ev zencisi / Seni gidi ev zencisi - İsmail Kılıçarslan | Yeni Şafak

Ev Zencisi

ev zencisi

malcom x'in ortaya koyduğu ve kendi milletini aşağılayanlara örnek olarak verdiği harika isimdir.
funduszeue.info?v=dbYqb8YTIKE

(bkz: ev seksisi) rakibidir.

Django filminde samuel jackson tarafından canlandırılan roldür.
Onlarca zenci öldürülürken mutlu olan ancak efendisi ölünce kahrolan insan-altı bir modeldir.

ingilterede bunlar devlet yardımıyla geçinir, evlerde bahçelerde mangal cigara kokain alkol karı kız house party tadında yaşarlar. Devletin işsizlik yardımlarıda her halta yettiğinden çalışmaz bu şekil geçinir. Kadın versiyonu çocuk yapıp devletten aylık çocuk parası alır. Çalışan zenci çok azdır.

ev zencisi alman yeşiller partisi eş başkanı cem özdemir'e yakışan deyimdir. bkz: funduszeue.info

Kölelik döneminden alıntı bir söylem.

Bunu söyleyebilen insanlar, bir halkı menfaati için hayvan konumuna sokabilecek potansiyelde olan pislikler şimdi bize insan haklarından bahsediyorlar, ermeni soykırımından bahsediyorlar.
Ders vermeye çalışıyorlar.

Kölelik sistemi mi soykirim mı?

ironiye gel. *

bi arkadasa bulcaz bundan.

ilaveten vakti zamanında tarlada vs değil de evde ev hizmeti işleri için çalıştırılan, ortamı nedeniyle üstü başı nispeten daha düzgün giydirilen köleler için kullanılan bir ifadedir.

lakin bıçak kemiğe dayandığında bu köleler de sıklıkla köle sahiplerinin elinde patlamışlardır. bazıları az çok mürekkep yalama fırsatı da bulup genel köle kitlesine göre daha bilinçli hale geldiğinden, köle isyanlarında vs daha kolay öncü, lider vs roller üstlenebilmişlerdir.

Murat Zelan

Ruhu şad olsun!

Amerikan siyah hareketinin en delikanlı adamlarından biriydi Malcolm X. Müslümandı. 21 Şubat ’te, bir konferansta üzerine kurşun yağdırılarak şehit edildi. Malcolm X’ten insanlığa, bilhassa siyahlara miras olarak büyük bir onur kaldı. Siyahlar Malcolm’la onurlandılar, ona bakarak, onun yolundan giderek özgüven sahibi oldular.

İsmail Kılıçarslan da yazdı geçenlerde. Malcolm X’in kölelikte ısrar eden zenciler için söylediği çok meşhur bir söz vardır: Ev zencisi.

Şöyledir meşhur konuşması:
“Amerika’da kölelik döneminde, benim gibi insanlar kölelere gerçeklerden bahsettiği zaman adamı öldürmezlerdi. O adam gittikten sonra kölelere bir ‘ev zencisi’ gönderirlerdi ki, gitsin de o adamın yaptığını bozsun. Bu dediğimi anlamanız için zenci tarihini biraz okumanız lazım. İki tür zenci vardı; ev zencisi ve tarla zencisi.

Ev zencisi her zaman sahibine iyi baktı. Tarla zencisi kontrolden çıkacak olsa ev zencisi onu tarlaya bağlardı. Araziye geri koyardı. Ev zencisinin bunu yapması şaşılacak şey değildi, çünkü ona tarla zencisinden daha iyi yaşam şartları garanti edilmişti. Yemeği öbür zencilerden daha iyiydi, daha iyi giyinirdi, daha iyi evde kalırdı. Efendisinin dibinde kalırdı; çatı katında ya da bodrumda yaşardı.

Efendisi ne yerse onu yerdi, ne giyerse onu giyerdi. Ve aynı efendisinin lehçesiyle konuşurdu. Ve efendisini, efendisinden bile çok severdi. Bundan dolayı efendisinin incinmesini hiç istemezdi.

Efendisi hasta olursa ‘patron, nasıl hasta olduk ya?’ derdi. Efendisi hasta oldu diye adam da hasta olurdu. Efendisinin evi tutuşsa, alevleri söndürmeye ilk o koşardı, efendisinin evi yansın istemezdi. Efendisinin malına zarar gelsin istemezdi, efendisinin malına efendisinden çok sahip çıkardı. İşte bu, ev zencisiydi.

Ama bir de tarla zencisi var. Barakalarda yaşayan, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan… Onlar en berbat elbiseleri giyerlerdi, en kötü yemeği yerlerdi ve fırçayı da onlar yerdi. Kaplarına sığmıyorlardı, efendilerinden nefret ettiler; evet ettiler! Adam hasta olduğunda ‘gebersin’ diye dua ettiler. Efendisinin evi tutuşsa ‘daha kuvvetli bir rüzgâr çıksın’ diye dua ettiler. Bu ikisi arasındaki fark buydu.

Ve bugün hala aramızda ev zencileri ve tarla zencileri var. Ben bir tarla zencisiyim.”

Ev zencisi, çaresizlik sendromuna yakalanmış fare gibidir. Esaretten çıkış olmadığına inanır. Bunun için beyaz efendilerine hizmet etmekle memur hisseder kendini. Ancak bu sayede iyi ve katlanılır bir hayat elde edeceğini düşünür.

Malcolm X’in ev zencisi ve tarla zencisi benzetmesine nerede rastlasam, aklıma, Muhammed Ali’nin George Foreman’la yaptığı boks maçı gelirdi.

Hikâye şöyledir: Muhammed Ali, ’te Zaire’de George Foreman’la yaptığı maça hazırlanırken sokaklarda çocuklarla, kadınlarla, yaşlılarla birlikte adeta rap yaparcasına şu sözleri söylüyordu:
“Sana sesleniyorum… Yüksek sesle haykır. Sana sesleniyorum bütün insanlık. Ayağa kalk ve onurlu ol. Gökyüzüne çevir sesini. Ve yüksek sesle haykır: Siyahım ve onurluyum! Sana sesleniyorum bütün kardeşlerim. Ayağa kalk ve diren! Yumruğunu havaya doğru sık ve isteklerini haykır. Adalet için, barış için, özgürlük için, birlik için. Sana haykırıyorum ey insanlık. Daha yüksek sesle ve açıkça haykırıyorum. Sana sesleniyorum orada burada devrimden bahseden, başını göğe kaldır ve yüksek sesle haykır: Siyahım ve onurluyum! Sana ulaşmaya çalışıyorum, üzerinde baskı hissedenleri kurtarmak için. Bilmiyor musun ki direnmek sana kalmış, adalet için, barış için, özgürlük için, birlik için.”

Zaireliler, maçtan önce sokaklarda Ali’nin antrenmanlarına katılıp eşlik ediyordu.

Oysa Foreman’dan nefret ediyorlardı. Çünkü Foreman, siyah olmasına rağmen beyazları temsil ediyordu. Malcolm X’in tabiriyle ev zencisiydi. Beyaz efendilerinin sadık uşağıydı.

O kadar ev zencisiydi ki yüzyılın en önemli boks maçlarından birinin yapılacağı Zaire’ye uçakla indiğinde yanında bir Belçika kurdu vardı. Basın toplantısında da Belçika kurdu ona eşlik ediyordu.

Bilmeyenler öğrensin; Zaireliler, Belçikalılardan nefret ederler. Zaireliler için Belçikalılar zebanidir, ölümdür, işkencedir, kalleştir, kötü adamdır! Belçikalılar Zaire’yi sömürgeleştiren adamlardır.

Çocuk ya da yetişkin dinlemeden, günün birinde ayaklanıp silah kullanamasınlar diye ülkedeki bütün erkeklerin elini kesen canilerdir.

Hal böyleyken, Foreman’ı Belçika kurduyla uçaktan inerken gören Zairelilerin hafızasında tek bir şey canlanıyordu. Vahşi emperyalizm!

Zairelilerin safı belliydi. Hepsi, Ali’nin, Belçika’yı temsil eden Foreman’ı döveceği o muhteşem geceyi iple çekiyordu.

Ve Ali’nin antrenmanlarına eşlik eden bütün Zaireliler tek bir şey söylüyorlardı:

Ali Bomaye! (Ali, öldür onu.)

O muhteşem gece geldiğinde, Ali, yoksullar adına, kimsesiz çocuklar adına, mazlumlar adına, ezilenler, sömürülenler adına Foreman’ı pataklayıp yeniden dünya şampiyonu olmuştu.

Muhammed Ali, Malcolm X’in dostuydu. Aynı zamanda dava arkadaşı. Malcolm X’in tabiriyle tarla zencisiydi. Dünya Boks Şampiyonluğunun elinden alınması ve hapse girme pahasına, Vietnam’da savaşmayı reddetmiş bir adamdı o. Ezilenlerin yanındaydı.

Foreman ise ev zencisiydi.

Şimdilerde, ev zencisi ve tarla zencisi bahsinde Obama geliyor aklıma. Ona bakınca bir ev zencisi figürü görüyorum. Sekiz yıl önce “Yes, we can!” diyerek dünyanın bir kısmına hayal kurduran, sekiz yıl sonra ise büyük bir hayal kırıklığına sebep olan bir ev zencisi. Sekiz yıl önce “Yes, we can!” diye yola çıkıp, sekiz yılın sonunda “No, we can’t!” ile final yapan bir ev zencisi. Hiçbir halt yapmadığı halde, yılında yaklaşık 1,5 milyon dolar değerinde Nobel Barış Ödülü ile ödüllendirilen ve fakat finale doğru savaş baronlarına hizmet eden, terörü kucaklayan bir ev zencisi.

Ne için almıştı güya Nobel Barış Ödülü’nü… Dünyada nükleer silah stokunun azaltılması çağrıları, Ortadoğu barışı için çalışması ve Müslüman dünyasına yaptığı açılım nedeniyle… Nükleer ve kimyasal silah kullanımının kırmızı çizgisi olduğunu açıklamıştı; Rusya misket bombaları kullanırken, Esed kimyasal silah kullanırken gıkı çıkabildi mi? Hayır! Görmezden gelmeyi tercih etti.

Ortadoğu barışına nasıl bir katkısı oldu? Ortadoğu’nun daha fazla bombalanmasını sağlayarak! Müslüman dünyasına açılım mı? Müslüman dünyasının karanlığa gömülmesinden başka bir şey yapmadı.

11 Eylül saldırılarından sonra, ABD, siyahi bir başkan seçerek İslam dünyasındaki zedelenen imajını onaracak diyenler de haksız çıktı.

Sisi, Mısır’da darbe yapınca kem küm bile edemedi. Darbenin şakşakçısı oldu. İsrail’in yardakçılığını üstlendi.

Bush yönetimi, Ortadoğu’nun ortasında, Irak’ta bir kara delik açmıştı. O kara delik, bütün Ortadoğu’yu yutarak bir kara enerji yaymaya başladı. Obama da Libya’da, sözüm ona bir tiranı, Kaddafi’yi alaşağı edip halka refah getirecekti. Kaddafi’nin defterini dürdükten sonra Libya’yı kaosa terk etti. O gün bugündür kimse, Obama’nın ipiyle kuyuya inmek istemiyor. Bugün Suriye’de

Putin’in savaş borusunun sesi bu kadar gür çıkabiliyorsa, bu, Obama’nın korkaklığındandır.

Başarısızlıktan imal edilmiş bir başkan olarak tarihe geçecek Obama.

Böyle bir adam Malcolm X’in, Muhammed Ali’nin ve hatta gidip otobüsteki yerine oturduğu Rosa Parks’ın yoldaşı olamaz. Olsa olsa Foreman’ın yoldaşı olur.

Yazarın diğer yazılarını görüntüle: Murat Zelan

Daha önce aktard&#;&#;&#;m&#;z gibi, emperyalizmin her türünde üç ana aktör bulunur: emperyal güç, o güç taraf&#;ndan sömürülen halk ve sömürülen halka mensup olmalar&#;na ra&#;men bu süreçte emperyalistlerle i&#;birli&#;i yapan kompradorlar. Emperyalizmin her türünde oldu&#;u gibi entelektüel emperyalizmde de kilit rolü bu i&#;birlikçiler oynar.

Bu noktada, entelijansiyan&#;n de&#;i&#;ik bile&#;enlerini ayr&#; ayr&#; ele almak gerekir. Çünkü ayd&#;n kesimi, sözde ayd&#;nlar, yar&#;-ayd&#;nlar ve ayd&#;nlar olmak üzere birbirinden niteliksel olarak farkl&#; üç gruptan olu&#;ur. Her gruptan milli unsurlar ç&#;kabilece&#;i gibi i&#;birlikçiler de ç&#;kar.

EV ZENC&#;S&#;, TARLA ZENC&#;S&#;

Her grubun emperyalizmle kurdu&#;u ili&#;kinin düzeyi ve biçimi farkl&#; olsa da tüm komprador entelektüeller için emperyalizmle kurulan ili&#;kiye dair ortak bir biçimden (pattern) söz edebiliriz.

Amerikal&#; siyah haklar&#; savunucusu Malcolm X, 10 Kas&#;m ’te Detroit’te yapt&#;&#;&#; ünlü konu&#;mas&#;nda &#;öyle der:

&#;ki tür köle vard&#;. Ev zencisi ve tarla zencisi. Ev zencileri evde efendi ile beraber ya&#;ar, güzel giyinir ve -efendiden arta kalanlar&#; yedikleri için- daha güzel yemekler yerdi. Efendinin onlar&#; sevdi&#;inden daha güçlü bir sevgi ile efendiye ba&#;l&#;lard&#;. Efendi “bizim güzel bir evimiz var” dedi&#;inde, ev zencisi de “evet bizim güzel bir evimiz var” derdi. Efendi ne zaman “biz” dese ev zencisi de “biz” derdi.

Efendinin evi yansa söndürmek için ev zencisi efendiden daha fazla çal&#;&#;&#;r. Efendi hastalansa ev zencisi “Biz hasta olduk” der. Kendisini efendisi ile bir bütün olarak görmektedir. Gidip ona “Hadi kaçal&#;m, özgür olal&#;m” dedi&#;inizde, size “Sen ç&#;ld&#;rd&#;n m&#;? Buradan daha güzel bir evi, bu giysileri, yemekleri ba&#;ka nerede bulabilirim” diye yan&#;t verir.

&#;&#;te i&#;birlikçi ayd&#;n da emperyalizmin ev zencisi olarak nitelenebilir. Efendiye yak&#;n durup ona hizmet etmekte, bu hizmetin kar&#;&#;l&#;&#;&#;nda efendinin uygun gördü&#;ü baz&#; ‘ödüller’ almaktad&#;r. Konu ayd&#;nlar oldu&#;unda ise ödül sözcü&#;ü bir genelleme olmaktan ç&#;k&#;p, edebiyat, sanat ya da akademi alan&#;ndaki gerçek ödüllere dönü&#;ür. Bu, ayd&#;n s&#;n&#;f&#;n&#;n beklentileri ile ilgilidir. Dünyada hiçbir ayd&#;n&#; sadece para ile sat&#;n alamazs&#;n&#;z. Mutlaka itibar da teklif etmeniz gerekir. Daha sonra ayr&#;ca i&#;leyece&#;imiz küresel ödül mekanizmalar&#; bu al&#;&#;veri&#;in ödeme biçimleri olarak görülebilir.

EV ZENC&#;S&#;N&#;N NEFRET ETT&#;&#;&#; DÜ&#;MAN

Buradaki kritik bilgi ise özgürlü&#;ü teklif eden tarla zencisine, ev zencisinin verdi&#;i yan&#;tta gizlidir. Ev zencisi efendiye isyan etmeyi kesinlikle reddeder. Sayd&#;&#;&#; sebepler, asl&#;nda ruhunu satarak elde etti&#;i birkaç küçük menfaatten ba&#;ka bir &#;ey de&#;ildir. Diyelim ki tarla zencilerinden biri evden kaçt&#;, ev zencisi efendiden daha büyük bir motivasyonla bu kaça&#;&#;n bulunup cezaland&#;r&#;lmas&#; için çal&#;&#;&#;r. &#;ayet kaçak yakalan&#;rsa ev zencisi kaça&#;a kar&#;&#; ço&#;unlukla efendiden daha zalimdir. Bunun sebebi sadece efendisinin gözüne girme arzusu de&#;ildir. Öfkesinin as&#;l sebebi, kaça&#;&#;n kölelikten ba&#;ka bir ya&#;am&#;n da mümkün oldu&#;unu göstermesi, hiç de&#;ilse buna te&#;ebbüs etmesidir.

Ayd&#;n s&#;n&#;f&#; içinde de i&#;birlikçiler en çok i&#;birli&#;ine yana&#;mayan benzerlerinden nefret ederler. Emperyalizme teslim olmayan ayd&#;nlar, sadece varl&#;klar&#; ile bile onlara i&#;ledikleri “büyük günah&#;” an&#;msat&#;rlar. Bunun için türlü çe&#;itli hakaretlerle yaftalanmalar&#;, a&#;a&#;&#;lanmalar&#; ve izole edilmeleri gerekir.

Örne&#;in, Türkiye’de anti-emperyalist dü&#;ünceyi dile getiren neredeyse tüm ayd&#;nlar&#;n bir iki siyasi gazete d&#;&#;&#;nda kendilerine yer bulamamalar&#;, neredeyse tüm TV kanallar&#;n&#;n onlara kapal&#; olmas&#;, mecbur kal&#;nmad&#;kça hiçbir sanatsal, akademik etkinlikte onlara yer verilmemesi bir tesadüf olabilir mi?

Soruyu bir ba&#;ka aç&#;dan soray&#;m: Türkiye’nin tüm iyi yazarlar&#;, iyi tiyatrocular&#;, sinemac&#;lar&#;, sosyal bilimcileri ve gazetecileri i&#;birlikçiler midir? Anti-emperyalistlerin tamam&#; yeteneksiz ve niteliksiz midir ki onlara hiçbir platformda yer aç&#;lmamaktad&#;r?

Böyle olmas&#; i&#;in tabiat&#;na ayk&#;r&#; oldu&#;una göre, bir güç bu konularda özel baz&#; seçimler yap&#;yor demektir. &#;&#;te o güç, her &#;eyden önce ayd&#;n s&#;n&#;f&#;n&#;n kendi iç bile&#;enlerinden olu&#;ur. Kemalist - milli bir çizgideki &#;srar&#; sebebi ile Bartu Soral’&#;n Cumhuriyet’ten kovulmas&#; olay&#;n&#; an&#;msay&#;n. Soral’&#;n susturulmas&#; i&#;ini tezgahlayanlar Amerika, AB gibi emperyalist odaklar m&#;yd&#; yoksa ayn&#; gazetede yazan ve yakalar&#;nda Atatürk rozeti ta&#;&#;yan mesai arkada&#;lar&#; m&#;?

&#;&#;birlikçi ev zencileri enerjilerinin önemli bir bölümünü, özgürlü&#;ün ba&#;&#;ms&#;zl&#;&#;&#;n mümkün oldu&#;unu savunan “isyankar zencileri” susturmaya ay&#;r&#;r. Çünkü, ço&#;unlu&#;u olu&#;turan “tarladaki zencilerinin” olan bitenin gerçek yüzünü fark etmesi efendisiz bir ya&#;am kurmalar&#;na yol açabilir. Nas&#;l ki efendinin olmad&#;&#;&#; yerde ev zencisi aç kalacaksa, emperyalist tahakkümün olmad&#;&#;&#; yerde de i&#;birlikçi ayd&#;n aç kal&#;r.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası