Son zamanların Türkiye’de gezilecek yerler listesinin başını Karadeniz turu çekiyor. Karadeniz turlarına bu kadar revaç olması sayesinde artık yaylalar, dereler, şelaleler ziyaretçi akınına uğrar durumda.
Bizler de size bilgi ve doğru kaynak olması için bu özel Karadeniz turu planlamasını ile Karadeniz turu yapacaklar için önerilerde bulunmak istedik.
Karadeniz turu planlaması yaparken en ince detayına kadar plan program gitmeden yapıldı. Bu yolculuğa hazır hale gelindi. Ve iki çılgın yollara düşüldü.
Instagram Youtube Facebook
Uyarı : Karadeniz turumuzu eğer kendinize güvenmiyorsanız, daha önceden hiç yayla yol deneyiminiz olmadıysa tek, arkadaşınızla veya eşinizle yapmaya kalkışmayın. Rotamız yoğun tempo, bozuk yollar ve dirayet gerektirmektedir. Gittiğimiz yolların hiçbirine kefil olmadığımızı bilmenizi isteriz. Biz gittik hadi siz de gidin diye ısrarcı da değiliz. Gittiğinizde arkamızdan sallamanızı istemeyiz 🙂
Karadeniz Turu İçin Ön Hazırlık
Öncelikle işinize ilk yarayacak zaruri şey 4&#;4 bir araç olmalı,
Eğer yoğun sezonda Karadeniz turu gerçekleştirecekseniz önceden otel rezervasyonu, çünkü % doluluk oranıyla çalışıyorlar,
Mutlaka aracınızda bol su ve yiyecek bulundurmalısınız,
Rakım olarak metre ve üzerine çıkılacağı için termal mont, trekking ayakkabısı gereklidir,
Offline harita (biz seafoodplus.info kullanıyoruz)
İçerik Listesi
Karadeniz Turu Rota Tavsiyemiz
Bize soracak olursanız bu sınırlayamayız. Çünkü Karadeniz her köşesinde farklı güzellikler bulabileceğiniz bir bölge. Tarihi yapıları, kaleleri, şelaleleri, taş köprüleri, dereleri, zirveleri, yaylaları ve olmazsa olmaz Kaçkar Dağları’yla dönmek istemeyeceğiniz bir coğrafya.
Turunuz öncesi gün gün program çıkarmanız vakit kaybı yaşamanızı önleyecektir. Yaptığımız rota kamp atacaklara göre bir program olmayıp, aracıyla seyahat edecekler için uygundur. Hem kamp atacak kadar yeterli vaktimiz yoktu hem de yanımızda kamp konusunda deneyimli bir arkadaşımız. Zaten kamp rotaları çok ayrı oluyor. Belki onu da bir gün yaparsak detaylı anlatırız.
Karadeniz turu yaptım demeniz için en az 3 gece kalmanız gerekiyor. Rize-Trabzon veya Rize-Artvin şeklinde iki şehri içine alan rotalar yapmak mümkün.
Bizim yılı Eylül ayında yaptığımız rota 3 gecelik bir programla 2 gecesi Rize Çamlıhemşin, 1 gecesi yayla konaklaması şeklindeydi. 3 gece 4 günlük program dahilinde 3 gün Rize, 1 gün Artvin’i gezdirdiğimiz unutulmaz güzel bir seyahatimiz olmuştu.
Size tavsiye edeceğimiz rotalar kalacağınız gün sayısına göre şu şekildedir;
2 günlük Tavsiye : Cuma Gidiş Pazar Dönüş
Eğer haftasonuna gidecekseniz size acımak yok 🙂 koşturun bakalım biraz.
1.gün : Cuma akşam uçağıyla Trabzon havalimanına ulaşır ulaşmaz vakit kaybetmeden direk Çamlıhemşin’e gidip burada konaklamalısınız. Ucuz olması açısından Rize merkez de olur.
2.gün : Şenyuva, Palovit Şelalesi, Hazindağ Yaylası, Pokut ve Sal Yaylası
3.gün : Zilkale, Gito Yaylası, Elevit Yaylası, Tar Şelalesi, Huser Yaylası / akşam dönüş
5 Günlük Tavsiye
1.gün : Çamlıhemşin, Şenyuva ve Yaylalar
2.gün : Palovit Şelalesi, Yaylalar ve Huser Yaylasında günbatımı
3.gün : Rize Yaylaları
4.gün : Artvin’de bulunan Çifte köprü, Mençuna Şelalesi, Karagöl
5.gün : Uzungöl, Trabzon merkezdeki müzeler ve tarihi yapılar, Sümela Manastırı
Karadeniz’de Konaklama
Yayla Konaklaması
Demiştik ya Karadeniz yaylaları gitgide Türkiye turizmin de önemli bir yer haline geldi diye. Hal böyle olunca da ziyaretçiler yayla ziyaretlerinin yanı sıra bir yayla evinde konaklamak istiyor. Yayla evlerinde en başta otel konforu aramamanız gerektiğini bilmelisiniz. Tam bir köy evi konseptinin hakim olduğu evler bir kaç oda, ortak oturma alanı ve ortak banyolardan ibarettir. Dağın başında samimi ortam arayanlar için biçilmiş kaftan adeta. Sabah camınızı araladığınızda tertemiz havayı içinize çektikten sonra şöyle bir manzarayı seyre durursunuz. Sonra bulutlar ayağınızın altında hayatınızda bir ilk olacak kahvaltı keyfi yaşarsınız. Bundan daha fazla ne ister ki bir insan.
Şehir Konaklaması
Merkez noktanızı şehir belirleyip. Her gün bu noktadan hareket etmek şartıyla günlük programlar çıkarabilirsiniz kendinize. Trabzon, Rize, Artvin gibi şehir merkezlerinde hatta bu illerin ilçelerinde oldukça güzel ve temiz oteller bulma imkanınız var. Eğer seyahatinizde ağırlığı Rize yaylarına verecekseniz kalınacak en mantıklı yer Çamlıhemşin’dir. Fırtına Vadisi boyunca pek çok otel bulunmaktadır. Fakat sakın rezervasyonunuzu son ana bırakmayın. Açıkta kalma ihtimaliyle karşılaşmanız çok yüksek. Tavsiyemiz seyahatinizden bir kaç önce otel rezervasyonunuzu yaptırmanız yönündedir.
Karadeniz’e Gitmek İçin En İyi Mevsim
En İyi Zaman : karadeniz bölgesi için en iyi dönem Haziran ve Ekim aylarıdır. Hem yaz yoğunluğu olmamış oluyor hem de hava olarak sizleri memnun ediyor. Bahsettiğimiz dönemlerde hava şartları gezmeniz için en elverişli zamandır.
İyi Zaman : Haziran ayından Ekim ayı sonuna kadar dönem içerisinde herhangi bir ay Karadeniz geziniz için idealdir.
Karadeniz’de yağmur hususuna değinmek gerekirse. Malum bu kadar yeşilliği içinde barındıran bölgenin en büyük özelliği bölge olarak yoğun yağmur yağışı almasından kaynaklanıyor. Karadeniz’de yağmurun ne zaman yağacağını kimse kestiremez. Hava günlük güneşlik bir haldeyken bir bakmışsınız yağmur yağmış. Ama Karadeniz’i de karadeniz yapan yağışları değil midir!
Karadeniz Yemekleri
Lahana ve mısır üzerine yaygın yemekleriyle nam salan Karadeniz’de yemeden dönmemeniz gereken ana yemekler mıhlama/kuymak ve karalahana sarması, karalahana çorbası ve mısır ekmeği olmalıdır.
Diğer tatlar ise meşhur Laz böreği, kurufasulye, sütlaç, karadeniz pidesidir. Rize’de ne yenir yazımızı okuyarak daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Karadeniz’de Ne Yapılır?
Heliski Yapın
Heliski bir dağ kayağı sporudur. Normal kayakla arasındaki fark zirvedeki pistlere ulaşımın teleski yerine helikopter ile sağlanmasıdır. Türkiye, kayağın bu haliyle sonrasında tanışmıştır. Profesyonel eğitmenler, dağ rehberleri ve pilotlarla birlikte yapılmaktadır. Profesyonel rehberler ve kayakçıların bir araya gelerek beraber yaptıkları yüksek adrenalin içeren spordur. Çok pahalı olduğu için daha çok bu spora talep gösterenler Avrupalı kayakçılardır.
Fırtına Vadisinde Rafting
57 km uzunluğu ile maviyle yeniliğin buluştuğu, çay bahçelerine komşu olan Karadeniz’in en güzel deresinde rafting yapmak hem adrenalin anlamında hem de manzara anlamında bu sporu yapacak olan macera severlere müthiş deneyim ve doyumsuz görüntüler sunar.
23 km’lik parkur boyunca yer yer taşlık bölgelerden geçerek, fırtına deresinin hırçın sularında süzülmek benzeri olmayan aktivitelerden biridir.
Zipline
Zipline, Karadeniz’in özellikle Rize’nin olmazsa olmaz etkinliklerinden biri haline gelmiş durumda. Bir yamaçtan diğerine bağlanan demir halatlar eşliğinde Fırtına deresi üzerinden bir kuş gibi süzülerek özgürlüğün tadına varabileceğiniz bir aktivitedir.
Yolunuz Çoruh nehrinden geçerse Çoruh nehri üzerine yapılmış tek yönü metre uzunluğa sahip ziline deneyimini de yaşayabilirsiniz. Ama doğal güzellik olarak kıyaslamak gerekirse Çoruh nehri daha kurakken Fırtına deresi daha yeşil ve daha doğal ortama sahiptir.
Kaçkarlar’a Tırmanın
Türkiye’nin en yüksek dördüncü dağına çıkmak dağcılar için müthiş bir deneyimdir. Kaçkar dağlarının en yüksek zirvelerinden olan Altıparmak dağları, Verçenik ve Kavron en iyi tırmanış rotalarındandır. Tırmanışınız esnasında mutlaka yanınızda profesyonel dağcılar olmalıdır. Kendi başınıza tırmanış yapmanızı tavsiye etmiyoruz. Bunun için de tırmanış turları almanız sizin yararınıza olacaktır.
Buzul göllerine girin
Kaçkarlar’a çıkarken geçeceğiniz yaylalarda ve zirvelerde karşınıza büyüleyici güzelliğe sahip buzul gölleri ile karşılaşacaksınız. Ziyaret edebileceğiniz göllerden bazıları şunlardır; Karadeniz Gölü, Büyükdeniz Gölü, Çermeşk Gölü, Yedigöller, Ovit Dağbaşı Gölü, Avusor Gölü, Eyrisu Gölü, Verçenik Kapılı Göller, Tombamzga Gölü, Tatos, Buzul Gölü, Kavrun Gölü
Örnek rotalar:
Eğrisu Yaylası-Eğrisu Gölü-Eğrisu Yaylası (gidiş-dönüş 7 km)
Avusör Yaylası-Büyük Göl-Avusör Yaylası (gidiş-dönüş 4 km)
Çaymakçur Yaylası-Göller-Yukarı Kavron Yaylası (7 km)
Kavron Yaylası-Derebaşı Gölü-Kavron Yaylası (gidiş-dönüş 10 km)
Verçenik Yaylası-Buzlu Göller-Verçenik Yaylası (gidiş-dönüş 5 km)
Karadeniz Ulaşım
Trabzon havalimanına indikten sonra havalimanından çıkıp ana caddedeki köprüden karşı şeride geçmelisiniz. Buradan düzenli olarak geçen minibüsler ile Trabzon merkeze ve otogara gidebilirsiniz. Bu noktadan sonra diğer illere servis yapan araçlara binebilirsiniz.
Bizim tavsiyemiz sınırlı vakti olanlar için araç kiralaması yönündedir.
İLGİNİZİ ÇEKECEK DİĞER YAZILARIMIZ
Summary
Article Name
KARADENİZ TURU PLANLAMASI - ÖNEMLİ BİLGİLER
Description
Karadeniz turu için önemli bilgiler: Konaklama, Karadeniz Yaylaları, gezi notları, yorumlar
gezgincift
yılında hayatımızı birleştirip, yılında her ikimiz de mesleğimizi bırakıp tam zamanlı gezmeye karar verdik. Aradan geçen kısa bir süre sonra bizimle gezmek isteyenlere liderlik yaparak şimdi hem geziyor hem de gezdiriyoruz.
İçindekiler
Karadeniz’de gezilecek yerler, bahar ve yaz aylarında insanı yeniden doğmuş hissettirecek kadar güzel. Türkiye’nin en yeşil noktalarını içinde barından Karadeniz bölgesinde keşfedilecek o kadar güzel yer var ki hangi birinden başlasak bilemiyoruz. En iyisi Doğu Karadeniz, Orta Karadeniz ve Batı Karadeniz özelinde ayrı ayrı gezi rehberi hazırlamak ve öne çıkan yerleri belirlemek. Lafı çok dolandırmadan keşfedilmesi gereken Karadeniz tatil yerleri içeriğimize başlıyoruz.
Doğu Karadeniz’de Gezilecek Yerler: Doğanın Kalbine Yolculuk
Türkiye’nin çay deposu Doğu Karadeniz, aynı zamanda gezginler için birbirinden güzel doğa seyahatlerine imkan tanıyor. Trabzon’un yaylaları, Maçka manastırları (Mesela Sümela Manastırı), Artvin’deki büyüleyici doğası ile Borçka… Türkiye’nin en aşık olunası coğrafyası Doğu Karadeniz, yeşil ve mavinin onlarca tonunu göstermek için gezginleri kendine çağırıyor.
1- Artvin: Dağların Gölgesinde Bir Doğa Macerası
Doğu Karadeniz’de yer alan Artvin, Borçka ve Şavşat ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Karagöl ile doğa tutkunları arasında çok ünlü. Sadece Karagöl mü? Kaçkar Dağları, Hatila Vadisi Milli Parkı, Maral Şelalesi… Ayrıca Artvin tarihi yerleri de ile Karadeniz bölgesi turistik yerleri için bir keşif yapmayı planlayanlara sesleniyor. Mesela Parhali Manastırı ya da İşhani Manastırı, Artvin’de yapılacak bir zaman yolculuğu için ideal yerler.
2- Giresun: Doğu Karadeniz’in Gurme Şehri
Fındık ve badem gibi kuru yemişlerin yanı sıra Tirebolu peyniri gibi yöresel lezzetlerle gezginlere sağlıklı ve organik bir yiyecek alışveriş imkanı sunan Giresun, aynı zamanda kültürü ve doğası ile gezginlere bol seçenekli bir tatil de vadediyor. Kurtuluş Savaşı’nın önemli isimlerinden Topal Osman Ağa’nın şehri Giresun, müzesi ve kalesi ile insanı bir tarih gezisine çıkarırken Pangal Şelalesi, Giresun Adası ve Botanik Bahçesi gibi mekanlar ile doğa tutkunlarına sesleniyor. Karadeniz’e bir doğa macerası için gidiyorsan rotana Giresun’u da kesinlikle eklemelisin!
3- Trabzon: Doğu Karadeniz’in En Gelişmiş Şehri
Karadeniz’de gezilecek görülecek yerler konusunda en çok seçeneği sunan bu şehir hakkında detaylı bir yazı yazmıştık. Seni o içeriğe davet ediyoruz.
Karadenizli Gibi Hissetmek İçin Trabzon’da Yapılacak 5 Şey
Trabzon Uçak Bileti Ara
4- Rize: Çamlıhemşin Yeter!
“Rize’nin nesi meşhur?” diye sorsak çoğunluk cevap olarak çayı ve Ayder Yaylası’nı düşünür. Rize, çayı ile ünlü olabilir; ama doğa tutkunları bilir ki Rize’deki yeşil alanlar, çayın popülerliğini geride bırakır. Mesela Pokut Yaylası. Çamlıhemşin’in rakımlı bir noktasında bulunan Pokut Yaylası, tertemiz yayla havasını içine çekerek hem bedeni hem de ruhunu arındırmayı mümkün kılıyor.
Pokut Yaylası, Rize’nin tek incisi değil üstelik. Rize Kalesi, Rize Müzesi, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi, Gölcük Gölü, Isırlık Tabiat Parkı ve Çayeli, Rize’de görülebilecek doğa ve kültür harikaları arasında.
Orta Karadeniz’de Gezilecek Yerler: Karadeniz’in Gizli Hazineleri
Melen Çayı’ndan Sinop’un doğusuna kadar uzanan alanı kapsayan Orta Karadeniz, batı ve doğu bölümü kadar dağlık değil; daha düz bir coğrafyaya sahip. Bu durum, bölgenin tarımcılık yönünden gelişmesini sağlamış. Orta Karadeniz’den yolun geçerse üç şehri ziyaret etmeyi düşünebilirsin: Bölgenin en gelişmiş şehri Samsun, küçük ve sevimli şehir Ordu, tarihi evleri ile ünlü Amasya.
1- Amasya: Osmanlı’nın Peşinde Karadeniz Turu
Karadeniz bölgesinde olmasına rağmen daha çok bir iç Anadolu şehri gibi görünen Amasya; elması, doğası ve mimarisi ile pek ünlü. Harşena Dağları’nın eteklerine kurulmuş Amasya hakkında çok geniş bir gezi rehberi hazırlamıştık. Burada lafı çok uzatmıyoruz, şehrin ayrıntılarını anlattığımız linki aşağıya bırakıyoruz.
Bahar Geldi Şimdi Tam Zamanı: Amasya Gezi Rehberi
2- Samsun: Yeni Bir Devri Başlatan Şehir
Karadeniz’in en gelişmiş ve modern şehirlerinden Samsun, aynı zamanda ülkemiz için en önemli günlerden birine ev sahipliği yapıyor: 19 Mayıs Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihte Samsun’a ayak basması, Kurtuluş Savaşı’nın temellerinden biri olarak sayılıyor. Doğal olarak Samsun bu hatıraya tamamen sahip çıkmış. Yani Karadeniz&#;de gezilecek yerler, öğrenci minvalinde düşünüldüğünde Samsun’a toplanmış.
Samsun’da ülkemizin tarihi adına görülebilecek birçok yer var. Gazi Müzesi, Bandırma Gemi Müzesi ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Onur Anıtı, Samsun Kent Müzesi… Bu yerlerde insanın gururun kabarmaması imkansız! Ayrıca Samsun sadece tarihi değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de “Karadeniz’de gezilecek yerler nelerdir?” sorusuna cevaplar veriyor. Yanıtları merak ediyorsan aşağıya bir link bıraktık.
Samsun’un Tabiatı: Yaz Ferahlığı
Samsun Uçak Bileti Ara
3- Ordu: Doğa, Balık ve Çay
Karadeniz’de gezilecek ve konaklanacak yerler arasında Ordu’nun yeri ayrıdır. Öncelikle bir huzur şehri olan Ordu, keyifli bir atmosferde dinlenmek için Karadeniz’de tatil yerleri arayanlara Yason Burnu, Perşembe Yaylası, Çarşamba Yaylası ve Ulugöl Tabiat Parkı gibi doğal güzellikleri ile sesleniyor. Ordu sahilindeki dalga sesi, insanın kulaklarını okşarken sahil boyunca uzanan balık restoranları ve kafeler, taze deniz ürünleri yedikten sonra sıcacık çayını içmek isteyenleri bir araya getiriyor. Karadeniz’de fotoğraf çekilecek yerler peşindeysen Ordu bir gizli hazine olarak seni bekliyor.
Batı Karadeniz’de Gezilecek Yerler: Oksijen Rotası
Tertemiz havası ile bahar ve yaz aylarında nefes almak için büyükşehirlerden kaçmak isteyenlere kucak açan Batı Karadeniz, özellikle İstanbul’dan yapılacak günübirlik sehahatler için ideal. Batı Karadeniz’de gezilmesi gereken yerler, aşağıdaki gibi sıralanıyor.
1- Bolu: Dağ Havası İsteyenlere
Aşçıları ve dağı ile pek meşhur Bolu, Karadeniz turunda görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Tam bir kafa dinleme şehri olan Bolu, özellikle Abant Gölü ile pek ünlü. Burası göl manzarası eşliğinde balayı tatili yapmak isteyenlerin de uğrak yerleri arasında. Bahar ya da yaz aylarında evlenmeyi düşünenlere duyurulur!
Burası ayrıca kış tatili yapmayı düşünenler için de ideal, eklemeden geçmeyelim.
2- Kastamonu: Doğa, Deniz ve Tarih
Karadeniz’de arabayla gezilecek yerler konusunda Kastamonu kesinlikle ön planda. Öncelikle Kastamonu’nun her bölgesinde ayrı bir güzellik yatıyor. Mesela denize girmek istiyorsan Cide’ye gidiyorsun. Tarihi yapıları görmek istiyorsan da rotan İnebolu olmalı.
3- Zonguldak: Doğal Güzelliklerin ve Kaynakların Şehri
Ülkemizin kömür madeni Zonguldak, aynı zamanda doğal güzellikleri ile pek ünlü. Maden bölgeleri her ne kadar gri ve kasvetli olsa da Gökgöl Mağarası, Zonguldak Limanı ve Harmankaya Şelalesi gibi yerler, Batı Karadeniz’de gezilecek doğal güzellikler arasında. Şehrin yakın tarihini keşfetmek isteyenler ise Zonguldak Maden Müzesi’ni ziyaret edebilir.
4- Bartın: Amasra’da Keyifli Bir Macera
Bartın, günümüzde sessiz sakin bir şehir olabilir; ama çok eski zamanlardan beri burası bir yaşam alanı. Yani burada görebileceğin tarihi eser çok. Mesela Kuşkayası Yol Anıtı ya da Amasra Kalesi. Bartın’ın en turistik ilçesi Amasra, ayrıca müzesi ile de kültür ve tarih meraklılarına bir aktivite sunuyor. Bartın’ın doğal güzellikleri ile ilgilenenler Balamba Tabiat Parkı, Güzelcehisar Lav Sütunları ve Ulukaya Şelalesi ile Kanyonu gibi destinasyonları görülecek yerler listesine eklemeli.
5- Sinop: Türkiye’nin En Kuzeyinde Bir Saklı Cennet
Sinoplular şehirlerinin pek öne çıkmasını istemez, ama doğa tutkunu gezginler Sinop’un ne kadar özel olduğunu bilir. Akgöl, Tatlıca Şelaleleri, İnaltı Mağarası ve Hamsilos Koyu gibi doğal güzelliklere sahip bu şehir, aynı zamanda tarihi Sinop Cezaevi, Etnografya Müzesi, Sinop Kalesi, Arkeoloji Müzesi ve Balatlar Kilisesi gibi tarihi yerler ile kültür meraklılarına seçenekler sunuyor.
Sinop Uçak Bileti Ara
Karadeniz turları hepimizin bildiği gibi bol oksijen, yeşilin binlerce tonu, izlemeye doyamadığımız yaylaları ve birçok sayısız lezzetin olduğu herkesin ömründe bir defa bile olsa gezip görmesi gereken yerlerden. Karadenizin yüksek rakımlı yaylarında nefes aldığınızı hissedeceğiniz bir rota oluşturduk sizler için. Yanınıza yağmurluk almayı unutmayım :) Her durduğunuz yerde kemençe ve tulum sesi duyabilirsiniz gezerken herhangi bir yerden horon tepen bir grup çıkabilir.
Bölgeye ortalama yılın 50 günü yağmur yağmıyor bu yüzden çok serin günüzleri tshirt ile gezseniz bile gece mutlaka üstünüze bir yorgan örterek uyuyorsunuz. Kahvaltıda yediğiniz herşeyin çok farklı bir lezzeti olduğunu fark edeceksiniz. Doğanın yaşattığı manzaralar ile ayrılmak istemeyeceğiniz bölgelerde zaman çok hızlı geçecek.
Sizler için bu şahane tura rehberlik etmek istedik ve eğer bir gün bizim misafirimiz olursanız sizlere rehberlik edeceğimiz bölgeleri gitmeden incemeleniz için bir Karadeniz Gezi Rehberi oluşturduk.
O halde başlayalım ;)
Amasra Kemere Köprüsü
Karadeniz’in büyüleyici doğal bir güzelliğe sahip olan sayısız yerlerinden biri olan Amasra’da yer alan Amasra Kemere Köprüsü, artık ilçenin simgelerinden biri haline gelmiştir. Sağında ve solunda muhteşem bir deniz manzarasına sahip olan bu köprü Sormagil Mahallesi ile Boztepe-Zindan Mahallesi’ni birbirine bağlamaktadır. Önceleri tekneleri zarar gören balıkçıların tekne onarımlarının yapıldığı bu alan, daha sonra tekne turlarına açılarak turizmin canlanmasına büyük katkı sağlamıştır. Roma döneminde inşa edilmiş olan Amasra Kemere Köprüsü tarih boyunca Cenevizliler, Bizans ve Osmanlı’nın hakimiyetine geçmiştir. Önceleri altı çakıl taşları ile kaplı olan fakat zaman içerisinde deniz akımının sağlanmış olduğu köprü Amasra’nın hırçın dalgaları ve toprak kaymasının etkisiyle tahribata uğramaya devam etmektedir. Köprüde yakın zamanda büyük bir restorasyon çalışması yapılmıştır. Amasra seyahatiniz sırasında tarihi dokusunu hala korumayı başarmış olan köprüden uzun uzun manzara seyretmeyi ve bol bol fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca seyahatinizin devamında köprüden geçerek kısa bir müddet yukarı tırmandıktan sonra burada yer alan kafelerde dürbün kiralayarak Tavşan Adası’ndaki tavşanları izleme olanağı da bulabilirsiniz.
Boztepe
Ordu şehri Boztepe’nin yamaçlarına serilmiştir. Denizden metre yükseklikte olup, ilin tüm güzelliklerini, Karadeniz’in muhteşemliğini Boztepe’den seyretmek doyumsuzdur. İl merkezine 6 kilometre mesafede olup asfalt yolla ve dilerseniz teleferikle ulaşmak mümkündür. Yeme içme ve dinlenme tesisleri ile ormanlık piknik alanları mevcuttur.
Safranbolu
Yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünü günümüzde hala yaşamasını sağlayan Safranbolu evleri, önemli yapı taşlarından biri olup, aynı zamanda Safranbolu’nun en sembolik yapılarından biridir. Merkezde, ve yüzyıllarda yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evi yer alıyor ve bunların çoğunun yasal koruma altında olduğu biliniyor. Bu evler ”Şehir” ve ”Bağlar” adı verilen iki ayrı kesimde bulunuyor. Yolları ve sokakları tamamen taş kaplı olan Safranbolu’da, evlerin avluları ve meydanları da taş kaplıdır. Bu taş kaplama tarzının; rutubeti aza indirmesiyle, sel sularına karşı dayanıklı olmasıyla ve ağaç köklerinin yeterli su almasıyla uygun bir yapıda olduğu biliniyor.
Hıdırlık Tepesi
Tarihi bir yer olan Hıdırlık Tepesi, muhteşem bir manzaraya sahip olduğu için Safranbolu’nun önemli yerlerinden biridir. Safranbolu’yu kuş bakışı seyredebileceğiniz en güzel tepelerden biri olan bu yer, aslında kente gelen Türklerin ilk yerleştikleri bir köydür. Daha sonralarda Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı mekan haline dönüşen tepe, günümüzde ise turistik noktalardan biri haline gelmiştir.
Bandırma Vapuru
Mustafa Kemal Atatürk'ü 9. Ordu Müfettişi olarak kurmayları ile birlikte İstanbul'dan Samsun'a getiren gemidir. Bandırma Vapuru'nun, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Genel Müfettişi vazifesiyle ve mahiyeti ile birlikte İstanbul'dan Samsun'a Bandırma Vapuru ile gitmiştir. Mustafa Kemal Paşa, VI. Mehmed'in buyruğuyla Osmanlı Ordusu'nun dağıtılması sürecini denetleme ve asayiş için görevlendirilmişti. Bunun üzerine 18 silah arkadaşıyla birlikte Samsun yoluna koyulmuştur. Tabi Bandırma Vapurunun tarihçesi bu kadar kısa anlatılamaz Rehberlerimizin değerli anlatımlarıyla gemide yaşayacağınız heyacanı dizginlemek için bu kadar bilgilendirme yeter :)
Trabzon Ayasofya Camii
Günümüzde cami olarak kullanılmakta olan Trabzon Ayasofya Müzesi, Trabzon İmparatorluğu krallarından I. Manuel Komnenos zamanında ( – ) inşa edilmiştir. yılına tarihlenen çan kulesi kilisenin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme aittir.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben yapı, camiye çevrilmiş ve vakıf eser olmuştur. Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. I. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane daha sonraları yine cami olarak kullanılmıştır.
yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilmiş, freskler temizlenerek yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin 25 metre batısında yer alan çan kulesinin yapımı yıllarına tarihlenmiştir. Kulenin yıldızları gözlemek, hatta astronomi dersleri vermek amacıyla kullanıldığını, bunun yanı sıra kulenin bir ihtimal deniz feneri olarak da kullanıldığı düşünülmektedir.
Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Nartex denilen giriş holüne sahip olan bina üç neflidir. Neflerden ortadaki beş köşeli, yanlardakiler ise yuvarlak bir apsisle son bulmaktadır. Natex’in üzerinde şapel vardır.
Yapının kuzey, batı ve güneyinde üç revaklı giriş bulunmaktadır. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır. Binanın en görkemli cephesi güneyidir.
Yapının ana kubbesinin üzeri değişik tonozlarla örtülmüştür. Çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle kaplanmıştır.Üstün bir taş işçiliğin görüldüğü süslemelerde hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir
Önemli bir taş işçiliğine sahip olan bölümde, Adem’le Havva’nın yaratılışı kabartma olarak bir friz halinde anlatılmıştır.
Uzungöl
Gökyüzünün mavisi, bembeyaz bulutlar ve yemyeşil ormandan oluşan bir manzara karşılar sizi Uzungöl ’de…
Uzungöl’ün berrak sularının karadeniz’e akışı gibi gökyüzünü içinize çekersiniz her nefeste. Trabzon’a 99 km ve Çaykara ilçesine 19 km uzaklıkta, deniz seviyesinden m yükseklikte bulunan Uzungöl, Şerah köyünün yerleştiği vadi yamaçlarından heyelan sonucu kayan toprak ve kayaların, haldizen deresinin önünü kapatmasıyla ’lü yıllarda oluştuğu rivayet olunan doğal bir göldür. Çevresinde oluşmuş olan yerleşim alanı da adını “Uzungöl” den alır.
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl’ün, turistik potansiyeli çok yüksektir. Göl ve Trabzon’un en yüksek Haldizen vadisi doğa yürüyüşü, kuş gözlemciliği, botanik amaçlı turların yanı sıra, daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlardaki Şeker su, Demirkapı, Yayla önü gibi doğal güzelliği yanında geleneksel Karadeniz mimarisinin özgün ahşap köy evlerinin gezilebileceği yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır.
Haldizen Dağı metre. Haldizen vadisinde, heyelan sonucu dere yatağının tabii baraj şeklinde kapanması sonucu oluşan göl, çevresindeki dik yamaçları ve yamaçları kaplayan ladin ormanları ile çekici bir peyzaj sergiler. Uzungöl su seviyesi bakımından mevsimsel olarak çok az farklılık gösterir. m yükseklikteki gölün yaklaşık olarak boyu metre, eni metre ve derinliği ise 15 metre civarındadır. Gölde doğal alabalık yaşamaktadır.
Karester Yaylası ( Garester Yaylası )
Karester dağının hemen arka yamacında kurulan bu yayla, hem yayla yaşamını merak edenler, hemde uzungöle tepeden bakmanın keyfini yaşamak isteyenler için en doğru seafoodplus.infoer tepesinin bir tarafı karadenizden uzungöle doğru uzanan solaklı vadisini görmekle birlikte, diğer tarafı da başından kar kalkmayan Kaçkar sıradağlarını göseafoodplus.infoı zamanda uzungöle kurulması düşünülen teleferik projesi, uzungöl ziyaretçilerini bu yaylaya taşıyacaktır.
Borçka Karagöl
Karagöl, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, Artvin’in Borçka ilçesi sınırlarında yer alan benzersiz bir doğa harikası. Artvin şehir merkezine 57 km, Borçka ilçe merkezine ise 27 km uzaklıkta olan Borçka Karagöl, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en bakir alanlarından biri. Deniz seviyesinden metre yükselikte yer alan Karagöl, yüzyılın başında bölgede yaşanan toprak kayması sonucunda oluşmuş. Klaskur Yaylası’nın (Aralık Yaylası) yanı başındaki etkileyici göl, etrafı dağlarla çevrili, yeşilin binbir tonunu görebileceğiniz, temiz havası ve yaban hayatıyla ziyaretçilerini stres ve şehir yaşamının tüm olumsuzluklarından uzaklaştırıyor.
yılında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tabiat parkı statüsü verilerek koruma altına alınan Borçka Karagöl Tabiat Parkı, toplamda hektarlık bir alanı kapsıyor. Zengin orman örtüsü ve flora çeşitliliği ile kamp turizminde öne çıkan Borçka Karagöl, son dönemde sosyal medya paylaşımları ile ismini sıklıkla duyuran doğal güzelliklerden biri.
Yöre halkının piknik ve dinlenmek amacıyla ziyaret ettiği Karagöl’ün yağmur ormanları ekosistemi ile benzerlik gösteren iklim şartları, Türkiye için benzersiz bir özellik sunuyor.
Yılın her dönemi yoğun yağış alan Karagöl Tabiat Parkında bölgeye özgü çok sayıda ağaç ve bitki türü ile etrafı yüksek dağlarla korunaklı olan kesimlerde ise zengin yaban hayatını gözlemlemek mümkün. Mevsim geçişlerinde rengarenk bir görüntü oluşturan Karagöl’ün eşsiz manzaraları fotoğraf severleri de cezbediyor.
Artvin sınırlarında iki farklı Karagöl bulunuyor. Borçka Karagöl ile Şavşat Karagöl sıklıkla birbiriyle karıştırılıyor. Göle 5 ile 10 km uzaklıktaki yakın çevrede ağırlıklı olarak köy pansiyonlarından oluşan konaklama alternatifleri bulunuyor. Dilerseniz tabiat parkının içerisindeki kamp alanında çadır kurma şansınız da var.
Mençuna Şelalesi
Doğu Karadeniz’in en büyük şelalesi olan Mençuna Şelalesi, Artvin’in Arhavi ilçesinde bulunmaktadır. Şehri keşfetmeye gelen turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerden biri olan şelale, doğal güzellikleriyle ve mesire yerleriyle gören herkesin beğenisini kazanmaktadır. Mençuna Şelalesi’ni ziyaret ettiğinizde hem şelalenin çevresini keşfedebilir hem de bu doğa harikası eşliğinde güzel bir piknik yapabilirsiniz. Şelaleye ulaşılan yolda her yıl çalışmalar yapılıp yol yenilenmektedir. Şelalenin yakınında bulunan İkizköprü yüzyıl Osmanlı eseridir ve yılında Karayolları tarafından restore edilmiştir. Mençuna Şelalesi, Artvin gezinizin en güzel parçalarından birini oluşturacak.
Ayder Yaylası
Kaçkar Dağları manzaraları sunan Ayder, deniz seviyesinden metre yükselikte bulunan, yayla olarak anılan; ama aslında yayla olarak kullanılmayan bir bölge. Bölge halkı burayı yaylalara gidiş ve dönüşte dinlenme amacıyla kullanırmış.
Ayder, tertemiz ve lezzetli suları ile çok ünlü. Osmanlı döneminde buradaki suların güzelliği kayıtlara geçmiş ve ünlü Ayder kaplıcalarında şifa bulmak isteyen birçok kişi buraya gelirmiş.
Ayder Yaylası, yılında Bakanlar Kurulu tarafından “Turizm Merkezi” olarak ilan edildi. Bu yıla kadar daha çok bilenlerin gittiği bir yerdi, şimdilerde herkes biliyor. Özellikle tatil sezonlarında burası çevre illerden ve yurt dışından gelen turistlerle doluyor.
Ayder Yaylası çevresinde gezilecek birçok doğal güzellik var. Bunların en ünlüsü olan Fırtına Deresi, yemyeşil manzaraların yanı sıra meraklıları için rafting yapma imkanı da tanıyor.
Şenyuva Köprüsü
Rize-Çamlıhemşin’in tarihi eserlerinden biri olan ve kullanılmaya devam eden Şenyuva Köprüsü, bulunduğu bölgenin en eski köprüsüdür. Eski adı Çinçiva olan köprü tek kemerli bir yapıya sahiptir. Fırtına Deresi üzerinde bulunur ve doğu-batı doğrultusunda uzanır. Yöre halkına göre köprünün kitabesi yılında bir selde kaybolmuştur. Kitabede yazan tarihin ise olduğu bilgisi yine yöre halkı tarafından söylenmekte. Dere seviyesinden metre yükseklikte bulunan köprünün toplam uzunluğu 40 metre. Çamlıhemşin’in yeşil doğası arasına gizlenmiş olan bu eski tarihi yapı, Karadeniz turunuzun en güzel noktalarından biri olabilir.
Zilkale
Zil Kale, bölgenin en önemli eserlerinden birisidir. I. derece Arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan kale, Çamlıhemşin’e 12 km uzaklıkta bulunan Fırtına Deresi’nin yamaçları üzerine kuruludur. Kesin yapım tarihi bilinmeyen kale, 8 burç ve 1 gözetleme kulesinden oluşmaktadır. Kalenin deniz seviyesinden metre yükseklikte, dere yatağından ise metre yükseklikte oluşu stratejik önemini arttırmakta, doğal bir savunma hattı oluşturmaktadır. Kalenin vadiye hâkim oluşu beraberinde mükemmel manzaraları da getirmektedir.
Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de Trabzon İmparatorluğu döneminde Kommenoslar ya da yerli lordlar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Kale bütün dönemlerde askeri amaçlarla kullanılmıştır. Bunun nedeni Kalenin, Kale-i Bala, Ciha Kale gibi kalelerin ve sonu İspir olan orta çağ kervan yolunun güvenliğini sağlıyor oluşudur. Osmanlı Devleti’nin feth girişimleri sonucunda kaleye “Kale-i Zir” adı verilmiştir. yılında restorasyon çalışmaları başlamış, yılında ise bitmiştir.
Palovit Şelalesi
Rize Çamlıhemşin’de gerçekten gitmeyenlerin pişman olacağı derecede harika bir yer olan palovit şelalesinden bahsedeceğiz.
Palovit Şelalesi, Türkiye’mizin Rize ilinde Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bir şelaledir. Palovit Şelalesi 15 metre yüksekten akmaktadır. Rize’de bulunan debisi en yüksek şelalelerinden biridir. Şelalenin Kaynağı ise Palovit Deresi’dir. Palovit Şelalesi Kaçkar Dağları Millî Parkı sınırları içerisinde yer almaktadır. Şelale içinde piknik vb yapabilceğiniz bir alan bulunmuyor. kamelya oturma alanları vb gibi şeylerde bulunmuyor. Palovit şelalesine giderken Zilkalenin yanından da geçiyorsnuz. giderken planlarınıza zilkaleyide dahil edebilirsiniz.
Şimşir Ormanları
Şimşir Ağacı; Şimşirgillerden olup yaprakları hep yeşil kalan bir süs bitkisidir. Şimşir ağaçları dünyada en sağlam ağaç olarak da bilinir. Şimşir kaşık ve tarak yapımında kullanılır. Bahçelerde süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Çoğunlukla sık dallı bir çalı, bazen 10 metreye kadar boy salan bir ağaçtır. Çiçekleri yeşilimsi sarıdır. Meyvesi ve yaprağı mersine benzer. Yaprağının tepesi siyahtır. Bu ağacın kerestesinden de faydalanılır.
Türkiye'nin tek yaşlı Şimşir Ormanı olan Dünya Doğayı Korum Vakfı(WWF) korum altına alınması gereken ekololjik bölge arasında gösterilen Rize'nin Çat vadisi'ndeki şimşir ağaçları koruma tehlikesi ile karşı karşıseafoodplus.info sebebi ise Sibiryadan ithal edilen kömürün nakilyesi sırasında mantar hastalığının çevreye yayılıp ağaçlara zarar verdiği belirlendi.
Pokut Yaylası
Çamlıhemşin’e 15 km mesafedeki Pokut, Fırtına ve Hala derelerinin oluşturduğu vadi arasında bulunan Sal-Hazindağ yayla dizisinin ilkidir. Doğa yürüyüşü yapmak, fotoğraf çekmek ve dinlenmek için ideal bir ortama sahip olan yayla, zengin biyolojik çeşitliliğinin yanısıra özgün mimarisiyle de dikkat çeker. Sisli manzaraları ve otantik ahşap evleri Pokut’a masalsı ve otantik manzaralar sunar.
Yaylada pansiyon olarak hizmet veren yayla evlerinde konaklama imkânı bulunmaktadır. 15 dakika uzaklıktaki Sal Yaylası’na buradan geçilebilir. Bu yayla özellikle Ağustos ayında gelen yaylacılarla Ekim ayına kadar hareketliliğini korumaktadır. Pokut’a ulaşım için Samistal-Kavron-Maçkun Boğazı güzergâhı kullanılırsa doğal yaşlı ormanlar ve kaynak sularıyla bezeli gizemli bir parkur tercih edilmiş olur.
Sal Yaylası
Çamlıhemşin İlçesine 23 km uzaklıkta bulunan m. rakımlı Sal, geleneksel ahşap evleri, otantik yapısı ve manzarasıyla görülmesi gereken yaylalardandır. Pokut Yaylası’na 15 dakikalık yürüyüş mesafesindedir. Çamlıhemşin’in Çinçiva Köyü halkı tarafında kullanılan yayla, Temmuz ayından itibaren yaylacılarla dolar. Açık havalarda yayladan Kafkas Dağları’nı ve Karadeniz’i izlemek mümkündür. Konaklamak için yayla evleri kullanılabilir veya kamp yapılabilir.
Avusor Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan Avusor Yaylası, çoğunlukla Lazların yaşadığı bir yayla olma özelliği taşıyor. Ayder Yaylası’ndan Kavrun Yaylası’na giderken ilk sola saptığınızda, Avusor Yaylası yoluna girmiş oluyorsunuz. Avusor Yaylası’nın aşağıdaki kısmı, ahşap ve genellikle taş evlerden meydana geliyor. Bu bölümde yaklaşık olarak 50 adet ev yer alıyor. Avusor Yaylası’nın yukarı kısmında da yine 50 civarında ev mevcut. Ancak buradaki evler, çığ tehlikesinden dolayı bir insan boyundan kısa olacak şekilde inşa edilmiş. Evler, soğuğa karşı tezekle örtülmüş. Kemerli Kaçkar Dağları’nın alt yerleşkesi olan Avusor Yaylası, aynı ismi taşıyan Avusor Gölü’yle de ünlü bir yayla. Olur da bir gün yolunuz Rize’ye düşerse eğer, Avusor Yaylası’nı da görmeyi ihmal etmeyin.
Huser Yaylası
Karadeniz bölgesinde Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Rize ili, yemyeşil yaylaları ve geniş ormanları ile yeşilin her tonuna sahip bir ilimizdir. Özellikle bahar ve yaz ayları turistlerin ilgisini çeken bu yemyeşil ilimiz, sahip olduğu geniş yayları ve eşsiz manzaraları ile ziyaretçilerine harika bir deneyim yaşatmaktadır.
Adından sıkça söz ettiren ve oldukça ünlü olan yaylardan biri de Huser yaylasıdır. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Huser yaylası, Rize’nin en meşhur yaylalarından birisidir. Kaçkar dağlarının eşsiz manzarasını izleme keyfi sunan Huser yaylası, sahip olduğu manzara ile onlarca yerli yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Tertemiz havası ile birlikte yeşilin her tonuna sahip olan Huser yaylası, doğa severlere eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
Rize’nin en gözde yaylalarından biri olan Huser yaylası, eşsiz doğa manzarası ve tertemiz havası ile ziyaretçilerini adeta büyülemektedir. Rize’nin en yüksek rakımlı yaylası olan Huser, metre rakıma sahiptir. Yüksekliği ile bulunduğu konumdan diğer tüm yaylaların da manzarasına sahip olan Huser, bu noktada oldukça eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Kesintisiz bir manzaraya sahip olan Huser yaylası, yeşilin her tonunu gözler önüne sermektedir.
Huser yaylasının en önemli özelliklerinden birisi de ansızın oluşan bulut denizidir. Ziyaretçilerin birçoğu ayakları yerden kesen bulut denizini yakalamak ve eşsiz manzaranın tadını çıkarmak için Huser yaylasını ziyaret etmektedir. Genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde yağışlı günlerde ortaya çıkan bulut denizi, eşi benzeri olmayan bir görüntü ile gören herkesi etkilemektedir. Son dönemde oldukça popüler olan ve adıyla özleşen Huser yaylasının bulut denizi, sosyal medyada oldukça sık şekilde paylaşılmaktadır. Doğa severlerin yanı sıra fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çeken bulut denizi, gün batımı ve gün doğumunda tüm ziyaretçilerine hayran olunacak manzaralar sunmaktadır.
Elevit Yaylası
Çamlıhemşin’e yaklaşık 55 km mesafede yer alan ve metre yüksekliğe sahip olan Elevit Yaylası, tipik Karadeniz evlerine ev sahipliği yapmaktadır. Çoğunlukla yaz döneminde yaylacılık yapanlar tarafından ziyaret edilen yayla, sahip olduğu asfalt yol sayesinde çevre yaylalara oranla oldukça kolay bir ulaşıma sahiptir. İçerisinde köy bakkalı, bal satan minik ve turistik dükkanlar ve kahvehane bulunan bölge, ziyaretçilerin yayla seyahati sırasında mutlaka uğraması gereken yerlerin başında gelmektedir. Özellikle yaz aylarında farklı bir canlılığa bürünen Elevit Yaylası’nda, ağustos aylarında şenlikler yapılmaktadır. Bu nedenle yayla horonlarıyla ünlü olarak tanınmaktadır. Hatta yalnızca bu bölgeye horon oynamak için gelen halkın oranının %90 olduğu söylenmektedir. Yaylaya yakın konumda konaklama imkanı bulunmaktadır. Bölgede Karadeniz’e özgü yabani hayvanlara ve dağ keçisine rastlanmaktadır. Bölgenin tipik evlerine ve yaşam şekline tanık olabileceğiniz Elevit Yaylası’nı, özellikle Ayder Yaylası, Pokut Yaylası ya da Huser Yaylası gibi turistik yaylaların ardından mutlaka ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
Sümela Manastırı
Trabzon'da tarihi manastır denilince şüphesiz ilk akla geleni Sümela Manastırı. İnsan hayret ediyor ta buralara bunu nasıl inşa etmişler diye. Upuzun bir merdiveni tırmandıktan sonra Sümela Manastırı'na ulaşabiliyorsunuz. Yol yorucu. Ancak hem kelimenin tam anlamıyla hem de mecazi anlamıyla nefes kesen türden bir yoruculuk.
Halk arasında Meryem Ana olarak da anılan Sümela Manastırı, Trabzon'un Maçka ilçesindeki Altındere Köyü'nde yer alıyor. Yüksek dağlardaki bu manastır, Bizans İmparatoru I. Theodosius dönemindeki iki rahip tarafından kurulmuş.
Manastırı yaz () ve kış () dönemleri ziyaret edebilirsiniz. Puslu bir havada buraya gelmek bayağı etkileyici olabilir.
Sümela Manastırı'na varmadan önce Altındere Milli Parkı'na giriş için de bir ücret talep ediyorlar. Altındere Milli Parkı için 10 TL giriş ücreti isteniyor. Toplamda 50 TL ödemeniz gerekiyor. Müze kartınız var ise sadece vadiye giriş ücretini ödeyip ücretsiz içeri geçebilirsiniz.
Trabzon Atatürk Köşkü
yılında yaptırılan Trabzon Atatürk Köşkü, bodrumu ile birlikte dört katlı bir yapı. Üçüncü katta bulunan büyük oda, Atatürk’ün yatak odasıydı. Ulu Önder Atatürk, Sonbahar Gezisi adıyla Trabzon’a gelmiş ve bu ziyaretinden sonra bu köşk, Trabzon Belediyesi tarafından kendisine hediye edilmiş. Bu olaydan sonra köşk, Trabzon halkı tarafından Atatürk Köşkü olarak tanınmaya başlamış. Trabzon Atatürk Köşkü’nün önemi ise Atatürk’ün bütün mal varlığını devlet hazinesine bağışladığını noter huzurunda bu evde tescil ettirmesine dayanıyor. Atatürk’ün ölümünün ardından Trabzon Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Atatürk Köşkü’nün girişinde, Atatürk’ün Trabzon’a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni, Atatürk’ün hayatına ve Trabzon ziyaretlerine ait fotoğraflar sergileniyor. Bununla birlikte Atatürk’ün mal varlığını devlet hazinesine bağışladığını tescil eden imzayı attığı koltuk da yine müze içerisinde bulunuyor. Çiçekli geniş bahçesiyle Trabzon’un en güzel evlerinden biri olan Trabzon Atatürk Köşkü’nün içerisinde, Atatürk’ün yatak odası, banyosu, yaver odaları ve çalışma salonu da yer alıyor. Eğer yolunuz Trabzon’a düşerse, Trabzon Atatürk Köşkü’nü de mutlaka ziyaret edin.
Amasya Müzesi
Geç Neolitik Erken Kalkolitik Çağ'dan itibaren Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit-Kimmer, Pers, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait birçok medeniyetin eserlerini bir arada görmek mümkündür.
İlhanlıların Anadolu hakimiyeti döneminde Amasya'da nazırlık ve emirlik yapmış kişilere ve yakınlarına ait mumyaların bulunduğu bölüm, müzenin en ilgi çeken yeridir. Ayrıca Amasya Müzesi koleksiyonu içerisinde yer alan Roma Dönemine ait Elmalı Mozaik, kendi eser grubu içerisindeki nadir örneklerdendir. Bu mozaiğin üzerinde yer alan elma ağacı, meşhur misket elmasıyla özdeşleşmiş Amasya'da yıl öncesinde de elmanın önemli bir meyve olduğunu bizlere göstermektedir.
Veee sizler için hazırladığımız 5 gece 7 süren bir karadeniz programını nasıl verimli ve dolu dolu gezilir anlatmaya çalıştık. Bu tarz turlarda gezerek yolculuk yapıldığı için açıkçası uçaklı programlara göre yer daha fazla görme imkanınız olabilir. İnanılmaz hatıralar biriktirdik, harika fotoğraflar çektik, hem kültürel olarak bir gezi hem de eğlenceyi bir arada yaşadık. Çay fabrikalarından alışveriş yaptık. Fındık fabrikalarından lezzetli ürünler aldık. Ekmeği ile salçası ve terayağı ile dönüyoruz. Otobüsümüz mis gibi vakfıkebir ekmeği kokarken hepimizin yüzünde buralardan gidiyor olmanın burukluğu var.
Tekrar'dan İzmir Gezi Fırsatları Misafiri olmak için sağlıcakla kalın
