Roza Için Bitkisel Çözüm

Rosacea, Roza diye de bilinen gül hastalığı genellikle yüz, alın, yanaklar, burun ve çeneyi etkileyen kronik bir cilt hastalığıdır. (Gül hastalığı - Bitkisel tedavi) isimli makalemizde bu derdinize deva olabilecek 5 doğal tarife yer verdik. Gül hastalığı her yaşta görülebilir fakat en çok orta yaştaki kadınları etkiler. Rosacea akne, alerji ve diğer cilt hastalıkları ile kolaylıklakarıştırılabildiğinden teşhis edilmesi de zordur.

Gül hastalığının tipik belirtileri arasında ciltte kırmızı yamalar, yanma hissi, göz kapaklarında şişme, kalın ve kuru cilt yer alır. Semptomlar gelip geçici olabilir, cilt hafta, ay hatta yıl boyunca sağlıklı kalıp, bir süre sonra tekrar bu rahatsızlık meydana gelebilir.

Gül hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, deri altındaki kan damarlarının şişmesi ile ortaya çıkabildiğine inanılmaktadır. Roza hastalığını tetikleyen faktörler, güneş ışığına maruz kalma, çok baharatlı yemekler yeme, aşırı alkol tüketimi, stres, yoğun egzersiz, sinüs enfeksiyonları ve aşırı sıcak iklimde yaşamaktır. Genetik de bu hastalığın nedenlerindendir.

Elma Sirkesi

Elma sirkesi, sağlıklı bir cilt için gerekli olan anti-inflamatuar özellikler içerir ve aynı zamanda vücudun pH seviyesini korumaya yardımcı olur. Ayrıca, doğal bir dezenfektan olarak çalışır ve böylece cilt üzerinde mantar ve bakterileri öldürmeye yardımcı olur.

1.Yöntem

1 su bardağı suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi, 1 yemek kaşığı bal katın. Karışımı sabah akşam olmak üzere günde 2 kez olmak üzere hafta içmeye devam edin. Elma sirkesinin miktarını yavaş yavaş 1 tatlı kaşığından iki yemek kaşığına kadar artırabilirsiniz.

2.Yöntem

2 yemek elma sirkesi ile 7 yemek kaşığı suyu karıştırın. Su ile seyreltilmiş bu sirkeyi 10 dakika boyunca gül hastalığı olan yere sürüp, 10 dakika boyunca bekletin, ardından ılık su ile durulayın. 2 ay boyunca günde bir kez bu tedaviye devam edin.

Papatya kompresi

Papatya, iltihap ve kızarıklığı azaltmaya yardımcı olan anti-inflamatuar özelliği ile gül hastalığı için etkili bir bitkidir. papatya poşet çayı yahut aktardan satın alabileceğiniz tatlı kaşığı kuru papatyayı 3 su bardağı kaynamış suda 10 dk bekletin. Çay poşetlerini çıkarın ve kaseyi buzdolabında soğuyana kadar bekletin. Pamuklu bir bezi karışımda daldırın, sıkarak fazla suyu akıtın. 15 dakika boyunca etkilenen alan üzerinde bekletin. Günde kez iyileşme görülene kadar tekrarlayın.

Not: Nadir durumlarda, papatya alerjik reaksiyonlara neden olabilir, bu nedenle kullanmadan önce küçük bir alanda test edin.

Yeşil çay

Yeşil çay, anti kanserojen, anti-inflamatuar, antioksidan ve bitki koruyucu özellikleri ile gül hastalığı tedavisinde önemli rol oynar. İki su bardağı yeşil çay yapın ve yarım saat buzdolabında bekletin. Yeşil çay yapmak için 2 su bardağı sıcak suya tatlı kaşığı yahut sallama yeşil çay koyun, dk demleyin. Bir bezi buna batırın ve etkilenen bölge üzerinde ılınmış yeşil çayı birkaç dk bekletin. Bu yatıştırıcı tedavi kızarıklık ve iltihabı azaltır. Etkili sonuç için ay boyunca günde iki kez bu tedaviye devam edin. Ayrıca, en azından günde iki kez yeşil çay içmeye çalışın. Cildinizin nemli kalmasına ve iyileştirme sürecini hızlandıran antioksidanlar almasına yardımcı olur.

Yulaf ezmesi

Yulaf ezmesi, kızarıklık, kaşıntı ve inflamasyonu azaltmaya yardımcı anti-inflamatuar ve antioksidan özellikleri içerir. Yarım su bardağı yulaf ezmesi tozuyla 4 yemek kaşığı suyu geniş bir kasede karıştırın. Etkilenen cilt bölgelerine uygulayın. Cilt üzerindeki yulaf ezmesini hafifçe düzeltin, ovalamayın. Soğuk suyla durulayın ve yumuşak bir havlu ile cildinizi kurulayın. En iyi sonuçlar için birkaç gün boyunca günde iki kez bu tedaviyi tekrarlayın.

Meyankökü

Amerikan Dermatoloji Akademisi'ne sunulan tarihli bir çalışmaya göre, meyan kökü gül hastalığının en yaygın belirtisi olan kızarıklığı azaltır. Meyan ekstresi, sağlıklı cilt hücrelerini destekleyen güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bir tatlı kaşığı meyankökü tozunu birer tatlı kaşığı bal ve aloe vera jeliyle karıştırın. Etkilenen cilt alanına uygulayın; 15 dk bekletin ve sonra ılık suyla durulayın. Günde 2 kez olmak üzere hafta uygulayın.

Not: Cildiye doktoruna danışmadan bunların hiç birini denemenizi tavsiye etmeyiz.

Cildin altında bulunan kan damarlarının iltihaplanması sonucunda yüz ve ciltte kızarıklık, hassasiyet ve batma hissi oluşan hastalığa gül hastalığı adı verilmektedir. Ömür boyu sürebilen bir hastalık olan gül hastalığına günümüzde pek çok bitkinin iyi geldiği de bilinmektedir.

Gül Hastalığı Nasıl Geçer?

Gül hastalığı genellikle kişilerde 30'lu yaşlarından sonra ortaya çıkmaktadır. Günümüzde kesin bir tedavisi bulunmayan gül hastalığının etkilerini en aza indirmek mümkündür. Kontrolün elden bırakılmadığı sürece hastalığın etkileri az seviyede gözlemlenebilir.

Gül hastalığına yakalanan kişilerin ilk olarak dermatoloğa görünmesi gerekmektedir. Uzman doktorların gül hastalığı için uygulayacağı tedavilerin düzenli uygulanması gerekir. Doktora danışılıp gerekli tedaviler ile birlikte bazı yöntemler de bu hastalığa iyi gelmektedir.

Gül Hastalığına İyi Gelen Bitkiler Nelerdir?

Gül hastalığına iyi gelen pek çok bitki türü bulunmaktadır. Fakat bu bitkileri kullanmadan önce alerjinizin olup olmadığına dikkat etmeniz gerekmektedir. Gül hastalığına iyi gelen bitkiler şunlardır:

- Aloe vera tam bir cilt dostudur. Aloe vera gül hastalığının yaşattığı yan etkilerini azaltmaktadır. özellikle kızarıklıkların geçmesine yardımcı olan bu bitkinin yapraklarının iç kısmından çıkan jel cilde uygulanması gerekir.

- Bal birçok faydasının yanında vücudumuzdaki iltihaplı bölgelerin iyileşmesine de yardımcı olmaktadır. Doğal bal 2 ker kızarık olan bölgeye sürülerek ılık su ile yarım saat sonra temizlenmelidir.

- Gül hastalığına iyi gelen diğer bir bitki ise salatalıktır. Salatalıkların dilimlenip yüzde kızarıklık olan bölgeye uygulanmalıdır.

- Zerdeçal ve zencefil güçlü antioksidan özelliğine sahiptir. Bu nedenle vücuttaki iltihaplar hızlı bir şekilde iyileşmektedir. Bal ile karıştırılan toz zencefil ve zerdeçal cilde sürülebilir.

Gül Hatalığının Belirtileri Nelerdir?

Genellikle 30 yaşından sonra ortaya çıka gül hastalığının belirli bir tedavisi bulunmamaktadır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin yapması gereken ilk şey bir uzman doktora görünmesidir. Gül hastalığının en yaygın olarak görülen belirtileri ise şunlardır:

- Yüzdeki tekrarlanan kızarıklıklar
- Yüzde sık sık tekrarlanan batma ve yanma etkisi
- Burun ve yanak bölgelerindeki küçük kan damarlarının belirginleşmesi
- Gözlerde yanma hissi
- Burunda şişlik
- İltihaplı sivilcelerin ve kırmızı şişliklerin oluşmaya başlaması