said nursiden dualar / Bediüzzaman Said Nursi'nin Duası - Dursun Ali Erzincanlı - Dailymotion Video

Said Nursiden Dualar

said nursiden dualar

Said Nursi'nin çok önem verdiği değişmeyen duası

Bediüzzaman Hazretlerinin Değişmeyen Virdi!

Sekine duasının ehemmiyetinin yeterince idrak edilmediği ve evrad-u ezkar dünyamızda hak ettiği yeri almadığı kanaatindeyiz. Bu sebeple bu yazımızda Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin evrad u ezkar hayatına kısaca bir göz atıp evradları içinde olan Sekine isimli ve kendine daimi vird edinerek bütün evradları zamanla değiştiği halde hiç bırakmadığı bu dua hakkındaki mülahazamızı sunmaya çalışacağız.

Bediüzzaman Hazretlerinin Evrad Hayatı:

Bediüzzaman Hazretlerinin telif etmiş olduğu Risale-i Nur Külliyatı gerek bu asrın, gerekse önümüzdeki asrın beşeriyetini fikir karanlıklarından kurtarıp tenvir ve irşad edecektir. (1) İman ve Kur’an hizmetinde böyle büyük bir çığır açan, Bediüzzaman Hazretleri, evrâd u ezkâr mevzuunda hiç mi hiç kusur etmemiş, en ağır meşguliyetlerinde dahi evradını okumuştur.

Mehmed Feyzi Efendi Üstadın evraddaki hassasiyetini şöyle ifade etmiştir: “Gecelerde sabaha kadar calib-i dikkat bir hal-i haşiane ile ubudiyette bulunurlar. Yaz ve kış bu adetleri tahalluf etmez (geri kalmaz). Teheccüd ve münacaat ve evradlarını asla terk etmezler. Hatta bir Ramazan’da pek şiddetli hastalıkta altı gün bir şey yemeden savm-ı visal (iki gün üst üste iftar etmeden oruç tutmak) içinde ubudiyetteki mücahedelerini terk etmediler. Komşuları her zaman derler ki: “Biz sizin üstadınızın sekiz sene yaz ve kış geceleri, aynı vakitlerde, sabaha kadar hazin ve muhrik sadasıyla münacat seslerini dinler ve böyle fasılasız devamlı mücahedesine hayretler içinde kalırdık.” (2)

Bediüzzaman Hazretlerinin evrad u ezkar hayatını merak eden Fas’ın en büyük mütefekkirlerinden biri olan Taha Abdurrahman, Bediüzzaman Hazretlerinin okuduğu evrad kitabı Hizbul-Hakaiki görünce şunları söyler:

“İşte bu, Muazzam Külliyat’ın menbaı… Bu derecede kalblerde ve ruhlarda tesir eden böyle bir eserin arkasında, böyle kuvvetli ve kesif bir ibadet olduğunu tahmin ediyordum. Onun için ısrarla Bediüzzaman’ın evradını soruyordum. Kalb etrafında günlük meşgalelerden, günahlardan biriken perdeler, muhatabın kalbinde ve ruhunda tesir edecek bir cümlenin kalbin ta derinliğinden gelip çıkmasına mani olurlar. Bu sebebden, bu Nurlar’da mademki, külli bir tesir var, bu, o derslerin, kalbin tam umkundan ve derinliğinden geldiğine en büyük delildir. Bu derinliğin arkasında da böyle kuvvetli bir evrad vardır. ” (3)

Evradlarından “Sekine”

Sekine duası hakkındaki mevzulara girmeden önce risalelerdeki gaybi işaretlerin ne kadar hakikat olduğunu ve Bediüzzaman Hazretlerinin evradları içinde sekine duasını neden hiç değiştirmediğini değerlendirelim.

Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’un birçok yerinde gaybi işaretlerden bahseder. Risale-i Nurlardaki gaybi işaretler ve haberlere ne kadar itimat edeceğimizi Risalelerin ve Bediüzzaman Hazretlerinin ortaya koyduğu neticeye bakarak karar verebiliriz. Zira Merhum Ziya Paşa “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde. ”der. Bu sebeple Risale-i Nur Külliyatının nasıl bir eser olduğunu ve Bediüzzaman Hazretlerini anlamak için risaleleri okuyan ve inceleyenler üzerinde ne gibi etkiler ve sonuçlar hâsıl ettiğini tespit etmek yerinde olacaktır. Her yaştan ve her tahsil seviyesinde bulunan insanlara hitap eden risaleler dünya çapında kırktan fazla dile tercüme edilmiştir.

Risale-i Nur Külliyatını ciddi olarak okuyan her gençte günahtan kaçınmanın, ibadette hassasiyetin, kul hakkına riayetin, olayları muhakeme edebilme seviyesinin yükseldiği görülmektedir. Ahir zaman olarak nitelendirilen bu fitne asrında hisleri oldukça aktif olan gençlerde dahi böyle yüksek faziletlerin görülmesine sebep olan Risale-i Nur Külliyatının ne kadar hakikatli bir eser olduğu aşikârdır. Risale-i Nur’dan başka herhangi bir Kur’an tefsiri veya bir Kur’an çalışmasının onlarca dile çevrildiği ve milyonlarca insan tarafından takip edildiği bilgimiz dâhilinde değildir. Eğer risaleler gibi kırktan fazla dile çevrilmiş, her yaş ve seviyeden milyonlarca insanın okuduğu bir Kur’an çalışması veya tefsiri varsa bize bildirilmesinden memnun oluruz.

Öte yandan risaleleri inceleyen ilim adamlarından Prof. Muhsin Abdülhamid şunları söylemektedir: “Doğrusu, İmam Nursi; Tefsîrî metodunda, bambaşka bir gaye ve bir hedef takip etmiştir. O; bu metod ve menhecinde, Ümmet-i İslamiye’yi, tıpkı Kur’an’ın Sahabelere ilk nazil olduğu anlarda, o Kur’an’ın ilk devresindeki canlılığa kavuşturmaya çalışıyor. Ve nasıl ki, Kur’an, o gün cahiliye devrinin ardından, yepyeni bir kâmil insan ortaya çıkarmıştı, işte İmam Nursi de, bu asrın insanını o günün heyecanına ulaştırarak, asrın cehaletinden insanları, yepyeni bir Kur’anî bir ders ile Nura ulaştırmaya çalışıyordu. ”(4)

Prof. Faruk Hammade ise risaleleri okuduktan sonra Bediüzzaman Hazretleri hakkında şu tespitlerini bildirmiştir : “İslam ümmetinin çok zor bir devrinde, büyük bir İmamı görürüz. İmam Bediüzzaman-ı Nursî… “O, (r. h. ) muhakkak Lisan-ı ümmetti. . Halk kitlesinin fakihi idi. . Neslin muslihi idi. . Asrın ve İnsaniyetin davetçisi idi. Cenab-ı Hakk, ona çok hususiyetler vermişti. ” Bunlardan birkaç tanesini arz ediyorum:

‘Abkariyet’ dediğimiz, ilimde ve derste mükemmeliyet ve kusursuzluk.
‘Mütemeyyiz bir Sülûk’. Yani, diğer akranından sıyrılmış farklı bir meslek sahibi oluşu.
‘İrade ve Salâbet’. Acib bir irade ve Salabet. .

İmam Nursi’nin salâbetini anlatırken, şöyle tarif ediyordu: “Ne bir anlaşma ve teklif onu sarsabilmiş, ne dünyevî bir meta’ onu aldatabilmiş, ne bir mansıb ve makam onu şaşırtabilmiştir. Bütün bu acib cereyanlar, Onu başladığı noktadaki hedefinden asla ayıramamıştır. ”

4-‘İnsan-ı Mürhef’ dediğimiz çok hassas ve çok şefkatli insan. Yani, bir karıncayı ezmekten incinen, yaprağın kopup düşmesinden müteessir olan bir insan. . kafire bakıp ona adavet etmeyip, imanı için acıyan ve şefkat eden bir insan. . ”(5)

Dünya çapında böyle hizmetlere sebep olan Risale-i Nur Külliyatı müellifinin velayet ve ilim noktasında ne kadar ileride olduğunu görmek hiç zor değildir. Nitekim büyük bir veli ve âlim bir zat olan Said Nursi Hazretleri Risale-i Nur hizmetinin hakikatini şöyle ifade eder: “Üveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı A’zam’dan (k. s. ) ve Zeynelâbidîn (ra) ve Hasan ve Hüseyin (ra) vasıtasıyla İmam-ı Ali’den (ra) almışım. Onun için, hizmet ettiğimiz daire onların dairesidir. (6)”

Bediüzzaman Hazretlerinin “sekine”yi daimi vird edinmesi

Kaside-i Ercuziye Hz. Ali (ra) tarafından bahr-ı recez vezni üzere yazılan ve istikbalden haber veren meşhur kasidenin adıdır. İstikbalden haber veren Kaside-i Ercuziyede Risale-i Nura işaretler vardır. Onsekizinci Lem’ada Birinci Keramet-i Aleviye’nin izahında, Kaside-i Ercuziye’nin Risale-i Nur ve müellifine dair işarat-ı gaybiyesi beyan edilmiştir. Bediüzzaman Hazretleri bu Lema’nın önsözünde: “Risale-i Nur şakirtlerine işaret eden Hazret-i Ali’nin (ra) bir keramet-i gaybiyesidir. ” der. Yine Hz Ali (ra) Efendimiz Kaside-i Ercuziye’sinde gaybi bir tarzda  “İki-üç yerde kuvvetli işaret ile Said ismini verdiği şakirdine hitaben “Kendini, Sekine ile dua edip muhafazaya çalış. ” dediğini Bediüzzaman Hazretleri haber vermektedir. (7) Böyle kudsi ve sırlı işaretleri haber veren Bediüzzaman Hazretleri sekine duasını hiç terk etmemiştir.

Evrad olarak Sekine

Sekine kelimesi sözlükte kalp huzûru, itminan duygusu, güven, sükûnet, dinginlik, vakar, ağırbaşlılık v. b. anlamlara gelmektedir. (8)Tasavvufta ise genel anlamıyla sekîne gaybın ve manevî feyzin gelişi esnasında kalbin yaşadığı tatmin hali ve gönül huzûru şeklinde tarif edilmektedir. (9)

Hz. Ali Efendimizin (ra) okunmasını istediği Sekine, Allah’ın altı İsm-i Azamı olan “Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” isimleri ile bir münacattır. Bu dua Mecmuatü’l-Ahzabta “Kaside-i Ercûze”nin içinde geçmektedir. (10) Hz. Ali Efendimizin (ra) onca evrad u ezkar içinde sekine ismini verdiği “Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” isimleri ile üstad hazretlerinin dua etmesini istemesi oldukça dikkat çekicidir. Bedîüzzaman Hazretleri Risâle-i Nûr’u bu altı ismin perspektifinde telif etmiş, Otuzuncu Lem’ayı da özel olarak bu altı ismin tefsîrine ayırmıştır Bediüzzaman Hazretleri “Sekîne” olarak isimlendirilen duanın okunma şeklini de “yetmiş bir âyet ile yüz yetmiş bir defa dâimî vird edinmeli” (11) şeklinde ifade etmiştir. Daha sonraları kendisi yetmişbir ayetten ondokuz tanesini seçerek dua şimdiki okuna gelen halini almıştır. Bu duanın besmele ile on dokuz defa okunmasını bildirmiştir. (12)

Sekine duasının sırları hakkında çok kıymetli hocam Prof. Dr. Niyazi Beki’nin çalışmasında şu notları görmekteyiz:

"Sekine Hz. Ali’nin ondokuz sistemine dayalı olarak ortaya koyduğu bir ism-i azam duasıdır. Besmelenin ondokuz harfine uygun olarak, ondokuz harfli olan Allah’ın ismi şeriflerinin yer aldığı bu duanın büyük bereketinin olduğunu söyleyen İmam-ı Ali (ra), hem Celcelutiye, hem Ercuzesinde bu isimlerin üzerinde özellikle durmaktadır.

İmam-ı Ali’nin, ondokuz sistemine dayalı bu sekine’yi doğrudan Kur’an’dan aldığını gösteren birkaç noktaya işaret etmekte fayda vardır.

1-Sekine altı isimden ( Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs) meydana gelmektedir. Kur’an’da “sekine” kelimesi de altı defa ( Bakara 2/248, Tevbe 9/26, 40; Fetih 48/4, 18, 26) geçmektedir.

2-Kur’anda geçen sekine kelimesi birçok yönden ondokuz sayısını göstermektedir.

a-Bakara suresinde geçen sekine kelimesi, Talutun hükümdarlığının bir alameti olarak söz konusu edilmiş ve Tabut denilen bir sandığın içinde ilahi yardımın bir simgesi olup, Allah tarafından inananlar için büyük bir moral olup, sükunet, güven ve huzur anlamında kullanılmıştır. Bu ayetten önce surede 247 (13×19) ayet geçmiştir.

b-Sekine kelimesinin diğer tekrarları, Hz. Peygamber (sas) ve müslümanlar için söz konusudur. Bu beş tekrardan ilk üçü Fetih Suresinde söz konusudur. Son ikisi ise Tevbe Suresinde geçmektedir. Bu iki surenin tertip numaralarının (9+48) toplamı: 57 (3×19)’dir. Bu iki sure arasına tam 38 (2×19) sure yerleştirilmiştir.

c- Söz konusu beş ayet numarasının ( Tevbe 9/26, 40; Fetih 48/4, 18, 26) toplamı: 114’tür. Bu sayı, Kur’an’ın 114 sure sayısına uygun olup ondokuzun altı katıdır.

d- Nüzul sırası itibariyle “sekine” kelimesi ilk defa Fetih Suresinde inmiştir. Bu sure, bi’setin ondokuzuncu yılında (Hudeybiye seferi dönüşünde) inmiştir. İçinde yer aldığı şifresiz (Başında kesik harfler bulunmayan) sureler sistemine göre, ilk ayeti, 102×19(=17×114) katı bir sıradadır.

e-Sekinenin ilk defa indiği (Fetih 48/4, 18) ayetlerdeki şekli olan “el- sekinet”in ebced değeri 571’dir.

Bu tevafuk, Efendimizin (asm) dünyaya teşrifleri insanlık için bir huzur ve güven kaynağı olduğuna işaret sayılmalıdır. Okunmayan vasıl elifi hariç tutulursa, ebced değeri 570(30×19)dir.

3-Daha öncede belirtildiği üzere sekine olarak isimlendirilen altı ismin harf sayısı da ondokuzdur.

4-Sekinenin temel unsurlarından biride besmeledir. Besmelenin harf sayısı da ondokuzdur.

5-Ondokuz harfli besmelenin geçtiği ayet numarası (Neml 27/30) ile ondokuz cehennem zebanilerini sayısı için söz konusu edilen ayet numarası (Müddesir 74/30) aynıdır. Bu tevafuk besmele ile zebaniler arasında bir ilişkinin varlığını göstermekte ve büyük sahabi Abdullah b. Mes’udun “besmelenin harfleri cehennem zebanilerinin sayısı kadar olup ondokuzdur. O halde, ondokuz zebaniden kurtulmak isteyen, ondokuz harfli besmeleyi okusun. Bunu okuyan kimse için Allah, bu harflerden her birisini bir zebaniye karşı bir zırh yapar. Cehennem melekleri olan zebanilerde bütün işlerini besmele çekerek yapar ve bütün güçlerini besmeleden alırlar. ” (Kurtubi I/12; Beki Niyazi, Namazın Sayısal Mucizesi, s. 15) şeklindeki görüşlerinin doğruluğunu teyit etmektedir. İlginçtir ondokuz harfli besmele ile ondokuzdan söz eden ayetin numarası olan 30 sayısı 19 sayısı ile çarpıldığı zaman, yukarıda geçtiği üzere, “el-sekinet” in ebced değeri olan 570 rakamını buluruz.

6-”Sekinet” kelimesini tehecci usulü ebced değeri : (sin=120, kaf=101, ya = 12, nun=106, ta=402) 741(39×19)’dir. İlginçtir, ondokuzdan bahseden Müddessir Suresinin ilk ayeti, sondan itibaren Kur’an’ın 741. ayetidir.

7-Sekine farklı maksatlar için, altı ism-i azama farklı ayetler eklenerek okunur. Ancak bu ayetlerin ondokuz sayısına uygun olması gerekmektedir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi, bir zamanlar bu altı isme 171 (9×19) ayet ilave ederek okuduğunu ilave etmektedir.

8-Bediüzzaman tarafından düzenlenen elimizdeki şekliyle “sekine“ duası değişik yönlerden ondokuz sayısını göstermektedir:

a-On defa Allahu Ekber (Allah en büyüktür) diye tekbir getirildikten sonra ondokuz harfli besmele ile Allah’ın ondokuz harfli altı ismine yer verilmektedir.

b-Söz konusu ondokuz ayetin her birinin harfleri de ondokuzdur. -Yalnız yirminci surede geçen ikinci ayet yirmi adet harften oluşmaktadır. - (Muhterem hocamın ifade ettiği gibi ikinci ayet olan “ve anetil vucuhü lil hayyil kayyum “ yirmi adet harften oluşmaktadır. Ancak bu ayetin başındaki “vav” atıf vavıdır. Yani bir önceki ayetle bu ayeti bağlayan bir bağlaçtır. Türkçedeki “ve” ile aynı işlevi görmektedir. Bağlacı saymadığımızda ayetin ifadesi olan “anetil vucuhü lil hayyil kayyum” kalır ki bu da ondokuz harftir. Nitekim İhlâs Nur Neşriyatın baskısını yaptığı Hizbul Hakaikte “vav” yoktur. Ayet, “anetil vucuhü lil hayyil kayyum” şeklinde yazılmıştır.)

c-”Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. ” mealindeki ayet ondokuzuncu sırada yer almıştır. Bu ayet, bu şekliyle (vav’lı olarak “velhamdülillahi Rabbilalemin şeklinde) Saffat Suresinin 182. ayeti olarak geçmektedir.

-Bu ayetin harf sayısı ondokuzdur.

-Bu ayet kendi sisteminde (başında şifreli harf bulunmayan sureler sistemine göre) Kur’an’ın 1824. (96×19=5x19x19+19) ayetidir.

-Bu ayet, Kur’an’daki “elhamdülillah” cümlesinin ondokuzuncu tekrarıdır.

-Bu ayetin ebced değeri: 589 (31×19)’dur. (13)

Sekine Duasının Okunuş Şekli

Bildiğimiz kadarıyla sekine duasının iki farklı okunuş şekli vardır.

Birincisi: Bildiğimiz üzere besmele ile ondokuz defa okunmasıdır.

İkincisi ise bazı ağabeylerden duyduğumuza göre Hulusi Ağabey şu şekilde de okunabileceğini söylemiştir:
Niyet (ne için ve ne maksatla okunduğuna niyet etmek)
İstiğfar (7 defa)
Salâvat-ı Şerife ( 7 defa)
Allah-u Ekber (10 defa)
Altı Esma her ayetle beraber okunacak. (19 defa)

Besmeleden sonra altı esma (Ferdun, Hayyun, Kayyumun, Hakemun, Adlun, Kuddusun) sonra birinci ayet ondokuz defa okunacak. Arkasından tekrar besmele altı isim sonra ikinci ayet ondokuz defa okunacak. Örnek: Bismillahirrahmanirrahim, Ferdün, Hayyun, Kayyumun, Hakemun, Adlun, Kuddusun- “Seyec ‘alullahu ba’de ‘usru-y yusra” ondokuz defa okunur. Sonra tekrar besmele ve ikinci ayet okunur böylelikle bütün ayetler okunur. (Ayrıca bakınız :http://www. yadicemil. com/ sekine duasının okunuş şekli. ) Bu okuma şeklinin şöyle olduğu da söylenmektedir: Şayet sekine okuyan kişi belli bir amaca göre okuyacaksa, Besmele ve altı isimden sonra amacına uygun olan ayeti 19 defa okumalıdır.

Okuma şeklindeki ondokuz sayısı hakkında şunları da göz önünde tutmakta fayda vardır:

Güneş’in tepe noktasına varması için Dünya’nın yaptığı yaklaşık 361 derecelik dönüş süresine “Güneş Günü” denir. Dünya üzerinde bir noktanın tepe noktasında bulunan Güneş’in yeniden aynı noktaya gelmesi için Dünya’nın kendi çevresinde 360 değil, yaklaşık 361 derece dönmesi gerekir. (14) Sekine olarak bilinen Allah’ın altı İsm-i Azamı olan “Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” isimleri toplam 19 harften oluşur ve 19 defa okunur, 19×19=361 eder. Kanaatimizce, 19×19 olarak okunan sekine okuyanın çevresini nurlandırdığı gibi, musibetlere karşı da nurdan bir kalkan oluşmaktadır.

Yapılan Bir Tenkite Cevap: Onsekizinci Lem’a da geçen aşağıdaki metin bazıları tarafından tenkit edilmektedir.

“Sonra Hazret-i Cebrail’in, Âlâ Nebiyyina (a. s. m. ) huzur-u Nebevide getirip Hz. Ali’ye Sekine namıyla bir sayfada yazılı İsm-i Âzam, Hz. Ali’nin (r. a. ) kucağına düşmüş. Hz. Ali diyor: “Ben Cebrail’in şahsını yalnız alâimü’s-sema suretinde gördüm. Sesini işittim, sayfayı aldım, bu isimleri içinde buldum. ”

Görüldüğü üzere, Hz. Ali’ye (k. v. ) inen bir Sekine’den bahis vardır, yoksa –haşa- Peygamberane bir vahiyden değil ! Bahse konu Sekine, Allah’ın altı İsm-i Azamı olan “Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” isimleri ile bir dua-yı münacattır. Bediüzzaman Hazretleri bu Lema’nın önsözünde: Gizli kalmış gaybî mühim bir Mucize-i Ahmediyeyi (a. s. m. ) beyan eder” diyerek konunun öncelikle Efendimiz (sav) ‘min bir mucizesi ve “Ben ilmin şehriyim. Ali ise, onun kapısıdır. ” işaretine mazhar Hz. Ali (k. v. )’nin bir kerameti olarak takdim etmektedir.

İtiraz edilen husus; ifadede geçen “Sekine namıyla bir sayfa” ise, sayfa’dan murat ilahi bir ilhamvari mesajdır, yoksa Efendimize (sav) inen “vahiy” ile karıştırılmamalıdır. Şayet itiraz Cebrail aleyhisselamı görmüş olma Keyfiyeti ise, başta Hz. Aişe, Hazret-i Ömer, İbni Abbas, Üsame bin Zeyd, Ümmü Seleme, Sa’d ibni Ebî Vakkas gibi pek çok Sahabe Cebrail aleyhisselamı Dıhye veya bir süvari veya başka keyfiyette gördüklerini ilan etmektedirler. (15)

Şayet itiraz sayfanın kucağına düşme keyfiyeti ise, İmamı Gazali bu hususu veciz bir şekilde açıklamıştır: “Onlar vahiyle Peygambere (asm) nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali’ye (r.a) emretti, ’Yaz’; o da yazdı, sonra nazmetti.” (16)

Konuyu özetlemek gerekirse; Cebrail (as) Peygamberimizin (sav) huzuruna geldiği vakit altı İsm-i Azam’lı münacat duasını, murad-ı ilahi gereği, “İlim Şehrinin Anahtarı Hz. Ali’ye (k. v. )” nazmetmesi için getirmiş, Efendimiz’de (sav) Hz. Ali’ye (ra) Sekineyi bir kaside şeklinde düzenlemesi için bildirmiştir. Murad-ı İlahi, nazmetme işlevini Hz. Ali’nin (ra) yapması istediğinden, Bediüzzaman Hazretleri “Hz. Ali’nin (r. a. ) kucağına düşmüş” şeklinde belirtmektedir. (17)

Sekine Geçen Ayetlerin Mealleri

1- Allah her sıkıntıdan sonra kolaylık lütfedecektir. ( Talak–7)

2- Bütün yüzler gerçek hayat sahibi, her şeyi ayakta tutan Allah’a baş eğmiştir. (Taha–111)

3- Şüphesiz, Allah size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. (Hadid–9)

4- Şüphesiz, Allah tövbeleri çok kabul edici ve kullarına çok merhamet edicidir. ( Nisa–16)

5- Muhakkak ki, Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. (Nisa–23–106)

6- Muhakkak ki, Allah her şeye gücü yettiği halde çok bağışlayıcıdır. (Nisa–149)

7- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür. ( Nisa–58)

8- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her işi hikmetle yerine getirir. ( Nisa–11)

9- Muhakkak ki, Allah sizin üzerinizde gözeticidir ve her halinizi görür. (Nisa–1)

10-Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık. ( Fetih–1)

11- Ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etsin. ( Fetih–3)

12-Şüphesiz Allah’a tâbi olan topluluk gerçek gâliplerin tâ kendisidir. ( Maide–56)

13-Muhakkak ki Allah, azabında pek kuvvetlidir ve kudreti her şeye galip olandır. ( Hud–66)

14- Muhakkak ki hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan ancak Allah’tır. (Lokman–26)

15-Allah bana yeter. O’ndan başka ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. (Tevbe–129)

16-Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. (Al-i İmran–173)

17- En büyük korku olan kıyâmetin dehşeti onlara üzüntü vermez. (Enbiya–103)

18-Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz. (Fatiha–5)

19-Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. (Fatiha–2- Enam–45)

Sonuç

Manevi hayatın merkezi olan kalp dünyamızı canlı ve aksiyoner tutmada evradda devamlılık ve disiplin şarttır. Evrâd u ezkârı terk etmek iç dünyamızdaki bozulmanın alâmetidir. Bunu Bediüzzaman Hazretleri şöyle ifade eder : “…günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hâsıl olan vesveseler, şüpheler (neûzü billâh) mahall-i iman olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler ve imanın tercümanı olan lisanın zevk-i ruhanîsine ilişip zikirden nefretkârane uzaklaştırarak susturuyorlar. Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor. ” (18)

Bir asra yaklaşan hayatı boyunca karşılaştığı dehşetli fitnelerden hârika bir sûrette korunmuş olan Bediüzzaman Hazretlerinin, Hazret-i Ali’den (ra) ders aldığı Sekîne gibi yüksek bir evradı kendisine dâimî bir vird edinmesi ve terk etmemesi sekinenin sıkıntı ve gaflet anlarında bize bir kalkan ve nur olacağı kanaatindeyiz.

Zafer Karlı-NurNet

Kaynaklar:
1-Hutbe-i Şamiye sh: 153
2-Tarihçe-i Hayat, sh. 327
3-Fas-Tetvan Sempozyumu Notlarından.
4-a. g. e.
5-a. g. e.
6- Emirdağ Lahikası- 1 s. 68
7-Şualar – 736
8-İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, Beyrut ts. , XIII, s. 213; Tâcu’l-arûs, I, s. 8069-8071.
9-İbn Arabî, Istılâhâtü’s-sûfiyye, s. 13; Seyyid Şerif Cürcânî, Ta’rifât, I, s. 159; Uludağ, Süleyman, Tasavvuf Terimleri özlüğü, s. 418; Cebecioğlu, Ethem, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Ankara 1997, s. 626.
10-Ahmet Gümüşhanevi Hazretleri, Mecmuatul Ahzab, Sayfa 582–597.
11-Lemalar s. 425
12- Hizbü’l-Envâri’l-Hakâikı’n-Nûriye, s 119
13-Cevşenü’l Kebir ve Meali İcmali, Tercüme Yrd. Doç. Dr. Niyazi Beki, Tenvir Neşriyat
14-http://tr. wikipedia. org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1z_g%C3%BCn%C3%BC
15-Buhârî, Fedâilü’l-Eshâb: 30; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:276-277; Ahmed İbni Hanbel, Fedâilü’s-Sahâbe (tahkik: Vasiyyüllah), no. 1817, 1853, 1918; Müsned, 1:212; el-Askalânî, el-İsâbe, 1:598. ; Buharî, Mağâzî: 18, Libas: 24; Müslim, Fedâil: 46, 47, no. 2306; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:361. ; Buharî, İmân: 37; Müslim, İmân: 1-7.
16- Şualar: s. 635
17-Tenkite verilen cevap için Dr. Emin Şimşek Bey’in yazısından faydalanılmıştır.
18- Lemalar s:9

Bediüzzaman Said Nursi'Den Dualar. Dua Ayetleri Ve Muhteşem Salavatı Şerifler

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
144 views106 pages

Description:

Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir. "Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir."(Tirmizî, İlm, 14) http://husyarmma.blogspot.com

Copyright

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

Description:

Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir. "Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir."(Tirmizî, İlm, 14) http://husyarmma.blogspot.com

Copyright:

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
144 views106 pages

Description:

Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir. "Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir."(Tirmizî, İlm, 14) http://husyarmma.blogspot.com

Copyright:

“Ey Rahmân ve Rahîm olan Allah’ım! “Bismillâhirrahmanirrahîm”


hürmetine, rahîmiyetine yaraşır şekilde bize merhamet et,
Rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize “Bismillâhirrahmânirrahîm”in
sırlarını anlamayı nasip eyle.” Âmin.

Sözler / On Dördüncü Lemanın İkinci Makamı / 20

***

“Allah’ım! “Bismillâhirrahmânirrahîm”in sırları hürmetine,


âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta ve onun bütün âl ve
ashâbına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır şekilde
salât ve selâm eyle. Bize de, Senden başka, hiçbir mahlûkunun
merhametine ihtiyaç bırakmayacak bir şefkat ve rahmetle
merhamet eyle.” Âmin.

Sözler / On Dördüncü Lemanın İkinci Makamı / 21

***

“Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul kabul et.


Emânetini kabzetmek zamanına kadar bizi emânette emîn
kıl.”Âmin!

Sözler / Altıncı Söz / 33

***

“Allah’ım, kalplerimizi imân ve Kur’ân nuruyla nurlandır.

Allah’ım, bizi Sana muhtaç olduğumuzun şuuruyla


zenginleştir; Senden müstağnî durma fakirliğine düşürme. Kendi
güç ve kuvvetimizden teberrî ediyor, Senin havl ve kuvvetine
sığınıyoruz. Bizi Sana tevekkül edenlerden kıl. Bizi nefsimizin
eline bırakma. Bizi, koruyuculuğunla muhâfaza eyle.
Bize ve erkek, kadın bütün müminlere merhamet et. Kulun,
peygamberin, seçtiğin, dostun, mülkünün güzelliği, masnuâtının
melîki ve sultanı, inâyetinin gözbebeği, hidâyetinin güneşi,
hüccetinin lisânı, rahmetinin timsâli, mahlûkatının nuru,
mevcudâtının şerefi, mahlûkatının çokluğu içinde birliğinin
kandili, kâinat tılsımının keşşâfı, rubûbiyet saltanatının dellâlı,
hoşnut olduğun şeylerin tebliğ edicisi, gizli isimlerinin tanıtıcısı,
kullarının muallimi, âyetlerinin tercümânı, rubûbiyet güzelliğinin
aynası, şuhud ve işhâdının medârı, âlemlere rahmet olarak
gönderdiğin habîbin ve resûlün olan Efendimiz Muhammed’e,
onun bütün âl ve ashâbına, kardeşleri olan diğer peygamber ve
resûllere, melâike-i mukarrebîne ve sâlih kullarına salât ve
selâm eyle.“ Âmin. Sözler / Yedinci Söz / 37

***

“Allahım, bizi saadet, selâmet, Kur’ân ve imân ehlinden


eyle. Âmin.

Allahım, Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve ashâbına,


indiği günden itibâren tâ kıyâmete kadar, onu okuyan her
okuyucunun her kelimesini okuması esnâsında Allah’ın izniyle
hava dalgalarının aynasına yansıyan bütün Kur’ân kelimelerinin
bütün harfleri adedince salât ve selâm eyle. Bize, anne ve
babamıza, erkek ve kadın bütün müminlere bu salavâtlar
adedince merhamet et. Bunu rahmetinle yap, ey
merhametlilerin en merhametlisi! Duâmızı kabul buyur.
Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.” Âmin.

Sözler / Sekizinci Söz / 43

***

“Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem,


âcizem, ihtiyarem,

Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem,


zidergâhet İlâhî! Amin! Bizi doğru yola ilet.” [Fatihâ Sûresi: 6.]
Âmin!
Sözler / Dokuzuncu Söz / 50

***

“Allahım, Seni nasıl tanımaları, Sana nasıl kullukta


bulunmaları gerektiğini öğretmek için kullarına muallim,
isimlerinin hazînelerini tanıtıcı, kâinat kitâbının âyetlerinin
tercümânı, kulluğuyla rubûbiyet güzelliğinin aynası olarak
gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve ashâbına salât ve selâm eyle.
Bize ve erkek, kadın bütün mü’minlere merhamet eyle. Amin.
Bunu rahmetinle yap ey, merhamet edenlerin en merhametlisi!

Sözler / Dokuzuncu Söz / 51

***

“Oh, evet yâ Rabbenâ! Ver; duâsını kabul et. Biz de


istiyoruz”

Sözler / Onuncu Söz / 71

***

“Rahmân’ın dünya ve Cennetler dolusu salât ve selâmı onun


üzerine olsun. Allahım! Kulun ve resûlün olan, iki cihanın
efendisi, iki âlemin medâr-ı iftiharı, iki dünyanın hayat vesîlesi,
dünya ve âhiret saadetinin sebebi, peygamberlik ve kulluk olmak
üzere iki mânevî kanadın sahibi, ins ve cinnin peygamberi olan
Habîbine, onun bütün âl ve ashâbına, kardeşleri olan diğer
peygamber ve resûllere salât ve selâm eyle.” Âmin.

Sözler / Onuncu Söz / 72

***

Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret


gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inandım. Hiç
şüphesiz öldükten sonra diriliş haktır, Cennet haktır, Cehennem
haktır, şefaat haktır, Münker ve Nekîr melekleri haktır.
Allah’ın kabirlerdeki ölüleri tekrar dirilteceğine İmân ettim.
Allah’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh olmadığına ve
Muhammed’in (a.s.m.) Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet ederim.

Allahım! Senin rahmet ağacının en latîf, en şerif, en


mükemmel ve en güzel meyvesi olan, âlemlere rahmet olarak ve
Senin rahmet ağacının âhiret yurdu üzerine sarkan en süslü, en
güzel, en parlak ve en yüce meyvelerine, yani Cennete
ulaşmamıza vesîle olarak gönderdiğin zâta salât ve selâm eyle.

Allahım! Seçtiğin Peygamberinin hürmetine, bizi, anne ve


babamızı Cehennem ateşinden koru. Bizi, anne ve babamızı
iyilerle beraber Cennete koy. Duâmızı kabul buyur. Âmin!

Sözler / Onuncu Söz / 88

***

Yâ Rab!

Bunların ders ve tâlimlerinin hakkı ve hürmeti için, bize ve


Risâle-i Nur talebelerine imân-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve
bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle. Âmin.

Sözler / Onuncu Söz / 96

***

Sen her türlü noksan sıfatlardan münezzehsin; Seni


gereği gibi tanıyamadık. [Duâ]

Sözler / On Birinci Söz / 115

***

Ebedî ve sermedî olan bir cemâlin seyirci müştâkı ve


âyinedar âşıkı, elbette bâkî kalıp, ebede gidecektir. İşte Kur’ân
şâkirdlerinin âkıbetleri böyledir. Cenâb-ı Hak, bizleri onlardan
eylesin, Âmin.

Sözler / On Birinci Söz / 116


***

Allahım,

Risâlet semâsının güneşi, nübüvvet burcunun ayı olan yüce


Peygambere (a.s.m.), onun hidâyet yıldızları olan Al ve Ashâbına
salât ve selâm eyle. Bize, erkek ve kadın mü’minlere merhamet
et. Amin, Âmin, Âmin.

Sözler / On Birinci Söz / 119

***

Allahım,

Senin rahmetine ve onun (a.s.m.) şânına yakışır şekilde,


ona ve âline salât ve selâm eyle. Amin.

Sözler / On İkinci Söz / 125

***

Ey Kur’ân’ı indiren Allahım! Kur’ân ve Kur’ân’ı indirdiğin


zâtın hakkı için kalblerimizi ve kabirlerimizi İmân ve Kur’ân
nuruyla nurlandır. Duâmızı kabul buyur ey kendisinden yardım
istenen Müsteân! Âmin!

Sözler / On Üçüncü Söz / 130

***

Cenâb-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın câzibedar fitnesinden


kurtarsın ve muhâfaza eylesin. Âmin.

Sözler / On Üçüncü Söz / 135

***
“Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım.
[Mü’minûn Sûresi: 97.]

Sözler / On Beşinci Söz / 167

***

Melekler, insanlar ve cinler adedince ona salât ve selâm


eyle. [Duâ]

Sözler / On Beşinci Söz / 173

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin. [Al-i İmrân Sûresi: 8.]

İsm-i Azamının mazharı olan Resûl-i Ekremine, onun âl ve


ashâbına, kardeşleri olan diğer peygamberlere ve kendisine tâbî
olanlara salât ve selâm eyle. Duâmızı kabul buyur ey
merhametlilerin en merhametlisi. Amin!

Sözler / On Altıncı Söz / 184

***

Ey Hayy ve Kayyûm olan!

Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir


hayat ver, bu müşevveş akla doğru yolu göster. Âmin.

Sözler / On Yedinci Söz / 207

***
Yâ Rab! Pişmânım, utanıyorum, sayısız günahımdan ar
ediyorum, zelîlim. İstikrarsız yaşamaktan göz yaşı döküyorum.
Garibim, kimsesizim, yalnızım, zayıfım, güçsüzüm, hastayım,
âcizim yaşlıyım, ihtiyârsızım. “El-amân!” diyorum, af diliyorum,
dergâhından yardım istiyorum, ey Allah’ım!.

Sözler / On Sekizinci Söz / 213

***

Rahmân-ı Rahîm olan Allah’ın, Furkan-ı Hakîmi Arş-ı


Azîmden üzerine indirdiği zât olan Efendimiz Muhammed’e
(a.s.m.) ümmetinin iyilikleri adedince milyon salât ve milyon
selâm olsun. Risâletini İncil, Tevrat ve Zebûr’un müjdelediği;
nübüvvetini doğduğundan hemen önce ve doğumu ânında
meydana gelen hârikulâde hallerin, cinnî hâtiflerin, insanlardan
evliyâ ve kâhinlerin haber verdiği; işaretiyle ayın ikiye
bölündüğü Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.) ümmetinin alıp
verdiği nefesler sayısınca milyon salât ve milyon selâm olsun.

Çağırmasıyla, ağaçların, yanına geldiği, duâsıyla yağmurun


süratle yağdığı, bulutun sıcaktan korumak için başında gölge
yaptığı, bir kilelik yiyeceğinden yüzlerce insanın doyduğu,
parmakları arasından suyun üç defa Kevser gibi aktığı; Allah’ın
kertenkeleyi, ceylanı, kuru hurma direğini, koyun paçasını,
deveyi, dağı, taşı ve çakıl taşlarını onun için konuşturduğu;
Mi’racın ve, “Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı” [Necm
Sûresi: 17.] âyetinin sahibi Efendimiz ve şefaatçimiz
Muhammed’e, (a.s.m.) ilk indiği andan itibâren Kıyâmete kadar
Kur’ân’ın, her okuyanın okuduğunda hava dalgalarının aynalarında
Allah’ın izni ile temessül eden her kelimesindeki her harfi
sayısınca salât ve selâm olsun. Bu salâvâtların her birisi
hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, ey İlâhımız! Âmin.

Sözler / On Dokuzuncu Söz / 219

***

Allahım!
Kur’ân’ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için, her türlü
hastalıktan şifâ, bize ve onlara hem dünyada, hem de âhirette
dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette şefaatçi,
Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette
arkadaş ve bütün hayırlara bizi sevk eden rehber ve önder kıl.
Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap ey
merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden
daha cömert olan! Duâmızı kabul buyur.

Allahım!

Kendisine hakla bâtılı ayırt eden Kur’ân-ı Hakîmin indiği


zâta, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin,
Âmin.

Sözler / On Dokuzuncu Söz / 222

***

Allahım!

Sevdiğin ve râzı olduğun şekilde Kur’ân’ın sırlarını anlamayı


nasip eyle. Ona hizmet etmeye bizi muvaffak kıl. Âmin. Bunu
rahmetinle yap ey merhamet edenlerin en merhametlisi!

Allahım!

Kur’ân-ı Hakîmin indiği zâtın kendisine, bütün âl ve


Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin.

Sözler / Yirminci Söz / 228

***

Allahım! bize Kur’ân’ın sırlarını anlamayı nasip et ve her an


ve zamanda ona hizmet etmeye bizi muvaffak kıl.

Ey Rabbimiz, unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi bununla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]
Allahım, ümmî peygamber, elçin, peygamberin ve kulun
olan Efendimiz ve Dostumuz Muhammed’e, onun âline, Ashâbına,
hanımlarına, nesline; peygamber ve resûllere, kendine mânen
yaklaştırdığın meleklere, dostlarına ve sâlih insanlara salât,
selâm bereket ve kerem ihsan eyle. Bu Kur’ân’ın sûreleri,
âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve
delâletleri adedince en üstün salât, en bol selâm, en büyük
bereketler halinde olsun. Ey İlâhımız, ey Yaratıcımız, ey
merhamet edenlerin en merhametlisi! Bu salâvâtlardan her
birisi hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, bize lûtufta
bulun. âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Âmin.

Sözler / Yirminci Söz / 242

***

Allah’ım! “Namaz dinin direğidir” [Tirmizî, İmân: 8; İbn-i


Mâce, Fiten: 12; Müsned, 5:231, 237] buyuran Resûl-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâma ve onun bütün âl ve ashâbına salât ü
selâm eyle.

Sözler / Yirmi Birinci Söz / 247

***

Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım.

* Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana


sığınırım. [Mü’minûn Sûresi: 97-98.]

Sözler / Yirmi Birinci Söz / 248

***

Allah’ım! Senin vücûb-u vücuduna ve Vahdâniyetine


delâlet, Senin Celâline, Cemâline ve Kemâline şehâdet eden;
gördüğünü önce kendisi tasdik eden şâhid-i sâdık ve tahkik
edici bürhan-ı nâtık, Peygamber ve resûllerin efendisi ve
onların icmâ ve tasdik ve mucizelerinin sırrını taşıyan, evliyâ ve
sıddîkların önderi ve onların da ittifak ve tahkik ve
kerâmetlerinin sırrını kendinde bulunduran, apaçık mu’cizelerin,
zâhir hârikaların, muhakkak, kesin ve kendisini doğrulayan
delillerin sahibi; zâtında kıymetli hasletlerin, vazifesinde yüce
huyların, şeriatında yüksek seciyelerin mâliki-ki, bütün bunlar,
mükemmel ve kendisini hilâf-ı hakikat konuşmaktan tenzih
ederler.

Kur’ân’ı indiren Allah’ın, indirilen Kur’ân’ın ve kendisine


Kur’ân inen Zâtın icmâıyla, Rabbânî vahyin iniş yeri, âlem-i gayb
ve melekûtu gezip dolaşan, ruhları müşâhede edip meleklerle
arkadaşlık eden, şahıs, nev ve cinsiyle kâinattaki kemâlâtın
fihristesi, yaratılış ağacının en nurlu meyvesi, hakkın kandili,
hakikatin bürhanı, rahmetin timsâli, muhabbetin misâli, kâinat
tılsımının keşşâfı, Rubûbiyet saltanatının dellâlı, şahsiyet-i
mâneviyesinin ulviyetiyle kâinatın yaratılışından âlemin
Yaratıcısının maksadı olduğunu gösteren, kanunlarının genişliği
ve kuvvetiyle kâinatı düzene koyan Zâtın nizâmı ve kâinatın
Yaratıcısının kanunu olduğunu gösteren Şeriatın sahibi, (Evet,
kâinatı bu eksiksiz nizam ile tanzim eden Zâttır ki, bu Dini, bu
en güzel ve mükemmel nizâmıyla ortaya koymuştur.) biz
insanların efendisi ve biz mü’minlere İmân yolunu gösteren,
Abdullah bin Abdulmuttalib’in oğlu Muhammed’e salât eyle. Ona
yer ve gökler durdukça en üstün salâvâtlar ve en mükemmel
selâmlar olsun. İşte, bu gördüğünü önce kendisi tasdik eden
şâhid-i sâdık şahitlerin huzurunda, asırların ve ülkelerin
arkasından, bütün kuvvetiyle gáyet ciddiyetle, nihayetsiz güveni
kuvvet-i itminânıyla ve kemÂl-i imânıyla, yüksek bir ses ile şöyle
nidâ edip bildiriyor: “Allah’tan başka hiçbir ilâh bulunmadığına
şehâdet ederim. O tektir; hiçbir ortağı yoktur.”

Sözler / Yirmi İkinci Söz / 276

***

Allah’ım!

Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl


ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Ey merhamet edenlerin en
merhametlisi, rahmetin hürmetine bize ve onun ümmetine
merhamet eyle. Âmin.
Sözler / Yirmi İkinci Söz / 280

***

Allah İmân edenlerin dostu ve yardımcısıdır; onları inkâr


karanlıklarından kurtarıp hidâyet nuruna kavuşturur. [Bakara
Sûresi: 257.]

Sözler / Yirmi Üçüncü Söz / 282

***

İmân nurundan dolayı, Allah’a hamd olsun. [Duâ]

Sözler / Yirmi Üçüncü Söz / 283

***

Gönlüme genişlik ver, Rabbim. • İşimi kolaylaştır. •


Dilimden tutukluğu çöz. • Tâ ki sözümü iyice anlasınlar. [Tâhâ
Sûresi: 25-28.]

Allah’ım! Sırlar semâsının güneşi, nurların mazharı, Celâl


dairesinin merkezi, Cemâl feleğinin kutbu olan, Ehâdiyete
mensup Muhammed’in (a.s.m.) latîf zâtına salât eyle.

Allah’ım! Onun, Senin katındaki sırrı ve onun Sana olan


mânevî yakınlığı hürmetine korkumu emniyete çevir, hatâlarımı
sil, hüzün ve hırsımı gider, benim destekçim ol; beni benden alıp
Kendine götür, yaklaştır; benliğimden geçmeyi bana nasip et,
beni nefsime meftun ve hislerimle perdelenmiş kılma; bana her
gizli sırrı aç.

Yâ Hayyü, yâ Kayyûm! Yâ Hayyü, yâ Kayyûm! Yâ Hayyü yâ


Kayyûm! Bana merhamet et, arkadaşlarıma merhamet et, ehl-i
İmân ve Kur’ân’a merhamet et. Duâmızı kabul buyur, ey
merhamet edenlerin en merhametlisi ve ey kerem sahiplerinden
daha çok kerem sahibi Allah’ım!
Duâları, “Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve
minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” sözleriyle sona
erer. [Yûnus Sûresi: 10.] Amin!

Sözler / Yirmi Üçüncü Söz / 299

***

“Yâ Rabbenâ! Bize kuvvet ver ki, yeryüzünün herbir


tarafında tâifemizin bayrağını dikmekle, saltanat-ı Rubûbiyetini
lisânımızla ilân edelim; ve rûy-i arz mescidinin herbir köşesinde
Sana ibâdet etmek için bize tevfîk ver ve meşhergâh-ı arzın
her bir tarafında Senin Esmâ-i Hüsnânın nakışlarını, Senin bedî
ve antika sanatlarını kendi lisânımızla teşhir etmek için bize bir
revac ve seyahate iktidar ver” Amin!

Sözler / Yirmi Dördüncü Söz / 321

***

Allahım! Kâinatın zerreleri ve onlardan mürekkeb


varlıkların adedince Muhammed’e rahmet eyle. Amin!

Sözler / Yirmi Dördüncü Söz / 325

***

Allah’ım, ona ve onun Ehl-i Beytine rahmet eyle. Amin!

Sözler / Yirmi Beşinci Söz / 377

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.] •
Rabbim, gönlüme genişlik ver; • işimi kolaylaştır, • dilimdeki
tutukluğu çöz, • tâ ki sözümü iyice anlasınlar. [Tâhâ Sûresi: 25-
28.]
Allah’ım en efdal, en güzel, en büyük, en zâhir, en tâhir, en
hoş, en iyi, en değerli, en azîz, en azîm, en şerefli, en yüksek,
en pâk, en mübârek, en latîf salâvâtlarınla; en tam, en çok, en
ziyâde, en yüksek, en yüce, en devamlı selâmını bir rahmet, bir
rızâ, bir af, bir mağfiret olarak ihsan eyle. Bunlar, cömertlik ve
kereminin bağış bulutlardan sağanak halinde artarak devam
etsin, iyilik cömertliğinin nefis ve şerefli lütûflarıyla artarak
büyüsün, ezeliyetinle mütenâsib olarak, hiç kesilmeden devam
etsin, ebediyetine uygun olarak ardı arkası kesilmesin.

Bütün bunlar, kulun, habîbin, resûlün, yaratıklarının en


hayırlısı, açık ve parıldayan nur, zâhir ve kesin bürhan, uçsuz
bucaksız deryâ, her tarafı kaplayan ışık, parlak güzellik, üstün
şeref, şanlı kemâl olan Efendimiz Muhammed’e olsun. Bu, Senin
zâtının azametiyle ona getirdiğin salâvât şeklinde olsun. Aynı
şekilde onun âl ve Ashâbına da rahmet et. Bu salâvât hürmetine
günahlarımızı bağışla, gönlümüze ferahlık ver, kalplerimizi
temizle, ruhlarımıza rahatlık ver, sırlarımızı temizle, fikir ve
düşüncelerimizi arındır, sırlarımızdaki bulanıklığı sâfîleştir,
hastalıklarımıza şifâ ver, kalplerimize vurulmuş kilitleri apaçık
fethinin nuruyla aç. Amin!

Sözler / Yirmi Beşinci Söz / 408

***

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin. [Al-i İmrân Sûresi: 8.]

Duâları ise, şu sözlerle sona erer: “Ezelden ebede her


türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan
Allah’a mahsustur.” [Yûnus Sûresi: 10.] Âmin, Âmin, Âmin.
Sözler / Yirmi Beşinci Söz / 409

***

Ey Rabbimiz!
Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa
meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak
ki veren Sensin, duâ edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.
[Âl-i İmrân Sûresi: 8.]

Duâları ise, şu sözlerle sona erer: “Ezelden ebede her


türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan
Allah’a mahsustur.” [Yûnus Sûresi: 10.] Âmin, Âmin, Âmin.

Sözler / Yirmi Beşinci Söz / 409

***

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.


Senden başka ilâh yok ki bize imdat etsin. El-aman, el-aman!
Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize
necat ver . Âmin!

Sözler / Yirmi Beşinci Söz / 419

***

Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve Sahabîlerine


ezelden ebede kadar Allah’ın ilmindeki nesneler sayısınca salât
ve selâm eyle. Âmin!

Sözler / Yirmi Altıncı Söz / 437

***

Allah’ım,

Güzel isimlerinin tecelliyâtı için câmi’ bir ayna olmasıyla


sıfat ve isimlerinin güzelliklerine olan muhabbetinin nurları
kendisinde temessül eden; masnuâtının en mükemmel ve en
bedîi olması, kemalât-ı sanatının enmûzeci ve mehâsin-i
nukuşunun fihristesi bulunmasıyla sanatına olan muhabbetinin
şuâları kendisinde temerküz eden; mehâsin-i sanatının en
yüksek dellâlı, hüsn-ü nukuşunun ilânı konusunda istihsan
edicilerin en yücesi, sanatının kemâlâtını tavsifte en hârika zât
olmasıyla kendisinde, sanatının istihsan edilmesine olan rağbet
ve muhabbetinin letâifi tezâhür eden; Senin ihsanınla bütün
mehâsin-i ahlâkı ve Senin lûtfunla bilcümle latîf vasıfları câmi’
olmasıyla kendisinde mahlûkatının mehâsin-i ahlâkına ve
masnuâtının latîf evsâfına olan muhabbet ve istihsanının aksâmı
toplanmış bulunan; Kur’ân’ında zikrettiğin ve sevdiğin bütün
ihsan sahibi, sabırlı, mü’min, müttakî, tevbekâr ve Sana
yönelmiş kimselere; Kur’ân’ında sevdiğin ve Seni sevmekle
şereflendirdiğin bütün nev’lere üstün bir misdak ve mikyas olan,
öyle ki, Seni sevenlerin imamı, Sence mahbub olanların efendisi
ve dostlarının reisi olan zâta ve onun bütün âl ve Ashâb ve
ihvânına salât ve selâm eyle. Âmin. Bunu rahmetinle yap, ey
merhamet edenlerin en merhametlisi!

Sözler / Yirmi Yedinci Söz / 449

***

Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e ve âl ve Ashâbına


rahmet eyle. Âmin!

Sözler / Yirmi Yedinci Söz / 454

***

Allah’ım, “Sahabîlerim yıldızlar gibidir. Hangisine


uyarsanız yolunuzu bulursunuz” [Keşfü’l-Hafâ, 1:132.] ve
“Nesillerin en hayırlısı benim içinde bulunduğum nesildir”
[Keşfü’l-Hafâ, 1:396.] diye buyuran Efendimiz Muhammed’e,
Onun âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin!

Sözler / Yirmi Yedinci Söz / 455

***

Allah’ım, “Sahabîlerime dil uzatmayınız. Biriniz Uhud Dağı


kadar altını Allah yolunda harcasa, Sahabîlerimden birinin
verdiği bir avuç kadar olmaz” (Allah’ın Resûlü doğru söyledi)
[Müslim, Fedâil: 221; Tirmizî, Menâkıb: 58; İbn-i Mâce,
Mukaddime: 11; Müsned, 3:11; Buhârî, Fedâilü Ashâbü’n-Nebî:
5.] buyuran Resûlün Muhammed’e salât ve selâm eyle. Âmin!

Sözler / Yirmi Yedinci Söz / 457

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]

Allah’ım! Habîb oluşu ve duâsıyla Cennetin kapılarını açan


ve o kapıları ona olan salâvâtlarıyla açmaları için ümmetini
desteklediğin Habîbine rahmet eyle. Ona salât ve selâm olsun.

Allah’ım! O seçkin Habîbinin şefaatiyle bizleri iyilerle


birlikte Cennete girdir. Âmin.

Sözler / Yirmi Sekizinci Söz / 463

***

Bunları boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz! Seni bütün


noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin
azabından koru. [Âl-i İmrân Sûresi: 191.] Âmin!

Sözler / Yirmi Sekizinci Söz / 464

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]

Allah’ım, Efendimiz İbrâhim’e rahmet ettiğin gibi,


Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline
rahmet eyle. Şüphesiz Sen her türlü hamd ve övgüye lâyık
Hamîd ve sonsuz büyüklük sahibi Mecîdsin. [Duâ] Âmin!

Sözler / Yirmi Dokuzuncu Söz / 493

***
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra
kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin. [Al-i İmrân Sûresi: 8.]

Allahım, Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve Ashâb ve


kardeşlerine Senin için hoşnutluk ve onun için de hakkı edâ
olacak bir rahmet ve selâm eyle. Bizi ve dinimizi selâmette kıl.
Duâmızı kabul et ey âlemlerin Rabbi! Âmin!

Sözler / Otuzuncu Söz / 513

***

Cenâb-ı Hak bizleri, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü


Vesselâmın şefaatına mazhar etsin, Âmin.

Allah’ım, işaretiyle ayın ikiye bölündüğü, parmaklarından


suyun Kevser gibi aktığı, Mi’racın ve “Gözü şaşmadı” [Necm
Sûresi: 17] âyetinin sahibi Efendimiz Muhammed’e, Onun bütün
âl ve Ashâbına dünyanın evvelinden mahşerin sonuna kadar
rahmet eyle.

Ey Rabbimiz! Bu hizmetimizi kabul buyur. Herşeyi hakkıyla


işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak Sensin [Bakara
Sûresi: 127.]

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalplerimizi sapıklığa meylettirme. [Âl-i İmrân Sûresi: 8.]

Ey Rabbimiz! nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Muhakkak


ki Senin her şeye gücün yeter. [Tahrîm Sûresi: 8.]

Sözler / Otuz Birinci Söz / 536

***
Ona ve âline yer ve gökler dolusu rahmet ve selâmlar
olsun.

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi
hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. [Bakara Sûresi: 32.]

Allah’ım, işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Zât hürmetine


benim kalbimi ve sâdık Nur Talebelerinin kalplerini Kur’ân
güneşi mukabilinde ay gibi yap. Âmin, Âmin.

Sözler / Otuz Birinci Söz / 540

***

Allah’ım, mahlûkatının çokluğu içerisinde birliğinin kandili,


kâinatının sergisinde Vahdâniyetinin dellâlı olan Efendimiz
Muhammed’e (a.s.m.), onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm
eyle. [Duâ] Âmin!

Sözler / Otuz İkinci Söz / 548

***

Cenâb-ı Hak, bizi onlardan yapsın. Peygamberlerin


Efendisi hürmetine duâmızı kabul etsin. Âmin!

Sözler / Otuz İkinci Söz / 572

***

Allah’ım, bize sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin


sevgisini nasip eyle. Âmin!

Sözler / Otuz İkinci Söz / 584

***
Bütün mahlûkatına dünya ve âhirette şefkat ve
merhametle ihsanda bulunmasından, onları rızıklandırmasından
dolayı Allah’a hamd olsun. [Duâ]

Sözler / Otuz İkinci Söz / 585

***

Allah’ım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin


emrettiğin gibi istikâmetli olmaya yaklaştıracak şeylerin
sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve cemâlini bize göstermeğe
rızıklandır. Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize
öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi
hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. [Bakara Sûresi: 32.]

Allah’ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Resûlüne,


onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin.

Sözler / Otuz İkinci Söz / 593

***

Yâ Rab! Nasıl büyük bir sarayın kapısını çalan bir adam,


açılmadığı vakit, o sarayın kapısını, diğer makbul bir zâtın
sarayca me’nûs sadâsıyla çalar- tâ ona açılsın; öyle de, bîçare
ben dahi Senin dergâh-ı rahmetini, mahbub abdin olan Üveysü’l-
Karânî’nin nidâsıyla ve münâcâtıyla şöyle çalıyorum. O dergâhını
ona açtığın gibi, rahmetinle bana da aç. Âmin!

Sözler / Otuz İkinci Söz / 594

***

Allah’ım! Sen benim Rabbimsin, ben ise Senin bir kulunum.


• Sen herşeyi yaratan Hâlık’sın, ben ise Senin bir mahlûkunum. •
Sen rızık veren Rezzâk’sın, ben ise Senin rızkınla beslenen bir
merzûkunum. • Sen mülk sahibi Mâlik’sin, ben ise Senin kölen
olan memlüküm. • Sen gerçek izzet sahibi olan Azîz’sin, ben ise
âciz ve zelilim. • Sen hazîneleri bitmeyen zenginlik sahibi
Ganî’sin, ben ise Senin ihsanına muhtaç fakr-ı mutlak içinde bir
fakirim. • Sen gerçek hayat sahibi Hayy’sın; ben ise, Senin
hayat verişin olmasa, bir ölüyüm. • Sen varlığı ebedî olan
Bâkî’sin, ben ise gelip geçici bir fânîyim. • Sen sonsuz izzet ve
şeref sahibi Kerîm’sin, ben ise zillet ve kötülükler içinde
bocalayan bir leîmim. • Sen sonsuz ihsan sahibi Muhsin’sin, ben
ise günah ve kötülük işleyen bir âsiyim. • Sen günahları bol bol
bağışlayan Gafûr’sun, ben ise bir günahkârım. • Sen sonsuz
azamet ve büyüklük sahibi Azîm’sin, ben ise küçük ve değersiz
bir hakîrim. • Sen gerçek kudret ve kuvvet sahibi Kavî’sin, ben
ise sınırsız acz içinde bir zaifim. • Sen bağış ve ihsanı veren
Mu’tîsin, ben ise lûtuf ve ikramına muhtaç bir dilenciyim. • Sen
her türlü zarar ve korkudan uzak Emîn’sin, ben ise maddî ve
mânevî korkular içinde biriyim. • Sen cömertlik sahibi Cevâd’sın,
ben ise Senin cömertliğine muhtaç bir miskinim. • Sen kullarının
duâlarına cevap veren Mucîb’sin, ben ise ise Sana yalvaran
duâcıyım. • Sen şifâ veren Şâfî’sin, ben ise türlü türlü dertlere
mübtelâ bir hastayım.

Öyleyse ise Sen benim günahlarımı affet, hatâlarımı


bağışla, hastalıklarıma şifâ ver, ey bütün kemâl sıfatlarla
muttasıf olan Allah, ey her şeye bedel, her şeye yeten Kâfi, ey
mahlûkatını besleyip büyüten ve mânilerini def ’ eden Rab, ey
va’dini mutlaka yerine getiren Vâfi, ey kullarına pek şefkatli
olan Rahîm, ey maddî ve mânevî hastalıklara şifa veren Şâfî, ey
ikram ve ihsânı bol olan Kerîm, ey belâ ve musîbetleri def ’ edip
âfiyet veren Muâfi! Benim bütün günahlarımı bağışla, her türlü
hastalığa karşı bana âfiyet ver, beni ebediyen rızâna mazhar
eyle.

Bunu rahmetinle ihsân eyle ey Erhame’r-Râhimîn.

Onların duâları, “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun”


sözleriyle sona erer. [Yûnus Sûresi: 10.] Âmin!

Sözler / Otuz İkinci Söz / 595

***

-Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesâba çekme. [Bakara Sûresi: 286.]
-Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra
kalplerimizi sapıklığa meylettirme. [Âl-i İmrân Sûresi: 8.]

-Ey Rabbimiz! Bu hizmetimizi kabul buyur. Herşeyi


hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak Sensin.
[Bakara Sûresi: 127.]

-Muhakkak ki tevbeleri çok kabul eden ve çok merhamet


eden ancak Sensin. [Bakara Sûresi: 128.] Âmin!

Sözler / Otuz Üçüncü Söz / 630

***

Ey Rabbimiz! unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme. [Bakara suresi 286] Amin!

Sözler / Otuz Üçüncü Söz / 630

***

Allah’ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta, onun âl


ve Sahabelerine salât ve selâm eyle. Âmin.

Sözler / Otuz Üçüncü Söz / 631

***

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun . [Yunus suresi


10.Ayetten iktibas]

Allah’ım, ‘Bizi doğru yola ilet. [Fatiha Suresi .6.]


*Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerin ve
onlara tabi onlara tâbi olan salih kullarının yoluna ilet, azabına
uğrayanların ve sapıtmış olanların yoluna değil. [Fatiha Suresi :
7.] Âmin.

Sözler / Lemeât / 680


***

Allah’ım, “Bizi doğru yola ilet.” [Fatiha suresi :6.] Âmin.

Sözler / Lemeât / 684

***

İsm-i âzâmın hakkına ve Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın


hürmetine ve Resûl-i Ekrem Aleyhisselâmın şerefine, bu
mecmuayı bastıranları ve mübarek yardımcılarını Cennetü’l-
Firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eyle. Âmîn.

Ve defter-i hasenâtlarına, Sözler mecmuasının herbir


harfine mukabil bin hasene yazdır. Âmin.

Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlâs ihsân eyle.


Âmin.

Yâ Erhamerrâhimîn! Umum Risâle-i Nur Şâkirdlerini iki


cihanda mes’ud eyle. Âmin.

İnsî ve cinnî şeytanların şerlerinden muhafaza eyle. Âmin.


Ve bu âciz ve bîçare Said’in kusurâtını affeyle. Âmin.

Sözler / Duâ / 686

MEKTÛBAT

Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem,


âcizem, ihtiyarem,

Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem,


zidergâhet İlâhî! Amin!

Mektubat / Altıncı Mektup / 29

***
“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize
öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.]

Mektubat / On Sekizinci Mektub / 86

***

“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.” [ Âl-i İmrân Sûresi:
3:8.] Amin!

Mektubat / On Sekizinci Mektub / 86

***

Allahım! Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Efendimize


ve bütün âl ve ashabına salât et. Amin!

Mektubat / On Sekizinci Mektub / 86

***

“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.” [Âl-i İmrân Sûresi:
3:8.] Amin!

Mektubat / On Sekizinci Mektub / 88

***

Allahım! Kâinatın tılsımını bizlere açan Efendimize ve âl ve


ashabına, yer ve gökler devam ettikçe, mevcudatın adedince
salât ve selâm et. Amin!

Mektubat / On Sekizinci Mektub / 88


***

Allahım, suyun damlaları adedince ona ve âline salât ve


selâm et. Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 123

***

“Yâ Rabbi! Bu benim amcamdır ve babam hükmündedir.


Bunlar da onun çocuklarıdır. Ben abâmla onların üzerlerini
örttüğüm gibi, sen de onları örterek ateşten koru.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 134

***

Şimdi git, abdest al. Sonra iki rekât namaz kıl ve de ki:

“Allah’ım! Hâcetimi sana arz ediyor ve nebiyy-i rahmet


olan Peygamberin Muhammed ile Sana teveccüh ediyorum. Yâ
Muhammed! Gözümden perdeyi kaldırması için senin Rabbine
seninle teveccüh ediyorum. Allahım, onu bana şefaatçi kıl.”
[Sahîhü’l-Câmiü’s-Sagîr, hadîs no : 1290] Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 140

***

Allah’ım ona şifa ver. Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 141

***

“Allahım, onun yerden izini kes.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 142


***

“Yâ Rab, bu Senin habibinin amcasıdır. Onun yüzü


hürmetine yağmur ver.”

“Allahım, İslâmiyeti Ömer ibni’l-Hattâb veya Amr ibni’l-


Hişâm (Ebû Cehil) ile aziz eyle.”

“Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve ona tefsir ilmini öğret.”

“Allahım! Onun malını ve evlâdını çoğalt. Ve ona ihsan


ettiğin nimetlere bereket ver.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 144

***

“Allahım, onun duasını kabul eyle.”

“Allah yüzünü ak etsin. Allahım, onun tenini ve tüyünü


mübarek kıl.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 145

***

“Senin ağzın bozulmasın.”

“Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme.”

“Açlık elemini ona verme.”

“Allahım, onu nurlandır.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 146

***

“Yâ Rab! Nasıl mektubumu paraladı; Sen de onu ve onun


mülkünü parça parça et.”
“Yâ Rab! Ona bir itini musallat et.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 147

***

“Allahım, Muhallim’i affetme.”

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 148

***

“Allahım! Dilediğin bir şeyle beni ondan kurtar.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 160

***

Zebur’da şöyle bir âyet var:

“Allahım! Fetretten sonra bize Sünneti ihyâ edecek olan


zâtı gönder.” Amin! [Yusuf Nebhânî, Hüccetullah ale’l-Âlemîn,
104, 115.]

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 165

***

Allahım! Kur’ân’ı bize dünyada bir dost, kabirde ünsiyetli


bir yoldaş, kıyamette bir şefaatçi, sırat üzerinde bir nur,
Cehennem ateşine karşı bir siper ve örtü, Cennette bir refik,
bütün hayırlara bir delil ve imam kıl.

Allahım! Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur’ân


nuruyla nurlandır. Üzerine Kur’ân indirilen zâtın-Rahmân-ı
Hannân’ın salât ve selâmı onun ve âlinin üzerine olsun-hakkı ve
hürmeti için, bize Kur’ân’ın burhanlarını aydınlat. Âmin.

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 189


***

Allahım! Ona ve âline, ümmetinin hasenâtı adedin-ce salât


ve selâm et. Amin!

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.]

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 192

***

“Rabbinin nimetini yâd et.” [Duhâ Sûresi: 93:11.] Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 193

***

Rahmân-ı Rahîm olan Allah’ın, Furkan-ı Hakîmi Arş-ı


Azîmden üzerine indirdiği zât olan Efendimiz Muhammed’e
[a.s.m.] ümmetinin iyilikleri adedince milyon salât ve milyon
selâm olsun.

Risâletini İncil, Tevrat ve Zebûr’un müjdelediği;


nübüvvetini doğduğundan hemen önce ve doğumu ânında
meydana gelen hârikulâde hallerin, cinnî hâtiflerin, insanlardan
evliyâ ve kâhinlerin haber verdiği; işaretiyle ayın ikiye
bölündüğü Efendimiz Muhammed’e [a.s.m.] ümmetinin alıp
verdiği nefesler sayısınca milyon salât ve milyon selâm olsun.

Çağırmasıyla, ağaçların, yanına geldiği, duâsıyla yağmurun


süratle yağdığı, bulutun sıcaktan korumak için başında gölge
yaptığı, bir kilelik yiyeceğinden yüzlerce insanın doyduğu,
parmakları arasından suyun üç defa Kevser gibi aktığı; Allah’ın
kertenkeleyi, ceylanı, kuru hurma direğini, koyun paçasını,
deveyi, dağı, taşı ve çakıl taşlarını onun için konuşturduğu;
Mi’racın ve, “Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı” [Necm
Sûresi: 17.] âyetinin sahibi Efendimiz ve şefaatçimiz
Muhammed’e, (a.s.m.) ilk indiği andan itibâren Kıyâmete kadar
Kur’ân’ın, her okuyanın okuduğunda hava dalgalarının aynalarında
Allah’ın izni ile temessül eden her kelimesindeki her harfi
sayısınca salât ve selâm olsun. Bu salâvâtların herbirisi
hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, ey İlâhımız! Âmin

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 199

***

Allahım! Kur’ân’ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için,


her türlü hastalıktan şifâ, bize ve onlara hem dünyada, hem de
âhirette dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette
şefaatçi, Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü,
Cennette arkadaş ve bütün hayırlara bizi sevk eden rehber ve
önder kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap
ey merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden
daha cömert olan! Duâmızı kabul buyur. Allahım! Kendisine hakla
bâtılı ayırt eden Kur’ân-ı Hakîmin indiği zâta, onun bütün âl ve
Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin, Âmin.

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 202

***

Ona ve âline yer ve gökler dolusu rahmet ve selâmlar


olsun.

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi
hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. [Bakara Süresi: 32.]

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 206

***

Onun adıyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir şey


yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin.
“Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir;
Onun hiçbir şeriki yoktur. Mülk Ona ait, hamd Ona mahsustur.
Hayatı veren de Odur, ölümü veren de Odur. O, kendisine asla
ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir.
O herşeye hakkıyla kadirdir.

Herşeyin ve herkesin dönüşü de Onadır.” [Buharî, Ezân:


155; Teheccüd: 21; Umre: 12; Cihad: 133; Bed’ü’l-Halk: 11;
Mağâzî: 29; Daavât: 18, 52; Rikâk: 11; I’tisâm: 3; Müslim, Zikir:
28, 30, 74, 75, 76; Vitir: 24; Cihad: 158; Edeb: 101; Tirmizî,
Mevâkıt: 108; Hac: 104; Daavât: 35, 36; Nesâî, Sehiv: 83-86;
Menâsik: 163, 170; Îmân: 12; İbni Mâce, Ticârât: 40; Menâsik:
84; Edeb: 58; Dua: 10, 14, 16; Ebû Dâvud, Menâsik: 56; Dârîmî,
Salât: 88, 90; Menâsik: 34; İsti’zân: 53, 57; Muvatta’, Hac:
127, 243; Kur’an: 20, 22; Müsned, 1:47; 2:5; 3:320; 4:4; 5:191;
el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:538.]

Mektubat / Yirminci Mektup / 217

***

Allahım! Ona, âline ve ashabına, Cennetteki ehl-i Cennetin


nefesleri sayısınca salât ve selâm et ve bereket ihsan et. Bizi,
bu kitabın naşirini, arkadaşlarını, sahibi olan Said’i, anne ve
babalarımızı, erkek ve kız kardeşlerimizi, onun sancağı altında
saidler olarak haşret; bizi onun şefaatiyle rızıklandır; bizi, onun
âl ve ashabıyla beraber, rahmetinle Cennete koy, ey
Erhamürrâhimîn. Âmin, Âmin.

Mektubat / Yirminci Mektub / 244

***

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]

“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra


kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir
rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip
istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.” [Âl-i İmrân Sû-resi,
3:8.]

“Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır.


Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice anlasınlar.” [Tâhâ
Sûresi: 20:25-28.]

“Dualarımızı kabul et, ey Rabbimiz. Herşeyi hakkıyla işiten


de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak Sensin.” [Bakara Sûresi:
2:127.] “Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki tevbeleri çok ka-bul
eden ve rahmeti herşeyi kuşatan ancak Sensin.” [Bakara Sûresi:
2:128.]

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.] Amin!

Mektubat / Yirminci Mektub / 245

***

Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve bütün âl ve ashabına,


kâinatın zerrâtı adedince salât ve selâm et. Âlemlerin Rabbi
olan Allah’a hamd olsun.

Ey Ehad ve Vâhid ve Samed olan, Ey Ondan başka hiçbir


ilâh bulunmayan, Ey bir olan ve hiçbir şeriki bulunmayan,Ey
bütün mülk Onun olan ve bütün hamd ona mahsus olan, Ey hayatı
veren ve ölümü veren, Ey bütün hayır elinde bulunan, Ey
herşeye hakkıyla kadir olan, Ey bütün mahlûkatın dönüşü Ona
olan Allahım!

Bu kelimelerin hakkı için, bu risalenin naşirini,


arkadaşlarını ve sahibi Said’i kâmil muvahhidlerden ve muhakkik
sıddıklardan ve müttakî mü’minlerden eyle. Âmin.

Allahım! Ehadiyetinin sırrı hürmetine, bu kitabın naşirini


tevhidin esrarına bir naşir, kalbini imanın envârına mazhar eyle
ve lisanını Kur’ân’ın hakaikiyle intak et. Âmin, Âmin, Âmin.
Mektubat / Yirminci Mektub / 249

***

“Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık


çağına erişecek olursa, onlara sakın ‘Öf’ bile deme, onları
azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu
kanadını ger ve de ki: ‘Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken
besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.’
Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih
kimseler olursanız, muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok
bağışlayıcıdır.” [İsrâ Sûresi: 17:23-25.]

Mektubat / Yirmi Birinci Mektup / 250

***

Allahım! “Cennet annelerin ayakları altındadır” [Süyûtî, el-


Câmiu’s-Sağîr, 3642; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:335; el-Elbânî,
Sahîhu’l-Câmii’s-Sağîr ve Ziyâdetuhu, 1259, 1260] buyuran zâta
ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et.

Mektubat / Yirmi Birinci Mektub / 252

***

Allahım! “Mü’minler sağlam bir binanın taşları gibidir;


birbirlerine kuvvet verirler.” Ve “Kanaat tükenmez bir
hazinedir” [Süyûti, el-Fethü’l-Kebîr, 2:309] buyuran Efendimiz
Muhammed’e ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et.
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Âmin!

Mektubat / Yirmi Ikinci Mektub / 265

***

Allahım, bizi ve gıybetini ettiğimiz zâtı mağfiret et. Âmin!

Mektubat / Yirmi Ikinci Mektub / 268


***

Ebedi olarak ve ömür dakikalarının aşireleri ve vücudunun


zerreleri sayısınca Allah’ın selam, rahmet ve bereketi üzerinize
olsun. Âmin! Allah kabul etsin. Âmin!

Mektubat / Yirmi Üçüncü Mektup / 269

***

Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette


af ve âfiyet istiyorum. [en-Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-
Müstedrek, 1:517.]

“Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de


güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.”
[Bakara Sûresi: 2:201.] Âmin!

Mektubat / Yirmi Üçüncü Mektup / 270

***

“Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat.”


[Yusuf Sûresi: 12:101.]

Mektubat / Yirmi Üçüncü Mektup / 273

***

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]

Mektubat / Yirmi Dördüncü Mektup / 287

***

Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve âl ve ashabına Senin


razı olacağın ve onun lâyık ve müstehak olduğu bir rahmetle
salât ve selâm et. Âmin.
Mektubat / Yirmi Dördüncü Mektup / 288

***

Allahım! Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashabı-na,


ezelden ebede kadar ilm-i İlâhîdeki mevcudatın adedince salât
ve selâm et; bize ve dinimize selâmet ver. Âmin.

Mektubat / Yirmi Dördüncü Mektup / 292

***

Cenâb-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin. Ve


Süleyman Efendi gibi Mevlid yazanlara Cenâb-ı Hak rahmet
etsin, yerlerini Cennetü’l-Firdevs yapsın. Âmin.

Mektubat / Yirmi Dördüncü Mektup / 296

***

Yâ Rab! Habib-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hürmetine


ve İsm-i Âzam hakkına, şu risaleyi neşredenlerin ve rüfekasının
kalblerini envâr-ı imaniyeye mazhar ve kalemlerini esrar-ı
Kur’âniyeye naşir eyle ve onlara sırat-ı müstakimde istikamet
ver. Âmin.

Mektubat / Yirmi Dördüncü Mektup / 297

***

Allahım! “Benim ve benden evvelki peygamberlerin sözleri


içinde en faziletlisi Lâ ilâhe illâllah’tır” buyuran zâta ve âl ve
ashabına salât ve selâm et. [Muvatta’, Kur’ân: 32; Hac: 246; el-
Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:153; el-Elbânî, Sahihu’l-Câmii’s-Sağîr, no.
1113] Amin!

Mektubat / Yirmi Altıncı Mektup / 321

***
Allahım! “Mü’minin mü’mine bağlılığı, parçaları birbirini
tutan binâ gibidir.” [Buharî, Salât: 88; Edeb: 36; Mezâlim: 5;
Müslim, Birr: 65; Tirmizî, Birr: 18; Nesâî, Zekât: 67; Müsned,
4:405, 409.] buyuran zâta ve âl ve ashabına salât ve selâm et.
Amin!

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.]

Ey kavmi içinde Nuh’un duasına icabet eden, ey


düşmanlarına karşı İbrahim’e yardım eden, ey Yusuf ’u tekrar
Yakub’a kavuşturan, ey Eyyüb’den zararı kaldıran, ey
Zekeriya’nın duasına cevap veren, ey Yunus ibni Mettâ’nın
tevbesini kabul eden Allahım! Bu müstecap duaların sahiplerinin
hürmetine, beni, bu risalenin naşirini ve arkadaşlarını ins ve cin
şeytanlarının şerlerinden muhafaza etmeni, düşmanlarımıza
karşı bize nusret vermeni, bizi nefislerimize terk etmemeni,
sıkıntılarımızı kaldırmanı ve kalblerimizin ve onların kalblerinin
hastalıklarına şifa vermeni Senden istiyoruz. Âmin, Âmin, Âmin.

Mektubat / Yirmi Yedinci Mektup / 330

***

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun Âl ve Ashabına


Senin rızana ve onun hakkının ödenmesine vesile olacak bir salât
ve selâm eyle. Amin!

Mektubat / Yirmi Sekizinci Mektup / 342

***

Allahım, bizi şükredenlerden eyle-rahmetinle, ey


Erhamürrâhimîn. Amin!
“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize
öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allahım! Şükredenlerin ve hamd edenlerin efendisi olan,


Efendimiz Muhammed’e ve bütün Âl ve ashabına salât ve selâm
et. Âmin.

“Onların duaları, ‘Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun’


sözleriyle sona erer.” [Yûnus Sûresi: 10:10.]

Mektubat / Yirmi Sekizinci Mektup / 351

***

Rabbimin bu ihsanından dolayı Allah’a hamd olsun.

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve Âl ve ashabına Senin


razı olacağın ve onun lâyık ve müstehak olduğu bir rahmetle ve
pek kesretli bir selâmetle salât ve selâm et. Âmin.

Mektubat / Yirmi Sekinzinci Mektub / 364

***

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Mektubat / Yirmi Sekinzinci Mektub / 368

***
“Bizi doğru yola ilet-kendilerine nimet ve ihsanda
bulunduklarının yoluna ilet.” [Fâtiha Sûresi: 1:6-7.]

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 384

***

Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve Âl ve ashabına Senin


razı olacağın ve onun lâyık ve müstehak olduğu bir rahmetle,
Ramazan ayında okunan Kur’ân’ın harfleri adedince salât ve
selâm et. Âmin.

“İzzet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıklarından


münezzehtir. Bütün peygamberlere selâm olsun. Hamd ise
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” [Sâffât Sûresi:
37:180-182.]

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 393

***

Ey Kur’ân’ı indiren Allahım! Kur’ân’ın hürmetine, Ay ve


Güneş dönüp durdukça bize Kur’ân’ın esrarını tefhim et;
kendisine Kur’ân’ı indirdiğin zâta ve bütün Âl ve ashabına salât
ve selâm et. Âmin.

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 397

***

“Elhamdü lillâhi alâ nûri’l-îmâni ve’l-Kur’ân”

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 400

***

Allahım, erkek ve kadın mü’minleri mağfiret et. Amin!

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 402


***

“İzzet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıklarından


münezzehtir. Bütün peygamberlere selâm olsun. Hamd ise
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” [Sâffât Sûresi:
37:180-182.]

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allahım! Kadri pek yüce ve makamı pek büyük olan


Habibin, Ümmî Peygamber, Efendimiz Muhammed’e ve Âline ve
ashabına salât ve selâm et. Âmin.

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 414

***

Allahım! Tıpkı Âlemlerde İbrahim’e ve İbrahim’in Âline


salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz
Muhammed’in Âline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü
hamd ve övgüye nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin
her şeyden nihayetsiz derecede yüksektir. Amin!

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 425

***

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allahım! Tıpkı Âlemlerde İbrahim’e ve İbrahim’in Âline


salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz
Muhammed’in Âline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü
hamd ve övgüye nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin
her şeyden nihayetsiz derecede yüksektir. Amin!
Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 427

***

Allah onları bol hayırlarla mükâfatlandırsın. Amin!

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 428

***

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve
hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” [Bakara Sûresi:
2:32.]

Allahım! Bütün asırların gavs-ı ekberi ve bütün çağların


kutb-u âzamı olan Efendimiz Muhammed’e ve bütün Âl ve
ashabına salât ve selâm et-o efendimiz ki, Miracında haşmet-i
velâyeti ve makam-ı mahbubiyeti tezahür etmiştir ve bütün
velâyetler onun Miracının gölgesinde münderiç bulunmaktadır.
Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Amin!

Mektubat / Yirmi Dokuzuncu Mektub / 441

***

“Yâ Rab! Beni kurtar, emân ve emniyet ver”

İsm-i Âzam olan o Esmâ Risâlesinin bereketiyle, beni


teşettütten, perişâniyetten hıfzeyle yâ Rabbi!” Amin!

Mektubat / İşârât-ı Gaybiye Hakkında bir Takriz / 447

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onundan dolayı hesâba çekme. [Bakara Sûresi:
286.] Amin!
Mektubat / İşârât-ı Gaybiye Hakkında bir Takriz / 449

***

Her türlü hamd ve övgü, medih ve minnet, Âlemlerin Rabbi


olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm ise, Efendimiz
Muhammed’in ve bütün Âl ve ashabının üzerine olsun. Amin!

Mektubat / Hakikat Çekirdekleri / 452

***

“subhaneke la kudrete lena inneke entel azizülhakim”

Mektubat / Hakikat Çekirdekleri / 453

***

Anne ve babadan biri veya her ikisi senin yanında


ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın”Öf’ bile deme,
onları azarlama, onlara güzel söz söyle.

Onlara merhamet ve tevâzu kanadını ger ve de ki: “Ey


Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen
de onlara öylece merhamet buyur.” [İsrâ Sûresi: 23-24.]
Mektubat / Fihristesi Mektubat / 484

***

Benim canımı Müslüman olarak al ve beni sâlihlere kat.


[Yusuf Sûresi: 101.] Amin!

Mektubat / Fihristesi Mektubat / 486

***

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet,


Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
O Rahmân’dır; rahmeti bütün varlıkları kuşatır ve bütün
yaratıklarının her türlü rızkını merhametle yetiştirir. O
Rahim’dir yaratıklarına karşı pek şefkatli ve merhametlidir
O hesap gününün sahibidir.
Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz.
Bizi doğru yola ilet.
Kendilerine nîmet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin
ve onlara tâbî olan sâlih kullarının yoluna ilet azâbına
uğrayanların ve sapıtmış olanların yoluna değil.
Mektubat / Fihristesi Mektubat / 496

***

İsm-i Âzamın hakkına ve Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın


hürmetine ve Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmınşerefıne,
bu Mektûbât’ı bastıranları ve mübârek yardımcılarını ve Risâle-i
Nur talebelerini Cennetü’l-Firdevste saadet-i ebediyeye
mazhâr eyle. Âmin. Ve hizmet-i îmâniye ve Kur’âniyede dâimâ
muvaffak eyle. Âmin. Ve defter-i hasenâtlarına, Mektûbât
mecmuasının her bir harf ne mukâbil bin hasene yazdır. Âmin.
Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlâs ihsan eyle. Âmin.

Yâ Erhame’r-Râhimîn! Umum Risâle-i Nur şâkirtlerini iki


cihanda mesud eyle. Âmin. İnsî ve cinnî şeytanların şerlerinden
muhâfaza eyle. Âmin. Ve bu âciz ve bîçâre Said’in kusurâtını
affeyle! Âmin.

Mektubat / Dua / 505

LEM’ALAR

Allahım! Tıpkı İbrahim’e ve İbrahim’in âline salât ettiğin


gibi, Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline
de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü hamd ve övgüye
nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin herşeyden
nihayetsiz derecede yüksektir. Amin!

Lemalar / Dördüncü Lem´a / 27

***
“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur
işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Lemalar / Yedinci Lem´a / 41

***

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Lemalar / Yedinci Lem´a / 45

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme. [Bakara Sûresi: 2:286.]
Âmin!

Lemalar / Sekizinci Lem´a / 146

***

Allah’ım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona ittiba


etmekle bizi rızıklandır. Âmin!

Lemalar / Dokuzuncu Lem’a / 364

***

Allahım, bizi Sünnet-i Seniyyenin ittibâıyla rızıklandır.

“Ey Rabbimiz! Biz indirdiğin kitaba inandık ve peygambere


uyduk. Sen de bizi, Senin birliğine ve peygamberinin
doğruluğuna şahitlik edenlerle beraber yaz.” (Âl-i İmrân
Sûresi: 3:53.] Âmin!

Lemalar / On Birinci Lem´a / 61


***

Allahım! “Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin”


sırrına mazhar olarak en üstün meziyetleri kendisinde toplayan
ve “Ümmetimin fesadı zamanında benim sünnetime yapışana yüz
şehid ecri vardır” buyuran zâta salât et. Âmin!

Lemalar / On Birinci Lem´a / 65

***

Allahım! Risalet semâsının güneşi ve nübüvvet feleğinin ayı


olan zât ile, doğru yola erişenlerin hidayet yıldızları olan âl ve
ashabına salât et.

Ey göklerin ve yerin Rabbi olan Allahım!

Bu risalenin kâtibi ile arkadaşlarının kalblerini Kur’ân


hakikatlerinin yıldızlarıyla süslendir. Âmin.

Lemalar / On İkinci Lem´a / 73

***

“De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana


sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana
sığınırım.” [Mü’minûn Sûresi: 23:97-98.]

Lemalar / On Üçüncü Lem´a / 74

***

De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların Mâlikine,


insanların İlâhına. İnsanların kalbine sinsice vesvese verenin
şerrinden. Cinden ve insanlardan olan şeytanların şerrinden.
[Nâs Sûresi: 114:1-6.]
De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana
sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana
sığınırım. [Mü’minûn Sûresi: 23:97-98.] Âmin!

Lemalar / On Üçüncü Lem´a / 92

***

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” (Bakara Sûresi: 2:286.]
Âmin!

Lemalar / On Dördüncü Lem´a / 96

***

Allahım! Efendimiz Muhammed’e, onun tayyib ve tahir ve


ebrar olan âline ve mücahid ve ikrama mazhar ve ahyar olan
ashabına salât et. Âmin.

Lemalar / On Dördüncü Lem´a / 97

***

Ey Rahmân ve Rahîm olan Allahım!


“Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, rahîmiyetine yaraşır
şekilde bize merhamet et ve Rahmâniyetine yaraşır şekilde,
bize “Bismillâhirrahmânirrahîm”in sırlarını anlamayı temin et.
Âmin!

Lemalar / On Dördüncü Lem´a / 104

***

Allahım! “Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, âlemlere


rahmet olarak gönderdiği zâta ve bütün âl ve ashabına, Senin
rahmetine ve onun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm
et. Bize de, Senden gayrı, Senin mahlûkatından hiç kimsenin
merhametine muhtaç olmayacağımız bir rahmetle merhamet et.
Âmin!
Lemalar / On Dördüncü Lem´a / 105

***

“Allah’ım, mü’min erkekleri ve mü’min kadınları bağışla.”


Âmin!

Lemalar / On Yedinci Lem’a / 123

***

Allah bizi de, sizi de sırat-ı müstakime eriştirsin. Âmin!

Lemalar / On Yedinci Lem’a / 124

***

Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerîmim!

Ben şimdiden görüyorum ki, yakın bir zamanda, ben


kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarımla veda eyledim.
Kabrime teveccüh edip giderken, Senin dergâh-ı rahmetinde,
cenazemin lisan-ı haliyle, ruhumun lisan-ı kâliyle bağırarak
derim: “El-aman, elaman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni
günahlarımın hacâletinden kurtar!”

“El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni


günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!” Âmin!

Lemalar / On Yedinci Lem’a / 133

***

“El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ


Deyyân! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar!
Yerimi genişlettir!
İlâhî, Senin rahmetin melceimdir ve Rahmeten li’l-Âlemîn
olan Habibin, Senin rahmetine yetişmek için vesilemdir. Senden
şekvâ değil, belki nefsimi ve halimi Sana şekvâ ediyorum.

“Ey Hâlık-ı Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim!

Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin, hem


âsi, hem âciz, hem gafil, hem cahil, hem alîl, hem zelîl, hem
müsi’, hem müsin, hem şakî, hem seyyidinden kaçmış bir köle
olduğu halde, kırk sene sonra nedamet edip Senin dergâhına
avdet etmek istiyor. Senin rahmetine iltica ediyor. Hadsiz
günah ve hatîatlarını itiraf ediyor. Evham ve türlü türlü
illetlerle müptelâ olmuş, Sana tazarru ve niyaz eder.

Eğer kemal-i rahmetinle onu kabul etsen, mağfiret edip


rahmet etsen, zaten o Senin şânındır. Çünkü
Erhamürrâhimînsin. Eğer kabul etmezsen, Senin kapından başka
hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki
dergâhına gidilsin. Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica
edilsin.” Âmin!

Lemalar / On Yedinci Lem’a / 134

***

Allahım! İhlâs Sûresinin hakkı için, bizi ihlâs sahibi olan ve


ihlâsa eriştirilen kullarından eyle. Âmin, Âmin.

Lemalar / Yirmi Birinci Lem’a / 170

***

“De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana


sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana
sığınırım.” [Mü’minûn Sûresi: 23:97-98.]

Ey muhafaza edici olan ve koruyucuların en hayırlısı olan


Allahım! Beni ve arkadaşlarımı nefsin ve şeytanın şerrinden,
insanların ve cinlerin şerrinden, ehl-i dalâlet ve tuğyanın
şerrinden muhafaza et. Âmin, Âmin, Âmin.
Lemalar / Yirmi İkinci Lem´a / 179

***

Cenâb-ı Hak sizlere şifa versin, hastalıklarınızı


keffâretü’z-zünub yapsın. Âmin, Âmin, Âmin.

Allahım! Kalblerin derman ve devâsı, bedenlerin âfiyet ve


şifası, gözlerin nur ve ziyası olan Efendimiz Muhammed’e ve âl
ve ashabına salât ve selâm et. Âmin!

Lemalar / Yirmi Beşinci Lem´a / 221

***

“Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık


çağına erişecek olursa, onlara sakın ‘Öf’ bile deme, onları
azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu
kanadını ger ve de ki: ‘Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken
besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.’”
[İsrâ Sûresi: 17:23-24.] Âmin!

Lemalar / Yirmi Altıncı Lem´a / 236

***

“Yâ Rabbi, onları ıslah eyle” Âmin!

Lemalar / Yirmi Altıncı Lem´a / 258

***

Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi,

Ey bütün dirilerden sonra baki kalacak gerçek hayat


sahibi,
Ey hiçbir şeyin Kendisine benzemediği gerçek hayat
sahibi,
Ey hiçbir dirinin misli gibi olmadığı gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi,

Ey hiçbir dirinin Kendisine ortak olmadığı gerçek hayat


sahibi,
Ey bütün dirileri ölüme mazhar eden gerçek hayat sahibi,

Ey bütün dirileri rızıklandıran gerçek hayat sahibi,


Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi,

Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi, Sen bütün


kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin,
Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize,
emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. Amin. [Cevşen’ül-
Kebîr, 69. bend.]

Lemalar / Otuzuncu Lem´a / 332

***

Ona, Onun Al ve Ashabına ümmetinin iyilikleri sayısınca


salât ve selâm olsun! Yâ Allah, yâ Rahman, yâ Rahim! Sen
Ferd’sin, Hayy’sın, Kayyûm’sun, Hakem’sin, Adl’sin, Kuddüs’sün;
Furkan-ı Hakîmin ve Habîb-i Ekremin hürmetine ve İsm-i
Âzamın hakkı için Senden niyaz ediyoruz ki, bizi nefis ve
şeytanın şerrinden, cin ve insanların şerrinden muhâfaza eyle!
Âmin!

Lemalar / Otuzuncu Lem´a / 348

***

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-Semâvâti ve’l-Arâdîn! Yâ Hâlıkî ve


yâ Hâlık-ı Küll-i Şey!

Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün


mahlûkâtı bütün keyfiyâtıyla teshîr eden kudretinin ve
irâdetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı
için, nefsimi bana musahhar eyle! Ve matlûbumu bana musahhar
kıl!
Kur’ân’a ve îmâna hizmet için, insanların kalblerini Risâle-i
Nur’a musahhar yap! Ve bana ve ihvânıma, îmân-ı kâmil ve hüsn-
ü hâtime ver!

Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i İbrâhim


Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma dağı,
demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve
Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve kameri
teshîr ettiğin gibi, Risâle-i Nur’ a kalbleri ve akılları musahhar
kıl!

Ve beni ve Risâle-i Nur talebelerini, nefis ve şeytanın


şerrinden ve kabir azâbından ve Cehennem ateşinden muhâfaza
eyle ve Cennetü’l- Firdevste mesut kıl! Âmin, Âmin, Âmin!

Lemalar / Münâcat / 363

***

De ki: “Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana


sığınırım.

Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana


sığınırım. [Mü’minûn Sûresi: 97-98.] Âmin!
Lemalar / Fihrist / 373

***

İsm-i Âzamın hakkına ve Kur’ân-ı Mu’cızü’l-Beyânın


hürmetine ve Resul-ı Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın, şerefine,
Lem’alar mecmuasını bastıranları ve mübârek yardımcılarını ve
Risâle-i Nur talebelerini Cennetü’l-Firdevste saâdet-i
ebediyeye mazhar eyle! Âmin. Ve hizmet-i îmâniye ve
Kur’âniyede dâimâ muvaffak eyle. Âmin. Ve defter-i
hasenatlarına, Lem’alar mecmuasının herbir harfine mukâbil bin
hasene yazdır! Âmin. Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve
ihlâs ihsan eyle! Âmin.
Yâ Erhame’r-Râhımîn! Umum Risâle-i Nur, şâkirdlerini iki
cihanda mes’ud eyle! Âmin. İnsî ve cinnî, şeytanların şerlerinden
muhâfaza eyle! Âmin. Ve bu âciz ve bîçâre Said’in kusûrâtını
affeyle! Âmin.

Lemalar / Dua / 427

ŞUALAR

Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.) ve Efendimiz


Muhammed’in (a.s.m.) âline, bütün hastalıklar ve ilaçlar adedince
salât eyle ve onu ve âlini çok çok mübarek kıl ve selâm et. Amin!

Şualar /İkinci Şuâ / 13

***

Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kadere


ve hayrın da, şerrin de Allah Teâlâdan geldiğine, ölümden sonra
dirilişin hak olduğuna İmân ettim. Şehadet ederim ki Allah’tan
başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki,
Muhammed (Allah ona, âline, ashabına ihvânına salât ve selâm
etsin, Âmin!) Allah’ın resulüdür.

Şualar /İkinci Şuâ / 40

***

Allahım, Göklerde dönen hiçbir yıldız ve hareket eden


hiçbir seyyare, cevv-i semâda hiçbir tesbih edici bulut ve
şimşek ve gök gürültüsü, yeryüzünü dolduran hayvanattan ve
acaib-i masnuattan hiçbir fert, denizlerde hiçbir katre,
balıklarından ve garaib-i mahlûkatından hiçbirisi, dağlarda
hiçbir taş, hiçbir nebat ve iddihar edilmiş madeniyattan
hiçbirisi, ağaçlarda hiçbir yaprak ve hiçbir müzeyyen çiçek ve
meyve, hayvanatın cisimlerinde âlât ve muntazam cihazattan
hiçbirisi, kalblerde hiçbir hatarat ve ilhamat ve münevver
itikadat yoktur ki, külliyen Senin vücub-u vücuduna ve
vahdâniyetine şahitler olmasın.
Yerleri ve gökleri teshir eden kudretinin hakkı için,
nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl.
Kur’ân’a ve imana ve Risale-i Nur’a hizmet için, kullarının
kalblerini ve ulvî ve süflî bütün ruhlu mahlûkatının kalplerini
bana musahhar et, yâ Semî’, yâ Karîb, yâ Mücîbe’d-Daavât!

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Amin!

Şualar /İkinci Şuâ / 42

***

Ey su ile her şeyi canlandıran Zât-ı Akdes, Seni her türlü


noksanlıktan tenzih ederim.

Şualar /Üçüncü Şuâ / 54

***

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-Semâvâti ve’l-Aradîn, yâ Halıkî ve


yâ Halık-ı Külli Şey,

Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün


mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve
iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı
için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar
kıl. Kur’ân’a ve imana hizmet için, insanların kalplerini Risale-i
Nur’a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü
hâtime ver. Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i
İbrahim’e Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud
Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma
cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma
şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a kalpleri ve
akılları musahhar kıl.

Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın


şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza
eyle ve Cennetü’l-Firdevste mesut kıl. Âmin, Âmin, Âmin.

Şualar /Üçüncü Şuâ / 57


***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme. [Bakara Sûresi: 286.] Amin!

Şualar /Dördüncü Şuâ / 75

***

Allah’ım, İbrahim’e (a.s.) ve İbrahim’in (a.s.) nesline


rahmet ettiğin gibi, Muhammed’e (a.s.m.) ve Muhammed’in
(a.s.m.) nesline de rahmet et.” [Buhari, Enbiyâ: 10.] Amin!

Şualar /Altıncı Şuâ / 88

***

Ey mülkünden başka memleket bulunmayan Zât,

Ey kullarının senâlarıyla Onu övmekte âciz kaldıkları Zât,

Ey mahlûkatı Onun yüceliğini vasfedemeyen Zât,

Ey künhüne vehimler bile yetişemeyen Zât, [bu cümle


Cevşen’in 54. ukdesinde yer almaktadır.]

Ey kemâli gözle idrak edilemeyen Zât,

Ey sıfât-ı kudsiyesine fehimler ulaşamayan Zât,

Ey kibriyâsına fikirler erişemeyen Zât,

Ey evsâf-ı cemâliyesini insanların vasfedemediği Zât,

Ey hüküm ve kazâsı kullar tarafından geri çevrilemeyen


Zât,

Ey herbir şeyde âyetleri zâhir olan Zât,


Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.
Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman, el-aman!
Bizi azap ateşinden ve Cehennemden kurtar. Amin!

Şualar /Yedinci Şuâ / 97

***

Yâ Rabbi! Bismillâhirrahmânirrahîm hakkı için, yâ Allah, yâ


Rahmân, yâ Rahîm!

Efendimiz Muhammed’e ve onun bütün âline ve ashabına,


bütün Risale-i Nur hurufatının adedince, bu adedin dünya ve
âhiretteki bütün ömrümüzün dakikalarının âşireleriyle darbı
adedince, bütün bu adetlerin de benim ömrüm müddetince
zerrât-ı vücudumun sayısıyla darbı adedince salât ve selâm et.
Beni, Risale-i Nur’un neşrinde bana yardım edenleri, bu risalenin
kâtibini, atalarımızı, üstadlarımızı, şeyhlerimizi, kız ve erkek
kardeşlerimizi, Risale-i Nur’un sadık talebelerini ve bilhassa bu
risaleyi yazan ve istinsah edenleri, bu salâvatlardan herbiri için
bir sadaka ile mağfiret et, rahmetinle ey Erhamürrâhimîn!
Âmin.

Şualar /Yedinci Şuâ / 161

***

Yâ Rab!

Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için bize ve


Risale-i Nur talebelerine iman-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve
bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle. Âmin.

Şualar /Dokuzuncu Şuâ / 170

***

“Evet ya Rabbenâ! İstediğini ver; biz de onun istediğini


istiyoruz”
Şualar /On Birinci Şuâ / 193

***

Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. ‘Bunları


boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,’ derler. ‘Seni bütün
noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin
azâbından koru. [Âl-i İmran Sûresi: 3:191.]

Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir


helâktır. Gerçekten de orası ne kötü bir durak, ne kötü bir
konaktır! [Furkan Sûresi: 25:64-65.]

Bizi cehennemden kurtar, Bizi cehennemden koru, Bizi


cehennemden muhafaza eyle [cevşenü’l-kebir] Amin!

Şualar /On Birinci Şuâ / 209

***

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.


Senden başka ilâh yok ki bize imdat etsin. El-aman, el-aman!
Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize
necat ver . Amin!

Şualar /On Birinci Şuâ / 221

***

“Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve


şefaatlerine, beni cin ve insin şerlerinden muhafaza eyle!”
Amin!

Şualar /On Birinci Şuâ / 231

***

Deki: Sığınırım sabahın Rabbine.

Yarattığı şeylerin şerrinden.


Karanlığı çöktüğünde gecenin şerrinden.

Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden.

Haset ettiğinde hasetçinin şerrinden. [Felâk Sûresi:


113:1-5.]

Şualar /On Birinci Şuâ / 238

***

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, onların emsallerini çoğaltsın, bu


vatana medar-ı şeref ve saadet yapsın ve onları da Cennetü’l-
Firdevsde saadet-i ebediyeye mazhar eylesin. Âmin.

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 263

***

Bizi kurtar. Bize merhamet et. Bizi muhafaza et. Amin!

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 264

***

“Yâ Rab aman ver!”

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme. [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 265

***

Ey Rabbimiz, Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla. [Tahrîm


Sûresi: 66:8.]

Bizi Bağışla. [Tahrîm Sûresi: 66:8.] Amin!


Şualar /On Üçüncü Şuâ / 271

***

Cenâb-ı Hak onları muvaffak ve başkalara da hüsn-ü misâl


eylesin. Âmin.

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 276

***

Cenâb-ı Hak sizlerden ebediyen razı olsun. Âmin.

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 281

***

Cenâb-ı Hak bize ve Risale-i Nur’a taarruz edenlerin


kalblerine iman, başlarına hakikati görecek akıl ihsan etsin. Bizi
bu zindanlardan, onları da felâketlerden kurtarsın. Amin.

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 288

***

Bizi bağışla. Muvaffak et. Amin!

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 290

***

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, Risale-i Nur’un bütün yazılan ve


okunan harfleri adedince defter-i a’mâline hasenat yazdırsın.
Âmin. Ve onların sayısınca onun ruhuna rahmetler yağdırsın.
Âmin. Ve kabrindeKur’ân’ı, Risale-i Nur’u ona şirin ve enis
arkadaş eylesin. Âmin. Ve Nur fabrikasına onun yerine on
kahramanı ihsan edip çalıştırsın. Âmin, Âmin, Âmin.
“Yâ Rabbî! Bunları kıyamete kadar Risale-i Nur kisvesinde
hakaik-i imaniye ve esrar-ı Kur’âniye ile kemÂl-i ferah ve
sevinçle meşgul eyle. Âmin. İnşaallah.”

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 291

***

Cenab-ı Hak, bize ve Risale-i Nur’a taarruz edenlerin


kalblerine İmân ve başlarına hakikati görecek akıl ve göz ihsan
etsin; bizi bu zindanlardan, onları da bu felâketlerden
kurtarsın. Amin.

Şualar /On Üçüncü Şuâ / 301

***

Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah’a sığınırım.

Şualar /On Dördüncü Şuâ / 324

***

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn o mecmuaların herbir harfine


mukabil onların defter-i hasenatlarına bin hasene yazdırsın.
Âmin, Âmin, Âmin.

Şualar /On Dördüncü Şuâ / 419

***

“Eyvah, eyvah! El’aman, el’aman! Yâ Erhamerrâhimîn,


medet! Bizi muhafaza eyle. Bizi cin ve insî şeytanların şerrinden
kurtar. Kardeşlerimin kalblerini birbirine tam sadakat ve
muhabbet ve uhuvvet ve şefkatle doldur” Amin!

Şualar /On Dördüncü Şuâ / 428

***
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi daima sonsuza kadar
üzerinize olsun. Allah her iki dünyada da selâmet ihsan etsin.
Amin!

Şualar /On Dördüncü Şuâ / 434

***

Cenâb-ı Hak bu Ramazan-ı Şerifin Leyle-i Kadrini


umumunuza bin aydan hayırlı eylesin, Âmin. Ve seksen sene bir
ömr-ü makbul hükmünde hakkınızda kabul eylesin, Âmin.

Şualar /On Dördüncü Şuâ / 436

***

Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de


ağır vazifeler ve musibetler verme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Şualar /Beşinci Şuâ / 511

***

Ya Rab! ÂyetüI-Kübra hürmetine beni kurtar, eman ve


emniyet ver. [Celcelütiye] Amin!

Şualar /On Beşinci Şuâ / 517

***

Bizi [doğru yola] ilet. [Fatiha Sûresi: 6.] Amin!

Şualar /On Beşinci Şuâ / 530

***

Duamızı kabul buyur. Amin!

Şualar /On Beşinci Şuâ / 535


***

Ya Erhamerrahimin, bu Resul-i Ekremin (a.s.m.) hürmetine,


bizi, onun şefaatine mazhar ve sünnetinin ittibaına muvaffak ve
dar-ı saadette onun Al ve Ashabına komşu eyle! Amin, amin,
amin.

Allah’ım, okunan ve yazılan Kur’an’ın harfleri adedince ona,


Aline ve Ashabına salat ve selam eyle. Amin.

Şualar /On Beşinci Şuâ / 548

***

Allah’ım, alemlere rahmet olarak gönderdiği zata salat ve


selam eyle. Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Şualar /On Beşinci Şuâ / 576

***

O gün Allah’ın, peygamberin maiyetinde bulunan müminleri


utandırmayacağı gündür. O gün onların nûru önlerinden ve
sağlarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlar da ‘Ey
Rabbimiz,’ derler. ‘Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla.[Tahrîm
Sûresi: 66:8.] Amin!

Şualar /Birinci Şuâ / 607

***

“Yâ Rab, bu müthiş rüyayı hayra tebdil eyle” Amin!

Şualar /Birinci Şuâ / 611

***

“Yâ Rab, beni kurtar, emân ve emniyet ver” Amin!


Şualar /Sekizinci Şuâ / 642

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]
Amin!

Şualar /Sekizinci Şuâ / 644

MESNEVİ-İ NURİYE

“Yâ Rabbenâ! onun duasını kabul eyle. Biz de o duayı


ediyoruz. Biz de onun talep ettiğini talep ediyoruz.”

Mesnevi-i Nuriye / Reşhalar / 27

***

Salat ve selam bu zat-ı nuraniye olsun ki, o zat, Rahnanü’r-


Rahimden, Arş-ı Azamdan gelen Furkan-ı Hakimin kendisine
indiği Efendimiz Muhammed’dir. İmmetinin hasenatı adedince
milyonlar salat ve milyonlar selam üzerine olsun.

Risaleti Tevrat, İncil ve Zebur’da müjdelenen; nübüvveti


irhasatla, cinlerin hatifleriyle, insanlık aleminin evliyalarıyla,
beşer kahinleriyle müjdelenen; bir işaretiyle ay parçalanan
Efendimiz Muhammed’e, ümmetinin nefesleri adedince
milyonlar salat ve selam olsun.

Davetine ağaçların koşup geldiği, duasıyla yağmurun


hemen iniverdiği, sıcaktan korumak için bulutların ona gölge
yaptığı, bir ölçek taamıyla yüzlerce insanın doyduğu,
parmaklarının arasından üç defa kevser gibi suların çağladığı,
onun hürmetine Allah’ın, kertenkeleyi, ceylanı, ağaç kütüğünü,
zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve toprağı
konuşturduğu, Miracın sahibi ve gözünün asla şaşmadığı o
mucize-i kübrada rüyetullaha mazhar olan Efendimiz ve
Şefiimiz Muhammed’e, Kur’an’ın bidayet-i nüzulünden zamanın
nihayetine kadar onu okuyan herbir okuyucunun okuduğu herbir
kelimenin temevvücat-ı havaiye aynalarında Rahman’ın izniyle
temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince,
milyonlar salat ve selam olsun.

Bütün bu salavatlardan herbiri hürmetine bizi mağfiret


et, ey İlahımız, bize merhamet et. Amin.

Mesnevi-i Nuriye / Reşhalar / 28

***

Allah’ım, bizi saadet ehlinden kıl, Said’ler zümresinde


haşret ve Said’lerle beraber, Nebiyy-i Muhtarının şefaatiyle
Cennete ithal et. Ona ve Âline de, Senin rahmetine ve onun
hürmetine layık şekilde salat ve selam et. Âmin, amin, amin.

Mesnevi-i Nuriye / Lâsiyyemâlar / 43

***

“Yâ Rabbenâ! onun duasını kabul eyle. Biz de o duayı


ediyoruz. Biz de onun talep ettiğini talep ediyoruz.”

Mesnevi-i Nuriye / Reşhalar / 27

***

Allah’ım, bizi saadet ehlinden kıl, Said’ler zümresinde


haşret ve Said’lerle beraber, Nebiyy-i Muhtarının şefaatiyle
Cennete ithal et. Ona ve Âline de, Senin rahmetine ve onun
hürmetine layık şekilde salat ve selam et. Âmin, amin, amin.

Mesnevi-i Nuriye / Lâsiyyemâlar / 43

***

Allah’ım, Kur’an’ı akıllarımızın, kalblerimizin, ruhlarımızın


nuru ve nefislerimizin de mürşidi yap. Âmin, amin, amin.

Mesnevi-i Nuriye / Katre / 65


***

Feyâ Rabbî, yâ Hâlıkî, yâ Mâlikî! Seni çağırmakta


hüccetim, hâcetimdir. Sana yaptığım dualarda uddetim
fâkatimdir. Vesilem, fıkdan-ı hile ve fakrimdir. Hazinem
aczimdir. Re’sülmâlim, emellerimdir. Şefîim, Habîbin
(aleyhissalâtü vesselâm) ve rahmetindir. Af eyle, mağfiret eyle
ve merhamet eyle, yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm! Âmin.

Mesnevi-i Nuriye / Hubâb / 91

***

Ey arz ve semanın kayyumu olan Allah’ım! Seni ve Senin


bütün masnuatını ve mahlukatını şahit tutarak ilan ederiz ki,
Sen, kendisinden başka hiçbir hak mabud bulunmayan Allah’sın.
Sen birsin, şerikin yoktur. Günahlarımızın affı için Sana
dönüyor ve istiğfar ediyoruz. Âlemlere rahmet olarak
gönderdiğin Muhammed’in, Senin kulun ve resulün olduğuna da
şehadet ediyoruz. Allah’ım, onun hürmetine nasıl münasip ve
Senin rahmetine nasıl layıksa, ona ve bütün al ve ashabına
öylece salat ve selam et.

Mesnevi-i Nuriye / Zeylü´l Hubâb / 92

***

Ey Erhamü’r-Rahimin olan Allah’ım! Muhammed


Aleyhissalatü Vesselamın ümmetine rahmet et ve onların
kalblerini İmân ve Kur’an nuruyla nurlandır. Kur’an’ın
burhanlarını izhar et ve İslam dinini yücelt. Âmin.

Mesnevi-i Nuriye / Zeylü´l Hubâb / 98

***

İlahi,
İki dünyanın hayatı elimden kaçsa ve bütün kainat düşman
kesilip beni terk etse, benim yine gam çekmemem gerekir;
çünkü Sen benim Rabbim ve Halıkım ve İlahımsın. Ve benim,
nihayetsiz isyanımla ve sair şeref vesilelerine gayet derecede
uzaklığımla beraber, Senin mahlukun ve masnuun olmam
sebebiyle, bir taalluk ve intisap cihetim var. İşte, ben de, Senin
mahlukunun lisanıyla Sana tazarru ve niyazda bulunuyorum, ey
Halıkım, ey Rabbim, ey Razıkım ve ey Musavvirim!

Ey İlahım,

Esma-i Hüsnan hürmetine,

İsm-i Âzamın hürmetine,

Furkan-ı Hakimin hürmetine,

Habib-i Ekremin hürmetine,

Kelam-ı Kadimin hürmetine,

Arş-ı Âzamın hürmetine, milyonlar Kul hüvallahü ehad ile,

bana merhamet etmeni istiyorum, ya Allah, ya Rahman, ya


Hannan, ya Mennan, ya Deyyan.

Beni bağışla, ya Gaffar, ya Settar, ya Tevvab, ya Vehhab.

Beni affet ya Vedud, ya Rauf, ya Afüvv, ya Gafur.

Bana lütufta bulun, ya Latif, ya Habir, ya Semi’, ya Basir.

Günahlarımı sil, ya Halim, ya Alim, ya Kerim, ya Rahim.

Bizi yolun doğrusuna ilet, ya Rab, ya Samed, ya Hadi.

Fazlınla bana cevadane ihsanlarda bulun, ya Bedi’, ya Baki,


ya Adl, ya Hu.
Kalbimi ve kabrimi İmân ve Kur’an nuruyla nurlandır, ya
Nur, ya Hak, ya Hayy, ya Kayyum, ya Malike’l-Mülk, ya ze’l-
Celali ve’l-İkram, ya Evvel, ya Âhir, ya Zahir, ya Batın, ya Kavi,
ya Kadir, ya Mevla, ya Gafir, ya Erhame’r-Rahimin.

Kur’an’daki İsm-i Âzamın hürmetine ve kitab-ı alemdeki


sırr-ı azamın Muhammed Aleyhissalatü Vesselam hürmetine,
güzel isimlerinden, bu sayfayı sanki kabrimin tavanı yapıp, bu
esmayı da ruhuma şems-i hakikatten şualar saçan pencere
haline getirecek şekilde, kalbime ve kalıbıma ve kabrimde
ruhuma İsm-i Âzamın nurlarını saçan pencere açmanı istiyorum.
İlahi, dilerim ki, ebedi bir lisanım olsun da, kıyamete kadar bu
isimlerle nida etsin. İşte, ardımda baki kalan bu nakışları, benim
fani ve zail lisanımın yerine bir naip olarak kabul eyle.

Allahım,

Efendimiz Muhammed’e öyle bir salat ve selam et ki, o


salat ile bizi bütün korku ve afetlerden kurtar, bütün
hacetlerimizi gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün
günah ve hatalarımızı bağışla.

Ya Allah, ya Mücibe’d-Daavat! Hayatım boyunca ve


öldükten sonra, her an bu dileklerimi kat kat fazlasıyla ver! Bir
milyon salat ve selam, bir o kadarla çarpımından çıkan netice ve
bunun da kat katı, Efendimiz Muhammed’e, Onun Âl, Ashab,
Ensar ve tabilerine olsun! Bu salavatların herbirini, benim ömür
günlerimdeki günahkar nefeslerim sayısınca çoğalt! Bu
salavatların herbirisi hürmetine beni affeyle, bana merhamet
et. Bunu rahmetinle ihsan eyle, ey Erhame’r-rahimin! Âmin!

Mesnevi-i Nuriye / Tazarrû ve Niyaz / 112

***

“El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni


günahlarımın hacâletinden kurtar!”

“El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni


günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!”
“El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ
Deyyân! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar!
Yerimi genişlettir! Amin!

Mesnevi-i Nuriye / Zühre / 142

***

Senden başka ilâh yoktur. Sen birsin. Senin hiçbir şerikin


yoktur. Dünyada son, âhirette ve kabirde ilk söz: Şehadet
ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur; yine şehadet ederim ki
Muhammed (s.a.v.) Allah’ın Resulüdür.

Mesnevi-i Nuriye / Zühre / 143

***

İlahi! Günahlar beni lal etti. İsyanımın çokluğu yüzünden


mahcubum. Gafletin şiddeti ise sesimi kıstı. İşte, ben de,
seyyidim ve senedim şeyh Abdülkadir Geylani’nin sesiyle Senin
dergah-ı rahmetinin kapısını çalıyor ve onun, kapıcıya aşina
nidasıyla Senin mağfiret kapında nida ediyorum:

Ey rahmeti herşeyi kuşatan ve ey herşeyin melekütu


elinde bulunan Zat,• Ey hiçbir şey kendisine zarar veya fayda
veremeyen Zat,• Ey hiçbir şey Ona galebe edemeyen ve hiçbir
şey Ondan kaçıp gizlenemeyen, • hiçbir şey Ona ağır gelmeyen
ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan, • hiçbir şey Onu bir
başka işten alıkoyamayan, • hiçbir şey Ona benzemeyen, • ve
hiçbir şey Onu hiçbir şeyden aciz bırakamayan Zat, Beni hiçbir
şeyden hesaba çekmeyecek şekilde herşeyimi bağışla. • Ey
herşeyi alnından tutup kudretine boyun eğdiren ve herşeyin
anahtarları elinde bulunan Zat, • Ey herşeyden önce var olan
Evvel, • herşeyden sonra baki kalan Âhir, • herşeyin fevkinde
olan Zahir, • herşeyin dünuna nüfuz eden Batın, • kudret ve
galebesi herşeyin fevkinde bulunan Kahir, Benim herşeyimi
bağışla. şüphesiz Senin herşeye kudretin yeter. • Ey herşeyi
her haliyle bilen Alim ve herşeyi kuşatan Muhit ve herşeyi
hakkıyla gören Basir, • Ey herşey her an Onun nazar-ı
şuhudunda olan şehid ve herşeyi görüp gözeten Rakib ve ilmi
herşeyin bütün inceliklerine nüfuz eden
Latif ve herşeyden hakkıyla haberdar olan Habir, Beni
hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde, günah ve hata olarak
her neyim varsa hepsini bağışla. Hiç şüphesiz, Senin herşeye
kudretin yeter.

Allahım, Gafletten ve kötü arzularımdan Senin izzet-i


celaline ve celal-i izzetine, Senin kudret-i saltanatına ve
saltanat-ı kudretine sığınırım.

Mesnevi-i Nuriye / Şemme / 170

***

Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan Allahım,

Beni şeytani şehvetlerden kurtar; beşeriyetin


kazuratından temizle; Nebin olan Muhammed’i (s.a.v.) sıddıkiyet
muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından
ve cehalet vehimlerinden ter temiz kıl-öyle ki, enaniyet fena
bulsun ve Allah’ın minnet bahrinde Allah’ın nimetlerine gark
olmuş, Allah’tan alıkoyan her meşgaleye karşı Allah’ın kılıcıyla
mansur, Allah’ın inayetiyle mahzuz ve Allah’ın himayesiyle
mahfuz olarak herşey Allah için, Allah ile, Allah’a ve Allah’tan
olsun.

Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve


gündüzün Müdebbiri, ey Melik, ey Aziz, ey Kahhar, ey Rahim, ey
Vedüd, ey Gaffar, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri
ve gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve
ey günahları bağışlayan, Günahlarımı bağışla; esbabın
tazyikatına maruz ve bütün kapılar yüzüne kapanmış ve doğru
yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış ve bir
kazanç elde edemeden ömrünü ve nefsini gaflet ve masiyet
meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.

Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür’atle


gören, ey Kerim, ey Vehhab, Hastalığı büyük ve şifası zor,
çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve
ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.

İlahi, Derdimi, üzüntümü ve şikayetimi Sana arz ediyorum.

İlahi, Senin dergahında hüccetim, hacetimdir; azığım ise


fakrım ve çaresizliğimdir.

İlahi, Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin


af nehirlerinden bir zerre bana kafi gelir, ey Vedüd, ey Vedüd,
ey Vedüd, ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid
Sahibi, ey Mübdi’, ey Muid, ey herşeyi dilediği gibi yapan
Fa’alün lima Yürid!

Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine,


bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin kudretin hürmetine ve
herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum. Senden
başka ilah yoktur, ey Muğis, bize imdad et. Ve bütün ömrüm
boyunca işlediğim bütün günahları ve lisanımın hatalarını
rahmetinle bağışla, ey Erhamü’r-Rahimin. Âmin.

Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Mesnevi-i Nuriye / Şemme / 171

***

Allah’ım! Bize hayatımızı saadetle ve şehadetle ve iyilikle


ve müjde ile sona erdirmek nasip eyle. Amin, Âmin, amin.

Mesnevi-i Nuriye / Fihrist / 226

***

Yâ Rabbi! Peygamberlerin Efendisi Resûl-i Ekrem


Aleyhissalâtü Vesselâm ve Âli ve bütün Ashâbı hürmetine şu
noksan fihristi en güzel sûrette kabul eyle. Duâmızı kabul eyle.
Hamd, Alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Mesnevi-i Nuriye / İtizar Fihristi / 227


İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ

Senden yardım dileriz. Allahım! Bize hakkı hak olarak


göster ve ona uymayı nasip et; batılı da, batıl olarak göster ve
ondan da sakınmayı nasip et. Amin.

İşaratül-İcaz / Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri /


28

***

Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerin


ve onlara tabi olan salih kullarının yoluna ilet. [Fatiha Sûresi: 7.]
Bize hidayet et. Amin!

İşaratül-İcaz / Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri /


30

***

Allahım! Bu sure hürmetine bizi sırat-ı müstakimde


yürüyenlerden eyle. Amin.

İşaratül-İcaz / Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri /


34

***

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize


öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir,
her işi hikmetle yaparsın. [Bakara Sûresi: 32.]

Duaları şu sözlerle :”Ezelden ebede her türlü hamd ve


övgü, şükür ve minnet, Alemlerin Rabbi olan Allaha Mahsustur.
[Yunus Sûresi: 10.]

İşaratül-İcaz / Melakieye Îman ve İnsanın Yaratılışına


Dair / 261
***

İsm-i Azamın hakkında, Kuranı Mucizül Beyanın hürmetine


ve Resuli Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın şerefine, bu İşaratül
İcazı bastıranları ve mübarek yardımcılarını ve Risalei Nur
Talebelerini Cennetül Firdevste saadeti ebediyeye mazhar eyle.
Amin. Ve hizmeti imaniye ve Kuraniyede daima muvaffak eyle.
Aimin. Ve defteri hasenatlarına bu İşaratül İcazın icazın her
bir harfine mukabil bin hasene yazdır. Amin. Ve Nurların
neşrinde sebat ve devam ve ihlas ihsan eyle. Amin. Amin. Amin.

Ya Erhamerrahimin. Umum Risalei Nur Şakirtlerini iki


cihanda mesud eyle, Aimin. İnsi ve cinni şeytanların şerlerinden
muhafaza eyle. Amin. Ve bu aciz ve biçare Said’in kusuratını
affeyle. Amin. Amin. Amin.

İşaratül-İcaz / Dua / 277

ASÂ-YI MÛSÂ

Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir


helâktır. Gerçekten de orası ne kötü bir durak, ne kötü bir
konaktır! [Furkan Sûresi: 25:64-65.] Âmin!

Asa-yı Musa / Birinci Kısım / 44

***

Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. ‘Bunları


boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,’ derler. ‘Seni bütün
noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin
azâbından koru. [Âl-i İmran Sûresi: 3:191.]

Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir


helâktır. Gerçekten de orası ne kötü bir durak, ne kötü bir
konaktır! [Furkan Sûresi: 25:64-65.] Âmin!

Asa-yı Musa / Birinci Kısım / 45

***
Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.
Senden başka ilâh yok ki bize imdat etsin. El-aman, el-aman!
Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize
necat ver. Âmin!

Asa-yı Musa / Birinci Kısım / 58

***

“Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve


şefaatlerine, beni cin ve insin şerlerinden muhafaza eyle!”
Âmin!

Asa-yı Musa / Birinci Kısım / 68

***

Allah’ım, mahlûkatının çokluğu içerisinde birliğinin kandili,


kâinatının sergisinde Vahdâniyetinin dellâlı olan Efendimiz
Muhammed’e (a.s.m.), onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm
eyle. [Duâ] Âmin!

Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 134

***

Ey su ile her şeyi canlandıran Zât-ı Akdes, Seni her türlü


noksanlıktan tenzih ederim.

Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 197

***

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-Semâvâti ve’l-Aradîn, yâ Halıkî ve


yâ Halık-ı Külli Şey,

Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün


mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve
iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı
için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar
kıl. Âmin!

Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 199

***

Kur’ân’a ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i


Nur’a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü
hâtime ver. Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i
İbrahimAleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma
dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi
ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve
kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a kalbleri ve akılları
musahhar kıl.

Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın


şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza
eyle ve Cennetü’l-Firdevste mes’ut kıl. Âmin, Âmin, Âmin.

Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 200

***

Yâ Rab! Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için


bize ve Risale-i Nur talebelerine iman-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime
ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle. Âmin.

Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 209

***

“Yâ Rab! Bizi ebedî haps-i münferidden kurtarıp, bâkî ve


sermedî bir âlemin saadetine nâil edecek bir hakaık hazînesinin
anahtarını Risâle-i Nur gibi nazîrsiz bir eseriyle bahşeden
sevgili ve müşfik Üstâdımızı zâlimlerin ve düşmanların sû-i
kasıtlarından muhafaza eyle; Kur’ân ve îman hizmetinde dâimâ
muvaffak eyle. Ona sıhhat ve âfiyetler, uzun ömürler ihsan
eyle” Âmin!
Asa-yı Musa / Îmanî ve Hakiki Güzel Mektuplar / 243

EMİRDAĞ LÂHİKASI

Ya Rabbi, onların imanını Risale-i Nur la kurtar! İdam-ı


ebediden, sırr-ı Kur’ân la terhis tezkeresine çevir! Âmin!

Emirdağ Lâhikası / 30

***

Ya Rab! Ayatül-Kübra hürmetine beni musibetten kurtar,


eman ve emniyet ver. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / Denizli Tüccarı Aslı Burdur´lu Hafız


Mustafa´ya Hitaptır / 46

***

Cenab-ı Hak, onların ve bizlerin hakkımızda bu


Ramazan’daki Leyle-i Kadrimizi bin aydan hayırlı ve bin ay kadar
medar-ı sevap eylesin, Ümmet-i Muhammediyeye saadet ve
selamet versin. Amin.

Ya Rab! Ayetül-Kübra hürmetine beni musibetten kurtar,


eman ve emniyet ver. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / Denizli Tüccarı Aslı Burdur´lu Hafız


Mustafa´ya Hitaptır / 47

***

Cenab-ı Hak, beni böyle hasaretlerden muhafaza eylesin,


amin! Cenab-ı Erhamürrahimin, emsal-i kesiresiyle sizleri
müşerref eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi /


62

***
Cenab-ı Hak, onun emsalini o havalide çoğaltsın ve selamet
versin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi /


63

***

Cenab-ı Hak, rahmet ve keremiyle ve hıfz ve himayetiyle


ve tevfik ve hidayetiyle, Risale-i Nur’un tab ve intişarına ve
Kur’ân-ı Mucizül-Beyanın tevafuklu tab ına sizleri muvaffak
eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Lahikasının


Zeyli / 82

***

Bizi ve anne babalarımızı, Risale-i Nur talebelerini ve


onların anne babalarını cehennem ateşinden kurtar. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / Afyon Emniyet Müdürüne Derim ki /


117

***

Cenab-ı Hak, onlardan razı olsun. Amin

Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır / 129

***

Cenab-ı Erhamürrahimin, sizlere, yazanlara ve yardım


edenlere herbir harfine mukabil bin rahmet eylesin ve binler
meyve-i Cennet ihsan etsin ve yüzer hasenat defter-i
amalinizde yazdırsın. Amin. Amin. Amin.
Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden
Bir Parçadır / 130

***

Cenab-ı Hak onlardan ve sizden ebeden razı olsun. Amin.


Cenab-ı Hak tevfik versin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır / 132

***

Medrese-i Nuriyenin eski ve yeni kahramanlarından


Marangoz Ahmed in mektubu, üç dört cihetten beni mesrur ve
minnettar eyledi. O medresenin baş talebesi namını verdiği
Ahmed ise, hem şehid Hafız Ali nin vazifesini yaptığını, hem
Süleyman gibi kıymetli kardeşiyle ve küçük kerimesiyle üç tane
Asa-yı Musa yı yazmaları ve mübarek Hasan Dayının hafidi
olması, beni meraktan kurtardı, hem çok memnun eyledi. Cenab-
ı Hak ona şifa ve onlara muvaffakiyet ve saadet versin. Amin.
Amin.

Atabeyli alil (kötürüm) Ali Osman ın yazdığı uzun mektubu


ve Asa-yı Musa risalesi ve Nurların neşrinde cidden tesirli
çalışması ve hizmet-i Nuriyede çok çalışkan Çilingir Ali ile ve
dayısı Hasan ın ona yardım etmesi ve mübarek hülyaları ve
tevafukları bizleri ferahlandırdı. Eğirdir kasabasını bana ziyade
sevdirdi. Cenab-ı Erhamürrahimin onlardan razı olsun.

Emirdağ Lâhikası / Yeşil Salih ´e Yazılan Metuptur / 132

***

Tahiri nin, Denizli hapsinde, unutulmaz halisane hizmetiyle


ve Nurlara sarsılmaz sadakatiyle ve yanılmaz zekavetiyle ve
çekilmez bahadırlığıyla daire-i Nurda ehemmiyetli makamı için,
bütün bu defaki mektubunu Lahikaya geçirdik. Başta Nurun
şakirtlerinden validesi Zübeyde olarak, akrabasına ve
rüfekasına selam ederim. Cenab-ı Hak onlardan ebeden razı
olsun. Amin!

Emirdağ Lâhikası / Bir Derece Mahremdir / 140

***

Nis li Kureyşilerden Ahmed Kureyşi, muhterem pederiyle


ve ammizadesi Ahmed ile Nurların has naşir ve talabelerinden
olması, o havali şakirtlerinin namına Nurlar hakkında güzel
manzum fıkraları Lahikaya girdi. Cenab-ı Hak onları muvaffak
eylesin. Amin. Bu halimde bu alakadarlığınız, benim çok ağır
sıkıntılarımı hafifleştirdi. Allah senden razı olsun. Amin

Emirdağ Lâhikası / Bir Derece Mahremdir / 141

***

Size yazdığım daha size yetişmeden, onun mektubunu,


hem Şamlı Hafız ikinci sayfasında yazdığı vefat haberini
aldığım merhum Muhacir Hafız Ahmed in (r.h.) dünyadan
göçmesi, aynen Abdurrahman gibi beni çok sarstı, ağlattırdı,
Biz Allah’ın kullarıyız ve yine Ona döneceğiz. [Bakara Sûresi:
156.] dedirtti. Binler rahmet onun ruhuna insin. Amin. Kabri de
hanesi gibi Kur’ân ve Nur’un bir menzili olsun. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Bu Fıkra Bir Derece Mahremdir


(Yalnız Haslara Mahsustur ) / 147

***

Cenab-ı Hak, Hicret in peder ve validesine ve akrabasına


sabr-ı cemil ihsan edip, Hicret i onlara şefaatçi eylesin ve o
merhumeyi de merhume hemşirem Hanım la Cennette mesrur
eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i


Haldir / 157

***
Bu kahraman Nazif kardeşimize ve gayet ciddi ve
sebatkar ve tam alakadar İnebolu Nurcularına ve Ahmed-i
Kureyşi ve rüfekalarına, hem bayramlarını, hem devamlı
hizmetlerini, hem yüksek sadakatlerini, hem Zülfikar ın tab ve
muvaffakiyetini, hem Salahaddin in Camiü l-Ezherle Medresetü
z-Zehranın münasebetini temine çalışmasını ruh u canımızla
tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin. Ve
hizmetlerini tam makbul eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i


Haldir / 159

***

Cenab-ı Hak, şifa-i acil ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i


Haldir / 160

***

Kahraman Nazif in ve hakikaten Nazif ruhunda ve


sadakatinde kendi arkadaşlarının makine ile ve sair cihette
Nura hizmetleri, bu memleketi cidden minnettar edecek bir
vaziyettedirler. Cenab-ı Hak, onları muvaffak eylesin. Amin.

Nazif kardeşimizin hem İstanbul, hem İnebolu


Nurcularının namına bayram ve yeni sene teberrükü hesabına
gönderdiği maddi üç nevi teberrükü aldım. Onların umumu
namına adetime muhalif olarak kabul ettim. Allah onlardan razı
olsun, Amin.

Cenab-ı Hak, Zülfikar ın ve o iki mecmuanın harfleri


adedince onların, İbrahim ve Mustafa ve İzzet ve refiklerinin
ve yardımcılarının defter-i a maline hasenatlar yazsın ve her
harfine mukabil yüz rahmet eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i


Haldir / 163
***

Cenab-ı Hak, onun defter-i a maline Sava medrese-i


Nuriyede okunan ve yazılan risalelerin harfleri adedince ruhuna
rahmetler ve kabrine nurlar ihsan eylesin. Amin. Ve aynı
sistemde tam hayrülhalef mahdumu Hafız Mehmed ve hafidi
Ahmed Zeki yi onun vazifesinin idamesine muvaffak eylesin.
Amin. Ve onların umumuna sabr-ı cemil ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / 176

***

“Ya Rab! Erzurum dan imdadıma yetişen bu iki zatın


münakaşasını musalahaya tebdil et” Âmin!

Emirdağ Lâhikası / 179

***

Allah ın laneti zalimlerin ve münafıkların üzerine olsun.

Allah mübarek kılsın. Allah sizi muvaffak etsin. Allah sizi


iki cihanda mesut etsin. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / 180

***

Cenab-ı Hak, onun gibi çok fedakarları Nurlara


kavuştursun.

Cenab-ı Hak o rahmet katreleri adedince ona ve onlara


rahmet etsin. Amin.

Cenab-ı Hak ona binler rahmet eylesin ve akrabasına


sabr-ı cemil ihsan etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / 185


***

Kardeşimiz ve Nurun kumandanlarından Isparta Hulusi si


Refet Beyin mübarek masumunun dokuz yaşında iken bu derece
Risale-i Nur dan Birinci Sözü yazması gösteriyor ki, o mübarek
Hüsnü, Safranbolu nun on bir yaşındaki Hüsnü sü gibi dahi
masumların küçücük bir kahramanı olmaya namzettir. Cenab-ı
Hak onu Nurlara bağışlasın ve muvaffak eylesin Amin.

Emirdağ Lâhikası / 189

***

Münevvere ve Nazmiye, Abdülbaki ve Mehmed Celal in


Nur hizmetinde noksan kalan vazifelerini inşaallah tekmil
edecekler. Bizi ve Risale-i Nur u çok minnettar eden kahraman
Burhan ın mektubunda yazılan hastaya Cenab-ı Hak şifa versin
ve kardeşimiz Zekai nin vefat eden validesine çok rahmet
eylesin. Amin.

Cenab-ı Hak muvaffak eylesin. Amin. Ve Tevfik e tevfik


refik eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 195

***

“Barekallah, Cenab-ı Hak sizleri muvaffak etsin” Amin!

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 196

***

Cenab-ı Hak, onları muvaffak eylesin. Amin!

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 199

***
Nur santralı kardeşimiz Hoca Sabri nin, eskiden beri onun
gibi Nurcu refikasının ve mübarek mahdumu Nureddin in
[Yaşar] küçük bir mektuplarını aldım. Cenab-ı Hak onlara sıhhat
ve afiyet ve saadet ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 200

***

“Ben onlara beddua değil, bilakis dua ediyorum ki: Ya


Rabbi! Onlara iman-ı kamil ve hüsn-ü hatime ver ve Nurlardan
müstefid yap.” Amin!

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 204

***

Nurun ehemmiyetli bir kumandanı ve naşiri Refet Beyin


Nur hizmeti için İstanbul a gitmesi çok iyi, çok güzeldir. Zaten
oraya onun gibi bir Nurcu lazımdır. Cenab-ı Hak muvaffak
eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 207

***

Bizi koru, bize merhamet et. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 208

***

Kastamonu nun Hüsrev i Mehmed Feyzi nin hiç


sarsılmadan kemal-i iştiyakla Nurlara çalışması ve çalıştırılması
ve okutmasını gösteren Nihad ın ve Abdurrahman İhsan ın
mektupları gösterdiği gibi, oradan gelenler de aynı haberi
veriyorlar. Tam şakirtliğini yapıyor, Allah muvaffak eylesin.
Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 211


***

Allah razı olsun, amin. Ve mübarek bir kardeşimiz olan


Kazım ın ruhuna Cenab-ı Hak binler rahmet eylesin ve kabrini
pür-nur etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 218

***

Nur kahramanlarından Refet kardeşimiz, kendi sisteminde


gayet ehemmiyetli Abdül- ehad namında bir büyük hocayı,
Risale-i Nur a tam bağlı bir kardeşi İstanbul da bulmuş. Cenab-ı
Hak ikisini de daima muvaffak eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Küçük Bir Haşiye / 219

***

Isparta dan hacca giden ve benim bedelime dahi manen


hac etmeyi vaad eden o mübarek kardeşlerimizi has şakirtler
dairesinde bütün manevi kazançlarımıza hissedar etmeye karar
verdik. Cenab-ı Hak, onları iki cihanda mes ut eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır Hüve Nuktesi / 225

***

Alamescid imamı faal kardeşimiz İbrahim Edhem in kendi


sisteminde tam Nurcu olarak bulduğu vaiz Ali Şentürk ün ve
vaiz Osman Nuri nin samimi ve fedakarane ve Nur hizmetinde
azimkarane mektuplarında arzu ettikleri tarzda has şakirtler
dairesinde kabul olmuşlar. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin.
Amin.

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır Hüve Nuktesi / 226
***

Üç mühim Nur merkezinde üç berber tam birbirine


benzer bir tarzda Nura büyük hizmetleri, hem herbirisi
çocuklarıyla Nura çalışmaları, beni mesrur eyledi. Berber
Burhan, berber Hıfzı, berber Ali Osman, Nurun birer kıymetli
kahramanlarıdır. Allah onları çoluk ve çocuklarıyla dünyada ve
ahirette mes ut etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır Hüve Nuktesi / 235

***

Ve onları öyle sevk eden zatlara da Allah razı olsun ve


kalblerindeki muradları ne ise Cenab-ı Hak onları muvaffak
eylesin deriz. Âmin

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır Hüve Nuktesi / 236

***

Hüsrev in kalemi Dördüncü Söze başlamasına bin


barekallah deriz. Allah muvaffak eylesin, amin.

Emirdağ Lâhikası / Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden


Bir Parçadır Hüve Nuktesi / 237

***

Elimizde hak var. Hakkımızı kuvvetle ve başka suretle


aramaya Cenab-ı Hak mecbur etmesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası / 242

***

Cenab-ı Hak sizleri iki cihanda mes’ut eylesin. Âmin.


Emirdağ Lâhikası / Afyon Hapsinden Sonra Emirdağı´nda
Yazılan Mektuplar / 256

***

Hem Medresetü’z-Zehra şakirtlerini, hususan mübarekler


heyetini ve Isparta vilâyetini merhum Hâfız Mustafa’nın
vefatıyla tâziye ve Hâfız Mustafa’yı tam vazifesini yapmasıyla
yirmi senede ikinci bir Hâfız Ali olarak yirmi seneden beri
usanmadan, sarsılmadan Nurların neşrine çalışmasını bütün ruh
u canımızla tebrik, hem onu, hem Isparta vilâyetini, hem
Medresetü’z-Zehrayı tebrik ediyoruz. Hakikaten bu merhum
kahraman kardeşimiz, aynen Hâfız Ali gibi vazifesini bitirdi,
âlem-i nura ve berzaha, Hâfız Ali ve Hasan Feyzî gibi
kardeşlerinin yanına gitti. Cenab-ı Hak Risale-i Nur’un hurufatı
adedince onun defter-i hasenatına hayırlar yazsın ve ruhuna
rahmet eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası / Afyon Hapsinden Sonra Emirdağı´nda


Yazılan Mektuplar / 260

***

REİSİCUMHUR,

Zatınızı tebrik ederiz. Cenab-ı Hak sizi İslâmiyet ve vatan


ve millet hizmetinde muvaffak eylesin. Âmin!

Emirdağ Lâhikası / Reis-i Cumhur Celal Bayar Ve Heyet-i


Vükelasına / 264

***

Cenab-ı Hakka hadsiz şükrolsun, mahkemede üç sene


hapsedilen Asâ-yı Mûsâ risalesinden ve Sikke-i Gaybiye
risalesinden beş nüshayı kemÂl-i sürur ile aldık. Cenab-ı Hak
sizlerden ebediyen razı olsun. Âmin.

Emirdağ Lâhikası / Gizli Anlaşmanın Entrikası / 283


***

Mübarekler köyünden Ali ile Hacı Süleyman ve Dinar


tarafından Abdurrahman ve Himmet ve daha evvel gelen
ehemmiyetli bir Nurcu hemşehrisi yanıma geldiler. Cenab-ı
Hakka çok şükürler ediyorum ki, Mübarekler köyünde (Kuleönü)
eskisi gibi Nurlara şiddetli alâkalarını muhafaza ediyorlar. Ve
onların sadakat ve ihlâslarının bir kerametidir ki, kendime
mahsus on mecmua kitaplarımı lüzumuna binaen Ankara’ya
gönderdiğim ve çok ehemmiyetli ve uzak yerlerden benden
kitapları istedikleri aynı zamanda Kuleönü mübarekleri
kendilerine mahsus Nur mecmualarını gönderdiğim miktarın aynı
olarak Medresetü’z-Zehranın bir hediyesi olarak bana
getirdiler. Hususan birinci Abdurrahman olan Büyük
Mustafa’nın kendi el yazısı olan bütün Mektubat ve Lâhikayı
içinde buldum. Cenab-ı Hak o kitapların harfleri adedince her
birisine mukabil bin rahmet ihsan etsin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası / Gizli Anlaşmanın Entrikası / 289

***

Nurdan bana çok lüzumu bulunan Medresetü’z-Zehranın


fütuhatçı mahsulâtını ve kahraman Tahirî’nin merhume
haremiyle ve merhume iki kerimesi namına gönderdiği
mecmualarını ve iki hafta evvel merhum Hâfız Ali’nin bir
hayrülhalefi Mustafa’nın tam zamanında tamam Mektubat’ını ve
Nurun metin bir kumandanı Refet Beyin kendi kalemiyle yazdığı
mübarek mecmuasını ve pek güzel ve mânidar rüyalı mektubunu
aldım ve çok sevindim. Onların her bir harfine Cenab-ı
Erhamürrahimîn sizin her birinize bin hasene ihsan etsin.
Merhume Hatice ve merhume Hicret’in ve merhume Âişe’nin
ruhlarına ve kabirlerine binler rahmet eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası / 299

***
Erhamürrahimîn olan Rabbimizden daimî niyazım, aziz,
muhterem ve müşfik Üstadımdan ebediyen razı olsun ve bütün
maksadını hasıl eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası / Heyet-i Sıhhiyeye / 374

***

“Allah’ım, erkek ve kadın bütün mü’minleri bağışla.” Âmin!

Emirdağ Lâhikası / 394

BARLA LÂHİKASI

Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve âl ve ashabına Senin


razı olacağın ve onun lâyık ve müstehak olduğu bir rahmetle ve
pek kesretli bir selâmetle salât ve selâm et. Âmin.

Barla Lâhikası / Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele / 18

***

Cenab-ı Hak bunların emsâlini ziyade etsin ve onları da


muvaffak etsin ve tarik-i haktan ayırmasın. Âmîn.

Allahım, bizi ve bu ikisini ve kardeşlerimizden onların


emsallerini, Kur’ân ve İmân hizmetinde, Senin muhabbet ve
rızanı celb edecek şekilde muvaffak et-kendisine Kur’ân’ı
indirdiğin o zat hürmetine ki, gece gündüz değiştikçe ve güneş
ve ay döndükçe salât ve selâmın en üstünü onun üzerine olsun.
Âmin!

Barla Lâhikası / Mukaddeme / 21

***

Hemen Cenab-ı Erhamürrâhimîn aziz Üstadımızı sıhhat ve


âfiyette dâim ve ümmet-i Muhammed üzere kaim buyursun.
Âmin, bihürmeti Seyyidi’l-Mürselîn.
Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri / 24

***

Allah çok razı olsun. Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri / 29

***

Allah’ım, bu dünyadan bizi ancak kelime-i şehadet ve


imanla çıkar. Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri / 33

***

Altın yaldızla yazılması lâzımgelen eser-i âlînizde, Resul-i


Müctebâ Aleyhi Ekmelü’t-Tehâyâ Efendimiz Hazretlerine dil
uzatan hâin-i bîdin olan mülhid hâinlerin kuruyası dillerini,
inâyet-i İlâhî ve ruhaniyet-i Peygamberî ve şeriat kılıcıyla
kesmeye muvaffak olduğunuz şu eser-i bergüzîdenizi Cenab-ı
Hak ind-i İlâhîsinde ve nezd-i Peygamberîde kabul eylesin.
Şefâat-i Nebeviyeye efendimi ve fakiri de nâil eyleyip, sancak-ı
Muhammedî (a.s.m.) tahtında cümlemizi ihvanlarımızla beraber
haşreylesin. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci


Kısmı / 39

***

Hal-i âlem müsait olsa da, hazine-i hassa-i Kur’ân’dan


çıkararak tâbir-i âlinizce dellâllığını yaptığınız elmasları çok
gözler görse! Görse de, sarhoşlar ayılsa, mütehayyirler
kurtulsa, mü’minler sevinse, mülhidler, kâfirler, müşrikler
imana, insafa, daire-i akla gelseler! Ve bu mes’ut ve ulvî neticeyi
bizlere idrak ettirmesini eltaf-ı İlâhiyeden tazarru ve niyaz
ediyorum. Âmin. Allah sizden ebeden razı olsun. Âmin!
Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci
Kısmı / 42

***

Allah’ım, Risale-i Nurla şereflenen bu dürr-ü yektâ


müellifi muhafaza eyle. Onun ve kalbi hakikatlarla dolu olan
Sabri’nin kalbine neşe ve sürur ver. Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci


Kısmı / 44

***

Bu eserler başlı başına, ayrı ayrı birer fâtihtir. İnşaallah,


her cihetle feth ederek fâtih olacaktır. Cenab-ı Mevlâ âhirette
cümlemizi sevabına nâil eyleyip şefaatine mazhar buyursun.
Âmin.

Barla Lâhikası / İkinci Zeyl / 45

***

Cenab-ı Vâhibü’l-Atâyâdan dilerim ki, Nur bahçelerinin


meyvelerinin hepsinden tatmaya arkadaşlarım gibi âcizlerini de
muvaffak kılsın. Âmin!

Barla Lâhikası / İkinci Zeyl / 47

***

Cenab-ı Vâhibü’l-Atâyâdan dilerim ki, Nur bahçelerinin


meyvelerinin hepsinden tatmaya arkadaşlarım gibi âcizlerini de
muvaffak kılsın. Âmin! Hemen Cenab-ı Allah’tan dilerim, beni ve
bütün kardeşlerimizi nefis ve cin ve ins ve şeytanların
mekirlerinden muhafaza eylesin ve dalâlete sapanlardan
eylemesin. Âmîn.

Barla Lâhikası / İkinci Zeyl / 49


***

Allah sizden çok razı olsun. Âmin! Nurlarla alâkadar olmak,


Kur’ân’a hâdim olmak, Allah’a karşı haddini ve acz-i tam içinde
bulunduğunu anlamak ve bütün mevcudiyetiyle kabul etmekle
olur diye mütemadiyen mü’minleri bu kestirme, selâmetli ve
saâdetli yola çağıran Üstadımızdan Allahü Zülcelâl Hazretleri
ebeden razı olsun. Dünyevî, uhrevî bütün muradlarını hasıl etsin.
Ümmet-i Muhammed’e bağışlasın. Âmin bihurmeti Seyyidi’l-
Mürselîn.

Barla Lâhikası / İkinci Zeyl / 51

***

“Ya Rab! Bihakkı ismike’l azim ve bihakkı Kur’ani’l-Hakim


ve bihakkı Habibike’l Ekrem, deryâ-yı nurun başkumandanı olan
Üstadımı razı olduğun amel üzerine sâbit ve razı olacağı amelini
teshil ve müyesser kıl. Âmin, bi hürmeti seyyidi’l-mürselîn.”

Barla Lâhikası / İkinci Zeyl / 55

***

Rabbim, Üstadımızı iki cihanda aziz ve gayelerine vâsıl


eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli /


58

***

Sevgili Üstadım, Allah sizden ebeden razı olsun. Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli /


61

***
…bu azîm, kudsî hizmetinizin mükâfatını Cenab-ı Hak size
pek lâyık bir tarzda ihsan etsin. Dünya ve âhirette sizden ve
bizim gibi âciz ve kusurlu hizmetçilerinden razı olsun. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli /


63

***

Cenab-ı Hakkın bize inkişaf-ı kalbî ihsan buyurması


hususundaki dua-yı hayriyelerini istirham eylerim, sevgili
Üstadım Efendim. Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli /


66

***

“Cenab-ı Zülcelâl ve’l-Kemal Hazretleri, muhterem Zat-ı


Üstadânelerini dünyalar durdukça Nur Risalelerini rehberlikte,
delâlette ve nur dellâllığında ilâ-âhiri’d-deveran kaim buyursun”
Âmin!

Barla Lâhikası / Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli /


67

***

Cenab-ı Hak sizden ebedî râzı olsun. Âmin!

Barla Lâhikası / 69

***

Rabbim yorgunluğunuza bedel bin ehl-i gazâ sevabı ihsan


buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası / 70

***
Sevgili Üstadım, “Cenab-ı Hak bu kıymetli eserleri
kıyamete kadar mü’min kullarına yetiştirsin” duasıyla hatm-i
kelâm eylerim, efendim. Âmin!

Barla Lâhikası / 72

***

Cenab-ı Hak gözlerimizin perdelerini kaldırsın, hakaiki


hakkıyla bize göstersin. Âmin.

Barla Lâhikası / 75

***

Cenab-ı Hâlık-ı Lemyezel Hazretleri bu gibilere de tarik-i


Hakkı nasîbedâr eylesin. Âmin, bihürmet-i seyyidi’l-mürselîn.

Barla Lâhikası / 76

***

Cenab-ı Hâlık ümmet-i Muhammed’in (a.s.m.) kalblerine


ilham versin, ruhlarını nurlandırsın, saâdet-i dâreyn ihsan
buyursun.

Barla Lâhikası / 77

***

Cenab-ı Hak, sizlere lâyık bir tarzda hayr-ı kesir ihsan


eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası / 78

***

Allahü Zülcelâl Hazretleri sizden ebeden razı olsun ve


ümmet-i merhume-i Muhammediyeyi (a.s.m.) dalâletten
kurtarmak ve şahrâh-ı Kur’ân’a delâlet eylemek hususundaki
ihlâslı mücahede ve hizmetinizde dâim ve muvaffak buyursun.
Âmin.

Barla Lâhikası / 83

***

Allah’ım, Mekkî, Medenî, Hâşimî ve Kureyşî olan Habîbinin


hürmetine bizim arzumuzu ve Üstadımız Said Nursî’nin
maksûdunu tahakkuk ettir. Âmin!

Barla Lâhikası / 84

***

Cenab-ı Hak sizi muvaffak etsin, fütur vermesin, şevkinizi


artırsın. Âmin!

Barla Lâhikası / 87

***

Cenab-ı Hak, böyle Hüsrev’lerin adedini çoğaltsın ve daim


arttırsın. Âmin.

Barla Lâhikası / 89

***

Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun


emsâli âsâr-ı bergüzîde telifinde, envâr ve hakikatler neşir ve
dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz
Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz
nidalarınızı işitmek ve dinlemek, okuyup yazmak, mucibince
hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan
kardeşlerimin başından eksik buyurmasın. Âmin, bihürmeti
seyyidi’l-Murselîn.

Barla Lâhikası / 91
***

Ey aziz Üstadım, Allah sizden ebeden razı olsun. Amin!

Barla Lâhikası / 92

***

Allahü Zülcelâl Hazretleri dünyevî ve uhrevî bütün matlup


ve maksudunuzu ihsan, bilhassa ümmet-i merhume-i
Muhammediye (a.s.m.) hakkındaki dualarınızı dergâh-ı
ulûhiyetinde kabul buyursun. Hakikaten Kur’ân’a, imana
hizmetten başka birşey düşünmeyen aziz ve muhterem
Üstadımızı bu ümmete bağışlasın ve rıza-i İlâhîsine nâil
buyursun. Âmin, bihurmeti’l-Kur’âni’l-Mübîn ve bihurmeti
İmami’l-Mübîn.

Barla Lâhikası / 94

***

“Heman Rabbim, hakikî verese-i Enbiyayı teksir, dünyevî


ve uhrevî âmâl ve makasıdına muvaffak buyursun” Amin!

Barla Lâhikası / 96

***

Cenab-ı Hak, Feyyâz-ı Mutlak ve Hallâk-ı Azîm mevcudat


ve câmidat ve zerreler adedince sizden razı olsun. Âmin. Yarın
mahşerde, herkesten evvel Resul-i Ekrem ve Nebiyy-i
Muhterem Efendimiz Hazretlerinin şefaatine mazhar ol,
inşaallah. Âmin.

Barla Lâhikası / 100

***
Allahü Zülcelâl cümlesinden razı olsun ve neşr-i envâr-ı
Kur’âniyede daimî muvaffakıyetlere mazhar buyursun. Amin!

Barla Lâhikası / 107

***

On Dördüncü Lem’anın Birinci Makamını teşkil eden iki


mesele bence çok mühimdir. Bu dersin takrir ve tahririne vesile
olan Refet Bey kardeşimizden Allah razı olsun. Amin!

Barla Lâhikası / 109

***

Âsâr-ı nurun bir zübdesi, hazâin-i nurun elmas anahtarı,


resâil ve Mektubat’ın nurlu kapısı olan bu hayırlı telife sebep
olanları da, müellifini de, Allahü Zülcelâl ve’l-Kemal Hazretleri
saâdet-i dâreyne mazhar buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası / 110

***

Cenab-ı Hak, sevgili Üstadımızı âfiyette dâim, ömürlerine


bereket ve herbir umûrunda muvaffakiyet ihsan buyursun da,
pek çok zamanlar başımızda tâc-ı zafer olarak taşıyalım ve
hizmet-i Kur’ân’da çalışalım, yorulalım, yol alalım. Ve cümle
mü’minîn de istifade etsin ve ehl-i bid’a ve mülhidlerin de
başları yere gelsin. “O gençler mağaraya sığındıklarında, ‘Ey
Rabbimiz,’ demişlerdi. ‘Bize yüce katından bir rahmet ver ve
işimizde, Senin rızana erişmek için muvaffakiyet nasip et.”
[Kehf Sûresi: 18:10.] Amin!

Barla Lâhikası / 112

***

Ey sevgili Üstadım, her hususta size yapılacak dua için


kelimat bulamıyorum. Zât-ı Zülcemal, bu kadar güzelliklere,
hazine-i rahmetinden binler güzellikleri size ihsan etmekle
mukabele buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası / 125

***

Cenab-ı Hak, hazine-i bînihayesinden emsâl-i sairesini


ihsan buyursun. Âmin, bihurmeti Seyyidi’l-Murselîn.

Barla Lâhikası / 126

***

“Ya Rab! Sen Üstadımızdan hoşnud olacağı tarzda razı ol!”


Amin!

Barla Lâhikası / 127

***

Hemen Cenab-ı Kibriya, şu enhâr-ı kevseri hayat-ı bâkiye


harmanı olan mahşere kadar akıtsın… Âmin.

Barla Lâhikası / 128

***

Cenab-ı Hak o zatı şefâat-i Kur’ân’a mazhar etsin. Amin!

Barla Lâhikası / 132

***

Cenab-ı Hak beni de, sizi de tarik-i Haktan şaşırtmasın.


Âmin.

Barla Lâhikası / 133

***
Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergâhınızda elçimiz olan
reisimize merhamet et ki, bize sirayet etsin. Allah’ım, Senin
kulun ve resulün olan efendimiz Muhammed’e ve onun bütün âl
ve ashabına salât eyle. Amin!

Barla Lâhikası / Mesail-i Müteferrika / 151

***

“Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek, bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi:
2:286.]Amin!

Barla Lâhikası / Mesail-i Müteferrika / 153

***

Cenab-ı Hak ona, o bana yazdığı Pencere Risalesinin


hurufu adedince ruhuna rahmet, kalbine nur, aklına hakikat,
malına bereket ihsan eylesin. Âmin, Âmin, Âmin.

Barla Lâhikası / Mesail-i Müteferrika / 159

***

Biraderzadem Halil Nâci’nin dünyevî musibeti, beni de


cidden mahzun eyledi. Cenab-ı Hak onu da kurtarsın, size de
sabır ve tahammül ihsân eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 164

***

Cenab-ı Hakkın rahmetine sığınmalıyız ki, nîrân-ı muhrika


yapmasın, envâr-ı müşrikaya çevirsin. Amin!

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 165
***

Cenab-ı Hak sıhhat ve âfiyet versin. Mehmed Efendi bana


yeniden bir levha yazması beni minnettar ediyor. Cenab-ı Hak
yazdığı herbir harfe mukabil bin sevap ihsan eylesin. Âmin,
Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 167

***

Cenab-ı Hak yeni hayatınızı mübarek eylesin ve refika-i


hayatınızı hayat-ı ebediyenizde, Otuz İkinci Sözün Üçüncü
Mevkıfının âhirlerindeki Üçüncü İşarette, refika-i hayata dair
vaade ve sıfata mazhar eylesin, Âmin. Kardeşim, sen, Hüsrev,
Âsım, nazarımda çok kıymettarsınız. Cenab-ı Hak sizleri ve
sizin gibileri Kur’ân hizmetinde sâbit-kadem ve fedakâr ve
kemal-i sadakatte dâim ve muvaffak eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 173

***

Cenab-ı Hak bize ve size tarik-i Hakta hizmet-i


Kur’âniyede sebat ve metânet versin. Âmin.

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 174

***

Cenab-ı Hak muvaffak etsin. Amin!

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 175

***
Bedreddin’in küçüklüğüyle beraber, büyük talebeler
dairesine dahil etmişim. O, küçüklerin büyüğüdür. Ve inşaallah
Cenab-ı Hak onun emsâlini çoğaltsın. Amin!

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 176

***

Tenekeci Mehmed Efendinin hıfz-ı Kur’ân’a çalışmak niyeti


çok mübarektir. Cenab-ı Hak onu muvaffak etsin. Amin!

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 180

***

Cenab-ı Hak onu sizlere medar-ı tesellî ve ünsiyet ve


evinize küçük bir melâike hükmüne getirsin. Amin!

Barla Lâhikası / Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci


Meselesinin Üçüncü Nüktesi / 187

***

Cenâb-ı Haktan niyaz ediyorum ki, bundan sonra Cenâb-ı


Hak bana o hizmete lâyık ihlâs ihsan etsin, ehl-i dünyaya
tasannu ve riyâdan kurtarsın. Amin!

Barla Lâhikası / Onuncu Lem´a / 205

***

Allah affetsin. Amin!

Barla Lâhikası / Onuncu Lem´a / 206

KASTAMONU LÂHİKASI
Dünya ve ahiret hayatınızdaki dakikaların âşireleri
adedince Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Amin!

Kastamonu Lâhikası / Manevi Bir İhtarla Bir İki İnce


Meseleyi Size Yazıyorum / 25

***

Hüsrev’in çok şirin ve fevkalade yazdığı Hastalar Lem’ası


ile Esmâ-i Sitte Lem’ası, benim nazarımda elmasla yaldızlı
yazılan ve onlar kadar uzun iki mektub-u sadâkat-medâr
hükmünde bana göründü, Risale-i Nur’a çok ehemmiyetli
hizmetlerini gözyaşıyla hatırlattı. Ve Firdevsî hediyenizdeki
risalelerin harfleri adedince, Cenab-ı Erhamürâhimîn sizlere
rahmet, bereket, saadet ihsan eylesin. Amin. Allah’ım, İmân ve
Kur’an hizmetinde onu muvaffak eyle. Amin!

Kastamonu Lâhikası / Âhirzamandan Haber Veren Mühim


Bir Hadis / 31

***

“Yâ Rab, bana bir mürşid-i kâmil ihsan buyur” Amin!

Kastamonu Lâhikası / 37

***

Allah sizlerden ebedî razı olsun. Amin. Ve sizi, hizmet-i


imaniye ve Kur’aniyede muvaffak eylesin, Âmin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 47

***

Bize, gönderdiğiniz Risale-i Nur’ların harfleriyle, bu


Regaib Kandili, Miraç ve Kadir gecelerinin dakikalarındaki
âşirelerin çarpımı adedince Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi
üzerinize olsun, Cenab-ı Hak size bir o kadar sevap ve hasene
ihsan etsin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 56

***

Sizin bu defa nurlu hediyelerinizin her harfine mukabil


Cenab-ı Erhamürrahimin defter-i âmâlinize bin hasene yazsın
ve Âsım’ın ruhuna bin rahmet versin. Amin.

Kur’an-ı Mucizü’l-Beyânın ve Risale-i Nur’un hazinelerinin


kerametli ve yaldızlı bir anahtarı olan kalem-i Hüsrevî, elhak,
Mucizat-ı Ahmediyenin (a.s.m.) gizli güzelliğini her göze gayet
parlak ve güzel gösteriyor. Cenab-ı Hak bu kalemi, bu hizmette
muvaffak ve dâim eylesin. Amin.

Mübarek heyetinin büyük bir kahramanı Büyük Ali’nin


sisteminde Küçük Ali’nin Mucizat-ı Kur’aniyesi, Mucizat-ı
Ahmediyenin tam mutabık bir bâki pırlanta tarzında mevki aldı.
Erhamürrâhimîn, her harfine mukabil, yazana on sevap ihsan
eylesin. Amin.

Mehmed Tahirî! Küçük Lûtfî’nin hayrü’l-halefi ve Atabey’in


kahramanı, bu havaliye nurlu ve güzel hediyeleri çok
kıymettardır. Rahmanür- Rahim, hazine-i rahmetinden ona ve
pederine her hurufuna ve her kelimeye mukabil rahmet etsin.
Amin.

Aydınlı Hasan Ulvi’nin kuvvetli kalemi inşaallah merhum


Âsım’ın noksan bıraktığı vazife-i Nuriyeyi tekmil edecek ve o
güzel kalemle Âsım’ın ve Lütfî’nin ruhlarını şâd edecek. Onun
küçük hediyesi, ilerideki kıymettar hizmetlerini ihsas ederek
büyük bir mevki aldı. Allah ondan razı olsun. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 57

***
Cenab-ı Hak herbir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mirac
ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymettar eylesin, Âmin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 58

***

İnşaallah o Gül fabrikasının kalemi, buraları da bir


gülistana çevirecek. Cenab-ı Hak, o kalem sahibine, yazdığı her
harf-i Kur’an’a mukabil, leyle-i Kadir’deki gibi otuz bin sevap ve
rahmet ve hasene versin. Amin, Âmin, Âmin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 61

***

Allah’ım! Bu Ramazan’da Leyle-i Kadrimizi bize ve sadık


Risale-i Nur talebelerine bin aydan daha hayırlı kıl. Amin!

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 62

***

Sizin bayramınızı, leyle-i Kadrinizi, Ramazan-ı Şerifte


makbul dualarınızı bütün ruh u canımla tebrik ve tes’id
ediyorum. Cenab-ı Hak, bu bayramın sürurunu, hakikî ve geniş
ve umumî sürura mukaddeme ve vesile eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Birden İhtar Edilen Bir Mesele / 70

***

Cenab-ı Hak, o kahramanlardan ebeden razı olsun, Âmin


Cenab-ı Hak, onu ve onun gibi Risale-i Nur’a çalışan masumlara
tevfik ve selamet ve saadet ihsan eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer


Kısacık Konuşacağım / 94

***
Cenab-ı Hak, onlardan ve o medresenin umum
talebelerinden ve üstadlarından ebeden razı olsun. Amin!

Kastamonu Lâhikası / Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer


Kısacık Konuşacağım / 96

***

“Yâ Rab, madem Isparta, Risale-i Nur’un bir Medresetü’z-


Zehrâsıdır, sen oradaki fena memurları dahi ıslah eyle ve hüsn-
ü âkıbet ver” Amin!

Kastamonu Lâhikası / Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer


Kısacık Konuşacağım / 103

***

Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini


böylelerin şerrinden muhafaza eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / 113

***

Cenab-ı Erhamürrâhimîn bu Ramazan-ı Mübarekenin


hürmetine, Rahmeten lil-Âlemîn olan Resul-i Ekrem
Aleyhassülâtü Vesselamın ümmetine rahmetiyle imdat eylesin.
Amin. Âsâr-ı gadab-ı İlahî olan âfât ve dalâletlerden muhafaza
eylesin. Amin. Ve Risale-i Nur şakirtlerini neşr-i envâr-ı
Kur’aniyede muvaffak eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / 116

***

Cenab-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın cazibedar fitnesinden


kurtarsın ve muhafaza eylesin, amin.

Kastamonu Lâhikası / 119


***

Cenab-ı Hak, fazl ve keremiyle, bu hizmette halisane,


muhlisâne bizi ve umum Risale-i Nur şakirtlerini daim muvaffak
eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / 122

***

Allahım, “Bizi doğru yola ilet [Fatiha Sûresi: 6]

Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin


ve onlara tabi olan salih kullarının yoluna ilet, gazabına
uğrayanların ve sapıtmış olanların yoluna değil. Amin [Fatiha
Sûresi: 7]”
Kastamonu Lâhikası / Fatiha´nın Âhirinde İşaret Olunan
Üç Yolun Beyanı / 124

***

Allah’ım, “Bizi doğru yola ilet.” [Fatiha Sûresi: 6]

Kastamonu Lâhikası / Hakiki Bütün Elem Dalâlette Bütün


Lezzet İmandadır / 129

***

Bizi mükâfâtlandır, bize merhamet et, bizi bağışla, bize


muvaffakiyet ihsan et ve bizi doğru yoldan ayırma. Bu leyle-i
Kadri, hakkımızda bin aydan hayırlı kıl. Amin!

Kastamonu Lâhikası / 138

***

Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini bu


musibetlerin şerrinden muhafaza eylesin. Amin.
Kastamonu Lâhikası / Küçük Hüsrev Ve Feyzi´nin Bir
İstihracıdır / 151

***

Cenab-ı Hak, o validemizi mağfiret eylesin, Âmin. Cenab-ı


Hak sana, sabr-ı cemîl ihsan ve o merhumeyi de garik-i rahmet
eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Küçük Hüsrev Ve Feyzi´nin Bir


İstihracıdır / 155

***

Cenab-ı Hak bizi de onların hayırlı dualarına hissedar


eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Risale-i Nur Şakirtleri Tarafından


Sorulan Suale Cevaptır / 162

***

Kardeşimiz Kâtip Osman’ın mektubu, ayrı ayrı çok


meraklarıma bir merhem oldu. Cenab-ı Hak, onun gibi Risale-i
Nur’a binler şakirtleri o medrese-i nuranîde yetiştirsin. Amin.
On üç sene evvel Barla’da, beş misli bereketle keramet
derecesine çıkan tatlı lokmaları ve o lokmaları hediye eden, çok
mübarek Hacı Hafız’ı sürurla hatırımıza getiren bu yeni gelen
tatlı lokmaları, beş çeşit tatlı geldi. Herbir tanesine sizlere
Cenab-ı Hak Cennette binler Cennet tatlıları versin, Âmin.

Cenab-ı Hak, merhumeyi mağfiret eylesin. Ve sana ve onun


evlâtlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 178

***

Cenab-ı Hak, onlara, yazdıkları herbir harfe mukabil bin


hasene versin. Amin.
Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 185

***

Cenab-ı Hak sizi bu hizmet-i Nuriyede daima muvaffak


eylesin, Âmin. Ve sizden ebeden râzı olsun, Âmin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 188

***

Cenab-ı Hak, o kalemlerin siyah nur olan mürekkeplerini,


hadis-i sahihin nassıyla, herbir dirhemini, yüz dirhem şehid kanı
kıymetinde yevm-i haşir ve mizanda defter-i hasenatlarına ilâve
eylesin. Amin.

Cenab-ı Hak, onun akaribine sabr-ı cemil ve ona mağfiret-i


kâmile ihsan eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 189

***

Cenab-ı Hak, onları yazan o kalem sahiplerine, herbir


harfine mukabil on rahmet eylesin, Âmin. Cenab-ı Hak, onlardan
ve sizlerden ebeden razı olsun. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 190

***

Cenab-ı Hak sizlere, hazine-i rahmetinden onların


hurufatı adedince defter-i âmâlinize haseneler yazsın. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 191

***
Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i imaniyede kuvvetli,
metin, ciddi, sarsılmaz, fedakar arkadaşlarım ve seyahat-i
berzahiye ve uhreviyede nuranî yoldaşlarım, Sizin, herbir
dirhemi yüz dirhem şüheda kanı kadar kıymettar siyah nuru
akıtan mübarek kalemlerinizin bu defaki kudsi hediyelerin
herbir harfine mukabil, Cenab-ı Erhamürrâhimîn sizlere bin
rahmet eylesin. Amin. Cenab-ı Hak sizlerden ebeden râzı olsun.
Amin.

Kastamonu Lâhikası / Tahlil / 198

***

İsm-i Azamın hakkına ve Mucizu’l-Beyanın hürmetine ve


Resulu Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın şerefine bu mecmuayı
bastıranları ve mübarek yardımcılarını Cennetü’l-Firdevste
saadeti ebediyeye mazhar eyle. Amin. Ve defter-i
hasenatlarına Kastamonu Lahikasının herbir harfine mukabil bin
hasane yazdır. Amin. Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve
ihlas eyle. Amin. Ya Erhamerrahimin! Umum Risale-i Nur
Şakirtlerini iki cihanda mes’ud eyle. Amin. İnsi ve cinni
şereflerinden mehafaza eyle. Amin. Ve bu aciz ve biçare Saidin
kusuratını affeyle. Amin.

Kastamonu Lâhikası / Dua / 209

SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ

Allahım, İsm-i Azamın ve Resul-i Ekremin (a.s.m.)


hürmetine, alem-i İslamdaki insanlar arasında Risale-i Nur’un
devamlı neşriyle bizim için Kur’an hizmetini kolaylaştır. Amin,
amin, amin.

O gün Allah’ın, peygamberin maiyetinde bulunan müminleri


utandırmayacağı gündür. O gün onların nûru önlerinden ve
sağlarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlar da ‘Ey
Rabbimiz,’ derler. ‘Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla.[Tahrîm
Sûresi: 66:8.]

Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Birinci Şuâ / 81


***

“Yâ Rab, bu müthiş rüyayı hayra tebdil eyle”

Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Birinci Şuâ / 85

***

“Yâ Rab, beni kurtar, emân ve emniyet ver”

Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Sekizinci Şuâ / 116

***

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur


işlersek bizi onunla hesaba çekme. [Bakara Sûresi: 2:286.]

Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Sekizinci Şuâ / 119

***

Ey Halim olan Allah’ım! Senin yardımınla açıklığa kavuşan


bir ilmin sırlarıyla bana bir kerem lutfet ey Celâl sahibi!

Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Sekizinci Şuâ / 120

***

Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Doğrusunu Allah bilir.


Hata ve günahlarımdan, yanılgı ve yanlışlıklarımdan dolayı
Allah’tan mağfiret diliyorum. Risale-i Nur’un okunan, yazılan ve
havada temessül eden harflerinin dünyada, berzahta ve
ahiretteki dakikalarının aşireleriyle çarpımından çıkan netice
kadar, İmân ve Kur’an nimetinden dolayı Allah’a hamd olsun.

Allah’ım, Hz. Muhammed’e, onun Âl ve Ashabına da o kadar


salât ve selâm eyle. Bize ve Nur Talebelerine de o kadar
rahmet eyle. Âmin. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a
mahsustur.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi / Sekizinci Şuâ / 122

https://husyarmma.blogspot.com

https://www.instagram.com/husyarmma

Footer menu

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir