manik depresif tedavisi ne kadar sürer / Bipolar Bozukluk Nedenleri, Belirtileri, Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Manik Depresif Tedavisi Ne Kadar Sürer

manik depresif tedavisi ne kadar sürer

Bipolar Bozukluk Nedir?

Bipolar bozukluk, beynin biyokimyasal fonksiyonun bozulmasıyla ilgili bir beyin hastalığı olarak tanımlanır. Yapılan araştırmalara göre bipolar bozukluğun toplumda görülme oranı ise yüzde 1 ile 5 arasındadır. Bipolar bozukluk tedavisinde özellikle ilaç tedavisinin düzenli olarak devam etmesi gerekir. İlaç tedavisinin kesilmesi durumunda hastalığın tekrarlama olasılığı oldukça yüksektir. Ayrıca bu hastalık çocuk ve ergenlerde de ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde bipolar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile karıştırılabilir.

Bipolar bozukluk, iki uçlu duygu durum bozukluğu yani çift ruh hali değişimi şeklinde tanımlanmaktadır. Diğer adıyla manik depresif bozukluk olarak ta bilinir. Bu ruh hali oynamaları arasında, bipolar bozukluğu olan kişinin normal ruh halinde olduğu dönemler olabilir. "Manik" terimi aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, güçlü, öforik bir dönemi tanımlar. Hasta olmayan insanların ruh hallerinde ani iniş çıkışlar gözlemlenemez fakat bu hastalarının ruh hallerinde gündelik hayatı çok etkileyecek şekilde iniş çıkışlar, değişimler olduğu gözlemlenebilir.

Bipolar Bozukluk Tanı ve Tedavi Yöntemleri?

Bipolar bozukluk nedenleri farklı sebeplere bağlı olarak gelişim gösterebilir. Bu durum genetik faktörlere bağlı olabileceği gibi aynı zamanda yaşanmış bir travmadan veya fiziki etkenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz;
Beyindeki kimyasal dengesizlik: Beyindeki kimyasal dengesizliklerden dolayı bu bozukluk gelişim gösterebilir. Beynin işlevini kontrol altında tutan kimyasallara nörotransmiterler adı verilir. Bir ya da daha çok nörotransmiterde bir anormallik varsa, bipolar bozukluk belirtileri gelişim gösterebilir. 
Genetik: Bipolar bozukluğu hastalığının, genetik nedenlere bağlı olduğu durumlarda mevcuttur. Ailede bulunan birinci derece yakınlardan genetik aktarım sonrası görülebilmektedir. Bipolar bozukluktan sadece bir gen gen sorumlu değildir. Bunun haricinde, çeşitli genetik ve çevresel etkenlerin tetikleyici gibi görüldüğü düşünülebilir.
Tetikleyici unsurlar: Stres altında bulunan durumlar ya da yaşanan ciddi rusal sorunlar genellikle bipolar bozukluğu tetikleyici faktörler içinde yerini almaktadır. 
Bu hastalıkta önce mani dönem, daha sonra depresyon dönemi belirtileri ortaya çıkar. Bu evreleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

  • Aşırı derecede enerjik hissetmek
  • Sürekli heyecanlı hissetmek
  • Düşünce değişimindeki hız
  • İyimserlik
  • Odaklanmakta sorunlar yaşamak
  • Az uyumak
  • Hızlı konuşmak
  • Cinsel istekte artış
  • Aşırı neşeli olmanın tam aksine çok hızlı sinirlenebilme
  • İştah problemleri
  • Dikkatsizlik
  • Alkol ve uyuşturucu kullanma durumu

Mani ve hipomani dönemde görülebilecek belirtilerden en az üç tanesi bipolar bozukluk tanısı koymaya yeterlidir. Kişide bu semptomlara eşlik eden bipolar depresyon belirtileri de görülebilir. Bu belirtileri de aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

  • Mani dönem aksine çok enerjisiz hissetmek
  • Unutkanlık hali
  • Ümitsizlik hissi
  • Hiçbir şeyden zevk alamama
  • İştah problemleri
  • Yorgunluk
  • Aileden ve yakın çevreden uzaklaşmak
  • Uyku esnasında sık sık uyanmak
  • İçe kapanıklık
  • Keyif alarak yapılan faaliyetlere karşı ilgisiz olmak
  • Kendini değersiz hissetmek
  • İntihara meyillilik, intihar girişiminden bulunmak

Bu tarz bozukluklarda ruh halinde dönemsel değişiklikler yaşanır. ‘Manik’ terimi hastanın aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, kendini güçlü hissettiği bir dönemi tanımlar. Bu dönemde günlerce süren uykusuzluk, aşırı hareketlilik, durdurulamayan konuşma, sinirlilik, agresif davranış, çok fazla ve gereksiz alışveriş yapma en sık görülen belirtilerdir. 
Manik dönemlerde bazı hastalar yaratıcılıklarının arttığını, işlerinin harika gittiğini belirterek tedaviyi reddedebilirler. Ancak hastalık ilerledikçe sonuçlar çok dramatik olabilir ve felaketle sonuçlanabilir. Kişi umursamaz davranışlarda bulunabilir, aşırı para harcayabilir. Bipolar bozuklukta; dürtüsel şekilde alınan riskli kararlar, davranışlar (uygunsuz iş anlaşmaları, alım/satım vb). Kişiliğine uygun olmayan şekilde rastgele cinsel ilişkiye girmesi hasta ve ailesi için finansal ve sağlık riskleri oluşturabilir. Bu rahatsızlığa sahip olmak kimsenin suçu ya da hatası değildir.

Bipolar Bozukluk Çeşitleri Nelerdir?

Bipolar bozukluk çeşitleri kendi içinde ayrılmaktadır. Her bipolar teşhisi aynı şekilde konulmaz. Bipoların altında da kendi içinde ayrımları bulunur. 
Bipolar bozukluk çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Bipolar I Bozukluğu: Bu durum azı durumlarda gerçeklikten kopmayı bile tetikleyebilecek bir durumdur. Biz bu duruma psikoz durumu deriz. Hipomanik ya da ağır bir depresyon sonrasında en az bir iki kez mani atağı geçirir kişi. Bu durum önemlidir mani gerçeklikten kopmayı tetikleyebilir.
Bipolar II Bozukluğu: Böyle bir durumda kişi en az bir kez ağır bir dönem depresif dönem veya hipomanik dönem geçirmiştir. Bu durumda diğeri gibi hiç mani atak geçirmez.
Siklotimik Bozukluk: Bu tarz bir bozuklukta kişi en az iki yıl boyunca devam eden duygudurum problemleri yaşar. Genellikle ergenlik döneminde belirtilerini gösterir.

Bipolar Bozukluk Tanısı Nasıl Konulur?

Manik-Depresif olarak bilinen bu iki uçlu duygu durum bozukluğunun tanısı konulması çok önemlidir. Bipolar bozukluk belirtilerini kendinizde gözlemliyorsanız bir psikiyatriste danışmalısınız. Bu sayede hastalık tanısı konulur ve bipolar tedavisine başlanabilir. Hastalığın tanısını sadece uzman hekim koyabilir. Bu hastalığın tedavisi uzman psikiyatrist tarafından yapılır.

Bipolar Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?

Bu hastalığın tedavisi, rahatsızlığın beyinde olumsuz etki yaratarak, gündelik hayatı aksatan unsurların tedavi edilmesinin amaçlanması diye tanımlanır.
Hastalarda gün içerinde yaşanılan bir durumla alakalı ya da alakasız büyük iniş çıkışlarla hastalık kendini belli etmektedir. İster istemez bu durum kişinin düşüncelerinde, duygularında ve davranışlarında büyük bir olumsuz etkiye neden olmaktadır.
Bipolar bozukluk, hastada kendini oldukça coşkulu ya da aşırı durgun hissettiği farklı dönemlerin olmasıdır. Hatta bazen bu iki durum aynı anda bile ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtilerin ortadan kaldırılması hastanın duygu durumunun iyileştirilmesi ve bu dalgalanmaların giderilmesi hedeflenmektedir.
Bipolar tedavisi uygulanan hastalarda tam olarak iyileşme sağlanamamaktadır. Ancak tedavi gören hastalarda şiddetli bipolar belirtileri azalmakta ve hastanın iyileştirilmesi sağlanmaktadır. Böylece hastaların duygu durumları kontrol altına alınabilir ve günlük yaşantılarında sorunlar yaşanması engellenebilir. Bu hastalığın tedavisi için iki yöntem vardır. Bu yöntemler ilaç ve psikoterapi şeklindedir.
İlaç tedavisinde hastalara duygu durumlarını düzenleyici ilaçlar önerilmektedir. Bu ilaçlar antikonvülzanlar, antipsikotikler ve antidepresanlardır. Psikoterapide ise hastaların günlük yaşantısını etkileyen durumların terapi yöntemiyle tedavisi edilmesidir.
Uygulanan bu iki yöntem kimi zaman ayrı kimi zamanda hastanın bipolar bozukluğunun şiddetine göre birlikte de kullanılabilmektedir. Psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte kullanıldığında tedavide daha çok başarı sağlanabilmektedir.

Bipolar Bozukluk Genetik Midir?

Genetik yatkınlık önemli bir risk olarak görülmektedir. Akrabalarının hiçbirinde bipolar bozukluk olmayanlarda hastalık görülme olasılığı %1-2 iken, birinci dereceden akrabasında (anne-baba veya kardeşlerinde) bipolar bozukluk olanlarda hastalığın görülme sıklığı %7-8'e yükselmektedir. Tek yumurta ikizlerinden birinde bipolar bozukluk varsa diğer ikizde bipolar bozukluk görülme olasılığı %45-60’a kadar yükselmektedir.

Ne Zaman Hastaneye Yatış Gerekir?

Hastalığın manik ya da depresif atak döneminde olan hasta; belirtilerin çok şiddetli olduğu durumda, riskli davranışlarının, intihar düşüncesinin girişimle sonuçlanmaması ya da saldırgan davranışlarının yatıştırılması amacıyla hastaneye yatırılır. Bipolar bozukluğu olanların yaklaşık %90'ı yaşamları boyunca en azından bir kez, üçte ikisi de iki kez veya daha fazla hastaneye yatırılmıştır.

Bipolar Hastalığı Kimlerde Görülür?

Bipolar hastalığı cinsiyet ayırt etmeden her iki cinsiyette de eşit bir şekilde görülmektedir. Fakat bipolar bozukluğunun dönemlerinden olan depresif dönem sıklığı kadınlarda daha fazla, mani dönem sıklığı ise erkeklerde daha fazla görülmektedir. Genellikle bahar aylarında askerlik, gebelik ve loğusa dönemlerinin artış göstermesiyle bilinen bipolar atakları genelde 15-35 yaş arası kişilerde görülür. Belirtilen yaş aralığında görüldüğü gibi 20’li yaşların başında başlanıldığı sıklıkla görülür. Artık her 100 kişiden 1 veya 2’sinde kesinlikle rastlanılır. Çocuklarda ve 65 yaş üstü yaşlılarda nadiren yeni teşhis edilmiş mani görülmektedir.

Bipolar Bozukluğu Ne Zaman Başlıyor?

Uzmanlar bipolar bozukluğunun ergenlikte başladığını söylemektedirler. Bipolar bozukluğu eğer depresif dönemde başlamışsa maniyi görene kadar bipolar bozukluğu olduğundan emin olmayız. Dolayısıyla doğru tanının konulması 20’li yaşlara kadar kayabilmektedirler. Ülkemiz genelinde yapılan araştırmalarda başlangıç yaşı genel olarak 25-26 olarak saptanmıştır. Bipolar bozukluğu genlerden geliyor olsa da genelde rastlanma zamanı 15-24 yaş aralığıdır ve ömür boyu sürdüğü bilinmektedir. Bipolar bozukluğuna çocuklarda ve yaşlılarda nadir rastlanılır. Artık toplumda her 100 kişiden 1 veya 2 sinde sıklıkla görülmektedir.

Bipolar Bozukluğu Olan Evlenebilir Mi?

Bu hastalığa sahip kişilerin evlenmesi için hukuki yönden bir engel bulunmamaktadır. Ancak bu rahatsızlığa sahip hastaların evlenmesi hem kendileri açısından hem de karşı taraf açısından oldukça zorlayıcı bir süreç olacaktır çünkü bipolar rahatsızlığına sahip kişilerin duyguları oldukça değişkendir. Duyguların değişim hızı ve durumundan ötürü hastanın eşine karşı hisleri de zaman içerisinde değişiklik gösterebilir. Bipolar bir eşle yaşamak kişiyi oldukça zorlayan bir durum olsa da evlenmelerinde herhangi bir sakınca yoktur. Bipolar bozukluğu yaşayan hastayla evlenmek isteyen kişinin öncelikle bu hastalıkla ilgili gerekli tüm bilgileri öğrenmesi gerekli çünkü gelecekte yaşanacak tüm zorlukların önüne geçilebilmesi için gereklidir.

Bipolar Bozukluğu Olan İnsanlara Nasıl Davranır?

Mutsuz ve olumsuz düşünme, devamlı olarak uyumak isteme, değersizlik hissi, intihar etme düşüncesi, yaşamdan tat alamama, enerji kaybı, kiloda düşüş ya da kilo alımı gibi süreçlerde bipolar depresif atağa bağlı olarak gelişim gösterir.

Bipolar Kişilik Bozukluğu Mudur?

İki türlü bozukluk iki farklı hastalık dönemlerine bağlı olan ruhsal bozukluktur. Bu rahatsızlık dönemlerinden birinde taşkınlık ötekinde ise depresyon gözlemlenmektedir.

Bipolar Şizofreniye Döner mi?

Bu hastalık genel olarak atak şeklinde gelen fakat atakların yaşandığı dönemlerde de hastanın kendini iyi hissettiği ve sosyal açıdan uyumlu hissettiği bir hastalık türüdür. Şizofreni hastalığı ise uzun zaman sürer, kimi zaman düzelmeler görülüyor olsa da şizofreni rahatsızlığının izleri düzelme dönemlerinde de tam anlamıyla geçmemektedir. Şizofreni hastaları iyilik durumlarına tam anlamıyla dönemezler. Bipolar bozukluğu ve şizofreni rahatsızlığı birbirine dönüşebilen rahatsızlıklar değillerdir. Bipolar hastalığı, hastanın duygu durum belirtilerinin dışında 2 haftadan uzun süren psikotik belirtilerin olduğu rahatsızlıktır. Şizofreni de ise sanrılar ve halüsinasyonlar ortaya çıkar ve bu durumun sonunda hastanın ruhsal durumu şekillenmiş olur.

Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Bu hastalığın 2 çeşit tedavisi vardır. Birinci tedavi süreci atağa müdahale edilen zamandır diğer tedavi süreci ise atak sorası koruyucu dönemdir. İlk 10 yıldan sonra, hastalık dönemleri arasında ki süre ortalama 1-2 yıl civarıdır. Bipolar rahatsızlık tedavi edilmez ise mani dönemi ortalama birkaç ay sürebilir. Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydan başlanıldığı bilinmektedir. Tedavisi yapıldığında ise iyileşmesi 3-4 ay’ı bulabilmektedir. Bipolar bozukluğuna sahip kişilerin hastalıkla ilgili bilgili olmaları ne kadar önemliyse ailelerinin de bilgili olması o kadar önemlidir. Ayrıca hasta tedaviye giderken yanında eşlik etmesi için ailesinden ya da bir tanıdığından yardım alması gerekmektedir.

Bipolar Bozukluğu Olan Kişiler Yalan Söyler Mi?

Genel olarak atak şeklinde gelen fakat atakların yaşandığı dönemlerde de hastanın kendini iyi hissettiği ve sosyal açıdan uyumlu hissettiği bir hastalık türüdür. Şizofreni hastalığı ise uzun zaman sürer, kimi zaman düzelmeler görülüyor olsa da şizofreni rahatsızlığının izleri düzelme dönemlerinde de tam anlamıyla geçmemektedir. Şizofreni hastaları iyilik durumlarına tam anlamıyla dönemezler. Bipolar bozukluğu ve şizofreni rahatsızlığı birbirine dönüşebilen rahatsızlıklar değillerdir. Bipolar hastalığı, hastanın duygu durum belirtilerinin dışında 2 haftadan uzun süren psikotik belirtilerin olduğu rahatsızlıktır. Şizofreni de ise sanrılar ve halüsinasyonlar ortaya çıkar ve bu durumun sonunda hastanın ruhsal durumu şekillenmiş olur.

Manik Atak Nasıl Olur?

Duygu durumun mutluluk anlamında artması sonucu kişi kendisini çok iyi hisseder ve mutlu, eğlenceli ya da coşkulu olabilir. Her şeye gülerek tepki verir, kahkaha atar, yüksek sesle konuşur, şarkılar söyler ve aynı ortamda bulunan diğer kişileri önemsemez.

Güncelleme Tarihi: 25 Ekim 2022

Yayınlama Tarihi: 01 Şubat 2019

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Bu önemli konuda danışanlarımızdan ve ailelerinden gelen soruları yanıtlıyorum.

Bipolar bozukluk nedir? Manik Depresif nedir?

Halk arasında “Bipolar Hastalığı”, “Manik Depresif” olarak da bilinen bipolar bozukluk, kişide depresyon ve mani/hipomaninin görüldüğü bir durumdur. Bipolar, kelime anlamı olarak “iki uçlu” demektir. Hastalığın bir ucu majör depresyon dönemi, diğer ucu ise bunun tersi olan mani ve hipomani dönemleridir. Bu yüzden bipolar bozukluk belirtileri hastanın hangi dönemde olduğuna göre değişir.

Depresyon döneminde:

  • En az iki hafta süreyle, hemen hemen her gün ortaya çıkan ve günün büyük kısmında devam eden mutsuzluk, üzgünlük, çökkünlük ve hayattan zevk almama durumu görülür.
  • Kişi odaklanma sorunu yaşar.
  • İştahı, uykusu ve fiziksel enerjisi artar veya azalır.
  • Kendine güvensizlik, pişmanlık, suçluluk ve intihar düşünceleri ortaya çıkabilir.

Manik dönemde ise:

  • Hasta aşırı ve yersiz bir şekilde coşkuludur veya öfkelidir.
  • Fikirler kafasında uçuşur, çok konuşur, az uyumasına rağmen enerjisi yüksektir, kendine abartılı bir özgüveni vardır, birçok projeye birden başlayabilir, kendisinde normalde olmayan güçler ve beceriler görebilir, cinsel isteği artmış olabilir, tehlikeli olabilecek davranışlar görülebilir.
  • Bu durum dışarıdan bakan insanların görebileceği kadar barizdir ve kişinin normal halinde çok farklıdır.
  • En az bir hafta (eğer hasta hastaneye yatırılması gerekiyorsa daha kısa olabilir) sürer.
  • Hipomani de benzer ama daha hafif ve en az dört gün süren bir durumdur.

Bipolar nöbeti nasıl olur?

Bipolar bozukluk, manik veya depresif nöbet şeklinde olabilir. Bu yüzden tek bir “bipolar nöbeti” yoktur. Hastanın içinde bulunduğu döneme göre nöbet özellikleri değişir. Bazı hastalarda aynı anda manik ve depresif dönem belirtileri bir arada bulunabilir. Bu duruma “karma dönem” adı verilir.

Bipolar bozukluk neden olur?

Bipolar bozukluk hem genetik (kalıtsal, irsi) hem de çevresel nedenlerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkar. Ailesinde bipolar bozukluk olan birisinde bu bozukluğun olma riski yaklaşık 7 kat artmıştır. Çalışmalara göre bipolar bozukluğu olan kişilerin ailesel olarak gelen ve erken dönemdeki kayıplarla artan, duygusal tepkilerini yoğun hale getiren bir mizaçları vardır. Bu mizaç yapılarından kaynaklanan davranışları onları stresli yaşam olaylarına daha açık hale getirir. Mizaç ve stresli yaşam olaylarının birleşimi, beynin limbik bölgesinin çalışmasını daha da bozar ve bipolar ataklar ortaya çıkar. Bu ataklar kişinin daha da fazla stresli olaya maruz kalmasına neden olur ve böylece bir kısır döngü oluşur.

Bipolar bozukluk testi var mıdır?

Bipolar bozukluk tanısı diğer tüm psikiyatrik bozukluklar gibi uzman hekimin ayrıntılı bir değerlendirme ve muayenesi ile konulur. Ancak bipolar bozukluk belirtilerinin taranması, şiddetinin değerlendirilmesi ve tedavisinin izlenmesi için geliştirilmiş ölçekler vardır. Çocuk ve ergenler için olan bir teste BURADAN ulaşabilirsiniz. Sık kullanılan diğer ölçekler arasında Young Mani Ölçeği sayılabilir.

Bipolar bozukluk tedavisi ne kadar sürer?

Bipolar bozukluk tedavisinin ana prensipleri:

  • Erken tanı ve hızlı tedavi,
  • Sadece atağın değil bozukluğun tedavi edilmesi,
  • Belirtilerin tamamen yok olmasının hedeflenmesi,
  • Eşlik eden durumların tedavi edilmesi,
  • Tedaviye uyumun, intihar düşüncelerinin ve yan etkilerin yakından izlenmesi olarak özetlenebilir.

İlk atak sonrası tedavi en az 2 yıl sürdürülmelidir. Tekrarlayan olgularda tedavi ömür boyu sürdürülebilir.

Bipolar bozukluğu olanlar evlenebilir mi?

Tabii ki. Bipolar bozukluk, iyi tedavi edilebilen bir bozukluktur ve kişinin evlenmesini engellemez. Ancak kadın hastalarda gebelik döneminde ilaç tedavisi dikkatli bir şekilde düzenlenmelidir.

Bipolar hastaları ne kadar yaşar?

Bipolar bozukluk hastalarının yaşam süresi beklenenden yaklaşık 10-15 yıl kısa olarak saptanmıştır.

Kategori: Güncel Yazılar

Bipolar Bozukluk Tedavisinde İlaç Kullanımı

Bipolar Bozukluk Tedavisinde İlaç KullanımıBipolar bozukluk tedavisinde ana unsur ilaç kullanımıdır. İki uçlu bozukluk anlamına gelen bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemleriyle seyreden, arada tamamen iyilik halinin bulunduğu psikiyatrik bir hastalıktır.

Bipolar bozukluk tedavisinde depresif dönemlerde antidepresanlar da kullanılmakla birlikte, tedavinin esasını duygu durumu dengeleyici (düzenleyici) olarak isimlendirilen lityum, valproik asit ve karbamazepin oluşturur. Duygu durumu düzenleyiciler, bipolar bozukluk tedavisinde manik ataklarda etkili olmanın yanı sıra uzun dönem koruyucu tedavide epizodların tekrarlamasını önlerler.

Lityum tuzlarının tıpta kullanımı 200 yılı geçmiştir. Manik atak tedavisinde lityumun etkisi ise 1949 yılında bilimsel araştırmalarda kanıtlanmıştır. Manik ve depresif epizodları ne yolla düzelttiği tam olarak bilinmese de nöronlar üzerindeki koruyucu etkileri, proteinkinaz-C aktivitesinde azalma yapması, sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum iyonlarına benzer etkiler taşıması, Na-K adenozin trifosfat aktivitesini dengelemesi, presinaptik serotonin salınımını etkilemesi, triptofanın hücre içine girişindeki rolü gibi birçok etkenin varlığına inanılmaktadır.

Lityum, tıpta ve psikiyatride özenli takibi gerektiren ilaçlardandır. Bunun için her psikiyatrist lityumun farmakokinetiğini iyi bilmelidir. Ağızdan alınan lityum barsaklar tarafından tama yakın oranda emilerek 24 saat içinde böbreklerden atılır. İlaca yeni başlandığında kararlı kan düzeyine 5 günde ulaşır. Su eksikliği olan, sodyum eksikliği bulunan ve ACE İnhibitörü ve diüretik gibi antihipertansif ve ödem sökücü ilaçları kullananlarda böbrekten atılım bozulacağı için dikkatli kullanılması önerilir. Obezlerde atılım daha hızlı olmaktadır.

Lityumun, bipolar bozukluğun manik epizod tedavisindeki etkinliği tartışılmayacak kadar kesindir. Lityum tedavisi ile bipolar bozukluğun akut manik belirtileri 1-3 hafta arasında düzelir. Genel tedavi prosedürü 0,6-1,2 meq/L kan seviyesini tutturacak lityum ile benzodiazepin ya da antipsikotik kombinasyonudur. Bipolar bozukluğun akut manik atak tedavisinde benzodiazepin ve antipsikotik kullanımının amacı, lityumun etkisi ortaya çıkana kadar ki 5-10 günlük sürede hastanın uykusunu düzenlemek ve kendisine ya da çevresine verebileceği zararları önlemektir.

Hastaların %70-80’i lityum monoterapisine olumlu yanıt vermekte, özellikle hızlı döngülü bipolar bozuklukta etkinlik daha az olmaktadır.

Bipolar bozukluk depresif epizod tedavisinde ise lityumun etkisi manik döneme göre daha azdır.

Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken tiroid işlevleri mutlaka izlenmelidir. Subklinik bir hipotiroidi bile lityum tedavisinin başarısını engelleyebilir. Hatta bazı vakalarda doğrudan küçük dozda tiroid hormonu verilerek tedavi güçlendirilmeye çalışılır.

Lityum, bipolar bozukluk koruyucu tedavisinde de majör ilaçtır. Lityum ile yapılan uzun dönem sürdürüm tedavisi, bipolar hastaların yaşam süresi ve kalitesini arttırır, hastalıktaki epizodların sıklığını, şiddetini ve her bir epizodun süresini azaltır. Bipolar-2 hastalar lityum profilaksisine daha iyi yanıt verirler. Lityumun intiharı önleyici etkisi de vardır.

Çocuk ve ergenler lityum yan etkilerine daha duyarlıdır. Ergenlik döneminde başlayan bipolar bozukluk vakalarında, uzun dönem olası yan etkilere karşı lityum tedavisi 6 ay ile sınırlandırılabilir.

Gebelerde ve emziren annelerde mümkünse lityum hiç verilmemelidir.

Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken ellerde tremor, tiroid işlevlerinde azalma, kalpte ileti bozuklukları, diabetes insipitus benzeri belirtiler (çok su içme, çok susama, çok idrara çıkma), ciltte akne ve psöriyazis, saç dökülmesi, bulantı, ishal, kilo alımı, kanda lökositoz gibi yan etkilere rastlamak mümkündür.

Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken terapötik kan düzeyi 0,5-1,5 mEq/L’dir. Bu amaca ulaşmak için günde 300 ya da 600 mg lityum bölünmüş dozlarda başlanarak, 3 ve 7. Günler, daha sonra ise 10, 15 ve 30. Günler gibi gitgide artan sürelerle kan lityum düzeyi ölçülerek, doz arttırımlarına gidilir. Günlük 900-1200 mg lityum, çoğu bipolar hasta için yeterli olmaktadır.

Lityumun kesilmesine karar vermek psikiyatristler açısından zor bir durumdur. Kesilme durumunda ilk 4 ay en riskli dönem olup, nüks %70’lere kadar çıkabilmektedir. Kesilme kararı verilirse mutlaka tedricen ve haftalar içinde yapılmalıdır. Lityum kesildiğinde tekrar başlamak gerekirse bipolar hastaların %20’sinde yanıt alınamaz.

Bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan diğer duygu durumu düzenleyicilerden biri de valproik asittir. Nörolojide antiepileptik olarak kullanılan sodyum valproatın, psikiyatrideki kullanım amacı duygu durumu dengeleyicisi olmasıdır. Valproatın bipolar bozukluktaki etkileri beyinde GABA yoğunluğunu arttırmasından kaynaklanır. Hayvan deneylerinde manik davranışın eş değeri kabul edilen saldırganlık ve irritabilitenin GABA düzeylerinde azalmaya paralel arttığı görülmektedir. Valproat aynı zamanda sodyum-potasyum üzerinde oynayarak hücrelerin uyarılma yeteneğini azaltmaktadır. Dopamin döngüsünün azalması da duygu durumunu dengelemede yardımcı bir diğer faktördür.

Aç karnına alındığında emilimi daha iyi olan valproik asit karaciğerden atılan bir ilaçtır.

Bipolar bozukluğun manik epizod tedavisinde valproat kullanımı %60 olguda etkin olur. Çoğu kez antiepileptik dozun üzerinde ilaç kullanıldığında duygu durumu dengeleyici etkiler hakim olmaktadır. Anti manik etki 1-2 hafta içinde ortaya çıkar. Valproatın anti manik etkisini güçlendirmek için karbamazepin ve antipsikotikler eklenebilir.

Lityuma göre daha iyi tolere edilen valproat bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde de etkin bir ilaçtır. Gereğinde lityum, karbamazepin, antipsikotikler, antidepresanlar, gabapentin, topiramat ve lamotrijin ile de birlikte kullanılabilir.

Kilo alımı ve saç dökülmesi en sık rastlanan yan etkileridir. Hamilelerde ve 2 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.

Lityum ve valproata alternatif bir diğer duygu durumu düzenleyici ilaç da karbamazepindir. Antiepileptik olarak sık kullanılan bir ilaçtır.

Bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde, lityuma iyi yanıt alınamayan bipolar bozukluk vakalarında, hızlı döngülü olgularda, ağır manik epizod içindeki hastalarda ve karma epizod gösteren hastalarda tercih edilmektedir.

Karbamazepin hamile ve emziren bipolar hastalarda kullanılmaz. Karaciğerdeki mikrozomal enzimleri indüklediği için bir çok ilacın atılımını hızlandırıp, etkinliğini azalttığından dolayı ilaç etkileşimlerine dikkat edilmelidir.

12 yaşından büyük çocuklarda parsiyel epileptik nöbetlerin tedavisinde kullanılan gabapentin de bipolar bozukluk tedavisinde kullanılabilmektedir. Daha çok sürmekte olan bir tedaviye eklenir.

Parsiyel epileptik nöbetlerin tedavisinde kullanılan lamotrijin, hem depresif hem de manik epizodların iyileşmesinde ve özellikle depresif epizodların baskın olduğu bipolar bozukluk profilaksisinde kullanılan bir diğer ilaçtır.

Bipolar bozukluk tedaviye en iyi yanıt veren psikiyatrik hastalıklardandır. Tedavinizi aksatmamanız dileği ile Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak her türlü psikiyatrik ve psikolojik sorununuzda yanınızdayız.

Psikoterapi Merkezi Antalya, Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi.

Psikoterapist ve Psikiyatrist Filiz Uluhan.

Manik depresif hastalığının diğer bir adı olan bipolar bozukluk, aslında bir akıl hastalığı değil. Peki çağın en çok görülen rahatsızlıklarından biri olan bipolar nedir? Bipolar tanısı nasıl konulur? Bipolar kişi kendine zarar verir mi? Bipolar tedavisi ne kadar sürer? Genetik izler taşıyor mu? İşte bipolarla ilgili merak ettiğiniz tüm soruların yanıtına içeriğimizden ulaşabilirsiniz.

Son zamanlarda sıkça karşılaştığımız bipolar bozukluk, diğer bir adıyla manik depresif hastalık kişinin duygudurum bozukluğundan kaynaklı aşırı yükselişler yaşamasına neden oluyor. Türkçe’ye bipolar bozukluk olarak çevrilmiş bu rahatsızlık iki uçlu bozukluk anlamına geliyor. Psikiyatrist – Psikoterapist Uzm. Dr. Başar Akman bipolar bozukluk hakkında merak ettiğimiz soruları yanıtladı.

BİPOLAR NEDİR? 

Bipolar bozukluk iki uç davranıştan oluşuyor. Birincisi çöküş. Kuyuların dibine inmek gibi tarif edebiliriz. Moral olarak insanın kendini çökmüş hissetmesi, hayattan ve daha önce yapmaktan hoşlanılan şeylerden artık keyif alamama, özgüven eksikliği, uyku ve iştahta bozulma, mutsuzluk ve enerjisizlik hali hatta bazen de ölüm ve intihar gibi düşünceleri barındırıyor.

İkinci uçta ise bu saydıklarımızın tam tersi haller yer alıyor. Aşırı özgüven, çok enerjik hissetmek, sebepsiz gülme, güldürme ve neşe hali, her şeyi yapabilecekmiş gibi hissetmek ve az uyumak bu ikinci ucu tarif etmek için yeterli oluyor. Düşünce ve çağrışımlar hızlanıyor, az uyku uyunmasına rağmen çok enerjik hissedilebiliyor. Düşüncelere yetişememek, fikir uçuşmaları, kelime benzerlikleriyle konuşmalar da cabası…

Bipolar bozukluk, bir akıl hastalığı değil. Ataklarla seyreden ve düzelmesi mümkün bir rahatsızlık. Kimi bir kere atak geçirip uzun süre atak yaşamıyor, kimi de hayatı boyunca yalnızca tek atak geçirebiliyor.

BİPOLAR BOZUKLUK BELİRTİLERİ

  • “Kişi içe kapanık bir dönem yaşarken birden aşırı neşeli taşkın bir dönem yaşamaya başlaması.
  • Normal giyimli bir kişinin kısa bir zaman içinde aşırı renkli dikkat çekici giyinmeye başlaması.
  • Çok konuşkan olmayan birinin günlerce hatta bazen sesi kısılmasına rağmen aşırı konuşur duruma gelmesi
  • Kişinin az ya da hiç uyumamasına rağmen oldukça dinç olması.
  • Uygun olmayan bir ortam da uygunsuz davranışlar yapması. Örneğin cenazede şarkı söylemek, aşırı gülmek gibi.
  • Sebepsiz aşırı neşeli olması.
  • Böyle bir alışkanlığı olmamasına rağmen, aşırı ve kontrolsüz alışveriş yapma veya para harcama
  • Aşırı alkol ve uyuşturucu kullanma.
  • Daha önce olmadığı halde; aşırı kendine güvenmesi, her yerde kavga etmesi.
  • Bahar dönemlerinde bu belirtilerin artması.
  • Antidepresanlarla tedavide iki hafta tedaviyi tamamlamadan depresyonun tersi bir döneme girerek aşırı neşeli olması.
  • Sıkça depresyon yaşayan kişilerin ara dönemlerde aşırı taşkınlık yaşaması.”

DEPRESYON DÖNEMİ

Kişinin bu değişken ruh halleri nedeniyle hakkında filmler yapılmış, ünlülerin bir kısmında da gözükmesi nedeniyle ilgi odağı olmuştur. Bu sorunu yaşayanlar dönem dönem farklı ruhsal durumlarla karşımıza çıkar. Dönemlerden biri depresyondur. Bu dönemde en az iki hafta süren çökkünlük, isteksizlik, ilgi ve istekte azalma, uyku sorunları, iştah sorunları, konsantre olamama, enerji azalması, suçluluk duygusu, iç sıkıntısı, işine gidememe, huzursuzluk ve intihar düşünceleri görülebilir.

TAŞKINLIK (MANİ) DÖNEMİ

İkinci dönem ise taşkınlık (mani) dönemidir. Bu dönem en az bir hafta sürer. Kişiye az uyku yetmeye başlar ancak buna rağmen aşırı enerjiktir. Neşeli, aşırı hareketli, aşırı konuşkan, dışa dönük, aşırı şakacı bazen cinsellikle ilgili yersiz şakalar yapan, kendisini önemli bir kişi gibi hisseden, aşırı harcama yapan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Bazen bu dönemde kişi aşırı kavgacı, sinirli bir kişi olabilir. Bu dönemde uygunsuz ve sık cinsellik yaşanabilir. Hepimizin gün içerisinde ya da bir gün süren böyle dönemleri olabilmektedir. Ancak ailelere sorduğumuzda; bizim çocuğumuz böyle bir kişi değildi, bir anda değişti bambaşka biri oldu derler. Burada önemli fark uygunsuz ortamlarda uygunsuz davranmaktır. Esasen manyak kelimesi mani dönemini yaşayan kişi olmasına rağmen, toplumda bir aşağılama kelimesi olarak kullanılmaktadır.” diye konuştu.

bipolar tedavisi ne kadar sürer

BİPOLAR OLMA SÜRECİ NASIL İLERLİYOR?

Depresyon sinsice ve belli etmeden belirtiler göstererek oluşmaya başlıyor. Giderek enerji, istek, ilgi kaybı meydana geliyor. Ufak ufak sosyal hayattan koparak yalnızlaşıp, kendi kabuğuna çekilme isteği oluşuyor. Sosyal ilişkilerde bozulma, mesleki işlevsellikte azalmayla birlikte performans düşüklüğü meydana geliyor.

Bipolar ise daha gürültülü ve hareketli başlıyor. Ancak çoğu zaman bipolar kişi ilk başlarda neşe dolu olduğu için bunu şikayet edebileceği bir durum olarak görmüyor. Bu durum onu rahatsız etmiyor, “Ne kadar mutluyum, çok iyiyim, çok güzelim, benden iyisi yok” diyerek her şeyin yolunda olduğuna kanaat getiriyor. Ama halinden memnun bu kişi etrafındakiler tarafından fark ediliyor ve yadırganıyor. Bu yüzden hastayı genelde yakınları getiriyor.

TANI NASIL KONULUYOR? 

Yüz yüze muayene çok önemli. Zaten kişiyi gördüğümüzde fazla enerjisi bize de geçiyor. Genelde yerinde duramıyor ve kıpır kıpır oluyor. Çok konuşuyor ve konuşurken de konuşmanın hızı dikkat çekecek derecede artıyor. Hatta dakikada kullandığı kelime sayısı bile artış gösteriyor. Zaten manik depresif dediğimiz bipolar bozukluk zekayla ilgili bir durum değil. Tam tersi bipolar bozukluğu olan insanlar ortalama ve ortalamanın üstü bir zekaya sahip olup, diğer kişilere göre daha yaratıcı tutumlar sergileyebiliyor.

BİPOLAR TEDAVİSİ NE KADAR SÜRER?

Tedavi süreci ikiye ayrılıyor. Bir atağa müdahele ettiğimiz dönem, bir de atak sonrası koruyucu dönem var. İkisi birbirinden biraz farklı. İlk on yıldan sonra, hastalık dönemleri arasında ortalama süre yaklaşık 1–2 yıldır. Bipolar bozukluk tedavi edilmezse, ortalama bir mani dönemi birkaç ay sürebilir. Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydır. 

Öte yandan bipolar bozukluğu olan bir kişinin bipoların ne olup olmadığı ile ilgili yeterince bilgilendirilmesi gerekiyor. Ayrıca tedaviye hastanın bir yakınının da katılması gerekiyor. Doktora getirip götürecek bir akraba ya da yakını olması gerekiyor. Ailenin de bilgilendirilmesi çok önemli. Bipolar bozuklukta hem üzücü hem de sevindirici bir durum var. Evet, bu hastalık atak esnasında yaşam kalitesini bozuyor. Ama atak sonrasında tamamen iyileşme gösterebilen bir çizgiye geçiyor.

BİPOLAR KİŞİ KENDİNE ZARAR VERİR Mİ?

İntihar riski var. Dürtüsel ve anlık düşünceler sonucunda intihar düşünülebiliyor. Bazen kişi kendi bedenine zarar verecek davranışlarda da bulunabiliyor. Bir an kafası karışabiliyor, öfkesini kontrol edemeyebiliyor ve bunun sonucunda bir yerleri yumruklamaya ya da tekmelemeye yeltenebiliyor. Ölçüsüzce yaşanan öfke patlamaları sonucunda bir yerlere vurup elini ayağını kırabiliyor…

Tüm bunlardan ayrı olarak cinsel istek ve libido artış gösterebiliyor. Bipolar bozukluğa sahip kişi bir kadınsa, ölçüsüz, uygunsuz ve seçici olmayan cinsel ilişkiler yaşayabiliyor. Çünkü çok güzel, akıllı ve çekici olduğunu düşünüyordur, cezbedilmek ve cezbetmek istiyordur.

HASTANEDE YATMASI GEREKİYOR MU?

Eğer kişide intihar ve başkasına zarar verme riski varsa hastanın bir süre psikiyatri kliniğinde koruma altında izole olması şart. Başka bir önemli nokta ise kişinin kendi hastalığını kabul etmesi.

“Doktorla tedaviyi kabul ediyorum, işbirliği ve uyum içinde olacağım, ilaçlarımı düzenli kullanacağım” gibi söylemlerde bulunmazsa evde koruma altına almak hem zor oluyor hem de kendine ve etrafına karşı risk taşıyor. Bazen şiddetli bir atakta, psikotik bir hal gerçekleşiyor ve kişinin gerçeği değerlendirmesi güç oluyor. Kuşkucu ve şüpheci oluyor. Hayalle gerçeği birbirine karıştırabiliyor. O zaman ikna edilemez hale geliyor.

‘‘Bipolar bozukluk gösteren kişinin çalışmasında, evlenmesinde ve çocuk sahibi olmasında herhangi bir sakınca yok. Ancak hastalığının tedavisine özen göstermesi şartıyla… Kişi tedavi süreci boyunca özenli ve dikkatli olmazsa hiçbir iyileşme ve ilerleme kaydedemez.’’

BİPOLAR BOZUKLUK YAŞAYAN BİRİ ALKOL VE MADDE KULLANIMINA DA BAŞLAR MI?

Bir bipolar bozukluğu olup depresyonda olanlar, bir de bipolar bozukluğu olmayıp depresyonda olanlar var. Bipolar bozukluk, manik depresifin görülmediği depresyon çeşitlerinden biraz daha farklı bir yere sahip. Bilinen bir şey var ki; bipolar bozukluğun depresif atağında da manik atağında da alkol ve madde kullanımı artıyor. Bu kullanım bazen ölçüsüz boyutlara varabiliyor. Hatta buna ikincil alkol kullanımı deniyor.

BİPOLAR GENETİK Mİ? 

Evet. Bu konuda birçok farklı istatistik var ama bilinen bir gerçek var ki bipolar bozukluk birden fazla gen ve kromozom ile ilgili… Genetik bir geçiş söz konusu. Hem annede hem babada varsa yüzde 75 doğacak çocukta da olması bekleniyor. Ancak ikinci derece akrabalarda da varsa geçiyor. Özellikle kişinin ilaç tedavisinin ne kadar süreceği konusunda yaptığımız ölçütlerde annede ya da babada bipolar olmasını bilmek tedavi süresini daha da uzatıyor. Çünkü eğer genetik bir durum varsa hastalığın seyri değişebiliyor.

BİPOLAR BOZUKLUĞU OLUŞTURAN ETKENLER NELER? 

Aslında hastalığı hazırlayan birtakım nedenler oluşuyor. Genetik ve çevresel nedenler gibi… Eğer zeminde bipolar bozukluk eğilimi varsa, alkol kullanımı bir atağı oluşturabiliyor. Günlerce uykusuz kalmak, uyumamak bu atakları tetikleyebiliyor. Bazı meslekler vardır, gece çalışılan gündüz uyunan ya da vardiyası sürekli değişen… Bu durum vücudun uyku uyanıklık ritmini bozan faktörler arasında yer alıyor.

Bipolar bozukluğu olan kişiler için vardiyalı işler hiç uygun değil. Çünkü uyku düzeni şaşıyor, vücudun hormonal döngüsü bozulabiliyor. Mevsimsel faktörler de kişiyi etkileyebiliyor. Her bipolar bozukluğu yaşayan kişide olmasa da kıştan yaza, yazdan kışa geçişlerde sıkıntılı bir dönem yaşanıyor.

SONBAHARDA BİPOLARA DİKKAT!

Bipolar bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birinin de mevsimsel özellik göstermesi olduğunu kaydeden Dr. Dilek Sarıkaya, “Hastalar ilkbahar – yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar – kış aylarında çökkünlük, durgunluk içinde girerler. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Hastalarda dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma, riskli davranışlar sergileme azımsanmayacak oranda görülebilir” dedi.

Formsante 2016 – Şubat sayısı
Elif Gürsoy

Formsanté Haber Merkezi

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası