Psikolojik Kaşıntıya Ne Iyi Gelir

Kaşıntı, altında çok sayıda nedene bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlıklardan biridir. Geçmeyen kaşıntıların birtakım rahatsızlıkların habercisi olduğunu ifade edebiliriz. Çocuk, erkek ve kadın fark etmeden kaşıntı tüm insanlarda eşit olarak görülebilir. Genel anlamda fiziksel ana nedene bağlı olduğunu düşünülen kaşıntı sorunu kimi zaman psikolojik de olabilmektedir. Kaşıntı süreçlerinde beraberinde baş ağrısı ve kızarıklık gibi belirtiler ortaya çıkarsa mutlaka uzman birinden destek almak gerekir.

KAŞINTIYA NE İYİ GELİR?

Kaşıntı için evde doğal yöntemler ile bitkisel çözümler üretmek mümkündür. Bu çözüm önerilerini uygulamanız halinde kaşıntı sorunundan kısa süre içinde kurtulabilirsiniz. Limon, kaşıntı sorununa karşın uygulanan doğal yöntemlerden sadece biridir. Limon kaşınan bölgede 1-2 dakika bekletilmeli ve kaşıntının rahatlaması sağlanmalıdır.

Karanfil yağı da kaşıntı sorununa karşı tercih edilmesi gereken yöntemlerden biridir. Kaşınan bölge karanfil yağı ile rahatlatılır. Karanfil yağını bölgeye uygulamak ve hafif hafif masaj yapmak yeterli olacaktır. Aynı zamanda su, kaşıntı şiddetinin azalmasında destek olur. Soğuk su sürmek, kısa süreli rahatlama sağlayacaktır.

ALERJİ KAŞINTISINA NE İYİ GELİR?

Alerjik kaşıntı için en doğru tedavi yöntemi için mutlaka konunun uzmanı olan bir hekimden destek almak gerekmektedir. Özellikle deri alerjileri için dermatologlardan randevu alabilirsiniz.

Alerjik kaşıntı; maden suyu, limon suyu, aloe vera, karanfil yağı, kırlangıç otu, limon gibi uygulamalar ile rahatlar. Tüm yaşlarda alerjik kaşıntı sorunu oluşma ihtimali vardır. Bitkisel çözümler ve uzman doktor kontrolünde medikal önerileri dikkate almak gerekir. Cilt hastalıkları doktorları veya aile hekimi tarafından verilen ilaçlar kaşıntıyı iyileştirebilir.

Alerjik kaşıntıya ne iyi gelir, özellikle kaşıntı sorunu ile çok sık karşı karşıya kalan kişiler tarafından merak edilmektedir. Sosyal hayatı direkt olarak etkileyen kaşıntı, kişinin yaşam kalitesini düşürüyorsa mutlaka destek almak gerekmektedir. Uzman kişiler tarafından önerilen medikal ve doğal yöntemlerin bu süreçte sizlere son derece önemli oranda faydası olmaktadır.

Kaşıntıya Ne İyi Gelir? Kaşıntının Nedenleri Nelerdir? Kaşıntı Neden Kaynaklanır? Kaşıntı Nasıl Geçer? Kaşıntının İlacı Var mı?

KAŞINTI NEDİR?

Vücudun herhangi bir yerinde kaşınma isteği yaratabilecek rahatsız edici ve huzursuzluk veren bir hisse kaşıntı denir.

- Soğuk Su. Soğuk su kaşıntıya karşı birebirdir
- Hindistan Cevizi Yağı
- Soda. Soda tüm kaşınma sorunlarına iyi gelir
- 3. Limon. Limonu kaşıntılardan kurtulmak için güvenle kullanabilirsiniz
- Yulaf
- Karanfil Yağı
- Aloe Vera
-Avokadonun kabuğunun kaynatılıp kaşınan bölgeye sürülmesi ile, özellikle tahriş olmuş bölgelerde görülen kaşıntıya karşı oldukça hızlı ve bir o kadar da etkili sonuç alınabilmektedir. Ayrıca avakadonun cilt üzerindeki onarıcı etkisi dolasıyla da kaşıntı sorunu görülen kişilerde kullanılması uzmanlarca da önerilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Rezene çayı
- Ada çayı
- Chia tohumu
- Vücutta kaşıntı duyulan bölgelere uygulanması önerilen kürlerden bir tanesi de limon ve soda karışımıdır.

KAŞINTININ NEDENLERİ NELERDİR?

- Cilt Kuruluğu
- Psikolojik Etkenler
- Uyuz
- Mantar
- Böcek ve Haşere Isırıkları
- Kadınlarda hamilelik döneminde yaşanan hormonsal değişimler
- Diyabet
- Zona
- Sinir Sıkışması
- Herpes Zoster
- Multipl skleroz
- Egzama
- Kurdeşen
- Su Çiçeği
- İç Hastalıklar
- Karaciğer Rahatsızlıkları
- Böbrek Yetmezliği
- Lösemi
- Sinirsel Bozukluklar

Kaşıntı, onlarca farklı nedenle oluşabilen bir rahatsızlıktır. Özellikle geçmeyen kaşıntı evreleri, birtakım hastalıkların habercisi olabilir. Erkek, kadın ve çocuk fark etmeksizin herkeste eşit oranda görülebilir. Kronik kaşıntıların ana nedeni fiziksel olabileceği gibi tamamen psikolojik de olabilir. Devam eden kaşıntı süreçlerinde baş ağrısı, ciltte kızarıklık ve benzeri belirtiler ortaya çıkarsa bir uzman yardımı almakta fayda vardır.

Kaşıntıda Alerjik reaksiyonlar

Alerjisi olan gıdaları bilmeden yiyen kişilerde en fazla rastlanan bulgu kızarıklık ve kaşıntıdır. En çok bal, polen ve çikolata alerjilerinde görülür. Reaksiyonların ortaya çıkardığı belirtiler kendiliğinden azalır ve geçer.

Kaşıntıda Kullanılan ilaçlar

Özellikle depresyon ve mide için kullanılan ilaçların yan etkiler kısmı dikkatle okunmalıdır. Yan etkilerin en fazla hissedildiği dönemlerde baş ağrısı, bulanık görme ve kaşıntı ortaya çıkabilir. Bu kaşıntılar da tıpkı alerjik reaksiyonlarda olduğu gibi geçicidir.

Kaşıntıda  Karaciğer sorunları

Kara ciğerin eski işlevlerini yerine getirememesi ve buna bağlı olarak kişinin hastalanması kaşıntılara neden olabilir. Karaciğer iyileşme sürecine girdiğinde bu emareler de giderek azalır.

Kaşıntının Psikolojik Nedenleri Nelerdir?

Psikosomatik nedenler

Sadece fiziksel etkenler değil psikolojik faktörler de kaşıntının ana nedenleri arasında gösteriliyor. Bazı durumlarda ise fiziksel bir pataloji kaşıntı belirtilerini arttırabilir. Tıp literatüründe buna psikosomatik bulgular denir. Ancak söz konusu hastalık geçtikten sonra kişinin psikolojisi düzelmekte ve kaşıntı ihtiyacı ortadan kalkmaktadır.

Kaşıntıda Depresyon

Depresyona meyilli olan kişilerde içine kapanma, toplumdan kopma ihtiyacı gibi sosyal fobiler gelişir. Bu sosyal fobiler ile birlikte herhangi bir fiziksel neden olmamasına rağmen kaşıntı ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Paranoya ve kaygı semptomları

Kaygının ilerleyip paranoyaya yol açtığı durumlarda kişi vücudunun üzerinde böceklerin dolaştığını zannedebilir. Aynı şey alkolizm vakalarında da görülmektedir. Halüsinatif bir bulgu olarak kaşıntı, çok nadir görülen bir hastalıktır.

Kaşıntının Beslenme ile İlgili Nedenleri Var mıdır?

Kaşıntıda  Acı yemek

Aşırı acı yendiğinde karaciğer uyarı verir ve kişilerin özellikle kafa bölgesinde kaşıntı başlar. Bu şekilde vücudu alarm veren kişilerin diyet yapmaları ve uzun bir süre acı içeren besinler yememeleri gerekiyor.

Kaşıntıda  Baharatlı yemek

Kekik, pul biber ve nane gibi baharatların yemeklerde fazla tüketilmesi kaşıntı ihtiyacını arttırabilir.

Kaşıntı Nasıl Geçer?

Aşırı terlemeden kaçınılmalı

Aşırı terleme, cilt bariyerini yıkar ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Kaşınmanın önüne geçmek için ter emen özel kumaşlı kıyafetler giyilmelidir.

Krem ve pudra kullanılmalı

Kaşıntı giderici pudra ve kremler aktif olarak kullanıldığı takdirde bu yöndeki şikayetler yarı yarıya azalır. Özellikle kaşınan bölgeye günde ya da bir iki kere bu özel kremlerden sürülebilir.

Su içmek

Bol bol su içmek baş ağrısını giderdiği gibi kaşıntı şikayetlerini de en aza indirgiyor.

Güncellenme Tarihi:19 Nisan 2021Yayınlanma Tarihi:02 Haziran 2020

Sinirsel Kaşıntı Nedir?

Sinirsel kaşıntı hem nöropatik hem de psikolojik kaşıntıları kapsayan bir tanımlamadır. Sinir ağları vücudun tamamında sistemli bir şekilde yerleşmiştir. Bu ağların hem beyinle hem de birbirleri ile iletişimi mevcuttur. Sinir sistemi ya da beyinde ortaya çıkabilecek herhangi bir problem vücutta birçok noktayı etkilediği gibi deriyi/cildi de etkileyebilmekte ve kaşıntı ortaya çıkmaktadır. Bu, nöropatik pruritustur.

Beyni etkileyen kimyasal süreçlerin cilt altında yer alan sinir ağlarına etki etmesi, yansıması ile ortaya çıkan kaşıntı ise psikojenik kaşıntı olarak ifade edilmektedir. Psikodermatolojinin kurucularından Hollandalı psikiyatrist Herman Musaph, 1967’de ilk kez psikojenik pruritus terimini ileri sürmüştür. Psikojenik pruritus, organik nedenlerle açıklanmayan, psikolojik etkenlerle tetiklenen ya da şiddeti artan ve devamlılık kazanan kaşıntı türü olarak tanımlanmaktadır. Saf psikolojik veya saf psikiyatrik kaşıntılardır. 6 haftadan uzun süren kaşıntılar kronik pruritus, daha kısa süreli olanlar ise akut pruritus olarak tanımlanmaktadır. Stresli yaşam olayları, travmalar, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), depresyon, anksiyete bozukluğu, somatoform bozukluklarda gözlemlenen kaşıntı psikojenik pruritustur.

Sinirsel Kaşıntı Nasıl Olur?

Vücudun herhangi bir bölgesinde, bazen de genele yaygın bir kaşıntı hissi ortaya çıkar. Yakın dönemde yaşanan stresli olaylar, travmalar, öfke ya da üzüntü gibi negatif duyguların aşırı bastırılması, aynı zamanda bu duyguların ifade edilmemesi/edilememesi, gereğinden fazla özverili, “hayır” diyemeyen, kendini feda etme şeması baskın yapıda olmak psikojenik kaşıntı yaşayan bireylerde en çok gözlemlenen özellik ve deneyimlerdir. Kaşıntı hissi özellikle stresörlerle yüzleşme dönemlerinde, stres seviyesini yükseltecek anlarda daha çok görülmektedir.

Sinirsel Kaşıntı Belirtileri

• Hiçbir tıbbi açıklama bulunamayan kaşıntı (kişinin kaşıntılarıyla alakalı gittiği muayenelerde bu kaşıntıları açıklayacak hiçbir fiziksel problem bulunamaz).
• Duygudurumundaki değişimlere bağlı olarak şiddeti değişen kaşıntı hissi (stresli anlarda, kötü bir haber aldığında, can sıkıcı olay, durum, konuşmalar içerisindeyken, engellenme duygusunu hissettiği trafik, asansör, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlarda kişinin kaşıntısı fark edilir ölçüde artar).
• Özellikle kaşınma anlarında artan ağrı hissi (ağırlıklı olarak nöropatik kaşıntıda görülmekle beraber psikolojik kaşıntıda da kaşındık ve kaşıdıkça, o bölgede hafif bir ağrı gözlemlenir).
• Kaşınan bölgede yanma, uyuşukluk, elektriklenme (ağırlıklı olarak nöropatik kaşıntıda görülmekle beraber psikojenik kaşıntıda da kaşıntı bölgesinde bu tip duyumlar tarif edilir).
• Uyku sırasında kaşıntı (çoğu zaman kişiyi uykusundan uyandıran, tekrar dalmada güçlüklere ve uyku hijyeninde ciddi bozulma ve sorunlara yol açan kaşıntı hissi).

Sinirsel Kaşıntı Sebepleri Nelerdir?

Nöropatik kaşıntıya nöropatik ağrılar, inme, vitamin düzeylerindeki eksiklikler, beyin veya omurilikteki tümörler ve multiple skleroz hastalığı (MS) sebep olabilirken, psikojenik kaşıntıya obsesif kompulsif bozukluk (OKB), depresyon, somotaform bozukluklar sebep olmaktadır. Obsesif kompulsif bozukluğu olan bireyler tekrar eden rahatsız edici düşüncelerle (obsesyonlar) baş etmek adına, tekrarlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) geliştirirler. Kaşıntı bu kompulsiyonlardan biri olarak ortaya çıkabilmektedir.

Depresyonda nadir olarak da olsa kaşıntı gözlemlenmektedir. Depresyon uzun süreli ve belirgin bir şekilde kişinin yaşam ve işlevselliğini etkileyen üzgünlük hali olarak tanımlanmaktadır. Depresif bireylerin serotonin düzeyleri ciddi ölçüde düşmekte ve kaşıntı aslında hafif ölçüde yarattığı ağrı duyumu ile serotonin salınımını artırmaktadır. Somatoform bozukluklar olarak adlandırdığımız, kişide organik hiçbir gerekçe yokken ortaya çıkan ve kişiyi rahatsız eden sağlık sorunu olarak adlandırdıkları durumlar arasında kaşıntı çok sık karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda kişinin kendi duygularını ifade edememesi olarak tanımlanan aleksitimi durumu psikojenik pruritus ile büyük ölçüde ilişkilidir.

Gece Vücutta Kaşıntı Neden Olur?

Nocturnal pruritus olarak tanımlanan gece kaşıntısı, gece vücut ısısının düzenlenmesi sırasında meydana gelen sıvı regülasyonu ve bariyer fonksiyonlarındaki değişikliklerle ortaya çıkan bir kaşıntı türüdür. Cildin sıvı kaybının en yoğun olduğu kısım gece olduğundan gece kaşıntısı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda psikolojik kaşıntıda da geceleri yoğun bir artış gözlemlenmektedir.

Psikolojik iyilik halimizi etkileyen her türlü durumun bilinçaltı yansımalarını uyku sürecinde yaşarız. Travmatik yaşantılar sonrası ya da stresli dönemler içerisinde nasıl rüyalarımızın içeriği değişiyor, stresi orada da yaşıyor ve ifade ediyorsak kaşıntıyı da aynı şekilde değerlendirebiliriz. Psikolojik kaşıntıyı gece uykuda yoğun bir şekilde hissedebiliriz.

Strese Bağlı Kaşıntıya Ne İyi Gelir?

Psikojenik kaşıntının temelinde yatan durumun keşfedilmesi bu noktada çok önemlidir. Kişi travmatik bir dönemden mi geçmekte, depresyonda mı, obsesif kompulsif bozukluk ya da somatoform bozukluk var mı, duygularını nasıl ve ne kadar ifade edebiliyor, kendini ne kadar önceliklendirebiliyor? Bunlar gibi daha birçok nokta değerlendirdikten sonra uygun tedavi ve terapi planı oluşturulmaktadır. Bilişsel davranışçı terapide kişinin yaşadığı durumlara dair düşünce ve davranışları üzerinde çalışılarak bedensel yakınmalar yaşadığı anlar için davranışçı çalışmalar yapılmakta ve ödevler verilmektedir. Aynı zamanda antidepresanlar ve gerekli durumlarda kullanılacak diğer ilaç ve kremlerle beraber kişinin rahatlaması hedeflenmektedir.

Sinirsel Kaşıntı Tedavisi Nasıldır?

Öncelikli olarak kaşıntının fiziksel bir probleme mi bağlı, nöropatik pruritus ya da psikojenik pruritus mu olduğu tespit edilmelidir. Eğer sinirsel kaşıntıysa ağırlıklı olarak nörostimülasyon teknikleri, BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi), Anestezik kremler, antidepresanlar tedavide kullanılan yöntemlerdir. Bazen bunlar tek başına yeterli olabilirken bazen kombin tedaviler uygulanmaktadır.

Psikolojik pruritusta aleksitimi (kişinin kendi duygularını ifade edememesi) çok belirgindir. Özellikle öfke, gücenme, agresyon, sevgi ve ilgi gereksinimi ifade edilemeyen duygularda öne çıkmaktadır. Duygular ifade edilemedikçe ve edilemeyen duygular arttıkça kaşıntı da artmaktadır. Terapide tüm bu çatışmalar çalışılır, kişi duygularını sözcükleri ile ifade etmeyi öğrenir. Bu davranış yerleştikçe kaşıntıda azalma gözlemlenir. Depresyonda olan bireylerde ortaya çıkan değersizlik, yetersizlik duyguları ile de benzer şekilde çalışılarak ifade etme arttırılır. Antidepresanlar ile de serotonin salınımı sağlanarak kişinin kaşıntıdan uzaklaşması hedeflenir.