hegel diyalektiği nedir / Diyalektik Nedir? | Türk Dili ve Edebiyatı

Hegel Diyalektiği Nedir

hegel diyalektiği nedir

Özet

Bu çalışmada, Hegel felsefesinde, bilincin diyalektiği ve özbilince geçiş süreci ele alınarak, bu süreç içinde, Hegelci diyalektiğin (karşıtlık ve olumsuzlama yoluyla) bilince ne ölçüde dolayım ve nesnellik sağladığı sorgulanmaktadır. Çalışma, öncelikle Kant'ın aşkınsal felsefesi örneğinde, modern felsefenin özbilinci zaman ve mekandan, dolayısıyla nesnel gerçeklikten tümüyle bağımsız gören, kendi içinde salt özdeşlik ve pekinliğe indirgeyen dolayımsız bilinç anlayışına karşı, bilincin nesnesiyle dolayım ve gelişimine olanak sağlayan Hegel'in kurgusal ya da diyalektik yaklaşımını karşılaştırmakta, Hegel felsefesinin kendinden önceki bilinç ya da düşünüm felsefeleri karşısında özgün konumunu belirlemektedir. Kendinden önceki bilinç felsefelerinden farklı olarak, Hegel, özbilinci, sadece kendi üzerine düşünen ve bilen bir bilinç olmanın ötesinde, ancak bir başkasının bilinci aracılığıyla kendi içinde bir soyutlama olmaktan çıkarmakta, özbilince diğer özneler ile ilişkisinde ve kendi eylemi yoluyla nesnel bir nitelik kazandırmaktadır. Fakat, Hegel bu farklı özbilinç anlayışıyla, bilince nesnellik açısından tarihsel bir boyut katsa da, Hegel'in aşkınsal bilinç eleştirisine karşın, Hegel felsefesinin saltık idealizmin özdeşlik anlayışıyla bilincin kendi dışındaki dünya ile dolayım sorununu tümüyle çözememiş olduğunu görürüz. Bu çalışmada, ulaşılan sonuç, özne ile nesne arasında tam bir özdeşlik ya da ayrım yoluyla kurulacak ilişki biçiminin diyalektik düşünce açısından bir dolayım sorununa yol açabileceğidir. Öznenin kurgusal felsefede olduğu gibi, nesnesiyle bütünüyle örtüşen içkin özdeşliği, ayrım ve dolayımın silindiği bir saltık idealizme yol açarken, ayrımın kesin bir ayrım olarak soyut uzlaşmaz karşıtlığa dönüştürülmesi de benzer biçimde öznenin nesnesiyle dolayımına ya da ilişkisine izin vermemekle birlikte, hem bilginin gelişmesine hem de düşünce ve varlığın devimden yoksun kalmasına neden olmaktadır. Fakat, Hegel felsefesi olumsuzlama ya da aşma diyalektiğiyle karşıtlık ve ayrımları ortadan kaldırdığı için eleştirilse de, yine buna bağlı olarak, karşıtlık ve ayrımı kendi içinde barındıran, özsel ayrım düşüncesiyle Hegel diyalektiği düşünce ve varlığın devim ve gelişim sürecini en iyi biçimde açıklayabilmektedir.

Bağlantı
funduszeue.info

Diyalektik

Diyalektik, Yunanca tartışma sanatı anlamına gelen dialektike tekhne’den türeyen bir terim olarak, genelde akılyürütme yoluyla araştırma ve doğrulara ulaşma yöntemi. Diyalektik kavramı, başlangıçta tartışma sanatı, ya da çelişkili yollardan muhataplarını ikna etme sanatı anlamına gelmektedir.

Karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir, diyalaktik ve Sokratik yöntem, tartışma ve düşünme sanatı olarak diyalektiğin Antik Çağ&#;daki en yetkin halidir. Değişimin ve hareketin sürekliliği düşüncesi bu aşamada diyalektik olarak ifade edilmiştir. Bir fikirden ya da ilkeden içerdiği olulmlu ve olumsuz bütün düşünceleri çıkarma yöntemine diyalektik denilmekteydi.

Diyalektik, değişik dönemlerde ve değişik filozoflarda farklı bir anlam kazanmış olduğu için, yukarıdaki genel diyalektik tanımı, örneğin Hegel ve Marx’ın diyalektik anlayışını kapsamaz. Bu durum dikkate alındığında,

1- Diyalektik her şeyden önce, bir tez ya da görüşü, onun mantıksal sonuçlarını incelemek yoluyla çürütme yöntemi anlamına gelir. Yine diyalektik,

2- Sofistik akılyürütmeyi, cinsleri türlere bölmeyi ya da cinsleri türlerine ayırarak mantıksal bir biçimde analiz etme yöntemini gösterir. Bundan başka diyalektik,

3- En genel ve soyut fikirleri, tikel örnek ya da hipotezlerden hareket edip bu fikirlere götüren bir akılyürütme süreciyle araştırma yöntemi olarak ortaya çıkar. Diyalektik,

4- Daha olumsuz bir anlam içinde, yalnızca olasılı olan ya da genel olarak kabul edilmiş bulunan öncülleri kullanarak akılyürütmeyi ya da tartışma yöntemini ifade eder. Bu çerçeve içinde,

5- Diyalektik yanılsama mantığının, aklın deneyime aşkın nesneleri konu alırken, deneyimin sınırlarını aştığı zaman düştüğü çelişkilerin gözler önüne serilmesi suretiyle, eleştirilmesi anlamına gelir. Ve son olarak

6- Diyalektik, düşüncenin ve gerçekliğin bir tezle antitezden, söz konusu iki karşıtın bir sentezine varmak suretiyle, gelişmesini gösteren varlık ve düşünce yasası olarak ortaya çıkar.

İşte bu genel çerçeve içinde, diyalektiğin farklı filozoflar için ifade ettiği farklı anlamları kısaca ele alacak olursak Aristoteles’e göre, bir yöntem olarak diyalektiği bulan filozof olan Zenon’da diyalektik, saçmaya indirgeme şeklinde gerçekleşen akılyürütmeye karşılık gelir. Buna göre, Zenon diyalektik yöntemini kullanarak, bir karşıtın tezini ya da inancını, onun kabulünden ya mantıksal bir çelişki ya da kabul edilemez bir sonuç çıktığını göstererek çürütür.

Elea Okulunun karşısında yer alan Herakleitos’ta ise, diyalektik evrende hüküm süren ve kendisinden dolayı varolan her şeyin kendi karşıtına dönüştüğü değişme sürecini, karşıtların birliğini ve bunu ifade eden çelişki mantığını ifade eder.

Oysa, diyalektik Sokrates’te, soru yanıt yoluyla tartışma tekniği ne; Sokrates’in tartışmak üzere karşısına geçen kişiye uyguladığı ve o kişinin verdiği tanımların mantıksal sonuçlarını çıkartmasından ya da tanımların çelişkilerini göstermesinden oluşan çürütme yöntemine karşılık gelir. Söz konusu çürütme yönteminde amaç,

Sofistlerin yaptığı gibi, bir tartışmada kişinin karşıtını alt etmesi değil de, kişiye gerçek bilgiye erişebilmesi, araştırma yoluna girebilmesi için, bilgisiz olduğunu göstermektir. Diyalektik Sokrates’te, yine şeylerin nesne ya da öz tanımlarına ulaşmayı amaçlayan araştırma yöntemini, şeyleri sınıflarına, doğalarına ya da türlerine göre ayırma yöntemini ifade eder.

Sokrates’in öğrencisi olan ve diyalektiği insan tarafından yaratılmış tüm sanatların en üstünü ve önemlisi olarak gören Platon’da, üç farklı diyalektik anlayışı söz konusudur:

1- En yüksek felsefi yöntem olarak değerlendirilen diyalektiğin temelinde, Sokrates’ten miras alınan soru ve yanıt olarak diyalektik, uygun soru ve yanıtlarla tartışma, tekniği olarak diyalektik anlayışı vardır. Diyalektiğin konusu da her zaman aynıdır; onda filozof, diyalektiği kullanarak, var olan her şeyin değişmez özünü arar.

2- Orta dönem diyaloglarında ise, diyalektik hipotezlerden yola çıkarak akılyürütme anlamına gelir.

3- Buna karşın, yaşlılık dönemi diyaloglarında, diyalektik, bir yöntem olarak bölme tekniğine dönüşür. Platon’un yaşlılık dönemi diyaloglarında görülen söz konusu diyalektik ya da bölme anlayışı, bölünemez olan ve altında yalnızca bireylerin bulunduğu bir türün tanımına ulaşıncaya dek, cinsleri türlerine bölmekten meydana gelmektedir.

Aristoteles’e gelince, o diyalektiği, kesin ve zorunlu sonuçlara götüren bir akılyürütme olarak olmasa bile, yararlı olan bir akılyürütme tarzı olarak görmüştür. Ona göre, öncülleri genel olarak hemen herkes tarafından ya da çoğunluk veya filozoflar tarafından kabul edilen bir akılyürütme, diyalektik bir akılyürütmedir; buna karşın, öncülleri yalnızca olasılı görünen bir akılyürütme ise, eristik akılyürütmedir. Aristoteles, diyalektiği bilimin yöntemi olarak görmez, çünkü biz bilimsel bilgide, doğru ve apaçık olan öncüllerden hareket eden geçerli akıl-yürütme olarak tanıtlamayı kullanırız. Bununla birlikte, onun tarafından bir olasılık mantığı’ olarak değerlendirilen diyalektik, üç bakımından, yani entellektüel eğitim ya da zihin jimnastiği olarak, başka insanlarla, onlar tarafından kabul edilen öncüllerin oluşturduğu temel üzerinde yapılan tartışmalar için ve bilimlerin kanıtlanamaz ilk ilkelerini incelemek bakımından önem taşır.

Modern felsefede diyalektiği ilk kez olarak kullanmış olan Kant’ta diyalektik, deneyimin sınırlarının ötesine giden transendental yargıların yanlışını ya da çelişkilerini gösteren mantık türü anlamına gelir. Hegel’de ise, diyalektik bir düşünce ya da gerçek bir şeyi önce zorunlu olarak karşıtına (ya da çelişiğine) dönüştüren ve daha sonra da onların her ikisini birden içeren bir senteze (ya da birliğe) götüren sürece karşılık gelir. Buna göre, diyalektik, hem düşüncede ve hem de varlıktaki çelişkilerin karşıolumu aracılığıyla, bilgide ve varlıkta daha yüksek bir düzeye götüren değişme sürecine, yani sırasıyla varolan bir şey ya da düşünce (tez), onun karşıtı ya da çelişiği (antitez) ve nihayet onların karşılıklı eylem ve etkileşimlerinin sonucu olup, daha sonra başka bir diyalektik hareketin temeli olan birlik (sentez) gibi üç öğeyi içeren zorunlu değişme sürecine karşılık gelir.

Diyalektik nedir, ne değildir?

Ali&#;an Özdemir - [email protected]

Gazete Duvar’da 24 Aral&#;k'ta yay&#;nlanan Gülgün Türko&#;lu’nun "Diyalektik Nedir?" ba&#;l&#;kl&#; yaz&#;s&#; Hegel’in görü&#;lerini geçerli ve tek do&#;ru görü&#; olarak gösteriyor. Oysa tarih boyunca de&#;i&#;ik diyalektik anlay&#;&#;lar&#; ortaya ç&#;km&#;&#;t&#;r, ama ço&#;u anlay&#;&#; art&#;k savunulmuyor, tarihte kalm&#;&#;lard&#;r. «Diyalektik nedir?» sorusuna tarihi de&#;il de güncel yan&#;t vermek isterseniz, Hegel ve öncesini bir yana b&#;rakman&#;z gerekir.

D&#;YALEKT&#;K NED&#;R?

Diyalektik dü&#;ünce Herakleitos’a ba&#;lan&#;r, ancak o «diyalektik» terimini kullanmaz. «Diyalektik» sözcü&#;ünü daha sonra Eleal&#; Zenon türetir, «tart&#;&#;ma sanat&#;» anlam&#;nda. Sonra Aristoteles de bu anlamda kullan&#;r (Topikler). «Diyalektik» terimini, günümüze gelebilen eski yaz&#;l&#; metinlerde ilk kez Platon’da görüyoruz. Platon, gençli&#;inde Sokrates’in verdi&#;i anlamda kullan&#;r (tart&#;&#;arak e&#;itme). Ya&#;l&#;l&#;k döneminde Herakleitosun görü&#;lerinden etkilenir ve farkl&#; bir diyalektik anlay&#;&#; ortaya koyar. Ortaça&#;’da mistik «üç a&#;amal&#; geli&#;me» (olumlama, olumsuzlama, olumsuzlaman&#;n olumsuzlamas&#;) kavram&#;n&#;n eklendi&#;ini ve diyalekti&#;in Tanr&#;n&#;n varl&#;&#;&#;n&#; kan&#;tlamada kullan&#;ld&#;&#;&#;n&#; görüyoruz. «Diyalektik mant&#;k» terimine ilk kez Kant’ta rastl&#;yoruz, Kant’&#;n geni&#; mant&#;k anlay&#;&#;&#;n&#;n bir bölümü olarak. Hegel; Herakleitos ve Platon’un diyalektik anlay&#;&#;&#;n&#; geli&#;tirip, üç a&#;amal&#; geli&#;me anlay&#;&#;&#;n&#; ekleyerek olu&#;turdu&#;u diyalektik mant&#;&#;&#; idealist felsefesinin temeli yapar. Marx ise Herakleitos-Platon-Hegel kanal&#;ndan gelen diyalekti&#;i de&#;i&#;tirip geli&#;tirerek realist, materyalist diyalektik mant&#;&#;&#; kurar. Bugün «diyalektik» denince usa ilk gelen Marx’t&#;r ve gerçekçi-maddeci diyalektiktir. Ancak, Hegel’in görü&#;lerini gerçekçi anlay&#;&#;a yamayanlar çoktur.

Dü&#;ünme dünyas&#; (bireyseldir) d&#;&#;&#;ndaki her &#;ey d&#;&#; dünyay&#; olu&#;turur. D&#;&#; dünyada y&#;ld&#;zlar, gerçek ya da nesnel tüm varolanlar(1), içinde yer ald&#;&#;&#;m&#;z toplum, tüm canl&#;lar, tüm insanlar, insanlar&#;n ürün ve eylemleri vard&#;r. D&#;&#; dünyaya bakt&#;&#;&#;m&#;zda; varolanlar&#;n sürekli devindi&#;ini görüyoruz: Dünya’n&#;n kendi çevresinde ve Güne&#; çevresinde sürekli dönü&#;ü; Güne&#; sisteminin galaksi içinde, Samanyolu galaksisinin evren içinde hareketi; bu nedenle bizim oturdu&#;umuz yerde binlerce kilometre h&#;zla hareket etmemiz. Herakleitos’un dedi&#;i gibi «bir &#;rmakta iki kez y&#;kanamay&#;z», çünkü su sürekli ak&#;p gider, ba&#;ka su molekülleri gelir. &#;nsanlar uyurken bile dola&#;&#;m sistemi, solunum sistemi sürekli çal&#;&#;&#;r. Bunlar makro kozmosla ilgili. Mikro kozmosa geçersek, örne&#;in hareketsiz görünen bir masan&#;n atomlar&#;na bakt&#;&#;&#;m&#;zda, elektronlar&#;n &#;&#;&#;k h&#;z&#;yla döndü&#;ünü görürüz. Demek ki devinim; maddenin, d&#;&#; dünya varolanlar&#;n&#;n temel özelliklerinden biridir. Ancak tüm bunlar mekanik hareketlerdir, felsefeden çok bilimi ilgilendirir. Gözlemlerimiz, ayr&#;ca varolanlar aras&#;nda kar&#;&#;l&#;kl&#; etki oldu&#;unu gösteriyor. Güne&#; dünyay&#; &#;s&#;t&#;yor ve &#;&#;&#;t&#;yor. Atmosferden oksijen al&#;p karbondioksit veriyoruz, bitkiler karbondioksit al&#;p oksijen veriyor. Temiz su içip kirli su b&#;rak&#;r&#;z. Tüm canl&#;lar, ancak birbirini yiyerek canl&#; kalabiliyor. &#;nsanlar hayvanlar&#;, hayvanlar bitkileri yiyor; bitkiler ise toprak yiyor. Bu olguya k&#;saca etkile&#;im denir.

Felsefe aç&#;s&#;ndan önemli olan d&#;&#; dünyan&#;n tüm varolanlar&#;ndaki nicel ve nitel de&#;i&#;melerdir. Her varolan do&#;ar, büyür, devinir, de&#;i&#;ir, geli&#;ir, sönümlenip, yerini ba&#;ka varolana b&#;rakarak sona erer. Örne&#;in insan bebek olarak do&#;uyor; çocukluk, gençlik evrelerinden geçip yeti&#;kin oluyor. Ya&#;l&#;l&#;k, sonra cans&#;z organik maddeye dönü&#;me ile insan süreci sona eriyor, ortalama y&#;l. Cans&#;z varl&#;kta de&#;i&#;im, milyon y&#;l&#; bulabilir. Bu olguya k&#;saca de&#;i&#;im denir. Diyalektik dü&#;ünce, gerçek varolanlar&#; kar&#;&#;l&#;kl&#; ba&#;lant&#;lar&#;, artzamanl&#;l&#;klar&#;, devinimleri, do&#;umlar&#; ve ölümleri içinde kavrar. Varolanlar&#;n, hem ya&#;ayaca&#;&#;n&#; ve sürüp gidece&#;ini hem de kaç&#;n&#;lmaz olarak yok olaca&#;&#;n&#; kabul eder. Gerçekçi diyalektik mant&#;k, bu saptamay&#;, de&#;i&#;imi, evrenin anayasas&#; olarak ele al&#;r ve her varolan&#; bir süreç(2), her olgu ve de&#;i&#;imi bir olu&#;(3) olarak niteler. Bu anayasas&#;n&#;n iki maddesi vard&#;r, ki onlar de&#;i&#;imin neden ve nas&#;l oldu&#;unu aç&#;klar. Birinci madde, de&#;i&#;imin ilk nedenini aç&#;klar: Her sürecin içinde bir ya da birkaç çeli&#;ki, kar&#;&#;tlar mücadelesi vard&#;r. Yani her sürecin içinde olumlama (sav) ve olumsuzlama (kar&#;&#; sav) bir arada olur. &#;kinci madde, de&#;i&#;imin ikinci nedenini aç&#;klar: Etkile&#;im. Evrende tüm süreçler birbirini etkiler, de&#;i&#;tirir, geli&#;mesine ya da yok olmas&#;na katk&#;da bulunur.

D&#;&#; dünyadan gelen duyumlar&#; alg&#;layarak, dü&#;ünme dünyam&#;zda kavram ve tasar&#;mlar&#;m&#;z&#; olu&#;tururuz. Alg&#;lama diyalektik mant&#;&#;&#;n yol göstericili&#;inde olursa, süreçlerin içindeki çeli&#;kilerin ve aralar&#;ndaki etkile&#;imlerin bilgisi, olu&#;turulan kavram ve tasar&#;mlarda yer al&#;r. Ak&#;l yürütmeyi bu kavram ve tasar&#;mlarla yapar&#;z.

D&#;YALEKT&#;K NE DE&#;&#;LD&#;R?

Diyalektik adl&#; gösterge; hem bir kavram&#; hem bir dü&#;ünme biçimini hem bir mant&#;&#;&#; hem de bir ara&#;t&#;rma yöntemini kapsar. Yani dil dünyas&#;nda bu dört gösterilen için de “diyalektik” göstereni/terimi kullan&#;l&#;r. Dolay&#;s&#;yla, diyalektik terimini herkes kullan&#;yor, ama hangi anlamda kulland&#;&#;&#;n&#; belirtmedi&#;inde bir belirsizlik ya da kar&#;&#;&#;kl&#;k ortaya ç&#;kabiliyor. Ba&#;ka bir durum, tarih içindeortaya ç&#;kan de&#;i&#;ik diyalektik anlay&#;&#;lar&#;n birbirine kar&#;&#;mas&#;d&#;r. Bu yaz&#;da diyalektik ad&#;na yap&#;lan yanl&#;&#;lar&#;n önemli olan birkaç&#;na de&#;inece&#;im.

Hegel’in felsefe tarihinde önemli bir yeri vard&#;r ku&#;kusuz, ama zirveyi ona vermek do&#;ru olmaz. Marx, bilimler çok geli&#;ti&#;i için, art&#;k felsefenin rafa kald&#;r&#;lmas&#; gerekti&#;i görü&#;ündedir. Hegel ise, kendi felsefesiyle birlikte «Felsefenin Sonu»nu ilan ediyor.

Felsefe ile dine e&#;itlik tan&#;nmas&#;, filozoflar&#; k&#;zd&#;racakt&#;r: «Kuantum dolan&#;kl&#;&#;&#;n bugün, din ve felsefenin uzun zamand&#;r ortaya koydu&#;u ‹evren bir ili&#;kiler bütünüdür› önermesi» Din kitaplar&#;nda bu önermeyi bulamazs&#;n&#;z. «Felsefe ve din her zaman, bilim ise son dönemlerinde..» sav&#; da çok yanl&#;&#;, bilimi dinin gerisinde görmek, ancak dincilerin savunaca&#;&#; bir görü&#;tür.

«Do&#;ada renk yoktur ama biz renk görürüz. Do&#;ada ses yoktur biz sesler i&#;itiriz. Görme, i&#;itme, koklama gerçekte beynimizde olmaktad&#;r.» önermeleri d&#;&#; dünyay&#; yanl&#;&#; saptamakta, yanl&#;&#; anlatmakta, be&#; duyunun varl&#;&#;&#;n&#; yads&#;maktad&#;r. Duyular, duyu organlar&#; olmadan, beyin göremez, i&#;itemez Din de, bilim de do&#;ada ses ve renk yoktur demez. Ard&#;ndan duyular&#;n var oldu&#;unu kabul edip, «duyusal verilerden olu&#;an alg&#;lar&#;m&#;z&#; yan&#;lsama» olarak nitelemek yanl&#;&#; bir eklektizmdir. Duyular&#; yads&#;mak da, duyular&#;n yan&#;ltt&#;&#;&#;n&#; söylemek de de&#;i&#;ik idealist filozoflar&#;n görü&#;üdür. Duyular&#;m&#;z&#;n bazen bizi aldatt&#;&#;&#; do&#;rudur, ancak bu her zaman olan bir &#;ey de&#;ildir. Yan&#;lsamalar&#;m&#;z&#;, pratikle, deneyimle ortadan kald&#;rabiliriz. Ancak duyular&#; tümüyle güvensiz ilan etmek, gerçekli&#;e ayk&#;r&#;d&#;r.

Diyalektik, do&#;ada (dolay&#;s&#;yla toplumda) ba&#;&#;ndan beri var olan durumun ad&#;d&#;r. «Dü&#;ünmenin diyalektik devinmesi» Hegel’e göre olabilir, ama gerçekçi diyalekti&#;e göre olmaz. Maddeden ba&#;&#;ms&#;z bir dü&#;ünme devinimi, dü&#;ünme diyalekti&#;i yoktur. Marksistlerin ço&#;u diyalektik ad&#;na yanl&#;&#;lar yapmaktad&#;r. Örne&#;in György Lukács'tan ba&#;layarak Bat&#; Marksizmi, diyalekti&#;in yaln&#;zca toplumla ilgili oldu&#;unu savunur, “do&#;an&#;n diyalekti&#;i”ni yads&#;r. Do&#;an&#;n diyalekti&#;ini savunan Engels ise, “Bütün jeoloji bir s&#;ra inkâr edilmi&#; inkârlard&#;r, y&#;k&#;lm&#;&#; eski formasyonlar&#;n ard&#;ndan yeni formasyonlar&#;n geli&#;idir” diyerek mistik üç a&#;amal&#; geli&#;me anlay&#;&#;&#;n&#; do&#;aya uygular.

«Çeli&#;ki» teriminin birçok anlam&#; vard&#;r, hepsini özde&#; görmek yanl&#;&#;t&#;r. Diyalektik sistemde çeli&#;ki; bir varolan&#;n (sürecin) içinde iki kar&#;&#;t&#;n bir arada var olmas&#;, sürecin sonuna de&#;in de&#;i&#;ik yo&#;unlukta mücadele etmeleri anlam&#;nda kullan&#;lmaktad&#;r. Günlük dilde iki süreç aras&#;ndaki çat&#;&#;ma da (sürekli olmaz bunlar, bir süre sonra yard&#;mla&#;maya dönebilir) «çeli&#;ki», ya da «d&#;&#; çeli&#;ki» olarak adland&#;r&#;lmaktad&#;r. Bu adland&#;rman&#;n, diyalektikte sözü edilen «çeli&#;ki» kavram&#;yla ili&#;kisi yoktur. &#;ki ya da daha çok süreç aras&#;ndaki çat&#;&#;ma ya da yard&#;mla&#;ma, diyalektik sistemde «etkile&#;im» olarak adland&#;r&#;lmaktad&#;r.

Kimi kaynaklarda geçen diyalekti&#;in üç (bazen dört) yasas&#;, Marksistlerce birbirinden kopuk olarak uygulan&#;r. Oysa «nicelikten niteli&#;e geçi&#;» ve «olumsuzlaman&#;n olumsuzlamas&#;» denen yasalar çeli&#;kiden (kar&#;&#;tlar mücadelesinden) ve etkile&#;imden ba&#;&#;ms&#;z yasalar de&#;ildir. Onlar çeli&#;ki ve etkile&#;imin de&#;i&#;ik görünümleridir. Örne&#;in, bir süreç, çeli&#;kiden ötürü nicel de&#;i&#;iklik geçirir. Çeli&#;ki uzla&#;mazl&#;k a&#;amas&#;na ula&#;t&#;&#;&#;nda nicel de&#;i&#;iklik biter, nitel de&#;i&#;me ba&#;lar. Üç a&#;amal&#; geli&#;me kuram&#;, gerçekçi diyalektikte yer almaz. Süreç içinde olumlama ve olumsuzlama hep bir arada olur, ayr&#; a&#;amalar de&#;ildir. Olumlama-olumsuzlama çeli&#;kisi uzla&#;mazl&#;&#;a vard&#;&#;&#;nda, süreçle birlikte olumlama ve olumsuzlama da sona erer. Bu durum olumsuzlaman&#;n olumsuzlamas&#;d&#;r, nitel de&#;i&#;medir, yeni bir sürecin ba&#;lang&#;c&#;d&#;r.

Baz&#; durumlar için “diyalektik süreç” sözü kullan&#;l&#;yor. Diyalektik olmayan süreçler de mi var? Diyalektik bütün evreni aç&#;kl&#;yorsa, «diyalektik olmayan süreç»in olmamas&#; gerekir. Tüm süreçler ve olu&#;lar diyalektiktir. «Süreç»in ya da «olu&#;»un önüne diyalektik sözcü&#;ünün konmas&#;, durumu gizemlile&#;tirmekten öte bo&#; söz etmektir.

Gerçekçi diyalektik mant&#;k, diyalektik yöntem, diyalektik dü&#;ünme; dünyay&#; gerçekte oldu&#;u gibi anlamam&#;z&#; sa&#;layabilen yol göstericilerdir. Yeter ki onu do&#;ru anlayal&#;m do&#;ru uygulayal&#;m. Ancak genellikle gördü&#;ümüz yar&#;m yamalak, az bilgiyle uygulanan &#;ey diyalektik de&#;ildir.

(1) Varolan: Bir yerde bulunan, haz&#;r olan. «Varl&#;k» genel bir terimdir. Belli bir varl&#;k türünün bireyleri «varolan» olarak adland&#;r&#;l&#;r.

(2) Süreç: Durumdan duruma geçen varolan.

(3) Olu&#;: (olu, olu&#;um) terimini, bir gerçek varolan&#;n ya da bir gerçek varolanlar bütününün, bir durumdan ba&#;ka bir duruma geçmesi, olay ya da eylemler dizisi anlam&#;nda kullanmaktay&#;m.

KAYNAKÇA

Özdemir, Ali&#;an (). Yeni Diyalektik Mant&#;k, &#;stanbul: Yaba Yay&#;nlar&#;.

Ollman, Bertell (). Diyalekti&#;in Dans&#;, &#;stanbul: Yordam Kitap.

*Dr.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası