barak ha / Uzun hava - Vikipedi

Barak Ha

barak ha

barak havası

  • bir uzun hava cesididir. en meshur okuyucularindan biri dilber ay'dir.

  • (bkz: barok)

  • nizip sokaklarını hatırlatan bir uzunhava çeşididir..
    nedense aklımda hep sarı sepya rengi olarak kalmış nizibin sokakları. kerpiç evler, evlerin önünde çıplak ayaklarla gezen sümüklü çocuklar, kaküllü keçiler, etrafı kaplayan ağır bir tezek kokusu, yöresel şiveyle konuşan insanlar, fıstık kokusu, çarşaflı kadınlar, şalvarlı adamlar, pasajlar, kebap kokusu, baklavacılar, nohut dürümü satan yeni yetme oğlanlar, gece gündüz buzlu dondurma yediğimiz eski bakkallar ve sesinin nerden geldiğini hatırlamadığım buram buram oralar kokan barak havası.

    -barak, derdi babam, bu toprakların acısını dile getirir. bağlama ve birkaç dize birleşince hangi bünyede duyar duymaz travmatik etkilerle gözyaşları akıtabilir yoksa? illa oralara ait olmak mı gerekir? o kültürü içine işlemek? hayır elbet.. dışardan kötümser yaklaşınca ne kadar basittir esasen; hep aynı tınıda çalan keman, arada saz ve hep aynı ağıtımsı, anlaşılması güç bir yakarış. içine girince kapılıverir insan; yaşanmışlıklarla perçinlenir duygu yoğunluğu.. neden hep dertlidir bu hava?

    antep'in havasını, toprağını, insanını özlediğim şu günlerde ne de ağır geliyor bünyeme dinlemek. dinledikçe dönüyorum tekrar eski günlere; fıstık ağacının altında kavurucu güneşin yanaklarını kızarttığı çocuk oluyorum tekrar. ne de gereksiz bir ayrıntı ama geniş avlulu bir akraba evindeyim. tam ortada bir süs havuzu. soğuk avlunun etrafını saran duvar öyle yüksek ki ne mümkün sokağı görmek! hiç şikayet edemeyeceğimiz bir hapishane aslında bu ev ve bahçesi. oyunlar oynuyoruz havuz kenarında. akşama doğru ahrez binbir şekle girip hareketlerle yemeğin hazır olduğunu anlatmaya çalışınca içeri uçuyoruz.. bir akşam hayatımın en cafcaflı kına gecesine şahitlik ediyorum. kız için ayrı, erkek için ayrı çalıyor davulla zurna. kadınlar zılgıt atarken, erkekler yaa yaa yaa maaşaallah gibi bişiler söylüyorlar. tüylerim ürperiyor her ikisinde de.. ve yine hayatımın en acıklı gelin ağlatma ritüeline şahitlik ediyorum. kadının biri içli bir türkü söylüyor; yalnızca gelin değil ağlayan; anneme bakıyorum kendinden geçercesine hönkürüyor dibimde.. erkekler, damadın serçe parmak ucuna kına yakıyorlar.. ve sabaha kadar rakı-çiğ köfte eşliğinde sürüyor eğlenceleri..

    sonra köye gidiyoruz.. dünyanın en berrak pınarının çağlayarak aktığı çardak köyü. babamın doğduğu eve giriyorum.. nasıl köhne bir yer.. burada mı büyütmüş babanem yedi çocuğu? diye geçse de içimden, şu gerçek takılıyor aklıma: ne boş yaşıyoruz biz hayatı?! hangimiz kör şafakta uyanıp takribi on kilometre ötedeki köyde bulunan okula yürümeden önce fıstık ağaçlarına bekçilik yapmayı göze almışızdır sıcacık yatağı bırakıp? peki ya geceleri ders çalışmak için gaz olmadığı zaman pamuğa banıp yakılan zeytin yağlı aydınlanma usulüne kaçımız denk geldi? radyo bile yokken dünyanın en güzel hikayelerinin anlatıldığı kış geceleri.. çikolata yerine babanemin yaptığı pestillerden tatma şansı.. kapitalizmin henüz hiçkimsenin hayatına girmediği zamanlar. para yok; takas var. topluyorsun fıstığı, götürüyorsun köy bakkalına; o sana un veriyor, ekmek yapıyorsun esmer undan. elektrik yok, su yok, naylon denen pis şey yok, şeker yok.. çok klişe olacak ama yine de, ısrarla: mutluluk var. sonra hangimiz okuma yazmayı henüz sökmüşken, köyün büyüklerine "cumhuriyet" gazetesi okuyup, daha o yaşta bir ideolojinin peşinden sürüklenip yılmaksızın bu günlere gelmişiz ki.. babam anlatıyor gururla, ben dinliyorum kıskanarak. neler değişmemiş ki..

    nereden nereye, evet! ama barak havası yaptırttı bunu bana. ne zaman dinleyecek olsam küfür eder gibi bunları aklıma getiren, havasını sevdiğimin türküsüdür illa tanım icab ederse

    bizim eller kırçıllıdır geçilmez
    yollar çamur kurusun da gidelim
    burdan gidelim

  • funduszeue.info&#x;s/album/funduszeue.info?id=

  • (bkz: sabahat akkiraz)

  • fayat alagoz ve dilberay bu türde adını hatırladığım iki sanatçıdır, dinlenmesi cidden zordur, uzun havalara benzer, bol zurna-davul ve keman sesi içerir, çok tiztir bazıl bölümlerde kulaklaır tırmalar ve bazı örnekleri komiktir, mesela bir türkünün içerisinde "çal çal gıygıdına gurbanım" denildiği duyulmuştur ki gıygıd keman solosu çalarken söyleniyordu ama yine de bazı örnekleri güzeldir, hele de o yörede bir köy evinde dinlendiğinde insanın içine işler. doğaçlama söylenir genelde, o yörenin düğünlerinde özellikle de gece bol içkiyi takiben birileri illa çıkar patlatır bir barak havası, bulursak sözler veya mp3 örneklerini buraya taşımayı planladığımız genre'dır.

  • feryat figan söylenen bozlaklara benzemekle birlikte kendi orijinalliği de olan bir tür uzun havadır. sabahat akkiraz güzel söyler. bilenler bilir halid araboğlu da barak üstatlarındandı. bu zengin müzik türlerini birilerinin bir şekilde işleyip şehir müziği haline getirdiğini hayal ediyorum. hepsi caza buluza ve diğer müzik türlerine göre çok daha derindir.

  • kimilerince agir ve anla$ilmaz bir muzik olarak algilanmakla birlikte $uphesiz turk muzik kulturunun en garip ve ahenkli renklerinden biridir. kotusu kabiz eder ama iyisi de cok fena duygulandirir, sikertir. ingiliz evladi uniquely beautiful diyor buna.

  • gaziantep yoresi (barak ovasi) kokenlidir. pratik kullanimi bakimindan, bu eserin sonunda hareketli bir parcaya geci$ yapilmak suretiyle ani bir mod degi$ikligi vuku buluyor, izleyici yahut dinleyiciye kucuk capli bir $ok ya$atiliyor. sanirim bu, hayatin keder ve sevincle bir butun olduguna gonderme olarak du$unulmu$ bir gelenek (cogu zaman kabullenemesek de). bir de bozlak turune olan yakinligi ara$tirilsin diyorum yetkililere.

  • kahramanmaraş, gaziantep ve adana'nın bazı kesimlerinde ve özellikle de nizip ve oğuzeli ilçelerinde yoğun olarak rastladığımız barak türkmen aşiretine mensup halk sanatkarlarının icra ettikleri serbest ritmli kalıp ezgilerdir.

    barak havaları, oldukça tiz okuyabilen, buna yaktın gırtlağa sahip halk sanatkarları tarafından seslendirilir. bu sanatçıların feryat eder gibi içli bir okuyuş tarzı dikkat çeker.

    tiz seslerde hançere oyunları yapmak, profesyonel anlamda bu ezgilerin seslendirilmesini zora sokan özelliklerden biridir.
    barak havalarında dikkat çeken bir başka husus, anonim halk edebiyatı ezgileri yanında, aşık şairi güfteleri de kullanılabilmesidir.
    barak havası olarak ilk anda akla gelen kalıp ezgiler dışında, yöre içinde farklı adlandırılan başka kalıp ezgilerde vardır: "elbeyli/ilbeyü havası (elbeylioğlu/ilbeylioğlu", bazı iskan havaları ve halk hikayelerine dayalı epizod musikisi örnekleri ("aşık garip-şahsenem" gibi), bu serbest ritmli örneklerden bazılarıdır.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

barak havası

  • bir uzun hava cesididir. en meshur okuyucularindan biri dilber ay'dir.

  • (bkz: barok)

  • nizip sokaklarını hatırlatan bir uzunhava çeşididir..
    nedense aklımda hep sarı sepya rengi olarak kalmış nizibin sokakları. kerpiç evler, evlerin önünde çıplak ayaklarla gezen sümüklü çocuklar, kaküllü keçiler, etrafı kaplayan ağır bir tezek kokusu, yöresel şiveyle konuşan insanlar, fıstık kokusu, çarşaflı kadınlar, şalvarlı adamlar, pasajlar, kebap kokusu, baklavacılar, nohut dürümü satan yeni yetme oğlanlar, gece gündüz buzlu dondurma yediğimiz eski bakkallar ve sesinin nerden geldiğini hatırlamadığım buram buram oralar kokan barak havası.

    -barak, derdi babam, bu toprakların acısını dile getirir. bağlama ve birkaç dize birleşince hangi bünyede duyar duymaz travmatik etkilerle gözyaşları akıtabilir yoksa? illa oralara ait olmak mı gerekir? o kültürü içine işlemek? hayır elbet.. dışardan kötümser yaklaşınca ne kadar basittir esasen; hep aynı tınıda çalan keman, arada saz ve hep aynı ağıtımsı, anlaşılması güç bir yakarış. içine girince kapılıverir insan; yaşanmışlıklarla perçinlenir duygu yoğunluğu.. neden hep dertlidir bu hava?

    antep'in havasını, toprağını, insanını özlediğim şu günlerde ne de ağır geliyor bünyeme dinlemek. dinledikçe dönüyorum tekrar eski günlere; fıstık ağacının altında kavurucu güneşin yanaklarını kızarttığı çocuk oluyorum tekrar. ne de gereksiz bir ayrıntı ama geniş avlulu bir akraba evindeyim. tam ortada bir süs havuzu. soğuk avlunun etrafını saran duvar öyle yüksek ki ne mümkün sokağı görmek! hiç şikayet edemeyeceğimiz bir hapishane aslında bu ev ve bahçesi. oyunlar oynuyoruz havuz kenarında. akşama doğru ahrez binbir şekle girip hareketlerle yemeğin hazır olduğunu anlatmaya çalışınca içeri uçuyoruz.. bir akşam hayatımın en cafcaflı kına gecesine şahitlik ediyorum. kız için ayrı, erkek için ayrı çalıyor davulla zurna. kadınlar zılgıt atarken, erkekler yaa yaa yaa maaşaallah gibi bişiler söylüyorlar. tüylerim ürperiyor her ikisinde de.. ve yine hayatımın en acıklı gelin ağlatma ritüeline şahitlik ediyorum. kadının biri içli bir türkü söylüyor; yalnızca gelin değil ağlayan; anneme bakıyorum kendinden geçercesine hönkürüyor dibimde.. erkekler, damadın serçe parmak ucuna kına yakıyorlar.. ve sabaha kadar rakı-çiğ köfte eşliğinde sürüyor eğlenceleri..

    sonra köye gidiyoruz.. dünyanın en berrak pınarının çağlayarak aktığı çardak köyü. babamın doğduğu eve giriyorum.. nasıl köhne bir yer.. burada mı büyütmüş babanem yedi çocuğu? diye geçse de içimden, şu gerçek takılıyor aklıma: ne boş yaşıyoruz biz hayatı?! hangimiz kör şafakta uyanıp takribi on kilometre ötedeki köyde bulunan okula yürümeden önce fıstık ağaçlarına bekçilik yapmayı göze almışızdır sıcacık yatağı bırakıp? peki ya geceleri ders çalışmak için gaz olmadığı zaman pamuğa banıp yakılan zeytin yağlı aydınlanma usulüne kaçımız denk geldi? radyo bile yokken dünyanın en güzel hikayelerinin anlatıldığı kış geceleri.. çikolata yerine babanemin yaptığı pestillerden tatma şansı.. kapitalizmin henüz hiçkimsenin hayatına girmediği zamanlar. para yok; takas var. topluyorsun fıstığı, götürüyorsun köy bakkalına; o sana un veriyor, ekmek yapıyorsun esmer undan. elektrik yok, su yok, naylon denen pis şey yok, şeker yok.. çok klişe olacak ama yine de, ısrarla: mutluluk var. sonra hangimiz okuma yazmayı henüz sökmüşken, köyün büyüklerine "cumhuriyet" gazetesi okuyup, daha o yaşta bir ideolojinin peşinden sürüklenip yılmaksızın bu günlere gelmişiz ki.. babam anlatıyor gururla, ben dinliyorum kıskanarak. neler değişmemiş ki..

    nereden nereye, evet! ama barak havası yaptırttı bunu bana. ne zaman dinleyecek olsam küfür eder gibi bunları aklıma getiren, havasını sevdiğimin türküsüdür illa tanım icab ederse

    bizim eller kırçıllıdır geçilmez
    yollar çamur kurusun da gidelim
    burdan gidelim

  • funduszeue.info&#x;s/album/funduszeue.info?id=

  • (bkz: sabahat akkiraz)

  • fayat alagoz ve dilberay bu türde adını hatırladığım iki sanatçıdır, dinlenmesi cidden zordur, uzun havalara benzer, bol zurna-davul ve keman sesi içerir, çok tiztir bazıl bölümlerde kulaklaır tırmalar ve bazı örnekleri komiktir, mesela bir türkünün içerisinde "çal çal gıygıdına gurbanım" denildiği duyulmuştur ki gıygıd keman solosu çalarken söyleniyordu ama yine de bazı örnekleri güzeldir, hele de o yörede bir köy evinde dinlendiğinde insanın içine işler. doğaçlama söylenir genelde, o yörenin düğünlerinde özellikle de gece bol içkiyi takiben birileri illa çıkar patlatır bir barak havası, bulursak sözler veya mp3 örneklerini buraya taşımayı planladığımız genre'dır.

  • feryat figan söylenen bozlaklara benzemekle birlikte kendi orijinalliği de olan bir tür uzun havadır. sabahat akkiraz güzel söyler. bilenler bilir halid araboğlu da barak üstatlarındandı. bu zengin müzik türlerini birilerinin bir şekilde işleyip şehir müziği haline getirdiğini hayal ediyorum. hepsi caza buluza ve diğer müzik türlerine göre çok daha derindir.

  • kimilerince agir ve anla$ilmaz bir muzik olarak algilanmakla birlikte $uphesiz turk muzik kulturunun en garip ve ahenkli renklerinden biridir. kotusu kabiz eder ama iyisi de cok fena duygulandirir, sikertir. ingiliz evladi uniquely beautiful diyor buna.

  • gaziantep yoresi (barak ovasi) kokenlidir. pratik kullanimi bakimindan, bu eserin sonunda hareketli bir parcaya geci$ yapilmak suretiyle ani bir mod degi$ikligi vuku buluyor, izleyici yahut dinleyiciye kucuk capli bir $ok ya$atiliyor. sanirim bu, hayatin keder ve sevincle bir butun olduguna gonderme olarak du$unulmu$ bir gelenek (cogu zaman kabullenemesek de). bir de bozlak turune olan yakinligi ara$tirilsin diyorum yetkililere.

  • kahramanmaraş, gaziantep ve adana'nın bazı kesimlerinde ve özellikle de nizip ve oğuzeli ilçelerinde yoğun olarak rastladığımız barak türkmen aşiretine mensup halk sanatkarlarının icra ettikleri serbest ritmli kalıp ezgilerdir.

    barak havaları, oldukça tiz okuyabilen, buna yaktın gırtlağa sahip halk sanatkarları tarafından seslendirilir. bu sanatçıların feryat eder gibi içli bir okuyuş tarzı dikkat çeker.

    tiz seslerde hançere oyunları yapmak, profesyonel anlamda bu ezgilerin seslendirilmesini zora sokan özelliklerden biridir.
    barak havalarında dikkat çeken bir başka husus, anonim halk edebiyatı ezgileri yanında, aşık şairi güfteleri de kullanılabilmesidir.
    barak havası olarak ilk anda akla gelen kalıp ezgiler dışında, yöre içinde farklı adlandırılan başka kalıp ezgilerde vardır: "elbeyli/ilbeyü havası (elbeylioğlu/ilbeylioğlu", bazı iskan havaları ve halk hikayelerine dayalı epizod musikisi örnekleri ("aşık garip-şahsenem" gibi), bu serbest ritmli örneklerden bazılarıdır.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Ana Sayfa1 milyon Türkiye fotoğrafı

Giriş Yap

Gaziantepli Ezo Gelin-Barak Türkmenleri,Ovası,Kültürü ve Barak Havası
1   sonraki »

ANA SAYFA -> GAZİANTEP
cevap yaz

sayfa 1
Mert Karakoyun

10 yıl önce - Pts 18 Mar ,

Gaziantepli Ezo Gelin-Barak Türkmenleri,Ovası,Kültürü ve Barak Havası



GAZİANTEPLİ EZO GELİN VE MEZARI



EZO GELİN
()


EZO GELİN VE BARAK HAVASINI ANLATAN,BU ÖZGÜN TÜRK KÜLTÜRÜMÜZ İLE ALAKALI BİR KAÇ VİDEOYU DA SİZİN TAKDİRİNİZE SUNARAK BURADA OĞUZELİ-NİZİP-KARKAMIŞ,BARAK OVASI VE EZO GELİN İLE İLGİLİ ÇEKTİĞİMİZ VE ÇEKECEĞİMİZ FOTOĞRAFLARI BAŞLIĞA KOYMAYA DEVAM EDECEĞİZ.


(+) (+) (+)

EZO GELİN VE BARAK OVASI-OĞUZELİ-NİZİP-KARKAMIŞ

"Bozhüyük'e gömün beni, memleketimi mezarım görsün"

Ezo Gelin Çorbası, Ezo Gelin Bulguru, Ezo Gelin Pilavı, Ezo Gelin Kahvesi, Ezo Gelin Lokantası, Ezo Gelin Şirketi, Ezo Gelin Çantası Bunları duymuşsunuzdur.

Ezo Gelin Türküsü'nü işittiniz mi? Uzun hava biçiminde söylenen Ezo Gelin Türkülerinden birini dinlediniz mi? O türkülerdeki, yüreğe işleyen acıyı duyumsadınız mı?

Usunuza şu soru değip geçti mi hiç? Kimdir Ezo Gelin?
Yıllar boyu güzelliği dillere destan olan Ezo Gelin, ya da öteki yerel adlarıyla ''Ezov, Özo, Özö, Özey Gelin'', Gaziantep yöresinde yaşamıştır. Size sunacağım Ezo Gelin Türküleri, ''Barak ağzı'' denilen biçemde söylenmektedir.

Barak ve Baraklılar
Barak, Ezo Gelin'in yaşadığı bölgedir. Barak Ovası, Gaziantep'in Nizip ilçesi, Fırat Nehri, Sacır Çayı, Carablus ilçesi (Suriye'de) ve Suriye sınırı arasında kalan verimli toprakları kapsayan ovadır. Barak Ovası'nda yüzden çok köy vardır. Burası, verimli olduğundan ilkçağ uygarlıklarının merkezi olmuştur. Barak bölgesindeki toprakların ve köylerin çoğu, Türkiye ile Suriye sınırı çizilirken Suriye topraklarında kalmıştır.

Suriye, Kilis, Oğuzeli, Gaziantep ve Nizip yerleşme birimlerinin çevrelediği alanlarda; Ezo Gelin, dilden dile anlatılır, türküleri söylenir.

Barak sözcüğünün anlamını, Kaşgarlı Mahmut, en eski Türkçe sözlük olan Divani Lügat'it Türk'te açıklarken bir söylenceyi de aktarıyor: ''Barak çok tüylü köpek. Türklerin inandıklarına göre, kerkez kuşu kocayınca iki yumurta yumurtlarmış, bunların üzerine otururmuş, yumurtanın birisinden barak çıkarmış. Bu barak köpeklerin en çok koşanı, en iyi avlayanı olurmuş. Öbür yumurtadan da bir yavru çıkarmış; bu, son yavrusu olurmuş.''

Orta Anadolu'nun kimi yerlerinde, uzun tüylü bir tür av köpeğine, Barak ya da Kılbarak denmektedir.

Barak Ovası'nda yaşayan Barak Türkmenleri'nin Oğuzların Kınık ve Beğdili oymağından oldukları ileri sürülmektedir.


Ezo Gelin Kimdir?


Ezo Gelin'in asıl adı Zöhre Bozgeyik'tir. Nüfus Kaydı, Gaziantep'e bağlı Oğuzeli ilçesindedir. Ezo Gelin (Zöhre Bozgeyik), Oğuzeli'nin Uruş (şimdiki adı Dokuzyol) köyünde doğmuştur. Bozgeyikli Oymağı'ndan Emir Dede'nin kızıdır. Annesinin adı Elif'tir. Üç kız ve üç erkek kardeşi vardı. Kız kardeşleri: Şehri, Sakine, Radiye. Erkek kardeşleri: Zeynel, Kenan, Bekir. Oğuzeli Nüfus Memurluğu'ndaki Nüfus Kayıt Örneği'nde, Ezo Gelin'in ölüm tarihi, ''Ekim '' olarak düşülmüştür.

(Ezo Gelin'in doğduğu köyün adı olan Uruş, eski ve yeni Türk lehçelerinde ''savaş'' anlamına gelir.)

Ezo Gelin'in, Suriye topraklarındaki Halep'e bağlı Carablus ilçesinin Bozhöyük köyünde bulunan höyükteki (yığma tepedeki) mezar taşı yazısı:

Fatiha: EMİR DEDE KIZI EZO GELİN Doğumu Türkiye'nin Gaziantep ilinin Oğuzeli iıçesinin Uruş Köyü Ölümü 18 Mart Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından.

(Ezo Gelin'in mezarının bulunduğu höyük ve köy -Bozhöyük-, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktadır .)

Ezo Gelin Konusunda Çekilen Filmler
Ezo Gelin'in ilgili üç film çekildi. Orhan Elmas, ozan Behçet Kemal Çağlar'ın öyküsünden esinlenerek, Ezo Gelin'i iki kez filme aldı Birincisini 'de ''Ezo Gelin Alevden Gömlek'' adıyla çekti, ikincisini ise 'de beyazperdeye getirdi. ('de çekilen ''Ezo Gelin'' filmi, yılındaki 1. Adana Altın Koza Film ve Sanat Şenliği'nde, en iyi ikinci film ve en iyi kadın oyuncu -Fatma Girik- ödüllerini kazandı.) 'de Feyzi Tuna, Ezo Gelin'i üçüncü kez, renkli olarak filme çekti.

Çekilen filmlerin hiçbiri, gerçek Ezo Gelin'i anlatamamıştır Bu filmler, halkta, Ezo Gelin'in düş ürünü olduğu düşüncesini uyandırmıştır.

Plaklara Okunan Ezo Gelin Türküleri
Barak Ovası'nda ve köylerinde, Ezo Gelin için söylenen birçok türkü var. Bu türküler, Suriye'nin sınır köylerinde de söylenegelmekte. Yazıyı fazla uzatmamak amacıyla Ezo Gelin Türküleri'ni sınırlandırmam gerekiyor Notaya alınmış ve plaklara okunmuş dört Ezo Gelin türküsünü aktarıyorum:

'da, Nizip İlçesi'ne bağlı izan Köyü'nden Bekir Karaduman'ın oluşturup ezgilediği ilk Ezo gelin Türküsü'nü, Ferruh Arsunar () notaya almıştır.

Turnayı uçurdum URUŞ köyünden,
TİLSEVET Gölüne battı mı dersin?
Bir haber alamadım ZAMBUR köyünden,
ŞiBiP'e telinden attı mı dersin? (1)

Hele DEVEHÖVÜK geçit yeridir, (2)
BOZHÖVÜK'te gümanımın biridir. (3)
Alıp giden Türkmenlerin eridir,
Bu gece Kozbaş'ta yattı mı dersin?

Önünde SACIR (4) var, geçmez orayı,
Hep avcılar arar bahtı karayı.
ŞAiNE, KÜLLÜ'yü hem ZUGARA'yı, (5)
Bu üç köyü şavkı tuttu mu dersin?

Mallarım kaçaktır, varma gümrüğe,
Geç KARAKUVU'dan, otur DÜĞNÜĞ'e, (6)
Dön ha Ezo, dön ha eski yurduna,
Sahiplerin seni sattı mı dersin?

Not:
1. Uruş, Tilsevet, Şibip; Oğuzeli'ne bağlı Barak Köyleridir.
2- Devehöyük, Oğuzeli ilçesine bağlı sınır boyunda bir köydür.
3- Bozhöyük, Ezo Gelin'in Suriye'de mezarının bulunduğu bir köydür.
4- Oğuzeli ilçesi topraklarından geçen bir çaydır. Suriye topraklarına girdikten sonra Fırat Nehrine karşır. ()
5- Şaine, Küllü, Zugara; Suriye'de Carablus'a bağlı sınır köyleridir.
6- Düğnüğ, Karakuyu; Suriye sınır köylerindendir.'' (Mehmet Solmaz, Ezo Gelin, s , 42, )

Malatyalı Fahri Kayahan'ın plağa okuduğu Ezo Gelin Türküsü'nün kimden alındığı bilinmiyor Anonim -halkın malı- bir türkü olarak söylenmekte. Ancak türkünün, yılları arasında ortaya çıktığı kabul edilmektedir Çünkü bu tarihler, Ezo'nun ününün yaygınlaştığı süredir.

Malatyalı Fahri Kayahan'ın sesinden, plağa geçirilen türkü:

''Ezo Gelin benim olsan seni vermem feleğe,
Güzel yosmam başın için salma beni dileğe,
Anası huridirde kendi benzer meleğe
Nen eylede ah! bahtı karam neneyle, neneyle

Çık Suriye dağlarına bizim ele eleyle,
Gel bahtı karam gel, sıladan ayrı yazılım gel
Ezo Gelin çık Suriye dağlarının başına,
Güneş vursun da kemerinin kaşına kaşına.

Bizi kınıyanın bu ayrılık gelsin başına başına,
Nen eylede ah! bahtı karam neneyle, neneyle
Çık Suriye dağlarına bizim ele eleyle,
Gel bahtı karam gel, sıladan ayrı yazılım gel.'' (Ezo Gelin, s, )

Sözlerini ve ezgisini, Ezo Gelin'in ilk eşi Hanifi Açıkgöz'ün oluşturduğu bu türküyü, Nuri Sesigüzel plağa okumuştur.

(Nuri Sesigüzel, Urfa'nın Birecik ilçesine bağlı Divriği Köyü'nde doğmuştur. Urfa ve Gaziantep türkülerini, aslına uygun söylemesiyle tanınmış ve beğenilmiştir.)

Nuri Sesigüzel'in söylediği türkü:

''Amanın ırmak kenarına yağmaz mı dolu,
Hele eşinden ayrılan da sevgilim olmaz mı deli.
Tere taze beslediğim gülleri, anam gülleri,
Yine vardın gittinde beni bir kötüye yoldurdun
Bir tanem aman, öldürdün beni beni,
Anam nen eyle, zalim nen eyle, Ezom nen eyle,
Yine de ne derdin varsa da gel bana söyle.
Bir tanem aman, ben ettim sana sana.
Amanın yüce dağ başında bir oylum payam,
Sevdiğim atımızı aldılarda biz kaldık yayan,
Ölümden korkupta, sonunu sayan, sonunu sayan,
Yine ölür gider de yar koynuna giremez.
Bir tanem aman aman, öldürdün beni beni'' (Ezo Gelin, s)

Gaziantepli Muhsin Terlemez'in sesinderı, plağa geçirilen Ezo Gelin Türküsü:

''Seherden uğradım ben bir cerene,
Canım kurban olsun da Gelin Ezo'yu görene.
Giyinmiş, süslenmişte dönmüş cerene,
Evliyi evinden eder bu gelin,
Ağayı köyündende eder bu gelin.

Dağdaki çobanı koyundanda eyler bu gelin,
Eşinden ayrılmışta üzgün üzgün ağlar bu gelin.
Yaralayım kime ben ne edem oy, oy, oy
Ayağına giymişte kara kundura oy,

Yandı yüreğimde garip anam, döndü tandıra, döndü tandıra,
Bir cazı karı yok mu da Gelin Ezo'yu bana kandıra?
Minnet eyleyinde bu geline dönmez mi, dönmez mi?..
Dönüp dönüp Barak Eline gelmez mi, dönmez mi?

Nen eylede Gelin Ezo, nen eyle, nen eyle,
Çık Barak Dağlarına da bizim ele el eyle,
Oy, oy nen eyle, sen nen eyle, nen eyle.
Yaralıyım kime ben ne diyem oy oy Ezom.'' (Ezo Gelin, s, )


























 mesajı beğendiniz mi?: &#;+1

Ahmet Özbuluk

10 yıl önce - Pts 18 Mar ,

ezo gelinin bilindik bir fotoğrafı var mı,?

 mesajı beğendiniz mi?

Mert Karakoyun

10 yıl önce - Pts 18 Mar ,

Rahmetliye ait en son fotoğraf bu galiba






 mesajı beğendiniz mi?

Mert Karakoyun

10 yıl önce - Pts 18 Mar ,



TÜRKMEN BARAK AŞIRETI-Oğuzeli-Nizip-Karkamış

Gaziantep’te yaşayan bir bölüm Baraklar Anadolu'nun değişik yerlerine, bölgelerine dağılarak, diğerleri koruyarak, günümüze kadar Gaziantep'te yaşamaktadırlar.
Uzun yıllardan beri Gaziantep'te yerleşen Baraklar padişah 2 Süleyman döneminde bölgedeki Türkmen olmayan halklarla sürekli savaş, kavga ederek, haklarını almakla birçoğu ’lı yıllarında Rakka'ya zor koşullar altında uzaklaşmışlardır,
Barak Türkmenlerinin Irak, Türkiye, Suriye ve İran Türkmen Horasan şehrini ata yurtları sayılmaktadır. Horasan'a o dönemde göç ederek yerleşmişlerdir.
Günümüzde Barak Türkmenleri Gaziantep şehrinin İslahiye, Karkamış, Nizip, Oğuzeli, Çatalçam ile yüzlerce Türkmen köyleri bulunmaktadır.

Barak Türkmenlerinin
Büyük bir bölümü Gaziantep'in Nizip ve Oğuzeli ilçesi Karkamış yaşayarak, doğu da Fırat ırmağına, güneyde
Suriye’ye kadar uzanan Türkmen bölgelerinin en önemli ve verimli el verişli topraklarına sahip olarak adlarıyla tanınan Türkmen Barak ovasında çağ boyunca yaşamaktadırlar.

Barak Türkmenleri, Oğuz Türklerin boylarından biri sayılarak günümüzde İran topraklarındaki Türkmen Horasan şehri ata yurtlarıdır. Horasan'dan
Yaygın adıyla Barak Aşireti Ezo Gelin'in yaşadığı bölgedir. Barak Ovası, Gaziantep'in Nizip ilçesi, Fırat Nehri, Sacır Çayı, Carablus ilçesi Kilis, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale
Ve Suriye sınırı arasında kalan verimli toprakları kapsayan yem yeşil ovadır. Barak Ovası'nda yüzlerce Türkmen köyleri varlıklarını yaşamaktadırlar.

Alıntı:
Türkmen
Barakların yaşamış oldukları
Yerlerden,
Köylerinden
Agcaköy,
Akkuyu,
Aşağıbayındır,
Çakmaktepe,
Çatalca,
Danaoğlu,
Elifoğlu,
Eşme,
Hüsün Efendi,
Hülmen
İkizce,
İzan,
Kürep, Gökçeli,
Kesiktaş,
Kurcahöyük,
Kefrik, Yeşerti,
Karacurun,
Kılcan,
Mızar, Uluyatar,
Mıkbılı,
Melike,
Nohu, Ayyıldız,
Şıngak,
Tüsülmen,
Urumevlek,
Uruş,
Yağmuralan,
Yeniyapan,
Zöhrecik,
Zammır,
Adakli,
Alagoz,
Arikdere Germis,
Belkis,
Cakmaktepe, Husunefensi
Canakci, Ciftlik, Cultuk ,
Dazhuyuk,
Dokuzyol, Urus,
Duzbayir, izan,
Ekinci, Hazanız,
Erenyolu, Tilhabes,
Eskikonak,
Diveyli,
Gevence,
Gunalti, Tilmiyen,
Kersentas,
Kivircik,
Kizilcakent,
Kerzin,
Onculer, Hilmen,
Sekili kasabasi, Orul,
Soylu,
Sinsile,
Subeği, Tüsulmen,
Tilsevet,
Türkyurdu,
Ugurova, Urumevlek,
Yağmur alan Mizrin,
Yazir,
Yeniyazi Cidet,
Yesiltepe, Mindikli,
Yolağzi, Coksuruk,
Telafer Musul şehrine bağlı birçok Türkmen köyleri Barakların yaşamış oldukları köylerin adlarını taşmaktadırlar.


 mesajı beğendiniz mi?

Mert Karakoyun

10 yıl önce - Cmt 23 Mar ,

başlığı 17 martta açtıfunduszeue.info gelin in ölüm vefat günü 18 mart imiş olduğunu biliyordum ancak 18 mart olduğunu bilmiyorumdum.Güzel bir rastlantı ile rahmetli için fatiha okumuş oldum kendi adıma bu zamanlarda.Güzel bir rastlantı oldu onu da belirtmek isterim.



 mesajı beğendiniz mi?

sayfa 1

cevap yaz

1   sonraki »

ANA SAYFA -> GAZİANTEP
 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası