Toutes les pieces
MCZ, Cadel, FREEPOINT, RED
d'origine constructeur
Sa m'interesse
Nous contactez
Toutes les pieces
MCZ
d'origine constructeur
Sa m'interesse !
Envoie fiable chez vous ou en point relais
Garantie de 1 an
Tous les paiements sont sécurisés et approuvés.
Pour tous informations.
Tous nos produits sont d'origine constructeur. Voici nos principales catégorie
Hz. Mevlana sözleri akıllarda yer etmiş ve günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Söylemiş olduğu sözler ve öğütler yüzyıllar boyunca ders niteliğinde kullanılmıştır. En büyük alimlerden biri olan Mevlana'nın özlü sözleri çok sevilir ve sıkça araştırılır. Mevlana Celaleddin-i Rumi, yüzyılda yaşamış şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıftır. Kaynaklara göre 30 Eylül yılında doğmuştur. 17 Aralık yılında ise vefat etmiştir. Mevlana'nın en güzel, ibretlik, anlamlı sözlerini sizler için bir araya getirdik.
EN GÜZEL MEVLANA SÖZLERİ-MEVLANA'NIN ÖĞÜTLERİ…
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.
Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.
Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin?
Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.
Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir.
Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.
Gönül, gönül verilerek alınır.
Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil!
Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.
Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.
Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardınca ona benzer iyilik görmedin?
Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atana kadardır.
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.
Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.
Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır
Harfler yetmedi anlaşılmama, bari hâlden anla.
Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır.
Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptır.
Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım.
Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.
Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.
Bazen halimize melekler imrenir. Bazen de halimizden şeytan bile tiksinir.
Susmak, mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir.
Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var.
Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.
Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir.
İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.
Öyle bir yar sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.
Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!
Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
Birini tanımadıysan kimin ve neyin peşinde olduğuna bak! Anlarsın…
Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.
Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun.
Kötülük yaptın mı kork! Çünkü o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkarır.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.
Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.
İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.
Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.
Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!
Gerçek aşkı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.
Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.
Çektirilen acı havada asılı kalmaz, çektirenin başına düşer.
Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur!
Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar.
Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.
Sen Allah’a güven. Hiç beklemediğin anda çiçek açar umutlar.
Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir.
Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.
Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.
Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.
Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.
Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten.
Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.
Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.
Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!
Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.
İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.
Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.
Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.
Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Aradığın seni arayandır.
Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder!
Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var.
Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.
Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.
Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler.
Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.
Derdimi seviyorum.
Biliyorum ki derdimi veren de beni seviyor.
Seven sevdiğinin nazını
ölçüyor,sevilen çekmesin de neylesin
Yarın yaparım, yarın yaparım deme!
Bugünde dünün yarınıydı, ne yapabildin?
Susmalıyım belkide
Kefenleyip tüm kelimeleri, cümleleri, öylece mısraları gömmeliyim.
Ne sahibim bu yerde, ne de kiracı
Sadece bir ömürlük misafirim ben
Yüreğimiz kıymet bilene emanet.
İçime bu yangını salıp da nereye gitti ? diye.
Sen sevgine sadık ol !
O , seni sevmese bile
İçine akıttığın gözyaşınla bile sitem etme sevgiliye !
Derdini başına tac et ! Sevgiliden geldi. diye..
Ve dayan , sorma !
Misafirsin bu hanede ey gönül! Umduğunla değil, bulduğunla gül. Hane sahibi ne derse o olur! Ne kimseye sitem eyle, ne de üzül
Aşkı gizlemek Yün ve pamuk içinde ateş saklamak gibidir ki; saklandıkça ve pamuğu artırıldıkça alev daha ziyade meydana çıkar.
İyi ki geçiyorsun zaman.. Ya acının en derinime işlediği bir anda donsaydın?
İki gecem var, ikisi de uykusuz.
Ya sensizim uyuyamam
Ya sen varsın uyku haram..
Gönül öyle yol geçen hanı değil, dergâhtır!
Paldır küldür girilip çıkılmaz, günahtır
Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır
Güzelliğine güvenme, bir sivilce yeter
Malına güvenme, bir kıvılcım yeter
Rabbine güven o herşeye yeter
Sen Besmele ile başlayan sevgime yakışanımsın, nakkaşımsın, mahşere kadar tutacağım sevda orucumsun.
Sen benim içten içe kanayan en derin yaramsın.
Ne kadar özlendiğini bir bilsen , yokluğundan utanırsın..!
Mevlanaya sormuşlar.
Sevgili nasıl olmalı?
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı.
Görmeyince tükenseydi sevgiler,
İnsan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı.
Topraktan geldik toprağa gideceğiz..Mühim olan; çamurlaşmamak..
Birini seviyorsanız, onu Allahtan isteyin. Kalpler Allahın elindedir..
Kar taneleri ne güzel anlatıyor,
Birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
Yağmur gibi yağarsa başına bela,
Bil ki duâ istiyor ,
Senden Mevla..
Denizin dibinde incilerle taşlar nasıl karışıksa, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında öyledir.
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına taç olmaktan iyidir.
Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin.
İnsanın en yararlısı, insana yararlı alandır.
İnsan, dünyayı zapteder, ama ağzını zaptedemez.
Denize yol bulmuş küpün önünde, ırmaklar bile diz çöker.
İnsanın değeri gözünün gördüğü kadardır, baktığı kadar değil.
İlmin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak lazımdır.
Gönül aynası saf olmalı ki, orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilesin.
İnsan, akılla pir olur, saçı sakalı ağartmakla değil.
Aşkı aşktan başka bir şey söndüremez.
Doğa bekçiyle değil, sevgiyle korunur.
Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
Ey diken arayan kimse! Cennete girsen bile, orada senden başka diken bulunmaz.
Toplumla dost ol; çünkü kervan ne kadar kalabalık ve halkı çok olursa, yol kesenlerin beli o kadar kırılır.
Asla geçmişte yaşama; Ama daima geçmişten ders al.
Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük.
Dört kitaba baktım ,ayrılık sevap değil.. Gel..
Ey Gönül..
Sabırlı ol !
Aşk Sabretmektir
♥Aklın varsa bir başka akılla dost ol da,
işlerini danışarak yap
♥Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz
♥Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir
Hz. Mevlanaya sormuşlar aşk nedir? diye. Ben ol ki bilesin! demiş
♥Bedenler, ağızları kapalı testilere benzerler.
Her testide ne var? Sen ona bak.
♥Göğsünün içindekini hakiki gönül sanan kimse,
Hak yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı.
Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahtan sakınma, bunların hepsi yolun başıdır.
Hak yolcusu aldandı da bunları varacağı konak sandı.
♥Ey Tanrı kitabının nüshası insanoğlu!
Sen, kainatı yaratan Hakkın güzelliğinin bir aynasısın!
Her şey sensin. Alemde ne varsa, senden dışarıda değil.
Her ne ararsan, onu kendinden iste, kendinde ara.
♥Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? Ne olmayacak şey!
Kimden kapıp kurtarıyoruz, Haktan mı? Ne boş zahmet.
♥Hz. Mevlana Benim Ancak
Demedim mi sana, gitme oraya; seni tanıyan, bilen benim ancak;
şu yokluk serabında hayat pınarın benim.
Kızıp uzaklaşsan da yüz yıllık yola gitsen, sonunda dönüp gene bana gelirsin;
son durağın benim demedim mi?
Demedim mi sana, dünyanın süsüne razı olma;
senin razı olacağın otağın ressamı benim ancak.
Demedim mi sana deniz benim, sen bir balıksın;
karaya gitme; arı duru denizin benim ancak.
Sana, kuşlar gibi tuzağa gitme;
haydi gel, kolundaki, kanadındaki kuvvet benim demedim mi?
Demedim mi sana, keserler yolunu, soğuturlar seni;
ateşin, coşkun, sıcaklığın benim ancak.
Demedim mi, yakıştırırlar sana kötü kötü sıfatlar; sen olursun kaybeden;
halbuki sıfatlarının kaynağın benim ancak.
Demedim mi sana; kulun işi gücü hangi sebeple düzene girer acaba? deme;
sebepsiz, cihetsiz yaratıcı benim ancak.
Gönlünde bir ışık varsa bil bakalım, nerede evinin yolu;
Tanrı sıfatlıysan eğer, bil ki ev sahibin, efendin benim ancak.
Madendeki inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan, anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsun, sen osun.
Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki sen cansın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin.
Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki
Aradığın ancak sensin, sen.
♥Hz Mevlana Ne Arıyorsan Kendinde Ara
Kişinin değeri nedir?
Aradığı şeydir!
♥Ben,
İnsanlara faydam dokunsun diye bu dünya zindanında kalmışım.
(Yoksa) hapishane nerede, ben nerede?
Kimin malını çalmışım?
♥Aynı dili konuşmak, akrabalık ve bağlılıktır.
İnsan, yabancılarla kalırsamahpusa benzer.
Nice Hintli, nice Türk vardır ki dildeştirler (aynı dili konuşurlar).
Nice iki Türk de vardır ki birbirine yabancı gibidirler.
Şu halde mahremlik (yakınlık) dili bambaşka bir dildir.
Gönül birliği (gönüldaşlık) dil birliğinden daha iyidir.
Gönülden sözsüz, işaretsiz, yazısız yüz binlerce tercüman zuhur eder.
♥Bu dünya zindandır, biz de zindandaki mahkumlarız.
Zindanı del, kendini kurtar!
Dünya nedir? Allahtan gafil olmaktır.
Kumaş, para, ölçüp tartarak ticaret yapmak ve kadın; dünya değildir.
♥Sözünü öyle bir izah et ki havas da avam da istifade etsin.
Herkesin aklının ereceği, fikrinin anlayacağı bir tarzda anlat.
Söz söyleyen kemal sahibi olursa,
(mağfiret ve hakikat) sofrasını yaydı mı, o sofrada her türlü aş bulunur.
Hiçbir misafir aç kalmaz, herkes o sofrada kendi gıdasını bulur.
♥Surette kalırsan putperestsin. Her şeyin suretini bırak, manaya bak.
Hacca giderken hac yoldaşı ara. Ama ha Hintli olmuş, ha Türk, ha Arap.
Onun şekline, rengine bakma; azmine ve maksadına bak.
Rengi kara bile olsa değil mi ki seninle aynı maksadı güdüyor, aynı senin rengindedir, sen ona beyaz de.
♥Güzel üslupla söz söyleyenleriz;
Mesihin talebesiyiz; nice ölülere tuttuk da can üfürdük biz.
Can tende var oldukça kulum Kurana,
Yol toprağıyımPeygamber-i zişana,
Hakkımda bunun zıddına söz etse biri,
Vay bu söze, vay böyle diyen insana
♥Allaha tekrar tekrar yemin ederim ki,
Bu mana (Mesnevi),
Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar bütün dünyayı kaplayacak,
Ve bütün ülkelere ulaşacaktır.
Hiçbir mahfil ve meclis olmayacak ki orada Mesnevi okunmuş olmasın.
Hatta o dereceye varacak ki,
Mabetlerde, zevk u safa yerlerinde okunacak;
Bütün milletler bu sözlerle süslenecek ve onlardan faydalanacaktır.
♥Ben kilitten seslenen bir kapı anahtarı gibiyim sanki.
Sanır mısın ki benim sözüm sadece bir sözdür.
♥Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türke nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş.. gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.
♥Gönlünde Allah sevgisi arttı mı, şüphe yokki Allah seni seviyor.
♥Ben sağ olduğum müddetçe Kuranın bendesiyim
Ben, Seçilmiş Muhammedin yolunun toprağıyım
Eğer birisi benden bundan başka söz naklederse
Ben ondan da bizarım, naklettiği sözlerden de bizarım.
♥Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.
♥Sen, değerinle ve düşüncenle iki aleme bedelsin.
Ama ne yapayım ki kendi değerini bilmiyorsun.
Kendini ucuza satma, çünkü değerin yüksektir.
♥Ne olurdu, seninle tatlılaşsaydım; yaşayış zaten acı.
Ne olurdu, sen razı olsaydın benden de, herkes kızsaydı bana.
Ne olurdu, seninle aram düzgün olsaydı da, bütün alemlerle aram açılsaydı, dünya yıkılıp yansaydı.
Sen beni sevdikten sonra malın mülkün değeri mi olur? Zaten toprak üstünde ne varsa hepsi de toprak olacaktır.
Alem Onunla kaimdir ve Onsuz olan hiçbir şey yoktur. Onun rızası, rahmeti, bereketi ve tecellisi olmayan hiçbir şeyin değeri yoktur.
♥Tapımızda (yolumuzda) riyazat yok; burada hep lütuf var, bağış var. Hep sevgi, hep gönül alış, hep aşk, hep huzur var burada.
♥İnsan, büyük bir şeydir ve içinde her şey yazılıdır. Fakat karanlıklar ve perdeler bırakmaz ki insan içindeki o ilmi okuyabilsin. Bu perdeler ve karanlıklar; bu dünyadaki türlü türlü meşguliyetler, insanın dünya işlerinde aldığı çeşitli tedbirler ve gönlün sonsuz arzularıdır.
♥İnsaf et, aşk güzel bir iştir!
Onun bozulması, güzelliğini kaybetmesi, (insanlardaki) tabiatın kötü niyetli oluşundandır.
Sen, kendi şehvetine ve arzularına aşk adını takmışsın;
Halbuki şehvetten kurtulup aşka ulaşabilmek için yol çok uzundur.
♥Her gün bir yerden göçmek ne iyi!
Her gün bir yere konmak ne güzel!
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş!
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
♥Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergâhımız, umitsizlik dergâhı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel
♥Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
Yüz rüzgarı olmak isterdim
♥Aşk yüreğinde köpük köpük kan döner.
Köpük değil O . Köpük üstünde Can döner
♥Kötü havalarda insan Dosta aç olur,
Bir araya gelse, Dost Dosta ilaç olur ,
Bahçede güller tek tek bir şeye benzemez,
Öbek öbek olunca, Bahara taç olur
♥Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir
♥Ya olduğun gibi görün,
Ya da göründüğün gibi ol.
Kendine gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin! Sözün öylesine bir söz olmalı ki dünyanında sınırını aşmalı. Sınır nedir, ölçü ne? Bilmemeli!
Yine gel, yine gel, her ne olursan ol yine gel
İster kafir, ateşe tapan, putperest ol yine gel
Bizim bu dergahımız ümitsizlik dergahı değildir
Yüz defa tövbeni bozmuş olsun da yine gel.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası