ikinci arabaya zekat düşer mi / Türkiye Diyanet Vakfı Zekat Hesaplama Sistemi

Ikinci Arabaya Zekat Düşer Mi

ikinci arabaya zekat düşer mi

Arabanın ve evin zekatı olur mu? Kimler zekat vermeli? Diyanet a&#;ıkladı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 12,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Arabanın ve evin zekatı olur mu sorusu, Ramazan ayı içerisinde pek çok Müslümanın araştırdığı konu olmaya devam ediyor. Bir arabanın zekatının ödenip ödenmeyeceği, arabanın değerine ve kullanım amacına bağlı olarak değişebilmektedir. Evin zekatı da benzer şekilde hesaplanabilmektedir. İşte, Evin ve arabanın zekatı olur mu sorusunun cevabına yönelik Diyanet bilgileri

Haberin Devamı

Zekat, kişinin sahip olduğu belirli maddi varlıkların belirli bir oranda fakirlere ve muhtaçlara dağıtılması gerektiğini ifade eder. Bu varlıklar, altın, gümüş, para, ticari mallar gibi birçok şeyi kapsar. Ancak evler, arsalar, arabalar gibi taşınır ve taşınmaz mallar, belirli durumlarda bu kapsama girmektedir.

ARABANIN VE EVİN ZEKATI OLUR MU?

Kişinin ticaret amaçlı olmayıp ev, işyeri, çiftlik vb. amaçlarla kullanmak üzere alıp elinde bulundurduğu gayr-i menkuller ile kişinin kullanmakta olduğu arabası zekata tabi değildir.

Ancak yatırım amaçlı olarak elde bulundurulan ev, arsa, tarla vb. gayr-i menkuller piyasa değeri üzerinden hesaplanıp kırkta bir oranında zekatlarının verilmesi gerekir.

Eğer ele henüz zekat verecek para geçmemişse ve başka zekata tabi mal varlığı da yoksa bu gayr-i menkuller satıldıkları zaman zekatları geçmiş yıllarınki ile birlikte hesap edilerek her yıl için kırkta bir (% 2, 5) oranında zekatı verilir.

Haberin Devamı

KİMLERE ZEKAT VERMEK DÜŞER?

Bir yıllık borcu ve aslî ihtiyaçları dışında gr. altını veya bu miktar değerinde malı yahut parası olan kimseler, dinen zengin sayılır.

Kira gelirlerinin zekâta tâbi diğer mal ve gelirlerle birlikte, temel ihtiyaçlar ve borçlar çıktıktan sonra nisap miktarına ( gr. altın veya değeri) ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde kırkta bir ( % 2,5) oranında zekâtının verilmesi gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, II, , ).

ZEKAT NEDİR?

Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.

Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal ( gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

Zekâtın kimlere verileceği Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı şekilde açıklanmış (Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43). Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd).

Haberin Devamı

DEPREMZEDELERE ZEKAT VERİLİR Mİ?

Zekât, toplumsal dayanışma ve insanların temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için farz kılınmış bir ibadettir. Deprem gibi büyük afet zamanlarında toplumun acil ihtiyaçlarının karşılanması son derece önemli hale gelmektedir. Böyle durumlarda diğer bağışların yanında zekât yoluyla da yaraların sarılmasına destek olmak gerekir. Buna göre şartlarına riayet etmek kaydıyla zekât farizası doğrudan ya da her bakımdan güvenilir kişi ve kuruluşlar aracılığı ile yerine getirilebilir. Normal şartlar altında zengin sayılacak mal varlığına sahip olan kimselere de içinde bulunduğu olağanüstü şartlar sebebiyle malına ulaşamadığı sürece zekât verilebilir.

Zekâtı bir aracı kuruluş vasıtasıyla yerine getirirken şu hususlara dikkat edilmelidir:

a) Bu kuruluşun her bakımdan güvenilir olması,

b) Bu kuruluşun, zekâta aracılık ettiğini açıkça taahhüt ediyor olması ve topladıkları zekâtların tamamını aynî veya nakdî olarak hak sahiplerine teslim etmesi,

c) Zekâtın, söz konusu kuruluşun özel "zekât hesabı"na yatırılması.

Öte yandan dinimize göre dayanışma ve yardımlaşma sorumluluğu sadece zekâttan ibaret değildir. Dolayısıyla zekât dışındaki infak ve bağışlar ile de yardıma muhtaç olanlara ulaşmak ve yaralarını sarmak inancımızın bir gereğidir.

Ev, araba gibi, değeri artan mallardan neden zekat alınmıyor?

Değerli kardeşimiz,

Ev, araba gibi mallar;

- Asli ihtiyaç ise, kişinin ihtiyaçlarına girdiğinden zekatı yoktur.

- Kiraya verilmişse, kira gelirlerinden (bürüt üzerinden yirmide biri) zekat olarak verilir.

- Ticaret malları ise, üzerinden tam bir yıl geçince kırkta bir zekat verilir.

Soruda geçen ev örneğine gelince:

Bu ev, oturduğu veya yazlık-kışlık gibi bir ihtiyaç için kullandığı bir yer ise buna zekat gerekmez. Ancak kiraya vermişse, kira gelirinden zekat verilir, alım satım yapıp kar elde etmek istiyorsa, o zaman da ticaret malı olarak kabul edilir.

Nema, sözlükte “artmak, çoğalmak, gelişmek” anlamındadır. Terim olarak ise, hakiki ve takdirî olmak üzere ikiye ayrılır.

Hakiki nema, malın gerçek anlamda artışını ifade eder ve toprak ürünleri, ticaret malları, hayvanlarla define ve madenler bu grupta mütalaa edilir.

Takdirî (hükmî) nema ise, bir malın potansiyel olarak artma, arttırılma ve çoğalma özelliğine sahip bulunması sebebiyle fiilen artış gerçekleşmese bile artıcı (nâmî) nitelikte sayılmasıdır. Altın, gümüş ve para böyledir.

Hz. Peygamber (asm) ve Hulefâ-yi Râşidîn döneminde bu vasıflara sahip olmayan mallardan zekât alınmamıştır. (Serahsî, el-Mebsût, Beyrut , II, )

Hz. Peygamber (asm)’in kavlî ve amelî sünnetiyle Hulefâ-yi Râşidîn’in uygulamalarını dikkate alan fakihler bu devirlerde zekâta tâbi tutulan malların nâmî olduğunu tesbit etmişler, dolayısıyla nemâyı zekâtın mala ilişkin vücûb şartı olarak kabul etmişlerdir.

Ticaretin kâr amacıyla yapıldığı dikkate alınarak, ticarî emtia hakikaten nâmî mallar grubunda mütalaa edilmiştir. Nitekim Hz. Ömer deri ticareti yapan Hammâs’ın, zekât ödemeyi gerektirecek malı bulunmadığını söylemesi üzerine derileri göstererek onların parasal değerini belirleyip zekâtını ödemesi gerektiğini hatırlatmıştır. (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, s. )

Toprak ürünleri de tarım yoluyla elde edilen ve mal varlığında gerçek artış sağlayan bir gelir sayılmıştır. Bakara sûresinin âyetinde bunların zekâta tabi olduğuna işaret edildiği gibi hâkim kanaate göre, “Hasat günü hakkını verin” ifadesinde geçen (En‘âm, 6/)“hak”tan maksat zekâttır; toprak ürünlerinin zekâtına ilişkin nisap ve nisbetleri gösteren hadisler de bu görüşü desteklemektedir. (Buhârî, Zekât, 55)

Hakikaten nâmî olan diğer bir mal grubu zekâta tâbi hayvanlardır. Hz. Peygamber deve, sığır ve koyun cinsi hayvanlardan zekât tahsil etmiş (Buhari, Zekât, 42), fakihler keçiyi koyuna ve mandayı sığıra kıyas ederek bunların da zekâta tâbi olacağı hususunda ittifak etmiştir.

Fukahanın çoğunluğuna göre bu hayvanların zekâta tâbi olması, yılın çoğunu otlaklarda otlayarak geçirme şartına bağlıdır; dolayısıyla yemle beslenen hayvanlarla ziraat, nakliye vb. işlerde kullanılan hayvanlar bu kapsamda değildir.

Madenler de istihsal edildikçe sahibi veya işletmecinin mal varlığına artı değer olarak katıldığından hakikaten nâmî mallardandır. Maden, define, hazine gibi eşyayı ifade eden “rikâz”dan 1/5 nisbetinde vergi ödeneceğini belirten hadise dayanarak (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, Kitâbü’l-Emvâl, s. ) Hulefâ-yi Râşidîn döneminde ve sonraki devirlerde yapılan tahsilâtın zekâtın harcama kalemine mi yoksa fey’inkine mi konulacağı tartışılmıştır.
Mübadele aracı olması yanında çalıştırılınca gelir getiren ve saklandığında tasarruf aracı vazifesi gören altın, gümüş ve para takdiren nâmî sayılmış, zekâta tâbi kılınarak sahiplerinin bunları yatırıma sevketmesi hedeflenmiştir.

Hz. Peygamber (asm), ister nakit ister külçe olsun piyasada çokça bulunan gümüşün nisab ve nisbetini belirlemiş (Buhârî, Zekât, ), Hz. Ömer ve Hz. Ali ondan öğrendikleri şekilde altının her 20 dinarından 1/2 dinar zekât almış (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, s. ), mezhep imamları da gümüşün nisabının dirhem, altın nisabının 20 miskal ve her ikisinin % 2,5 nisbetinde zekâta tâbi mal olduğu hususunda görüş birliğine varmıştır.

O devirde henüz kâğıt para kullanılmadığı için, mezhep imamlarının fetvalarında bu tür paranın zekâtıyla ilgili açık bir hükme rastlanmaması tabiidir. Altını temsilen ödemelerde altın yerine kullanılan banknotun tedavülde bulunduğu dönemlerde yaşayan fakihler bu paraları karşılığı hemen ödenebilen borç senedi olarak değerlendirmiştir. Kâğıt para giderek altına bağlı olmaktan çıkarılıp müstakil mübadele aracı haline geldiği ve fıkhî açıdan para olarak kabul edilen altın ve gümüşün mübadele aracı, bedel, stok vb. fonksiyonlarını yerine getirdiği için günümüz İslâm âlimleri, madenî ve kâğıt paraların da altın ve gümüş gibi zekâta tâbi olduğu hususunda ittifak etmiştir.

Öte yandan temel ihtiyaçlar için gerekli olan mallarHanefîler tarafından “havâic-i asliyye” terimi çerçevesinde özel biçimde ele alınarak, fakihlerin çoğunluğunca ise daha çok nemâ vasfı taşımamasıyla irtibatlandırılarak zekâta tâbi tutulmayan mallar arasında mütalaa edilmiştir.

Buna göre binek hayvanları, özel otomobiller, oturulan evler ve ev eşyaları, sanatkâr aletleri vb. zekâta tâbi olmadığı gibi bu vasfını geçici veya devamlı kaybeden mallar da zekâttan muaf olur.

Yine çalınan, gasbedilen, kaybolup ulaşılamayan mallarla ödenmesinden ümit kesilen alacaklar nâmî olsa da ele geçmedikçe zekâta konu olmaz. (Kâsânî’nin İmam Mâlik’in zekâtın farz olması için nemâyı şart koşmadığı yönündeki ifadesinin eleştirisi için bk. M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, XV/41 [/], s. )
Zekâtın kelime mânasıyla (artma, çoğalma, bereket) zekâta tâbi mallarda aranan nemâ vasfı arasında sıkı bir bağ bulunduğuna dikkat çeken Kâsânî, bir yandan zekâtın yatırıma teşvik özelliğiyle servetin artmasını sağladığını, öte yandan yukarıda açıklanan yollarla nemâlanan mallardan zekât verilerek fakirlerin ihtiyaçlarının giderildiğini, böylece fakir ve zengin arasında maddî ve mânevî bakımdan yakınlığın oluştuğunu belirtir.

Ayrıca, malî bir ibadet olması yönüyle zekâtta asıl amacın Allah’a kulluk edip O’na yakınlık sağlanması olmakla birlikte, beşerî ilişkiler açısından bu ibadetle dince zengin sayılan kişilerin mallarından fakirlere gelir aktarıp onların ihtiyaçlarının giderilmesi hedeflendiğinden, aynı fakih bu amacın gerçekleşmesi için artma niteliği taşımayan mallardan zekât alınmadığını, bu ölçünün esas kabul edilmemesi halinde zekâtın zenginleri fakirleştirme gibi bir sonuç ortaya çıkarabileceğini hatırlatır. (Bedâi, II, 11; klasik fakihlerin nemâ anlayışına bazı çağdaş araştırmacılar tarafından yöneltilen eleştiri ve bunun tenkidi için bk. Mahmûd Ebü’s-Suûd, s. ; M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, XV/41 [/], s. )

İlave bilgi için tıklayınız:

- Gayrimenkullerin zekatı var mı? Kiraya verilen ev, daire, arsa

Kaynaklar:

- Yahyâ b. Âdem, Kitâbü’l-Harâc (nşr. Ahmed M. Şâkir), Kahire /, s.
- Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, Kitâbü’l-Emvâl (nşr. M. Halîl Herrâs), Kahire , s. , ,
- Cessâs, Ahķâmü’l-Ķurân, I, ,
- İbn Hazm, el-Muĥallâ, V,
- Serahsî, el-Mebsûŧ, Beyrut , II,
- Kâsânî, Bedâi, II,
- İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, I, 72,
- Şevkânî, Neylü’l-evtâr, Kahire, ts., IV, ,
- Yûsuf el-Kardâvî, Fıķhü’z-zekât, Beyrut /, I,
- Bilmen, Kamus, IV,
- Mahmûd Ebü’s-Suûd, Fıķhü’z-zekât el-muâśıra, Küveyt , s.
- Mehmet Erkal, Zekat: Bilgi ve Uygulama, İstanbul , s.
- M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, “en-Nemâ ve eŝerühû fi’z-zekât”, Mecelletü’ş-şerîa ve’d-dirâsâti’l-İslâmiyye, XV/41, Küveyt /, s. ; “İnmâ”, Mv.F, VII, ; “Nemâ”, a.e., XLI,
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, Zekat, Para, Nema, Havaic-i asliye md.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası