103 emekli amiral twitter / Montrö'yü savunan amiraller hakim karşısına çıktı: 'Türk yargı sisteminin büyük ayıbıdır'

103 Emekli Amiral Twitter

103 emekli amiral twitter

İhlas Haber Ajansı

Kamuoyunda "Montrö Bildirisi" olarak bilinen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tarikat yapılanmalarına izin verilmemesi çağrısında bulunan açıklamayı yayınladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan emekli amiralin yargılandığı davada karar çıktı. Ankara Ağır Ceza Mahkemesindeki görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Bazı sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamasının ardından duruşmaya karar verilmesi için ara verildi. Yaklaşık bir saatlik aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti oy birliğiyle beraat kararı verdi.

'Mahkemeden beraat kararı çıktı'

Emekli amiraller Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk'ün ile Eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel'in de aralarında bulunduğu sanık 'devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan beraat etti. Mahkeme başkanı, "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle bu kararın oy birliğiyle verildiğini söyledi.

Ahmet Furkan Gülap

seafoodplus.info üzerindeki haberler özet şeklinde yayınlanmaktadır. Haberin video, fotoğraf ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.

emekli amiralden Montrö ve Atatürk devrimleri bildirisi

emekli amiral, son dönemde gündeme gelen "tekkedeki amiral", "Montrö'nün tartışmaya açılması" ve Atatürk ilke ve devrimleri konularında açıklama yaptı.

Kamuoyuna yapılan imzalı açıklamada şöyle denildi:

"Yüce Türk Milletine,

Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması'nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.

Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. 

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız. 

04 Nisan

Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."

KATILAN EMEKLİ AMİRALLER 

1. E. Amiral Ergun MENGİ

2. E. Amiral Alaettin SEVİM

3. E. Amiral Nazif ÖZDAĞDEVİREN

4. E. Amiral Işık BİREN

5. E. Amiral Ahmet ŞENOL

6. E. Amiral Hasan HOŞGİT

7. E. Amiral Vedat ERSİN

8. E. Amiral Metin AÇIMUZ

9. E. Amiral Atilla KEZEK

E. Amiral Nurhan KAHYAOĞLU

seafoodplus.info Önder ÇELEBİ

seafoodplus.info Metin POYRAZLAR

seafoodplus.info Mücahit ŞİŞLİOĞLU

seafoodplus.info Engin BAYKAL

seafoodplus.info Hüseyin ÇİFTÇİ

seafoodplus.info Atilla KIYAT

seafoodplus.info Vehbi ALPMAN

seafoodplus.info Celal PARLAKOĞLU

seafoodplus.info Mustafa Ekmel ÖZDENGİL

seafoodplus.info Serdar DÜLGER

seafoodplus.info Abdullah METE

seafoodplus.info Ertan DEMİRTAŞ

E Amiral Orhun ÖZDEMİR 

seafoodplus.info Ersin GÜLER

seafoodplus.info Nadir KINAY

seafoodplus.info Hüseyin HOŞGİT

E Amiral İlker GÜVEN

seafoodplus.info Baha EREN

seafoodplus.info Abdullah GAVREMOĞLU

seafoodplus.info Şükrü BOZOĞLU

seafoodplus.info Hakan ERCAN

seafoodplus.info Mesut ÖZEL

seafoodplus.info Taner EZGÜ

seafoodplus.info İbrahim AKIN

seafoodplus.info Ömer AKDAĞLI

seafoodplus.info Mehmet OTUZBİROĞLU

seafoodplus.info Taner BALKIŞ

seafoodplus.info İzzet ARTUNÇ

seafoodplus.info Hakan ERAYDIN

seafoodplus.info Mehmet Ali ÇINAR

seafoodplus.info Deniz DAĞLILAR

seafoodplus.info Yalçın ERTUNA

seafoodplus.info Türker ERTÜRK

seafoodplus.info Aydın CANEL

seafoodplus.info Sami ÖRGÜÇ

seafoodplus.info Yalçın KAVUKÇUOĞLU

seafoodplus.info Nazım ÇUBUKÇU

seafoodplus.info Ahmet AKSOY

seafoodplus.info Can ERENOĞLU

seafoodplus.info Doğan HACİPOĞLU

seafoodplus.info Abdullah AKGÜL

seafoodplus.info Aziz ÖZTÜRK

seafoodplus.info seafoodplus.info AKINSEL

seafoodplus.info İlker GÜVEN

seafoodplus.info Mustafa İPTEŞ

seafoodplus.info Caner BENER

seafoodplus.info Nejat BERKSUN

seafoodplus.info Kadir SAĞDIÇ

seafoodplus.info Tayfun TANSAN

seafoodplus.info İskender YILDIRIM

seafoodplus.info Ali Yüksel ÖNEL

seafoodplus.info Uğur YİĞİT

seafoodplus.info Mustafa ÖZBEY

seafoodplus.info Cem GÜRDENİZ

seafoodplus.info Bülent BOSTANOĞLU

seafoodplus.info Murat BİLGEL

seafoodplus.info Cengiz ALPÖZÜ

seafoodplus.info Serdar Okan KIRÇİÇEK

seafoodplus.info Tufan MİMİR 

seafoodplus.info Turgut TUFAN

seafoodplus.info Turhan ÖZER

seafoodplus.info Alper TEZEREN

seafoodplus.info Mustafa ÜLTANUR

seafoodplus.info Ruhsar SÜMER

seafoodplus.info Cemal ÜREN

seafoodplus.info Gündüz Alp DEMİRUS

seafoodplus.info Deniz CORA

seafoodplus.info Gürkan İNAN

seafoodplus.info Atilla TONGUÇ 

seafoodplus.info Mustafa KARASABUN

seafoodplus.info Erol YÜKSEL

seafoodplus.info Özbek GÜRGÜN

seafoodplus.info Bülent OLCAY

seafoodplus.info Nejat GÜLDİKEN 

seafoodplus.info Turgay ERDAĞ

seafoodplus.info İsmail TAYLAN

seafoodplus.info Aydın GÜRÜL 

seafoodplus.info Raif NALDEMİR

seafoodplus.info Numan ALANSAL

seafoodplus.info Tanzar DİNÇER

seafoodplus.info Erol ADAYENER

seafoodplus.info Haluk Sayın 

seafoodplus.info Ferhat FERHANOĞLU 

seafoodplus.info Mehmet Ali ÖZGÜVEN 

seafoodplus.info Ali Sadi ÜNSAL 

seafoodplus.info Doğan DENİZMEN

seafoodplus.info Taner AKKAYA

seafoodplus.info Necati KURT 

seafoodplus.info Tayfun URAZ 

seafoodplus.info Engin HEPER

E. Amiral Hayati Bilgiç

E. Amiral Hasan Nihat DOĞAN

E. Amiral Ömer Bayram ÇETİN

seafoodplus.info Mithat Kemal ALGÜL 

Açıklamanın yapılmasının ardından AKP'li bürokratlardan tepki çeken paylaşımlar yapıldı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, geçmişte FETÖ ile mücedele eden amirallere "Haddinizi bilin" diye tweet attı. 

Twitter'da #hodrimeydan ve #haddinizibilin etiketleri Trned Topic oldu. 


Montrö bildirisi: emekli amiralin imzaladığı metne hükümetten sert tepki, savcılıktan soruşturma

İstanbul

Kaynak, Reuters

Türkiye'de emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesi ile Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın gittiği bir tarikat evinde sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine başlayan tartışmalarla ilgili bir bildiri yayımladı. Hükümet temsilcileri ve Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bildiriye tepki gösterdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiriyle ilgili soruşturma başlattı.

Anadolu Ajansı soruşturmanın Türk Ceza Kanunu'nun maddesinde yer alan "Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" şüphesiyle başlatıldığını aktardı.

Soruşturma kapsamında 10 amiral gözaltına alınırken dört amiral de üç gün içinde ifade vermek için emniyet müdürlüklerine davet edildi.

Türk Ceza Kanunu'nun /1 maddesinde yazılı "Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan re'sen açılan soruşturmada Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alındı.

Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat'a ise 3 gün içerisinde emniyete gelmeleri için tebligat yapıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Pazartesi günü bir değerlendirme toplantısı yaptı.

Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, rütbeli bir askerin bir cübbeyle namaz kıldığını gösteren fotoğraf hakkında "Münferit bir olay" dedi ve görüntüyü yanlış bulduğunu belirtti.

Bildiri için ise "Bir gecede emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez." açıklaması yaptı:

"Buna ifade özgürlüğü diyemeyiz. Bu yöntem ve bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye saldırı olarak kabul edilir ve aynı şekilde muameleye maruz kalır."

Muhalefet partilerini de suçlayan Erdoğan " kişi içinde bizzat CHP üyesi olanlar var." dedi.

Aynı akşam bir televizyon programına canlı yayında katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "CHP'ye üye olan 4, aileleriyle üye olan da yaklaşık 18 kişi var. Kimi kardeşi, kimi ablası, kimi oğlu, kimi kızı, aileleriyle beraber…" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi için de "Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkan bulana kadar Montrö'ye bağlılığımızı sürdürüyoruz." dedi ve "Gelecekte ihtiyaç duyulması halinde her türlü sözleşmenin gözden geçirilebileceğini" söyledi.

AKP'nin Cumhur İttifakı'ndaki ortağı olan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli ise, Salı günü TBMM'de partisinin grup toplantısında " tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan Antlaşması'nın tamamlayıcısı bir halkası, ayrılmaz bir parçasıdır, aynı zamanda bizim kırmızı çizgimiz, Karadeniz'in barış ve istikrar güvencesidir. Kaldı ki, hiç kimsenin de Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışmaya açtığı, 'feshedelim' dediği falan da yoktur." açıklaması yaptı.

Bildiride neler var?

seafoodplus.info adresinde yayımlanan açıklama metninde, Montrö Sözleşmesi'ne ilişkin şu ifadeler var:

"Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye'ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.

"(…) Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz."

Açıklamada Tuğamiral Sarı'nın görüntülerine dair de şu ifadeler yer aldı:

"(…) Son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur.

"TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK'nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir."

MSB: TSK, hiçbir sorumluluğu olmayan kişilerin şahsi emellerine araç yapılamaz

MSB tarafından yapılan açıklamada, bildirinin "demokrasiye zarar vermekten ve askeri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramayacağı" belirtildi.

Açıklamada ayrıca, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz" denildi.

Hükümetten tepki: 'Haddinizi bilin'

Bildiriye yayımlandıktan hemen sonra hükümetten arka arkaya tepki mesajları geldi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bildiriye Twitter hesabından şu sözlerle tepki gösterdi:

"Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir "bildiri" yazmışlar! 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde. O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz'da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek!"

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda "Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da, mavi vatanı da, demokrasiyi de, milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır" dedi.

Hükümet tarafından bir diğer tepki de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan geldi. Soylu "Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz Ya diğerleri" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da bildiriyi "darbe çağrışımlı" olarak tanımlayıp, "Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka. Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli" dedi.

Bahçeli: Emekli maaşları kesilmeli

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bildiriye tepki gösterdi. Bahçeli, "Anti demokratik ve vesayetçi" olarak nitelendirdiği bildirinin partisi tarafından nefretle lanetlendiğini ve reddedildiğini söyledi.

Bildiride imzası bulunan amirallerin rütbelerinin sökülerek, emeklilik haklarının kaldırılması ve maaşlarının da kesilmesi gerektirdiğini söyleyen Bahçeli, "Bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır" dedi.

Kılıçdaroğlu: Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bildiriye ilişkin Twitter'da yaptığı paylaşımda, "Bu sahte gündemler tutmaz. Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır" dedi.

"Büyük ve ünlü Ekonomist" diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı etiketleyen Kılıçdaroğlu, "Yarattığın ekonomik yıkım ile seni yüzleştireceğim. Geleceğini kararttığın gençlerimizin hikayelerini buradan paylaşacağım" dedi.

CHP'li Özkoç: Vatansever eleştirileri tebrik ediyorum

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise emekli amirallerin bildirisine tepki gösteren hükümet temsilcilerini eleştirdi.

Twitter'da İletişim Başkanı Altun'a cevap veren Özkoç, Tuğamiral Mehmet Sarı'nın fotoğrafını paylaşarak, "Siz önce kendi yarattığınız vesayetçilerle savaşın. O eleştirdiğiniz amiraller 15 Temmuz'un önünde de sonunda da dimdik durdular. Deniz Kuvvetlerini ağzına kadar FETÖ'cü dolduranlar, 15 Temmuz'un ertesinde Atatürk ilke ve devrimleriyle yetişmiş subaylar olmasa bugün koltuklarında oturamıyor olacaklardı. Şimdi çıkmışlar 5. kol faaliyeti filan. Hadi oradan Vatansever eleştirileri tebrik ediyorum" dedi.

Akşener: Bu bir zevzekliktir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise yaptığı açıklamada, "Sabah bir uyandık, emekli amirallerin canı sıkılmış, bildiri yayınlamışlar" dedi. Akşener, bildiri için "Bu bir zevzekliktir" ifadesini kullandı, "ülkenin bu zevzekliklerden çok çektiğini" söyledi.

Dün Hakkâri'de, önceki gün ise Konya'da olduğunu söyleyen Akşener, ekonomik tabloyu işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben dün Hakkari'de, Perşembe günü ise Konya'daydım. Biz bu ülkede işsiz gençlerin, tabletsiz çocukların derdini konuşmak zorundayız. Biz esnafın derdini konuşmak zorundayız. Biz bugün tencereye kaynatamayan kadının derdini konuşmak zorundayız. dakika, saniye maalesef yayın organlarında yer buluyor."

Gece yarısı bildirilerinin muhtıraları akıllara getirdiğini söyleyen Akşener, "Dolayısıyla iktidar partisinin üzerinde tepinme fırsatı doğmuştur" diye konuştu.

İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray ise bildiriye destek vererek, "Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum" dedi.

Davutoğlu: Bildiri kötü niyetli bir sorumsuzluk örneği

Öte yandan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bildiriye tepki gösterdi. Gelecek Partisi'nin milli iradenin, hukuk devletinin ve demokrasinin yanında olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan; kötü niyetli bir sorumsuzluk örneğidir" dedi.

HDP: İktidarın yazılı bir bildiriden darbe riski devşirmesi siyasi kurnazlık ve fırsatçılık

emekli amiralin bildirisiyle ilgili olarak Halkların Demokratik Partisi'nden yapılan açıklamada ise "Demokrasiyi ve özgürlükleri hedef alan darbeci yaklaşımlara ve tutumlara karşı tavrımız her zaman nettir. Ancak iktidarın yazılı bir bildiriden darbe riski devşirmesi de siyasi kurnazlık ve fırsatçılıktan öte bir anlam taşımamaktadır" denildi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da, AKP'liler tarafından getirilen "darbecilik" yorumlarını işaret ederek, "Seçilmiş milletvekillerini, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atıp milli irade ahkamı kesmek riyakarlıktır. Darbeci arıyorsanız aynaya bakın" paylaşımını yaptı.

Montrö Sözleşmesi nasıl gündeme geldi?

Montrö Sözleşmesi tartışması, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çıkılmasının ardından başladı. Kararın hukuki boyutu ve geçerliliği sorgulandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesi, Montrö Sözleşmesi'ni bir daha gündeme getirdi.

Şentop, 24 Mart Çarşamba günü Habertürk TV'de katıldığı bir programda İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekilmenin mümkün olup olmadığıyla ilgili soruya "Teknik bir ifadeyle Meclis onaylama izni veriyor ama Cumhurbaşkanı onaylamayabilir veya onaylayabilir sonra geri çekebilir. Parlamento aşaması bir izin aşamasıdır sadece. Bu yeni değil, 'ten bu yana böyle oluyor bu. Bunun örnekleri var." yanıtını verdi.

Şentop, yanıtın ardından daha önce Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye'nin çekildiği bazı uluslararası anlaşmaları sıralayarak örnekleri olduğunu söyledi.

Bunun üzerine gazeteci Muharrem Sarıkaya, "Bir gün bir Cumhurbaşkanı gelip ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çekildim derse veya Montrö'yü tanımıyorum feshettim derse…" diye sordu.

Şentop "Teknik olarak yapabilir" yanıtını verdi ve ekledi:

"Sadece bizim sistemde değil Almanya da Amerika da Fransa da bunu yapabilir. Ama mantıkta mümkün-muhtemel arasında bir fark vardır. Marmara Denizi'nden ayran yapmak mümkün müdür? Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi'ni de karıştırırsanız aklen mümkün olabilir. İhtimal ise gerçeklerden hareketle bir işin olabilirliği üzerine, bu muhtemel değildir."

Şentop'un bu sözlerine CHP ve İYİ Parti tepki göstermişti.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay "Cumhurbaşkanının bozacağı anlaşmalar Meclis onayına ihtiyaç duyulmayan anlaşmalardır. Almanya da Hitler'e böyle bir yetkiyi tam da 23 Mart'ta vermişti. Ülkenin başına ne belalar açtığı ortada. TBMM Başkanımızın yasama yetkisini tek adama altın tepside sunması beni incitiyor" demişti.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünzile Yüksel de, Şentop'un sözlerine karşı "Montrö, Türkiye'nin boğazlardaki bağımsızlığıdır. Dünya'yı bıçak sırtında tutan bir anlaşma asla tek bir kişinin isteği ile kaldırılamaz" diye konuşmuştu.

Tartışmanın büyümesi ve birçok muhalif siyasetçi tarafından da dile getirilmesi üzerine Şentop, konuyla ilgili 29 Mart'ta bir açıklama daha yaparak, "Ben herhangi bir anlaşma, sözleşme ismi zikretmedim. İsim telaffuz etmeksizin Anayasa'nın maddesinde ve ilgili mevzuatımızda uluslararası antlaşmalarla ilgili iç hukuktaki düzenlemelerden bahsettim" demişti.

Erdoğan daha önce 'Montrö ne kazandırmıştır ne kaybettirmiştir, düşündünüz mü?' demişti

Montrö Sözleşmesi, Aralık 'da Kanal İstanbul'un Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun onaylandığının açıklanması üzerine bir kez daha gündeme gelmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir İstanbul boğazımız var. Siz Independenta olayını unutuyor musunuz? Hepsinden öte Montrö Anlaşması Türkiye'ye ne kazandırmıştır ne kaybettirmiştir? Bunu hiç düşündünüz mü?" açıklaması yapmıştı.

30 Aralık'ta da Kanal İstanbul Projesi'ne yönelik itirazları değerlendirirken Erdoğan "Montrö Sözleşmesi'nin siyasi tehdidine" dikkat çekmiş; sonrasında ise katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili soruya "Montrö'yü kafaya takmayın" yanıtını vermişti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu ifadeler üzerine "Kanal İstanbul, Montrö'yü baypasa dönüştürebilir ve sıkıntı yaratabilir. Kafada bu varsa, o zaman Çanakkale ile ilgili de bir müdahale gerektirir ki Allah korusun" yorumu yapmıştı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir