Caferli Köyü Deniz Butik Otel

Kurallar

Misafir, rezervasyon giriş tarihinden 60 gün öncesine kadar rezervasyonunu iptal edebilir bu durumda yapılan ön ödeme iade edilir. 60 Günden az süre kalması halinde rezervasyonu iptal eder veya giriş yapmazsa kalan rezervasyon tutarının tamamını ödemekle yükümlüdür.

Misafir tarafından talep edilen rezervasyon tarih değişikliklerinde, ev sahibi onaylaması koşuluyla tarih değişikliği gerçekleştirilir. Ancak talep edilen tarihin dönem fiyatlarının farklılık arz ettiği durumlarda değişen tutar rezervasyona yansıtılır. Bu işlem seafoodplus.info tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilir.

İlan verenin rezervasyonu iptal ettiği durumlarda misafirin mağduriyetini gidermek adına, seafoodplus.info misafir rezervasyonuna eşdeğer seçenek sunmaya çalışır. Misafirin seçeneği kabul etmemesi durumunda ödediği tutarın tamamı misafire iade edilir.

Rezervasyon istekleri, iptalleri veya değişiklikleri sadece e-posta ile yapılması durumunda işleme alınır.

Rezervasyonda belirtilen kişi sayısı konaklamaya esastır ve kapasite aşımına müsaade edilmez. Mülk yatak kapasitesi aşımı durumunda ev sahibi ilave ücret talep etme veya kapasiteyi aşan kişileri kabul etmeme hakkını saklı tutar.

Konaklama yeri ve içindeki eşyalarda oluşabilecek hasar ve ziyanın giderilmesi amacıyla giriş esnasında ,00₺ hasar depozito ücreti ev sahibi tarafından misafirden nakit olarak tahsil edilir. Çıkış günü herhangi bir hasar olmaması halinde alınan depozito bedeli misafire ev sahibi tarafından nakit olarak iade edilir.

Elektrik ve su tüketimi konaklama ücretine dahildir. Elektrik günlük kullanım limiti 30 kwh'dir.

Kalan ödeme tutarı giriş esnasında nakit, kredi kartı ve EFT/havale olarak yapılabilir.

Konaklama esnasında uyulması gereken kurallar rezervasyon talebi yapılırken misafir tarafından onaylanan kiralama sözleşmesinde açıkça belirtilmiştir. Misafir bu kurallara uymakla yükümlüdür.

Misafir Yorumları

(4 Misafir Yorumu)

‘İstanbul’dan Anadolu’ya, özellikle Ege Bölgesine karşı göç başladı. İstanbul’dan kaçan kaçana’ demiştim. Çok değil bir hafta önce. Ben bunları söylerken gündemde Beşiktaş stadının yanında vahşi saldırı ve şehit olan genç polislerimiz vardı. Gözü yaşlı şekilde onları konuşup, katilleri lanetliyorduk.

Bu iğrenç olay ‘Anadolu’ya geç etsem mi acaba? diye düşünenleri çoğalttı. Karar vermekte daha az zorlanmaya başlattı. Bu arada ‘Belki yeni yıl ile birlikte, güzel ülkeme yeni bir güneş doğar’ diye de hayal kuruyorlardı. Yılbaşı gecesi sanki huzur ve medeniyete giden bir kilometre taşı idi.

Ama 'nın son günlerinde başlayan elektrik kesintileri terörden daha çok koydu İstanbul halkına. Bu kesintiler, 'de dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına girmeyi hayal eden ülkemizin son durumunu gösterdi. Sanki geleceğimizin aynası oldu. Hangi Avrupa ülkesinde üç gün boyunca elektrikler gitti geldi? Her gidişinde en az 5 saat dünya karardı ya… Yüzlerce iş yeri, çalışanlarını evlerine gönderdi. Milyonlarca liralık maddi zarar oldu. Telefonla sipariş alan iş yerleri üç gün sadece karanlıkta bekledi. Öğrenci soğuk sınıflarında mum ışığında titreye titreye öğretmenlerini dinledi. Çoğu hastalandı. Bazı devlet hastanelerinde jeneratöre güvenilmediği için ameliyat yapılamadı. Sonuçta 17 milyon İstanbulluyu isyan ettirdi, ‘İstanbul da yaşamak enayilik. Hemen güneyde bir yere gidiyorum’ denmeye iyice başlandı.

Ortaköy’deki dünyaca ünlü eğlence merkezi Reina, yılbaşı gecesi bir ruh hastası tarafından silahla taranmaz mı? 40 kişi otomatik silahtan çıkan mermilerle hayata veda etti. İşte bu olay her şeyin tuzu biber oldu. İstanbul'daki evini dükkanı satıp Ege ve Akdeniz sahillerine yerleşmek için bavulunu topladı.

Özetle 60'lı yıllarda İstanbul’un taşı-toprağı altındır diye İstanbul’a göç eden kırsal kesim yani köylü vatandaşımızı gibi, İstanbul da da ‘Ege Bölgesi sahillerindeki köyler, ağaçları altındır‘ diyerek yollara düştüler. Ancak bunlar genelde emekli maaşı veya bankadan faiz alan kişiler. İstanbul'da evini kiraya verip, Ege de çok daha az paraya ev kiralayan kişiler. Ama İstanbul'dan kaçıp gitmek isteyen herkesin oralarda yaşayacağı maddi imkanı yok. İş bulması da çok zor. Ama bilgisini, kültürünü ve deneyimlerini kullanması gerekir.
İşte şimdi size bunun en güzel örneğini anlatacağım.

Avrupa Güzeli ve balerin bir kız köyde çapa yaptı

Avrupa Güzeli Nazlı Deniz Kuruoğlu, Beşiktaş’ ın unutulmaz futbolcularından Sabahattin Kuruoğlu’nun kızıdır. Balkanların tüm güzel özelliklerini üzerinde taşır. Uzun boylu, uzun sarı saçlı, çekik renkli gözlü, Avrupai duruşu ile çok güzel bir genç kız idi. Dans konusunda da çok yetenekli idi. Bu yüzden İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Klasik Bale Bölümüne gitti. Ve derece alarak mezun oldu. Ama birisinin nazarı değdi. Devlet Opera ve Balesinin balerin kadrosunda iken hiç ummadık bir olay oldu. Menisküs oldu. Yani bir diz kapağında problem çıktı. Balerin ve futbolcular için en büyük beladır menüsküs… Baleye ağlaya sızlaya veda etmek zorunda kaldı. Ama öğretmen olarak pek çok genç yetiştirdi. Moralsiz günlerinde arkadaşlarına uydu. Türkiye Güzellik Yarışmasına katıldı.

yılında 'Miss Türkiye' yani Türkiye Güzeli seçildi. yılında ise ‘Avrupa Güzeli’ seçildi. Günseli Başar ve Filiz Vural dan sonra Avrupa Güzeli’ seçilen üçüncü Türk kızıdır.

İşte o günlerin birinde ama çok uzun yıllar önce, bugün pek çok İstanbul’ un yaşadığı sendromu tanıdı. Çok sevdiği İstanbul’ dan ayrılmaya karar verdi. Uzun bir aramadan sonra annesi ile birlikte Kuşadası Caferli Köyüne yerleşti. Önce yaşayacağı evi tırnakları ile kaza kaz yarattı. Evini dekore ederken çiçekler- böcekleri tanıdı. Bahçe işlerini bahçıvan kadar öğrendi. Elim çizilir demedi, bizzat tüm işleri kendi yaptı. Badana-boya hatta odun kırmak- marangozluk dahil. Bir gün elinde fırça evinde yağlı boya yaptı, ertesi gün bahçede toprağı kazıp havalandırdı.

Evinin bahçesini çiçekleri ile cennete çevirdi. Tabii hayvanlardan da uzak kalmadı. Bahçesinde akla gelecek her çeşit evcil hayvan var. Günler -aylar hızla geçerken profesyonel çiftçi oldu. Bir gün geldi bunları profesyonelce değerlendirmeye başladı. Yani para kazanmaya… Çiftliğinde sabahın köründe çalışmaya başlıyordu ama sosyal yaşamdan da kopmuyordu. Örneğin at ile dolaşmak en büyük zevki idi. Kuşadası Off road kulübüne üye oldu. Dört çekerli aracı ile dağlarda, çamur tarlalarda dolaştı. Bunlar da yetmedi arazi motoru alıp arazide dolaştı. Halen hepsine zamanı elverdiği kadar devam ediyor. Beş dakika boş kalması imkansız.

Caferli Köyüne yaptıkları ise her halde ileride bir film veya dizi konusu olur. Köylü kadınlar ile birlikte köyü rengarenk yaptı. Mor panjurlar, sarı duvarlar özetle çok hoş bir köy yarattı. Güzelleştirme Derneği kurup köy kadınlarına sivil toplum örgütünün ne olduğunu öğretti. Eski evlerin boya ile nasıl yeni ve modern olabileceğini gösterdi. Caferli Köyü bir süre sonra sanki İsviçre köyü oldu. Her şey düşündüğü gibi olunda tanıtım dönemi başladı. İzmir'den Caferli ye turist gelmesini sağladı. Bunun için çeşitli sivil toplum örgütlerini Pazar günleri Caferli köyünde konuk etti. Çay partileri, gelmeler gitmeler başlayınca köyün maddi değeri de belki on misli arttı.

Durun Nazlı Deniz Kuruoğlu’nun yaptıkları bitmedi. Gelen gideni konuk ederken, köye küçük de olsa bir butik motel yapılmasına karar verdi. Bir süre de bununla uğraştı. Motel de ki tüm aksesuarları Ege de köy köy dolaşarak topladı. Bazen İstanbul da gelip malzeme aldı. Halen Caferli Köyündeki ‘Nazlı Deniz Butik Motel- Restaurant’, o bölgedeki en popüler mekanı. Çünkü tencere de pişirilen ev yemekleri var. Yataklar ev gibi doğal. Gerçek bir butik otel. Ayrıca odaları birbirine hiç benzemiyor. Bazen mutfağa giren, bazen de yardımcı kadınla birlikte hamur açan eski bir Avrupa Güzeli Kuruoğlu temizliğe de yardım ediyor, bahçede domatesleri de topluyor.

Tamam kabul ediyorum. Herkes Nazlı Deniz Kuruoğlu kadar yetenekli-çalışkan ve yürekli olmayabilir. Siz de onun gibi kısa bir hayat biriminde bunları yamak zorunda değilsiniz. Ama her gün temiz hava alacağınız bir balkonu olan küçük bir eviniz olabilir. Pencerenizin önünde sardunya yetiştirebilirsiniz. Kendi tavuklarınızı taze yumurtalarınla menemen yapabilirsiniz. Her zaman sevebileceğiniz bir köpeğiniz olabilir.

İstanbul’a da yılda iki kere, en fazla on gün kalmak koşulu ile gelebilirsiniz. Zaten oralara yerleşirseniz İstanbul'da fazla kalamazdınız.

Benden önermek. Karar sizin…

İçindekiler:

1. Nazli Deniz Kuruoglu nerede yasiyor?
2. Nazlı Deniz Kuruoğlu kaç yaşında?
3. Nazlı Deniz Kuruoğlu kimin kızı?
4. Almila Kuruoğlu kaç yaşında?
5. Nazlı Deniz Kuruoğlu hangi köyde?
6. Caferli nereye bağlı?

Nazli Deniz Kuruoglu nerede yasiyor?

Nazlı Deniz Kuruoğlu kaç yaşında?

Nazlı Deniz Kuruoğlu kimin kızı?

Almila Kuruoğlu kaç yaşında?

Nazlı Deniz Kuruoğlu hangi köyde?

Caferli nereye bağlı?