kısa ingilizce tiyatro metinleri / One moment, please...

Kısa Ingilizce Tiyatro Metinleri

kısa ingilizce tiyatro metinleri

İngilizce Tiyatro Oyun Metinleri

Tiyatro Metni İngilizce Türkçe

İLK İŞ GÜNÜ​

ingilizce tiyatro metni
Oyuncular: Celal Bey (patron), Jale (sekreter),
Hadi (yeni eleman), John ( yabancı müşteri),
Mary (yabancı müşteri)
Oyuncular: Celal Bey (patron), Jale (sekreter), Hadi (yeni eleman), John ( yabancı müşteri), Mary (yabancı müşteri)


(Patron Celal Bey ve sekreteri Jale ofislerinde oturmaktadırlar. Patron telefonla konuşmaktadır. )

Celal Bey: Şu İngilizce bilen eleman aranıyor ilanı için arayan oldu mu?

Jale: Evet Celal Bey. Bugün gelecek görüşmeye. Çok iyi derecede İngilizce biliyormuş. Hadi adında birisi.

Celal Bey: İyi iyi, inşallah aradığımız gibi bir elemandır. Yoksa yabancı müşterilerin hepsini kaçıracağız.

(Bu sırada kapıdan içeri birisi girer.)

Hadi: Merhaba.

Celal Bey: Merhaba, buyrun?

Hadi: Ben Hadi, iş görüşmesi için bir randevu almıştım.

Celal Bey: Ooooo, hoşgeldiniz. Buyrun oturun lütfen. Nasılsınız?

Hadi: İyiyim, teşekkür ederim. Amerika’daydım yaklaşık beş yıldır. Malum, türkçe konuşacak pek kimse yok orada, o yüzden Türkçe konuşurken biraz zorlanıyorum. Dilim sürçerse kusura bakmayın artık.

Celal Bey: Haaarika! İşte tam aradığımız adam. Yurtdışıyla sürekli bağlantı halindeyiz. Bu yüzden yabancı müşterilerle görüşmeler yapıyoruz. Yani iyi derecede İngilizce bilen birisine ihtiyacımız vardı. Allah karşımıza sizin gibi birisini çıkardı. Aramıza hoşgeldiniz diyelim o zaman.

Hadi: Hoşbulduk, çok teşekkür ederim. Beni utandırıyorsunuz.

(Bu arada telefon çalar. Celal Bey telefonu açar.)

Celal Bey: Celaliye Limited Şirketi, buyrun…. Alooooo… Ne diyorsun kardeşim, anlaşılmıyo, ağzını ahizeye yakın tut biraz. Alooooo… Ne piliyz miliyz diyip duruyorsun yahu? İngiliş mi?

(der ve Hadi’ye döner)

Celal Bey: Ya bu adam İngilizce konuşuyor herhalde Hadi Bey. Tesadüfe bak. İşe girdiğiniz ilk dakikada bir yabancı aradı. Bir konuşun bakalım, ne diyor?

(Hadi paniklemiştir, aceleyle ayağa kalkar.)

Hadi: Ya, birden karnıma acayip bir ağrı saplandı. Tuvalet nerede acaba?

Celal Bey: Hadi Bey, şu adamla bir konuşun. Sonra gidersiniz tuvalete.

Hadi Bey: Uff, başıma da acayip bir ağrı girdi yaa. Söyleyin sonra arasın.

Celal Bey: (Ahizeye doğru yüksek sesle bağırarak ve heceleyerek konuşmaktadır) Alooo, sonra arayın, sonra. Hadi bey acayip sıkışmış. S-o-n-r-a. Ne? Ya, Hadi bey, önemli bişey galiba. En azından sonra arayın falan diyin.

(der ve ahizeyi zorla Hadi Bey’in eline tutuşturur. Hadi Bey büyük bir panik içinde konuşmaya başlar.)

Hadi Bey: Helloo, yeah, ooh yeah, yes, no, okay, hımmmm, yes, no, yeaaah. Baaaaay

(der ve rahatlamış biçimde telefonu kapatır.)

Celal Bey: Ne oldu, ne diyor?

Hadi: Yanlış aramış, empire state binası, elli üçüncü kata dört lahmacun diyo.

Celal Bey: Dur bi dakka ya, adam şimdi Amerika’dan lahmacun siparişi veriyor, ve yanlışlıkla Türkiye’yi aramış öyle mi?

Hadi: Yaa, öyle. Düşünün işte, Amerikalılar aptal derler de inanmazdım. Yani sen tut Amerika’da lahmacun ye, bi de üstüne Türkiye’yi ara. Hahahahahahahahah! Alem bunlar yaaa.

Celal Bey: Kızım, Hadi Beye tuvaleti gösteriver.

Hadi: Yok yok, geçti. Adam lahmacun falan diyince gülmekten geçti valla.

(Çaylarını içmeye başlarlar. Celal Bey biraz şaşkındır. Bu sırada kapı açılır ve içeriye iki yabancı girer.)

John: Hello!

Celal Bey: Ooooooo John. Ve aleykümselam. Buyrun buyrun. Hadi Bey, bunlar bizim en iyi müşterilerimiz. Valla kısmetimizi açtın sen.

(Hadi bey yine ayağa fırlar panik içinde)

Hadi: Tuvalet ne taraftaydı?
Celal Bey: Geçmemiş miydi sizin şeyiniz?

Hadi: Geçiyor, yine geliyo. Napıyim?

Celal Bey: Yaw biraz oturun, adamlara ayıp olur. Bir tanışın en azından. Bak bunlar bizim en yağlı müşterilerimiz.

(Hadi yine panik içinde John ve Mary’ye yaklaşarak ellerini sıkar.)

Hadi: Hello, I am Hadi. Oturun hadi.

John: Hey Hadi, nice to meet you.

Mary: Nice to meet you, Hadi.

Hadi: Yes yes, nice to meet you.

(Hep birlikte otururlar.)

John: Hadi, we are here to talk about our new project. It’s very important for us. Because if we get successful, we will be very rich. But if we fail, it will be very bad for all of us. So, are you ready to translate our speech?

(John konuşurken Hadi acayip panik yapar. Celal Bey memnun bir şekilde kafasını sallamaktadır. Hadi yine ayağa fırlar.)

Hadi: Yaw, ben bir tuvalete gitsem.

Celal Bey: Hadi bey, lütfen yaa. Adamlara ne kadar ayıp olur, bir düşünsenize. Ne dediler?

(Hadi sıkıntılı bir şekilde yerine oturur.)

Hadi: Yaw, adam diyo ki, sen biraz sıkıntılı gözüküyorsun diyo, sıkıştın falansa bi tuvalete git gel de, öyle konuşalım diyo.

Celal Bey: Hadi yaa, git gel de rahatla o zaman yahu. Kızım, Hadi beye tuvaleti gösteriver.

(Sekreterle Hadi çıkarlar. Celal Bey yabancı misafirlere dönerek bağıra çağıra ve kelimeleri heceleyerek konuşmaya başlarlar)

Celal Bey: Bizim yeni eleman bu. Yeni eleman yeniiii.

John: Sorry?

Celal Bey: Yok yok, sori değil, Hadi adı. Beş yıl Amerika’da kalmış. A-m-e-r-i-k-a-d-a…

John: Ooooh yeah. America. Cool!
Celal Bey: Evet, evet. Allahın sevgili kulu işte. İşleri rast gidiyor adamın.

(Bu sırada telefon çalar. Celal Bey telefonu açar.)

Celal Bey: Celaliye limited şirketi, buyrun. Hah, yine lahmacuncu. B-e-k-l-e b-e-k-l-e. Görüşmeyi mahvettiniz yaaa. Gidin pizza falan yiyin kardeşim. Sinirlenmeye başlıyorum ama.

(Hadi süklüm püklüm odaya girer.)

Celal Bey: Hadi Bey, yine Amerika’dan arıyorlar galiba. Al şunu bi konuş bakalım.

(Hadi telefonu alır)

Hadi Bey: Hello, no, yes, no, yes, no, yes, no…. (der ve telefonu kapatıp Celal Bey’e döner) Deminki adam arıyo yine. Bu sefer de şey diyo. Vazgeçmişler yemek siparişi vermekten. Menemen yapacaklarmış. Önce soğanları mı atıcaz, biberleri mi diyo? Ben de Soğanları atın, biraz pembeleşince biberleri atarsınız dedim.
Celal Bey: Hay Allahım yaa, bütün çatlaklar bizi buluyor. Neyse, şimdi söyle bakalım. Malların teslimatını ne zaman yapmamız gerekiyor.

Hadi: Tamam, söylüyorum. Uhm, he is a blackboard. I go to cinema everyweekend. I like popstar, chicken menü, united colors of benetton, levi’s, adidas, nike. Okay?

(Misafirler şaşkın bir şekilde birbirlerine bakmaktadırlar.)

Celal Bey: Ne dedin ya sen? Pop star falan dedin di mi?

Hadi Bey: Evet, biraz espri yaparak ortamı rahatlatmaya çalışıyorum. Çok gergin gözüküyorlar. Dedim ki, öyle pop star yarışmacıları gibi stres yapmayın, rahat olun dedim. Sonra da malların teslimatını sordum.

Celal Bey: Hahahahaha, afferin sana be, çok şakacı adamsın.

Mary: I don’t understand anything. Do you speak English or Turkish, Hadi?

Celal Bey: Ne diyor? Törkiş mörkiş dedi?

Hadi: Diyor ki, eeeeeee, şöyle diyor, ııııııı, yani demek istiyor ki, hah, sen gerçekten Türk’müsün yaaa, inanamıyorum. Ben seni ilk gördüğüm andan itibaren Amerika’lı sandım, öylesine akıcı ve güzel konuşuyorsun ki inan çok şaşırdım falan diyor. Yalakalık yapıyor işte kendi çapında.

Celal Bey: Vay be, aslanım benim. Acayip gurur duydum şimdi. Hadi, konuya gelelim artık.

Hadi: Tamam siz merak etmeyin. Eeeeee, the tesliiimaaaat, when, who, why, what time, how often, how much, how many, ooh yeah?
John: I am sorry but I don’t understand anything. Are you sure you can speak English?

Celal Bey: Ne diyorlar?

Hadi: Sen bırak şimdi malları falan da bişeyler ısmarla, içelim kendimize gelelim diyo.

Celal Bey: Hakkaten yaa, çok ayıp oldu adamlara. Sor bakalım ne içerler?

Hadi: Drink? Tea, coffee, water. Drink what?

John: Oh, expresso please.

Mary: I’d like hot chocolate, if possible.

Celal Bey: Ne diyo, expres falan dedi galiba?

Hadi: Evet, eeeeee, çay getir diyo, ama çok acil olsun, acayip canım çekti diyo. Yani expres olsun, hiçbiryere uğramadan gelsin diyo.

Celal Bey: Kızım, duydun Hadi Beyi. Hadi hemen çay getir.

(Sekreter çıkar.)

Hadi: Neyse, biz dönelim konumuza. Always, usually, often, sometimes, never. International Hospital, Nokia connecting people, Galleria, Carousel, Mission impossible, terminator, en son babalar duyar, avrupa yakası, what is your address?

John: What are you talking about? We have no time. Our car is waiting for us, we will go ten minutes later.

Celal Bey: Sen ne dedin yaa, baba, avrupa falan, ingilizce mi bunlar?

Hadi: Evet, bazı kelimeler aynı. Dedim ki babacım, sen habire çaydan kahveden bahsediyosun. Burası Avrupanın en büyük şirketlerinden birisi. Kendine çeki düzen ver, saygılı ol biraz dedim.

Celal Bey: Aferin sana, kendimizi ağırdan satalım biraz. Onlar ne dedi? Car, eee go falan dediler.

Hadi: Onlar da dedi ki, eeee, yani dediler ki, hah, siz hiç uğraşmayın teslimatla falan, verin kargoya gitsin, siz de keyfinize bakın dedi. Kargo. Hehehehehe.

Celal Bey: Ya, delirmiş mi bunlar. 200 ton mal, hem de su borusu. Nasıl verelim kargoya? Çevirsene.

Hadi: Boru boru, water boru, two hundred ton boru. Kargo margo, problem. Car don’t go. Very very problem. What is this, this is a boru.

John: Mary, I think we gotta go. If we make a deal with these crazy men, it won’t be good for us.

Mary: You are right. Let’s go.

(der ve kalkarlar. Celal Bey masasından fırlar)

Celal Bey: Hooop, nereye yahu? Nereye gidiyor bunlar. Ne dediler Hadi Bey?

(Hadi de ayağa kalkar)

Hadi: Valla çevirmesem daha iyi ama neyse. Diyorlar ki, bir çay söyledik iki saattir gelmedi. Sizin çaycının adı Dursun mu diye soruyorlar.

(Celal bey ayağa fırlar ve sinirle misafirlerin yanına gelir)

Celal Bey: Bana bakın, başlıycam sizin çayınıza da kahvenize de haaa. Üç kuruşluk kar için rezil kepaze olduk be. The Marmara’nın cafesi mi burası güzel kardeşim? Gidin burdan, başka şirket mi yok çalışacak yaa? Canımı sıkmayın daha fazla. Çevir söylediklerimi, tek bir kelime bile atlama ama.
Hadi: Okay, look at me, I will start your tea and coffee haaaa. Three kurush money, we are kepaze be. The Marmara cafesi mi burası my güzel brotherım. (Celal Beye döner) Kusura bakmayın Celal Bey, valla çok sinirlendim, arada bir Türkçe kaçıyor. Neyse, go go, don’t sık my can.

(John ve Mary sinirle kapıya doğru yönelirler)

Mary: We won’t work with you anymore. We came from America just for this project. And we are going back now. Bye forever.

(der ve çıkarlar. Celal Bey çok sinirlenmiştir.)
Celal Bey: Ne dediler çıkarayak yine?
Hadi: Amerika’ya gelirseniz gününüzü görürsünüz siz dedi. Benim İngilizcemden çok etkilenmişler ama ofis ortamını hiç beğenmemişler. John özellikle çay olayına çok bozulmuş.
Celal Bey: Adama bak yaa, çay geç geldi diye koca projeyi iptal etti. Neyse, hayırlısı olsun. Biz şimdi çıkıyoruz Jale Hanımla. Bir toplantımız var. Sen burada kal, telefon falan gelirse görüşürsün.
Hadi: Tamam Celal Bey, siz merak etmeyin.
(Celal Bey ve Jale çıkarlar. Hadi hemen telefona koşar ve bir numara çevirir.)
Hadi: Alo, Kemal. Ben Hadi. İyidir sağol. Yaa sorma, bir iş buldum ama ilk ve son günüm harhelda burada. Bir hata yapıp İngilizce biliyorum dedim. İki saattir yabancı misafirlerle konuşuyorum. Nasıl mı? Allahtan kimse İngilizce bilmiyor burada. Anlamadılar yani… Niye mi yalan söyledim? Yaa, iş bulamıyorum bir türlü. Nereye gitsem İngilizce biliyor musun diye soruyorlar. Ben de çat pat bişeyler konuşuruz diye biliyorum dedim, ama pişman oldum. Şimdi masaya bir not bırakıp özür dileyeceğim ve kaçacağım. Kemal be, ne adamız biz yaa? Okulda öğretmenler o kadar anlattı İngilizce önemli falan diye, bir kulağımızdan girdi ötekinden çıktı. Hiç önemsemedik. Şimdi böyle zor duruma düştük işte. Çok ayıp oldu adamlara. Kendimden acayip utandım. Kaç yıl İngilizce eğitimi gördük. Yes no’dan başka bişey öğrenememişiz. Ee, ödev yapma, dersi dinleme sonra İngilizce konuşmaya çalış. Zor tabi. Neyse, ben bi not yazıp kaçıyorum. Akşam görüşürüz.

(Telefonu kapatır ve önündeki kağıda birşeyler karalayıp sahneyi terkeder)

FacebookTwitterSkypeMessengerMessengerWhatsAppTelegramE-Posta ile paylaşYazdır

4 kişilik kısa komik tiyatro metinleri ingilizce?

Looking for 4-person short funny theater scripts in English? Check out these hilarious skits perfect for small groups! Our collection features diverse characters and themes to tickle your funny bone. Get ready to laugh, cry, and be entertained with our selection of amusing plays!

4 Kişilik Kısa Komik Tiyatro Metinleri İngilizce

Güncel ve esprili tiyatro metinleri, sahneyi canlandırmak ve izleyicilere keyifli anlar yaşatmak için oldukça önemlidir. Bu yazıda, dört kişilik kısa ve komik İngilizce tiyatro metinlerini ele alacağız. Hazırsanız, sahne ışıklarını açalım!

Babaannenin Hediyesi

Bu komedi tiyatrosunda, iki kardeş babaannelerinden miras kalan bir hediye paketini açarlar. Ancak içinden çıkan şey onları hiç beklenmedik bir durumla karşı karşıya bırakır. Tiyyatrocular; iki kız ve iki erkek oyuncu, sahne dekoru olarak bir oturma odası ve hediye paketini gerektirir.

Acil Durum

Bu tiyatro oyunu, bir hastane acil servisinde geçiyor. Personel, beklenmedik ve hiçbir zaman düşünmedikleri bir durumda bir arada toplanıyorlar. Bu tamamen kısa bir oyundur ve sadece bir sahne ve dört oyuncu ile oynanabilir.

Aşk İçin Her Şey

Aşk için Her Şey, dört kişilik bir komedi tiyatrosudur. Oyuncular; iki kız ve iki erkek ise, sahne dekoru olarak bir cafe veya restoran konumlandırılabilir. Hikaye, birbirleriyle karşılaşan iki farklı çiftin ilişkilerinin ne kadar karmaşık olduğunu anlatır.

Tiyatro Metinleri İle İlginç Anılarınızı Paylaşın

Umarız bu yazı, kısa ve komik tiyatro metinlerinin ne kadar eğlenceli ve keyifli olduğunu size göstermiştir. Siz de tiyatro oyunları ile ilgili ilginç anılarınızı yorumlarda paylaşabilirsiniz!

"ÇOK KISA KOMİK İNGİLİZCE TİYATRO" ile ilgili arama sonuçları
Oyun tanıtımları İçerisinde: 0 Sonuç... Detaylar
Oyuncu tanıtımları İçerisinde: 0 Sonuç... Detaylar
Makaleler İçerisinde: 0 Sonuç... Detaylar
Haberler İçerisinde: 0 Sonuç... Detaylar

Daha fazla arama sonucu almak için şu uyarıları okuyun...Detaylar
"ÇOK KISA KOMİK İNGİLİZCE TİYATRO", aşağıdaki oyun tanıtım sayfalarında yer alıyor!
 
"ÇOK KISA KOMİK İNGİLİZCE TİYATRO", aşağıdaki oyuncu tanıtım sayfalarında yer alıyor!
 
"ÇOK KISA KOMİK İNGİLİZCE TİYATRO", aşağıdaki makale sayfalarında yer alıyor!
 
"ÇOK KISA KOMİK İNGİLİZCE TİYATRO", aşağıdaki haber sayfalarında yer alıyor!
 
Nasıl daha iyi arama sonucu alabilirim?...
Tiyatro Dünyası arşivi elinizin altında! Onbinlerce haber, yazı, oyun ve oyuncu tanıtımını bu bölümden inceleyebilirsiniz.
Arama yaparken öncelikle bu sitedeki arama yönteminin Google gibi arama motorlarından farklı olduğunu bilmelisiniz. Yani Google'da yaptığınız gibi bir soru sorup uygun cevaplar almanız mümkün değil! Arama yaparken:
  • Kelimeyi doğru yazmaya ve Türkçe karakterleri de kullanmaya dikkat edin. Örneğin, "çeşme" kelimesi için arama yapacaksanız "ç" ve "ş" harflerini olduğu gibi yazın. "cesme" yazdığınızda içince "cesme" geçen sayfalar listelenecektir, "çeşme" ile ilgili sonuçlar karşınıza çıkmayacaktır.
  • Büyük-küçük harfler de arama yaparken önemlidir. Aradığınız bir özel isim ise ilk harfi büyük yazmaya dikkat edin
  • Sadece harf kullanın! Noktalama işaretleri, tırnak, <> gibi semboller kullanarak arama yapmayın!
  • Mümkün olduğunca az kelime yazın. "Lüküs Hayat"ı arıyorsanız "Lüküs Hayat nerede oynuyor" gibi aramalar yapmayın. bu durumda sonuç alamayabilirsiniz. Bazı aramalarda "Lüküs" yazmanız bile yeterlidir.
  • Bu sitedeki arama özelliği sadece aradığınız kelimeye tam olarak uyan sonuçları ekrana getirir! Yani kelimeyi yanlış yazdığınızda benzer sonuçlar görmezsiniz, karşınıza "sonuç bulunamadı" yazısı çıkar. Bu konuda lütfen dikkatli olun!
  • Örneğin Tiyatro ABC ile ilgili haberler arıyorsanız arama bölümüne sadece Tiyatro ABC yazın veya sadece ABC yazın. Böylece içinde ABC geçen tüm haberler listelenecektir...
 
Diğer Aramalar
iletişim buzukları - fare kapanı - anne sevgisi oyunu - anne ve çocukla ilgili skeçler - filiz bozkus - 6.kogus - hangisi karisi - tiyatro oyun tanımları - tiyatro tanımları - telefon sesi efekti - altı kişilik komik kısa tiyatro metinleri - bu dünya bizim çocuklar - tersine dünya video - kayseri festival - kayseri tiyatro festivali - Nazım Hikmet in Memleketimden İnsan Manzaraları ndan Onbir Tablo - huzurevi konulu tiyatro - meltem yılmazkaya - retorik tiyatrosu - TİYATRO VUR EMRİ - ıletısım sorunları - taşıtlara iniş ve binişlerde dikkat edilecek kurallar - oburluk - anne sevgisi skeçleri - en güzel monolokcimri oyunu - en güzel monolok cimri oyunu - kadınlar meclisi - bir doğum günü partsi - haldun alagaş tiyatroları tarihi - kul hakkı tiyatro - yarının akıl yapar - zonguldak tiyatro - sesiz çığlık - dram tek kişilik - anneler günü piyesi - cocukoyunları - SİNDİRİM SİSTEMİ İLE İLGİLİ OYUN - konservatuvara hazırlık kursu - ALİ BABA--------NIN ÇİFTLİĞİ - uçan şemsiyr - Ali Baba--------nın Çiftliği - ELLER DOLU - kadıncıklar inci - iletişim çatışması ile kısa skeçler - necati cumalı vur emri tiyatro eseri - ağa tiyatro metni - uyumak - playback anne - iletişim bozukluğu ile ilgili skeçler - oyunculuk atölyeleri -


Tiyatro Kursu Başlıyor!
8 Haziran'dan itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de!
Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!


Duyuru Panosu!


Son Eklenen Tiyatro Oyunları

     Güncel Yazılar


Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz...


     Güncel Haberler


Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
 
 

Sevgili aileler harika bir tiyatro etkinliği haberimiz var sizlere…Tiyatro Fil’in sunduğu İngilizce çocuk tiyatrosu performansı eminim herkesin dikkatini çekecektir. Yeni bir soluk olarak değerlendiriyorum. Farklı dilde bir gösteriyi çocukların izlemeleri, aktif olarak sahnede yer almaları dünya görüşlerini daha da genişletecektir. Hangi oyunlar ne zaman ve nerede  sahneleniyor gibi detayları sizlerle paylaşmadan önce Tiyatro Fil hakkında bir önbilgi vermek istiyorum:

Tiyatro Fil, on dört yıllık bir hayalin ve biriken tecrübenin ürünü olarak 2014 yılında Tuğba GÜDÜCÜ ve Mustafa POYRAZ tarafından kurulmuştur. Çocuk Tiyatrosu alanına yeni bir soluk getiren Tiyatro Fil, eğitime destek amaçlı İngilizce çocuk oyunları ve aktiviteler hazırlıyor. “eğitim” temelli üretilen projeler öğretim teknikleri göz önünde bulundurularak, İngilizce öğretmenleri ve pedagoglar eşliğinde anaokulu ve ilköğretim müfredatına uygun olarak hazırlanıyor. Hazırlanan oyunları 3-9 yaş arası çocuklar rahatlıkla izleyebiliyor. İnteraktif olarak sahnelenen oyunlar çocukların katılımıyla yönleniyor. Çocuklar oyuncularla İngilizce iletişim kuruyor ve öğrendiklerini pekiştiriyor. Ayrıca yeni kelimeler öğrenerek İngilizce diline ilgilerini arttırıyorlar.

Tiyatro Fil’in sunduğu İngilizce Tiyatrolar ve detayları:

20 Kasım Pazar Saat 14:30 – Clean Clean With Green

DİL: İNGİLİZCE

YAZAN: TUĞBA GÜDÜCÜ

YÖNETEN: MUSTAFA POYRAZ

OYUNCULAR: NURTEN İNAN, BARKIN SARP, HANDE ÖYKÜ EKMEN

ÖZET

Üçgen, Kare ve Daire adlı şekil temizlikçiler aynı anda bir parkı temizlemeye gelirler ve kimin o parkın asıl temizlikçisi olduğuna ve parkı kimin temizleyeceğine bir türlü karar veremezler. Sonunda akıllarına bir fikir gelir. Bir yarışma düzenlemeye karar verirler. Bu yarışmayı kazanan parkın gerçek temizlikçisi olacaktır. Ancak bu yarışmayı üçü de kazanınca işler yeniden karışır. Şekiller sonunda parkın aslında hepimizin ortak yaşam alanı olduğuna karar verir ve parkı seyircilerle birlikte temizlemeye karar verirler. Ve kazanan dostluk olur.

Oyunumuz 3 yaş ve üzeri seyirciler için uygundur.

OYUNU NEDEN İZLEMELİYİM?

Oyun, şekiller ve yiyecekler temaları üzerinden okul öncesi ve ilköğretim müfredatına uygun olarak hazırlanmış olup, konu itibariyle dostluk, arkadaşlık ve paylaşma değerlerini de barındırarak çocuklara çevre temizliği bilincini kazandırmayı amaçlar. İnteraktif yapıya sahip bu oyun çocukların İngilizce konuşarak aktif olarak oyuna katılmalarını sağlamasının yanı sıra İngilizce diline ilgilerini de arttırır.

20 Kasım Pazar Saat 12:30 – Joey’s Adventures

DİL: İNGİLİZCE

YAZAN: TUĞBA GÜDÜCÜ

YÖNETEN: MUSTAFA POYRAZ

OYUNCULAR: NURTEN İNAN, BARKIN SARP, HANDE ÖYKÜ EKMEN

JOEY’S ADVENTURES İNGİLİCE TİYATRO ÖZETİ

Kahramanımız sevimli fil Joey ailesini kaybeder ve onları aramak için yollara düşer. Ailesinin bir hayvanat bahçesine kapatıldığını düşünen Joey, oradaki bekçiyi bir türlü atlatamaz. Maalesef ki kötü kalpli bekçi onu diğer hayvanlar gibi bir kafese kilitler. Sürpriz bir çıkış yolu bulan Joey, yeni arkadaşlar edinerek ailesini aramaya devam eder. Bakalım karşılaştığı zorluklar sonucunda kahramanımız ailesini bulabilecek mi?

Oyunumuz 3 yaş ve üzeri seyirciler için uygundur.

OYUNU NEDEN İZLEMELİYİM?

Oyunumuz içerik olarak aile teması üzerinden aile sevgisini; paylaşma ve yardımlaşma davranışları üzerinden de arkadaşlığın önemini vurgulamaktadır.

Anlatım dili itibariyle İngilizce ile yeni tanışmış minik arkadaşlarımızın kolaylıkla anlayabileceği okul öncesi seviyesine de hitap eden bu danslı, müzikli ve eğlenceli oyunumuzu keyifle izleyeceksiniz. Çocuklarımız, kahramanımızın sorularını cevaplayarak ona yardım edecek ve bu şekilde oyuna interaktif olarak da katılmış olacaklar.

İletişim:

Tel: 0 553 135 94 64

Mail: [email protected]

Bilet fiyatları : 25 TL

Çocukla Gezin ailesi olarak çocukların da aktif performansa katkı sağladıkları ingilizce tiyatroyu merak ediyoruz. Sizlerde ilgilenirseniz biletleri www.biletiva.com adresinden online alabilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.