talut calut kıssası / Talut ve Calut Savaşı | İslam ve İhsan

Talut Calut Kıssası

talut calut kıssası

Bir taşla devrilir bütün Câlûtlar

ARRAffinity

(funduszeue.info)

Oturum (Session) Çerezi

Azure tarafından kullanıcı isteklerinin aynı instance a erişebilmesi için tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca

_gat_UA

(funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in analitik veriler tuttuğu çerezdir.

Oturum boyunca

_gid

(funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

1 Gün

_ga

(funduszeue.info)

Zorunlu Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

Gün__gads

Takip Çerezi

Google DoubleClick (DFP)'nin kullanıcıları takip etmek ve yeniden pazarlama yapmak gibi çalışmaları için kullanılan çerezdir

GünIDE (funduszeue.info)

Takip Çerezi

Reklam amaçlı kullanıcı davranışlarını takip etmek için kullanılan 3. parti uygulama çerezidir.

Gün_ym_visorc_ (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcı oturumu ile ilgili tuttuğu çerez

Oturum boyuncasync_cookie_csrf (funduszeue.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyunca

sync_cookie_csrf (funduszeue.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyuncacX_S (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca_ym_isad (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcının reklam engelleyicileri kullanıp kullanmadığını belirlemek için kullandığı çerez

Oturum boyuncayabs-sid (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler için kullandığı oturum id si

Oturum boyuncacX_P (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullandığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Güngckp (funduszeue.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan cxense çerezidir.

GüncX_G  (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Gün__auc (funduszeue.info)

Takip Çerezi

Alexa Analytics'in kullanıcı hedefleme ve analytics verileri için kullanılmaktadır.

Günsync_cookie_ok (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

1 Gün

yandexuid

(funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Gün_ym_wasSynced (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler tuttuğu çerezdir

1 GünYandexuid (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın site kullanıcı sayısını belirlemek için kullandığı çerez

Gün_ym_d (funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcının ilk oturum açma tarihini tuttuğu çerez

Gün

_ym_uid

(funduszeue.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcı oturum id si

Gün

Talut ile Calut kıssası ve düşündürdükleri - 1

Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi – ayetlerinde bir kıssa geçmektedir. Talut ile Calut kıssası diye maruf olan bu kıssada Hz. Musa devrinden sonra Beni İsrail’in başından geçen bir olay hikâye şeklinde biz Müslümanlara darbı mesel olarak anlatılmaktadır.

İsterseniz önce kıssanın Kur’an’da nasıl anlatıldığına bir bakalım:

“Mûsâ’dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, “Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım” demişlerdi. O, “Ya üzerinize savaş farz kılındığı hâlde, savaşmayacak olursanız?” demişti. Onlar, “Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz hâlde Allah yolunda niye savaşmayalım” diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.

Peygamberleri onlara, “Allah, size Tâlût’u hükümdar olarak gönderdi” dedi. Onlar, “O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyığız. Ona zenginlik de verilmemiştir” dediler. Peygamberleri şöyle dedi: “Şüphesiz Allah, onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onun bilgisini ve gücünü artırdı.” Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

Peygamberleri onlara şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alameti, size o sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ile Mûsâ ailesinin, Harun ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır. Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanmış kimselerseniz, bunda şüphesiz sizin için kesin bir delil vardır.”

Tâlût, ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.”

(Tâlût’un askerleri) Câlût ve askerleriyle karşı karşıya gelince şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”

Derken, Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, Câlût’u öldürdü. Allah, ona (Davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğini öğretti. Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak Allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir.” (Bakara Suresi – , Diyanet İşleri Başkanlığı Tercümesi)

Biz müfessir değiliz. Elbette bu ayetleri de tefsir etmeyeceğiz. Sadece ayetleri okuduğumuzda düşündürdüklerini siz kıymetli okurlarımızla paylaşmak ve günümüze bu ayetlere benzer olaylar yaşanmış mı diye tefekkür ederek sizlere aktarmak istiyorum.

Tercümeden de anlaşılacağı üzere Hz. Musa devrinden sonra zillete düşen Beni İsrail kavmi bu zilletten kurtulmak için çareler aramaya başlarlar. O devirde kendilerine liderlik eden peygambere giderek zalimlerle savaşmak için izin istemesini ve bunu çok istediklerini söylerler. Savaşmasına savaşacaklar ama savaş ilmiyle ilgili bilgileri yok. Bu yüzden kendilerini yetiştirmek üzere bir komutan, eğitimci, lider gönderilmesini talep ederler. Bir şeyi gönüllü yapmak ile emredildiği için yapmak farklı şeylerdir. Gönüllülükte yapmamanın bir cezası yoktur ama emredildiğinde yapılmaması beraberinde cezayı da getirmektedir. Bu yüzden o kavmi peygamberi uyarır. Savaşın farz kılınması halinde toplum olarak yapılması gerektiğini ikaz eder. Toplulukta bulunanlar zillete düşmenin verdiği perişanlıkla pek fazla düşünmeden savaşma yanlısı oluverirler. Ve neticede Allah-u Teâlâ savaşı onlar üzerine farz kılar. Savaşacak ve hem zilletten hem de ailelerini zalimlerden kurtaracaklardır. Ama düşünülen olmaz ve savaşmayı isteyenlerin pek çoğu savaş farz kılınınca emri dinlemez ve yüz çevirirler. Daha yola çıkmaya niyet ettikleri zaman dahi düşüncelerinden cayanlar daha sonraki safhalara geçemeden böylece elenirler.

Zorluk, meşakkat, mihnet, zillet… İnanan insanlar için hiç de yabancı kavramlar değil. Çok değil geçen yüzyılın başında da ülkemizde yaşayanlar benzer durumda değil miydi?

Gelecek hafta devam edelim Allah nasip ederse…

Minik bir tebessüm

Deve

Tilkinin biri ormanda son hızla kaçıyormuş. Bunu gören kurt önüne geçip sormuş:

- Yahu böyle hızlı hızlı, kan ter içerisinde nereye gidiyorsun? Tilki nefes nefese cevaplamış:

- Ormanın kralı bir karar almış da…

- Neymiş o karar?

- Bütün develer yakalandıkları yerde hemen boğazlanacaklarmış.

- Behey avanak sen deve değilsin. Deveye de benzer bir yanın yok. Ne diye telaşlanıyorsun! Tilki kurda biraz manalı bakarak:

- Öyle deme! İftiracının biri tutar benim deve olduğumu ihbar eder de bir yakalanırsam. Deve olmadığımı ispat edene kadar benim kürkümü kim bilir hangi zengin hanımına hediye olarak alır…

İlgilisine notlar:

• “Keşke tanımasaydım dediğim hiç kimse olmadı benim. Keşke beni tanımasına izin vermeseydim dediklerim oldu."

• “Bir duruşu olmalı insanın; bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı." Cahit Zarifoğlu

• “Kişinin susması her zaman söyleneni onayladığı anlamına gelmez. Bazen canı aptallarla tartışmak istemiyordur." Albert Einstein

Allah (C.C.) Hazretleri, Kurân-ı Kerim’de “ …Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki o her şeyi açıklayan kitapta bulunmasın. ( En’âm – 59  )” buyurmuşlardır.

  Bu kıssa gibi, Kur’ân’da geçen diğer kıssaların da bizlere, yaşadığımız yüzyıla ve olaylara, çok önemli etkileri olduğu kabul edilmektedir.

  Yüce Rabbimiz, Kur’ân’da verdiği bütün örnekleri bizler düşünelim, örnek alalım diye, bizlere iletiyor ve naklediyor.

   Ayetlerini bizlere apaçık delillerle gönderdiğini, peygamberinden de bu ayetleri açıklamasını,bizlerden de iyice düşünmemizi istemektedir. Demek ki anlaşılmayacak bir durum yok. Yeter ki aklımızı kullanalım, düşünelim.

  Kur’ân-ı Muciz-ül Beyan, biz inananlara ve tüm insanlığa, bir hidayet ve yol gösterici olarak indirilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’in gönderiliş amacı; insanların dünya hayatını düzene koymak O’nun rızasına uygun olarak bir dünya hayatını yaşamak ve nihayetinde de ebedi saadeti sağlamaktır.

  Bu mübarek Kitap’da iman ,ibadet, cihad ve ahlak konuları işlenmiştir.

  Kur’ân, üslubu gereğince bu tür olayları bizlere, kuru bilgiler veya salt emirler veya yasaklar zinciri halinde sunmaz.

  Kur’ân’da, konular örneklerle, insanın zihninde, hayalinde canlandırabileceği şekilde anlatılır. Geçmiş kavimlerin kıssaları anlatılarak insanların, onların hallerinden dersler çıkarmasını ister. Çünkü tarihi olaylar zamanımıza ışık tutarlar.

  Kur’ân’da anlatılan Talût ve Calût kıssası da tam da günümüzde yaşanan fitneler karşısında, mü’minlerin geçirdiği iman zafiyetini  anlatmaktadır. Yani imanı zayıf olanların yok olup kaybolup gittiklerini, gerçek iman sahiplerininse cihad ederek zafer kazanıp varlıklarını devam ettirdiklerini anlatmaktadır.

  Talût ve Calût kıssası, Kur’ân-ı Kerim’de (Bakara , , , , ve ) ayetlerde anlatılmaktadır.

  Kıssa şöyledir : Bugünkü Mısır ile Filistin arasında yaşayan, Amâlika adlı bir kavim vardı. Başlarında, Ad kavminden gelen, Calût adlı bir kral vardı. Calût; iri cüsseli, dev bir adam idi. Allah (C.C.), Calût’u, İsrailoğullarına musallat etti. Calût’un kavmi, Tevratı değiştirip isteklerine göre tevil eden, fitne ve fesat çıkarıp peygamberlerini dinlemeyen, ahlaksızlaşan İsrailoğullarına saldırıp onları perişan etti.

   Calût, İsrailoğullarının çocuklarını esir alıp tüm İsrailoğullarını dağıttı. Bununla da kalmadı onlara çok ağır vergiler koydu.

   İsrailoğulları perişan oldular. Her biri, kurt girmiş bir sürü gibi, dağılıp dağ başlarına gittiler. Düştükleri bu kötü durumdan kurtulmak için, ileri gelenleri ve reisleri peygamberlerine gittiler “ Bize bir melik (komutan) gönder de Allah yolunda savaşalım dediler. O da ‘ Size harp farz kılındığında, ya harp etmezseniz’ dedi. Onlar, biz Allah yolunda niçin harp etmeyelim. Biz yurtlarımızdan ve çocuklarımızdan çıkarıldık” ( Bakara- ) dediler.

  Peygamberleri onlara “ Allah, Talût’u size melik olarak gönderdi” dedi. Onlar “ O bizim üzerimize nasıl melik olur? Biz melikliğe ondan daha layığız ve ona mal yönünden bolluk verilmemiştir.” Dediler.

Peygamberleri “ Allah onu sizin üzerinize seçmiştir. Ona ilim ve vücudca üstünlük vermiştir. Allah mülkü dilediğine verir…. ( Bakara )” Dedi.

  Talût bir peygamber değil, bir komutandı. Fakirdi. Deri dabakçılığı, çobanlık yapar, su taşırdı. İri cüsseli idi. Güçlü, kuvvetli ve güzel yaratılmıştı. Yüce Allah, Talût’a ilimde ve cisimde bir üstünlük vermişti. Savaş ilimlerinde ona bir maharet vermişti. Kısaca işin ehli idi. Ama İsrailoğullarına göre, bu hal bugün için de geçerlidir, hükümdarlık, servet ve sermaye sahiplerinin olmalıydı.

   Aslında bu fikir, toplum menfaatine ve adalete aykırıdır. Doğrusu ise iktidara ehil olanların gelmesidir. Kişinin ehliyetli, bilgili, görgülü ve cesaretli olması gerekir. Yani iş ehline verilmelidir.

  Derken peygamberleri onlara, meleklerin taşıdığı “Tabut”u delil olarak getirterek onların Talût’a teslimiyetlerini sağladı.

  Talût komutanlığı ele aldıktan sonra, Calût’a karşı cihada çıktı ve önce askerlerini denedi. Talût ordusuyla birlikte ayrıldıktan sonra “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla deneyecektir. Kim o ırmaktan içerse benden değildir. Kim ondan tatmazsa o bendendir. Ancak bir avuç avuçlayan müstesna ( Bakara- )” diyerek onların bu ırmakla bir sabır imtihanına tabi tutulacaklarını bildirdi.

  Çok sıcak bir havada, bir ovaya geldiklerinde su istediler. O ırmağa gelince Talût, ondan bir avuç su içmelerini veya hiç içmemelerini emretti. Emre uyarak hiç içmeyenler o imtihanı kazandılar.

   Suya saldıranların ise hararetleri artıyor, dudakları kararıyordu. Sudan kana kana içenler ise Talût’tan ayrıldılar, nehri geçemediler, imtihanı kaybettiler ve helak oldular. Çünkü emir Allah’tan gelmişti.

  Talût’un peşine seksen bin insan düşmüştü. Nehire vuran bu seksen bin kişiden ne yazık ki emre uyan, üçyüz onüç kişi sahile çıkabilmişti.

  Calût’un çok kalabalık ordusuna karşı, bu üçyüz onüç fedakâr ve ferâgat ehli insan mücadele edecekti. Kaderin bir cilvesidir ki Bedir’de de Müslümanlar bu sayıda idiler.

  Ama onlar “ Ey Rabbimiz !.. Üzerimize sabır boşalt, ayaklarımızı sabit kıl, kafirler topluluğuna karşı bize yardım et. ( Bakara )” dediler. Talût’un bu kahraman erleri- “Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. (Bakara- )”- aslanların kuzuları parçaladığı gibi, Calût’un ordusunu perişan ettiler. Calût’un ordusu dağıldı ve kaçtılar, Talût’un ordusunda bulunan Davud da sapanına koyduğu taşı atarak Calût’u öldürdü. Zafer de Allah’ın emrine itaat eden çok az sayıdaki inananların oldu.

   Suyun cazibesine kapılıp Allah’ın emrini unutanlar ne yazık ki hakiki fedakâr kişiler olamamışlardı. O nehir akıllarını başlarından almıştı. Günümüz insanlarında da dünya sevgisi onları, Allah’ın emirlerinden uzaklaştırmakda ve akıllarını başlarından almaktadır.

  Bu kıssa bize şunu göstermektedir ki dünya sevgisi, ahireti dünyaya tercih etme hastalığı, imansız gitmenin en büyük sebebidir. Dünya sevgisiyle sarhoş olan, ahiret yurdunu unutmaya sebeptir ki bu çok kötüdür.

  Malımızı, yüreğimizi Allah’a değil de makamlara, mevkilere, şöhrete, paraya, kadına ve payelere peşkeş çekmemeliyiz. Allah’a gerçekten hakiki kul olduğumuzu göstermeliyiz.

  Münafıklık hastalığına düçar olan Müslümanlar, alçaklık ve zillet damgasını yemeğe mahkum oluyorlar. Çünkü can ve mal korkusu ile şereflerini yitirmiş, onursuz duruma düşmüşlerdir.

  Müslümanlar nefislerine galip gelmelidirler. Allah’a dayanmalıdırlar.

Disiplinli olmalıdırlar. Malı götürme ve köşe dönme sevdasından vazgeçmelidirler.

  Kur’ân ve sünnete uymayan hiçbir kişi, topluluk, cemaat ve millet gerçek kurtuluşa eremez ve zafere ulaşamaz. Peygamberimizin emirlerine uymayanlar, O’na itaat etmeyip sözünü dinlemeyenler başarılı olamazlar.

   Mesela Uhud Savaşın’da böyle olmamış mıydı ? Abdullah b.Zübeyir başkanlığındaki 50 okçu, Peygamberimizin emrini dinlemedikleri için, 70 Müslüman şehit oldu ve zafer gecikti. Bütün bunlar bizlere ders olmalı ve bunlardan ibret almalıyız.

  Allah’a tam bir teslimiyet içerisinde olanların, Allah’ın dinini yüceltmek için çalışanların, sayıları az dahi olsa Allah onlara  yardım eder ve onları alçaltmaz. Bunlar, Allah’ın ihsanına nail olurlar.

  İnananlar iyilik ve fazilet sahibi olmalıdırlar. Kötülükleri, fesatları eliyle, diliyle, kalbiyle düzeltmelidirler. Böyle yapmazlarsa batılın eline güç vermiş olurlar.

  Talût ve ordusunun nehirle imtihan olması gibi, bizler de hayatımızın birçok bölümünde imtihan olmaktayız. Talût’un zamanındaki nehir, bir imtihan sebebi gibi önümüzde durmaktadır. Bu cihetle, nefsimize aldanarak Allah’ın emri yerine, nefsi ve hevesi arzular ön plana alınmamalıdır. Dünyevileşme hastalığı, lüks ve israf çılgınlıkları, bir takım hazlar ve mallar, Talût’un nehrinden içenlerin yüreklerini sızlattığı gibi, yüreklerimizi sızlatmamalıdır.

   Müslüman’a emredilen, Allah yolunda insanlığın refahı, saadeti ve kurtuluşu için çalışmaktır.

  Müslümanlar İlahi sevginin karargâhı ve ilticagâhı olan kaplerini sahte sevgilerle doldurmamalıdırlar. Helala , harama çok dikkat etmelidirler. Dünya muhabbeti kalplerinde kan gibi dolaşmamalıdır. Ölüm geldiğinde o ölüme güle oynaya gidebilmelidirler. Dünya denizinde, vücut gemileri ile yol alabilmelidirler. Dünya imkanlarını, ebedi hayatı kazanmalarına hizmet ettirmelidirler. Dünya sevgisini kalplerine sokmamalıdırlar. İşte gerçek Müslümanlar bunlardır.

  Su içmeyen veya verilen izin veya emir kadar su içenlerin, Calût ile yapılan savaşta galip gelmeleri ise çok harika sırlar taşımaktadır. Ayrıca burada galip olanların sayılarının az olması da çok manidardır.

 Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (SAV) Bedir’de şöyle buyurmuşlardır  “ Siz bugün nehri geçtikleri esnadaki Talût ashabı kadarsınız. Onunla nehri geçenler gerçekten mü’minlerdi.”

  Bu kıssanın ayeti bizlerden, Allah için her şeyini feda edebilecek fedakâr insanlar olmamızı, dünyayı kaybetmekten korkmamamızı, Allah aşkıyla içimizdeki ve dışımızdaki Calûtlarla, Firavun, Ebrehe ve Nemrutlarla, Talût gibi savaşmamızı istemektedir.

  “ Sakın kendisine verdiğin kıymeti, sana vermeyenle arkadaş olma.” Hz. Muhammed (S.A.V.)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası