resmi nikah bitince imam nikahı biter mi / Resmiyette boşanan dinen de boşanmış sayılır mı? - Aile ve Yaşam

Resmi Nikah Bitince Imam Nikahı Biter Mi

resmi nikah bitince imam nikahı biter mi

Sual: Dinimizde boşanmak hakkında geniş bilgi verir misiniz?
CEVAP
1-
Boşamak için kullanılan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak yani boşama hasıl olur. Boşamak için kullanılan sözler iki çeşittir: Açık sözler ve Kinayeli sözler.

"Sen benden boş ol", "Ben seni boşadım" gibi sözler açık sözdür. Bu sözleri, şaka olarak veya şaşırarak da söylediği anda, manasını bilmese bile, boşamış olur.

"Seni bıraktım, seni terk ettim" kelimeleri açık söz kabul edilir. Bir veya iki defa böyle açık sözle boşamaya, yani geri dönüşü mümkün olan boşamaya talak-ı rici denir. Ama yine de üç haktan biri gitmiş olur. Bu sözlerden herhangi biri bir defa söylendiğinde, pişman olunmuşsa, eski nikaha dönmek niyetiyle hanımının elini tutar veya öperse, tekrar nikah yapmadan iki bağ ile evliliğe devam eder.

2- Evlilikte üç bağ vardır. Yani, boşama sözleri üç defa tekrarlanırsa, "Seni boşadım, boşadım, boşadım" derse, veya "Seni üç defa boşadım" derse üç bağı birden koparmış, geri dönüşü olmayacak şekilde boşamış olur. Böyle üç kere boşayınca talak-ı rici, talak-ı baine dönmüş olur.

3- "Babanın evine git!", "Defol git!", "Cehenneme git!", "Senin kocan değilim artık" gibi, başka manalarda da kullanılan sözler kinayeli, kapalı sözlerdir. Bu sözler, boşamak niyeti ile söyleyince boşamış olur. Buna bain talak, yani iddet müddeti içinde geri dönüşü olmayan kesin boşama denir.

Bu şekilde boşamada, iddet müddeti geçip yeniden nikah yapılmadıkça bir araya gelinemez.

4- Kayınpederine "Ben senin kızını istemem, kime ister ise varsın" demek ve hanımı gezmek için izin istediğinde, "Ben seni ip ile bağlamadım git", "İstediğin yere gidersin. Bana hanım olmazsın" veya "Artık ben seni istemem”, "Seni boşamak istiyorum" gibi şeyler söylese, boşamak niyet etmedikçe, boşamış olmaz.

5- "Şart olsun", "Dilediğini yap!" sözleri, boşamak manasına kullanılan yerlerde, hanımına böyle söyleyince, niyet etmese bile, bir bain talak olur.

6- Hanımına, anam, kızım, kardeşim demekle boşama olmaz. Fakat (Şimdiden sonra anam, kızım veya kardeşim ol) derse boşama olur. Bu bir talak-ı bain olur.

7- Kinayeli sözle boşamada, bain talak iddetinde, hanımının odasına giremez. Kadın süslenemez, koku sürünemez, yabancı kadın gibi talak veren kocasından uzak durur. İddet sonunda yeniden nikah lazımdır.

8- Boşamada, sayı bildirilmezse bir boşama olur. Üç veya fazla sayı söylerse, üç talak ile boşamış olur. "Bedenimdeki kıllar adedince" veya "Denizdeki balıklar adedince" yahut "Gökteki yıldızlar kadar" veya "Üçten dokuza" deyince, yine üç boşama olur.

9- Hanımını boşayan erkeğin akıllı ve uyanık olması gerekir. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilenin sözü ile veya mektubu ile, e-maili ile, faksı ile boşama geçerli olur. Bunlar kadının eline vardığı anda, boş olur. Yani kadın bu boşamayı öğrenince, haberdar olunca boşama gerçekleşmiş olur.

Delinin, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile boşama olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur:

a) Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, boşama olmaz. Bu kinaye sözler içindir. Yoksa açık kelime ile yani seni boşadım dese, kast ve arzusu olmasa bile yine talak vaki olur.

b) Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, boşama olur. Yani seni boşadım der, fakat sonra bunu hiç hatırlamaz, sen böyle demiştin denilince hayır ben hiç hatırlamıyorum, böyle bir şey söylemedim derse, eğer iki şahit, evet biz duyduk bu hanımını boşadı derse, o zaman boşama vuku bulur. Demezlerse, adam inkâr ettiği için boşama vaki olmaz.

Hiç ilişki olmamış veya bir odada veya tenha bir yerde hiç beraber kalınmamış ise, bir kere boşayınca, kadın iddet beklemeden aynı gün bile, başkası ile evlenebilir.

Kocasına veya başkalarına dili ile, hareketleri ile sıkıntı veren, herhangi bir farzı yapmayan, mesela farz namazları kılmayan, fuhuş şüphe olunan kadını boşamak şart değildir müstehaptır, boşamak iyi olur.

Farzı yapmayan mesela namazın farz olduğuna inandığı halde kılmayan kadını boşamamak günah değildir. Kocasının ona güzellikle namaz kıldırmaya çalışması gerekir, çalışmazsa günaha girer.

Evlilik vazifesini yapamayan, mesela büyü yapılmış, ilişkiden aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, bunu boşaması vacip olur.

Hanımını başka başka üç zamanda birer kere boşarsa, üç defa (Boş ol) veya (Boşadım) derse yahut bir defa (Üç kere boşadım) derse, geri dönüşü olmayacak şekilde nikâh bozulmuş olur.

Bu kadını tekrar alabilmek için, hulle lazım olur. Hulle demek, iddet zamanı geçtikten sonra kadın başka erkekle nikâhlanıp, düğün olup, ilişki olup, o erkek de boşayıp ve bundan sonra, tekrar iddet zamanı geçmek demektir. Ancak bundan sonra, birinci kocası yeni bir nikâhla tekrar alabilir. Bu konuda bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Âdetli değilken boşanan kadın, başka bir erkekle evlenmedikçe ve o erkek de onu boşamadıkça, eski kocasıyla evlenmesi helâl olmaz.) [Taberanî]

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Eğer erkek kadını, üçüncü defa boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de o kadını boşarsa, [her iki tarafın da] Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır.) [Bekara ]

Hulle ise, bir erkek için zillettir, aşağılıktır. Allahü teâlâ, erkeklere boşamak hakkını verdiyse de, bu hakkı gelişi güzel kullanmamaları ve kadınlar, erkeklerin elinde oyuncak olmamaları için, erkeklere bu hulle zilletini yüklemiştir. Hulle korkusundan Müslüman bir erkek, boşama lafını ağzına bile alamaz. Aile arasında boşanmak lafı, şakası olamaz.

Üç talakla boşanan kadın, iddet zamanı geçtikten sonra başka bir erkekle evlenip, o erkek de, zifaftan sonra bunu boşamadıkça ve tekrar iddet zamanı geçmedikçe eski kocasıyla evlenemez.

Böyle bir durumda, ilk nikâhları Şâfiî’ye uygun yapılmamışsa, başka biriyle evlenmeye gerek kalmadan, Şâfiî mezhebi taklit edilerek, Şâfiî’ye uygun nikâh yapmaları caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

Korkutmak için şaka için de olsa boşama sözlerini hiç kullanmamalı. Hatta ayrılmaya karar verilse bile yine boş ol, boşadım kelimelerini hemen kullanmamalı. Daha sonra ayrılmaktan vazgeçilebilir. Yakınlarıyla dostlarıyla istişare edip ayrılmaya kesin karar verildikten sonra bir talak vermeli. Hiçbir zaman üç talak birden vermemeli. Zaten üç talak birden vermek bid’at ve haramdır.

İddet, boşanmadan sonra, kadının yeniden evlenmesi haram olan zamandır. İlk temizlik başından, üçüncü hayzın sonuna kadar olan zamandır. Hayz görmüyorsa, talak için üç ay, ölüm için dört ay on gündür.

Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymayan sözlerine ve işlerine sabretmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır. Yemede, giyinmede, gücü yettiği kadar eli açık olmalıdır.
Dinimizde, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, elbette öğretmelidir.

Hanımının giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalıdır. Kendini ve hanımını şüpheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmaya çok önem vermelidir. Hanımını, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemeli, yabancıları görmesine mani olmalıdır.

Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalı. Ona sert davranmamalı. Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir.

Sual: Nikahı bozan şeyler nelerdir?
CEVAP
Boşadım demek, boşamak niyetiyle kinaye sözler söylemek, mesela hanımına çık git demek. Bir de küfre düşürücü söz söylemek.

Sual: Hanıma çık git (defol git) dedi isek nikah bozulur mu?
CEVAP
Def ol git demekle nikah bozulmaz. Eğer niyeti boşamak ise, yani artık senden ayrıldım, boş ol anlamında ise, o zaman bir talak-ı bain olur. İddet müddeti geçtikten sonra nikah etmek gerekir.

Sual: İnsan hanımı ile tartışma esnasında ben seni bıraktım derse nikah bozulur mu yoksa boşadım demediği müddetçe nikah bozulmaz mı?
CEVAP
Bıraktım = boşadım demektir. Bir talakla boşamış olur.

Sual: İnsan elfaz-ı küfür söyleyince imanı ve nikahı gidiyor mu?
CEVAP
Evet imanı da nikahı da gidiyor. Boşamak ayrı, küfre düşmek ayrı. Bu talak sayılmıyor. Yani bağın biri kopmuyor. Bin kere küfre düşse bin kere nikah tazelemek gerekir, fakat bu talak sayılmaz.

Sual: Bir talak-ı bain olunca, bir boşama olduğunda, iddet müddeti boyunca bu karı koca ayrı mı olurlar? Aynı evde kalabilirler mi? Konuşmaları, görüşmeleri, uygun olur mu?
CEVAP
Aynen yabancı gibi olur. Adam fâsıksa aynı evde beraber kalmamalıdır. Salih ise haramdan korkacağı için aynı evde kalabilir. Ancak yabancı gibi durur. Zaruretsiz konuşamazlar. Oturup beraberce yemek bile yemeleri caiz olmaz.

Sual: Üçten dokuza şart etmek nedir? Dinimizce sakıncası nedir? Böyle şart edenin ne yapması gerekir?
CEVAP
Üçten dokuza demek galattır, abartmalıdır. Hepsi üçtür fazlası fazladır. Üç talakla hanım boşanınca bir daha o erkekle evlenemez.

Sual: Erkek talak verse, hanım duymadığı müddetçe, boş olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Biri, hanımını herkesin yanında boşasa, hanımı bunu 20 yıl sonra duysa, 20 yıl sonra mı boş olur?
CEVAP
Evet.

Sual: Kinayeli sözle hanımını boşayan, sonra bunu kasten inkâr etse, yine boşamış olur mu?
CEVAP
Evet boşamış olur.

Sual: Talak-ı rici ile boşayan, boşadığını hatırlatmak niyetiyle, birkaç defa (Artık işin bitmiştir) dese, talak-ı selase olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Hanıma (Senden ayrılmak istiyorum) demekle talak olur mu?
CEVAP
İstiyorum demekle talak olmaz.

Sual: İki talak-ı bainden sonra bir talak-ı rici verilse, üç talak olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Kayınpedere boşamak niyetiyle (Kızını götür) dedim. Hanım duymazsa talak vaki olur mu?
CEVAP
Olmaz.

Sual: Hanıma (İzmir’e varınca seni boşayacağım) dedim. Böyle söylemekle talak vaki oldu mu?
CEVAP
Hayır. Boşayacağım demekle talak vaki olmaz. Boşadım denirse talak vaki olur.

Sual: Hanıma (Annen bize gelirse, şart olsun seni boşarım) dedim. Annesi bize geldi. Talak-ı rici mi oldu?
CEVAP
Evet.

Sual: Oğluma, (Evime girersen, hanımım boş olsun) dedim. Kavga esnasında istemeyerek girmiş. Talak-ı rici oldu mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Talakta kullanıldığını bilmeyenin şart sözü ile talak olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Hamile kadının da boşanması sahih midir?
CEVAP
Evet sahihtir.

Sual: Hanımdan ayrılmak günah mıdır?
CEVAP
Hanımdan ayrılmak günah değildir, helaldir. Ancak Allahü teâlâ, helal da olsa, talakı sevmez. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın hiç sevmediği helal şey, talaktır.) [Hakim]

Sual: Sitedeki yazı şöyle: Bir kimse, hanımına “Seni boşadım” dese, sonra, şakadan boşamaktan vazgeçtiğini bildirse, boşamaktan vazgeçmiş olur. Hadis-i şerifte, (Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir. Nikah, boşamak, boşamaktan vazgeçmek) buyuruldu.
Boşamaktan vazgeçince, yine üç talak baki mi, yoksa biri gitmiş olur mu?
CEVAP
Şakadan boşayınca da bir talak vermiş oluyor, iki talak kalıyor. Rici talakta erkek, iddet zamanı içinde, söz ile veya fiilen, eski nikaha dönebilir. Yani hanımı istemese de, nikah yapmadan evliliğe devam eder. Tekrar almak için, Hanefi ve Maliki’de şahide lüzum olmadan, (Önceki nikaha döndüm) demesi yetişir. Yahut, önceki nikaha dönmek niyeti ile öpmesi veya şehvetle elinden tutması da yetişir. Nikah tazelenmiş olur. Şafii ve Hanbeli’de ise, iki şahit yanında, (Önceki nikaha döndüm) demesi lazımdır. Fakat, velinin bulunması ve izin vermesi gerekmez.

Sual: Beyime büyü yapılmış, evlilik vazifesini yapamıyor, ayrılmak istiyorum. Beyimin beni boşamaması günah değil mi?
CEVAP
Evlilik vazifesini yapmaktan aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, kocasının bunu boşaması vacip olur. Yani boşamaması günahtır.

Sual: Uzun zaman ayrı kalmakla nikah bozulmuş olur mu?
CEVAP
Uzun zaman ayrılmakla nikah bozulmuş olmaz. Boşanmadıkça boşanılmış olmaz.

Sual: Deliren kimsenin nikahları devam eder mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Düğünde oynamak nikahı giderir mi?
CEVAP
Halk arasında bu çok yaygın, düğünde karı koca oynarsa nikah gider diyorlar. Bu bazı din cahillerinin uydurmasıdır. Çırılçıplak soyunsalar da nikaha zarar vermez.

Haram ayrı, günah ayrı, nikah ayrıdır. Orada haram işlenir ve bu harama önem verilmezse, (Herkes yapıyor biz de yapsak ne çıkar) diyerek günaha önem vermezse o zaman küfre düşer, küfre düşenin nikahı da gider. Açık gezenin durumu da böyle. Açık gezmenin günah olduğunu bilir, ama (Mecburen açık geziyoruz) derse küfür olmaz. (Açık gezmek günah değil, bu kadar günahın ne önemi var) gibi diyerek, günah küçümsenirse küfür olur. İçki içmek de böyledir.

Sual: Boş ol demekle kadın boş mu olur? Boşamak öyle kolay mı? Erkeğin bunu söylemeye üç kere hakkı varmış, üçüncüsünde o kadınla bir daha evlenemezmiş. Bunlar Kur'anda var mı?
CEVAP
Dinde delil sadece Kur'an değildir. Öyle olsaydı, Allahü teâlâ Kur'anı gönderirdi, alın bununla amel edin derdi, Peygamber göndermezdi. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, (Kur’anı insanlara açıkla) buyuruyor. Her şey Kur’an-ı kerimde açıkça yazmaz. Onun için hadis-i şerifler ve âlimlerin açıklaması da delil olur.

Konu ile ilgili üç âyet-i kerime meali:
(Boşanmış kadınlar, üç ay iddet müddeti beklerler.) [Bekara )

(Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden [boşanma esnasında] bir şey almanız size helâl olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah’ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. [Ey müminler!] Siz de karı ile kocanın, Allah‘ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının [erkeğe] fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah‘ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.) [Bekara, ]

(Eğer erkek kadını, üçüncü defa boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de o kadını boşarsa, [her iki taraf da] Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır.) [Bekara ]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
Âişe validemiz anlatır: Bir kimsenin üç talakla boşadığı kadınla, bir başkası evlendi; ancak bu kimse, zifafa girmeden o kadını boşadı. Kadın tekrar önceki kocasına dönmek istemişti. Durum Resulullaha sorulunca buyurdu ki:
(Hayır, ikinci evliliğinde cinsi ilişki olmamışsa, önceki kocasıyla evlenemez.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud Tirmizi, Nesai, Muvatta]

Sual: Bir ateist ile talak üzerine konuşuyorduk. “Bir söz ile talak olur mu?” dedi. Ne cevap vermeliyiz?
CEVAP
Bu hüküm, Müslümanlar içindir, ateistler için değildir demeniz yetişir. Din öyle diyorsa öyledir.
Müslüman için durum şöyledir:
Bir söz ile [boşadım demekle] insanın hanımı yabancı olduğu gibi, bir söz [nikah] ile de elin kızı, bizim hanımımız olur.

Bir söz ile [kelime-i şehadet ile] müslüman olur. Bir söz ile [Mesela Allah yok demekle] insan kâfir olur.
Kanunlar bir Evet ile çıkar, bir Hayır ile reddedilir.

Bütün hayatımız bir evet ve hayır ile cereyan eder. Günlük işlerde bunu ateist de bilir ve yapar, ancak söz konusu din olunca, ateistliğini gösterir. Unutmamalı ki, Allahü teâlâ, Cenneti boşuna yaratmadığı gibi, Cehennemi de boşuna yaratmadı.

Tehditle talak
Sual:
Hanımına zulmeden, döven, dine uymasını yasaklayan, kocalık vazifesini yapmayan, eve barka girmeyip nafakasını bile vermeyen, buna rağmen onu boşamayan sadist bir erkeğe, kadının yakınları, (Karını boşa yoksa seni öldürürüz) diye tehdit etseler, o da korkup hanımını boşasa, bu boşama dinen sahih olur mu?
CEVAP
Evet sahih olur. O kadın iddet bittikten sonra başkasıyla evlenebilir. Evlendikten sonra da artık o kadını geri alamaz. Din kitaplarındaki ifade şöyledir:
Tehdit edilen kimsenin sözü, mektubu, telefonu, mesajı ile talak yani boşama Hanefi mezhebinde sahih olur. Diğer üç mezhepte sahih olmaz. Tehdit bittikten sonra, tehdit edilerek karısını boşayan kimsenin, kadın başkasıyla evlenmemişse ve eski kocasıyla da evlenmek istiyorsa, boşadığı kadını, iki talak hakkı daha olduğu için tekrar nikâh ederek alması sahih olur.

Talak-ı bain ve talak-ı rici
Sual:
Talak-ı bain ile talak-ı rici arasındaki fark nedir?
CEVAP
Talak, boşamak demektir. Talak-ı bain kesin boşama demektir. Talak-ı rici, açık boşamadır. Mesela seni boşadım denirse, talak-ı rici olur. Ama istediği zaman, eski nikahına dönebilir. İddet bitene kadar dönmezse, talak-ı rici, talak-ı bain halini alır. Üç talak hakkından birini kaybetmiş olur.

Talak-ı bainde ise, kinayeli sözlerle kadın boşanır. Mesela boşamak niyetiyle, (babanın evine git) demesi gibi. İddet bitmeden artık o kadınla evlenilemez. Boşama niyeti olmadan söylerse talak olmaz.

Talak-ı ricinin, talak-ı bainden farklı yönleri şunlardır:
1- Nikahı yenilemek gerekmez. Eski nikaha döndüm diyerek hanımının elini tutması yeter. Bainde ise, iddet bitmeden nikah yapılamaz. İddet bitince de, kadın razı olursa ancak nikah yapılabilir.

2- Mehri çoğaltmaya gerek kalmaz. Bainde ise, yeni nikah olacağı için arzu ettiği mehri isteyebilir.

3- Şahitsiz evlenebilir. Bainde ise, iddet bitince iki şahit şarttır. Çünkü bu yeni bir evliliktir.

4- Kadın razı olmasa da erkek ben eski nikahıma döndüm demesi yeterlidir. Bainde ise, kadın razı olmadan evlenilemez.

5- İddet müddeti içinde, karı kocadan biri ölürse, biri diğerine mirasçı olur. Bainde mirasçı olamaz.

6- İddet müddeti içinde erkek ölürse, kadının iddeti, ölüm iddeti olur, yani dört ay on gün bekler. Bainde ise, normal iddeti bitince, başkası ile evlenebilir.

7- Kadın, riciden sonra süslenebilir. Ama bainde, iddet müddeti içinde süslenemez.

8- Kadın, kocası ile aynı evde kalabilir. Bainde ise kalamaz. Ancak ayrı odada kalabilir. Yani ona yabancı durumdadır.

9- Talak-ı rici, nikahı kökten söküp atmaz, ona bir gevşeklik meydana getirir. Rici, yaralamaya, bain ise öldürmeye benzer.

Îlâ, Zıhar geçerli olur, kazf ederse li’an gerekir.

Îlâ: Hanımına, dört ay veya daha çok zaman veya zaman söylemeyerek, (Sana yaklaşmayacağım) diye yemin etmektir. Dört ay içinde yaklaşmazsa, bir talak-ı bain olur. Dört ay içinde, yemini bozarsa, hanımı boş olmaz. Yemin kefareti verir.

Zıhar: Erkeğin, hanımını veya yüz, baş, ferç gibi bir organını, mahreminin bakması haram olan yerine benzetmesidir. (Senin başın anamın sırtı gibidir) demek gibi. Kefaretsiz hanımına sarılması, öpmesi, beraber yatması haram olur. Zıhar kefareti, oruç kefareti gibidir.

Li’ân: Hanımına, zaniyesin veya bu çocuk benden değildir dese, karısı hakimden li’an isterse, hakim, li’an yapılmasını emreder. Li’an yapmak için, önce erkek, (Sözüm doğrudur) diye yemin eder. Dört kere tekrar eder. Beşincisinde, (Yalan söylüyorsam, Allah’ın laneti benim üzerime olsun) der. Sonra kadın, dört defa (Allah şahit olsun ki, bu adam bana zaniye demekle, yalan söyledi) diye yemin eder. Beşincisinde, (Doğru söyledi ise, Allah’ın gazabı benim üzerime olsun) der. Sonra hakim, bunları bir talak-ı bain ile ayırır.

Kazf: Namuslu bir kadına zina etti diye iftira etmektir.

Sarhoşun sözlerinin hükmü
Sual:
Sarhoşun talakı ve küfrü geçerli midir?
CEVAP
Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.

Bayılanın, delirenin, ilaçla veya içki içerek sarhoş olanın abdesti bozulur.
Talak veren erkeğin uyanık olması lazımdır. Sarhoşun sözü ile veya mektubu ile talak vaki olur. Şafii mezhebinde, sarhoşun sözü ile, talak vaki olmaz. (Mecmuai Zühdiyye)

Sarhoş iken, bilmeyerek küfre sebep olan bir şey söyleyenin imanı gitmez. Mürted olmaz. Ancak sarhoş iken, zevcesini boşaması, alışverişi sahih olur. (Emali kasidesi)

Sarhoş iken, ne söylediğini bilerek kıldığı namazları sahih olur, borçtan kurtulur ancak namaz kılmakla hasıl olacak büyük sevaba kavuşamaz.

Boşanmadan evlenilmez
Sual:
Bir olay yüzünden hapse düştüm. Karım, uzun yıllar hapiste kalacağımı sanarak, hemen gidip başka biri ile evleniyor. Bu olaydan hiç haberim olmadı. Çok geçmeden hapisten çıktım. Karım, yeni kocasından ayrılıp tekrar benimle evlendi. Ama boşanınca iddet bekleme diye bir şey varmış, biz iddet beklemedik. Günah oldu mu?
CEVAP
O sizin zaten nikahlı eşiniz idi. Siz onu boşamamıştınız. Onun başkası ile evlenmesi caiz değil idi. Tekrar sizinle beraber olması için iddet beklemesi gerekmez, hatta nikah da gerekmez. Ama her zaman nikah tazelemek iyi olur. Siz boşamadan hanımınız başkası ile asla evlenemez. Başkası da eşini boşamadan sizinle evlenemez.

Boşamak niyetiyle
Sual:
Bir kimse, hanımını boşamak niyetiyle (Babanın evine git!) gibi kinayeli bir söz söylese, hanımı da, (Boşamak niyetiyle mi söyledin?) dese, o da, inkâr edip, (Hayır, gezmek için git demek istedim) dese hanımını boşamış olur mu?
CEVAP
Evet, boşamış olur; çünkü burada niyet geçerlidir.

Boşanma dilekçesi
Sual: Hanımla avukata gidip, boşanmaya karar verdik diye bir dilekçe yazdırdıfunduszeue.infoçeye, ayrılmaya karar verdik diye imza atınca, dinen bir talak mı vaki oldu?
CEVAP
Evet.

Tehditle boşatmak
Sual: Şâfiî mezhebinde işkenceyle zorlananın sözüyle talak vaki olmadığını bilen Hanefî bir erkek, talak vermesi için tehdit edilince, boşamanın sahih olmaması için, Şâfiî mezhebini taklit edebilir mi?
CEVAP
Evet, edebilir.

Talak olmaz
Sual:
Beyim, (Şart olsun seni yalnız olarak hiç bir yere göndermem) dedi. Ondan habersiz teyzeme gidip gelsem talak vaki olur mu?
CEVAP
Beyiniz göndermediği için talak vaki olmaz. Beyiniz duysa da, yine talak vaki olmaz.

Talak-ı bain
Sual:
Boşamak niyetiyle hanımına, (Seni eşim olarak tutarsam Allah benim canımı alsın) demekle, bir talak-ı bain olur mu?
CEVAP
Evet.

İddet müddeti içinde talak
Sual:
S. Ebediyye’nin talak bahsinin başında, (Ric’i olsun, bain olsun, üçten az olarak boşanmış kadına, iddet zamanındayken tekrar talak verilebilir) deniyor. Bir talak vermekle kadın zaten boş oluyor. İkinci talak vermesi geçersiz değil mi?
CEVAP
(İddet zamanındayken tekrar bir talak verilebilir) deniyor; çünkü o kadın hâlâ o adamın hanımı sayılıyor. Erkek, nafaka vermek mecburiyetinde oluyor. Kadın da bu iddet müddeti bitmeden başkasıyla evlenemiyor. Ölüm iddetinde de kadın, iddet bitmeden başkasıyla evlenemiyor, ölen adamın hanımı sayılıyor. Ölüsüne bakabiliyor.

Talak-ı selase
Sual:
S. Ebediyye’de,başka başka üç zamanda birer kere boşamanın talak-ı selase [üç boşama] olacağı bildiriliyor. Bir kimse, hanımına peş peşe (Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım) dese veya birer saat arayla üç ayrı yerde (Seni boşadım) dese, yine talak-ı selase olur mu?
CEVAP
Evet, üç bağ da kopmuş olur.

Sen bana haramsın
Sual:
S. Ebediyye’de, (Erkek zevcesine (Sen bana haramsın) deyince, niyet etmese bile, bir talak-ı bain vaki olur) deniyor. Bu söz kinayeliyse niye niyet gerekmiyor? Sarih yani açık bir sözse niye talak-ı ric’i olmuyor?
CEVAP
Bu, istisna bir sözdür. (Sen bana haramsın) sözü, kinaye olmasına rağmen, bunda, sarih söz gibi niyete gerek kalmıyor. Kinaye söz olduğu için de talak-ı bain oluyor.

Sen haramsın
Sual:
Nikâh kıyılırken, boşama yetkisi verilmiş olan kadın, kocasına (Sen haramsın) dese boşama vaki olur mu?
CEVAP
Boşama olmaz. Eğer, (Sen bana haramsın) derse o zaman bir talak-i bain olur. (Hindiyye)

Çünkü bir erkek, nikâhı olmayan bütün kadınlara haramdır. Sen bana haramsın denince, kime haram olduğu bildiriliyor. O zaman da, talak vaki oluyor.

Birinci talakı tasdik
Sual:
Avukata gidip, (Karımı boşamaya karar verdim) diye bir dilekçe yazdırdım. Avukat bana (Ciddi olarak hanımından ayrılmayı kabul ediyor musun?) diye sorunca da, evet dedim. Sonra pişman oldum. Dilekçeye (Boşamaya karar verdim) diye imza atınca, bir talak mı vaki oldu? Avukat sorunca evet demem ikinci bir talak mı?
CEVAP
Boşamaya karar verdim denince, yani geçmiş zaman şeklinde söylenince, bir talak vaki olur. Avukata evet denince, birinci söz tasdik edilmiş olur. İkinci bir talak yani boşama olmaz.

Hanımına kızım demek
Sual:
Hanımıyla telefonda konuşana, (Kiminle konuştun?) dense, o da, (Kızımla konuştum) dese veya hanımını gösterip (Bu benim kızım) dese nikâha zararı olur mu?
CEVAP
Hayır, zararı olmaz. Yalan söylemiş olur. Bunun gibi, bizzat hanımına, (kızım), (anam) veya (kız kardeşim) demekle de talak olmaz, ama böyle söylemek doğru değildir. (Artık, bundan sonra, anam, bacım ol!) denirse, bir talak-ı bain olur.

Mubahla sarhoş olmak
Sual:
Gıda, ilaç gibi, mubah bir şey yiyip içmekle sarhoş olanın, sarhoşken söylediği sözle boşama geçerli olur mu?
CEVAP
Geçerli ve geçersiz olduğunu bildiren muteber fıkıh kitapları vardır. (Redd-ül muhtar, Hindiyye)

Böyle durumlarda ihtiyata riayet etmelidir.

Şarta bağlı boşama
Sual: Bir kimse, hanımına, (Falan yere gidersen, üç talakla boş ol!) dese, hanımının da, o yere gitmesi mutlaka gerekiyorsa, bunun kurtuluş çaresi var mıdır?
CEVAP
Evet, çaresi vardır. Hanımını bir talakla boşar. İddet zamanı bittikten sonra, hanımı boş olduğu için, artık gidilmesi gereken yere gider. Daha sonra, hanımla tekrar nikâh kıyarlar. Hanımı artık oraya gitse de, üç talakla boşanmış olmaz. Bağın biri koptuğu için, kalan iki bağ ile evliliğe devam ederler. (Nimet-i İslam)

Nikâh ve talak
Sual:(Erkek cünüpken, kadın da hayzlıyken, nikâh yapılmaz ve boşama da geçerli olmaz) deniyor. Dinde böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Hayır, nikâh da, talak da geçerlidir. Hayzlıyken boşamak bid’attır, haramdır, fakat boşama yine geçerli olur. (Redd-ül-muhtar)

Nikâh kıyarken
Sual: Günümüzde, çok kimse, boşamakla ilgili hükümleri bilmiyor. Üç talakla boşamalar çok oluyor. O zaman da, pişman olunca geri dönüş imkânı olmuyor. Şâfiî’ye göre bir çıkış yolu bırakılması için, ilk nikâh Şâfiî’ye uygun yapılmasa, mesela dînî nikâh kıyılırken kızın babası veya velisi orada bulunmasa uygun olur mu?
CEVAP
Evet, iyi olur. O zaman, ileride üç talakla boşama gibi bir durum olursa, Şâfiî’ye göre nikâh kıyma imkânı olur.

Öfkeliyken boşamak
Sual:
S. Ebediyye’de, (Kinaye söyleyince, boşamaya niyet ettiyse veya öfkeliyse bir bain talakla boşamış olur) deniyor. Bu ifadeden, öfkeli olunca, kinaye söz söylese, mesela (babanın evine git) dese, fakat boşamaya niyet etmese de yine boş olduğu mu anlaşılıyor?
CEVAP
Seâdet-i Ebediyye’de; “Zevcesinin babasına, (Ben senin kızını istemem, kime ister ise varsın) dese ve zevcesi gezmek için izin istedikte, (Ben seni ip ile bağlamadım. Boşsun, git) dese veya (Aramızda nikah yoktur) veya (Senden geçtim) veya (İstediğin yere gidersin. Bana avret olmazsın) veya (Sana dört yol açıktır. Hangi yolu ister isen onu tut) veya (Var yıkıl git) veya (Artık ben seni istemem. Babanın evine git!), yahut (Seni boşamak istiyorum) gibi şeyler söylese, boşamak niyet etmedikçe, talak olmaz.” denmektedir.

Boşama çeşitleri
Sual:
Sünnete uygun boşama nasıl olur?
CEVAP
Boşama, sünnete uygun ahsen ve hasen talak ile bid’at talak olmak üzere üçe ayrılır:
1-Ahsen talak:
Zifafa girilmemiş bir kadını, iddeti tamam oluncaya kadar, bir daha boşamamak üzere, cinsel ilişki vâki olmayan bir temizlik halinde, yalnız bir talak-ı ric’i ile boşamak, hem sünnete uygun, hem de hasen kısmına göre ahsen yani daha güzeldir.

2-Hasen talak:
Zifafa girmiş hanımını, içinde cinsel ilişki vâki olmayan bir temizlik halinde bir kere boşadıktan sonra, iddet tamam oluncaya kadar üç ayrı temizlik zamanında, hayz görmeyen kadınlardan olduğu takdirde de, cima etmeksizin ayrı ayrı üç ayda, üç defa boşamaktır. Bu da sünnete uygundur.

3-Bid’at talak:
Birinci ve ikinci kısma aykırı olan talak şeklidir. Böyle boşama geçerli olmakla beraber, haramdır. Bir temizlik müddeti içinde bir defada üç kere boşamak veya üç ayrı temizlik zamanında boşayacak şekilde ara vermeden, ayrı ayrı üç defada boşamak, iki talakı bir defada veya ayrı ayrı zamanlarda vermek, cinsel ilişkide bulunduğu temizlik müddeti içinde ve bir de, kadın hayzlıyken yapılan boşamadır. Nifas da hayz gibidir. Yani lohusalık hâlinde de boşamak bid’attir. (Mecmua-i Zühdiye)

Zifafa girmeden önce
Sual:
Zifafa girmeden önce verilen talak geçerli olur mu?
CEVAP
Evet, geçerli olur. Talak, zifafa girmeden önce verilirse, kadın iddet beklemeksizin ayrılmış olur.

Zifafa girilmiş kadında ise, boşamaların hepsi vaki olur. Bu sebeple kocanın, zifafa girdiği hanımı hakkında yaptığı üç boşama için, (Yalnız birinci boşamayı kastetmiştim) demesi geçerli olmaz, yani üç boşama da vaki olur.

(Bir kere boşsun) veya (iki kere boşsun) yahut (üç kere boşsun) denilse, kadın zifafa girilmiş olsun veya olmasın, boşama, ancak söylenilen sayıya göre gerçekleşir.

Şaka ve yanılma
Sual:
Hanımına şaka olarak (Boşadım) demekle, bunu yanılarak, dil sürçmesiyle söylemenin hükmü aynı mıdır?
CEVAP
Aynı değildir. Şakayla söylemek, bilerek, şuurlu söylemektir. Dil sürçmesi ise, insanın elinde olmayan bir durumdur.

Delinin ve uyuyanın boşaması
Sual:
Delinin, bunağın, baygın olanın ve uyuyanın boşaması geçerli olur mu?
CEVAP
Gerek hiç iyileşmesin, gerekse bazı vakitlerde iyi olsun, delinin, hastalığı halinde boşaması geçerli olmaz. Aklı başındayken söylerse boşaması vâki olur. Bunağın, bayılmışın ve uyuyanın boşaması da geçerli olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

Zifaf olmamışsa
Sual:
Zifafa girilmemiş olan kadını sünnete uygun boşamak için, hayzdan temizlenmesini beklemek gerekir mi?
CEVAP
Hayır. (Mecmua-i Zühdiye)

Hayızlı kadını boşamak
Sual:
Kadına, hayız halindeyken (Boşsun) dense, boşama geçerli olur mu?
CEVAP
Hayızdan temizlenene kadar boş olmaz. Hayızdan temizlenince boşama gerçekleşmiş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Boşama vaki olur demek
Sual:
Erkek, (Evden çıkarsan, boşama vâki olur) derse, yani açıkça (Sen boşsun) ifadesini kullanmazsa, hanımını boşamış olur mu?
CEVAP
Hayır. Burada boşamanın kime veya hangi kadına yönelik olduğu belirtilmediği için, yani (Boşama vâki olur) sözünün, kim için söylendiği belli olmadığı ve açıkça (Sen boşsun) denmediği için, boşama vâki olmaz. (Evden çıkarsan sen boşsun) denirse, o zaman boşama gerçekleşir. (Mecmua-i Zühdiye)

Boşadın mı?
Sual:
Birine, (Hanımını boşadın mı?) dense, o de (Evet) dese, hanımını boşamış olur mu?
CEVAP
Evet, bir talak-ı ric’i olur. Niyeti bain de olsa, üç talak da olsa, yine bir talak-ı ric’i olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Boşsun demek
Sual:
Erkek hanımına, iple bağlı değilsin anlamında, yani “boş” kelimesinin talakla hiç ilgisi olmayan bir anlamını kastederek (Boşsun) dese, yine talak vâki olur mu?
CEVAP
Dinen boşama olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

Bana haramsın
Sual:
Hanımına, (Bana haramsın) demekle, boşama gerçekleşir mi?
CEVAP
Evet, boşama niyeti olmasa da, böyle demekle boşama gerçekleşmiş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Sen boşandın
Sual:
Bir kimse, evlendiği dul hanımına, (Sen boşandın) dese, hanımını boşamış olur mu?
CEVAP
Eski kocasından talakla değil de, ölerek boşanmışsa, talak vâki olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Senden boşum
Sual:
Erkek hanımına, (Ben senden boşum) dese, boşama gerçekleşir mi?
CEVAP
Hayır. Bu sözle erkek boşamayı kastetse bile boşama vâki olmaz, çünkü erkek boşanmaz, kadın boşanır. Kadın, (Ben kendimi boşadım) der de, kocası tasdik ederse, o zaman niyete bakılmaksızın kadın boş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Nikâhını bağışladım
Sual:
(Sana nikâhını bağışladım) demekle talak olur mu?
CEVAP
Evet, olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Beni boşa!
Sual:
Bir erkek, (Beni boşa) diyen karısına, (Seni boşamazsam iki elim kurusun) dese, boşama vâki olur mu?
CEVAP
Evet, hanımını boşamış olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Zevcelikten uzaklaştırdım
Sual:
Hanımına, (Seni hanımlıktan uzaklaştırdım) demekle, boşama gerçekleşir mi?
CEVAP
Evet, boşamaya niyet etmese de boşama vaki olur. (Mecmua-i Zühdiye)

Hanımın var mı?
Sual:
(Senin hanımın var mı?) diye sorulduğunda, (Yok) cevabını verilirse, talak vâki olur mu?
CEVAP
Hayır. Boşamaya niyet etse bile, nikâhı inkâr, talak olmayacağı için, talak vâki olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

Şartlı boşama
Sual:
(Falancayla konuşursan boşsun) veya (Şu eve girersen boşsun) denildikten sonra, falanca dediği kimse ölse ve o ev bahçe olsa, ne olur?
CEVAP
Yapılan şartlı boşama, hükümden düşer. (Mecmua-i Zühdiye)

Bir boşama için üç imza
Sual:
Eşimle anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdik. Üç nüsha boşanma metni hazırlayıp imzaladık. Böyle üç nüshaya üç imza atmakla bir talak mı oldu? Yemin etmek de böyle midir?
CEVAP
Boşanma anlaşmasına bin tane de imza atılsa, bir talak olur. Bir kimse, hanımına, (Seni boşadım) dese, sonra hanımının duymadığını sanarak tekrar, (Seni boşadım dedim, duymadın mı?) dese yine bir talak olur. Tekrar, (Anlamıyor musun, seni boşadım diyorum) diye, ilk söylediğini hatırlatmak için söyleyince bir talak olur. Boşadığını hatırlatmak maksadıyla bin kere söylese, ayrı bir boşama olmaz, eskisini açıklamak olur. Ne niyetle söylediğini ancak erkek bilebilir. Onun sözü geçerlidir. Yalan söylerse sorumlu kendisi olur. Hanımına günah olmaz. Hatırlatmak için değil de, üç kere boşamak için, (Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım) derse üç talak olur. Önceki söylediğini hatırlatmak maksadıyla defalarca söylese, bir talak olur. Hanımına bir kere, (Seni boşadım) dedikten sonra hanımı (Beni boşadın mı?) diye sorsa, o da (Evet, boşadım dedim ya) dese yine bir talak olur. Yani ilk söylediğini bildirmiş olur, ikinci bir talak olmaz. Başkaları, (Hanımını boşadın mı?) diye sorsa, o da önceki boşadığını bildirmek için, (Evet, boşadım) dese ikinci bir talak olmaz. Böyle kaç kişi sorarsa sorsun, bir talak olur.

Bu durum yeminde de aynıdır. Aynı şeyi kuvvetlendirmek amacıyla, peş peşe veya başka zamanlarda defalarca, (Vallahi şunu yapmayacağım) diye yemin etse, bu yeminini bozunca yine bir yemin kefareti gerekir, çünkü sonraki yeminler birinci yemini hatırlatmak, vurgulamak için söylenmiştir. Ayrı bir yemin değildir. Vurgulamak için değilse, hepsi ayrı yemin olur.

Yemin ve talak
Sual:(Şart olsun) veya (Üçten dokuza şart olsun…) denince, dinen boşama gerçekleşir mi?
CEVAP
Bir kimse, o sözün boşamada kullanıldığı biliyorsa, öyle söyleyince, boşama geçerli olur. Bilmiyorsa boşama olmaz. Yani şart olsun demenin, (Hanımımı boşadım) anlamında olduğunu bilmiyorsa, boşama olmaz.

Şarta bağlı talak
Sual:
Bir kimse, (Şu işi yaparsam veya şu kişiyle konuşursam hanımım boş olsun) dese, bu şartından vazgeçebilir mi?
CEVAP
Hayır. Şarta bağlı talak veren, bundan vazgeçemez. (Nimet-i İslam)

Mektupla boşamak
Sual: S. Ebediyye’de, (Öldüğünü işitip veya boşadığını bildiren mektubunu alıp, başkasıyla evlendikten sonra, birinci kocası gelirse, ikinci nikâhı bâtıl olur) yazıyor. Birinci kocası, boşadığını mektupla bildiriyor. Mektupla boşamak sahih olduğuna göre, niye nikâh bâtıl oluyor?
CEVAP
Birinci kocası, boşadığını mektupla bildirmiyor. Başkaları onun öldüğünü veya boşadığını mektupla bildiriyorlar. Sonra kendisi gelip, (Öldüğümü veya boşadığımı mektupla bildirmişler, ama ben ölmedim de, boşamadım da…) diyor. Mektupta yazılanların yanlış olduğunu bildiriyor. Yani mektubu gönderen başkalarıdır.

Tehditle boşamanın hükmü
Sual: (İmam-ı a’zama göre, tehditle yapılan boşamanın geçerli olması gibi, sarhoşun boşamasının da geçerli olması, yanlıştır.Bu, akla, mantığa aykırı bir zorbalık) gibi çirkin ifadeler kullanılıyor. Sarhoşun ve tehdit edilenin boşaması geçerli değil mi?
CEVAP
İmam-ı a'zam hazretlerinin bildirdiği hükme kim itiraz edebilir ki? İtiraz edenin sözüne itibar edilmez. Her önüne gelenin, din hakkında muteber kitaplarda olmayan şeyleri söylemesi dikkate alınmaz. Bahsedilen konu bütün fıkıh kitaplarında açıkça bildiriliyor. Birkaçı şöyledir:
Şakadan da söylese, sarhoş da olsa, boşama geçerlidir. (Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar)

İçki içerek sarhoş olan kimsenin sözüyle talak geçerli olur. Fakat bilmeden yediği ot sarhoş etse, o hâliyle hanımını boşasa, boşaması geçerli olmaz. Sarhoş ettiği bilinen benc otu veya benzeri ot ise talak geçerli olur. İmam-ı a'zam Ebu Hanife ile İmam-ı Ebu Yusuf'a göre, hububat, bal, şeker gibi şeylerden yapılan içkiyi içen kimse, sarhoş olup, karısını boşasa, talak vâki olmaz. İmam-ı Muhammed'e göre ise bu gibi şeyleri içip, sarhoş olan kimsenin de, talakı vâki olur. Fetva da böyledir. Bir kimse, tehdit edilerek karısını boşarsa, talak geçerli olur. (Hindiyye)

Sarhoşun ve tehdit edilen kimsenin sözüyle veya mektubuyla talak vaki olur. Mektup hanımının eline vardığı anda, boş olur. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının ve uyuyanın söylemesiyle talak olmaz. (S. Ebediyye)

Mecmua-i Zühdiyye’de, tehditle boşamanın sahih olduğu bildirilirken, (Üç şeyin ciddisi de, şakası da ciddidir) hadis-i şerifi nakledilmektedir. İki hadis-i şerif:
(Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir: Nikâh, boşamak, boşamaktan vazgeçmek.) [Ebu Davud]

(Deli ve bunak hariç, herkesin boşaması geçerlidir.) [Tirmizî]

Demek ki, sarhoşun boşaması sahih olduğu gibi, tehditle boşamak da sahihtir.

Yabancı dille boşama
Sual: Bir erkek hanımına, (Ben seni boşadım) diye yabancı bir dilde söylese, mesela İngilizce (I have divorced you), Fransızca (Je t'ai divorcé ma femme), Arapça (Tallaktüki) veya (Enti tâlikun) dese, bunları ciddi veya şaka olarak söylese, hanımı mânasını anlamasa, dinen boşama vâki olur mu?
CEVAP
Evet, boşama vâki olur.

Zaruretsiz boşanmak
Sual: (Erkek, hanımını boşayabildiğine göre, boşamanın günah olmadığı anlaşılıyor. Kadının da boşanmayı istemesi günah olmaz) deniyor, doğru mu bu? Kadının meşru bir sebep yokken boşanmayı istemesi günah değil mi?
CEVAP
Erkeğin de sebepsiz yere hanımını boşaması uygun değildir. Çünkü Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Allah'ın en çok buğzettiği helâl şey talaktır) buyuruyor. Allahü teâlânın böyle buğzettiği şeyi zaruretsiz yapmamalı. Allahü teâlâ, boşayan erkeğe buğzettiği gibi, zaruretsiz kocasından boşanmak isteyen kadına da buğzeder. Bir hadis-i şerif:
(Zaruretsiz boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.) [İbni Mace, Ebu Davud]

Zaruri bir sebep olmadan, kadın kocasından ayrılmayı isterse büyük günaha girmiş olur.

Talakı lambaya benzetmek
Sual:
Bir yerde okudum, (Talak, lambayı söndürmek gibidir. Tekrar yanması için düğmeyi açmak [tekrar nikâh kıymak] lazımdır. Dinden çıkanın nikâhının gitmesi ise, elektriğin kesilmesi gibidir. Elektrik gelince [tekrar imana gelince] nikâh geri gelir, ama bununla üç boşama hakkından biri gitmiş olmaz) deniyor. Bu doğru mudur?
CEVAP
Benzetme hoşsa da, bu hâliyle eksik ve yanlıştır. İki türlü talak [boşama] vardır. Biri talak-ı ric’i, diğeri talak-ı bâindir. Talak-ı bâinde, boşanınca hemen düğmeye basmakla lamba yanmaz, yani nikâh yenilense de geçerli olmaz. İddet beklemesi lazımdır. Üç talakta ise, düğmeye bin kere basılsa yine yanmaz. Talak-ı ric’inin hükmü de farklıdır. Talak bahsi öyle birkaç cümleyle anlatılamaz.

Sükût ikrardan gelir
Sual: S. Ebediyye’de, (Bekâr bir kadını velisi izinsiz nikâh etse, kız işitince susarsa veya gülerse yahut sessiz ağlarsa, kabul ettiği anlaşılır) deniyor. Sükûtun ikrardan geldiği anlaşılıyor. Bir kadın, kocası boşamadığı hâlde, her yerde, (Kocam beni boşadı) diye yalan söylüyor. Kocası duyunca, ses çıkarmıyor veya gülüyor. Bu durumda bu kimse, karısını boşamış sayılır mı?
CEVAP
Hayır, boşamış sayılmaz. Dinde benzetme, kıyas her yerde olmaz. Kıyası da ancak müctehid olan âlimler yapar.

Boşamada kullanılan kelimeler
Sual: S. Ebediyye’de, (Bir erkek, hanımına, “Seni boşadım” dese, bu açık bir sözdür, şaka olarak veya şaşırarak da söylese, hattâ mânâsını bilmese bile, boşama gerçekleşmiş olur. “Seni bıraktım, seni terk ettim” kelimeleri açık söz kabul edilir) deniyor. Hanımın elini tutmuştum. (Bırak beni, mutfakta işlerim var) dedi. Ben de, mutfağa gitmesi için (Bıraktım) dedim. Böyle demekle, boşama oldu mu? Bazen de, hanıma (İşin yok) anlamında, (Öğleden sonra boşsun) veya (Yapacak bir işin yok) anlamında, (Boşsun) diyorum. Böyle söylemekle boşama gerçekleşiyor mu?
CEVAP
Öyle söylemekle boşama olmaz. Çünkü iki mânâya gelen kelimeler, hangi mânâda söylenmişse o geçerli olur. Birincisinde el bırakılıyor, ikincisinde yapılacak işin olmadığı bildiriliyor.

Boşanmamak için
Sual: Bir erkek hanımına, (Namaz kılmazsan seni boşadım. Çok Kur’an okuyorsun, Kur’an okursan da boşsun) dese, kadın, namazda Kur’an okuyunca boşanmış olur mu?
CEVAP
Elbette boşanmış olur. Kadın boşanmak istemezse, her namazı cemaatle kılmalı. Kocasıyla, oğluyla, amcasıyla, dayısıyla veya diğer mahremleriyle namazı cemaatle kılmalı. Hiçbiri yoksa camiye gidip imama uyarak kılmalı. Bu da mümkün olmazsa, başka bir kadın imam olup, onunla beraber kılmalı. Bunlardan birini yaparsa, hem namaz kılmış, hem de Kur'an okumamış olur, boşanmaktan da kurtulur. Bunları yapamazsa, bir talakla boşanmış olur. Erkek isterse, evliliği iki talakla devam ettirebilir. İstemezse, iddet sonunda, bain olarak boşanmış olur.

Şu partiye oy verirsen
Sual: Fanatik bir erkek, eşine, (Şu partiye oy vermezsen seni boşarım) dese, eşi de o partiye oy vermese, eşi boş olur mu?
CEVAP
Erkek durumu öğrenince, boşadım demedikçe kadın boş olmuş olmaz. Boşadım derse boş olur. Ama istenirse, evliliğe, kalan iki bağla devam edilir. Ric’i talak olacağı için, eski nikâha dönmek niyetiyle hanımının elini tutar veya öperse, tekrar nikâh yapmadan iki bağ ile evliliğe devam eder. İddet sonuna kadar bunu yapmazsa, bain olarak boşanmış olur. O zaman da, yeniden nikâh yapılır, kalan iki bağ ile evliliğe devam edilir.

Mail yazmak, konuşmak mıdır?
Sual:
Biriyle konuşmayacağına yemin eden, ona mail yazsa veya telefonuna mesaj atsa, konuşmuş sayılır mı? Bu yolla yapılan boşama sahih olur mu?
CEVAP
Hanefî mezhebinde, bunlar konuşmak hükmüne girmez. Yazmak, konuşmak demek değildir. Bunun gibi ekmek yemeyeceğine yemin eden, simit yese Hanefî’de yeminini bozmuş olmaz. Fakat mektup yazarak hanımını boşamak sahih olduğu gibi, mail, mesaj veya telefonla da, hanımını boşamak sahihtir. Mektup veya mail yazmak, sesli veya sessiz mesaj göndermek yahut telefonla konuşmak; birini vekil edip, onunla haber göndermek gibidir. Vekile yaptırılan iş, bu yollarla da yapılabilir. Ama bu yollarla ibadet edilmiş olmaz. Mesela, bir kimse, kıldığı namazı ve okuduğu Kur’anı videoya alsa, her namaz vakti videoyu çalıştırınca, namaz kılmış ve Kur’an okumuş olmaz. Ezan da böyledir. Çünkü ibadet vekile yaptırılmaz, o ibadeti bizzat kendimizin yapması lazımdır.

Örgüte giriş yemini
Sual:
Bir gizli örgüte girerken, (Bu örgütten ayrılırsam ve buradaki gizli bilgileri başkalarına söylersem eşim benden boş olsun) dedirterek, nikâh üzerine yemin ettirseler, örgütten çıkanın veya onların hainliklerini söyleyenin eşi, boş olur mu?
CEVAP
Bir kimse, (Örgütten çıkarsam hanımım boş olsun) dese, örgütten çıkınca hanımı bir talakla boş olur, kalan iki bağ ile, evliliğe devam ederler. Eski nikâha döndüm diyerek, hanımının elini tutması yeter.

Diyelim örgütçüler, işi daha sıkı tutup, (Örgütten çıkarsam, hanımımın üç talakla boş olması için yemin ediyorum) dedirtmişlerse, örgütten çıkmak istiyorsa, hanımını bir talakla boşar. İddet bittikten sonra, örgütten çıkar. Örgütten çıktığı zaman evli olmadığı için artık hanımı üç talakla boş olmuş olmaz. Nikâh yapıp, kalan iki bağ ile evliliğe devam ederler.

Mâlikî'de talak üzerine yemin edenin hanımı boş olmuyor, yemin kefareti vermesi gerekiyor.

Eğer böyle bir ihtiyaçtan dolayı Mâlikî mezhebini taklit ederse, Mâlikî'de hanımı boş olmaz, yemin etmiş olur, yemin kefareti vermek yeterlidir. Yani bir talakla boşamaya da gerek yoktur. Böyle bir zaruret olunca, Mâlikî mezhebini taklit etmek gerekir.

Talak üzerine yemin
Sual:
(Talakı şarta bağlamak caizdir, fakat Allah’tan başka bir şey üzerine yemin etmek şirktir) diyorlar. Nasıl yemin etmek şirk oluyor?
CEVAP
Allah'tan başkasına yemin etmek veya ettirmek caiz değildir. Mesela, (Anamın, babamın veya çocuğumun ölüsünü göreyim yahut hanımımın boş olması için yemin ediyorum) demek gibi. (Babamın başı için, annemin canı için, Kâbe için, namus için, hanımımın boş olması için yemin ediyorum) demek de, Allah'tan başkası için yemin etmek olur. Üç hadis-i şerif:
(“Babam hakkı için” diyerek yemin etmeyin! Yemin, Allah ismiyle olur.) [İbdâ]

(Emanet, yani namus için yemin eden, bizden değildir.) [Ebu Davud]

(Allah'tan başka bir isimle yemin eden kâfir olur.) [Tirmizî]

Allah'tan başka şeyleri, Allah'tan kıymetli bilmek elbette küfür olur. Allah'ı, ana babanın ölümünden ve hanımını boşamaktan daha üstün bilmeli, yemini bunlar üzerine değil Allah üzerine yapmalıdır.

Allah'ın sevmediği şey
Sual: Erkek veya kadının, hiçbir sebep yokken, eşini bırakıp, sırf hoşuna gittiği için, başka biriyle evlenmesi dinen mahzurlu mudur?
CEVAP
Eğer eşinin önemli bir suçu yoksa, boşamak için bir bahane aramak yanlış olur. Bir âyet-i kerime meali:
(Eğer hanımlarınız size itaat ederlerse, artık onları üzecek bir yol aramayın!) [Nisa 34]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Allahü teâlâ, zevki için boşanan erkekleri ve kadınları sevmez.) [Taberânî]

(Evlenin, boşamayın! Allah zevkine düşkün erkek ve kadınları sevmez.) [Taberânî]

(Allah'ın en çok buğzettiği helâl şey talaktır.) [Ebu Davud, İbni Mâce, Taberânî, Hâkim, Beyhekî]

(Allahü teâlâ, zevki için evlenip boşanan erkeklere ve kadınlara lânet eder.) [Taberânî, İ. Süyûtî]

(Evlenin, boşanmayın! Boşanınca Arş-ı a’lâ titrer.) [Ebu Nuaym, İbni Adiy]

(Zaruretsiz, kocasından boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.) [Tirmizî, Ebu Davud, İbni Mâce, Dârimî]

Bu hadis-i şerifler de gösteriyor ki, câiz olsa da, ciddi bir sebep olmadan boşanmamalıdır.

Küfre düşenin nikâhı da gider
Sual: Karı kocadan biri küfre düşerse, nikâhı gider mi? Bu husus, talak sayılır mı?
CEVAP
Karı kocadan biri küfre düşerse, imanı gittiği gibi, nikâhı da gider. Fakat nikâhın gitmesi talak sayılmaz. Hem imanı, hem de nikâhı yenilemek lazımdır. İmam-ı Muhammed'e göre, küfre düşünce, nikâhın bozulması talak olur. Eğer üç kere küfre girilirse, üç talak vâki olur. Ama fetva İmam-ı a'zama göredir, buna göre küfre düşen karı veya kocanın, imanı gider, iman gidince nikâh da gider. Fakat bu husus, talak sayılmaz. Üçten çok küfre düşülse de, imanını her sefer yenilediği gibi, nikâhını da yeniler. (R. Nâsıhîn)

Sual: Evlenmek, nikahlanmak helal olduğu gibi, ayrılmak, boşanmak da helal, mubah değil midir?
Cevap:
Konuyla alakalı olarak Kimyâ-i se'âdette buyuruluyor ki:
“Erkeğin vazifelerinden birisi de, zevcesini, hanımını boşamamaktır. Allahü teâlâ, bütün mubahlar yani izin verdiği şeyler içinde yalnız, talak vermeyi yani boşamayı sevmez. Zaruret olmadıkça, birini incitmek caiz değildir.”

Talak, nikâh bağını çözmektir
Sual: Halk arasında, zaman zaman "hanımına üç talak verdi" diye ifadeler kullanılıyor. Talak vermek ne demektir, nerede ve niçin kullanılır?
Cevap:
Talak kelimesi, lügatte yani sözlük anlamı itibarı ile, bağlı bir şeyi çözmek demektir. Müslüman bir erkeğin hanımını, dinen boşamasında kullanılır ki, nikâh bağını çözmek demektir. Boşanmak için konulmuş olan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak hasıl olur. Talak veren erkeğin akıllı, baliğ, erginlik yaşına ulaşmış ve uyanık olması lazımdır. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilen kimsenin sözü ile veya mektupla talak vaki olur. Mektup hanımının eline ulaştığı anda, nikah bağı çözülmüş olur. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın, hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kasıt ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.

Sual: Dini nikâha niye “imam nikâhı” deniyor?
CEVAP
Hristiyanların nikâhlarını, kilisede papazlar kıydığı halde, papaz nikâhı denmiyor. Nikâh kıymasını bilen her Müslüman, her yerde, nikâh kıyabilir. Nikâhın, camide olması veya imamın kıyması, şart değildir. Doktor kıyarsa, doktor nikâhı, mühendis kıyarsa, mühendis nikâhı denmeyeceği gibi, imam kıyınca da, imam nikâhı denmez. Normal adı nikâhtır. Resmî nikâh muamelesiyle karışmaması için, dini nikâh deniyor. Yoksa nikâh, namaz gibi dinin bir emridir. Dini namaz veya imam namazı diye bir namaz olmadığı gibi, imam nikâhı da olmaz. Sadece, belediyede yapılan nikâh işlemleriyle karışmaması için, dini nikâh veya İslam nikâhı demeli, imam nikâhı dememeli.

Sual: Kızla erkek varken, ikisinin babası şahit olsa nikah sahih olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Nikahta kız ve erkeğe üçer defa mı sorulur?
CEVAP
Evet, her ikisine ayrı ayrı üç kere sorulur.

Sual: Farklı mezheptekilerin nikahı, iki mezhebe uygun mu kıyılır?
CEVAP
Bir mezhebe uygun olması kâfidir.

Sual: Karı-koca nikah için aynı kişiye vekalet verebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Evlenecek çocuk, babasının yanında çekindiği için, babası vekaleten konuşuyor. Asıl var iken, vekilin nikah kıyması caiz mi?
CEVAP
Baba kıyabilir.

Sual: Nikahta şahidin biri yoksa, birine telefonla söylense caiz mi?
CEVAP
Şahitlerin bir arada bulunması lazımdır.

Sual: Nikahta vekalet verilirken şartlar nelerdir?
CEVAP
Hiç bir şartı yok. (Beni falanca ile evlendirmek üzere seni vekil ettim) demek yeterlidir. Vekil edilen kişinin illâ kızın mahremi olması gerekmez.

Sual: Şahitler gelinin ve damadın şahidi diye ayrılmalı mıdır?
CEVAP
Öyle bir şey yok. Sadece şahitlerin gelini ve damadı tanımış olmaları yeterlidir.

Sual: İki bayram arası nikah olmaz deniyor bu doğru mu?
CEVAP
İki bayram arası nikah olur. Bir bayram günü Cumaya rastlamıştı. Bayram namazından çıkıp Cumaya gelene kadar pek çok zaman olmadığı için, iki bayram (Yani bayram ve Cuma) arasında nikahla uğraşmayın denilmişti. Yoksa Âişe validemizin nikahı da iki bayram arasında kıyıldı. Düşünülürse iki bayram arası olmayan gün yoktur. Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arası veya Kurban bayramı ile ramazan bayramı arası. Yani bir senenin bir kısmı Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arasıdır, bir kısmı da Kurban bayramı ile Ramazan bayramı arasıdır.

Sual: Bir kız dinimizde anne ve babasından izinsiz evlenebilir mi?
CEVAP
Evet. Hanefi mezhebinde ana babanın rızası şart değil. Diğer mezheplerde şarttır.

Sual: Gayri sahih nikahlı, tecdid-i nikah yapsa, nikahlanmış olur mu?
CEVAP
Evet. Sahih nikahın sakatlanması ihtimaline karşı da, iki şahit yanında tecdid-i nikah lazım.

Sual: Resmi nikahtan sonra dini nikah da yapıyoruz. Bir kız ile erkek evlenirken, imam olmasa, sadece kızın babası ile oğlanın babası olsa, Hanefi mezhebine göre başka şahit olmadan nikahlarını kendileri kıyabilir mi?
CEVAP
Evet kıyabilirler.
İmam şart değildir. Oğlanın veya kızın babası nikahı kıyar. Hem de şahit olmaları sahih olur.

Sual: Dini nikahım kıyılırken hayzlı idim. Hayzlı iken nikah kıyılırsa sahih olmaz diyorlar. Doğru mu?
CEVAP
Cünüplüğün nikahla alakası yoktur. Nikah sahihtir.

Sual: Şafii’ye göre nikah nasıl yapılır?
CEVAP
Şafii’de nikahın doğru olması için, birinci şart, baliga olan kıza da velinin izin vermesi lazımdır. Veli, erkek akrabadır. Baba yoksa, babanın babası ve onun babasıdır. Bunlardan sonra, erkek kardeştir. Bundan sonra, erkek kardeş oğlu, sonra onun oğludur. Sonra amca, sonra amca oğlu ve onun oğludur. Bunlar yoksa, kadı [yani Kur'an-ı kerime göre yaşayan adil bir hakim] veli olur. Bu velilerden birini bulamazsa, orada salih bir arkadaşı veli tayin eder. Şafii’de, şahitlerin erkek olması ve fıskları belli olmaması şarttır.

Bunları yapamazsa, Hanefi mezhebini taklit ederek nikah yaparlar.

Sual: Şafii, nikahta salih şahit bulamazsa, Hanefi’yi taklit eder mi?
CEVAP
Salih insan bulunmazsa, Hanefi taklit edilir.

Sual: Şafii’de, nikah için iki şahit yanında mı kadın vekalet verir?
CEVAP
Evet. Nikah için iki şahit yanında vekalet almak lazım.

Sual: Kocası ile Şafii’ye göre nikahlanması gereken hanım, velilerden izin alma imkanı yoksa, Hanefi’yi taklit etse, caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Şafii’ye göre nikahlanmam lazım. Hanımın velileri fâsıktır. Hanım salih birini veli tayin edebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Şafii’de, fâsıkın tevbe edip nikah şahitliği yapması caiz mi?
CEVAP
Salih şahit bulunmazsa, bildirilen hile-i şeriyye caiz olur. Fakat tevbenin şartlarına uymak gerekir.

Sual: Şafii’de, hiç veli yoksa, nikahta, birini veli tayin etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Ehl-i kitapla nikâh
Sual:
Müslüman erkek ile Ehl-i kitabın nikahlarının kıyılmasında bir fark var mı?
CEVAP
Nikahın kıyılmasında bir fark yoktur. Sadece, zimmi olan Hristiyan veya Yahudi, yani ehl-i kitap kadınla nikah kıyılırken, iki şahidin de, zimmi olması caiz olur. Zimmi, İslam devleti idaresinde yaşayan kitap ehli gayrimüslim demektir.

Ölen eşinin cenazesine bakmak
Sual:
Karı kocadan biri ölünce, yaşayan, ölenin cenazesine bakabilir mi?
CEVAP
Kadın, ölen kocasına bakabilir, çünkü koca öldükten sonra nikâh, iddet bitinceye kadar [dört ay on gün] devam eder. Hanefî’de kadın ölünce, kocası buna bakamaz, çünkü kadın ölünce nikâh bozulur. Ama diğer üç mezhepte bakmak caizdir. (Redd-ül-muhtar)

Erkek, ölen hanımının ellerine ve yüzüne, Hanefî’de bakabilir. Diğer yerlerine bakmak için bir ihtiyaç olursa, mesela teşhis için bakmak gerekirse, diğer üç mezhepten biri taklit edilip bakılabilir.

Nikâh ne zaman kıyılır?
Sual: İslam nikâhı, her gün kıyılabilir mi? Yoksa mübarek günleri mi beklemek gerekir?
CEVAP
Her gün, her gece kıyılabilir. Cuma gecesi veya cuma günü olursa, daha iyi olur.

Evlenirken Amentü’yü bilmek
Sual:
Evlenecek kişilerin Amentü’nün esaslarını ezbere sayması şart mıdır?
CEVAP
Ezbere sayması şart değildir. Amentünün esasları, Allahü teâlânın sıfatları anlatılır. Bunlara inanıyor musun denir. Evet, inanıyorum derse mesele kalmaz. Birini bile kabul etmezse, Müslüman sayılmaz.

Düğünden önce nikâh
Sual:
Düğünden bir ay önce, nikâhımız kıyıldı. Dinen de eşim olduğuna göre, hanım her isteğimi kabul etmek zorunda değil mi? Benden izinsiz sefere çıkabilir mi? Benimle birlikte sefere çıkmayı reddedebilir mi?
CEVAP
Kadın, mehr-i müecceli değil, mehr-i muacceli almadıkça, düğünü, halveti ve birlikte sefere çıkmayı istemeyebilir, yani sizin her isteğinizi kabul etmek zorunda değildir. Mehrin hepsi müeccelse, yani daha sonra verecekse, kadın, mehri almadığı için, kocası bunları menedemez. Mehr-i muacceli almayan kadın, kocasından izinsiz evden çıkabilir ve başka bir mahremiyle sefere gidebilir. (S. Ebediyye)

Sual: Dinimizde evlenmemek yani aynı evde birlikte yaşamamak şartıyla, henüz buluğa ermemiş bir kızı sadece uygun birine nikâh etmek caiz mi?
CEVAP
Hanefi mezhebinde, babası nikâhı yapabilir ama kız baliğa olunca, istemezse bu kimseyi reddedebilir. (S. Ebediyye)

Nikâh kıyılırken
Sual:
Dini nikâh kıyılırken, aldım, verdim, kabul ettim gibi geçmiş zaman olarak söylemek şart mıdır?
CEVAP
Evet, şarttır. Mesela, kabul ettin mi diye sormalı, cevap veren de, kabul ettim demelidir. Bunun gibi, soran emir şeklinde söyleyip, cevap veren geçmiş zaman şeklinde söylese de olur. Yani soran, benimle veya şununla evlenmeyi kabul et der, cevap veren de, kabul ettim derse, nikâh yine sahih olur. (S. Ebediyye)

Şafii'de, kızın babası, (Kızımı sana nikâhladım) dese, damat da (kabul ettim) dese, nikâh sahih olmaz. (Nikâhını kabul ettim) demesi gerekir.

Kızını verdin mi?
Sual:
Bir erkek evleneceği kızın babasına, iki erkek şahit yanında, kızını bana verdin mi dese, babası da verdim dese, nikâh sahih olur mu?
CEVAP
Kitaplarda şöyle deniyor:
Kızın babasına, (Kızını bana zevce olarak verdin mi?) dese, o da (Evet) veya (Zevce olarak verdim) dese, nikâh olmaz. Evlenmeyi teklif edenin tekrar, (Kabul ettim) demesi lazımdır, çünkü önce sormuştu. Soruyla vekil yapılmaz. (Kızını bana zevce olarak ver) deseydi olurdu, çünkü emirle vekil yapmış olur. Bu vekilin cevabı, iki taraf adına söylenmiş olup, iki şahit de varsa, nikâh tamam olur. (Redd-ül-muhtar)

Zina edenle nikâh
Sual: Zinadan hamile kalan kadını veya nikâhlıyken hamile kalıp sonra ayrılan veya kocası ölen kadını nikâh etmek caiz midir?
CEVAP
Zinadan hamile kalan kadını, doğumdan önce, nikâh etmek caizdir. Eğer o kadınla zina eden başkası ise, çocuk olmadan önce cima caiz olmaz. (Feyziyye)

Nikâhlıyken hamile kalan, sonra kocası ölen veya boşanan kadını, doğuma kadar nikâh etmek sahih değildir. Zina ettiği kadını nikâh etmek ve onunla cimada bulunmak helaldir. (S. Ebediyye)

Kaybolan kişinin eşi
Sual:
Bir kadının kocası, Almanya’ya çalışmaya gitse, birkaç sene haber alınamasa, öldüğü kabul edilerek, karısı başkasıyla evlenebilir mi?
CEVAP
Evlenemez. Kesin öldüğü bilinirse evlenebilir. Din kitaplarında deniyor ki:
Gaib olan [yani uzak ülkelere gidip yıllarca gelmeyen] kocasının öldüğü veya üç talak verdiği haberini âdil bir müslümandan öğrenen kadın, başkasıyla evlenebilir. Hâkimin, 90 yaşını dolduran gaibin öldüğüne hüküm edeceği Mecelle’nin maddesinin şerhinde yazılıdır. Öldüğünü işitip veya boşadığını bildiren mektubunu alıp, başkasıyla evlendikten sonra birinci koca gelirse, ikincisinin nikâhı batıl olur. (Nimet-i İslam, S. Ebediyye)

Dini nikâh yapılırken
Sual: Dini nikâhı kızın vekiliyle mi, yoksa bizzat kendisiyle mi yapmak daha uygun olur?
CEVAP
Dinini iyi bilen bir kız olduğu bilinmiyorsa, nikâh bizzat kızın kendisi bulunarak yapılmalı. Çünkü eskiden herkese lüzumlu dini bilgiler öğretiliyordu. Şimdi ise, nikâhlanacak olanların çoğu bu bilgileri bilmiyorlar. Bilinmesi lazım olan bilgileri söyleyip, bunları tasdik ettiklerini söyledikten sonra nikâhı yapılır. Orada bulunanlar da anlatılanları duymuş, bilmiyorlarsa öğrenmiş olurlar.

Şahitsiz nikâh olur mu?
Sual: Halk arasında, şahit olmasa da, değişik şekillerde dînî nikâh kıyılabileceğini söyleyenler oluyor. Mesela, (Bir erkek, bir kadına sen benim namusumsun derse, o da kabul ederse veya bir erkek evleneceği kadına üç kere benimle evlenir misin derse, o da evet derse dînî nikâh kıyılmış olur) diyorlar. Yine bunlar gibi, (Allah, peygamber şahidimizdir) diyerek şahitsiz nikâh kıyanlar oluyor. Böyle nikâh olur mu?
CEVAP
Öyle nikâh sahih olmaz. Hanefî mezhebinde, ya iki erkek veya bir erkekle iki kadın şahit olmazsa nikâh geçersiz olur. Şafiî’de ise sâlih iki erkek şahit ile kızın babasının bulunması şarttır. Kızın babası yoksa velisinin evliliğe izin vermesi gerekir.

Dünya âhiret bacımsın
Sual:
Bir kadına, (Sen benim dünya âhiret bacımsın diyen kimse, o kadınla evlenemez, o kadın artık onun mahremi olmuş olur) deniyor. Bir de bir kadına, (Sen benim namusumsun denirse, nikâh kıyılmış olur) diyorlar. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Bunların hepsi hurafedir. Bir kimse, kendisine namahrem [yabancı] olan, yani nikâh düşen bir kadına ne söylerse söylesin, o yine yabancıdır, nikâh düşer. Bacımsın demekle bacısı olmaz, karımsın demekle karısı olmaz. Namusumsun demekle de, nikâh kıyılmış olmaz.

Zinadan hamilenin nikâhı
Sual:
Yeni Zelanda’dan yazıyorum. Bir arkadaş, zina ettiği bayanla evlenmek istiyor, fakat kadın hamiledir. Buradaki hocalar, (Hamile bayanın nikâhı caiz değildir) diyorlar. Zinadan hamile kalan kadını nikâh etmek caiz değil midir?
CEVAP
Zinadan hamile kalan kadını nikâh etmenin, yani onunla evlenmenin caiz olduğu Bedayi, Bahr-ür-raık, İbni Abidin, Hindiyye gibi muteber kitaplarda bildirilmektedir.

Zinadan hamile kadını doğurmadan önce nikâh etmek sahihtir, fakat doğum yapıncaya kadar vaty etmek [ilişkiye girmek] caiz olmaz. Nikâhtan hamile olan kadını, doğum yapıncaya kadar, nikâh etmek sahih değildir. (S. Ebediyye)

Hanefî'de olduğu gibi, Şâfiî mezhebinde de zina eden kadınla evlenmenin caiz olduğu Mezahib-i Erbaa kitabında bildirilmektedir.

Nikâha mani olmaz
Sual: (Kız veya erkekten birinde sağlık açısından bir rahatsızlık varsa, mesela çocuğu olmayacaksa, frengi, AIDS gibi bulaşıcı bir hastalığı varsa, bunu evlenirken söylemezse nikâhları geçersiz olur) diyorlar. Böyle bir şeyin aslı var mı?
CEVAP
Böyle bir şeyin aslı yoktur. Hastalık, sakatlık gibi özürler nikâha mâni değildir.

Nikâh tazelerken
Sual: Nikâh tazelemek için yanımda bir kişi olsa, telefonla başka bir arkadaşı da arayıp her ikisinin duyacağı şekilde, tecdid-i nikâh duasını okusam, iki şahit yanında nikâh tazelemiş olur muyum?
CEVAP
Hayır, iki şahidin bir arada olup birbirini görmeleri ve sizin de evli olduğunuzu bilmeleri lazımdır. Nikâh tazelemek yeniden nikâh kıymak demektir. Kimlerin nikâhının kıyıldığını şahitlerin bilmeleri gerekir.

Zina ve nikâh
Sual:
(Erkek zina ederse nikâha zarar vermez, fakat kadın zina ederse nikâh düşer) deniyor. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Hayır, bu yanlıştır. Zina büyük günahtır, ama kadın da zina etse nikâhı düşmez.

Sual: Dinî nikah akdi yapılırken, bu akitte kadının veya kızın velisinin bulunması şart mıdır?
CEVAP
Konu ile alakalı olarak Mîzân-ül-kübrâda diyor ki:
“Şafii ve Hanbeli mezhebinde, nikâh akdinin sahih olması için, kızın veya kadının velisinin bulunması şarttır. Kadın veli olmaz. Hanefi mezhebinde, kadın velisiz evlenebilir ve kendine birini vekil yapabilir. Fakat küfvünden başkasına varırsa, velisi mani olabilir. Maliki mezhebinde, kadın eşraftan ve zengin ise, velinin bulunması şarttır. Böyle değilse, kadını vekili evlendirebilir. Şafii ve Hanbeli mezhebinde, fasık veli olamaz. Hanefi ve Maliki mezhebinde ise olur.”

Sual: Evlenecek gençlerin dinî nikâh akitlerini yapmak için mutlaka imamın olması mı gerekir?
CEVAP
Dinî nikâh akdinde imam bulunması, belli şeyler okuması şart değildir. Çünkü bu, "imam nikâhı" değil, "dinî nikâh" akdidir. Evlenecek bir Müslüman, önce gerekli kanuni işleri tamamlar sonra, düğünden önce, İslam nikâhını da yaptırır.

Nikâhta bulunanlara, şeker, meyve veya şerbet gibi tatlı verilmesi, düğünde ise, etli ve tatlı yemek vermek, düğün ziyafetine çağırılınca, yemeğe gitmek, tef, davul çalarak düğünü tanıdıklara duyurmak sünnettir.

Sual: Dinî nikâh akdi yapılırken, bu akitte kullanılan kelimeler dört mezhepte de aynı mıdır?
CEVAP
Dinî nikâh akdi yapılırken Şafii ve Hanbeli mezhebinde, tezvic veya nikâh kelimelerini söylemek şarttır. Hanefi mezhebinde, akdi, sözleşmeyi bildiren her kelimeyi söylemekle dinî nikâh akdi sahih olur. Maliki mezhebi de, Hanefi gibi ise de, Malikide mehri de söylemek lazımdır. Şafii mezhebinde, kızımı sana tezvic ettim dense, karşı taraf da kabul ettim dese, nikâhını veya tezvicini kabul ettim demese, nikâh akdi sahih olmaz. Hanefi, Hanbeli mezhebinde ve İmam-ı Şafii hazretlerinin diğer kavlinde sahih olur.

"İmam nikahı" değil, "dinî nikâh"
Sual:
Evlenirken kanuni işlemlerden sonra dine uygun nikâh yapılmaktadır. Bu nikâh akdini imamın yapması gerekir ve ismine de imam nikâhı deniyor. Gerçekten bu nikâh imam nikâhı mıdır veya işin doğrusu nedir?
CEVAP
Nikâhta imam bulunması, belli şeyler okuması şart değildir. Bu, imam nikâhı değil, İslâm yani dinî nikahtır. Evlenecek bir Müslüman, önce belediyede evlenme memurluğuna başvurup, gerekli kanuni muameleleri tamamlamalı, evlendiğini nüfus cüzdanına yazdırmalıdır. Kanuna uygun işi bitirdikten sonra, düğünden önce, İslâm, dinî nikâhı da yapılır ve böylece Allahü teâlânın emri yerine getirilmiş olur. Kanuna uygun evlenmeyen, suç işlemiş olur, İslâm nikâhı yapmayan, günah işlemiş olur. Bunlara aldırış etmeyenin cezası, kat kat çok olur. Müslüman, suç ve günah işlememelidir. Suç işleyerek cezaya çarpılmak da günahtır.

Nikâh akdinin uygun olması için
Sual:
Bir Müslüman, evlenirken yapılacak dinî nikâh akdinin uygun olması için nelere dikkat etmesi ve uyması gerekir?
CEVAP
Konu ile alakalı olarak Mîzân-ül-kübrâda deniyor ki:
“Şafii ve Hanbeli mezhebinde, nikâhın sahih olması için velinin bulunması şarttır. Hanefi mezhebinde ise, kadın velisi olmadan da evlenebilir ve evlendirmesi için kendine birini vekil yapabilir. Fakat küfvünden başkasına varırsa, velisi mani olabilir. Maliki mezhebinde, evlenecek kadın eşraftan ve zengin ise, velinin bulunması şarttır. Böyle değil ise, kadını vekili evlendirebilir. Şafii ve Hanbeli mezhebinde, fasık, açıkça günah işleyen veli olamaz. Hanefi ve Maliki mezhebinde olur. Hanefi mezhebinde büluğa eren kızı rızası olmadan kimse evlendiremez. Üç mezhepte kadın ve velileri razı olunca, küfvün gayrısı ile evlenebilir. Hanbeli mezhebinde ise evlenemez. Şafii ve Maliki mezhebinde bir veli, kadını arzusu ile, küfvünün gayrısına veremez. Hanefi mezhebinde verebilir.

Şafii mezhebinde, küfv, nesepte, soyda, sanatta, dinde, ayıpsız olmakta ve hür olmakta şarttır. Maliki mezhebinde küfv yalnız dinde olur. Hanefi mezhebinde ise, dinde, nesepte, soyda ve malda olur. Bütün mezheplerde, erkeğin Müslüman olması, kızın müşrik olmaması birinci şarttır. Hanefi mezhebinde, küfvüne varmayan kadını velileri ayırabilir. Diğer üç mezhepte veliler buna razı olmazlarsa, nikâh zaten sahih olmaz.”

Sual: Dinî nikâh akdi yapılırken, şahitlerin Müslüman ve erkek olmaları mı gerekir, kadın da şahitlik yapabilir mi?
CEVAP
Şafii ve Hanbeli mezhebinde iki şahidin de adil, salih erkek olmaları lazımdır. Hanefi mezhebinde ise, bir erkekle iki kadının, fasık da olsa, şahitlikleri ile nikâh sahih olur.

Sual: Bir kadınla bir erkek, şahitsiz olarak, Allah ve Resulü şahidimiz diyerek nikâh akdi yapabilir ve evlenebilirler mi?
CEVAP
Konu ile alakalı olarak İbni Abidinde deniyor ki:
“Allahü teâlâ ve Resûlullah efendimiz şahittir diyerek yapılan nikâh sahih olmaz. Küfür olur diyenler de vardır.”

Boşandıktan Sonra Yeniden Evlenme Süresi

İçindekiler

İDDET (BEKLEME)  MÜDDETİ / BOŞANDIKTAN SONRA YENİDEN EVLENME SÜRESİ 

Evlilik, boşanma, ölüm ya da evliliğin iptali gibi bir sebeple sona erdiğinde erkek istediği zaman evlenebilecekken kadın için günlük zorunlu bekleme süresi vardır. Bekleme süresi (iddet müddeti) nesep gibi önemli bir konuda karışıklıklar yaşanmasını önlemek için konulmuştur. Aksi halde kadının hamile olması durumunda doğacak çocuğun babasının kim olduğunda tereddüt ortaya çıkar ve nesebin belirlenmesinde karışıklık yaşanır. Türk Medeni Kanununun maddesine göre &#;Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. maddeye göre ise &#;Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır&#;.  Kadının doğum yapması durumunda süre kalkar. Kadının gebe olmadığının mahkeme kararı ile tespit edilmesi veya boşanan eşlerin tekrar evlenmek istemelri halinde iddet müddeti hakim tarafından kaldırılır. Mahkemeye yapılacak müracaatlarda kişi bir sağlık kuruluşuna sevk edilerek gebe olmadığına dair rapor alması istenecektir.

Sonuç olarak boşanan ya da kocası ölen kadın yeniden evlenmek isterse ve evlenene kadar bir doğum yapmamışsa, hamile de değilse ya da boşandığı eski kocası ile yeniden evlenmek istiyorsa mahkeme kararı ile  iddet müddeti kaldırtılabilir. Bu yola gidilmezse  yeniden evlenebilmek için  boşanmanın kesinleştiği tarihten ya da kocanın ölümünden itibaren gün beklenmesi gerekir.

Yabancı ülke mahkemelerinde boşanan kadının bekleme süresinin ne olacağına dair tartışmalar yılına kadar boşanma avukatlarını zorlayan konulardan biriydi. Bazı hukukçular, bekleme süresinin, yabancı mahkeme kararının Türkiye&#;de tanınmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren başlayacağı görüşündeyken , diğerleri yabancı ilamın kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağı düşüncesindeydi. Ancak sayılı Milletlerarası Özel hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun Maddesi ile konu açıklığa kavuşturuldu. Anılan hüküm “ Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder” şeklindedir. Nüfus uygulamasında da yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararlarının Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip kesinleşmesi halinde, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi, boşanma tarihi olarak kabul edilmektedir. Buna göre iddet müddeti yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Avukat Meral Demirbaş &#; Demirbaş Hukuk Bürosu &#; Bursa &#; 09 Ekim
 

İslam ve İhsan

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası