gıda alerji testi hangi bölümde yapılır / Çocuklara Alerji Testini Hangi Doktor Yapmalıdır?

Gıda Alerji Testi Hangi Bölümde Yapılır

gıda alerji testi hangi bölümde yapılır

Gıda İntolerans Testi Nedir?

Bilgi Talep Formu

 

Belirli gıdaların tüketilmesinin bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlıkları üzerinde farklı etkileri olabileceği uzun zamandan beri bilinmekte. Gıda intoleransı, vücudun belirli gıda türlerini uygun şekilde sindirememesidir ve semptomlar büyük ölçüde sindirim sistemi ile sınırlıdır. Bu ishal, kusma, karında şişkinlik, kramp ve genel gastrointestinal ağrı gibi rahatsız edici semptomlara neden olabilir ancak tipik olarak yaşamı tehdit edici değildir. Gıda intoleransı bazı durumlarda o kadar hafif olabilir ki fark edilmeyebilir ve insanların %45 kadarında bir tür gıda intoleransı olduğuna inanılır.

Gıda intoleransının teşhisiyle ilgili sorunlardan biri, semptomların genellikle gecikmeli olmasıdır. Semptomlar yemek yedikten saatler hatta günler sonra başlayabilir bu da hangi yiyeceğin reaksiyona neden olduğunu bilmeyi zorlaştırır.

Gıda intoleransını anlamanın bir yolu semptomlarınız azalıncaya kadar bazı gıdaları diyetinizden çıkararak başladığınız bir eliminasyon diyeti uygulamaktır. Ancak gıda intoleransını araştırmak için en iyi yaklaşım gıda intolerans testi uygulamaktır.

Gıda İntolerans Testi Nedir?

Gıda intolerans testleri, farklı besinlere karşı oluşan tepkileri detaylı olarak ölçer. Reaksiyona sebebiyet veren gıdayı tespit ederek hangi besinlerin vücudu zorladığını ve hangilerinin de bağışıklık üzerinde intolerans yarattığını gösterir. Peki intolerans nedir? Gıda intoleransı, vücuda alınan gıda ve gıdaların içinde bulundurduğu madde nedeniyle sindirim sisteminde reaksiyona neden olmasıdır. Bu besin maddesinin sindirim sistemi tarafından doğru bir şekilde sindirilmediğini ya da parçalanmadığını gösterir.

Gıda İntoleransına Ne Sebep Olur?

İntolerans testi yapılmasını gerekli kılan hassasiyetler belirli bir reaksiyon ile meydana gelir. Gıdanın sebep olduğu intolerans çeşitli nedenlere bağlıdır ve bu nedenlerin bir kısmı araştırılmaya devam etmektedir. Bu nedenlerden en önemlileri de yüksek geçirgenliğe sahip olan bağırsak ya da kişinin zayıf bağışıklık sistemidir. Özellikle bağışıklık sistemi yabancı maddelere karşı IgG antikoru oluşumu ile yanıt verir. Ancak gıda bileşenleri ve IgG tarafından oluşturulan immün kompleks büyük miktarlarda ise bulgular ağır olabilir. Bağırsak geçirgenliğini etkileyen faktörler de kötü beslenme alışkanlıkları, antibiyotikler, stres, parazitler, bakteri ve virüslerdir. Bunun yanında kişinin genetik olarak gıda intoleransına yatkın olması, bebeğin anne sütünden erken dönemde kesilmesi ya da anne sütü almaması, sağlıksız beslenme de gıda intoleransında kritik role sahiptir.

Besin Alerjisi ile Gıda İntoleransı Arasındaki Fark Nedir?

Besin alerjileri immunoglobulin E denilen bir molekül ile oluşum gösterir. Küçük miktardaki besin alınmasıyla bile şiddetli reaksiyonlara ve hayati tehlikeye neden olabilir.

Besin intoleransı ise bazı enzimlerin eksikliği nedeniyle besini sindirme konusunda yaşanan rahatsızlıktır. Hayati tehlikeye neden olmaz ve sindirim sistemini ilgilendiren bulgularla ortaya çıkar.

Gıda İntoleransı Belirtileri Nelerdir?

Gıda intoleransı belirtileri şöyledir:

  • Karında ağrı yaşanması
  • Şişkinliğin ortaya çıkması
  • Kabız ya da ishal olma
  • Deride döküntü ve kaşıntı

Bu tür tepkimeler genellikle yemek yedikten 1-2 saat sonra olur. Bu tepkilere göre kişinin gıda intoleransı olup olmadığını bilmek de zordur.

Gıda İntoleransı Tanısı Nasıl Konulur?

Gıda intolerans testi yaptıranlar için durum test ile belirlenir. Bu genellikle yaşanan rahatsızlığın geleneksel yöntemlerle belirlenememesi ve tedavi edilememesi durumlarda alınan bir önlemdir.

Gıda İntoleransı Testi Nasıl Yapılır?

“Gıda intolerans testi nasıl yapılır?” diye merak ediyorsanız bu test ile belirli antikorların yoğunluğunun belirlendiğini bilmelisiniz. Bu test için oluşturulan her bir alanda test edilecek olan besinden birine özel proteinler bulunur. Bu alanların her birine kan serumu uygulanarak reaksiyonlar test edilir. Test sonucu gıda bileşenlerine karşı artan IgG antikoru konsantrasyonları ile ilgili bilgi edinilmesini sağlar.

Gıda İntoleransı Testi Nasıl Yorumlanır?

Gıda intolerans testi sonuçları ayrı raporlar olarak derlenir. Bu derlemede test ile incelenen besinlerin yarattığı reaksiyonlar şiddetlerine göre 5 farklı sınıfa ayrılır. Bu sonuçlarla kritik olan gıdalar ortadan kaldırılarak yeni bir beslenme biçimi uygulanır. Testte işaretlenmiş olan besinler, bağışıklık reaksiyonu bakımından işaretlidir.

Test sonuçlarında bazı gıdaların IgG antikor titre düzeyleri yüksek olabilir. IgG antikor seviyeleri yüksek ve normalin üstünde çıkan gıdaların alınmaması bu süreçte önemlidir. IgG-pozitif gıdaların artmış sayısı, bağırsak sisteminin zedelenmiş olduğunu ya da kişinin geçirgen bağırsak sendromu yaşadığını gösterir. Test sonucuna göre bağışıklık reaksiyonuna neden olan besin maddelerinden bir süre kaçınılması önerilir. Bu besinlerden 8 ya da 12 hafta boyunca kaçınan kişilerde eski semptomlar görülmezse besinler diyet planına yeniden dahil edilebilir.

Gıda İntolerans Testi Hangi Hastanelerde Yapılıyor?

“Gıda intolerans testi devlet hastanesi yapıyor mu?” sorusu konu hakkında merak edilenler arasındadır. Gıda intolerans testi devlet hastanesi tarafından karşılanan bir test değildir.

Gıda İntolerans Testi Hangi Bölüm Yapar?

“Gıda intolerans testi nedir?” sorusu kadar bu testi hangi bölümün uygulattığı da merak konusudur. Bu testi yaptırmak isteyenlerin alerji ve klinik immünoloji bölümlerine başvurmaları gerekir.

Gıda hassasiyeti olan kişilerin sağlıklı beslenme alışkanları kazanmaları tedavi sürecinde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle rafine un ve şeker gibi besinlerden kaçınılmalıdır. Bunun yanında kahve ve siyah çay kontrollü bir şekilde tüketilmelidir. Aşırı derecede tüketimi demir başta olmak üzere gıdalardan alınan minerallerin emiliminin azalmasına sebebiyet verebilir. Tek bir öğünde aşırı tüketim de uzak durulması gereken davranışlardandır. Bu metabolik sistemin zorlanmasına neden olabilir. Gıda intoleransının önemli sebeplerinden biri de dengesiz diyet programı uygulanmasıdır. Bu diyet programları genellikle tek bir besin grubu üzerine kurulu olanlardır.

Bunun yanında gıda intolerans testi ile zayıflayanlar ve bunun nasıl olduğu da merak konusudur. Gıda intoleransı, vücuda alınan besinlerin vücutta oluşturduğu bir tepkidir. Alınan besine karşı oluşan antikor besini vücuda girmiş bir virüs olarak algılayarak bir tepkimeye girer. Ancak o besinin alınmadığı durumlarda da vücut bu tür tepkiler vermediğinden kilo verme kolaylaşabilir.

Gıda İntolerans Testi Fiyatı

Gıda intoleransı testi fiyat aralığı işlem yapılacak sağlık kuruluşuna göre farklılık gösterir. Bu nedenle testi yaptırmak isteyenlerin öncelikli olarak detaylı bir ön görüşme yapması gerekir.

Bilgi talep formunu doldurarak Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından uygulanan Gıda İntolerans Testi ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilir ve ön görüşme talebinde bulunarak vücudunuzun besinlere karşı verdiği tepkileri detaylı olarak öğrenebilirsiniz.

2 Yorum


07 Nisan 2023 tarihindeSeval erol

Testin ücreti nedir ve nasıl yapılıyor

Büyük Anadolu Hastaneleri

08 Nisan 2023 tarihinde

Merhaba. Büyük Anadolu Sağlık Grubu Çağrı Merkezi - 444 3 703 telefonundan iletişim kurabilir ya da bilgi talep formunu doldurarak fiyat ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.


03 Nisan 2023 tarihindeSelin Demircan

Gıda intoleransı testi için fiyat bilgisi almak istiyorum.

Büyük Anadolu Hastaneleri

04 Nisan 2023 tarihinde

Merhaba. Büyük Anadolu Sağlık Grubu Çağrı Merkezi - 444 3 703 telefonundan iletişim kurabilir ya da bilgi talep formunu doldurarak fiyat ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

Yorum Ekle

Çocuğumda Besin Alerjisi Belirtileri Varsa Hangi Doktora Götürmeliyim?

Çocuğunda besin alerjisi belirtileri olan aileler bazen hangi doktora gitmeleri gerektiği konusunda tereddütte kalabilirler. Çocuğumda besin alerjisi belirtileri var diyorsanız ve bu konuda deneyimli bir uzman arıyorsanız, bu makalemizi okumanızı tavsiye ediyoruz.

Çocuğumda Besin Alerjisi Varsa Hangi Doktora Gitmeliyim

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bazı besinlerde bulunan proteinleri zararlı bir madde olarak görmesi sonucu ortaya çıkar. Zararlı maddeye karşı vücudu korumaya çalışan bağışıklık sistemi bazı kimyasalların salınmasına neden olur. Histamin gibi kimyasalların salınımı sonucu alerjik reaksiyon belirtileri ortaya çıkar. Reaksiyonun belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı kişilerde belirtiler hafif olabilirken bazı kişilerde ise oldukça şiddetli olabilir. Besin alerjisi belirtileri görüldüğü zaman çocuğunuzu, çocuk alerji uzmanına (yeni adıyla çocuk immünoloji ve alerji hastalıkları uzmanı) götürmenizi tavsiye ederiz. Çünkü;

  • Çocuk alerji uzmanları doğumdan 18 yaşına kadar olan çocuklarda, besin alerjisi ve diğer alerjik hastalıklar konusunda eğitim almış ve bu eğitimleri sonucu çocuk alerji uzmanı (yeni adıyla çocuk immünoloji ve alerji hastalıkları uzmanı) diploması almış aynı zamanda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olan doktorlardır.
  • Çocuklara yanlış olarak besin alerjisi teşhisi konulursa gereksiz yere besin alerjisi diyeti yapmış olabileceğiniz gibi besin alerjisi olan bir çocuğa diyet yapılmazsa da çocuğun sağlığında önemli sorunlara neden olabilirsiniz. Bu nedenle doğru teşhis konulması önemlidir.
  • Besin alerjisi alerjik yürüyüşün bir başlangıcı olabilir. Teşhisi konulup tedavisi başlanmamış besin alerjisi olan bir çocukta yaş büyüdükçe astım ve alerjik hastalık gelişme riski de artmaktadır. Bu nedenle astım ve alerjik hastalıkların belirtileri yönünden de dikkatli olunması faydalı olacaktır.

Sonuç olarak;

  • Çocuğunuzda besin alerjisi veya alerjik hastalık varsa çocuk alerji uzmanına götürmenizde fayda vardır.
  • Doğru teşhis ve tedavi sonucunda, çocuğunuzda diğer alerjik hastalıkların gelişmesinin önüne geçebilirsiniz.

Prof. Dr. Ahmet Akçay

Alerji ve İmmünoloji Birimi Bulunan Hastanelerimiz

Dünya nüfusunun %30’unu etkileyen alerjik reaksiyonlar ve bunlara bağlı olarak yaygın bir şekilde görülen rinit, astım, ürtiker/anjiyoödem, ilaç ve gıda alerjisi gibi hastalıklar, bireylerin yaşam kalitelerini düşüren önemli halk sağlığı sorunları arasındadır. Erişkin hastalarda alerjiye bağlı gelişen semptom ve hastalık süreçleri ile bağışıklık sistemi bozukluklarının yönetilmesinde, tanı ve tedavi uygulamaları alerji ve immünoloji tıbbi biriminde gerçekleştirilir.

Alerji ve İmmünoloji Nedir?

Alerji ve immünoloji, alerjik reaksiyonların tanısının konulmasını, kontrol altına alınarak tedavisinin planlanmasını ve bağışıklık sistemi yetmezliğine bağlı hastalıkların tedavi planlamalarının yapılmasını amaçlayan klinik uygulamaları içerir.

Alerji, normalde zararsız olan yabancı bir maddeye maruz kaldıktan belli bir müddet sonra, bağışıklık sisteminin aşırı yanıt vermesiyle hastalığa yol açan bir mekanizmadır. Hipersensitivite olarak da bilinen bu durum, orta düzeyde rahatsızlık verici semptomlardan, daha ciddi ve hayatı tehdit edici boyutlardaki sistemik reaksiyonlara kadar farklı şiddetlerde ortaya çıkabilir. Semptomların türü ve şiddeti, bireyin alerjene nasıl ve ne düzeyde maruz kaldığının yanı sıra bireyin duyarlılık oranı ile ilişkilidir. Şiddetli sistemik reaksiyon gelişen hastalarda acil müdahale yaşamsal öneme sahiptir. Bu grup başta olmak üzere alerjik bireylerde gelişebilen yaşam kalitesindeki bozulmanın, ciddi hastalıkların ve hayatı tehdit edici reaksiyonların önlenmesi ve tedavisinin de yönetilmesinde alerji ve immünoloji uzmanları aktif rol oynar. Alerjenlere yönelik aşırı duyarlılığı bulunan bireylerde patolojik durumlar farklı sebeplerle ortaya çıkabileceği için tanı, tedavi ve reaksiyonların önlenmesinde birey özelinde yaklaşımlar uygulanır.

Alerji ve İmmünoloji Birimi Neye Bakar?

Alerji ve immünoloji uzmanları, alerjik bireylerde oluşan reaksiyonların önlenmesinde tetikleyici maddenin tespit edilmesi için gerekli test ve tetkik istemlerinde bulunur. Alerjen maddeye bağlı olarak vücutta tek veya birden fazla sistem etkilenebilir. İmmün yanıta bağlı gelişen bu reaksiyonlar, çevresel etmenlere karşı bariyer olarak en dışta yer alan deri ve mukozal membranlarda daha sık gözlemlenir. Gelişen duyarlılık çoğunlukla lokal inflamasyonla sonuçlanır. Vücutta histamin salınımının artmasıyla burun ve ciğerlerde mukus sekresyonu artabilir ve solunum sisteminde alerji belirtileri açığa çıkabilir. Semptomların çeşitliliği ve yoğunlaştığı sistem, uzmanlara teşhis için öngörü sağlar. Hastanın şikâyetleri ve öyküsü detaylı bir şekilde değerlendirilerek, test sonuçları üzerinden tanı konulur. Alerjenlerin belirlenmesiyle tedavi süreci planlanır.

Alerji ve İmmünoloji Birimleri’nde tedavi edilen yaygın hastalıklar şunlardır:

Alerjik Rinit

Dünya genelinde popülasyonun %10 ila %30’unu etkileyen alerjik rinit, nazal mukozanın inflamasyonu (mikrobu olmayan iltihabı) sonucu oluşur. Beraberinde getirdiği hastalıklar arasında nazal polipler, sinüzit, konjonktivit, orta kulak iltihabı, üst solunum yolu enfeksiyonları ve uyku bozuklukları yer alır. Alerjik rinit astım gelişimini tetikleyebileceği için tedavisinin ihmal edilmemesi gerekir. Özellikle standart tedaviler (antihistaminik, nazal steroid vs.) ile şikâyetleri kontrol altına alınamayan hastaların mutlaka alerji ve immünoloji uzmanlarınca değerlendirilmesi gerekir. Bu hasta grubunda immünoterapi (duyarsızlaştırma tedavisi) hastanın yaşam kalitesinde belirgin düzelmeye, ilaç ihtiyacında azalma ve astıma gidişin önlenmesinde önemli katkı sağlayabilir.

Alerjik Konjonktivit

Alerjik konjonktivit, gözlerde kızarıklığın en yaygın sebebi olan ve dünya genelinde bir milyondan fazla kişiyi etkileyen bir rahatsızlıktır. Havada bulunan alerjenler sebebiyle orta şiddette semptomlar oluşabileceği gibi, korneayı kapsayan daha şiddetli inflamasyonlara da yol açabilir. Bu nedenle kontrol altına alınması gereken alerjik durumlar arasında bulunur.

Astım

Astım, yaşam boyu süren kronik bir inflamatuvar solunum yolu hastalığıdır. Solunum yollarının bazı maddelere aşırı tepki vermesi ve hava yolu tıkanıklığı ile ilişkilidir. Alerjik astım, yaygın alerjenlere karşı aşırı duyarlılık geliştirmeye kalıtımsal yatkınlığı olan atopik bireylerde sıklıkla görülür. Bireylerin normal aktivitelerini olumsuz yönde etkileyerek, yaşam kalitelerini düşürmesi mümkündür. Kontrol altına alınamadığında ölüme dahi yol açabilmesi nedeniyle, alerjik astım önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Astımın doğru tedavi ve takibi hastalığı kontrol altına alarak, hastanın günlük yaşamını astımı yokmuş gibi geçirmesini sağlayabilir. Astım hastalarının %5-10’luk bir bölümünde standart tedaviler (inhale, kortikosteroid vs.) ile yeterli astım kontrolü sağlanılamaz. Bu durumda alerji ve immünoloji uzmanlarınca uygulanacak biyolojik ajan tedavileri hastanın yaşamında önemli farklar yaratabilir.

Atopik Dermatit (Egzama)

Dünya genelinde görülme sıklığı giderek artan atopik egzama, çeşitli semptomlarla ortaya çıkan, en yaygın kronik inflamatuvar deri hastalıklarından birisidir. Atopik hastalarda genellikle kızarıklık ve kaşıntı ilk belirtiler olarak açığa çıkar ve hastalık kuru, pullanmış cilt nedeniyle epidermal bariyerlerin (cildin en üst tabakasının) fonksiyonunu yitirmesine yol açar. Bu durum çevresel alerjenler karşısında deriyi korumasız bırakır ve bağışıklık sistemini etkiler.

Bebeklikten itibaren egzama hastası olan bireylerde, ileri zamanlarda alerjik rinit ve/veya astım gelişmesi ihtimali yüksektir. Atopik egzama görülen bireylerde diğer atopik hastalıkların gelişiminin önlenmesi, inflamasyonun kontrol altına alınması ve etkilenen cilt katmanının iyileştirilmesine yönelik tedaviler uygulanarak yaşam kalitelerinin artırılması hedeflenir.

Ürtiker

Cilt üzerinde kabarık ve kızarık kabarcıklarla (döküntülerle) karakterize olan ürtiker; akut (kısa süreli) veya kronik (uzun süreli) formda görülebilir. Genellikle besin, ilaç ve böcek alerjilerinde akut olarak görülür. Ancak akut ürtikerlerin önemli bir kısmı idiopatik (direkt bir neden tespit edilemeksizin) olarak ortaya çıkar ve akut ürtikerlerin bir kısmı kronik forma döner. Şiddetli olduğu durumlarda anjiyoödemle sonuçlanabilir. Orta ve şiddetli düzeydeki vakaların alerji uzmanları tarafından görülerek, hastalığın kontrol altına alınması gerekir. Bu aşamada immünoloji ve alerji uzmanları tarafından standart tedavilerin (antihistaminik ve steroid tedavilerinin) yanı sıra biyolojik ajan tedavilerinin de uygulanması gündeme gelebilir. Bu tedavilerin hastanın yaşam kalitesini belirgin bir düzeyde düzelttiği bilinmektedir.

Besin Alerjisi

Besin alerjisi, dünya genelinde yaklaşık 250 milyon kişiyi etkileyen, oldukça yaygın bir sorundur. Bireyin duyarlılığı olan besini tüketmesiyle geniş bir spektruma yayılan belirtiler açığa çıkar. Bunlar arasında atopik dermatit, tekrarlayan kusma ve/veya ishal, ürtiker, astım atakları ve anaflaksi bulunur. Tedavi süreci alerjenin belirlenmesi ve diyetten çıkarılması, korunma amaçlı adrenalin otoenjektörlerinin hastaya temin edilmesi şeklindedir. Çocuklarda bazı özellikli durumlarda (seçilmiş inek sütü alerjisi olan vakalar gibi) desensitizasyon (duyarsızlaştırma) tedavisi uygulanabilir.

İlaç Alerjisi

Olumsuz ilaç reaksiyonları, genellikle öngörülemeyen bir aşırı duyarlılık sonucunda gelişir ve hastaneye yatırılan hastaların %20’sinden sorumludur. Alerjik reaksiyona yol açan yaygın ilaçlar arasında penisilin, sefalosporin, sülfonamid, aspirin ve diğer non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar (ağrı kesiciler) bulunur. Bu alerji tipi; belirtilerin açığa çıkması, şiddeti ve etkilediği organlar açısından çeşitlilik gösterir. İlaç alerjilerine bağlı gelişen anaflaksi vakalarının %20’sinden fazlası ölümle sonuçlandığından, ilaç alerjilerinde erken tanı koyma ve uygun yaklaşım ile hasta yönetimi oldukça önemlidir. Alerjik olan ilaca alternatif ilaçların oral ilaç provokasyon (yükleme) testleri ile bulunması gereklidir. Alerjik olunan ilacın alternatifi yok veya daha az etkili ise desensitizasyon işlemi (ilaca karşı duyarsızlaştırma tedavisi) uygulaması yapılmalıdır.

Böcek (Arı) Alerjisi

Dünya genelinde yaygın bir sorun olan böcek ısırığı alerjisi, bireylerde lokal veya sistemik alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Gelişen alerjik reaksiyon, ısırık yerinde lokal reaksiyon, kızarıklık, ürtiker ve anjiyoödemle sınırlı kalabileceği gibi; bronkospazm, larenks ödemi ve düşük kan basıncı gibi daha şiddetli belirtiler de görülebilir. Bu reaksiyonlar ölümcül olabileceği için tanı, tedavi ve acil müdahaleler büyük önem taşır. Böcek (arı) alerjisi gelişmiş bireylerin mutlaka alerjik değerlendirmeleri yapılmalıdır. Sistemik reaksiyon geliştirmiş olan bireylerde immünoterapi (duyarsızlaştırma) tedavisinin uygulanması hayat kurtarıcı bir yaklaşımdır.

Anaflaksi

Alerjik anaflaksi, erişkinlerde çoğunlukla ilaç, besin alımı veya böcek sokması sonrasında gelişen ve derhal müdahale edilmesi gereken ölümcül bir bağışıklık tepkisidir. Alerjenin hangi yolla alındığı, reaksiyonların şiddetini ve ortaya çıkma süresini etkiler. Örneğin; enjeksiyon ile ilacın uygulandığı durumlarda semptomların görülmesi saniyeleri veya dakikaları bulabilir. Oral yolla alınan ilaçlarda ise belirtilerin ortaya çıkması yine bir iki dakikada olabileceği gibi bazen bir-iki saati de bulabilir. Şiddetli sistemik reaksiyon sonucunda, anaflaksi oluşmasıyla bilinç kaybı veya anaflaktik şok gelişebilir. Solunum yollarının tıkanması ve kardiyovasküler sistemin çökmesiyle gelişen aritmiler vakanın ölümle sonuçlanmasına yol açabilir.

Alerji ve İmmünoloji Birimi’nde Hangi Testler Yapılır?

Alerjik reaksiyonların önlenmesinde en etkili ve öncelikli yöntem, alerjenlerden kaçınmaktır. Bu sebeple, bireyin bağışıklık sistemini uyararak aşırı yanıt vermesine yol açan maddelerin belirlenmesi gerekir. Buna yönelik yapılan testlerin büyük kısmı farklı oranlarda anaflaksi gelişme riski taşıdığı için deneyimli uzman kontrolünde yapılır. Deri testlerinde kişide duyarlılık gelişmesi, alerjik tanısı konulmasında tek başına yeterli değildir. Yanlış pozitif sonuçlara karşı, hastanın klinik öyküsü ile birlikte geniş kapsamlı bir uzman değerlendirmesi gerekir.

Alerji ve immünoloji biriminde tetkik amaçlı yapılan klinik uygulamalar şunlardır:

Deri testleri; Prick Testi, Intradermal Test (deri içi testi), Yama Testi

Kanda Spesifik IgE Aranması,

Solunum Fonksiyon Testleri,

Reversibilite Testi

Bronş Provokasyon Testleri,

İlaç/Besin Provokasyon (Yükleme) Testleri.

Alerji ve immünoloji biriminde hastaların tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler şunlardır:

Farmakolojik Tedavi,

İmmünoterapi ve Desensitizasyon (Duyarsızlaştırma Tedavileri),

Biyolojik Ajan Tedavileri.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır