transfobi ne demek / Antalya Cinsel Terapi

Transfobi Ne Demek

transfobi ne demek

kaynağı değiştir]

Transfobi kelimesi, homofobi terimine dayanan klasik bir kelime birleştirme yöntemiyle oluşturulmuştur. Transgender kelimesindeki İngilizce bir ön ek olan trans- (aslında "karşı, uzak tarafında, ötesinde" anlamına gelir.) ile "korku" anlamına gelen -phobia (Yunanca: φόβος, phóbos) ekinin birleşmesiyle oluşmuştur. Lezfobi, bifobi ve homofobi ile kardeş terimlerle birlikte, transfobi, LGBT kişilere karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığı karşılamak için kullanılan terimler ailesinin bir üyesidir.

Transfobi, klinik psikolojide tanımlanmış tarzda bir fobi değildir. Anlamı ve kullanımı ile yabancı düşmanlığına paraleldir.[6]Transfobik, transfobi sahibi kimseyi ifade eder. Transfobi ve transfobik kelimeleri yılında Oxford İngilizce Sözlük'e eklendi.[7]

Kökeni[değiştir

Eşcinsellik, biseksüellik ve transseksüellik gibi cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine karşı olumsuz duygular, tutumlar, korku veya iğrenme hissetme ve şiddete varan davranış biçimleri heteroseksüel matrise uymayan kişilere yönelik fobik yaklaşımlara işaret eder. Bu geniş tanıma bakarak, homofobi eşcinsellere ilişkin olumsuz duygu, tutum ve zaman zaman şiddet içeren davranışları anlatırken, bifobi biseksüellere yöneltilen, transfobi ise translara yöneltilen benzer olumsuz duygu ve tavırların nedeni olan önyargı ve nefretin ifadesi olarak tanımlanabilir. Homofobi, bifobi ve transfobi terimleri, bedenlere ikili cinsiyet biçimini dayatan ve arzuyu heteroseksüelleştiren matrisin duygulanımsal ve pratik sonuçlarına işaret ettikleri için bir kavram seti olarak ele alınsa da her bir terimin işaret ettiği nefret biçimi özgün motivasyonlar barındırır. Bu bakımdan homofobi, bifobi ve transfobi birbirine indirgenemez dinamiklere dayanır.

Tek seferlik bir olay olabildiği gibi süreklilik arz eden taciz ve yıldırma süreçlerinin de bir parçası olan homofobi, kavram olarak ilk kez &#;ların sonunda Amerikan klinik psikolog George Weinberg tarafından Toplum ve Sağlıklı Eşcinsel adlı kitapta kullanılmıştır (Göregenli ve Karakuş, 53). Fobi kelimesinin seçimi kafa karıştırıcı olabilmektedir. Çünkü kelime genel anlamıyla irrasyonel korkuları ifade etse de, homofobi eşcinsel duygulara, erotizme ve cinselliğe yönelik zorbaca, alaycı veya dışlayıcı pratiklere işaret eden bir tanımlamadır.  Homofobi, yalnızca heteroseksüellerde görülmez, eşcinsellerde de kendi duygusuna ve bedenine yönelik olarak ortaya çıkabilir. Homofobinin ne olduğunu bütünsel olarak anlayabilmek için heteronormativite veheteroseksizm kavramlarına bakmak gereklidir.

Heteroseksizm, ikili cinsiyet kabülünden yola çıkarak kadın ve erkek arasında gerçekleşen duygusal ve cinsel ilişkiler bütününü, yani heteroseksüelliği normal, üstün, doğal ve meşru cinsel yönelim olarak gören, heteroseksüellik dışındaki cinsel yönelim ve kimlikleri yok sayan ya da ikincilleştiren ve düşmanlaştıran bir ayrımcılık ideolojisidir. Heteronormative ise heteroseksüelliğin yegane cinsel yönelim olduğunda ısrar eden, zaman zaman kültürel ve dinsel yaklaşımları da arkasına alarak heteroseksüelliği zorunlu bir norm olarak dayatan iktidar sistemine işaret eder. Başka bir deyişle, heteronormativite heteroseksüel olmayan cinsellikleri marjinalleştiren, sapkın kategorisine yerleştiren, değersizleştiren, baskılayan ve farklı biçimlerde şiddet kullanarak ve hizaya çeken bir iktidar sisteminin ifadesidir (Çakırlar ve Delice, ; Altınpolat, ). Butler’a göre () heteronormativenin belirgin istikrarı, kadın – erkek ikiliğine dayanan ikili cinsiyet kimliğini doğallaştırma başarısına bağlıdır. Bu şekilde heteroseksüellik kurumsallaşırken hiyerarşik bir üstünlük de kazanır. Böylece toplumsal cinsiyet normlarına uymayan cinsiyet kimlikleri “gelişimsel hatalar” ve “kültürel imkansızlıklar” olarak görülür.

Heteroseksizmin heteronormativeye muhtaçlığı açıktır; kendisini heteronormatif normlar temelinde belirler ve büyütür. Heteronormatif normlar da doğrudan kişilerin cinselliklerini, yaşantılarını ve duygularını heteroseksüellik baskısıyla denetler, heteroseksüelliği topluma nüfuz edecek şekilde biçimlendirir (Başar vd., ).  Bu yaklaşımdan bakıldığında, bireysel düşmanlıklar ve nefretten doğan, politik bir arka planı olmayan tepkiler gibi gösterilmeye çalışılan homofobinin oluşmasında toplumsal yapının çoklu etkisi görülecektir.

Tüm bunların ışığında homofobi bireysel bir tutum olmaktan çok bireylerce veya topluca uygulanan, kalıp yargılara dayanan, arzu ve cinsel kimliklerin eksenini heteroseksizmle belirleyen,  mevcut toplumsal ve kültürel bağlamlar içinde oluşan, eşcinsel kişilere yönelik korku ve nefretin ifadesidir.  Benzer biçimde ayrımcı bir ideoloji olan  heteroseksizmle simbitoyik bir ilişki içinde olan homofobi, heteroseksüellik dışı cinsel yönelimlerin yok edilmesini veya  iyi ihtimalle gizli kalmasını dayatan (Kaos GL, ), cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi ideolojilerle de (Göregenli, )  işbirliği içinde olan kompleks bir yapının sonucudur.

Bifobi, biseksüel kişilere yönelik nefret ve korku duygularıyla zorbalık ve ayrımcılık uygulama, kimliklerinden utandırma, sindirme ve dışlama pratiğidir. Elbette bifobiden bahsedebilmek için “biseksüel kimdir” sorusu gündeme gelir.  Kişininbirden fazla cinsiyetten duygusal ve cinsel olarak hoşlanması anlamına gelen biseksüellik, heteroseksüellik veya eşcinsellik gibi bir cinsel yönelimdir. Adındaki “bi” iki cinsiyete işaret ediyor gibi görünse bile, biseksüel kişiler kendilerini çeşitli cinsiyetlerden hoşlanıyor olarak tanımlayabilirler (Kaos GL, ; Kaos GL, ; Tar, ). Homofobi kavramında geçerli olan bazı dinamikler bifobi için de geçerlidir. Ancak bifobinin temel dinamiği kişinin heteroseksüel erotik arzuları da hisset(ebil)mesine “rağmen” heteroseksüel olmayan cinsellik biçimlerine de yaşamında yer açabilmesidir. Bu açıdan biseksüellik, eşcinselliğe dair çaresiz bir “hastalık” veya bir tür “yaratılış/fıtrat” gibi özcü açıklamaları ve muhafazakar meşruiyet arayışlarını da yerinden eder. Biseksüeller çoğu kez “açgözllük, doyumsuzluk, kararsızlık” gibi suçlamalarla ve nefret söylemleriyle karşılaşırlar.

Biseksüellik ve dolayısı ile bifobi ilk olarak 70’lerin sonları, 80’lerin başlarında lezbiyen ve gey topluluklarında tartışılmaya başlanmış, dolaylı da olsa mesele edilmiştir (Jagose, ). Eşcinsel kişiler de zaman zaman bifobiyi benimsediği için biseksüeller homofobik olan ve olmayan kişilerin bifobik yaklaşımlarıyla karşı karşıya kalabilirler. Bifobik yaklaşımlar, biseksüelliğin geçerliliğini sorgulayacak zemin hazırlayarak biseksüellerin toplumda yaşadıkları ayrımcılıkları ve problemleri görünmezleştirirler. Dolayısı ile biseksüellerin gündelik yaşamda ve politik mücadelede dayanışmadan mahrum bırakılmasına neden olurlar.

Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da doğrudan transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, biyolojik cinsiyetten beklenen seksüel ve toplumsal rollere uymayarak cinsiyet değiştirenlere karşı bir tür kaygı ve korku ifadesidir,[1] beraberinde tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Transfobi temel olarak cis-normativiteye dayanır. “Cis-normativite cisgender olmanın tek normal cinsiyet kimliği olarak görülmesi, toplumsal değerlerin, kuralların ve yaşam biçimlerinin herkes cisgender cinsiyet kimliğindeymiş gibi kabul edilmesidir. Bu normatif anlayış cisgender olmayan kimliklerin görünmez kılınmasına neden olduğu gibi cisgender kimliğin trans kimliğinden daha üstün olduğu varsayımına da dayanır. Bütün bir toplumsal yapıyı inşa eden cisnormativite, trans kimlik ve deneyimleri ikincilleştirir ve bir yandan da trans kimlikleri cisgender kimlik üzerinden anlamlandırır, cisgender olmayı merkeze alır.”[2]

Homofobi gibi transfobi de sık sık bireysel veya kurumsal ayrımcılık, önyargı ve şiddet vakalarıyla sonuçlanır. Transfobi, yine homofobi gibi, bireylerde kendiliğinden değil, belirli bir sosyal, politik, kültürel bağlam içinde ortaya çıkar (Kaos GL, ; Kaos GL, ).

Bugün LGBTİ’ler homofobik, transfobik, bifobik yaklaşımlar/engellemeler/saldırılar ile baş edebilmek için örgütlü bir mücadele veriyorlar. Çeşitli derneklerde, ağlarda ve yapılarda bir araya gelerek uğradıkları ayrımcılık ve şiddetle mücadele edebilecekleri dayanışma ağları kuruyorlar. Ayrımcılığa karşı bu mücadeleye, heteroseksizm karşıtı bir mücadele olduğu için heteroseksüeller de katılmaktalar.

Kaynakça

Altınpolat, R., (). LGBTİ’lere Yönelik Ayrımcılığı Tarihsel ve Politik Temelde Kavramak. TTB Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, 17 (64),

Başar, K., Nil, M. Ş., ve Kaptan, S. (). Eşcinsellikle İlgili Yaygın Yanlışlar, Bilimsel Doğrular. A. Erol ve N. Öztop (Haz.), Homofobi Kimin Meselesi:Anti-Homofobi Kitabı II içinde (s. ). Ankara: Kaos GL Yayınları.

Butler, J. (). Cinsiyet Belası: Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi (B. Ertür, Çev.). İstanbul: Metis Yayınları.

Çakırlar, C. ve Delice, S. (Haz.) (). Cinsellik Muamması, Türkiye’de Ouerr Kültür ve Muhalefet. İstanbul: Metis Yayınları.

Göregenli, M. ve Karakuş, P. (). Türkiye&#;deki LGBT Bireylerin Günlük Yaşamlarında Maruz Kaldığı Heteroseksist Ayrımcı Tutum ve Uygulamalar. A. Erol (Haz.), Heteroseksizme Karşı Gökkuşağı Antihomofobi Kitabı III içinde (s. ). Ankara: Ayrıntı Basımevi.

Göregenli, M., (). Temel Kavramlar: Önyargı, Kalıpyargı ve Ayrımcılık. M. Ceyhan ve K. Çayır (Ed.), Ayrımcılık: Çok Boyutlu Yaklaşımlar içinde (s. ). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Kaos GL (). Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İçin LGBTİ Hakları El Kitabı. Ankara: Kaos GL Yayınları.

Kaos GL (). Bi+seksüeller Burada! Ankara: Kaos GL Yayınları.

Jagose, A. (). Queer Teori: Bir Giriş (A. Toprak, Çev.). Ankara: Kaos GL Yayınları.

Tar, Y. (). Biseksüellik Kararsızlık mı?. KAOS GL. funduszeue.info (Erişim tarihi: ).

[1]funduszeue.info (Erişim tarihi: )

[2]funduszeue.info (Erişim tarihi: )

 

 

Yayınlanma Tarihi:

LGBTİ sözlüğü

Yapılan araştırmalar, (ve elbette günlük yaşantımızda şahit olduklarımız) dünyanın pek çok yerinde, özellikle Türkiye’de bireylere cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri üzerinden önemli ölçüde ayrımcılık yapıldığını ortaya koyuyor. Bu durumun önüne geçilebilmesi ve lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks bireylerin de yaşam haklarına sahip çıkılması için çalışan LGBTİ dernekleri ve toplulukları ülkemizde de önemli çalışmalar yürütüyor. Hala genel olarak anlamamız gereken çok şey, kabullenmemiz gereken birçok gerçek var.


Bunun için öncelikle temel kavramların anlaşılması gerektiğini düşünerek basit bir LGBTİ sözlüğü hazırladık.


LGBTİ’nin açılımı “Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender ve İnterseks”tir. Eşcinsel hakları mücadelesinde anahtar kelime olarak kullanılmaya başlanan LGBTİ, bazen “queer” kavramı da dahil edilerek LGBTİQ şeklinde kullanılır.


Kadınlara kadın olduğu için ve erkeklere erkek olduğu için toplumsal olarak yüklenen çeşitli roller ve sorumluluklar bütünüdür. Kadınlardan ve erkeklerden beklenen davranış biçimleri, cinsiyet kimliğine dair özellikler gibi durumları da içeren bu kavram, toplumsal cinsiyet rollerini doğurur. Doğuştan sahip olduğu cinsiyete uygun olduğu toplum tarafından belirlenmiş normlara göre yaşaması gerektiğini düşünen birey, toplumsal cinsiyet rolünü benimser ve davranışlarını/yaşantısını buna göre şekillendirir.


Duygusal ve cinsel olarak karşı cinse ilgi duyan kişilere heteroseksüel (kısaca-kaba tabirle ‘hetero’) denir. Bunun normal ve genelgeçer cinsel yönelim olduğunu kabul eden anlayışa ise heteronormativite denir ve buna göre her insan, yalnızca karşı cinse ilgi duyuyorsa ‘normal’ kabul edilir. Kaos GL’nin tanımına göre, “İnsanların kadın ve erkek olarak ikiye ayrılmasını; cinsel ilişkilerin/evliliklerin sadece ve sadece karşı cinsiyetlere sahip kişiler arasında olabileceğini ve her cinsiyetin kendine has rolleri olduğunu iddia eden inançlar, düşünceler, normlar bütünüdür.”



Basitçe, cinsel ve duygusal olarak kendi cinsinden olanları tercih eden, hemcinsine ilgi duyan kişilere eşcinsel denir. Erkek eşcinsellere gey, kadın eşcinsellere lezbiyen, kadınlarla veya erkeklerle, her iki cinsle de birlikte olmayı tercih eden ve her iki cinse de ilgi duyabilen kişilere de biseksüel denir. Eşcinsellik, bir cinsel tercih durumudur. Karşı cinsi değil, kendi cinsini veya her iki cinsi birden tercih etmektir.


Kendini karşı cinse ait olarak tanımlayan, cinsiyet bilinci doğuştan sahip olduğu fiziksel cinsiyetinden farklı olan kişilere transeksüel denir. Doğduğu cinsiyete ait hissetmeyen, yaşı ilerledikçe kendini karşı cinse daha yakın hisseden transeksüeller, zamanı geldiğinde fiziksel operasyonlarla ait hissettikleri cinsiyete sahip olurlar.


Transeksüellik bir tercih değildir. Cinsiyet değiştirme, “Ben artık erkek olmak istemiyorum, kadın olayım” diyerek gerçekleştirilen basit bir seçim olmaz. Özünde zaten kendini kadın hisseden kişi, gerekli fiziksel müdahalelere ve yaşamını kadın olarak sürdürme ihtiyacı duyar. Bu şekilde bakıldığında, transeksüellik doğuştan gelen bir bozukluk olarak kabul edilebilir ve kişi ameliyatla ait hissettiği cinsiyete sahip olduğu zaman iyileşir. Tersi durumda, doğuştan atanan cinsiyetine ait hissetmeyen kişiler bu beden içinde ve bu cinsel kimlikle yaşamaya mecbur bırakıldığında ciddi psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkar.





Dış görünümü ile karşı cinsi çağrıştıran kişilere travesti denir. Yani erkek olduğu halde kadın gibi giyinmekten veya davranmaktan hoşlanan veya kadın olduğu halde kendini erkeksi tavırlarda ve giyim kuşamda daha rahat hisseden kişilerdir.


Transgender (transcendır diye okunur), biyolojik cinsiyetine ait hissetmeyen tüm bireyleri kapsayan bir terimdir. Transeksüeller de travestiler de transgender kavramına dahildir.


Anormal üreme ve cinsiyet organları ile doğmuş olan kişilere interseksüel denir. İnterseksüel Şalala’nın websitesinde yer alan tanımıyla: “İnterseks her interseks birey için bir kimlik kategorisi olmayabilir. Bazı interseks kişiler kendi kimliklerinin bir parçası şeklinde “interseks” kelimesini cinsel kimlik olarak kullanırken, bazıları da bunu bir tıbbi durum veya kendine özgü fiziksel durum olarak görmektedir. Bazı interseks bireyler kendilerini sıradan kadınlar ve erkekler olarak tanımlar ve yaşar. Gey, lezbiyen, biseksüel veya heteroseksüel yönelimli olabilirler ya da ikili cinsiyet sistemini reddederek kendilerini mevcut cinsel yönelim tanımlarına sokmayabilirler. Antroseksüel (insansevici) ya da panseksüel (tüm cinsel kimliklere cinsel arzu duyabilen) bazı intersekslerin cinsel yönelimlerini açıklamak için daha faydalı olabilir, örneğin romantik birliktelik yaşayan ve cinsel kimliklerini de interseks olarak tanımlayan iki interseksin yönelimini bu tanımlara sokabiliriz.”


Cinsiyet kimliğinin ve cinsel yönelimlerin sabit olmadığını, heteroseksüel veya homoseksüelleri, tüm insanları belirli kimlik tanımları üzerinden genellemenin doğru olmayacağını ifade eden tanımdır.


Eşcinselleri kabul etmeme, duygusal ve toplumsal olarak eşcinsellere karşı negatif tutumlar içinde olma halidir. Yalnızca heteroseksüelliğin normal olduğunu ve eşcinselliğin bir hastalık, düzeltilmesi gereken yanlış bir durum olduğunu düşünen kişilere ‘homofobik’ denir. Uzun vadede ve toplumsal düzeyde homofobi, eşcinsel bireylere uygulanan ayrımcılık ve şiddet olaylarını tetikleyen tehlikeli bir durumdur.


Travesti ve transeksüellere yönelik ayrımcı, önyargılı ve hatta nefret dolu olma halini ifade eden kavramdır. Doğuştan sahip olduğu biyolojik cinsiyetinden ötürü kendisinden beklenen toplumsal cinsiyet rollerine uymayan kişileri dışlama, aşağılama ve yok saymayı da içerir.


Biseksüellik, her iki cinsiyetten olan insanlara karşı cinsel olarak ilgi duyma, ve onlarla duygusal veya cinsel bir ilişki içine girme potansiyelidir. Biseksüel bir kimse her iki cinse de aynı ölçüde ilgi duymayabilir, ve bu ilginin derecesi zaman içinde değişebilir. Araştırmacılar, kadın cinselliğinin erkeklere kıyasla daha esnek olduğunu düşünüyorlar. Kadınların tabiatları gereği biseksüel olduklarına inanmasalar da, kadınların cinsel çekimlerinin, erkeklere kıyasla daha kolay bir şekilde değiştiğini düşünüyorlar.


Kendini algılama biseksüel kimliğin anahtarıdır. Pekçok kimse her iki cinsiyetten kişilerle cinsel etkinlik içine girer, ancak kendilerini biseksüel olarak tanımlamaz. Benzer şekilde, bazı diğer insanlar da yanlızca bir cinsiyet ile cinsel ilişkiye girerler veya hiç cinsel ilişkiye girmezler, ancak yine de kendilerini biseksüel olarak tanımlarlar. Bir kimsenin biseksüel olup olmadığını saptamaya yarayacak bir davranışsal "test" yoktur.





fazla oku

Ünlü çocuk kitapları yazarı J.K. Rowling geçen haftalarda LGBTİ+ Onur Haftası çerçevesinde Türkiye'de verilen, ironik ve ikonik  Hormonlu Domates LGBTİ+’fobi Ödülleri'nde TRANSFOBİ kategorisi TERF (Trans Dışlayıcı Radikal Feminist -ed.n) "ödülüne" layık görülmüştü. Bu protesto tercihinin nedenini merak edenler, Rowling'in tweetleriyle başlayıp neredeyse tüm dünyada süren, Türkiye'de de sosyal medyada kendine genişçe yer bulan transfobi tartışmasının nereden başlayıp, nasıl geliştiğini kaçıranlar, için 9 soruda tartışmayı özetleyen bir rehber hazırladık. 

Harry Potter serisinin yazarıyla ilgili tartışmalar ilk olarak J.K Rowling’in, Devex isimli internet sitesinde yayımlanan “Kovid sonrası Regl Olan Kişiler İçin Daha Eşit bir Dünya” başlıklı yazıyı paylaşmasının ardından alevlenmişti. Rowling’in “kadın” yerine “regl olanlar” ifadesini tercih eden yazıya dair yaptığı yorumlu paylaşım Harry Potter film serisinde rol alan oyuncular da dahil pek çok kişinin tepkisini çekmişti. İşte 9 soruda olayların gelişimi.

Rowling ne demişti?

The Scotsman'in haberine göre J.K. Rowling, 6 Haziran Cumartesi bahsi geçen makaleyi Twitter hesabından paylaştı. Rowling yazıyı paylaşırken, “‘Regl olan kişiler’. Eminim bu kişiler için bir ifade kullanıyordu. Biri bana yardım etsin. Wumben miydi? Wimpund muydu? Woomud muydu? (Rowling, kadın’ın ingilizce karşılığı woman ifadesiyle kelime oyunu yapıyor, ed.n.)” ifadelerini kullanmıştı.

Yazarın paylaşımları neden “transfobik” diye nitelendirildi?

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rowling’in paylaşımı pek çok kişinin eleştiride bulunmasına neden oldu. Rowling’in “kadınları”, “regl olanlar” diye tanımlaması kavramsal tartışmaların da fitilini ateşledi. Bazı Twitter kullanıcıları da paylaşımın ardından trans erkeklerin regl olabileceğini, trans kadınlarınsa olamayacağının, dolayısıyla “kadınlık” veya “erkeklik” kavramlarının regl olmayla ilişkilendirilemeyeceğinin altını çizdi.

Rowling’in yalnızca regl olanların kadın sayılabileceği yönündeki ısrarı bazı Twitter kullanıcıları tarafından “transfobik” diye nitelendirildi. Rowling’i eleştiren kullanıcılar iddiaların regl olan trans erkekler söz konusu olduğunda boşa düştüğünü vurguladı.

Rowling nasıl cevap verdi?

Rowling eleştirilere bir dizi paylaşımla yanıt verdi. Britanyalı yazar şu ifadeleri kullandı:

Transları tanıyorum ve onları seviyorum. Fakat cinsiyet kavramının silinmesi pek çok kişinin hayatlarını anlamlı biçimde tartışabilmelerinin önüne geçer. Gerçekleri konuşmak nefret söylemi değildir.

Erkek şiddetine karşı savunmasız olduğu için translarla yıllardır empati kuran ve onlara yakınlık duyan benim gibi kadınların cinsiyet kavramının gerçek olduğunu ve bunun da gerçek hayatta bir karşılığı olduğunu düşündüğü için translardan ‘nefret ettiğinin’ iddia edilmesi saçmalık.

Rowling’e eleştiriyle cevap veren pek çok kişi onun biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet arasında doğrudan ilişki kurmasının yanlış olduğunu düşünüyor.

Rowling’in paylaştığı blog yazısı neyle ilgiliydi?

Yazar 10 Haziran’da “TERF savaşları” ibaresiyle, “J.K. Rowling biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet konularında yazma gerekçelerini anlatıyor” yazısını paylaşmıştı.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bahsi geçen paylaşımda Rowling, ilk kez maruz kaldığı aile içi şiddetten ve cinsel saldırıdan bahsediyordu.

Rowling, “Bunları sempati toplamak amacıyla anlatmıyorum, fakat benim gibi bir geçmişe sahip kadınlarla dayanışma kurmak yerine bu kişiler tek cinsiyetli alanlara dair endişeler nedeniyle bağnaz diye yaftalanıyor” ifadelerini kullandı.

Söz konusu makalesinde yazar, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığına dair verdiği mücadelelerden de bahsediyordu.

Rowling, hormon tedavisiyle dönüşüm terapisini kıyasladı mı?

5 Temmuz’da yazdığı yeni Twitter paylaşımlarında Rowling şu ifadeleri kullandı:

Ben de dahil pek çok kişi genç eşcinsel kişilere yeni bir tür dönüşüm terapisi uygulandığını izlediğimizi düşünüyoruz. Doğurganlıklarını ya da cinsel işlevlerini yitirmelerine yol açabilecek ömür boyu süren tıbbi bir sürece giriyorlar.

Rowling “cinsiyet değişiminin pek çok kişinin aradığı cevap olabileceğini” ancak bazıları açısından da olamayacağını belirtti. Yazar düşüncesini örneklemek açısındansa cinsiyet geçişini tersine çeviren ve bir süre trans bir erkek olarak yaşayan bir kadının yazısına atıfta bulundu.

Öte yandan trans model ve aktivist Munroe Bergdof, “J.K. Rowling bilim insanı değil. Doktor değil. Toplumsal cinsiyet konusunda uzman değil. Bizi desteklemiyor. O bir milyarder, cis, heteroseksüel beyaz bir kadın ve bizim için neyin doğru neyinse yanlış olduğuna karar verebileceğini düşünüyor. Bu onun savaşı değil. Eğer translar için neyin doğru olduğunu öğrenmek istiyorsanız, transları dinleyin” ifadelerini kullandı.

İşçi Partisi milletvekili Lloyd Russell-Moyle ne dedi?

İşçi Partisi milletvekillerinden Lloyd Russell-Moyle, Tribune’da kaleme aldığı yazıda Rowling’in aile içi istismar deneyimini açıklamasının trans bireylerin haklarını güçlendirmek amacıyla gösterilen çabaları baltalamak için “böl ve yönet” taktiğinin bir parçası olduğunu belirtti.

Russell-Moyle bahsi geçen makalesinde, “Son zamanlarda elbette J.K. Rowling gibi kişilerin kendi cinsel saldırı deneyimlerini, bundan sorumlu olmayan kişilere karşı uygulanan ayrımcılığı gerekçelendirmek için kullandığını görüyoruz” ifadelerine yer vermişti.

Russell-Moyle daha sonra gelen tepkiler üzerine özür dilemiş ve bunun hoş olmayan bir itham olduğunu belirtmişti.

Stephen King tartışmaya nasıl dahil oldu?

ABD’li ünlü yazar tartışmaya Rowling’in bir tweetini paylaşarak dahil oldu. Rowling, King’in tweetini retweetlemesinin ardından, “@Stephen King’e hep saygı duydum, fakat bugün sevgim yeni bir zirveye ulaştı” ifadelerini kullandı.

King, tartışmadaki pozisyonunu daha açık biçimde belli etmesi gerektiği yönünde aldığı eleştirilerin ardından, “Evet. Trans kadınlar kadındır” diye belirtti.

King’in bu paylaşımının ardından Rowling, yazara dair övgü dolu paylaşımlarını sildi.

Harry Potter yıldızları nasıl tepki verdi?

Harry Potter karakterini canlandıran Daniel Radcliffe, “Trans kadınlar kadındır. Kimliklerini geçersizleştirmek yerine translara destek olmak için daha çok şey yapmamız gerektiği açık” diye belirtmişti.

Hermonie Granger karakterini canlandıran Emma Watson da, “Translar, olduklarını söyledikleri kişilerdir ve sürekli sorgulanmadan, söyledikleri kişi olmadıklarını söylemeden hayatlarını yaşamayı hak ediyorlar” ifadelerini kullanmıştı.

Ron Weasley karakterini canlandıran Rupert Grind ve Ginny Weasly’i oynayan Bonnie Wright da Rowling’i eleştirenler arasındaydı.

Rowling daha önce benzer eleştirilerle karşılaşmış mıydı?

Yazar, Aralık ’da kişinin biyolojik cinsiyetini değiştiremeyeceğini söyledikten sonra işini kaybeden araştırmacıya destek verdiği için eleştirilmişti.

Rowling tartışmaya dair, “İstediğin gibi giyin. Kendini istediğin gibi tanımla. Seninle birlikte olmak isteyen kişilerle istediğin gibi birlikte ol. Hayatını huzur ve güven içinde yaşa. Ama biyolojik cinsiyetin gerçek bir şey olduğunu söyleyen kadınları işinden olmaya zorla?” ifadeleriyle tepki göstermişti.

Independent Türkçe, The Scotsman

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası