istiklal marşının açıklaması kısaca 10 kıta / İstiklal Marşının Anlamı, Kıta Kıta Açıklaması (10 On Kıtası) - Diyadinnet

Istiklal Marşının Açıklaması Kısaca 10 Kıta

istiklal marşının açıklaması kısaca 10 kıta

İstiklal Marşımız Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılmış olup 12 Mart &#;de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı milli marşımız olarak kabul edilmiştir. İstiklal marşımızda anlatılmak istenilenler kısa kısa konumuz içerisinde özet olarak hazırlanmıştır. Tüm detaylar aşağıda ki mısraların altında açıklandı. Her mısranın anlamını hemen altında ki satırda bulabilirsiniz.

İstiklal Marşı Anlamı ve Kısa Özeti:

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak

Şair, burada milletine seslenerek, ona, korkmamasını, sadece Türk milletinin daima parlayan yıldızı olan bayrağın, yurdumuzun üstünde son ocak tütünceye kadar dalgalanacağını söylemektedir.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl!
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Bu kıt’ada, şâir, gayet hiddetli bir şekilde, aynı zamanda da yalvararak, bayrağa sesleniyor Ey nazlı hilâl, Hakk’a tapan, istiklali İçin hiçbir milletin dökmediği kadar kanını dökmüş bulunan, bu “kahraman ırkıma” suratını asma, şiddetli davranma, bir kere-cik de olsa gül…’ demektedir.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım

Şâir, kendi şahsında milletine seslendiği bu kıf ada, kendisinin (yani milletinin) çok büyük boyutlarda kükremiş bîr sel olduğunu, tarihin hiçbir döneminde, kendisine zincir vurulamadığını, bunu düşünmenin bile çılgınlık olduğunu; çünkü dağlan yırtacak, enginlerden taşacak, önüne çekilecek her türlü bendi çiğneyerek aşacak derecede bir yapıya ve özelliğe sahip olduğunu vurguluyor.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Şair, yine kendisine ve milletine sesleniyor ve diyor ki: O garbın topu, tüfeği, teknolojisi, çelik zırhları, bütün uçsuz bucaksız gökleri varsın sarmış bulunsun Ve batı, böyle bir güce sahip olduğu için, köpek gibi havlayıp dursun Korkma ve sakın aldanma, o, tüm bu ihtişamina rağmen, tek dişi kalmış, ömrünün son günlerini yaşayan yaşlı bir canavardan başka bir şey değildir Ve o, benim iman dolu savunma gücüne sahip olan milletimle başa çıkamaz.

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Şâir, milletine sesleniyor: Arkadaş, yurduma karşı yapılan bu alçakça, namussuzca, şerefsizce saldırıya karşı gövdeni siper et Sakın ha mücadeleden vazgeçme Hakk’ın sana vadettiği günler mutlaka gelecektir Belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Milletine seslenmeye devam ediyor Bak diyor, bu topraklar var ya, bu topraklar, hani her gün üzerine bastığın, sıradan bir toprak değildir Bu topraklar altında, binlerce şehit kefensiz olarak yatmaktadır Sen ki, bu şehitlerin evladı olarak, sana dünyaları dahi verseler, bu cennet vatanından asla vazgeçmeyeceğini de sakın unutma.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hûda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda

Yine milletine sesleniyor: Vatanım, her karış toprağından şehit kanı fışkıran cennet gibi bir ülkedir Allah, benim canımı, sevdiklerimi, neyim var neyim yoksa hepsini alsın razıyım Yeter ki beni bu cennet vatanımdan ayrı düşürmesin.

Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli
Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Mehmet Akif Ersoy, burada Allah’a sesleniyor Vatanımın camilerinde okunan ezanlar, bu milletin senin yolunda olduğunun en açık delilidir Ezanlar bunun şahididir Onun İçin, senin yolunda olan bir kulun olarak, Allah’ım, tüm ruhumla ve bedenimle senden şunu diliyorum: Bu mabetlere yabancı eli değmesin.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım
Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım

İşte o zaman, yani mabedimin göğsüne yabana eli değmediği zaman, şayet, ölmüşsem ve mezarımın başında bir taşım varsa, o taş sana şükranla, huzurla dolu olarak bin kere secde eder Bu secde etme esnasında, Allah’ım, her yaramdan kanlı yaşlar boşanır Ve yine o zaman cesedim, bir ruh gibi fışkırarak göğe çıkar ve belki de başım arşa değer.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Bu son bölümde, şair artık söyleyeceğini söylemiş ve rahatlamıştır Bu rahatlığı, Allah’ına ve milletine olan inancından kaynaklanmaktadır Bu rahatlıkla, gayet emin bir şekilde, bayrağa seslenmekte ve dökülen bütün kanlarının helal olduğunu Türk Bayrağını ve Türk ırkını, sonsuza kadar, köleleştirmenin mümkün olamayacağını, çünkü ezelden beri hür yaşamış bayrağın ebediyette de hür olmayı zaten hak etmiş olduğunu ve yine Hakk’tan başka bir ilâhı olmayan Türk milletinin de bağımsızlığının en doğal hakkı olduğunu anlatmaktadır Bu şiir Türk edebiyatının şaheser şiirlerinin başında gelmektedir Genel anlamıyla istiklal marşımızda yok olmak üzere olan bir milletin yeniden ayaklanmasını anlatmaktadır.

 

İstiklal Marşı Videosu &#; Ses Dosyası &#; Yüksek Kalite

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyiniz ve Bu konuyu paylaşalım arkadaşlar. 🙂

Özgür Uygun

funduszeue.info

En güzel kayboluş tarihi bir kentin sokaklarında olur, en güzel unutuş sevdiğiniz bir romanın sayfalarında olur, ama her ikisi de geçicidir. Webmaster, seo uzmanı, sosyal medya uzmanı, amatör fotoğrafçı.

İstiklal Marşının Anlamı ve Açıklaması

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Mehmet Akif Ersoy, Türk milletine seslenir. Bağımsızlık, vatan tehlikededir ama milletinin moralinin yüksek olması gerekmektedir. Bağımsızlığımızın, vatan bütünlüğümüzün tehlikede olduğu bu dönemde milletçe inancımız tam ve morallerimiz yüksek olmalıdır.

Vatan üzerinde en son ocak tütene kadar, yani son fert bile hayatta kaldığı müddetçe Türk milleti bağımsızlık adına mücadele edecektir. Ve bağımsızlığımızın simgesi olan bayrak, Türk milletinin sonsuza kadar üzerinde dalgalanmaya devam edecektir.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman Ä±rkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl!
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Şair bu dörtlükte bayrağı kişileştirmektedir. Ona göre bağımsızlığımız kaybedildiğinde bayrak dalgalanamayacağı için Türk milletine karşı kızgın bir çehreye bürünmüştür.

Şair ise, Türk milletinin bunu hak etmediğini belirtiyor ;

Çünkü Türk milleti bağımsızlık ve onun simgesi bayrak uğrunda çok şehit vermiştir. Egemenliğin, mutlaka Allah’a iman eden, tapan Türk milletinin hakkı olacağını haykırıyor.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Şair, Türk milletinin vatanına ve bağımsızlığına göz diken tüm düşman güçlerine, emperyalist güçlere karşı seslenmektedir. Türk milletinin tarih boyunca bağımsız olduğunu, kimsenin egemenliği altına girmediğini söylemektedir. Bağımsızlığına göz diken düşman karşısında hiçbir engelin, Türk milletinin durduramayacağını haykırmaktadır.

 

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim 
iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Şair, bu dörtlükte de Türk milletine moral vermek istemektedir. Bağımsızlığımıza kasteden düşmanlar, çok güçlüdür. Zamanın en modern silahlarıyla üzerimize gelmektedirler. Türk askerinin ise bunların karşısında donanımı, askeri gücü daha zayıftır. Ancak şair, garbın (batılı düşman güçlerinin) büyük gücüne karşı Türk milletinin buna üstün gelecek bir imana sahip olduğunu belirtmektedir. Batı, şair tarafından tek dişi kalmış, zayıflamış bir canavara benzetilmekte; bunun bir köpek gibi ulumasının korkulacak bir şey olmadığını belirtmektedir.

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Şair, Türk milletine, Türk askerine seslenmektedir. Düşmanın sebepsiz, alçakça saldırılarına karşı yılmadan mücadele etmesini istiyor. Çünkü Allah, Kur’an’da kendisine inanan Müslümanlara yardım etmeyi vadetmiştir. Ve Allah’a iman eden Türk milletine zafer, er geç gelecektir.

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu 
cennet vatanı.

Şair, bu dörtlükte de milletine seslenmektedir. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, alelade bir toprak parçası değildir. Vatan topraklarının altında sayısız şehit yatmaktadır. Bu toprakların düşmanlar tarafından çiğnenmesi, şehitlerimizin ruhunu incitecektir. Milletimizin bu bilinçle vatana sahip çıkması gereğini Türk milletine bildirmektedir.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hûda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Şair bu dörtlükte de milletine seslenmektedir. Vatanın toprağı şehit kanlarıyla doludur. Vatanı anlamlı kılan da budur. Allah, canımı da sevdiğimi de benden alsın ama beni vatanımdan ayrı kılmasın sözleriyle vatan sevgisini dile getirmektedir.

Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Şair bu dörtlükte Allah’a yakarmaktadır. Öldüğünde ruhunun Allah’tan isteği, vatanın kutsal mabedlerine yabancıların, düşmanların kirli elleri değmesin. Ä°slam dinine şahitlik eden ezanlar ebediyen yurdumuzda okunsun.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

 

Ruhunun bu dileği yerine geldiğinde, yani vatan bağımsız olduğunda mezarımın başında bir taş varsa bu, sana bin kez şükür secdesi yapacaktır. Ve bir şehit olarak ölmüşsem yaralarımdan sevinçle kanlı yaşlar boşanır. Bu sevinçle, huzurla ruhum yükselir ve göğün en yüksek noktasına cesedim ulaşır.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Son kıtada şair Türk bayrağına sesleniyor. Bağımsızlık kazanılmış; vatan, düşman işgâlinden kurtarılmıştır. Bayrak yine eskisi gibi tüm şanıyla dalgalanmaya devam edecektir. Ve bayrağımız uğrunda döktüğümüz kanlar helaldir. Özgürlük, hür yaşamış bayrağımın, Allah’a iman eden Türk milletinin hakkıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası