masumiyet müzesi kemal in fotoğrafı / Kurgu Bir Hikayenin Gerçek Objeleri - Brandlife

Masumiyet Müzesi Kemal In Fotoğrafı

masumiyet müzesi kemal in fotoğrafı

Fotoğraf: funduszeue.info

Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'un yılında basılan ve çok satan kitabı, "Masumiyet Müzesi"nin bölümünün başlığı "Başka bir dünyaya yolculuk"tur.

Günlük hayat, resim, arkadaşlık, yalnızlık, mutluluk, gazeteler ve televizyon, aile gibi konuları barındıran bu aşk romanın bölümünde, Füsun'un sesini, başka bir dünyaya yolculuğa çıkmadan önce nihayet duyarız. Roman boyunca diğer ana karakter Kemal'in önce ruhsal algısından sonra da gözünden, kalbinden, aklından Füsun olma hallerini, diğer kişilerin de katılımı ile tanırız. Aralarında geçen, bizi Füsun'u anlamaya yakınlaştıran konuşma, romandan birebir alıntıladığım gibi şöyledir:

- Senin yüzünden hayatımı yaşayamadım Kemal, gerçekten artist olmak istiyordum ben.
- Özür dilerim.
- Ne demek özür dilerim?
- Özür dilerim.
- Feridun ile sen benim filmlerde oynamama bile bile mani oldunuz. Bunun için mi özür diliyorsun?
- Papatya gibi, Pelür'deki sarhoş kadınlar gibi olmak istiyor muydun gerçekten?
- Zaten artık hep sarhoşuz. Üstelik ben onlar gibi olmazdım hiç. Ama siz, meşhur olur, sizi bırakır giderim diye kıskançlıkla hep evde tuttunuz beni.
- Sen de yanında güçlü bir erkek olmadan o yollara tek başına çıkmaktan hep korktun, Füsun

Buraya kadar olan bölümlerde tutkulu, takıntılı, okumuş, varlıklı Kemal'in gözünden Füsun'u görmek, anlamak, hissetmek üzere biz okurlar, kadın ve kadının etrafındaki erkekleri ve yaşam örgüsünü, bu örgü içinde kadının kendini algısını, erkeğin kendini kadının bireyselliğinde konumlandırmasını ve toplumu bu pratikler üzerinden kavramak durumunda kalıyoruz.



Füsun'un, bu bölümde konuşması, biz okurları, Füsun'u anlamak için kendimize, tanıdıklarımıza aldığımız yolculuğu bir an için durdurur. "Füsun, nasıl oldu da hesap sorabildi?"diye bir soru takılır akla. Babasını ve kocasını henüz kaybettiği günlerde Kemal'e, Füsun için "başka dünyalara" yolculuk arifesinde hayatını yaşayamadığını nasıl oldu da dile getirebildi.

Füsun'un yakınındaki diğer erkekler babası ve kocası da kendimize yolculuk ettirir. Annesi de öyle Hepsinin Füsun'u çok seven kişiler olduğuna ikna oluruz, çoğunlukla. Ama hiçbiri Füsun'un kendi yaşamı için ne istediğiyle ilgili değildirler. Hepsi bu yönüyle birer alıcı ve sanki Füsun'un hayatının şekillendiricileridir.

Roman boyunca, Füsun'un kendisi de başta olmak üzere biri de çıkıp, "Füsun, sen bunu istiyorsan hadi yap, biz de sana yardım edelim" demez ya da diyemez. Füsun'un kendisi için ideallerini romanı okurken öğreniriz. Kemal de bu arzusunu onunla ilişkisinin sürebilmesinde paravan olarak kullanır. Ama ortada bir koca vardır. Ve bu kocanın ideali, Füsun dünyasını da içine alan filmler için senaryolar yazmak ve yapmaktır.

Peki, onlar neden böyledir. Toplumsal yaşam formu, bu nedeni ne kadar kapsar? Toplumsal cinsiyet formu böyle olmalarını mı ister? Yoksa kadınların çoğunluğu, Türkiye toplumunun yaygın yaşam formunda, bu formun müzesinin Füsunları olmak durumunda mıdırlar? Ya da Kemal'in bize de fısıldadığı gibi bu formun kadınları gerçekten güçlü bir erkek aracılığı ile mi bunu ancak ve ancak kurgulayabilirler?

Yoksa içinde yaşadıkları toplum şartları onların böyle mi olmalarını söyler?

Romanın arka planında, 70'li yılların ortasından bugüne uzanan Türkiye, İstanbul ve onun refaha ermiş semtlerinden Nişantaşı ve çevresinde yaşayanların toplumsal hayatlarına etkisi yer alır. Kemal'i ve beraberinde Füsun'un üzerinden bu etkileri okurken, onlardan onlarca yıl kadar sonra genç olmuş kuşaklar bu etkileri nasıl yorumluyor?

Füsun ile Kemal'in okuma ile davet edildiğimiz sevgi ilişkisinin çözümsüzlüğünün toplumsal yanını bunun kahramanlarımızın hayatındaki payını düşünmeliyiz.

Türkiye toplumunda benzer şartlar içinde bulunan kaç kadın ve erkeğin arasında buna benzer konuşmalar olmuştur? Hangisinin sözlerindeki gerçeklik toplumsal yaşantımız içinde bizi birbirimize bağlar ya da kendimizden koparır? Gerçekliğin ortaya çıkışında bizler ne kadar üretkeniz? Toplumun küçük yapı taşı olarak tanımladığı medeni kanun ve bağlı yönetmelikleri bizi kendimize ve birbirimize olan tutumumuzu nasıl şekillendirir?
Kadının evlilik öncesi ilişkisinin soruna dönüşmesini yasalar nasıl kolaylaştırıyor?

Romanın yaşandığı dönem ile bugün arasında elbette değişimler bulunuyor. Örneğin, bugün toplumun yine azınlıkta kalan bir bölümü için bireysel tercihlerini kendi yaşam öyküsüne taşıması kolayken çok daha kalabalık bir kesim için benzer güçlükleri taşımayı sürdürüyor.

Türkiye toplumunda kadın olmak üzerine yapılan araştırmalar, raporlar hep aynı şeyi söyler. Kadının toplumsal katılımı yeterli değil, kadın okur-yazar oranı istenilen oranda değil, kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak için projelere ihtiyaç var, erken anne olan kadın sorunu var, kadınlar yeteri kadar iş hayatında ve siyaset içinde değiller. Kadın şiddet görüyor

Füsun'u anlamak için Kemal'i anlamak, Kemal'i anlamak için toplumsal yönetmeliği anlamak, toplumsal yönetmeliği anlamak için insanı anlamak işe yarar mı?

Hep birlikte evvela en yakınımızdakinden başlayarak el vermeli.

(NÖ/AÖ)

kaynağı değiştir]
Başka Kültür-SanatDergisi'nin 4. sayısının kapağı, Masumiyet Müzesiromanının kapağından ve adından esinlenerek hazırlandı.

Kitabı okuduktan sonra romanın baş karakterlerinin aşkından etkilenen Türk pop müziği sanatçısı Nazan Öncel, kitaptan aldığı ilhamla "Canım Benim Nasılsın" adlı bir şarkı yazdı.[3]Başka Kültür-Sanat Dergisi, yayımladığı 4. sayısında 12 Eylül 'den Ergenekon'a uzanan darbeler tarihinin sanata etkisini gündemine aldı ve derginin kapağında Masumiyet Müzesi romanının kapağı yer aldı. Fakat derginin editörü tarafından romanın kapağı biraz değiştirilerek "Masumiyet Müzesi" ismi "Mahkûmiyet Müzesi" olarak taşındı.[33] 5–6 Mayıs tarihlerinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde "Masumiyet Müzesi Sempozyumu" düzenlendi.[34]

Roman ayrıca Demet Haselçin tarafından belgesel olarak çekildi. Haselçin, yılında Pamuk tarafından arandı ve yapılan görüşmelerde yazılacak romanın bir belgeseli çekilmesi belirtildi.[35] Müze binasının ilk haliyle inşaatını çekmek için yönetmen, iki-üç haftada bir oraya giderek kaydetti ve binanın ilk hâlini çekmenin tekrar olanağı olmayacağını düşünerek kayıtları emniyetli bir yerde sakladı. Roman yayımlandıktan sonra Pamuk'a elektronik posta atan yönetmen, yazarla birlikte önceki çekimleri izledikten sonra çekimlere tekrar başladı. Çekimler bittikten sonra belgeselde çalıştığı Pınar Yakışıklı ile kurguyu oluşturdu. Ayrıca Hakan Gerçek, romanın ana kahramanı Kemal'in sesi olarak müzenin nasıl oluştuğunu belgeselde seslendirdi. Belgeselde Pamuk'un yanı sıra mimarların ve ekibin de röportajları yer almakta. Ayrıca yine Kemal'in ağzından kendi hikâyeleri var. Kitaptakine benzer bir kurgu uygulandı.

Kaynakça[değiştir kaynağı değiştir]

Tekstil zengini Basmacı ailesinin 30 yaşındaki oğulları Kemal'in Sibel ile nişanlanmaya doğru giden bir ilişkisi vardır. Sibel'e çanta almak için gittiği dükkânda yıllardır görmediği 18 yaşındaki uzak akrabası Füsun ile karşılaşır. Füsun'dan etkilenen Kemal, zamanla Füsun ile buluşmaya ve birlikte olmaya başlar. Füsun, tezgahtarlık yapmanın dışında üniversite sınavlarına hazırlanmakta ve Kemal ile birlikte matematik çalışmaktadır.[18]

Günler süren buluşmaları Kemal'in Sibel ile nişanlanmasından sonra kesilir. Kemal, Füsun'u Merhamet Apartmanı'nda buluştukları dairede, her gün aynı saatte beklemeye başlar. Fakat Füsun, buluşmaya gelmez. Füsun'a ulaşamayan Kemal, mutsuz günler geçirmeye başlar. Sibel'den ayrılır ve Füsun ile seviştiği dairede Füsun'un eşyaları ile birlikte zaman geçirir.

Kemal'in babasının ölmesiyle Füsun'dan Kemal'e taşındıkları evin adresini içeren bir not gelir. Kemal, verilen adrese gittiğinde Füsun'un evlendiğini öğrenir. Füsun'un beş ay önce evlendiği kocası Feridun, Füsun'a çocukluğundan beri âşık, şişman ve sevimli, işsiz bir genç sinemacıdır. İlerleyen zamanlarda Kemal, Füsunlara gidip gelmeye başlar ve Füsun'un kendisine ulaşmasının asıl nedeninin kocasının çekeceği Yeşilçam filmi nedeniyle duydukları sermaye ihtiyacı olduğunu anlar. Kemal, Füsun ile olan ilişki kopmasın diye Füsun'un başrolünde oynayacağı, Feridun'un çekeceği filmin finansörü olmaya karar verir. Füsun, Kemal ve Füsun'un kocası Feridun, akşamları beraber yazlık sinemalara gidip film izlemektedirler. Füsun, Kemal'i eve davet etmesine rağmen, ona yakın davranmamaktadır. Nadiren anlık yakınlaşmalar olsa da ortak geçmişlerine dair bir işaret vermemesi Kemal'i ondan uzaklaştırmamaktadır. Füsun'un annesi Nesibe Hanım'ın, Füsun'un evliliğinin namusu kurtarmak için yapılmış geçici bir ilişki olduğunu anlatması ve er geç Füsun'la birlikte olacaklarını ama sabırla beklemesi gerektiğini öğütlemesi Kemal'e şevk vermektedir.

Kemal zamanla Füsun'u bir gün kaybedeceği korkusuyla ona ait nesneleri gizlice alarak biriktirmekte ve suçunu örtmek için her hırsızlık ertesinde eve değerli hediyeler getirmektedir.

Kemal, Füsun'un başrolünde oynayacağı film için Limon Filmcilik'i kurar. Fakat ne Kemal ne Feridun Füsun'un filmde oynamasını isterler. Onun yerine daha sonraları Feridun'un gönül verip yaşamaya başlayacağı Papatya'yı seçerler. Film başarı getirir, fakat Füsun ile Feridun'un evliliği kopmuştur ve Kemal de bu sonuçtan memnundur.

Füsun'un babasının ölmesiyle Kemal ve Füsun birlikte olmaya doğru adım atarlar fakat Füsun, kendisinin Kemal'in ailesine, arkadaşlarına Kemal tarafından takdim edilirse ve söz, nişan, nikâh, düğün törenlerini yapılırsa evleneceğini söyler. Önce sözlenirler sonra Füsun, Kemal ve Füsun'un annesi Paris'e gitmek için arabayla yola koyulurlar. Babaeski'de Edirne yoluna bakan bir otelde dinlendikleri gecenin sabahında Füsun'un kullandığı ve Kemal'in de bulunduğu araç kaza yapar. Füsun ölür, Kemal ise ağır yaralanır. Kemal iyileştikten sonra, yıllar boyunca topladığı eşyayı sergileyeceği bir müze açmaya karar verir. Fusünların Çukurcuma'daki evini müze haline getiren Kemal, müzenin kataloğunu roman biçiminde yazılması için yazar Orhan Pamuk'a teklif götürür ve Pamuk kitabı yazmayı kabul eder. Başından itibaren birinci tekil kişi anlatımıyla ilerleyen kitabın son sayfalarında, Kemal sözü kitabın kahramanı olan yazar Orhan Pamuk'a bırakır. Pamuk, Kemal'in ölümünü de anlatarak kitabı sona erdirir.[19]

Eleştiriler[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası