enes karanın videosu / Enes Kara'nın videosuna yayın yasağı getirildi - kurdî

Enes Karanın Videosu

enes karanın videosu

Enes Kara'nın videosuna erişim engeli

Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümünden önce çektiği videoyu içeren paylaşımlara erişim engeli kararı aldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, Kara'nın çektiği videonun sosyal medyada ve internet sitelerinde paylaşılması üzerine, çocukların ve gençlerin ruh sağlığının korunması amacıyla yasal girişimde bulunulduğu belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yasal mevzuat uyarınca çocukların ruh sağlığını bozabilecek, şiddete ve intihara yönlendirebilecek, intiharı özendirebilecek söz konusu videoyu içeren paylaşımların yayından kaldırılması ve erişimin engellenmesi Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinden talep edilmiştir. Talebimiz mahkeme tarafından kabul edilmiştir.

Bu gibi içeriklerin her yaştan çocuğun erişimine açık mecralarda paylaşılması, çocukların sağlıklı psikolojik gelişimine zarar vermektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, çocuklarımızı her türlü tehlikeli içerikten koruma görev ve sorumluluğumuzu hassasiyetle yerine getirmekte kararlıyız. Tüm kamuoyunu da bu noktada hassas davranmaya davet ediyoruz."

ENES KARA'NIN İNTİHARI 

Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrenci Enes Kara, bir binanın 7. katından atlayarak yaşamına son vermişti.

20 yaşındaki Kara, olaydan önce çektiği videoda, ailesinden ve 'öğrenci evinde kaldığı cemaatten baskı gördüğünü, psikolojik olarak yorulduğunu ve yaşama sevincinin kalmadığını' anlatmıştı. 

Enes Kara’nın Videosu Viral Oldu, Ünlü Biri Artık O!

“Enes, intihar, cemaat evi, asistan nöbeti, anneye alınacak fırın, vs vs…” Seninle konuşabilsem;  “Fırın alamadım anneme diye üzülmemelisin Enes, annene bundan daha büyük bir fırın hediye edemezdin.” derim.

Anasına küfredenlerle tek başına kavgaya girişen, güya mert delikanlı çocuklar vardır; ama sen bunlardan çok farklısın. Küfürde ifade edilenin çok daha ilerisini bizzat sen annene, onu fırın içine atıp yakarak yaptın. Toprağın bol olsun. Evlat dediğin böyle çarptı mı çarşamba çanağına çevirir mi anasını? Cevabını merak ediyorum. Doktor nöbetlerinde sıkıntı çeken asistan hekimleri düşündüğüne göre “bu yapılır mı”ya cevabın da olsa gerektir. 

Fırın alacakmış da, meğer annesine ne kadar düşkünmüş de, meğer çok yufka yürekliymiş de…

Hiç biri değildin, tabii ki merhum Enes Bey.

Merhuma; kendisini mermi ya da zehirli mızrak ucu gibi annesine ve ailesine saplayan bir silah kişilik nazarıyla bakabiliriz.

Baştan sona sadece kendisini, kendi dertlerini, kendi ihtiyaçlarını, kendi ümitsizliğini, para kazanamama endişelerini, ilerde köle gibi çalışma tehlikesini, kendisine bunların zor geldiğini, anlattığı videoyu şaşırmadan izlemek mümkün değil. Hayatının zevksizliğini, sabah akşam ibadet etmenin sıkıcılığını filan da ekliyor.

Hep kendisini anlattığı uzun ölüm konuşması çok ilginç. Küçük dünyasının merkezinde, kendisiyle ilgili dertler dışında başka hiçbir şey hissedemeyen ve konuşamayan bencil, benmerkezci bir kişi var ki, bu zat kendisidir. Bu kadar kendine gömülmenin aşırı bir depresyon yaratacağı aşikâr. Dikkat edilirse, o kadar konuştu, ama kendisi dışındaki insanlardan hiç bahsetmedi. Sadece annesinden fırın bağlamında bahsi hariç.

Hep kendini görmüş, kendine odaklanmış, dünya ne âlemde diyememiş bir tip. Kafayı bir kez kaldırmış. Annesinin fırınının olmadığını, fırını olursa annesinin mutlu olacağını düşünmüş ki, tuhaf.

Neden?

Annen yemek pişirme meraklısı, görevlisi ve bundan çok zevk alan bir kadın mıydı? Hiç sordun mu ona? Elbette hayır. Köleye yeni bir zincir alıp, onu mutlu edeceğini düşündün. Çok materyalist bir çocukmuşsun Enes Kardeş.

Dünya hayatında sabah akşam ballı böreklerle besleneceğini bekleyen, annesi tarafından yüceltilmiş, aşırı korunmuş kollanmış bir erkek çocuğu. Bu ülkede erkek çocuklar için çok tipik, hatta klişe bir model. Bu modeli yaratan annelere de narsist anneler diyoruz ki, bunların ayağının altında bir şey yok, hele cennet filan aramayın. Fakat bu anneler de çok klişe buralarda, ama yine de bu kadar saçma sebeplerle kızlar intihar etmiyor (eğer psikopat değillerse).

Seni hatırlatmak ve senin anını canlı tutmak için annene bir fırın alıp hediye edelim. Bakınca seni hatırlasın!!! Üzerine de “Cemaat evleri kurbanı Enes'in annesine armağanıdır.” diye yazalım. Ne de olsa tüm Türkiye’ye ilan ettiğine göre dikkat çekmeyi, popi olmayı seviyorsun. Herkes senin annene iyilik yaptığını anlasın, alkışlasın, senden bahsetsin. Kim bilir, efsane bile olabilirsin? Acıklı Türk filmi seyrederek büyümüş (ama olgunlaşmamış çocuksu kalmış, gelişmemiş), zekâsı vasatın altı bir halk için acayip etkileyici bir dram.

Ben olsam bir satır daha yazarım fırının münasip yerine; “Ey anne!” yazarım. Sonra yanına senin orta parmağını dimdik, diğerlerinin kapalı olduğu el resmini koyarım. Annen anlar. Çünkü yaptığın bu. Hâsılı dünyadayken de ağlamak ve şikâyet etmek dışında bir işe yarıyor muydun bilmiyorum. Ölünce ise tümüyle toksik bir bombaya dönüşmeyi, önce kendini sonra aileni yok etmeyi başardın.

Ey merhum Enes!

Hiç başkasının derdini gerçekten düşündün mü hayatında? Yoksa bomba tesirini artırmak ve annenin iyice içine etmek için mi fırın mırın laflamaları soktun vasiyetname dediğin viral olan videona? Şu anda baban da “fırın cimrisi ve evlat katili” olarak etiketlendi. Onu da başardın.

Ölüme giderken, kalanlara kin ve acı kusmak, “madem ben gidiyorum, kalanlara berbat olsun dünya” demek tuhaf geliyor evet, ama sen bilmiyordun.

Neyi?

Narsistlerin “yokluğumla bunları cezalandırayım” mottosuyla yaşadıklarını, kendilerini geri çekerek ya da yok olarak, kendini takdir etmeyen, kadir kıymet bilmeyen insanlardan büyük bir intikam alabileceği duygusunu, ölürsem milletin ve dünyanın canına okurum hezeyanlarını, ölürken dahi kendilerini aşırı önemseyip “ölümüm başınıza bela olacak, ebedi lanetiniz olacağım” gibi korku filmi repliğini gerçek zannetmelerini…

Bilmiyordun. Evet, hiçbir narsist de bilmez; ama hep terk ederim, anama giderim, babama giderim, başkasına giderim, beni kaybedersin gibi babalanmalar sergilediğini. Ellerinde bir “terk ederim seni” silahı vardır ki, sorma gitsin. Fakat mantar tabancası kadar kıymeti yok.

Ama millet acır narsiste, ona önemliymiş muamelesi çeker, “ağamsın, paşamsın, bir tanesin” der ve ona “ohh be dünya varmış, saksı olmadığımı herkes gördü sonunda” dedirtir.

Yani kardeşim, evet, ezik, loser, pasif, aciz bir tipe benziyorsun, ama seni tanımlayan listede “kötü bir insan idi” de bulunmalı.

Evet depresyondasın, bu ses tonuna dahi yansımış.

Bu da önemli bir intihar nedenidir. Sana bu konuda herkes empati yapar.

Fakat esas arızan depresyon, cemaat evi, annenin fırını, doktorların köle gibi çalışması filan değil.

Esas neden; senin bencilliğin ve onun ikizi tembelliğin.

Katıksız bencilsin. Güçlü, büyük, zengin, havalı ve rahat yaşamak istiyorsun. Azıcık yorularak bunları elde etmek dahi zor geliyor. Tamam. Fakat bunun hakkın olduğunu da sanıyorsun ki, işte bu çok acayip.

Bencilliğin, annen dâhil, başkalarının hiçbir şeyini önemsemeyen bir “ben kanseri” olmak düzeyine çıkmış.

…ve “ben kanseri” ihmale gelmez, öldürücüdür.

Zaten öyle olmuş.

Velhasıl, dünya metaına düşkün, annesinde bile fırın, makine, şu bu eksiği gören başka da bir şey göremeyen materyalist bir insan idin. Mesela senin gibi bir evlat yetiştirdiği için ne kadardır depresyonda annen? Ya da hep senin gibi bencil kişiler ve özellikle de erkeklerle dolu dünyasında annen mutlu mu? Fırından başka ne istiyordu acaba? Aklına gelmedi.

Annene fırın alamadın, ama ona krematoryum (ölüleri yakıp kül yapan fırın) hediye ettin. Daha doğrusu monte ettin. Bence iyi yapmadın.

Hassas, ama hassaslığı bencilliğinden kaynaklanan Enes Çocuk.

Yolun açık olsun.

Dünyaya geldin ve bir istatistik rakamı olarak yok oldun gittin.

Kimseye örnek olacak bir vasfın ve özelliğin olmadı maalesef.

Çok dert ettiğin dünyada, sadece bu soruya cevap olarak bulunmaya devam edeceksin.

“ yılında kaç genç intihar etti?”

Orada bir rakam olarak sayacaklar seni.

Hepsi o.

Enes’in annesine çocuğu işgal ettiği için, babasına da çocuğu fethedip mülkleştirdiği için bravo diyorum. Tam İslamî fetih ruhu ile hareket etmiş, çocuğun boş ve karanlık iç dünyasının İslamlarca fethini sağlamışsınız. Hiçbir işe yaramamış. Siz halledemeyince, yurtta nasıl olsa beynini yıkarlar demişsiniz ki, bu zekâ sorununuzu gösteriyor.

Fakat iki badem bıyık, üç sakallıdan öğrenilecek din ile kitleler İslam’a koşar, bizimki de onlara karışıverir, mükemmel Müslüman ve mü’min olur demişseniz, aptallık yanında sizin yüksek seviyede narsist olduğunuz da ortaya çıkar ki, narsistler hakkını vererek ana da baba da olamaz.

Dolayısıyla konu kapanmıştır.

CHP’den Bakan Yanık’a ‘Enes Kara’ yanıtı: Bıraktığı videoyu hiç seyrettiniz mi?

Cemaat yurdunda yaşadığı baskılara dayanamadığı için intihar eden Enes Kara'nın dosyasının kapatılmasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık'ın açıklamalarına tepki gösteren CHP'li Yıldırım Kaya, "Sayın Bakan yurt müdürü, yurt sorumluları sorgulandı mı? Kim ya da kimler Enes’e hangi baskıları yaptı araştırıldı mı? Enes’in bıraktığı videoyu hiç seyrettiniz mi?" sorularını yöneltti.

Yayınlanma:

CHP’den Bakan Yanık’a ‘Enes Kara’ yanıtı: Bıraktığı videoyu hiç seyrettiniz mi?

Üniversite öğrencisi Enes Kara, kaldığı Nur Cemaati yurdunda yaşadığı baskılara dayanamadığını, psikolojik olarak yıprandığını anlatan bir video bırakıp, yurdun 7. katından atlayarak 11 Ocak 'de intihar etmişti. Aradan iki ay bile geçmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın dosyasını kapattı.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya gelişmeyle ilgili, “İstedikleri zaman adalet ne kadar da çabuk tecelli ediyor” yorumunu yaparak, “Olayın suç sayılabilmesi için intihara yönlendiren birisinin olması lazım” açıklaması yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’a “Sayın Bakan yurt müdürü, yurt sorumluları sorgulandı mı? Kim ya da kimler Enes'e hangi baskıları yaptı araştırıldı mı? Enes'ın bıraktığı videoyu hiç seyrettiniz mi?” sorularını yöneltti.

Kaya, “Bunların gözünde, bizim çocuklarımızın canı bu kadar değersiz. Dosyayı bugün dosyaları kapatsanız da yarın Enesleri ölüme sürükleyenler yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacak!” ifadelerini kullandı.

“HASAN CAN ÇOBAN AMBULANS YETİŞMEDİĞİ İÇİN ÖLDÜ”

Yurtta kalp krizi geçiren Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Hasan Can Çoban’ın hayatını kaybetmesiyle ilgili Kaya, şunları söyledi:

“Kampüs girişine iftar çadırları kurulduğu için ambulansın yurda gelemediği, mavi kodun çalışmadığı iddia ediliyor. Yurdun arkasında dakika mesafede Onkoloji Hastanesi var. Beş dakika mesafede Hacettepe Hastanesi var. Doktorlar yürüyerek gelse, mavi kod çalışsa, ambulansın yolu kapalı olmasa Hasan Can Çoban şimdi hayatta olacaktı” dedi.

Yıldırım Kaya, üniversitelerde yaşanan olayları tek tek şöyle sıraladı:

“ÜNİVERSİTE REKTÖRLERİ ORUÇ TUTAN TUTMAYAN AVINA ÇIKMIŞ”

“Kocaeli Gebze Teknik Üniversitesinde rektörlük işi gücü bırakmış, ince hesaplar yapmış oruç tutan, tutmayan avına çıkmış. Öğlen yemek yiyenlerin iftarda yemek yiyemeyeceği duyurusunu yapmış. Rektörlerin görevi bu mudur? Gençlerimizi bu şekilde ayrıştırmak doğru değildir; kimsenin hakkı da, haddi de değildir. Kimin oruç tuttuğu, tutmadığı ya da tutamadığı kişiyi ilgilendirir.

“LİSEDE ORUÇ TALİMATI”

İstanbul Maltepe Atilla Uras Anadolu Lisesi Müdürü Ulvi Ziya Akbaba, oruç tutmayan öğretmen ve öğrencilerin, oruç tutan öğrenci ve öğretmenlerin bulunmadığı alanda yemek yemeleri talimatı vermiş. Hayatın doğal akışı içinde insanlarımız bu konuda sorun yaşamazken, okul müdürünün görevi olmayan bir konuda ayrıştırıcı talimatlar vermesi doğru değildir.

Okul müdürünün oruç tutanlar ile tutmayanlar arasında bir sorun varmış algısı yaratarak,  görev alanına girmeyen konularda ayrıştırıcı talimatlar vermesi görevi kötüye kullanmaktır. Okul müdürlerimizi enerjilerini laik, demokratik, bilimsel eğitime harcamalarına davet ediyorum.

“OKULLARDA ALEVİLERİ HEDEF GÖSTEREN KİTAPLAR DAĞITILIYOR”

Antalya Valiliği ve Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Antalya'da “Eğitime Nitelik Kazandırma Projesi” kapsamında kitaplarında Alevilere hakaret eden, laikliğe, karma eğitime karşı olan Nurettin Topçu'nun “Türkiye'nin Maarif Davası” adlı kitabı öğretmen ve öğrencilere dağıtılmaya başlanmış.

“NAKŞİBENDİ TARİKATININ KİTAPLARI OKULLARDA DAĞITILIYOR”

Ankara Batıkent Kardelen ortaokulu ve Nermin Mehmet Çelik Anadolu Lisesi bahçelerinde stantlar açılarak Nakşibendi tarikatının kitapları dağıtılıyor. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özere soruyorum;  bu dağıtılan kitaplar, okullarda okutulan “ Temel Eser” kapsamında mı? Valilikler ve İl Milli Eğitim Müdürleri bu kitapları hangi gerekçeyle okullarda dağıttırmaktadır?

“ANKARA METROSUNDA AÇLIKTAN BAYILAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ”

Müyesser Yıldız’ın bugünkü makalesinden bir bölüm aktarmak istiyorum…

“Olayın canlı tanığı bir dostumun ağzından aktarayım, ‘Metroyla Eryaman'dan Kızılay'a gidiyordum. Metro hareket ettikten kısa bir süre sonra ayakta duran gençlerden birisi bayıldı. Ona müdahale ederken, öte tarafta yine bir genç kız yere yığıldı.

Kadın yolcular da onun yanına koşturdu. Birileri de metrodaki sistemden durumu sürücüye bildirdi. Bizim ilgilendiğimiz ilk bayılan genç kendine gelince ne olduğunu sorduk. Akşam aç yattığını, sabah da kahvaltı yapmadığını söyledi. Genç kızın durumu da aynıymış. İkisi de üniversite öğrencisiydi.

Bu arada sürücü metroyu ilk geldiğimiz Macunköy durağında durdurdu. Öncesinde güvenlik ve sağlık görevlilerini bilgilendirmiş. Kapı açılır açılmaz güvenlikçiler içeri girdi. Genç kız yola devam etmesi gerektiğini belirtip inmedi.

Görevliler, diğer genci koluna girerek indirdi ve bir banka oturttu. Hemen su ve bisküvi verdiler. Sonra da muhtemelen sağlık görevlilerinin yanına götürmek için yukarı çıkardılar. Metro hareket ettikten sonra daha acısını öğrendim; meğer hemen her gün benzer olaylar yaşanıyormuş.

Benim de üniversitede okuyan oğlum var. Kahroldum.' “İşte sözün tükendiği bir tablo daha! Ankara Metrosunda yaşanan bu acı olayı görüştüğüm EGO yetkilileri de doğruladı. Ben de kahroldum…

TAŞIMA MALİYETLERİ

eğitim öğretim yılında 1 milyon bin öğrencinin taşımalı eğitim kapsamında olduğu bilgisini paylaşan Yıldırım Kaya, taşıma maliyetlerine ilişkin konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu öğrencilerimiz için yılı bütçesinden taşıma ve yemek yardım programı için 6,3 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Taşıma ihaleleri her yılın Temmuz ayı sonu Ağustos ayı başında yapılmaktadır…

Taşımalı eğitim kapsamında yönetmelik gereği, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde ve okullarda oluşturulan komisyonlar tarafından muhammen bedel hesaplanarak ihaleler yapılmaktadır. Temmuz ayında yapılan ihalelerde, 10 km'lik asfalt mesafe için öğrenci başına ortalama ,83 TL ödeme yapılmasına karar verilmiştir. (Bu tutar toprak ve stablize yol için değişmektedir.) tarihi itibarı ile aynı mesafe için ortaya çıkan fiyat ,31 TL'dir. Temmuz ayına göre artış %75,41 olarak gerçekleşmiştir.

MEB bu artışları göz önünde bulundurularak ihaleleri yeniden yapmalıdır. Pansiyon barınma-beslenme ücretleri 17 Ekim tarihinde Bütçe Kanunu Teklifinde belirlenmişti. Öğrenci başına sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam yemeği ve ara öğün için toplam 16 lira olarak ödenmesi öngörülmüştü. 17 Ekim’den günümüze dolar yüzde 59 arttı.

TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 61, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup)'a göre yüzde olarak gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyonlarda, her akşam yatarken tükettiği manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı ve yulaf ezmesi karışımı tarifi verirken; üniversite öğrencileri metrolarda açıktan bayılıyor,  öğrencilerden 16 liraya sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam yemeği ve ara öğün yiyerek doymaları bekleniyor.”

aileAile ve Sosyal Politikalar BakanıAnkaraAntalyacanlıcemaatCHPCumhurbaşkanıDerya YanıkintiharistanbulmetroMilli Eğitim BakanıoruçSağlıkTürkiyeYargıtay

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası