrojen seviyeleri yüksek seyretmektedir.

Tamoksifen kullanımı: Meme kanserli hastaların tedavilerinde sıklıkla kullanılan tamoksifenin, endometrium dokusu üzerinde östrojen benzeri etkileri bulunmaktadır. Meme kanseri olup tamoksifen tedavisi alan kadının yaklaşık birinde endometrium kanseri görülebilmektedir.

Endometrial hiperplazi: Atipisiz ve atipili olmak üzere iki temel tipi olan endometrial hiperplaziler özellikle karşılanmamış yüksek östrojenik aktivite sonucu endometrial dokunun düzensiz çoğalması (proliferasyonu) neticesinde oluşmaktadır. Endometrium kanseri için prekanseröz yani öncü lezyonlar olarak kabul görmektedirler. Böyle bir patolojik bulgu saptanması durumunda, hastaların mutlaka konusunda deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanınca takip ve tedavilerinin yapılması önem arz etmektedir.

Ailevi nonpolipozis kolorektal kanser öyküsü (HNPCC): Bu kalıtsal hastalığı olan bireylerde kolon kanseri ve endometrium kanseri görülme sıklığı belirgin derecede artmaktadır. Bu bakıma detaylı bir aile öyküsü alınması ve bu hastaların yakın takip ve tedavilerinin planlanması önem arz etmektedir.

Rahim kanseri için risk yaratacak diğer faktörler şunlardır:

  • Yağ oranı yüksek besinler ile beslenmek
  • Östrojen replasman (destek) tedavisi
  • Beyaz ırk
  • Şeker hastalığı (Diyabet)
  • İleri yaş
  • Meme ve/veya yumurtalık kanseri öyküsü
  • Hipertansiyon

Rahim (Endometrium) kanserinin belirtileri nelerdir?

Rahim iç duvarı yani endometrium kanseri sıklıkla erken dönemde anormal rahim (uterin) kanamasına neden olarak erken teşhis edilebilmekte ve tedavisi erken dönemde yapılabilmektedir. Burada en önemli nokta özellikle 45 yaşın üzerinde anormal rahim kanaması şikâyeti olan kadınların hiç ihmal etmeden erken dönemde bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalarıdır.

Anormal rahim kanaması;

  • Adet miktarında ve süresinde artış,
  • Adet aralarında ara kanamalar,
  • Menopoz sonrası dönemde kanama şeklinde görülebilmektedir.

Anormal rahim kanaması haricinde; vajinal akıntı, özellikle alt bölgede olmak üzere karın ağrısı, karında bası hissi ve/veya huzursuzluk rahim kanserinin diğer belirtileridir.

Özellikle postmenopozal (menopozdan yaşlılık dönemine kadar olan dönem) bir hastada vajinal kanama ve/veya akıntı şikâyetleri mevcutsa hiç ihmal etmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmaları erken teşhis ve tedavi açısından büyük önem taşımaktadır.

Rahim (Endometrium) kanseri tanısı nasıl konulur?

Endometrium kanserinde de diğer kanserlerde olduğu gibi kesin tanı alınacak biyopsi sonrası patolojik değerlendirme neticesinde konulur. Yukarıda belirtildiği gibi şikayetleri olan bir hastanın fizik muayene ve ultrasonografik değerlendirmesi sonucunda lokal anestezi eşliğinde rahim iç duvarından bir kanül yardımı (pipel) ile doku örneği alınabilmekte ve ayırıcı tanıya gidilebilmektedir.

Hiçbir şikâyeti olmayan menopoz sonrası bir hastanın rutin kontrolleri sırasında ultrasonografide rahim iç duvar kalınlaşması ve/veya düzensizlik saptanması durumunda da biyopsi alınması gerekmektedir. Bu bağlamda her yıl düzenli kadın hastalıkları ve doğum kontrollerinin yaptırılması oldukça önemlidir. Diğer bir taraftan, meme kanseri hastalarının idame tedavisinde yaygınca kullanılmakta olan tamoksifen endometrium tabakasında yalancı bir kalınlaşmaya neden olabilmektedir. Bu hastalarda, rahim içerisinden patolojik inceleme için örnek alma mutlak endikasyonu anormal rahim kanamasının olmasıdır.

Rahim (Endometrium) kanseri evreleri nelerdir?

Rahim kanseri daha önce de belirttiği üzere sıklıkla erken dönemde şikâyetlere neden olmakta ve erken evrede (%/Evre 1) tespit edilmektedir. Bu durum erken evrede hastalığın başarıyla tedavi edilmesine olanak sağlamaktadır.

Endometrium kanserinde hastalığın yaygınlığına göre dört evre bulunmaktadır. Geç tanı konulmuş, evre yani ileri evre hastalık, yaklaşık olarak yüzde hastada saptanmaktadır ve bu olgularda beş yıllık sağ kalım oranı ciddi oranda düşmektedir. Erken evrede (Evre ) tanı almış tedavisi eksiksiz yapılmış hastalarda beş yıllık sağ kalım oranı yüzde 75’in üzerindedir.

Rahim (Endometrium) kanseri nasıl tedavi edilir? Tedavi yöntemleri nelerdir?

Rahim kanserinde temel tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahide temel olarak rahim, tüpler ve yumurtalıklar alınmakta ve cerrahi sırasında frozen dediğimiz hızlı patolojik değerlendirme yapılmaktadır.

Hızlı patolojik değerlendirme neticesinde tümörün;

  • Çapı,
  • Histolojik tipi,
  • Agresifliği,
  • Rahim kas tabakasına invazyonu ve/veya diğer bölgelere yayılımı belirlenmektedir. Bu bulgulara göre gerekirse lenf nodlarının diseksiyonu da mutlaka yapılmalıdır.

Cerrahi evreleme neticesinde alınan dokular, patolojik olarak incelenmekte ve hastalığın evresi net olarak belirlenmektedir. Evre 1b ve üzerindeki olgularda yüksek olasılıkla cerrahi sonrası (adjuvan) kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavilerinin gerekebileceği bilinmelidir.

Rahim (Endometrium) kanserinden korunmak mümkün mü?

Endometrium kanseri gelişiminde birincil faktör vücuttaki yüksek östrojenik aktivite olduğu için bu açıdan önlem alındığında ya da gerekli tedaviler planlandığında endometrium kanserinden de yüksek oranda korunma sağlanır. Bu nedenle adet düzenine dikkat edilmelidir. Eğer adet döngülerinde ciddi gecikmeler yaşanıyorsa kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gitmek ihmal edilmemelidir. Ayrıca;

  • Beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmeli,
  • Normal kiloda olmaya azami özen gösterilmeli,
  • Düzenli spor yaparak metabolizma hızını uygun seviyede tutmaya çalışılmalıdır.

Düzenli kontrollerle endometrium kanserinden yüksek oranda korunulabileceği akılda tutulmalıdır.

Unutulmamalıdır ki “FARKINDALIK HAYAT KURTARIR”

Rahim duvarı (endometrium) kalınlaşması nedeniyle endometrial kürtaj yapılan ve

patoloji sonucu basit endometrial hiperplazi çıkan hastalar takip edildiğinde 20 yılda %5 den

daha azı kanser olur. Atipisiz (malign değişim göstermeyen) vakaların büyük bir kısmı

spontan olarak geriler.

Yalnız gözlem ile tedavide gerileme olasılığı düşük olan kadınlarda ve anormal uterin

kanamalı semptomatik kadınlarda progesteron tedavisi gereklidir.

Obesite bir risk faktörüdür. Normal kiloya düşüldüğü zaman bile endometrial biopsiler

ile takip gerekir. Fakat progesteron tedavisi yapıldığında hastalığın gerileme şansı daha

fazladır.

Atipisiz Basit Endometrial Hiperplazi Tedavisi

Oral ya da lokal intrauterin progesteronlu rahim içi alet (LNG-IUS) tedavisi ile basit

endometrial hiperplazide regresyon sağlanabilir.

LNG-IUS, oral progesteron ile karşılaştırıldığı zaman daha etkili ve yan etkileri daha

azdır. LNG-IUS’i kabul etmeyen kadınlara Medroxyprogesteron mg/gün veya

Norethisterone mg/gün olacak şekilde kesintisiz progesteron tedavisi verilmelidir. Bu

tedavi en az altı ay kullanılmalıdır. Aralıklı-siklik progesteron tedavisinin etkisi daha düşük

olduğu için böyle hastalarda kullanılmaz.

Hastanın çocuk arzusu yoksa ve ilaca bağlı yan etkilerden şikayeti yoksa, LNG-IUS

mümkünse beş yıl kadar tutulmalıdır, böylece hem vajinal kanama hem de hastalığın

tekrarlama riski azalacaktır.

Hastadan ortalama altı ayda bir endometrial biopsiler alınarak histolojik durum kontrol

edilmeye çalışılır. Bu süreden daha önce anormal vajinal kanama olursa hastalığın tekrarladığı

kabul edilir ve gerekli müdahaleler zamanında yapılmalıdır.

BMI’si 35 den fazla olan (obes) ve oral progesteron tedavisi alan hastalar rölaps için

yüksek risk gurubunu teşkil ederler ve altı ayda bir endometrial biopsiler ile takip edilmelidir.

Eğer iki ard arda endometrial biopsi sonucu negatif olarak gelirse, sonra yıllık takibe

dönülebilir.

Atipi olmadığı zaman endometrial hiperplazi için histerektomi yapılması önerilmez,

çünkü histerektomi morbiditesi yüksek bir ameliyattır. Takiplerde atipik hiperplazi olursa,

progesteron tedavisine rağmen endometrial hiperplazi tekrarlarsa, bir yıllık tedaviye rağmen

histolojik gerileme olmazsa, tıbbı tedavi tamamlanmasına rağmen vajinal kanaması devam

ederse, çocuk arzusu yoksa o zaman histerektomi (rahmin cerrahi olarak çıkartılması)

önerilmelidir. Atipisiz endometrial hiperplazi için cerrahi tedavi gerektiren postmenopopozal

kadınlara total histerektomi ile birlikte bilateral salpingo oferektomi de tavsiye edilmelidir.

Postmenopozal kadınlar için, ovaryumları alma kararı hastanın durumuna göre

tartışmalı bir konu olmakla birlikte ilerde ovaryan malignansi riskini azaltabileceği için

bilateral ooferektomi düşünülmektedir.

Endometrial hiperplazi tedavisi için endometrial ablation tavsiye edilmez, çünkü

komplet ya da kalıcı endometrial yıkım sağlanamaz ve oluşan intrauterin adezyon formasyonu

ilerde endometrial histolojik takibi engelleyebilir.

Makale Yazım Tarihi:

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Endometrial Hiperplazi

Endometrial Hiperplazi-Rahim İç Zarı Kalınlaşması

 

Endometrium nedir(rahim iç zarı) ?

 

Rahimin iç kısmını döşeyen zar tabakasına endometirum adı verilir. Endometirum statik değil, sürekli yenilenme dönemleri yaşayan bir dokudur.Görevi gebelik esnasında gebelik ürününe yataklık etmek ve gebeliğin sonuna kadar onu taşımaktır.

Endometrium tabakası iki bölümden oluşur. Altta kalan 1/3'lük kısım bazal tabakadır ve yıkılmaz. Üstteki 2/3'lük kısım ise fonksiyonel tabakadır ve gebelik olmadığında dökülerek adet kanaması ile birlikte vücut dışına atılır.

Fonksiyonel tabaka adet kanamasının bitmesi ile birlikte overlerden salgılanan östrojen hormonunun etkisi ile kalınlaşmaya başlar. Bu döneme proliferasyon fazı ya da folliküler faz adı verilir. Folliküler faz adet kanaması ile birlikte başlar ve yumurtlamaya kadar (ovülasyon) devam funduszeue.info devrede hakim olan hormon östrojendir.

Yumurta hücresi overden atıldıktan sonra geride kalan kısıma corpus luteum adı verilir. Korpus luteum progesteron adı verilen hormonu salgılar. Progesteronun bir görevi de endometiumun daha fazla kalınlaşmasına engel olmaktır. Progesteron etkisi ile endometrial dokular artık büyümez fakat gelişmiş olan dokuların olgunlaşması ve sıvı salgılaması başlar. Endometriumun progesteron etkisindeki bu fazına sekretuar faz ya da luteal faz adı verilir.

Luteal faz yumurtlamadan bir sonraki adet kanamasına kadar olan zamanı temsil funduszeue.infotriumun dökülmeden durabilmesi östrojen ve progesteron adlı bu iki hormona bağlıdıfunduszeue.infok oluşmadığında corpus luteumdan olan progesteron salgısı kesilir ve endometriumun desteği ortadan kalktığı için doku dökülmeye başlar. Alttaki küçük kan damarları açığa çıkar ve kanama olur. Bu esnada yumurtalıklarda yeni yumurta gelişimi başlamıştır ve buradan yine östrojen hormonu salgılanmaktadır. Östrojen etkisi ile endometrium hızla iyileşmeye ve yeniden büyümeye başlar. Bu döngüsel değişim menopoza kadar bu şekilde devam eder. Progesteronun bu şekilde östrojeni bloke ederek endometium değişimlerini önlemesine karşılanma adı verilir. Progesteron yokluğunda ancak östrojen varlığındaki durumda görülen etkiye ise karşılanmamış östrojen etkisi denir.

 

Endometrial Hiperplazi

 

Endometrial hiperplazi olarak tanımlanan bu tablo, fazla östrojen(kadınlık hormonu) aktivitesine bağlı olarak endometriumu oluşturan hücrelerin ve salgı bezlerinin normalden fazla büyüdüğü, ve çeşitli aşamalardan geçtikten sonra habis değişikliğe uğrayabildiği kanıtlanmış bir hastalıklar funduszeue.infolaziden sorumlu tutulan progesteron ile karşılanmamış östrojen aktivitesidir. Bunun en önemli nedeni anovülasyon yani yumurtlamanın olmamasıdır. Anovülasyonun en tipik nedeni polikistik over hastalığıdır. Ayrıca dolaşımdaki östrojenin fazla olduğu şişmanlık, karaciğer hastalığı, östrojen salgılayan tümörler gibi faktörlerin varlığında da endometrial hiperplazi daha sık görülür. Dışarıdan östrojen verilen ancak buna progesteron eklenmeyen vakalarda (menopoz sonrası bazı tedavi protokollerinde olduğu gibi) normalden kat fazla sıklıkta hiperplaziye rastlanmıştır. Endometrial hiperplazide suçlanan bir başka faktör de endometrium dokusunun östrojene olan duyarlılığının artmasıdır.

 

Endometrial Hiperplazi Sınıflaması

 

yılında Gusberg endometrial hiperplaziyi hafif, orta ve ağır olarak ilk kez sınıflara ayırdı. Geçen zaman zarfında hastalığın patolojisinin daha iyi anlaşılması ile sınıflamalarda değişmiştir. Günümüzde kabul edilen sınıflama yılında WHO (Dünya Sağlık Örgütü, World Health Organisation) ve ISGP (Uluslararası Jinekolojik Patologlar Cemiyeti, International Society of Gynecological Pathologists) tarafından önerilen sınıflama kullanılmaktadır. Sınıflamada temel olarak hiperplazide yer alan hücrelerin durumları esas alınır. Bu sınıflamaya göre endometrial hiperplazi ilk önce basit ve kompleks olarak ikiye ayrılır. Bunlarda kendi aralarında atipili ve atipisiz olarak tekrar ikiye ayrılırlar. Bütün bu tanımlamalar histolojik yani hücre yapısına göre değerlendirmelerdir. Ultrason ya da muayene ile anlaşılmaları mümkün değildir. Atipik hiperplazi de kendi içinde hafif ve ağır atipi olarak yine 2 bölüme ayrılır. Atipisiz hiperplazilerde kansere dönüşüm oranı % arasında iken, atipi varlığında bu olasılık % arasında olmaktadır. Yani atipili hiperplazi bir kanser öncülüdür. Eğer hasta menopoz sonrası dönemde ise kansere dönüşüm olasılığı üreme çağındaki kadınlara göre kat fazla bulunmaktadıfunduszeue.infoiz hiperplazide kansere dönüşme süreci 10, atipili hiperplazide ise 4 yıl kadar sürmektedir.

 

Endometrial Hiperplazi Belirtileri Nelerdir

Endometrial hiperplazi progesteron ile karşılanmamış östrojen uyarısının bir sonucudur. Böyle bir durum varlığında er ya da geç hiperplazi ortaya çıkacaktır. Uzun süreli östrojen etkisinde olan endometrium kalınlaşır ve kolaylıkla dökülemez, yani hastada adet kanaması olmaz. Bu tür vakalarda en sık görülen bulgu uzun süreli adet gecikmesini takip eden  kanamalardır. Bunun dışında menometroraji olarak adlandırılan ara kanamalarla birlikte adet kanamasının uzun sürmesi ikinci sıklıkta görülen belirtidir. Bazı hastalarda ise hiçbir anormal belirti olmaz. Tanı başka bir nedenle yapılan biopsi ya da ameliyat sonrası tesadüfen konur.

 

Endometrial Hiperplazi Risk Faktörleri Nelerdir

Endometrial hiperplazi açısından en fazla risk altında olan kadınlar polikistik over sendromlu kişilerdir. Ayrıca menopoz sonrası sadece östrojen içeren ilaçlar ile tedavi olan kişilerde de risk yüfunduszeue.info fazlası olan kadınların yağ dokusunda az miktarda östrojen sentezlenir. Bu miktar zaman zaman hiperplazi geliştirmeye yeterli olabilir. Menopoza geç girenlerde de risk yüfunduszeue.info doğum yapmamış kadınlarda da daha sık görülür. Aile öyküsü pozitif olanlar, şeker hastaları, sosyokültürel düzeyi yüksek kadınlar endometrial hiperplaziye aday kişilerdir.

 

Endometrial Hiperplazi Tanısı Nasıl Konur

Endometrial hiperplazinin kesin tanısı yanlızca yapılan küretaj ve bunun patolojik incelemesi ile konabilir. Yani hastalık klinik bir tablo değil patolojik bir funduszeue.info yıllarda transvajinal ultrasonografinin yaygın kullanımı ile endometrial kalınlık rahatlıkla ölçülebilir hale gelmişfunduszeue.infoaginal Ultrasonografi tanıya yardımcıdır.

 

Endometrial Hiperplazi Tedavisi Nasıldır

Endometrial hiperplazide şişmanlık risk faktörü olduğundan kişi kilo vermeye yönlendirilmelidir.Eğer hiperplazi polikistik over gibi yumurtlama bozukuğuna bağlı ise altta yatan sebebin giderilmesi sorunu çözebilir. Kesin tedavi, hiperplazinin tipi ve hastanın yaşına göre planlanır. Atipisiz hiperplazilerde eğer kadın üreme çağında ise tıbbi tedavi tercih edilir. Bu hastalarda tanı amaçlı yapılan küretaj aynı zamanda tedavi de sağlar. Küretaj ve aylık ilaç tedavisine cevap %90 civarındadıfunduszeue.infoz sonrası dönemde ise rahimin alınması en uygun tedavi seçeneğidir. Atipili hiperplazi menopoz sonrası dönemde ya da menopoza yakın yaşlarda saptandığında çok fazla zaman kaybetmeden cerrahi uygulanması bazen son derece önemli olabilmektedir. Çocuk isteyen ancak atipili hiperplazi saptanan kadınlarda ise verilecek karar çok kritiktir. Bunlarda yüksek doz ilaç tedavisi yakın takip altında denenebilir.

Tipi ne olursa olsun hiperplazilerin tıbbi tedavisi sırasında takip son derece önemlidir. Bu vakalar tedavi sonrası kontrol amaçlı küretaj yapılmalı ve hastalığın son durumu tespit edilmelidir. Gerilemeyen vakalarda cerrahi tedavi düşünülmelidir

 

Bandırma özel Hastane-hastane-kadın-doğum-özel -muayenehane-tıp-merkezi

 

Bandırma jinekolog özel muayenehane

Endometrial Hiperplazi (Rahim Duvarı Kalınlaşması)

Endometrial Hiperplazi (Rahim Duvarı Kalınlaşması) Belirtileri Nelerdir?

Östrojen hormonunun çalışması sırasında progestan hormonuyla bir araya gelmemesi sonucunda hücre sayısında artış denilen hiperplazi meydana gelir. Rahim duvarı kalınlığının 7 mm ve üzeri ölçümlerde tanı konulabilir. Bu durumun başlıca sebeplerinden bir tanesi polikistik over hastalığıdır. Polikistik over hastalığı yumurtlamanın olmaması anlamına geliyor. Kadınlık hormonunu salgılayan tümör, obezite, karaciğer hastalığı gibi durumlarda da rahim duvarı kalınlaşması sık görülebilir.

Endometrial hiperplazinin en önemli belirtilerinden bir tanesi adet kanamasının gecikmesidir. Progesteron ile karşılaşmayan kadınlık hormonu(östrojen) rahim duvarını kalınlaştırır. Bu nedenle hastada regl dönemi gecikmeye uğrar. Diğer bir endometrial hiperplazin belirtisi de adet kanamasının normal süresinden daha uzun sürmesidir.

Bu iki belirtinin dışında bazı kadınlarda hiçbir belirtiyle karşılaşılmaz. Ancak yapılan biyopsi ya da ameliyat sonrası tesadüf eseri hastalık anlaşılır.

Endometrial Hiperplazi Çeşitleri Nelerdir?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yılında hücrelerin durumlarına göre yapılan hiperplazi çeşitlendirmesi hala geçerliliğini korumaktadır. Basit ve kompleks diye ikiye ayrılan rahim duvarı kalınlaşması dediğimiz endomtrial hiperplazi tanısı hücre yapısına göre karar verilir. Basit ve kompleks ayrımı da kendi aralarında atipili ve atipisiz olarak ikiye ayrılır. Bu türlerin ultrason veya muayene sırasında belli olmasına imkan yoktur.

Değişime uğramış hücrelerin görünmeye başladığı Atipili hiperplaziler kanser belirtisi sergilemektedirler. Bu hiperplazilerde kansere dönüşüm oranı %8 ile %29 arasında değişim göstermektedir. Bu da atipili hiperplazinin kanser öncesi durum olduğunu belirtir. Atipili hiperplazi daha çok menopoza girmiş kadınlarda görülür. Atipili hiperplazili bir hastada kansere dönüşüm süresi 3 -4 yıldır.

Atipisiz hiperplazilerde kansere dönüşüm oranı %1 ile %3 arası değişim gösterirken, bu süreç 10 yıla kadar uzamaktadır.

Endometrial Hiperplazi (Rahim Duvarı Kalınlaşması) Tanısı Nasıl Konur?

Patolojik bir inceleme için yapılacak olan rahim içi örneği alma dediğimiz kürtaj ile endometrial hiperplazinin (rahim duvarı kalınlaşmasının) tanısı konabilir. Endometrial hiperplaziden şüphelenilen diğer bir durum da aynı gün içerisinde transvajinal ultrasonografiyle rahim iç tabakasının ölçümlerinde normalden fazla bir kalınlıkla karşılaşılmasındır.

Endometrial Hiperplazi (Rahim Duvarı Kalınlaşması) Tedavisi Nedir?

Endometrial hiperplazinin çeşidinin(atipili, atipisiz) ne olduğuna bakılmasızın tedavi edilmesi gerekmektedir. Obezite sorunu yaşayan kadınların böyle bir durumda acil olarak zayıflaması gerekmektedir. Fakat Rahim duvarı kalınlaşması polikistik overe bağlıysa hastalığın altında oluşan sebepler çok iyi gözlemlenmeli araştırılmalıdır.  Böyle durumlarda tedaviye başlangıçtaki en önemli olay hastanın takiplerinin en detaylı bir biçimde yapılmasıdır. Yapılan takipler sonucu hiperplazide değişim yoksa öncelik olarak cerrahi müdahale edilmelidir. Fakat endometrial hiperplazinin kesin tedavi yönteminin bulunması için hastanın yaşı göz önünde bulundurulmalıdır.

Endometrial hiperplazi çeşidi atipisiz ve hastanın da üreme yaşı devam ediyorsa tıbbi tedaviden yana olunmalıdır. Bu tip hastalarda tanı konması için başta yapılan kürtaj tedavi etkisi de gösterebilir. Genelde üreme çağında olan hastalarda kürtaj ve daha sonrasında 3 ile 6 ay arasında süren ilaç tedavisiyle hastalığın %90’nı silinebilir. Bu evrede çoğu zaman progesteron hormonu ile rahim duvarı kalınlığının eski haline dönmesi beklenir.

Üreme çağını geçmiş, menopoz yaşayan kadınlar içinse en kesin çözüm rahmin alınmasıyla olur. Fakat atipili çeşidi görülen, üreme dönemi devam eden ve menopoza yakın dönemlerini yaşayan kadınlarda ise mutlaka cerrahi yönteme başvurulmalıdır.  Üreme dönemi devam eden ve bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarında ise verilecek kararın çok iyi araştırılıp, düşünülüp verilmesi gerekir. Böyle durumlarda hasta yüksek dozda ilaç tedavisiyle çok iyi takip edilmelidir. Fakat yine de doğumla birlikte rahim alınabilir.

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası