aileyi polise şikayet etmek / Şiddete Maruz Kaldığımızda Ne Yapmalıyız? - Kadın Dayanışma Vakfı

Aileyi Polise Şikayet Etmek

aileyi polise şikayet etmek

yılının suç istatistiklerinde, aile içi şiddet vakası yer alıyor. Ancak listedeki vakalar buzdağının görünen kısmı. Şiddet olaylarının yaklaşık %90&#;ı polis tarafından bilinmiyor. Aile içi şiddetin özel bir mesele olarak görülmesi, polisin bu sorunlara karışmasına engel.

Güvenlik uzmanları, şiddet karşıtı projelerle bunu değiştirmenin mümkün olduğunu savunuyorlar. Bu projeler, şiddetten etkilenenlerin etrafındakileri bilgilendirmeyi ve duyarlı hale getirmeyi amaçlıyor. Bu sayede, bildirilmeyen vakaların sayısında azalmalar yaşanabilecegi düşünülüyor.

Bu kapsamda, şiddeti fark ettiğinizde, buna karşı nasıl tepki vermeniz gerektiğine dair bazı ipuçları şöyle;

Yan apartmandaki birinin dövüldüğünü duyarsam müdahale etmeli miyim?

Hiçbir şey yapmazsanız eğer; faili korur, mağdurun başına kötü bir şey gelmesine göz yummuş olursunuz.

Ancak kendinizi tehlikeye de atmamalısınız. Bazen kısa bir zil yeterlidir. &#;Komşunuzu tanıyorsanız ve kendinizi güvende hissediyorsanız, her şeyin yolunda olup olmadığını sorabilirsiniz. Bunun için diğer komşularla da bir araya gelebilirsiniz.

İçerden gelen çığlıkları duyuyorsanız, saldırganlık durumu size karşı da yönlenebilir. Bu durumda mutlaka numaralı telefondan polisi arayın.

Polisi ararsam ne olur?

Polis öncelikle tehlikeli bir durumun olup olmadığını değerlendirir. Durum tehlikeli ise, polisin yasal olarak koruyucu önlemler alması gerekir. Polisin hedefi bir an önce şiddetin tırmanmasını durdurmak ve durumu normalleştirmektir.

Polis gerektiğinde, 14 gün süren koruma önlemleri devreye koyar ve yüksek risk alındaki kurbanı korur.

Polisin müdahalesinin ardından, tutulan raporlar kanton polisinin sosyal hizmetlerine de gider. Değerlendirmelerden sonra, mağdura artan oranda destekler sunulur. Çocuklar söz konusuysa, çocuklar KESB&#;e yönlendirilir. Koruyucu önlemler devam ederken, mağdurları koruma kurumları mağdurla iletişim kurar.

Polisi ararsam evde yaşayan çocuklara ne olur?

Birçok kişi çocukların hemen aileden alınacağı korkusu yaşar. Ancak bu korku, çocuklar ciddi bir tehlike içinde olmadıkça temelsizdir.

Çoğu durumda, çocuk ve gençlik koruma merkezi KESB aileyi ziyaret eder ve onlara, çocukların aile içi şiddete tanık olmasının etkileri üzerinden bazı tavsiyelerde bulunur.

Uzmanlar, aile içi şiddetin çocukların gelişimi üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu ifade ediyorlar. Bazı ailelerde aile içi şiddet nesiller boyu yaşanabiliyor.

İş arkadaşımın her zaman morlukları var. Bunu ona sormalı mıyım?

Eğer birisi açıkça bir mağdursa, bu kişiyle diyalog kurmaya çalışmalısınız. Ona endişelendiğini söylemenizde fayda var. Dışarıdan bakan biri olarak, ona şiddetin doğru olmadığını bir şekilde göstermiş olursunuz. Bu ilgi, kurbanın yardım almasında çok önemli bir etki yaratabilir. Arkadaşınızın anlatacaklarını dinlemek çok önemli olabilir.

Biri açıkça istismara uğruyor ama bunu reddediyorsa ne yapmalı?

Ayrılması veya şikayette bulunması yönünde teşvik ederek, üzerinde ek bir baskı oluşturmamak önemlidir. Böyle bir durumda, bunalmış olma veya başka biri tarafından kontrol edilme hissini şiddetlendirebilir.

Ama yine de dürüst olmaya bakın. Duydunuz ve gördüğünüz şeyin size rahatsız ettiğini söyleyin. Ve daha da önemlisi, yardıma ihtiyacı olması durumunda yanında olduğunuzu söyleyin.

Eğer kurban bir şey yapmak istemiyorsa, çok zor olsa buna katlanmak zorundasınız. Kurbanlar genellikle bir yardım teklifine hemen yanıt vermezler. Ancak bir noktada, harekete geçmeye hazır oldukları bir zaman gelecektir. Biraz sabırlı olmakta fayda var.

Neden birçoğu kendisine şiddet uygulayan kişiyi terk etmiyor?

Aile içi şiddet yakın sosyal ilişkilerde ortaya çıkar. Utanç, kararsız duygular ve bağımlılık, mağdurların istismarcı bir ilişkide ısrar etmelerine neden olabilir. Genellikle “Hapse girer mi? Hapse girmezse beni cezalandırır mı? Çocuklarıma ne olur? İkamet durumum ne olur? Sonrasında maddi olarak nasıl hayatta kalabilirim? Polis bana inanır mı? Şiddeti hak ediyor muyum? “ gibi korku dolu kararsızlıklar gündeme gelir.

Kararların sonuçları ve yükü genellikle mağdura aittir. Bu durum endişe ve stresi tetikleyebilir. Bu nedenle de susmayı ve hiçbir şeyi değiştirmemeyi tercih ederler.

Hiçbir şey yapılmazsa ne olur?

Hiçbir şey değişmezse, şiddet sarmalı artar ve duruma daha da şiddetli bir hale gelir. Bu, mağdurun taciz edici bir ilişkide olduğunu fark etmeyebileceği bir psikolojik etkiye neden olabilir. Eğer şiddet kabullenilirse, önlem alınmadan şiddetin durma olasılığı çok az olur.

Faille aile içi şiddet hakkında da konuşmalı mıyım?

Uzmanlar genelde &#;Hayır,&#; diyorlar. Faille muhatap olursanız, ona kendi gerekçeleri için bolca malzeme vermiş olursunuz. Bu durum kurbanlar için ölümcül olabilir.

Birçok mağdur genellikle neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremez. Çünkü onlara her zaman şiddetten sorumlu oldukları söylenir. Birçoğunun faillerden kaçamamasının nedenlerinden biri de bu gösteriliyor.

Komşum onu ​​ihbar ettiğimi anlar mı?

Polis, şiddetle ilgili olarak kendilerini kimin uyardığı bilgisini saklayabilir. İstek üzerine, üçüncü şahısların (komşuların) isimleri karartılabilir.

Danışmanlık hizmeti sunan kurumlar

İsviçre’deki tüm kantonlarda, aile içi şiddet başlığı altında danışmanlık hizmeti sunan kurumlar mevcut.

Dileyenler aşağıdaki linkler üzerinden bu kurumlarla iletişime geçip daha fazla bilgi ya da destek talep edebilirler.

seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

AD Consultancy

Bakanlık Bağlantıları

Kadına ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddet nedir?

  • Kadına ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddet nedir?

    Çocuk, eş, eski eş, yakın akrabalar gibi aile bireyleri arasında gerçekleşen; bireyin, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.

    Şiddete maruz kalındığında ya da risk altındayken başvurulabilecek kurum ve kuruluşlar:

    Şikayet ve İhbar İçin:

    Valilik - Kaymakamlık

    Polis Merkezi

    Jandarma Karakolu

    Adli Makamlar (Cumhuriyet Başsavcılığı ve Aile Mahkemeleri, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü (ADM) )

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri

    Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

    Sosyal Hizmet Merkezi (Şiddetle Mücadele İrtibat Noktası)

    Sağlık Kuruluşları

    Acil Telefon Hatları

    ALO Sosyal Destek Hattı (7/24 Ücretsiz Hizmet)

    ACİL Çağrı Merkezi

    GELİNCİK HATTI 43 06

    Şiddet İhbar Mobil Uygulaması

    Kadın Destek Sistemi (KADES)

    Danışma, destek, konukevi (barınma) ve maddi yardım için:

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü (konukevi hizmeti, destek ve danışmanlık)

    Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

    Sosyal Hizmet Merkezi (Şiddetle Mücadele İrtibat Noktası)

    ALO Sosyal Destek Hattı (7/24 Ücretsiz Hizmet)

    Sivil Toplum Örgütleri Konukevi Hizmeti, Destek ve Danışmanlık, Ayni-Maddi Yardım

    Barolar ve Baroya Bağlı Kadın Hakları Merkezleri ile Adli Yardım Büroları

    Belediyeler (konukevi hizmeti, destek ve danışmanlık, ayni-maddi yardım)

    Valilik, Kaymakamlık

sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun nedir, nasıl yararlanılır?

Bu Kanunun amacı kadınları, çocukları, aile bireylerini ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarını şiddete karşı korumaktır.

Bu Yasa’nın Korumasından Kimler Yararlanabilir?

Aile içi şiddete maruz kalan eş ve çocuklar ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri (akrabalar).

Tek taraflı ısrarlı takip mağdurları.

Mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri.

Kimler şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunabilir?

Şiddete uğrayan kişi

Diğer kişiler (aynı evde oturan bir kişi, kardeş, çocuk, akraba ya da şiddeti gören, duyan, tanık olan herhangi bir kişi, örneğin komşu, öğretmen, doktor v.b.).

Başvuru yerleri nerelerdir?

Valilik-Kaymakamlık, Polis Merkezi, Jandarma Karakolu, Cumhuriyet Başsavcılığı veya Aile Mahkemesi Hâkimliği.

Başvururken ne kadar masraf ödenir?

Adli yardımdan faydalanmak için talepte bulunulması halinde sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılan işlemler için hiçbir masraf alınmamaktadır.

Kanun kapsamında şiddet mağduru ile ilgili olarak verilebilecek tedbir kararları nelerdir?

Hâkim; korunan kişinin işyerinin değiştirilmesine, korunan kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesine karar verebilir.

Hayatî tehlike bulunması hâlinde, şiddet mağduru geçici koruma altına alınabilir.

Vali ve Kaymakam korunan kişinin çalışma yaşamına katılımını desteklemek amacıyla çocukları için kreş imkânı sağlayabilir.

Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve talep üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulabilir.

Hâkim; şiddet mağdurunun aydınlatılmış rızasına dayanarak kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesine hükmedebilir.

Şiddet mağdurunun barınma talebi olması hâlinde, mülki amir veya gecikmesinde sakınca olan hallerde kolluk kuvvetleri şiddet mağduru ve çocuklarına uygun barınma yeri sağlar.

Vali ve Kaymakam gerekli gördüğü hallerde şiddet mağduruna maddi yardım yapılmasına geçici bir süre için karar verebilir.

Kanun kapsamında şiddet uygulayan/uygulama ihtimali bulunan kişi ile ilgili olarak verilebilecek tedbir kararları nelerdir?

Hâkim tarafından şiddet uygulayanın, korunan kişiye karşı şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına ve iletişim araçları ile veya sair surette rahatsız etmemesine karar verilebilir.

Hâkim, şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişinin; ortak yaşam alanından uzaklaştırılmasına, korunan kişilerin bulunduğu konut, okul ve işyerine yaklaşmamasına yönelik karar verebilir.

Çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılmasına, kişisel ilişkinin sınırlanmasına ya da tümüyle kaldırılmasına yönelik karar Hâkim tarafından verilebilir.

Şiddet uygulayanın Hâkim tarafından verilen karar doğrultusunda silah veya benzeri araçlarını kolluk kuvvetlerine teslim etmesi sağlanır. Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesine de karar verilebilir.

Mülki amir veya Hâkim şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişinin bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavisinin sağlanmasına yönelik tedbirlere hükmedebilir.

Sayılan tedbirlerin yanı sıra şiddet gören lehine nafaka ödeme yükümlülüğü getirilebilir.

Tedbir kararının süresi ne kadardır?

Tedbir kararı ilk defasında en fazla altı ay için verilebilir. Süre devam ederken veya süre bittikten sonra şiddet tekrar ederse, yeniden tedbir kararı alınması için başvuru yapmak mümkündür.

Tedbir kararına uyulup uyulmadığı nasıl denetlenir?

Tedbir kararının uygulanması kolluk kuvvetleri (polis veya jandarma) aracılığı ile izlenir. Kolluk kuvvetleri bu çerçevede, şiddet mağduru ve beraberindeki çocuklarının bulunduğu evi haftada bir kez ziyaret eder, şiddet mağdurunun birinci derecedeki yakınları ile iletişim kurar, komşuların bilgisine başvurur, ikamet edilen mahallenin muhtarlığından bilgi alır ve evin çevresinde araştırma yapar. Tedbir kararlarının uygulanmasının izlenmesinde Hakim kararı ile teknik araç ve yöntemler de kullanılabilir.

Tedbir kararına uyulmaması durumunda ne olur?

Şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi, hükmedilen tedbir kararlarını ihlal etmesi durumunda üç günden on güne kadar zorlama hapsi ile cezalandırılabilir. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Söz konusu ceza paraya çevrilemez, ertelenemez.

Şiddet uygulamış olan kişi için evden uzaklaştırma kararı alındığında şiddet mağduru geçimini nasıl sağlar?

Şiddet uygulayan kişinin evden uzaklaştırıldığı süre boyunca şiddet mağdurunun, kendisi ve çocuklarının geçimini sağlamak için nafaka ödemesini istemesi mümkündür. Ayrıca, şiddet mağdurunun ihtiyacının varlığının tespiti ve eşten nafaka alınamaması halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurulması mümkündür.

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezinde sunulacak hizmetler nelerdir?

Kanun kapsamında kurulan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, şiddetin önlenmesi ve tedbir kararlarının izlenmesine yönelik, şiddet mağduru kişiler ile şiddet uygulayan/uygulama ihtimali bulunan kişilere yönelik hizmetler yürütür.

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde şiddet mağdurlarına psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal alanda rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilir.

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri 7 gün 24 saat esasıyla çalışır.

Güvenli bir yerde barınmaya yönelik hizmet bulunmakta mıdır?

Kadın Konukevleri, şiddete uğrayan veya risk altındaki kadınların varsa beraberlerindeki çocukları ile birlikte, geçici süre ile barınma ihtiyacını karşılamaktadır. Ülkemizde bu hizmeti başta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza bağlı kadın konukevleri olmak üzere, Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları yürütmektedir.

Kadın konukevlerinde; güvenli barınmanın yanı sıra, kadın ve çocuklara doğrudan ya da ilgili kuruluşlara yönlendirmek suretiyle güvenlik, danışmanlık, psikolojik destek, hukuki destek, tıbbi destek, eğitim desteği, harçlık, kreş, mesleki eğitim kursu vb. alanlarda destek sunulmaktadır.

Kadın konukevlerinde ne kadar süre ile kalınabilmektedir? Çocuklar da anneleri ile kalabilirler mi?

Kuruluşta kalma süresi altı aydır. Gerektiğinde kalma süreleri uzatılmaktadır.

yaş arasında kız ve yaş arasındaki erkek çocuklar anneleriyle birlikte kadın konukevinde kalabilirler. 12 yaşın üstündeki erkek çocuklar ise gerekli değerlendirmenin yapılmasın ardından Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı kuruluşlara yerleştirilmektedir.

Kadın konukevinde ne tür hizmetler verilmektedir?

Kadın konukevlerinde güvenli barınmanın yanı sıra, kadın ve çocuklara doğrudan ya da ilgili kuruluşlara yönlendirmek suretiyle güvenlik, danışmanlık, psikolojik destek, hukuki destek, tıbbi destek, eğitim desteği, harçlık, kreş, mesleki eğitim kursu vb. alanlarda destek sunulmaktadır.

Adli yardım nedir, neyi amaçlar?

Bir avukata ihtiyaç duyulmasıyla birlikte avukatlık ücretini karşılama olanağı bulunmaması halinde, bulunulan yerdeki Baro ücretsiz avukat atar.

Avukat yasal hakları konusunda kişiyi bilgilendirir ve yasal işlemlerini onun adına yapar.

Ancak adli yardımdan yararlanabilmek için kişinin ekonomik durumunun iyi olmadığını kanıtlaması gerekmektedir.

17 Ocak tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, aileyi koruma altına almıştır. Aile içi şiddeti (yani ailede uygulanan manevi tacizi) önlemiştir, yasaklamıştır.

Aile içi şiddet nedir?

Aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birine karşı diğer aile bireylerinden birinin şiddet uygulamasına aile içi şiddet denir.

Diğer bir ifadeyle aile içi şiddet, aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birinin, diğer aile bireyine karşı, tehdit, aşağılama, sözlü ya da fiziksel saldırı yoluyla aile bireyinin fiziksel, cinsel ve psikolojik bütünlüğüne zarar verebilecek her türlü davranışına denir.

Aile kavramı kimleri kapsar?

Kanunda bahsedilen aile kavramında aynı çatı altında oturmak kaydı ile, eşler (karı-koca), çocuklar, kayınvalide, kayınpeder, görümce, gelin, elti, amca, dayı, hala, teyze, enişte vs'yi de kapsar.

Her ne kadar kanun eşlerin veya aile bireylerinin birbirlerine karşı uyguladıkları şiddeti kadın - erkek ayırımı yapmadan yasaklamış ise de, toplumumuzda yüzyıllardır gerek çekirdek ailede ve gerekse kalabalık ailede yaşayan erkekler, kadınlara karşı yaygın olarak aile içi şiddet uygulamaktadırlar. Çekirdek ailede, koca kadına ve çocuklara karşı; ağabey kız kardeşe karşı şiddet uyguladığı gibi, kalabalık ailelerde kayınpeder, kayınvalide, kayınbirader de ailede bulunan diğer kadınlara karşı şiddet uygulamaktadır.

Ailede uygulanan şiddet çeşitleri nelerdir?

1. Fiziksel şiddet:

Tokat atmak, dövmek, vurmak, itmek, ısırmak, kemiklerini kırmak, duvara vurmak, saç çekmek, tekmelemek, bıçak çekmek, yaralamak, yakın mesafede el - kol hareketi yapmak, özel eşyalara zarar vermek, ev/iş eşyalarına zarar vermek vs.

2. Sözel şiddet:

Aşağılayıcı sözler söylemek, zaafları ile alay etmek, aşırı genellemeler yapmak (Sen hep böylesin, Bunu her zaman yaparsın), suçlamak, küfür etmek, küçük düşürmek, hakaret etmek, yüksek sesle bağırmak, eşi (kadını) çelişki içinde bırakmak, eşin (kadının) öz güvenini yitirmesini sağlamak,

3. Ekonomik şiddet:

Evin masraflarını karşılamamak, hep sorun çıkarmak; aile bireylerine gerekli olan harçlığı vermemek; eşin (özellikle) kadının çalışmasına izin vermemek; çalışan eşin (kadının) elinden parasını almak; paranın ve mal/mülkün kontrolünü elinde bulundurmak; parayı istemesini beklemek; paranın nereye harcandığını kontrol etmek; para yönetimi konusunda eleştirmek ve etiketlemek (Müsrif kadın, aptal kadın doğru dürüst para harcamayı bile bilmezsin vs.).

4. Cinsel şiddet:

Eşin (özellikle kadının) istemediği cinsel ilişkiye zorlamak; tecavüz etmek; eşin kabul edemeyeceği şekilde, cinsel içerikli imalar yapmak, cinsel içerikli sözcükler söylemek; el atmak; parmak atmak; çimdiklemek vs.

5. Psikolojik şiddet:

Eş ile (kadınla) doğrudan iletişimi reddetmek, onunla konuşmamak, surat asmak; eşin (kadının) kendisini ifade etmesini, görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek; zaafları ile alay etmek; duygusal sömürü yapmak; imalı konuşarak yanlış anlamalara meydan vermek; eşin (kadının) kendisine olan güvenini, saygısını yitirmesini sağlamak; sosyal hayatı katı kurallarla sınırlamak; eşin (kadının) karar verme sürecinde şüphe etmesini sağlamak; eşin (kadının) mantık sürecinden şüphe etmesini sağlamak; devamlı eleştirmek; katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak; eşin (kadının) çevresiyle bağlarını koparmak; eşin (kadının) hareket özgürlüğünü kısıtlamak; eşini kıskanmak sureti ile kontrol altında tutmak, ailesiyle veya arkadaşları ile görüşmesine izin vermemek vs.

6. Sosyal şiddet:

Eşi (kadını) başkaları önünde sürekli küçük düşürmek; başkaları önünde zaafları ile alay etmek; başkalarının önünde, kıskançlık gösterilerinde bulunmak suretiyle, eşin (kadının) davranışlarını kontrol etmek; başkalarının önünde devamlı eleştirmek; evden çıkmasına izin vermemek; sosyal ilişkilerini kısıtlayarak yalnız / desteksiz bırakmak; aşırı kontrol etmek, nefes aldırmamak; katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak vs.

Ailede şiddete uğrayan kişinin hakları nelerdir?

1. Şiddete uğrayan kişi, karakola veya Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunarak, ceza davası açılmasını ister.

Karakolda, şikayette bulunan kişi, şikayetlerini görevli polis memurunu (veya jandarmaya) anlatacak ve tutanağa geçmesini isteyecektir. Şehirlerde polis, köylerde jandarma sözlü şikayet üzerine tutanağı tanzim edip şikayetçinin imzasını alıp işleme koymaya mecburdur.

Şiddete uğrayan kişi, elle, yumrukla dövülmüşse veya herhangi bir aletle (bıçak, taş, sopa vs.) yaralanmışsa darp (yaralanma) izlerini ve iyileşme sürecini tespit için hükümet tabibinden veya Adli Tıp'tan rapor alacaktır. Doktor raporunda iyileşme süresi bir gün dahi olsa şiddete uğrayan kişinin şikayeti üzerine karakol dosyayı bağlı bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderecek, savcılık da Sulh Hukuk Hakimliği'nin Koruma Kararı vermesi için talepte bulunacaktır. (Dava açacaktır.)

Olayın doğruluğu sabit olduğunda, şiddet uygulayan kişiye karşı aşağıda belirtilen bir dizi tedbir kararı verilecektir. Tedbir kararından sonra, eşine, çocuklarına veya aile bireylerine karşı şiddete devam eden kişi aleyhine tutuklama kararı dahi verilebilecektir.

Bazı hallerde şiddete maruz kalan kişi, doğrudan doğruya, bağlı olduğu Cumhuriyet Savcılığı'na yazılı şikayette de bulunabilir. Gerekiyorsa yine Hükümet Tabibi'nden veya Adli Tıp'tan doktor raporu alınacaktır.

Deliller toplandıktan sonra savcılık, Koruma Kararı davasının yanında, rapor süresine bağlı olarak ceza mahkemesinde de dava açacaktır.

Doktorun verdiği raporda iyileşme süresi gün arası ise, mağdur (zarara uğrayan), Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açacaktır.

Raporda iyileşme süresi gün arasında belirtilmişse, savcı (kendiliğinden) Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açacaktır.

Bazı hallerde şiddet sözel olabilir. Aile bireyi manevi tacize uğrayabilir. Birey tehdit altında kalabilir. Bu hallerde doktor raporu alınmasına gerek yoktur. Karakol veya jandarma şikayet ihbarını öğrenir öğrenmez gerekli işlemleri yapmak, dosyayı süratle savcılığa ulaştırmakla yükümlüdürler. Savcılık da işin özelliğine göre, Sulh Ceza Mahkemesi'nde ceza davasını ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nde de Koruma Kararı davasını açmak zorundadır.

Herhangi bir kişi, aile içi şiddetin yaşandığını görmesi halinde, karakola veya jandarmaya ihbarda bulunabileceği gibi, nolu telefonlara da ihbarda bulunabilir. Hatta ihbarda bulunmak hepimizin vatandaşlık görevidir. Karakol bu ihbarı değerlendirerek olay mahalline gitmek, olaya el koymak ve gerekli tahkikatı yapmak zorundadır.

2. Şiddete uğrayan kişi Sulh Hukuk Hakimliği'nden "Koruma Kararı" verilmesini de ister.

a. Aile içi şiddetin varlığını öğrenen Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli olan savcı, kendiliğinden Sulh Hukuk Hakimliği'ne müracaat ederek şiddete uğrayan aile bireyiyle ilgili Koruma Kararı verilmesini Sulh Hukuk hakiminden ister.

b. Şiddete uğrayan eş (kadın), çocuk veya diğer aile bireyleri doğrudan doğruya Sulh Hukuk Hakimliği'ne baş vurarak, şiddet uygulayan kişiye karşı Koruma Kararı verilmesini ister.

Sulh Hukuk Mahkemesi, gerek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın müracaatı ve gerekse şiddete uğrayan kişinin başvurusu üzerine aşağıda belirtilen, koruma tedbirlerinden gerekli olanlarına karar verir. Tedbir kararı verilmesi için talepte bulunmak yeterlidir. Ayrıca iddianın ispatı için şahit (tanık) dinletilmesine veya davalının savunmasının beklenmesine gerek yoktur.

Şiddet uygulayacak kişiye karşı uygulanacak tedbirler:

1. Eşe, çocuklara veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine karşı şiddet veya korkutmaya yönelik davranışlarda bulunmaması sağlanır.

2. Birlikte oturulan evden uzaklaştırılma kararı verilir. Evde, diğer eş ve çocukların oturmaları temin edilir.

3. Eş ve çocukların oturduğu eve ve işyerine yaklaşmama kararı verilir.

4. Diğer eşin, çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer bireylerin eşyalarına zarar vermekten men edilir.

5. Diğer eşi, çocukları veya aynı çatı altında yaşayan aile bireylerini iletişim vasıtalarıyla (telefon, faks, elektronik posta) rahatsız etmeme kararı verilir.

6. Varsa silah veya benzeri aletlerini zabıtaya teslim etmesi sağlanır.

7. Alkol veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak ortak konuta gelme veya bu maddeleri ortak konutta kullanma yasağı konulur.

8. Ayrı yaşama hainde veya evine ve çocuklarına bakmama gibi kusurlu durumlarda hakim, yaşam düzeylerini gözönünde bulundurarak, nafaka ödemesine tedbir olarak karar verir.

Hakim, yukarıda belirtilen bir veya birden fazla tedbire birlikte karar verebileceği gibi, ihtiyaca göre, benzer tedbirlere de karar verebilir. Örneğin, şiddet uygulayan kişinin psikolojik kontrol altına alınması, alkol tedavisi yapılması veya küçük çocukların yurtlara veya daha emniyetli akraba yanına gönderilmesi gibi tedbirlere de karar verebilir.

Koruma emriyle verilen tedbir kararlarının süresi altı aydır. Sebeplerin varlığı halinde yeniden Koruma Kararı istenebilir. Koruma Kararı'na itiraz, uygulamayı durdurmaz.

Koruma Kararı'na uymayan,tedbirlere karşı gelen kusurlu eşe tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedileceği hususu ihtar olunur.

Örnek:

Doğan ve Şule evlidirler. Beş yaşında Enhar, yedi yaşında Tuğba isimli iki kız çocukları vardır. Şule, gerek kocasına ve gerekse çocuklarına karşı zaman zaman şiddet uygulamaktadır.

Birgün Tuğba, okuldan eve geç gelir. Anne, yani Şule hanım çocuğuna niçin geç geldiğini sorar. Çocuğu hiç dinlemeden, o an elinde bulunan iğneyi küçük Tuğba'nın kalçasına batırır. Bir iki gün sonra Tuğba'nın kalçası kızarır, iltihaplanır. Enfeksiyon büyür. Baba yani Doğan Bey olayı öğrenir. Küçük Tuğba'ya uyguladığı şiddet nedeniyle önce anneyi karakola şikayet eder. Karakol Hükümet Tabipliği'ne gönderir. Doktor, 15 günde iyileşeceğini belirten rapor verir.

Olay savcılığa intikal eder. Savcılık kendiliğinden, Sulh Hukuk Hakimliği'nden çocukla ilgili Koruma Kararı verilmesini hakimden talep eder. Sulh Hukuk Hakimliği'nin verdiği Koruma Kararı'na göre, küçük Tuğba aanne yanından alınır.

Örnek olayda, Tuğba'ya yapılan iğne batırma olayından sonra baba Doğan birlikte oturulan evden ayrılarak kendi baba evine gitmiştir. Küçük Tuğba'yı da hakim kararına dayanarak yanına almıştır. Daha sonra anne Şule, yanında bulunan beş yaşındaki Enhar'ı da sopa ile dövmüştür. Çocuğun kolunda, omuzlarında ve bacaklarında bulunan morlukları tespit ettiren baba, bu defa Enhar için, polise şikayette bulunmuştur. Aynı şekilde Koruma Kararı'nı küçük Enhar için de almıştır. Baba Doğan, iki kız çocuğuyla birlikte bir süre baba evinde yaşamıştır. Daha sonra boşanma davası açmış iki küçük kızının velayetinin kendisine verilmesini istemiştir.

Örnek olayda, küçük Tuğba'nın iyileşme raporu 15 günlük olduğundan, savcı ayrıca annenin cezalandırılması için Asliye Ceza Mahkemesi'nde de kamu davası açacaktır.

Örnek:

Marmara Üniversitesi'ne bağlı bir fakültede yardımcı doçent olarak çalışan Kıymet, eşi İsmail'le kavga eder. Kavgada kocası İsmail Kıymet'in yanağına bir tokat atar. Kıymet karakola gider. Kocası aleyhine sözlü şikayette bulunur. Hükümet tabipliğinden iki günlük rapor alır. Koruma Kararı alınmasını ister. Şikayetini tutanağa geçirtir. Bir örneğini (fotokopisini) alır. Eve gelir. Karakol şikayeti Başsavcılığa iletecektir. Başsavcılık, şiddet uygulayan kocayı olayımızda İsmali'i birlikte yaşanan evden uzaklaştırmak için Sulh Hukuk Hakimliği'nden Koruma Kararı talep edecektir. Kıymet ayrıca, Sulh Ceza Mahkemesi'ne şikayette bulunarak kocasının cezalandırılması için ceza davası açar.

İsmail, Koruma Kararı'na uymaz ve karşı gelirse, durumu herhangi bir şekilde öğrenen Başsavcılık kendiliğinden Sulh Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açarak, İsmail'in üç aydan altı aya kadar hapis cezasına mahkum olmasını ister. Şikayeti inceleyen hakim, gerektiğinde İsmail'e hapis cezası ile mahkumiyet kararı verir.

Koruma Kararı nasıl uygulanacak?

Sulh Hukuk Hakimliği, Koruma Kararı'nın bir örneğini kendiliğinden Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderir. Başsavcılık Koruma Kararı'nın uygulanmasını zabıta tarafından denetler. Şehirlerde polis, köylerde jandarma aracılığıyla Koruma Kararı'nın yerine getirilmesi sağlanır.

Koruma Kararı alınmasına sebep olan kişi, Koruma Kararı'na uymuyorsa ya mağdur, ya da komşular ve hatta sokaktan geçen bir vatandaşın dahi, polis veya jandarmaya ( ya da nolu telefonlara) haber vermesi, ihbarda bulunması yeterlidir.

Bu ihbar üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığı koruma emrine uymayan sanığın aleyhine Sulh Ceza Mahkemesi'ned dava açacaktır.

Muhakeme sonunda mahkeme Koruma Kararı'na uymayan sanığın tutuklanmasına karar verebileceği gibi, üç aydan altı aya kadar hapis ile mahkumiyetine de karar verebilir.

Ailenin Korunması'yla ilgili her türlü şikayet ve davalar harca tabi değildir. (BB)

* Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (seafoodplus.info) Kadıköy Şubesi Başkan Yardımcısı Avukat Seyhan Ekşioğlu'nun hazırladığı ve seafoodplus.info'in yayımladığı "Türk Medeni Kanunu - Ailede Yeni Düzen" başlıklı kitaptan alıntılandı.

Kitabı, seafoodplus.info Kadıköy Şubesi'nden isteyebilirsiniz.

İletişim için: 0 58 25

Ailesini şikayet etti

Haberin Devamı

ANTALYA'da sevgilisi 23 yaşındaki Ahmet K.'nin yanına kaçan 20 yaşındaki G.Ç., ailesinin şikayeti üzerine getirildiği adliyede serbest bırakıldı.

Sevgilisiyle el ele tutuşup giderken önüne geçen anne ve babasının “Kızım nereye gidiyorsun, böyle bırakıp gidemezsin” diye engel olmaları üzerine G.Ç onları ‘Özgürlüğümü engelliyorlar’ diye savcılığa şikayet ederek haklarında işlem yaptırdı.

Kızları G.'nin ortadan kaybolması üzerine Sevinç ve Kamil Ç. çifti, polise başvurarak bulunmasını istedi. Anne ve baba Ç., endişeli bekleyiş sonunda kızlarının Ahmet K.'ya kaçtığını ve onunla birlikte olduğunu belirledi.

Yakalanıp adliyeye çıkartılan Ahmet K. ve G.Ç. 18 yaşını doldurdukları gerekçesiyle serbest bırakıldı. Adliyede bulunan ve kızlarının sevgilisiyle elele tutup gitmesine dayanamayan anne Sevinç Ç., kızının önüne geçti. Sevinç Ç. dakikalarca yalvardığı kızına şunları söyledi:

“Kızım böyle yürüyüp gitmene izin veremem. Bu adam uyuşturucu mu kullanıyor, ne yapıyor, bilemeyiz. Sana ne yapacağını bilemeyiz. Buradan çıkıp bilinmeyen yerlere gitmene yüreğim dayanmıyor. Evlenmek istiyorsan evlendiririz ama lütfen çıkıp gitme. Bu adamı önce tanıyalım.”

Annesini iten G.Ç, sevgilisiyle elele adliyeden çıkmak istedi. Bu kez baba Kamil S. kızının önüne geçerek, “Kızım nereye gidiyorsun? Böylece çıkıp gidemezsin. Ne yapmak istediğini söyle. Senin sokaklara düşmeni istemiyoruz” diye yalvardı.

Ailesinin kendisini engellemeye çalışmasına sinirlenen G.Ç, ‘özgürlüğünün engellendiği' gerekçesiyle anne ve babasını adliye polisine şikayet etti. Polis, reşit olan kızına karışamayacağını belirterek Sevinç ve Kamil Ç. çiftini uyardı. Anne ve baba kızlarını almadan adliyeden çıkmayacaklarını söyledi. G.Ç, bir dilekçe yazarak nöbetçi savcılığa suç duyurusunda bulundu, ailesinden şikayetçi oldu. Savcılık dilekçeyi Bahçelievler Polis Merkezi'ne havale etti. Burada Ç. çifti ile kızları G., ayrı ayrı ifade verdi.

Polis merkezinden önce genç kız ve sevgilisi gönderildi. Bir süre sonra Sevinç ve Kamil Ç. çiftinin ayrılmasına izin verildi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir