yeşilçam dizileri / Yeşilçam İzle - Yeşilçam Dizisi BluTV'de

Yeşilçam Dizileri

yeşilçam dizileri

Yeşilçam (dizi)


genel№
sezonBölüm adıYönetmenSenaristYayın tarihi111"Güzel ev"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !28 Ekim &#;()122"Deniz kenarında bir yılan"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !28 Ekim &#;()133"İstanbul'un en mutlu ateşi"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !28 Ekim &#;()144"Beyoğlu'nda bir apartman dairesi"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !28 Ekim &#;()155"4 yıl önce"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !28 Ekim &#;()166"Kayıplar"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !10 Aralık &#;()177"Vesikalık"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !10 Aralık &#;()188"Delikli kuruş"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !10 Aralık &#;()199"Belkıs"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !10 Aralık &#;()2010"Aya seyahat"Çağan IrmakLevent Cantek, Volkan Sümbül !10 Aralık &#;()

Yeşilçam'ın En Efsanevi Oyuncuları

İzlediğimizde Kalamış'tan bir tatlı huzur almış gibi hissettiğimiz filmleriyle gönüllerde taht kurmuş unutulmaz Yeşilçam oyuncularını derlediğimiz listeye buyurun!

kemal sunal

"Hababam Sınıfı", "Süt Kardeşler", "Tosun Paşa", "Salako", "Köyden İndim Şehire" ve "Çöpçüler Kralı" gibi unutulmaz filmlerde unutulmaz rolleri canlandıran, Yeşilçam'ın İnek Şaban'ı Kemal Sunal, 'te İstanbul'da doğdu. Sempatik gülüşü ve mütevazi kişiliğiyle gönüllerde taht kuran oyuncu yılında hayata gözlerini yumdu. 

türkan şoray

Yeşilçam'ın güzel gözlü "Sultan"ı Türkan Şoray, yılında İstanbul'da doğdu. Şoray'ın en unutulmaz filmleri arasında Vesikalı Yarim, Selvi Boylum Al Yazmalım ve Kara Gözlüm filmleri bulunuyor. Sultan, aynı zamanda Tatlı Hayat ve İkinci Bahar gibi unutulmaz dizilerde de yer aldı. 

tarık akan

Yeşilçam'ın Damat Ferit'i Tarık Akan, yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Hababam Sınıfı, Ah Nerede, Oh Olsun ve Mavi Boncuk gibi filmleriyle Yeşilçam'ın unutulmaz oyuncularından biri oan Tarık Akan, yılında İstanbul'da vefat etti.

gülşen bubikoğlu

İstanbul doğumlu olan güzel Yeşilçam oyuncusu Gülşen Bubikoğlu'nun en unutulmaz filmleri arasında Ah Nerede, Gırgıriye ve Bizim Kız yer alıyor. 

şener şen

Çiçek Abbas, Kibar Feyzo, Tosun Paşa, Süt Kardeşler, Gülen Gözler ve daha nice Yeşilçam klasiğiyle özdeşleşmiş Yeşilçam efsanesi ünlü oyuncu Şener Şen Adana doğumlu.

filiz akın

Ankara doğumlu güzel Yeşilçam oyuncusu Filiz Akın, Yeşilçam'da hüküm süren yufka yürekli kadınları esmer aktrislerin oynaması klişesini yıkmıştır. Ünlü filmleri arasında Tatlı Dillim, Ankara Ekspresi, Küçük Sevgilim ve Umutsuzlar vardır.

ediz hun

İstanbul doğumlu Yeşilçam jönü Ediz Hun'un en önemli filmleri arasında Güllü Geliyor Güllü, Ankara Ekspresi ve Sezercik Aslan Parçası vardır.

kadir inanır

Fatsa doğumlu Yeşilçam efsanesi Kadir İnanır'ın en unutulmaz filmleri arasında Selvi Boylum Al Yazmalım, Tatar Ramazan ve Yılanların Öcü yer almaktadır. 

fatma girik

Yeşilçam'ın "Erkek Fato"su Fatma Girik, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın’la birlikte Türk sinemasının en büyük 4 kadın oyuncusundan biridir, "Yeşilçam'ın Kare-Asları"ndandır. En bilinen filmlerinden bazıları Erkek Fatma, Ezo Gelin, Ana Ocağı ve Kanlı Nigar'dır.

hülya koçyiğit

Türk sinemasının en büyük 4 kadın oyuncusundan biri olan Hülya Koçyiğit, İstanbul doğumludur. En unutulmaz filmleri arasında Susuz Yaz, Gülşah, Sev Kardeşim ve Sezercik Yavrum Benim vardır.

cüneyt arkın

Eskişehir doğumlu Yeşilçam jönü Cüneyt Arkın, gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır, Türk sinemasında "Malkoçoğlu" lakabıyla anılmaktadır. En bilinen filmleri arasında Dünyayı Kurtaran Adam, Malkoçoğlu Cem Sultan ve Battal Gazi Destanı vardır. 

sadri alışık

İstanbul doğumlu usta sanatçı Sadri Alışık Turist Ömer rolüyle özdeşleşmiştir. Ayhan Işık'la ayrılmaz birer ikiliydiler. Beş yüzden fazla filmde rol almış Sadri Alışık'ın en bilinen filmleri arasında Şaka İle Karışık, Turist Ömer Uzay Yolunda ve Karakolda Ayna Var yer alır. Sanatçı yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

ayhan ışık

İzmir doğumlu Ayhan Işık Yeşilçam'ın "Taçsız Kral"ıdır. Sezercik Yavrum Benim, Acı Hayat ve Namusum İçin filmleri en unutulmaz filmlerindendir. Ünlü Yeşilçam aktörü yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

ilyas salman

Malatya Arguvan doğumlu Yeşilçam oyuncusu İlyas Salman'ın en bilindik filmleri arasında Çiçek Abbas, Kibar Feyzo ve Şekerpare yer alır. 

adile naşit

Hababam Sınıfı'nın yufka yürekli "Hafize Ana"sı rolüyle hafızalara kazınan Adile Naşit, gerçek adıyla Adela Özcan İstanbul doğumludur. Yer aldığı unutulmaz filmler arasında Neşeli Günler, Gülen Gözler, Kibar Feyzo, Ah Nerede, Aile Şerefi ve Süt Kardeşler vardır. Adile Naşit, yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

münir özkul

Hababam Sınıfı'nda canlandırdığı "Kel Mahmut" lakaplı, sert görünüşlü ama iyi kalpli okul müdürü rolüyle kalbimizi kazanan Münir Özkul, İstanbul doğumludur. Yer aldığı unutulmaz Türk filmleri arasında Gülen Gözler, Mavi Boncuk, Milyoner ve Neşeli Günler vardır. Usta oyuncu yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

ayşen gruda

yılında İstanbul'da doğan ünlü Yeşilçam aktrisi Ayşen Gruda'nın yer aldığı unutulmaz filmler arasında Tosun Paşa, Çöpçüler Kralı, Süt Kardeşler, Gülen Gözler, Çiçek Abbas ve Hababam Sınıfı Tatilde yer alır.  

hale soygazi

yılında İstanbul'da doğan Yeşilçam oyuncusu Hale Soygazi'nin en bilinen filmleri Mirasyediler, Maden, Kanlı Deniz ve Oh Olsun'dur. 

kartal tibet

Yeşilçam'ın jönlerinden biri olan Kartal Tibet Ankara doğumludur. Oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik ve senaristlik de yapmıştır. Yer aldığı filmlerden en bilinenleri Çalıkuşu, Sevemez Kimse Seni'dir. Tarkan ve Karaoğlan rolleriyle de unutulmazdır.

hulusi kentmen

Yeşilçam'ın fabrikatör baba rollerinde görmeye alıştığımız çatık kaşlı ama iyi kalpli figürü Hulusi Kentmen, Bulgaristan doğumludur. Yer aldığı önemli filmlerden birkaçı Tatlı Dillim, Öyle Olsun, Bizim Kız ve Şaka İle Karışık'tır. Kentmen, yılında İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 

yılmaz güney

Türk sinemasının "Çirkin Kral" lakaplı unutulmaz oyuncusu Yılmaz Güney, Adana doğumludur. Oyunculuğuyla olduğu gibi yönetmenliğini üstlendiği Yol, Sürü ve Umutsuzlar gibi uluslarası öneme sahip filmleriyle de ünlüdür. Oyuncu olarak yer aldığı en ünlü filmleriyse Bir Çirkin Adam, Hudutların Kanunu ve Çirkin Kral Affetmez'dir. Güney, 'te Paris'te hayata veda etmiştir. 

zeki alasya

Zeki Alasya, İstanbul doğumludur. Metin Akpınar'la Yeşilçam'ın "Zeki-Metin"i, ayrılmaz birer ikilisidirler. En bilinen filmleri arasında Köyden İndim Şehire, Mavi Boncuk, Her Gönülde Bir Aslan Yatar, Hasip İle Nasip ve Güler Misin Ağlar Mısın vardır. yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

metin akpınar

Zeki Alasya'nın ekürisi Metin Akpınar, Aksaray doğumludur. En bilinen filmleri arasında Köyden İndim Şehire, Mavi Boncuk, Her Gönülde Bir Aslan Yatar, Hasip İle Nasip ve Güler Misin Ağlar Mısın vardır. 

halit akçatepe

Halit Akçatepe, Hababam Sınıfı'ndaki "Güdük Necmi" gibi birçok unutulmaz rolüyle akıllara kazınmış bir Yeşilçam oyuncusudur. Genelde Kemal Sunal'la iki kafadarı oynarlar. En bilinen filmleri arasında Canım Kardeşim, Şabanoğlu Şaban, Süt Kardeşler, Mavi Boncuk ve Tatlı Dillim vardır. Ünlü oyuncu, yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

ekrem bora

Ankara doğumlu Yeşilçam oyuncusu Ekrem Bora'nın en bilindik filmlerinden bazıları Acı Hayat, Gözleri Ömre Bedel, Emine ve Öksüzler'dir. Ünlü aktör, yılında İstanbul'da vefat etmiştir. 

emel sayın

Yeşilçam'ın mavi gözlü güzeli Emel Sayın, Sivas doğumludur. En bilinen filmleri arasında Mavi Boncuk, Yalancı Yarim, Çam Sakızı ve Gülizar yer alır. 

müjde ar

İstanbul doğumlu Yeşilçam yıldızı Müjde Ar, İstanbul doğumludur. En ünlü filmleri, Fahriye Abla, Kibar Feyzo, İffet ve Şalvar Davası'dır. 

erol taş

Yeşilçam'ın kötü adam karakterleriyle tanınan aktörü Erol Taş, Erzurum doğumludur. Susuz Yaz, Yılanların Öcü, Hudutların Kanunu ve Yılmayan Şeytan yer aldığı Türk filmlerinden bazılarıdır. yılında İstanbul'da hayata veda etmiştir. 

Yeşilçam dönemi, iyisiyle kötüsüyle, seveniyle sevmeyeniyle Türkiye’nin sinema tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip. İzleyicilerin bir kısmı Yeşilçam filmlerini hâlen izlemeye doyamazken, bazı izleyiciler de bu dönemi melodramdan bir türlü kurtulamadığı ve peş peşe çekilen yüzlerce filmin fabrikasyon projeler olduğu gerekçesiyle eleştiriyor. Ancak her koşulda, Yeşilçam’ın Türkiye’nin belirli bir dönemine damga vurduğu yadsınamaz bir gerçek. Ne var ki, biz genellikle bu dönemin çekilen filmler, yönetmenler ve oyuncular cephesini biliyoruz. Peki, Türk sinema tarihinin en geniş zaman aralığını kapsayan Yeşilçam’ı gerçekten yakından tanıyor muyuz?

BluTV’de yılında yayınlanmaya başlayan bir internet dizisi olan "Yeşilçam", tam ismiyle "Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı", ünlü yönetmen Çağan Irmak’ın imzasını taşıyan bir yapım. Adından da anlaşılacağı üzere "Yeşilçam"ı, yani ’lı yılların Türk sinemasını konu alan dizinin oyuncu kadrosunda Çağatay Ulusoy, Selin Şekerci, Altan Erkekli ve Yetkin Dikinciler gibi başarılı isimler yer alıyor. Dizideki çoğu karakter kurmaca olsa da karakterlerin arasında Atıf Yılmaz ve Ayhan Işık gibi unutulmaz isimlere de rastlıyoruz. "Yeşilçam", eski ortağı tarafından dolandırıldıktan sonra yeni bir prodüksiyon şirketi kuran Semih Işık karakterinin eline oldukça etkileyici bir senaryo geçmesini konu alıyor. Bu dönemde genç bir kadınla da tanışan Semih, onun yeteneği ve güzelliği sayesinde kariyerindeki parlak yıllara geri dönebileceğini düşünüyor. Ancak bu genç kadının oyuncu olmaya hiç niyeti olmadığı gibi, Semih’in hayatındaki hiçbir şey de planladığı şekilde gitmiyor.

Yeşilçam filmlerinin üzerimizde bıraktığı samimi, sıcak ve naif etkinin bu dizinin atmosferine de sindiğini söylemek mümkün. Bir dönem dizisi olması nedeniyle "Yeşilçam"ın kostüm ve dekoru da özenle tasarlanmış. Senaryosu Volkan Sümbül ve Levent Cantek tarafından kaleme alınan yapım, Yeşilçam döneminin bıraktığı hissiyatı özleyenler için harika bir seçim olabilir. Çünkü dizinin birçok anında Yeşilçam’ın gerçek efsanelerine saygı duruşunda bulunuluyor.

YEŞİLÇAM SİNEMASINDAN GÜNÜMÜZ DİZİLERİNE DÖNÜŞÜM ÖRNEK ÇALIŞMA: SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM DOÇ. DR. ALEV FATOŞ PARSA & ZUHAL AKMEŞE EGE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖZET Türkiye’de televizyon dizileri özellikle ’li yılların başından itibaren, gerek sayı gerekse yayın akışı içerisinde yer aldığı zaman dilimi bakımından sektörde önemli ölçüde yer almaya başlamıştır. Günümüz özel televizyon kanalları, diziler üzerinden ciddi biçimde rekabet içinde olurken, kamusal yayın yapan TV kanalları da bu rekabete dahil olmaya başlamıştır. Son dönemde çekilen diziler incelendiğinde, edebiyat eserlerinden uyarlamalar ve Yeşilçam sinemasında çekilen klasik bazı filmlerin dizi formatına dönüştürülerek yeniden çekildiği görülmektedir. Dünya sinema tarihine bakıldığında ilk uyarlamaların Fransız film yapımcısı Melies tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Süreç içerisinde farklı yazarların eserleri sinema filmlerine uyarlanmıştır. Türk sinema tarihinde ise, ’li yılların ardından uyarlamaların yaygınlaştığı görülmektedir. Elbette bunun temel nedenleri arasında, vergi indirimi sonrasında yaygınlaşan yapım şirketlerinin etkisi büyüktür. Bu gelişim süreci edebiyat eserlerinin sinemaya uyarlanmasında etkin rol oynamıştır. Günümüzde televizyonun sosyal hayata yaygın biçimde dahil olmasıyla televizyon programları ve diziler sektörün önemli yapıtaşları arasına girmiştir. Çalışmanın örnek olay örgüsünü, Cengiz Aytmatov’un “Kırmızı Eşarp” adlı eserinden uyarlanarak yılında yönetmen Atıf Yılmaz tarafından sinemaya uyarlanan “Selvi Boylum Al Yazmalım(Yılmaz, )” filminden, günümüzde dönüştürülerek çekilen “Al Yazmalım”(Akman,) dizisi oluşturmaktadır. Çalışmada bununla birlikte, sinema/dizi ilişkisi içindeki kodlar üzerinden belirlenen benzerlikler ile farklılıklar ve aynı zamanda değişen dönüşen karakter yapıları göstergebilimsel yöntembilimiyle çözümlenmektedir. Anahtar sözcükler: Uyarlama, Yeniden Çekim, Karakter Analizi, Göstergebilim. GİRİŞ Roman ve sinema farklı dönemlerde ortaya çıkmış olmalarına rağmen, sanat eserlerinin konusunu hayattan alması, ortak duygu ve düşünceleri yansıtmaları dolayısıyla bir etkileşim içerisinde olmuştur. Roman sinema etkileşimine bakıldığında romanın sinemaya en önemli katkılarından birinin anlatım diliyle ilgili olduğu görülmektedir. Sinema anlatısında kullanılan kurgu tekniği roman anlatı kurgusundan etkilenilerek sinema anlatısında kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla sinema bu anlamda romandan teknik anlamda etkilenmiş ve roman tekniklerini sinema anlatısında kullanmaya başlamıştır. Genel olarak değerlendirildiğinde roman ve film birbirinden farklıdır, bir romanda sayfalarca anlatılan bir durum, filmde birkaç saniyelik bir görüntüyle verilebilir bu anlamda roman ya da yazılı eser filme uyarlanırken, görsellik, somutluk ya da belirli göstergelerle bu duygunun ya da durumun verilmesi gerekir, bu anlamda sinema anlatısı farklılık göstermektedir. Çünkü sinema duyguyu düşünceyi görsel yolla anlatır (Çetin 11). Romanı okurken okuyucu hayal eder ve hayal gücünün kendisine tanıdığı sınırsız özgürlüğe sahiptir. Romanda geçen nesneyi dilediği gibi hayal eder, film izlerken ise yönetmenin seçtiği ve filminde kullandığı nesneyi görür ve o nesne üzerine düşünür. Filmde izleyici yönetmenin tercihleri doğrultusunda çizdiği perspektif üzerinden düşünürken, romanda yazarın anlatımını kendi hayal gücüyle yeniden yaratır ve yaşar. Bu bağlamda aynı konu iki farklı sanat eserinde eserin hedef kitlesini oluşturan bireylerin farklı eylemleri gerçekleştirmesini sağlar. Romanın sinemaya bir başka katısı da konu olmuştur. Hem Türk sinemasında hem de dünya sinemasında roman ve edebi eserler sinemaya uyarlanmıştır. Dünya sinema tarihine bakıldığında ilk uyarlamaların Fransız film yapımcısı Melies tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir (Saydam 1). Daha sonra süreç içerisinde farklı yazarların eserleri sinemaya uyarlanmıştır. Türk sinema tarihinde ise ’li yılların ardından uyarlamaların yaygınlaştığı görülmektedir. Bunun temel nedenleri arasında vergi indirimi sonrasında yaygınlaşan yapım şirketlerinin etkisi yer almaktadır. Yapım şirketlerinin çoğalması, ortaya çıkan rekabet durumu, yaşanan senaryo sıkıntısı yapımcıların edebiyat uyarlamalarına yönelmelerinde etkili olmuştur (Saydam 1). Bu süreç edebiyat eserlerinin sinemaya uyarlanması anlamında etkin bir rol üstlenmiştir. Son dönem dizileri incelendiğinde, tarihsel süreç içerisinde edebiyat eserlerinden Yeşilçam’a uyarlanan filmlerin dönüştürülerek dizi formatıyla yeniden çekildiği gözlenmektedir. Bu bağlamda sinema ve edebiyat etkileşimi günümüzde de devam etmekte, edebiyat eserleri sinemaya uyarlanmaktadır. Türkiye’de televizyon dizileri özellikle ’li yılların başından itibaren gerek sayı gerekse yayın akışı içerisinde yer aldığı zaman dilimi bakımından sektörde önemli ölçüde yer almaya başlamıştır. Son dönemlerde özel televizyon kanalları diziler üzerinden ciddi biçimde rekabet içerisinde yer alırken, kamusal yayın yapan televizyon kanalları da bu rekabete dahil olmaya başlamıştır. Günümüzde ise televizyonun sosyal hayata yaygın biçimde dahil olması ve hedef kitlesinin genişlemesi, televizyon dizi ve programlarının sektörün içerisinde önemli bir yere gelmesine olanak vermiştir. Melodram kalıplarının Türk toplumunun aile yapısı, aşk yaşantısı, sosyal ve kültürel kodlarıyla uyumlu olması, melodramların Yeşilçam dışında günümüz televizyon dizilerinde de rahatlıkla kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bu olanaklar içerisinde üretilen dizilerden biri de çalışma örneklemimizi oluşturan “Al Yazmalım (Akman,)” dizisidir. “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmi yılında Atıf Yılmaz tarafından Cengiz Aytmatov’un “Kırmızı Eşarp” adlı romanından uyarlanmış bir filmdir. yılında yönetmen Atıf Yılmaz tarafından “Selvi Boylum Al Yazmalım” adıyla sinemaya uyarlanan film, o dönemde büyük bir ilgi görmüş ve büyük başarı sağlamıştır. Bu eserden uyarlanan sinema filmi de sinemanın kodları ihtiyaca göre değiştirilerek yılında ay yapım tarafından “Al Yazmalım” adıyla diziye uyarlanmıştır. Romandan sinemaya sinemadan televizyona uyarlanan eser, gerek toplumsal yapının sahip olduğu kültürel değerler, gerekse dönemin koşulları doğrultusunda değişikliklere uğratılarak sinema ve televizyon formatına uygun hale getirilmiştir. Televizyonun işlevinin sinemadan temel farkı, sinemanınkinden çok daha geniş bir kitleye ulaşması ve etki alanının genişliğidir. Televizyon bu geniş kitleye seslenirken niceliksel anlamda yarattığı farkın yanı sıra ailelerin, bireylerin mahremiyet alanlarına sızarak, o alana ilişkin toplumsal rolleri yeniden üretmek gibi bir işlevi de üstlenmektedir. Bu bağlamda dizilerin daha geniş kitlelere hitap ediyor olması, popüler kültürün önemli nesneleri olması, kültür kodlarını kolaylıkla yeniden üretmelerine olanak sağlamaktadır. Edebiyat eserleri, romandan sinemaya sinemadan diziye aktarılırken kaçınılmaz olarak birtakım değişikliklere maruz kalmaktadır. Bu değişiklikler sinema formatından tamamen farklı bir yapıya sahip olan televizyon dizi formatının gereklerinden ve bazı diğer etkenlerden kaynaklanmaktadır. Dizilerin haftada bir 90 dakikalık bir zaman dilimini doldurma zorunluluğu, dizinin reyting getirdiği müddetçe mümkün olduğunca uzatılmaya çalışılması, hedef kitlede merak uyandırılarak bu eyleme süreklilik kazandırmaya çalışılması gibi birçok nedenden ötürü dizilerde çatışmalar, ana öyküye bağlı birçok yan öykü, karakter eklemlenmektedir. Bu değişiklikler dizi süresinin uzatılması ve hikayenin dinamizminin sağlanması açısından gereklidir. Çatışmalar, kurulan yan öyküler aynı zamanda diziler aracılığıyla üretilen kültürel kodların yaygınlaşması ve sürdürülebilirlik açısından bir zorunluluk olarak değerlendirilir. Dizilerde çatallanan öyküler nedeniyle kaçınılmaz olarak ayrıntılar, entrikalar, abartılı ilişki ağları, yılan hikayesine dönüşen problemler sıklıkla gözlenmektedir. Bu kalıplar dizilerin formatına ilişkin birtakım olmazsa olmaz özellikler olarak değerlendirilebilir. Çünkü dizide esas olan her hafta aynı saat diliminde hedef kitleyi televizyona bağlamak ve dizi üzerinden sistemin ürettiği kodların hedef kitleye ulaşmasını sağlamaktır. Ağır çekimler, yoğun müzik kullanımı ve diğer teknik kullanımlar anlama ait kodların yeniden üretimi için bir olanak olarak görülür. Bu bağlamda sinema ve televizyon yapımlarının farklı olması, televizyonun hedef kitlesini koruma çabası, reyting kaygısı, televizyon dizilerindeki zamanı doldurma zorunluluğu gibi nedenlerden ötürü dizi birçok değişikliği, yan olay örgüsünü bünyesinde barındırmakta dolayısıyla ana öykü dönüşmekte ve başka bir hal almaktadır. Bunun temelinde televizyon dizilerinin ticari kaygıyla hareket etmesi buna paralel olarak izleyicinin beklentilerine karşılık verme gerekliliği, kitleyi ekran başına bağlama ve sürdürülebilirliği sağlama çabası yatmaktadır. Dizi furyası konu sıkıntısını beraberinde getirmekte, dizinin sürdürülebilir olması, reyting alması ve izleyiciyi bağlaması önem taşımaktadır. Dolayısıyla yapım şirketleri Yeşilçam sineması ve edebiyata yönelerek daha önce çekilmiş filmleri ve edebiyat alanında önemli eserleri ya da dönem filmlerini dizi formatına uygun hale getirerek yeniden çekim ve uyarlamalara ağırlık vermeye başlamıştır. Buna örnek olarak son dönemlerde çekilen Aşkı Memnu, Fatmagül’ün Suçu Ne, İffet, Ezel, Küçük sırlar, Canan, Yaprak dökümü ve daha birçok dizi gerek Türk gerekse yabancı roman ve filmden uyarlanarak tekrar çekilmiştir. Çalışmamız Selvi Boylum Al Yazmalım(Yılmaz, ) filmi ve bu filmden televizyona uyarlanan Al Yazmalım (Akman, ) dizisinin göstergebilimsel yöntembilimiyle analizinden oluşmaktadır. Film ve dizi karşılaştırılarak karakterin değişen ve dönüşen yönleri saptanmış ve film ve dizi formatı arasındaki farklılıklar saptanmıştır. Kırmızı Eşarp romanı Türk sinemasına uyarlanırken dönemin koşulları, toplumsal değerleri göz önünde bulundurularak toplumsal yapıya uygun hale getirilmiş ve dönemin Türkiye’sine adapte edilmiştir. Romanın ana konusu korunarak karakterler dönüştürülmüş, romanda yer alan bazı karakter ve olay örgüleri kullanılmazken bazı eklemeler de yapılmıştır. “Selvi Boylum Al Yazmalım” çekildiği dönemde ses getirmiş ve bir Yeşilçam klasiği olmayı başarmıştır. Yeşilçam sinemasında elde edilen bu başarının filmin dizi formatına dönüştürülerek yeniden çekilmesinde etkili olduğunu söylemek mümkündür. “SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM” FİLMİ VE “AL YAZMALIM” DİZİSİNİN ANALİZİ Selvi Boylum Al Yazmalım filmi ve Al Yazmalım dizisi ele alındığında sinema dizi ilişkisi içerisindeki kodlar üzerinden belirlenen benzerlik, farklılık ve değişken karakter yapıları dikkat çekicidir. Roman, film ve dizi üzerinden bir analiz yapıldığında filmin esere daha yakın bir bağlamda ilerlediğini söylemek mümkündür. Filmde eser temel alınarak, dönemin koşulları, toplumsal değerler ve kültürel kodlar anlamında Türkiye koşullarına uygun hale getirilen eser konsept olarak eserle bir paralellik arz ederken dizide genel çerçeve ve temel kodlar dışında bütünüyle farklı yapılar gözlenmektedir. Bilindiği gibi filmin ana öyküsü İlyas (Kadir İnanır), Asya (Türkan Şoray) ve Cemşit (Ahmet Mekin) arasında gelişen ilişki üzerinden ilerlemektedir. İlyas ve Asya’nın aşkı daha sonra dengenin bozulması ile yaşanan sorunlar ve Asya’nın Cemşit ’le karşılaşması üzerinden gelişen öykü filmin sonunda tekrar dengenin kurulmasıyla son bulur. Filmin ana öyküsü İlyas ve Asya arasında gelişen aşk üzerinden kurulsa da Cemşit karakteri filmin merkezinde yer almaktadır. Cemşit filmde dengeyi bozan, bu şekilde ana öykünün akışını değiştiren ve filmin sonunda tekrar dengeyi kuran temsil olarak karşımıza çıkmaktadır. Film ve dizi arasındaki benzerlik ve farklılıklar irdelendiğinde karakterlere ilişkin olarak aşağıdaki analizi yapmak mümkündür. İLYAS KARAKTERİ Sinema Filminin İlyas’ı İlyas İstanbullu başka bir deyişle şehirli olarak tasvir edilmektedir. Burada geleneksel modern, şehirli köylü, kent ve köy karşıtlıklarından söz edilebilir. İlyas yapı olarak havai, ani karar veren, inatçı ve asi bir genç olarak tanımlanır. Filmde İlyas’ın ailesi ile ilgili hiçbir detay yoktur. Sadece İstanbullu olduğu vurgulanır, ailesine ve ailesiyle ilgili hiçbir bilgiye yer verilmez. İlyas Dilek adlı bir kadının emrinde özel bir şirkette kamyon şoförlüğü yapmaktadır. Kamyoneti onun için bir araç olmaktan öte bir anlam ifade etmektedir. Kamyonetini dostu, arkadaşı ve yoldaşı olarak görür. “At-Avrat-Silah” metaforu dikkate alındığında kamyonetin İlyas için aynı zamanda bir erkeklik göstergesi olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Dizideki İlyas İlyas genç, yakışıklı, düzenli bir işi olmayan, babasının tamirhanesinde bir işin ucundan tutan, aynı zamanda bir motosiklet tutkunu olarak dizide karşımıza çıkar. Dizide İlyas’ın ailesine geniş ölçüde yer verilir. Babası tamirci ustası, annesi ev hanımı, Motosiklet şampiyonu ve aynı zamanda motosiklet kazasında ölen abisinin eşi öğretmendir. Hepsi birlikte yaşar. Dizinin ilerleyen bölümlerinde İlyas’ın ablası ve kız kardeşi de diziye dahil edilir. Aynı zamanda babasının yanında çalışan usta ve çırakları da İlyas’ın aile bireyleri arasında değerlendirmek mümkündür. İlyas’ın en büyük hayali motosiklet yarışlarında şampiyon olmak ve ününü dünya çapında duyurmaktır. Nitekim birçok çabadan sonra dizinin sonunda amacına ulaşır ve dünyaca ünlü bir motosiklet şampiyonu olur. Ancak bunun karşılığında büyük bir bedel öder, sevdiği kadını ve oğlunu kaybeder. Kamyonetin Motosiklete dönüşümü ve Otorite Filmdeki kamyonetin dizideki karşılığının motosiklet olması değişen ve dönüşen toplumsal yapının bir gereğidir. Burada İlyas için kullanılan araç değişse de anlam aynıdır. İlyas’ın araca bağlılığı, onu hayatının merkezinde konumlandırması açısından değişen bir şey yoktur. Bu araç aynı zamanda erkekliğin simgesi olarak sunulur. İlyas’ın bu araca olan bağımlılığı arzusu ve hırsı dengenin bozulmasının temel nedenidir. Film ve dizide dikkat çeken diğer bir nokta ise İlyas’ın bir otorite tarafından engellenmesi ve erkeklik simgesi olan aracının belirli bir süre elinden alınmasıdır. Filmde otorite kapitalizmin patronu olarak karşımıza çıkarken, dizide otorite İlyas’ın bu tutkusundan vazgeçmesini isteyen ve bu nedenle karşısında duran babasıdır. ASYA YA DA ASİYE Filmin Masum Asya’sı Asya filmde saf, masum ve güzel bir kız temsili olarak karşımıza çıkar. Annesinin tek derdi onu biran önce telli duvaklı gelin olarak evlendirmektir. Asya annesine bazı noktalarda karşı çıksa da gelenek ve göreneklerine bağlı geleneksel bir kadını temsil eder. Ancak İlyas’la karşılaşması ilk kez aşkı yaşaması ve sevgiyi tatması onun ailesine karşı gelerek İlyas’la kaçmasına neden olur. Daha sonra sevdiği adamın onu yüzüstü bırakması Asya’nın dönüşümünü kaçınılmaz kılmaktadır. Asya oğlunu alarak evini, güvenli alanını terk eder. Cemşit’le karşılaşması ve Cemşit’e sığınması yeni bir başlangıcı beraberinde getirmektedir. Dizinin Hırçın Asiye’si Asiye inatçı, dik kafalı, gururlu ve doğru bildiğini yapmaktan çekinmeyen bir karakter olarak temsil edilir. Anne ve ailenin diğer üyeleri Asiye’nin evlenmesi için elinden geleni yapar. Ancak Asiye görücü usulüyle evlenmeyi reddeder, direnir ve aşkı bulacağına inanır. Nitekim İlyas’la karşılaşması ve İlyas’a aşık olması olayların başlangıcıdır. Emekli polis müdürü baba ve polis memuru abisini bile dinlemeyecek kadar asi ve inatçı bir temsil olarak sunulur. Asiye otoriteyi reddeder ve İlyas’la birlikte olur. Ancak İlyas’ın tutarsız davranışları, her seferinde onu yarı yolda bırakması onu Cemşit’e yaklaştırır. CEMŞİT Filmin Yol Ustası Cemşit Cemşit sinema filminde ailesini depremde kaybeden orta yaşlı olgun etrafta saygı gösterilen bir yol ustası olarak temsil edilir. Etrafta herkes tarafından sevilen bir adamdır. Ailesini kaybettikten sonra kendi kabuğuna çekilmiş ve sade bir hayat yaşamaktadır. Dizinin Gizemli adamı Cemşit Cemşit dizide de filmde olduğu gibi eşini ve çocuğunu kaybetmiş orta yaşlı, olgun etrafta saygı gören bir karakter olarak karşımıza çıkar. Ailesini kaybettikten sonra birkaç emektar çalışanıyla birlikte kendi balık üretim çiftliğine kapanmış çevreyle sınırlı ilişkiler içinde bulunan bir karakterdir. Asiye’yle tanışması onu tekrar hayata döndürür. Ekonomisi iyi kendi kararlarını kendi verebilen sevdiği kadına sonuna kadar sahip çıkan, koruyucu kollayıcı bir temsil olarak karşımıza çıkar. KADİÇA, DİLEK YA DA HELİN Filmin Dilek Hanımı Dilek filmde taşralı Asya’nın rakibi şehirli kadının temsilidir. Boyalı saçları, ojeli tırnakları ve erkeklerle rahat bir ilişki biçimi sergileyen şehirli kadın olarak temsil edilir. Filmde çok fazla yer almaz. İlyas’ı ailesinden koparan kadındır. Filmde her ne kadar başlangıçta İlyas’ı ailesinden koparıp birlikte olsa da çok kötü bir kadın temsili olarak gösterilmez. Sadece görevini yerine getirir, İlyas’ı elde eder ve sonra İlyas’ı elinde tutmak için kötülüklere başvurmaz, son kararı İlyas’ın vermesini bekler, çünkü araya giren kadını temsil etse de o da aynı zamanda aşık bir kadındır ve tam anlamıyla kötü bir karakter değildir. Filmde diziye oranla daha vicdanlı gösterilir. Dizinin Sınır tanımaz Helin’i Helin filmdeki Dilek karakterinin karşılığıdır. Dizideki karakter temsili roman ve filmdeki karakterden çok daha farklıdır. Çok zengin bir iş adamının kızı olan Helin güçlü, hırslı ve kendinden yaşça küçük İlyas’ı elde etmek için tüm kötülükleri yapmaktan çekinmeyen Fettan kadını temsil eder. İlyas’ı elde etmek için ölümcül bir hastalığa yakalandığı yalanını söyler. Olayların açığa çıkması ve İlyas’ın kendisinden ayrılması üzerine İlyas’ın oğlu Samet’i kaçırır. Helin İlyas’a sahip olmak için bütün yolları denemekten geri durmaz, dizinin sonunda yaptığı bütün kötülükler ortaya çıkar ve bunu hayatıyla öder. Dizinin Diğer karakterleri Ana karakterler dışında daha öncede belirtildiği gibi dizi formatının gereği olarak birçok yan karakter ve olay yer almaktadır. Bu zorunluluk dizinin sürdürülebilirliği, geniş zamana yayılma zorunluluğu ve televizyonun sinemadan farklı kodlarından ileri gelmektedir. Diğer karakterler analiz edildiğinde İlyas ve Asiye’nin aile bireyleri, Cemşit’in çalışanları ve dizinin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından çatallanan öykünün içerisinde yan olaylarda kullanılan karakterlerden söz etmek mümkündür. Dizinin devamlılığının sağlanması, doksan dakikalık zamanın doldurulması ve sürdürülebilirlik açısından bu karakterlerin varlığı zorunluluk arz etmektedir. SONUÇ Geçmişten günümüze yapılan çalışmalar incelendiğinde uyarlamaların son dönemlerde özellikle televizyon sektöründe gittikçe yaygınlık kazandığı görülmektedir. Özellikle son dönem dizileri incelendiğinde hemen hemen bütün dizilerin edebiyat ve sinemadan uyarlanarak yeniden çekildiği örneklerden anlaşılmaktadır. Bu eğilimin temelinde denemiş ve başarıya ulaşmış yapımların ticari anlamda kazanç sağlaması bakımından risk oranının az olması, bilinen ve beğenilen bir eserin alıcısının hazır olduğu düşüncesinden ileri geldiği söylenebilir. Bu bağlamda son dönem dizilerine bakıldığında Al Yazmalım, Dila Hanım, Aşkı Memnu, Yaprak Dökümü, Fatmagül’ün Suçu Ne, Canan, Keşanlı Ali Destanı ve daha birçok dizinin edebiyat eseri ve sinema filminden uyarlanarak çekildiği görülmektedir. Bütün örnekler incelendiğinde eserin ana temasının dışında, içeriğin tamamen dönüştüğünü söylemek mümkündür. Burada eserin ana teması korunarak içerik dizi formatına ve günün koşullarına adapte edilerek yeniden kurgulanmakta ana karakterler hariç birçok ekleme ve çıkarma yapılarak eser tamamen farklı bir boyuta taşınabilmektedir. Eserin deforme edilmesi, niteliğin kaybolması, içeriğin boşaltılması yapımcı ve kanal için önem taşımamakta, başarı dizinin reyting alması, ticari anlamda gelir getirmesi ve sürdürülebilir olmasıyla ölçülmektedir. Bu anlamda uyarlanan eserler dizi formatına dönüştürülürken niteliksel anlamda değer kaybetmekte, eser ilk halinden uzaklaşmakta ve toplumsal hafıza bağlamında eserle ilgili sentetik bir algı oluşma tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Sonuç İtibariyle geçmişten günümüze edebiyattan sinemaya, sinemadan diziye metinlerarası gezintiler her dönem söz konusu olmuştur. Bu uyarlamalar çağın birey ve toplum algısına göre değişebilir. Kültür endüstrisinin bir ürünü olan televizyon kaçınılmaz bir biçimde hikayelerinde özgün ve farklı olanı değil, standart, alışılmış, onay görmüş olana doğru yönelir ve hedef kitlesini bu üretimler üzerinden birtakım örtük ideolojilere maruz bırakır. Sonuç olarak ürettiği kodlar üzerinden toplumsal değerleri yeniden inşa ederek toplumsal yapının, hakim ideolojinin istediği yönde değişmesine hizmet eder. KAYNAKÇA Akman, Nisan () Al Yazmalım dizisi, Ay yapım Çetin, Mustafa () “Selvi Boylum Al Yazmalım’ın Roman, Senaryo, Film Olarak Mukayesesi” İstanbul Üniversitesi sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi Saydam, Barış () “Yeşilçam’da Edebiyat Uyarlamaları” seafoodplus.info Yılmaz, Atıf () Selvi Boylum Al Yazmalım filmi seafoodplus.info seafoodplus.info%C4%B1m_(film)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir