Kemeraltı Gezilecek Yerler

Kemeraltı, dünyanın en eski şehirlerinden İzmir’de, dünyanın en eski pazar yerlerinden birisi. Birçok tarihi mekânı kucaklayan İzmir’in 2 bin yıllık Kemeraltı Çarşısı, Helenistik dönemden beri kentin alışveriş merkezi. İstanbul Kapalıçarşı’dan sene daha eski. İpek Yolu&#;nun bir ucundan getirilen Doğu&#;nun egzotik malları buradaki hanlara indirilir, Ceneviz tüccarları aracılığı ile de limandan gemilere yüklenerek ihraç edilirdi.

İzmir’in sosyal, kültürel ve ticaret hayatına yön veren, şehrin gelişimine ivme kazandıran önemli bir yer. Zamana inat, aktarları, bakırcıları, ayakkabıcılarıyla Saat Kulesi’nin ardından Agora&#;ya uzayan bölgede misafirlerine eğlenceli alışveriş keyfi yaşatıyor. Yaklaşık 2 bine yakın tarihi tescilli bina var. Aynı zamanda içinde kiliseleri, camileri sinagogları ile 3 dinin de ahenk içinde uzun yıllar yaşadığı bir bölge.

Tarihi Kemeraltı Çarşısı, İzmir

Tarihi Kemeraltı Çarşısı, iki yüz yıl önce Batılı gezginler tarafından &#;Akdeniz&#;in mücevheri&#; olarak tanınan İzmir&#;in kalbi. Çarşı, İzmir gezilecek yerler denince aklan gelmesi gereken ilk yerlerden. Şehrin tarihi, kültürel ve mimari öğeleri, hanları, hamamları, camileri ve eski İzmir evleriyle eski şehir dokusunu yaşatan bir semt burası.

Doğu&#;nun ve Batı&#;nın mallarının buluştuğu hanlarıyla Kemeraltı, antik dönemlerden bu yana Ege&#;nin en önemli ticaret noktalarından biriydi. İzmir’in tarihi kadar eski Kemeraltı Çarşısı, MÖ &#;larda Büyük İskender&#;in Kadifekale yani Pagos Tepesi’ne inşa ettiği kalenin kurulup surlarının genişletilmesiyle canlanmaya başlıyor.

O zamanlar İzmir Körfezi içinde bir de iç liman bulunuyordu. İpek Yolu&#;nun batı ucundaki ticaret merkezi İzmir’de liman, Hisar Camii&#;nin bulunduğu bölgeye kadar gelirdi.

Zaman içinde bu bölgede yerleşim gelişmiş, hanlar, hamamlar, camiler, Kiliseler, havralar, şadırvanlar inşa edilmiş. Bölge, bir ticaret merkezi olarak gelişmiş. Tarihi Kemeraltı Çarşısı, birçok kültürün izini yapılarına sindirmiş.

İzmir&#;in en renkli, en büyük alışveriş mabedi Kemeraltı adını, ana caddeyi boydan boya aralıklarla süsleyen &#;arasta&#; adı verilen kemerlerden almış.

Bu kemerlerden çok azı günümüze kalmış. Üstü açık dünyanın en büyük çarşılarından biri olan Kemeraltı Çarşısında sayıları gittikçe azalsa da han, hamam, kitabe, hazire, köşk, konak, cami, mescit, sinagog, sebil, şadırvan, çeşme, bedesten ve eski sokak dokularını görmek mümkün.

Uzayıp giden, hıncahınç insan dolu, labirent gibi içiçe geçmiş sokakları, göz nuru ile yapılmış el sanatları eserleri, giyim mağazaları, tarihi hanları, hamamları, camileri ve diğer tarihi yapıları ile gezilmesi gereken yerlerden. Çarşı pazar keyfi ve alışveriş severler için nefis bir yer. Bin bir çeşit nesnenin satıldığı dükkânlara girip çıkın.

İzmir&#;in en eski ve hala ayakta olan oteli Yeni Şükran, kentin belleğinin saklı olduğu Milli Kütüphane, sanatseverlerin buluştuğu Devlet ve Opera Balesi, Tarihi Kemeraltı Çarşısı&#;nın içinde.

İzmir Kemeraltı Çarşısı&#;nın önemli tarihî yerlerinden Kızlarağası Hanı&#;nı dolaşıp sahaflara, dükkânlara bakın. Uzun ve keyifli bir gezintiden sonra hanın tam ortasındaki açık çay bahçesinde, fincanda pişirilen kumda kahveyi yudumlamak bir İzmir gezisi klasiği.

Hergün onbinlerce ziyaretçinin ayak bastığı bu tarihi çarşıda farklı yüzyıllarda yaptırılmış pek çok cami var. Kestanepazarı Camisi, Şadırvanaltı Camisi ve Başdurak Camisi görmeniz gereken Kemeraltı tarihi yerlerinden diğer bazıları. Kızlarağası Hanı, bitişiğindeki Hisar Camisi’ni de görün.

Başdurak&#;ta köşe başında gerçek meyvelerden sıkılmış meşhur karadut şerbetinin tadına varın, meşhur Kemeraltı Turşucusu Tahsin’in turşularını tadın.

Abacıoğlu Hanı, Kemeraltı&#;nda en sevdiğim yerlerden. senelik bir geçmişe sahip Tarihi Abacıoğlu Hanı, Kemeraltı&#;nın karmaşası içerisinde eski doğal dokusunu korumayı başarmış bir han. yılında restorasyon çalışmaları tamamlandı. nefis mekanlar, cafe ve restoranlar var. 60 yıl önce yağ ve bal tüccarları mesken tuttuğu hanın atmosferi şahane.

Abacıoğlu Hanı, Kemeraltı’nda Başdurak Camii’nden Arastaya giden Anafartalar Caddesi’nin sağ tarafında kalıyor. Handaki Ayşe Hanım, Boşnak yemekleri yapıyor, tavsiye edilir. Yolo Art & Lounge ise kahve ve sohbet için ideal.

Kemeraltı&#;da, müze gibi bir dükkân olan Pamukoğlu Antik Saat’e uğrayın. Fethi Pamukoğlu, zamana yenik düşüp tekleyen emektar saatleri eski ritmine kavuşturuyor. ’dan bugüne üç kuşaktır saat ustalığı yapan Pamukoğlu, asırlık antika saatlerin yanı sıra İzmir Saat Kulesi başta olmak üzere Ege Bölgesi’ndeki pek çok ilin tarihi saat kulelerinin bakım ve onarımını da yapıyor. Kemeraltında, Kemer Plazada.

Kemeraltı’nın sonuna kadar yürüyün ve her türlü yiyeceğin en tazesinin satıldığı, Osmanlı döneminde Portekizlilerin yerleştiği tarihi Havra Sokağı’na uğrayın. Dünyada bir benzeri daha olmayan birbirine yakın hatta iç içe geçmiş havralar var. En canlı olması icap ederken, maalesef en ölü bölgelerden biri.

Kemeraltı değişim ve dönüşüm içerisinde. Bunun en güzel yansımalarını umarım bu bölgede görürüz. Yaklaşık 1 kilometrekare içinde 9 havra, 2 dini yapı bulunuyor. Her biri senelik.

Selanik, Edirne, İstanbul’dan yüzyıldan itibaren İzmir’e göçen Yahudilerin tümü, geleneklerinin ve dinlerinin icabı, hep bir arada, Havra Sokağı ve civarına yerleşir. Her cemaat havra açar. İspanya ve Portekiz’den İzmir’e gelen diğer Yahudi grupları da kendine havra inşa eder. Sayıları elliyi bulan havralardan çoğu bugün ayakta değil. Daracık sokaklarda ayakta kalmaya çalışan İzmir’in çok değerli kültür hazinesi havraları görün.

’den beri damakları şenlendiren lezzetlerle buluşturan Kısmet Lokantası, İzmir yerel lezzetlerini tadabileceğiniz bir lokanta. Buranın İzmir Köftesi meşhur.

Havra Sokağı&#;nı ziyaret ettikten sonra Agora’ya geçin. MÖ 4. yüzyılda kurulmuş Agora’dan günümüze gelebilen kalıntıların çoğu, MS depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un destekleriyle yeniden inşa edilen Roma Dönemi Agorasına ait. Agoranın kuzey kanadında yer alan Bazilika&#;nın günümüze ulaşan görkemli bodrum katı en güzel instagram fotoğrafı çekebileceğiniz yerlerden biri.

İzmir Tarih Projesi kapsamında kentlilerin tarihle bağını güçlendirmek ve Kemeraltı bölgesinde canlılığı artırmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TARKEM (Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım ve Ticaret Anonim Şirketi), tarihi çarşıyı ve çevresini geleceğe taşıyacak çok güzel projeler üretiyor.

Kemeraltı Çarşısı ve çevresini kapsayan İzmir&#;in Tarihi Kent Merkezi, Nisan &#;de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dahil oldu. 8 bin yıllık kent İzmir’in hafızası olan Kemeraltı, yıl içerisinde muhteşem bir Eski Şehir (Old Town) havasına kavuşacak diye ümit ediyorum.

Tarihi Kemeraltı Çarşısı giriş ücreti ve ziyaret bilgileri

🗺 Adres: Tarihi Kemeraltı Çarşısı, Konak, İzmir
⏰ Tarihi Kemeraltı Çarşısı ziyaret saatleri: Tarihi Kemeraltı Çarşısı haftanın 7 günü saatleri arasında ziyarete açık. Bazı meslek grupları daha erken saatlerde dükkanlarını kapatıyor.
🔐 Tarihi Kemeraltı Çarşısı giriş ücreti: Tarihi Kemeraltı Çarşısını ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
🚌 Tarihi Kemeraltı Çarşısına nasıl gidilir: Tarihi Kemeraltı Çarşısı, İzmir&#;in kalbi olarak da bilinen Konak ilçesi sınırlarında yer alıyor. Konak&#;a İzmir&#;in dört bir yanından farklı ulaşım araçlarıyla ulaşmak mümkün. Konak&#;ta tramvay istasyonu, metro istasyonu, vapur iskelesi ve otobüs aktarma merkezi bulunuyor. Çarşıya Konak Saat Kulesinin arkasındaki Anafartalar Caddesinden giriliyor.

Kemeraltı&#;yı turladıktan sonra Kemeraltı&#;na yakın görülecek yerlerden İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Kadın Müzesi, Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi, Aziz Voukolos Kilisesine de uğrayın dilerseniz. Akşam olunca da muhteşem bir gün batımı manzarası izlemek için Tarihi Asansör’e çıkın.

İzmir Koronavirüsü öncesi son gezdiğimiz yer olması sebebiyle bizde ayrı bir yere sahip. Biraz da sanıyoruz bu yüzden elimiz bir türlü burayla ilgili önerileri yazmaya gitmedi. Sanki büyüsü bozulacak gibi hissettik. Ama yavaş yavaş normal hayatımıza da dönme zamanı geldi diyerek konuya giriş yapıyoruz. Kemeraltı bizce mutlaka gidilmesi gereken yerlerden. En çok da midesine düşkünlerin burada mutlu olacağını düşünüyoruz. O halde İzmir Kemeraltı Gezi Notları huzurunuzda!

Öncelikle konuyla ilgili videomuzu aşağıya bırakıyoruz.

Türkiye içi diğer yazılarımız için de şuraya göz atabilirsiniz.

Kemeraltı aslında bir çarşı. Hem de oldukça eski bir çarşı. Zamanında İpek Yolu üzerinden gelen ürünler burada satılırmış. Gerçekten çok büyük bir alana yayılmış. Bir tarafı Agora. Diğer tarafı ise meşhur saat kulesi. Gez gez bitmeyecek bir yer anlayacağınız. Ayrıca içinde sinagog, kilise ve cami olması sebebiyle de farklı bir öneminin olduğunu da söylemek lazım.

Kınası, düğünü, sünneti olan soluğu burada alıyor, alışverişini buradan yapıyor. Ne ararsanız var. Biraz o anlamda bize Tahtakale&#;yi, Mısır Çarşısı&#;nı anımsattı.

Çok kalabalık. Evet bu kalabalık biraz yorsa da çok tarihi bir yer. Bu yüzden hemen enseyi karartmıyoruz. Eğer alışveriş için gittiyseniz pazarlık mutlaka yapılmalı diyorlar.

Ufak ufak birkaç daha detay vereceğiz ancak bizim Kemeraltı&#;na gidiş amacımız tamamen midemize bayram ettirmekti. Burada İzmir&#;in meşhur esnaf lokantaları, tatlıcıları var. Var da var. Epey mutlu ayrıldık buradan.

Biz buraya tam bir günümüzü ayırdık. 4 kişiydik. Bu yüzden ne yediysek paylaştık. Size de aynısını öneririz. Arabayla gidip hemen karşısındaki Çankaya Katlı Otoparkı&#;na arabayı bırakıp geziye başladık.

Fiyatlar esnafa hitap ettiğinden bize oldukça uygun geldi. O yüzden bu konuda detaya girmeyeceğiz.

Pazar günü anladığımız kadarıyla birçok yer kapalı. Planınızı buna göre yapın deriz.

İzmir Kemeraltı Gezilecek Yer Önerileri

Kızlarağası Hanı

Kemeraltı&#;nın göz bebeği. Gerçekten hem oldukça tarihi hem de oldukça tatlı bir han. Avlusunda ya da üst katında oturup kahve içip, keyif yapabilirsiniz. İçerisinde oldukça güzel el yapımı takılar satan mağazalar, antikacılar var. Gezmesi de oldukça keyifli bir yer.

Havra Sokağı

İsmini bu civarda yoğunlaşmış havralardan almış. Günümüze kadar gelen havralar var. Maalesef bizim görme şansımız olmadı. Şimdilerde ise balık, et, sebze, baharat satılıyor. Kadıköy&#;deki Balık Pazarı&#;na benzettik (illa benzeteceğiz). Hep hareketli. Bir ucu Agora&#;ya çıkıyor. Vaktiniz varsa orayı da gezebilirsiniz. Agora tarafında girişte solda bir sakatatçı vardı. Vitrini korkunç ama hepsiniz denemek istedik.

Kemeraltı Yeme İçme Önerileri

Geldik kuru fasülyenin faydalarına. Biz tam olarak denediğimiz sırayla yazıyor olacağız. Dediğimiz gibi 4 kişi olmak çok avantajlı. Yediklerinizi paylaşın!

Yoğurtçu ve Kaymakçı Hasan

Buranın adı zaten kendini ele veriyor. İkisi de meşhur ancak biz kaymak hastası olduğumuz için sabah ilk iş buraya uğradık. Bal-kaymak ikilisini bir güzel mideye indirdik. Sade ama doyurucu bir kahvaltı tabağı olduğunu da gördük ama buranın olayı kaymak ve yoğurt. Bal-kaymak gibi bal-yoğurt da servis ediliyor. Sadece içerisi biraz havasızdı. Onun dışında tazecik ekmekle beraber güne harika bir başlangıç yaptık.

Pazar günleri diğer günler arası açık.

Adres: Yenigün, Anafartalar Cd. No

Bizim Lokanta

Burası en ünlü yerlerden biri. Tam bir esnaf lokantası. İçerisi biraz dar. Hava güzelse dışarı oturmak daha keyifli. Biz burada balık çorbası ve işkembeli nohut yedik. İkisi de çok çok iyiydi. Az porsiyon söyleme seçeneği var ki onlar bile büyük. Buraya gelmek için çok geçe kalmayın çünkü yemekler bitiyormuş. Her daim kalabalık.

Pazar günleri kapalı, diğer günler arası açık.

Adres: Konak, Sk. No:4

Süt Çiçeği

Burası da çok sevdiğimiz bir yer oldu. Sütlü tatlı yapıyorlar ancak uzmanlıkları kazandibi. İşin güzel tarafı, tepsi bitmeye yakınsa, direkt tepsiden yeme şansınızın olması. Bademli kazandibine ba-yıl-dık. Buranın iki yeri var. Bir tanesi küçücük. Biz büyük olan şubede rahat rahat yedik tatlımızı.

Pazar günleri kapalı. Diğer günler arası açık.

Adres: Konak, Sk. No: 2

Urlalı Hasan Usta (Kısmet Lokantası)

Burayı yanımızda kuzenler olmasa asla bulamazdık. Acayip kuytu bir yer. Ama bir yandan iyi ki gitmişiz diyoruz. Urla kebabı ve şevketi bostan yedik. İkisi de oldukça başarılıydı. Fiyatlar esnaf lokantası için biraz pahalı.

Videoda buranın tam nerede olduğunu anlatmıştık. Esnafa da sorsanız gösterirler mutlaka.

Adres: Konak, Sk. 15/A

Gül Kebap

Burası Tire Kebabı ile meşhur. İskenderin farklı bir versiyonu aslında bu kebap. Ekmek kısmına et suyu dökülüyor. Üzerine döner ve köfte. Bizim olsa da yesek diyeceğimiz bir yemek değil açıkçası. Ama seveni çok. Bu yüzden listemize ekliyoruz.

Pazar günleri kapalı. Diğer günler arası açık.

Adres: Yenigün, Anafartalar Cd. No

Yeni Numan Pide

Burası mini minnacık bir yer. Hem lahmacun hem de pide denedik. İkisi de enfesti. Kepekli undan yapıyorlarmış. Böylece eve götürdüğünüzde de çok iyi durumda oluyormuş. Nitekim biz kalanı götürdük ve hala çıtır çıtırdı.

Pazar kapalı, diğer günler arası açık.

Adres: Kemeraltı, Sk. No: 79

Kemer 6 Balık Restaurant

Hep et, hamurişi nereye kadar dedik ve kendimizi deniz ürünleri yemek üzere buraya attık. Bir de girişte masa beklerken ızgaranın başındaki usta ben Portekizliyim diye bizi bir yedi. Hala daha aklımıza geldikçe gülüyoruz.

Yediğimiz her şey çok iyiydi. Balık böreği, dil şiş, hellim levrek, levrek şiş, sarayla şiş yedik. Tavsiyemizdir. Fiyatlar da oldukça uygun.

Pazar kapalı, diğer günler arası açık.

Adres: Konak, Sk. No

Meşhur Hisarönü Şambalicisi

Artık kapanışı yapıyoruz. Buraya kadar gelmişken şambali yememek olmaz. Bunun için de en çok önerilen yer Hisarönü Şambalicisi idi. Şambali irmikle yapılan, revaniye benzeyen ama içinde hiç de yağ olmayan bir tatlıymış. Burada arasına kaymak koyuyorlar. Kaymaksız ağır bir tatlı olabilir. Altın vuruşu yapıp, günü kapattık.

Burası Pazar açık olan ender yerlerden. arası açık. Diğer günler arası burada tatlı hüpletebilirsiniz.

Adres: Konak, Sk. 13/A

Kemeraltı İzmir&#;de mutlaka gezilmesi gereken yerlerden. Hem tarihi hem de aşırı lezzetli yemekleriyle biz buradan oldukça mutlu ayrıldık. Umarız siz de keyif alırsınız.

Instagram&#;da bizi takip etmek isterseniz çok seviniriz.

Youtube&#;da da varız. Bekleriz.

İlgili

İzmir&#;in kalbi Konak, yıldır Ege&#;nin incisinin merkezi.

Türkiye&#;nin üçüncü büyük şehri olan İzmir, birbirinden güzel ilçelere sahip. İlk olarak aklımıza Çeşme, Urla gibi yerler gelse de, şehrin emektar yerleşim yeri olan Konak&#;a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. yılında merkez ilçe konumuna gelen Konak, İzmir&#;de görmeniz gereken birçok yere de ev sahipliği yapıyor.

Saat Kulesi

Sultan Abdülhamid&#;in tahta çıkışının yılı anısına &#;de yapılan Saat Kulesi, o dönemden günümüze kentin simgesi durumunda. Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilen saat ise tarihte bir kez; depreminde, deprem saatinde duruyor. Saat günümüzde çalışmaya devam etse de, Saat Kulesi artık farklı amaçlar için kullanılıyor. Konak&#;ın merkezinde yer alan kule, halkın buluşma noktası haline gelmiş durumda.

Kültürpark

Kültürpark, Türkiye&#;nin ilk fuar merkezi olma özelliğini taşıyor. &#;dan beri hizmet veren park, meşhur İzmir Enternasyonel Fuarı&#;na ev sahipliği yapmıştır. Bir İzmir aşığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk&#;ün isteği ile kurulan park, bünyesinde 14 sergi salonu, 4 konferans salonu, Atatürk Açık Hava Tiyatrosu, İsmet İnönü Sanat Merkezi, Fuar Evlendirme Dairesi gibi yapıları barındırıyor. Günümüzde hediyelik eşya ve kitap fuarlarının düzenlendiği park, adet ağacı ve bitki türleri ile Konak&#;ın en yeşil alanlarından biri.

Pasaport İskelesi

Bir zamanlar İzmir&#;de bürokrasinin merkezi olan Pasaport İskelesi, günümüzde ulaşımın ve eğlencenin adresine dönüşmüş durumda. &#;ten beri hizmet veren iskele, Fransızlar tarafından yapılmış ve pasaport işlemleri için kullanılmış. Alsancak Limanı&#;nın açılmasıyla şehir içi deniz ulaşımının ve cafelerin merkezi haline gelen İskele, İzmir&#;in değerlerini yansıtan yerlerden biri. İskelede yer alan mekanlarda İzmir&#;in kendine has lezzetlerini deneyebilir, gün batımı manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Tarihi Asansör

Genelde apartmanlarda kullanmaya alıştığımız asansörlerle kat değiştirir gibi mahalle değiştirmeyi hiç düşündünüz mü? Konak&#;ta yükseklik farkı 58 metre olan ve basamaklı merdiven kullanılarak geçiş yapılan iki mahalle arasına yılında iş adamı Nesim Levi tarafından asansör yaptırılıyor. Günümüzde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen mekanda, cafe ve restoranlar da bulunuyor. Muhteşem İzmir manzarasını yukarıdan görmek istiyorsanız, tarihi asansörü mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Kemeraltı

İstanbul için Kapalıçarşı neyse, İzmir için de Kemeraltı o. Tarih boyunca şehrin en önemli alışveriş merkezi olan Kemeraltı, günümüzde de bu özelliğini korumaya devam ediyor. Çarşıda hediyelik eşyadan restorana, Milli kütüphaneden Devlet Opera ve Balesi&#;ne kadar birçok mekan yer alıyor. Eğer seyahatinizde yalnız değilseniz, Kemeraltı Çarşısı&#;nda bulunan Kızlarağası Hanı&#;nda tavla oynarken şehrin en güzel Türk kahvesini de içebilirsiniz.

Sevgi Yolu

Sevgi Yolu için Konak&#;ın açık hava kütüphanesi denilebilir. Yol üzerinde yer alan kitapçılar ve hediyelik eşya dükkanları; kitapseverlerin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve sanatçıların göz bebeği. Alışverişinizi tamamladıktan sonra caddede bulunan cafelerde dinlenebilir ve satın aldığınız bir kitabı okuyabilirsiniz.

Kadın Müzesi

İzmir&#;in kadına verdiği değerin somut bir göstergesi olan Kadın Müzesi, yılında ziyarete açıldı. Müze, tarihe iz bırakmış birçok kadın hakkında çeşitli bilgiler sunuyor. Günümüz kadınlarına ilham vermesi amacıyla açılan müze, 13 salondan oluşuyor. Pazartesi kapalı olan müzeyi diğer günler  – saatleri arazında ziyaret edebilirsiniz.

Atatürk Evi Müzesi

Atatürk&#;ün İzmir&#;e olan sevgisini bilmeyen yoktur. Gazi&#;nin İzmir ziyaretlerinde kullandığı bina belediye tarafından kendisine hediye edilmiş. Öldükten sonra ise Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen bina günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Atatürk&#;ün eşyalarının ve etnografik eserlerin sergilendiği müze de Kadın Müzesi gibi pazartesi hariç diğer tüm günler ziyarete açık.

Gazi Kadınlar Sokağı

Eğlence dendiğinde Konak&#;ta ilk akla gelen yer Gazi Kadınlar Sokağı. Sokakta yer alan tarihi binalar bir takım düzenlemelerin ardından bar ve cafelere dönüştürülmüş. Akşam saatlerinde kalabalıklaşmaya başlayan sokak, gece saatlerinde ise tıklım tıklım doluyor. Gazi Kadınlar Sokağından ayrıldıktan sonra, sokağın sonundan Kordon boyuna inebilir ve diğer birçok insan gibi çimlere uzanarak eğlencenize farklı bir şekilde devam edebilirsiniz.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi

Her büyük şehirde olduğu gibi İzmir&#;de de caddeler oldukça rağbet görüyor. Bu caddelerden biri olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi, trafiğe kapalı olması ve birçok cafe, bar, kitapçı ve restorana ev sahipliği yaptığı için Konak&#;ın en gözde mekanlarından. Gazi Kadınlar Sokağı&#;nın da bulunduğu caddede gündüz keyifli bir vakit geçirdikten sonra, gece sokakta yer alan mekanlarda eğlenebilirsiniz.

Her ne kadar bir tatil yöreleri daha fazla tercih edilse de, bir şehri keşfetmek için merkezinden başlamak gerekir. Siz de İzmir&#;in yüzyıllardır merkezi konumundaki Konak&#;ı ziyaret etmek istiyorsanız, sitemizde bulunan İzmir uçak biletlerini inceleyebilirsiniz.

İzmir’e gittiniz mi hiç? Yok yok, eminim gitmişsinizdir de, muhtemelen yaz tatilinde Çeşme’ye, Foça’ya, Dikili’ye uğrayıp plajlarında serinlemiş ya da Efes'i gezdikten sonra Şirince’de şarap tadımı yapmak üzere Selçuk rotası yapmışsınızdır. Ama ben bunlardan bahsetmiyorum. İzmir’in içini gezmekten bahsediyorum ben. Bir İzmirli gibi ara sokaklarda turlayıp Kemeraltı’nda nerede ne yiyeceğini bilmek, günbatımını doğru yerden izlemek, bu şehrin havasını gerçekten solumaktan bahsediyorum. İşte bu birkaç yazıda, size her ne kadar memleketinden yıllardır uzak da olsa, bir İzmirlinin ağzından İzmir’de neler yapılır anlatmak istiyorum.

İzmir deyince şimdilerde tüm Türkiye’nin aklına Çeşme, Alaçatı gibi yerler gelse de, bir İzmirliye sorarsanız aklına ilk gelenlerden biri Kemeraltı Çarşısı olacaktır. Kemeraltı denilen yer Konak Meydanı’yla Agora arasında kalan geniş bölgeye verilen isim. Benim çocukluğumda annemin ve akrabalarının diğer pek çok İzmirli gibi alışverişe gittiği, çocukların bayramlık kıyafetlerinin alındığı alışveriş bölgesinin adı. Bugün belki kitlesi değişmiş olsa da Kemeraltı’nın formatı, konsepti aşağı yukarı aynı çocukluğumdaki haliyle duruyor. Yollarda bağıran satıcılar sizi ucuzundan kalitelisine çeşitli tekstil ve deri ürünlerinin satıldığı konfeksiyon dükkanlarına, ayakkabıcılara veya çantacılara çekmeye çalışıyor. Adeta Türkiye’nin AVM istilasına uğramadan önceki haline yolculuk yapmak demek bugün Kemeraltı’na gitmek.

Kemeraltı’nın bir gezgin için olmazsa olmazı Agora’dan başlayan bir İzmir tarihi yolculuğuna Havra Sokağı’yla devam edip, mutlaka ama mutlaka Kızlarağası Hanı’nda turu noktalamaktır. Buradan da muhtemelen Konak Meydanı üzerinden Kordon’a doğru devam etmek. Bu şekilde tam bir Kemeraltı-Konak turu yapılabilir. Ama bu sefer bizim önceliklerimiz biraz farklıydı. Durun, bir ipucu vermek için buraya Instagram Story’den bir fotoğraf koymak istiyorum, bakalım tahmin edebilecek misiniz? 

Kemeraltı Bölgesi

Hem tarihi noktaları hem de eski İzmir’in değişmemiş sahneleriyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden olsa da, damağına düşkün bir İzmir ziyaretçisi için Kemeraltı’na gitmenin esas anlamlarından biri tabi ki lezzet duraklarına tek tek uğramaktır. Kemeraltı, iğneden ipliğe her bir ürünün bulunabileceği küçük dükkanlarını kaybetmediği gibi, yıllara meydan okuyan önemli restoranlarıyla da bugün tüm AVM çılgınlığına ve çevrimiçi sipariş alan yemek sitelerinin devrimine rağmen halen ayakta duruyor.

Biz Kemeraltı turumuza Konak Meydanı tarafından başlıyoruz. Tuğçe ve Can’a çocukluğumun İzmir’ini ve Kemeraltı ziyaretlerimizi anlatırken yüzüm istemsizce o kadar gülüyor ki, ekip benim bu çocuksu halime bakıp kıkırdıyor sürekli. Konak Meydanı’nda güvercinlere yem veren çocuklardan birkaç kare alıp kendimizi kalabalık Kemeraltı sokaklarına atıyoruz.

Hani bazı insanlar denize yavaş yavaş girer ama bazıları kendini birdenbire bırakır ya? İşte Konak tarafından Kemeraltı’na girmek de, bir denize balıklama dalmak gibidir. Daha ilk köşebaşına, yani tarihi kahveciye gelmeden kendinizi insan denizinin içinde yüzerken bulursunuz. Burada etrafıma bakıyorum, acaba sene önce çocukken gezinirkenki zamana göre ne farklı diye? Görebildiğim fark buradaki kalabalıkla ilgili. Toplum profilindeki muhafazakara daha fazla dönüşten ibaret diyebilirim. Eh ona da bugünkü Türkiye’de zaten şaşırmak mümkün değil. Hatta bu anlamda Kemeraltı İstanbul’daki muadillerine göre daha az muhafazakarlaşmış demek bile mümkün. Bunun dışında konsept hemen hemen aynı. Bağırıp dükkanına çekmeye çalışan satıcılar, yollarda işportacılar, ara sokaklardan girilen artık iyice eskimiş pasajlar, “müşteri memnuniyeti” kavramını MBA derslerinden, Amerikan kitaplarından değil de esnaf geleneğinden ve mahalle kültüründen öğrenmiş lokumcular, ayakkabıcılar, dericiler, gözlükçüler, kuruyemişçiler Eski İzmir’den sanki az önce zaman makinesiyle ışınlanmış gibi duran, dükkanın önünde tavla oynayan Kemeraltı esnafı.

Kemeraltı’nda ilk lezzet durağımız tabi ki Yudumla Şerbetçisi. Tuğçe’ye burada karadut şerbeti içirmezsem yıllardır başının etini yiye yiye anlattığım hikayelere haksızlık etmiş olurum. Sonuç? Çok beğenildi! Kısa şerbet molasının ardından Kemeraltı’nda iyice derinlere iniyoruz. Hala yaşlı amcaların girişindeki musluklarda abdest aldığı Şadırvan Camii ve Kızlarağası’na doğru geçişte bir kez daha uğrayacağımız Başdurak Camii'nin önünde fotoğraflar çektikten sonra hedefimiz tarihi hanları keşfetmek. Burada hem belediye, hem de bölge esnafının çabalarıyla güzel hamleler yapılmış ve eski hanlar birer birer daha keyifli mekanlara dönüştürülmeye başlanmış..

Kemeraltı, yalnız benim çocukluğumda yani 70’ler’lerde veya günümüzde değil, tarih boyunca da hep ticaret merkezi olmuş. 17'nci yüzyıldan itibaren burada pek çok han yapılmış. Deve kervanları burada konaklar, genelde içteki avluya bakan binalarda tüccarlar gecelerken esnaf da bu ticaret fırsatını değerlendirirmiş. Kemeraltı’ndaki pek çok cami gibi pek çok han da işte bu nedenden dolayı ’lü yıllara tarihlenir. Bu hanları bugün tekrar kullanmak üzere modernize etmek o yüzden çok güzel fikir. Bunun en güzel örneği de Abacıoğlu Hanı.

İşportacı tezgahları ve sokağa dizilmiş mankenlerden oluşan geniş tekstil dükkanlarının arasında kendinizi birden bu hanın girişiyle karşı karşıya bulacaksınız. Arkanız Konak Meydanı'ysa sağınızda kalacak şekilde bu girişten içeri seğirtirseniz işte bu manzarayla karşılaşacaksınız. Bir süre önce hiç kullanılmayan bu han güzelce restore edilmiş ve içine de çok keyifli restoranlar, kafeler açılmış. Biz de bunların bir tanesinde yiyoruz yemeğimizi: “Ayşa”. İşte bu fotoğrafta kendisini de görebileceğiniz Ayşe Hanım bir Boşnak göçmeni. Son derece kendine güvenli, bu restorasyonu yüksek bir bilinçle yapmış, kendisini Kemeraltı’nın değişiminde öncü gören, pırıl pırıl bir İzmir kadını Ayşe Hanım. Yemekleri de inanılmaz güzel. Mantı, Boşnak böreği ya da et yemeği söyleyebiliyor ya da elinize bir tabak alıp açık büfe zeytinyağlıların tadına bakabiliyorsunuz. Müthiş!

Eğer öğle yemeğinde et-kebap tarzı bir şeyler yemek isterseniz, size tavsiyemiz edeceğimiz başka bir yer de olabilir tabi: Gül Kebap. Meşhuuur, yılların Gül Kebap’ı. Ama tabi bizim gibi geç bir saatte (’ü geçirdiğiniz anda şansınız yok) gelirseniz pek bir şey bulamazsınız. Yine de akıllarda bulunsun.

Kemeraltı turunun Agora tarafını ertesi güne bırakacağımızı bildiğimiz için, benim nostaljik iç çekişlerimle dolu sokak turlarına devam ediyoruz. Ama dedim ya, burada esas derdimiz size biraz lezzet duraklarını tanıtmak. Her ne kadar tarihi doku bize güzel bir dekor olsa ve Kemeraltı’nda senelik bir tarih yatıyor olsa da güzel bir Kemeraltı gezisi biraz alışveriş, biraz tarihi binaların keşfi, biraz da mideye bayram şeklinde olmalı. İşte bu motivasyon bizi  başka bir önemli lezzet durağına getirdi: Değer Söğüş.

Söğüş yemek İzmir’de son derece yaygın bir şeydir. Eğer İzmirli bir arkadaşınız varsa sorun, size söylesin. Temel olarak aslında kellenin parçalarının, yani yanak, beyin ve diğer parçaların soğan, yeşillik ve domatesle dürüm yapılması ya da porsiyon olarak yenmesi diye düşünebilirsiniz. Yanına güzel bir şişe ayran ya da şalgam suyunu ekleyip, tane de Arnavut biberi turşusunu ağzınıza attınız mı işte size küçük ve müthiş bir lezzet molası. Bu söğüşçüleri İzmir’de hemen her köşebaşında bulmak mümkün. Ama Değer Söğüş burada en yüksek puanı hak edenlerden. “Yemeye Değer” sloganıyla bugün Çeşme’de şubesine de denk gelmiş olma ihtimaliniz yüksek olan bu yerin esas merkez şubesi Hacı Mahmut Camii’nin tam karşısında küçük bir dükkan. Sokağı bulmanız epey zor olabilir,  o yüzden ya navigasyon kullanmalı ya da bölgedeki esnafa sormalısınız. En kolayı camiye göre tespit etmek ama Değer Söğüş deyince zaten bilmeyen de yok gibi.

Tıka basa karnımızı doyurduktan, Kemeraltı’ndaki nostaljik ruh halimizi olgunluğa erdirdikten sonra, alışveriş yapmayı da düşünmediğimize göre bu turu sona doğru yaklaştırmanın yolu bir adım sonrasında Kızlarağası Hanı’ndan geçer, öyle değil mi?

Daha önce hiç gitmemişler için söylemek gerekirse, görünüşte Kapalıçarşı’ya benzese de aslında fonksiyonel olarak daha çok Mısır Çarşısı ya da Sultanahmet’teki kafeleri andıran bir nokta Kızlarağası. Ama bu benzetmelerden ibaret bir tanım biraz da haksızlık olur. Dedim ya, 17'inci yüzyıldan itibaren Kemeraltı’nda pek çok noktada hanlar yapıldı diye? İşte bunların bir tanesi de Kızlarağası Hacı Bekir Ağa tarafından yaptırılan ve Kemeraltı’nın Konak ucunda bulunan bu handır. Aynı diğer Kemeraltı hanları gibi altta atlara, develere, üstte ise tüccarlara konaklama imkanı sağlayan bu han, bugün ise bolca hediyelik eşya dükkanı, antikacılar, hemen bedestenin dışında kumda kahvesiyle ünlü kahveciler, çevresine dizilmiş sanatçıların tezgahları ve son dönemde yoğunlaşmış şekilde de sanat kurslarıyla dolu. Örneğin, üst katta neyzenlik öğrenebileceğiniz bir modern dergah mevcut.

Kızlarağası Hanı’nın hem içini, hem çevresini keyifle geziyoruz. Tuğçe ve Can için bu bir keşif, benim için ise ’ların başında restore edildiği dönemdeki popülerliği nedeniyle öğrencilik dönemlerime bir nostalji oluyor bu ufak gezinti. Hisarönü Camii’nin önünde tespihçiler vardır. İşte bunların bir tanesinin yanında, tam köşeyi döndüğünüzde de meşhur bir hattat: Hisar Kaligrafi’nin hat ustası Hamza Gönül. Kendimizi tanıttığımız sırada o günlüğüne işi kapatıp evine gitmek üzereymiş. Ama bizi ağırlamayı ihmal etmiyor ve itirazlarımıza rağmen hemen dükkanı tekrar açarak bize “Gezimanya” isminin bugüne kadar en güzel yazılış şekline hediye ediyor. Bu müthiş yazıyı hala ofisimizde saklıyoruz.

Bu kadar gezmenin sonu tabi ki yorgunluk. Ne yaptığımızı tahmin ediyorsunuz değil mi? Tabi ki Kızlarağası Hanı’nın duvarlarının dışında, Hisarönü tarafında bir soluk alıp kumda Türk kahvesi söyledik kendimize. Burada bir sıra enfes kahveci var. Bize Osmanlı şerbetleri de ikram ettilerse de bizim favorimiz yine kumda ağır ağır pişmiş, okkalı Türk kahvelerimiz oldu. Tabi burada ben rahat durur muyum? Asla! 

Hemen yan sokağa seyirttim. Artık akşam saatleri olduğu için kapatmış olma ihtimali hafif korkutsa da peşime fotoğrafları çekmesi için taktığım Can’ı da alarak sonunda kapanmadan meşhur Hisarönü Şambalicisi’ni buldum. 40’lı yıllarda bir arabada tepsiyle yapılan şambali, bugün üçüncü kuşak tarafından iki ayrı dükkanda Kemeraltı’nın bir gastronomik değeri olarak gururla satılıyor. Paket yaptıran yaptırana, dileyen de burada bizim gibi birkaç parçayı eline alıp yiye yiye uzaklaşıyor. Ağır bir tatlı, küçücük bir parçası bile yetiyor. Ama lezzet anlatılmaz yaşanır! 

Kızlarağası’ndaki durağımızı da yapınca artık Kemeraltı’nı tamamlamış sayılabiliriz. Aslında Kemeraltı’nın hakkını vermek için bu kadarlık bir tur yeterli değil. Gezilecek 13 tane tarihi cami, koskoca bir Havra Sokağı, Mithatpaşa ucunda Agora tarihi ören yeri, aralarda kimisi restore edilmiş, kimisi halen biraz harap durumda olsa da 19 tane tarihi hanla köklü bir tarih Kemeraltı’nda. Cumhuriyet’ten bile eski alışveriş noktaları, İzmir’in olduğu kadar bölgeden gelen halkın da alışveriş alışkanlıklarını gösteren yüzlerce, hatta binlerce dükkan yine Kemeraltı’nda. Hem o gün patlayacak gibi dolan midemizin kapasitesi, hem de bu satırları sığdırmamız gereken sayfanın kapasitesi söz konusu olunca ancak çok küçük bir kısmına yer verebildiğimiz onlarca enfes lezzet noktası da Kemeraltı’nda. Dolayısıyla, her geldiğinizde bambaşka noktalarını gezebileceğiniz, çok zengin, kıymetli bir yer Kemeraltı. Umarım bu kısa ve öz bir rehber olabilmiştir. Siz de Kemeraltı’nda çok sevdiğiniz yerler varsa bizimle paylaşır mısınız? 

Bu yazı Gezimanya editörlerinden MURAT Z. ÖZBİLGİ tarafından yazılmıştır. Yazılarınızı sitemizde yayınlamak isterseniz üye olabilirsiniz.