zihin felsefesi soruları / Anadolu Aöf Zihin Felsefesi – seafoodplus.info

Zihin Felsefesi Soruları

zihin felsefesi soruları

Zihin felsefesi

Çeşitli zihinsel faaliyetleri beynin belirli yerleriyle eşleştiren tarihli bir çizim

Zihin felsefesi, zihin, zihinsel olaylar, zihinsel işlevler, zihinsel özellikler, bilinç ve bunların fiziksel bedenle, özellikle beyinle ilişkilerini inceleyen felsefenin bir alt araştırma koludur. Bedenin zihinle ilişkisi bakımından zihin-beden sorunu, zihnin doğası ve onun fiziksel bedenle ilişkili olup olmadığı gibi diğer sorunlara rağmen, zihin felsefesinin merkezinde yer alan bir sorun olarak görülmektedir.

Zihin felsefesinden önce, zihnin tanımlanması gerekir. Zihin, insan beyninin düşünme, algılama, muhakeme etme, duygu, davranışla ilgili süreçleri kapsayan etkinliklerinin toplamıdır. Ruhbilim felsefesiyle ortak konuları varsa da zihin felsefesinin özellikle uğraştığı kavramlar farklıdır. Günümüzde dil felsefesiyle birlikte en aktif felsefe dalı zihin felsefesidir. Bazı felsefeciler, zihin felsefesinin aynı zamanda beyin felsefesi olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Guttenplan bir zihin haritası çıkarmıştır. Ona göre zihin ülkesinin üç temel unsuru vardır: Deneyimlemek, Tutum Takınmak ve Eylemek. Ona göre bütün zihinsel içerik(Anlam Coğrafyası) bu üç kategoride toplanır. Örneğin "Sıcak bir bardağı hissetmek", "Deneyimleme"ye girer; "Politik tartışmadan uzak durmak" "Tutum Takınma"ya, "Araba Kullanmak" ise "Eylemek" zihinsel coğrafyasının alanına girer. İnsanda bu üç kategori dışına taşan herhangi bir kavram, eylem ve tutum bulunmamaktadır.

İkicilik (dualism) ve tekçilik (monism) zihin-beden sorununun çözümüne yönelik iki büyük düşünce ekolüdür. İkicilik, Platon, Aristoteles ve Hint felsefesindeki Sankhya ve Yoga ekollerine kadar geri götürülebilir. Ancak sorun en kesin olarak yüzyılda Descartes tarafından formüle edildi. Töz ikiciler (substance dualist) zihnin bağımsız bir töze sahip olduğunu savunurlar. Nitelik ikiciler (property dualist) ise zihnin farklı özelliklere sahip olmakla birlikte ayrı bir tözü olmadığını iddia ederler.

Tekçilik bircilik bağlamında, materyalizmle başlayacak olursak, burada öncelikle eleyici materyalizmi görüyoruz. Zihin diye bir şeyin, zihnin bileşensel öğelerini meydana getirdiği düşünülen duyum, imge, algı, duygu ya da düşünce gibi şeylerin hiçbir şekilde var olmadığını öne süren eleyici maddeciliğe göre, duygu, düşünce ve algı benzeri şeylerin varoluşuna inanan kimseler yanılmaktadır, zira bu türden şeylerle ilgili konuşma anlamsız olup, modası geçmiş ve bilimsel bakımdan yararsız teorilerin bir parçasını meydana getirmektedir. Aynı bircilik ve dolayısıyla materyalizm çerçevesi içinde, eleyici materyalizmin söz konusu zihin anlayışına alternatif bir zihin anlayışı geliştiren indirgeyici materyalizm, duyum, imge, algı, düşünce, duygu&#;türünden şey ya da zihin hallerinin, gerçekte var olmakla birlikte, hareket halindeki maddenin daha karmaşık formlarından başka bir şey olmadığını öne sürer. İndirgeyici materyalizm, kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Başka bir deyişle, indirgeyici materyalizme, duyumların, imgelerin, düşüncenin, ne olduğu sorulursa, bize burada, indirgeyici materyalizmin iki ayrı türü olarak, iki alternatif karşılık verilir. Bunlardan davranışçılık olarak bilinen birincisi, duyum, imge, düşünce türünden terimlerin, insan benzeri yüksek düzeyden hayvanların vücutlarının davranış ya da hareketlerine gönderme yapmaktadır. Başka bir deyişle, davranışçılığa göre, zihne, zihin hallerine ve zihinsel faaliyetlere gönderimde bulunan terimler davranışsal terimlerle analiz edilmek durumunda olup, zihinle ilgili her terim davranış bildiren bir terimle tam bir eşanlamlılık sergiler. İndirgeyici materyalizmin ikinci türü merkezi hal teorisidir. Özdeşlik teorisi olarak da bilinen bu anlayışa göre, zihin halleri ve zihinsel faaliyetler beden içindeki bir takım hal ve faaliyetlerle özdeştir. Daha doğru bir deyişle, zihin halleri ve zihnin faaliyetler merkezi sinir sistemi ya da beynin halleri veya hareketleriyle özdeşlik gösterir. Yine söz konusu bircilik veya materyalist bircilik bağlamında materyalist bir panpsişizmi ifade eden ve insanda psişik bir madde ya da bir tür zihinsel malzeme bulunduğunu, insanın zihinsel güç ve yetilerinin bu maddenin artması ya da azalması oranında geliştiğini, karmaşıklaştığını ya da zayıfladığını öne süren zihin görüşüne zihinsel malzeme teorisi, buna karşılık zihni biyolojik evrim süreci içinde ortaya çıkan yeni bir öğe ya da ürün olarak gören doğurucu evrim görüşüne tümüyle karşıt olan ve bireysel zihinlerin, baştan beri maddi atomlarla birlikte var olmuş olan zihin parçacıklarının bir birleşiminin sonucu olduğunu savunan metafizik öğretiye zihin tozu öğretisi adı verilmektedir. Yalnızca madde var olduğu için, tinsel ya da zihinsel olanın hiçbir şekilde varolmadığını öne süren bu materyalist yaklaşım karşısında, maddenin varolmadığını, fakat salt zihin ya da zihinlerin var olduğunu öne süren ve dolayısıyla, zaman zaman maddesizcilik olarak da tanımlanan idealist yaklaşım bulunmaktadır. Burada da iki yaklaşım söz konusudur: Bunlardan nesnel idealizm olarak bilinen ve Fichte, Schelling, Hegel ve Bradley gibi düşünürler tarafından savunulan öğretiye göre, gerçeklik, var olan her şeyi kapsayan, kucaklayıcı tek bir zihinden meydana seafoodplus.info karşın, Berkeley tarafından savunulmuş olan öznel idealizme göre, gerçeklik, nesnel idealizmde olduğu gibi, her şeyi kucaklayan bir zihinden değil de, bir zihinler toplamından, yani tanrısal zihinle sonlu zihinler çokluğundan meydana gelmektedir ve bu gerçeklikte maddi olan hiçbir şeye yer yoktur. Nötr Öğretiler: Gerçeklik bakımından ne madde ya da bedenin, ne de zihnin temel olduğunu öne süren bu nötr öğretilerin başında Spinoza’nın zihin öğretisi meydana gelmektedir. Spinoza’ya göre, zihin ve madde ya da beden, gerçeklik bakımından her ikisinin de gerisinde ve temelinde yer alan bir tözün tezahür ya da görünümlerinden başka hiçbir şey değildir. Spinoza’nın bu görüşünün daha modern bir versiyonu, yüzyılımızda, gündelik dil felsefesinin ünlü temsilcilerinden biri olan seafoodplus.infoon tarafından öne sürülmüştür. Bazıları katışıksız bir biçimde maddi olup, bazıları da kişilere karşılık gelen bir tözler çokluğundan söz eden Strwson’a göre, kişiler hem zihinsel ve hem de fiziki niteliklere sahip olduğunu savunan bu görüş, zihinsel olanla fiziki olan arasındaki farklılığı niteliksel bir farklılığa indirger. Aynı nötr zihinler bağlamında, biraz daha farklı bir yaklaşım pragmatist düşünür W. James’la, seafoodplus.info, seafoodplus.info ve seafoodplus.info gibi pozitivistler tarafından benimsenmiştir. Birtakım tikel öğelerin, yani tecrübe ya da deneyimlerin varlığından söz eden bu yaklaşıma göre, bu tecrübeler birbirlerine, örneğin bellek ve çağrışım yasalarıyla bağlandıkları zaman da maddi nesneleri meydana getirirler. Bir kişinin zihninin, salt onun deney ya da tecrübelerinin toplamından ibaret olduğunu öne süren bu yaklaşım, zihinsel olanla maddi ya da fiziki olan arasındaki farklılığı, nötr tikeller, yani tecrübeler arasındaki farklılığa indirger.[1]

Kaynakça[değiştir

Zihin Felsefesi 1. ZİHİN FELSEFESİNİN KAPSAMI Zihin felsefesi: Zihin-beden, Bilinç, Bilincin öznel nitelikleri, Öz bilinç, Yapay zekâ. Zihin-Beden İkiliği: Zihin: İnançlar, istekler, duyumla, duygulanımlar. Beden: Beyin, sinir hücreleri, nöro-taşıyıcılar (fiziksel şeyler). Zihin felsefesinin temel çıkış noktası zihin ile bedenin aynı olup olmadığı sorusudur. Beden mi zihni üretir yoksa zihin mi bedeni üretir? Zihin beyin aracılığıyla üretiliyor ve beynin yeri belli olduğuna göre zihnin yeri beyin midir? Zihin İle Bedeni Aynı Tarzda mı Bilirim?: Bir beden (cisim) söz konusu olduğunda bu bedenin bilgisi nesnel olarak herkese açıktır. Dileyen herkes bedeni çeşitli deney araçlarıyla enine boyuna inceleyebilir. Oysa zihin için aynı şey söz konusu değildir. Bir kişinin kendi zihin deneyimi kendisine özgüdür, bir başkasının erişimine açık değildir. Kendi zihin durumlarımıza doğrudan aracısız erişebilme olanağı varken, bir başkasının zihin durumlarına dolaylı ve aracılı erişebilirim. Bilinçle İlgili Sorunlar: Zihin, bilinç bağıntısının yapısı olduğu için zihin felsefesinin bir başka konusunu oluşturur. Zihin Felsefesi Pek çok filozof bilinci, fiziksel olanın ötesinde bir varlık alanı olduğunu düşünür. Buna karşın çağdaş nörobilim, yapay zekâ ve bilişsel psikoloji çalışmaları bilinci fiziksel olana yakınlaştırma eğiliminde oldukları görülüyor (bilimsel olarak çalışılabilecek bir konudur). Nörologlara göre: Bilinç, beyin fizyolojisinin ötesinde var olan bir şey değildir. Yapay Zekâyla İlgili Sorunlar zihin-düşünce ilişkisine yöneliktir (düşünce yalnızca fiziksel bir ürün müdür?). Psikoloji- Nöroloji ve Zihin Felsefesi Ayrımı: Zihin felsefesi pek çok bakımdan psikolojiden ayrılır Wittgenstein’ın Tractatus’ta söylediği gibi “Felsefe, doğa bilimlerinden biri değildir.” Psikoloji deneysel yöntemler kullanarak savlar ileri sürer. Zihin felsefesinde ise bilimsel gelişmeler göz önünde bulundurulmak zorunda olmasına karşın kavramsal çözümlemeler yapılır. Bilimsel çözümlerin ulaşamadığı noktalar belirlenmeye ve açıklığa kavuşturulmaya çalışılır. Zihin felsefesi yoluyla yeni olgular keşfedilmez ancak olgulara ilişkin yeni bilgiler ortaya konulabilir. Bir Felsefi Etkinlik Olarak Zihin Konusu: Felsefe bitimsiz bir etkinliktir. Bitimsiz olması felsefi bir sorunun kolay kolay genel geçer bir çözümünün bulunmayışıyla ilgilidir. Dolayısıyla zihin felsefesi halis bir felsefe disiplinidir.  Zihin ile beden arasında ne tür bir ilişki var?  Zihin ile beyin arasında ne tür bir ilişki var?  Düşünsel olan ile fiziksel olan arasında ne tür bir ilgi var? Zihin ile beden arasındaki bağıntının nasıl sağlandığı önemli bir felsefi sorun olarak karşımıza çıkar. Tarihsel Artalan: yıldan fazla zamandır insanlar zihnin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Platon özellikle Sokrates’in son zamanlarını anlattığı Phaidon diyalogunda ruhu beden öldükten sonra var olmayı sürdüren bir yapıda tasarlar. Aynı dönemde Aristoteles beyni, kanın sıcaklığını düzenleyen bir tür ısıtıcı olarak ele alır. Düşünmeyi, duyguları ve öz bilinci ise kalp sağlar. Platon insanı kısmen beden kısmen de ruh olarak tanımlar. İkicilik olarak gelişecek bu anlayış ruh/zihin ile bedeni iki ayrı şey olarak belirler. Yunanların ruh için kullandıkları terim psykhe. Ruh görünmezdir ve bedeni aracı olarak kullanır. Ruhun en önemli ödevi saf biçimler olan ideaları araştırmaktır. Zihin Felsefesi Aristoteles için ise ruh bir tür işlevsellikle açıklanır. Ruh, bedenin belli bir türde işlev görmesidir. Ruh ile bedeni ayırt edemeyiz. Ruhun etkinliği olan düşünme aynı zamanda bedenin etkinliğidir. Platon ve Aristoteles çizdikleri çerçeveler diğer tüm görüşlere kaynaklık eder. Descartes zihin felsefesinin kilit isimlerinden biridir. Ruh ile bedeni kesin biçimde ayırt ederek zihni ayrıntılı tartışmalara çeken ilk filozof olur. Zihin Felsefesi 2. İKİCİLİK Zihin-beden sorununa önerilen iki temel yaklaşım bulunur. İlki ikicilik (dualism), ikincisi maddeciliktir. Zihin maddi bir olmayan bir şey ve beden cisimsel bir şey ise bu ikisi birbirine nasıl etki eder? Zihin ile maddenin ayrı türde tözler olduğunu savunan görüş ikiciliktir. İki tür ikicilik bulunur:  Töz ikiciliği (substance dualism),  Özellik ikiciliğidir (property dualism). Töz ikiciliği de ikiye ayrılır:  Etkileşimcilik (interactionism)Descartes  Paralelcilik (parallelism)Leibniz Etkileşimci ikiciliği Descartes, paralel ikiciliği ise Leibniz savunur. Töz İkiciliği Descartes zihni ve bedeni (cismi) iki ayrı töz olarak ayırır. Ona göre cisimsel nesnelerin belirli bir uzanımı bulunur. Bu tür nesneler uzay ve zamanda belli bir yer tutarlar. Zihinsel nesneler uzamlı değildir. Gerçekten de zihinsel durumlar söz konusu olduğunda cismin belirgin özelliği olan yer kaplamadan söz edemeyiz. Bir başka önemli nokta, cisimsel olan ile düşünsel olan arasındaki nitel ayrımdır. Zihin ile beden arasında bir başka ayrım bilgi kuramsal açıdandır. Descartes’a göre zihin durumları hakkındaki düşünceler yanlış olamaz. Bu bakımdan zihinsel içeriklerin saydamlığı söz konusudur. Zihin Felsefesi Descartes cisimsel tözlerin ayırt edici yanının yer kaplama ya da uzanım olduğunu bildirir. Diğer bir töz olan zihin ise düşünme ayırt edici özelliğini taşır. Her töz kendine özgü işlevi barındırır, bir diğerinin niteliğine erişemez. Zihinsel töz, cisimsel tözle etkileşim içindedir ancak varoluşu için cisimsel töze bağlı değildir. Cisimsel töz ya da beden yok olduktan sonra bile zihinsel töz varlığını sürdürebilir. Görüldüğü gibi Descartes’ta zihin için cisimsiz bir varoluşla karşılaşırız. Bilinçli düşünme eylemi cisimsiz var olan töz aracılığıyla gerçekleşir. Saf bedensiz düşünen tözler olarak var olunabilmesi metafizik açıdan olanaklıdır. Descartes’ın zihin anlayışında çarpıcı bir yön ise şöyledir: Her ne kadar zihinsel töz ile cisimsel töz birbirlerinden ayrı olsalar da birbirleri üzerinde etkide bulunabilir. Söz gelimi aldığımız kararlar doğrultusunda bedenimizi yönlendiririz ya da bedenimizdeki etkilerden dolayı zihinsel durumlarımız değişebilir. Descartes’ın ikiciliğinin ana hatları:  Zihin, özsel olarak düşünen bir tözdür.  Beden, özsel olarak uzamda yer kaplayan bir tözdür.  Ayrı şeyler olmalarına karşı her ikisi de birbiriyle etkileşebilir. Günümüz doğa bilimi göz önünde bulundurulduğunda cisimsel dünyadaki nesnelerin birbirlerine nedensellik bağlarıyla bağlandığını görürüz. Bunun anlamı her bir cisimsel şeyin bir başka cisim ile nedensel bağ içinde olmasıdır. Paralel İkicilik Descartes’ın zihinsel töz ile cisimle ayrımını koruyan ancak aradaki nedensel etkileşimi benimsemeyen ikicilik türü ise paralelciliktir. Paralel ikiciliğe göre zihinsel töz ile cisimsel töz arasında görülen etkileşim yalnızca görünüştür. Gerçekte olan zihinsel durumlar ve cisimsel olaylar arasındaki eş zamanlılıktır. Zihinsel durumlar ile cisimsel şeyler aynı anda değişir. Tanrı cisimsel tözler ile zihinsel tözlerin aynı anda etkileşmesine aracılık eder. Tanrı’nın cisimsel ve zihinsel tözlere her an etki etmesi yerine, istencine göre tasarladığı dünyanın yasaları böylesi bir eş zamanlılığı sağlayabilir. Paralel ikiciliğin önce gelen savunucusu Leibniz’dir. Leibniz Tanrı’nın önceden kurulmuş uyum ile tüm monadların birbirlerini etkilemesini sağladığını belirtir. Özellik (demet) İkiciliği Özellik ikiciliği açısından bazı zihin durumları fiziksel durumlara indirgenemez (söz konusu olan fiziksel durumlarla kimi zihinsel durumların açıklanamaz oluşu). Özellik ikiciliğini savunanlar açısından sanılar, arzular vb. tutumlar belli yönelimsellikler taşıyan ve fiziksel durumlara indirgenemez zihinsel durumlar olarak değerlendirilir. Zihin Felsefesi Bilindiği üzere Hume kuşkucu yaklaşımıyla ‘töz’ kavramını eleştirir ve tözün özelliklerin bir toplamı olduğunu belirtir. Bu açıdan zihin değerlendirildiğinde zihnin, izlenimler idelerden oluşan bir demet olduğu ileri sürer. Böylesi bir ikicilik, özellik ikiciliği ya da demet ikiciliği (bundle dualism) olarak adlandırılır. Bu tür ikiciliğin önemli bir sorunu demeti bir arada tutanın ne olduğunun açıklanmıyor oluşudur. Ara-Nedenci İkicilik Nicholas Malebranche () aracılığıyla ileri sürülen ara-nedenci ikicilik zihinsel töz ile cisimsel töz etkileşiminde Tanrı’ya çok etkin bir yer verir. Buna göre Tanrı her an tözlere etki eder. Epifenomenalizm Zihin, cisimlerin bağlı olduğu nedenselliğe etki edemez. Öyleyse epifenomenalist ikicilik açısından zihinsel durumlar, bedenin yan ürünleridir. Gölge, ilgili olduğu nesnenin oluşumunda etki etmez bunun gibi zihin de bedenin oluşumuna etki etmez. İkiciliği Destekleyen Kanıtlamalar İkiciliği destekleyen çağdaş kanıtlamaların başında kendi zihinsel durumlarını bilmenin kendine özgü bir yolunun olduğunun ileri sürülmesidir. Herkes kendi zihinsel durumları açısından diğerlerine göre ayrıcalıklı bir konumdadır. Öte yandan boyumuz, posumuz söz konusu olduğunda bu ayrıcalık yitip gider. Hatta diğer insanlar kendi bedenimizin dıştan gözlemlemek açısından kendimizden daha elverişlidir. Bu karşıtlıktan yola çıkanlar zihin ile bedenin ayrı türde varlık alanları olduğu sonucuna ulaşır. Bir başka çağdaş kanıtlama ise bilinç konusuna eğilir. Bu kanıtlama uyarınca bilinç, bilimsel veriler ışığında açıklanamaz. Hiçbir bilimsel çalışma bilinci açıklamaya yeterli değildir. İkiciliğin Yaygın Olmasının Nedenleri Zihni anlamak açısından en yaygın görüşlerin başında ikiciliğin geldiği görülür. Bu durumun olası nedenleri ise şöyledir.  Dinsel inanışlar: Birçok din öteki dünya, ölümsüz ruh anlayışını desteklemektedir.  İç gözleme dayalı kanıt: Dikkatimiz, bilinç içeriklerimize yöneltildiğinde, söz gelimi önümüzde duran ders notunu, buradan gelişmiş sinir ağı örgütlenmelerine ulaşılmaz.  İndirgenemezlik kanıtı: Bu kanıt uyarınca fiziksel açıklama yoluyla temellendirilemeyecek zihinsel durumlar olduğu ileri sürülür. İkiciliğe Karşı Kanıtlar Ockhamlı William’ın söylediği gibi varlıkları çoğaltmayan açıklama benimsenmelidir. İkicilik kuramı varlıkları çoğaltmaktadır. Maddeci kuramla karşılaşıldığında, açıklayıcılık bakımından görece eksikliği olduğu ileri sürülür. Zihin Felsefesi Bir başka görüşe göre zihin felsefesinde ortaya çıkan zihin-beden sorunları artık tözler arasında bağıntı ya da ayrımlar üzerinden belirlenmez olmasıdır. Zihin Felsefesi 3. DAVRANIŞÇILIK Davranışçılığın Kapsamı Zihin-beden sorununa yönelik ikicilikten ayrı bir çözüm denemesi davranışçılık adı verilen yaklaşımdır. Bu yaklaşım uyarınca birer zihin durumu olan inançlarımız, sanılarımız, acılarımız, sevinçlerimiz vb. hakkında konuştuğumuzda belli davranışların potansiyel ya da edimsel yönleriyle ilgili konuşmuş oluruz. Davranışçı açısından zihin durumları, belli davranma eğilimlerini betimleme yoludur (belli koşullar altında kişinin yapacaklarını ya da davranış eğilimlerinin bir betimlemesini veririz). Davranışçı, zihin durumlarının, belli biçimde davranma eğilimlerinin betimlemenin kısa yolu olduğunu öne sürer. Davranışçılıkta zihinsel durumların ne olduğunu anlamak yerine bu durumlar hakkında konuşmak için kullandığımız sözcükler çözümlenir. Bu açıdan “arzu”, “inanma”, “duygu” vb. zihinsel durumları anlatmaya yarayan sözcükleri inceleme konusu yapılır. Gilbert Ryle, Zihin Kavramı adlı çalışmasında davranışçılık kuramını ortaya atar. Ludwig Wittgenstein “Felsefi Soruşturmalar”da benzer bir kuramı ileri sürer. Ryle, Zihin Kavramı’nda Descartes’ın zihin-beden ikiciliğini, makinedeki hayalet olarak betimler. Makinedeki Hayalet Ryle, Makinedeki Hayalet anlayışında içerilen iki sav olduğunu belirtir ve bu savlara ilişkin görüşlerini sıralar:  Kartezyen İkicilik: Zihin ile beden, biri fiziksel diğer fiziksel olmayan iki ayrık varlıktır.  Zihinselcilik (mentalism): Zihinsel durumlar dışa dönük davranışların içsel nedenleridir. Ryle açısından söz konusu iki sav yani ikicilik ile zihinselcilik aynı değildir. Zihinsel durumlar, beynin fiziksel durumları olabilir. Ryle şöyle bir akıl yürütme sunar:  Zihinsel durumlar davranışların içsel nedenleri olsaydı bu durumda başkalarının zihin durumları hakkında bilgi edinemezdik,  Fakat başkalarının zihin durumları hakkında bilgimiz var,  O zaman zihinselcilik yanlıştır. Ryle’ın kanıtlaması ötekilerin zihinlerine başvurarak yapılan bir kanıtlamayı içerir. Ne var ki ötekilerin zihni sorunu zihin felsefesi kapsamında tartışmalı konulardan biridir. Bu sorun uyarınca başka bir insanın benim gibi zihinsel durumu olduğunu bilip bilemeyeceğimiz tartışma konusudur. İlk öncülde Ryle, zihinsel durumların gözlemlenemez olmaları durumunda onlar hakkında hiçbir şey bilemeyeceğimizi varsayar. Diğer bir deyişle, zihinsel durumlar gözlemlenemiyorsa, başkalarının zihinleri sorununun çözümü yoktur. İkinci öncül başkalarının zihinleri sorununun bir çözümü olduğunu söyler. Zihin Felsefesi Zihin felsefecileri “zombi” deyişini teknik bir terim olarak, normal bir insan gibi davranabilen fakat bilinci olmayan varlık için kullanılır. Ryle’ın kanıtlama biçimi modus tollens (p⟶q, ~q ∴ ∼p). Bu bakımdan kanıtlamayla ilgili sorun varsa bu öncüllerin doğruluğuyla ilgilidir. Ryle’ın İlk Öncülünün Eleştirisi Ryle’ın birinci öncülüne yönelik şöyle bir eleştiri getirilir: Gözlemlenemez pek çok şey hakkında bilgimiz olduğunu biliyoruz ve bu tür şeylerin bilgisine geri çıkarıma (abductive reasoning) dayalı akıl yürütmeyle ulaşıyoruz. Geri çıkarım, bir sürecin nasıl gerçekleştiğini gözlem yoluyla belirlenen öncüllerle iyi biçimde açıklamayı hedefleyen akıl yürütmedir. Bilim tarihi pek çok bilim insanının çalışmalarında geri çıkarımı kullanarak elde ettiği başarılarla doludur. Söz gelimi Mendel, genlerin varlığını geri çıkarımla kanıtlamıştır. Dolayısıyla, yeniden zihin durumların davranışların içsel olmasalardı gözlenemeyecekleri savına dönersek bir A olgusunun gözlemlenemez oluşu, A’nın bilinemeyeceği ya da A’ya ilişkin sanımızın gerekçelendirilemeyeceği anlamına gelmez. Ryle’ın, zihinselcilik doğru ise üçüncü-kişi hakkında kuşkuculuğun doğru olduğuna ilişkin varsayımı yanlıştır. Bu da demektir ki Ryle’ın ilk öncülü yanlıştır. Ryle’ın Zihin Hakkında Kullanılan Dağarcığa İlişkin Çözümlemesi Ryle’a göre sanma, düşünme, arzulama, isteme vb. zihin hakkında kullanılan sözcüklerin anlamı davranışlar yoluyla tümüyle aydınlatılabilir. Söz gelimi “Ahmet su içiyor.” cümlesinin anlamı “Ahmet su içmek istiyor.” cümlesinin anlamına denktir. Ryle açısından, içsel zihin durumlarına gönderim yapan terimlerin anlamları, davranışlara gönderme yapan terimler yoluyla verilebilir. Ryle bir adım daha atar. Sözcüklerin anlamı edimsel olarak gerçekleşen eylemle değil, davranma eğilimiyle de açıklanabilir. “Ahmet su içmek istiyor.” cümlesinin anlamı “Ahmet su içme eğiliminde” cümlesinin anlamına denktir. Anlaşılacağı üzere Ryle, zihin hakkında kullanılan sözcüklerin anlamını davranış bildiren terimler yerine, belli biçimde davranma eğilimini bildiren sözcüklerle ilişkilendiriyor. “X çözünebilir” demek, “X suyu konulduğundan çözünme eğilimi taşır” demektir. Eğilimleri dile getirmenin bir başka yolu koşullu ifadeler kullanmaktır. “Su içip içmeyeceği sorulsaydı, Ahmet su içmek istediğini söylerdi” “Bir bardak su ya da bir bardak çay verilseydi, Ahmet ilk önce suyu içmeyi seçerdi.” “Ayşe tanıdığı birini su şişeleri taşırken görseydi, bir şişe su isterdi” vb. Ryle’ın bu yaklaşımı yüzyılın başlarında yaygınlık kazanan analitik felsefe anlayışından da izler taşır. Analitik felsefe uyarınca felsefi sorunlar dilin yapısını ve mantığını yanlış anlamaktan kaynaklanan sorunlarla doludur. Zihin Felsefesi Ryle, felsefe sorunlarının sözcüklerin anlamı hakkında soruşturma yaparak çözülebileceğine ilişkin tutumu sergiler. Bir kez sözcüklerin ne anlama geldikleri anlaşıldı mı bize sorun olarak görünen kimi durumların birer sözde sorun (pseudo-problem) oldukları görülür. Ryle’ın bu görüşlerine hak verildiğinde zihin-beden sorunu sözde bir soruna dönüşür. Ryle’ın Zihin Hakkında Kullanılan Dağarcığa İlişkin Çözümlemesinin Eleştirisi Ryle’ın görüşleri 3 gerekçe ileri sürerek çürütülür:  Zihin durumu hakkındaki eğilime dayalı çözümleme her zaman eksiktir. Bir zihin durumu hakkındaki bir sözcüğün uygun bir çözümlemesi yalnızca davranış terimleriyle sağlanmaz çünkü tekil bir zihin durumuna bir bireyi yüklemek o bireyi nasıl davranacağını gerektirmez.  Zihin durumu hakkındaki terimlerin eğilimlere dayalı çözümlemesi zihinselcilikle bağdaşır. Bir özelliğin eğilimsel olmasından, doğrudan gözlemlenebilir olmayan bir içsel temel taşıdığı sonucu çıkmaz.  Davranışçılık, deneyimin kişiselliğini göz ardı eder. Davranışçı anlayışın zihni çözümlerken göz ardı ettiği noktalardan biri belirli bir zihinsel durumda olmanın öznel duygusudur. Davranışçılığın Eleştirisi Davranışçılığa yöneltilen önemli bir eleştiri, onun fiilen bir eylemi gerçekleştiren birisi ile eylemi gerçekleştirdiği izlenimi veren birini ayırt etme güçlüğüne ilişkindir. Davranışçılık bütünüyle bir kimsenin verdiği tepkilere veya potansiyel tepkilerine dayandığı için, buradan davranışçı çözümlemeye göre, bütünüyle felçli olan insanların zihinsel durumlar taşıyamayacakları sonucu çıkar. Oysa felçli insanların zihin durumlarına sahip olduklarını biliyoruz. - 10 - Zihin Felsefesi 4. FİZİKSELCİLİK (İNDİRGEMECİ MADDECİLİK) Fizikselciliğin Kapsamı Fizikçilere göre var olan her şey fizik kökenlidir. Bu açıdan zihinsel ya da cisimsel her ne var oluyorsa fiziksel süreçlere dayanır. Dolayısıyla, zihin ikiciliğin tersine fizikselcilikte cisimsel olan tek bir töze dayanılarak açıklanır. Fizikselciği savunan düşünürler U. T. Place ve J. J. C. Smart‘tır. Bu kurama aynı zamanda indirgemeci maddecilik ya da özdeşlik kuramı da denir. Fizikselcilik, yalnızca cisimsel şeylerin var olduğunu savunması bakımından maddeciliği; davranışların, tutumların, eylemlerin vb. nedeni olarak içsel zihinsel durumlarını gördüğü için de zihinselciliği içerir. Zihinle ilgili bir usavurmanın doğruluğu ancak bilimsel çalışmalar aracılığıyla yürütülen deney ve gözlemle bilinebilir (a posteriori). Dolayısıyla zihin ile beynin aynı şey olduğu düşüncesi bilimsel çalışmalardan sonra ileri sürülebilir. ikicilik söz konusu olduğunda onun a priori bir kuram olduğu görülür çünkü ikicilik zihin ile bedenin ayrılığını akıl yürütme yoluyla a priori savunur. Zihin felsefesinde zihin-beden bağıntısı hakkında yürütülen tartışmalar nörobilim çalışmaları göz ardı edilerek yapılamaz. Fizikselcilik, ikiciliğe karşı gelişmelerin felsefe alanında bilimin savunulması olarak da değerlendirilebilir. Türdeş Özdeşlik Kuramı Zihinsel olaylar fiziksel olaylara yol açar. Düşünce ile beyin durumu aynı şeyden söz eden iki ayrı yoldur. Aykırı Tekçilik  Nedensel etkileşim ilkesi: Tüm zihinsel olaylar fiziksel olaylarla nedensel biçimde etkileşir.  Nedenselliğin yasa koyucu bir karakteri bulunur: Neden ve etki olarak ilişkilendirilmiş olaylar sıkı (strict) yasalarca belirlenir. Sıkı yasalar kapalı bir sisteme aittir.  Zihinsel olanın aykırılığı: Zihinsel olayların açıklayabileceği ve öngörebileceği ya da açıklanabileceği ve öngörülebileceği sıkı yasalar bulunmaz. Davidson açısından zihinsel olaylar fiziksel olaylar olmalıdır. Bu ise bir tekçiliğe karşılık gelir. Davidson, zihinsel olayların fiziksel olaylara indirgenmesine karşıdır. Fakat ona göre herhangi bir olayın zihinsel betimlemesine uygun düşen bir fiziksel betimleme de bulunur. Örnekleme-Özdeşliği Kuramı Örnekleme-özdeşliği kuramı tip (type) ve örnekleme (token) arasındaki ayrıma dayanır. - 11 - Zihin Felsefesi Örnek özdeşliği kuramı uyarınca, belirli bir düşünce tipinin bireysel örneklerinin zorunlu olarak tamı tamına aynı türden fiziksel durumlar olmadığı ileri sürülür. Örnek özdeşliğini savunanlar kuramlarına “izleme” kavramını katar. İki insan tam tamına aynı beyin hâli içinde bulunuyorlarsa eğer, onlar aynı zihinsel deneyime sahip olacaklardır. Bununla birlikte, bu, iki insanın aynı zihinsel deneyime sahip oldukları için, aynı beyin hâline sahip olmak durumunda oldukları anlamına gelmez. Fizikselciliği Destekleyen Kanıtlamalar Fizikselci anlayışın zihin-beden sorununa yaklaşımında esinlendiği kaynaklardan biri bilim tarihidir. Fizikselciler acısından zihin ile beynin bir ve aynı şey olduğu kanıtlanacaktır. Zihinsel durumlar ile beyin durumları arasında % bir karşılıklılık olduğu ortaya çıktığında fizikselciliğin doğru olduğu ortaya çıkacaktır. Ockham’ın usturası. Fizikselciliğe Karşı Kanıtlamalar Fizikselcilik karşıtı ünlü bir kanıt Frank Jackson () adında Avusturalyalı bir filozofun yılında yayınladığı Mary’nin Bilmediği adlı makalede ileri sürülür. Fizikselciliğe bir başka eleştiri iç gözlem (introspective) yoluyla yapılır. Bu eleştiri uyarınca;  Zihinsel durumlarımı ( acı, duyum, sanı vb.) iç gözlem yoluyla bilirim.  Beyin durumlarımı ( örneğin sinir bağlantılarını) iç gözlem yoluyla bilemem.  A’nın bir özelliği B’de yoksa A ile B özdeş değildir.  Bu durumda zihinsel durumlar, beyin durumları ile özdeş değildir. Fizikselci açısından iç gözlem kanıtı şöyle düzenlenir:  “Acı içindeyim” önermesinin doğru olduğunu biliyorum buna karşın,  “C- sinir iplikleri iletim gerçekleştiriyor.” cümlesinin doğru olduğunu bilmem. Oysa bu ikinci cümle birinci cümlenin bilimsel bir dille yinelenmesidir. Fizikselciliğe yöneltilen karşı çıkışlardan bir başkası düşüncelere ilişkin bilginin dolaysız edinilmesine karşın, beyin hakkında bilginin dolaylı oluşuyla ilgilidir. Beyin bilinmeden düşünce bilenebildiğine göre, beyinle ilgili bir süreçle düşüncenin özdeş olmadığı ileri sürülür. Bu eleştirel karşısında fizikselci kendini şöyle savunur. Gündelik yaşantımızda pek çok şeyi ne olduğunu bilmeden kullanıyoruz. Sarımsağın kimyasal yapısını bilmeden, onu çeşitli amaçlar için kullanıyoruz. Benzer biçimde, düşüncelerin fiziksel süreçlerini bilmeden düşüncelerin beyinle ilgili süreçler olduğunu bilebiliriz. Fizikselcilikle ilgili bir başka eleştirinin kapsamı bireysel farklılıklarla ilgilidir. Fizikselcilikle diğer bir eleştiri örnek özdeşliğine ilişkindir. - 12 - Zihin Felsefesi 5. ELEMECİ MADDECİLİK Elemeci Maddeciliğin Kapsamı Elemeci maddecilik: Eliminative materialism. Elemeci maddeci anlayışın karşında olduğu anlayışa göre zihne ilişkin varsayımların gerisinde gündelik yaklaşımlar bulunur. Zihinsel süreçleri açıklamak için toplumsal ortak duyulara başvurmak yanılgılara yol açabilir. İndirgemeci maddeci anlayış açısından zihin durumları, nörobilim kavramlarının ortak duyuya dayalı kavramlara indirgenmesine izin verir. Elemeci maddecilik bu durumu kuşkuyla karşılar. Elemeci maddeci anlayışın kökleri Wilfrid Stalker Sellars, Quine, Feyarabend, Rorty, Paul ve Patricia Churchland ve Stephen Stich’tir. Feyarabend: Otak duyuya dayalı psikoloji yanlış olabilir. Ortak duyu temelli zihinsel kavramlar temelde fiziksel olmayan yapıdadır. Quine “sanı” ya da “duyum” gibi zihinsel kavrayışların, daha sağlam kavramlar uğruna bir kenara bırakılabileceğini savunur. “Halk psikolojisi”: Olağan insanların davranış tutum ve davranışları anlatmak için kullandıkları kavramsal çerçeve (ortak duyu). Davranışları açıklamak için sanılara ve arzulara başvurur. Sanılar ve arzular önermesel tutumlardır (propositional attitudes). Önermesel tutum bir kimseyi bir önermeye bağlayan zihin durumudur. Sanı, arzu, beklenti, korku vb. bildiren tümcelerin bir araya getirilmesiyle dile getirilir. “ Halk psikolojisi önermesel tutumlara dayanır. Dolayısıyla halk psikolojisinin bir tür önermesel tutum psikolojisi olduğu söylenebilir. Elemeci maddeci anlayışta olan düşünürlerin halk psikolojisine dayalı zihin kavrayışının hatalı olduğunu öne sürmelerinin nedenlerinden biri önermesel tutumlardır. Elemeci maddecilik açısından halk psikolojisinin kavram dağarcığını oluşturan inanma, arzu, neşe, korku, duyum vb. kavramlar doğrudan gözlenemedikleri hâlde gözlemlenmiş varsayılır. Bu yüzden elemeci maddeci anlayış açısından halk psikolojisi, bilişsel yetilerin ve insan davranışlarının nedenlerini açıklamakta yanıltıcıdır. Dolayısıyla halk psikolojisine bağlı kalarak zihin durumlarının açıklığa kavuşturulması olanaklı görünmemektedir. Bundan ötürü elemeci maddecilik halk psikolosinin kavramlarının elenmesini savunur. Halk psikolojisinde insan davranışlarının ve bilişsel etkinliklerinin nedenleri konusunda yanlış çıkarımlar yapılır. Elemeci Maddeciliği Destekleyen Kanıtlar Elemeci maddeciliğin zihin anlayışı bir tür alan temizliği üzerine kuruludur. Halk psikolojisi bilimsel bir kuramın taşıması gereken açıklama gücünden uzaktır. - 13 - Zihin Felsefesi Patricia ve Paul Churchland açıklama gücü olan bir kuramın şu özellikleri taşıması gerektiğini belirtir:  Bir araştırma yönergesi olması,  Çalışılan alana ilişkin seçkin kılıcı katkılar yapması. Bu özellikler bakımından halk psikolojisinin zihin kavrayışı değerlendirildiğinde bir açıklama gücü taşımadığı görülür. Paul Churchland açısından halk psikolojisi kötü bir kuramdır çünkü açıklama yanlışlıkları taşır, verimsiz ve atıldır, diğer bilimlerle uyumlu değildir. Halk psikolojisinin zihnin çeşitli işlemleri konusunda barındırdığı açıklama yanlışlıkları:  Zihinsel hastalıklar,  Kişiler arasında zekâ farkları,  Fiziksel eylemleri gerçekleştirebilme yetenekleri,  Öğrenme. Halk psikolojisinin diğer bilimlerle uyumlu olmaması ise biyolojide, nörobilimde, fizikte yaşanan gelişmelere kendini kapatmış olmasıdır. Elemeci maddeciliğin halk psikolojisine karşı bir başka kanıtı tümevarımsal bir kanıttır. Elemeci maddecilik, önermesel tutumların cümle yapısı ile beynin nörolojik yapısı arasında hatalı eşlemeye dikkat çeker. Önermesel tutumların cümle yapısı soyut simgeler ve bir söz dizimi gerektirirken, beynin nörolojik yapısı eylem potansiyelliği gerektirir. Wittgenstein ve Ryle ortak duyuya dayalı psikolojinin davranışları açıklayan ya da zihinsel durumları davranışların içsel nedenleri olarak gören yarıbilimsel bir kuram olmadığını savunur. - 14 - Zihin Felsefesi 6. İŞLEVSELCİLİK İşlevselcilik zihnin içsel yapısını değil, zihinsel durumların işlevlerini inceler. İşlevselciliğin Kapsamı Zihin fenomenini açıklamak isteyen bir başka yaklaşım işlevselciliktir (functionalism). İşlevciliğe göre belirli bir şeyi belirli tipte bir zihin durumu yapan içsel yapısı değil işlevidir. Bundan ötürü işlevselcilikte, zihni anlamak üzere, girdiler ve çıktılar ile zihin durumları arasındaki bağıntılara odaklanılır. Nasıl bilgisayar çeşitli işlevleri yerine getiren bir donanımsa bunun gibi beyin de zihinsel işlevleri yerine getiren bir yapı olarak görülmektedir. Zihinsel durumları işlevler üzerinden ele almanın aranan bilimsel nesnelliğe zemin oluşturduğuna inanılır. Böylelikle işlevselci anlayışın zihni işlevleri üzerinden ele alma eğilimi bu koşulları sağlama amacındadır. İşlevselcilik, davranışçılık ve özdeşlik kuramlarının görüşlerinden beslenmesine karşın onları eksikli bulur. Özdeşlik kuramı beyin durumları ile zihinsel durumların özdeşliğini ileri sürer. Bu bakımdan zihinsel durum ile fiziksel durum arasında bir özdeşlik varsayar. İşlevselcilik böylesi bir özdeşliği kabul etmez. Zihin ile beyin aynı kökendedir ancak zihinsel özellikler fiziksel özelliklerle tümüyle aynı (özdeş) değildir. İşlevselcilik açısından belirli bir zihinsel durumu özel bir zihinsel durum yapan şu nedensel bağıntılardır:  Beden üzerinde çevresel etkiler  Bedenin fiziksel davranışı  Diğer zihinsel durumlar. İşlevselcilik zihni fiziksel olanla ilişkilendiren bir tür maddeci anlayıştır. Davranışçılık ise zihni gözlemlenebilir aktüel ve potansiyel davranışlar yoluyla açıklamak ister. Farklı davranışların aynı uyarandan kaynaklanabileceği gibi farklı uyarandan aynı davranışlar ortaya çıkabilir. İşlevciliğin beden-zihin sorununa bir çözüm denemesi olarak sunulması ’lı yıllara gider. Bu kuramı savunan filozoflar arasında Hilary Putnam, David Lewis ve Jerry Fodor bulunur. İşlevselcilik Açısından Tip-Örnekleme Ayrımı Tipi kısaca şeyin türü, örneklemeyi ise tipin özelleşmiş durumu olarak düşünebiliriz. Belirttiğimiz üzere işlevselcilik, özdeşlik kuramının tersine şu iki özdeşliği benimsemez. Tip özdeşliği kuramı, örnekleme özdeşliğini içermesine karşın, tersi söz konusu değildir. Fare Kapanı Benzetmesi İşlevselcilikle ilgili ünlü bir benzetme fare kapanıdır. Her bir tek fare kapanı (bir fare kapanı tipinin her bir örneklemesi) fiziksel bir nesnedir. Bir düzeneğin fare kapanı olup olmadığı neden yapıldığına değil, ne yaptığına bağlıdır. - 15 - Zihin Felsefesi Zihinsel Tipler İşlevsel Tiplerdir Nasıl ki fare kapanı yapmak için birden fazla yol bulunur işlevselcilik açısından, zihinsel durumlar oluşturmak için de birden fazla yol bulunur. Özdeşlik kuramı doğru olsaydı, insanlar, köpekler ve hamsterların aynı acıyı çekmesi için tamı tamına aynı zihinsel durum tipine sahip olmaları gerekirdi. Öyleyse işlevselcilik tip özdeşliği kuramını reddeder çünkü bu kuram uyarınca diğer canlıların zihinsel olarak bize benzemeleri için fiziksel olarak bizim gibi olmaları gerekirdi. Dolayısıyla işlevselcilik örnekleme özdeşliğini benimser. İşlevselciliğin Olumlu Savı İşlevselciliğe göre zihinsel bir durum örneklemesini zihinsel bir durum örneklemesi yapan fiziksel özellikleri değildir. Bunun yerine bir zihinsel bir durum örneklemesini özel bir zihinsel tipin örneklemesi yapan örneklemenin içinde bulunduğu nedensel bağıntılardır. Herhangi bir zihinsel durum tipinin tanımlayıcı özelliği fiziksel değildir. Tersine şu üç şeyi taşıyan nedensel bağıntılar kümesidir.  Beden üzerinde çevresel etki  Zihin durumlarının diğer tipleri  Bedensel davranış Ters Çevrilmiş Renk Tayfı ve İşlevselcilik İşlevselcilik açısından iki zihinsel durum örneklemesi aynı nedensel etkiye yol açarsa aynı zihinsel tipte olmalıdır. Fakat ters çevrilmiş renk tayfı örneğinde olduğu gibi, iki zihinsel durum örneklemesinin iki farklı zihinsel tip için tamı tamına aynı nedensel etkiye yol açmaları olanaklıdır. - 16 - Zihin Felsefesi 7. QUALİA Qualia bir deneyimin öznel yönünü nitelemek için kullanılan bir terimdir. Bu bağlamda qualiaya, zihin durumlarını açıklamaya çalışırken ortaya çıkan kişiye özel yanları karşılayan bir terim olarak kullanılır. Qualianın Kapsamı Günümüz felsefesinin önünde duran büyük bir engel bilişsel deneyimin / yaşantının öznel yanıdır. Sizin deneyiminiz, sizinle aynı anda, aynı yerde olan arkadaşınızın deneyimlediğinden farklı olacaktır. Başka türlü söylersek aynı turkuaz denizin karşısında bulunan herkesin farklı turkuaz yaşantıları bulunacaktır. Herhangi bir deneyimin fark oluşturan yanına deneyimin “fenomenal yönü” adı verilir. “Fenomenal bilinç” terimi:  “nitel ve fenomenal özellikleri”  “öznel farkındalık” ve “bir deneyimi yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlatmak (what it is like to be)”. Bir deneyimin fenomenal yönü, deneyime eşlik eden öznel yandır. İç gözlemsel olarak elde edilen ve bir deneyimin fenomenal yanını oluşturan bu niteliklere qualia adı verilir. Qualia Latince quale teriminin çoğul biçimidir. “Quale” ise zarf ‘qualis’ten gelir. ‘Qualis’, ‘ne tür?’, ‘ne çeşit?’, ‘ne yapıda?’ anlamlarına gelir. Qualia ise deneyimin öznel yanlarını; duyumları, duyguları, acıyı, neşeyi, arzuyu, vb. karşılamak için kullanılır. Terimi ilk kez yılında Clarence Irving Lewis kullanır (içsel tasarımsal olmayan, iç gözlem yoluyla erişilebilen duyu verisi). Qualia taşıyan zihinsel durumlar:  Algıya dayalı deneyimler (yeşili görmek, davul sesini işitmek, denizin kokusunu içine çekmek, kadifeye dokunmak).  Beden kaynaklı deneyimler (açlık duygusu, diş ağrısı, ateş basması  Duygulanımlar (öfke, arzu, korku, kıskançlık),  Birden bire akla gelen bir fikir. Qualia Neden Önemli? Qualia herhangi bir deneyimin bu fenomenal yönü, onun tek bir özneyle, dolayısıyla tek bir bakış açısıyla sınırlı olmasını sağlar. Acıyı ancak çeken bilir. Özneldir. Bir başkası ancak kendi acılarından yola çıkarak andırımda bulunabilir. İki acının aynı olduğunu bilebilmenin bir olanağı yoktur. İnsanlar ancak duygudaşlık yoluyla acıda ortaklaşabilir. Üstelik tüm zihin durumları açısından benzer bir durum bulunur. Öznellik kişiye özgü bir bakış açısıdır ve bu açısını oluşturan deneyiminin öznel niteliği qualiadır. - 17 - Zihin Felsefesi Deneyimine yakınlaşılan kişinin dünyasına ne kadar yakınsak başarılı olma şansımız da yükselir. Qualiayı bir anlamıyla sanatsal sezişin kaynağı olarak da görebiliriz. Deneyiminin öznel yanlarının oluşu ya da başka türlü söyleyecek olursak, herkesin deneyimlediğinden başka türlü deneyimleyebilmesi sanatçının yaratıcılığının kaynağıdır. Qualia’nın neliği tartışılan bir konudur. Qualiaya ilişkin en gizemli noktalardan biri fizik dünya ile nasıl bağlantısının sağlandığıdır. Beyin hakkında ne öğrenirsek öğrenelim neden belirli bir qualianın öyle olduğu sorusu açıklamasız kalır bu duruma açıklama boşluğu adı verilir. Mary Neyi Bilir? (bilgi Kanıtı) Jackson’a göre kırmızı görmenin ne tür bir şey olduğunu bilmek fiziksek bir olgu değildir. Ters Çevrilmiş Renk Tayfı İşlevselcilik açısından iki zihinsel durum göstereni aynı nedensel etkiye yol açarsa aynı zihinsel tipte olmalıdır. Dolayısıyla ters renk tayfı olanaklı ise, işlevselcilik geçerli olamamaktadır. ‘Uzaylının’ Gözünden İnsan? Denilebilir ki, uzaylı yüksek güçteki bilgisayarıyla beynimi enine boyuna incelediğinde böylesi bir yeri belirleyebilir. Belirlemek derken elbette, turkuaz deneyimi sırasında beynimin hangi bölgelerinin uyarıldığını bilebilir. Hatta tüm elektro kimyasal süreçleri kaydedebilir. Bütün bunlara karşın uzaylı benim turkuaz deneyimi mi yine de anlayamaz. Gözlemlediği yalnızca fiziksel süreçlerdir. Bulunmayan Qualia Qualia’ya ilişkin bir başka tartışmalı nokta olmayan qualiayla (absent qualia) ilgilidir. Yarasa Olmak? Yarasa olmanın nasıl bir şey olduğu ancak yarasa olarak bilinebilir. Gerçekten de yarasaların sonar sistemleri hakkında çalışmalar yapıyoruz, sonuçlar çıkarıyoruz. Ne var ki, bunların hepsini insan olmak bakımından değerlendiriyoruz. Bir yarasa gibi duyumsamanın ne olduğunu bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. Herhangi bir deneyimin fenomenal yönü, onun tek bir özneyle dolayısıyla tek bir bakış açısıyla sınırlı olmasını sağlar. Yarasa gibi olmanın ne olduğunu bilemeyeceğimiz gibi bir başka insanın ne olduğunu da bilemeyiz. İnsan diğer insanlarla özdeşleyim kurabilir, çeşitli zihinsel durumlar arasında ortaklık kurabilir. Ancak kendi öznel deneyimini, deneyiminin öznel niteliklerini bir başkasına yaşatamaz. - 18 - Zihin Felsefesi 8. BİLİNÇ Bilincin Bilinmez Olduğunu Düşünenler Thomas Henry Huxley bir bilinç durumunun sinir dokusundan nasıl doğduğu sorusunun Aladdin’in lambasından cinin nasıl çıktığı sorusu kadar akıl almaz olduğuna dikkat çeker. Colin McGinn beyin ile zihin arasındaki psikofizik bağı anlamamızı sağlayacak bilişsel yetilerden yoksun olduğumuza inanır. McGinn’e göre beynin bilincin nedensel temelini oluşturduğunu de facto bilsek de bu sürecin doğasını anlamak biz insanların bilişsel yetilerini aşıyor tıpkı quantum mekaniğini anlamanın maymunların bilişsel kapasitesini aşması gibi. Bilinç Karşısında Kuşkucu Tavır Takınanlar Bu yaklaşımı benimseyenlere, bilinç son derece büyülü ve doğaüstü bir şey olarak görünür. Doğaüstü görünüyor olmasından ötürü bilimsel etkinliklerde ve gündelik yaşamda bilinç kavramını kullanmaktan tümüyle vazgeçmelidir. Kuşkucular bilinci devre dışı bırakmak ister oysa bilinmezciler bilinci başlı başına bir olgu sayıp onu incelemenin güçlüğünden söz etmektedirler. Doğalcılar Doğalcılar bilinci gerçek ve bütünüyle doğal bir durum olarak benimser. Bilinçle ilgili bilinmezliğe götüren tüm sorunlar ilkece zaman içinde çözümlenecektir. Doğalcıları katı doğalcılar ve ılımlı doğacılar olarak iki sınıfa toplayabiliriz. Katı doğalcılar bilinci araştırma nesnesi kılarken tümüyle bilimsel bir zeminde kalırlar (Paul Churchland, Owen Flanagan ve Daniel Dennett). Bilinci anlamak için izlenmesi gereken yol, bilinç kavramının tarihsel kullanımında ortaya çıkan bulanıklıkları gidermek olmalıdır. Ilımlı doğalcılar, bilimsel bir yaklaşımı benimseme heveslisi olmalarına karşın mutlak doğalcı bakış açısından bilinci, tam anlamıyla kavramanın güç olduğunu öne sürerler. Bu anlayışın önemli temsilcilerinden biri Thomas Nagel’dir. Çeşitli Bilinç Kavrayışları Bilinç zihinsel (mental) bir anlamda ele alındığından tanımlama çeşitliliğinin dağılarak belli yanlarda odaklanmaların olduğu görülür. Bilinç tüm düşüncelerin, duyuların ve isteklerin (volition) koşulu olarak değerlendirilebilir. Bilinç uyanık olan (awaken) olağan bir yaşamın örneğin komada ya da bitkisel hayatta geçmeyen bir yaşamın koşulu olarak ele alınabilir. Descartes’ta bilinç zihinsel (mental) alana özsel bir bileşendir. Bilinçlilik ise kendi zihin durumlarının farkında olma anlamındadır. Descartes düşünen şeyin, kendi kendisinin farkında olduğunu ve kendisinin farkında olan bu düşünen şeyin zihinsel alanı tümüyle kuşattığına işaret eder. Düşünce terimini zihinde olup biten ve bilincinde olunan bütün şeyleri kapsama anlamında kullanır. Deneyci gelenekten gelen Locke’un bilinç ile zihni birbirinin dengi terimler olarak görme konusunda Descartes’la benzer düşündüğü görülür. - 19 - Zihin Felsefesi Locke’a göre düşünmek düşündüğünün bilincinde olmayı gerektirir. Locke açısından “bilinçli olmayan bir düşünme, parçaları olmayan uzamlı bir cisim kadar kavranamaz bir şeydir.” İçe Bakış İçe bakış, kendi zihnimize bakmak ve zihnimizde olup bittiğini gördüklerimizi dile getirme aşamalarından oluşur (öznenin kendi bilinç durumlarını keşfetmesi). İçe bakış sırasında, renk, ses, koku vb. duyumlar incelenir. Bir kimyacı elementler tablosu oluşturması içe bakışçı da zihni atomik duyu verilerinden meydana gelen bir bütün olarak değerlendirir (zihni oluşturan elementlerin eksiksiz bir tablosunu oluşturmak). İçe bakışçılık psikolojiyi felsefeden ayrı bir bilim dalı olarak kurma çabasının bir ürünüdür. Bilinç Dışı İki tür bilinç dışıdan söz etmek gerekir:  Psiko analitiğin konu ettiği Freud aracılığıyla tartışılan bilinç dışı,  Bilişsel bilinç dışıdır. Bu iki ayrı bilinç dışının ortak niteliği zihnin içe bakışla elde edilemez bir yanının bulunduğu varsayımıdır. Freud olağan durumlarda saklı kalan bu bilinç dışına terapi yoluyla erişilebileceğini ileri sürer. Oysa bilişsel bilinç dışı, algısal-bilişsel girdi-çıktıları işleme süreciyle ilgilidir. Bu bakımdan bilişsel bilinç dışı zihnin nedenselliğe göre işleyen mekanik yanını temsil eder. Zombi Varsayımı Zombi kanıtı bilinçli olmamasına karşın bilişsel, zihinsel süreçleri gerçekleştiren ve işlevsel organizasyonu sorunsuz işleyen bir insansı varlığın düşünme temelinde geliştirilmiş bir varsayımdır. Buna göre bu canlı dışarıdan bakıldığında yerine getirdiği düzenli eylemlerden ötürü bir davranışçının gözünde bilinçli sayılmasına karşın, bilinçten yani yerine getirdiği eylemlere eşlik eden, o eylemleri yerine getirmenin nasıl bir şey olduğu hissinden yoksundur. - 20 - Zihin Felsefesi 9. TURİNG TESTİ Turing Testinin Kapsamı Bir bilgisayarın zihni olabilir mi? Organik bir yapıda olan beynin işlevleri, inorganik elektronik devrelerle kopyalanabilir mi? Güncel bilgiler ışığında duruma baktığımızda insan beynine ilişkin temel yasaların bilindiğini görürüz. Kuantum fiziği ile Einstein fiziğinin uyumlu bir birlikteliği henüz bütünüyle gerçekleştirilebilmiş değil. Bir makinanın düşünebildiğini nasıl anlayabiliriz? İşte bu sorunun yanıtı dolayımında yürütülen tartışmalar, Turing testi olarak bilineni kapsar. Turing Testi Alan Turing çalışmasının amacı bir makinanın düşünüp düşünemediğini mantıksal olarak ortaya koyabilmenin olanaklı olup olmadığıdır. Bu çalışma Turing testi olarak anılır. Turing’in çıkış noktası bir makinanın bilinçli olup olmadığını anlamaktır. Bilinç söz konu olduğunda böylesi bir makinanın duygusal tepkiler verebilmesi, çevresinde olup bitenleri anlaması ve bunlara karşılık gelen tepkileri üretmesi beklenir. Tüm bu tutumların açığa çıktığı aracı ise dildir. Bu yüzden Turing söz konusu testi dil üzerinden gerçekleştirir. Testin düzeneği şöyledir: Bir hesaplayan makina yani bilgisayar, gönüllü bir insanla birlikte görünmeyecek bir yerde bulunur. Testi yapan sorgulayıcı yalnızca soru sorarak bu ikisinden hangisinin bilgisayar olduğunu anlamak ister. Şimdiler de hayatımıza giren yapay zekâ programlarını düşünün. Telefonlar da ya da internette bulabileceğiniz bu programlarla iletişimi düşününüz. Yönelttiğiniz sorulara verdikleri yanıtları göz önünde bulundurarak hangi aşamada programın yetersiz olduğuna karar verdiğinizi hatırınıza getiriniz. Tıpkı bunun gibi Turing de, hangisinin bilgisayar hangisinin insan olduğunu anlamak ister. Akla hemen bilgisayarın mekanik sesinin onu hemen ele vereceği gelmesin çünkü Turing hem soruların hem de yanıtların bilgisayar yoluyla bir ekranda verilmesini ister. Böylesi bir test düzeneği içinde bulunan insan denek ilk elden kendisinin insan, ötekisinin bilgisayar olduğuna ilişkin yanıtlar verir. Bilgisayar ise testi geçebilmek için kendisini insan olarak göstermek zorunda olduğundan sürekli insan olduğuna ilişkin yalan söyler. Testi sonuçlanması ise şöyle olur. Pek çok soru ardından sorgulayıcı insan hangisi olduğunu saptayamazsa test sonuçlanır çünkü yapay zekâ başarıyla kendini gizleyebilmiştir. Turing bilgisayarlar için düşünebilmenin anlamı üzerinde durur. Turing Testini Geçen Bilgisayar Mümkün Mü? yılında felsefe ve bilim çevrelerinde bir bilgisayarın Turing testini geçtiği bilgisi geldi. Londra’da düzenlenen bir yapay zekâ yarışmasında Eugene Goostman adında bir sohbet robotunun Turing testinde %33’lük bir başarı yakaladığı bildirildi. Program 13 yaşında bir erkek çocuğu gibi davranarak, insanların %33’ünü ikna etmeyi başarmış. Günümüzden Sonrası - 21 - Zihin Felsefesi Kimi düşünürler için bir yapay zekânın insanları kandırabilmesi tam anlamıyla bir yapay zekâ olduğunu kanıtlamaz. - 22 - Zihin Felsefesi ÇİN ODASI Çin Odası’nın Kapsamı Yapay zekâ tartışmasının en devingen yanı bir makinanın insanın zihinsel etkinliklerini erişip erişemeyeceği sorunudur (bilgisayarların insan zekâsına ulaşıp ulaşamayacağı). Bütün dünyada son hızla süren yapay zekâ çalışmalarına karşın şu ana kadar insan zekâsının yerini tutacak hangi bir program üretilmedi Eliza Joseph Weizenbaum () adında bir bilgisayar bilimcisi yılları arasında Eliza adında bir program geliştirir. Eliza, doğal dili işlemeye çalışarak bilgisayar ile insan arasında etkileşim kurmaya çalışan bir bilgisayar programıdır. Görüldüğü bu bölümde bir psikiyatrı temsil eden Eliza anlayış gösteriyormuş gibi bir izlenim vermektedir. Algoritmalar Algoritma” deyişi Horasan doğumlu Matematikçi Ebu Cefer Muhammed İbn-i Musa El Harezmî’den () gelmektedir. Algoritmayı bir tür iş akış çizelgesi olarak düşünebiliriz. Algoritmaların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:  Özel değil genel olmalıdır.  Ne kadar uzun olursa olsun tamamlanabilir olmalıdır.  Kesin yanıta ulaşılabilmelidir.  İşlem sırası, hangi adımda ne yapacağı belli olmalıdır.  Ne zaman biteceği belli olmalıdır.  Sonlu adımda süreç tamamlanabilmelidir. Biçimleştirebilen her işlem için bir algoritma oluşturulabilir. Algoritması neyse, cihaz onu gerçekleştirir, ne bir eksiği ne de fazlasını. İnsan ile yapay zekâlar arasındaki ayrımın bir gün kapanacağı görüşünde olanlar açısından beyin karmaşık bir algoritma olarak değerlendirilebilir. Tüm akıl yürütmeler, duyumlar, tasarımlar ve bilinç durumları bu algoritmanın çeşitli işlevleridir. Yapay zekâ pek çok işlemi başarıyla gerçekleştirse bile, “anlam” edimini gerçekleştirdiği kuşkuludur. Çin Odası Deneyi Amerikalı filozof John Searl’ün () aracılığıyla ortaya atılan Çin Odası zihinsel deneyi yapay zekâların anlama edimlerine dönük bir eleştiriyi içerir. John Searle eleştirisinde bir öyküyü anlayan bir insan ile bir öyküyü sözde “anlayan” yapay zekâ arasındaki farklılığı göstermek ister. Şöyle bir kurgu yapar. Bir odaya kapatılmış olduğumuzu düşünelim. Dışarıdan içeriye veri girmesini sağlayan küçük bir delik dışında odanın dış dünyayla hiçbir bağlantısı olmasın. - 23 - Zihin Felsefesi Turing Makinası Turing makinası matematiksel bir probleme yön verebilme düşüncesinden türemiştir. Fiziksel bir makina olarak değil, soyut, matematiksel bir makina olarak tasarlanmıştır. Tasarlanmasına yol açan problemi ortaya atan David Hilbert’tir. Hilbert yılından Paris Uluslararası Matematikçiler Kongresinde matematikte çözülmesi gereken 23 problem belirler. Bu problemlerden su “Entscheidungsproblem” (Karar verme problemi) adıyla anılan problemdir (Genel bir matematik probleminin çözümü için algoritmik bir yöntem bulunur mu, bulunmaz mı?). Tüm problemleri birbiri ardı sıra çözebilecek bir mekanik yöntem mümkün müdür? İşte Turing makinası bu yöntemle ilgilidir. Alan Turing kendi makinasına “a-machine” yani “automatic machine” adını verir. Bugünkü bilgisayarların atası bu tasarımsal cihazdır. Sınırsız bir şerit, bu şeridi okuyup-yazabilen bir kafa ve kafada sınırsız bellek kapasitesi tasarlar. Şerit bölünmüş karelerden oluşur. Karelerde yalnızca bir simge bulunur. Makina bir algoritmayı çalıştırır. Algoritma şeritlerde bulunan bölünmüş karelerdeki simgeleri(girdileri) okuma ve yazmayı düzenler Genel olarak bir Turing makinasında yapılan temel işlemleri şöyle sıralayabiliriz:  Kafanın altındaki simgeyi okuma  Kafanın altındaki kareye bir simge yazma  Bandı bir kare sola kaydırma  Bandı bir kare sağa kaydırma  Durumu değiştirme  Sonlanma (Halting) - 24 - Zihin Felsefesi ‘BEN’ ‘ben’in Felsefi Önemi Deneyimlerin bir eyleyeni olmak durumundadır. Başka türlü bir deyişle tüm deneyimlerin öznesi olduğunun bilincinde olan bir şeye gereksinim duyulur. Nasıl olur da deneyimlerin kendisinde gerçekleştiği bu şey deneyimlere konu edilebilir? Öz bilinç ile deneyim nesnelerinin bilincinde olmak arasında bir ayrım bulunur mu? İşte bu türden sorulara aranan yanıtları ‘ben’ üzerinde odaklanır. ‘ben’ Ve Filozoflar Descartes ‘ben’i düşünen bir töz olarak görür. Düşünen töz bütünüyle cisimsel dünyadan, dolayısıyla deneyimlerden bağımsızdır. Hume açısından ‘ben’, deneyimlerin bir demetidir. Hume, ne zaman ‘ben’den söz edilse her defasında bir algıyla karşılaştığına dikkat çeker. Bu bakımdan algı olmadan ‘ben’den söz edebilmenin olanaksız olduğunu ileri sürer. Hume açısından hiçbir a priori bilgi de öne sürülemez. Wittgenstein ‘ben’in dil içindeki farklı kullanımlarına dikkat çeker. Başkalarının erişimine açık olmayan bir ‘ben’ söz konusudur. Locke, ‘ben’i kişinin özdeşliğini sağlayan bir aracı olarak görür. ‘Ben’ kişinin zaman içinde birliğini ve sürekliliğini sağlar. Locke ‘ben’in bedenden ayrı bir şey olduğunu öne sürer. Locke açısından ‘benlik’ bedenden ayrı ona eklemlenen bir şeydir. Kant ise ‘ben’i tüm tasarımlarıma eşlik eden şey olarak tanımlar. ‘Kant’ın transendental tamalgı olarak da nitelediği ‘ben’ tüm tasarımların özneye ait olmasını sağlar. Herhangi bir özneden söz ettiğimizde, bu öznenin geçmişi, şimdisi ve geleceği olmak durumundadır. Kant açısından transendental tamalgı bu birliği saplar ve tüm tasarımları aynı özneden bireşimini sağlar. Farklı Özbilinçler mi? Öz bilinç değişmez bir bütünlük olarak görünmemektedir. Üstelik farklı bireylerin öz farkındalığıyla ilgili farklılıklar, öz bilincin dış dünyayla ilgili bağlarını da ortaya koyar. Dış dünyaya dönük algısı açık olduğu ölçüde öz farkındalığın geliştiği görülür. Öz Bilinç İnsana Özgü Mü? Filozoflar insanı tanımlarken, insanın kendi üzerine düşünüm yapan varlık olduğunu bildirir. Bunun anlamı insanın kendi yapıp ettikleri hakkında düşünebilmesidir. İşte insandaki bu yan insanın öz bilinciyle ilgilidir. Bedensel bütünlükle ilgili tepki vermek öz bilincin bir yanı olarak görebilirse de tamamı değildir. Öz bilincin öznenin bilişsel işlevleriyle ilgili olduğu son derece açıktır. Yüksek düzeyde memelilerde de karmaşık bilişsel yapılar olduğuna göre belli bir düzeyde öz bilincin insan dışında da olduğu ileri sürülebilir. Ben Algısı Sıradan Bir Algı mı? - 25 - Zihin Felsefesi Herhangi biri kendi duyumlarından kuşku duyamaz. Buradaki kuşku duyamama durumu, duyumun kendisiyle ilgilidir, duyumun kaynağına ilişkin değildir. Kişi kendine karşı her durumda saydamdır. İç gözlemsel yargıların doğruluğu kişinin bildirimine bağlıdır. Çok mutlu olduğunu söyleyen birine, “yok, sen mutlu değilsin, sana öyle geliyor” deyip düzeltmeye kalkmak anlamsızdır. Elbette, burada söz konusu olan mutluluk kavramına ilişkin yürütülen felsefi tartışmalar değil. Adına ne denirse densin, bir ‘ben’de ortaya çıkan duyumun varoluşunu, bu ‘ben’in dışında başka birinin tartışamaması durumundan söz etmekteyiz. Bir başka karşı örnekler duyumlama sürelerinden gelir. Bir kişinin belli bir duyumun ne olduğuna ilişkin görüşünün duyumun sunulma süresiyle doğru orantılı olarak değiştiği belirlenmiştir. Duyum ne kadar uzun sürerse, duyuma ilişkin yargı o denli yetkinleşir. İç gözlem olarak görülen şeylerin çoğu kişinin kendi zihin durumları hakkındaki kuramlaştırmalarıdır. - 26 - Zihin Felsefesi KİŞİSEL ÖZDEŞLİK Kişisel Özdeşliğin Felsefi Önemi Bugün 35 yaşında olan Ali, bir bebek olarak doğduğu zamandan bu yana kişisel özdeşliğini nasıl korumuştur. Bedenindeki tüm organlarının değiştiğini biliyoruz. Hücrelerin yenilendiğini, fiziksel görünüşünün farklılaştığı, dünya kavrayışı değiştiğine göre aynı Ali’den söz etmiyor muyuz? Yoksa her anda farklı bir Ali’mi var? Tüm süreçleri göz önünde tutunca, Ali hem aynı kişi hem de aynı kişi değil. Çelişik görünen bu bildirim iki durumu içeriyor. Özdeşlik ve aynılık. Niteliksel Ve Sayısal Özdeşlik Bir şeyin başka bir şey ile niteliksel özdeşliğinden söz ettiğimizde bu iki şeyin birbirine tam olarak benzemesi gerekir. Sayısal özdeşlikten söz ettiğimizde ise gerçekte tek bir şeyin özdeşliğinden söz ederiz. Görünüşü oluşturan fiziksel özelliklerin hiçbiri özdeşlik için kurucu temelde bulunamaz. Ali’nin geçen haftan bu yana görünüşü değişmemiştir ama açıktır ki on yıl önceki Ali başka görünmekteydi. Fiziksel özelliklerin hiçbiri Ali’nin sayısal özdeşliğinin temelinde yer alamaz. Acaba kişinin özdeşliği metafizik bir sorun mudur? Örneğin bir şeyin yarasa olmasının zorunlu koşulu sıcak kanlı olmasıdır fakat yeterli koşulu değildir. Bir şeyin yeterli koşulu olması zorunlu koşul olmasını gerektirmez. Pek çok yeterli koşul bir araya geldiğinde zorunlu koşulu sağlanmış olabilir. Özdeşliğe İndirgemeci ve İndirgemeci Olmayan Yaklaşımlar İndirgemecelik kişisel özdeşliğin ögelerini ayırarak ortaya koymaya çalışır. Böylelikle özdeşlikle ilgili herhangi bir anlam kaybı olmadan, başka terimler yoluyla özdeşlik dile getirilebilir. Birinci tekil kişi bakış açısı başka benlerin erişimine açık değildir. Bu durum başkalarının kişisel özdeşliği söz konusu olduğunda karşımıza çıkar. Kişisel özdeşlik sorununa indirgemeci açıdan çözüm arayan kimi filozoflar söz gelimi Bernard Williams açısından Ali’nin fiziksel sürekliliğinin sağlanması özdeşliğinin zeminidir. Kişisel özdeşliğin fiziksel süreklilik zemininde kurulmasının kuşkuyla karşılanabileceği durumlar da bulunur. Fiziksel sürekliliğin sağlanması bir kişi için zorunlu koşul olarak görünse de yeterli koşul değil. Bedenin yaşayan canlı bir beden olarak fiziksel sürekliliğinin sağlanması gerekir. Kişisel özdeşliğin fiziksel süreklilik anlayışına karşı bir başka görüş Sydney Shoemaker’dan gelir. Bellek yitimi gerçekleşmiş olsa bile kişinin özdeşliği değişmez. Kişisel özdeşlikle ilgili bir başka kuram psikolojik süreklilik kuramıdır. Bu anlayış uyarınca bir kimsenin özdeşliğini sağlayacak olan onun zaman içindeki bedensel bütünlüğü değil zihinsel yaşantısının sürekliliğidir. Locke burada bir insan ile kişi arasında ayrıma gider. Ona göre zihinsel durumlarını kaybeden biri aynı insan olarak kalacaktır. Ancak artık o başka bir kişi olmuştur. - 27 - Zihin Felsefesi İndirgemeci olmayanlar açısından kişisel özdeşlik kişinin bedeninden bağımsızdır. Beyni de kapsayacak biçimde bedende meydana gelen değişiklikler kişisel özdeşliği etkilemez. Anlaşılacağı üzere indirgemeci olmayan özdeşlik anlayışı ikiciliğe varmaktadır. Zihin ve beden birbirine indirgenemez. - 28 - Zihin Felsefesi ÖTEKİ ZİHİNLER Öteki Zihinlerin Bir Felsefi Sorun Oluşu Zihin felsefesinin ilgili olduğu bir başka konu öteki zihinler sorunudur. Bir kimsenin ağrılar içinde kıvranmakta olduğu düşüncesini doğrulayabilen ya da yanlışlayabilen mümkün gözlem bulunmamaktadır. Genellikle öteki insanların da zihinleri olduğundan o kadar eminizdir ki, bu konuyla ilgili olarak kesin sonuçlu bir kanıta hiçbir zaman gereksinim duymayız. Kendi Açımdan Zihinsel Kavramların Kapsamı Wittgenstein Felsefi Soruşturmalar ’de birinin nasıl acı çektiğini kendi acı çekişim aracılığıyla hayal edebilmek hiç de kolay olmayan bir şey olmadığını söyler. Çünkü hissettiğim acı tarzıyla hissetmediğim bir acıyı hayal etmek zorundayım. Bu bakımdan yapmam gereken, imgelemde bir acıdan diğerine basitçe geçmek değildir. Tıpkı eldeki acıdan koldaki acıya geçmek gibi. Çünkü başkasının bedenindeki bir yerden acı çekmeyi hayal edemem. Zihinsel Kavramların Genelliği ve Birliği Öteki insanları gözlemlediğimizi varsayalım. Nasıl davrandıklarına, tepkilerini, konuşma Kendimize uyguladığımız kavram ile başkasına uyguladığımız kavram farklı olacaktır. Bir başka nokta burada acıyla ilgili geçerli durumun her türlü zihinsel kavram için de geçerli olup olmadığıdır. Söz gelimi, arzular, istekler, tutumlar için de geçerli midir? Sorundan Kaçınmak Öteki zihinler sorunundan kaçınmanın yaygın bir yolu, bu sorunu ortaya çıkaran başlangıç varsayımlarını belirlemek ve bunlara karşı çıkmaktır. Wittgenstein’a göre birinci tekil kişinin kendi acısını doğrulaması, üçüncü tekil kişi olmaksızın anlamlı değildir. Kripke, Wittgenstein’ı onaylayarak şöyle demektedir: “İki kullanım (birinci tekili kişi ve üçüncü tekil kişi) olağan kullanımımızda ayrılmaz biçimde birbirine geçmiştir. Birinci tekil kişi bir başına duramaz” . Strawson ve Davidson’a göre zihinsel kavramlarımızı, eylemlere ve yalnızca bedensel hareketlerle sınırlı olarak düşünülmeyen davranışlara başvurarak anlarız. Zihinsellikle ilgili olan tekillerin eylemleri ve davranışlarının türüne doğrudan erişebiliriz. Bu bakımdan ilk önce ötekilerin bedensel hareketlerine kendimizden benzetme yoluyla erişebildiğimizi düşünmek hatadır. Benzetime dayalı kanıtlama önerisi, beden ve davranış açısından, benim ilk elden kendi durumumla ötekilerinin durumları arasındaki benzerliklerin öteki insanların da benim olduğum tarzda gerçekten bilinçli oldukları sonucunu çıkartmam için yeterli olduğunu öne sürer. Kendim dışındaki kimselerin de zihinleri olduğunu gerekçelendirmenin en iyi yolunun, bu kabulün başkalarının davranışlarını aydınlatmak için en uygun açıklama olduğunu öne sürenler bulunur. Buna göre ötekilerin zihinleri olduğuna götüren çıkarım kendimden yola çıkan benzetim aracılığıyla gerekçelendirilemez. Bu görüşe önemli bir eleştiri başkalarının zihinsel durumlarının fenomenal özelliklerinin bilgisinin, yalnızca, kişinin kendi durumunun bilgisine dayanacağının önerilmesidir. - 29 - Zihin Felsefesi Davranış ile zihinsel durumlar arasındaki bağ tümevarıma dayalı bir yolla sağlanmaz. Davranış zihinsel durumların varlığının ölçütü olarak görülür. Strawson ve Davidson’a göre zihinsel kavramları anlamamız eylemler ve davranışlara gönderimle olur. Öteki insanların zihinsellikle dolu olan davranış ve eylemlerine de doğrudan erişim olanağımız bulunmaktadır. Gözlemci yaklaşıma göre ötekilerin zihin durumlarının bilgisi çıkarımla ulaşılan bir yargı konusu değildir. Belirli koşullarda biri, ötekinin acı içinde olduğunu acısını algılayarak anlayabilir. - 30 - Zihin Felsefesi YÖNELİMSELLİK Yönelimsellik bir zihin durumunun bir şey hakkında oluşunu, bir şeyi konu etmesini, bir şeyi tasarlamasını karşılamak üzerine kullanılan terimdir. Yönelimselliğin önemli bir işlevi zihin durumlarının birliğini sağlamaktır. ‘yönelimsellik’ Teriminin Gelişimi Yönelimsellik eriminin İngilizcesi olan ‘intentionality’ Latince ‘intentio’ sözcüğünden türetilmiştir. ‘Intentio’ düz anlamıyla germe ya da gerilim demektir. Zamanla ‘intentio’ Skolastik felsefede kavram ya da kavrayış anlamlarında kullanılan bir terime dönüşmüştür. Yönelimselliğe yaygın kullanımını kazandıran ize Franz Brentano olmuştur, yaptığı çalışmalar sonrasında zihinsel olanın temelini nitelemek için ‘yönelimsellik’ teriminin kullanılması benimsenmiştir. “Her zihinsel durum, Orta Çağ skolastiklerin gönderme yaptığı üzere zihnin yönelimsel içsel varoluşuyla nitelenir ve bir içerikle bağıntı, bir nesneye yönelme ve içkin nesnellik olarak adlandırılır. Her zihinsel durum kendi içinde bir şeyi nesne olarak içerir. Bir tasarımda, bir şey tasarlanmıştır, bir yargıda bir şey onaylanmış ya da onaylanmamıştır, sevgide bir şey sevilir, nefrette bir şeyden nefret edilir vb.” Burada Brentano2 her zihinsel durumda yönelimsellik sergilendiğini belirtir. Bir şey zihinsel ise yönelimseldir ve yönelimsel ise zihinseldir. Yönelimselliğin Felsefi Önemi Yönelimselliğin önemli yanlarından biri zihnin söz konusu yönleriyle ilgili getirdiği açıklamalardır. Tüm zihin durumları yönelimseldir. Eş deyişle her zihin durumunda söz konusu olan bir şeyin bilincidir. o Yönelimsel durumlar, düşünülen şeyler ile düşünenler arasında bağıntılardır. o Bağıntılı olduklarının varoluşunu gerektiren bağıntılardır. o Yönelimsel durumlar, var olmayan şeyler hakkında olabilir. Russell açısından duyu verileriyle bağıntımız tanışıklık yoluyla bilmedir oysa özelliklerden söz edildiğinde betimleme yoluyla bilgiyi kullanırız. Öte yandan şeyler hakkında bağıntılar yoluyla açıklanamayan pek çok düşünüş bulunur.  Kurgu durumu: Hakkında konuştuğumuzun var olmadığını nereden biliyoruz?  Hata durumu: Nasıl oluyor da var olmadığı durumda bir şeyin var olduğunu yanlışlıkla düşünebiliyoruz? Kurguyla ilgili bir mamutu ve kanatlı atı düşünelim. Düşündüğümüz şeylerden biri gerçekte var oldu diğeri var olmadı. Önermesel Tutumlar Yönelimsel bir durumun nesnesi, yönelimsel nesnedir. Yönelimsel nesne, yönelimsel durumun ne hakkında olduğuna ilişkindir. - 31 - Zihin Felsefesi Yönelimsel durumu belirginleştirmek için nesnesini belirgin kılmak yetmez. Ayrıca nesnesini nasıl sunduğunu da eş deyişle nesnenin tasarlanma tarzının da belirginleştirmek gerekir. İşte bu, zihinsel durumun içeriği olarak adlandırılır. Yönelimsellliğe ilişkin yüzyılla birlikte yeni bir yaklaşım geliştirilir. Buna göre yönelimsel içerik önermeseldir. Bir başka deyişle yönelimsel içerik doğru ya da yanlış olabilir. Önermesel tutum terimi ilk kullanan ise Russell’dır. Russell, yılında yayımladığı Zihnin Analizi adlı eserinde terimi geçirir. Önermesel tutumlar, içeriği cümlelerin tümüne yüklenebilir durumlardır (bu akşam yağmur yağacağı inancı, bu akşam yağmur yağacağı beklentisi, bu akşam yağmur yağacağı arzusu vb. Önermesel tutumlar, önermelere ilişkin bağıntılar olarak ele alınır). Pegasus’un kanatlı at olduğuna ilişkin inanç Pegasus hakkındadır fakat Pegasus’la bir bağıntı değildir çünkü Pegasus var değildir. Öte yandan Pegasus’un kanatlı bir at olduğu önermesiyle bağıntı olabilir. Tüm yönelimsel durumların önermesel tutumlar olduğunu savunan görüş önermeselcilik olarak bilinir.  Betimleme ya da tasarlama fiilleri: canlandırma, hayal etme, imgeleme  Beklenti fiilleri: umma, bekleme, korkmak, öngörme  Arzu fiilleri: seçme, meyletme  Değerlendirme fiilleri: korkma, saygı duyma, tapma  Gereksinme fiilleri: gerektirme, ihtiyaç duyma Bu fiillerin geçişli fiiller olmalarının nedeni, doğrudan bir nesnelerin olmalarıdır.  Önermesel tutumlar: sanma, umma vb.  Nesneye yöneltilmiş bağıntılar: aşk, nefret vb.  Yönelimsel geçişliler yoluyla betimlenen durumlar: korku, hayal, beklenti vb. Önermeselcilik Ve Yönelimsellik Sorunu Önermeselciliğin elverişli yanlarından biri, gerçekte var olmayan bir şey hakkında düşünmenin yönelimsel açıklamasını getirebilmesidir. Düşüncelerimiz yalnızca gerçekte varolan şeylere değil var olmayan şeylere de yöneltilir. Bu var şeyler yukarıda örneğini verdiğimiz gibi yanlış bir bilimsel varsayım olabileceği gibi gerçekte var olmadıklarını bildiğimizi şeyler de olabilir. Bu durum bizleri yönelimselliğin önemli sorunuyla yeniden yüzleştirir:  Yönelimsel durumlar, düşünülen şeyler ve düşünenler arasında bağıntılardır.  Bağıntılı olduklarının varoluşunu gerektiren bağıntılardır.  Yönelimsel durumlar var olmayan şeyler hakkında olabilir. Var olmak ya da ‘dünyada bulunma’ yalnızca belirli bir zamanda somut bir yer tutma olarak düşünülmemeli. Yalnızca uzamsal-zamansal şeylerin var olduğunu söylemek neyi var olduğunu ileri sürmekle ilgilidir yoksa varoluşun doğasını açıklamaz. Bu söylediklerimiz doğrultusunda Pegasus’un uzay ve zamanda yaşadığı savını Pegasus düşüncesinin var olduğu savından ayırmak gerekir. - 32 - Zihin Felsefesi Var olmamayla ilgili bir başka sorun olumsuz tikel niceliyecilerle ilgilidir (negative existential statements. Örneğin ‘Yuvarlak kare var olmaz’ı düşünelim. Moore bu örneği şöyle yorumlar: Yuvarlak kare gibi bir şey yok denildiğinde, böylesi bir şeyin olduğunu ima eder görünürüm. Yalnızca var olmama özelliğini taşıyabilmesi için sanki bir şey olmak zorundaymış görünür. Sanki değinebildiğimiz her şey bir türlü varlık taşımak zorundadır. Russell’da benzer biçimde fiili var-olmayan nesnelerin, var olmadığı durumda haklarında önerme dile getirilemeyeceğini belirtir. - 33 -

“ Yüzyıl Felsefesi” Dersi Hazırlık Soruları: 1. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans döneminin özellikleri arasında yer almaz? A. Aristoteles ve Batlamyus astronomisinin esasları devam etmiştir. B. Güneş merkezlilik esas alınarak dünya merkezli evren anlayışına dayalı olarak karşılaşılan gözlem problemleri çözülmeye başlanmıştır. C. Güneş merkezli evren modeli, Kiliseye karşı gelme algısı yaratılmıştır. D. Güneş merkezli evren anlayışı gelmiştir. E. Bu dönemde matematiksel anlayıştan hareket edilmiştir. 2. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans döneminin özellikleri arasında yer alır? A. Aristoteles ve Batlamyus astronomisinin kabulleri sürdürülmüştür. B. Hepsi C. Eğitim, sanat alanında gelişmeler yaşanmamış, tersine geriye gitmiştir. D. Dünya merkezli evren algısı devam etmiştir. E. Güneş merkezli evren anlayışı önceki dünya merkezli evren anlayışının yerini almıştır. 3. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans döneminin özellikleri arasında yer almaz? A. Dönemin filozofları ‘modern’ dünya görüşünü kurmuşlardır. B. Dönemin filozofları maddi, ekonomik ve tarihsel koşullar doğrultusunda dünyayı yeniden yorumlamaya başlamışlardır. C. Doğaya bakış, doğayı yorumlama tarzlarında değişikliklere gidilmiştir. D. Akıl, doğa ve insan konularına eskisinden farklı değerlendirmeler getirilmiştir. E. Kilise, bilim konusunda yaşanan gelişmeleri geçerli ve doğru kabul etmiştir. 4. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans ve modern dönem filozoflarının görüşlerindendir? A. Hiçbiri B. Düşüncelerinde hümanist tavır sergilemişlerdir. C. Aristoteles’in bütün görüşlerini felsefelerine yerleştirmişlerdir. D. Dönemin filozofları maddi, ekonomik ve tarihsel koşullar doğrultusunda dünyaya yeni bir bakış açısı getirmemişlerdir. E. Doğaya bakış açıları Platon'un doğa anlayışının aynısıdır. 5. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans döneminin temel özellikleri arasında yer almaz? A. Hümanist eğitimin ortaya çıkmasıyla beraber, doğanın yapısı ve işleyişine ilişkin çalışmalar, belli yaklaşımların tekelinden kurtularak serbestleşmiştir. B. Aristotelesçi bakış açısıyla dönemin filozoflarının görüşlerine tamamen yön vermiştir. C. Tanrı'nın kavranış biçiminin değişmesiyle beraber, daha önce birlik ve bütünlük gösteren doğa - özne ayrımı obje - süje, nesne - özne çatışması başlar. D. Modern dönemlerde artık dünya, başta endüstriyel amaçlar olmak üzere, önceden tasarlanan belli amaçlar doğrultusunda değiştirilir. E. Bu dönemde Colombus, Vasco de Gama ve Magellan özellikle gemilerle Akdeniz dünyasını ve Akdeniz ticaret yollarını ikinci plana atarak, dünyanın etrafının dolaşılması konularında öncü ve çığır açıcı çalışmalar yapmışlardır. 6. Aşağıdakilerden hangisi modern doğa anlayışlarının özellikleri arasında yer almaz? A. Doğanın kavranışı Antik Çağ’a kadar geri gider. B. Orta Çağ’da yer alan natura naturata doğa fikri, Yeni Çağ’da yerini res extensa anlayışına bırakmıştır. C. Antik Çağ’da yer alan phusis anlayışı, Yeni Çağ’da yerini res extensa’ya bırakmıştır. D. Aristoteles’in doğa anlayışı olduğu gibi kabul edilmiştir. E. Aristoteles’in 'ay altı' ve 'ay üstü' anlayışına eleştirel bakış getirilmiştir. 7. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru değildir? A. Descartes’ın felsefe anlayışının geliştiği dönem, Orta Çağ düşüncesinin etkilerinin henüz devam ettiği bir fikir ve düşünce çatışmaları ortamıydı. B. Descartes’ın bu dönemdeki temel tavrı, eski bir bina olarak gördüğü Orta Çağ düşüncesini ana yapılarına kadar sökmek, geride güvenilir neler kalacağını anlayana kadar şüphe yöntemiyle incelemektir. C. Descartes’a göre şüphenin yöneldiği hiç bir konu, soruşturmadan güvenli bir temel olabilecek biçimde çıkamayacaktır. D. Descartes’ın şüphe yöntemini kullanması, kendisinden şüphe edilemeyecek hakikatlerin bulunmasından sonra da devam eder. E. Descartes’a göre, uykuda rüya görürken yapılan muhakemeler ile uyanıkken yapılan muhakemelerin bazıları arasında temel farklılıklar yoktur. 8. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Kartezyen şüphenin konuları Descartes tarafından sınırlanmamıştır. B. Descartes’in felsefesinde 'doğuştan ideler' adı verilen unsurlar vardır. C. Descartes’e göre doğuştan gelen idelerin kaynağı insan deneyimleridir. D. Düşünen ben, şüphenin konusu ne olursa olsun, bir düşünme etkinliği olarak şüphenin de imkânını oluşturur. E. Düşünüyorum öyleyse varım.' sözü Descartes’a aittir. 9. Spinoza için aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Spinoza’ya göre Tanrı, olan veya oluşan her şeyin kaynağıdır. B. Spinoza’nın felsefesinde Tanrı/Doğa'dan ayrışık herhangi başka bir nesne düşünülemez. C. Spinoza’ya göre insan deneyim faaliyetleri, olan her şeyin kaynağıdır. D. Spinoza’ya göre doğa, kendi zorunluluğunu taşıyan varlık olarak aynı zamanda özgürdür. E. Spinoza için Descartes’ta olduğu gibi (dualist)ikici tabiri kullanılmaz. Descartes ve Spinoza için aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Spinoza’da Tanrı, olan, oluşan her şeyin kaynağıdır. B. Descartes’in yöntemi Kartezyen yöntem olarak anılmaktadır. C. Spinoza’nın felsefesinde Tanrı temel konumdadır. D. Descartes’in felsefesinde res cogitans ve res extensa kavramları yer almıştır. E. Descartes’in şüpheci yöntemi Tanrı’nın varlığını kabul etmez. Aşağıdakilerden hangisi emprizm akımının temsilcilerinden biridir? A. Thales B. Platon C. Locke D. Sokrates E. Aristoteles Emprizmin çıkış noktası aşağıdakilerden hangisidir? A. Hepsi. B. Mutluluğun kaynağını bulmak. C. Erdemin öğretilebilir olduğunun iddia edilmesi. D. Evrenin ana maddesi probleminin araştırılması. E. Rasyonalizmin temel kabullerinden biri olan doğuştan ideler anlayışına karşı çıkmak. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Emprizm, zihinde bulunan idelerin deneyimlere dayandırılmasına yönelik bir yaklaşımdır. B. Locke’a göre zihinde bulunan ideler yalın ve karmaşık olarak iki türlüdür. C. Emprizm, zihinde bulunan idelerin deneyimlere dayandırılmadan kendiliğinden ortaya çıkmasına dayandırılan bir yaklaşımdır. D. Descartes, açık ve seçik olan idelerin insanın doğumuyla beraber geldiğini kabul etmektedir. E. Locke, rasyonalizmin temel kabullerinden biri olarak görülen doğuştan ideler anlayışına karşı çıkar. Aşağıda verilen bilgilere göre Locke için hangisini söylemek yanlış olacaktır? A. Locke’a göre zihinde bulunan her ide deneyimden kaynaklanmak durumundadır. B. Tabula rasa tabiri, insan zihninin doğuştan tamamen boş olduğunu ifade etmek için kullanılmıştır. C. Locke rasyonalist bir filozoftur. D. Locke’a göre bilmenin konusu olan her şey bir idedir. E. Locke zihin için tabula rasa tabirini kullanmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Locke için tabula rasa insan zihninin doğuştan boş olduğunu gösterir. B. Berkeley için bir şeyin var olması, algılaması kesintisiz ve sürekli olan bir varlığın onu algılamasına bağlıdır. C. Descartes için tabula rasa doğuştan bir takım idelerle insanın hayata gelmediğine işaret eder. D. Locke için her nesnenin birincil ve ikincil olmak üzere iki türlü niteliği vardır. E. Berkeley’e göre, idelerin kaynağı 'zihin'den bağımsız bir dış dünya olmadığı gibi, var olmak da algılanmış olmaktır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Berkeley için insan algılaması Tanrısal algılamanın yarattığı imkânla gerçekleşebilir. B. Hume, Kant’ı dogmatik uykusundan uyandırmıştır. C. Kant’a göre, fenomenler dünyasının haricinde kendinde şeyler dünyasını da bilebiliriz. D. Kant’a göre biz, nesnelerin özünü bilmek zorunda değiliz. E. Kant’a göre doğa yasası nedenselliğe dayanır. Aşağıda verilen seçeneklere göre hangisini söylemek doğru olmaz? A. Kant, bilginin sınırlarını belirlemede deneyimi kullanmış ama insan aklının temel yönlerini de hesaba katmıştır. B. Kant için gerçeklik yargıda ve kavramda kurulur. C. Kant’a göre gerçekliğin kurulmasında deneyim önemlidir, ama gerçeklik yalnızca deneyimle kurulmaz. D. Hume’a göre ileri sürülen iddiaları oluşturan cümleler ve bu cümlelerdeki kavramlar “deneysel içeriğe” sahip olamazlar. E. Kant’a göre dış dünya “noumen” alanıdır. Aşağıda verilen hangi ifade yanlıştır? A. Hume cümlede olguları kullanarak, mantık ve matematik önermeleri kullanarak metafiziği dışarıya atmış olur. B. Kant bilimi, deneysel içerikli bir bilgi olarak meşru kılmıştır. C. Felsefenin ne'liği problemi Hume ve Kant döneminde meydana gelmiştir. D. yy felsefesinin temel sorunlarından biri, felsefenin ne olmadığıdır. E. Eski Yunan’da ve Orta Çağ’da “varlık” sorunu ön plandayken, Yeni Çağ’da “bilgi” sorunu ön plandadır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A. Kant doğa bilimlerini numenler üzerine inşa etmiştir. B. Kant bilimi deneysel içerikli olarak görmez. C. Kant’ta fenomenler, zihindeki “deneyimden sonra gelen” yapılarda kurulur. D. Kant’ta 'deneyimin formu' denilen fikir ortaya çıkar. E. Hepsi Aşağıda verilen bilgiler göz önünde bulundurulduğunda hangisini söylemek doğru olmaz? A. Kant doğa bilimlerini fenomenler üzerine kurmuştur. B. Kant için dış dünya “fenomenler” alanıdır. C. Kant, gerçekliği “transsendental” dediği ve açıklayıcı bir kavram olarak kullandığı bir zemine indirgemiştir. D. Kant için yargı, objektif, inanç ise sübjektif'tir. E. Hume ve Kant’ta felsefe bir bilgi eleştirisi üzerine kuruludur. Aşağıda verilen isimlerden hangisi mantıksal felsefenin önemli isimlerinden birisidir? A. Kant B. Platon C. Hume D. Descartes E. Bertrand Russell Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Russell’a göre felsefe, mantık olarak ele alınmalıdır. B. Russell’ın mantıkla yoğun olarak ilgilendiği dönemde dile ilişkin görüşü, daha sonra kendisinin de eleştirdiği bir yaklaşım üzerinde temellenmişti. C. Russell’ın felsefeyle ilgilendiği dönemde İngiliz felsefe geleneğinde emprizm ve idealizm akımlarının etkisi oldukça fazladır. D. Russell felsefeyi hakikati arama aracı olarak görmüştür. E. Felsefenin Özü Olarak Mantık, Russell’ın bir makalesidir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Russell’ın felsefe çalışmalarında öne çıkan tema, insanın dili kullanmasının öznelliğinin dışında, dilden de bağımsız olabilecek güvenilir mantıksal bir zemin bulmak arayışıdır. B. Russell ile beraber gelişmeye başlayan mantıksal felsefe çalışmalarında dile ilişkin özel bir vurgunun olduğu görülür. C. Russell felsefeyi hakikat zemininde yeniden kurmak istemektedir. D. Russell’ın felsefeyi mantık zemininde yeniden kurmak istemektedir. E. Russell, yy başında felsefe yapmanın biçimlerini şekillendiren filozoflardan biridir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek Russell için doğru olmaz? A. Russell felsefeyi mantık üzerinden yeniden kurmak ister. B. Russell felsefeyi hakikati inşa eden bir etkinlik olarak görür. C. Russell'da mantığın yanı sıra matematik de araştırma alanlarının başında gelmeye başlamıştır. D. Russell bilimle felsefe arasındaki ilişkiyi bilim dili üzerine yapılan çalışmalar üzerinden yürütmüştür. E. Russell bilimle felsefe arasındaki ilişkiyi bilim dili üzerine yapılan çalışmalar üzerinden yürütmüştür. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Wittgenstein’ın Tractatus’u, doğa biliminin sınırlarını dil kullanımları üzerinden sınırlamaya yönelecektir. B. Analitik felsefeyle beraber anılan en önemli düşünürlerden birisi, Platon’dur. C. Moore, İngiliz realistlerinden birisidir. D. Ernst Mach’ın bilimsel çalışmayı sınırladığı alan, duyu izlenimleri olarak fenomenlerdir. E. Pozitivizm ve Russell’ın ana felsefe hattının analitik felsefe olduğu söylenebilir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek doğru olmaz? A. Moore’un realist anlayışının esası, fiziksel bir realizm olmasıdır. B. Moore realist bir filozof değildir. C. Analitik felsefeyle beraber anılan en önemli düşünürlerden birisi, G. E. Moore’dur. D. İngiliz realistleri dil analizi yöntemiyle, idealist felsefe yaklaşımına karşı katı bir tutum sergilemiştir. E. Moore için analitik felsefe ile kastedilen, belli ölçütler uyarınca dilsel yapıların analiz edilerek sınıflandırılmasıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A. Moore rasyonalist bir filozoftur. B. Eleştirel dil felsefesinin belirgin örneklerinden birisi Platon’un idealar kuramıdır. C. Platon analitik felsefenin kurucu filozofudur. D. Frege ve Russell analitik çizgiye sahip filozoflar değillerdir. E. Moore, zihin dışı bir gerçekliği bilme ve varlık anlayışına zemin olarak almıştır. Aşağıda verilen hangi ifade yanlıştır? A. Çağdaş fiziğin Machçı bir anlayışın üzerine kurulu olmadığı, aksine realist bir anlayış üzerine kurulu olduğu söylenebilir. B. Pozitivizm ve Russell’ın felsefe yaklaşımlarıyla ilişkilendirilebilecek ana felsefe hattının analitik felsefe olduğu söylenebilir. C. Russell ve Frege analitik felsefe çizgisine karşı duran filozoflardır. D. Wittgenstein’ın sergilediği felsefe tutumu, bir sınırlama ve sınır bekçiliği yapma etkinliği olarak eleştirel geleneğin bir devamı olarak değerlendirilebilir. E. Analitik felsefeye dâhil olan Russell ve Frege’nin oluşturduğu düşünme çizgisinde durum, fiziksel bir dış dünyanın insanın bilmesinden ve istemesinden bağımsız olarak var olduğunu kabul eden bir realizm ile sınırlı değildir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Eleştirel dil felsefesinde çıkış noktalarından biri önermelerdir. B. Wittgenstein’a göre söylenebilir olanlar doğa bilimi önermeleridir. C. Eleştirel dil felsefesinin etkilendiği alanlardan biri de doğa filozoflarının temel sorularıdır. D. Moore’un realist anlayışının anlayışı fiziksel bir realizm olmasıdır. E. Wittgenstein için doğa önermelerinde matematiksel ve mantıksal yapı kendisini gösterir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangi ifade yanlıştır? A. Eleştirel dil felsefesinin çıkış noktası Platon’un idealar anlayışıdır. B. Wittgenstein’a göre söylenebilir olanlar doğa bilimi önermeleridir. C. Önermelerden bir kısmı mantıksal ve matematiksel önermeler olarak sınıflanırken, bir kısmı da doğa bilimi önermeleri alarak sınıflanmıştır. D. Russell ve Frege, fiziksel bir dış dünyanın insan bilmesinden ve istemesinden bağımsız olarak var olduğunu kabul eden bir realizm ile sınırlı değildir. E. Doğa bilimi önermelerinde mantıksal ve matematiksel yapı kendisini gösterir. Aşağıda verilen filozoflardan hangisi fenomenolojinin kurucusudur? A. Immanuel Kant B. Boethius C. Edmund Husserl D. Friedrich Nietzsche E. Platon Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Husserl, kendisinden sonraki filozoflardan olan Heidegger ve Hartmann’ı etkilemiştir. B. Sokrates’in Savunması adlı eser Husserl’e aittir. C. Husserl, kendisinden önceki filozoflardan olan Platon, Kant ve Hegel’den etkilenmiştir. D. Fenomenoloji, özü görüleme yöntemidir. E. Fenomenolojinin kurucusu, E. Husserl’dir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi Edmund Husserl için söylenemez? A. Husserl, Aritmetik Felsefesi kitabında mantık ve fenomenolojinin ilkelerini geliştirmeye başlamıştır. B. Husserl için matematikçiler kendi nesnelerini fiziksel olgular gibi ele alabilir. C. Husserl'in amacı, bilginin yeni bir temellendirmesini yapmaktır. D. Husserl'e göre düşünmenin yapısı ve işleyişi belli bir kişinin duygusallıklarından bağımsız bir yapı ve işleyişe sahiptir. E. Husserl, yüzyılda etkili olan psikolojizme karşıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Her türlü bilimin olanaklılığının en genel ve biçimsel koşullarının bilimi olarak görülen ya da kurulmaya çalışılan bilim saf mantıktır. B. Husserl'in fenomenoloji yöntemi, Heidegger ve Sartre'ı da etkilemiştir. C. Husserl hakikati arar. D. Husserl'in temel düşüncelerinden birisi, sayıların kişisel tasarılar veya edimlere indirgenemeyeceğidir. E. Husserl'in amacı, bilgin yeni bir temellendirmesini yapmaktır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi doğrudur? A. Husserl yaşam dünyasını tüm doğanın var olmayan taşıyıcısı olarak niteler. B. Husserl’in felsefesinin temel kavramlarından bir tanesi, hakikattir. C. Yaşam dünyası “yapılmamış”, olmamış bir dünyadır. D. Husserl’in önemli kavramlarının başında “yaşam dünyası” kavramı gelmektedir. E. Husserl felsefesinde dünya tarihi yerine hakikatten söz edilir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Husserl yaşam dünyasından, dünya tarihini kasteder. B. Dünyanın kavranmasında ise ana yönelimi, içinde insanların yaşadığı dünya olarak 'yaşam dünyası'dır. C. Husserl'in amacı, bilgin yeni bir temellendirmesini yapmaktır. D. Husserl felsefeye idea kavramını getirmiştir. E. Husserl’e göre tüm bilimlerin en yükseği, en kesini olmak isteyen felsefe henüz bilim bile değildir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Husserl’in felsefesinin özelliklerinden bir tanesi değildir? A. Saf benin zorunluluğunun karşısında, rastlantısal olan dünya bulunur. B. Husserl’in savunduğu görüşlerden biri psikolojizmdir. C. Husserl'e göre düşünmenin yapısı ve işleyişi belli bir kişinin duygusal faaliyetlerine bağlı değildir. D. Dünyanın kavranmasında ana yönelim, içinde insanların yaşadığı dünya olarak 'yaşam dünyası'dır. E. Husserl eğitimine ’da Leipzig üniversitesinde başlamıştır. Husserl'in görüşleri göz önünde bulundurulduğunda aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Husserl'i karakterize eden ana unsurlardan biri, psikolojizme karşı olmasıdır. B. Yaşam dünyası', insanın yaşama dünyası olarak kültürdür. C. Husserl felsefede hakikatçi bakış açısıyla yeni bir akım başlatmıştır. D. Fenomenoloji, 'özü görüleme' yöntemi olarak da tercüme edilebilir. E. Saf mantık, bilimin ve bilginin olanaklılığını ve ideal koşullarını temsil etmektedir. Verilen seçeneklerden hangisi Husserl'in görüşlerine göre yanlıştır? A. Husserl'e göre felsefenin yaklaşımı, konuyu özü itibariyle yakalamaya yönelmelidir. B. Husserl’in yaptığı şey, saf mantığın ve bilgi kuramının hakikatle temellendirilmesidir. C. Husserl, Psikolojizmin, tümellerin bilinç içerikleri olarak değerlendirmesini eleştirmiştir. D. Felsefenin kesin bir bilim olarak konumlandırılabilmesi, onun doğabilimlerinden birisi gibi olması ile mümkün olamaz. E. Dünyanın kavranmasında Husserl’in ana yönelimi, içinde insanların yaşadığı dünya olarak 'yaşam dünyası'dır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi Husserl’in felsefesi için söylenemez? A. Husserl yaşam dünyasının hiçbir biçimde kavranamayacağını ileri sürer. B. Bilen ben olarak öznenin incelenmesi, bilincin fenomenolojik incelenmesi biçiminde gerçekleşecektir. C. Husserl’e göre felsefe henüz bilim olmamıştır. D. Husserl'in felsefesi, ilk felsefe ve fundamental ontoloji olarak adlandırılabilir. E. Husserl’in önemli kavramlarının başında “yaşam dünyası” kavramı gelmektedir. Aşağıda verilen filozoflardan hangisi varoluşçuluk, postyapısalcılık ve post modernizm felsefeleri üzerinde etki bırakmıştır? A. Martin Heidegger B. Sokrates C. Augustinus D. Aristoteles E. Platon Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Heidegger’in felsefesi için söylenemez? A. Varlığın neliğinin araştırılmasından, onun anlamının araştırılmasına geçilmesiyle sonuç elde edilebilir. B. Varlık için her sorgulama bir incelemedir veya araştırmadır. C. Heidegger, varlığı sadece olgusal olarak tanırız, der. D. Varlık ve Zaman Heidegger’in eseridir. E. Felsefede varlık konusunun önemini yeniden vurgulayarak, yeni bir dönemi başlatmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Heidegger’de varlık, cansız olmak anlamında kullanılır. B. Fenomenoloji, 'Varlığın anlamı nedir?' sorusunun yanıtlanmasında kullanılacak temel yöntemdir. C. Fundamental ontoloji, dasein’ın varlığı ve onun yapısının serimlenmesi ile alakalıdır. D. Heidegger, bir yandan varlığın anlamının yeniden kavramasına, öte yandan da insanın yeniden kavranmasına yönelmiş olmaktadır. E. Heidegger, varlığın tarihsel göreceliliğini ve değişik anlamlarını belirlemek ve bunların insan varlığı ile olan ilişkilerini göstermek amacındadır. Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi Heidegger için söylenemez? A. Felsefesinde metot olarak fenomenolojiyi seçer. B. Çalışmalarıyla, felsefenin ve bilmenin yegâne kaynağı olan hakikate yeni bir vurgu yapmış olmaktadır. C. Ona göre, varlık araştırmasında gelenekselleşmiş ön yargıların sona erdirilmesi gerekir. D. Varlık biliminin yeniden ele alınması ve gündeme getirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. E. Varlık konusundaki çalışmaları, bir varlık tarihi tahribatı olarak da görülebilir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Heidegger’in varlığa yönelmiş soruşturmasında hedeflediği unsur ilkin geleneksel yaklaşımdır. B. Varlığın araştırılmasının amacı insanın kendisini doğru bir biçimde kavramasının imkânını araştırmaktır. C. Heidegger emprist bir filozoftur. D. Heidegger’e göre felsefenin temel sorusu fenomenolojik yöntemle cevaplanabilir. E. Heidegger, geneksel metafiziklere karşıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Heidegger dasein terimi ile hakikat ve idea arasında ilişki kurar. B. Fenomenoloji kendinde şeylerin kendilerini gösterdikleri yerdir. C. Felsefe, fenomenolojik ontoloji olarak adlandırılan yöntemi kullanan bir etkinlik olmalıdır. D. Heidegger geleneksel Batı felsefesinin varlık kuramlarının dasein’ın tarihselliğini ve zamansallığını veremediğini öne sürer. E. Fenomenoloji terimi “özü görülemek” şeklinde ifade edilebilir. Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi Heidegger’in felsefesi için söylenemez? A. İnsan, bir imkândır. B. Heidegger’de logos bir şeyi açıklamaz. C. Heidegger logos terimini geleneksel anlamlarının yerine ‘söz’ olarak kullanır. D. Söz, kendi kendisini ortaya sunmaktadır. E. Fenomen, bir şeyin kendini kendinde göstermesidir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Heidegger için söylenemez? A. Varlığın zamansallığı içindeki kavranışını mümkün kılacak olan yöntem fenomenolojidir. B. Heidegger’e göre felsefe bilim idesine göre ölçülür. C. Heidegger, felsefeden geleneksel metafizik düşünmeyi ayıklamaya çalışır. D. Söz, fenomenolojik yöntemle amaçlanan şeydir. E. Varlık'ın yeniden ele alınması ve gündeme getirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Fenomenoloji, 'Varlığın anlamı nedir?' sorusunun yanıtlanmasında kullanılacak temel yöntemdir. B. Heidegger’e göre, fenomenoloji, varlığı varoluşsal ve tarihsel açıdan açığa çıkarmaz. C. Felsefe, fenomenolojik ontoloji olarak adlandırılan bu yöntemi kullanan bir etkinlik olmamalıdır. D. Heidegger, insanın yeniden kavranmasına da yönelmiştir. E. Hermeneutik, anlamın kavranmasına imkân tanıyan yorumlamada ana yöntemdir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Heidegger’in felsefesi için söylenemez? A. Heidegger dasein terimini Platon’un idealar kuramındaki varlık yerine kullanır. B. Fenomenoloji yöntemi, Kant anlamındaki görünüşler olarak fenomenlere ilişkin değildir. C. Yorumsamak, varlığın tarihselliğini gündeme getirecektir. D. Fenomenoloji ile kastedilen, şeylerin kendilerini yine kendilerinde göstermesi yöntemi olarak belirlenmiştir. E. Fenomenolojideki imkân 'Varlık nedir?' yerine, 'Varlığın anlamı nedir? sorusunu sormakla elde edilebilir. Aşağıda verilen filozof isimlerinden hangisi analitik felsefe geleneğine dâhildir? A. Immanuel Kant B. Platon C. Ludwig Wittgenstein D. David Hume E. Rene Descartes Tractatus Logico Philosophicus adlı kitap aşağıda verilen filozoflardan hangisinindir? A. Platon B. Thales C. Rene Descartes D. Berkeley E. L. Wittgenstein Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Wittgenstein’ın ilk dönem felsefe anlayışına göre, mantığın doğasının araştırılması ile dilin doğasının da araştırılmış olduğu anlamına gelir. B. Tractatus’da dünyanın yapısının mantıkla ortaya çıkartılması amaçlanır. C. Wittgenstein’ın Tractatus adlı kitabı ilkin bir mantık kitabıdır. D. Wittgenstein’da mantık mümkün düşünmenin imkânlarını belirler. E. Tractatus’da hakikatin ortaya çıkartılması amaçlanır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein için söylenemez? A. Wittgenstein’a göre, bizzat kendisi temelsiz olan, ama temel bir çalışma alanı olarak mantık, düşünmenin mümkün sınırlarını kendi bünyesinde ayna sureti olarak gösterir. B. Wittgenstein’ın arka planında Frege ve Russell’ın bulunduğu dile ilişkin çalışmalar vardır. C. Wittgenstein’ın ilk döneminde hakikat kavramı bulunur. D. Wittgenstein’ın ilk dönemi için ön önemli kavramlarından biri temel önermedir. E. Tractatus’da Wittgenstein, mantığın dünyanın yapı iskelesini ortaya çıkarttığını söyler. Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi Wittgenstein’ın düşüncelerini göstermez? A. Mantık hakikatin bir yansımasıdır. B. Mantık dünyanın imkânlarının araştırılmasıdır. C. Mantık benim “mümkün dünyamın” sınırlarını ortaya koyar. D. Mantık araştırmasının nedeni dünyayı anlamaktır. E. Mantık tüm deneyden öncedir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Düşünebildiğimiz her şeyin bir “formu” vardır. B. Her dünya hakikatin yansımasıyla meydana gelir. C. Wittgenstein’a göre bir dünya tasarlanıyorsa, mutlaka bu dünyanın kurucu öğeleri de vardır. D. Wittgenstein ontolojiye mantıktan girmiştir. E. Wittgenstein’ın yaklaşımında dünya mümkün dünyadır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein’ın felsefesi için yanlıştır? A. Wittgenstein’da dünyanın temel kurucu parçaları nesnelerdir. B. Wittgenstein’a göre mümkün dünya aktüel dünyayı içerir. C. Mümkün dünyanın dışında bir de aktüel dünya vardır. D. Wittgenstein’a göre mümkün dünya hakikatin bir yansımasıdır. E. Wittgenstein’ın mümkün dünya dediği şey, insan olmanın en temel ayrımını temsili olan mantığın dünyasıdır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi Wittgenstein’ın felsefesi için söylenebilir? A. Wittgenstein’da gözün kendisi, gözün bakış alanının içerisinde ele alınır. B. Wittgenstein’da eğer mümkün dünyanın dışı varsa, o mantıkça söylenebilen bir dünya değildir. C. Wittgenstein ile beraber tabula rasa kavramı felsefeye girmiştir. D. Wittgenstein, söylemek ve göstermek ilişkisini görünüş ile hakikat arasında bir benzerlik ilişkisi kurarak ifade etmeye yönelmiştir. E. Wittgenstein, mantıkla hakikatin yerini belirlemek istemiştir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein’ın düşünceleri için söylenemez? A. Felsefe mümkün dünyanın içerisinde yer almaz. B. Wittgenstein, mantığın, doğa bilimlerinin ve felsefenin yerini belirlemek istemiştir. C. Göz ve bakış alanı kapsamında göz hakikatin içerisindedir. D. Mantığın dünyasında yapılabilecek olanlar mantık, matematik ve doğa bilimleridir. E. Mantığın somutlaşacağı yer, mümkün dünyanın dışıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Felsefe mümkün dünyanın içinde değil, sınırlarındadır. B. Felsefenin mümkün dünyayla ilişkilerinden bir diğeri felsefenin bu dünyada bir problem olunca onu çözmek zorunda olmasıdır. C. Felsefenin mümkün dünyayla ilişkisinden biri felsefenin bu dünyayı önceden belirlemek zorunda olmasıdır. D. Wittgenstein, söylemek ve göstermek ilişkisini göz ile onun görme alanı arasında bir benzerlik ilişkisi kurarak ifade etmeye yönelmiştir. E. Wittgenstein mümkün dünyada hakikatin yerini belirler. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Wittgenstein’ın birinci döneminde felsefe bir "sınır çekme" işidir. B. Anlamsız ifadeler doğa bilimi alanında kullanılan ifadelerdir. C. Wittgenstein’a göre felsefe mantıkla iç içedir. D. Wittgenstein’da anlamlı, anlamsız ve anlam dışı ifadeleri vardır. E. Mantıkla iç içe olan felsefe, eleştiri, ayırma ve çözümleme işlemleri yapar. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A. Wittgenstein’da felsefe hakikati açıklar. B. Anlamlı ifadeler, doğa bilimi alanında kullanılan ifadelerdir. C. Tractatus Logico Philosophicus Bertrand Russell’a aittir. D. Anlam dışı ifadeler doğa bilimi alanında kullanılan ifadelerdir. E. Anlamsız ifadelerde doğa biliminin açıklanması amaçlanır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi Wittgenstein’ın felsefe anlayışı için söylenemez? A. Formel bilimlerin dili, mantık ve matematiğin dilidir. B. Dilin kullanım türlerinin arasında anlam- dışı ifadeler kategorisi yer alır. C. Wittgenstein’da ifade türlerinden bir tanesi inanç bildiren ifadelerdir. D. Gündelik dil dilin en dar ve kısıtlı kullanım alanıdır. E. Wittgenstein’da üç türden ifade biçimi vardır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein için söylenemez? A. Wittgenstein’ın araştırmasında temel sorulardan biri felsefe dilini, yani felsefe dili altında sınıflanan ifadelerin konumun ne olacağıdır. B. Wittgenstein’a göre felsefe, doğabilimlerinin üstündedir. C. Gündelik dil dilin en genel ve geniş kullanımıdır. D. Olgusal, doğa bilimleri dili söylenebilenlerin oluşturduğu dildir. E. Gündelik dil doğrudan hayatla iç içelik söz konusudur. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Wittgenstein’da sınırlama dile getirilir. B. Wittgenstein’da felsefe, eleştirel felsefe anlamına gelir. C. Felsefe bir doğa bilimi değildir. D. Yapı iskelesi ontolojisi her tarafı aynı hâle getirmektir. E. Wittgenstein felsefeyi bir ontoloji olarak görür. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein’ın felsefesi içerisinde yer almaz? A. Felsefenin asıl derdi olgular değil, dünyayı topyekûn göstermek olabilir. B. Wittgenstein’ın amacı, yargı biçiminde kurulan önermedeki anlamı araştırmaktır. C. Dildeki ölçütün anlamı önermenin anlamlılık sorunudur. D. Wittgenstein, bilgi anlayışını “dilde” yakalar. E. Wittgenstein, felsefenin dünya hakkında konuşabildiğini söyler. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi Wittgenstein’ın felsefesi hakkında doğru bir ifade olmaz? A. Ne kadar dil varsa ve o dilin içinde ne kadar kullanım varsa, o kadar dünya bulunmaktadır. B. Anlamsız ifadeler doğa bilimi önermeleridir. C. Anlamlı ifadeleri "bilim söylemi" olarak değerlendirmiştir. D. “Anlamlı dil”, demek doğa bilimlerinin anlamlı "olgusal" dili demektir. E. ‘Anlamlı, anlamsız, anlam-dışı’ arasında yaptığı ayırımlar önermedeki anlamları açıklamak için kullanılır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Wittgenstein’da belirlenen sınır bilmenin sınırıdır. B. Wittgenstein’a göre felsefe, ne söylenebilenlerden ne de gösterilebilenlerden oluşur. C. Wittgenstein’da felsefenin anlamlarından biri, merdiven felsefesi yapmaktır. D. Wittgenstein’da felsefenin amaçlarından biri, hakikati ortaya çıkarmaktır. E. Wittgenstein’da mistik olan şey, dünyanın var olmasıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein’ın felsefesi bağlamında söylenemez? A. Wittgenstein, bilgi konusundaki çalışmasını düşüncenin dile gelmiş hâli olan ifadeler üzerinde gerçekleştirmiştir. B. Wittgenstein’a göre felsefe mantıkla iç içedir. C. Wittgenstein’ın birinci döneminde felsefe bir "sınır çekme" işidir. D. Anlamsız dil formel dile karşılık gelir. E. Söylenebilenlerin içerisinde dinî ve Tanrısal konular yer alırken, gösterilebilenlerin içerisinde anlamlı, anlamsız ve anlam- dışı ifadeler yer alır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Wittgenstein’ın felsefesinin özelliklerinden değildir? A. Wittgenstein’ın ifade türleri arasında dili yanlış kullanmaktan kaynaklanan ifadeler vardır. B. Formel bilimlerin dili mantık ve matematiğin dilidir. C. Wittgenstein’ın ifadesinden kastı olgusal bir ifade yani önerme anlaşılmalıdır. D. Wittgenstein bilginin eleştirisi yerine anlam eleştirisi yapmıştır. E. Wittgenstein’ın felsefesinde gösterilebilenler içerisinde anlamsız ifadeler yer alır. Aşağıda verilen tarihlerden hangisi Frankfurt Okulunun kuruluş yılıdır? A. B. C. D. E. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Frankfurt Okulu, yılında Batı’nın ilk Marksist araştırmalar enstitüsü olarak kurulmuştur. B. Frankfurt Okulu bugün de varlığını devam ettirmektedir. C. Frankfurt Okulunun etkisi kısa süreli olmuştur. D. Frankfurt Okulu dört nesilde ele alınmaktadır. E. Frankfurt Okulu, Marksist temellere dayalı toplumsal ve siyasi bir felsefe hareketidir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Adorno çağına hâkim olan bilimselci ve pozitivist yapıyı eleştirerek diyalektik ve tarihsel düşünceyi savunmuştur. B. Frankfurt Okulunda yer alan filozoflardan biri Adorno’dur. C. Horkheimer, Adorno ve Marcuse Frankfurt Okulunun üç temel filozofudur. D. Frankfurt Okuluna mensup filozoflardan bir tanesi Kant’tır. E. Horkheimer ile birlikte enstitü çalışanları topluma yönelik ekonomik, ahlaki, siyasal bütün alanların analiz ve teorisini yapmaya başlamışlardır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Frankfurt Okulu filozofları Marksist diyalektik materyalizmin bilimsel bir biçim altına bürünerek bir anti-felsefe biçimini almasını eleştirirler. B. Horkheimer’ın çalışmasına çevresindekiler eleştirel kuram adını takmışlardır. C. Horkheimer’a göre kuramlar dünyayı değiştirirler. D. Eleştirel kuramı geleneksel kuramlardan ayrıştırmak için Horkheimer, geleneksel teorinin doğayı betimleyici tarafını vurgular. E. Horkheimer o dönemlerde yapılan toplumsal bilimin yerine kendisi toplumsal felsefe yapmayı amaçlamış ve Okulu bu yöne çekmiştir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Horkheimer için söylenemez? A. Horkheimer için aydınlanmanın aklı almış olduğu araçsallaştırılmış biçimdir. B. Horkheimer, araçsal aklı nesnel akıl ile eşleştirip öznel akıl ile bir zıtlık içerisinde ortaya koyar. C. Horkheimer toplumsal felsefe yapmayı amaçlamıştır. D. Horkheimer için kuramlar dünyayı sadece resmederler. E. Horkheimer, geleneksel teorinin doğayı betimleyici tarafını vurgular. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Horkheimer, araçsal aklı öznel akıl ile eşleştirip nesnel akıl ile bir zıtlık içerisinde ortaya koyar. B. Horkheimer, geleneksel teorinin doğayı betimleyici tarafını vurgulamaz. C. Horkheimer’da insan ve toplumun incelenmesi, doğanın incelenmesinden temel bir fark taşır. D. Aydınlanma sonrası dünyanın insanı, Horkheimer’a göre, en makul kararların yararlı olanlar olduğunu düşünür. E. Horkheimer akılcı ilerlemeyi savunan ve bunun çıktıları olan demokrasi adalet ve ahlaki açıdan gelişmeyi amaçlayan çalışmalar yapmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Marcuse için söylenemez? A. Marcuse, yaşamanın anlamsızlığı fikrini tikel durumların değerinin ancak tümel bir açıdan bakarak anlaşılabileceğini savunur. B. Marcuse için öz kendisi değişen bir yapıdır. C. Marcuse’nin öne çıkarttığı öz, kendisi değişmez bir yapı değildir, bu tarihsel olarak ortaya çıkar ve yiter. D. Marcuse, varoluşçu temelden gelir. E. Marcuse için, Marx’ın genç dönem yazılarında olduğu gibi özsel olan toplumsal ilişkilerin toplamıdır. Aşağıda verilen ifadelere göre hangisi yanlıştır? A. Adorno toplumsal durumdaki otoriter öğeleri soyut gerçeklikleri üzerinden inceler. B. Adorno, genel sosyal ilerleme ve gerileme eğilimlerinin her zaman somut, tikel durumlara dayandığını savunur. C. Marcuse yeni kapitalizmin bütünüyle üretimi amaçlayan kendi renkliliğini kaybetmiş tek boyutlu bir insanı doğurduğunu söyler. D. Adorno için aydınlanmacı düşünce doğayı akli bir sistem içerisine sokacak bir biçimde dönüştürerek onu insanî bir yapıya büründürmeyi amaçlar. E. Adorno çağına hâkim olan bilimselci ve pozitivist yapıyı eleştirerek diyalektik ve tarihsel düşünceyi savunmuştur. Aşağıda verilen ifadelere göre hangisi Adorno için söylenemez? A. Adorno Hegel’in diyalektik sürecin sonunda bütünün hakikate varacağı ve bununla birlikte yaşamın en doğru hâlini alacağı fikrini tersinden ele almıştır. B. Adorno, genel sosyal ilerleme ve gerileme eğilimlerinin her zaman soyut, tümel durumlara dayandığını savunur. C. Adorno çağına hâkim olan bilimselci ve pozitivist yapıyı eleştirerek diyalektik ve tarihsel düşünceyi savunmuştur. D. Aydınlanmacı düşünce doğayı akli bir sistem içerisine sokacak bir biçimde dönüştürerek onu insani bir yapıya büründürmeyi amaçlar. E. Bu dünya Adorno için artık iyiye doğru ilerleyen bir dünya değil, barbarlığa doğru çekilen bir gerilemedir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Horkheimer, araçsal aklı öznel akıl ile eşleştirip nesnel akıl ile bir zıtlık içerisinde ortaya koyar. B. Marcuse gelenekçi felsefe temelinden gelir ve Marx’ı bu düşünceye adapte etmeye çalışır. C. Marcuse’nin öne çıkarttığı öz, kendisi değişmez bir yapı değildir, bu tarihsel olarak ortaya çıkar ve yiter. D. Frankfurt Okulu yılında kurulmuştur. E. Horkheimer enstitünün başına geçtiğinde, o dönemlerde yapılan toplumsal bilimin yerine kendisi toplumsal felsefe yapmayı amaçlamış ve okulu bu yöne çekmiştir. Aşağıda verilen filozoflardan hangisi varoluşçu filozoflardandır? A. Platon B. Rene Descartes C. Jose Ortega D. Sokrates E. Aristoteles Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Varoluşçular genel olarak insanların özgür iradesi olduğunu ve kararlarının sonuçlarından sorumlu olduklarını savunurlar. B. Varoluşçuluğun kökenleri Kierkegaard ve Nietzsche’ye kadar dayanır. C. Varoluşçu filozoflar Platon ve Aristoteles’in varlık anlayışlarını sentezleyerek varlık anlayışlarını geliştirmişlerdir. D. J. Ortega, K. Jaspers, M. Heidegger ve J. P. Sartre varoluşçu filozoflardır. E. Varoluşçu filozoflar varoluşsal olanı vurgularken birey, seçim özgürlüğü, doğaya dair genel geçer bir bilimsel yapının imkânsızlığı tarzı temaları konu edinirler. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Var olma filozofun tüm rasyonel yapısının önce bir var olan olduğunu, tüm dünyanın akli ilkeler altında işleyen bir makineden önce, saf olarak bir var olan olduğu görüşündedir. B. Varoluşçulara göre toplu bir hareket içerisinde her bir birey kendi özgür iradesi uyarınca hareket eder ve her durumda bunların sorumluluğunu kendisinde taşır. C. Varoluşçu düşünce bütün varlığı aklın kuşatması altına maruz bırakmış olan Kartezyen düşünceye bir reaksiyon olarak ortaya çıkar. D. Varoluşçu filozoflar, özsel olanın var olandan önce geldiğini savunur. E. Bütünü kuşatan, genel geçer, a priori olan, soyut bir öz yoktur. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi varoluşçu felsefenin özelliklerindendir? A. Varoluşçuluğun var olma durumu Platon’un varlık anlayışıyla eş değerdir. B. Varoluşçular yaşayan bir özneyi konu edinirler. C. Özne hep önceden planlı bir durum içerisine, eylemlerine karar vermeye çalışmayan bir yapıda görünür. D. Varoluşçulukta vurgulanan var olma durumu, şimdi ve burada ve somut olanı temele almaz. E. Varoluşçular öznenin var olmayan yani soyut ve olumsuz biçimini ön planda tutarlar. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi söylenemez? A. Seçimin deneyimi hakikatin varoluşudur. B. Varoluşçu felsefede özne hep bir durum içerisine, eylemlerine karar vermeye çalışan bir yapıda görünür. C. Varoluşçu felsefede özne, dünyadaki diğer şeylerden bilinç ve irade sahibi olmakla ayrışır. D. Varoluşçuluk için bilinç ve irade, bunların deneyiminde yani seçimde ortaya çıkar. E. Varoluşçulara göre insan her daim şeyler ve insanlar ile dolayımı içerisinde bir var olan olarak bulunur. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Varoluşçulukta insanın eylemlerini belirlemekte verdiği her karar ve bu kararın dayandığı her seçim bu seçimin yapıldığı ve kararın verildiği anda tekrardan kurulmalıdır. B. Varoluş felsefesine göre insan, insanın özsel yapısı gereği ona verilmiş bir hareket biçimini kabul etmezler. C. Varoluşçular için insan özgür olamaz. D. Öznenin diğer nesnelerden ayrışabilmesi için gerekli olan bilinçliliği ile her zaman bir durumda bulunuyor oluşunun bir arada düşünülmesi gerekmektedir. E. Varoluşçular için insan özgürdür. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi varoluşçuluk felsefesinin özelliklerinden değildir? A. Geçmişten geleceği giden bir yaşam içerisinde özne geçmişini göz önünde bulundurarak geleceğe dair tasarımları ile birlikte şimdisini kurar. B. İnsanın olgusal durumu, onun bir yandan özgür olabilmesinin koşuludur. C. İnsan kendi seçimlerinin sorumluluğunu almak durumundadır ve ancak böylece kendiliğini oluşturabilir. D. İnsanın olgusal durumu bir diğer yandan onun özgürlüğüne getirilmiş bir sınırdır. E. İnsan kendi sorumluluğunu almak zorunda değildir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Varoluşçuluk açısından kendini kurmanın temel kavramı otantikliktir. B. Otantiklikte olgusallık her ne kadar insanın özgürlüğü için bir koşul olsa da seçimlerde etkin değildir. C. Otantiklik öznenin kararlarının karşısında edilgin bir duruma düştüğü bir sabitlikten kaynaklanmayan ve onun kendi etkin seçimi ile özgürce yapabilmesidir. D. Otantik olmama durumu öznenin seçimlerini belirleyenin onun etkin bilinci değil de dışsal bir yasalılık olmasıdır. E. Varoluşçuluğun bir diğer önemli kavramı hakikat kavramıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi varoluşçuluk felsefesinin özelliklerinden biri değildir? A. Ölüm karşısında insan kendi hayatının sınırlılığını fark ederek bu sınırlılık içerisinde değeri oluşturur. B. Absürdlükte değerler insanın kendi özkurulumunun bir sonucudur. C. İnsanın tüm değerleri absürddür. D. Absürdlükte doğa insana bütünüyle kayıtsızdır. E. İnsanın hiçbir değeri absürd değildir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Varoluşçu filozoflar, var olanın özsel olandan önce geldiğini savunur. B. Absürdlük, insanın kendi değerlerini dünyada araması ve dünyanın ona bu konuda herhangi bir şey söylememesidir. C. Angst, tüm nesnelerden ayrışmış tam da nesnesiz kalmış olmanın verdiği korkudur. D. Angst, somut bir nesne üzerinden ortaya çıkmayan, nesnesiz bir korkudur. E. Varoluşçular insanların özgür iradesi olduğunu savunmazlar. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Viyana Çevresi doğa ve formel bilimlerde yaşanan gelişmelerle klasik empirisizmin kuramlarını tekrardan elden geçirmişlerdir. B. Viyana Çevresi, kökensel olarak metafiziğe karşıdır. C. Mantıksal deneycilik, bilimsel deneycilik olarak da adlandırılmaktadır. D. Mantıksal deneycilik, Viyana Çevresi’nin çalışmaları ile örtüşen felsefi bir tutumdur. E. Mantıksal pozitivizm, mutlak hakikat anlayışını geri getirmeye çalışmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Viyana Çevresi sentetik a priori ilkeleri kabul etmez. B. Viyana Çevresi, empirisist ölçütler ve matematiğin mantıksal olarak ele alınması ile bilgi kuramında güçlendirilmiştir. C. Viyana Çevresi, kökensel olarak metafiziğe karşıdır. D. Pozitivizmin temeli, bilimselliktir. E. Viyana Çevresi, metafiziğe karşı değildir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Pozitivizmin temeli bilimselliktir. B. Pozitivizmin temeli hakikattir. C. Bilimsellik, bilimsel bilginin tek ve mutlak bilgi türü olduğunu savunmaktır. D. Yirminci yüzyılın başlarındaki tartışmalarda bilimin neliği sorusu cevaplanması oldukça güç bir problem olarak ortaya çıkmıştır. E. Bilimselliği temele koyan mantıkçı pozitivistler için bilimsel olmayan her bilgi dışlanacağı için öncelikle bilimin ne olduğu ortaya konulmalıdır. Aşağıda verilenlerden hangisini söylemek doğru olmaz? A. Viyana Çevresi hakikati geri getirmeyi ister ve bu doğrultuda felsefelerini geliştirirler. B. Viyana Çevresi’yle birlikte klasik felsefenin metafizik, dini ve sağduyuya dayanan yaklaşımları bilimselliğin dışına itilmiştir. C. Viyana Okulu düşünürleri metafizik, ahlak, sanat gibi konuların doğru veya yanlış olamayacak anlam-dışı yargılardan oluştuğunu düşünürler. D. Anlamın doğrulanabilirliği kuramı, bir alanın bilimsel olabilmesinin koşulunun doğrulanabilir olmasına bağlı olduğunu öne sürer. E. Viyana Çevresi’nin felsefe tartışması daha çok bilimin ne olmadığı üzerinden ilerlemiştir. Aşağıda Viyana Çevresi için sunulan seçeneklerden hangisini söylemek yanlış olur? A. Viyana Çevresi’nin tam anlamıyla kuruluşu, Moritz Schlick’in ’de Viyana’ya gelmesiyle başlar. B. Viyana Çevresi’nin kurucusu Immanuel Kant’tır. C. Viyana Çevresi’nin tarihinde Schlick'in Verein Ernst Mach’ın başkanı olmayı kabul etmesi yer almaktadır. D. Viyana Çevresi’nin tarihinde bilim felsefesi ve epistemoloji üzerine toplantılar, ’ye kadar geri götürülebilir. E. Viyana Çevresi’nin üyeleri arasında Rudolf Carnap, Herbert Feigl, Kurt Gödel, Viktor Kraft, Friedrich Waismann da vardır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Viyana Çevresi’nin tarihinde yer almaz? A. Viyana Çevresi mantıksal pozitivizmdeki yeni düşüncelerin ifade edilmesi için olanak sağlamasıyla da öne çıkar. B. Yapılan toplantılarda sıkça Ludwig Wittgenstein’ın Tractatus adlı eseri tartışılır. C. Viyana çevresi felsefelerini geliştirirken toplantılarında Aristoteles’in felsefelerini kendilerine örnek almışlardır. D. Berlin Çevresi ile birlikte epistemoloji ve bilim felsefesi ile ilgili pek çok kongre düzenlerler. E. ’da Harnap, Neurath ve Carnap, Çevre’nin manifestosunu yayınlar. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Viyana çevresi ’e kadar toplamda 20 monograf yayınlamıştır ve Thomas Kuhn’un Bilimsel Devrimlerin Yapısı adlı eseri de bunlardan bir tanesidir. B. Viyana çevresi civarı yayın aktiviteleri Neurath editörlüğünde, Zur Enzyklopädie der Einheitswissenschaft adlı dergiye odaklanmıştır. C. Viyana çevresi ’den ’ya kadar Schlick ve Frank’ın editörlüğünde Bilimsel Dünya Görüşü Üzerine Yazılar başlığıyla 10 kitap yayınlamışlardır. D. Anlamın doğrulanabilirliği kuramı, Hume’un çatalı üzerine kurulmuştur. E. Anlamın doğrulanbilirliği kuramı Hegel’in felsefesi üzerine kuruludur. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek doğru olmaz? A. Hume yargıların üzerine kurulduğu ilişkileri iki sınıf altında toplar, bunlar idea ilişkileri ve olgu doğrularıdır. . B. Totolojik yargılar, salt analitik bir biçimde zaten kendi kendine doğrulanan yargılardır. C. Anlamın doğrulanbilirliğinde geleneksel felsefenin özellikleri vardır. D. Anlamın doğrulanabilirliği kuramı, Hume’un çatalı üzerine kurulmuştur. E. Doğrulanabilirlik kuramı, Hume’un çatalına uygun olarak iki farklı doğrulanabilir yargı sınıfını varsayar Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Deney yargıları deneyimde karşılaşılan ve bu karşılaşma sonucunda doğrulanabilecek olan sentetik yargılardır. B. Deney yargıları sentetik apriori yargılardır. C. Totolojik ve emprik olarak doğrulanabilecek iki türlü yargı vardır. D. Totolojik yargılar salt analitik bir biçimde zaten kendi kendine doğrulanan yargılardır. E. Viyana Çevresi’nin ele aldığı konulardan birisi, indirgemedir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Mantıksal pozitivizm için deneyimde karşılaşılamayacak olan yargıların emprist doğrulaması yapılamaz. B. Analitik olarak doğruluğu denetlenen yargıların deneyimle bir alakası yoktur. C. Totolojik yargılar deney yargılardır. D. Mantıksal pozitivistler sentetik apriori yargıları kabul etmezler. E. Viyana çevresi, metafizik, etik, estetik ve teolojiyi kendi ölçütlerine göre doğrulanamaz bulduğu için bilimsel olanın dışına çıkarmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Analitik felsefenin kullandığı ana kuramlardan birisi, ilişkisel (referansiyel) kuram olarak da adlandırılır. B. Analitik felsefe, felsefenin içinde bulunduğu durumu değerlendirmeği ve onun başka bir biçimde yeniden oluşturulmasını amaçlar. C. Analitik felsefe geleneksel felsefenin temel açıklama biçimlerini sürdürür. D. Austin'in yaklaşımın ana temalarından biri, dilin yalnızca bildirmek görevinin olduğuna yönelik yaklaşımı eleştirmesidir. E. Analitik felsefe günümüz düşünce dünyasına etki etmiş ana akımlardan biridir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek doğru olmaz? A. Searl'ün ana yönelimlerinden biri, sistematik bir dil kuralı geliştirmek istemiş olmasıdır. B. İlişkisel (referansiyel) kuram Platon ve Sokrates’ten kaynaklanır. C. Analitik felsefenin kullandığı ana kuramlardan birisi, ilişkisel kuram olarak da adlandırılmaktadır. D. Frege'nin, Anlam ve Yönletim Üstüne adlı makalesi, İlişkisel(referansiyel) Kuram bakımdan önemli görülebilir. E. İlişkisel (referansiyel) kuramın ortaya çıkmasında Frege, Russell ve Wittgenstein'ın rolü vardır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek yanlış olur? A. Dilin anlamları oluşturan aktif kullanıcı tarafına vurgu yapan düşünürlerden biri Platon’dur. B. Austin için felsefesinin ana yönelim, kişiler arası iletişimin yani anlam aktarımının sağlanmasıdır. C. Chomsky'ye göre dil, insan olmanın en temel unsurlarından birisidir. D. Dilin kullanımlarından birisi olan dil edimleri, ifadelendirmelerle gerçekleştirilen insan faaliyetlerine vurgu yapmaktadır. E. Austin’in yaklaşımlarından bir tanesi, Dil Edimleri Kuramı olarak adlandırılan yaklaşımdır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Chomsky’e göre insandaki dil becerisi diğer canlılara göre oldukça büyük bir üstünlük sağlar. B. Dilin kullanımlarından birisi olan dil edimleri, ifadelendirmelerle gerçekleştirilen insan faaliyetlerine vurgu yapmaktadır. C. Chomsky'ye göre dil, insanın olmazsa olmaz bir varlık imkânı olarak, belirgin bir beceridir. D. Dilin anlamları oluşturan aktif kullanıcı tarafına vurgu yapan düşünürlerden biri J. R. Searle'dür. E. Chomsky kendisinin Platoncu gelenekten geldiğini söyler. Aşağıda verilen bilgilere dayanarak hangisini söylemek mümkün değildir? A. Austin'in yaklaşımının ana temalarından biri, dilin yalnızca bildirmek görevinin olduğuna yönelik yaklaşımı eleştirmesidir. B. Analitik felsefe geleneksel felsefenin temel özelliklerini taşır. C. Dil kullanımları, hayatın bir parçası olarak gözlenebilir uyarıcıların rehberliğinde kazanılmakta ve sürdürülüp geliştirilmektedir. D. Chomsky dil felsefesi bağlamında ele alınan filozoflardan biridir. E. İnsan dilinin üstün yanı, onun doğal ortamın doğal sonucu olmama, taklitçi olarak kalmayı aşabilmesinden gelir. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Quine, bir dil öğrenen insanın bütün anlam sistemlerini, yaşayarak öğrendiğini ileri sürer. B. Chomsky'ye göre dil, insan olmanın en temel unsurlarından birisidir. C. Quine dile ve anlama ilişkin geleneksel felsefenin görüşlerini geri getirmeye çalışan bir filozoftur. D. Austin’in temel yaklaşımlarından biri dil edimleri kuramı olarak adlandırılan yaklaşımıdır. E. Wittgenstein’ın analitik felsefeye getirdiği yeni kavramlardan biri, oyun kavramıdır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Çağdaş dil felsefesin özelliklerinden biri, dili, yalnızca olayları betimleyen bir resim gibi görmemektir. B. Chomsky dil felsefesini geliştirirken Platon’dan etkilenmiştir. C. Kökensel olarak Wittgenstein’ın dilin kullanımlarla öğrenilmesi yaklaşımı, Quine tarafından da korunuyor görünmektedir. D. Chomsky'ye göre dil, insanın olmazsa olmaz bir varlık imkânı olarak, belirgin bir beceridir. E. Dil, bütün canlıların ortak iletişim aracıdır. Aşağıda verilen ifadelere dayanarak hangisini söylemek doğru olmaz? A. Dil, insan olmanın en temel unsurlarından birisidir. B. Dil kullanımları, hayatın bir parçası olarak gözlenebilir uyarıcıların rehberliğinde kazanılmakta ve sürdürülüp geliştirilmektedir. C. Analitik felsefe günümüz düşünce dünyasına etki etmiş ana akımlardan biridir. D. Austin’in temel yaklaşımlarından biri dil edimleri kuramı olarak adlandırılan yaklaşımıdır. E. Analitik felsefe günümüz dünyasına etki etmemiştir. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A. Frege ve Wittgenstein kendilerinin geleneksel felsefenin yönlerini taşıdığını söylerler. B. Frege'nin, Anlam ve Yönletim Üstüne adlı makalesinde ele aldığı konu ilişkisel kuram bakımdan önemlidir. C. Chomsky'ye göre dil, insanın olmazsa olmaz bir varlık imkânı olarak, belirgin bir beceridir. D. Dilin kullanımlarından birisi olan dil edimleri, ifadelendirmelerle gerçekleştirilen insan faaliyetlerine vurgu yapmaktadır. E. Searl'ün ana yönelimlerinden biri, sistematik bir dil kuralı geliştirmek istemiş olmasıdır. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğru değildir? A. Quine, bir dil öğrenen insanın bütün anlam sistemlerini, çevresindeki insanların davranışları ile söz konusu dil kullanımları arasında kurduğu bütüncül ilişki dolayımıyla yaşayarak öğrendiğini ileri sürer. B. Dil felsefesi bağlamında Austin ve Searle’in geleneksel felsefenin ana hatlarını ön plana çıkardığı görülür. C. Analitik felsefenin kullandığı ana kuramlardan birisi, ilişkisel kuram olarak da adlandırılmaktadır. D. Searl, her ne kadar dilin kullanımsal anlam kuramı bakımından Wittgenstein’ın ikinci döneminden etkilenmiş olmasına karşın, dilin belli bir kurallılığını ortaya çıkarma çabası bakımından onunla karşıtlık içinde düşünülebilir. E. Chomsky'ye göre dil, insanın olmazsa olmaz bir varlık imkânı olarak, belirgin bir beceridir. Aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. Sartre'tan önce ve sonra olmak üzere, felsefede bir kırılmadan söz etmek mümkündür. B. Sartre kendisinden önceki felsefe akımlarını kabul etmez. C. Fransız felsefesinde Badiou ve Castoriadis gibi filozoflar bizzat kendi düşünce süreçlerini bir felsefe tarihi çabasıyla birlikte yürütmüşler. D. Deschamps ve Sichère gibi isimler Fransız felsefesinin son dönem gelişimini ortaya koymuş filozoflardır. E. Sartre ismi "çağdaş Fransız felsefesi" tabirinin kullanılmasına izin veren önemli bir isimdir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi söylenemez? A. Sartre Almancası sayesinde Husserl ve Heidegger'i Fransa'ya ciddi bir şekilde ilk taşıyan kişidir. B. Varlık ve Hiçlik adlı eser J. P. Sartre’a aittir. C. Badiou çağdaş Fransız felsefesine hakikat kavramını sokmuştur. D. Sartre felsefeci kimliğinin yanı sıra edebiyatçı kimliği ile toplumsal tahayyülün değişmesine ciddi katkılar sunmuştur. E. Fransız felsefesinde varoluşçuluk, yapısalcılık, yapısöküm ve postmodernizm gibi akımlar vardır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Fransız felsefesi geleneğinde Nietzsche'nin Husserl'in ve Heidegger'in izlediği yapısökümcü bir hat izlenmeye başlanmıştır. B. Fransız felsefesi yönelimsel bilinç kavramı etrafında kendisini üretmektedir. C. Fransız felsefesi Platon’un idea kavramına dayanır. D. Badiou çağdaş Fransız felsefesine soykütük, felsefi operasyonlar kavramlarını katmıştır. E. Fransız felsefesi geleneğinde ilk önce Descartes-Hegel eksenli bir hat yerine alternatif bir Hegel okuması öne çıkarılmıştır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi çağdaş Fransız felsefesi bağlamında söylenemez? A. Fransız felsefesi kendisine Alman felsefesinin öğeleriyle birlikte paralel bir yol çizmiştir. B. Bilim, sanat ve felsefe birbirlerinden kopamayacak bir praksis ve yaratım sürecidir. C. Fransız felsefesi Almanya'da olmayan bir Alman bir felsefesi oluşturmuştur. D. Badiou’nun gözünde çağdaş Fransız felsefesi sadece bir felsefe geleneği hesaplaşması değildir. E. Badiou için çağdaş Fransız felsefesi bir bilim modeli hesaplaşmasıdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Bütün Fransız felsefesi politiktir. B. Politik aktivizm temsilcileri arasında Sartre, Foucault ve Deleuze da vardır. C. Çağdaş Fransız felsefesinin temsilcileri tamamıyla sanat felsefesinin etkisi altındadırlar. D. Çağdaş Fransız felsefesinin temsilcileri politik aktivizm içerisindedir. E. Çağdaş Fransız felsefesinin metinleri arasında Varlık ve Hiçlik, Ateşin Psikanalizi ve Anti- Oidipus eserleri vardır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Çağdaş Fransız felsefesinin metinleri arasında Sokrates’in Savunması adlı eser de yer alır. B. Fransız felsefesi felsefenin kavramı ele alma şekline ve felsefe yapma tarzlarına muhaliftir. C. Muhalif olan Fransız felsefesi logos biçimlerinden beslenmektedir. D. Fransız felsefesi muhaliftir. E. Fransız felsefesi kendisini tüm yaşam alanları içerisinde konumlandırmayı seçmiştir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Paul Ricoeur’un Zaman ve Anlatı adlı eseri Fransız felsefesinin metinleri arasındadır. B. Fransız felsefesi, geleneksel felsefenin kökenlerinden beslenir ve onu geliştirir. C. Fransız felsefesi bütünüyle politik bir felsefedir. D. Fransız felsefesi her zaman için yeni politik imkânın peşinden koşmaktadır. E. Fransız felsefesi, felsefe alışkanlıklarının tamamını sarsan bir yaklaşımdır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Bilim, sanat ve felsefe birbirlerinden tamamen ayrı bir praksis ve yaratım sürecidir. B. Badiou'nin gözünde çağdaş Fransız felsefesi sadece bir felsefe geleneği hesaplaşması değildir, aynı zamanda bilim modeli ile hesaplaşmadır. C. Canguilhem ve Gaston Bachelard praksis ve yaratım sürecinin oluşturulmasında en etkili filozoflar arasındadır. D. Fransız Felsefesi Almanya'da olmayan bir Alman bir felsefesi oluşturmuştur. E. Fransız felsefesi politik bir felsefedir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Fransız felsefesi geleneğinde Merleau-Ponty, Althusser, Derrida, Lacan ve Lyotard yer almaktadır. B. Fransız felsefesinde hakikat, eidos ve eudaimonia kavramları yer almaktadır. C. Fransız felsefesinde özne ve bilinç eksenli felsefe yapılmamaktadır. D. Fransız felsefesinde varoluşçuluk ve yapısalcılık temelleri vardır. E. Badiou Fransız felsefesine soykütük, felsefe ile psikanaliz yönlerini katmıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi çağdaş Fransız felsefesi içerisinde yer almaz? A. Fransız felsefesinin bütününde varoluşçuluk, yapısalcılık, yapı söküm ve post modernizm gibi akımlar vardır. B. Fransız felsefesinde özne ve bilinç eksenli felsefe yapılmaktadır. C. Sartre ismi "çağdaş Fransız felsefesi" tabirinin kullanılmasına izin veren bir filozoftur. D. Badiou Fransız felsefesine felsefe ile edebiyat arasındaki bağ yönünü eklemiştir. E. Sartre felsefeci kimliğinin yanı sıra edebiyatçı kimliği ile toplumsal tahayyülün değişmesine ciddi katkılar sunmuştur. Postmodernizm üzerine bir inceleme yapılmak istenirse, hangi filozof ele alınmalıdır? A. Anaksimandros B. Platon C. Aristoteles D. Kant E. Habermas Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Lyotard’ın çıkış noktası eudaimonia kavramıdır. B. Habermas, tüm başarısızlıklarına rağmen Aydınlanmayı ve modernliği yegâne çıkış açısından yegâne kaynak olarak düşünmektedir. C. Postmodernizm tartışması gerçek ile kurmaca arasındaki ayrımın silikleşmesine yaslanmaktadır. D. Lyotard, modernliğin tüm evrenselcilik, uygarlıkçılık ve insanlık vaatlerinin çöktüğü bir döneme işaret etmektedir. E. Postmodernizm görecelilik üzerine dayanır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi postmodernizmin kökeninde bulunan özelliklerden değildir? A. Platon’un İdealar kuramı. B. Büyük politik ve tarihsel anlatıların çökmesi. C. Mimari ve sanatta "toplu" adı altında tüm tasarımların anlamsızlaşması. D. Hakikat yitimi. E. "Her şey gider" düsturunun bilimden sanata, politikadan günlük yaşama her alanda etkin olması. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Lyotard'a göre hakikat yerine küçük jestler ve oyunlar üretmek mümkündür. B. Klasik Marksist yabancılaşma teorisinin uzağında bir şeyleşme söz konusudur. C. Lyotard'ın çıkış noktası Bell'in "sanayi-sonrası toplum" teorisidir. D. Lyotard, modernliğin tüm evrenselcilik, uygarlıkçılık ve insanlık vaatlerinin çöktüğü bir döneme işaret etmektedir. E. Lyotard’ın ’da yayınlanan eseri Doğa Üzerine adlı yapıttır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek doğru olmaz? A. Jameson'un görüşlerini kendisi aracılığıyla ifade ettiği alanlardan birisi mimaridir. B. Postmodernizm, modernlikten çıkıştır. C. Habermas, modernliği bitmemiş bir proje olarak değerlendirmektedir. D. Habermas, postmodernist tezleri eleştirir. E. Postmodernizm hakikate ulaşmaya çalışır. Aşağıda verilen bilgilere dayanarak hangisini söylemek yanlış olur? A. Modernizm nihai hakikati sunmaktadır. B. Modernizm akla dayalı bilimsel bir yapı sunmaktadır. C. Foucoult'ya göre mekânın insan hayatına olan hâkimiyeti öne çıkmıştır. D. Postmodernizm, modernlikten çıkış noktasıdır. E. Akılcılık öznelci dünyaların doğuşunu da getirmektedir. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Postmodernizmin kökeninde hakikate ulaşmak ve onu kaybetmeme fikri vardır. B. Postmodernizm, anlamsızlığın yükseldiği bir çağı anlatır. C. Postmodernizm aydınlanmacı, laik, demokrat ve endüstri tipi bir üretime dayanmaktadır. D. Postmodernizm sanayi-sonrası bir toplumun ürünüdür. E. Postmodernizm, hakikat yitimi sonrasındaki göreceliliğe gönderme yapar. Aşağıda verilen bilgilere göre hangi ifade yanlıştır? A. Lyotard'ın çıkış noktası, Bell'in "sanayi-sonrası toplum" teorisidir. B. Jameson, postmodern mimariyi ve kent uzamını da tartışmıştır. C. Postmodernizm, Avrupa-merkezliğin sonu olarak anlaşılabilir. D. Jameson, postmodern durumu kapitalizmle ilişkisi bağlamında değerlendirmektedir. E. Postmodernizm hiçbir zaman modernlikten çıkış noktası olmamıştır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi yanlıştır? A. Habermas, modernliği bitmemiş bir proje olarak değerlendirmektedir. B. Habermas, postmodernist tezlerin tam karşıt tarafını temsil etmektedir. C. Habermas’a göre hakikat yerine küçük jestler ve oyunlar üretilebilir. D. Lyotard, modernliğin tüm evrenselcilik, uygarlıkçılık ve insanlık vaatlerinin çöktüğü bir döneme işaret etmektedir. E. Habermas, aydınlanma ile elde edilen kazanımların korunması gerektiğini düşünmektedir. Aşağıda verilen ifadelerden hangisini söylemek doğru olmaz? A. Lyotard'ın çıkış noktası Bell'in "sanayi-sonrası toplum" teorisidir. B. Klasik Marksist yabancılaşma teorisinin uzağında bir şeyleşme söz konusudur. C. Postmodernizm modernliğe geri dönüş yoludur. D. Endüstriyel üretim yerini bilgi ve bilişim üretimine bırakmıştır. E. Jameson, postmodern durumun kapitalizmle ilişki kurulmadan kavranamayacağını ileri sürer. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Fransız felsefesinin temel çıkış noktası hakikattir. B. Felsefi düalizmi tamamen dışarı atan fenomenolojinin en yetkin temsilcileri Deleuze ve Derrida'dır. C. Fransız felsefesinin ana hattı fenomenolojidir. D. J. L. Nancy’nin yapıtları arasında Demokrasinin Hakikati adlı eseri vardır. E. Levinas etiğin ilk felsefe olduğunu savunan bir felsefe geleneğini üstlenmektedir. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisi söylenemez? A. Yapısalcılık çoğunluklu Althusser ve sonrasındaki dönüşüm üzerinden çağdaş felsefe içinde etkili olmuştur. B. Yapısalcılığın öncüleri Saussure dilbilimi, Lévi-Strauss antropolojisi ve Lacan psikanalizidir. C. Varoluşçuluğun yapısalcılık ve postyapısalcılık sonrasında felsefe dünyasındaki etkisi azalmıştır. D. Yapısalcılığın geçiş noktası Roland Barthes'in Mitolojiler adlı kitabıdır. E. Badiou, Platon felsefesine karşı yıkıcı bir tavır takınmıştır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek yanlıştır? A. Varlık ve Olay, klasik olarak Fransız felsefesinin özelliklerini göstermektedir. B. Badiou’nun temel eserlerinden biri Varlık ve Zaman’dır. C. Badiou, bir yandan klasik anlamda bir Fransız felsefesi diğer yandan da felsefenin klasik konularına bir geri dönüşü temsil eder. D. Badiou, Derrida/Deleuze/Foucault hattının hermeneutik felsefe algısına karşı görüşler geliştirmiştir. E. Heidegger’in temel eserlerinden biri, Varlık ve Zaman’dır. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek yanlış olur? A. Badiou, hakikatten, klasik felsefe sorusundan vazgeçemeyiz, demektedir. B. Badiou kendini Aristotelesçi olarak değerlendirir. C. Badiou’ye göre yan tematikler olan yabancılığın, başkalığın arayışı temel felsefe sorusunu sormamızın önüne geçemez. D. Badiou, hem geleneksel felsefeyi eleştirir hem de bir çağdaş olarak gelenekselin meselelerine geri döner. E. Badiou, yorum odaklı felsefeyi eleştirmektedir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Badiou eudaimonia felsefesine geri dönüş yapar. B. Badiou’nun rahatsız olduğu konulardan biri de "başkaya, ötekine saygı" gibi retoriklerdir. C. Badiou kendini Platon’cu olarak değerlendirir. D. Badiou’nun Felsefe Üzerine Manifesto, Felsefe Üzerine İkinci Manifesto, Etik gibi kitapları vardır. E. Badiou için ilk adım geleneksel ana sorulara geri dönüştür. Aşağıda verilen bilgilere göre hangisini söylemek yanlıştır? A. Badiou’nun eserlerinden birinin adı Etik'tir. B. Ranciere’in özgün tarafı, halk-entelektüel ilişkisini dilsiz olanın lehine yorumlayarak okumasıdır. C. Badiou, Heidegger’ci Fransız felsefesini eleştirmektedir. D. Rancière yaşamının bir noktasından sonra "aisthetis"in kamusal duyu olarak şeyler alanındaki ortaklığı üzerine yazmaya başlamıştır. E. Ranciere hakikat problemi üzerine eserler kaleme almıştır. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Fransız felsefesinde kavramlarımız gerçekliğin anlaşılmasına ve kurgulanmasına katkı sunar. B. Ranciere’in eserleri arasında Özgürleşen Seyirci, Susturulmuş Söz adlı yapıtlar da yer almaktadır. C. Bourdieu'nün ana motto'su: 'gerçek-olan ilişkiseldir' sözüyle ifade edilebilir. D. Ranciere, özgürleşme sorunu açısından "halk" kavramının felsefedeki tüm ele alınışlarını tersine çevirmeyi denemiştir. E. Boerdieu’nün ana yönelimi, hakikat problemidir. Aşağıda verilen bilgilere dayanarak hangisini söylemek doğru olmaz? A. Alman felsefesi bir sanat felsefesi takıntısı içindedir. B. Alain Badiou için temel kavram, 'olay'dır. C. Platon’da bu dünyadan gerçek hâlinin sunulduğu düşünülür bir dünya, Badiou’nun kullanmadığı bir dünyadır. D. Fransız felsefesinin etik konusundaki temsilcilerinden biri E. Levinas'dır. E. Bourdieu’nün ele aldığı ana tema, sosyolojik anlamda toplumsal kesimlerin belli alanlara erişimindeki eşitsizliktir. Aşağıda verilen bilgilerden hangisini söylemek doğrudur? A. Badiou kendini Platon’cu olarak değerlendirmez. B. Klasik Fransız felsefesi tavrı Bourdieu’de vardır. C. Bourdieu felsefe kökenli bir sosyologdur. D. yy felsefesinin en önemli sorunu hakikat krizi sorunudur. E. yy felsefesine göre tutarlı, kendi içinde kapalı bir hakikat teorisi geliştirilmektedir. Aşağıda verilenlerden hangisini söylemek doğru olmaz? A. Badiou, hakikat yoktur, şeklindeki görüşlere eleştiri getirir. B. Badiou hem geleneksel felsefeyi eleştirir hem de bir çağdaş olarak gelenekselin meselelerine geri döner. C. Badiou'ya göre her şey politiktir. D. Badiou, geleneksel felsefeyi eleştirmeden kabul eder. E. Badiou, hakikatin yerine metaforlar olduğunu söyler. ”Çağdaş Felsefeden Kesitler” Dersi Hazırlık Soruları: 1. Aşağıdakilerden hangisi dilbilimin bir alt dalı değildir? A. Söz dizimi B. Sesbilim C. Anlambilim D. İşaret bilimi E. Kullanımbilim 2. Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Frege’nin geliştirdiği niceleme mantığı klasik bir mantıktır. II. Russell ve Whitehead’in Principia Mathematica’da sundukları mantık klasik bir mantıktır. III. Strawson’ın savunduğu üç değerli mantık klasik olmayan bir mantıktır. A. I ve III B. I, II ve III C. II ve III D. I ve II E. Yalnızca I 3. Felsefi sorunları kendi içerisinde rahatça çözüme kavuşturabileceğimiz ideal bir biçimsel dil fikrini characteristica universalis adıyla ilk olarak ortaya atan felsefeci kimdir? A. Hume B. Malebranche C. Descartes D. Frege E. Leibniz 4. Aşağıdaki önermelerden hangisi yanlıştır? A. Frege’ye göre tüm terimler anlamları üzerinden bir göndergeye sahip olurlar. B. Kaplan’a göre saf bağlamsal işaretlerin göndergeleri olanaklı dünyalara göre değişiklik gösterebilmektedir. C. Kripke adların doğrudan gönderimde bulunduklarını savunmaktadır. D. -Russell’a göre belirli betimleyicilerin doğrudan bir gönderimleri bulunmamaktadır. E. Russell’a göre belirli betimleyicilerin doğrudan bir gönderimi olduğu düşüncesi dilin mantığının yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır. 5. Aşağıdaki felsefeci adı – eser eşleştirmelerinden kaç tanesi doğrudur? Kripke – Naming and Necessity Kaplan – "Demonstratives” Searle – Construction of Social Reality Priest – Beyond the Limits of Thought Williamson – Rationality in ActionChomsky – Aspects of a Theory of Syntax A. 4 B. 3 C. 1 D. 5 E. 2 6. Aşağıdaki düzgün tamdeyimlerden kaç tanesi P biçimsel diline aittir. I. (p V A) II. (p →(p→p)) III. (A Λ B) IV. (p ≡ q) V. (pq → r) A. 1 B. 3 C. 2 D. 4 E. 5 7 Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Bir biçimsel dizgede geçerli olan her önerme biçiminin ispatı varsa o dizge tamdır. II. Bir biçimsel dizgede ispatı olan her önerme biçimi geçerli ise o dizge tutarlıdır. III. Aritmetiksel aksiyomların niceleme mantığına eklenmesi ile elde edilen dizge saptanır bir dizgedir. A. I, II ve III B. Yalnızca I C. I ve II D. I ve III E. II ve III 8. Aşağıdaki önermelerden hangisi yanlıştır? A. Gödel Birinci Tamamlanmazlık Teoremi’ne göre Principia Matematica’da sunulan aritmetik dizgesi tam bir dizge olamaz. B. Gödel Birinci Tamamlanmazlık Teoremi’ne göre içinde aritmetiğin önermelerini temsil edebildiğimiz bir dizgenin tutarlılığı dizge içerisinde ispatlanamaz. C. Gödel teoremleri ispat edilebilirlikle doğruluğun eşdeğer kavramlar olduğunu göstermiştir. D. Gödel teoremleri matematiğin biçimselci bir biçimde temellendirilemeyeceğini göstermiştir. E. Gödel, tamamlanamazlık teoremlerinin ispatında biçimsel dizgeler içerisinde temsil edilebilen fonksiyon ve bağıntıların özyineli / yinelgen olması gerektiğini göstermiştir. 9. Aşağıdaki önermelerin hangisi ya da hangileri doğrudur? I. "Bir fonksiyon özyineli ise etkin olarak hesaplanabilirdir.” önermesinin bir ispatı verilebilir. II. "Bir fonksiyon etkin hesaplanabilir ise özyinelidir.” önermesinin bir ispatı verilebilir. III. Biçimsel dizgeler Turing makineleri kullanılarak temsil edilebilirler. A. I ve II B. I, II ve III C. I ve III D. Yalnızca I E. II ve III Aşağıdaki önermelerin hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Tarski’nin anlam bilimsel doğruluk kuramına göre nesne dilindeki tüm cümleler üst dilde temsil edilirler. II. Tarski’nin anlam bilimsel doğruluk kuramına göre doğruluk gibi anlam bilimsel yüklemle nesne dilinde de tanımlanabilirler. III. Tarski’nin anlam bilimsel dıoğruluk kuramı doğruluğun uygunluk kuramının yeni bir ifadesidir. A. II ve III B. Yalnızca I C. I ve III D. I ve II E. I, II ve III Sonlu ötesi küme kuramını geliştiren matematikçi kimdir? A. Cohen B. Cantor C. Löwenheim D. Skolem E. Gödel Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Tek sayılar kümesi ve doğal sayılar kümesi birebir eşlenebildikleri için eş sayılıdırlar. II. Doğal sayılar kümesi ile oransal sayılar kümesi birebir eşlenebildikleri için eş sayılıdırlar. III. Oransal sayılar kümesi ile gerçel sayılar kümesi birebir eşlenebildikleri için eş sayılıdırlar. A. I ve II B. Yalnızca I C. II ve III D. Yalnızca II E. I ve III Aşağıdakilerden hangisi sürey varsayımını doğru biçimde ifade etmektedir? A. Gerçel sayılar kümesinin sayalının ilk sayılamaz sayal oluşu küme kuramının aksiyomlarından hareketle ispatlanamaz. B. Tüm sonsuz kümeler sayılabilir sonsuz bir kümeyle eş sayılıdır. C. Sayılabilir sonsuz kümelerin sayalından büyük ilk sonsuz sayala sahip küme gerçel sayılar kümesidir. D. Bir kümenin alt kümelerinin kümesinin sayalı o kümenin sayalından büyüktür. E. Gerçel sayılar kümesi sayılabilir sonsuz herhangi bir küme ile birebir eşlenemez. Skolem – Löwenheim Teoremi ile ilgili aşağıdaki önermelerden hangisi yanlıştır? A. Gerek birinci düzey gerekse ikinci düzey niceleme mantığı için geçerli bir sonuçtur. B. Cantor’un sayılamaz sonsuz kümelerin varlığına dair ispatı ile bir arada ele alındığında Skolem Padaoksu’na yol açmaktadır. C. Matematikçilere sayılabilir sonsuz modellerle iş görebilme imkânı sağlamıştır. D. Model kuramının bir teoremidir. E. Bir kuramın sonsuz br modeli varsa, sayılabilir sonsuz bir modeli olduğunu ifade eder. Modal mantığın tam olduğuna dair bir ispat veren ve bu ispatıyla klasik olmayan mantıklar için bir model sunan matematikçi kimdir? A. Cohen B. Kripke C. Cantor D. Skolem E. Gödel Aşağıdakilerden hangisi Davidson tarafından kaleme alınmamıştır? A. “Epistemology Naturalized” B. “Truth and Meaning” C. “A Nice Derangement of Epitaths” D. “Actions, Reasons and Causes” Davidson’ın anlam kuramını geliştirirken yararlandığı doğruluk kuramını biçimsel diller için geliştiren mantıkçı ve felsefeci hangisidir? A. Tarski B. Carnap C. Quine D. Whitehead Konuşanın konuşan olarak kabul edilebilmesi için sahip olduğu inançların çoğunlukla bağdaşık ve doğru olması gerektiğini ifade eden ilke hangisidir? A. İyilikseverlik B. Varlık bilimsel bağlanma C. Radikal yorumlama D. Zorunluluk Aşağıdakilerden hangisi Davidson’ın anlam kuramları hakkındaki görüşleri dikkate alındığında söylenemez? A. Davidson “s, p anlamına gelir.” biçiminde önermeleri içeren bir anlam kuramını “anlamına gelir” ifadesi terimlerin (cümlelerin) içlemleri ile ilgili bir ifade olduğu için kabul etmez. B. Davidson sadece kaplamlardan hareketle dilin öğrenilebileceğini göstermeye çalışmaktadır. C. Davidson “s ancak ve ancak p” ifadesini, ön bileşen sadece bir ad içerdiği için kabul etmez. D. Davidson’ın anlam kuramı “s anlamlıdır ancak ve ancak p” biçimindeki önermelerden oluşur. Aşağıdakilerden hangisi Kripke tarafından kaleme alınmamıştır? A. “Outline of a Theory of Truth” B. “A Completeness Theorem in Modal Logic” C. Wittgenstein on Rules and Private Language: an Elementary Exposition D. “A Plea for Excuses” Bireylerin olanaklı dünyalar arasında özdeşliklerini korumadıklarını ama olanaklı dünyalarda eşleri (İng. counterpart) bulunduğunu öne süren felsefeci hangisidir? A. Lewis B. Plantinga C. Davidson D. Kripke Lewis’in kiplik anlayışı dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri olanaklı dünyalar arası özdeşlik sorununa yol açmaktadır? I. Olanaklı dünyalar edimsel dünyadan tür olarak farklılaşmazlar; sadece onlarda neler olup bittiği bizim dünyamızdan farklıdır. II. Her bir olanaklı dünya nedensel olarak kapalıdır ve edimsel dünya kadar gerçektir. III. Olanaklı dünyalar birbirlerinden en az bir özellikleri itibarıyla farklıdır. A. II ve III B. I ve III C. I ve II D. I, II ve III Kripke’nin adlar ve betimleyiciler hakkındaki görüşleri dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A. Bir betimleyici farklı olanaklı dünyalarda farklı nesnelere gönderimde bulunabilir. B. Bir ad bir nesneye bir dili konuşan bireylerin oluşturduğu bir topluluk dolayımıyla ve nedensel bir bağ üzerinden gönderimde bulunur. C. Bir özel ad ya kendisi bir betimleyici ya da betimleyici grubu ile eşanlamlıdır ya da ilişkilendirildiği bazı betimleyicileri sağlayan biricik bir nesne bulunduğu için bir gönderime sahip olabilir. D. Bir özel ad bir nesneye, söz konusu nesnenin bulunduğu tüm olanaklı evrenlerde gönderimde bulunur. Kripke’ye göre aşağıdaki önermelerden hangisi bu dünyada doğru olsa da zorunlu kabul edilemez? A. Su H20’dur. B. Su H20’dur veya su H2O değildir. C. Çiçero, Tully’dir ise Çiçero, Tully’dir. D. İnsan vücudunun yaklaşık yüzde doksanını oluşturan sıvı H20’dur. Aşağıdaki makalelerden hangisi David Kaplan tarafından kaleme alınmamıştır? A. On The Logic of Demonstratives B. A Puzzle about Belief C. Demonstratives D. Afterthoughts E. Dthat Aşağıdakilerden hangisi saf bağlamsal bir işaret değildir? A. Bugün B. Onlar C. Dün D. Burası E. Ben Aşağıdakilerden hangisi belirtici bir işaret değildir? A. Diğerleri B. Bu C. Onlar D. Şimdi E. O Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Saf bağlamsal işaret içeren cümlelerin bir dilsel anlamı bir de anlamsal içeriği bulunmaktadır. II. Saf bağlamsal işaretler içeren cümlelerin dilsel anlamı bağlama göre faklılaşabilir. III. "Ben” teriminin karakteri bağlamdan bağlama değişiklik gösterebilir. A. Yalnızca I B. Yalnızca II C. Yalnızca III D. I ve III E. I ve II Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. "Dthat” terimleri "syncategorematic” ifadeler olduklarından tek başlarına özne ya da yüklem olamamaktadırlar. II. Belirtici işaretlerin anlam biliminde hitap edilen kişiler birden fazla ise belirtici işaretlere indisler ilave edilmektedir. III. "Dthat” terimleri betimleyicilerle ifade edilen tekil terimlerin gönderimlerini sabitlemek için kullanılmaktadırlar. A. I ve II B. I, II ve III C. Yalnızca II D. Yalnızca I E. I ve III Aşağıdakilerden hangisi somut varolanların olumsal bir varlığa sahip olmalarının bir gerekçesi olarak gösterilebilir? A. Fiziksel evrenin bir parçası olmaları B. Varlıklarının zamansal açıdan sınırlı olması C. Çok sayıda olmaları D. Varlıklarının ayın belli bir bölgesi ile sınırlı olması e) Fiziksel evrenin bir parçası olmaları E. Varolmamalarının düşünülebilmesinin bir çelişki yaratmaması Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Bir önerme biçimi tüm yorumlar altında doğru ise geçerlidir. II. Klasik mantığa göre mantıksal olarak geçerli bir önerme zorunlu bir önermedir. III. Bir önerme doğru olduğu olanaklı evrende var olmak zorundadır. A. II ve III B. Yalnızca I C. I, II ve III D. Yalnızca II E. I ve II "Hiçbir lafız yoktur.” lafzı hakkında aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A. Dile getirdiği önerme, dile getirildiği olanaklı dünyada vardır. B. Dile getirdiği önermenin doğru olduğu dünyada bir lafız olarak dile getirilebilir. C. Dile getirdiği önermenin doğru olduğu dünyada söz konusu önerme vardır. D. İfade edildiği olanaklı dünyada doğrudur. E. Hiçbir olanaklı dünyada doğru olamaz. Williamson’ın kanıtlamasının sağlam kabul edilmesinin Tanrı’nın varlığına ilişkin sonuçları hakkında aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Kozmolojik delili destekleyen bir sonucu ifade etmektedir. II. Kozmolojik delilin somut varolanların olumsal olduğunu ifade eden öncülünün yanlış olduğunu ifade etmektedir. III. Kozmolojik delilin öncülleri doğru dahi olsa bu öncüllerden türetilemeyeceğini ifade etmektedir. A. I ve II B. Yalnızca I C. I ve III D. II ve III E. Yalnızca II Aşağıdakilerden hangisi Austin’in kaleme aldığı bir eserdir? A. Word and Object B. On Certainty C. How to Do Things With Words D. The Concept of Mind E. The Logical Syntax of Language Austin’in kullandığı felsefi yöntemle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. Gündelik dilin esasa alınması tüm felsefi sorunları nihai olarak çözecektir. B. Hangi bağlamda neyin söylenip neyin söylenemeyeceğine azami özen gösterilmelidir. C. Dildeki mevcut ayrımlar ve çeşitlendirmeler zamanın (ve evrimin) testlerinden geçmiş olduklarından dikkate alınmalıdırlar. D. Sözcükler ve onların kullanımları ile ilgili farkındalığımızı artırmamız görüngüleri algılamamızı keskinleştirmemizi sağlar. E. Felsefi söylemde ön plana çıkan sözcüklerin kullanım kuralları ayrıntılı olarak incelenmelidir. Edimsel sözlere ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. Edimsel sözleri belli uygun şartlar altında ifade etmek bir eylemde bulunmaktır. B. Edimsel sözler bildirim cümlelerinin formuna sahip olabilirler. C. Edimsel sözlerin temel işlevi olguları ifade etmektir. D. Edimsel sözler bir doğruluk değeri almazlar. E. Edimsel sözler betimleyici değildirler. Aşağıdakilerden hangisi edimsel bir söz olarak kabul edilemez? A. Bir otobüs şoförünün yolculara “Arkaya doğru ilerleyelim” B. Bir gencin sevgilisine “Benimle evlenir misin?” demesi. C. Bir futbol maçı sırasında bir oyuncunun “Topu ileri vur!” demesi. D. Bir deney sırasında bir bilim adamının “İbre 5 derece saptı” demesi. E. Bir sınavın başında bir öğretmenin “Adınızı kâğıda yazmayı unutmayınız” demesi. Austin’in kavramlar ve anlamlar hakkındaki görüşleri dikkate alındığında aşağıdakilerin hangisi ya da hangilerinin doğru olduğu söylenebilir? I. Aynı genel sözcüğü farklı özellemelerle karşılaştığımızda kullandığımıza göre söz konusu genel sözcük tek bir şeye işaret ediyor olmalıdır. II. Kullanılan bir sözcük tek ve özdeş ise gönderimde bulunulan şey de tek ve özdeş olmalıdır. III. Sözcükleri gündelik kullanımlarındaki bağlamlarından çekip çıkararak anlamlarını belirlemeye çalışmak yanlışlıklara yol açar. A. Sadece I B. II ve III C. Sadece III D. Hiçbiri E. Sadece II Aşağıdaki eserlerden hangisi Searle tarafından yazılmamıştır? A. Speech Acts B. How to do Things with Words C. Rationality in Action D. Intentionality E. Construction of Social Reality Aşağıdakilerden hangisi Searle’ün toplumsal gerçekliğin inşası projesi hakkında doğru değildir? A. Toplumsal gerçeklik fiziksel gerçeklikle uyumlu bir çerçeve içerisinde savunulamaz. B. Searle dil, zihin ve toplum hakkında birleşik bir kuram geliştirmeye çalışmaktadır. C. Searle’ün projesi toplumsal inşacı bir proje olarak görülemez. D. Söz edimleri toplumsal gerçekliğin inşasında önemli bir işleve sahiptir. E. Bir söz ediminde bulunan bir kurumsal olguyu yaratmış, bu suretle de belli bir topluluğun kuruluşunu ortaya koymuş (varsaymış) olur. Bazı nesnelerin toplumsal alanda kurucu olguların parçası olarak kazandıkları ve fiziksel olarak sahip olmadıkları özelliklere Searle hangi adı vermektedir? A. Toplu yönelimsellik B. Kaba olgu C. Statü göstergesi D. Uyma doğrultusu E. Yükümlülük getirici güç Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? ı. Kaba olgular yükümlülük getirici güçlere sahiptirler. II. Bilincin oluşumu biyolojik varlıkların sahip oldukları nedensel güçlerle açıklanabilirler. III. Tüm kurucu olgular temelde bazı kaba olgulara dayanırlar. A. I ve III B. I, II ve III C. II ve III D. Yalnızca II E. Yalnızca I Aşağıdakilerden hangisi Ferraris’in yazdığı kitaplardan birisi değildir? A. Goodbye Kant! B. Where Are You? An Ontology of the Cell Phone C. History of Hermeneutics D. Documentality or Why it is Necessary to Leave Traces E. Construction of Social Reality Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Ferraris Searle’ün ontoloji anlayışında borçlar gibi var olmayan nesnelerin ele alınmasında bir eksiklik olduğunu düşünmektedir. II. Bilgisayar kayıtları üzerinden yaratılan sanal para Searle’ün düşündüğü şekilde kaba olgulara dayandırılamamaktadır. III. Ferraris’e göre belgeler toplumsal nesnelerin tüm özsel vasıflarını barındırırlar . A. I, II ve III B. II ve III C. I ve III D. Yalnızca I E. I ve II Aşağıdakilerden hangisi belgeliliğin dayanakları arasında gösterilemez? A. Ekonomik gelişme belgeliliği gerektirmektedir. B. Belgeler kalıcı ve tekrar kullanılabilir deontik güçlere sahip fiziksel nesneler olarak insan hafızasının genişlemesini ve gittikçe daha da karmaşıklaşan toplumsal bir ağın oluşmasını temin ederler. C. Toplumsal nesneler var olabilmek veya kalıcı olabilmek için kayda geçirilmeye ihtiyaç duyarlar. D. Belge oluşturma fiilleri organizasyonlar ve çok çeşitli kurumlar var kılınır. E. Toplumsal nesneler fiziksel olgulara dayanarak var olmak mecburiyetindedirler. Aşağıdakilerden hangisi belgeliliğin tezleri arasında yer almamaktadır? A. Toplumsal nesneler öznelere dayansalar da öznel değildirler. B. Ontoloji ve epistemoloji ayrık disiplinlerdir. C. Üç tür nesne vardır: doğal, fiziksel ve toplumsal. D. Metnin dışında toplumsal olan hiçbir şey var olamaz. E. Toplum iletişim üzerine değil kayıt üzerine kuruludur. Aşağıdaki eserlerden hangisi Chomsky tarafından yazılmamıştır? A. The Responsibility of Intellectuals B. Aspects of a Theory of Syntax C. Syntactic Structures D. Word and Object E. Review of Verbal Behavior by B.F. Skinner Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Chomsky’ye göre deneyci dil öğrenme kuramları dil öğrenen çocukların maruz kaldıkları verinin sınırlılığını gözden kaçırmaktadırlar. II. Chomsky’ye göre insanların yaratılıştan / doğuştan gelen bir dil edinme kapasiteleri bulunmaktadır. III. Quine’ıa göre eksik belirlenim ve çeviride karşılaşılan belirsizlik problemleri dil bilimin bir bilim olarak kurulabilmesini olanaksız kılmaktadır. A. I, II ve III B. Yalnızca I C. I ve II D. II ve III E. Yalnızca II Chomsky’ye göre dil bilimin nesnesi hakkında aşağıdakilerden hangsi söylenemez? A. Dışsal bir dilin farklı kişilerce öğrenilmesi içsel dillerin zemininde yer alır. B. Dil bilimin nesnesi olarak belli bir toplulukta konuşulan dışsal bir dil esas alınamaz. C. İçsel dillerin ortaklaşan yönleri dışsal dili oluşturur. D. Dil bilimin nesnesi bireysel, içsel ve içlemseldir. E. Dil bilimin konusunu dışsal olarak gözlemlenebilen lafızlar değil söz konusu lafızları üreten içlemsel kurallar oluşturur. Aşağıdakilerden hangisi Priest’e göre felsefe tarihi boyunca karşımıza paradoksların çıkmasına yol açan dört farklı alandan birisi değildir? A. Yineleme B. Bilgi C. İfade D. Değer E. Kavrama Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Dialetizm tezini savunanalara göre yalancı paradoksuna yol açan türde önermeler doğru kabul edilebilir. II. Dialetizm tezini savunanalara göre çelişkiler gerçekliğin bir parçası olarak düşünülebilirler. III. Dialetizm tezini savunanalara göre bir dizgiye ait her önermenin teorem olarak ispatlanmasında bir mahzur bulunmamaktadır. A. II ve III B. I ve III C. I ve II D. Yalnızca II E. Yalnızca I Barry Allen, Platonu doğruluk anlayışının eleştirisinde hangi iki felsefecinin görüşlerini esas olarak almaktadır? A. Nietzsche ve Heidegger B. Foucault ve Wittgenstein C. Foucault ve Derrida D. Wittgenstein ve Derrida E. Nietzsche ve James Aşağıdakilerden hangisi doğrulukla ilişkisi içerisinde tartışılan ve doğruluk hakkındaki onto-logic söylemin oluşturulmasında belirleyici olan bir kavram değildir? A. Doğa B. İyi C. Varlık D. Dil E. İşlev Aşağıdakilerden hangisi pragmtizmin temel savları arasında yer almaz? A. Doğruluk bilim cemaatinin uzun vadede üzerinde anlaşabileceği bir inanç olarak tanımlanabilir. B. Fizik tüm bilimlerin temeli olarak ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. C. Değerlerin ve bilginin doğallaştırılması gereklidir. D. Kavramların zamandan bağımsız kalıcı içeriklerinin olduğu iddia edilemez. E. İnanç ve kanaatlerden bağımsız bir doğruluk yoktur. Aşağıdaki önermelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Pragmatizmin bakış açısına göre nesneler hem içsel hem de dışsal özelliklere sahip olabilirler. II. Pragmatizmin bakış açısına göre nesnelerin özellikleri onlara yönelen öznelerin amaçları ve niyetleri tarafından belirlenir. III. Pragmatizmin bakış açısına göre nesnelerin özlerinden ve bu itibarla da tanımlarından söz edilemez. A. II ve III B. Yalnızca II C. I ve II D. I ve III E. Yalnızca III Aşağıdakilerden hangisi Badiou tarafından kaleme alınmamıştır? A. Theory of The Subject B. Ethics C. Being and Time D. Being and Event E. Logics of Worlds Badiou’nun ele aldığı biçimiyle özne sorunu nasıl ifade edilebilir? A. Bir öznenin sadece kendisinin nedeni olduğu bir nesnenin varlığa gelmesinden nasıl söz edilebilir? B. Bir özne nasıl biricik (İng. unique) olabilir? C. Özne sadece kendine mahsus bir dil geliştirebilir mi? D. Mekanik nedenselliğin hâkim olduğu bir evrende öznenin özgürlüğünden nasıl söz edilebilir? E. Tarihin öznesi kimdir? Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? I. Badiou’ya göre küme kuramı bir ve çok kavramlarımızın ele alınışını en kapsamlı bir biçimde gerçekleştirdiği için ontoloji ile özdeş kabul edilebilir. II. Jenerik kümeler belirli bir model içerisinde ifade edilemeyen bir hakikatin dile getirimesini zorlarlar. III. Badiou’ya göre öznenin adlandırarak dile getirdiği unsur gerçekliğin bir parçası olarak hadise öncesi durumda mevcuttur. A. II ve III B. I ve II C. Yalnızca I D. Yalnızca II E. I ve III Bir Badiou’ya göre aşağıdakilerden hangisi hakikat yordamı değildir? A. Aşk B. Din C. Sanat D. Bilim E. Siyaset ”Mantık Çeşitleri-2” Dersi Hazırlık Soruları: 1. "Belirsizlik” ve "kesinlik” kavramları incelenirken dilin ön planda olmasının bir sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A. Kesinlik kavramında belirsizliğe yer olmaması B. Bu kavramların dilden bağımsız olması C. Bu kavramların ifadelere ait olabilecek özellikler olması D. Diller arası geçişlerde bu kavramların kullanılması E. Belirsizlik kavramının bir nebze de olsa kesinlik içermesi 2. "Belirsizlik” ve "kesinlik” kavramları incelenirken dilin ön planda olmasının bir sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A. Belirsizlik kavramının bir nebze de olsa kesinlik içermesi B. Söz konusu kavramların bir ifade ile onun belirttiği şey arasındaki bağıntıyla ilgili olması C. Bu kavramların dilden bağımsız olması D. Diller arası geçişlerde bu kavramların kullanılması E. Kesinlik kavramında belirsizliğe yer olmaması 3. Felsefede "bilinen şey” ile "bilgi”nin karıştırılması yönünde bir eğilimin aşağıdaki filozofların hangisiyle başladığı söylenebilir? A. Russell B. Kant C. Wittgenstein D. Heraklitos E. Aristoteles 4. "Bilme’, bir şeyle diğer şey ya da şeyler grubu ya da bunların özellikleri arasında bulunan belirli bir bağıntı üzerinden inşa edilen "bilinen”i ifade eder.” cümlesinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A. Bir şey “bilinen” olabilmiş ise bir nesne başka bir nesne ile “bilme” ilişkisine girmiştir. B. “Bilme”, “bilinen” ile ilgilidir. C. “Bilme”nin olabilmiş olması bir bağıntının kurulmuş olmasını gerektirir. D. “Bilme” ve “bilinen” arasında herhangi bir bağ olmasına gerek yoktur. E. Bağıntılar “bilme” işlevinin gerçekleşmesi için gereklidir. 5. Aşağıdakilerden hangisinin diğerlerinden daha az bir belirsizliğe sahip olduğu söylenebilir? İnsan A. Kelleşen adam B. Kırmızı C. Brütüs Sezar’ı öldürdü. D. Madde 6. Bilimsel faaliyetlerin amacı aşağıdakilerden hangisine ulaşmaktır? A. Muğlaklık B. Belirsiz bir hipotez C. Kesin bir sonuç D. Temelsiz teoriler E. Doğrulanamayan ifadeler 7. Aşağıdakilerden hangisi bilimsel bir önermedir? A. Su, sıcaklığı °C olduğunda kaynar. B. Su kaynar. C. Suyun deniz seviyesinde, sıcaklığı °C olduğunda kaynayıp kaynamadığı bilinemez. D. Su, deniz seviyesinde, sıcaklığı °C olduğunda kaynayabilir. E. Su, deniz seviyesinde, sıcaklığı °C olduğunda kaynar. 8. Guénon’un bilimdeki tekbiçimciliğin ortaya çıkardığı "aynı sebepler her zaman aynı sonuçları doğurur” ifadesinin yerine önerdiği anlayış aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru bir biçimde aktarılmıştır? A. Benzer dönemler ve benzer olaylar arasında birtakım analojik uygunluklar vardır. B. Farklı dönemler ve benzersiz olaylar arasında birtakım analojik uygunluklar vardır. C. Farklı dönemler ve farklı olaylar arasında birtakım analojik uygunluklar vardır. D. Benzer dönemler ve benzer olaylar arasında birtakım analojik uygunluklar var olduğu söylenemez. E. Benzer dönemler ve benzer olaylar arasında birtakım analojik uygunluklar yoktur. 9. Aristoteles’in en önemli yapıtı olarak nitelendirilen "Organon”un konusu nedir? A. Psikoloji B. Fizik C. Sosyoloji D. Mantık E. Geometri Aşağıdakilerden hangisi Aristoteles mantığının üç temel ilkesinden biri olan özdeşlik ilkesini açıklar? A. Bir şey hem A hem de A değil olamaz. B. Bir şey A ise A’dır. C. Bir şey ya A’dır ya da B’dir. D. Bir şey hem A hem de A değil olabilir. E. Bir şey ya A’dır ya da A değildir. "Puslu mantık, belirsiz veya kesin olmayan tanımların ifadesi için kullanılan "…… ” üzerine inşa edilmiş bir teoridir.” Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A. Küme Dışı Elemanlar B. Puslu Kümeler C. Klasik Kümeler D. İki Değerli Mantık E. Belirsizlik Çemberi Empirik dünyanın, görünür (visible) empirik özellikler ve onları bir arada tutan görünür empirik bağıntılarla birlikte nesnelerin sonlu bir toplamından oluştuğu iddiasından hareket eden matematikçi/filozof kimdir? A. Aristoteles B. Russell C. Wittgenstein D. Heraklitos E. Boole Bir kümeyi "bir arada düşünülen ve bir bütün olarak değerlendirilen herhangi sayıdaki şeyler” olarak tanımlayan filozof kimdir? A. Leibniz B. Wittgenstein C. Aristoteles D. Russell E. Heraklitos Modern biçimiyle küme kavramını başlı başına bir inceleme konusu olması nedeniyle burada ele almayacağımız birtakım matematiksel problemlerin çözümü amacıyla geliştiren kişi kimdir? A. Leibniz B. Wittgenstein C. Russell D. Cantor E. Aristoteles Modern (sembolik) mantık çalışmaları aşağıdaki filozoflardan hangisinin çalışmalarıyla başladığı söylenebilir? A. Kant B. Frege C. Spinoza D. Russell E. Wittgenstein Antik Çağ’da müphemlik hangi mantık alanı üzerinden incelenmiştir? A. İki Değerli Mantık B. Modal Mantık C. Klasik Mantık D. Matematiksel Mantık E. Zaman mantığı Aşağıdaki örneklerden hangisi bir müphemlik oluşturmamaktadır? A. 1’den çok daha büyük doğal sayılar B. Çift doğal sayılar C. Hayvan D. Benzersiz sayılar E. Bitki "Vagueness” (belirsizlik) isimli çalışmasının yazarı kimdir? A. Russell B. Leibniz C. Aristoteles D. Heraklitos E. Wittgenstein Aristoteles’e göre, dillerdeki belirsizliğin ortak oluşunun sebebi nedir? A. Dilin yapısı B. Algının gösterimleri daha iyi kavraması C. Süreksiz gösterimler ve sürekli algı durumu arasındaki bu boşluk D. Gösterimlerin sürekli algılanması E. Anlıktaki kopukluk Kesin olmayışın sembolik mantıktaki örneği aşağıdakilerden hangisidir? A. Alternatif İlişki B. İçerme İlişkisi C. Değilleme İlişkisi D. Özdeşlik İlişkisi E. Birlikte Evetleme ilişkisi Puslu mantıkla modal mantığın bütünüyle aynı şeyi ifade ettiğine dair yanlış düşünce hangi kavramların birbirine yakın olmasından kaynaklanmaktadır? A. Mümkün – İmkân B. Derecelilik – İmkân C. Olasılık– İmkân D. Derecelilik – Puslu Kümeler E. Zorunluluk– İmkân "Yarın bir deniz savaşı olacak ve yarın bir deniz savaşı olmayacak” önermesinin doğru olmasının nedeni olan yasa hangisidir? A. Özdeşlik Yasası B. Üçüncü Hâlin Olanaksızlığı C. Kütlenin Korunumu Yasası D. Çelişmezlik Yasası E. Yer Çekimi Yasası Kosanovic’e göre derecelilik ile olasılık aşağıdakilerden hangilerini kullanıyor olmaları sebebiyle benzerdirler? I. Birleşirlik II. Yer Değiştiricilik seafoodplus.infoğıtıcılık A. I ve II B. Hepsi C. Yalnız I D. Yalnız II E. II ve III Klasik ve puslu kümeler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A. Puslu kümeler klasik kümeleri dışlamaz. B. Klasik kümelerde şüpheliliğe yer yoktur. C. Puslu küme teorisi klasik küme teorisinin tam anlamıyla değillenmesidir. D. Puslu kümelerin bazı uygulamaları mevcuttur. E. Klasik kümelere Boole’un, puslu kümelere ise Zadeh’in katkıları olmuştur. "Bu araba muhtemelen (probably) Almanya’da yapılmıştır.” gibi bir ifade aşağıdakilerden hangisini tam olarak içermektedir? A. Şüphelilik B. Alternatif İlişki C. Salt Kesin Olmayış D. Müphemlik E. Belirsizlik Tüm tam sayılar kümesi aşağıdakilerden hangisiyle gösterilir? A. Z B. T C. R D. L E. N Küme ilişkilerinde "X” sembolü aşağıdakilerden hangisini göstermektedir? A. Yasası B. Konuşma Evreni C. Özdeşlik D. Kütle E. Üçüncü Hâl Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri "küme gösterim yöntemleri”ndendir? I. Liste II. Kural III. Üyelik Fonksiyonu A. Hepsi B. Yalnız II C. II ve III D. I ve II E. Yalnız I "A={1, 2, 3,, n}.” şeklinde bir gösterim aşağıdaki gruplardan hangisine girer? A. Kural B. Üyelik Fonksiyonu C. Liste D. Dıştan Bağlılık E. İçten Bağlılık "X üzerindeki puslu bir A kümesinin elemanları içinde en büyük üyelik derecesine sahip olan elemanın üyelik derecesine A’nın …. denir.” ifadesinde boş bırakılan aşağıdakilerden hangisini gelmesi gerekir? A. Şüphelilik B. Salt Kesin Olmayış C. Yükseklik D. Belirsizlik E. Alternatiflik Puslu kümelerde "Dayanak(A)” biçimindeki bir ifade neyi gösterir? A. Puslu bir kümenin sınırlarını B. Puslu bir kümenin bağlantılarını C. Puslu bir kümenin özünü D. Puslu bir kümenin dayanağını E. Puslu bir kümenin çarpımını Puslu kümelerde "Öz(A)” biçimindeki bir ifade neyi gösterir? A. Puslu bir kümenin çarpımını B. Puslu bir kümenin bağlantılarını C. Puslu bir kümenin sınırlarını D. Puslu bir kümenin dayanağını E. Puslu bir kümenin özünü Puslu kümelerde "Sınır(A)={x½0<¦A(x) <1 ve xÎX}” biçimindeki bir ifade neyi gösterir? A. Puslu bir kümenin sınırlarını B. Puslu bir kümenin dayanağını C. Puslu bir kümenin çarpımını D. Puslu bir kümenin bağlantılarını E. Puslu bir kümenin özünü Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri "Sözel değişken ve sözel eşikler konusu” kapsamındadır? I. Daraltma II. Genişletme III.Üyelik Fonksiyonu A. Yalnız II B. Hepsi C. Yalnız I D. I ve II E. II ve III "…….. işlemi, bir puslu kümenin elemanlarının üyelik derecelerinin tümünü aynı oranda arttırır.”Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A. Genişletme B. Konuşma Evreni C. Kütle D. Özdeşlik E. Üçüncü Hâl Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri "Sözel değişken ve sözel eşikler konusu" kapsamındadır? I. Daraltma II. Genişletme III. Üyelik Fonksiyonu A. Hepsi B. Yalnız II C. II ve III D. I ve II E. Yalnız I "Bir kümenin ‘tümleyeni' (complement), önermeler mantığında bir önermenin … karşılık gelir." Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A. Üçüncü Hâl B. Kütle C. Konuşma Evreni D. Değiline E. Özdeşlik Birleşim ve kesişimin klasik kümelerden puslu kümelere genişletilmesinde kullanılan temel işlemler hangileridir? A. Max ve Min B. Üyelik ve Bağlılık C. Puslulaştırma ve Durulaştırma D. Benzerlik ve Farklılık E. Alt Küme ve Üst Küme Aşağıdakilerden hangisi klasik kümelerdeki birleşim ve kesişim işlemlerinin temel özelliklerinden biri değildir? A. Dağıtıcılık B. Çift Tümleme C. Birleşirlik D. Çarpışırlık E. Yer değiştiricilik Aşağıdakilerden hangisi klasik kümelerdeki birleşim ve kesişim işlemlerinin temel özelliklerinden biri değildir? A. Yer değiştiricilik B. Dağıtıcılık C. Belirsizlik D. Çelişmezlik Kanunu E. Çift Tümleme Puslu kümelerde yapılan bir işlemde aşağıdakilerden hangisinin olması gereklidir? I. Noktasallık II. [0,1] Aralığında Olma III. En az 8 Elemanlı Olma A. Yalnız I B. Hepsi C. II ve III D. Yalnız II E. I ve II Aşağıdakilerden hangisi klasik kümelerdeki birleşim ve kesişim işlemlerinin temel özelliklerinden biri değildir? A. Yer değiştiricilik B. Güçsüzlük C. Dağıtıcılık D. Çelişmezlik Kanunu E. Çift Tümleme T normlarında "t" harfi "üç köşeli" anlamında kullanılan hangi terimin kısaltmasıdır? A. triangu B. trianlar C. trian D. tgular E. triangular Aşağıdakilerden hangisi klasik kümelerdeki birleşim ve kesişim işlemlerinin temel özelliklerinden biri değildir? A. Yer değiştiricilik B. Çarpışırlık C. Birleşirlik D. Dağıtıcılık E. Çift Tümleme Bir M işleminin aşağıda gösterilen aksiyomlardan hangisini veya hangilerini gerçeklemesi beklenir? I. Birleşirlik II. Monotonluk seafoodplus.info değiştiricilik A. Hepsi B. Yalnız II C. II ve III D. I ve II E. Yalnız I Bir M işleminin aşağıda gösterilen aksiyomlardan hangisini veya hangilerini gerçeklemesi beklenir? I. Sıfır (0) özdeşliği II. Monotonluk III. Yer değiştiricilik A. Yalnız I B. I ve II C. Yalnız II D. Hepsi E. II ve III "Bir matriste bağıntı taşıyan ilişki biçimleri "….", taşımayanlar ise "…" değerini alırlar."Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A. 1 – 2 B. 1 – 2 C. 0 – 0 D. 1 – 0 E. 2 – 0 A={Ali, Ahmet, Mehmet} ve B={Ayşe, Fatma} klasik kümelerinin kartezyen çarpım kümesi için bir R "kardeşi olma" bağıntısı nasıl gösterilir? A. R(A, B) = {(Ahmet, Ayşe), (Ahmet, Fatma), (Mehmet, Fatma)} B. R(A, B) = {(Ahmet, Ayşe), (Mehmet, Ayşe), (Ahmet, Fatma)} C. R(A, B) = { (Mehmet, Ayşe), (Ahmet, Fatma), (Mehmet, Fatma)} D. R(A, B) = {(Ahmet, Ayşe), (Mehmet, Ayşe), (Ahmet, Fatma), (Mehmet, Fatma)} E. R(A, B) = {(Ahmet, Ayşe), (Mehmet, Ayşe), (Mehmet, Fatma)} A={Ankara, İstanbul} ve B={Kars, Ankara, Sakarya} kümelerinin X kartezyen çarpım kümesinin bağıntısı nasıl gösterilir? A. X=AxB={(Ankara, Sakarya), (İstanbul, Kars), (İstanbul, Ankara), (İstanbul, Sakarya)} B. X=AxB={(Ankara, Kars), (İstanbul, Kars), (İstanbul, Ankara), (İstanbul, Sakarya)} C. X=AxB={(Ankara, Kars), (Ankara, Ankara), (Ankara, Sakarya), (İstanbul, Kars), (İstanbul, Ankara)} D. X=AxB={(Ankara, Kars), (Ankara, Ankara), (Ankara, Sakarya), (İstanbul, Kars), (İstanbul,Ankara), (İstanbul, Sakarya)} E. X=AxB={ (Ankara, Ankara), (Ankara, Sakarya), (İstanbul, Ankara), (İstanbul, Sakarya)} Bir M işleminin aşağıda gösterilen aksiyomlardan hangisini veya hangilerini gerçeklemesi beklenir? I. Sıfır (0) özdeşliği II. Monotonluk III. Yer değiştiricilik A. II ve III B. Yalnız II C. Hepsi D. Yalnız I E. I ve II Yapay zekâ nosyonunun açık bir şekilde ilk kez dile getirilişi ve bir disiplin olarak ortaya çıkışı hangi düşünüre dayandırılmaktadır? A. Aristoteles B. Leibniz C. Wittgenstein D. Heraklitos E. J. McCarty "Bazı araştırmacılara göre yapay zekâya ilişkin tartışmalar dilbilimsel zeminde değerlendirilmelidir." Bu eleştiriler aşağıdakilerden hangisine aittir? A. Uzanıcı Yaklaşım B. Formalist Yaklaşım C. Yazılımcı Yaklaşım D. Psikolojistik Yaklaşım E. Dilbilimci Yaklaşım "Pek çok araştırmacı için ise yapay zekâ çalışmalarının öncelikle mantık ya da matematik gibi biçimsel bir alt yapıya sahip olması gerekmektedir." Bu eleştiriler aşağıdakilerden hangisine aittir? A. Psikolojistik Yaklaşım B. Formalist Yaklaşım C. Dilbilimci Yaklaşım D. Yazılımcı Yaklaşım E. Uzanıcı Yaklaşım Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri yapay zekâya yöneltilen eleştirilerdendir? I. Psikolojistik Yaklaşım II. Dilbilimci Yaklaşım seafoodplus.infoist Yaklaşım A. II ve III B. I ve II C. Hepsi D. Yalnız I E. Yalnız II Aşağıdakilerden hangisi zekânın unsurlarından değildir? A. Yaratıcılık B. İletişim C. Öz Bilgisi D. Belirlenemezlik E. Hedefler ve Planlar Puslu mantık aşağıdaki ülkelerden hangisinde en çok uygulama ve tartışma zeminine sahiptir? A. Namibya B. Japonya C. Mısır D. Çad E. Uganda Zade'nin yılında Fransa'da verdiği "Puslu Mantık" konulu bildirisini eleştiren düşünür kimdir? A. Whitehead B. Russell C. Frege D. Kalman E. McKinsey "Pek çok araştırmacı için ise yapay zekâ çalışmalarının öncelikle mantık ya da matematik gibi biçimsel bir alt yapıya sahip olması gerekmektedir." Bu eleştiriler aşağıdakilerden hangisine aittir? A. Psikolojistik Yaklaşım B. Formalist Yaklaşım C. Uzanıcı Yaklaşım D. Dilbilimci Yaklaşım E. Yazılımcı Yaklaşım Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri puslu mantık savunucularının dünyayı kavrayışımızla ilgili bildirdiği sıfatlardandır? I. Pek çok II. Yavaşça III.Çok Daha Geniş A. Yalnız I B. II ve III C. Hepsi D. Yalnız II E. I ve II Aşağıdakilerden hangisi "Puslu mantığın, geleneksel mantıksal sistemlerin sahip olmadığı özelliklerindendir"? I. Puslu mantıkta doğruluk değerleri doğru, tamamen doğru, çok doğru, aşağı yukarı doğru, çoğunlukla doğru vb. şeklinde adlandırılan puslu kümeler olarak düşünülür. II. Çok değerli mantığı içeren klasik mantıksal sistemler bütün (tümel niceleyici) ve bazı (tikel niceleyici) için iki niceleyici kullanmamıza imkân tanırlar. III. Puslu mantığın geleneksel mantık sistemlerinden bir farkı yoktur. A. Hepsi B. Yalnız II C. Yalnız I D. II ve III E. I ve II Lütfi A. Zade ile Bir Röportaj'da Zade'nin ileriki yıllarda bilgisayarlar ilgili fikri hangi şıkta doğru bir biçimde aktarılmıştır? A. Bilgi mühendisliği bilgisayar biliminden tamamen ayrı bir dal olacaktır. B. Veritabanlarıyla alakalı hiçbir gelişme olmayacaktır. C. Sayısal çözümleme pek çok alanda, özellikle büyük çaplı sistemlerin bilimsel ölçümleri ve simülasyonlar için hiç önemli olmayacaktır. D. Bilgi mühendisliğinin bilgisayar bilimi için önemi ortadan kalkacaktır. E. Sayısal çözümleme pek çok alanda, özellikle büyük çaplı sistemlerin bilimsel ölçümleri ve simülasyonlar için çok önemli olacaktır. Zade'nin yılında Fransa'da verdiği "Puslu Mantık" konulu bildirisini eleştiren düşünür kimdir? A. Russell B. Kalman C. Frege D. Whitehead E. McKinsey Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri yapay zekâya yöneltilen eleştirilerdendir? I. Psikolojistik Yaklaşım II. Dilbilimci Yaklaşım seafoodplus.infoist Yaklaşım A. II ve III B. Hepsi C. I ve II D. Yalnız II E. Yalnız I Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri puslu mantık savunucularının dünyayı kavrayışımızla ilgili bildirdiği sıfatlardandır? I. Pek çok II. Yavaşça III.Çok Daha Geniş A. I ve II B. Hepsi C. Yalnız II D. II ve III E. Yalnız I "Bazı araştırmacılara göre yapay zekâya ilişkin tartışmalar dilbilimsel zeminde değerlendirilmelidir." Bu eleştiriler aşağıdakilerden hangisine aittir? A. Uzanıcı Yaklaşım B. Dilbilimci Yaklaşım C. Formalist Yaklaşım D. Psikolojistik Yaklaşım E. Yazılımcı Yaklaşım ”Tanzimattan Günümüze Türk Düşüncesi” Dersi Hazırlık Soruları: 1. "Batılılaşma" kavramının Osmanlı dönemindeki karşılığı aşağıdakilerden hangisidir? A. Garplılaşma B. Meşrutiyet C. Şarklılaşma D. Tanzimat E. Cumhuriyet 2. Bazı araştırmacılar Batılılaşma kavra­mı yerine kavramını kullanmayı uygun gö­rüyorlarsa da bu kavram, Doğu - Batı farkı olmaksızın bütün toplumlar için geçerli bir harekettir ve farklı toplumla­rın birbirlerinden bazı sosyal ve kültürel müesseseleri alması şeklindeki bir ha­reketi anlatmaktadır. Yukarıdaki boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisinin getiilmesi uygundur? A. Islahat B. İrtica C. Çağdaşlaşma D. Sekülerleşme E. Laiklik 3. Bu dönemdeki Batılılaş­ma faaliyetleri incelendiğinde Garpçıların, siyasî olmaktan oldukça uzak ve temelde fertte yeni bir ahlâk anlayışı gerçekleştirilecek sosyal değişim proje­si ortaya koymuş oldukları görülmüştür. Yukarıda hakkında bilgi verilen dönem aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A. Lale Devri B. Islahat C. Cumhuriyet D. Tanzimat E. II. Meşrutiyet 4. Mümtaz Tur­han'ın Batılılaşma haretketlerini değerlendirdiği eserinin adı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A. Batılılaşma B. Garplılaşmanın Neresindeyiz? C. Çağdaş Türkiye D. İslam Medeniyet- Türk Kültürü E. Türkleşmek,İslamlaşmak, Muasırlaşmak 5. Mus-tafa Sami Efendi'nin Avrupa ve kültü­rünü mutlak bir üstünlük olarak aldığı eseri aşağıdakilerden hangisidir? A. Garp Medeniyeti B. Avrupa Risalesi C. Asrîleşmek D. Batı Notları E. Medeniyet-i Cedîde 6. Çağdaş anlamda millet tanımına giren halkların, yaşadıkları topraklar üzerinde kendi devletlerini kurmaya yönelik faaliyetleri hangi tarihi olaydan sonra hız kazanmıştır? A. Islahat Fermanı B. Fransız İhtilali C. Dünya Savaşı D. Tanzimat Fermanı E. Yüzyıl Savaşları 7. "Ben tebaamın Müslümanını camide, Hıristiyanını kilisede, Mûsevî’sini havrada fark ederim, aralarında başka bir fark yoktur.” Yukarıdaki cümleyi şağıdaki Osmanlı padişahlarından hangisi söylemiştir? A. Yavuz Sultan Selim B. II. Selim C. Fatih Sultan Mehmet D. II. Mahmut E. II. Abdülhamit 8. ’da ilân edilen ve Osmanlı İnsan Hakları Beyannâmesi olarak kabul edilmesi gereken ferman aşağıdakilerden hangisidir? A. Kanun-ı Esâsî B. seafoodplus.infoşrutiyet C. Islahat Fermanı D. Tanzimat Fermanı E. seafoodplus.infoşrutiyet 9. II. Meşrutiyet Dönemi’nde kavramı birtakım derecelere ayrılarak yeni bir izah tarzına gidilmiştir. Böylece nesepte, dinde, vatanda ve insanlıkta olmak üzere dört çeşit belirlenerek Osmanlı gayri müslimleriyle üçüncü ve dördüncü derecelerde söz konusu olduğu savunulmuştur. Yukarıdaki boşluklara getirilmesi uygun olan kavram aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A. Eşitlik B. Bağlılık C. Benzerlik D. Özgürlük E. Uhuvvet "II. Abdülhamit Dönemi’nde basın hayatında padişaha yakın isimlerden , Osmanlıcılığı devletin bekası için hâlâ en emin yol olarak savunmaya devam etmiştir. Yukarıdaki boşluğa aşağıdaki isimlerden hangisinin getirilmesi uygundur? A. Ahmed Midhat Efendi B. Rıza Tevfik C. Prens Sabahaddin D. Bahâ Tevfik E. Celâl Nuri Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat'tan sonra Müslüman unsur üzerinde en geç etki etmiş akımdır? A. Batıcılık B. Osmanlıcılık C. Türkçülük D. Panislamizm E. İslamcılık Üç Tarz-ı Siyaset aşağıdaki yazarlardan hangisinin eseridir? A. Mehmet Emin Yurdakul B. Ziya Gökalp C. Yusuf Akçura D. Halide Edip Adıvar E. Ahmet Ağaoğlu Aşağıdaki yazarlardan hangisi Türkçülüğün edebî, siyasî ya da entelektüel gelişiminde rol oynamamıştır? A. Said Halim Paşa B. Ziya Gökalp C. Ömer Seyfettin D. Gaspıralı İsmail E. Yusuf Akçura Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Türkçülüğü sosyolojik bir çerçevede ele almıştır? A. Ziya Gökalp B. Recâizâde Mahmut Ekrem C. Abdullah Cevdet D. Baha Tevfik E. Celal Nuri "Kültürel Türkçülük" aşağıdaki padişahlardan hangisinin döneminde önem kazanmıştır. A. II. Mahmut B. II. Abdülhamit C. IV. Murat D. Fatih Sultan Mehmet E. III. Selim İslamcılık fikri Osmanlı aydınları tarafından ilk kez ne zaman dile getirilmeye ve tartışılmaya başlanmıştır? A. XVII. yüzyılın başlarından itibaren B. Birinci Dünya Savaşı'ndan itibaren C. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren D. İstanbul'un fethinden itibaren E. İstiklal Savaşı'ndan itibaren "İslamlaşmak, İslamiyet’in inanç, ahlak, yaşayış ve siyasete ait esaslarının tam olarak uygulanması demektir." Yukarıdaki "İslamlaşma" tanımı aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir? A. Said Halim Paşa B. Nâmık Kemal C. Ziya Gökalp D. Şinâsî E. Beşir Fuat Aşağıdakilerden hangisi son dönem Osmanlı'daki İslamcıların cevap aradıkları başlıca sorulardan değildir? A. İslâm dünyasının niçin geri kaldığı ve bundan nasıl kurtulabileceği. B. Batı’nın üstün duruma gelmesinde etken olan değerlerin neler olduğu. C. Büyük günah işleyen kişinin durumu. D. Akıl-nakil ilişkisinin mahiyeti. E. İslâm dininin nasıl bir yönetim, hukuk ve iktisat düzeni öngördüğü "Meşveret" kelimesini demokrasiye yakın bir anlamda ilk kullanan düşünür kimdir? A. Celal Nuri B. Tunuslu Hareddin Paşa C. Said Nursî D. Ziya Paşa E. Ali Suâvî İslamcılar "kânûn-ı ilâhî", "şeriatın fezlekesi" ve "şerîat-ı garrâ-yı Muhammediyye’den muktebes” gibi tanımlamaları aşağıdakilerden hangisi için yapmışlardır? A. Meşrûtiyet B. Meşrûtiyet C. Kânûn-ı Esâsî D. Islahat Fermanı E. Tanzimat Fermanı Nâmık Kemal'in çıkardığı İbret gazetesinde aşağıdaki düşüncelerden hangisi işlenmiştir? A. Meşveret usûlü B. Islahât düşüncesi C. Hümanizm düşüncesi D. Rönesans düşüncesi E. Mutlakî rejim Osmanlı son döneminde "istibdat" kelimesi aşağıdaki kelimelerden hangisinin karşılığı olarak kullanılmıştır? A. Despotizm B. Demokrasi C. Özgürlük D. Reform E. Vatanseverlik Osmanlı'da anayasacı hareketin gelişmesini sağlayan iki ana etken aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A. Genç Osmanlılar- Balkan uluşçuluğu B. Türkçülük akımı- Birinci Dünya Savaşı C. Ahmet Cevdet Paşa- Islahat Fermanı D. İslamcılık- İstiklal Savaşı E. II. Meşrutiyet- II. Abdülhamit Aşağıda Yeni Osmanlılar hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Yeni Osmanlıların siyasî fikirleri daha çok anayasal monarşi etrafında toplanmıştır. B. Yeni Osmanlılar bürokrasinin üst katmanlarına karşı direnişe geçen memur topluluğudur. C. Yeni Osmanlılar içinde Balkan uluslarından ve imparatorluğun diğer bölgelerinden de üyeler vardı. D. Yeni Osmanlılar Sultan Abdülaziz döneminin muhalif kuşağıdır. E. Yeni Osmanlıların düşünceleri tek bir ideoloji ile açıklanamaz. Aşağıdaki filozoflardan hangisi Mustafa Reşid Paşa'ya yazdığı mektubunda "İslam dininin gerçeklik anlayışının Osmanlı'yı doğrudan pozitif din evresine geçirebileceğini" savunmuştur? A. Sigmund Freud B. Aguste Comte C. Karl Marx D. Ernest Renan E. William James Aşağıdakilerden "Muhâverât-ı hikemiye" başlığıyla Batıdan felsefî diyaloglar tercüme etmiştir? A. Münif Paşa B. Ziya Paşa C. Namık Kemal D. Baha Tevfik E. Abdullah Cevdet Çıkardığı Dağarcık adlı dergide Lamarck transformizmine dayanarak insanın bir maymun türü olduğunu ileri süren düşünür aşağıdakilerden hangisidir? A. Rıza Tevfik B. Ahmet Midhat Efendi C. Celal Nûrî D. Beşir Fuad E. Şehbenderzâde Aşağıda Münif Paşa ve Ali Suâvî hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Ali Suâvî Pre-Sokratik felsefe tarihine dair bir yazı dizisi kaleme almıştır. B. Ali Suâvî Yeni Osmanlılardan Namık Kemal'in takipçisidir. C. Münif Paşa Batı kültürü ve felsefeleri konusunda aktarmacı iken Ali Suâvî kuşkucu ve seçmecidir. D. Ali Suâvî yalnızca Batılı filozoflardan tercümeler yapmıştır. E. Münif Paşa Tarih-i hükemâ-yı Yunan isimli bir felsefe tarihi kaleme almıştır. Aşağıdaki düşünürlerden hangisi pozitivist-materyalist felsefelere karşı çıkmıştır? A. Baha Tevfik B. Celal Nuri C. Şehbenderzâde D. Beşir Fuad E. Abdullah Cevdet Ali Suâvî aşağıdaki gazete ve dergilerin hangisinde yazı neşretmemiştir? A. Hürriyet B. Sırât-ı Müstakim C. Ceride-i Havâdis D. Tasvîr-i Efkâr E. Muhbir Ali Suâvî aşağıdaki yazılarından hangisinde "mutlakiyet" yerine "usul-i meşveret"i savunur? A. Türk B. Lisan ve Hatt-ı Türkî C. Zamane Hutbesi D. Yarım Fakih Din Yıkar E. Demokrasi Lisan ve Hatt-ı Türkî isimli bir makale ele alarak Türkçe'nin dünyanın en eski ve mükemmel dilleri arasında yer aldığını söyleyen ve "Osmanlıca" kavramının siyasî bir içerik taşıdığını ileri süren düşünür aşağıdakilerden hangisidir? A. Ziya Paşa B. Münif Paşa C. Namık Kemal D. Ali Suâvî E. Mehmed Akif Devlet idaresinde din ile dünya işlerinin birbirinden tamamen ayrılması gerektiğini ve dolayısıyla laikliği savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir? A. Ali Suâvî B. Abdullah Cevdet C. Elmalılı Hamdi Yazır D. Namık Kemal E. İsmail Fennî Ertuğrul Ali Suâvî ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Hilâfetin ne muhafazasına ne de yıkılmasına taraftardır. B. Jön Türkler tarafından millî bir kahraman olarak benimsenmiştir. C. Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin diğer üyeleri ile uyum içinde çalışmıştır. D. Gençlik yıllarında camilerde halka ateşli vaazlar vermiştir. E. Osmanlılar’daki devlet yönetiminin şer‘î esaslara dayanmadığını öne sürerek hilâfet müessesesine karşı çıkmıştır. Aşağıdaki yazarlardan hangisinin Namık Kemal üzerinde şiir, tasavvuf, içttimâî meseleler gibi konularda önemli etkisi olmuştur? A. Leskofçalı Galip B. Ziyâ Paşa C. Ahmed Midhat Efendi D. Ali Suâvî E. Ebüzziyâ Tevfik Aşağıdakilerden hangisi Namık Kemal'in ilk tiyatro eseridir? A. Vatan Yahut Silistre B. Kara Bela C. İntibah D. Gülnihal E. Zavallı Çocuk Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Tasvîr-i Efkâr gazetesindeki yazılarında ilk defa kadınların okutulması meselesini ele almıştır? A. Ali Suâvî B. Emrullah Efendi C. Ziya Paşa D. Namık Kemal E. Mehmed Akif Aşağıdakilerden hangisi Namık Kemal'in, fikirlerini en çok benimsediği Batılı düşünürdür? A. Montesquie B. Rousseau C. Montaigne D. Diderot E. Voltaire Aşağıdaki düşünürlerden hangisi fennî ve felsefî bilgileri arttırmak amacıyla "Teceddüd-i İlmî ve Felsefî Kütüphanesi"ni kurmuştur? A. Celal Nuri B. Abdullah Cevdet C. Namık Kemal D. Baha Tevfik E. Rıza Tevfik Aşağıda verilen Bahâ Tevfik ile ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Daha çok materyalist felsefeyi savunan yazılar kaleme almıştır B. Maddeciliği eleştirdiği için Şehbenderzade'ye karşı yazılar kaleme almıştır. C. Teceddüd-ü ilmi ve felsefi kütüphanesini kurmuştur. D. Rehber-i İttihad-ı Osmanî Mektebinde felsefe hocalığı yapmıştır. E. Türkçülük konusunda Ziya Gökalp'in fikirlerini devam ettirmiştir. Baha Tevfik'in ahlak anlayışını aşağıdaki kavramlardan hangisi en iyi ifade eder? A. Pragmatizm B. Utiliteryanizm C. Pozitivizm D. İmmoralizm E. Pluralizm Aşağıdakilerden hangisi Bahâ Tevfik'in felsefe meselelerinde en fazla üzerinde durduğu konular arasında yer alır? A. Ahlak-Siyaset B. Sanat- Varlık C. Mantık- Ahlak D. Bilgi- Varlık E. Mantık - Bilgi Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Baha Tevfik'in fikirlerine karşı reddiye yazmamıştır? A. Şehbenderzde B. Abdullah Cevdet C. Harputizâde D. İsmail Fennî E. İsmail Ferid Aşağıdaki düşünürlerden hangisi nesir hayatında önemli bir yeri olan haftalık "Hikmet" dergisini çıkarmıştır? A. Şehbenderzâde B. İsmail Fennî C. Ahmet Nâim D. Bahâ Tevfik E. İzmirli İsmail Hakkı Aşağıda verilenlerden hangisi Şehbenderzâde'nin iç huzurunu arayan bir gencin manevi seyahatini anlatan felsefi romanıdır? A. Akvâm-ı Cihan B. Amâk-ı Hayal C. İlm-i Ahval-i Ruh D. Vay Kız Bekçiyi Seviyor E. İstibdâtın Vahşetleri Yahut Bir Fedainin Ölümü Aşağıdaki kavramlardan hangisi Şehbendezâde'nin fikirleri için kullandığı yöntemlerden biridir? A. Pragmatizm B. Enerjitizm C. Eklektizm D. Materyalizm E. Naturalizm Aşağıda Şehbenderzâde ile ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A. Toplumun gelenek ve göreneklerinin geride bırakan bir modernleşme anlayışını sürdürür. B. "Ne taassup ne de kötü taklit" sloganını benimseyerek dini duygularla ilmi prensipleri bağdaştırmayı savunur. C. Batı toplumu hem maddi hem de manevi anlamda mükemmel bir toplumdur. D. Batı kültürünü olduğu gibi içselleştirmeyi savunur. E. Baha Tevfik ile birlikte materyalist felsefeyi desteklemiştir. Şehbenderzade materyalist felsefeyi eleştirirken hangi Batılı filozoftan etkilenmiştir? A. Henri Poincare B. Gabriel Marcel C. Henri Bergson D. William James E. J. Stuart Mill "Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muâsırlaşmak" eseriyle hars, medeniyet, Türklük gibi kavramlara vurgu yapan düşünür aşağıdakilerden hangisidir? A. Ziya Gökalp B. Namık Kemal C. Mehmet Emin Yurdakul D. Ali Canip Yöntem E. Prens Sabahattin Aşağıdakilerden hangisi Ziya Gökalp'in eserleri arasında yer almaz? A. Altın Işık B. Vatan Yahut Silistre C. İlm-i İçtima D. Yeni Hayat E. Türkçülüğün Esasları Aşağıdakilerin hangisinde Ziya Gökalp ve düşünceleriyle ilgili yanlış bilgi verilmiştir? A. Auguste Comte'un üç hâl kanununu sosyolojide yöntem olarak uyguladı. B. Hars, mefkure gibi kavramları Türkçeye kazandırdı. C. Kültürün milli bir kavram olduğunu savundu. D. Dini değerin bütün manevi kıymetleri cami olduğunu dile getirdi. E. Milli edebiyat akımı içinde yer alarak dilde sadeleşmeyi savundu. Ziya Gökalp'in kültür ve medeniyete dair görüşleri aşağıdakilerin hangisinde yanlış verilmiştir? A. Kültür elemanları tabi, medeniyetin elemanları sunidir. B. Kültür bir millete mahsus karakteristik özellikler taşır. C. Medeniyet milletlerce ortak içtimai tanımların paylaşılmasıdır. D. Kültür bir milletin dini, ahlaki ve estetik gibi değerlerinin sentezidir. E. Medeniyet kendiliğinden (spontane) oluşmuştur. Aaşağıdakilerden hangisi Ziya Gökalp'in sosyolojisine önemli etkilerde bulunmuştur? A. K. Marx B. seafoodplus.infoim C. W. Pareto D. Le Play E. Spencer Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Darülfunun Edebiyat Fakültesinde fıkıh, mantık, ruhiyat ve ahlak müderrisliği yapmıştır? A. Şehbenderzâde B. Babanzâde Ahmet Naim C. Celal Nuri D. Bahâ Tevfik E. İsmail Fennî Aşağıda Babanzâde Ahmet Naim ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A. Doğu-Batı kültürünü tam anlamıyla içselleştirmiştir. B. Arapça, Farsça ve Fransızca lisanlarını iyi derecede bilmektedir. C. Maddeciliğe ve belli bir hizbe bağlılık gösterenlere karşı çıkmıştır. D. İlmî terimlere dokunulmadan Türkçenin arındırılmasını ve üslubun sadeleştirilmesini savunmuştur. E. Kavmiyet ve asabiyet davası gütmüştür. Babanzade Ahmet Naim felsefe alanında değerli bir mütercim olduğunu aşağıdaki hangi kitabın tercümesiyle ispat etmiştir? A. Bedâyiu'l-Arab B. Ahlak-ı İslamiyyenin Esasları C. İlmü'n-nefs D. Tecrîd-i Sarih E. İlm-i Mantık Babanzâde Ahmet Naim yazı hayatına "Bedayi-ul Arab" başlıklı tercümeleriyle aşağıdaki dergilerin hangisinde başlamıştır? A. Servet-i Fünûn B. Tasvîr-i Efkar C. Sırat-ı Müstakim D. Volkan E. Sebîllü'r-reşad Aşağıdaki düşünürlerden hangisi son Osmanlı Meclis-i Mebusân'ının aldığı Misak-ı Milli kararlarının müsveddesini kaleme almıştır ? A. Şehbenderzâde B. Celâl Nuri C. Bahâ Tevfik D. Abdullah Cevdet E. Babanzâde Ahmet Naim Celâl Nuri'nin "Türkler tarafından gerçekleştirilen akınlar sırasında insanlar kılıçtan geçirilmiş, servetler yağma edilerek medeniyet eserleri tahrip edilmiştir" şeklindeki görüşüne karşı bazı yazarlar bir araya gelerek aşağıdakilerden hangisini yayınlamıştır? A. Şikayetnâme B. Protestonâme C. Bildiri D. Zeyl E. Hâşiye Aşağıdakilerden hangisi Celâl Nuri'nin eserlerinden biri değildir? A. Kutup Muhâsebeleri B. İttihâd-ı İslam C. Kadınlarımız D. Taç Giyen Millet E. A'mak-ı Hayal Aşağıdakilerden hangisi Celâl Nuri'nin kadının sosyal ve hukuki durumu hakkında benimsediği anlayışı ifade eder? A. Batıcılık B. Türkçülük C. Doğuculuk D. İslamcılık E. Osmanlıcılık Aşağıdakilerden hangisi Celâl Nuri'nin çıkardığı dergilerden biridir? A. Sırât-ı Müstakim B. Servet-i Fünûn C. İctihad D. Tasvîr-i Efkar E. Âtî Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Le Play sosyoloji ekolünün Türkiye'deki temsilcilerindendir ? A. Rıza Tevfik B. Ziya Gökalp C. Abdullah Cevdet D. Namık Kemal E. Prens Sabahattin 2. Aşağıdaki akımlardan hangisi Prens Sabahaddin'in fikirlerine kaynaklık etmiştir ? A. Sosyalizm B. Faşizm C. Liberalizm D. Kapitalizm E. Komünizm Aşağıdakilerden hangisi Prens Sabahaddin'in adem-i merkeziyetçiliği savunduğu en önemli eserlerinden biridir? A. İlm-i Ahvâl-i Ruh B. Toplum Sözleşmesi C. Kızıl Elma D. Türkçülüğün Esasları E. Türkiye Nasıl Kurtulabilir? Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Türk kültür ve edebiyat tarihinde "feylesof" lakabıyla tanınmaktadır? A. Rıza Tevfik Bölükbaşı B. Ziya Gökalp C. Celâl Nuri D. Nâmık Kemal E. Prens Sabahaddin Aşağıdakilerden hangisi Rıza Tevfik'in eserlerinden biridir ? A. Harap Mabed B. Perviz C. Türkiye Nasıl Kurtulabilir? D. Vatan Yahut Silistre E. A'mak-ı Hayal ”Zihin Felsefesi” Dersi Hazırlık Soruları: 1. Zihin felsefesinde ilgilenilen temel konulardan biri ikiliğidir. Yukarıdaki boşluğu doğru şekilde tamamlayan seçeneği bulunuz? A. Töz-ilinek B. Yargı-kavram C. Zihin-beden D. Görünüş-gerçek 2. Aşağıdakilerden hangisinin bilinme tarzı diğerlerinden farklıdır? A. Türkiye’nin en yüksek dağı B. Final sınavlarının tarihi C. Acıkma D. Ay’ın kraterleri 3. Aşağıdakilerden hangisi zihinsel felsefesinin araştırdığı konular arasında yer almaz? A. Zihin durumları B. Bilinç C. Bilinç yaşantısı D. Görmenin fizyolojisi 4. Aşağıdaki sorulardan hangisi zihin felsefesinde sorulabilecek sorulardan biri değildir? A. Bilinç nedir? B. Beden zihni nasıl üretir? C. En hızlı bilgisayar saniyede kaç işlem yapar? D. Makinalar düşünebilir mi? 5. Aşağıdakilerden hangisi beden ile zihin arasındaki karşıtlıklardan biri değildir? A. Kişiden kişiye değişmeleri B. Somutluk durumları C. Bilinme tarzlarının farklı olması D. Nesnelerinin farklı olması 6. Descartes’a göre bir töz olan zihnin ayırt edici özelliği dır/dir. Yukarıdaki boşluğu doğru şekilde tamamlayan seçeneği bulunuz? A. var olması B. düşünmesi C. bölünmesi D. yer kaplaması 7. Descartes’ın zihinsel töz ile cisimle ayrımını koruyan ancak aradaki nedensel etkileşimi benimsemeyen ikicilik türü ise dir/tir. Yukarıdaki boşluğu doğru şekilde tamamlayan seçeneği bulunuz? A. epifenomalizm B. paralelcilik C. demetçilik D. özellik 8. Aşağıdaki filozoflardan hangisi demet ikiciliğini savunmuştur? A. Kant B. Hume C. Descartes D. Platon 9. Aşağıdaki filozoflardan hangisi ara-nedenci ikiciliği savunmuştur? A. Malebranche B. Hume C. Platon D. Locke Aşağıdaki filozoflardan hangisi paralel ikiciliği savunmuştur? A. Malebranche B. Leibniz C. Platon D. Locke Zihin durumlarının belli tutumları sergileme eğiliminden kaynaklandığını ileri süren görüş hangisidir? A. Fizikselcilik B. Davranışçılık C. İkicilik D. Ara-nedencilik Aşağıdakilerden hangisi davranışçılık kuramıyla ilgili görüşler ileri sürmüştür? A. Spinoza B. Ryle C. Kant D. Turing Aşağıdakilerden hangisi Ryle’ın Descartes’ın zhin-beden ikiciliğini nitelemek için kullandığı benzetmedir? A. Makina Kafa B. Zihindeki Hayalet C. Hayalet Kafa D. Makinedeki Hayalet Davranışçılığa göre aşağıdakilerden hangisi zihin durumlarının aydınlatılmasına aracılık eder? A. Düşler B. Davranışlar C. Beğeniler D. Hayaller Aşağıdakilerden hangisi Ryle zihin durumlarını çözümlemesinin temelidir? A. Deneyim B. Zihin durumlarının kökeni C. Zihin durumlarının fizik yapısı D. Zihin durumları hakkındaki terimlerin anlamları Fizikselcilik açısında kaç tür tözden söz edilir? A. Çok sayıda B. 2 C. 1 D. 3 Aşağıdakilerden hangisi fizikselciliğin diğer adıdır? A. Davranışçılık B. İkicilik C. İndirgemeci maddecilik D. Epifenomalizm Aşağıdakilerden hangisi fizikselciliğin bir özelliğidir? A. Zihinsel süreçleri açıklamaz. B. A priori bir kuramdır. C. Ryle ileri sürmüştür. D. A posteriori bir kuramdır. Aşağıdakilerden hangisi bir fizikselcilik türü değildir? A. Türdeş özdeşliği B. Örnek özdeşliği C. İkicilik D. Aykırı tekçilik Aşağıdakilerden hangisi bir tiptir? A. Zihnimdeki Beethoven’ın 5. senfonisi B. Radyoda çalan Beethoven’ın 5. senfonisi C. Beethoven’ın 5. senfonisi D. Piyanoda çalınan Beethoven’ın 5. senfonisi Aşağıdakilerden hangisi elemeci maddeciliğin karşısında olduğu görüştür? A. Nörobilim çalışmalarının sonuçlarına dayalı yaklaşımlar B. Halk psikolojisine karşı olmak C. Zihin durumlarına yönelik ortak duyu temelli açıklamalar. D. Zihni deneylenebilir süreçler üzerinden ele almak. Aşağıdakilerden hangisi halk psikolojisinin temelidir? A. İmgelem B. Ortak duyu C. Akıl D. Nörobilim bir kimseyi bir önermeye bağlayan zihinsel durumdur. Yukarında boşluğu dolduracak uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir. A. Önermesel tutum B. Bilinç C. İç görü D. Yönelim Aşağıdakilerden hangisi elemeci maddeciliği destekleyen durumlardan biridir? A. İşlevselcilik B. Ortak duyuya dayalı zihin durumları C. Bilimsel gelişmeler D. İkicilik Aşağıdakilerden hangisi elemeci maddeciliği savunan bir düşünürdür? A. Descartes B. Gilbert Ryle C. Paul Churchland D. Husserl Aşağıdakilerden hangisi işlevselciliğin çıkış noktasıdır? A. Sinir iletiminin yapısı B. Bir zihin durumunun işlevi C. Beynin fizyolojisi D. Sinir hücrelerinin yapısı Aşağıdakilerden hangisi bir işlevselci değildir? A. David Lewis B. Bertrand Russell C. Jerry Fodor D. Hilary Putnam "Van kedisi, Siyam kedisi ve Ankara kedisi” ifadesinde kaç tip kaç örnekleme bulunur? A. 3 tip, 1 örnekleme B. 3 tip, 3 örnekleme C. 2 tip, 3 örnekleme D. 1 tip, 3 örnekleme Aşağıdakilerden hangisi fare kapanı benzetmesine ilişkin işlevselciliğin savunduğu görüştür? A. Fare kapanı zihinsel bir tiptir, zihinsel bir örnekleme değildir. B. Fare kapanı işlevsel bir örneklemedir, fiziksel bir tip değildir. C. Fare kapanı işlevsel bir tiptir, fiziksel bir tip değildir. D. Fare kapanı işlevsel bir tiptir, fiziksel bir örnekleme değildir. Aşağıdakilerden hangisi ters çevrilmiş renk tayfı argümanının sonucudur? A. Hem işlevselcilik hem de özdeşlik geçerlidir. B. İşlevselcilik geçersizdir. C. İşlevselcilik geçerlidir D. Özdeşlik geçerlidir Aşağıdakilerden hangisi qualianın tanımıdır? A. Bir deneyimin öznel yanı B. Bir deneyimin içeriği C. Bir deneyimin nesnel yanı D. Bir deneyimin biçimi Aşağıdakilerden hangisi bir deneyimin fenomenal yönüne karşılık gelir? A. Biçimi B. Öznel farkındalık C. Mantıksal yapısı D. İçeriği Aşağıdakilerden hangisi bir qualia örneği değildir? A. Paralel açılar B. Acı çekme C. Akla gelen bir fikir D. Kahvenin kokusunu Aşağıdakilerden hangisi qualiayla ilgili olamaz? A. Çocukluğumdaki elma şekeri tasarımı B. Sanatsal imge C. Kırmızı algısı D. Pi sayısı Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Deneyimin bana özgü yanları bulunur. B. Bir zihin durumunun fiziksel olarak bütünüyle bilinmesi qualiayı açıklamaya yetmez. C. Kokladığım çiçeğe ilişkin deneyimimi tıpatıp bir başkasına yaşatamam. D. Bir yarasa gibi deneyimleyebilirim. Bilinçle ilgili aşağıdakiler ifadelerden hangisi yanlıştır? A. Her canlının bilinç düzeyi farklıdır. B. Herkesin uzlaşabileceği geçerli bir bilinç tanımına ulaşılabilir. C. Bilinçle ilgili tanım yapmak zordur. D. Farklı bilim dallarında farklı bilinç tanımları yapılır. Bilincin bilinmezliği için söylenenlerden hangisi doğrudur? A. Bilincin bilinmezliği insanın bilişsel yetilerindeki noksanlıktan kaynaklanır. B. Bilme edimi ile bilinen içerik arasındaki ilişkiyi kuramamasından kaynaklanır. C. Kişinin bir bütün olarak içinde yaşadığı dünyaya ilişkin farkındalık eksikliğinden kaynaklanır. D. Zihinsel yaşamın geçmiş duyumları, algıları, bilgileri bellekte tutma yeteneğinin gelişmemiş olmasından kaynaklanır. Bilinç karşısında kuşkucu tutum alan düşünürlerin bilinç konusundaki tavırları nedir? A. Bilinç kavramı çözümlenirse gündelik yaşam akışının bozulacağını düşünürler. B. Bilinci büyülü hatta doğaüstü bir şey olarak görürler. C. Bilinç üzerine tartışmanın, bilimsel etkinliğe kuşku düşüreceğini iddia ederler. D. Bilicin gizemli doğasının çözümlenmesini korkuyla karşılarlar. Aşağıdaki isimlerden hangisi katı ya da ılımlı doğalcılardan değildir? A. Daniel Dennett B. Owen Flanagan C. Georg Simmel D. Paul Churchland İçe bakış yönteminin hedefi nedir? A. İçe bakış yönteminin hedefi insan davranışını önceden kestirebilmektir. B. İçe bakış yönteminin hedefi insan zihnini kontrol etme ve yönlendirmedir. C. İçe bakış yönteminin hedefi zihni oluşturan elementlerin eksiksiz bir tablosunu oluşturmaktır. D. İçe bakış yönteminin hedefi bellek, düşünme ve algılama gibi zihinsel süreçlerin bilinç düzeyine etkisini çözümlemektir. Aşağıdakilerden hangisi zihin felsefesi kapsamında bir soru olabilir? A. Bilinçli bir makina insan varlığını tartışmaya açar mı? B. Makinalar insan zihnini okuyabilir mi? C. Bilinçli bir makina olanaklı mıdır? D. İnsanın zihinsel süreçleri makinalarca düzenlenebilir mi? Alan Turing'in bir makinanın düşünüp düşünemediğini ortaya koyabilmenin olanaklı olup olmadığı görüşünü ele aldığı çalışması hangisidir? A. Düşünen makina B. Bilgisayar ve insan zihni C. Hesaplayan makina ve zekâ D. Yapay zekâ Turing testi neyi ölçer? A. Bir makinanın bilinçli sayılıp sayılamayacağını B. Bir makinanın ruhunun olup olmadığını C. Bir makinanın dil kullanımını D. Bir makinanın hafızasını Turing testinde belirli bir başarı sağlayan zekâ robotunun özellikleri nelerdir? A. 13 yaşında bir çocuk B. 7 yaşında bir çocuk C. 30 yaşında bir bilgisayar mühendisi D. 18 yaşında hukuk okuyan bir öğrenci İnsan gibi düşünebilen bir yapay zekânın tüm verimliliğiyle çalışabilmesi için Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki boşluğu en uygun şekilde tamamlar? A. Bilincin kaynağı tartışmalarının sona ermesi gerekir. B. Aşılması gereken pek çok engel bulunur. C. Organik olması gerekir. D. Sürekli çalışan bir makina henüz yapılamamıştır. Aşağıdakilerden hangisi Eliza programında programın takındığı roldür? A. Eliza programında, program bir öğretmen olarak sohbet edilir. B. Eliza programında, program bir genç olarak sohbet edilir. C. Eliza programında, program bir doktor olarak sohbet edilir. D. Eliza programında, program bir avukat olarak sohbet edilir. Algoritma nedir? A. Soyut kavramlara yönelik iddia süreçleri B. Bir tür iş akış çizelgesi C. Yazılım patenti D. Programlama dili Algoritma ifadesini ilk kullanan düşünür aşağıdakilerden hangisidir? A. Cafer Nureddin Ebu İshak el-Batruci el-İşbili B. Muhammed el Buhari C. Ebu Musa Câbir bin Hayyan D. Ebu Cafer Muhammed İbn-i Musa El Harezmî Çin odası deneyi neyi ölçer? A. Yapay zekâların konuşma (ifade) edimlerini B. Yapay zekâların anlama edimlerini C. Yapay zekâların düşünme edimlerini D. Yapay zekâların genel tutumlarını "Çin Odası" deneyi nasıl çalışır? A. Kapalı bir odada hoparlörlerden Çince kelimeler dinletildikten sonra verilen yazı kartlarıyla duyulan kelimelerin eşleşmesi beklenir. B. Kapalı bir odada bilgisayar ekranında Çince yazı karakterleri gösterildikten sonra anlamlı cümleler yazılır. C. Bir odada delikten gelen bir kart parçası üzerindeki Çince karakter kitapta bulunan karakterle eşleştirilir. D. Bir odada Çince konuşan yapay zekâ belli komutlar vererek, kişiyi komutlar doğrultusunda yönlendirmeye çalışır. Aşağıdakilerden hangisi ‘ben' konusunda fikir üreten filozoflardan biri değildir? A. Locke B. Hume C. Wittgenstein D. Kripke Aşağıdakilerden hangisinin öz bilinçle ilgili olduğu söylenemez? A. Öz bilinç, güçlü yanlarını ve sınırlarını bilmektir. B. Öz bilinç kendinin farkında olma durumudur. C. Öz bilinç bir başkasına açıktır. D. Öz bilinç, kendi duygularını okuyup etkilerini fark etmektir. Aşağıdaki filozoflardan hangisi ‘ben'i düşünen töz olarak açıklar? A. Kant B. Hume C. Locke D. Descartes Aşağıdaki filozoflardan hangisi ‘ben'i, deneyimlerin bir demeti olarak açıklar? A. Descartes B. Locke C. Kant D. Hume Aşağıdaki filozoflardan hangisi ‘ben'i özdeşliği sağlayan bir aracı olarak açıklar? A. Descartes B. Locke C. Hume D. Kant İki şey arasında nitelik özdeşliğinin olması ne anlama gelir? A. İki şeyin birbirinin devamı olması B. İki şeyin birbirine kısmen benzemesi C. İki şeyin birbirine tam benzemesi D. İki şeyin birbirinden türemesi Sayısal özdeşlik kaç nesneye ilişkindir? A. 3 B. 4 C. 1 D. 2 Bernad Williams'a göre bir kişinin özdeşliğini ne sağlar? A. Parmak izi B. Fiziksel sürekliliği C. Onu görenler D. Retinası İndirgemecilik kişisel özdeşliği nasıl ele alır? A. Benzetim üzerinden B. Özdeşliği yok sayarak C. Ögelerine ayırarak D. Özdeşliği elde edilemez kabul ederek Aşağıdakilerden hangisi kişisel özdeşliğin fiziksel süreklilikle sağlanmasına karşı çıkar? A. Patricia Churchland B. Paul Churchland C. Sydney Shoemaker D. Daniel Dennett Aşağıdakilerden hangisi öteki zihinler sorunuyla ilgilenmiş bir filzoftur? A. Hume B. Carnap C. Wittgenstein D. Platon Aşağıdakilerden hangisinin bilgisini doğrudan bilemem? A. Sevinç B. Acı C. Kuşku D. Öteki zihinler Kendim dışındaki kimselerin de olduğunu gerekçelendirmenin en iyi yolunun, bu kabulün başkalarının davranışlarını aydınlatmak için en uygun açıklama olduğudur. Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki boşluğu doldurmak için en uygundur? A. Aklı B. Zihinleri C. Bedenleri D. Duyarlığı uyarınca başka insanların da benim gibi insan olduğu göz önünde tutulur. Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki boşluğu doldurmak için en uygundur? A. Akıl B. Zihin C. Kant D. Benzetime dayalı kanıt Aşağıdaki kavramlardan hangisi öteki zihinler sorunun kaynağıdır? A. Beden-zihin etkileşimi B. Zihinsel durumların herkese açık oluşu C. Kendi zihnimi doğrudan bilme D. Beynin kimyasal yapısı Aşağıdakilerden hangisi yönelimselliğe yaygın anlamını kazandırmıştır? A. Rene Descartes B. Gottlob Frege C. Franz Brentano D. Immanuel Kant Aşağıdakilerden hangisi yönelimselliğin önemli bir yanıdır? A. Bedenin zihin üzerindeki etkisini açıklamak B. Zihin bütünlüğünü sağlamak C. Zihin durumlarını beden durumlarına indirgemek D. Zihin-beden ayrımını sağlamak Aşağıdakilerden hangisi Russell açısından tanışıklık yoluyla bilgidir? A. Çelişmezlik ilkesi B. Tümeller C. Duyu verileri D. Thales bağıntısı Yönelimsellikle ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi doğrudur? A. Yönelimsel durumlar hissedilen şeyler ile düşünenler arasında bağıntıdır. B. Yönelimsel durumlar, var olmayan şeyler hakkında olamaz. C. Yönelimsel durumlar düşünülen şeyler ile düşünenler arasında bağıntıdır. D. Yönelimsel durumlar, var olmayan şeyler hakkında olabilir. Aşağıdakilerden hangisi önermesel tutum terimini kullanan ilk filozoftur? A. Kant B. Levinas C. Russell D. Frege

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.