Hafif Ile Ilgili Cümleler

Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler genellikle yerleşik ve sık kullanılırlar ve sözlüklerde veya deyimler sözlüğünde sıklıkla bulunabilir. Deyimler, çok yönlü bir şekilde kullanılır ve birçok farklı durumda anlamlarını taşıyabilirler. Ayrıca, deyimlerin anlamları genellikle bir metafor, benzetme veya bir hikaye gibi bir anlatımla ifade edilir. Deyimlerin anlamlarını öğrenmek, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini anlamak için harika bir yoldur. Eli hafif deyiminin anlamı da bu noktada yoğun olarak araştırılmaktadır.

ELİ HAFİF DEYİMİNİN ANLAMI NEDİR?

Eli hafif deyimi açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından açıklama yapılmıştır. Bu deyimin açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra deyimi gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.

ELİ HAFİF DEYİMİ AÇIKLAMASI

 İncitmeden, can yakmadan iş gören.“İğneyi Hatice hemşireye vurdurun eli hafiftir onun.”

Hafif ile ilgili cümleler hazırladık. Türkçe derslerinde karşımıza zaman zaman çıkan sözcüklerden Hafif kelimesi ile ilgili cümle örnekleri listeledik. Sitemizde birçok sözcüğünün bu şekilde anlam karşılıklarını bulabilirsiniz. Hafif kelimesinin anlamı ve cümle içinde kullanımı ile ilgili bilgiler verdik.

Hafif Kelimesi Anlamı:Ağırlık olarak çok az bir kütleye sahip olan anlamına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır. Hafif kelimesi zıt anlamlı kelimeler arasında bulunmaktadır.

Hafif Kelimesi Zıt Anlamlısı: Ağır

Hafif Kelimesi İle İlgili Cümleler:

*Sen çok hafif olduğun için çelimsiz kalıyorsun.

*Elimdeki poşetler çok hafif olduğu için yardıma ihtiyacım yok.

*Hafif eşyalar alalım da eve taşıması çok kolay olsun.

*Hafif yemekler yemek istiyorum.

Hafif Kelimesi İle İlgili Örnek Cümle Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Hafif kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?

1. Salıncak evvela , sonra gitgide hızlanarak uçmaya başladı.

2. Şakir bir silkindi.

3. Sesi ve ürkek çıkıyordu.

4. bir rüzgâr Muazzezin saçlarını uçuruyordu.

5. Nefes alır gibi bir sesle:

6. Sonra bir tebessümle ilave etti.

7. Şişmanca vücudunu bir ter kaplamıştı.

8. Ancak ucunu görebildiği kaşlar ürpermelerle kımıldıyordu.

9. Yusuf içinde bir ürperme duyarak sordu:

ve tatlı bir başdönmesini kahkahalar takip etti.

yağmur çiseliyor ve yoldaki araba tekerleği izlerini dolduruyordu.

Hatta buralarda pek nadir görülen bir kar serpiştiriyordu.

Muazzezin vücudu bir çocuk kadar ve ince idi.

Güzel tambur çalardı; şimdi de bıyıklarından sular akarak ıslık çalıyor, bugünlerde çalıştığı, kemençeci usta Nikolakinin mahur saz semaisini tekrar ediyordu.

Yaylı arabanın boşluğa doğru uzanan oku sallanıyor ve içinde bulunan iki genç insanın nefesleri kuru ot ve keçe kokularına karışıyordu.

Durup dururken ağladığı, sonra bir tebessümün dudaklarına yayıldığı oluyordu.

Sonra tabancayı cebine yerleştirerek başını sol tarafa çevirdi, bir sesle:

Yüzüne bir kan geliyor ve öğürme geçer geçmez derhal kayboluyordu.

Loş odada demir kaşıkların kâseye dokundukça çıkardığı şıkırtıdan başka ses yoktu.

Bol yenli kolları ancak göğsünün altına kadar kalkıyor ve parmakları işitilmeyecek kadar şıkırdıyordu.