nazar duası hasede anlamı / Nazar duaları - Dinimiz İslam

Nazar Duası Hasede Anlamı

nazar duası hasede anlamı

Gündelik yaşantı içerisinde birileri tarafından beğenilmek ve göze gelmek, kişi üzerinde her ne kadar güzel bir his uyandırsa da devamında getirebileceği maddi-manevi sıkıntılar bakımından kişinin kendini koruması gereken bir durumdur. Basit bir meseleymiş gibi algılanan ama kişiyi ölüme bile sürükleyebilecek etkileri olan kem bakışlar, insanı derinden etkileyebilecek iç sıkıntılarına, maddi çöküşlere veya işlerin bir türlü rast gitmemesi gibi çeşitli sorunların oluşumuna yol açabilmektedir. Toplum içerisinde nazara gelmek ya da nazar değdi gibi sıkça duyduğumuz cümlelerde genellikle mavi gözlü ve keskin bakışlı kimseler tarafından uğranıldığına inanılır. Bu kimselerden başka kimselere, çocuğa, güzel nesneye bakması ile oluşan olağan dışı olumsuz etki, zarar, hastalık ve sıkıntılarla bağdaştırılır. Nazar değdiği düşünülen kişi kendinde anormal durumlar, hastalıklar, iç sıkıntısı gibi durumları zuhur edebilir. Batıl bir inanış olmayıp dinimizde de gerçekten nazarın insanı derinden sarsabilecek ölçüde etkili olduğuna değinen Peygamber Efendimiz (SAV) bazı hadis-i şeriflerinde nazarın bu denli etkisi üzerinde durmuştur. Alemlere rahmet olan Sevgili Peygamberimiz (SAV) göz, bakış ve bakma anlamına gelen'nazar' kavramı için “Göz değmesi gerçektir.” (Buhârî, Tıb, 36; Müslim, Selâm, 41) hadis-i şerifini buyurmuştur. Hatta rivayetlere göre Peygamber Efendimiz (SAV), yüzünde sarılık gördüğü bir kimse için “Buna dua okuyun, çünkü kendisinde nazar var”diyerek nazarın gerçek olduğunu vurgulamıştır. (Buhari, Tıbb, 34) 

NAZAR EN ÇOK KİMLERE DEĞER? NAZARA KARŞI ÖNLEMLER

TIKLA OKU: BEBEKLER NEDEN ÇOK GÜZEL KOKAR? CENNET KOKUSU

bebeklere nazar değmemesi için dualar

Toplum içerisinde nazar değmeye yatkın olup başkalarının nakışlarından en çok etkilenen kimseler bebekler, çocuklar ve hamilelerdir. Özellikle şirinlikleriyle dilden dile dolaşan bebek ve çocuklar bilinçsizce bile olsa kem gözlü kimselerin nazarına karşı oldukça savunmasızlardır. Normalde çok uslu ve sakin olan bir bebek, kalabalık bir misafir ziyareti sonrasında nedensizce ağlama nöbetlerine ya da huysuzlanmalara girebilir. İlk etapta nazar olduğunu anlayamayan aileler, bebeklerinin ya da çocuklarının acaba bir sağlık probleminin mi olup olmadığını düşünmeleri de oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Gerekli tespitler yapılmış ve çocuğun olumsuz etkilenmesini sağlayacak bir faktör bulunmamışsa bu durumdan sonra akla ilk gelecek şeylerden biri nazardır.

Peki aileler bu durumda ne yapmalı? Bebek ve çocuklar nazara karşı nasıl korunulur? Bebekler için okunabilecek nazar duaları neler? Nazar değen kişiye hangi dualar okunur? İşte cevabı

NAZAR DEĞMESİ NASIL ANLAŞILIR? ÜZERİNİZDE NAZAR OLDUĞUNU GÖSTEREN BELİRTİLER NELER? HASET VE NAZAR BELİRTİLERİ

Nazar değdiği nasıl anlaşılır? Nazar belirtileri

Kişinin üzerinde nazar olup olmadığını anlamanın en basit yolu devamlı uykunun gelmesidir. Yeterli uyku almasına rağmen uykusuzluk ve yorgunluk hissediyorsanız sebebi nazar olabilir. Hatta üzerine nazar olduğunu düşünen kişinin karşısındakine olumsuz enerji yayarak esnemeye neden olmasının da bundan kaynaklı olduğu düşünülür. Nazar olduğunu anlamanın başka yolu da normalde sakarsanız bile bu durumun yaygınlaşmasıdır. Devamlı bir şeyin bozulması ya da kırılması nazarın belirtilerindendir.

Günlük hayatınızda aynı kelimeyi, cümleyi ya da şarkıyı devamlı tekrarlıyorsanız, olmadık yerlerde bunu söylemek nazar ile bağdaştırılmaktadır.

NAZAR MUSKASI NEDİR? NAZAR MUSKASI KORUYUCU MU? NAZAR MUSKASI NASIL YAZILIR?

Bebekleri, çocukları ya da yetişkinleri nazardan korumak için uygulanan önlemlerden biri de muska hazırlamaktır. Kuran-ı Kerimden bir ya da birkaç sure ya da dualar hoca tarafından bir kâğıda yazıldıktan sonra bunu üçgen gibi yapıp 7 kat muşambaya sarılmasıyla oluşan muska, bez kılıf içerisinde omuzda, boyunda veya koyunda taşınır. 

Nazar muskası nedir? Nazar muskası nasıl hazırlanır? Nazar muskası duası

NAZAR BONCUĞU TAKMAK CAİZ Mİ? SÜS AMACIYLA NAZAR BONCUĞU TAKMAK GÜNAH MI?

evde süs nazar boncuğu kullanmak caiz mi

Geçmişten günümüze uzanan yalan yanlış batıl inançlardan birisi de nazardan korunmak amacıyla satılan nazar boncuklu takı ya da süslerine itibar etmektir. Dini inançlarımıza göre bizi Allah (c.c)'dan başkasına yönelterek medet ummamıza sevk edecek inanç ve davranışların hepsi yasaktır. Yalnızca Allah'tan bekleyip ona yönelmemiz gerektiği konusunda bilinçli olmalı ve bu gibi batıl uydurmalardan sakınmamız gerekmektedir. Öyle ki Peygamber Efendimiz (SAV)'in “Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XXVIII, ) buyurduğu bilinmektedir. Bir başka  hadis-i şerifte ise nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki sağladığı gözüyle bakanın Allah’a ortak koşmuş olacağı ifade edilmiştir (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XXVIII, ).

Kem gözlü kötü bakışlardan korunmak için böyle yalan yanlış inanışlara inanmak yerine salih ve samimi bir şekilde Allah'a yapılabilecek olan dua kesinlikle daha doğru olacaktır. Nazardan korunmak için böyle hurafeleri terk edip Efendimiz (SAV)'in nazardan korunmak için okuduğu duaları bilmek işinizi kolaylaştırabilir. Peki bu dualar hangileri? Nazardan korunma duaları neler?

NAZAR GERÇEKTE VAR MI? NAZAR DEĞEN KİŞİYE OKUNACAK DUALAR

nazara karşı okunacak en etkili dualar

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (SAV)'İN TORUNLARINI NAZARDAN KORUMAK İÇİN OKUDUĞU DUA! ARAPÇA NAZAR DUASI

Peygamber Efendimiz (SAV)'in göz nuru olan biricik torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i nazardan korumak amacıyla dualar ettiği bilinmektedir.

ANLAMI:İkinizi de (Hasan ve Hüseyin r.a.) bütün şeytanların, zehirli mahlukatın ve nazarı isabet eden kötü gözden (göz değmesinden) Allâhü Teâlanın kelimât-ı tâmmesine (noksansız kelimelerine) sığındırırım.

Yine, Hz. Âişe (r.a) rivayetine göre Resulullah (SAV) şöyle buyuruyor: “Nazardan Allah’a sığınınız. Çünkü göz (değmesi) gerçektir” (İbn Mace, Tıb, 32; Buhari, Tıb, 36; Müslim, Selâm, 41).

Peygamber Efendimiz (SAV)'in nazara karşı Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûrelerini okuduğu; ashabına da bu surelerin okunmasını önerdiği rivayet edilmiştir. (Tirmizî, Tıb, 16; İbn Mâce, Tıb, 32). 

nazar duası

FELAK SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU:

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Kul e'ûzü birabbil felak
2- Min şerri mâ halak
3- Ve min şerri ğasikın izâ vekab
4- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad
5- Ve min şerri hâsidin izâ hased

FELAK SURESİ ANLAMI:

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- De ki: "Sığınırım o sabahın Rabbine,
2- Yarattığı şeylerin şerrinden,
3- Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,
4- o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden
5- ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!"

nazar duası

NAS SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU:

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Kul e'ûzü birabbinnâs
2- Melikinnâs
3- İlâhinnâs
4- Min şerrilvesvâsilhannâs
5- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
6- Minelcinneti vennâs

NAS SURESİ ANLAMI:

1- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2- İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine),
3- İnsanların İlâhına.
4- O sinsi vesvesenin şerrinden,
5- O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler)fısıldar.
6- Gerek cinlerden,gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!

HADİS-İ ŞERİF: “Göz değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir.”  Keşfü’l-Hafâ, 2: 76 

NAZAR DEĞMEMESİ İÇİN NE DENİLMELİ? PEYGAMBERİMİZİN NAZAR DUASI

peygamberimizin nazar duaları

Peygamber Efendimiz (SAV) nazardan bahseden bir hadis-i şerifinde nazar değmemesi için söylenilmesi gereken zikri şu şekilde ifade etmektedir:

“Kim hoşuna giden bir şey görür de; ‘Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh’ (Allah’ın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, VI, )

Efendimiz SAV kendisini nazardan korumak için "Cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırım" şekline benzer dualarla cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırdı. Daha sonralarında Muavvezatân nazil olunca bu sureleri okumaya başlayarak diğer duaları terketti" (İbn Mace, Tıb, 34).

nazardan korunmak için ne yapılmalı?

BEBEK VE ÇOCUKLARI NAZARDAN NASIL KORUMALIYIZ?

- Çağımızın en büyük sorunu haline gelen gösterişli trend bebek partileri, etkinliğe katılacak olan davetlilerin ilgi ve dikkat odağını bebeğe çekecektir. Özellikle de bebeğinizin kırkı çıkmadan kalabalık mekanlarda gezdirmeyin.

- Sosyal medya hesaplarınıza bebek ya da çocuklarınızın fotoğraflarını yayınlamayın.

- Ayetel Kürsi, Fatiha, Felak ve Nas sureleri çocuğun üzerine okunup üflenebilir.

- Dua etmenin yanı sıra eve gelen misafirlere “maşaallah”, “barekallah” demelerini rica edin.

- Çocuğunuzu ya da bebeğinizi dikkat çekecek şekilde aşırı süsleyip gezdirmeyin.

- Kehf suresinin ayetinde geçen “Bağına girdiğin zaman, ‘Maşaallah, Allah’tan başka kuvvet yoktur’ demen gerekmez miydi?” ifadesi güzel bir şey gördüğümüz zaman Maşaallah denilmesinin gerektiğini ifade eder.

NAZAR İÇİN HANGİ DUALAR OKUNABİLİR? NAZAR DEĞMEMESİ İÇİN OKUNABİLİR DUALAR

Nazar değen kişiye hangi dualar okunur?

Peygamber Efendimiz (SAV)'in pek çok hadis-i şerifinde gördüğümüz gibi gerçek hayatta var olduğu kesin olan nazar durumunda Kuran-ı Kerim'de geçen bazı sureler okunabilir. Örnek vermek gerekirse Kalem Suresinin ve ayetlerine hatta 'Nazar Duası' da denilebilen bu suredeki nazar ayetleri şunlardır:

Kalem suresi

KALEM SURESİ TÜRKÇESİ:

Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semiûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn (mecnûnun). Ve mâ huve illâ zikrun lil âlemîn (âlemîne).

KALEM SURESİ MANASI:
“Şüphesiz inkar edenler Zikr’i (Kur’-an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar. Halbuki o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.”

Ayetel kürsi

AYETEL KÜRSİ TÜRKÇESİ:

Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm,
lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih,
ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm,
velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard,
velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.

AYETEL KÜRSİ MANASI:

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.

1- Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.

RAHATLATAN ESMAÜL HÜSNA ZİKİRLERİ

Nazar / göz değmesi insanı öldürür mü?

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

İnsanı tesir altına alan, hasta eden bazı vak’alar vardır ki, tıp ilmi bunlar için kesin teşhise varamamıştır. Gerçek sebebi hakkında da açık bir bilgi verememektedir. İşte bunlardan birisi de “nazar etme,” “göz değme”dir. Nazarın gerçek olduğu, nazar edilen kimsenin hastalanmasına, hattâ ölümüne sebep olduğu da bilinen ve kabul edilen bir hakikattir.

Nazarın gerçek olduğunu ve insanın kaderiyle yakından alâkasının bulunduğunu ifade eden Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmaktadır:

“Nazar haktır, kader ile yarışan bir şey olsaydı, nazar değme işi yarışıp onu geçerdi (kaderi değiştirirdi).” (Müslim, Selâm: 42; İbni Mâce, Tıb: 3)

Nazarın kaderle her ne kadar alâkası varsa da onun tesirini yaratan yine Cenab-ı Hakk'tır. Yoksa bizzat nazar eden kişi o hadiseyi meydana getirmiş değildir. Nazarı keskin olan kimse bir şeye baktığı anda Cenab-ı Hak o şeyde zararı yaratmaktadır. Çünkü iyiliği de kötülüğü de yaratan Allah’tır. Allah’ın iradesi dışında hiçbir şey meydana gelmez.

Nazar etmenin, ölümü, kişinin helâk olmasını netice veren cihetini Peygamberimiz (asm)'den öğreniyoruz. Câbir bin Abdullah’ın rivayet ettiği hadiste şöyle buyurulmaktadır:

“Göz değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir.” [Keşfü’l-Hafâ, 2: 76 (Ebû Naim’den naklen)]

Böylece, nazara uğrayan deve nasıl ki ölüp, eti tencereye konuyorsa, aynı şekilde nazar edilen kişi de hayatından olup mezara girebilmektedir. Hadis-i şeriften nazarın tesirinin yalnız insana bağlı kalmadığı, bütün canlılara, hattâ insanı dikkatini çeken hertürlü şeye de zarar verebildiği anlaşılmaktadır.

Asr-ı saadet'te geçen, nazarla ilgili bir hadiseden, mü’minin beğendiği bir şey karşısında nasıl davranması, neler söylemesi gerektiği, nazar etmenin din kardeşini öldürme sayılacağı, nazara uğrayan ve nazar eden kimsenin neler yapması gerektiği hususunda geniş bilgiler çıkarmak mümkündür.

Sahabîlerden Amr bin Rebia, Sehl bin Huneyf’i yıkanırken görür, nazar eder. Sehl çarpılmış gibi yere yıkılır. Alıp Peygamberimiz (asm)'in bulunduğu yere götürürler. Durumu öğrenen Peygamberimiz (asm) “Kimden şüphe ediyorsunuz?” diye sorar. Sahabîler, Amr bin Rebia’nın ismini verirler. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) Amr’ı azarlayarak,

“Sizden biriniz neden din kardeşini öldürüyor? Biriniz kardeşinde beğendiği, hoşuna gittiği bir şey gördüğü zaman, ona mübarek olması için dua etsin (Mâşallah, Bârekallah gibi sözler söylesin)” buyurur.

Daha sonra Peygamberimiz (asm) bir miktar su ister ve nazar eden Amr’ın abdest almasını emreder. (İbni Mâce, Tıb: 32, Müsned, 3: )

Bir nevi abdest olan bu tatbikatı fıkıh âlimlerimiz şöyle tarif ederler: Bir kabın içine su konur. Nazar eden kimse bir avuç alır, ağzını çalkar, suyu kabın içine püskürtür. Sonra aynı sudan alarak yüzünü yıkar, sonra sol eliyle su alarak sağ elini yıkar, sağ eliyle de alarak sol elini bileklere kadar yıkar. Daha sonra sağ ve sol dirseklerini yıkar. Sonra dirseğini ve omuzu arasını yıkar. Sonra ayaklarını, sağ ve sol dizini yıkar. Elini ve ayaklarını yıkarken, kolunu ve dizinden aşağısını yıkamaz. Daha sonra sağ böğrünü aşağı doğru yıkar. Bütün bu organlarını yıkadıktan sonra su aynı kapta biriktirilir. Nazar eden kişi bu işi tamamladıktan sonra su kabını alarak nazar ettiği şahsın arkasında durup başına döker.(Neyevi, Şerh-u Sahih-i Müslim, 14 % ) Kullanılan bu su pis sayılmamaktadır. Bunu Peygamberimizin (asm) bizzat kendi tatbikatından anlamaktayız.

Peygamberimizin kısaca tarif ettiği ve âlimler tarafından da genişçe izah edilen bu yıkamanın bilinmeyen pek çok hikmeti, şüphesiz, vardır. En azından nazar şüphesini gidermek için bu sünneti yapmak gerekir. Bu yıkama ve dökme işi sahabîler tarafından da zaman zaman tatbik edilmiştir.

Bu iş yapıldıktan sonra nazar eden kimse bereket duasında bulunarak, “Mâşallah, Lâ kuvvete illâ billah” derse, meydana gelebilecek zararı Allah’ın gidereceği bildirilmektedir. Zaten bu yıkama işinin yapılması bir nevi fiilî duadır. Tesir ve şifa ise Allah’tan beklenmelidir.

Nazardan ve ondan gelebilecek şerden Allah’a sığınmalıdır. Hz. Âişe (ra)’den öğrendiğimize göre, Peygamberimiz (asm) ona göz değmesine karşı rukye yapmasını (dua okumasını) emretmiştir.(İbni Mâce, Tıb: 34)

Başka bir hadiste,  “Nazardan Allah’a sığınınız” (age., Tıb: 32) buyurularak, şifayı Allah’tan istememiz tavsiye edilmektedir.

Peygamberimiz (asm)'in göz değmesi karşısında ondan korunmak için hangi duaları okuduğunu ve neler yaptığını Ebû Said el-Hudrî (r.a.) şöyle anlatmaktadır:

“Resulullah (a.s.m.) (Cinlerin ve insanların nazarından Allah’a sığınırım, gibi dualarla) cinlerin nazarından, sonra da insanların nazarından Allah’a iltica ederdi. Sonra Muavvizetân (Felâk ve Nâs Sûreleri) inince, bu sûrelere devam etti. Diğer duaları terk etti.” (age., Tıb: 34)

Şu halde, nazar eden ve zarar verenler yalnız insanlar değildir. Aynı zamanda cinler de nazar edip, insana zarar vermektedir. “Cinlerin nazarı oktan daha sür’atli geçer.” diyen bazı âlimler göz değmesini, cinlerin çarpması ve nazar etmesi mânâsında da anlamaktadırlar.

Peygamberimiz (asm)'in tatbik ve tavsiye ettiği mânevî ilaçlardan başka yollara başvurup şifa aramak mü’mine yakışmaz. Cahiliye devrinde Araplar bazı hastalıklardan dolayı boyunlarına ve kollarına çeşitli âlet ve boncuklar takarlardı. Deva ve şifayı da o taktıkları şeylerden beklerlerdi. Şirk kokan, inancına uymayan bu nevi işleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Kim bir şey takarsa, bütün işleri o taktığı şeye teslim edilir.” (Tirmizi, Tıb: 24)

Böylece takılan o şeyin bir fayda vermeyeceği, ayrıca kişinin bütün ümidini bizzat ona bağlamasıyla da inancına zarar geleceği anlaşılmış oluyor.

Nazardan korunmak için mânâsı bilinmeyen bazı muskalar yazıp kullanmak veya “nazar boncukları” takmak İslâm inancına uymayan bâtıl âdetlerdir. Bu gibi şeyleri insanın takınması caiz olmadığı gibi, bir hayvana veya bir eşya üzerine takmak da aynı şekilde meşru değildir. Peygamberimiz (asm)'in haram saydığı bazı şeyler arasında nazarlık takınmak da sayılmaktadır.(Neseî, Zînet: 17)

Bu işlere benzeyen ve halk arasında "mum eritmek", "kurşun dökmek" veya "ot yakıp hastanın başının üzerinde gezdirmek" gibi hiçbir mânâsı olmayan tatbikatlara tevessül etmemek lâzımdır. Çünkü Cenab-ı Hak her türlü derdi verirken, meşru olarak dermanını da yaratmıştır.

Mü’min ölçü olarak sünneti almalı, o çizgiden çıkmamaya çalışmalıdır. İstikamet ancak bu yolla mümkündür.(bk. Mehmed Paksu, Helal-Haram)

Cevap 2:

Nazardan Korunma Tedbirleri

Nazara karşı su ile tedaviyi Peygamberimiz uygulamıştır. Ancak büyü veya nazara karşı sirke ile tedavi uygulamasını bilmiyoruz.

Gözdeğmesi (nazar) illetine yakalanmadan önce korunmak için şu tedbirler alınmalıdır:

1) BİRİNCİ TEDBİR: Sabah ve akşam koruyucu dua, evrad ve zikirlere devam edilmelidir.

Onları okuyan kimseyi Allah (c.c.) nazardan muhafaza buyurur. Okunacak sure ve dualar çoktur.

Bazıları şunlardır: Fatiha Suresi, Ayetü'l-Kürsî, Felâk Suresi, Nâs Suresi,

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in okuduğu muhtelif dualar. Nazara karşı şu duayı okumalıdır:

"Yarattığı şeylerin şerrinden Allah (c. c.)' in tam olan kelimelerine sığınırım." (Ebu Davûd, Tıp, 19; Dârimî, İsti'zan, 48; Muvatta, İsti'zan, 34; Ahmed b. Hanbel, 4/)

Yine şu duayı okumalıdır:

"Bütün şeytanlardan, zararlı hayvanlardan, Kem gözlerden Allah (c.c.)'ın tam olan kelimelerine sığınırım.

Hiçbir iyinin ve kötünün yapamadığı ve Allah (c. c.) 'in yaratıp vücuda getirdiği bütün şerlerin şerrinden,

Gökten inenlerin ve göğe çıkanların şerrinden,

Yerde bitenlerin ve yerden çıkanların şerrinden,

Gecenin ve gündüzün fitnelerinin şerrinden,

İyilik için kapı çalan hariç, gece ve gündüz her kapı çalanın şerrinden Allah (c. c.) 'ın tam olan kelimelerine sığınırım.

Ey Rahman (olan Allah'ım)." (Buharî, Kitabü'l-Enbiya, 10; Müslim, Kitabu'z-Zikr, 54, 55) 

Yine şu ayeti okumalıdır:

"Doğrusu inkâr edenler, Kur'an'ı duydukları vakit (sana olan düşmanlıklarından dolayı) neredeyse gözleri ile seni yere sereceklerdi! Hâlâ da (senin için) mutlaka o, delidir, diyorlar. Halbuki Kur'an, bütün âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir."(Kalem, 68/51, )

İnsanların ahvâline bakan kimse, nazar konusunda onlarda bir umursamazlık olduğunu görür. Oysa ki, bilhassa bebeklerin ve küçük çocukların şeriata uygun dualarla nazardan korunmaları gerekir.

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.)'ı şu dua ile koruyordu:

"Sizi, bütün şeytanlardan, zararlı hayvanlardan, kem gözlerden, Allah (c.c.)'ın tam olan kelimelerine sığındırırım." (Buharî, Abdullah b. Abbas'dan rivayet etmiştir.)

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, torunları olan Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.)'a hitaben yine şöyle derdi:

"Şüphesiz ki, sizin atanız (İbrahim Aleyhisselâm) İsmail'i ve İshak'ı onlarla koruyordu." (Buharî, İbn-i Abbas'dan rivayet etmiştir.)

2) İKİNCİ TEDBİR: Nazar değmesinden korunma yollarından biri de, korktuğu ve şüphelendiği kişilerin yanında güzelliklerini teşhir etmemelidir.

Hafız el-Bağavî "Şerhü's-Sünne" eserinde anlattığına göre, Hz. Osman b. Affan (r.a.) çok güzel bir çocuk görmüştü. Bunun üzerine, onu nazardan korumak için çocuğun velisine şöyle dedi: "Bu çocuğun çenesine siyah boya sürerek onun güzelliğini kamufle ediniz."

3) ÜÇÜNCÜ TEDBİR: Göz değmesinden korunma yollarından biri de görüp beğendiği bir şey hakkında, gören kişinin bereketle dua etmesidir.

Bir kimse, kendi gözünün başkasına zarar vermesinden korkarsa, ona baktığı zaman şöyle demelidir:

"Allah (c.c.) onu sana mübarek etsin."(Benzer ifade ile bk. Ebu Davud. Nikâh, 36; Tirmizî, Nikâh, 7; İbn-i Mâce, Ezan, 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/)

Veya şöyle demelidir:

"Ya Rabbi! Ona mübarek eyle."(Benzer ifade ile bk. Müslim, Zühd, 74; Ebu Davud, Vitir, 31; Nesaî, Zekât, 12; İbn-i Mâce, Zühd, 8; Ahmed b. Hanbel, müsned, 3/, , 5/)

Yahut şöyle demelidir: "Mâşâallah (Allah ne güzel yapmış) Allah'tan başka kuvvet (sahibi) yoktur." (Ebu Davud, Edeb, )

Ya da buna benzer dualar etmelidir. O zaman Allah (c.c.)'ın izni ile zarar defolur gider.

Kendi nefsinden, başkasına nazar değmiş olmasından şüphelenen ve endişe duyan kimsenin yapması gereken şey, Allah (c.c.)'dan korkması ve gözdeğmesine sebep olabilecek şeylerden sakınmasıdır. Bunun için Allah (c.c.)'ı çokça zikretmeye devam etmelidir. İnsanlardan hoşa giden bir şey gördüğü zaman Allah (c.c.)'dan, onu mübarek kılmasını dilemelidir.

Yüce Allah (c.c.)'ın, insanlara vermiş olduğu nimetlere kesin olarak hased etmemelidir. Çünkü, eğer onlara hased ederse, sanki Rabbine karşı itirazda bulunmuş gibi olur.

Cevap 3:

Nazar Değmesinden Sonra

Yukarıda, nazar değmemesi için alınacak tedbirler ve korunma çareleri açıklanmıştı. Nazar değdikten sonra da şeriata uygun çareler vardır. Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde bu hususa işaret eden deliller bulunmaktadır.

Yine şu sure ve ayetler, dua maksadıyla okunmalıdır:

a) Fatiha Suresi,
b) Ayetü'l-Kürsî,
c) Felâk Suresi,
d) Nâs Suresi,

e) Ayrıca Cebrail Aleyhisselâm'ın, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'e okuduğu ve öğrettiği şu dua okunmalıdır:

"Allah (c. c.) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim). Sana eziyet veren her şeyin şerrinden, her nefsin yahut hased edenin kem gözünün şerrinden Allah (c.c.) sana şifa versin. Allah (c.c.)'in ismi ile sana rukye ederim." (Buharî, Kitabu't-Tıb, 38; Müslim, Kitabu's-Selam, 40; Ebu Davud, Kitabu't-Tıb. 19; Tirmizî, Kitabu'l-Cenâiz, 4; İbn-i Mâce. Kitabu't-Tıb, 37; Ahmed b. Hanbel, Müsned. 6/)

Yine Resûlüllah (s. a.v.) Efendimiz'in bir hastalığı olduğu zaman Cebrail Aleyhisselâm gelir ve şu duayı okurdu:

"Allah (c.c.) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim). Allah (c.c.) bütün hastalıklardan sana şifa versin. Hased ettiği zaman hased edenin şerrinden ve bütün kem gözlülerin şerrinden (seni korusun.)" [Müslim, Hz. Âişe (r.a.)'dan rivayet .etmiştir.]

Bazı İslâm büyüklerinden nakledilmiştir ki; gözden sakınmanın şartı, iyilikleri, güzellikleri, zînetleri gizlemektir. Bir kimsenin kendisini, ailesini veya çocuğunu süsleyip el âleme teşhir etmesi uygun değildir. Allâme İbnu'l-Kayyım diyor ki:

"Kim bu duaları okuyup tecrübe ederse, faydasının derecesini ve ona ne kadar çok ihtiyaç bulunduğunu anlar. Bu dualar, nazar edenin tesirine mâni olur. Onu okuyan kimsenin imanının kuvvet derecesine göre nazarın etkisini giderir. Çünkü bu dualar silahdır. Silah ise, kullanana göre etkili olur."

Abdullah es-Sâcî (r.a.)'ın anlattığına göre, kendisinin çok güzel bir devesi vardı.

Birgün devesine binerek yol arkadaşları ile beraber sefere çıktı. Yolculardan biri vardı ki, gözü değerdi. Bu durumu bilenler Abdullah'ı uyardılar. Devesini o adamın gözünden sakınmasını söylediler. Abdullah o adamın, devesine bir zarar veremeyeceğini söyleyip pek aldırmadı. Abdullah'ın sözlerini ve davranışını da o adama anlattılar. Adam, kendisini ispat etmek için Abdullah'ı kollamaya başladı. Bir mola sırasında Abdullah oradan ayrılınca, adam hemen gelerek deveye nazar etti. Biraz sonra deve hastalanıp yere düştü. O sırada Abdullah da çıkageldi. Deveyi o vaziyette görünce neler olduğunu sordu.

Dediler ki: "Sen gidince hemen o adam gelip deveye nazar etti. Hayvana bakınca o da bu hâle geldi."

Bunun üzerine Abdullah: "O adamı bana gösterin" dedi. Onlar da gösterdiler. Abdullah, adamın yanına varıp karşısında durdu. Sonra şu duayı okudu:

"Allah (c.c.)'ın ismiyle hapsedenin hapsinden, kuru taşın (şerrinden), yakıcı kıvılcımın (şerrinden Allah 'c.c.)'a sığınırım). Nazar edenin gözdeğmesi, kendi aleyhine dönsün ve en sevdiği kişinin üzerine dönsün."

"Gözünü çevirip de (sema' ya) bak! Bir bozukluk görüyor musun? Sonragözünü iki kez çevir de yine bak. Göz hor, hakir, bitkin ve ümidini kesmiş olarak tekrar sana döner." (Bu duanın son kısmı, Mülk Suresi'nin 3. ce 4. ayetleridir. bk. Mülk, 67/)

Abdullah es-Sâcî bu duayı okuyunca gözdeğmesi kalktı. Allah (c.c.)'ın izni ile devesi iyileşti.

Cevap 4:

UYARILAR

1) BİRİNCİ UYARI: Gözdeğmesi (nazar) bazan insanlardan olur, bazen de cinlerden olur.

Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (r.a.)'dan rivayete göre, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, evinde bir kız görmüştü. Kızın yüzünde bir değişme farketti ve şöyle buyurdu:

"Ona rukye yapınız (okuyup üfleyiniz). Çünkü onda gözdeğmesi (nazar) vardır." (Buharî ve Müslim, Ümmü Seleme'den rivayet etmişlerdir.)

Hafız el-Bağavî diyor ki: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz nazar değmesine işaret ederken cinlerden nazar değmiş olacağını kasdetmiştir."

Deniliyor ki: "Cinlerin nazar etmesi, mızrak ucundan daha tesirlidir." Şüphe yok ki, insan kirli elbiselerini değişmek için çıkardığı vakit, yahut tuvalet ihtiyacını gidermek için, ya da bir başka sebeple avret yerini açtığı vakit, cinlerin nazarından korunmak için dua etmelidir. Bu da Cenab-ı Hakk'ın ismini zikretmekle olur.

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Onlardan (insanlardan) biri helaya girdiği zaman, başka bir rivayette, elbisesini çıkarıp bir yere koyduğu zaman bismillah demesi, cinlerin gözleri ile Âdemoğlunun avret mahallinin arasında bir perdedir." (Tirmizî. Sünen'inde ve Ahmed b. Hanbel de Müsned'inde rivayet etmişlerdir.)

2) İKİNCİ UYARI: Cenab-ı Hakk'ın ihsan ettiği sağlığı, güzelliği, nâil olduğu nimetler ve sair sebeplerle gözdeğmesine hazır olan kimse, daima tedbirli olmalı ve kendisini teşhir etmemelidir.

Özellikle kadınlar kendi güzelliklerini ve bilhassa kız çocuklarının güzelliklerini aşırı derecede teşhir etmemelidirler. Çünkü bunun sonucunda birçok üzücü olaylara şahit olunmaktadır.

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz Esma binti Umeys (r.a.)'a hitaben şöyle buyurmuştur:

"Bana ne oluyor ki, kardeşoğullarının cisimlerini zayıf görüyorum! Yardıma muhtaç duruma gelmişler." [Müslim, Câbir b. Abdullah (r.a.)'dan rivayet etmiştir] 

Bunlar Hz. Cafer b. Ebu Tâlib'in çocukları idiler. Esma dedi ki: "Onların bir hastalıkları yok. Fakat onlara nazar değdi."

Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu: "(O halde) sen onlara rukye yap. (okuyup üfle.)"(Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/)

3) ÜÇÜNCÜ UYARI: İnsanlardan bazıları rukye tedavisi (okuyup üfleme) talep ettikleri zaman, okuyan kişinin inancının sağlam olup olmadığını, maksadını, ilmini araştırmıyorlar. Bu sebeple de sahtekârlara, büyücülere ve kötü maksadlı olanlara yöneliyorlar. O bozguncular, yapıcı olmaktan çok yıkıcıdırlar. Hatta onların içinde niceleri vardır ki, haram olan şeyleri, yahut bid'atları, ya da şirk olan şeyleri insanlara emrederler. Böyle kimselerin şerlerinden muhafaza etmesini Yüce Allah (c.c.)'dan dileriz.

Rukye (okuyup üfleme) talep eden kimseye gereken şey, dikkatli olması ve işini sağlam apmasıdır. Yani, ya kendisi okumalı, Yahut da buna ehil olan imanlı ve ihlâslı kimseleri bulmalıdırlar. Şunu da iyi bilmelidir ki; eğer şeriatın uygun gördüğü şartlar uygun olmazsa, rukye yapmak caiz olmaz.

Hz. Yusuf Aleyhisselâm'ın kıssasını anlatan şu ayetin mânâsını derin derin düşünmeliyiz:

"Ayrı ayrı kapılardan (şehre) girin (ki size nazar değmesin.) Yine de Allah'ın takdir ettiği bir şeyi ben sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben ona güvenip dayandım. Tevekkül edenler de yalnız ona güvenip dayanmalıdırlar."(Yusuf, 12/67)

Bilmelidir ki, gözdeğmesinden (nazardan) korunmak ve onu tedavi etmek, ancak Allah (c.c.)'dan ve onun Resûlü'nden gelen şeylerin doğruluğuna inanmakla mümkün olur. Eğer bu konuda şüphe ve tereddütleri olursa, ilacın tesiri de azalır.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası