anadoludaki ilk yerleşim yerleri / Anadoludaki ilk yerleşim yerleri nerelerdir | Huzur Sayfası / İslami bilgi kaynağınız

Anadoludaki Ilk Yerleşim Yerleri

anadoludaki ilk yerleşim yerleri

Türkiye&#;nin ilk yerleşim yerleri nerelerdir? Anadolu&#;da bilinen ilk yerleşim yerleri&#;

Anadolu ve Mezopotamya, tarihin başladığı yer olarak kabul edilen dünyanın en önemli yerleşim yeridir. İlk yerleşim yerlerinin kurulduğu, ticaretin başladığı, insan eliyle yapılan ilk tapınağın bulunduğu, tarımsal hayatın ilk ve en önemli örneklerini yer aldığı medeniyetlerin beşiği olarak kabul edilmektedir&#;

TÜRKİYE’DE İLK YERLEŞİM YERLERİ NELERDİR?

1- GÖBEKLİTEPE

Şanlıurfa Örencik ilçesinde yer alan tapınak, insanların yaptığı ilk tapınaktır. yılında keşfedildiğinde insanlık tarihinin seyrini değiştirir. Arkeolog Klaus Schmidt tarafından yapılan kazılarda bulunan veriler, insanlık tarihini değiştirir. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda bulunan ilk yerleşim yeri olma özelliğine sahiptir. Göbeklitepe, insan eliyle yapılan ilk tapınak olmasının yanında tapınak çevresinde kurulan yerleşim yeri, insanların yaşamlarını inançlarına göre şekillendirdiğinin bir kantı olarak görülür. 

2- ÇATALHÖYÜK

Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan Çatalhöyük, Anadolu’daki köy yaşamından kent yaşamına geçişin ilk temsilcisi olarak kabul edilmektedir. M.Ö ’e tarihlenen Çatalhöyük, dönemin en kalabalık yerleşimidir. İnsanların avcılık ve toplayıcılıkla uğraşmasının yanında tarımın sistematik şekilde yapılmaya başladığı, neolitik yerleşim tarzının en güzel örneklerinin bulunduğu yer olarak kabul edilmektedir. Çatalhöyük, yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. 

3- ÇAYÖNÜ

Anadolu’daki ilk köy yerleşkesidir. yılında Arkeolog Robert Braidwood tarafından kazılarına başlanan antik yerleşke, Doğu Avrupa ve Anadolu’nun ilk köy yerleşkesi olma özelliğine sahiptir. Diyarbakır Ergani ilçesinde yer alan Çayönü, avcılık ve toplayıcılıkla geçimin sağlanması dışında tarıma kısmen geçilmeye başlandığı da kazılarda rastlanmaktadır. 

İlk yerleşim yeri neresidir? İlk yerleşim yeri hangi &#;ağda ? D&#;nyanın ilk yerleşim yeri &#;atalh&#;y&#;k

Haberin Devamı

Kutsal alanlar ve evlerdeki kerpiç yapıların altlarında büyük bir çoğunluğu çocuklar ve kadınlardan oluşan yaklaşık kadar mezarın varlığı keşfedilmiştir. Erkek mezarlarının içerisinde ok, mızrak, çakmak taşı, kemik toka, kilden damga mühürler, mermerden yapılmış topuz başları bulunurken, kadın mezarları içerisinde pişmiş toprak, boya paletleri, kemik iğneleri, taşlardan yapılmış boncukları bulunmuştur.

İlk Yerleşim Yeri Neresidir?

 ​​​​​​Tarihte bilinen ilk yerleşim yeri Konya İl sınırları içerisinde bulunan Çatalhöyük'tür.

İlk Yerleşim Yeri Hangi Çağda?

 Anadolu'nun güneyinde yoğunlaşmış olan höyüklerden en ünlüsü olan Çatalhöyük, Erken Neolitik Çağ höyüklerinden birisidir.

Dünya'nın İlk Yerleşim Yeri Çatalhöyük

 Çatalhöyük, 17 metre yükseklikte olan toplamda 14 yapı katından oluşur. Yapılan çalışmalara göre Çatalhöyük'te M.Ö. ile tarihleri arasında binden fazla konutun bulunduğu ve nüfus olarak da 5 ile 10 bin arasında insanın yaşadığı belirlenmiştir. Kapısı bulunmayan bu konutların içerisine damdan içeri ahşap merdiven kullanılarak girildiği belirtilmiştir.

Haberin Devamı

 Çatalhöyük'te yaşayan ilk insanlar, eski mağara dönemlerinin avcılarına benzer olarak bereket ve avcılık ile ilgili yaşamış oldukları durumları mekanların iç duvarlarına resim olarak yapmışlardır. Yapılan çalışmalara göre o dönemde pişmiş topraktan eşya, çömlek, çanak yapımı yoktur. O dönemde daha çok ahşaplar ile eşyalar yapılmış, sazlardan sepetler örülmüştür. Taştan yapılmış olan eşyalar o dönemde lüks eşyalar olarak görülmüştür. Yine bu dönemde kurşundan ve bakırdan iğne, boncuk, yüzük gibi eşyalar yapıldığı bilinmektedir.

Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI ANADOLU’DA İLK YERLEŞMELER VE KENTLEŞME EĞİLİMLERİ *Türkan KEJANLI *Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü – DİYARBAKIR [email protected] _____________________________________________________________________________________________________________ ÖZET Anadolu’nun konumu ve bereketli toprakları, bu bölgeyi insanoğlu için yaşanılır kılmıştır. İlkçağlardan itiba- ren yerleşim alanı olarak kullanılmasına olanak sağlayan bu durum, bölgenin her dönemde öneminin artması- na yol açmıştır. Göçebe yaşam tarzından ilk yerleşik düzene geçiş bu bölgede yaşanırken, yerleşim alanları geçirdikleri her evrede daha gelişmiş bir yapıya bürünmüş, hücre tipi ev kültüründen kent kültürüne ulaşan geniş bir süreçten geçmiştir. Bu incelemede*, Anadolu’da tarihi çekirdeğe sahip bir çok kentin Türkleşme ve İslamlaşma dönemine kadar belirli ekonomik, toplumsal, kültürel fonksiyonlara ve siyasal örgütlenmeye ulaşmaları sürecinde kentleşme eğilimlerinin neler olduğunun ortaya konulması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Anadolu’da Yerleşme, Yerleşme Eğilimleri, Kentleşme _____________________________________________________________________________________________________________ THE FIRST SETTLEMENTS IN ANATOLIA AND URBANIZATION TENDENCIES ABSTRACT The location and fertile land of Anatolia make life inhabitable for human being. This character which ensured having possibility of a settlement from Ancient times on, caused increase of importance of the region in every period. While transition period from migrant life style to the first settled order occurred in the region settlements are filled with more developed structure in every period and have an extensive period that covers cell type housing to city culture. In this study, it is aimed to know how the urbanization tendencies of historical cities in communication of economic, social, cultural functions and political organization until Turkized and Islamic period. Keywords: Settlements in Anatolia, Settlement Tendencies, Urbanization *Bu çalışma Dr. D.Türkan Kejanlı’nın YTÜ FBE Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı’nda Doç. Dr. İclal Dinçer’in danışmanlığında hazırlamış olduğu ve yılında tamamlan “Anadolu’da Kale Kentler ve Koru- ma Sorunları: Diyarbakır Kale Kenti” başlıklı doktora tezinden faydalanılarak üretilmiştir. _____________________________________________________________________________________________________________ 1. GİRİŞ Anadolu, hakkında en erken yerleşme izleri- nomik bir öneme sahip olmuştur(Boran, ). Bu- nin bulunduğuna dair bilgilerin olduğu bir coğrafya nun sonucunda da bu topraklar, uygarlığın başlangı- olup, Ön-Asya’nın büyük ve önemli bir parçasıdır. cından bu yana kıtalardan gelen sayısız göç ve fetih Doğuda Van Gölü havzası ve İran’ın bir kısmı, gü- dalgalarının yaşandığı yerler olmuş ve bölgenin si- neyde Mezopotamya’nın Irak ve Suriye’den geçen yasal gelişimini etkilemiştir. Anadolu’nun iki anaka- tabii çizgileri ile tanımlanan bir bölge ve güneyde ra arasında köprü konumunda olmasının yanı sıra, Akdeniz, batıda Ege Denizi, kuzeyde Marmara ve km uzunluğunda bir yarımada olması nedeniyle Karadeniz’le çevrili bir yarımadadır (Ünsal, ). kavimlerin bölgenin genellikle ancak bir bölümüne, Ayrıca orta iklim kuşağı içinde ve Asya, Avrupa ve sadece doğu ya da batı bölümüne yerleşebilmelerini Afrika kıtalarının birbirine iyice yaklaştığı bir nok- mümkün kılmıştır (Akurgal, ). tada ve bir geçit alanında yer aldığından, bu iklim 2. ANADOLU’DA İLK kuşağının çeşitliliklerini de bünyesinde barındır- maktadır. Bu özellikleriyle Anadolu, kıtalararası YERLEŞİMLE-RİN BAŞLANGIÇ köprü başı veya bir kilit noktası özelliği göstermiş EVRELERİ VE YERSEÇİM ve tarih boyunca hem jeopolitik, hem de sosyo-eko- İLKELERİ 89 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI İnsanlığın başlangıcından, günümüzden madenini kullanmaya başlaması (Aktüre, ) bu yıl öncesi kadar olan dönemle tarihlenen Paleolitik yerleşimi son derece özellikli kılmaktadır. Dönemde, Anadolu’nun bir çok yerinde avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını sürdüren insan toplulukları vahşi hayvan ve doğa şartlarından korunmak için dağınık ve seyrek olarak küçük topluluklar halinde mağara veya kaya kovuklarında yaşamıştır. Günü- müzden yıl öncesine tarihlenen Mezo- litik Dönemde ise, göçebelikten yerleşik düzene doğ ru bir geçiş yaşanmış ve bu dönemde köy mimarisi tarzında barınma ve korunma gibi ortak bir amaca hizmet eden kalıcı barınaklar yapılmaya başlanmış- tır. Dünyada ilk kentleşme hareketinin çekirdeğini de göçebe yaşam tarzından yerleşik düzende yaşama geçişin oluşturduğunu söylemek mümkündür. İlk ve orta çağda yerleşimlerin oluşum nedenleri genel olarak 5 şekilde sınıflandırılmaktadır. Bunlar: Şekil 2. Çayönü’nde Hücre Planlı Konut Dokusuna 1. Sağlığa uygun iklim ve topografya, Geçiş. Kaynak: Acar, 2. Ulaşım kolaylığı, 3. Su kaynaklarına yakınlık, 4. Toprağın verimliliği, 5. Savunma bakımından uygun bir konuma sahip ol-masıdır. Anadolu’da bütün aşamalarıyla ilk yerleşim örneği- ni Diyarbakır yakınlarında bulunan Çayönü yansıt- maktadır. Çayönü yerleşimi, yaklaşık yıl önce insanlığın kentli yaşam düzeyini yansıtan en eski örneklerdendir. Çayönü evleri, barınma ve korunma amacı güdülerek yapılan bir barınak iken, sadece ya- tıp uyumak ve sert doğa koşullarından korunmak için sınırlı bir amaca hizmet etmiştir (Şekil 1). Şekil 3. Çayönü’nde Izgara Planlı Konut Dokusu. Kaynak: Acar, 3. ANADOLU’DA İLK KÖY TİPİ YER-LEŞMELERİN OLUŞUMU Son buzul çağının bitimi ile iklimin yumuşa- maya başlaması ve beraberinde ısınmanın ortaya çıkması yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmuş- tur. Neolitik Dönem olarak adlandırılan bu dönemde (M.Ö. ), Anadolu’da üretici bir yaşam bi- çimi görülmeye başlanmıştır. Batılı tarihçilere göre, Kenan (İsrail) ülkesinden ve Filistin yaylasından Şekil 1. Çayönü’nde Bir Barınak Örneği. başlayarak Lübnan’dan, Anti Toros’tan geçen, Zag- Kaynak: Acar, ros dağlarının güneyine kadar inen, Güneydoğu Doğal çevre ortamına uyum sağlamak ama- Anadolu’yu da içine alan ve verimli hilal olarak ta- cıyla sosyal yaşam ve her türlü işin paylaşılması, nımlanan yay, ilk yerleşik hayvancılığın yapıldığı kulübelerin ortasında yer alan ortak alanda yakılan bölgedir (Childe, ). Nitekim Aktüre’nin de be- kamp ateşi etrafında sürdürülmüştür(Soysal, ). lirttiği gibi (), küçük insan toplulukları, evcil- Neolitik döneme gelindiğinde bu yerleşimdeki evler, leştirerek tarıma kazandırdıkları yabani bitkiler ve hücre tipi ev modelinden (şekil 2), dikdörtgen ve ka- hayvanlar sayesinde avcılık ve toplayıcılık evresini re planlı, ızgara temelli evler, sokaklar ve meydan- geride bırakmışlardır. Besinlerini ürettiği toprağa lardan oluşmaya başlamıştır (şekil 3). Bir tarım kö- bağlanma zorunluluğu da yerleşik düzene geçişin yü olmasıyla beraber zamanla hayvanların evcilleş- başlangıçlarından birini oluşturmuştur. Yerleşik dü- tirilmesi, ilk üretim aşamasından karma besin üreti- zene geçişle birlikte kalıcı barınaklar yapılmaya baş- mine doğru ekonomisinin geliştirilmesi, yapı tiple- lanmış, bazı aile ve iskan birlikleri kurulmuş (Ünsal, rinin değişmesi, alet tiplerinde çeşitlenmeye gidil- ), çiftçilik ve hayvancılık düzenli bir ekonomik mesi ve çok eski bir dönemde, yakınındaki bakır sistemin oluşumunda önemli bir rol oynayarak daha 90 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI sonraki kent ve devlet örgütlenmesinin temelini oluş Kaynak: Soysal, turmuştur (Özdoğan, ). Akurgal’a göre (), 4. ANADOLU’DA KRALLIK MÖ. 8., 7. ve 6. Binde Anadolu, dünyadaki en ileri KURU-MUNUN ORTAYA ÇIKMASI yerleşimlere sahiptir. Özellikle bu dönem yerleşim- lerinden Çatalhöyük, dünyadaki en eski köy kültürü- VE KÖYLERDEN KENTLERE nü yansıtan önemli bir yerleşme olarak dikkati DOĞRU GEÇİŞ çekmektedir (Şekil 4). Kalkolitik dönemlerine bakıldığında, hayvan- M.Ö. yıl öncesinde Konya ovasının en cılığın geliştiği, giderek merkezi tarım yerleşmele- bereketli yerinde kurulan ve ovanın en büyük yer- rinin kurulması ile ilk krallıkların ortaya çıkmaya leşmesi olan Çatalhöyük’ün ilk yerleşme evresinde başladığı, günlük yaşamın düz damlardan genişle- avcılık ve toplayıcılık yapılırken, son yerleşmede ta- yen ortak avlulara doğru kaymaya başladığı görül- rım, hayvancılık ve karma ekonomi yapıldığına dair mektedir. Bu dönem yerleşmelerinde evler, yiyecek ipuçları yakalanmıştır. Başlangıçta bağımsız ve bir- depolamak ve hayvanları barındırmak için bodrum birinden uzakta yapılan evler ileri dönemlerde birbi- katlı yapılmaya başlanmıştır. Bu durum evlerde da- rine bitişik hale gelmeye başlamıştır. Tarımla elde ha fazla artı ürünün biriktirildiğinin bir göstergesi de edilen ürünlerin saklanması ihtiyacı ile doğan bu sayılabilir. Erken Kalkolitik yerleşmesi örneklerin- planlı evler, ürünlerin işlenmesi için avlu ve ürünle- den olan Can Hasan’da konutların birbirine kenet- rin saklanması için depoların oluşmasına da zemin lenmiş olduğu görülmekte ve Çatal Höyük’te olduğu hazırlamıştır. Evler tek katlı olup, ortada bulunan gibi temel amacın birlik, yani barınaklarını dış avlularda kadınların dokumacılık, çanak çömlek de- tehlikelere karşı korumak olduğunu göstermektedir. nemeleri yapmaya çalıştıkları sanılmaktadır. Yerle- Eski köyün içinde yükselen kale, krallık kurumunun şimde yönetim işleri görülmezken, ticaretin odaklaş- somut ifadesi olarak doğarken, her zaman dayanıklı ması burayı önemli bir merkez konumuna ulaştır- malzemeden, kalın taş duvarlı, anıtsal bir yapı ola- mıştır. Burada görülen penceresiz dış duvarların sa- rak, saray, tapınak ve ambardan oluşan üç ayrı işlev vunma amaçlı olduğu sanılmakta (Boran, ) ve bünyesinde barınmıştır (Aktüre, ). az sayıda yol olması ise, geliş gidişlerin düz damla- Bronzun MÖ’lerde bulunması ile başla- rın üzerinden yapıldığı izlenimini vermektedir. Ev- yan Maden çağı, neolitik yerleşmeler arasında tica- ler 20 m. yüksekliğe varan höyüğün tepesini çevre- ret ilişkilerinin yoğunlaşmasına ve bu yerleşmelerin leyen teraslar boyunca yerleştirilmiş, su gereksini- gereksinimleri için dışa bağımlı hale gelmesine ne- minin karşılanması ve drenajın bayır aşağı ve yerle- den olmuştur (Aktüre, ). Bronzun uzmanlaşma şim alanı dışına alınması için gerekli kanallar yapıl- ve örgütlenmiş bir ticaret gerektiren kullanımı kent- mış ve dolayısıyla evler ışınsal düzenlenmiştir lere önemli merkez ve toplumsal, ekonomik, kültü- (Hodder, ). Naumann’a () göre ise bu düz rel fonksiyonların belirginleştiği yerleşim birimleri damlar, koruma amacıyla kapalı bir bütün oluşturma statüsünü kazandırmıştır. Teknolojideki gelişmeler şeklinde ortaya çıkmıştır. Ekonomik yapının çeşit- sonunda dağınık köy ekonomisinin üst düzeyde ör- lenmesine ve uzmanlaşmanın ortaya çıkmasına gütlenmiş kentsel ekonomiye dönüşmesini sağlayan karşın, elde edilen artı ürünün oldukça sınırlı kalma- ise, kral ve krallık kurumu olmuştur. Merkezi ko- sı ve ana mal birikimi sağlanamaması nedeniyle da- numdaki kişi olarak kral, köyün kente dönüşmesin- ha büyük bir korunma ve dolayısıyla savunma de ve yeni bir sembolik olgu ile kent imgesi oluş- mekanizmasına ihtiyaç duyulmamıştır. turmada önemli rol oynamıştır(Aktüre, ). İlk gerçek kentlerin ortaya çıkması MÖ. yıllarında Erken Bronz dönemlerine rastlamaktadır. Aktüre (), tarıma dayalı önemli bir artı ürün birikimi olması, başta kralın bulunduğu bir sos- yal tabakalaşma ve iş bölümünün varlığı, Matematik ve diğer bilimsel gelişmeler, yerleşmeyi etkileyen bir kent duvarının bulunması, en az nü- fusun yoğun biçimde yerleşmiş olmasının Erken Bronz Dönemi kentlerinin özellikleri olduğunu be- lirtmiştir. Bu dönem kentleri, dış ticaret ilişkileri ne- deniyle çok zenginleşmiş kentlerdir ve yönetici sınıf konut ya da saraylarda yaşamaya başlamıştır. Erken Bronz Dönemi kentlerinden olan Alişar (Sorgun- Yozgat), bu dönemin önemli yerleşimlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır (Şekil 5). Alişar, belir- gin toplumsal, ekonomik ve kültürel fonksiyonlara Şekil 4. Çatalhöyük Yerleşmesi. 91 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI sahip olmasının yanı sıra, kent ticaret, madencilik, ilişkiler geliştirmiştir. M.Ö. yılının ilk yüzyıl- siyasal örgütlenme bakımından da gelişme göster- larındaki örnekler, öncelikle Eski Asur Ticaret miştir. Saldırgan bir savunma izlemiş oldukları için Kolonilerinin evleri, iş yerleri ve bunların kurulma- kent, yerleşmenin genişlemesi sonucu ortaya çıkmış sında destek sağlamış yerli prenslerin sarayları ola- olan dış çizgiyi izleyen ve savunma için elverişli rak ortaya çıkmıştır. Kaneş'de yerliler, Karum'da ise olan her türlü engebelikten yararlanan bir kale ile tüccarlar yaşamış, yönetici sınıf ve kent halkı ova çevrelenmiştir. Kent, kale ve aşağı kent olarak iki düzeyinden yaklaşık 20 m yüksekte bulunan m bölümlü düzenli bir plana sahip olmuş ve bu özelliği çapındaki Kültepe Höyüğünde otururken, tüccarlar ile döneminin odak yerleşmesi konumuna gelmiştir Höyüğü çevreleyen dairesel surların dışındaki Ka- (Naumann, ). Evler kent duvarlarına bitişik de- rum'da oturmuşlardır. Konut tipi farklılaşmış, kat ğildir. Ev kalabalığı içinde kaleye doğru yönelmiş yükseklikleri çeşitlenmiş ve ticaret işlevi de konutta yelpaze biçimli bir yol dizgesinin varlığı bellidir. yapılmıştır. Bazı konutlarda doğrudan sokağa açılan Ayrıca kent duvarlarına koşut giden çember biçimli dükkanlar yer almıştır. Sosyal tabakalaşma konut yollar radial sistemde kaleye çıkılıp etrafı dolaşıla- tiplerinde ve büyüklüklerinde farklılıklar ortaya çı- rak sona ermektedir (Ünsal, ). karmıştır. Sokaklar düzenli ve genişlikleri yüklü hayvan ve araba trafiğine uygundur. Uzunluğu m'ye varan surlar kenti kuşatmıştır. Büyük megaron- ları, hazine buluntuları, farklılaşmış kalabalık ma- halleleri, büyük atölyeleri, tamirhaneleri, metal atöl- yeleri merkezde yer almıştır. Şekil 5. Alişar Yerleşmesi. Kaynak: Aktüre, 5. ANADOLU’DA İLK TİCARET KEN-LERİNİN OLUŞUMU Şekil 6. Kaneş-Karum Yerleşmesi. Cerası (), M.Ö. ’den itibaren Batı, Kaynak: Aktüre, Orta ve Kuzey Anadolu yerleşmelerinin, dik açılı iz- lerin ve büyük eksen sistemlerinin eksikliği ile Me- Aktüre (), Anadolu’da ilk kentlerin orta- zopotamya ve Mısır yerleşmelerinden farklılık gös- ya çıkışını, tarih içinde kentler sisteminin ve kentle- terdiğinden bahsederken; Dağlık sistem (dağlık pey- rin mekansal yapılarının oluşumunu ve değişimini zaj dizileri ve kentleri höyük ve tepelerin üstüne belirleyen etmenlerin başında, Anadolu’nun doğu inşa etme eğilimi) ve nicel etkenlerin (kentleştiril- Akdeniz havzasında özel konumu olduğunu, bu ko- miş tepeciklerin sınırlı boyutları ve kenti inşa etmek numun bin yıllar boyu, farklı nedenlerle, batıdan do- için daha az araç olanağı) Anadolu’daki başlangıç ğuya, doğudan batıya göç eden insan toplulukları koşullarını belirlediğine vurgu yapmaktadır. Bu dö- için bir yol kavşağı işlevi gördüğünü ve Hitit İmpa- nemlerde Asurlu tüccarlar, Anadolu’nun her yanına ratorluğunun kurulmasının da bu göç dalgalarının dağılarak kent tüccarlarıyla bağlantı kurmuş ve bu yerleşimleri sonucu oluşan kent devletlerinin konfe- kentler ticaret kolonileri haline dönüşmüşlerdir. Geç derasyon şeklinde bir araya gelmeleriyle oluştuğunu Bronz Dönemi olarak adlandırılan dönemde toplam belirtmektedir. Ünsal da () aynı görüşü savu- yedi yerleşim yeri saptanmıştır ki bunlardan Kayseri nurken Anadolu kültürünü meydana getirenlerin yakınlarında bulunan Asurlular döneminde yapılmış Proto-Hitit ve Hititler olduğunu belirtmekte ve Hitit bir kent devleti olan Kültepe’deki Kaneş-Karum, şehirlerini 3 şekilde sınıflamaktadır. Bunlar: düzlük şehirlerin bir örneğidir (Şekil 6). 1. Ova ve vadilerdeki şehirler (Höyük), Anadolu’ nun hemen her yerinde bu toprak tepeciklere ve Anadolu’da kent yerleşmeleri arasında Kaneş yerleşim yerlerine rastlanılmaktadır. önemli bir merkezdir ve gelişmesi ticaret sayesinde 2. Dik ve üstü düz tepelerde kurulan şehirler: Hisar olmuştur. Belirgin toplumsal örgütlenme, tarım, (Kale). hayvancılık, ekonomik, kültürel fonksiyonlar, uzun 3. Yekpare, kayalara oyulan mağara şehirleri (Fırat mesafe ticareti, siyasal örgütlenme gelişmiş durum- kenarında). dadır. Kaneş, koloni çağında bağımsız bir kent ol- masına rağmen yakın komşularıyla siyasal bazı Hititler M.Ö. XIV. funduszeue.info o zamanın üç büyük 92 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI ve güçlü ülkesinden biri, M.Ö. XIII. funduszeue.info ise Mı- nünde yollarına devam etmişlerdir (Aktüre, ). sır’la birlikte dünyanın iki süper devletinden biridir Ege göçleriyle Batı Anadolu’ya yerleşen bu kavim- ve federatif sistemde bir imparatorluk kurarak Suri- ler (MÖ. ), Yunan Devletlerini oluştur- ye ve Mezopotamya üzerinde egemen olmuşlardır muştur. Devletin özünü, siyasal etkinliğin toplandığı (Akurgal, ). Ülke ekonomisinin temelini oluş- merkez olarak kent meydana getirirken, bu kuruluşa turan tarım, merkezi yönetim tarafından örgütlen- “kent devleti” denilmiştir. Pazar ilişkilerinin geliş- miş, hayvancılık, madencilik ve ticaret de sürdürül- mesi sonucunda oluşan Yunan kolonilerin merkezi müştür. Hitit döneminin ünlü kentleri arasında Yoz- örgütlenmeleri olmadığı için güçlü surlar yapama- gat yakınlarındaki Boğazköy Hattuşa gösterilebilir mış, bu yüzden doğal korunma olanakları olan kıyı (Şekil 7). Güçlü bir yönetim merkezi oluşturma ça- yamaçlarını yerleşim yerleri olarak seçmişlerdir. balarıyla bu kentin yapımına önem verilmiş, belirgin Klasik dönemde Yunan kenti yüksekçe bir yere ya- toplumsal örgütlenme, tarım, hayvancılık, ekono- pılan akropolisi ve bunun eteklerinde agorayı da mik, kültürel fonksiyonlar, ticaret, madencilik, siya- kapsayan konutlardan oluşmuştur. Zamanla önemi sal örgütlenmeye sahip ve Hitit Krallığının başkenti artan agora, yargı, yönetim, ticaret, imalat gibi olan bu kentin etrafı surlarla çevrilmiştir (Boran, önemli etkinliklerin bulunduğu yer konumuna gel- ). Hattuşa, ha. büyüklüğünde alt şehir, miştir. Ege kentleri, çarşı, resmi daireler, mahalleler hisar ve üst şehirden oluşmuş ve her biri surlarla ve sanayi olmak üzere bölgelere ayrılmaya başla- çevrili, topoğrafyaya uyularak inşa edilmiş bir kent- mış, bunun yanı sıra tarımsal karakteri de belirgin tir. Avlulu konutlar iki katlıdır ve konutların kendi olarak ortaya çıkmıştır. Yunan kentlerinde halkın bağımsız duvarları vardır. Mülkiyet hakkı uygulan- yaşadığı evler, mimari olarak basit yapılardır. Bun- mıştır. Birbirini dik açı ile kesen yolları vardır. İleri lar, kapalı bir avlu çevresinde toplanmış, çeşitli oda- dönemlerde anıtsal bir yapı ile karşılaşılırken, so- lardan oluşmuş, küçük ve yüksek pencereli, eğri ve kaklar ve evlerin yakınları çalışma alanı olarak kul- dar sokaklarda sıkışık olarak kümelenmiş yapılardır. lanılmıştır. Saray halktan kopuktur. İşyeri ve konut Kentler, taş ve kerpiçten yapılmış surlarla çevrilmiş, ayrımı yoktur ve ekonomik anlamda ayrışmış ma- genellikle kenti sıkıştırmayacak şekilde yani kent halleler bulunmaktadır. Kale ve öndeki tarlalar ara- planını etkilemeyecek şekilde yalnız stratejik düşün- sındaki çabuk ve rahat bir bağlantı sağlayan, duvara celerle ve arazinin verdiği olanaklardan yararlanarak bitişik basamaklı iki merdivenin, daha çok aske- planlamışlardır. Aktüre’ye göre () yeni kurulan ri amaçlarla kullanıldığı kesindir (Naumann, ). kent sistemiyle Anadolu’nun bir kısmı, pazar ekono- Savunma kolaylığı nedeniyle dağlık bir arazide misinin egemen olduğu yeni bir evreye girmiş ve bu kurulmuş ve arazi iyi kullanılmıştır. Kent çift sur ile ekonomik yapı içinde gelişen ticaret ilişkileri de çevrilmiştir. Surların önünde daha alçak bir engel kaynakların bölüşümünde, kentlerin bölgesel dağılı- duvarı yer almaktadır. Aşağı kentte ha. bir alan mında, işlevlerinde ve morfolojik yapılarında çok yerleşime açılmış, yukarı kent ise yay biçiminde bir belirgin farklılıklar yaratmıştır. Bu dönemde Ege kent duvarı ile çevrilmiştir. Duvarın üç ana girişi Denizi ve Akdeniz kıyıları dışında Phrygia’da, Ar- vardır ve 71m'lik gizli bir alt geçit bulunmaktadır. zava’da, Pisidia’da, Galatia’da, Hatti civarında, Ki- likya’nın kuzeydoğusunda ve Kizzuvatna’da, Urartu (Uruatri)’de, Paphlagonia’da, Pontus’ta da kentler kurulmuştur. Ege bölgesinin kentlerinde olduğu gibi savunmaya elverişlilik, su kaynaklarının varlığı, toprağın verimliliği, önemli yolların üzerinde veya kavşağında olmak bir köyün kentleşmesi için önemli olmuştur. Hitit Büyük Krallığı Ege göçü sırasında içten çökmeye başlayıp Balkan kavimlerinin istilası ile Şekil 7. Boğazköy Hattuşa. son bulunca Anadolu’da uygarlık prehistorik düze- Kaynak: Naumann, ye düşmüş ve yarımada Demir Çağı Beylikleri 6. ANADOLU’DA BÖLGESEL (M.Ö) sürecine girmiştir. Bu dönemde A- nadolu, sayısı bir düzineyi aşkın Geç Hitit Devlet- FARK-LILAŞMALAR VE KÜÇÜK çiğinin yanı sıra batı Anadolu dışındaki bölgelerde KENT DEVLETLERİNİN ortaya çıkan Urartu, Frigya, Lidya, Karia ve Likya OLUŞUMU gibi küçük krallıklara da bölünmüştür. Özellikle Frigya ve Lidya devleti çok gelişmiş kent olarak Büyük Hitit İmparatorluğu, bir göç dalgası karşımıza çıkmaktadır. Bu iki kent devletinin yer- halinde ortaya çıkan ikinci Ege göçleri ile Ana- leşmelerinin yapısı Hitit modeline benzemektedir. dolu’ya giren kavimler tarafından, M.Ö. XII. yy.’da Frigya ve Lidya Krallıkları, genel olarak korunmak yıkılmış ve bu kavimler, kendilerinden önce kurul- için ana ulaşım aksları üzerinde yer alan yüksek muş olan kentleri yakıp yıktıktan sonra Suriye yö- 93 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI kayalık tepeler üzerine kale tipi kentler yapmış, ta- lerinden biri şehirciliğin gelişmesidir. Yeniden inşa rım ve ticaretle uğraşmışlardır. Bu krallıklardan biri edilen veya yeni kurulan kentlerde dik açıyla kesi- olan Frigya Hititlerden sonra küçük politik birim şen sokaklarda revaklar çoğalmış, kanatlı stoalar olarak oluşurken, bu krallığın başkenti Gordion ise, yapılmış, agora planları düzenlenmiş, belediye bir ticaret ve garnizon merkezi olarak kurulmuştur meclisi binaları inşa edilmiştir. Bu dönemde kent- (Şekil 8). Kentte tiftik, dokuma, kereste, at ile dış ler, köylerden yapısal olarak ayırt edilebilirken, ticaret önem kazanmıştır. Kent merkezinde, halkın meclis binası gibi bazı özel binalar kentlerdeki daha oturduğu evlerden surlarla ayrılmış saray yapıları kompleks yerel yönetim biçimlerine ihtiyaç duyul- bulunmaktadır. Kent kapısından ince bir surla ayrı- masından dolayı ortaya çıkmaya başlamıştır. Özel- lan avluda 4 kapı bulunur. Megaron da bu merkez- likle Roma mimarisini de etkileyecek asıl büyük de yer alır. Gordion'un etrafı surlarla çevrili 9m ge- yenilik, konforlu ve çok katlı evlerin yapılması ol- nişliğindeki doğu kapısı 23 m uzunluğunda üstü muştur. Yunanlılarda kent yerleşmesi sınırlandırıl- açık bir koridorla son bulur. Bunun amacı düşma- mış değildir ve çevre surları aşılmaz engeller olma- nın kente girişini zorlaştırmaktır. Lidya kentleri ise, dıklarından kentler kalabalıklaştıkça, dış mahalleler küçülerek en korunaklı yer olan kaleye çekilmiş ve genişlemiştir (Mutlu, ). Yunanistan kentlerinde bir kale kent görünümü kazanmıştır. M.Ö. IX-VI. sokaklar çok dar ve binalar üst üste yığılmış olduk- yy. arasında doğuda hüküm süren Urartular da, yol ları halde, kolonilerdeki kentler önceden tasarlan- güzergahlarını ve yerleşim yerlerini kalelerle gü- mış bir plan dahilinde kurulurken, kentin doğrultu- venlik altına almışlardır ki Van Kalesi, Toprakkale, su, rüzgar ve güneş hesaplanarak tespit edilmiş ve Zivistan, Aşağı ve Yukarı Anzaf Kaleleri yerleşim trafiği düzenlemek için geniş ve düzgün caddeler alanını ve yol güzergahını korumak için yapılan iç dik açılarla kesişmiştir (Mutlu, ). Çok sayıda kalelerdir (Boran, ). Kalecik, Hişet, Muradiye, kuyu açıldığı halde, gerektiğinde yer altından boru- Hoşap iç kaleleri ise doğrudan yol güzergahlarını larla su getirilmiş, kirli suların toplanmasını kolay- korumak için yapılmıştır (Boran, ). laştırmak için binalar gruplaştırılmıştır. Hippoda- mus’un planladığı Milet kenti bu ilkelerin uygulan- dığı örneklerdendir (Şekil 9). Bu dönemde, insanla- rın iskan etmediği önemli ve yerleşime uygun böl- gelere de yeni kentler kurulmuştur. Yeni kurulmuş Hellenistik Dönem kentlerinde kent planlaması ol- dukça basit tutulurken, birbirini dik kesen düz cad- deler ile kent, satranç tahtası şeklinde bir takım dört köşeli kısımlara ayrılmıştır. Bu kentlerde genişliği 30 m. olan iki ana cadde kent merkezinde birleşmiş ve bu yolların altında da su yolları ile kanalizasyon ağı kurulmuştur. Şekil 8. Gordion Kenti. Kaynak: Aktüre, Anadolu’da büyük ve yüksek sıradağların zor geçit verişi, iklim ayrılıkları ve zorlukları onun bütününü bir tek devletin kendi egemenliği altına almasına olanak vermemiştir. Hititler yalnız Orta Anadolu’da, Frigler Orta Anadolu’nun bir bölü- münde, Urartular, Lidyalılar, Likyalılar ve daha bir çok kavimler Anadolu’nun ancak birer küçük böl- gesinde egemen olmuşlar, Yunanlılar ise genellikle kıyılarda küçük kent devletleri kurmuşlardır (Akur- gal, ). 7. ANADOLU’DA KENTLERİN PLAN-LANMASI DÖNEMİ Şekil 9. Milet Kenti. Kaynak: Kolb, MÖ. yıllarında ise, Pers istilası ile Deniz kenarında kurulmuş olan Hellen kent- kentlerin yıkılması dönemi izlenirken, MÖ. lerinin büyük bir kısmında geniş bir sahaya yayıl- MÖ. 30 yılları arasında da Anadolu’da Hellenistik mış, saray ile parklardan oluşan kral konutları bu- dönem yaşanmıştır. Bu dönemin en önemli özellik- lunmaktadır. Bu konutlar, tepenin en arkasında ve 94 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI en iyi korunan yerinde bulunurken içinde kütüp- ni kamuya ait mekanlar, özel mülkiyete ait yapılar- hane, tiyatro, silah deposu ve hassa ordusuna ait dan daha fazla vurgulanmışlardır (Kolb, ). Ro- kışlalar da bu kısımda yer almış, doğu batı ekse- ma kentleri, genel olarak geometrik planlıdır; çapraz ninde giden büyük ana cadde üzerinde birkaç ma- yollarla bölünmüş, muntazam ve dörtgen adalardan bed, mahkeme binaları ve gymnasium yer almıştır. meydana gelmiş, şehir planında ise kuzey-güney ve Hellen kentlerinin hepsi buna benzer düzgün plan- doğu-batı istikametli iki ana cadde ortada bir mey- lara göre kurulurken, bu devrin bütün büyük kentle- danda birleşmiş ve kesişmişlerdir ki aslında Romalı- ri birbirleriyle karşılaştırılabilecek kadar benzer ya- lara bu esaslar Etrüsklerden kalmadır ve şehir plan- pılmaktadır. Batı Anadolu’daki kentler ya küçük bir cılığı esaslarına aynen Grek, Mısır ve Çin şehirlerin- yarımada üstüne ya deniz kıyısında ya da denize de de rastlanılmıştır (Ünsal, ). Kentlerin düzen- yakın kıyıdan biraz içeride yapılmıştır. Akurgal lenmesi sırasında ortak mekanın ve dik açı ile birle- (), Anadolu’daki Aiol ve İon kentlerinin çoğu- şen yolların aşamalı olarak yok olduğunu, dini bir nun küçük yarımadacıklar üstünde ya da deniz kıyı- kuruluşun (kilise veya manastır) merkez alınarak sında kurulmasında Hellen’lerin denizci olmalarıyla kentin mahallelere bölündüğünü, toplumsal ve sivil ilgili olduğunu belirtmiş aynı zamanda da bu yer- işlevleri büyük manastırların yüklendiğini, xenodok- lerin iki ya da üç limana sahip yerler olmasının da heion’lu (Cerası ), xenodokheion’un İslam dün- etkili olduğunu belirtmiştir. Ticaret ve değiş tokuşa yasındaki hanların öncüleri olabileceğini belirtmek- dayalı pazar ekonomisi ile geçinen Hellenler, kent tedir) ticari mahallelerin ortaya çıktığını, daha kü- yerleşmelerinde önce pazar yerlerine daha sonraları çük ve yayılmış hamamların büyük kaplıcaların yer- ise kendine özgü nitelikler taşıyan çarşı yapılarına ni aldığını, su kanalları sisteminin bakımının yapıl- da gereksinim duymuşlardır. Akurgal’a göre () dığını ve sağlamlaştırıldığını görmekteyiz (Cerası, Batıdan doğuya olan Hellen yayılması uzun bir ya- ). 0-M.S yılları arasında Roma İmparator- şamdan sonra batıya doğru dönüşle sonuçlanmıştır. ları kentlilerden toplanan vergilerle her kentte gymnasionlar, stadyonlar, tiyatrolar, belediye ve 8. ANADOLU’DAKİ KENTLERDE agora binaları, hamamlar, kütüphaneler, konforlu RO-MA UYGARLIĞININ ETKİSİ evler, gölgelikli direkli yollar, büyük meydanlar yaptırmışlardır (Akurgal, ). Cerası’ya göre MÖ. M.S. arasında Romalılar, Türk- () hamamlar, Roma, Bizans ve Asya arasındaki lerin dışında Anadolu’yu baştan başa yönetimi altına uzun süren sivil ticaretin bir ürünü olarak ortaya almış iki devletten biri olmasına rağmen, Hitit döne- çıkmıştır. Tarihin her döneminde büyük bir öneme minde sadece orta ve Güneydoğu Anadolu’da oluş- sahip olan Diyarbakır kenti de bu dönemde yeniden turulan mekan ve kültür birliğini Anadolu’da yerleş- yapılanmıştır (Şekil 10). Anadolu’nun en eski yerle- medikleri için kuramamışlardır. Bu durumda, Roma şim yerlerinden biri olan Diyarbakır, süreç içinde İmparatorluğu zamanında Anadolu’nun, kendi için- Roma egemenliğine girişine kadar savunma, ticaret de değil de dışarıda bir merkezde bütünleşmek duru- yollarını denetleme, gümrük kapısı, bir uç savunma munda kalmasının ve Roma’ya bağımlı olmasının üssü, hububat stoklama ve dağıtma merkezi, ker- büyük rolü vardır. Bu yüzden eski Anadolu geleneği vanlar için barınak ve ticaret işlevlerini üstlenmiş bütün gücüyle devam etmiştir (Akurgal, ). (Arslan, ); Roma döneminde de ticari fonksiyo- Roma Döneminde (M.Ö. M.S. ) Ana- nunu ve ticaret yollarını denetleme görevini koru- dolu, dünyanın en bayındır ülkelerinden biridir ve muştur. IV. funduszeue.info surların yapılışı, kentin aldığı bu dönemin Batı Anadolu kentleri yaklaşık M.Ö. büyük göç, Hıristiyanlığın yılından itibaren res- ’den başlayarak Roma İmparatorluğu’nun etkisi mi din olarak kabulü, Roma’nın Diyarbakır’ı bir altına girdiği için hiçbir yönden Roma’dan geri kal- askeri merkez olarak kullanmaya başlayışı, kentin mayan bir düzeye sahip olmuştur. Roma mimarisi fiziksel gelişiminde ve şekillenmesinde etkili bir dö- devletçi, pratik ve genel menfaati gözeten bir mima- nemi oluşturmuştur (Ağaryılmaz ve diğerleri, ). ridir (Ünsal, ) ve özellikle Hellenistik mimarlı- Roma dönemi, Diyarbakır’ı büyük bir eyaletin mer- ğın mirasına sahip çıkmıştır (Mutlu, ). Romalı- kezi işlevini yüklenme ve garnizon görevini gören larda tarım, ticaret, temel sanayi üretimi, dokumacı- bir üs olma konumunu getirmiştir. Bu iki temel işlev lık ve gemi yapımıdır. Ticaret daha çok yerel ölçek- kent surlarının genişletilmesini ve güçlendirilmesini, tedir ve deniz taşımacılığı ön plandadır. Bölgesel iç kalenin genişletilip yönetsel fonksiyonlarla dona- kentsel ağlar oluşturmuş, tarımsal alanları parselle- tılmasını gerektirmiştir(Arslan, ). Roma ve Bi- miş, yeni kentler kurmuş ya da eski kentleri gelişti- zans dönemlerinde nüfusun yerleştirilmesi çabaları rerek yolların yapılmasına önem vermişlerdir. içinde yeni iskan alanlarının açılması, su ve kanali- zasyon şebekelerinin yapımı bir Roma-Bizans kenti- Roma dönemi kentlerinde, konutlar merkez nin oluşmasını sağlamıştır. Romalılar funduszeue.info ortala- dışına itilmiş, merkezler ise kentsel planlama ve rından itibaren kenti Roma Mezopotamyasının baş mimari hiyerarşi açısından, yerleşme işlevinden çok kenti haline getirmiş, II. Constantius yılında temsili nitelikli alanlar olarak kullanılmışlardır. Ya- mevcut kaleyi onartmış (Sözen, ) ve yarım dai- 95 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI re şeklindeki doğu surlarını yaptırmıştır (Gabriel, ması, özellikle Grekleşmenin kesinleşmesinden son- ). yılında Nisibis (Nusaybin)’in Hıristiyan ra planlı kent anlayışından dönülmesiyle başlamıştır. halkı, dinsel nedenlerle göç ederek Diyarbakır'a gel- Yakın Doğuda Haçlı seferleri sırasında inşa edilen miş ve kalenin batı kesimindeki düzlükte iskan edil- kaleler, kale mimarisinin en önemli örnekleri arasın- mişlerdir. yıllarında şehrin surları, Nisibis da yer aldığı gibi bunların örneklerini Suriye, Lüb- halkını içine alacak şekilde genişletilmiş (Sözen, nan, Filistin, Kıbrıs, Rodos ve Anadolu’da görmek ), kenti ikiye bölen eski batı surları yıktırılmış- mümkündür (Boran, ). Avrupa’dan gelip bura- tır (Gabriel, ). Bu genişlemeyle kent, ana hatla- lara yerleşen şövalyeler, Avrupa’daki kalelerin ben- rı ile belli olmaya başlamıştır. zerlerini bulundukları topraklarda çok sağlam ve ko- runaklı bir biçimde inşa etmişlerdir (Boran, ). Bizans kenti fiziksel olarak büyük bir çeşitli- lik ve karmaşıklık göstermektedir. Yerleşimin askeri açıdan önemli tek tahkimatı, kalesidir. Sardis, Priene, Ber- Şekil Diyarbakır Kenti. Kaynak: Gabriel, gama, Balat, Efes ve Konstantinopolis bu yerleşim özellikleri gösteren öfunduszeue.infoi’nin 9. ANADOLU’DA BİZANS KENT tanımladığı diğer bir model olan kale kent modelin- SİS-TEMİNİN OLUŞUMU de ise, yerleşme alanının büyük bir bölümü antik çağdan kalabileceği gibi bu dönemde yapılmış olan Roma döneminden sonra Anadolu üzerinde suriçindedir. Surun çevrelediği alan küçüktür, genel- Bizans İmparatorluğunun egemenliğini kurmasıyla likle bir içkalesi vardır. İçkale yönetimsel ve askeri birlikte, yıl kadar süren yeni bir döneme giril- bir işlev taşımakta, oldukça yoğun bir yapılaşma miştir. Tanyeli’ye göre (), Bizans Anadolu’su göstermektedir. Ticaretin yayılma alanı ufak olduğu bütünleşmiş bir yerleşme sistemine sahip değildir ve için daha örgütlü bir niteliktedir. Panayır da surun yalnızca askeri amaçlara hizmet eden, ticari işlevi dışında kendine yer bulmuş olmalıdır. Kentin dışın- neredeyse hiç bulunmayan Bizans karayolu şebeke- da tarımsal alan ve bu alanlarla iç içe geçmiş az yo- si, ülkeyi bütünleştiremezken kentler çok önem taşı- ğunlukta varoşlar bulunmaktadır. Tanyeli’nin() mamış ve küçük bir kırsal çevre merkezi olmaktan savunduğu manastırların varoşların bulunduğu ke- öteye gidememişlerdir. Bizanslılarda ekonomik yapı simde serpiştirilmiş halde yer alması savına Cerası tarıma dayalıdır. Kentsel sistemin zayıf olması ne- (), Bizans manastırlarının kentte kendisine bir deniyle merkezi bir sistem kurulamamış ancak, tica- yer edinmesi ve etrafının duvarlarla çevrilmesi so- ret sıkı denetim altına alınmıştır. Bizans’ın doğu ile nucunda içkalelerin doğuş nedeni olacağı görüşüne yoğun ticaret ilişkileri içinde olması nedeniyle Ana- sahiptir. Türk fethi öncesinde Ankara, Konya, Amas dolu'da önemli ticaret yolları üzerinde bulunan kent- ya, İzmir, Trabzon, Bursa, Şebinkarahisar, Antalya lerde bu farklılık görülmektedir. Bu kentler, funduszeue.info ve Kayseri yerleşimleri kale kent özellikleri götse- dan başlayarak askeri önemlerinin yanı sıra önemli ren örneklerdendir(Tanyeli,).Genel olarak kale ticaret kentleri olarak görülmektedir. Bu nedenle Bi- kent özelliği gösteren bu kentlerin ortak özellikleri, zans kentleri pazar ekonomisi gelişmiş, örgütlü bir bir içkaleye ve örgütlü bir ticaret alanına kent dışın- üretim yapısı ve ekonomik yaşantısı ile önem kazan- da pazar yerine ve varoşlara sahip olmasıdır. mış (Aktüre, ), askeri karakolların koruması al- tında mütevazı konutlar, kiliseler, manastırlar ve kü- Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da çük dükkanlar yapılan; yerleşme merkezleri atanan Türklerin yerleşmeye başlamaları sonucu batıya doğ piskoposlar sayesinde merkezi yönetim işlevlerine ru gerileyen Bizans, sınırlarını korumak için, hakim sahip birer kent görünümü kazanmıştır(Rheidt, tepeler üzerine belirli bir plan olmaksızın arazi biçi- mine göre de iç kaleler uydurmuşlardır(Boran, Bizans kentleri, kurumsal ve biçimsel bakı- mından Hellenistik ve Roma kentlerinden oldukça SONUÇ farklıdır. Reinhard’a göre (), Bizans kentlerinin Akurgal’ın da belirttiği gibi (), insanoğ- dokusunun birbirini dik kesen sokak ve caddelerden lunun eski çağlarda doğaya ve onun ortaya koyduğu oluşan Hellenistik ve Roma kentlerinden farklılaş- koşullara büyük ölçüde tutsak olması, çeşitli yapıda 96 Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları; Türkan KEJANLI uygarlıkların doğup gelişmesine yol açmıştır. Her ne da artı ürünün biriktirilmesi gerekliliği ile hücre tipi kadar insanların ilk yerleşik düzende ortaya koyduk- evlerden ilk köy tipi yerleşmelere doğru geliştiğini; ları yapı toplulukları, bugünkü anlamda kentler ol- krallık kurumunun oluşmasıyla yerleşmelerde sosyal masa bile, bugünkü kent düzeyinin prototipi olarak tabakalaşma ve köy tipi yerleşme modelinden kent kabul edilebilirler. Naumann (), genel olarak modeline doğru bir geçişin yaşandığı; ticaretin geli- yerleşmelerdeki ortak noktanın bu yerleşmelerde şimiyle ticaret kentlerinin oluşmaya başladığını; oturan bireylerin toplumsal anlaşmaya varmasıyla bölgesel farklılaşmalar ile küçük kent devletlerinin ortaya çıktığını belirtirken, ev topluluğu ve yol ağı kendi kültürlerini yansıtan yeni yerleşmelerini oluş- içinde sezilen belirli bir düzenin daha çok kurallaş- turmaya başladığını ve nihayet kentlerin planlanarak maya doğru giden bir yerleşme için, rastlantısal yapılmaya başlandığını görüyoruz. Anadolu’daki türde bir başlangıç olarak kabul edilebileceğini vur- yerleşimlerde özellikle Helen, Roma ve Bizans Dö- gulamaktadır. İlk yerleşmelerin çoğu, doğal bir bü- nemlerinde büyük bir kentleşme sistemi yaşandığı yüme sonucunda oluşmuş mülklerin, gelişigüzel yı- görülmektedir. Binlerce yıllık bir süreçten geçen A- ğılmasından başka bir şey olmamıştır. Ancak, za- nadolu kentleri, Türk akınları ve İslamlaşma süreç- manla kentlerde dönemin koşullarına ve uygarlıkla- lerinde de bir çok dönüşüm yaşamıştır. Nitekim bu rın kültür düzeyine uygun olarak bir dönüşüm ya- gün Anadolu’daki bir çok tarihi çekirdeğe sahip şanmaya başlamıştır. Anadolu’da yerleşmelerin yer- kentlerde bu dönem yapılarının izlerine rastlanıl- leşik tarım ve buna bağlı olarak yerleşme alanların- maktadır. KAYNAKLAR 1. Acar,E.,().“Anadolu’da Tarih Öncesi Çağlar- dan Tunç Çağı Sonuna Kadar Konut ve Yerleşme Kolb,F.,() “The Role of Dwelling Houses ”,Tarihten Günümüze Anadolu’da Konut ve Mi- in Larger Anatolian Settlements of Antiquity”, marlık, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, Tarihten Günümüze Anadolu’da Konut ve Mi- 2. Ağaryılmaz, İ., Binoğul, E., Can, C. ve Binan, C., marlık, Tarih Vakfı Yayınları, Çeviren: Süheyla () Diyarbakır Kenti Tarihi Yapısı, Sorunları Ababay, İstanbul, ve Korunması İçin Temel Yaklaşımlar, Yıldız Ü- niversitesi Raporu, İstanbul. Mutlu,B.,(), Mimarlık Tarihi Ders Notları 1, Mimarlık Vakfı Enstitüsü Yayınları. 3. Akurgal, E., (), Anadolu Uygarlıkları, Net Turistik Yayınları, 4. Baskı, İstanbul. Naumann, R., (), Eski Anadolu Mimarlığı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 3. Baskı, Çev: 4. Aktüre, S.,(), “Osmanlı Devletinde Taşra Beral Marda, Ankara. Kentlerindeki Değişimler”, Tanzimat’tan Cumhu- riyete Türkiye Ansiklopedisi, Cilt 4, İstanbul. Özdoğan,M.,(),“Kulübeden Konuta: Mi- marlıkta İlkler”, Tarihten Günümüze Anadolu 5. Aktüre S., (), Anadolu’da Bronz Çağı Kent- ’da Konut ve Mimarlık, Tarih Vakfı Yayınları, leri, funduszeue.infoı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları İstanbul. İstanbul, 6. Arslan,R., (), “ Diyarbakır Kentinin Tarihi ve Rheidt,K.,(),“City or Village? Housing and Bugünkü Konumu”, Diyarbakır: Müze Şehir, Ya- Settlement in Middle and Late Byzantine Ana- pı Kredi Yayınları, İstanbul, tolia”,Tarihten Günümüze Anadolu’da Ko nut 7. Boran,A.,(), Türk Sanatında Kale Mimarisi, ve Mimarlık, Tarih Vakfı Yay., İst., Türk Tarih Kurumu Yay., funduszeue.info-Sayı 61, Ank. Reinhard, S., “Batı Anadolu Bölgesinde 8. Cerasi,M.M.,(), Osmanlı Kenti:Osmanlı Ken Kültür Değişmelerinin Ana hatları”, İstanbul. tinde ve Yüzyıllarda Kent Uygarlığı ve Mimarisi, Yapı Kredi Yayınları, funduszeue.infoı, Çeviren: Soysal,M.,(),Tarihten Günümüze Anadolu Aslı Ataöv, İstanbul. ’da Konut ve Yerleşmenin Öyküsü, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul. 9. Childe,G.,(), Tarihte Neler Oldu, Ankara. Sözen, M., (), Diyarbakır’da Türk Mimari- Gabriel, A., (), Voyages Archéologiques si, DTD Yayını, İstanbul. Dans La Turquie Orientale, Paris. Tanyeli,U.,(), Anadolu-Türk Kentinde Fi- Hodder,I.,(),“Çatalhöyük: Year Old ziksel Yapının Evrim Süreci (XI.-XV.y.y’lar), Housing and Settlement in Central Anatolia”, Dok. Tezi, İ.T.Ü.Fen Bil. Ens. Yayımlanmamış Tarihten Günümüze Anadolu’da Konut ve Mi- marlık, Tarih Vakfı Yayınları, Çeviren: Işılay Ünsal, B., (), Mimari Tarihi, İ.D.M.M.A. Kür, İstanbul, Yayınları, Cilt 1, Sayı 53, 4. Baskı, İstanbul. 97 *

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası