beyaz gemi ana fikri / Beyaz Gemi Özeti ve Analizi - monash.pw

Beyaz Gemi Ana Fikri

beyaz gemi ana fikri

Beyaz Gemi kitabını kim yazmıştır? Beyaz Gemi kitabı &#;zeti, konusu ve karakterleri

Haberin Devamı

Beyaz Gemi kitabı yılında Kırgız yazar tarafından yazılmış bir eserdir. Bu eser yılında ise Ötüken Neşriyat yayın evi tarafından Türkiye Türkçesine çevrilmiştir. Beyaz Gemi kitabı toplam sayfadır. Bu kitabı Türkiye Türkçesine çeviren çevirmen Refik Özdek'tir.

Beyaz Gemi Kitabı Konusu ve Anafikri

Beyaz Gemi kitabının konusu san taş vadi etrafında dedesinden başka hiç kimsesi olmayan ve birkaç insanla bu bölgede yaşamak zorunda olan, özünde mutlu olmaya çalışan bir çocuğun hikayesini anlatmaktadır. Beyaz Gemi kitabının ana fikri ise insanlar hoşgörülü ve güçsüz göründüklerinde ezmeye çalışmamalı her insan doğası gereği farklı olabilir.

Beyaz Gemi Kitabını Kim Yazmıştır?

 Beyaz Gemi kitabının yazarı ünlü Kırgız Türkü yazar Cengiz Aytmatov'dur.

Haberin Devamı

Beyaz Gemi Özet

 Mümin dede zamana meydan okuyan, yaşlı olsa dahi sürekli olarak çalışmaya devam eden bir kişidir. Mümin dedeyi çalışmaya zorlayan, annesi ve babası tarafından terk edilmiş küçük torununa sahiplenişi ve ona bakmak zorunda oluşudur. Mümin dedenin torunu ise sürekli olarak kitaplarla haşır neşirdir. Hayal gücü de son derecede gelişmiş bir çocuktur. Hayal gücünün gelişmesinde ki en büyük etken ise dedesinin zamanında ona anlattığı hikayelerdir. Dedesinin anlattığı hikayeler sayesinde hayalperest bir çocuk haline gelmiştir. Mümin dedenin torununa anlattığı hikayelerden birisi ise Maral Ana efsanesidir.

 Bu efsaneye göre Kırgız Türkleri bir gün yuğ töreni düzenlerlermiş. Yuğ töreni ölen hanları için düzenlenmekteymiş. Tam bu tören esnasında ise bir saldırı düzenlenmiş ve törene katılan bütün Kırgızlar bu saldırı sonucu hayatını kaybetmiş. Tören sırasında ise yalnızca bir kız ve bir erkek sağ kalmış. Kız ve erkek ormana doğru kaçmış. Kaçtıklarını gören saldırganlar ise hemen peşlerinden gitmişler. Kız ve erkeği yakalayan saldırganlar onları öldürmek üzere bir uçurumun kenarına götürürler. Tam o esnada ise Maral ana çıka gelmiş. Çocukları himayesi altına almak istediğini söylemiş. Saldırganlar ise bunun üzerine çocukları öldürmekten vazgeçmiş fakat Maral anaya da diğer insanlar karşısında dikkatli olması gerektiğini söylemiş.

Haberin Devamı

 Maral ana her şeye rağmen çocukları himayesi altına alır. Onları Issık gölü çevresine götürür. Buradan ise Kırgız Türkleri ile Maralların tekrardan çoğalmasını sağlar. Kırgızlar ve Marallar bu sayede uzun süre birlikte yaşarlar. İçlerinden bazı insanlar ise kendilerini Maralların soyundan geldiğini belli etmek amacı ile Kırgızlardan birini öldürür. Ardından boynuzlarını da babasının mezarına getirir. Bu şekilde Maral soyundan gelenlerin soyu belli olması amaçlanır.

 Anne ve babası tarafından terk edilen çocuk dedesi ile birlikte gel zaman git zaman dağın eteklerinde birlikte vakit geçirir.

Beyaz Gemi Karakterleri

 - Mümin Dede

 - Çocuk

 - Orozkul

 - Bekey

 - Seydaahmet

 - Gülcemal

 - Kulubeg

 - Koketay


beyaz gemi kitabinin ana fikri-Beyaz Gemi - Cengiz Aytmatov - Ana Fikri konusunun etiketlenmis sayfasi

* Beyaz Gemi - Cengiz Aytmatov - Ana Fikri
Yayınevi: Elips Yayınları Basım Tarihi: Kitap Türü: Cengiz Aytmatov'un insanı ve insanın duygu ve düşüncelerini dede-torun, masal-gerçek arasında kurduğu dramatik çerçevede ele alan ve tahlil eden şâheser bir hikayesidir. Diğer "Cengiz Aytmatov" Kitapları: 1. Gün Olur Asra Bedel - Cep Boy
DEVAMINI OKUMAK icin TIKLAYIN

Benzeyen Konular


* beyaz gemi - cengiz aytmatov
Link ve Resimleri Yalnizca �yeler g�rebilir küçük bi parça: " onun iki masalı vardı. biri kendisinindi ve başka kimse bilmezdi. ötekini ise dedesi anlalmıştı ona. sonra ikisi de yok olup gitti. şimdi biz bunlardan söz edeceğiz. o yıl yedi yaşını doldurmuş, sekizine basıyordu. ona önce bir çanta aldılar. kulpunun altında parlak madenden yaylı bir

* 2 gemi Libya'da 2 gemi de yola çıktı
Deniz Kuvvetleri Komutanı Uğur Yiğit, Libya'daki operasyonla ilgili olarak, Türkiye'den 2 geminin Libya'da olduğunu, diğer 2 gemiyle denizaltının da hazırlıklarını tamamlayarak yola çıktıklarını söyledi. Yiğit, Pakistan Milli Günü kutlamasının gerçekleştirildiği Swiss Otel'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Libya'daki operasyon konusunda, tezkere çıktığında göreve başlamak için gerekli

* beyaz gemi
beyaz geminin özeti , ana fikri , ana düşüncesi , yani kısacası herşeyi kısa bir şekilde nolur cevaolayın :((((((((

* dev şeftali kitabının ana fikri nedir?
Lütfen acilll



Beyaz Gemi - Cengiz Aytmatov - Ana Fikri ile alakalı diğer sayfalar




Yorumlar:

Misafir:Beyaz geminin anafikri acil Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir -

Misafir:İnsanları güçsüz ya da hoşgörülü oldukları için ezmeye çalışmamalı ve küçük çıkarlar uğrunda doğaya zarar vermemeliyiz. -

"Beyaz Gemi - Cengiz Aytmatov - Ana Fikri" Konusuna Yorum Yapın:

KİTABIN ADI :BEYAZ GEMİ
KİTABIN YAZARI :CENGİZ AYTMATOV
YAYIN EVİ :ÖTÜKEN
BASIM YILI
SAYFA SAYISI


monash.pwN KONUSU

Annesi ve babasını tarafından küçük yaşta dedesinin yanına bırakılmış bir çocuğun hayal dünyası ve babasına ulaşma isteği anlatılmaktadır.

monash.pwN ÖZETİ

Kırgısiztan(SSCB)
San Taş Vadisi ,boğazların,yamaçların arasında ormana doğru uzanan bir bömonash.pw yakınında Isık Gölü vardımonash.pw, orman koruculuğu yapan üç aile oturmaktadımonash.pwl ve karısı Bekey,Gülcemal ve kocası Seydahmet ,Mümin Dede ,nene ve onlarla beraber henüz yedi yaşına yeni girmiş küçük bir erkek çocuğu.Mümin Dede&#;nin her işe koşan ,kimseye itiraz etmeyen bir kişiliği vardır.Çok iyi huylu olmasından dolayı çevresindekiler tarafından pek sayılmamaktadımonash.pw karısı ölmüş ve tekrar evlenmişmonash.pwi Buğu aşiretindendir,bununla övümonash.pwna anlattığı bir efsane vardır:
Efsaneye göre, çok eskilerden Yenisey kıyılarında yaşamakta olan kabileler varmış.Bunlar birbirleriyle savaşırlarmış.Bunlardan birisi olan Kırgızlar çok iyi savaşçı olmalarına rağmen birgün haince katledilmişmonash.pw küçük bir kız ve erkek çocuk canlı olarak kurtulmuş.Daha sonra çocuklar ölmek üzere iken bir buğu(maral,geyik) onları kurtarmış ve çok uzak diyarlara (Işık Gölü civarı) götürmüş.Bu iki çocuktan yeni bir kabile oluşmuş ve kendilerini buğu olarak adlandırmışlardır.
Bu nedenle, Maral Ana&#;nın dede ve çocuk için kutsal bir değeri vardır.
Çocuğun okul çağı geldiği için dedesi ona güzel bir okul çantası almıştımonash.pw çok uzak olduğu için dedsi onu hergün atıyla okula götürüp getirmektedir.Çocuğun annesi ve babası ayrılmışlar ayrıca vadiden şehre gitmişmonash.pw Mümin&#;in küçük kızıdır.Büyük kızı Bekey&#;dir.
Seydahmet söz dinler bir adamdımonash.pwçbir şeye karışmayan,kimseyle tartışmayan bir kişiliği vardır.Güçlü kuvvetli olsada tembel bir insandımonash.pwl korucularının amiridir ve maaşlarını O&#;ndan almaktadımonash.pw nedenle üç ailenin ipleri de Orozkul&#;un monash.pwl bunu çok iyi bilmekte ve çoğu zaman bunu kötüye kullanmaktadımonash.pwa çıkmış olan koyun ve yılkıların çobanları ona sık sık ziyafet monash.pw nedenle bir çok kişiyi tanımaktadır ama bunlar çıkara dayalı dostluklardır.Çünkü, ovada ev kurmak isteyenlerden ağaca ihtiyacı olan gider ve ondan almaktadırlar.
Orozkul iyi bir insan değildir.İçki içtiği zaman çocuğu olmadığı için karısı Bekey&#;i çok ağır döver, dengesiz bir insana dönüşmonash.pw, çocuk ,dedesi hariç pek fazla sevilmemektedir.O&#;nun varlığından, yokluğundan çoğu zaman haberleri bile yoktur.Çocuk da onlara aldırış etmemektedir monash.pw dedesine üzülmektedir.Çünkü ,diğerleri O&#;na saygı göstermemektedir.Özellikle Orozkul O yokmuş gibi davranmakta, çoğu zaman da azarlamaktadır.
Çocuğun içinde kendine ait bir dünyası vardır. O&#;na göre nehir kenarındaki büyük kayaların kimisi tak kimisi kurttur .Dedesi yüzebilmesi için küçük bir gölet yapmıştır.Fırsat bulduğunda oraya monash.pw arkadaşı,can dostu vardır.
Birisi dedesinin ona aldığı çanta ve diğeride dürbünüdümonash.pwa konuşup,onlarla sohbet etmektedir.Dürbünüyle dağları,ovaları,ormanı,gölü gözetlemeyi monash.pw en çok beyaz gemiye ilgi duymaktadımonash.pw şu gölde dolaşan, babasının çalıştığı gemiye.O öyle düşünür ve buna inanmaktadımonash.pwün balık olup o gemiye gideceğini hayal monash.pw Maral efsanesini O&#;na da anlatmıştımonash.pw dede ve çocuk haricinde diğerleri bu efsaneye aldırış etmemektedirler.
Günler geçip monash.pwl içince kudurur ortalığı darmadağın eder,herkesin huzurunu kaçırırdı.Gene birisine ağaç sözü vermiştir.Ağacı kesmişlerdi ama onu ormandan getirmek hiçte kolay değildir.Mümin dede arkada, Orozkul önde ilerlemektedir.Ağaç bir an için kontrolden çıkar ve biraz yuvarlanır. O sırada Mümin yıllardır bölgede görülmeyen Maralları görümonash.pw döndüklerine inanımonash.pw soğuktur ve ağacın yola indirilmesi gerekmektedir.Çünkü,sahipleri akşama almaya monash.pw ağacı nehirden geçirirken ağaç sıkışır ve onu oradan çıkaramazlar.Ağacı alacak adamalar akşam olunca gelmişmonash.pwl onları kendi evinde misafir monash.pw hep birlikteağacı çıkarmaya monash.pw işi yaparlarken Maralları görümonash.pwılardan biri avlanmayı teklif edince,Orozkul bunu kabul eder.Mümin dede ava engel olmak istemesine rağmen kimseye söz geçiremez.
Maralları,bir kaç gün önce çocuk da görmüş ve bir sürü de hayal kurmuştur.
Hava bu zamanlarda biraz kötüdür ve çocuğu da etkilemiştir.Çocuk evde yatmaktadımonash.pw süre sonra dışarıdan gelen ayak sesleriyle uyanımonash.pw üzerine ayağa kalkar ve dışarıya çımonash.pw önünde büyük bir ateş yakılmıştımonash.pwıkları hayvanı parçalamaktadırlar.Çocuk hariç hepsi sarhoştur.Çocuk gördüklerine çok şaşırımonash.pwından,&#;Yerde boylu boyunca uzanan Maral Ana değil mi?&#; diye geçmonash.pwı evettir.
Dışarıdaki işleri bittikten sonra ziyafet için Orozkul&#;un evine monash.pwin çocuğa aldırış ettiği yoktur.O usulca nehire doğru yürümeye başlamıştır monash.pwık karar vermişti bu böyle olmayacaktı,babasının yanına monash.pwi bir balık edasıyla nehirin azgın sularına bırakır,Beyaz Gemiye ulaşacağını umarak,&#;Merhaba Beyaz Gemi ben geldim!&#;.

monash.pwN ANAFİKRİ

İnsanoğlu iyi için kendisiyle dahi olsa her zaman savaşa hazır olmalıdır.

monash.pwAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Öyküde kötüyü ve iyiyi temsil eden karakterler vardımonash.pwl kötüyü,çocuk iyiyi temsil etmektedir.Öykünün sonunda ,bildiğimiz sıradan sonlara zıt olarak kötü galip monash.pw da öyküye ayrı bir boyut kazandırmaktadımonash.pw bu gibi yazılarda önemli olan kötü veya iyinin galip gelmesinden öte okuyucuya iyi olma bilincinin kazandırılmasıdır.
Bana göre,öyküde bir efsanenin yer alması olaylara farklı bir taraf kazandırımonash.pwde , Geyik Ananın bütün varolanların anası olduğu kabul monash.pwğlu zulümden nefret ettirilmeye çalışılımonash.pwğe kötülükle değil,iyilikle karşılık vermemiz isteniyor.
Mümin Dede&#;nin pasif kişiliği yetersiz kalımonash.pw buna zıt olarak çocuğun kötülüğü kabul etmeyişi , onu ayrı bir varlık olarak kılıyor.

Yazar Cengiz Aytmatov 'adsız oğlan' ve serüveninden Da Yayınlarının yayınladığı son baskıya yazdığı önsözde genişçe bahsediyor ;
"Beyaz Gemi 'deki 'adsız oğlan' , sadece benim yetiştiğim döneme mahsus bir tip değildir. Geleneğinden ve köklerinden kopartılmış nesillerin, dünyanın her tarafında yaşadıkları ve yaşayacakları büyük trajedinin kahramanlarından biridir. Dünyada her zaman vardı ve var olacaktır'adsız oğlan'lar. Ben Beyaz Gemi 'de bu kayıp nesillerin dramına işaret etmek istemişmonash.pw değişti artık; Soğuk Savaş'ın sıcak günlerinde değiliz. Kaybolan adsız oğlanları aramak ve bulmak için bugün daha fazla şansa sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tıpkı , Orta Asya başta olmak üzere dünyanın her tarafına yayılmış olan bir okul ağının yaktığı ilim ve irfan ışığıyla bu kayıp nesillerin şahsında benim adsız oğlanımın izini takip etmeleri gibi örnekler dünya üzerinde giderek çoğalmakta. Vatanlarından binlerce kilometre uzaklara gitmekten çekinmeyen ve oralarda pek çok fedakarlığa katlanmayı göze alan genç insanların varlığına şahit olmak, beni günün birinde 'adsız oğlan' ların olmayacağı ve tek tek bulunacakları bir dünya konusunda iyimserliğe sevkediyor. Yarım asır önce yazılmış bulunan Beyaz Gemi'nin bu arayışa tutulan bir ışık olması, en büyük temennimdir.

monash.pw HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER

Öykü içinde , yaşanabilecek olayların bir çocuğun gözüyle nasıl algılanıp yorumlanabileceğine tanık monash.pwa kötülüğün ve hayatın çocuğa karşı acımasızlığı söz monash.pw nedenle olayların iyi anlaşılması ve çözümlenmesi gerekmektedir.
Yazar güzel bir üslupla yazmıştımonash.pwşılması zor olmayan fakat insanı düşünmeye itici olaylardöngüsü söz konusudur.
Cengiz Aytmatov&#;un insanı ve insanın duygu ve düşüncelerini dede-torun,masal-gerçek arasında kurduğu dramatik çerçevede ele alan ve tahlil eden şaheser bir hikayesidir.
monash.pwN YAZARI HAKKINDA BİLGİ

CENGİZ AYTMATOV()
Kırgız edebiyatının en tanınmış,belki de en çok sevilen yazarlarından biridir.
İlk öykülerini Kırgızistan Tarım Enstitüsü&#;nde okuduğu yıllarda yazıp yayımlamaya başlamıştır&#;de Sovyet Yazarlar Birliği&#;ne kabul edilmiştir.
Yapıtlarını Kırgızca ve Rusça yazan Aytmatov konularını genellikle yakın çevresinden seçer.Kırgız halkının 2.Dünya Savaşı yıllarında yaaşdığı acılı ve kederli olayları,sıradan kişileri,memurları,yaşlı köylüleri duyarlı,sevecen,içten,sevgi dolu bir yaklaşımla anlatmıştır.
&#;de ilk uzun öyküsü &#;Cemile&#; yayımlandıktan kısa bir süre sonra ,yapıtının yabancı dillere çevrilmesiyledünyaca tanınan bir yazar olmuşmonash.pwze &#;Öğretmen Duyşen&#; adıyla da çevrilmiş olan &#;İlk Öğretmenim()&#; Aytmatov&#;un ülkemizde tanınıp sevilmesini sağlamıştır.
&#;te Lenin Edebiyat Ödülü&#;nü alan yazarın toplumsal sorunları ele aldığı yapıtların başında &#;Hasat Yolu()&#; ve &#;Kopar Zincirlerini Gülsarı()&#; gelir.
Aytmatov,çağdaş sorunların anlatımında , Kırgız destanlarının dilinden başarıyla yararlanmıştımonash.pwov&#;un başyapıtı olarak değerlendirilen &#;Beyaz Gemi()&#;,uzaklardaki babasını getirecek beyaz bir gemiyi bekleyen çocuğun öyküsüdür.
Yapıtlarının çoğu Türkçe&#;ye çevrilmiş olan Aytmatov&#;un bir öyküsünü &#;Selvi Boylum Al Yazmalım&#; adıyla yönetmen Atıf Yılmaz sinemaya uyarlamıştır.

Cengiz Aytmatov tarafından kaleme alınan Beyaz Gemi birçok okuyucuyu kendine hayran bırakmıştır. İnsan ve doğa kavramının geçtiği eser, oldukça dramatik ögeler barındırır. Biz de bu muhteşem kitabı “Beyaz Gemi Özeti ve Analizi” başlığı altında inceleyeceğiz. Gelin ilk olarak kitabın özetine hep birlikte bakalım. Ardından kitap analizinde değinilmesi gereken noktaları irdeleyelim.

Beyaz Gemi Özeti

Beyaz Gemi Özeti

San-Taş vadisinde üç hane vardır ve yalnızca çocuk, dedesi Mümin, ninesi, Orozkul, Gülcemal, Seydahmet, Bekey Hala yaşar. Bu evlerden birinde çocuk, dedesi ve üvey ninesi birlikte otururdu. San-Taş vadisi, boğazların ve yamaçların arasında bulunan bir bölgedir. Burada çocuğun hiç arkadaşı yoktur. Onun hayatı oldukça sıkıcı bir şekilde geçer.

Çocuğun buradaki en büyük eğlencesi dürbünüyle Isık Gölü’nü izlemektir. Oradan geçen beyaz gemiye bakardı. Çocuk, hayallerle yaşamayı seven biridir. Çünkü dedesi ona sürekli efsanevi masallar anlatır. Çocuk, dedesinin anlattığı masallara inanarak sürekli hayal kurar. Annesi ve babası küçükken gitmiştir. Babasının o beyaz gemide çalıştığına ve kendisinin de bir gün balık olup babasına kavuşacağına inanır.

Çocuğun dedesi akıllı biridir. Bu yüzden ona Kıvrak Mümin lakabı takılmıştır. Damadı Orozkul ise alkolik ve çok sinirli biridir. Mümin dedeyle birlikte çalışırlar. Orozkul’un eşi olan Bekey, kısır biridir. Orozkul, çocuğu olmadığından dolayı her akşam alkol içip Bekey’i döver.

Orozkul’un Verdiği Söz

Orozkul, bir gün arkadaşlarıyla alkol içerken bir söz verir. Tomruğu kesip ağaçtan indirip çayın karşısına geçirerek kamyona yükleyecektir. Ayıldıktan sonra verdiği sözden pişman olur. Ancak artık iş işten geçmiştir. Verdiği sözden dolayı tomruğu çıkarmak zorundadır. Vadiye ara sıra “Maşin Mağaza” adı verilen yere bir kamyonla eşya bırakılır. Mümin dede buradan çocuğa bir okul çantası alır.

Bir yıl sonra çocuk okula gitmeye başlar. Dedesinin masal anlatmasını çok seven çocuk, sürekli “Boynuzlu Maral Ana” masalını dinler. Dedesinin söylediğine göre onların soyları Boynuzlu Maral Ana’ya dayanır. Masalda maral, çocuğunu bırakıp San-Taş vadisinin arkasına gitmiştir. Ancak hala çocuğunu korumaya devam eder.

Dede, çocuk okula başladığı günden beri onu sürekli götürüp getirir. Bir gün çocuk yol kenarında taşlarla oynarken kuru ot almaya gelen beş-altı kamyon görür. Çocuk bu kamyonların peşinden koşmaya başlar. Genç bir şoför olan Kulubeg, çocuğu görünce durur ve onunla konuşur. Çocuğun dedesini tanıdığını ve kendisinin de Boynuzlu Maral Ana’nın soyundan geldiğini söyler.

Uzun Zamandır Görülmeyen Marallar

Mümin Dede ve Orozkul birlikte çalışırken maralları görürler. Fakat çok yoğun olduklarından marallarla ilgilenemezler. Aynı gün, Mümin Dede torununu okuldan almak için izin ister. Orozkul, daha çok işleri olduğunu ve tomruğu çıkartmaları gerektiğini söyleyerek izin vermez. Ne kadar uğraşsalar da tomruğu çıkaramazlar. Saatin geçtiğini gören Mümin Dede izin almadan torununu almaya gider.

Yolda çocuğu öğretmeninin getirdiğini görür. Öğretmenden özür diler ve çocuğu ondan alır. Çocuk, dedeyle küsmüştür. Bu yüzden onunla konuşmaz. Dede, çocuğun onunla barışması için Boynuzlu Maral Ana’yı gördüğünü söyler. Çocuk, bunu duyunca heyecanlanır ve ormana gitmek için dedesine yalvarır. Ancak saat çok geçtir ve eve gitmek zorundalardır.

Eve gidince Orozkul’un çok sinirlendiğini görürler. Eşi Bekey’i de yine dövmüştür. Çocuk, bu manzara karşısında üzülerek odasına yatmaya gider. O gece, dışarıda büyük bir tipi vardır. Kulubeg ve arkadaşları da bu yüzden Mümin Dede’ye sığınır. Sabah da tekrar yola çıkarlar. O sabah, Orozkul’un sarhoşken söz verdiği arkadaşları gelir.

Tomruğu Çaydan Çıkarmak

Orozkul ve arkadaşları Seydahmet, Koketay birlikte tomruğu çaydan çıkarmaya giderler. O sırada dede de Orozkul’un affetmesi için peşlerine takılır. Tomruğu çıkarırken yine marallar görülür. Ancak kimse marallarla ilgilenmez. En sonunda tomruk çıkarılır ve kamyona yüklenir. Gece, yine hep birlikte Orozkul’un evine dönerler.

O gün çocuk hastadır. Akşam kahkaha sesleriyle uyanarak bahçeye gider. Herkesin gayet neşeli ve sarhoş olduğunu görür. Mümin Dede ise et dolu bir kazanın başında ateşle oynar. Çocuk, dedesine seslenir. Ancak dede, onu duymamaktadır. Bu durumda çocuk kötü bir şeyler olduğunu hisseder. Etrafına baktığında kanı kurumamış bir geyik derisiyle karşılaşır. Orozkul da geyiğin boynuzlarını kırmakla meşguldür.

Çocuk, bütün olanı tahmin etmiştir. Bu korkunç tablo karşısında dayanamayıp odasına geçip ağlamaya başlar. Bu sırada Kulubeg’in bir gün geleceğini ve Orozkul’a haddini bildireceğini hayal eder. O sırada çocuk yine kahkahalarla uyar. Seydahmet, gün boyunca olan biteni kahkahalarla anlatmaya başlar.

Boynuzlu Maral Ana’nın Vurulması

Tomruğu kamyonete yerleştirdikten sonra Seydahmet ve Mümin Dede ormana çalışmak için giderler. O sırada yine maralları görürler. Seydahmet maralları vurmak ister ancak Mümin dede buna karşı çıkar. O sırada Seydahmet maralların peşinden gitmeye başlar. Sarhoş olduğundan dolayı nişan alamaz. Bu yüzden Mümin Dede’nin vurmasını ister.

Seydahmet, dedenin gözünü korkutmuştur. Ayrıca Mümin Dede Orozkul’un onu affedeceğini düşünerek marallardan birini istemeden vurur. Çocuk, bu duyduklarından sonra yine dedesinin yanına gider. Dedesi yere yığılmış kalmıştır. Çocuk ona seslenir. Ancak Mümin Dede duymaz. Sonrasında çocuk balık adam olup babasına kavuşacağını düşünerek suya atlar. Su, çocuğu alıp götürür. Çocuk da hiçbir zaman balık adam olamayacaktır.

Beyaz Gemi Karakter Analizi

Cengiz Aytmatov

Kitapta bulunan karakterler, aslında hayat içinde sürekli karşılaştığımız tiplemelerdir. Cengiz Aytmatov, karakterlere yüklediği özelliklerle doğa ve insan arasındaki bağı göstermeye çalışmıştır. Bu durum, bazen bir çocuğun hayalinde bazen ise bir insanın egosunda görülmüştür. Kitaptaki karakterlerin özelliklerine gelin hep birlikte bakalım.

Beyaz Gemi Kitap Analizi

Eser özellikle değerler çatışması açısından incelendiğinde en fazla görülen olgu, doğa ve insan çatışmasıdır. Yazar, bu açıdan doğa ile insan arasında oluşan bağı ortaya çıkarır. Bu bazen bir çocuğun hayalperestliğiyle bazen ise en akıllı varlık olan insanın egosuyla verilir. Yine, eserde kadın- erkek çatışması da ön plana çıkmaktadır. Orozkul ve eşi arasında yaşananlar ataerkilliğin örneklerinden biridir.

Beyaz Gemi kitabında karşılaşılan bir nokta da çocuk ve diğer büyükler arasında olan farklılıklardır. Çocuk, tamamen masumiyeti ve hayal gücüyle insanın içindeki iyiyi gösterir. Ancak onun dışındaki büyükler, sürekli kendi çıkarlarını düşünen bireylerdir. Mümin Dede, nine ve Bekey, sırf ona maaş verdiği için Orozkul’un her dediğini yapmaya çalışır. Örneğin torununu almaya giden Mümin Dede’ye nine ve Bekey, büyük tepkiler verir.

Beyaz Gemi Eserinde İnsan-Doğa Çatışması

Eser incelendiğinde asıl konunun doğa ve insan çatışması olduğu görülmektedir. Ana değeri ise doğa sevgisidir. Doğa sevgisi Mümin Dede ve çocuk ile birlikte hayvan, orman sevgisi gibi değerlerle ele alınmıştır. Yine doğaya karşı gelme eylemi, Seydahmet ve Orozkul ile gösterilmiştir. Burada insanın elindeki gücün ve mal sevdasının, doğaya nasıl zarar verdiği göz önüne alınmıştır.

Burada sadece Mümin Dede’nin bir yerden sonra kendisiyle nasıl çeliştiği görülmüştür. Aslında doğayı sevse de içinde yaşadığı korku ve Orozkul’dan tepki görmesi doğa sevgisine galip gelmiştir. Maralı vurması, vicdan azabıyla sonuçlansa da bu durumu değiştirmemiştir. Maral ölmüş ve Mümin Dede de yaşadığı azap ve çelişkiyle yüzleşmek zorunda kalmıştır.

Seydahmet ise doğada nadir olarak bulunan marallara av gözüyle bakar. Onun için bir maralı avlamak, kişilere ziyafet verilmesine yetecektir. İnsanların mal edinme hırsı kitapta bütün çıplaklığıyla ortaya konulur. Yine, eserde doğa her ne kadar mağlup olsa da yazar, elinde sonunda doğru olanın kazanacağını okuyucuya sunmuştur. İnsan-doğa çatışması bağlamında hak, adalet ve iyilik gibi değerler eserde işlenmiştir.

Beyaz Gemi Eserinde Kadın-Erkek Çatışması

Belyy parokhod ()

Beyaz Gemi eserinde iki tane kadın figürü bulunur. Bunlardan birincisi, sürekli eşi tarafından ezilen ve hiçbir tepki vermeyen Bekey Haladır. O, ata erkliği tamamen kabul etmiş biri olarak gösterilmiştir. Diğeri ise eşinin sakin ve sessiz olmasını fırsat bilerek ona baskı kurmaya çalışan ninedir. Her iki tiplemede de kadınların asıl güç olarak parayı gördüğü söylenebilir. Bekey, eşi ona baktığı için tüm işkencelerine katlanır. Nine de eşine iş verdiği için ona minnet duyar.

Bir diğer kadın tiplemesi olarak ise çocuğun annesi bulunur. O da başka yerde çalışarak para biriktirmek ister. Bu sayede çocuğunu eşinin izni olursa yanına alabilecektir. Ancak görüldüğü üzere yine erkek egemenliğinin baskın olduğu bir durum söz konusudur. Kadın kendi çocuğunu almak için eşinin rızasını almak zorundadır. Ayrıca eserde erkek baskısını en iyi şekilde Orozkul gösterir.

Orozkul, eserde kibirli, zorba ve acımasız biridir. Eşinin kısır olmasını sürekli bahane ederek ona karşı şiddet uygular. Bekey de çocuğunun olmamasını bir lanet olarak görür. Bu durum, toplumsal baskının ve ataerkilliğin kadın üzerindeki etkisini gösterir. Çünkü Bekey, yaşadıkları durumdan dolayı her zaman kendisini suçlamaktadır. Aslında eserde bu kadar aciz biri olması, ona toplum tarafından verilmiş bir roldür.

Beyaz Gemi Eserinde Çocuk Psikolojisi

Eserde çocuğun yaşadığı durum aşırı derecede trajiktir. Anne ve babasının onu bırakıp gitmesi eserde çocuğun yaşadığı ilk travmadır. Çocuğun arkadaşı da yoktur. Tek sığınağı dedesinin anlattığı masallardır. Bu yüzden anlatılan efsanevi hikayeleri gerçek zanneder. Babasına kavuşacağı günün hayalini her daim kurar.

Dedesi tarafından doğa sevgisi aşılanan çocuk, geyiğin ölüsünü gördüğünde de büyük bir şok yaşamıştır. Olanları duyduğunda dedesiyle konuşmak ister. Ancak dedesinin ona cevap vermemesi de bir an önce kaçıp gitme isteğini uyandırır. Bu yüzden balık adam olacağını düşünerek kendisini suya atar. Ancak hiçbir şey hayalindeki gibi olmamıştır. Su, onu alarak sürüklemeye başlamıştır. Çocuk, gerçeklerle acı bir şekilde yüzleşmek durumunda kalmıştır.

Kitap incelemelerini okumaktan hoşlanıyorsanız, size güzel bir önerimiz daha var: Doğu Ekspresinde Cinayet Kitap Özeti ve İncelemesi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır